#zeytin ağaçlarının altında
Text
"burada olduğumuzdan beri çiçekler açıyor. çiçekler bize, 'hoş geldiniz' diyor."
#zeytin ağaçlarının altında#gecenin filmi#gecenin sözü#film önerisi#geceyebirsozbirak#film repliği#geceye not#filmisnotdead#geceyebirnotbırak#not#alıntı#alıntılar#türkçe alıntılar#türkçe sözler#film#türkçe şiirler
2 notes
·
View notes
Text
assos'a arkadaşlarımın düğününe geldim. zeytin ağaçları arasında özel konsept bir parti. 8 aylık hamile birey olarak beş saatlik yol gelmem sebebiyle erken ayrılıp yandaki incirliğin içindeki odama çekildim. kocamın ise keyfi yerindeydi, o devam etti. geldim, uyudum.
üç saat geçmiş, uykumun arasında duydum, redd-nefes bile almadan çalıyor. konsepte uygun değil. benim arkadaşlar oynak olmayan bir şey çalmaz. allah allah. kocamın sarhoşluğunun tavına geldiğini ve şarkıyı onun söyleyeceğini anladım hemen. yerimden fışkırarak aşağı uçtum. incir ağaçlarının arasından koşarak zeytinliğe vardım. evet, o söylüyordu. bir ağacın dalları arasından izledim beni görüp telaşlanmasın diye. "nefes bile almadan seviyorum seni" diye bitirdiğinde "ben de seniiii" diye daldım kalabalığa. beyaz giyimin zorunlu olduğu bir partiye siyah pijamalarımla damga vurdum böylece.
alkışlarla bir slow daha çaldılar. uykuma dansta onun omzunda, zeytin ağaçlarının altında devam ettim. bu dünyaya sevmeye gelmişim.
14 notes
·
View notes
Text
zeytin ağaçlarının orta yerinden bir evden geliyorum. şimdi her biri en az yirmi beş yıllık, eski, kalabalık, böyle kafatasını deşen türden bir semte doğru yola koyuldum. adımdan mıdır nedir, deniz severim. yanına gitmesem bile görünce dahi iyi hissederim. hele dokununca..
rampanın sonuna varan bir teyze gördüm. yüzünde yokuşun, romatizmalı bacakların yorgunluğu. eşarbını gelişigüzel, -muhtemelen hem topluma hem Allah'a ayıp olmasın diye vardı o örtü başında- rastgele bağlamıştı. otobüs öyle hızlı fren yaptı ki, noktayı yanlış cümlenin sonuna koydum. sonra onu üçe tamamladım. erdem beyazıt dinledim ve kaldırımları sahile çıkan bir sokağa göz gezdirdim, inip de denize dokunmaya gidemedim. dağlara yaklaştıkça başımı geriye, hep geriye çevirdim. bir garezi vardı tekerleklerin, denizimden uzaklaştırmak için öyle hızlı dönüyordu ki..neyse dedim. her, neyse ve nasılsa. önüme dönüp iç sesime usulca fısıldadım. bana itimat etmediyse bile muhakkak ki işitti. -sen gittiğin yere denizi götürensin. sen dalgayı, sen boranı, sen bir perde kadar incecik sakinliği, huzuru, yaşamı götürensin- dedim. ve kendimi tebrik ettim. tam on sekiz yıldır yaşıyorsun. ödülün bambaşkalık olsun. sen bunca çirkinliğin tam ortasında, şahsına bir lütufsun.
"bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum. niye bunları bir anda unutamıyorum. hadi tut elimden gök gibi. ölü kadar yalnızım." en az erdem bey kadar...
sağıma döndüm sonra. yaşını almış bir amcayla göz göze geldik. ne o ne de ben tebessüm etmedik. lakin bakışlarımızı birbirimize çiviledik. tertemiz giyinmişti. kravatında atamın imzası vardı, hilal bıyıkları, kumaş pantolonunda boylu boyuna dümdüz bir çizgi vardı. ceketinin cebinde beyaz bir gül, boynunda fuları vardı. rastgele bir belediye otobüsü için biraz fazla medeni görünüyordu. fazla nezih, fazla unutulmuş nahif. gözlerinde derinlik vardı. yaşını almış demiş miydim? almıştı. bana bakınca ne gördüğünü sorguladım kendi içimde. tek bakışta bile aynı yaşta olduğumuzu anlamıştır diye umut ediyorum. ellisinde ise şayet, aynı yaştayız. altımşarında ya da yetmişlerindeyse, aynı yaştayız. gözlerimi kapattım ve yaş almayı nasıl durdurabileceğimle ilgili yöntemler aramaya başladım. büyümek külfettir. büyümek, büyümektir işte. son durağa yaklaşınca bütün yolcular poşetlerini toplamaya, kendilerini toplamaya, dalgınlıklarını toplamaya başladı. herkes ayağa kalktı, neyse ki hala nezaket var, birbirlerine öncelik bahşettiler. kapıların kapanması için beklenilen o yolcu bendim. adımımı attım suya bastım. alnıma bir yağmur damlası aktı. kaşlarımın arasından süzülüp yanağıma doğru yol aldı. sonra her ne olduysa yok oldu. şemsiyemi çantamdan çıkarmadım. böyle kasvetli günlerde en çok yürümeyi severim. yağmurun altında uzun uzadıya hayatı anlamlandırmayı. sonuca varamamayı. tam da şu an yaptığım gibi, bir şeyler karalamayı. süt kadar beyaz bir kediyi yağmurun altında ıslanırken gördüm. göğe bakıyordu, göğe baktım. gördüğümüz şeyler aynı mıydı bilmiyorum. ben grinin bilmem hani rengi bulutları görüyordum, o tanrıyı. kendine gel sen suyu sevmezsin demeye gittim yanına. ona bir isim verdim ve adını sütlaç koydum. şemsiyemi açtım ve yağmur dinene dek tepesinde bekledim. etrafımızdan insanlar aktı. etrafımızdan zaman, hayat aktı. benim dünyam bu kadardı. ben kadar, bir kedi kadar. karanlık kadar ve yağmur kadar. şuncacıktı. son damla aktı ve ben çarpık kentleşmiş binaların arasına karışarak yine hiç sevmediğim şeyleri, sırf sevebilmek için kedilere isim olarak taktığım bir ana daha veda ettim. sütlacı hâlâ sevmiyorum.
12 notes
·
View notes
Text
Bahri Aykut
TRÜF MANTARI NEDİR?
Trüf, Meşelik alanlarda, meşe ağaçlarının köklerinde, 5 ile 20 cm. toprak derinliğinde yetişen, kokulu ektomikoriza cinsi bir mantardır, Akdeniz bölgesinde bilinir olmasıyla beraber dünyanın birçok bölgesinde bulunmaktadır.
Trüf, görüntüsü ile taşı andıran bir mantardır ve sert bir yapısı vardır. Piştiğinde de çok sulanmamaktadır.
70 kadar çeşidi olduğu söylenen trüf mantarı; pek çok yerde yetişse de en değerli ve lezzetlileri, başta Fransa olmak üzere İtalya, İspanya, Hırvatistan gibi Avrupa ülkelerinde üretilir. Sadece Fransa'da 20 bin kişi geçimini bu mantarlardan sağlamaktadır.
Trüf mantarı, patates gibi yer altında ve ağaç köklerine – özellikle de meşe ve kestane ağaçlarının köklerine – yakın yerlerde, toprağın 50 cm kadar altında yetişir. Ağaç köklerine yakın yerler seçmesinin nedeni ise, kökleri emerek ihtiyacı olan şeker ve organik asitleri sağlamasıdır.
Gelişmesi esnasında hassas bir doğal dengeye ihtiyacı vardır ve yaz sağanakları, uygun ölçüde nem sağladığından trüf için idealdir. Çok kuru geçen yaz ayları ise trüfün kurumasına neden olmaktadır.
Yer altında yetiştiği için yüzeyden görünmemesi, trüf toplamak için özel uzmanlık gerektirmektedir. Hatta bunun için daha çok, koku alma yeteneklerinden dolayı özel olarak eğitilmiş köpek ve domuzlar kullanılmaktadır.
TRÜF MANTARI NASIL TÜKETİLİR?
Ceviz büyüklüğünde ve ortalama ağırlığı 100 gram olan trüf mantarlarının aroması, en yoğun tadını tazeyken sunar. Giderek aromasını ve suyunu kaybettiği için trüf, taze kullanılmalıdır. Bu kadar pahalı besinden, fiyatına değecek tadı almak için toplandıktan sonra beş gün içinde trüf mantarının tüketilmesi tavsiye edilir.
Trüfler bir kavanozun içinde, buzdolabında muhafaza edilmeli ve suyla temas etmemesine dikkat edilmelidir, çünkü üzerine değen su, trüfün çürümesine neden olmaktadır.
Fransa'da bulunan Lalbenque köyüne, salı günleri kurulan pazarda satılan trüf mantarlarından almak için birçok insan akın eder. Büyük ilgi gören mantarların tamamının satılması ise 20 dakikada gerçekleşir.
Bu pahalı yiyeceği insanlar çoğunlukla evlerinde, omletin üzerine rendeleyerek kullanırlar. Yağın aromayı hapsetmesi nedeniyle genelde yağ, krema, yumurta içeren yemeklerde de kullanılır. Bunun dışında farklı biçimlerde kesilerek, salatalarda, et yemeklerinde, kömürde pişirilerek ya da füme olarak da tüketilir.
İçine birkaç dilim trüf konulan bir makarna bile birdenbire pahalı, lüks bir yiyeceğe dönüşebilmektedir. Hatta trüfü, sadece kokusu için kullananlar bile bulunmaktadır.
TRÜF MANTARI YAĞI NEDİR?
Trüf mantarının yağının elde etmesi ile birlikte sofralarda yer bulduğu gibi zeytinyağına katkı olarak da satışı yapılıyor. Zaten zeytin yağının yoğunluk oranına göre fiyatın düştüğünü görmekte mümkün oluyor. Oldukça farklı ve yoğun bir aroması bulunduğu için hemen hemen tüm yemeklerde kullanılabilen trüf yağını çiğ olarak tüketmek en fazla tavsiye edilen yöntemleri arasında yer alıyor.
TRÜF YAĞI FAYDALARI NELERDİR?
Trüf yağı içerik olarak çok yoğun bir protein kaynağıdır. Etten daha fazla protein oranına sahiptir. Bir diğer önemli özelliği ise afrodizyak etkisinin olmasıdır. Cinsel gücü arttırır. Trüf mantarından elde edilen trüf yağı da bu özelliklere sahiptir.
1 note
·
View note
Text
Yazı boşver, İzmir en çok Mart ayında güzel olur. Zeytin ağaçlarının altında papatyalar açar. Etraf yemyeşil yonca doludur. Yerlisiysen denize de girersin zaten.
4 notes
·
View notes
Text
11 Ekim 2023 / SARP projesi hazırlık
Yalova feribotu bir portal gibi. 160-161 no.lu koltuklardan bakınca “İznik Depresyonu”na yaklaşıyor; hava almak için geminin kıçına oturduğumuzda ise İstanbul depresyonunun giderek küçülüşünü izliyorduk. Yazdan kalma bir kasım gününde Mihran ve Nazlı SARP projesi için araziye doğru yola çıktık. Yaşlı zeytin ağaçlarının ardından virajlı yolu geçip Cemal'in evine vardığımızda mevsim sonbahardı. 3 saatlik aktarmalı zaman yolculuğunun sonunda renklerin algımıza verdiği sinyallerle çoktan buranın şimdisine teslim olmuştuk.
Akşam yemeğimizi Cemal'de yedik, ilerleyen saatlerin önemli gündem maddeleri şunlardı:
- Marla bugün çok havladı
-Hande ve Cemal dün Cemal'in bahçesinde kayınormanı derneğinin logosundaki kuştan görmüş
-Mihran ve Cemal araziye hangi ağaçları dikse, kestane ve bademe mi odaklanılsa?
- Evler karasinek istilası altında
- Yarın Çak evinde kış temizliği var
Bu notları aktarırken telefonun ışığına doğru uçan sinekler yüzüme çarpıyor, kapatsam iyi olacak. Yarın 8 gibi Cemal'e kahvaltıya gidip güne başlamayı planlıyoruz. Akşama ilk misafirlerimiz Melis ve Emre gelecek!
1 note
·
View note
Text
“Penguen
benim de içimde saklı tuttuğum
buzlu kıyılar, çığlık hatıraları
ben de senin kadar kaçkınım ve yaralı.” B.K.
Lime lime edilmiş etlerini görüyorum o çiçekli bahçede. Çam ağaçlarının altında yasa boğulmuş şiirleri duyuyorum. İmamın vaazında duyduğum vaazlar birer şiir belki de seni bana anımsatan. Toprağın, ağaçların dilini bilmiyordum, ta ki senin bedeninin her bir zerresinin ksilemden yurakı çıktığını hayal edene dek. Sen orada, doğaya karışmış, bir çam ormanının bir parçasısın, artık bir hiç ve her şeysin. Biz kalanlar ise tutamadığımız yaslar ile yeraltından notları karalıyoruz ajandalara.
Bir yabancının kıyafetinde gördüm seni. Tütün saran parmaklarını o zaman hatırladım. O ağaçlara selamı göndermek, seni tekrar anımsamak içimdeki tüm bastırılmış duyguları çıkardı. Tüm yasların toplamı çeneye batan bir iğneyle ortaya çıkmalı mıydı?
Özlemek fiili tekrar gelemeyeceğini, seni bir daha göremeyeceğimi anladığımda bir gözyaşına dönüştü sadece. Çaresizlik.. Seninle tekrar yanyana gelememek, hikayelerini dinleyememek. Ve bunu bilmişçesine tüm hikayelerini kayıt altına almak istemiştim o yeraltından Beyrutlu kafede.
Varlığı ile değil yokluğu ile anlıyormuşum birini ne denli sevdiğimi ve o yokluğu kavramam o kadar zaman alıyormuş ki. İğne kemikte be abi, herkesin abisi. Bugün tüm tuttuğum duygular sana atfedilmiş, tüm biriktirdiğim gözyaşlarım senin için dökülmüş olsun. Sevdiğim ve sevdiğimi umduğum tüm insanların kaybı bir toprak parçasına biriksin, oradaki çiçekleri anımsayayım her sevmek istediğimde. Ölüm hep seni anımsatsın bana, anne babamın ölme gerçeğine her ayıktığımda seni anayım abi. Ve bu yası, tutamayayım ki ayıp olmasın seni asıl kaybedenleri gördüğümde.
Senin ölümünden sonra sana seslendim evet, kendimce. Sen benim için, ilginçtir ki, Büyükada’yı anımsattın hep. Cenazenden iki gün sonra gittiğim adada metruk bir hastanenin bahçesindeki ıssızlıktın sen. Bunu dile dökemedim ki, orası Reha Erdem filmlerine konu olacak bir mekandı sadece. Benim adım Kosmos, sen de Neptün diye haykıracak cesareti ben nerede bulabilirdim.
Ve abi senin yasını tutamadım, her zamanki personam ile bastırdım her geleni aşağıya. Biliyordum suyun altında nefes almak imkansız, biliyordum ki boğulmayacak da tüm o baskılar ama tüm kayıplar gibi mezara gömülmeliydi yoksa sonumuz veba. Etraftaki fareleri suçlamak ise en basidi. Şiirler okudum bazı geceler, sonra da duvarıma notlar aldım günün güzel geçtiğine dair. Gördüğüm bir çiçeğin notu veya meşk edercesine ruhumla dans ettiğim bir mazurka idi. Aynadaki yansımamın da bir persona olduğunu biliyordum, kabul edilmek pahasına gölgelerimden vazgeçmiştim. Bazı efektler ile yok olmuştu hayattan aldıklarım ve hayata vereceklerim. Keşke sevebilseydim kendimi be abi.
Senden önce toprakla bir olanın adını koydum kedime. Belki onun varlığı sizi yaşatırdı, o evde kalkan tüm cenazelerin sonu gelirdi cadıların yoldaşının ismi onun ismi olursa. Bilemedim ki ben, cadılık makamı azıcık da ıssızlık makamıdır. Ve her yitirdiğin can ile aslında tüm paylaşımların karışıyor bir yerlere. Günden güne hiçe dönüştüğümü hissediyorum. Yaşayan kayıplar da dahil bu çembere.
Tövbeler olsun hüzün orospusu merciine başvuracağım. Oradaki ablalarımın maması kimdir acaba? Beni Didem ile aynı sofraya oturturlar da o son kalan zeytin için gözyaşı dökeriz belki. Cırcır böceklerinin yıllar sonra duyduğum ötüşü için ağlarız. Belki pijamalarımızı giyer balkonda birer sigara tüttürürüz. Söze mahal olmadan.
Acını kaleme akıtmak isterdim ama bazen çok sarhoşum, bulanıyorum ama bulamıyorum. Yazamadım o hikayeleri, seninle kayıp mı oldu Gedikpaşa’dan alınan tüm deriler? Yorgunum be abi, kelimeler ile oyun bile yapamaz haldeyim. Tek bildiğim zamanı kıramıyoruz, geriye dönemiyoruz ve hiçliğe doğru gidiyoruz. Yaşayanlar ve ölenler olarak. Zor zamanlar geçmiyor, bitmiyor, yitmiyor. Özlemeyi, sevmeyi, yas tutmayı bile bilmiyorum. Sadece metroda gördüğüm bir abi ile tetikleniyor herşey. Evet silahın tetiği ile aynı kökten gelen bu kelime gibi bu duygular. Ateşli duygular, öfke, sokak ağzı ile konuşmam. Çok seviyorum beylik lafları… Yoksulluğun gözü kör olsun be abi.
Abi be, ben seni özledim…
“Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna” D.M.
“DUR UP DUR AY IM BEN AR TIK! DUR AN OL AY IM DUR ET MİŞ LER BEN İ İÇ TEN İÇ TEN DUR ET MİŞ LER.” B.K..
0 notes
Photo
🏠 Mekanın ev sahibine benzediğine dair bir şüphem yok. Datça’da Handan ve Özkan’ın oteli Hayalim Taş Ev de ( @hayalim_tas_ev_datca ) tam böyle bir yer işte. Doğal, kendine özgü, huzurlu bu mekân; dünyayla, doğayla barışık, sesiyle yarattığı ortama huzur veren, söylediği her kelimeyle kulağa değil doğrudan kalbe işleyen ev sahibi çiftin enerjisinin ürünü. 🏖 Kızılbük Koyu’nda, Gabaklar Koyu’nun arkasında asırlık zeytin ağaçlarının altında, elimizde kahve bardakları, Handan ve Özkan ile sohbete dalıyoruz. Zeytinin dibinde @hayalim_tas_ev ‘in hikayesini dinlerken, mutfaktan kışkırtıcı kokular gelmeye başlıyor. Bahçedeki masalar pötikareli masa örtüleriyle kahvaltıya hazır. Datça’nın kendine has atmosferi hakim buraya. Fonda gramofonda çalan özel seçki müzikler: Bob Dylan’dan, Tom Petty and the Heartbreakers’a, Duke Ellington’dan Otis Reading’e kadar ünlüler geçidi sıralı listesi bu. ✨ Akşam bahçede gün battıktan sonra, gece üzerine indiğinde Hayalim Taş Ev yeniden kendine has dinginliğe kavuşuyor. Dünya şekeri ördeklerin, tavşanların, kaplumbağaların arasında bir anda mutlak sessizliğe dönüşüyor. Handan ve Özkan’ın emeği, sevgisi ve Datça havası birlik olmuş ve Hayalim Taş Ev’in içine dolmuş gibi. Bu özel yerin tadını çıkarabilmek için; bu dönemleri değerlendirmek gerek bizim fikrimizce. 🐶 Aynı zamanda pati dostu bu işletmeye, evcil hayvanlarınızı önceden bildirdiğiniz takdirde getirebiliyorsunuz. 🗝 Toplam 4 tane odaları bulunuyor. 📞 Oda fiyatları için kendilerini arayabileceğiniz telefon numaraları: 0532 340 92 30 Uçakla gelecekler için en yakın havaalanı Dalaman: 176 km. 👨🌾 Siz de hayallerinizi gerçekleştirmek için mutlaka Hande ve Özkan’ın ve hikayesine ortak olun! 🌴👐 Video @admbrs (Gabaklar Koyu, Datça) https://www.instagram.com/p/ChJl7ZosUUO/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Antalya’nın en güzel kamp alanları - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antalyanin-en-guzel-kamp-alanlari.html
Antalya’nın en güzel kamp alanları
Kendi plajı var
Kaş Kam ping
Türkiye’nin en güzel manzaralı kamplarının başında geliyor. Öyle bir manzara ki; bir tarafında Kaş, diğerinde Yunanistan’ın Meis Adası. Zeytin ağaçlarının altında kurulu kamp alanı hemen deniz kenarında ve kendi plajı var. Karavanlar ve çadırlar için çok güzel bir düzen kurmuşlar ve tüm kamp alanı tertemiz. Çadır ve karavan dışında ahşap bungalovlarda ve tiny house’da konaklama seçenekleri mevcut. Alanda plaj, restoran, duş, tuvalet, mutfak, çamaşır makineleri ve internet olanağı var.
Hayvan dostu
Sundance Caravan & Camping, Kemer
Kekova’nın nefes kesen manzarasına en hâkim kamp alanı. Kekova Limanı’na inmeden, tepede harika bir manzaraya karşı, doğayla iç içe konumlanmış. Alanda çadırınızla ya da karavanınızda konaklayabilirsiniz. Ayrıca misafir çadırları da mevcut. Kampın en şirin konaklama seçeneğiyse yüz yıllık bir Karadeniz ambarına yapılan çift kişilik oda. Kamp alanında internet, duş, tuvalet, mutfak, restoran, mangal alanı ve geceleri yıldızları izleyebileceğiniz harika bir teras var.
Manzaraya karşı
Kekova Cam pIng
Kamp alanı denize sadece birkaç adım mesafede, portakal bahçelerinin arasında kuş sesleriyle uyanacağınız bir yer. Çadır ve karavanla beraber ahşap bungalovlarda konaklama seçeneği var. Bu sezon için yeni ekledikleri ahşap evleri de çok seveceksiniz. Kamp; mutfak, çamaşır makineleri, langırt, masa tenisi, dart, bilardo ve masa oyunları imkânına sahip. Çevresindeki dağları izleyerek yüzmek müthiş bir tat veriyor.
Denize birkaç adım
Çıralı 222 CAMpIng
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Zevkli detaylar
Yalın Ayak, Olim pos
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Güzelliklerle çevrili
Korsan Koyu Sülo Palas, Kumluca
Kızıl çamların arasına adeta kendini gizlemiş Korsan Koyu, Antalya sahil şeridi boyunca kamp yapabileceğiniz en bakir noktalardan biri. Bir tarafı Adrasan, bir tarafı Olimpos, biraz yukarısında da Gelidonya Feneri’yle çevrili. Kamp alanında restoran, internet, tuvalet, duş, mevcut. İster kendi çadırınızı kurun ister ahşap bungalovlarda kalın. Kampın hem kahvaltı hem de öğle ve akşam yemekleri sunan bir restoranı var.
Yüksek konfor
Adrasan Gündüz CampIng
Adrasan Gündüz CampIng Sadece birkaç adım atarak kendinizi Adrasan’ın berrak sularında bulabileceğiniz kamping, bölgenin en güzel ve en konforlu kamp alanlarından. Hem çadır hem de karavan olanağı sunuyor. Ayrıca kamp alanı içinde ahşap bungalovlarda konaklama imkânı var. Mutfak, duş, tuvalet, internet ve kafeteryasıyla kamp tatili için gerekli her şeyi bulabilirsiniz.
Bisikletle keşif
Andriake Kekova CampIng, Demre
Demre’nin meşhur sahili Çayağzı Plajı’ndaki kamp alanında çadır ve karavan yerleri var. Duş, tuvalet, çamaşır, elektrik, internet ve barbekü alanı gibi konaklamanız boyunca tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak hizmetleri mevcut. Restoranında hem kahvaltı yapabilir hem de yöresel yemekler yiyebilirsiniz. Tesisten bisiklet kiralayarak çevreyi de keşfedebilirsiniz.
Altın sarısı kumsal
İncekum Orman Kampı, Alanya
156 dönüme yayılan çok geniş bir alanda hizmet veriyor. Çam ağaçlarının gölgelediği yemyeşil bir doğadan saniyeler içinde altın sarısı kumsala geçiyorsunuz. Kamp alanının kendine özel plajı var. Hem çadır hem de karavan kampı yapılabiliyor. Ayrıca çadır kiralayabilirsiniz. Restoran, market, duş, tuvalet, internet gibi tüm temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz olanaklara sahip.
Hem çadır hem karavan
Medusa CampIng, Patara
Patara’nın en meşhur kamp alanlarından. 1989’dan beri hizmet veren barı çok meşhur. Barın 1.000 metrekarelik arka bahçesi kamp alanı. Hem çadır hem de karavanınızla konaklayabilirsiniz. Kamp alanında, mutfak, duş, tuvalet, internet gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tüm hizmetler mevcut. Kamp, Patara Plajı’na yürüme mesafesinde.
0 notes
Text
Antalya’nın en güzel kamp alanları
Antalya’nın en güzel kamp alanları
Kendi plajı varKaş Kam ping
Türkiye’nin en güzel manzaralı kamplarının başında geliyor. Öyle bir manzara ki; bir tarafında Kaş, diğerinde Yunanistan’ın Meis Adası. Zeytin ağaçlarının altında kurulu kamp alanı hemen deniz kenarında ve kendi plajı var. Karavanlar ve çadırlar için çok güzel bir düzen kurmuşlar ve tüm kamp alanı tertemiz. Çadır ve karavan dışında ahşap bungalovlarda ve tiny house’da…
View On WordPress
1 note
·
View note
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antalyanin-en-guzel-kamp-alanlari.html
Antalya’nın en güzel kamp alanları
Kendi plajı var
Kaş Kam ping
Türkiye’nin en güzel manzaralı kamplarının başında geliyor. Öyle bir manzara ki; bir tarafında Kaş, diğerinde Yunanistan’ın Meis Adası. Zeytin ağaçlarının altında kurulu kamp alanı hemen deniz kenarında ve kendi plajı var. Karavanlar ve çadırlar için çok güzel bir düzen kurmuşlar ve tüm kamp alanı tertemiz. Çadır ve karavan dışında ahşap bungalovlarda ve tiny house’da konaklama seçenekleri mevcut. Alanda plaj, restoran, duş, tuvalet, mutfak, çamaşır makineleri ve internet olanağı var.
Hayvan dostu
Sundance Caravan & Camping, Kemer
Kekova’nın nefes kesen manzarasına en hâkim kamp alanı. Kekova Limanı’na inmeden, tepede harika bir manzaraya karşı, doğayla iç içe konumlanmış. Alanda çadırınızla ya da karavanınızda konaklayabilirsiniz. Ayrıca misafir çadırları da mevcut. Kampın en şirin konaklama seçeneğiyse yüz yıllık bir Karadeniz ambarına yapılan çift kişilik oda. Kamp alanında internet, duş, tuvalet, mutfak, restoran, mangal alanı ve geceleri yıldızları izleyebileceğiniz harika bir teras var.
Manzaraya karşı
Kekova Cam pIng
Kamp alanı denize sadece birkaç adım mesafede, portakal bahçelerinin arasında kuş sesleriyle uyanacağınız bir yer. Çadır ve karavanla beraber ahşap bungalovlarda konaklama seçeneği var. Bu sezon için yeni ekledikleri ahşap evleri de çok seveceksiniz. Kamp; mutfak, çamaşır makineleri, langırt, masa tenisi, dart, bilardo ve masa oyunları imkânına sahip. Çevresindeki dağları izleyerek yüzmek müthiş bir tat veriyor.
Denize birkaç adım
Çıralı 222 CAMpIng
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Zevkli detaylar
Yalın Ayak, Olim pos
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Güzelliklerle çevrili
Korsan Koyu Sülo Palas, Kumluca
Kızıl çamların arasına adeta kendini gizlemiş Korsan Koyu, Antalya sahil şeridi boyunca kamp yapabileceğiniz en bakir noktalardan biri. Bir tarafı Adrasan, bir tarafı Olimpos, biraz yukarısında da Gelidonya Feneri’yle çevrili. Kamp alanında restoran, internet, tuvalet, duş, mevcut. İster kendi çadırınızı kurun ister ahşap bungalovlarda kalın. Kampın hem kahvaltı hem de öğle ve akşam yemekleri sunan bir restoranı var.
Yüksek konfor
Adrasan Gündüz CampIng
Adrasan Gündüz CampIng Sadece birkaç adım atarak kendinizi Adrasan’ın berrak sularında bulabileceğiniz kamping, bölgenin en güzel ve en konforlu kamp alanlarından. Hem çadır hem de karavan olanağı sunuyor. Ayrıca kamp alanı içinde ahşap bungalovlarda konaklama imkânı var. Mutfak, duş, tuvalet, internet ve kafeteryasıyla kamp tatili için gerekli her şeyi bulabilirsiniz.
Bisikletle keşif
Andriake Kekova CampIng, Demre
Demre’nin meşhur sahili Çayağzı Plajı’ndaki kamp alanında çadır ve karavan yerleri var. Duş, tuvalet, çamaşır, elektrik, internet ve barbekü alanı gibi konaklamanız boyunca tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak hizmetleri mevcut. Restoranında hem kahvaltı yapabilir hem de yöresel yemekler yiyebilirsiniz. Tesisten bisiklet kiralayarak çevreyi de keşfedebilirsiniz.
Altın sarısı kumsal
İncekum Orman Kampı, Alanya
156 dönüme yayılan çok geniş bir alanda hizmet veriyor. Çam ağaçlarının gölgelediği yemyeşil bir doğadan saniyeler içinde altın sarısı kumsala geçiyorsunuz. Kamp alanının kendine özel plajı var. Hem çadır hem de karavan kampı yapılabiliyor. Ayrıca çadır kiralayabilirsiniz. Restoran, market, duş, tuvalet, internet gibi tüm temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz olanaklara sahip.
Hem çadır hem karavan
Medusa CampIng, Patara
Patara’nın en meşhur kamp alanlarından. 1989’dan beri hizmet veren barı çok meşhur. Barın 1.000 metrekarelik arka bahçesi kamp alanı. Hem çadır hem de karavanınızla konaklayabilirsiniz. Kamp alanında, mutfak, duş, tuvalet, internet gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tüm hizmetler mevcut. Kamp, Patara Plajı’na yürüme mesafesinde.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antalyanin-en-guzel-kamp-alanlari.html
Antalya’nın en güzel kamp alanları
Kendi plajı var
Kaş Kam ping
Türkiye’nin en güzel manzaralı kamplarının başında geliyor. Öyle bir manzara ki; bir tarafında Kaş, diğerinde Yunanistan’ın Meis Adası. Zeytin ağaçlarının altında kurulu kamp alanı hemen deniz kenarında ve kendi plajı var. Karavanlar ve çadırlar için çok güzel bir düzen kurmuşlar ve tüm kamp alanı tertemiz. Çadır ve karavan dışında ahşap bungalovlarda ve tiny house’da konaklama seçenekleri mevcut. Alanda plaj, restoran, duş, tuvalet, mutfak, çamaşır makineleri ve internet olanağı var.
Hayvan dostu
Sundance Caravan & Camping, Kemer
Kekova’nın nefes kesen manzarasına en hâkim kamp alanı. Kekova Limanı’na inmeden, tepede harika bir manzaraya karşı, doğayla iç içe konumlanmış. Alanda çadırınızla ya da karavanınızda konaklayabilirsiniz. Ayrıca misafir çadırları da mevcut. Kampın en şirin konaklama seçeneğiyse yüz yıllık bir Karadeniz ambarına yapılan çift kişilik oda. Kamp alanında internet, duş, tuvalet, mutfak, restoran, mangal alanı ve geceleri yıldızları izleyebileceğiniz harika bir teras var.
Manzaraya karşı
Kekova Cam pIng
Kamp alanı denize sadece birkaç adım mesafede, portakal bahçelerinin arasında kuş sesleriyle uyanacağınız bir yer. Çadır ve karavanla beraber ahşap bungalovlarda konaklama seçeneği var. Bu sezon için yeni ekledikleri ahşap evleri de çok seveceksiniz. Kamp; mutfak, çamaşır makineleri, langırt, masa tenisi, dart, bilardo ve masa oyunları imkânına sahip. Çevresindeki dağları izleyerek yüzmek müthiş bir tat veriyor.
Denize birkaç adım
Çıralı 222 CAMpIng
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Zevkli detaylar
Yalın Ayak, Olim pos
Cırcırböceklerinin sesleri eşliğinde gözünüzü yeşile açacağınız harika bir kamp yeri. Her köşesi zevkle detaylandırılmış. İster kendi çadırınızda isterseniz de tesisin sunduğu şavak çadır, kare çadır ve bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Tatiliniz boyunca her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklarıyla beraber misafirlerine yoga, yazlık sinema gibi çeşitli etkinlikler de sunuyor. Kamp alanı denize yürüme mesafesinde.
Güzelliklerle çevrili
Korsan Koyu Sülo Palas, Kumluca
Kızıl çamların arasına adeta kendini gizlemiş Korsan Koyu, Antalya sahil şeridi boyunca kamp yapabileceğiniz en bakir noktalardan biri. Bir tarafı Adrasan, bir tarafı Olimpos, biraz yukarısında da Gelidonya Feneri’yle çevrili. Kamp alanında restoran, internet, tuvalet, duş, mevcut. İster kendi çadırınızı kurun ister ahşap bungalovlarda kalın. Kampın hem kahvaltı hem de öğle ve akşam yemekleri sunan bir restoranı var.
Yüksek konfor
Adrasan Gündüz CampIng
Adrasan Gündüz CampIng Sadece birkaç adım atarak kendinizi Adrasan’ın berrak sularında bulabileceğiniz kamping, bölgenin en güzel ve en konforlu kamp alanlarından. Hem çadır hem de karavan olanağı sunuyor. Ayrıca kamp alanı içinde ahşap bungalovlarda konaklama imkânı var. Mutfak, duş, tuvalet, internet ve kafeteryasıyla kamp tatili için gerekli her şeyi bulabilirsiniz.
Bisikletle keşif
Andriake Kekova CampIng, Demre
Demre’nin meşhur sahili Çayağzı Plajı’ndaki kamp alanında çadır ve karavan yerleri var. Duş, tuvalet, çamaşır, elektrik, internet ve barbekü alanı gibi konaklamanız boyunca tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak hizmetleri mevcut. Restoranında hem kahvaltı yapabilir hem de yöresel yemekler yiyebilirsiniz. Tesisten bisiklet kiralayarak çevreyi de keşfedebilirsiniz.
Altın sarısı kumsal
İncekum Orman Kampı, Alanya
156 dönüme yayılan çok geniş bir alanda hizmet veriyor. Çam ağaçlarının gölgelediği yemyeşil bir doğadan saniyeler içinde altın sarısı kumsala geçiyorsunuz. Kamp alanının kendine özel plajı var. Hem çadır hem de karavan kampı yapılabiliyor. Ayrıca çadır kiralayabilirsiniz. Restoran, market, duş, tuvalet, internet gibi tüm temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz olanaklara sahip.
Hem çadır hem karavan
Medusa CampIng, Patara
Patara’nın en meşhur kamp alanlarından. 1989’dan beri hizmet veren barı çok meşhur. Barın 1.000 metrekarelik arka bahçesi kamp alanı. Hem çadır hem de karavanınızla konaklayabilirsiniz. Kamp alanında, mutfak, duş, tuvalet, internet gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tüm hizmetler mevcut. Kamp, Patara Plajı’na yürüme mesafesinde.
0 notes
Text
" Sayfayı çevirip çevirmemek seçimdir ve hayat seçimlerden ibarettir.
2 notes
·
View notes
Photo
İnsan mutluluğu üstüne düşünüyorum da, böylesi bir dünyada insana bir çıkar yol bulamıyorum. Bu dünya sevgisiz bir dünya. Dünyayı sevmeyenlerin, ağaçları, kuşları, ak bulutları, mavi göğü, akar suları, topal karıncayı, hasta kurbağayı sevmeyenlerin dünyası. İnsanoğlunu sevmeyenlerin dünyası. İnsanın yozlaşma belirtisi, insanın sevgisizliğiyle başlar. İnsanlar çok uzun zamandan bu yana sevgiyi unutmuşlar. Acılı. Güzelliği, dostluğu unutmuşlar.
Yaşar Kemal, Ağacın Çürüğü s.71 "Şöyle Düşünüyorum da!" (21.11.1967)
Fotoğraf: Abbas Kiarostami’nin 1994 yapımı, “Zire darakhatan zeyton” (Zeytin Ağaçları Altında) filminden, (Zarifeh Shiva).
#yaşar kemal#ağacın çürüğü#şöyle düşünüyorum da#abbas kiarostami#abbas kiyarüstemi#zire darakhatan zeyton#zeytin ağaçlarının altında#zeytin ağaçları altında#zarifeh shiva#zir-i dırahtan-i zeytun#zeytin ağacı#through the olive trees
103 notes
·
View notes
Text
"Evet a��kım,sana itiraf ediyorum...Ben sadece kalbini ikiye ayırmak için buradayım. O gün aralarından seçtiğin o çiçek... O çiçeğin tek vazifesi çürüyüp gitmekti,anlıyor musun?"
Yeniden merhabalar. Belki alıntı yaptığım şarkıyı dinlemiş, hangi hikayeden bahsedeceğimi çoktan biliyorsunuzdur. Bilmeyenler için şarkı Tamino'nun Persephone isimli şarkısı. Bugün de size efsanevi bir aşk hikayesinden, Hades ve Persephone'dan bahsedeceğim. Kısaca Persephone,Demeter ve Zeus'un kızıdır. Asıl adı Kore'dir. Persephone ismini ona Hades vermiştir. Hades ise Zeus'un kardeşidir. Dünya Tanrılar ve Titanlar savaşı sonucunda üç kardeş arasında paylaştırılmıştır. Kura sonucu gökyüzü Zeus'a ,denizler ve okyanuslar Poseidon'a ve Tartarus'un da içinde olduğu yeraltı dünyası Hades'e çıkmıştır.
Hades yeraltı dünyasını yönetir fakat işi gidip ruhları buraya getirmek değildir. Yeraltı dünyası ve Hades'ten daha sonra detaylıca bahsedeceğim şimdilik Persephone ile olan hikayesini anlatayım.
Hades Persephone'u gördüğü andan itibaren ona aşıktır. Bunu gidip kardeşi ve Persephone'un babası Zeus'a söyler. Zeus bunu onaylayarak kızını kaçırmasını söyler. Fakat bu Hades'in tek başına yapabileceği bir şey değildir. Bu yüzden Zeus ona yardım eder.
Persephone bir gün arkadaşları ile çiçek toplarken arkadaşlarından uzaklaşır. O sırada ışıl ışıl parlayan güzel mi güzel bir nergis çiçeği görür. Bu çiçek buraya Zeus tarafından yerleştirilmiştir. Persephone çiçeğe uzandığı an yer yarılır ve siyah atıyla Hades gelip Persephone'u kaçırır. Ona nar taneleri yedirerek kalışını garanti eder. Kurala göre ölüler dünyasına ait bir şey yemek sonsuza kadar orada kalmak demektir.
"Ve sonrasında emin oldum,her seferinde geri döneceğini sağladığımdan. Hala şafak vaktini biliyorsun ama bana her zaman geri dönüyorsun."
Anaçlığı ile bilinen ve kızına çok düşkün olan Demeter kızının çığlığını duyar ve onu bulmaya çalışır. Bu acıyla 9 gün dünyayı dolaşır ve kızını arar. Sonrasında büyü ve sis titaniçesi Hekate'ye danışır. Hekate ona Helios'a gitmesini söyler. Önceki hikayeden de hatırlayacağınız gibi Helios güneş titanı ve Kirke'nin babasıydı. Helios gündüz vakitleri altın arabası ile gökyüzünde dolaştığı için dünya üzerindeki her şeyi görür.
Demeter onuncu gün Helios'u bulur ve ona kızını sorar. Helios olan her şeyi anlatır. Demeter isyan ederek Olympos'u terk eder ve yaşlı bir kadın kılığında insanlar arasında yaşamaya başlar. Yaşlı kadın kılığında Eleusis'e varır. Bir kuyunun yanında zeytin ağaçlarının altında oturur. Su almaya giden kral Keleos'un kızları yaşlı kadını alıp eve götürür. Demeter kızların küçük kardeşi Demophon'un bakıcısı olur. Demeter, küçük çocuğa ölümsüzlük kazandırabilmek için geceleri çocuğu ambrosia ile yıkar. Bir gün çocuğun annesi olaya tanık olur ve dehşete düşer. Demeter şaşkınlıkla çocuğu ateşe düşürür. Kral ve eşinden özür dilemek için oğlu Tripolemos'a kanatlı ejderhaların çektiği bir araba verir ve dünyaya buğday serpmesini söyler.
Eleusis'te yaşadığı sürece Demeter toprağı verimli kılmayı reddeder. Böylece açlık ve kıtlık başlar. İnsanların haline üzülen tanrılar Demeter'e yalvarır. Demeter ise ancak kızını geri alabilirse yapacağını söyler. Ancak yediği nar taneleri yüzünden Persephone orada kalmaya mahkumdur. Böylece Zeus ve Hades bir anlaşma yapar. Bazı kaynaklarda Persephone'un dört nar tanesi yemiş olduğu için yılın dört ayını yeraltı dünyasında geçirdiği bazılarında ise altı nar tanesi yediği için yılın altı ayını yeraltı dünyasında geçirdiği yazar. Mantık aynı ama sonuçta Persephone yılın belli zamanını yeraltında kocası ile belli bir zamanını dünyada annesi ile geçirir.
"Senin hayatındaki yerim şu an önemli görünüyor olabilir... ama her baharın gelişi ile çok küçük görünecek. Yalnızca şimdilik senin sonbaharınım."
Demeter kızının yanına geldiği vakitler yeryüzünü çiçekler ve bereket ile doldurur. Persephone yeraltına indiğinde ise toprak canlılığını kaybeder. İlkbahar ve sonbahar da böyle oluşur. Zamanla Hades'e aşık olur Persephone. Böylece yeraltında kraliçesi olur. Persephone'un iki çocuğu olmasına rağmen bunların hiçbiri Hadesten değildir. Zeus yılan kılığına girerek kızı ile birlikte olur ve Persephone onun çocuklarını doğurur. Hades'in Persephone'u zorla yanına alması kötü gelse bile Hades diğer tanrılar arasında sevdiğine sadık kalan tek tanrıdır. Hadesin aşkını anlatan güzel bir alıntı ile hikayeyi bitiriyorum ,kendinize iyi bakın sonraki hikayelerde görüşmek üzere!
"Hades Persephone'yi yeraltı dünyasına kaçırdığında,yeryüzünün baharı da gitti yaşayanların elinden. Persephone yeryüzüne adım attığında açan çiçekler,o gittiğinde solardı. O yeryüzüne çıktığında yaz gelirken,yeraltına indiğinde kış gelirdi. Persephone yeryüzünün baharıydı,gitmesi kış demekti. Fakat herkes yeryüzünün kışını düşünüyordu. Kimse Hades'in kışını düşünmüyordu. Çünkü Persephone Hades'in baharıydı,gitmesi kış demektir."
12 notes
·
View notes
Last Seen Blogs
bamboozlesforthefoozles
fandom stuff
reputationn
spread the so it goes agenda
axolotllotl
sarah❀
hn3193com
无标题