Tumgik
#seksting
neistersen69 · 14 days
Text
I m hornyyy
2 notes · View notes
doktorcapkin · 1 year
Text
Gel kollarıma sehvetimizin tadını çıkartalım seni öpüşlerimin okşayışlarımın dilimi teninde gezdirişlerimin hisleriyle kendinden geç… Tenin teninle şaha kalksın…Kadınlığın ateşiyle sulanmaya başlasın aynı tende bir olup sabahlara kadar defalarca sayısız rahatlayalım kadın…
17 notes · View notes
miss-shalott · 1 year
Text
Nie chcę żałować, ale nie umie się z tym pogodzić.bo teraz to chyba błąd.
3 notes · View notes
philophobiaw · 2 years
Text
Mmm
Tumblr media
14 notes · View notes
portalmakifm · 1 year
Text
Co to sexting i na czym polega?
Szybki rozwój komunikacji, nie tylko SMSowej, ale także poprzez wysłanie wiadomości na portalu społecznościowym, przyczynił się do powstania nowych form wymiany wiadomości. My skupimy się na jednej i odpowiemy na pytanie co to sexting? Otóż to praktyka wysyłania wiadomości tekstowych, obrazów lub filmów o charakterze seksualnym za pomocą urządzeń elektronicznych, takich jak telefony komórkowe czy komputery. Może obejmować odzwierciedlanie własnej seksualności, wymianę intymnych zdjęć lub treści erotycznych.
Tumblr media
Dlaczego warto wiedzieć, co to sexting?
Sexting, choć dla niektórych osób może być formą eksploracji seksualności, wiąże się z pewnym ryzykiem i konsekwencjami. Przesłanie intymnych treści może prowadzić do utraty kontroli nad nimi, ryzyka rozpowszechnienia, szantażu lub naruszenia prywatności. Szczególnie ważne jest zachowanie ostrożności, gdy sexting dotyczy osób niepełnoletnich, ponieważ może to prowadzić do poważnych konsekwencji prawnych. Po odpowiedzeniu na pytanie, co to sexting, pora przejść do jednej z najważniejszych elementów, czyli wskazówek!
Tumblr media
Wskazówki i odpowiedzialne podejście
Aby zachować bezpieczeństwo i uniknąć nieprzyjemnych sytuacji związanych z sextingiem, istnieje kilka wskazówek i zasad, których warto przestrzegać. Właściwe porozumienie między stronami, wyraźna zgoda na wymianę intymnych treści, używanie bezpiecznych platform komunikacyjnych i chronienie swojej prywatności to kluczowe elementy. Ważne jest również zrozumienie, że sexting powinien być dobrowolny i oparty na wzajemnym szacunku oraz zdrowym podejściu do własnej seksualności.
A więc w wielkim podsumowaniu: co to sexting? To, innymi słowy, praktyka eksploracji erotycznej komunikacji, podczas której należy pamiętać o pewnym ryzyku i niechcianych konsekwencjach, jakie mogą z tego wyniknąć. Bezpieczeństwo, zgoda i odpowiedzialność są niezwykle istotne, aby sexting był satysfakcjonujący i pozbawiony negatywnych skutków.
0 notes
gelbugece1yanima · 2 years
Text
Hadi sohbet edelim sabaha kadar fotolar atalim😀
1 note · View note
saitbelice · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
miss-shalott · 1 year
Text
Pieprzyłam się wczoraj z tobą, choć wiedziałam że następnego razu nie będzie. Kurwa.
1 note · View note
murat-o41 · 1 month
Text
Karımın Yaşlı Sikicisi-1
Selam, ben selim 40 yaşında, eşim Alev ise 38 yaşında ve 2 çocuklu bir çiftiz, ben çok istekli olmama rağmen eşim sekste hiç te istekli davranmazdı. Eşim gayet çekici açık tenli, 55 kiloda ve 163 boyunda ve yaşını pek göstermeyen bir kadındır. Eşim Balıkesir?de bir mağazada yönetici pozisyonunda çalışmakta. Eşimle seks esnasında fantezi kurmak istememe rağmen pek yanaşmaz, yani seksi pek sevmediği için bu güne kadar eşimden hiç şüphelenme durumum olmadı, ancak 3 ay önce mağazanın dağıtım aracını kullanması amacıyla 55 yaşındaki Rıza isminde birini işe almışlardı. Eşim ara sıra bu Rıza?nın ne kadar olgun ve esprili olduğundan bahsetmişti. Bir gün eşim çocuklarla ilgilenirken telefonuna bir mesaj geldiğini duydum. Mesajına baktığımda Rıza Abi şeklinde kayıtlı bir numaradan gelen mesajı açmadan ana ekrandan okuduğum kadarı ile eşime iltifatlar okuyup ne renk sevdiğini soruyordu. Mesajı okuyunca kıskançlık duymama rağmen eşimin 55 yaşlarında göbekli ve kel birisi ile flört ettiği hissi beni heyecanlandırdı.Telefonu hemen yerine koyarak görmezden geldim. Eşim bir süre sonra gelip telefonuna baktığında ise ne oldu canım, mesajın gelmişti biraz önce kimmiş diye sorduğumda ise yok bir şey mağazaya mal gelecekmiş onu soruyorlar diyerek geçiştirdi. Eşimin bu geçiştirmesi neticesinde ise Rıza ile kırıştırdığını adım gibi emindim. Bu durum beni çok azdırmıştı. Ama aralarında ne olup bittiğini öğrenmek için hemen bir araştırmaya girerek eşimin telefonuna casus yazılım kurarak, mesajlarına ve arama kayıtlarına ulaşmayı başardım.Bir süre mesajları takip ettim. Rıza eşime çok argo kelimeler ile hitap ediyordu.. yavrum, çıtırım, kevaşe bir kere versen ne olur gibi.. vallahi her gün senin için oğlanı tokatlıyorum..gibi? Eşim ise zamanı gelince söz altına yatıcam, o oğlanın canına okuyacağım, yalarım çükünü diyordu.Eşim daha benimkini doğru dürüst yalamamışken Rıza?yı ağzına alacağını yazması beni çok azdırdı. Nerdeyse her gece eşime seks isteğinde bulunmama rağmen 15-20 günde bir girebiliyordum ama pek istekli davranmıyordu. Nadir de olsa eşimin üzerinde gelip giderken eşimin Rıza ile olan muhabbetleri aklıma geldikçe daha erken boşalıyordum.Zamanla Rıza?yla ben de tanıştım. Rıza, eğitimsiz biraz kaba konuşan ama babacan, esprili ve konuşkan birisi idi.Mesajlarında Rıza, eşime bir hediye aldığını belirterek eşime Pazar günü (Mağazanın kapalı olduğu gün) vereceğini bildirdi. Eşim ise Pazar günü evdeyim biliyorsun dedi. Ancak Rıza hayır Pazar günü sizinkileri ikna et bizim Edremit?teki yazlık köy evine gidiyoruz. Mangalda balık yapıcaz diye mesaj attı. Doğrusu bende eşime aldığı hediyeyi çok merak ediyordum.Eşim akşam eve geldiğinde Pazar günü ailecek Rıza Abi bizi Edremit?teki evlerine davet ediyor iş yerinden başka gelecekler de olacak diye söyleyince, Ya Rıza abi iyi hoş ta niye yaşına göre birileriyle takılmıyor ki dedim. Eşim; ya güzel bahçesi varmış hem mağazada çalışanlarla sosyal bir faaliyet yaparız diye düşündük dedi. Ben de sanki isteksiz gibi iyi bari gidelim dedim.Pazar gününü iple çekip yola koyulduğumda neler olacağını çok merak ediyordum. Köy evine vardığımızda ise Rıza ve şalvarlı eşi ile bizim gibi 2 aile ve veletler vardı. Rıza?nı evi denize biraz uzak olmasına rağmen yazlık gibi hoş ve bahçeli bir evdi. Mangal muhabbeti devam ederken Rıza bir ara tuvalete gittiğinde eşime mesaj geldi. Ben de hemen casus programdan mesajı okudum.
Devamı gelecek
63 notes · View notes
alexay76 · 2 months
Text
Sekste İlk Deneyimim Kızarkadaşımın Babasıyla Götten Oldu! (Belinda19 Y., Trablus
Ben Banu, 1.80 boyunda, esmer, kendince güzel sayılacak, etrafımdakilerin söylediklerine göre manken gibi bir kızım. Ben, Tekirdağ'ın deniz kenarına yakın bir sitede çalışan, 10 sene önce buraya çalışmak için gelmiş bir ailenin ortanca kızıyım. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduğu için, buralardaki kızlara göre daha kısıtlı gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer işi gibi teknik işleriyle ilgilenir, annem ise ev işlerine gider. Ablam 23 yaşında ve evli. Bir de bu sene Üniversiteyi kazanıp giden erkek kardeşim var. Burdaki seks hikayelerini okumaya başlamam, İstanbul'dan tatile gelen, çok iyi anlaştığım kız arkadaşım Ebru'nun tavsiyesi ve ısrarıyla oldu.
Ben liseyi bitirince okumamıştım. Evde kalıp anneme ve babama yardım ediyordum. Yazın Ebru tatile gelir, Tekirdağ'da okullar açılıncaya kadar kalıp, daha sonra İstanbul'a dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduğundan ve evin biricik kızı olduğundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazları görüşsek te, Ebru benim çok iyi anlaştığım tek arkadaşımdı. Bu yazın da yine geldi. Ebru'yla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarında yaşamamıza rağmen pek denize girdiğim yoktu, sadece ablam bize geldiğinde ailece gidersek, yada Ebru ile babası babamdan izin aldığında gidiyordum.
Yine yazın sonuydu. Ebru, ailesinin geri döneceğini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açılıncaya kadar) kalacağını söyledi. Haftasonu bir akrabasının yazlığına Cumadan gidip Pazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de ailemin izin vermeyeceğini, sadece babasının babamdan izin alırsa gelebileceğimi söyledim. Ebru da babasından rica etti. Ebru'nun babası (Mustafa abi) 45 yaşında, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da araları iyi olduğundan, babama ısrarı sonucu bana izin aldı. Cuma sabahı, ben, Ebru, Mustafa abi ve eşi Gülçin teyze ile, kalacağımız akrabalarının yanına gittik. Gittiğimiz yazlık Ebru'nun teyzenin yazlığıydı. Ebru'nun teyzesi, eniştesi ve oğlu Kaan bizi sıcak bir şekilde karşıladılar ve yazlığa yerleştik.
Öğle yemeğimizi yedikten sonra denize gitmeye hazırlanırken İstanbul'dan bir telefon geldi. Ebru'nun anneannesi rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. Bu haber üzerine tüm aile tatili kesip İstanbul'a dönecekken, Ebru'nun annesi eşine, "Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniştem ve ablamla gider gerekeni yaparız." dedi. Diğerleri de onayladı. Dolayısıyla ben, Ebru, teyzesinin oğlu Kaan ve Ebru'nun babası Mustafa abi kaldık. Onları yolcu ettikten sonra biz de zaten deniz hazırlığımızı yapmıştık, denize gittik...
Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarında güneşleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle şakalaşıp el kol harektleri yapıyorlardı. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onların biraz uzağında yüzüyordum. Bir ara dikkatimi çeken ilginç birşey oldu, Kaan Ebru'nun göğüs ve kalçalarını elliyor, Ebru ise Kaan'a babasının görebileceğini, rahat durmasını söylüyordu. Bir hayli geçmişti ki ben sıkılmış kenara çıkmıştım. Mustafa abinin yanına selam verip uzandım. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartı çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takılmıştı. Mustafa abi gülerek, "Hayırdır Banu durgunsun, neden yüzmüyorsun?" dedi. Ben sadece, "Şeyy... ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrınız için geldim." dedim. Mustafa abi, "Sağol, bizi kırmadığın için teşekkür ederim." dedi...
Neler yaptığımı, nasıl zaman geçirdiğimi sormaya başlamıştı ki, konu döndü dolaştı, erkek arkadaşım olup almadığına geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduğunu, bir de bizim sitede çalışan birinin sürekli benle arkadaş olmak istediğini, ama babamdan korktuğum için bunu kabul etmediğimi anlattım. O sırada yanımıza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birşeyler alacaklarını söyleyip izin istediler. Babası da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarını istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akşam üzeri olmuştu sahilde çok kimse de kalmamıştı. Bir ara ben, "Mustafa abi ben de gidip Ebru'ya bakayım." dedim. "Tabiki!" dedi...
Ben büfeye giderken elbise değişim kabinlerinin arkasında öpüşen kişileri fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bunların Ebru ile Kaan olduğunu gördüm, adeta kendilerinden geçmişlerdi, birbirlerini yiyecekmiş gibi dudakları yapışmış, Kaan Ebru'nun kalçalarını okşuyordu. Şok olmuştum. Gerçi Ebru'yu erkeklerle bu şekilde ilk görüşüm değildi. Ebru çok rahat bir kızdı ve onun için böyle işler normaldi. Ama bu başkaydı, Kaan teyzesinin oğluydu. Bir süre onları izledim, onlar beni farketmemişti. Biraz daha yiyişip toparlandılar, yola çıkıp büfeye gideceklerken, ben arkalarından seslendim. Bana bir arkadaşlarını gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceğimi söyledi. Ama ben babasının yanına döneceğimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum...
Ben tam babasının yanına vardığımda, babası yazlığa dönüp şirket ile bir işi olduğunu, onu internetten halledeceğini, istersem benim Ebru'ları bekleyip onlarla dönebileceğimi söyledi. Ben de yazlığa dönmek istediğimi, sıkıldığımı söyledim. "Tabi, gel!" dedi. Ebru'yu da arayıp, bizim yazlığa döneceğimizi, kendilerinin de işleri bitince yazlığa gelmelerini söyledi...
Yazlığa gittik. Mustafa abi bilgisayarın başına geçti. Ben de banyoya girip bir duş almayı geçiriyordum aklımdam. Odama girip havlumu bırakıp, duştan sonra üzerime giyeceğim elbiselerimi hazırladıktan sonra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarın başında zannederek üzerimdeki mayonun askılarını indirip banyoya girdiğimde şok olmuştum. Mustafa abi çırılçıplak banyodaydı ve duşa girmek üzereydi. Plajda mayosuyla gördüğüm kabarık önü, bu defa herşeyiyle karşımdaydı. Ben şaşkınlıkla kocaman yarağına bakarken, o da elimle kapatmaya çalıştığım göğüslerime bakıyordu. Şaşkınlığım geçtikten sonra, "Şeyy, ben sizi bilgisayarın başında sanmıştım, özür dilerim..." derken, Mustafa abi yanıma yaklaştı ve çok güzel olduğumu, gelmemi istedi. Donup kalmıştım adeta. İlk kez böyle birşeyle karşı karşıyaydım. Daha önce çevremde sadece Ebru'yu erkeklerle ve bir kez de ablamı eniştemle sevişirken gören ben, ilkkez canlı yarak görüyordum...
Ellerim halen göğüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceğimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiştim ve o şaşkınlıkla, "Şeyy, ilk ilk kez görüyorum..." dedim. Mustafa abi dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bugün gördüklerimin tesiriyle karşılık bile veremedim. Üstelik çok hoşuma gitmişti, ilk kez bir erkek tarafından öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamı, beni çok güzel bulduğunu, beni istediğini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göğüslerimi kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise birşey yapamıyor, karşılık dahi vermiyordum, ama hoşuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aşağı çekerek beni çıplak bıraktı, elimden tutarak elimi yarağına götürdü. Yarağı büyük ve kalındı. Nedense o an aklıma seks hikayelerinde okuduğum kalın yaraklar geldi...
Yarağı elimdeydi, okşamamı istedi, ben ise sadece avuçladım. O ileri geri yapıp, kalçalarımı ve amımı okşuyor, göğüslerimi sıkıp, dudaklarımı öpüyor, beni iyice zevk sarhoşu yapıyordu. Okadar zevk almaya başladım ki, amımın sulandığını hissettim. Ben de karşılık vererek, elimdeki yarağını sıkıp, dudaklarına yapıştım. Acemice öpüşmem onun daha hoşuna gitmişti. Beni tekrar sarıp, boynumu yalıyor, göğüslerimi ısırıyordu. Beni omuzlarımdan aşağı ittirerek önünde diz çökmemi sağladı, "Yala!" dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadığımı, nasıl olduğunu bilmediğimi söyledim. Yarağını ağzıma götürmek istedi, ama ben ağzımı kaçırınca, beni ayağa kaldırdı, kendisi önümde diz çökerek amıma yumuldu. Amımı çok hızlı yalıyor, adeta beni çıldırtıyordu. Bu arada parmakları ile de götümün deliğini zorluyordu...
Ben artık iyice kendimden geçmiştim. Hayatımda ilk kez, üstelik babam yaşında biri ile sevişiyordum. Mustafa abi çok iyi sevişiyordu, fakat götüme soktuğu parmağı canımı acıtıyordu. Biran, "Ayyy!" diyerek irkildim. "Ne oldu, canın mı yandı aşkım?" diyerek kibarca sordu. "Mustafa abi ben ilk kez böyle birşey yaşıyorum, bence bu yaptığımız çok yanlış!" diye itiraz etmek istedim. Ama o, "Bana abi deme, aşkım de! Herşeyin bir ilki vardır, merak etme güzel olacak!" diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yarağını ağzıma vermek istiyordu, ama ben alamıyordum, kalındı ağzıma girmiyordu. "Öp onu, yala!" dedi. Tam öperek yalamaya başlamıştım ki, saçlarımı çekti. Can acısıyla ağzımı açmam ve o kalın yarağın ağzıma girmesi bir oldu. Ağzım yırtılacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çıkarmama izin vermiyor, başımdan tutarak adeta ağzımdan sikiyordu beni. Ben bu arada birkez daha ıslanmıştım. Mustafa abi de fazla dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı. Çok kötü bir tadı vardı, hemde çok geliyordu. Boğulacak gibi oldum. Zorla çıkarmıştım ki ağzımdan, çıkarmamla lavaboya kusmaya başlamam bir oldu...
Ben lavobaya dönmüş kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarımı ve amımı yalıyor, parmağını amıma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiştim, fakat o anda tek düşündüğüm şey kızlığımdı. Ona bakire olduğumu, kızlığıma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amımı parmaklamayı bırakıp, parmağını götüme sokmaya başladı. Canım acıyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu işini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmış durur halde lavaboda ağzımı yıkarken, o ise parmağını götümde ileri geri yaparak sırtımı yalıyordu. İyice çıldırmıştım ve kendimi daha da ona teslim etmiştim. O da bunu anlayınca yarağını götüme sokmaya çalıştı. Yarağını götümün deliğinde iyice hissettim, fakat kalındı ve girmiyordu. Aslında korkuyordum da, istiyordum da...
Bana, "Böyle kal!" diyerek, banyo dolabından losyon aldı, bolca yarağına ve götüme sürdü. Ben olacakları beklerken yine yarağını götüme zorladı. Yine girmiyordu. "Kendini rahat bırak, sıkma!" diyerek, lavobayo doğru dahada domalmamı istedi. Dediklerini yaptım, yeniden zorladı. Birden içimde tarif edilemeyecek acı hissetim, beynimde şimşekler çakıyordu. "Çıkarrr!" diye bağırıyordum, fakat kaçamıyordum çünkü kafam lavabonun altındaki duvara dayanmış, Mustafa abi de beni sıkıca kavramıştı. O kocaman yarak götümde yavaş yavaş ilerlerken, ben ise artık acıya dayanamıyordum ve ağlıyordum. Elim ayağım kesilmişti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, "Geçti aşkım, girdi, az kaldı!" diyordu. Kasıklarını kalçalarımda hissetiğimde acıdan kendimden geçmiş ve bayılmışım...
Ayılıp kendime geldiğimde yatak odasındaydık, yüzüstü yatıyordum. Mustafa abi kasıklarımın altına yastık koyup beni domaltmış, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamıştı, o ise sürekli abanıyor, sırtımı ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadır sikmesine rağmen boşalmamıştı. Garip tarafı, bu iş bana acının yanında zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarımı ona itiyor karşılık veriyordum. Mustafa abi müthiş bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalın büyük yarağın içimde olduğuna ve götüme nasıl alabildiğime halen inanamıyordum. Her tarafım uyuşmuş ve götümün deliğini hissetmiyordum. Artık bende hal kalmamıştı, "Mustafa abi boşalll!" diye yalvarmaya başladım. İyice hızlanmıştı. Ben zevk ve acıdan yatağı dişliyordum. Sonunda acaip bir hırıltı ile götüme boşaldı...
Yarağını götümden çıkarıp, yarağını çarşafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, "Seni çok seviyorum aşkım, karıcığım!" diyor, omuzlarımı, sırtımı, belimi, götümün yanaklarını öpüyordu. Ben halen o acı ve şaşkınlıkla, şok bir halde yatakta yüzüstü yatıyordum, sesim çıkmıyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmişlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarın başına giderken, ben de dölden sırılsıklam olmuş çarşafı alıp banyoya koştum
81 notes · View notes
dilaveerdem · 4 months
Text
Bizimle sohbet ederken dikkat etmeniz gereken konular. Rahatsız olduğumuz bazı konular ve merak ettiğiniz sorulara cevaplar. Okursanız daha iyi iletişim kurarız.
*Evliyiz. Kaç yıldır evli olduğumuz nasıl tanıştığımız kimseyi ilgilendirmez. Gerek olmayan kişisel bilgileri vermiyoruz. Zaman içinde samimi olduğumuz kişiler bunları zaten öğrenir.
*İsimlerimiz, yaşlarımız ve cinsel eğilimimiz blog girişinde yazılı.
*Selam yazıp ardından çıplak resim atan kişilerin hiç şansı yok.
*Blogumuzu takip etme zahmetinde bile bulunmayıp bizimle seksting yapmaya kalkanların hiç şansı yok. Takip yoksa sekste yok.
*Bizim birlikteliğimizi eleştirip kocan nasıl kabul ediyor, sen nasıl kadınsın niye izin veriyorsun gibi eleştirilerde bulunanları engelliyoruz.
*Fotograf atarız diye bizle sohbet edecekseniz hiç şansınız yok. Biz canımız isterse samimi olup güvendiğimiz kişi ya da kişilere atarız. Fotograf için gelmeyin. Avucunuzu yalarsınız.
*Vardiyalı çalışıyoruz. Bazen bir hafta denk gelmiyoruz. İkimizinde işi yoğun ve yorucu. Sürekli online olamıyoruz. Selam yazıp üç dakika sonra cevap vermiyoruz diye tribe girmeyin. Zaten müsait olunca tüm yazanlara cevap vermeye çalışıyoruz.
*Bir iki cümle yazıp Tumblr dan çıktığımız zamanlar oluyor. Sanki sizi memnun etmek için burda hesap açmışız gibi cümleler yazmayın. (Bazı mallar, bizimde müsait olmadığımız zamanlar olabileceğini anlamıyor.)
*Sürekli günün her saati Tumblr da değiliz. Elimiz cinsel organımızda dolaşmıyoruz. Her yazanla seksting yapacağız diye bir garanti yok.
*Sanal sohbeti ve sekstingi seviyoruz. Reel arayışımız elbette ki var. Ama öncelikle çok aşırı güven gerekir.
*Reelde yapmak istediğimiz şeyler; Öncelik tek bayan. Sonra eş değiştirme. Sonra bir çiftle aynı anda birliktelik. Son olarak tek erkek. Hepsi için zaman ve güven şart.
*Bizim evliliğimizin tabanı özgür seks üzerine kurulu. Dilersek reelde Dila istediği kişi ya da kişilerle, aynı şekilde Erdem dilediği kişi ya da kişilerle seks yapabilir. Bir birimize bu konuda kısıtlama getirmiyoruz.
*Kimseden maddi bir beklentimiz yok. Kimseden hediye istemiyoruz. Kimseye maddi bir karşılık vermeyiz.
*Sohbetlerin yüzde doksanını Dila yapıyor.
*Tumblr kullanmayı bilmeyen arkadaşlara hatırlatma. Tumblr da gönderileri sıraya koyabiliyorsunuz. Biz online değilken otomatik olarak paylaşım yapıyoruz. Paylaşım yapıyoruz diye aktif olduğumuzu düşünmeyin. Paylaşım yaptın burdasın neden yazmıyorsun diye mal mal cümleler yazmayın.
83 notes · View notes
uykusuz1insan · 3 months
Text
1- Hiç öpüştün mü? Öpüştüysen kaç kişiyle?
2- Hiç seks yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiyle?
3- Farklı bir yerde seks yaptın mı? Yaptıysan nerede yaptın?
4- En çok tahrik olduğun şey nedir?
5- Seks yapmak için para kabul eder miydin? Paranın miktarı ne kadar olmalı?
6- En son ne zaman seks yaptın?
7- En son ne zaman mastürbasyon yaptın?
8- Mastürbasyon yapmayı seviyor musun? 10 üzerinden puanla.
9- Ne sıklıkla mastürbasyon yapıyorsun?
10- Aşık olmadığın biriyle seks yapar mısın?
11- Oral seks yapmak mı, yapılması mı?
12- En son ne zaman porno izledin?
13- Tanımadığın biriyle seks yaptın mı?
14- Öpüşmeni 10 üzerinden puanla.
15- Seksini 10 üzerinden puanla
16- Değişik bir fantezin var mı? Varsa nedir?
17- Bir erkeği strapon ile siker misin? (Sana yapman için para verecek)
18- Alkollüyken seks yaptın mı? Nasıldı?
19- İlişki sırasında konuşur musun, konuşulmasını ister misin?
20- En çok girdiğin porno sitesi hangisi?
21- En çok sevdiğin porno kategorisi nedir?
22- Bir arkadaşınla yatmak ister miydin?
23- Bir kadının inlemesi seni tahrik eder mi?
24- Bir erkeğin inlemesi seni tahrik eder mi?
25- Hiç Tumblr'dan biriyle yattın mı?
26- Tumblr'dan biriyle yatmak ister miydin?
27- Cinsellik hakkında kimsenin bilmediği bir şeyini itiraf et.
28- Birlikte olduğun kişiyle en fazla kaç yaş fark vardı?
29- Birlikte olduğun en genç kişi kaç yaşındaydı?
30- Birlikte olduğun en yaşlı kişi kaç yaşındaydı?
31- En çok nereye boşalmayı seversin?
32- Birisinin sana mastürbasyon yapması hoşuna gider mi?
33- Mastürbasyon yapan birini izlemek seni tahrik eder mi?
34- Ev dışında hiç mastürbasyon yaptın mı? Yaptıysan neresiydi?
35- Herhangi bir cisimle mastürbasyon yaptın mı? Yaptıysan neydi?
36- Kaç parmağınla mastürbasyon yapıyorsun?
37- Hiç birine nude yolladın mı? Yolladıysan kaç kişiye?
38- Hiç tanımadığın birine nude yolladın mı?
39- Hiç tanımadığın birine nude yollamak ister miydin?
40- Arkadaşına bir anda habersiz nude yollamak ister miydin?
41- Yeni tanıştığın biriyle yattın mı?
42- Yeni tanıştığın biriyle yatar mısın?
43- Birisi seni nasıl baştan çıkartabilir?
44- Bir kadında sence en tahrik edici yer neresidir?
45- Bir erkekte sence en tahrik edici yer neresidir?
46- Erken boşalır mısın?
47- Grup seks yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiydiniz?
48- Grup seks yapmak ister miydin? Kaç kişiyle yapmak isterdin?
49- Bakirliğini aldığın birisi oldu mu?
50- Bekaretini aldığın birisi oldu mu?
51- Bir hafta içinde tahminen kaç kere boşalıyorsun?
52- Bir günde en fazla kaç kere boşaldın?
53- Seksten sonra ne yaparsın?
54- Penisin boyutu mu, işlevi mi daha önemli? Neden?
55- Penisinin boyu kaç cm?
56- Sevdiğin porno yıldızı var mı? Varsa ismi nedir?
57- İlk buluşmada seviştiğin oldu mu?
58- İlk buluşmada biriyle sevişmek istedin mi?
59- Seks sırasında hiç video kayıt yaptın mı?
60- Bakireliğini/Bakirliğini kaç yaşında kaybettin?
61- Göğüs bedenin nedir?
62- En sevdiğin pozisyon nedir?
63- En sevmediğin pozisyon nedir?
64- Sana iğrenç gelen bir fantezi var mı?
65- Seni tahrik eden bir fantezi var mı?
66- İç çamaşırının rengi nedir?
67- Sütyeninin rengi nedir?
68- En sevdiğin iç çamaşırı rengi?
69- En sevdiğin sütyen rengi?
70- Mastürbasyon yaparken birilerinin seni izlemesini ister miydin? Neden?
71- Sanal sekste en önemli şey sence nedir?
72- Penisin ile oynamayı seviyor musun?
73- Göğüslerin ile oynamayı seviyor musun?
74- Göğüs uçlarının emilmesi seni tahrik ediyor mu?
75- Bakirelik önemli midir?
76- Bakire olmayan biriyle evlenmeyi düşünür müsün?
77- Telefonunda nude var mı?
78- Telefonunda porno var mı?
79- Nude arşivin var mı?
80- Sakso çeken bir kızı izlemek sana nasıl hissettirir?
81- Seks sırasında annen/baban arasa telefona cevap verir misin?
82- Hiç çıplak uyudun mu? Uyur musun?
83- Sütyenle mi, sütyensiz mi uyursun?
84- Öpüşürken dilini kullanıyor musun?
85- En sevdiğin pozisyon nedir? Nedeni var mı?
86- Bir kadının en çok neresine boşalmayı seviyorsun? Nedeni var mı?
87- Bir erkeğin en çok neresine boşalmayı seviyorsun? Nedeni var mı?
88- Son izlediğin porn videosunun linkini atar mısın?
89- Son izlediğin porn videosunun konusu neydi?
90- Vücudunun sana göre en seksi kısmı neresi?
91- Seksting yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiyle yaptın?
92- Seksting yapmayı seviyor musun?
93- Şuan ne kadar çok seks yapmak istiyorsun 0-10 puanla?
94- Şuan ne kadar çok mastürbasyon yapmak istiyorsun 0-10 puanla?
95- Sakso yapılmasını/yapmasını sever misin?
96- Oral yapılmasını/yapmasını sever misin?
97- En çok seks yapmak istediğin yer neresi? Neden?
98- Güzel bir seks için en önemli şey nedir? Neden?
99- Seks yaparken ne olursa libidon düşer?
100- Aynı kişiyle bir günde en fazla kaç kere birlikte oldun?
101- Sperm tatdın mı? Tadı nasıldı?
102- Sperm yuttun mu?
103- Sperm yutmayı seviyor musun?
104- Anal yaptın mı? Anal yapmayı seviyor musun?
105- Hiç orgazm taklidi yaptığın oldu mu?
106- Senin veya partnerinin komik erken boşalma hikayesi var mı?
108- Seks yaparken arkada müzik çalmasını sever misin?
109- Seks yaparken sence prezervatife gerek var mı?
110- Public ortamda seks yaptın mı? Yapmadıysan yapmak ister miydin?
111- Sarhoşken seks yaptın mı?
112- Göğüs bedenin nedir?
113- Beğendiğin göğüs bedeni nedir? Küçük-Orta-Büyük?
114- Günde birden fazla kişiyle seks yaptın mı? Yaptıysan kaç kişiyle?
115- Hard seks mi, soft seks mi? Neden?
116- Grup seks hakkındaki düşüncendir?
117- Üçlü seks yaptın mı? Yapmadıysan, yapmak ister miydin?
118- Dörtlü seks yaptın mı? Yapmadıysan, yapmak ister miydin?
119- Üçlü yapma imkanın olsa 2 erkek-1 kadın mı, yoksa 2 kadın-1 erkek mi? Neden?
120- Bir köleye sahibelik yapmayı ister miydin?
39 notes · View notes
Text
Tabusuz Karım! (1) (Çetin 52 Y., Adana)
Merhabalar, ben Adana'dan Çetin. 52 yaşındayım, eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Yalnızlık artık canıma tak etmişti, internetin imkanlarını kullanarak, evlenebileceğim bir kadın arıyordum. Bir gün internette takılırken, bir kadınla tanıştım. İsminin Leyla olduğunu ve Mersin'de yaşadığını söyledi. Onun da niyeti evlenmekmiş. Leyla hanımla yaklaşık bir ay kadar internetten yazıştıktan, Chat yaptıktan sonra, buluşma kararı aldık. Ben Adana'dan Mersin'e Leyla hanımın yanına gittim. Şehir merkezinde bir AVM'nin önünde buluştuk. Yemek vakti olduğundan bir restoranta gittik, rakı balık söyledik. Evlilik hakkında sohbet ederken konu kaçınılmaz olarak sekse geldi. Leyla bana, "Sekste sınır tanır mısın?" diye sorunca, ben hiç düşünmeden, "Hayır, tanımam!" dedim. Leyla gülümseyerek, "Ben de tanımam! Evlenince iyi anlaşacağız seninle!" dedi.
Yemeğimiz ve rakımız bitince hesabı ödedim ve kalktık. Leyla, "Bana gidelim!" dedi. Arabama atladık, yarım saat sonra Leyla'nın evinde idik. Evde rakıya devam ediyorduk ki, Leyla beni çok şaşırtan bir soru sordu, "Benim hem erkeğim, hemde kadınım olur musun?" dedi. Ben afallayarak, "Anlamadım? O da ne demek oluyor şimdi?" diye sordum. Leyla gülümseyerek, "Gayet basit, sen beni becereceksin, ben seni becereceğim!" dedi. Restoranda iken Leyla'ya sekste sınır tanımadığımı söylemiştim, ama doğrusu böyle birşeyi hiç beklemiyordum. "Ben o dediğin şeyi hiç yaşamadım, unutma ki ben bir erkeğim!" dedim. "Erkek olduğunu biliyorum, ama ben sınırsız, tabusuz ve uçuk seksi seviyorum!" dedi ve yanıma yaklaştı, elini önüme attı, "Yarağını çok merak ediyorum!" diyerek pantolonumun üstünden yarağımı okşamaya başladı. Daha sonra kemerimi fermuarımı açıp, yarağımı çıkartıp yalamaya, emmeye başladı. Yarağım demir gibi olmuştu.
Birkaç dakika içerisinde ikimiz de çırılçıplak kalmıştık ve yatak odasına geçmiştik. Leyla, "Nasıl sikmek istersin?" dedi. "Sen nasıl istersen öyle!" deyince, hemen önümde domaldı. Amcığı sanki dışarı fırlayacaktı. Yarağımı arkadan amcığına soktum ve yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Ben amını sikerken Leyla elini arkaya attı ve orta parmağını göt deliğine soktu, parmağıyla kendi götünü sikeye çalışıyordu. Onun parmağını çıkarıp, kendi parmağımı soktum götüne. Amına yarağım, götüne parmağım girip çıktıkça, Leyla çığlıklar atıyordu. Sonra birden, "Çekmeceyi aç!" dedi. Açtım, bir vibratör vardı. "Al onu, götüme sok, iki taraftan sik beni erkeğim!" dedi. Dediğini yaptım. Alttan amcığına yarağımı sokarken, üstten de götüne vibratör sokuyordum. Daha önce hiç bir kadınla yapmadığım bir şeydi bu. Çok heycanlıydı. Leyla ise altımda çığlıklar atıyor, "İşte bu! Harikasın! Evlen benimle erkeğim, bak göreceksin sana kimleri siktireceğim!" diyordu. Bu duyduklarım beni daha da heycanlandırmıştı. Leyla ile nette ilk tanıştığımızda zaten sohbetimiz evlilik üzerine olmuştu. "Ben buraya seninle evlenmek için geldim hayatım, benim gerçek hayatta karım olacaksın!" dedim ve birden patlayarak boşalmaya başladım amının içine. Olamazdı böyle bir zevk, uçuyordum resmen. Leyla da benimle aynı anda orgazm olmuştu.
İkimiz de yatağa yığıldığımızda, Leyla'nın yüzünde güller açıyordu, çok mutluydu. Dudağımdan öperek, "Seninle evlenmeyi ve karın olmayı çok istiyorum. Göreceksin, sana birçok erkeğin hayalini bile kuramayacağı şeyler yaşatacağım!" dedi. Ben de, "Seninle evleneceğim aşkım, sen benim kadınımsın, aşkımsın, karımsın, bir tanemsin!" dedim ve tekrar sevişmeye başladık...
Leyla'ya bitmiştim, doğrusu bir erkeği nasıl mutlu edeceğini çok iyi biliyordu. Yaşamımda çok kadın tanıdım, ama bu kadar güzel yarak yalayan, somuran ve emen bir hatun tanımadım. Ben sekste en çok yarağımın yalanmasını severdim, o da bunu çok güzel yapıyordu. Evleneceğim kadını bulmuştum, ama bir sorun vardı kafama takılan, ben onun kadını nasıl olacaktım? Dayanadım sordum. O da cevap verdi, "Eğer istersen ben de seni götünden sikeceğim. Birbirimizi sikeceğiz! İnan çok zevk alacaksın! Erkekler bunun farkında değiller, ama götleri yalandığında veya okşandığında çok zevk alırlar!" dedi. İşin doğrusu bu pek hoşuma gitmemişti ve kıvırtamıyordum da. O sırada Leyla'nın elinin biri götümü okşuyordu, hakikaten de bir tuhaf oldum. "Arkanı dön!" diyerek beni yüzüstü yatırdı ve göt deliğimi yalamaya başladı. Böyle birşey olamazdı yaa, harika bir şeydi bu, yarağım hemen demir gibi oldu. Sonra beni yan çevirip, orta parmağını göt deliğime soktu. Kulağıma da, "Sen benim karımsın artık erkeğim, ikimiz tek vücuduz, birbirimizin karısı ve kocasıyız!" dedi.
O gece aslında ben tekrar Adana'ya dönmeyi düşünüyordum, fakat Leyla bırakmadı, "Yarın sabahtan gidersin!" dedi. Tabii sabaha kadar yedik içtik sikiştik. Sikişirken Leyla bana sürekli, "Seni tanıştıracağım kişiler arasında, benim yanımda rahat sikebilceğin birkaç kişi var! Parayı pulu da dert etme, denizde kum bende para! Benimle evlenince yaşamın renklenecek ve huzur bulacaksın!" diyordu. Ben seksi çok seven bir adamdım, Tanrı da bana ikinci evliliğimi yapacağım, tam istediğim gibi bir kadın çıkarmıştı karşıma. Sabah erkenden Leyla'nın evinden ayrıldım, ve birtakım işlerimi halletmek için Adana'ya döndüm...
Aradan iki gün geçti, ve bu iki gün boyunca Leyla beni sabah akşam telefonla aradı. Geceleri saatlerce konuşuyorduk telefonda. Leyla muhteşem bir kadındı, telefonda bile beni gecede 3-4 kere boşaltıyordu. "Adana'daki işlerin bitince hemen atla gel, seni ablamla tanıştırmak istiyorum! Üvey ablam olur, ama öz ablam gibi severim kendisini!" dedi, biraz ablasından bahsetti. Ablası 51 yaşındaymış. Doğrusu ablasını merak etmeye başlamıştım. Üçüncü gün işlerimi halledip, "Geliyorum!" diye haber verdim ve kalktım Mersin'e gittim. Yoldan balık aldım, rakı falan da aldım ve Leyla'nın evine gittim. Zile bastığımda, kapıyı çok hoş, çekici, bakımlı, çok düzgün vücutlu, mini etek üstünde transparan bir bluz olan bir kadın açtı. Gülümseyerek, "Buyrun!" dedi ve beni içeri aldı. Ben ayakkabılarımı çıkarırken Leyla da geldi, "Hoşgeldin erkeğim!" dedi ve dudaklarımı kemirircesine öpmeye başladı. Dudaklarımı kurtarıp, "Dur, ne yapıyorsun, misafir var!" dedim. Leyla da, "O ablam, yabancı değil!" dedi ve bizi tanıştırdı. Ablası da, "Memnun oldum!" diyerek elini uzattı ve yanağıma öpücük kondurdu, "Eniştemiz de çok karizma adammış!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim!" deyip ve dudağının çok yakınına, yanağına öpücük kondurdum.
İçeri geçtik, ablası bana, "Enişte, tavla biliyorsan, Leyla balıkları yapana kadar biz tavla atalım!" dedi. Ben, "Biliyorum!" deyince, Leyla da, "Boşa oynamayın o zaman!" dedi. Biz de ablasıyla, "Olur!" dedik. Kim yenilirse kazananın dediğini yapacaktı. Oyuna başladık ve ben yendim. Sıra benim isteiğimi söylemeye gelmişti ki, Leyla mutfaktan seslendi, "Şimdi değil, biraz çakır keyif olalım, ondan sonra söylersin isteğini!" dedi. Ve masaya balıklar gelmeye başladı. Yemeğe ve rakıya başladık. Leyla ablasına, benimle evleneceğini, tam aradığı erkek olduğumu söyledi. Ablası da Leyla'ya, "Dilerim mutlu olursunuz!" dedi ve bana dönerek, "Kardeşimin isteklerine cevap verebilecek misin enişte?" dedi. Ben de, "Tabii ki, herşey saygı sevgi içerisinde, karşılıklı yaşanacak! Hem o benim sadece karım değil, aynı zamanda kocam da olacak!" dedim. Ablası suratıma bön bön baktı, "O ne demek?" dedi.
O sırada Leyla gözümün içine sert sert baktı. Ben pot kırdığımın farkına varmıştım, "Yani birbirimizi çok seviyoruz." diyerek düzeltmeye çalıştım, sonra da saçmaladığımın farkına varıp, "Neyse, hadi şerefe! Kaldırın bardakları!" diye konuyu geçiştirdim. Karşımda Leyla'dan 5 yaş büyük, ama 10 yaş küçük görünen bir affet vardı. Baldız harikaydı, tam sikilecek kadındı. Zaten tavlada yenmiştim, birazdan bir iki duble daha içtikten sonra, (Tavlada yendim, kendini bana siktir!) diyecektim. Leyla salata tabağını alıp kalktı, bana da, "Mutfağa gelir misin?" diyerek mutfağa gitti.
Ben de arkasından gittim. Mutfakta bana sert sert bakarak, "Ne o, ablama mı siktireceksin kendini?" dedi. Ben de, "Öye bir niyetim yok, ama ablanı sikmek isterim!" dedim. "Merak etme, zaten sikeceksin, ama önce ben sikeceğim, sen seyredeceksin ve kamera ile kaydedeceksin. Daha sonra sen sikeceksin, ben kaydedeceğim. Sonra da biz sikişeceğiz, ablam kaydedecek!" dedi. Harikaydı, gerçekten Leyla benim yaşamıma şimdiden renk katmıştı. Dudağına yapıştım, teşekkür ettim. Leyla ise, "Dur bakalım, daha bu ne! Hele nikah defterine bir imza atalım, sana iki yiğenim ve bir eltim var, onları da siktireceğim! Karşı komşum da var, ben devamlı sikiyorum onu, istersen sen de sikebilirsin!" dedi.
Leyla önde, ben arkada onun götünü okşayarak, içeri girdik...
[Çetin]
156 notes · View notes
eylences-blog · 10 months
Text
Yengemi Siktim "Bu ilk ve son olsun!" dedi! (1) (Özgür 34 Y., Ankara)
Herkese selam, Ben Ankara'dan Özgür. Tesadüfen girdiğim bu 'Kaymak Gibi Sikilen Amlar' sitesinde çok sıcak ve insanı etkileyci, tahrik edici seks hikayeleri okudum. Şunu itiraf edeyim ki, gerçekten de insan o anları yaşıyormuş gibi zevkle okuyor. Ben de yengemle ilgili olan bir hikayemi paylaşmak istedim. Ben, 1.75 boyunda, 70 kiloda, buğday tenli, seksi çok seven ve yakışıklı sayılacak bir erkeğim. 18 yıldır evliyim. Karım sekste sınırları olan bir kadın. Ben ise aksine sekste sınır sevmeyen biriyim. Karımdan kaç defa arkadan (anal seks) istediysem de beni red etti. Onun için oldum olası göt sikmeye çok özlem duydum.
Hikayenin asıl kahramanı yengem (abimin karısı) ise 45 yaşında, 1.65 boyunda, balık etli ve alımlı bir kadındır. Yengemin özellikle dudakları kalın ve etlidir. Hele o yürürken kalçalarını sallaması dikkatimi çekerdi, ama aklımdan da kötü birşey geçmezdi. Abim yengemden 5 yaş büyük vede şeker hastasıdır. Bundan 3 ay önce, sabah saat 9 gibi yengem beni telfonla arayarak, abimin şekerinin yükselerek komaya girdiğini ve acil hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledi. Ben de aceleyle gittim, abimi ve yengemi alarak hastaneye götürdüm. Tahliller, muayane derken, abimi hastaneye yatırdık...
Yengemle hastaneden çıkıp eve giderken, yengem alış veriş yapması gerektiğini söyleyerek, "Hem de biraz çarşıda dolaşırız, kaç zamandır evden dışarı çıkmıyorum, ruhum açılır..." dedi. Arabayı otoparka bırakarak, yengemle gezmeye başladık. Biraz alış verişten sonra yengem iç çamaşırı satan bir mağazanın vitrinin önünde durdu ve ilgiyle vitrindeki iç çamaşırlarına bakmaya başladı. Biraz baktıktan sonra bana, "Aslında kendime iç çamaşırı da almam gerekiyor..." dedi. Girdik mağazaya, yengem çamaşır seçiyordu kendine. Birkaç tane aldıktan sonra bana, "Özgür birtane de gece kıyafetiyle giymek için almak istiyorum, ama karar veremedim, baksana hangisi güzel?" dedi. Ben de utandığımdan dolayı aceleyle siyah renkli olanı gösterdim. Yengem benim o gösterdiğim çamışırları da alarak çıktık. Eve gittik.
Evde yemek çay falan derken vakit geç olmuştu, "Ben artık eve gideyim yenge." dedim. Yengem de, "Ya ben yalnız korkuyorum, karını da çağırsan da burada kalsanız?" dedi. Telefon açtım ve karıma söyledim. Fakat karım, "Yarın çocuğu okula nasıl gönderirim? Sen kal." dedi. Karımla aramızda asla herhangi bir şüphe yok vede olamayacağı için, benim yengemle kalmama rahatlıkla izin vermişti.
Akşam TV seyrederken yengem aldığı iç çamaşırlarını getirip yanımda hem inceliyor, hem de bana gösteriyordu. En son alğımız siyah iç çamaşırını açtı, "Aaay bunun külotu tangaymış, südyeni de çok açık, ben bunu nasıl giyerim?" diyerek bana gösterdi ve "Bak senin yüzünden oldu, geri götürsem değişirler mi acaba?" diye hayıflandı. Ben kanepeye uzanmış, ilgisizce yengemin elindeki çamaşıra bakarak, "Ne diye götürüp değişeceksin yenge? Giyersin..." dedim. Yengem de, "Bilmem ki?" deyip, çamaşırları poşete koydu ve odasına götürdü. Tekrar salona gelip biraz oturduktan sonra, "Ben bir duş alayım..." deyip kalktı, banyoya girdi. Ben de kalktım neskafe hazırladım. Yengem duşunu alıp çıktı. Altına penye bir pijama, onun üzerine de yakası açık kolsuz tişört giymişti. "Yenge sana da neskafe hazırladım." dedim, buna çok sevinmişti. Karşılıklı oturup neskafelerimizi içtik. Fincanlar boşalınca yengem kalktı, "Fincanları da ben götüreyim..." deyip eğilince gördüm ki, yeni aldığımız siyah südyeni giymiş, nerdeyse memelerinin uçları görünüyordu...
Acaba yengem tanga külotu da giydi mi diye merak ettim, fincanları mutfağa götürürken arkasından baktım. Penye pijamadan yengemin içi belli oluyordu. Evet, tahmin etttiğim gibi tangayı da giymişti. O an içim bir hoş olmuştu ve yengeme karşı başka gözle bakmıştım. Ama kendi kendime olmaz öyle birşey desem de, sikim ayaklanmaya başlamıştı. Yengem fincanları mutfağa bırakıp gelince, "İstersen sen de bir duş al, rahatlarsın, hava sıcak zaten." dedi. Ben de, "Olur." deyip banyoya girdim. Yengem az sonra banyonun kapısından bana seslenerek, "Özgür kapıya temiz şort ve atlet koydum, giyersin." dedi. Banyoda yengemin o memelerini düşünüp 31 çekmedim dersem yalan olur. Duştan çıkınca şortu ve atledi giydim, salona gittim...
Salonda yengem çömelmiş halının üzerinden birşeyler topluyordu. Beli açılmış, belinin bitimi, götünün yanaklarının başlangıç yeri ve tangası görünüyordu. Birkaç saniye baktıktan sonra kanepeye oturdum. Yengem de işini bitirip karşıma kanepeye oturdu. Ama gördüğüm manzara aklımdan çıkmıyor, sikim yine ayaklanmaya ve şortumdan belli olmaya başlamıştı. Yengem görmesin sikimin kalktığını diye elimle düzeltiyordum. Yengemle günlük hayattan bahsediyor, sohbet ediyorduk, ama ben gördüğümü unutamıyor, heycanlanıyordum. Heycanlandıkça da sikim daha müthiş kalkıyordu. Kanepeye sırtüstü uzandım, elimi de sikimin kalktığı belli olmasın diye önüme koydum. Yengem, "Lambayı söndüreyim de boşuna elektrik harcamasın, nasılsa Televizyon çalışıyor." diyerek kalktı, salonun ışığını södürdü. Televizyonun aydınlattığı kadar salonda loş ışık olmuştu. Bu beni daha da heycanlandırmıştı...
Ben bir ara farkında olmadan ellerimi kafamın altına koymuşum, yengemin gülerek, "Özgür!" demesiyle irkildim, "Efendim yenge?" dedim. Yengem önümü işaret ederek, "O ne hal?" dedi. Öyle utandım ki anlatamam. Hemen kendime gelerek yine elimi önüme kapattım ve yengemden özür diledim, farkında değilim gibi mazeretler saçmaladım. Yengem çok utandığımı anlamıştı, yine gülümseyerek, "Olur böyle şeyler, saklamana da gerek yok, sanki hiç mi görmediğim birşey, rahatına bak!" dedi. Biraz rahatladım, ama yinede önümü elimle kapamaya devam ettim. Yengem (güya bana farketirmeden) göz ucuyla önüme bakıyor, hem de havadan sudan sohbet ediyorduk. Gerçekten zor durumdaydım, sikim bir türlü inmeyerek durumu daha da zorlaştırıyordu. Yengem benden bir sigara istedi, oysa sigara içmezdi. Sigarayı verirken, "Yakıp da verir misin?" dedi. Sigarayı yakmak için uğraştım ama çakmak bir türlü yanmadı. Yengem, "Ocaktan yakabilirsin." dedi. Ben ayağa kalkınca artık sikimin kalktığını saklayamadım, çünkü sikim şortu öyle zorluyordu ki yırtacak gibiydi. Kelimenin tam anlamıyla sikim çadırı kurmuştu...
Yengem önüme bakıp gülümsüyordu. Aceleyle mutfağa gittim. Sikimi biraz düzeltip, ocaktan sigarayı yakıp geldim. Sikimi ne kadar düzelttiysem de faydası yoktu, yine belliydi. Sigarayı yengeme uzattığımda yengem önüme bakarak aldı. Yerime oturunca yengem, "Özgür, karın hasta falan mı?" dedi. "Yok hasta falan değil, neden sordun yenge?" dedim. "Baksana seninki aylardır birşey görmemiş gibi yerinde durmuyor, yoksa siz de bizim gibi uzun zamandır birşey yapmıyor musunuz? Öyle bir durum varsa saklama, açıkça konuşalım, bunda ayıp olacak birşey yok!" dedi. "Yok, yapıyoruz yenge!" dedim. Yengem de, "İyi yaaa, valla biz 5 aydır yapmıyoruz, yapsakta öylesine yapıyoruz, çünkü abininki tam kalkmıyor..." diye baklayı ağzından çıkarmıştı. "Peki o zaman sen nasıl dayanıyorsun yenge?" diye sordum. Yengem derin bir iç çekti ve "Kendi kendimi tatmin ediyorum, ama gerçekle bir olur mu hiç?" dedi. "Haklısın!" dedim. Yengem önümü işaret ederek, "Karın çok şanslı valla! Aaahh ahh, aylardır öyle heybetle kalkmış yemedim biliyor musun? Abine nasıl kızıyorum, benim de canım var, benim de ihtiyaçlarım var!" diye sızlanmaya başladı. Birden, "Sızlanıp durma yenge, o kadar çok istiyorsan al ye, sana da yeterim!" deyivermiştim.
Bunu duyunca yengemin gözleri kocaman açıldı. Yengem bağıracak, beni kovacak herhalde düşüncesiyle korkmaya başlamıştım ki, yengem hiçbir şey demeden oturduğu yerden kalktı, yanıma gelip oturdu, elini yarağımın üstüne koyup, şortun üstünden yarağımı sıvazlamaya başladı. "Ne kadar sert yarağın var!" diyerek dudağıma öpücük kondurunca, yengemi ensesinden tutup kendime çektim. Dudaklarımız birleşmiş, dillerimizi sırayla birbirimizin ağzına sokuyor, emiyorduk. Biraz öpüştükten sonra yengem aniden ayağa kalkarak, "Dur sana birşey göstereyim!" dedi ve önce üstündeki tişörtü, sonra da pijamasının altını bir çırpıda çıkartıp attı ve "Bak, senin beğendiğin iççamaşırları giydim! Yakışmış mı?" diye soruyordu. Yutkunarak, "Çok yakışmış yenge!" dedim. Gözlerimi alamıyordum, yengemin amı külotundan yumruk gibi çıkmıştı...
Yengem bir manken edasıyla kendi etrafında bir iki dönerek, kendini önden arkadan bana sergiledikten sonra geldi kucağıma, tam yarağımın üstüne oturdu. Tekrar dudaklarımız birleşti. Kulağıma fısıldayarak, "Yatakodasına gidelim mi?" dedi. Ben, "Tamam!" deyince yengem kucağımdan inerek elimden tutup beni de ayağa kaldırdı. Ayaktayken atletimi çıkardı, şortumu külotumla bereber çıkararak, "Offf be, işte bu! Ne kadar güzel yarağın var, kurban olurum buna!" diyerek eğildi ve sikimin kafasına öpücük kondurdu. Ben de, "Daha ne güzelliğini gördün ki yenge?" dedim. Yengem de, "Hadi çabuk ol, biran önce görmek istiyorum!" dedi. Yengem yarağımı elinden bırakmadan, o önde, ben arkada, beni çekerek yatağına götürürken, tangalı götünü kıvırarak yürüyordu. Elimi yengemin götüne koydum, tombul götünün yanakları salıncak gibi bir oyana bir buyana sallanıyordu...
Yengem yatağa uzandı ve "Hadi hemen sik beni!" diyerek beni üzerine çekti. Yengemin üstünden kayarak yanına uzandım ve "Daha çoook zamanımız var yenge, acelen ne?" dedim. Dudaklarımız birleşti. Yengem dudaklarımı öyle bir emiyordu ki, koparacak gibiydi. Dudaklarımı yengemin dudaklarından kurtarıp, boynunun her tarafını öpüyor yalıyordum. Yengem gözlerini kapayıp hafiften inlemeye başlamıştı. "Memelerimi em!" diye talimat verdi. Südyenini çıkardım ve göğüslerini öpüp emmeye başladım. Yengem çok sabırsızlanıyordu, o arada külotunu çıkardı. Ben yengemin memelerini emerken, elimle de şişkin amını okşuyor, parmağımı amına sokup çıkarıyordum. Yengemin amı iyice sulanmıştı, kalçalarını yukarı kaldırıp indiriyordu...
"Hadi canım, sok yarağını amıma, sik beni, ilk ateşimi söndür, sonra uzun uzun sevişiriz, bak seninki de patlayacak gibi!" dedi ve bacaklarını ayırıp beni yine üzerine çekti. Benim yarrak sanki yolu biliyormuş gibi amın ağzında yerini aldı. Yarrağımın kafasını yavaşca amına soktuğumda yengem kalçasını sağa sola oynatıyordu. Dayanamadım birden hepsini kökledim. Köklememle birlikte yengem, "Ohhhhh, çooook güzel!" diye inledi. Ben, "Hoşuna gitti mi yenge?" diye sorunca, "Bana yenge deme! Karıcığım de, orospum, kahpem diyerek sik beni!" diye inliyordu. Yengem tiyoyu vermişti. "Orospu yarağım güzel mi?" diye sordum. Yengem, "Güzel, hem de çok güzellll, kurban olurum o yarrağına erkeğim, hızlı, daha hızlı sik beni, sikicim benim!" dedi. Yengemin bacaklarını omuzuma aldım, altımda top gibi olmuş, ben amına soktukça memeleri dalgalanıyordu. Arada bir durup yengemin memelerini öpüyor emiyordum, sonra tekrar amına köklüyordum...
Yengemin amını bacak omzuda epeyce siktikten sonra pozisyon değiştirdik. Ben alta geçtim, yengem ata biner gibi yarağımın üstüne oturdu, kalçalarını sağa sola kıvırıyor, oturup kalkıyordu. Her otururken de, "Ohhh bastır, geliyorum, iyice sok!" diye inliyordu. Herhalde zincirleme orgazm oluyordu ki, amından süzülen sular taşaklarıma kadar akıyordu. Yengem yarağımın üstünde kıvırırken ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, emiyordum. Bir süre de o pozisyonda siktikten sonra, yengemi tekrar altıma aldım. Öyle sert sikiyordum ki, şakırtı sesleri yatakodasının duvarlarında yankılanıyordu. Yengem son hamlelerimden gelmek üzere olduğumu hissetmiş olacak ki, "Durma kocacığım, devam et, içime boşal, korkma korunuyorum!" diyerek zıplamasını hızlandırdı. "Al ozaman orospu!" diyerek, yengemi belinden tutup kendime çekerek öyle bir boşalmaya başladım ki, döllerimin ardı arkası gelmeyecek sandım...
Yarağım yengemin amında küçülünce üstümden indi ve yan yana uzanıp birer sigara yaktık. Sohbet ediyorduk. Ben yengemin vücudunda parmaklarımı gezdiriyordum, yengem de taşaklarımı okşuyordu. Sigaralar bitince tekrar öpüşmeye başladık. Yengem beni sırtüstü yatırıp dudaklarımı emmeye başladı. Ordan boynuma indi, ordan da meme uçlarımı emiyor, dişliyordu. Göbek deliğime dilini sokuyor emiyordu. Daha aşağı indiğinde sönük yarağımın kafasını ufak ufak öpüyor, dilini kafasının etrafında gezdirerek taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emiyordu. Benim yarak kalkmaya başlamıştı. Yengem yarağımla konuşuyordu, "Kalk benim güzel yarağım, kalk ta sana neler vereceğim!" diyordu. Ben de yengemin saçlarını okşayıp, "Neler vereceksin bakalım?" dedim. Yengem, "Ne istersen vereceğim, yeter ki beni doyur yarağa!" dedi. Benim yarrak tam kıvamına gelmişti. Yengem sakso çekiyor, boğazına kadar ağzına alıyor, çıkarıp dilini kafasının etrafında gezdirip yalayarak taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emip, tekrar yalayarak yarağımın kafasına çıkıyor, kafasını ağzına alıyordu. Bunu sayısını hatırlamadığım kadar çok yaptı...
Sonra yine öpüp yalayarak yukarı çıktı, dudaklarıma kadar geldi. Biraz öpüştükten sonra busefer ben yengemi altıma alarak, yengemin kulak memelerini emiyor, kulağının içine dilimi sokuyordum. Yengem kulağına dilimi soktukça hem huylanıyor hem de azıyordu. Boynuna indim, yalıyor emiyordum. Yengem de boynunu bir sağa bir sola çevirerek her tarafını yalamam için beni yönlendiriyordu. Aynı anda da amını avuçlayıp okşuyordum. Boynundan memelerine indim, meme uçlarını yalıyor, ufak ufak ısırıyor, etrafında dilimi gezdiriyordum. Yalayarak göbeğine indim, göbek çukurunu yalıyor, dilimi sokuyordum. Yengem amına ineceğimi beklerken, ben yengemi yüzükoyun çevirdim, yukarı çıkıp ensesini, omuz başlarını emmeye, ısırmaya başladım. Ben emdikçe yengem inliyor, zevkten garip garip sesler çıkarıyordu. Elimi de götüne attım, götünün etli yanaklarını avuçluyor okşuyor, göt deliğinin etrafında parmağımı gezdirip, daireler çizerek uyarıp, ordan da amına inip am dudaklarını okşuyordum. Sırtını, omuriliğini yalayarak bel çukuruna indim. Götünün yanaklarını emiyor, ısırıyordum...
Yengem, "Aşkım çoook güzel yapıyorsun, çoooook güzeeeeel!" diye inleyerek götünü hafif kaldırınca, göt deliği ile amı daha da belirginleşti. Yengem sanki göt deliğini yalamamı istercesine götünü biraz daha kaldırınca, dilimle göt deliğinin etrafında daireler çizip, büzüğünü vakkum gibi emmeye başladım. Yengemin inlemeleri artmış, 'Aaaahhh Ooooohhhh' sesleri sıklaşmıştı. Yengem götünün deliğini yalamama fazla dayanamadı ve birden sırtüstü dönüp bacaklarını ayırdı, kafamı tam amının üstüne bastırdı. Şimdi de amını yalamamı istiyordu. Dilimi yengemin sulanmış amının etrafında gezdirip, amının dudaklarını tek tek emiyordum. Dilimi amının deliğine soktuğumda, kafamı öyle bastırıyordu ki, sanki beni tümden içine alacak gibiydi. Yengem kasılarak titremeye başladı ve çok geçmeden ağzıma boşaldı. Hepsini yaladım yuttum ve durmaksızın yalamaya devam ettim...
Yengem tekrar hareketlenmeye başlamış, "Aslan kocacığım, hadi artık, sik beni!" diye inliyordu. Artık benim de yarrağım zonklamaya başlamıştı. Yengemin bacaklarını ayırıp yarrağımı amına soktum. Yavaş yavaş git gel yapıyor, sikişin olabildiğince uzamasını istiyordum. "Yenge nasıl güzel mi böyle?" deyince, yengem kızdı, "Lan şerefsiz sikişirken bana yenge deme demedim mi! Karıcığım de, orospum de, ne dersen de, ama yenge deme!" diye çıkıştı. "Tamam orospu, senin amını götünü sabaha kadar sikeceğim!" dedim. "Hah işte böyle söyle ve sik, sabaha kadar sik, nereden istersen sik!" dedi. Yarağımı amından çıkardım ve memelerinin arasına soktum, "Bak oruspu memelerini de sikiyorum!" dedim. Yengem de, "Sik birtanem, memelerimi sik! Ağzımı da sik!" diyerek, memelerinin arasından çıkan yarağıma dil atıyor, ben de daha ileri sokarak yarrağımın kafasını kertiğine kadar ağzına almasını sağlıyordum...
Birden durdum ve yengeme, "Kalk orospu, arkanı dön domal, senin götünü de sikeceğim!" dedim. Yengem yataktan yere inerek önümde domaldı, götünün yanaklarını elleriyle ayırdı ve "Götümün deliğini biraz daha yala, çok hoşuma gitti!" dedi. Ben ikiletmeden hemen yalamaya başladım. Dilimi götüne sokuyor, büzüğünü yumuşatıyordum. Dilimi arada sırada da amına sokunca yengem kudurmuş gibi inliyordu. Yengem yerde rahat edemeyince tekrar yatağın üstüne çıktı, yatağın kenarına yan yatıp götü bana gelecek şekilde dizlerini karnına çekti. Yengem amını götünü bana öyle sunuyordu ki, görmediğim pozisyonlar alıyordu. Tabii benim de aklım başımdan gidiyordu. Yengemin amını götünü yalıyor ve parmaklıyordum, amından sular akıyordu...
Yengem sonunda yatağın ortasına gelip dörtayak domaldı, yine elleriyle göt yanaklarını ayırarak, sikmem için göt deliğini bana sunuyordu. Tam arkasında yerimi alarak yanaştım. Yengem götüne sokmamı beklerken, yarağımı elime alıp amına soktum. Çok rahatça girmişti. Kaygan olan amda rahatça gidip geliyordum. Orta parmağımı da göt deliğine soktum. Amını biraz siktikten sonra yarrağımı çıkardım, göt deliğinın etrafında gezdirdim ve yarrağımın kafasını büzüğüne bastırıp zorladım. Yengem kendini öne çekince, "Ne oldu orospu, alamıyor musun?" dedim. Yengem, "Alırım!" diyerek yüzünü yatağa iyice bastırıp götünü yukarı kaldırdı. Ben bu sefer yarağımın kafasını tükürükleyip tekrar göt deliğine dayadım. Biraz zorladım ve yarrağımın kafası göte girdi. Biraz bekledim. Hafif ileri geri yaparak götün alışmasını ve açılmasını sağladım. Her gidiş gelişimde biraz daha ileri sokuyordum götüne. Birkaç git gelden sonra sonuna kadar sokmuştum...
Yengemin büzüğü yarağımı öyle sıkı kavramıştı ki, sankı eline almış sıkıyordu. "Kız orospu, daha önce başkası götten sikti mi seni?" diye sordum. "Yok, ilk sen sikiyorsun, sen bozuyorsun!" dedi. Zafer kazanmış gibi hissettim kendimi, "Ooohhh!" deyip ileri geri yapmaya başladım. Yengem, "Ne oldu, sen bozuyorsun deyince çok mu hoşuna gitti?" dedi. "Evet!" dedim. "Ozaman sik canım, tadını çıkar bakire götümün, aaaahhh, iyice kökle, ohhh çok güzel oluyormuş götten vermek, sik kocacığım, geçir o kalın, uzun yarağını götüme!" diye inliyordu. Benim de gitgellerim daha hızlanmıştı. Yengem yarrağım götünün içindeyken dizlerinin üstüne doğruldu. Ben de arkadan sarılıp, memelerini okşuyor sıkıyor, boynunu emiyordum. Yengem tekrar domaldı. "Sik kocacığım, parçala yırt götümü!" diye inledikçe, ben daha da sert sikiyordum...
Yarağımla götünü sikerken, elimi de önüne atmıştım, üç parmağımı amına sokmuş parmaklarımla da amını sikiyordum. Yengemin amından sular akıyor, inliyor, bağırıyordu. İkimiz de ter içinde kalmıştık. Yengem boşalıyordu. "Ben bittim, hadi sen de boşal!" diye bağırmaları ve inlemelerine fazla dayanamadım ve hızla yüklenmemle götünün içine attırmam bir oldu. Öyle boşalıyordum ki, sanki hortumdan tazzikli su fışkırtıyordum. Yengem altta, ben üstünde, öylece yatağa yığıldık. Yarağım halen götündeydi, bir süre öyle kaldık. Yarağım küçülünce kendiliğinden çıktı. Döllerimin birazı çarşafa akmıştı. Banyo yapmaya ne halimiz kalmıştı, ne de canımız istiyordu. Birer sigara içip, birbirimize sarılarak uyuduk...
Sabah uyandığımızda birlikte banyo yaptık. Banyoda da bir posta yengemi amdan götten siktim. Sonra kahvaltı yaptık. Hiç konuşmuyorduk. Sessizliği yengem bozdu, "Ne olacak bundan sonra? Duysalar, görseler ne oluruz?" dedi. "Bilmem?" dedim, gerçekten bilmiyordum. Yengem, "En iyisi, bu ilk ve son olsun!" dedi. Ben de tamam dedim. Kahvaltıdan sonra evden çıkıp gittim.
15 gün yengemle hiç konuşmadık, ama sonra beni aradı...
[Özgür]
53 notes · View notes
azginayseblog · 2 years
Text
Ortamda ciddi bı seksting bilmeme problemi var arkadaşlar çükünüzü sekstingin ortalarında ortam alevlensin diye atınız konuşmaya çükünüzü görerek başlayınca daha çekici olmuyo
332 notes · View notes
murat-o41 · 26 days
Text
Sekste İlk Deneyimim Kızarkadaşımın Babasıyla Götten Oldu! 
Ben Banu, 1.80 boyunda, esmer, kendince güzel sayılacak, etrafımdakilerin söylediklerine göre manken gibi bir kızım. Ben, Tekirdağ'ın deniz kenarına yakın bir sitede çalışan, 10 sene önce buraya çalışmak için gelmiş bir ailenin ortanca kızıyım. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduğu için, buralardaki kızlara göre daha kısıtlı gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer işi gibi teknik işleriyle ilgilenir, annem ise ev işlerine gider. Ablam 23 yaşında ve evli. Bir de bu sene Üniversiteyi kazanıp giden erkek kardeşim var. Burdaki seks hikayelerini okumaya başlamam, İstanbul'dan tatile gelen, çok iyi anlaştığım kız arkadaşım Ebru'nun tavsiyesi ve ısrarıyla oldu.
Ben liseyi bitirince okumamıştım. Evde kalıp anneme ve babama yardım ediyordum. Yazın Ebru tatile gelir, Tekirdağ'da okullar açılıncaya kadar kalıp, daha sonra İstanbul'a dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduğundan ve evin biricik kızı olduğundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazları görüşsek te, Ebru benim çok iyi anlaştığım tek arkadaşımdı. Bu yazın da yine geldi. Ebru'yla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarında yaşamamıza rağmen pek denize girdiğim yoktu, sadece ablam bize geldiğinde ailece gidersek, yada Ebru ile babası babamdan izin aldığında gidiyordum. 
Yine yazın sonuydu. Ebru, ailesinin geri döneceğini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açılıncaya kadar) kalacağını söyledi. Haftasonu bir akrabasının yazlığına Cumadan gidip Pazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de ailemin izin vermeyeceğini, sadece babasının babamdan izin alırsa gelebileceğimi söyledim. Ebru da babasından rica etti. Ebru'nun babası (Mustafa abi) 45 yaşında, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da araları iyi olduğundan, babama ısrarı sonucu bana izin aldı. Cuma sabahı, ben, Ebru, Mustafa abi ve eşi Gülçin teyze ile, kalacağımız akrabalarının yanına gittik. Gittiğimiz yazlık Ebru'nun teyzenin yazlığıydı. Ebru'nun teyzesi, eniştesi ve oğlu Kaan bizi sıcak bir şekilde karşıladılar ve yazlığa yerleştik.
Öğle yemeğimizi yedikten sonra denize gitmeye hazırlanırken İstanbul'dan bir telefon geldi. Ebru'nun anneannesi rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. Bu haber üzerine tüm aile tatili kesip İstanbul'a dönecekken, Ebru'nun annesi eşine, "Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniştem ve ablamla gider gerekeni yaparız." dedi. Diğerleri de onayladı. Dolayısıyla ben, Ebru, teyzesinin oğlu Kaan ve Ebru'nun babası Mustafa abi kaldık. Onları yolcu ettikten sonra biz de zaten deniz hazırlığımızı yapmıştık, denize gittik...
Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarında güneşleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle şakalaşıp el kol harektleri yapıyorlardı. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onların biraz uzağında yüzüyordum. Bir ara dikkatimi çeken ilginç birşey oldu, Kaan Ebru'nun göğüs ve kalçalarını elliyor, Ebru ise Kaan'a babasının görebileceğini, rahat durmasını söylüyordu. Bir hayli geçmişti ki ben sıkılmış kenara çıkmıştım. Mustafa abinin yanına selam verip uzandım. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartı çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takılmıştı. Mustafa abi gülerek, "Hayırdır Banu durgunsun, neden yüzmüyorsun?" dedi. Ben sadece, "Şeyy... ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrınız için geldim." dedim. Mustafa abi, "Sağol, bizi kırmadığın için teşekkür ederim." dedi...
Neler yaptığımı, nasıl zaman geçirdiğimi sormaya başlamıştı ki, konu döndü dolaştı, erkek arkadaşım olup almadığına geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduğunu, bir de bizim sitede çalışan birinin sürekli benle arkadaş olmak istediğini, ama babamdan korktuğum için bunu kabul etmediğimi anlattım. O sırada yanımıza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birşeyler alacaklarını söyleyip izin istediler. Babası da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarını istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akşam üzeri olmuştu sahilde çok kimse de kalmamıştı. Bir ara ben, "Mustafa abi ben de gidip Ebru'ya bakayım." dedim. "Tabiki!" dedi... 
Ben büfeye giderken elbise değişim kabinlerinin arkasında öpüşen kişileri fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bunların Ebru ile Kaan olduğunu gördüm, adeta kendilerinden geçmişlerdi, birbirlerini yiyecekmiş gibi dudakları yapışmış, Kaan Ebru'nun kalçalarını okşuyordu. Şok olmuştum. Gerçi Ebru'yu erkeklerle bu şekilde ilk görüşüm değildi. Ebru çok rahat bir kızdı ve onun için böyle işler normaldi. Ama bu başkaydı, Kaan teyzesinin oğluydu. Bir süre onları izledim, onlar beni farketmemişti. Biraz daha yiyişip toparlandılar, yola çıkıp büfeye gideceklerken, ben arkalarından seslendim. Bana bir arkadaşlarını gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceğimi söyledi. Ama ben babasının yanına döneceğimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum... 
Ben tam babasının yanına vardığımda, babası yazlığa dönüp şirket ile bir işi olduğunu, onu internetten halledeceğini, istersem benim Ebru'ları bekleyip onlarla dönebileceğimi söyledi. Ben de yazlığa dönmek istediğimi, sıkıldığımı söyledim. "Tabi, gel!" dedi. Ebru'yu da arayıp, bizim yazlığa döneceğimizi, kendilerinin de işleri bitince yazlığa gelmelerini söyledi...
Yazlığa gittik. Mustafa abi bilgisayarın başına geçti. Ben de banyoya girip bir duş almayı geçiriyordum aklımdam. Odama girip havlumu bırakıp, duştan sonra üzerime giyeceğim elbiselerimi hazırladıktan sonra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarın başında zannederek üzerimdeki mayonun askılarını indirip banyoya girdiğimde şok olmuştum. Mustafa abi çırılçıplak banyodaydı ve duşa girmek üzereydi. Plajda mayosuyla gördüğüm kabarık önü, bu defa herşeyiyle karşımdaydı. Ben şaşkınlıkla kocaman yarağına bakarken, o da elimle kapatmaya çalıştığım göğüslerime bakıyordu. Şaşkınlığım geçtikten sonra, "Şeyy, ben sizi bilgisayarın başında sanmıştım, özür dilerim..." derken, Mustafa abi yanıma yaklaştı ve çok güzel olduğumu, gelmemi istedi. Donup kalmıştım adeta. İlk kez böyle birşeyle karşı karşıyaydım. Daha önce çevremde sadece Ebru'yu erkeklerle ve bir kez deablamı eniştemle sevişirken gören ben, ilkkez canlı yarak görüyordum... 
Ellerim halen göğüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceğimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiştim ve o şaşkınlıkla, "Şeyy, ilk ilk kez görüyorum..." dedim. Mustafa abi dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bugün gördüklerimin tesiriyle karşılık bile veremedim. Üstelik çok hoşuma gitmişti, ilk kez bir erkek tarafından öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamı, beni çok güzel bulduğunu, beni istediğini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göğüslerimi kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise birşey yapamıyor, karşılık dahi vermiyordum, ama hoşuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aşağı çekerek beni çıplak bıraktı, elimden tutarak elimi yarağına götürdü. Yarağı büyük ve kalındı. Nedense o an aklıma seks hikayelerinde okuduğum kalın yaraklar geldi... 
Yarağı elimdeydi, okşamamı istedi, ben ise sadece avuçladım. O ileri geri yapıp, kalçalarımı ve amımı okşuyor, göğüslerimi sıkıp, dudaklarımı öpüyor, beni iyice zevk sarhoşu yapıyordu. Okadar zevk almaya başladım ki, amımın sulandığını hissettim. Ben de karşılık vererek, elimdeki yarağını sıkıp, dudaklarına yapıştım. Acemice öpüşmem onun daha hoşuna gitmişti. Beni tekrar sarıp, boynumu yalıyor, göğüslerimi ısırıyordu. Beni omuzlarımdan aşağı ittirerek önünde diz çökmemi sağladı, "Yala!" dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadığımı, nasıl olduğunu bilmediğimi söyledim. Yarağını ağzıma götürmek istedi, ama ben ağzımı kaçırınca, beni ayağa kaldırdı, kendisi önümde diz çökerek amıma yumuldu. Amımı çok hızlı yalıyor, adeta beni çıldırtıyordu. Bu arada parmakları ile de götümün deliğini zorluyordu...
Ben artık iyice kendimden geçmiştim. Hayatımda ilk kez, üstelik babam yaşında biri ile sevişiyordum. Mustafa abi çok iyi sevişiyordu, fakat götüme soktuğu parmağı canımı acıtıyordu. Biran, "Ayyy!" diyerek irkildim. "Ne oldu, canın mı yandı aşkım?" diyerek kibarca sordu. "Mustafa abi ben ilk kez böyle birşey yaşıyorum, bence bu yaptığımız çok yanlış!" diye itiraz etmek istedim. Ama o, "Bana abi deme, aşkım de! Herşeyin bir ilki vardır, merak etme güzel olacak!" diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yarağını ağzıma vermek istiyordu, ama ben alamıyordum, kalındı ağzıma girmiyordu. "Öp onu, yala!" dedi. Tam öperek yalamaya başlamıştım ki, saçlarımı çekti. Can acısıyla ağzımı açmam ve o kalın yarağın ağzıma girmesi bir oldu. Ağzım yırtılacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çıkarmama izin vermiyor, başımdan tutarak adeta ağzımdan sikiyordu beni. Ben bu arada birkez daha ıslanmıştım. Mustafa abi de fazla dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı. Çok kötü bir tadı vardı, hemde çok geliyordu. Boğulacak gibi oldum. Zorla çıkarmıştım ki ağzımdan, çıkarmamla lavaboya kusmaya başlamam bir oldu... 
Ben lavobaya dönmüş kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarımı ve amımı yalıyor, parmağını amıma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiştim, fakat o anda tek düşündüğüm şey kızlığımdı. Ona bakire olduğumu, kızlığıma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amımı parmaklamayı bırakıp, parmağını götüme sokmaya başladı. Canım acıyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu işini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmış durur halde lavaboda ağzımı yıkarken, o ise parmağını götümde ileri geri yaparak sırtımı yalıyordu. İyice çıldırmıştım ve kendimi daha da ona teslim etmiştim. O da bunu anlayınca yarağını götüme sokmaya çalıştı. Yarağını götümün deliğinde iyice hissettim, fakat kalındı ve girmiyordu. Aslında korkuyordum da, istiyordum da... 
Bana, "Böyle kal!" diyerek, banyo dolabından losyon aldı, bolca yarağına ve götüme sürdü. Ben olacakları beklerken yine yarağını götüme zorladı. Yine girmiyordu. "Kendini rahat bırak, sıkma!" diyerek, lavobayo doğru dahada domalmamı istedi. Dediklerini yaptım, yeniden zorladı. Birden içimdetarif edilemeyecek acı hissetim, beynimde şimşekler çakıyordu. "Çıkarrr!" diye bağırıyordum, fakat kaçamıyordum çünkü kafam lavabonun altındaki duvara dayanmış, Mustafa abi de beni sıkıca kavramıştı. O kocaman yarak götümde yavaş yavaş ilerlerken, ben ise artık acıya dayanamıyordum ve ağlıyordum. Elim ayağım kesilmişti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, "Geçti aşkım, girdi, az kaldı!" diyordu. Kasıklarını kalçalarımda hissetiğimde acıdan kendimden geçmiş ve bayılmışım...
Ayılıp kendime geldiğimde yatak odasındaydık, yüzüstü yatıyordum. Mustafa abi kasıklarımın altına yastık koyup beni domaltmış, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamıştı, o ise sürekli abanıyor, sırtımı ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadır sikmesine rağmen boşalmamıştı. Garip tarafı, bu iş bana acının yanında zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarımı ona itiyor karşılık veriyordum. Mustafa abi müthiş bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalın büyük yarağın içimde olduğuna ve götüme nasıl alabildiğime halen inanamıyordum. Her tarafım uyuşmuş ve götümün deliğini hissetmiyordum. Artık bende hal kalmamıştı, "Mustafa abi boşalll!" diye yalvarmaya başladım. İyice hızlanmıştı. Ben zevk ve acıdan yatağı dişliyordum. Sonunda acaip bir hırıltı ile götüme boşaldı...
Yarağını götümden çıkarıp, yarağını çarşafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, "Seni çok seviyorum aşkım, karıcığım!" diyor, omuzlarımı, sırtımı, belimi, götümün yanaklarını öpüyordu. Ben halen o acı ve şaşkınlıkla, şok bir halde yatakta yüzüstü yatıyordum, sesim çıkmıyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmişlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarın başına giderken, ben de dölden sırılsıklam olmuş çarşafı alıp banyoya koştum... 
(Banu)
50 notes · View notes