📚📚📚
Seyyiâtım Senin kazândandır’ ne demektir?
“Mesnevi-i Nuriye’de geçen şu cümle ki, “Ya İlâhî! Hasenatım Senin atândandır. Seyyiatım da senin kazândandır. Eğer atân olmasaydı helâk olurdum” ne demektir?
Açıklar mısınız?”
KADER TERİMLERİ
Allah Mukaddir’dir, Hâlık’tır, Latif’tir, Kerim’dir. Yani takdir eder ve plânlar, yaratır, lütfeder, kerem eder. Bediüzzaman bu sıfatları kader terimleriyle ifade eder ve der ki: “Cenab-ı Hakk’ın ata, kaza ve kader namında üç kanunu vardır. Ata, kaza kanununu; kaza da, kaderi bozar. Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın iptaliyle hükmü kazadan affetmek, ata demektir.”2
Şöyle diyelim: Allah’ın takdir edip plânlamasına ve karar vermesine kader diyoruz.
Bu İlâhî plânın icra sahasına dökülmesine, yani uygulanmasına kaza diyoruz.
Allah’ın, hususi iltifatı ile, keremi ile, feyzi ile, hidayeti ile, fazlı ile, lütfu ile kulunu kazadan affetmesine ve kulunun derecesini yükseltmesine ise ata diyoruz.
Bu durumda buna üç kanun prensibi diyelim.
Her şey bu üç kanun prensibiyle yaratılıyor.
ŞEYTANIN İSYANI VE SEYYİÂTLARI
Bu kanunları şeytanın üzerinde tatbik edelim:
Allah’ın şeytanı yaratırken şeytanda haset, kıskançlık ve kibir duygularını plânlaması kaderdir. Bu duyguları şeytanda yaratması kazadır.
Şeytanın bu duygularla amel etmesi de kaza oluyor. Oysa şeytan bu rezil duygularla amel etmeyip, bu duyguları terbiye etseydi ve Allah’ın emrine itaat etseydi…
Ya da diyelim bu terbiye ve itaati gerçekleştiremedi; Allah’tan bağışlanma dileseydi!
Veya diyelim bağışlanma dilemedi; Allah ata buyurarak, kendisine soru açtığında kusurunu anlayıp itiraf etseydi ve affını isteseydi…
Nihayet Allah yine ata buyurup kerem ederek kendisini derhal helâk etmeyişi üzerine tövbe etseydi…
Tövbeye de muvaffak olmadı; Allah’ın tekrar ata buyurup lütfederek hayatını kıyamete kadar bağışlaması üzerine yaptıklarından pişman olduğunu ifade etseydi ve özür dileyip yalvarsaydı…
Pişman olup özür dilememekle beraber, hasedine, kıskançlığına ve kibrine yenik düşerek, “Ben, Senin kullarını azdıracağım!”3 diye Allah’a isyanını sürdürmeseydi…
Acaba Allah’ın o her şeyi kuşatan rahmetine mazhar olmaz mıydı?
Bunlar sadece sesli düşüncelerdir. Ata’yı ve kazayı kavramak için…
Yoksa olan olmuş tabiî ki!
ATA VE KAZA İNCELİKLERİ
Kaderi yazan, plânı ve mukadderatı çizen, her şeyi kendi takdir buyurduğu bir proje çerçevesinde yaratan bizzat Alla h’tır.
Allah’ın kaderi iki biçimde icra sahasına giriyor: 1- Ata. 2- Kaza.
Klasik İlm-i Kelam’da ikisine de kaza denmekle beraber; Bediüzzaman Hazretleri teknik manada ata’yı kaza’dan ayırıyor.
Bediüzzaman Allah’ın lütfu, ihsanı, ikrâmı, feyzi, bereketi, hidayeti, fazileti, rahmeti, affı, mağfireti, muhabbeti, merhameti gibi Rahmaniyet ve Rahimiyet tecellilerine “ata”; cezaî muamelelerinden olan adalet, gazap, celal, kahır, galibiyet, kibriya, terbiye gibi Rububiyet ve Ulûhiyet tecellilerine “kaza” diyor.
ATÂ OLMASAYDI İNSAN NASIL HELAK OLURDU?
Mesela insan ruhunda şehvetin yaratılışı kazadır. Yani İlâhî proje olan kadere uygun bir tecellidir. Şehveti yaratan Allah’ın, Peygamber ve Din göndermek suretiyle şehveti disiplin altına alması ata’sından olduğu gibi, insan ruhunda iffeti yaratması ve iffeti şehvete hâkim kılması da ata’sındandır. Eğer bu ata’lar (İlâhî ihsanlar) olmasaydı, insan şehvetini iffetsizce kullandığında başına bir sürü bela gelecekti ve insan helak olacaktı.
Yine mesela insan ruhunda öfkenin yaratılması bir kazadır. Öfkeyi yaratan Allah’ın kitap ve şeriat göndermek suretiyle öfkeye şer’î bir mecra yapması ata’sından olduğu gibi, insan ruhunda şecaati, adaleti, merhameti, şefkati ve insafı yaratması ve bu faziletlerle şiddeti durdurması da ata’sındandır.
Aksi takdirde bu şecaat, adalet, merhamet, şefkat ve insaf ile ifade edilen ata’lar (İlâhî ihsan ve lütuflar) olmasaydı insan şiddeti, kini, öfkesi ve kavgası yüzünden helak olurdu.
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nuriye, s. 175
2- Mesnevî-i Nuriye, s. 175
3- Hicr Suresi: 39
11 notes
·
View notes
Bugün ilk araba kazamı yaptım.
Yaklaşık iki aydır aktif olarak araç kullanmaya çalışıyorum. Araç kullanmak şöyle dursun -bilen bilir- araçta yan koltukta otururken dahi bir takım panikler yaşayan, bu konuda çok çeşitli korkular geçirmiş, terapiyle bir kısmını atlatmış biriyim.
Ben de isterdim şöyle arabama atlayayım da yollara düşeyim. Ama hal yukarıda bahsettiğim gibiyken bu hayali kurmak bile zordu. Gel zaman git zaman evlendim, bir de araba sahibi olduk o arada. Eşim Gökhan ile binlerce km yollar yaptık. İyi bir copilot olarak kariyerime devam ediyordum. Sonra Gökhan'ın yaklaşık 15 yıldır kenarda duran ehliyetimi artık kullanmam gerektiğine dair motivasyonları ile acaba dedim kendi kendime.
Sonra kendimizi gecenin geç vakitlerinde Eryaman'ın kuş uçmaz kervan geçmez mahallelerinde bulduk. Kimsenin olmadığı sokaklarda pratikle geçen birkaç günün ardından Gökhan hızlı bir çıkış yaptı ve Çankaya'da oturmamızdan mütevellit artık burada trafiğe çıkmam gerektiğini, bu işin başka türlü olmayacağını söyledi. Kendisine güvenim sonsuzdur. Sağolsun sulardan serin, kaygısız bir insan olması sebebiyle beni pamuk gibi yapıp, cesareti basıp gerçek trafiğe soktu.
Bir kaç birlikte yolculuğun ardından içime dolan cesaretle ilk yalnız yolculuğumu evden 20 dk mesafedeki bir avmye yaptım. Yaptım ve oldu. Hayal etmesi bu denli güç bir şeyi başarmış olmanın mutluluğunu tarif edemem.
Tabi insanın içindeki kurt durur mu, ya kaza yaparsam bir gün diye kendini yedim bitirdim. Yine cool Gökhan rahatça 'e yapacaksın, bunlar ders. Sana bir şey olmasın yeter ki' diye beni şaşırtan sakinliğiyle susturdu içimdeki sesleri.
Gün bugün ey ahali. İlk kazamı yaptım. Şükür ki trafikte değil otoparkta arabayı park etmeye çalışırken başka bir arabayı usulca(!) çizdim. Yaşadığım paniği tarif etmek güç. Ellerim ve dizlerimin uzun yıllardır bu kadar titrediğini hatırlamıyorum. Aracın sahibini bulmam ile bir nebze rahatladım. Zira anlayışlı bir kadına rastladım. Binbir özür diledim, zararı ödeme konusunda mahçupça net konuştum. O sırada Gökhan yanıma geldi. Prosedürleri birbir yerine getirmeye çalıştım. O yine sakin, oldu bitti, ders alındı konu kapandı rahatlığımda.Bense olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen gergin ve kendini suçlayan bir halde... Geçmiş olsun, en büyük kazamız bu olsun yine de.
3 notes
·
View notes
***
"2 teker şiytan icadı."
"Motur çok sıkıntı."
"Bizim bi arkadaş vardı gafası goptu moturdan."
"Motur tehlikeli yav." laflarını ezberlemiş olanlar...
Mardin ve Gaziantep'tekileri kurtarmaya fazla tekerleri neden yetmedi?
"Ecel" kavramını kabullenemediğiniz, sürmeyi beceremediğiniz veya korktuğunuz için araçlara ve onların teker sayılarına bok atıyorsunuz.
Öldüren şey tek teker, 2 teker, 4 teker, 8 teker değil, eceldir.
Zamanı gelince tankta bile olsanız kalp krizinden gidersiniz, zamanı gelmediğinde ise bisiklet ile 8 takla atarsınız burnunuz kanamaz. 🙂
Motora ve motorculara ölecek gözüyle bakmayı kesin.
Hiç kimse bindiği araca güvenmesin. Azrail'in tek hamlesine bakıyoruz.
3 notes
·
View notes
ARAKLI TÜNELİ’NDE ZİNCİRLEME KAZA! 1 ÖLÜ, 2 YARALI
Araklı Tüneli’nin Trabzon istikametinde zincirleme kaza gerçekleşti.
Kazanın, tünel içerisinde arızalanan çift kabin pikabın durması sebebiyle gerçekleştiği öğrenildi.
Pikabın arkasında duran kamyona, arkadan gelen diğer kamyonun çarpmasıyla zincirleme kaza gerçekleşti.
Çarpan kamyon şoförü olay yerinde hayatını kaybederken, kamyona arkadan çarpan otomobil içerisindeki 2 kişi de kazada…
View On WordPress
0 notes