Tumgik
#yeterl
dilhunbiri · 2 years
Text
Yemin ederim size baylar, her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır; hem de tümüyle gerçek bir hastalık. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir.
Tumblr media Tumblr media
38 notes · View notes
aynodndr · 6 months
Text
Bir kudurmustuk bir kudurmustuk ki sorma...
Evlenme teklif etti Yes partisi...
Sözümuz olacak ayyy organizasyon lazim...
Nişan yapacağız ayyy mekanlar dolu hep...
Düğünumuz var dış cekim icin mekan bakiyoruz parasütle mi atlasak? ağaca mı çiksak? denize mi dalsak? Yok en değişik bizim ki olsun canim
Ayrica düğün öncesi kredi çekelim evimiz instagramin en pembik evi düğünümüz herkesin agzini acik birakacak bir düğün olsun da gelecek yirmi yil kredi ödeyelim olsun varsın
Ayyy hamileyim cinsiyeti belli oldu partisi...
Ayyy doğurmadan bebek geliyor partisi.
Ayy sancim geldi cabuk organizasyon sirketi ben doğurana kadar odayi Versailes sarayina cevirsin.
Ayy doğduk mevlidimiz var partileri mi gösteriş ve debdebenin içine Allah ın ayetleriini sıkıştırarak günah çıkardık
Bu gösterişten camilerimizde nasibini aldı,ama vakit namazları koca koca camilerimiz boş kaldı...... Kabe’nin önünde poz vermeler ,evlilik teklifleri, selamlamalar ....
Kuranı getiren Hz peygamberin hadisleri gereksiz görüldü yada seçildi ama bana göre demekle gurur duydu ,Kuran bana yeterle kendini alkışladı👏🏻👏🏻👏🏻 Podyumdan çıkan tesettürlülerimiz flörtten flörte koşan gençlerimiz
ben görmedim onlar görsün diyen büyüklerimiz 👏🏻👏🏻👏🏻
Bakin annesinin paşasi,babasinin varisi, evimizin prensi kaka yapti aaa babasi çükünü kopardi sehzademizin😅😅😅
Dişi cikti
Yaş günü geliyor alti ay var ama konsept yetisir insallah o güne kadar...
Bakinnnn börek yaptim... bakınnn tatildeyiz...bakin kahvalti keyfisi... bakınnn kumsalda ayaklarim...
Bakinnn makyaj yapiyorum bir tarafı yanarken dünyanın ,bir tarafı açlıktan donarken biz çok mutluyduk !.
O siyah ben beyazım,o fakir ben zenginim,o çirkin ben güzelim,o aciz ben güçlüyüm o bizim tırnağımız bile olamaz...
O haketti kardeşinin derdiyle dertlenmeyin bizden değildi oysa,
Çok kudurduk... ve Dünya bize otur evde şöyle sade bir hayat yaşa da şükretmeyi unuttuğun sağligin, gosteris yapmaktan kacirdigin zamanin,hayatinda abarttigin her mananin muhasebesini yap dedi " COVİD 19 "...bize; ama anlayana
Yapiyormuyuz? Hayır!...
Yapalim bence.
Malesef biz insanlar hicbirzaman hicbirseyden ders cikarmiyoruz Allah sonumuzu hayir etsin insallah
#SEVGİLERİMLE🥰❤🍀🌹🌟🌹❤🍀
6 notes · View notes
makaleajans · 11 months
Text
Kahve Limon Karışımı Kilo Verdirir Mi?
Tumblr media
Kahve limon karışımı tüketmenin sağlıklı olabileceği fikri yeni bir trend. Karışımın baş ağrılarını, ishali ve yağ yakmaya işe yaradığı iddia ediliyor. Her ikisinin de sağlık üzerinde kanıtlanmış çok sayıda olumlu etkisi olduğu göz önüne alındığında, kahve ve limonu birlikte içmenin ek sağlık avantajları olup olmadığını merak edilmektedir. Hemen hemen tüm mutfaklarda sıklıkla bulunan iki malzeme kahve ve limondur. Kavrulmuş kahve çekirdeklerinin demlenmesi, dünyanın en popüler içeceklerinden biri olan kahveyi üretir. Bunun yanı sıra, Amerikalıların yaklaşık 'i günlük olarak tüketmektedir. Fazla yağ kaybetmek istiyorsanız daha az kalori tüketilmeli veya daha fazla kalori yakmak için diyetinize dikkat etmelisiniz.
Limon Ve Kahve Karışımı Ne İşe Yarar?
Limon kahve karışımı yağ yakımına yardımcı olur ve bu yüzden kullanıcılar sıklıkla kullanmaktadır. Kahve neredeyse kalorisiz olduğu için yağ yakmayı amaçlayan diyetler için önerilen içeceklerden biridir. Kahvenin içindeki limon baş ağrısını giderir.  Bunların dışında, araştırmalar kahve içmenin kilo vermeye yardımcı olabilmektedir, bu nedenle bazı kişiler kahve içtikten sonra hafif bir kilo kaybı fark edebilir. Birçok insan, gün içinde veya uzun, yorucu bir günün ardından baş ağrısı çektiğini bildirir. Genellikle bu rahatsızlığın kendiliğinden geçeceği beklenir. Ağrı kesici kullanmak istemeyen kişilerin, tek  sebebi de budur. Bilimsel araştırmalara göre limonun tek başına, baş ağrısına iyi geldiğine dair bir kanıt yok. Ancak kahve limon karışımı baş ağrısı ve migrene iyi geldiği fark edilmiştir. Bazı migren hastaları kahvede bulunan kafeinden dolayı baş ağrısı yaşayabilir.
Tumblr media
Limonlu Kahve Zayıflamaya Yardımcı Olur Mu?
Kahve metabolizmayı hızlandırdığı için kilo vermeye de yardımcı olur. Limon tek başına kilo vermeye veya yağ yakımına katkıda bulunmaz. Bu yüzden kahve özünde kilo vermeye yardımcı olur ve yarar sağlar. Kahvenin etkisi limonla artırılır. Demlediğiniz kahvenin besin değeri de aynı anda artar. Ek olarak, yeme ve içme sırasını göz ardı ederseniz, bu tarif kilo vermeye yardımcı olmaz. Spor ve beslenme kilo vermede en önemli iki unsurdur. Yediğiniz ve içtiğiniz yiyecek ve içeceklere dikkat etmezseniz hiçbir yiyecek kilo vermeye neden olmaz. Doğal olarak, diyete egzersizi eklenmesi ihmal edilmemelidir. Bu makaleyi hazırlarken faydalandığımız "Kendinize İdeal Diyet Nasıl Seçilir?" başlıklı makalemizi de inceleyerek zayıflama sürecinde hızlı adımlarla ilerleyebilirsiniz.
Kahve Limon Karışımı İle İlgili Kullanıcı Deneyimi
Merhaba! Ben kahve limon karışımıyla kilo verme konusunda kendi deneyimimi paylaşmak istiyorum. Uzun bir süre boyunca kilo vermeye çalıştım ve bu süreçte birçok farklı yöntem denedim. Bir arkadaşım kahve limon karışımının kilo verme konusunda etkili olabileceğini söyledi, bu yüzden denemeye karar verdim. Kahve limon karışımını hazırlamak oldukça basit bir süreçti. Sabahları kahvaltıdan önce bir fincan siyah kahve içmeyi tercih ederim, bu yüzden kahvemi hazırladım ve içine bir limonun suyunu sıktım. Ardından karışımı iyice karıştırarak içmeye başladım. Başlangıçta, kahve limon karışımının metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yakımını desteklediği iddia ediliyordu. İlk birkaç gün, enerji seviyelerimde hafif bir artış fark ettim. Ancak, bunun gerçekten kilo verme sürecime nasıl etki ettiğini anlamak için birkaç hafta boyunca düzenli olarak kullanmaya devam ettim. Sonuç olarak, kahve limon karışımı tek başına mucizevi bir kilo kaybı sağlamadı. Ancak, benim için etkili olduğunu söyleyebilirim. Karışımı içmeye başladıktan sonra daha fazla enerji hissettim ve sabahları daha uyanık hissetmeye başladım. Bu da beni egzersiz yapmaya ve daha aktif bir yaşam tarzı benimsemeye teşvik etti. Ayrıca, kahve limon karışımının iştahımı biraz bastırdığını da fark ettim. Daha az açlık hissi yaşadım ve gün içinde daha kontrollü bir şekilde beslendim. Bu da kilo verme sürecimi destekledi. Ancak, kahve limon karışımı tek başına kilo vermek için yeterli değil. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizle birlikte kullanılması gerekiyor. Ben de bu süreçte sağlıklı beslenmeye özen gösterdim ve egzersiz programıma sadık kaldım. Sonuç olarak, kahve limon karışımı benim kilo verme yolculuğumda bir destekleyici olarak işe yaradı. Ancak, her bireyin vücut yapısı farklı olduğu için herkesin deneyimi aynı olmayabilir. Kilolarınızı vermek istiyorsanız, uzman bir beslenme uzmanı veya diyetisyenle görüşmek her zaman en iyisidir. Şefika Hanım
Kahve Limon Karışımı İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Karışımını ne zaman tüketmeliyim?Kahve limon karışımını genellikle sabahları kahvaltıdan önce tüketmek tercih edilir. Bu, enerji seviyelerinizi artırabilir ve güne daha uyanık başlamanıza yardımcı olabilir. Ancak, kişisel tercihinize göre farklı zamanlarda da tüketebilirsiniz. Kahve limon karışımının yan etkileri var mıdır?Kahve limon karışımı genellikle güvenli olarak kabul edilir, ancak herkesin vücut yapısı farklı olduğu için yan etkileri kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar mide ekşimesi, ishal veya uyku sorunları gibi yan etkiler yaşayabilir. Aşırı miktarda tüketildiğinde kafein içeriği nedeniyle sinirlilik veya huzursuzluk hissi oluşabilir. Herhangi bir rahatsızlık durumunda kullanmayı bırakmalı ve doktorunuza danışmalısınız. Read the full article
3 notes · View notes
mafaweb · 4 months
Text
Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları Abuja, Nijerya'nın başkenti ve en büyük şehirlerinden biridir. Şehirde birçok kurumsal web tasarım ajansı bulunmaktadır. Web tasarım şirketleri, kurumsal firmaların ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilmiş web siteleri oluşturmak için hizmet sunmaktadır. Bu siteler, kurumsal kimliği yansıtan modern ve profesyonel tasarımlarla müşterilerin dikkatini çekmeyi hedeflemektedir. Abuja'daki kurumsal web tasarım ajansları, tecrübeli ve uzman ekiplerle çalışarak, işletmelerin dijital varlıklarını güçlendirmelerine yardımcı olmaktadır. Müşteri odaklı hizmet anlayışıyla web sitelerinin kurulumundan bakımına kadar profesyonel destek vermektedir. Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları, SEO uyumlu tasarımlar, mobil uyumluluk, güvenlik önlemleri ve hızlı yükleme süreleri gibi önemli faktörleri göz önünde bulundurarak, işletmeler için etkili çevrimiçi varlık oluşturmayı amaçlamaktadır.Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri, işletmelerin dijital platformlarda varlık göstermesi ve rekabet edebilmesi için önemli bir role sahiptir. İyi bir web tasarımı ve SEO uyumlu bir web sitesi, markanızın online varlığını güçlendirmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, kurumsal bir web tasarım şirketi seçerken SEO hizmetlerine de önem vermeniz önemlidir. Bir kurumsal web tasarım şirketi, sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda SEO uyumlu ve kullanıcı dostu bir web sitesi oluşturarak işletmenizin dijital pazarlamada öne çıkmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle, SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri ile çalışmak, işletmenizin çevrimiçi varlığını daha da güçlendirebilir. Bununla birlikte, kurumsal SEO hizmeti veren bir web tasarım şirketi seçerken dikkat etmeniz gereken bazı önemli faktörler bulunmaktadır. Şirketin referansları, daha önce yaptığı projeler, SEO uzmanlarıyla çalışıp çalışmadığı gibi faktörler, doğru kararı vermenize yardımcı olabilir. Sonuç olarak, işletmenizin online varlığını güçlendirmek ve dijital platformlarda rekabet edebilmek için kurumsal SEO hizmeti veren bir web tasarım şirketi ile çalışmanız, markanızın başarılı bir şekilde dijital pazarlamada yer almasını sağlayabilir. Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcılarıKurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları, işletmelerin internet üzerindeki varlıklarını sürdürebilmeleri ve güvenli bir şekilde iletişim kurabilmeleri için oldukça önemlidir. Profesyonel bir kurumsal hosting sağlayıcısı, işletmenin web sitesinin hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca, güçlü güvenlik önlemleri alarak web sitesinin ve verilerin korunmasını sağlar. E-posta sağlayıcıları ise işletmenin kurumsal iletişimini kolaylaştırır ve güvenli bir e-posta altyapısı sunar.Profesyonel bir kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçerken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli faktör vardır. Öncelikle, sağlayıcının 7/24 teknik destek sunup sunmadığına ve veri yedekleme hizmeti sunduğuna dikkat edilmelidir. Ayrıca, güçlü bir güvenlik duvarı ve SSL sertifikası gibi güvenlik önlemlerine sahip olması da oldukça önemlidir. Ayrıca, yeterli depolama alanı ve veri transferi hızı da dikkate alınması gereken diğer faktörlerdir.İşletmeler için profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçmek, dijital varlıklarını güvende tutmak ve güvenilir bir iletişim altyapısı oluşturmak için son derece önemlidir. Bu nedenle, işletmelerin ihtiyaçlarına uygun özelliklere sahip bir sağlayıcı seçmeleri ve bu konuda titiz davranmaları gerekmektedir.Eğer siz de işletmeniz için profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçmeyi düşünüyorsanız, yukarıda bahsettiğimiz faktörleri dikkate alarak detaylı bir araştırma yapmanızı öneririz. Bu sayede, işletmenizin ihtiyaçlarına en uygun hizmeti sunan bir sağlayıcı seçebilir ve dijital varlıklarınızı güvenle yönetebilirsiniz.Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital pazarlama alanında birçok şirket ortaya çıktı.
Ancak kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri, işletmelerin online varlığını sürdürmesi ve büyümesi konusunda ettikleri farkı yaratıyor. Bu tür şirketler, SEO (arama motoru optimizasyonu), web sitesi tasarımı, e-posta pazarlama, sosyal medya yönetimi gibi konularda uzmanlaşmıştır. Bu uzmanlık alanları sayesinde işletmelere sadece ürünlerini ve hizmetlerini online platformda sergileyebilecekleri bir web sitesi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çevrimiçi pazarlama stratejileri konusunda da destek sunarlar. Aradığınızda onlarca dijital pazarlama ajansı bulabilirsiniz, ancak kurumsal e-ticaret çözümleri sunan şirketleri seçerken dikkat etmeniz gereken bazı önemli hususlar vardır. Öncelikle referanslarına ve daha önce gerçekleştirdikleri projelere dikkat etmek, firmanın güvenilirliği ve tecrübesi hakkında size fikir verecektir. Ayrıca, firmanın e-ticaret konusunda ne kadar uzmanlaştığını ve bu alanda hangi çözümleri sunduğunu da öğrenmek önemlidir. E-ticaret platformları, ödeme sistemleri entegrasyonu, stok yönetimi gibi konularda uzmanlaşmış bir dijital pazarlama şirketi, işletmenizin online satışlarını artırmak için kritik bir rol oynayabilir. Sosyal medya ajansları ve hizmetleriSosyal medya ajansları, günümüzde işletmelerin dijital pazarlama stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal medya platformları, markaların geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan etkili araçlardır. Bu nedenle, işletmelerin sosyal medya stratejilerini planlamak ve uygulamak için profesyonel destek almaları gerekmektedir.Sosyal medya ajansları, markaların sosyal medya hesaplarını yönetmek, içerik oluşturmak, reklam kampanyaları hazırlamak ve etkileşimleri analiz etmek gibi konularda hizmet vermektedir. Aynı zamanda, ajanslar markaların hedef kitlelerine en etkili şekilde ulaşabilmeleri için stratejiler geliştirir ve uygular.Sosyal medya hizmetleri ise, markaların sosyal medya platformlarında daha görünür olmalarını sağlayan çeşitli hizmetleri kapsar. Bunlar arasında, organik ve sponsorlu içerik oluşturma, etkileşim yönetimi, reklam kampanyaları oluşturma, analiz ve raporlama yer alır.İşletmeler, sosyal medya ajansları ve hizmetlerinden destek alarak marka bilinirliğini artırabilir, hedef kitleyle etkileşimi artırabilir ve dijital pazarlama stratejilerini daha etkili bir şekilde yürütebilir.Sık Sorulan SorularAbuja'da kurumsal web tasarım ajansları neler sunuyor?Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları genellikle web sitesi tasarımı, kurumsal SEO hizmetleri, hosting ve e-posta sağlayıcılığı gibi hizmetler sunmaktadır.Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri nasıl çalışır?Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri, müşterilerin web sitelerini arama motorlarında üst sıralara çıkarmak için gerekli teknik ve içeriksel iyileştirmeleri yapar.Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları ne tür avantajlar sunar?Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları, yüksek performans, güvenlik, yedekleme ve 7/24 destek gibi avantajlar sunar.Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri neler yapar?Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri, online satış platformları oluşturarak müşterilerin ürün ve hizmetlerini internet üzerinden satmalarına yardımcı olur.Sosyal medya ajansları ve hizmetleri nelerdir?Sosyal medya ajansları, markaların sosyal medya platformlarında varlık göstermeleri için strateji geliştirme, içerik oluşturma, reklam yönetimi gibi hizmetler sunar.
0 notes
buzlumaviskiii · 7 months
Text
bılıyorum gerı geleceksın benı bıraktığın yerde bulacağından emin olup olmadıgından tedirginsin ama ben burdayım sana senı affediyorum demıyorum ama burdayım. o kızı sevmediğini biliyorum bunu yazarken nasıl tepki vereceşin gözümin çnğne geldi gözlerim doldu bu kadar yeterl….
0 notes
paravesiyaset · 7 months
Text
Tumblr media
Yol hipnozu, sürücünün gözleri açık haldeyken bilincinin kısmen kapanması ve otomatik pilot moduna geçmesi durumudur. Sürücü, yol üzerinde bir noktaya odaklanır ve çevresini fark etmeyi bırakır. Bu durum, özellikle uzun ve monoton yollarda daha sık görülür.
Yol hipnozuna neden olan faktörler:
0 notes
murat709 · 1 year
Text
0 notes
saturndengelme · 2 years
Note
Hey selam Burçak. Bir sorum var. Yeterler avm mi yoksa trio avm mi? Bursa otogardan daha kolay ulaşılabilir? Otobüs kullanacağım. İnternette detaylı otobüs bilgisi bulamadım.
Sana otogardan kolay ulaşabileceğin avm mi lazım yoksa ikisinden biri mi olmak zorunda
0 notes
aynurant · 4 years
Text
Bir kudurmustuk bir kudurmustuk ki sorma...
Evlenme teklif etti Yes partisi...
Sözümuz olacak ayyy organizasyon lazim...
Nişan yapacağız ayyy mekanlar dolu hep...
Düğünumuz var dış cekim icin mekan bakiyoruz parasütle mi atlasak? ağaca mı çiksak? denize mi dalsak? Yok en değişik bizim ki olsun canim
Ayrica düğün öncesi kredi çekelim evimiz instagramin en pembik evi düğünümüz herkesin agzini acik birakacak bir düğün olsun da gelecek yirmi yil kredi ödeyelim olsun varsın
Ayyy hamileyim cinsiyeti belli oldu partisi...
Ayyy doğurmadan bebek geliyor partisi.
Ayy sancim geldi cabuk organizasyon sirketi ben doğurana kadar odayi Versailes sarayina cevirsin.
Ayy doğduk mevlidimiz var partileri mi gösteriş ve debdebenin içine Allah ın ayetleriini sıkıştırarak günah çıkardık
Bu gösterişten camilerimizde nasibini aldı,ama vakit namazları koca koca camilerimiz boş kaldı...... Kabe’nin önünde poz vermeler ,evlilik teklifleri, selamlamalar ....
Kuranı getiren Hz peygamberin hadisleri gereksiz görüldü yada seçildi ama bana göre demekle gurur duydu ,Kuran bana yeterle kendini alkışladı👏🏻👏🏻👏🏻 Podyumdan çıkan tesettürlülerimiz flörtten flörte koşan gençlerimiz
ben görmedim onlar görsün diyen büyüklerimiz 👏🏻👏🏻👏🏻
Bakin annesinin paşasi,babasinin varisi, evimizin prensi kaka yapti aaa babasi çükünü kopardi sehzademizin😅😅😅
Dişi cikti
Yaş günü geliyor alti ay var ama konsept yetisir insallah o güne kadar...
Bakinnnn börek yaptim... bakınnn tatildeyiz...bakin kahvalti keyfisi... bakınnn kumsalda ayaklarim...
Bakinnn makyaj yapiyorum bir tarafı yanarken dünyanın ,bir tarafı açlıktan donarken biz çok mutluyduk !.
O siyah ben beyazım,o fakir ben zenginim,o çirkin ben güzelim,o aciz ben güçlüyüm o bizim tırnağımız bile olamaz...
O haketti kardeşinin derdiyle dertlenmeyin bizden değildi oysa,
Çok kudurduk... ve Dünya bize otur evde şöyle sade bir hayat yaşa da şükretmeyi unuttuğun sağligin, gosteris yapmaktan kacirdigin zamanin,hayatinda abarttigin her mananin muhasebesini yap dedi " COVİD 19 "...bize; ama anlayana
Yapiyormuyuz? Hayır!...
Yapalim bence.
Malesef biz insanlar hicbirzaman hicbirseyden ders cikarmiyoruz Allah sonumuzu hayir etsin insallah
#SEVGİLERİMLE🥰❤🍀🌹🌟🌹❤🍀
8 notes · View notes
deadmuststaydead · 4 years
Text
Tumblr media
1- Zebra Esprili, mükemmel iletişim becerilerine sahip ve karizmatik bir kişiliği temsil ediyor. Bu kişiler çok iyi pazarlamacı olurlar.
2- Kedi Fazla konuşmayı sevmeyen kişilerdir. Diğer insanlar tarafından utangaç bir kişiliği olduğu düşünülebilir. Ancak başkalarının ne dediğini kafaya takmazlar ve kendi kendilerine yeterler.
3- Ördek Resimde ilk ördek görenler optimist kişilerdir ve başkalarının kendilerini üzmelerine izin vermezler. Bulundukları anı yaşarlar ve her şeyden keyif almayı bilirler. Yeni şeyleri öğrenmeyi ve yeni yerleri gezmeyi severler.
4- Koala Sakin ve soğukkanlı insanlardır. Aynı zamanda kibar ve hassastırlar. Arkadaşları tarafından güvenilirler ve arkadaşlar bir problem yaşadıklarında her zaman ona ulaşabileceklerini ve ondan destek alabileceklerini bilirler.Sessiz bir ortam, bir kitap ya da bir film en çok sevdikleri aktivitedir. Başkalarına yardım etmeyi severler ve karşılığında bir şey beklemezler.
5- Fil İçten ve samimi kişilerdir. İçleri dışları birdir, insanların arkasından gizli kapaklı işler çevirmezler. Arkadaşlarına ve ailelerine büyük değer verirler ve onların mutluluğu kendilerini de mutlu eder.
6- Ayı Muhafazakar, geleneksel ve mantıklı bir kişiliği temsil eder. Kalabalık ve gürültülü ortamları sevmezler. Hassas, düşünceli ve diplomatiktirler. Çok çalışmayı severler ve işlerini zamanında bitirirler.
7- Zürafa Sohbeti ve konuşmayı severler, hemen herkesle sohbet edebilir ve iyi geçinirler. Uyumlu, pratik ve mantıklıdırlar. Bulundukları ortamda konuşmalarıyla ilgiyi üzerilerinde toplarlar. Rutin bir hayatı sevmezler, bu nedenle sürekli hayatlarında değişiklik yaparlar.
8- Domuz Bağımsız kişiliğe sahiptirler ve en iyi yalnızken çalışırlar. Keskin bir zekaya sahiptirler ve aynı anda bir çok şeyi düşünüp yapabilirler.
9- Tavşan Yaratıcı bir kişiliğe sahiptirler. Enerjiktirler ve enerjileri bulaşıcıdır, çevresindeki insanları da mutlu ve motive ederler. Bulundukları ortamlara neşe saçarlar.
10- Aslan İlk gördüğün hayvan aslansa, doğuştan lider olarak yaratılmışsın demektir. İnsanları ikna etmeyi iyi bilirler ve onları belli bir amaç uğruna çalışmaya yönelik motive etmede başarılıdırlar. Stratejik düşünmede çok başarılıdırlar. Hiçbir zorluk amaçlarına ulaşmada onları yıldıramaz.
11- Baykuş Derin ve analitik düşünce yeteneğine sahip kişilerdir. Sessiz bir ortamda yalnız olarak çalışmayı severler. Organize ve düzenli kişilerdir, dağınıklık onları rahatsız eder. Mükemmeliyetçidirler ve diğer insanlardan da mükemmeliyetçi olmalarını beklerler. İnce bir espri yeteneğine sahiptirler.
61 notes · View notes
musfika-hanim · 4 years
Text
Erkek evlatlar;
(kız evlatların zaten yaptığını düşünerek)
Annelerinize yardım ediyorsunuzdur bence, dimi. Hani baktınız evi süpürüyor, siz de tozu falan alıyorsunuzdur. Yerleri de ben paspaslayım diyorsunuzdur, dimi. Yemek yaparken sofrayı kurmada ya da salata yapımında da..
Gençler; düşünceli bir erkek evlat, annesi harıl harıl evin içinde iş yetiştirirken, köşesinde oturup onu izlemez. Ya da annesinin ayağına yemek, çay, çorba getirmesine müsade etmez. Anneler yapar, yeterler de. Ama evladının onu düşündüğünü ve onun daha az yorulması için yardım ettiği fikri, bir anneyi mutlu eder. Elbet birgün yalnız yaşayacaksınız ya da yaşıyorsunuz. Bir pilav yapmasını öğrenmek, temizliğin usulünü, sofra kurmayı falan öğrenmek, çok işinize yarayacaktır. Erkekler bazen bayanlardan çok daha leziz yemek yapıyorlar.
Eğer bir evde anneden başka bayan yoksa hele. Şu karantina sürecinde bir de. Evde erkek nüfus kalabalığı da varsa; anneniz hizmetten göçer. El atın gençler, kız kardeş varsa da el atın. Elinize yapışmaz.
46 notes · View notes
yeshua2019sblog · 4 years
Text
OKUMALAR 2019
YÜCE TANRININ ADIYLA…
Okuduklarını mutlaka uygulasınlar. Önemli olan bunları kendi yaşamlarında uyguluyor olmalarıdır. Değer olarak Tanrının önüne hiçbir şeyi koymasınlar. Yüzleri hep ışığa dönük olsun. Tanrı sevgisi her şeyin önünde olmalıdır.
Tanrı tüm canlılara temiz nefesinden ve saf enerjisinden her an, kesintisiz göndermektedir. Yaşamın temelinde bu temiz kaynak vardır. Karşılığında sizden olumlu enerjilerinizi geri göndermenizi ister. Yani yaşam için O’ndan aldıklarınızı kirletmeden, tekrar saf ve temiz olarak geri göndermeniz gerekiyor. Bu da temiz ve yararlı bir yaşam sürmekle olur.
Her şeyden önce Tanrı gelir, sonra sevgi, sonra güç ve dördüncü olarak da fedakârlık. Sırası böyledir. Bunları okuyucularına bildir.
Geçen 2000 yıl süresinde benim mesajımı tam anlamış insanlarla sürekli temasta oldum ve bu insanlardan istekli ve yetkin olanlarının elçilerim olarak görev yapmalarını sağladım. Halen de bu süreç devam etmektedir. Kapıyı çalın açılacaktır demiştim. Buna karşın adımı bir takım yanlış dinî doktrinlere alet ederek insanların bilinçlerini yaşamın gerçeklerine kapatanlardan ise rahatsız oldum.
Dini gelenekler (kurumsallaşmış dinler) kültürler temellerinde sık sık farklılık gösterir. Ancak benim sözlerim tüm zamanlardan ve tüm kültürlerden olan insanlar için aynı anlamı taşıyor. Bu nedenle beni Hıristiyanların bir sembolü olarak görmeyin. Aslında kültürel gözlüklerinizi çıkarırsanız bunu daha iyi görebilirsiniz. Benim ismime sempati duyanların gidip Hıristiyan olmaları yanlıştır. Beni takip edin. Hıristiyanları değil.
Manevi âlemle temas kurabilme yolu yaratılış gerçeğini arayan tüm yolculara açıktır. Herkes ebedî yaşamı hak etmek için bu dünyaya geliyor. Dünya sınav yeridir. Milletiniz, dininiz, inancınız, cinsiyetiniz, tahsiliniz ve sosyal mevkiniz ne olursa olsun istisnasız herkes sevgiye ulaşmak için buradadır. Herkes Kutsal Ruh dediğimiz Tanrının aktif enerjisinin bir zerresi olma hakkını elde etmek için burada sınavdadır. Bunun yolu da sevgiden geçiyor. Birlik (tevhid) bilincine ancak sevgiyle ulaşılabilirsiniz. Korkunun olduğu yerde ise sevgi yeşeremez. Korku sadece bir insanın hayata takıntılı bir şekilde bağlı olması durumunda ve bilinmeyenden korktuğu zaman yaşanır. Korku da bir egodur.
Tanrı bize özgür irade vermiştir. Bu bize verilen en büyük lütuftur. Tanrı bizi yaratmış ve bize yaşamlarımızla ne yapacağımız konusunda seçim hakkı tanımıştır. Bu hak, Tanrımızı sevip sevmeme seçimimizi de içerir. Tanrı bizi O’na otomatik olarak sorgulamadan tapan robotlar olalım diye yaratmamıştır. Tanrı bize mantıklı bir zihin gücü vermiştir ki bu sayede bir umut O’nun bize olan cömertliğini, iyiliğini ve sevgisini görebilelim ve O’na sevgi ve saygıdan doğan samimi bir inanç ile içsel tapınmayla yönelelim.
Gerçeğe giden yoldaki bir yolcu zihnen özgür olmalıdır. Korkuyu en başta içinden atmalıdır. İnsanın ruhu esasen neyin iyi ve doğru olduğunu bilir. Bunu uygularken de ne için yaratıldığını, nereye gittiğini araştırmalıdır insan. Kör inanç, taklidi inanç olmaz. Önemli olan gerçektir. Dünyevi takıntılar ruhun özgürlüğünün engellemesi demektir. Gerçek sizi özgürleştirir.
Varoluş gerçeği tarafından kabul edilmek kutsal lütfa mazhar olmaktır. Aklın gerçek tarafından kontrol edilmesidir. Kişinin karanlıktan aydınlığa, cehaletten anlayışa, ölümden yaşama, kendinden Tanrıya geçişidir. Kabul edilmiş olan Tanrının inisiyatifinde konuşur. Dönüşüm yaşanmaktadır. Lütuf sebebiyle kişi gerçeğin Tanrısı tarafından ve O’nun sözlerinin gerçeğince kabul edilmiştir. Gerçeğe inanç ve gerçeğin yaşanması Tanrı tarafından kabulün kaçınılmaz yansımalarıdır. Gerçek dönüştürür ve ilahi olana benzetmeye çalışır. Tanrının sıfatları belli bir ölçüde (Tanrının izin verdiği) takınılır.
Bazı insanlar cahildir ancak, bazıları cahil olmayı sevmektedirler. Öğrenmeye isteksizdirler. Adeta hastalıklarını kucaklarlar. Ve bu cahil zihinler saf değildir. Bilgi, karanlığı aydınlatan ve her tür korkuyu yok eden ışıktır. Bilgisiz kişi karanlıktadır ve karanlık içinde sonsuz yaşama ulaşmak söz konusu değildir. Kirli bir kalp zindandır. Oraya lütuf girmez. Cehaletin hüküm sürdüğü yerde lütuf yoktur. Cahil adamın kalbinde Tanrı sevgisinden eser yoktur. Cahil, bilmediği bir şeyi nasıl sevsin? İnancı olmaz, çünkü bilgi inancın içinde olmalıdır. Kör inanç putperestliktir. Tanrı’ya ibadetini doğru yapamaz. Tanrıdan dünyevi şeyler talep eder. İnancı ve ibadeti bir menfaat karşılığındadır. Doğru Tanrıya tapsa bile davranışları yanlıştır. Cehalet tüm günahların köküdür. Cehalet kördür. Cehaletin körlüğü şehveti besler. Cehaletin körlüğü vahşeti besler. Kibrin anası da cehalettir. Cehalet, yanlışa gitmenin nedenidir. Tüm hatalar cehaletle beraber gelir ve cehaletle gelen kibir, devamında cehaleti besler, akabinde bu cehalet, şeytani duygu ve düşünceleri ve yine bu şeytani duygu ve düşünceler de tekrar cehaleti besleyerek bir kısır döngü yaratır. Adeta cehaleti canavarlaştırır. Bencillikte çok ileri gidenlerin doğruya dönmesi zordur. Vicdanları bu yükü taşıyamaz ve en nihayet, Tanrıyı inkâra giderek yaptıklarının sorumluluğundan kurtulmaya çalışırlar. Ancak bu mümkün değildir. İnsanlar vardır artık kaldıramayacağı, taşıyamayacağı derecede çok olumsuz yükler yüklendiklerinden, sürekli kötülükleri yapmaya umursamadan devam ettiklerinden maalesef vicdanları kapanmıştır. Söyledikleri yalan ve iftiralar, yaptıkları kötülük o kadar fazladır ki bu vicdanlarına ağır gelir. Yük, vicdanlarının taşıyamayacağı seviyelere ulaşmıştır. Bu durumda ruhlarının sesi kısılır. Yok olur. Ruhları ile olan bağları kopar. Yaşayan ölü durumuna girerler. Vicdan olmayınca kişiler kendi yalanlarını doğru, haksızlıklarını hak görürler artık. Çünkü sorgulama duygusu olan vicdan devreye girmez onlarda. İflah olma noktası geride kalmıştır. Aklıselim tükenmiştir. Bu tip kişiler gerçekleri duymaya bile tahammül edemezler. Bu sebeple kendilerine doğruyu hatırlatan insanlardan da nefret ederler. Onlara karşı kin duyarlar. Ruhları Tanrıdan kopar ve tamamen kararırlar. Kapkaranlık ruhsal renkleri vardır ve bedensel ölümün ötesinde ruhsal ölüm yani yok oluş onları beklemektedir. Tabii yaptıkları tüm kötülüklerin hesabını verdikten, varlıklara verdiği acıları kendileri de aynı derecede çektikten sonra. Bu ilahi adalettir. Bu tip insanlar fiziksel ölümlerini takiben önce ilahi adalet gereği, çevrelerine verdikleri acıları bire bir yaşamak ve sonunda ise ruhlarının da bedenleri ile dağılmaya bırakılması sonucuyla karşılaşıp yok olacaklardır. Bu yok oluş hükmü bir ruhun hissedebileceği en acı duygudur. Diğer hiçbir ızdırapla kıyaslanamayacak kadar derindir. Bu nesil son şansını kullanmaktadır.
Nasıl ki bir bardak suyun içine bir sinek düşerse tüm su kirlenir, aynı şekilde ruhlar da bir damla olumsuzlukla kirlenir. Dolayısıyla insan hiçbir amacı bahane ederek diğer varlıklara karşı kin, nefret, hasetlik ve öfke duymamalıdır. Bu manada zihninin ruhu üzerinde olumsuz duygularla hâkimiyet kurmasına izin vermemelidir. Daha önemlisi bu kötü duygularını eyleme geçirmemelidir. Öldürmek, tecavüz etmek, her tür eziyet, darp ve gasp, karalamak ve iftira kötülüktür. Bunlarla gerçeğe ulaşamazsınız. Hiçbir inanç, düşünce veya ideoloji bu olumsuzlukları haklı çıkaramaz. Hiçbir dogma zorbalığa haklılık kazandıramaz. Aldatma hiçbir şekilde olmamalıdır. Aldatan aslında kendini aldatır. Cinayet hükümlülerinin bile idam cezası ile katledilmesini Tanrı onaylamaz. Toplumdan tecrit edilmeleri yeterlidir.
Her şeyden önce inanç birincil olarak ruha dayalıdır. En büyük buyruk; Tanrıyı tüm gücünüzle, tüm aklınızla, tüm yüreğinizle sevmektir. İkincisi ise komşunuzu kendiniz gibi sevmektir. Burada kullanılan komşu kelimesi “herkes” anlamındadır. Kutsal Yasa ve tüm peygamberliklerin özü budur. Tüm inanç bu temel öğreti olan sevgi üzerine kuruludur.
İnsanlara sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü öğrenmeleri gerektiğini söyle. Aksi takdirde toprağın bağrında kaybolup gidecekler. Her vefat eden uyandırılmaz. Her uyandırılan hemen yeniden dünyaya gelme şansı bulamaz. Her gelen başaramaz. Ebedi yaşama giden yolun kapısının anahtarı bendedir. Ancak buluğ çağına gelemeden vefat eden küçük çocuklar doğrudan Tanrı katına gider ve tekrar yarım kalan yaşamlarını tamamlamaları için dünyaya gönderilirler.
İlahi hazineler dünya hazinelerinden bariz bir şekilde çok daha kıymetlidir. Bu gerçeğe uyandıysanız ve bu bilinci zorlanmadan muhafaza edebiliyorsanız, siz ışıkta yürüyorsunuz demektir. Bu şekilde bir bakışa sahip değilseniz, gördüğünüzü sandığınız dünya ışığı (maddi ortamlar, deri, et ve kas) gerçekte yaşam gücü onları terk ettiğinde karanlıktan başka bir şey değillerdir. Bedeni esas alıyorsanız bu durumda siz uykuda geziyorsunuz, yaşam boyu süren bir uykuda yapılan bir gezintidesiniz demektir. Paraya, maddeye tapıyorsunuz ancak uykuda gezdiğinizden bunu fark edemiyorsunuz. Tanrıya, kıyas edilemeyecek farklı değerleri olan gerçek tarafa meyletmek çok daha iyidir.
Bu dünya geçici bir sınav alanıdır. Burada ölümün hükmü geçerlidir. Doğan her şey ölür ancak sonsuz yaşamda yaşam hüküm sürer. Ölüm yoktur. Bu dünya için değil, sonsuz yaşam için yatırım yapın. Aklı olan bu gerçeğe bir an evvel uyansın.
Dünya yaşamının içinde de neden mutluluk olmasın? Neden huzur, güven ve sevgi olmasın? Işığa dönün. Karanlıkta kalmayın. Her tür kötülüğün kaynağı karanlıktır. Kötülükler gizlide, karanlıkta yapılır. Işık nedir? Her şeyin ortaya çıktığı, apaçık görüldüğü yerdir. Bazılarının kötülükleri o kadar fazladır ki bunlar görülmesin diye ışığa çıkmak istemezler. Siz ebedi yaşamı arzulayın. Tanrıya ışıkta kalabilmek ve Tanrının huzuruna erişebilmek için dua edin. Kutsal ruhlar kaynağa ulaşmış ve kutsal halkaya kabul edilmiş olanlardır. Onlar artık yeniden dünyada doğmak zorunluluğu olmayan ölümsüz insanüstü ruhlardır. Benim gerçek öğretilerime sırt çevirmek için mazeret olarak öğretilerimin saptırılmış şekillerini kullananlar, bilin ki sizler benim hiçbir zaman elçilerim değilsiniz. Sizleri tanımıyorum. Benim adımı anmak, beni kabul etmiş olmak yeterli değildir. Önemli olan Babamdan duyup sizlere sunmuş olduğum sözlerimin özümsenip uygulanmasıdır.
Yukarı yükseklere bakın. Derin bakın. Bilinçlerinizi yükseltin. Bilinçlerin yükselebileceği tek yer maddi ddünyadır. Bilinçlerinizin yükselmesi için gerekli olan enerjiyi maddi dünyadaki hareketleriniz sağlar. Tanrıyı her şeyin kaynağı olarak düşünün. Tanrının ışığını düşünün. Doğruları söylemekten korkmayın. Toprağın bağrında kalmaktan korkun. Sonsuz yaşamı arzulayın. Sonsuz yaşamı arayın. Tanrının huzuruna çıkabilmek için dua edin. Tanrının sevgi olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Kalbinizde hâkim olan duygu sevgi değilse Tanrının huzuruna çıkamazsınız.
Biz Tanrıylayız. Gerçek budur. Tanrıdan geldik demek yanlıştır. Tanrı tüm yaşam enerjilerinin kaynağıdır. O bulutlar üzerinde oturan, istekleri yapılınca mükâfatlar dağıtan ama isteklerine karşı gelinince öfkelenip ceza veren insanüstü bir ilah değildir. Tanrının Özü sabittir. Hareket etmez ve değişmez. Tanrı konuşmaz. Tanrı her yerdedir. Tanrı yaşam verir, yaşamı devam ettirir ve yarattıklarına kendisini çeşitli şekillerde hissettirir. Her şeyden haberdardır ve hükmü kesindir. Aldığımız nefes, esen rüzgâr O’nun nefesidir.
Tanrı ölülerin değil, yaşayanların Tanrısıdır. Benimle konuşmanın ancak kilise mensubu birkaç kişiye inhisar ettiğini söyleyenler doğruyu söylememektedirler. Ben sürekli dünyaya ruh olarak gelip gitmekte ve sesimi duyurmaktayım. 2000 yıldır bu aralıksız devam ediyor. Bizler için sayı önemli değildir. Sıra dışı ruhlar önemlidir. Tanrıyla beraber sonsuz yaşama kavuşmak sizce bu kadar kolay mı olmalıydı? Hayır ama dünya insanının barbarlığı beni gerçekten şaşırtmaktadır. Bilinçlerin hâlâ bu derece ilkel seviyelerde kalmış olması üzücüdür. Siz dünya insanları belki teknolojik olarak evrende en geri tür değilsiniz ama barbarlıkta evrende en ileri seviyede olan birinci türsünüz.
Gerçek sevgiyi hâlâ hiç kavrayamadınız. Bunu kavrayamadan da varacağınız yer toprağın bağrıdır. Ölüler kervanına katılırsınız. Ruhlarınız da bedenlerinizle birlikte dağılır ve temel elemanlarına, enerjilerine dönüşür. Hâlbuki ben size ebedi yaşamı bulasınız diye gelmiştim. Bunun için işkence gördüm ve yaşamıma kast edildi ama ben dirilenlerdenim ve hâlâ sizinle beraberim. Kapıları çalıyorum ve bekliyorum. Beni kabul edebilecekleri bekliyorum.
Bedenlerinizi de Tanrının hizmetine verin. İtibar ve güç peşinde koşmayın. Tüm güç Tanrınındır. Gücün kaynağı Tanrıdır. Kişisel güç ise kötülük için istenir. Diğerlerine üstün olmak, onlara hükmetmek için istenir.
Tanrı her şeyle iç içedir lakin merkezde yalnız yine kendisi ve ebedi yaşama layık olabilmiş saf ruhlar O’nun huzurunda ayakta olarak bulunurlar. Bunları düşünün.
Dünyanın sonu olacaksa, yani gezegenin sonu, bu maddi boyutta fizik ve uzay fizik kanunları içinde olacaktır. Bu manada, dinsel anlamda kıyamet ve mucizeler yoktur. Mucize yapma yetkisini Tanrı kimseye vermedi ve vermez. Esasen var olan her şey Tanrının bir mucizesidir. Tabiat Tanrının bir mucizesidir ve Tanrı onu insanlardan daha çok sever.
Ben de büyük mucizeler göstermeyi Tanrıdan çok diledim ama dileğim kabul edilmedi. Daha sonra anladım ki şayet bizim düşündüğümüz manada kıyametler olsa, bu bir döngü oluştururdu. Belki kıyametten sonra birkaç yüzyıl insanlar düzelecek ama ardından bozulma yeniden başlayacaktı. Bu kısır bir şekilde sürecekti. Gelişmeden kendi kendini tekrarlayan kısır bir döngü şeklinde sürecekti. Tanrı insana özgür irade verdi ve neticesinde de insanların kendi özgür iradeleriyle ve hiçbir baskı görmeden kendisine dönmelerini istiyor. Böyle bir durumda kıyamet diye bir olaya yer olamaz.
Benim şifa gücüm vardı. Evet, Tanrı bana kaderi değiştirme, insanı ölüm yolundan döndürme yetkisi verdi. Ancak fiilen ölüyü diriltmek değildi bu. Fiilen yaşam kordonu kopan birinin ruhu tekrar bedene dönmez. Bu Tanrının hükmünü kaldırmak olur ki söz konusu bile değildir. Ben ölümcül hastaları tekrar iyileşme sürecine sokabiliyordum. Halen de şifa veriyorum. Tıpkı sana yaptığım gibi. Sen beni gördün. Ölüme çok yakındın.
Şayet ben bir dokunuşta körlerin gözünü açabilseydim, böyle mucizevi bir gücüm olsaydı, o zaman ilk olarak herkesin bana inanmasını ve Tanrıya dönmelerini sağlardım. Ama söz konusu durum böyle değildi. Ben iyileştirebiliyordum ve insanları tekrar toplumun aralarına kabul edebilecekleri oranda bir sıhhate getirebiliyordum.
Tanrının katına kim yükselebilir? Tanrı’nın huzurunda kim durabilir? Elbette sadece elleri temiz, kalpleri saf olanlar.
Her tür kirlilikten, açgözlülükten, ahlaksızlıktan, hayasızlıktan uzak durun. Dünyevi işlerinizde bilimsel düşünceden ayrılmayın ancak bilimle Tanrıya varamazsınız. Bedenlerinizi ve zihinlerinizi onurlu ve temiz olanda kalması için sürekli kontrol altında tutun. Tanrı bilmezlerin yaptıkları gibi dünyevi hırsların ve şehvetlerin peşinde koşmayın. Çok ve gereksiz konuşmalardan kaçının.
İnsanın varlık amacı dindar olmak değildir. Amaç Tanrıyı, Tanrısal gerçeği bilmektir. Dinler doğru başlamış olsalar bile zamanla gerçek olandan sapıp toplumlar üzerinde baskı unsurları haline getirilmiştir. Kendileri gibi olmayanları tehdit eden, katleden şeytani politikalar haline getirilmişlerdir. Korku temellidirler bu halleriyle de insanlığı reddetmektedirler. Gerçek Tanrıdan ve O’nun istediklerinden kopmuşlardır.
Tüm ıstırapların kaynağı bencilliktir. Bencillikten uzak durun. İçinizle dışınız bir olsun. Samimi ve dürüst olun. Evet’ iniz evet ve Hayır’ ınız da hayır olsun. Hiçbir varlığa karşı acı duygular içinde olmayın. Olumsuz duygularınızın her an farkında olun ve onların eyleme geçmesine izin vermeyin. Bilin ki olumsuz dürtülerin sizi kontrol etmesine izin verirseniz ruhunuzu kaybedersiniz.
Bozulmuş, yoldan çıkmış insanlardan uzak durun. Ruhsal tekâmül yolunda cesaret ve disiplin gereklidir. İnsani terbiye bu yolda temel disiplindir. Korkularınızı gerçek bilgi ile yenin. Korktuğunuz şeylerin esiri olursunuz.
Uyanış sadece bu dünyada yaşarken henüz fiziksel beden içindeyken gerçekleştirilebilir. Tanrıya ulaşmak için gerekli enerjiyi hareketle beden ruha yükler.
Sevgi Tanrının yoludur. Benim şahsi yolum değildir. Yüzünüz daima Tanrıya dönük olsun. Yüzünüzü Tanrıdan başka yöne çevirirseniz karanlığa gidersiniz. Tanrıdan sadece iyilik dileyin.
Tanrının affı sonsuz değildir. Aynı yanlışları tekrarlamakta ısrar ederseniz Tanrının sert yüzüyle karşılaşırsınız.
Tanrının huzuru, Tanrının krallığı Tanrının bulunduğu yer demek değildir. Tanrının kutsal gücünün kaynağının olduğu yerdir. Bunları unutmayın.
Sevgi, yolunuz ışık yoldaşınız olsun. Sevdikçe inanır ve inandıkça seversiniz, ışık bilmek ve görmektir. Bunu unutmayın.
Sizlere güvercin kadar saf ve tilki gibi tetikte olun demiştim. Şimdi güvercin kadar saf olursanız Tanrı sizi tetikler diyorum.
Daima sakin ve sabırlı olun. Kalplerinizdeki Tanrı sevgisini hiçbir bencilce duygu ve düşüncenin kirletmesine izin vermeyin.
Size ait olmayana bakmayın. Size ait olmayanı almayın.
Size yapılmasını istemediklerinizi siz de başkalarına yapmayın.
Gerçeğe uyanabilmek için tüm olumsuz duygu ve düşüncelerden uzaklaşın.
Tanrı konuşmaz. Kalbi saf olanlara malum eder. Ezelden seçilmiş elçi yoktur. Kendini bu seviyeye yükseltebilmiş ruhlar vardır. Tanrı kayırmaz. Elçilerde insandır ve kendilerine malum edilenden nefsani sapmalar gösterebilmişlerdir.
Tanrı seven ve kıyandır. Tanrı verendir. Sadece verir. Almaz.
SORU: “Yaşlı adam, hayatı sırasında yedi günlük bir sabiye hayatın yeri hakkında soru sormakta gecikmeyecek ve o adam yaşayacak! Çünkü, birincilerin çoğu sonuncu olacak ve bir olacaktır.” Bu sözlerle ne demek istedin kardeşim?
YEŞUA: Bu sözler benim söylediğim sözler değildir. Doğumumdan önce yaşlı bilgelerce benim için söylenmiş olan sözlerdir.
SORU: Tutku isimli filmdeki işkence ve ölüm sahnesi çok korkunçtu kardeşim. Abartılı mı yapmışlar?
YEŞUA: Daha da kötüydü.
SORU: Korkunç bir şey. Bu ne kadar ağır bir işkence. Acı korkunç boyutlarda olmalı. Normal, sıradan, bizim gibi insanların buna dayanması mümkün değil diye düşünüyorum.
YEŞUA: Hiçbir acı duymadım. Tanrı benim acı çekmeme izin verir miydi sanıyorsun? Vermedi. Hiçbir acı hissetmedim.
SORU: Neden “Baba beni niye terk ettin?” dediniz?
YEŞUA: O an için Tanrı’yla bağım kesildi. İnsan gibi oldum. Bir an panikledim.
SORU: Ölümden dirilip kalkmanız...
YEŞUA: Beni öldüremediler. Bayılmışım. Ben orada ölmedim. Benim ölümüm yeryüzünde olmadı.
SORU: Çarmıhtan alınıp mağara mezara kondunuz.
YEŞUA: Evet. Orada Tanrı beni iyileştirdi ve çıktım.
SORU: Fiziksel bedeninizle mi göğe alındınız?
YEŞUA: Evet. Kısa bir müddet dünyada kaldım. Sonra alındım.
SORU: Şimdi ruhsal âlemde bedeninize ne oldu?
YEŞUA: Yukarıda bedeni terk ettim. Dağıldı.
SORU: Meryem ananın bedeni de göğe mi alındı? Öyle söyleniyor.
YEŞUA: Hayır. Onun bedeni dünyada bırakıldı.
SORU: İlk havarilerin tüm dünya lisanlarında konuşmaya başladığını iddia ediliyor ve bu durumu Kutsal Ruhun kendilerine verilmiş olmasına bağlıyorlar. Bu bana pek inandırıcı gelmiyor. Sen ne diyorsun kardeşim?
YEŞUA: Böyle bir şey olmaz kardeşim. Bu doğru değil. Burada kastedilen benim mesajımın tüm dünya dillerine tercüme edileceğiydi ki bu da gerçekleşti. Ayrıca Kutsal Ruh verilmez. Ruh tam arındığında topluluğumuza Tanrının izni ile kabul edilir ve o ruh artık Tanrının askeri ve ruhsal kardeşliğin bir üyesidir. Bizimle bir olur.
SORU: Sizin üç günlük ölüyü dirilttiğiniz, bir dokunuş ve sözle cüzzamlıları sapasağlam yaptığınız söyleniyor. Bu konu da bana inanılacak gibi gelmiyor. Ne dersin kardeşim?
YEŞUA: Kardeşim, Lazarus ölmemişti. Cüzzam hastalığı son safhasında olduğu için onu mağaraya koymuşlardı. Ben onu oradan çıkarıp iyileştirdim. Yani iyileşme sürecine soktum. Kaderini Tanrının izni ile değiştirdim. Bunu yapabiliyorum. Ancak bir dokunuşla sapasağlam olmaz ama iyileşir hastalığı. Topluma kabul edilecek seviyeye gelir. Aynı şeyi sana da yaptım aksi takdirde sen ölüme yakındın. Tanrı sana ikinci bir şans verdi ve beni sana yolladı. Sen benim geldiğimi gördün. Vefat olayı fiilen gerçekleşince artık o ruhun bedeninde tekrar canlandırılması diye bir olgu yoktur. Yani bu, ölüyü diriltme, yoktur.
YEŞUA: Bazıları hâlâ “Ben ve babam biriz.” sözümü tartışıyorlar. Hâlâ ne demek istediğimi anlayamadılar. Onlara söyle: “Bedenim Oğul, ruhum Baba’dır. Dış görünüşüm insan, özüm Tanrıdır.”
Tanrıya yaklaştıkça insanlar dünyadan uzaklaştıklarını hissederler. Maddeden uzaklaştıklarını hissetmek çoğunu rahatsız eder. Maddi tutkularından uzaklaşmak hoşlarına gitmez. Tanrı isteseydi herkesi istediği gibi yaratırdı ama O insana özgürlük verdi. O insanın özgür iradesiyle yüzünü kendisine dönmesini istiyor. Zorlama yapmıyor.
Mucize sadece Tanrının yapabildiği bir şeydir. Öncede söyledim Tanrı bana mucize gösterme gücü verseydi ilk yapacağım şey herkesin bana inanmasını sağlamak ve yüzlerini Tanrıya çevirmek olurdu. Tanrı bunu istemiyor. O, özgür iradeleriyle insanların kendisini seçmelerini bekliyor. Önemli olan da değerli olan da budur. Seçimin özgür irade ile yapılması.
Dünyanın iyiliğe ihtiyacı var. İstenmediğinizi hissetseniz bile siz sevgi neşretmeye devam edin. Dünyanın buna ihtiyacı var.
Başkalarının duygularını hisseden açık bir insansanız dikkat edin. Burun akması, ağırlık hatta esneme sizin enerji kaybettiğinizi, o ortamın ya da kişilerin sizin enerjinizi tükettiğini gösterir. Bu durumu fark edin ve kendinizi korumaya alın. Bu bir dua olabilir. Negatif konuları hemen değiştirmek ya da oradan uzaklaşmak olabilir.
Sevgi yolunuz ışık yoldaşınız olsun.
Tanrıya yaklaştıkça insanlar dünyada uzaklaştıklarını hissederler. Maddeden uzaklaştıklarını hissetmek çoğunu rahatsız eder. Maddi tutkularından uzaklaşmak hoşlarına gitmez. Bu noktada dönenler olur. Onlardan olmayın. İnsan ruhu ancak gerçeğe ulaşmakla içindeki boşluk hissinden kurtulabilir. Tüm dünyasal tutkulardan ve korkulardan arınmadan huzurlu olmak olanaksızdır. Huzurlu olan ruh Tanrının huzurunda kalır. Huzurda olan ruh doğrudan Tanrıya bağlanmış demektir. Ruh kendi karakterini benimsemeden huzurlu olamaz ve sevgiden uzak, olumsuz duygu ve davranışlarda olan ruhların kendi yaptıklarını beğenerek huzurlu olması söz konusu değildir.
Yok olduğunuz anda tanrısallaşırsınız. Tanrısallaşan olursanız insanların gerçeklerini görürsünüz. Dinler insanları sınırlandırır. Oysa biz size özgürlüğü veriyoruz. Önce sizi eğitiyor, doğruları söylüyoruz. Ve sizi özgür iradenizle bırakıyoruz. İşte sınav ondan sonra başlıyor.
SORU: İnsanlar öbür tarafa geçince akraba ve sevdiklerini görüyorlar mı?
YEŞUA: Hayır. Böyle bir şey yok. Ancak ruh dünyada neyi çok istemişse burada onu zihninde yaratabilir ve gerçek sanabilir. Öbür tarafta akraba görmek isteğide dünyevi bir takıntıdır.
SORU: Şehitlik nedir?
YEŞUA: Böyle bir mertebe yok. İnsan nasıl bir karakter sahibi ise, bilinç seviyesi ve iç dünyası ne seviyede ise buraya aynı şekilde gelir. Ölümle boyut atlanmaz. Savaşta öldürülmüş olması onu ayrıca yüceltmez.
Soru: Tibet’e gittiğinizi söyleyenler var?
Yeşua: Hayır.
Soru: İncil Tanrının sizi insanların günahlarına fidye olmanız için yolladığını söylüyormuş. İnanamadım. Doğru mudur?
Yeşua: Hayır. Ben fidye olarak değil Tanrının sevgisi olarak geldim. Ama hoş karşılanmadım. Şu an bile Dünya nüfusunun 2/3’ü kötü insanlardan oluşuyor. Sevgi ve ışık olan Tanrının düşmanları var. Tanrı tüm iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağıdır. Şu ana kadar Tanrım onları affet ne yaptıklarını bilmiyorlar diyordum ancak artık affet demiyorum.
Soru: Kutsal Ruhun indiği, inananların üzerine döküldüğü söyleniyor?
Yeşua: Kutsal Ruh inmez. Kimsenin üzerine de dökülmez. İnsan bunu hak ederek o makama kendisi yükselmek durumundadır. Kutsanmış kişi, artık olmayan kişidir. “Ben yokum, Tanrı var” kavramına alışmalısınız. İçinize baktığınızda “ben” yoksa, “ego” yoksa mutlak sessizlik, mutlak boşluk varsa, orada Tanrı vardır. Ben dediğiniz anda varoluştan ayrılırsınız.
Soru: Vaftiz nedir?
Yeşua: Kendi aralarında uyguladıkları bir merasim.
Soru: Günah çıkarmalar için ne söylersiniz?
Yeşua: Kendilerince uyguladıkları bir merasim. Bir işlevi yok. Bizim için önemi yok. Günahlar bu şekilde af olmaz.
Yeşua diyor ki: İlişkilerde insanlar gerçek duygularını yansıtmıyor, rol yapıyorlar, bu da sonunda nefrete dönüşür. Gerçek sevgide minnet vardır asla nefret edemezsiniz. Beden çekimi sekstir. İki zihin birbirini çekerse sevgidir. İki temiz ruh birbirini çekerse Tanrıyı bulur. Bu da üst boyutta olur.
Zalimlerin sonu yaklaştıkça zulümleri artar ve iyice azgınlaşırlar. Karanlığın bir parçasıdırlar artık ve o karanlık, kötülüklerini gizlediği için onlara hoş gelir. Her akarsu okyanusa ulaşacak diye bir şart yok zaten. Bazıları yolda kuruyacaktır. Kötüler okyanusa ulaşamaz.
Yaşama teslim olun. Kendinizi koruyun, tetikte olun ama niye oluyor diye elinizde olmadan olanlara da direnç göstermeyin. Direnç kasılmaktır. Kendinizi kasmak, sıkmak da hastalıkları getirir.
Adaletin olduğu ortamlarda oluşan güven ortamı sevgiyi yaratır ve sevgi olan yerde iyilik ve duyarlılık olur. Zekâ gelişir, bilgi birikir ve medeniyet olur.
Evrende varlık tektir. Bu tek varlık içinde varlıklar vardır. İnsan önce kendini, özünü tanır. Kendi özünü bulur sonra Tanrıya bağlanır. Tanrıya bağlanan insanın ruhu şahin gibidir. Birçok boyutta ve durumda yaşayan varlık olur.
İnsanın ıstırap çekmesi egosunun bir yan ürünüdür. Sadece olumsuza odaklanıp olumlu taraflar yokmuş gibi davranmak egoistliktir. Tanrı bizim mutlu olmamızı istiyor.
Sesler içinde bir ses de siz olmayın. Sakin ve sessiz olursanız etrafınıza tanık olursunuz.
İnsanları uyar. Boşuna kabirlere gidip orada taşlardan, ölülerden medet ummasınlar. Oralarda bir enerji yoktur. Orada yatan kutsal bir insansa zaten orada değildir. Enerjisi Tanrı enerjisine karışmıştır. Toprağın altında sadece insan vasfı silinmiş ruhlardan arta kalan karanlık ve dağınık enerjiler kalır. Eşlerine çocuklarına veya diğer insan ve canlılara eziyet etmek onların da enerjilerini olumsuza çevirmeniz, eksiltmeniz demektir. Eziyet görenin enerjisi doğal olarak olumsuzlaşır hâlbuki Tanrı bizden kendimizin ve çevremizdekilerin enerjilerini artıracak, saflaştıracak seçim ve davranışlar bekler. Bu sebeple insanların enerjilerini olumsuza çevirenlerin bilhassa eşlerine sürekli eziyet edenlerin affı yoktur.
Kadın ve erkek bir elmanın iki eşit yarısı gibidir. Birine hak olan diğerine de haktır. Kötülükten uzak durun.
Erkek her şeyden önce adil olmalı ve kendisine hak gördüğü her şeyin kadına da hak olduğunu bilmelidir. Adalet güven ortamını yaratır. Tüm insanlar hiçbir ayrım gözetilmeksizin hak olan (doğru, faydalı, iyi ve güzel) şeylerden faydalanma konusunda eşittir. Tanrı seven ve kıyandır. Bunu unutmayın. Sınırı aşmayın
Kalabalık kördür ve aydınlanmamıştır. Hakikat azınlık taraftadır. Tanrıya ulaşmak cesaret ister. Bilince ulaşırken uyuşukluk olur.
İnsanların çoğu Tanrı konusunda ciddiyetten çok uzaktır. Başlarına gelenlerden dolayı Tanrıyı yargılarlar. Kim onlara Tanrıyı yargılama hakkını verdi? Böyle bir hak yoktur. Tanrıyı yargılayamayız. Tanrıyı sorgulayamayız.
Tanrı konuşmaz, sabittir ve varlığı değişmez. Tanrı yapar, konuşmaz. Ruhunu yeterince arındıranlara kendisini hissettirir. Malum eder. Ruh bunu hisseder.
Bizim içgüdü dediğimiz, olumsuz vesveseler vermiyorsa, korku kaynaklı değilse ruhumuzla konuşmamızdır. İyi ya da kötü hissederiz. Ruhun titreşimi ne kadar yükselmişse bu hissedişler o oranda belirgin olur. Kalp gözünün açılması budur. Çoğunlukla içimize ilk doğan sezgi doğrudur.
Tanrı tüm varlıklara sevgi enerjisini saf olarak aynı miktarda yollar fakat kalpler kirlilik oranlarına göre, Tanrıdan gelen saf sevgi enerjisini kirletiyor. Temiz bir kaynaktan akan su da temizdir ama içenin ağzı kirliyse temiz su da kirlenir.
Bugünlerde Tanrının, kendileri ile baş başa bıraktığı insanların büyük çoğunluğunun yanlışa gitmesinden belli oluyor bu da bir ciddi karmaşa ve büyük bir yargı ve cezanın gelişinin habercisi gibi.
SORU: Kendi kendimizi yargılıyoruz ama sonra hükmü Tanrı mı veriyor?
YEŞUA: Zaten her şeyi Tanrı yaptırıyor. Öz benliğinizi egonuzdan çekip ayırdıktan sonra ona kendi egosunu seyrettiriyor.
SORU: Sizin Tanrıyla konuşmanız nasıl oluyor?
YEŞUA: Konuşma diye bir şey yok. Tanrı konuşmaz ama her şeyi o yaptırıyor. Tek gerçek Tanrıdır.
İnsan ölünce, ölümü takip eden ilk yedi dakikada beyin film makarası gibi tüm hatıraları geri sarar. Özünüze ulaşıncaya kadar ancak herhangi bir halledilmemiş şuuraltı travmanız varsa filim orada kopar. Bu sebeple tüm kötü duygularınızı, travmalarınızı yaşarken hafızanızdan temizleyin. Ölümü takiben hemen herkes uyanmaz. Bu travmaların sonuçları yaşanır. Bağışlamak bu yüzden önemlidir. Sizin için önemlidir. Bağışlamakla siz bu travmaların etkisini yok ederek ölümü takiben yaşayacağınız sıkıntıları ortadan kaldırmış olursunuz. Yani yaşamazsınız. Bağışlamak unutmak değil etkisini ortadan kaldırmaktır.
Zaman kapanıyor. Yan yollar yok artık. Yan yollar kapatıldı. Kişi ya Tanrıya ulaşacak ya da fiziksel ölümünü takiben ikinci ölümü tadacaktır. Ya hep ya hiç. Durumunuz budur artık. Ya Tanrıya ulaşacaksınız ya da her şeyinizi kaybedeceksiniz. Tamamen Tanrıya odaklanın. Aksi takdirde başaramazsınız.
İnsan ruhu bedene girince adı insan olur. İnsan beden değil, bedeni bir ömür kullanan ruhtur. Ruh kendinin farkında olan zaman ve mekân boyutlarının dışında var olan bir enerji birimidir. Kaynağı Tanrıdır.
Ruhun dünyevi manada cinsiyeti yoktur. Benimsenmiş kişilikler vardır ancak tamamen arınan ruhlar artık tüm dünyevi tutkularından ve takıntılarından arınmışlardır. Nefisleri yoktur, bireysel farkındalık vardır ama üstünlük yoktur. Birlik vardır.
Bedenliyken tutkularınızdan tam olarak kurtulmanız mümkün değildir. Ancak onları doğru davranışlara yönlendirebilirsiniz. İstenen ve beklenen de budur.
Dünyada bedenliyken karşı cinsiyetten olduğunu düşünen ve öyle davrananlar akıl hastalarıdır. Onlarla arkadaşlık etmeyin. Onları onaylamak, onlara sempatiyle bakmak, nikâhlarını kıymak çok yanlıştır. Onlarla sizi de yok oluşa götürür. Bu sapkınlık Tanrıya isyandır.
Dünyada ruhunu saflaştırabilen varlıklar ölüm ötesinde gözlerini ışığa açarlar. Onlar ışığa çekilip alınırlar ve orada ebedi yaşama kabul edilirler. Hükmü Tanrı kendi huzurunda verir. Bu ruhlara kutsal(saf) ruhlar denir. Dünyada iken ruhlarını tam saflaştıramayanlar ölüm ötesinde saflık derecelerine göre eğitimlere alınarak Tanrının ikinci ya da üçüncü, sayısını Tanrı bilir, yeni bir reenkarnasyon (dünyada yeniden doğmak) şansı vermesini beklerler.
Öldürmek affı olmayan bir suçtur. Bilerek ya da bilmeyerek olsun, savaş, nefsi müdafaa ve görünmez kaza ile can kaybına sebebiyet vermek dışında can alanların affı yoktur. Ölüm ötesinde bilerek can almışsa ilahi adalet gereği verdiği tüm acılar kendisine aynen çektirildikten sonra ruhları yok edilir. İnsan öldürmenin her halükârda yanlış olduğunu bilmeden can almışsa verdiği acılar katile yaşatılmaz ama o ruhlar da yok edilir. Bu ikinci ve gerçek ölümdür. Ebedi, gerçek ölüm. İçine virüs giren bir programın bilgisayardan silinip atılması gibi düşünebilirsiniz.
Şuuraltına giren hiçbir şey silinmez. Bebekliğinizdeki bazı şeyleri bile hatırladığınıza göre silinme yoktur. Etkisi kalkar. Etkisi kaybolmuş şuuraltı kayıtları da sizi vefat sonrası kabirdeki süreçte etkilemez.
Bilincinizi yükseltirken dalgalanmayın. İniş çıkışlar yaşıyorsunuz. İnsanlar ve olaylar sizi aşağıya çekmesin. Yüzünüz daima Tanrıya dönük olsun. Işığa dönük olsun. Işığın kaynağı Tanrıdır. Diğer insanları durup bekleyebilirsiniz ama siz aşağı inmeyin. Bulunduğunuz bilinç seviyesinde kalın ve yüzünüz Tanrıya dönük olsun. Onların size gelmesini bekleyin. Aşağıya bakmayın.
Tanrıdan yüzünüzü çevirirseniz kaos yaşarsınız. Işıktan mahrum kalırsınız. Yüzünüz daima Tanrıya baksın. Dalgalandığınız müddetçe bir yere varamazsınız.
SORU: Kehanet nedir?
YEŞUA: Falcılık, yani aldatmadan başka bir şey değildir. Tanrı sonsuzlukların Tanrısıdır. Hızı sonsuzdur yani o hızda alana yer kalmaz. Zamana yer kalmaz. Dolayısıyla mutlak huzur ve mutlak duruluk hâkimdir. Her şey andadır. Tanrı anlık hükümler verir. Uzun vadeli planlar yapmaz. İnsan kendi kaderini değiştirebilir. Tövbekâr olabilir ve Tanrıya sığınabilir. Her an her şey değişebilir ve Yüce Tanrı da buna göre her an yeni hükümler verir. Tanrı, sizin için ve sizin yönelimlerinize göre zamanı gelecek yapar.
Bilhassa kapalı odalarda yapılan her türden gösteriler illüzyondur ve göz yanıltmaktır. Bu manada aletsiz ameliyat yaptıklarını söyleyip bunun sosyal medya kanalıyla reklamını yapanlara itibar etmeyin. Benim 2000 yıl önce bedensel olarak aranızdayken böyle şeyler yaptığımı duydunuz mu? Hayır, keza yaptıysam da bunu gizli tutardım. Dünyevi konularda bilimsel düşünceden uzaklaşmayın demiştim.
Kehanet, gelecekten haber vermek kendinizi Tanrıdan üstün görmektir. Tanrı kendisine ait işlere karışılmasından rahatsız olur.
Ruh kendinin farkında olan zaman ve mekân boyutlarının dışında bir bilinç birimidir. Bir enerjidir. Beynin ürünü olan bedensel zihinden ayrı olarak kendi hafızası vardır. Tanrının bize kendinden verdiği saf bir yaşam enerjisidir. Bizim sorumluluğumuz en saf şekilde bize verilen bu emaneti aynı saflıkta çevremize yayıp sonunda da Tanrıya geri verebilmektir. Bunu yapabilirsek sahip olduğumuz kişilik Tanrı tarafından dağıtılmayıp sonsuza kadar bizde kalır. Bu tip saf ruhlara sizler dünyada kutsal ruh diyorsunuz. Bu sıfat sizlerin kullandığı bir kelimedir.
Öte âlemde her şey enerjidir. Enerjinin kaynağı Tanrıdır. Yani tüm yaşam enerjisi Tanrının enerjisidir. Bu manada tek varlık Tanrıdır. Onsuz hiçbir şey var olamaz. O’nun huzurunda olmak O’nun ışığını kaynakta görebilmek demektir ki tarifi imkânsız bir huzur verir.
Bizler Tanrıdan gelmedik. Biz Tanrıylayız. Ruhlarımızı en saf şekilde O’ndan aldık ve yine en saf haliyle O’na teslim etmeliyiz. Ruh Tanrının nefesidir ve bir sonraki nefeslerimiz O’nun lütfu ile olur. O halde yaşamımız her an bitecek gibi ruhlarımızı aldığımız en saf haliyle muhafaza edelim.
Maddi dünya sınav yeridir. Bu nedenle özgür irade ve bunu yönlendirebilmesi içinde kişiye akıl verilir. Ruhsal hafıza yani öte tarafa ait hafıza kapatılır. Duygular verilir ki bu duygular kişiye yönlendirici ivme sağlasın, ancak ruhu ile de bu ivmeleri doğruya yönlendirilsin. Maddi bedende iken hareketlerimiz ruhumuza bilincini yükseltebilmesi için gerekli enerjiyi yükler. Öte alemde bu olanaksızdır.
Kişinin doğacağı yer, ailesi, kültürü ve genleri kaderidir.
Arınmış ruhlar kendiliğinden bilirler. Diğer seviyedeki ruhlar eğitime alınır. Kişi bu maddî dünyada ne ekmişse öte âlemde onun devamını yaşar. Dünyevi takıntıları devam eder. Tamamen arınan ruhlar artık tüm dünyevi tutkularından ve takıntılarından arınmışlardır. Orada ebedi yaşama kavuşurlar. Arınamamış, dünyada iken gerçeğe ulaşamamış ruhlar içinse orada enerjilerin durumuna göre ya bütünlüğü muhafaza edilir ya bölünüp dağıtılır ya da çok kötü ruhlar topraktan ışığa çıkamaz ve hafızaları silinmiş (kendilerinin farkında olma özelliği kalmamış) bir halde yerin altındaki enerjilere karıştırılırlar. Tanrı kötüye kullanılmış kirli enerjileri kabul etmez. Onları tabiat güçlerine karıştırır. Saflaşmış ruhların bir görevi de bu kirletilmiş enerjileri kendilerine çekerek arındırmak ve Tanrıya temiz olarak sunmaktır. Maddi alemde enerjidir. Titreşimleri düşük olan enerjiler.
Sonsuz şekilde dünyada yeniden doğmak yoktur. Bu kısır bir döngü olurdu. Sonsuz yaşam, kazanılmış bir hak değil, hak edilmesi gereken bir hedeftir. Bu manada da insanların, uyanmak demek olan kıyam etmek, kalkmak kelimesini dünyanın sonu gibi anlaması çok yanlış bir yorumdur.
Tüm ruhlar dünyaya ölüm ötesinde gidecekleri yeri bilerek gelir. Bazı insanların dünyaya delicesine sarılıp gitmek istememeleri bundandır. Başlarına gelecekleri hissederler.
Tanrı sevgidir. Sevgiyi eksiksiz özümseyip yaşamadan sonsuz yaşama hak kazanamayız. Tanrının huzuruna eremeyiz.
Her bir insanoğlunun doğuşuyla Tanrı bir diğer yaşayan mabede varlık verir. Bu mabetler vasıtasıyla ve onların içinden Tanrı enerjisi dünyevi boyutta kendisini ifade eder. Tanrı olarak, ancak bu mabet saf ise olabilir. İnsan dünyadaki Tanrı enerjisine mabet olabilecek tek organizmadır. Evrensel zihin insan vasıtasıyla ve insanın içinden şekil dünyasındaki kaynak olarak işlem görür. Maalesef dünya bu gerçekten o kadar uzaklaşmıştır ki bir çocuk doğar doğmaz ona verilen isimle birlikte yanlış kimlikler yüklenmeye başlar. Aile kültürü, yaşadığı toplumun değerleri vs. Elbette bu durumdaki insanlar Tanrının mabedi olamazlar.
Tanrı kaynaktır. İyiliğin, doğruluğun, sevginin, ışığın, bilincin ve yaşamın kaynağıdır. Bizler O’nun saf enerjisi ile varız, o enerjiyi bütün saf vasıflarıyla alıyoruz. Maalesef bu saf enerjiyi çoğumuz kötü kullanmakta ve karanlık enerji girdaplarına sebep olmaktayız. Karşılık ödemeden aldığımız bu saf Tanrı enerjisini olduğu gibi saf olarak yansıtmak bizim asli görevimizken bizler o enerjiyi bencilce kirletiyor ve bize akışını engelliyoruz. Ve ruhumuz kararıp zayıflıyor. Tanrı bu duruma üzülmektedir. Işığının pırıltısı dahi bu üzüntüye paralel olarak azalabilmektedir. Tanrı o kadar yücedir ki bizleri bağışlamak için adeta akıl sır ermez detaylarda dahi iyiliğin kırıntısını arar. Ancak sonunda ilahi adalet kaçınılmazdır. Bu yücelik karşısında bize düşen bir an evvel uyanmak ve istenilen saflığa ulaşmaktır. Tüm olumsuz düşünce ve davranışlardan, kötü sözden ve fiilden uzak durarak sevgi temelli bir yaşamı başarmak ve aldığımız saf enerjiyi aynı saflıkta etrafımıza yansıtabilmek zorundayız.
Biz başardık. Sizlerin de başarmasını ve ebedi yaşama hak kazanmanızı bekliyoruz. Yanınızdayız.
Ruhlar dünyaya yalnız gelir ancak bazıları yalnız dönmez. Başarmış ve kendini tam arındırmış olanlar ışıktan varlıklarca karşılanır. Başaranlar tüm yaşamlarını iyilik ve sevgi üzerine kurmuş ve öyle de yaşamış olanlardır. Esasen bunu başarmakla onların kendileri de ışık olmuş ve sonsuza kadar Tanrıyla beraber ışıktan bedenler içerisinde yaşama hakkı kazanmışlardır. Onlar artık Tanrının askerleri olmuş ve kutsallık kazanmış varlıklardır.
Çoğunluk ise yalnız gelir ve yalnız döner. Ruhsal yoldayız hepimiz. Başarılı olmak için kendimizi disipline sokmalıyız. Gerçek ve değerli olanla geçici olanı ayırt edebilmeliyiz. Birinci olan değerleri birinci olarak almayı öğrenmeliyiz. Bu dünyanın ışığı geçicidir ve gölge yapar. Güneş gidince her yer karanlık olur.
Ebedi yaşamda ise hiçbir şeyin gölgesi yoktur çünkü varlıkların kendisi ışıktır. Bu ışık gitmez. Orada gece yani karanlık olmaz.
Sizler bu dünyada fiziksel bedenler içinde yaşarken adeta uykusunda yürüyen insanların durumundasınız. Tüm yaşamınız sanki uykuda yürüyormuşsunuz gibi geçer. Çoğunuz paraya adeta bir köle gibi hizmet ediyorsunuz. Bunu güç elde etmek için yapıyorsunuz ancak güç sadece Tanrıya aittir. Siz kendiniz için güç peşinde gitmekle ebedi yaşamı kaybediyorsunuz. Kendiniz için güç, söyledim, kötülük yapabilmek için istenir. Siz Tanrının sınırsız değerlerine dönün.
Tanrı ve Kutsal Ruh halkası her şeyi görür ve bilir. Hepiniz yaptıklarınızla apaçık ortadasınız. Saklamak olanaksızdır. Kendinizin farkında olun. Doğruda ve sevgide mi yaşıyorsunuz? Aynı hataları aymazca tekrarlamak kalpleri körleştirir ve Tanrıyla olan irtibatınız gittikçe söner ve sonunda kapanabilir. Maddenin uyuşturucu etkisinden bir an evvel kurtulun. Ruhlar âleminde henüz dünyada doğma şansı bulamayan ruhların mevcut olduğunu bilin ve size verilen bu şansı çok iyi değerlendirin.
Kimseye zararı yoksa yapılabilir sözü yanlıştır. Bir kereden bir şey olmaz sözü yanlıştır. İnsanın kendi bedenini de sevmesi, temiz tutması, tüm uzuvlarıyla birlikte, onlara iyi bakması ve zarar vermemesi şarttır. Esasında tüm canlılar Tanrının hücreleridir. Ama bu hücrelerin bazıları kirletilmekte ve kanser hücreleri misali yok edilmeleri gerekmektedir.
İnsanlar kendi bedenlerine dövme yaptırmaktalar. Bu kabul edilemez. İşareti sadece Tanrı koyar. Siz koyamazsınız. Yine gelişigüzel cinsel ilişkilerle bedeninizi hiçbir şekilde kirletmemelisiniz. Hastalıklara maruz bırakmamalısınız. Bedenlerinizi en temiz haliyle aldığınız gibi Tanrıya iade etmek durumundasınız. Yaşamı ciddiye alın. Yüzlerinizden gülümseme eksik olmasın ama yaşamınızı ciddiyetle devam ettirin.
İnsanın ruhu ölürken büyük acı çeker. Benim çarmıhta çektiğimi düşünülen acılar bunu simgeliyor. Esasen benim tüm yaşamım bir simgedir. Kendinizi dışarıdan seyretmeyi öğrenin. Ben orada acı çekmedim. Kendimi dışarıdan seyrediyordum. Arınmış ruhlar acı çekmez.
Size verilen her şeyi kirletmeden kullanmak ve hiçbir şeye zarar vermeden yaşamak ve aldığınız gibi tertemiz Tanrıya iade etmek durumundasınız.
Siz kendiniz de zarar görmemelisiniz. Aldıklarınızı Tanrıya saf olarak teslim etmelisiniz. Kendi bedeniniz ve ruhunuz bunun dışında değildir.
Dua/ibadet edeceğiniz zaman köşe başlarını tutup herkes görsün diye bağıra çağıra aynı ezberden şeyleri tekrar edip durmayın. Bunları yapanlar putperestlerdir. Siz duanızı evinizdeki bir odanıza çekilip gizliden yapın. Tanrının egosu yoktur. Bu nedenle önünde eğilmenizi istemez. Siz saygıyla ayakta durun yeterlidir. Dualarınız içten, samimi ve size ait sözlerle olsun. Maddiyat istemeyin. Önce Tanrıyı yüceltin, şükredin ve bağışlanma dileyin. O zaten her şeyi bilir. Gösteriş için yaptığınız her şeyin karşılığı yaptığınız gösterişten aldığınız her ne ise o kadardır.
Bir hayvanı Yaratana kurban olarak sunmak, bu en alt tekâmül seviyesindeki insanların yaptığı bir şeydir. Bu insanlar kendilerini hayvanla bir yapmışlardır. Hayvan sunumdan evvel canlı iken sunumunda ölü olur. Tıpkı kendilerini sunanlar gibi. Yüksek bilinç seviyesindeki varlıklar bunu yapmazlar. Onlar kendi dünyasal tutkularını öldürerek, dünyevi arzulardan arınmış diri ruhlarını Yaratana sunarlar. Bu ebedi yaşamı hak etmek içindir.
Sünnet sıcak iklimlerde erken gelişen insanların cinsel olarak erken uyanmaması için insanlarca konmuş bir kontrol mekanizmasıdır. İlkel devirlerde neseplerin korunması ve gençlerin gelişi-güzel cinsel dürtülerinin bastırılmasına yönelik bir kuraldır. Zaman üstü değildir.
Oruç tutmak, insanların nefislerini kontrol etmeyi öğrenmeleri için yapılmış bir uygulamadır. Bilhassa oburluğun ve aşırı yeme alışkanlıklarının kontrolü için düşünülmüş bir düzenlemedir. Zaman üstü değildir.
Tüm bunlar ilkel devirlerde cehennem korkusu ile gerçekleştirilmeye çalışılmış toplumsal kurallardır. Gökten inme değil, akıldan düşünceden doğmadır, o ilkel şartlarda düşünülebilen olgulardır. Sizler şimdi o insanlara kıyasla bilinçlendiniz ve bilimsel düşünceye kavuştunuz. Şimdi, bedenlerimiz mabetlerimiz, ruhlarımız pencerelerimiz, zihinlerimiz rehberlerimiz, hayvani güdülerimiz kurban edeceğimiz şeylerdir. Günde birkaç kere fiziksel kurbanlar sunamayız ama birkaç kere dua edebiliriz, günde birkaç kere mabetlere gidemeyiz ama birkaç kere ruhlarımıza dokunabiliriz. Eksikliklerimize kefaret olarak hayvanları kurban etmek yerine kendi hormonlarımızın şehvetimizi, tutkularımızı ve hayvani dürtülerimizi yılda bir kere değil ama günde birkaç kere kurban edebiliriz.
Dünya bu zamanda bilimsel verilere sahiptir. Kendinize ve diğer canlılara sevgi ile yaklaşın. Tüm varlığın kaynağı tektir. Empati duygusu bu birliğin hissedilişidir. Tanrı ilkel insanların düşüncesindeki gibi çok güçlü bir ilah değildir. Tanrı her şeyin kaynağıdır ve her şeyle iç içe yüce bir kudrettir. İsmi yoktur. Tek olan bir varlığın özel ismi olmaz. Kullanılan isimler insanlar tarafından konmuştur ve “var ve bir olan" anlamındadır. Ve O bize kendisi ile ebedi olarak var olma seçeneğini sunuyor. İnsanın özgürlüğü buradadır. Var olup olmamayı seçmek. Her aklına geleni yapmak değil.
Ruh için Tanrının krallığı ve O’nun işleri daima ilk ve en önemli olmalıdır. Doğru anda derhal tepki vermelidir çünkü Tanrının işleri görev verildiği anda yapılır. Tanrının askeri olan saf (kutsal) ruhlar O’na her zaman hizmet etmek ve görevlerini verildiği anda gerçekleştirmek için O’nun huzurunda ayakta ve tam odaklanmış olarak hazır beklerler. Odaklanmak çok önemlidir. Odaklanmak fiili sürekli olmalıdır. Çünkü bir anlık başka yere kaymak sizin yönünüzü Tanrıdan çevirecektir. Buna da izin verilmez. Sonuçta bu derece bir teslimiyet kolay değildir ve yaşarken tüm tutku ve takıntılardan arınmış, saflaşmış ruhlar olmak gerekir ki bu da tam adanmayı, tam sevgiyi gerektirir. Hiçbir dünyevi tutku, şehvet, mal mülk tutkusu kalmamış olmalıdır. İnsan yaşarken bu bilinç seviyesine tam ulaşamaz ama en azından davranışlarını bu yönde doğrulukta ve iyilikte tutarak olumsuz duygularını kontrol altında tutabilir. Bu insanın kendisinin ötesine taşıyor olmasıdır. Bu ‘olma’ durumuna dünyada yaşarken yaklaşılır ve ölüm ötesinde tam kavuşulup tanrısal halkaya kabul edilir. Bunu başarmak için de bedenliyken Tanrı delisi olmak, Tanrıyı tüm kalbinizle, aklınızla ve ruhunuzla sevmeniz gerekir. Elbette bu durum dünyada yaşamdan zevk alınmaması, inzivaya çekilmesi demek değildir. Önemli olan toplum içinde ve onlarla yaşarken dış şartlar ne olursa olsun insanın kendi içinde, ruhunda bu kontrolü, sükûneti ve adanmışlığı sağlayabilmesidir.
İnsan zihni uykudayken rölantide çalışır. Bu, zihnin en düşük seviyedeki çalışması gördüğünüz rüyaları yaratır. Rüyaların ruhla alakası yoktur. Zihin beyninizin bir ürünüdür. Yani beyin ölünce zihin de dağılır. Bu anlamda ruhla zihin aynı şey değildir. Ruh yaşam enerjisidir. Ölüm ötesinde beynin yarattığı zihin ortadan kalkınca, ruh seviyesine göre, yeni doğan bir bebek annesinden süt emmeyi nasıl biliyorsa, o da kendiliğinden yapması gerekeni bilir. Dünyada yaşarken zihnin karanlık frekansları ruhu ele geçirirse, ruh, kaynağı olan yaşam enerjisini tam alamaz ve güçsüzleşir. Belli bir dereceden sonra o ruh artık çok zayıfladığından ölüm ötesinde uyanamaz, hafızası silinir ve temel yaşam enerjisi de tabiata karışır. Bundan önce, ölüm hadisesini takiben şuuraltı kayıtlarını geri sararken travmalara takılır ve orada acı çeker. Bu sebeple kindar olanlar, tüm olumsuz duygulardan kendilerini kurtaramayanlar orada çok sıkıntı çekerler.
Tanrının yoluna odakların. Gözleriniz bu noktaya konsantre olsun. Başka yöne bakmayın. Yeşua Mesih olarak dünyaya tekrar, eğer ki insanlar sadece Tanrının yoluna odaklanırsa gelirim. İnsanların bu haliyle dünyaya tekrar gelmem söz konusu değil.
Yaratılmış olan her ruh henüz dünyada bedenlenme imkânı bulamamıştır. Bu onların kendi hatalarından kaynaklanıyor. Bedenlenerek varlık sınıfına girebilmeye hak kazanmış ya da henüz kazanamamış sayısız ruh vardır. Ruhlar dünyası tekâmülü sadece dünyaya bağlı ruhlardan oluşmamaktadır ve sınırsız sayıdadır. İnsan sadece insan olarak doğar. İnsan bu günkü insan olarak yaratılmıştır. Evrim yoktur. İnsan bir kerede yaratılmıştır. Tanrının buna gücü yetmez mi sizce? Elbette yeter. Onlardan tek farkınız beyinlerinizi kullanma kapasitelerinizin artmış olmasıdır. İnsan ruhunun hayvan ya da bitki olarak bedenlenmesi yoktur. Bu anlamsız olurdu.
Tek başınalık kabul edilmelidir çünkü o esastır. Üzüntüyü tek başınalık yaratmaz. Tek başına kalmanın gerektiğini düşünmeniz üzüntü yaratır. Tek başınalık özgürlüktür. Yalnızlığı tek başınalıkla, tek başınalığı yalnızlıkla karıştırmamak lazım. Her halükârda varlıklar tek başınadır. Düzen budur. Tanrı da tek başınadır. Bu durum enerji yaratır ve Tanrıya daha fazla enerji yollarsınız. Tek başınalığı becerebildiğiniz andan sonra insanlarla iletişiminiz farklı olacaktır. Tek başınalık Tanrıya mahsus değildir. Tüm canlılara mahsustur. Bunu unutma kardeşim. Sen artık her şeyi yapan değil, tanıksın. Bunu da hatırından çıkarma.
Beni tahta olan bir haçla ölü halde simgeliyorlar. Benim simgem yoktur ama illaki bir simge aranıyorsa bu canlı bir ağaç olabilir. Zaman zaman durgunlaşır, yapraklarını döker sonra yeniden çiçek açıp meyve verir. Üzerinden bulutlar geçer ama etkilenmez. Güneşin orada olduğunu bilir.
Kutsal (Saf) ruhlar kaynağa ulaşmış, görevliler kutsal halkasına dâhil olmuş ruhlardır. Onların ruhlar âleminde, dünyadaki gibi kanlı canlı değil ama insan misali bir görüntüleri vardır. Sizlere ise istedikleri şekilde görünebilirler. Bu saf ruhlar için orada oturmak ya da yatmak yoktur. Onlar orada hep ayakta dururlar çünkü onlar Tanrının huzurundadırlar. Tanrının huzurunun muhteşemliği tarif edilemez.
Sonsuzluk Tanrıya ve kutsal (saf) ruhlara aittir. Diğer her şeyin sonu bir şekilde vardır. Bilincin de çıkabileceği son bir kademe vardır. Rakam olarak on ikinci kademe diyebiliriz. O noktada artık tırmanma bitmiş, zirveye çıkılmıştır. Merdiven bitmiş, düzlüğe varılmıştır. Oradan her yer görünür. Daha yukarısı yoktur. O noktada da aşağı bakıp insanları küçümsemeyin. Yukarı bakın. Işığa bakın. Ben kimim, diye sormayın. Bu bencilliktir. Daima ben neyim, diye sorun.
Bilincimizi tüm zamanların üzerine yayabilseydik sonsuzluğa kavuşurduk. Güzellik de bir anlık sonsuzluğa yayılma duygusu verir ama geçici olduğundan ümitsizliği ve hüsranı da akabinde getirir. Bir an olsun kendinizi unutturur ama sonra gider. Kırılırsınız. Kalıcı sonsuzluk duygusu ancak Tanrının huzurunda olur.
Dünyanın sonu değil, insanların sonu da değil ancak bu insan neslinin sonu geldi. Dünyadaki insanların büyük çoğunluğunun bu bedenlerindeki yaşamları son şanslarıdır ve de çoğu ölüm ötesinde, ruhsal ölümle de karşılaşacaklar. Tanrının da sabrı bitti.
Tanrıyı konuşturmak, Tanrı adına konuşmak, O’nun ağzından konuşmak yanlıştır. Tanrı böyle istedi, Tanrı şöyle dedi gibi sözler kullanmak yanlıştır. Tanrı konuşmaz. Tanrı yapar. Tanrı sorgulanmaz, Tanrı ile ilgili konuşurken espri yapılmaz. Söyledim Tanrı yargılanmaz. Tanrı kimseye kendisini yargılama hakkı vermedi.
Tanrı her şeyin kaynağıdır. Bir özü vardır; mutlak hareketsizlik ve ebediyen
yaratılanlara bilgisi kapalı, bir de enerjisi ki aktif olan ve her şeyin içinde yaratıldığı kısım. O’nu görmek mümkün değildir. O’nu kavramak mümkün değildir. Tanrı öz olarak hareket etmez, varlığında bir değişme olmaz. Sabittir. Enerjisi ışığın kaynağıdır. Tanrı ruhtur. Tanrının takvimi ve zamanı farklıdır.
Sevgi yaratıcı enerjidir. Kaynağı tüm varlığın kaynağı olan Yaratandır. Sevgi engel tanımaz. Kalplerde sevgi varsa bir şekilde bir yerden sızar gelir. Sevgi olmadan, nefsaniyetle olan mücadelenizi kazanamazsınız. Sevginin kaynağı Tanrıdır. Sevgi her şeyi bir arada tutan yaşam enerjisidir. O’ndan gelir. Yaşamın hüküm sürdüğü alan sonsuzluktur. Orada her şey şimdidedir. Gelecek zaman yoktur. Öncesi ve sonrası aynı anda görünür.
Tanrı temizliğin, iyiliğin kaynağıdır. Bu sebeple Tanrıdan kimse için kötülük dilenmez. Beddua edilmez. Lanet dilenmez. Bunu yapanları Tanrı mutlaka cezalandırır. Olumsuz dualar gözle görünmeyen düşük titreşimlerin oluşturduğu alt varlıkları size cezbeder. Hatırlayın: “Düşmanlarınız için de dua edin” demiştim.
‘’Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü’’ sözü yanlıştır. Tanrı hoş görülecek eksik varlıklar yaratmaz. Onun yarattıkları mükemmeldir ancak kendini Tanrıdan ayıran insan kötülüğe saparak bozulur. Özgür iradesini Tanrıya karşı gelme yönünde kullanarak yanlışa gider. Bu hali ile Tanrının yarattığı değildir. Hoş görülemez. Kötülüklerle mücadele edilmelidir.
Dinî ve felsefî inançlar dokunulmaz değillerdir. Bunlar herkesin zihnindedir. İnsanın nerede doğduğu, nasıl yetiştirildiği, kimlerin kişi üzerinde etkili olduğu bunları belirleyen unsurlardır. Elbette bu durum onların mutlaka doğru olacağı anlamına gelmez. Ya da tüm zamanlarda doğru kalacağı anlamına gelmez. Kişi bunları aklı ile sorgulayabilmelidir. Bunu yapmadan bir de insanları ötekileştirmesi, başkalarının kendi inanç ve görüşlerine inanması için baskı yapması, olmadı iftira atması, tecavüz etmesi, malını gasp etmesi ve öldürmesi tam bir şeytani akıl hastalığıdır. Bunlar ilkel kavimlerdeki yağma anlayışlarıdır. Sizler törelerinizle ve kadim bilgileri yanlış aktarımlarınızla da Tanrının sözlerini kirletiyorsunuz. Bu nedenle uyanın ve kendinizi eğitin. Benlik (ego) boyutunda kalıp kalmamak sizin elinizdedir. Tüm sorgulamadan inanan koyu dindarların ruhları yok edilecektir. Son zamandayız.
İnsanlar gereksiz konuşmalardan kaçınıp Tanrıyı düşünsünler. Yüzlerini ışığa çevirsinler. İnsanlar başkalarının sorunlarını eğer sonuca ulaştıracak bir durumda değillerse gereksiz meraklarla soruşturmasınlar. Boşuna konuşmasınlar. Bu boş konuşmalar enerji kaybıdır hâlbuki enerjinizi Tanrıya yönlendirirseniz daha iyi olur. Tanrı zaten gerekeni gerektiği zaman yapacaktır. Bir de onun görevlendirdiği ruhlar kendilerine verilen görevi verildiği anda yaparlar. Siz, sorunu olan herhangi bir kimseye olumlu katkı yapacak durumda değilseniz bu durumda başkalarının sorunlarını konuşmakla sadece kendinizi üzmüş olursunuz. Bu da enerjinizi düşürür. Bu gibi beyhude meraklardan ve konuşmalardan kaçının.
Yüce Tanrı dünyada erkek ve kadını yaratmıştır. Bunun arası, ortası yoktur ve bu hüküm kesindir. Cinsel ilişki temelde sadece insan soyunun devam etmesi için vardır. Gelişigüzel cinsel ilişkilerden kaçının. Cinsel sapkınlıklar Tanrıya isyandır ve kesin yok oluşa götürür.
Tarihte Sodom ve Gomora ’da cinsel sapkınlıklar o denli yüksek boyutlardaydı ki insanların kendileri mikrop haline gelmişti ve mikroplu şeyler kireçlenir. Tanrı Sodom ve Gomoralıları kireçledi. Bütün cesetler, yapılan arkeolojik kazılar sonucunda tamamen kireçle kaplanmış olarak bulunmuştur. (Arkeolojik kazılar sonucu bu şehrin tüm insanlarının, gelen selin kireçli nehir yatağından taşıdığı kireçli sular ile tamamen kireçle kaplanmış olduğu saptanmıştır.)
Bu tip cinsel sapmalar insanlıktan çıkıştır. Temelinde delilik boyutunda çarpıtılmış seks dürtüsü vardır. Bu tip insanlara akıl hastası gözüyle bakılmalı ve tıbbi müdahaleye sevk edilmelidir.
RUH NEDİR?
Esas varlığımızdır. Tanrının bize kendinden verdiği enerjidir. Zihnimiz beynimizin bir ürünüdür ve fakat ruhumuzu hakimiyet altına alırsa onu kirletebilir. Dünyada iken buna dikkat etmeliyiz. Eyleme dökmediğimiz sürece aklımıza gelen kötü düşüncelerden ruhumuz etkilenmez yine de zihnimizi iyi, olumlu düşüncelerle dolu tutmalıyız. Zihin beynimizle birlikte ölür geriye kalan ruhtur. Dolayısıyla dünyasal kişiliğimiz ortadan kalkar. Tanrı enerjisiyle eğer saflaşabilirse birleşecek olan ruhumuzdur. Bedenler toprağa karışır.
Ruh dünyasal kirler yüklenmişse bu ölüm ötesinde onun için azap olur. Saf kalabilmişse ölüm ötesinde ışığa kavuşur. Tanrı ile ölümsüz yaşama kavuşur. Dünyevi kimlikler, dünyevi bilgiler, cinsiyet, akraba, tanıdık orada yok olur. Kalan sadece temiz ya da kirli ruhtur. Ruh orada riyakatine göre görür, duyar ve kendinden bilir. Bilincinin dereceleri vardır. Bazıları azaptadır, bazıları yeni bir reenkarnasyon için eğitimde ve bazıları da Tanrı katında reenkarnasyon döngüsünden kurtulmuş Tanrının askerleri olarak Tanrı ile sonsuz yaşam ışığında bir olmuşlardır. Bu Tanrı olmuşlar demek değildir. Olan vatanından savrulmuş bir damlanın kirlerinden arınıp tekrar okyanusa kavuşması misali gibidir.
KÜRTAJ GÜNAH MIDIR?
Hayır. İlk aylar tercih edilmelidir. Annenin sağlığı için ya da bu çocuğa gereği şekilde bakılamayacaksa kürtaj olunabilir. Ruh bebeğe doğumu takiben aldığı ilk nefesle girer. Ondan önceki safhalarda cenin annenin bedeninin bir paçasıdır.
YEŞUA’NIN ÖĞRETTİĞİ BİR DUA
Yeşua Mesih’in aracılığıyla ruhum yıkandı ve arındı. Senin adın, senin iraden, senin egemenliğinle Yeşua Mesih’in rehberliğinde huzuruna geldim Tanrım. Gökte olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun. Senin ilahi takdirine güveniyorum. Tanrım bizi her türlü kötülükten kurtar, çağımıza rahmetinle barış getir. Benim değil, senin dediğin olsun Tanrım. Âmin.
Kişisel isteklerinizi de dile getirin sonra akışına bırakın. Mutlaka bir gün bu isteğinizin olacağını bilin ama süre koşulu istemeyin.
KÜFÜRLÜ KONUŞMAK
Küfür etmeyin. Küfür, içi kötülüklerle ağzına kadar dolmuş insanların ağızlarından bu kötülüğün dışarı taşmasıdır.
AYDINLANMAK
Aydınlanmış bir ruh olabilmek için önce birey olabilmek gerekir. Koyunlar gibi sürüyü takip edenler değil ama kendilerini doğru davranışlarıyla tanımlayan bireyler olmak gerekir. Bu manada birey olmak kör inançlara, mantıksız törelere hatta her ne ad altında olursa olsun dogmalara inanmamaktır.
Aydınlanmış insan mutlaka rasyonel düşünür ve hepsinden öte kendi en derin içsel duygularını dinleyerek hareket eder. Koyunlar sürüyü takip eder ama aydınlanmış birey sadece kutsal olan evrensel değerleri gözetir. Her şeyin temelinde evrensel varlık sevgisi olmalıdır. Yerdekilere ne kadar sevgi gösterirsek göktekilerde bize o kadar sevgi gösterecektir.
Tanrı sevgidir. Sevgi her şeyi bir arada tutan güçtür. Tanrı sevgisi ile aramıza başka hiçbir şey koymadan yerdekileri de karınca kararınca kendimiz gibi görebilmeliyiz. Tanrı sevgiyi, şartsız, diğerkam sevgiyi temsil eder.
Karşıdakinin mutluluğu da esastır. Tanrı özgürlüğü temsil eder. Tanrısal olanda karanlık bir nokta yoktur. Her şey aydınlıktır, dolayısıyla korku yoktur. Takıntı yoktur. Kölelik, kulluk yoktur. Kardeşlik vardır.
Tanrıya inanmayanlar geçici olana inanırlar. Bir gün nasıl olsa bitecek bilinci bencilliği, korkuları ve köleliği getirir. Tanrıya inanmayanlar özgürlüğü sadece kendilerine isterler. Buda zorbalığı ve bağnazlığı getirir. Tanrıya inanmayanların sevgisi tutkularla şekillenir. Sevgiyi kendileri için isterler. Kendi egolarının tatminini sevgi sanırlar. Kendilerine kulluk edilmesini isterler. Eşitliğe tahammülleri yoktur.
Gerçek, derin anlayış gerektirir. Ruhaniyet kendinizle ilgili soru sormak iken dinler ilerlemek için kitaplara güvenilmesini ister. Bu durum ise milyonlarca zihni kilitleyerek geri bıraktırmıştır. Dinler adeta köle tacirlerinin ideolojik arka kapıları olmuştur. Tüm dünyadaki kurumlaşmış dinler politikadır.
Her zaman sakın olun. Zihninizdeki cam gibi berrak su gibi olsun. Kendinizi kaynamakta olan bir suda görebilir misiniz? Hayır. Ancak su bir ayna gibi düz ve berrak ise görebilirsiniz. Bu önemlidir. Zihninizde sakın değilse Tanrıdan her yöne akmakta olan yaşam enerjilerinin alamazsınız. Bu yüzden sakin bir zihin yaşamsal önem taşır. Bu enerjileri düzgün alamayanlar sağlıklarını koruyamazlar. Hem fiziksel hem de zihinsel sağlıkları bozulur. Bu nedenle her tür endişelerden uzak durun. Dua etmeniz bu konuda büyük fayda sağlar. Toprak ve suyla bedensel temas da fayda sağlar.
Tanrıyı bilmek insan varlığının amacıdır. Bunu anlayan huzura erer. Ben merkezli arayışlar son bulur. Arayış sona ermiştir. Yaşam kutlanılacak bir hal alır. Varlık sahnesinde oluşumuzun tek bir amacı vardır. Tanrıyla yürümek, Tanrı ile birlikte olmaktır. Aydınlanma kelimesi bazılarınızca süper güçlerin elde edilmesi ile bir anılır. Hayır, aydınlanmak Tanrı ile bir hissetmenin doğal tezahürüdür.
AYDINLAMANIN SORUMLULUKLARI
Aydınlanmak kendinizi kutsal olana açmaktır. Bu açışın beraberinde gelecek tüm sonuçları kabul etmektir. Kendini kutsal olana açan her ruh-insan insanoğlunun ruhsal ıstıraplarına karşı savunmasız, her türlü ayartma ve denemelere karşı tam açık hale gelir. Bu tür insanı saran olumsuz enerjiler yaşadığınız çevrenin kültüründen gelir. Televizyon, internet vs. Kalplerinizi bunlardan korumalısınız ve kalplerinizdeki Tanrı sevgisi olan tüm olumlu enerjilerin kirlenmemesi için dikkat etmelisiniz.
Zihninizdeki tüm zararlı ve asalak düşüncelerin kalplerinizde (ruhunuzda) bir yer edinmesine izin vermemelisiniz. Bu takıntılı dürtüler ve tutkular sizin iblisler dediğiniz şeylerdir.
Oburluk, mutsuzluk, fesatlık, öfke, kibir, umutsuzluk, endişe, para hırsı, açgözlülük, pintilik, hasetlik, asabilik, şehvet düşkünlüğü vs. bunların her biri bir şeytandır. Bu tür şeytanların ruhunuzda bir yer edinmesine ve ruhunuza yerleşmesine asla izin vermeyin. Elinizden hiçbir şeyin gelmediği durumlarda Tanrıya sığının. Ruhunuzu koruması için dua edin.
Tanrı sadece mükemmel olanı yaratır. Onun her yarattığı mükemmeldir çünkü O mükemmeldir. Ancak siz insanlar kötülüklerinizin yüzünden bu mükemmeliyeti bozuyorsunuz. Sizden istenen yaşamı korumanız, yaşamı tüm varlıklar için daha işlevsel hale getirmeniz ve kalitesini yükseltmenizdir.
Dogmalaradan uzak durun. Dogmalar insan bilincine bir aşağılamadır. İnsanlığı karanlığa çekmiştir. Dogmalar insan ruhunu korku temelli olumsuz duyguların ele geçirmesine sebep olmuştur ve bu tip korkular kişilerin acımasız, vicdansız ve kişiliksiz olmasına sebep olurlar. Onlar dünyasal olana taparlar. Diğerlerine hükmetmek en büyük tutkularıdır. Para hırsı en büyük özellikleridir. Tanrının adını boş yere kendi ben merkezli ihtirasları doğrultusunda kullanırlar, amaçları kendi olumsuz tutkuları ve hedefleridir sadece.
Bu tip insanların kötülükle kazandıklarına özenmeyin. Onlara sempati dahi duymayın. Onlar kendi ruhlarını yok etmektedirler. Onları engellemek için elinizden bir şey gelmediği durumlarda Tanrıya sığının. Ruhunuzu koruması için dua edin.
EVRİM
Evren ve insan bir kerede Tanrı tarafından yaratılmıştır. Evrim yoktur. Görünenler görünmeyenden yaratılmıştır.
KENDİNİZİ SEVİN
Kişi kendini benimseyip sevmeden Tanrıyı sevemez. Kendi karakterini ve yaptıklarını sevmesi gerekir. Kötülükte ve yanlışta kalarak bir ruhun kendini benimseyip sevmesi, vicdanının rahat olması olanaksızdır. Bu sebeple kişinin kendini sevmesi için doğrulukta ve iyide olmak şarttır. Sonucunda da Tanrıyı sevecektir.
Her insan Bütünün içinde tamamlayıcı bir bölümdür. Ruhlarımız Tanrıdandır. Kaynağımız Işık ve Kutsiyettir. Tanrı bizim içimizde biz Tanrının içindeyiz. Bu birliktelik dünyasal manada okyanus ve ondan kopan bir damla misalidir. Bedenli dünya yaşamımızda bencil tutkulardan, kibir, kin vs. olumsuz duygu ve düşüncelerden uzak, temiz bir yaşamla, ölüm ötesinde bu birliktelik tekrar kazanılacaktır. Kazanılabilirse kazanılacaktır.
YOL BİREYSEL VE YOLCU TEK BAŞINADIR
Hristiyanlığı ben kurmadım. Yahudi dinini de sevmedim. Amacım farklı bir düşünce akışı yaratmaktı. İnsanları biraz daha sevgiye, şefkate çekmek istedim ama onlar istemediler. Beni havarilerim bile tam anlayamadı. Şimdi bile beni tam anlayabilen birkaç kişi var sadece. Sen beni tam anlayanlardansın kardeşim. İnsanların benim yeni bir din kurmaya çalıştığımı düşünmeleri beni çok rahatsız ediyor. Ben iki bin sene önce de yeni bir din kurmaya çalışmadım. Biliyorsun ben Yahudiydim. Yapmak istediğim, mevcut dindeki yanlışları düzeltmekti. Yeni bir hareket yaratmak değildi. Benden sonra gelen gibi kendi ismimi öne çıkarmak, adımı yaymak gibi bir niyetim de yoktu. Hatta kendi ismim bilinsin dahi istemedim. İstediğim, insanların yüzlerini Tanrıya çevirmekti sadece. Bunu bilsinler.
Yüzünüz Tanrı’ya dönükse yaşam, dünyaya dönükse ölüm sizi bekliyor. İnsanın seçimine Tanrı karışmıyor. Tercihinizi yapın, bu yolda tamamen özgür ve tek başınasınız.
Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi hür kılacaktır. Gerçeği bilen tüm dünyasal ihtiras, takıntı ve korkularından özgür olur. Varlığın birliği gerçeğini bilmeden kalıcı bir adalet, ahlak, birlik, sevgi ve coşku olamaz. Ruhaniyet ve huzur olamaz. Sadece bu gerçeği bilip ve onu özümseyip yaşamak savaşları durdurabilir. Dünyaya kalıcı bir barış getirebilir.
Bin arasında birinizi on bin arasında ikinizi seçeceğim ve onlar ayakta bir olacaklar. Çok azınız kutsal ruh olmayı başardınız.
Gelen her yeni nesil kendilerinden önce gelenlere kıyasla daha bilinçlidirler.
En doğrusunu Tanrı bilir ve yapacaktır şüphesiz.
YEŞUA MESİH OKUMALARIM 2009/19
Alpaslan Kuzucan
2 notes · View notes
mafaweb · 4 months
Text
Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları Abuja, Nijerya'nın başkenti ve en büyük şehirlerinden biridir. Şehirde birçok kurumsal web tasarım ajansı bulunmaktadır. Web tasarım şirketleri, kurumsal firmaların ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilmiş web siteleri oluşturmak için hizmet sunmaktadır. Bu siteler, kurumsal kimliği yansıtan modern ve profesyonel tasarımlarla müşterilerin dikkatini çekmeyi hedeflemektedir. Abuja'daki kurumsal web tasarım ajansları, tecrübeli ve uzman ekiplerle çalışarak, işletmelerin dijital varlıklarını güçlendirmelerine yardımcı olmaktadır. Müşteri odaklı hizmet anlayışıyla web sitelerinin kurulumundan bakımına kadar profesyonel destek vermektedir. Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları, SEO uyumlu tasarımlar, mobil uyumluluk, güvenlik önlemleri ve hızlı yükleme süreleri gibi önemli faktörleri göz önünde bulundurarak, işletmeler için etkili çevrimiçi varlık oluşturmayı amaçlamaktadır.Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri, işletmelerin dijital platformlarda varlık göstermesi ve rekabet edebilmesi için önemli bir role sahiptir. İyi bir web tasarımı ve SEO uyumlu bir web sitesi, markanızın online varlığını güçlendirmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, kurumsal bir web tasarım şirketi seçerken SEO hizmetlerine de önem vermeniz önemlidir. Bir kurumsal web tasarım şirketi, sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda SEO uyumlu ve kullanıcı dostu bir web sitesi oluşturarak işletmenizin dijital pazarlamada öne çıkmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle, SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri ile çalışmak, işletmenizin çevrimiçi varlığını daha da güçlendirebilir. Bununla birlikte, kurumsal SEO hizmeti veren bir web tasarım şirketi seçerken dikkat etmeniz gereken bazı önemli faktörler bulunmaktadır. Şirketin referansları, daha önce yaptığı projeler, SEO uzmanlarıyla çalışıp çalışmadığı gibi faktörler, doğru kararı vermenize yardımcı olabilir. Sonuç olarak, işletmenizin online varlığını güçlendirmek ve dijital platformlarda rekabet edebilmek için kurumsal SEO hizmeti veren bir web tasarım şirketi ile çalışmanız, markanızın başarılı bir şekilde dijital pazarlamada yer almasını sağlayabilir. Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcılarıKurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları, işletmelerin internet üzerindeki varlıklarını sürdürebilmeleri ve güvenli bir şekilde iletişim kurabilmeleri için oldukça önemlidir. Profesyonel bir kurumsal hosting sağlayıcısı, işletmenin web sitesinin hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca, güçlü güvenlik önlemleri alarak web sitesinin ve verilerin korunmasını sağlar. E-posta sağlayıcıları ise işletmenin kurumsal iletişimini kolaylaştırır ve güvenli bir e-posta altyapısı sunar.Profesyonel bir kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçerken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli faktör vardır. Öncelikle, sağlayıcının 7/24 teknik destek sunup sunmadığına ve veri yedekleme hizmeti sunduğuna dikkat edilmelidir. Ayrıca, güçlü bir güvenlik duvarı ve SSL sertifikası gibi güvenlik önlemlerine sahip olması da oldukça önemlidir. Ayrıca, yeterli depolama alanı ve veri transferi hızı da dikkate alınması gereken diğer faktörlerdir.İşletmeler için profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçmek, dijital varlıklarını güvende tutmak ve güvenilir bir iletişim altyapısı oluşturmak için son derece önemlidir. Bu nedenle, işletmelerin ihtiyaçlarına uygun özelliklere sahip bir sağlayıcı seçmeleri ve bu konuda titiz davranmaları gerekmektedir.Eğer siz de işletmeniz için profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcısı seçmeyi düşünüyorsanız, yukarıda bahsettiğimiz faktörleri dikkate alarak detaylı bir araştırma yapmanızı öneririz. Bu sayede, işletmenizin ihtiyaçlarına en uygun hizmeti sunan bir sağlayıcı seçebilir ve dijital varlıklarınızı güvenle yönetebilirsiniz.Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital pazarlama alanında birçok şirket ortaya çıktı.
Ancak kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri, işletmelerin online varlığını sürdürmesi ve büyümesi konusunda ettikleri farkı yaratıyor. Bu tür şirketler, SEO (arama motoru optimizasyonu), web sitesi tasarımı, e-posta pazarlama, sosyal medya yönetimi gibi konularda uzmanlaşmıştır. Bu uzmanlık alanları sayesinde işletmelere sadece ürünlerini ve hizmetlerini online platformda sergileyebilecekleri bir web sitesi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çevrimiçi pazarlama stratejileri konusunda da destek sunarlar. Aradığınızda onlarca dijital pazarlama ajansı bulabilirsiniz, ancak kurumsal e-ticaret çözümleri sunan şirketleri seçerken dikkat etmeniz gereken bazı önemli hususlar vardır. Öncelikle referanslarına ve daha önce gerçekleştirdikleri projelere dikkat etmek, firmanın güvenilirliği ve tecrübesi hakkında size fikir verecektir. Ayrıca, firmanın e-ticaret konusunda ne kadar uzmanlaştığını ve bu alanda hangi çözümleri sunduğunu da öğrenmek önemlidir. E-ticaret platformları, ödeme sistemleri entegrasyonu, stok yönetimi gibi konularda uzmanlaşmış bir dijital pazarlama şirketi, işletmenizin online satışlarını artırmak için kritik bir rol oynayabilir. Sosyal medya ajansları ve hizmetleriSosyal medya ajansları, günümüzde işletmelerin dijital pazarlama stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal medya platformları, markaların geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan etkili araçlardır. Bu nedenle, işletmelerin sosyal medya stratejilerini planlamak ve uygulamak için profesyonel destek almaları gerekmektedir.Sosyal medya ajansları, markaların sosyal medya hesaplarını yönetmek, içerik oluşturmak, reklam kampanyaları hazırlamak ve etkileşimleri analiz etmek gibi konularda hizmet vermektedir. Aynı zamanda, ajanslar markaların hedef kitlelerine en etkili şekilde ulaşabilmeleri için stratejiler geliştirir ve uygular.Sosyal medya hizmetleri ise, markaların sosyal medya platformlarında daha görünür olmalarını sağlayan çeşitli hizmetleri kapsar. Bunlar arasında, organik ve sponsorlu içerik oluşturma, etkileşim yönetimi, reklam kampanyaları oluşturma, analiz ve raporlama yer alır.İşletmeler, sosyal medya ajansları ve hizmetlerinden destek alarak marka bilinirliğini artırabilir, hedef kitleyle etkileşimi artırabilir ve dijital pazarlama stratejilerini daha etkili bir şekilde yürütebilir.Sık Sorulan SorularAbuja'da kurumsal web tasarım ajansları neler sunuyor?Abuja'da kurumsal web tasarım ajansları genellikle web sitesi tasarımı, kurumsal SEO hizmetleri, hosting ve e-posta sağlayıcılığı gibi hizmetler sunmaktadır.Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri nasıl çalışır?Kurumsal SEO hizmeti veren web tasarım şirketleri, müşterilerin web sitelerini arama motorlarında üst sıralara çıkarmak için gerekli teknik ve içeriksel iyileştirmeleri yapar.Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları ne tür avantajlar sunar?Profesyonel kurumsal hosting ve e-posta sağlayıcıları, yüksek performans, güvenlik, yedekleme ve 7/24 destek gibi avantajlar sunar.Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri neler yapar?Kurumsal e-ticaret çözümleri sunan dijital pazarlama şirketleri, online satış platformları oluşturarak müşterilerin ürün ve hizmetlerini internet üzerinden satmalarına yardımcı olur.Sosyal medya ajansları ve hizmetleri nelerdir?Sosyal medya ajansları, markaların sosyal medya platformlarında varlık göstermeleri için strateji geliştirme, içerik oluşturma, reklam yönetimi gibi hizmetler sunar.
0 notes
etaali · 5 years
Text
Tumblr media
Seyyid Nasrallah:
*Beyrut’un Dahiyeh’ine İsrail saldırısı başarısız oldu.
*Misilleme yapacağımızı söylemiştik, öyle de oldu.Misilleme saldırısı başlatma niyetimiz direnişin gücünü gösteriyor.
*Avivim operasyonu, askeri ve psikolojik olanlar da dahil olmak üzere çeşitli seviyelerde bir misilleme saldırısıydı.
*İsrail işgal ordusu geçen haftaki tehdidimden bu yana Lübnan sınırındaki üslerini ve görevlerini tamamen boşaltmıştı.
*İsraillilere uzak durmalarını (potansiyel hedeflerden uzak durmalarını) söyledim ama onlar tamamen ortadan kayboldu❗️
*Bütün dünya 'İsrail'i korkmuş ve endişeli gördü ... Bu aşağılanma yeterl değil daha da aşağılayacaklar❗️
*Avivim operasyonu gece değil, gündüz gerçekleşti ve direniş bilerek canlı yayın yaptı.
*Operasyonun kendisi ... tüm İsrail ve ABD tehditlerine rağmen bir başarıydı
*Avivim operasyonunun en önemli başarılarından biri, Filistin işgal altındaki topraklara saldırı başlatmakta olan Siyonist varlık tarafından belirlenen en büyük kırmızı çizgiyi kırmasıdır.
*'İsrail' angajman kurallarını değiştirmek istedi ancak direniş İsrail'in kırmızı çizgilerini çizdi
4 notes · View notes
kafamguzel · 6 years
Photo
Tumblr media
bir mısra daha söylesek sanki herşey düzelecek. Cemal Süreya
Buda benden;
Kelimeler her zaman yetersiz kalmazlar mı? Yada bir bakıma kifayet kazanırlar mı? Duyguları, hüzünleri, sevinçleri, acıları anlatmaya yeterler mi?
Bilemedim, hiçbir zamanda bileceğimi sanmıyorum.
Bu dünya bir istasyon onu iyi bilirim işte, Zamanı boşa heba etmemek gerek.. Hiçbirşey için geç değil, bunu bilirim ama uygulamada sıkıntılar var tabi.
Ya siz de durumlar nasıl? Soruyormusunuz kendi vicdanınıza, “-hayırdır sen ne ayaksın.” Diye
Neyse, bir düşünün..
2 notes · View notes
siyahbeyazblogger · 6 years
Photo
Tumblr media
… bir değişim. Gelişim gibi gelir sana en derinlere erişim. Tam aydınlığa kavuştum derken geri tepişim ve uzun bir afallama. Acı. Ardından çok acı bir hayat. Dedim sonra çok acı be hayat! Gezdik, gördük, yedik, içtik, konuştuk ve yazdık. Sayıca azdık. Daha da az kaldık. Varlık dediğin şey bir felsefeden aşağı bir kavram, ANLADIK! Ve geç oldu hissedişimiz yalnızlığı ve güç oldu bedeller. Onlar her yerdeler. Bir yeşil oda, beyaz sayfa ve kalem. Yeterler dediğimden beri yazıyorum. Daha öncede demiştim, ‘Hapşuruk gibi, gelince tutamıyorum.’
…heyhaaaat! Gel bayat bu hayat dedim ve sindim içime birgün. Öğündüm kendimle ilk defa. Bir yağmurlu gece vakti, benliği toprağa gömmem ile bölündüm. İki ayrı insan. İki ayrı hikaye. İki farklı mekan ve farklı düşmanlar. Döğündüm ve döğüştükçe bölüştüm derdimi. Kaldırdım perdeyi ve anlattım olanı biteni. Eski benden yiteni, geleni, gideni. Her bireye selam olsun. Bahtın açık olsun dediler. Dua edip gittiler. Ne de iyi ettiler. Bilmukabeleler sayıkladığım gecelerde onlara, onlarla olanlara selam olsun.
.. ve bir cümle kurdum. Mutlu olmalıydı insanlar. Mutlu olmalıydı insanlar. Mutlu olmalıydı insanlar.. Mutlu olmalıydı insanlar.. Mutlu olmalıydı insanlar.. Üşenmedim durdum ve anlattım tek tek. Bir deli misali debelenip, vurdum. Duvarlarla konuştum. Yeri geldi susuştum ve buldum. Artık ben buldum. Tamam buldum. Öylee çooook yoruldum….
13/11/17
2 notes · View notes