Tumgik
#yolayrımı
uzunburakefendi · 2 years
Photo
Tumblr media
. "İnsanoğlu, hep gerçeği aradığıyla övünür. Gerçekten yana olduğunu ileri sürüp böbürlenir. Öyleyken, hepimiz hiç ara vermeden yanlışlıklar yaparız. Hem de gerçeğe çok benzeyen yanlışlıklar... Çoğumuz bunu, karşımızdakileri aldatmak için değil, gerçeklerimizin yüzde yüz gerçek olduklarından bir an bile şüphelenmediğimizden böyle yapıyoruz. Biraz kuşkulansak, çok şeyler düzelecek... Bizim, değişmez gerçeklerimizin yanında, karşısında, önünde, arkasında, başka gerçeklerin olabileceğini biraz düşünsek..." syf.262 . "İnsanın başına bu memlekette her şey gelir, bunların en önünde akıl almaz alçaklık, en sefil kişisel çıkar, en korkunç aptallık vardır. Sonunda, en yüksek makama çıkmışlar için bunun özrü: 'Haberimiz yoktu'... Ne demek, 'Haberimiz yoktu'? Suçtur bu, suçtur... Hem de en bağışlanmaz, en sefil suç...” syf.367 . "Her ölüm bizden bir şey alır götürür derler ya... Sanmam! Her ölüm galiba gidenlerden bir şeyler bırakıyor! Ağır şeyler.." syf.389 #kemaltahir #yolayrımı #esirşehirüçlemesi #ithakiyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri https://www.instagram.com/p/CWMDhGrttUi/?utm_medium=tumblr
2 notes · View notes
onderkaracay · 3 years
Photo
Tumblr media
🌀 Oysa ülkemiz Atatürk'ün devrimleri sayesinde kısa bir sürede gerici bir çağdan, çağdaş medeniyet çağına taşınmıştı.
#önderkaraçay #gerici #çağ #medeniyet #yol #yolayrımı #atatürk #devrim https://www.instagram.com/p/CTdlU1sIM8S/?utm_medium=tumblr
4 notes · View notes
kazikliselendi · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
kutubaligi · 3 years
Photo
Tumblr media
Her şeye üzülen ama hiç bir şeye önlem almayan toplumlar tipik Ortadoğu toplumlarının genel özelliği. 🥷🏻 Son zamanda çok üzüldük her yeni haberle içimiz yandı sosyal medya ah tüh vahlarla dolu. Peki şimdi ne yapacağız? 🙌 İşte tam yol ayrımı bu. Ya bundan sonra çevreye daha duyarlı yaşarız, ya da hiç bir şey olmamış gibi bir sonraki sefere kadar laylaylom? 👀 Sizce hangisi olur? . . #yolayrımı #yoldaolmak #çevremüfettişi #doğasever #yolaçık #gezginler #gezginkadınlar https://www.instagram.com/p/CSl_FKEtZm2/?utm_medium=tumblr
0 notes
cengiz-17 · 4 years
Photo
Tumblr media
#ikigüzelyön #yolayrımı #👍💥🧿 (Turkey) https://www.instagram.com/p/CFpTpQ9HQd7/?igshid=15lg8t6v1m85g
0 notes
ferkull · 4 years
Photo
Tumblr media
Boş boş oturuyorum. Elimde çay, zihnimde bir uçurum. Gerekli gereksiz bütün herşeyi protesto ettim. İşler, güçler, masada tabaklar, sehpaya birikmiş toz ve bu çoğalmış dağınıklık, kalsın yerinde. Ötelensin düşünceler gibi bir sonraki güne ve saate. (Sonrası var mı? Onu da bilmiyorum ya🤔. Bilmek mümkün olsaydı keşke.) Bir ara vermek gerek şu doluya, yağamayan yağmurdan esinlenip doldurmaya. Caddeden arabalar geçiyor. Kamyonlar, sarı taksiler, bir kaç motor, ambulâns sesi hiç tükenmez bir tiz çığlık. İçim titriyor. Sesim kayıp, sözüm boşluk. Kalemse, dargın sanki kelimelere, çizilmeyen bir tuvâl gibi soluksuz ve anlamsız tek başına, yetersiz... Sıcak fena. Kapattım perdeleri karşı komşuya. Saklandım sanki balkondaki duvar köşesine. Sesleri geliyor, coşkulu. Bir "Merhaba!", yeter mi dostluğa? Bir küçük gülümseyiş ile açılır mı güven kapısı? Onca kırılmışlıktan sonra tekrarı mümkün mü dostluğun, korkusuzca? Yıllardan ve yaşanmışlıklardan sonrası mümkün mü kalabalıklaşmanın? Sanki acımış gibi çay. Belki yanına biraz peynir, bir parça karpuz eklemeli. Tuzla şeker, iyi gelir. Belli ki, acıya bal katmak, günü düne eklettirir. Yarınlara ışık verir. Ve boşluk, onca dolmuşluktan sonra ruha dinginlik, ömre şifâ, yüreğe huzur... Öylece, oturuyorum. Böylece bir yol ayırdımında. Yürümeden yorulmuş gibi. Adım atmadan tökezlemişcesine. İçmeden kanmış gibi bir coşkun sudan. Öylece ve böylece geçiyor, günler... .............................. ferkul 21 temmuz 2020 19.00 #edebiyat #deneme#günlük#çay#boşluk#kitap#söz#karpuz#peynir#çay#merhaba#dostluk#adım#yolayrımı#dün#bugün#öylece#böylece#yorgun#tbt❤ https://www.instagram.com/p/CC6SyKCgsVn/?igshid=a8zke6md5jbb
0 notes
umutlarumutlar · 6 years
Text
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi  ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,  Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85’indeyim ve biliyorum…
Ölüyorum…
2 notes · View notes
celikcandemir · 5 years
Photo
Tumblr media
Seçimlerimiz neden mi önemli? . . . Why are our choices so important? . . . #seçimlerimiz #tercihlerimiz #choices #ourchoices #yolayrımı #yolayrımları #roadcrosses #intersections #bizibizyapanseçimlerimiz #ourchoicesthatmakeusus (Hülya Aksular Sanat Atölyesi) https://www.instagram.com/p/B4HnkyMFDLM/?igshid=1adli8bjspwrv
0 notes
nabzisifirduslerin · 5 years
Photo
Tumblr media
İşte hayat bundan ibaret... İki yolun da nereye çıkacağını asla bilemeyiz... Mesele çalıların içinden ne çıkacağını düşünmeden; üzerine uzanıp iki yolun ucunu en azından bir parça sezebilmek...🍀 . . . . . . . #seçimler #yolayrımı #iştehayat #hayatadair #edebiyat #tercih #makeyourchoice (at İkbal Lokantası Ankara) https://www.instagram.com/p/B1T--IVB4Ml/?igshid=1gpb9au49srbz
0 notes
haticeaydogdu · 7 years
Photo
Tumblr media
TÜTÜNSEL REAKSİYON
Yolunda gitmeyen bir şeyin huzursuzluğu var üstümde ama neyin yolunda gitmediği hakkında hiçbir fikrim yok. Hani yağdın yağacaksın, yüreğin hep böyle bulutlar bulutlar. Sorun şu ki artık kafamı yastığa koyduğumda hayalini kurabileceğim birşey kalmadı. Ama içim rahat. Böylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşıyor? Kafamın içi gereksiz insanlarla dolu. Biri beni şu iç sesimden boşasın. Vücudum radyasyon üretiyor olmalı, yoksa duygularım böyle biçimsiz mutasyonlara uğramazdı.
Tumblr media
Huzursuz uykular uyuyorum uyudukça. Ölmüş bi insandan tek farkım nefes alıyor olmam ve etrafı izlemem. Zaten pek uyuyamıyorum ben. "Insomnia" dedi doktor, "gebermeyesice" dedi annem. İyidir annem. Soğukluk yavaş yavaş yüreğime doğru yükseliyor. Yüreğime değdiği zaman benim için her şey bitecek ve ben ölmüş olacağım.
Herkesin intihar tarzı farklı ama en kötüsü bütün çıkmazları ezberlediği halde o yolda yürümeye devam edenin. Bir gün olacağına inanıp her gününü feda edebilecek kadar vefalı insanları yolundan döndürdünüz. Bu da sizin çıkmaz sokağınız olsun.
Beni alın bu şehirden; ay ışığında bir bahçeye koyun, hanımeli koksun etrafım, bu koku saçlarıma karışsın. Bir müzik olsun, daha önce hiç duymadığım. Hiç bilmediğim yerlere götürsün beni. Gözlerimi kapayayım rüzgarlar essin, kendimi müziğe bırakayım rahatsız ruhum dans etsin. Benim olsun bu gece, o  bahçe ve şu şarkı.
Mağlubiyet: usulca beklerken yüreğindeki burukluğun 'olsun, bu da güzel' dediğin an yüzünde kırgın bir tebessüme dönüşmesidir. Biz üzerimize yıkılacağını bildiğimiz duvarları çiçeklerle süsledik. Bir şeyden vazgeçmek hala ona inandığınız gerçeğini değiştirmez, ne hissediyorsam hala onun peşindeyim sadece çabalamak içimden gelmiyor. Yorucu bir düşten uyanmış gibiyim. Yara derin açıldığında içerde çiçek yetiştiriyorsun. Yeri doldurulamayacak bütün boşlukları yaktım ben. Kendime bile fazlayım. Kuyunun duvarları düz, kuyunun duvarları ıslak. Çünkü siyah bir adam, mavi bir kadın severse; kırmızı olurlar.
Tumblr media
Akıl sahnemde canlandı bir perde ve beynimde iki satır; "Bitmemiş türküm benim; korkarım son defa gözlerinden öpüyorum, bu meseleyi içimde mezara götüreceğimi bil." demiştim içimden, hep içimden; çünkü o an sesim boşlukta donup kaldı. "Ne zaman aşk biter, o zaman yorulur insan" demiş Usta, yoruldum ama bu yorulmalar hep yalan. Bir deniz çizmek istiyorum; mavisi yüreğimde, hırçınlığı gözlerimde kalsın. Kapadım gözlerimi yemyeşil yayladayız, tepemizde gökyüzü farzet. Başını dizlerime koymuşsun, dilimizde aynı türkü hayal et.Günler öylece kendi kendine geçsin diye bir camın arkasında durdum. Bana dokunmasın hiçbir şey, hiçbir şey yaralama merhem olmasın. İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye bir camın arkasında durup akan hayata ve zamana baktım. Bir zaman öyle bir yanıyorsun ki, sonra kor oluyorsun. Ondan sonra istediğin kadar ağla. Tencereyi ocaktan alıp, suya tutuyorsun hepsi bu. Kuşlar kadar özgür, gökyüzü kadar bensiz bundan gayrı o şehir. Neyse Dökmeye niyetim yok içimi, zor sığdırdım zaten.Özetle: Ölüm Uçurumu her yıl bir erkekle bir kadını alır. Bu onun değişmez yasasıdır.Ve bizim oralardan ince bir ses yükselir, bir Karadeniz şarkısı başlar, ömrümüzden alır götürür. Bilen bilir, Karadenizli insanın ilacı köyüdür. Bana İstanbul'da yaşayacak değil, bana benimle Karadeniz'e göçecek adam lazım. Zaman dediğin bir Karadeniz türküsü misali işliyor yüreğe. Deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır. Ve her başlangıç, bizi koruyan ve yaşamamıza yardım eden bir büyü barındırır.Siz siz olun, herhangi bir hatada, bir tartışmanın ortasında, tüm iyi niyetleri ve yaşanmış güzel şeyleri yok sayan insanlardan olmayın. Bir kadının durmadan bulaşık yıkamasının ne demek olduğunu bilseydiniz, tüm mutfak tezgahlarını kırardınız.
Tumblr media
Bunca insan birbiriyle konuşamazken ben neden kendi kendimle konuştuğum için deli oluyorum? Benim içimde çünkü benden dört tane daha var ama size şimdi onlardan bahsetmeyeceğim, bu delilik değil bilin yeter. Evet oturup konuşuyorum kendimle, hani size bahsettiğim şu bahçede: Uzaklara dalışın fark edilip de nedeni sorulmasın diye sürekli hareket halindesin diyorum, susuyorum dinliyorum kendimi. Devam ediyorum konuşmaya; mesela bazı kadınlar pahalı hediyeleri severler, spor arabaları, lüks mekanları, hesap ödeyen abileri. Bağzı kadınlarsa, saçlarının taranmasını severler. Bazıları ayaklarına oje sürülmesini. Bağzıları ise uyumadan önce masal anlatılmasını, gözlerinin içine bakarak gitar çalan adamları. Bazı kadınlar takım elbise severler, kaslı kollar. Bağzı kadınlar oduncu gömleği severler. Ve bira göbeği. Bazı kadınlar kışları kayak yapmak isterler. Bağzıları, Beyoğlu’nda el ele tutuşup közde mısır yemeyi. Bazı kadınlar özel günlerde parfüm hediye eder, bağzı kadınlar her gün aynı ten kokusuyla uyanmak için canlarını verirler. Bazı kadınların telefon rehberleri kalabalıktır. Bilirsin. Diğer bağzıları ise defalarca aynı mesajı okuyup ağlarlar. Bazı kadınlar kızlarla Cadde’de bilmem ne keyfi yaparlar. Bağzı kadınlar evlerinde suyu şişeden dikerek içerler. O bazı kadınlar hiç kaybetmezler değil mi? Onlar hiç beklemezler, bekletirler. Onlar sürüklenmezler, sürüklerler. Ağlamazlar, ağlatırlar. Sen olamadın değil mi, o kadınlar gibi? Hiçbir zaman olamayacaksın da. Zaten, olma da. Çünkü yıllar sonra onlar kocaları kaçamaklar yaparken, evli-bekar hayatlarını hafta sonları alışveriş merkezlerinde mutsuz çocuklarını kollarından sürükleyip kendilerine ayakkabı bakacaklar, sense pazarları evinin balkonunda hala deliler gibi sevdiğin kocan gazetesini okurken, küçük sevimli çocuklarınla yumurta tokuşturup, gülüşüyor olacaksın. Tüm bunlardan sonra huzur geliyor aklıma, gözlerimi kapatıp hayal ediyorum: Hayal etmek her şeydir çocuk sakın vazgeçme!Yanlışlar içinde en doğru yanlışını yap, onlar kendilerini yanlış kullanıyorlar. Onlar anlaşamadıkları insanlara deli diyorlar, ama kimse onlarla aynı olmak zorunda değil ve Unutma:''Umutsuz dahi olabiliriz, geleceği görmeyebiliriz, hiçbir şeyimiz olmayabilir. Ama hiçbirimizi sevgisiz bırakmasın bu hayat."
https://www.youtube.com/watch?v=G1r7LSDum_E
Tumblr media
6 notes · View notes
kulturpostasi · 4 years
Text
Yol Ayrımı: Hak verilmez, alınır!
7 yıl sonra nihayet bu mükemmel ikiliyi, Yavuz Turgul ve Şener Şen’i yeniden beyaz perdede görmek büyük keyif. Bu koca 7 yılda çok büyük bir ihtimalle Şener Şen’i sinemada ilk kez izleyecek olan bir nesil de var artık. Yol Ayrımı tam anlamıyla bir vicdan filmi gibi duruyor. Tolstoy’un, “Kalbimizde Tanrı’nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır.” sözünün ışığında yazılmış bir senaryo… Tüm hayatını, babasından kendisine kalan tekstil imparatorluğunu daha da büyütmeye adayan fakat geçirdiği bir kaza sonucu yaşama karşı bakış açısını değiştiren Mazhar Kozanlı'nın hikâyesini anlatıyor film. Vicdan duygusundan nasibini almamış, acımasız iş adamı Mazhar Kozanlı, yaşadığı ölümcül trafik kazası sonrası adeta yeniden doğar ve ikinci bir şans olarak gördüğü bu yeni döneminde unuttuğu, belki de hiç tatmadığı bir duyguyla hareket etmeye başlar: Vicdanıyla. Aile şirketinde (ya da “imparatorluğu” mu demeliyiz?) sahip olduğu yüzde 60 hissesini fabrikalarında çalışan emekçilere devretmek ve kişisel servetini de kurulacak bir vakfa sunmak istemesi filmin ihtiyaç duyduğu ana çatışmayı meydana getirir. Hikâye buradan sonra bir kapitalizm eleştirisi olarak da okunabilir. Tüm mal varlığını emekçilere vermek isteyen Mazhar, ailesi tarafından akıl sağlığının yerinde olmadığı ithamıyla karşılaşınca elbette şaşırmaz. Şirkette aile dışından tek hissedar olan ve Mazhar’ın çok yakın olarak gördüğü Besim, ona “asıl meseleyi” haykırarak anlatır. Besim, ona ticaretin nasıl yürümesi gerektiğini anlatır. Sistemin çarklarına dinamit koyduğunu ve bunun affedilmez olduğunu söyler ona. Yani aslında derin bir mesele işleniyor filmde. Emek, sermaye, sınıf çatışması, işçiler, patronlar… Aile dramı diye geçiştirilmeyecek bir yapıya sahip hikâye. Ancak bu “derin” mesele hakkıyla işleniyor mu, orasından pek emin olamıyoruz. Yeşilçam döneminde sinemamıza senarist olarak onlarca film kazandıran Turgul’un, yönetmenliğe geçtikten sonra da yazıp yönettiği filmlerde hep bir Yeşilçam havası vardı zaten. Son filminde de o havayı yakalamak zor değil. Mesela “Nur’un Gemisi”nde öyle sıcak bir ortamla karşılaşıyoruz ki… Ama asıl olarak Hulusi Kentmen’in babacan fabrikatör rolleriyle simgeleşen “Yeşilçam’ın patron seviciliği” ufak da olsa var bu filmde… Öyle ya, Yeşilçam’da işçi/emekçi bir kazanım elde edecekse eğer, yine onu da patron yapar. Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin son bulmasını, üretim araçlarının emekçilere ait olması gerektiğini savunan bir dünya görüşünü benimseyen filmdeki solcu işçi Emine için, “Hak verilmez, alınır” sözü sadece sloganlarda kaldı anlaşılan. Zira patronun “vicdana” gelip malını mülkünü işçilere dağıtmasından medet umacak bir işçi bilincine aşına değiliz! Sanayi Devrimi sırasında makinelerini parçalayan İngiliz tekstil işçilerinden esinlenerek makinesini parçalayacak kadar emek ve direniş tarihine hâkim, kendini geliştirmiş bilinçli bir işçi olan Emine’ye (Nihal Yalçın) bu tavır ne kadar yakışıyor? Böylesine derin bir konuyu, romantik hayallerle işleyen ve ideolojik boşlukları dolduramayan Yavuz Turgul, “her şeye rağmen” yaşayan en büyük yönetmenlerimizdendir. Belki de hâlâ en büyüğü… Uzun süresine rağmen bir an bile sıkmayan temposuyla sezonun en iyi filmlerinden Yol Ayrımı. İdeolojiden bağımsız değerlendirirsek; iyi yazılmış, iyi çekilmiş ve iyi oynanmış bir film var karşımızda. *Bu yazı daha önce 12 Kasım 2017 tarihli Yurt Gazetesi’nde yayımlanmıştır. İLGİLİ YAZI: ŞENER ŞEN VE YAVUZ TURGUL’UN BÜYÜK SANAT DOSTLUĞU Read the full article
0 notes
mkocaadam · 6 years
Photo
Tumblr media
#travellersnotebook #yolayrımı (Edirne Province)
0 notes
mescionlinegundem · 6 years
Video
youtube
Engin Altan Düzyatan Dizileri, Diriliş Ertuğrul, Kapalı Çarşı, Koçum Benim, Cesaretin Var Mı Aşka, Cinayet, HANGİ ENGİN ALTAN? #EnginAltanDüzyatan,
0 notes
Photo
Tumblr media
#yolayrımı #movie #film #hollywood #rizehollywood #hollywoodrize #hollywoodcadde #hollywoodcafe #rize #rizemerkez (HOLLYWOODcadde)
0 notes
korhanbaris-blog · 6 years
Photo
Tumblr media
#albertcamus biter #esirşehrininsanları üçlemesi sona başlanır. #kemaltahir #yolayrımı
0 notes
emekmen · 6 years
Photo
Tumblr media
Bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben – ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte. #yolayrımı #şenerşen #rutkayaziz #ustalarınfilmi #izlenmesigerekenbirfilm (Mövenpick Hotel Ankara)
0 notes