Tumgik
#sarı kantaron tedavisi
Text
Sarı Kantaron
Sarı Kantaron
Tumblr media
#SarıKantaron, #SarıKantaronAlternatifTıp, #SarıKantaronBitkiÇayı, #SarıKantaronBitkiselIlaçlar, #SarıKantaronBitkiselTakviye, #SarıKantaronBitkiselTedavi, #SarıKantaronBitkisi, #SarıKantaronÇayı, #SarıKantaronDepresyon, #SarıKantaronDoğalÇözüm, #SarıKantaronFaydaları, #SarıKantaronGüneşBitkisi, #SarıKantaronKullanımı, #SarıKantaronÖzleri, #SarıKantaronSağlık, #SarıKantaronStres, #SarıKantaronTedavisi, #SarıKantaronYağı, #SarıKantaronYanEtkileri https://is.gd/avQtoR https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/sari-kantaron/
Sarı kantaron, güneş gibi parlak çiçekleriyle hem göze hem de sağlığa hitap eden bir bitkidir. Sarı kantaronun faydaları saymakla bitmez. Hem çayı hem de yağı birçok hastalığa şifa olur. Bu yazıda sarı kantaron ile ilgili merak edilenleri sizler için derledik.
Sarı kantaron nedir?
Sarı kantaron, Hypericaceae familyasından bir bitkidir. Latince adı Hypericum perforatum olan sarı kantaron, halk arasında binbirdelik otu veya mayasıl otu olarak da bilinir. Sarı kantaron, ılıman ve sıcak iklimlerde yabani olarak yetişir. Türkiye’de 100’e yakın türü bulunur.
Sarı kantaronun faydaları nelerdir?
– Antiseptik özelliği sayesinde vücudu mikroplara karşı korur. – İltihap önleyici etkisiyle vücutta oluşan iltihaplanmaların iyileşmesine yardımcı olur. – Hücre yenileyici özelliğiyle yaraların, egzamanın, varisin ve cilt lekelerinin tedavisinde kullanılır. – Çay olarak içildiğinde hazmı kolaylaştırır, iştah açar ve gastrit sorununa iyi gelir. – Kanserli hücrelerin büyümesini ve çoğalmasını engeller. – Hormon dengesini sağlar, adet sancılarını ve menopoz belirtilerini hafifletir. – Bel ve baş ağrısı gibi ağrılara karşı etkilidir. – Doğal bir antidepresandır, sinirleri yatıştırır, stres ve kaygıyı azaltır, uykusuzluğu giderir.
Sarı kantaron nasıl kullanılır?
Sarı kantaronun kurutulmuş veya taze çiçekleri ve kökü kullanılır. Sarı kantaron çayı yapmak için 1 çay kaşığı sarı kantaronu 1 bardak kaynamış suya atın ve 5-7 dakika demleyin. Süzün ve günde 1-3 defa için.
Sarı kantaron yağı yapmak için ise sarı kantaron çiçeklerini zeytinyağı ile birlikte cam bir kavanoza doldurun. Kavanozu güneş gören bir yere bırakın ve 40 gün bekletin. Süzün ve sarı kantaron yağınız hazır.
Yağını cilt problemlerine karşı kullanabilirsiniz. Ayrıca saç dökülmesini önlemek için saç diplerine masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
Sarı kantaronun zararları var mıdır? Sarı kantaron faydalı bir bitki olsa da bazı durumlarda zararlı olabilir. Sarı kantaronun yan etkileri şunlardır:
– Hamilelik ve emzirme döneminde kullanılması sakıncalıdır. – Bazı ilaçlarla etkileşime girerek ilacın etkisini azaltabilir veya arttırabilir. Özellikle antidepresanlar, doğum kontrol hapları, kan sulandırıcılar, HIV ilaçları gibi ilaçlarla birlikte kullanmamak gerekir. – Aşırı dozda kullanımında mide bulantısı, baş dönmesi, alerjik reaksiyonlar gibi sorunlar ortaya çıkabilir. – Güneş ışığına karşı hassasiyet yaratabilir. Sarı kantaron kullananların güneşten korunması önerilir.
Not: Tıbbi kullanımıyla ilgili olarak, sarı kantaronun etkileri ve güvenli kullanımı hakkında daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerekmektedir. Bitkinin içerdiği aktif bileşiklerin farmakolojik etkileri ve yan etkileri daha detaylı olarak incelenmelidir. Bu nedenle, sarı kantaronun tıbbi amaçlarla kullanımı konusunda dikkatli olmak ve bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.
0 notes
Text
Galebe krem kullananlar yorumlar
Tumblr media
Uraw kozmetik firmasına ait yeni bir ürün Galebe krem. Cilt bakım kremi olarak kullanılır. İçeriğinde centella asiatica (gotu kola ekstresi) bulunuyor. Bu madde cildin onarımını sağlayıp dokuları iyileştiriyor.
Galebe krem nedir?
Galebe krem bir cilt bakım kremidir. Cilt dokularını onarıcı ve hasar gören cildin tedavisi için kullanılan yarı bitkisel içerikli cilt kremidir.
İçeriği nedir?
Panthenol Hemen hemen tüm cilt bakım kremlerinin içerisinde bulunan bu madde genellikle hasar görmüş cildin nemlenmesini sağlar ve onarır. Aslında panthenol bir vitamindir. B5 vitamini olan panthenol dönüştürülerek hem ağızdan alınan türü elde edilir hem de cilt için kullanılacak olan dekspanthenol gibi farklı kimyasal yapıda bulunabilir. Panthenol günümüzde kozmetik dünyasının bir vazgeçilmezi haline geldi. Etkisi ciddi anlamda çok iyi. Örneğin kışın soğuktan kuruyan ellerinize sürdüğünüzde ellerinizi yumuşacık yapıyor ve güzel görünüm kazandırıyor. Üstelik cilde emilimi de çok iyi. Cildin dışında kalıp rahatsız etmiyor. Centella asiatica
Tumblr media
centella asiatica (gotu kola ekstresi) Centella asiatica yani gotu kola bitki ekstresi de denebilir. Bildiğimiz madecassol kremin içindeki madde. Bitkinin kökleri ve toprak üstünde kalan kısımları çoğunlukla akne ve sivilce tedavisinde uzun yıllardan beri kullanılıyor. Cildin daha kısa sürede toparlanıp iyileşmesine destek oluyor. Aynı zamanda yanıklar için kullanılabileceği belirtilmiştir. Yanık tedavisinde dokunun iyileşmesi ve iz kalmaması açısından kullanılabilir. Cilt bakımı için kullanılacak en iyi maddelerden biri. Sarı kantaron özü
Tumblr media
sarı kantaron bitkisi yağı Bu bitkiye ülkemizde rastlamak mümkün. Genellikle dere kenarları ve sulak alanlarda kendiliğinden yetişir. Sarı renkli çiçekleri olan günümüzde kullanımı gittikçe yaygınlaşan bir bitkidir. Bitkinin genelde yağı kullanılıyor. Yağı içilirse depresyona ve uyku bozukluğuna karşı etkili olabiliyor. Eskiden menopoz dönemindeki kadınlar için bu bitkinin önemli bir yeri olduğu söyleniyor. Menopoz döneminde yaşanan sorunları azalttığı ve ruhsal açıdan fayda sağladığı biliniyor. Sarı kantaron bitkisinin yağı güneş yanıklarında ve ağrı kesici özelliğinden günümüzde sıkça faydalanılıyor. Cildi yatıştırır yumuşatır. Yanıklarda kullanılması Alman E komisyonu tarafından onaylanmıştır. Adaçayı yağı
Tumblr media
adaçayı yağı (acı elma yağı) Adaçayı ülkemizin çeşitli bölgelerinde dağlık alanlarda yetişen kalın yapraklı bir bitkidir. Sağlık açısından yapraklarından faydalanılır. Yaprakların sindirim sorunları iyi geldiği bilinir. Adaçayı yağı ya da acı elma yağı da denebilir. Yapraklarından elde edilen yağ cilt için antiseptik yani mikrop öldürücü ve yara iyileştirici özelliğe sahiptir.
Galebe krem ne işe yarar?
Cildi yeniler İçeriğindeki maddelerin cildi yenileme özelliği bulunuyor. Kuru yıpranmış ve hasar görmüş cildi kullanıldığı andan itibaren iyileştiriyor. Cildi korur Nemli cilt dış etkenlere karşı daha dayanıklıdır. Kuru cilt çabuk çatlar ve bozulur. Galebe krem cildi nemlendirir ve nemli kalmasını sağlar. Bu neden cildin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olur. Akne ve sivilceler Galebe krem akneli ciltlerde oldukça etkili olduğu belirtilmiştir. İçeriğinde bakılacak olursa akneli ciltleri iyileştirecek maddeler mevcut. Sivilcelerin azalması ve iyileşmesi ile ayrıca iz kalmasını da engelleyebilir. Yanıklarda Birinci ve ikinci derece yanıklarda ve güneş yanıklarında etkili olduğu söylenmektedir. İçeriğinde bulunan kantaron yağı yanık iyileştirici özelliğe sahip, diğer maddeler ise doku iyileştirici olarak iş görüyor. Bu nedenle yanıklarda fayda sağlar. Ayrıca ağrı kesici etki de gösterir bu sayede yanık ağrıları azalır.
Tumblr media
galebe onarıcı krem Diğer kullanım alanları Yatak yaralarında yara iyileştirici ve ağrıları azaltıcı etkisi ile kullanılabilir. Doğumdan sonra meme ucu çatlaklarına karşı kullanılabilir. Küçük yaralarda kullanılabilir. Sünnet olan çocuklarda sünnet sonra iyileşme için kullanılabilir. Soğuk havalarda cilt çatlaklarının önlenmesi ve oluşan çatlakların giderilmesi amacıyla kullanılabilir. Egzamalı ciltte yatıştırıcı ve nemlendirici olarak kullanılabilir. Ve bunlar gibi küçük cilt lezyonlarında kullanılabilir. Madeleb krem nasıl kullanılır? Günlük koruyucu nemlendirici olarak kullanacaksanız gün içinde sık sık sürebilirsiniz. Sorunlu bölgeye onarıcı olarak kullanacaksanız gece yatarken sürmeniz daha doğru olur. Galebe kremi günde bir kaç defa sürebilirsiniz. Dairesel hareketlerle sürüldüğünde cilt tarafından anında emilecektir. Yan etkisi var mı? Herhangi bir yan etki belirtilmemiştir. Kremi güneşe maruz bırakmayın, serin ve kuru yerde saklayın. Kullanmayacağınız zaman kapağını kapalı tutun.Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri kullanmayın. Sizde bu ürünü kullandıysanız konu altından yorum yapabilirsiniz. Read the full article
0 notes
Kantaron Yağı Nedir? Faydaları Nelerdir?
Kantaron yağı; Kantaron bitkisinden elde edilen ve tedavi edici özelliği bulunan bir doğal ilaç türüdür. Yanıklar ve yara tedavisi, romatizma ve kas ağrıları, sivilce ve lekeleri önlemek içinde cilt için kullanılmaktadır. Sarı genellikle kurutulmuş kantaron çiçeklerinden, kırmızı yağı ise taze çiçeklerden elde edilmektedir. Sarı ve kırmızı kantaron yağı arasındaki fark bilindiği kadarıyla budur.
Kantaron Yağının Faydaları Nelerdir? Ne İşe Yarar?
Kantaron vücuttaki yara ve yanıkların tedavisi için kullanılır.
Kas ağrısı ve romatizma için ağrılı bölgeye sürülerek kullanılmaktadır.
Damarları büzdüğü için kanamaları yavaşlatmak ve durdurmak için kullanılır.
Hücre yenilenmesine yardımcı olduğu için vücudun yüz bölümü de dahil olmak üzere tüm cildin yenilenmesi, pürüzsüz olması ve var olan iz ve yaraların tedavisi için faydalıdır.
Kan dolaşımını hızlandırarak vücuttaki morlukların giderilmesine yardımcı olur. Varisleri azaltır ve yeni varis oluşumunun önüne geçer.
Et beni kurutmak için 2-3 ay süreyle ben bölgesine sürülerek kullanılır.
Hemoroid tedavisinde bir çay bardağı dolusu su içine 5 damla damlatılarak hemoroit bölgesine sürülerek tedavisi uygulanmaktadır.
Güneş lekelerini gidermek için cilt üzerine sürülerek kullanılır.
Burkulma durumunda ağrı giderici olarak sorunlu bölgeye sürülüp kullanılabilir.
Cilt bakımı için bakım kürü şeklinde hazırlanarak kullanılmaktadır.
Antiseptik özelliği bulunduğu için yaraların mikrop kapmasını engellemesi amacı ile kullanılır.
Çıban tedavisi için kullanılarak iyileşmesini kolaylaştırır.
Kas ağrılarına iyi geldiği gibi bel, adale, sırt ve siyatik ağrıları için ağrılı bölge üzerine yağ ile masaj yapılarak uygulanarak ağrıyı azaltmaktadır.
Sarı kantaron yağı bebekler için pişik ve karın ağrısı problemlerinde karın bölgesine ve pişik bölgesine sürülerek kullanılmaktadır.
Egzama ve kaşıntı için cilde sürülür.
Evde kantaron yağı yapılışı ve faydaları hakkındaki detaylı bilgiler için https://www.nasilyapilirtarifleri.com/kantaron-yagi-faydalari-ne-ise-yarar-nasil-yapilir/ konumuza göz atabilirsiniz.
Tumblr media
1 note · View note
tabak1977-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Sarı Kantaron Yağının Faydaları Yaraları iyileştirme Yanıkların tedavisi Bazı böcek ısırıkları Enflamasyonun azaltılması Sedef hastalığı tedavisi Kas ağrısı giderici Artrit tedavisi Depresyon tedavisi Güneş yanığı giderici Bağışıklığı artırıcı Mide ülserlerinin tedavisi https://www.instagram.com/p/ByTgLehB341/?igshid=1d67zc9g1tfli
0 notes
kiloverdirirmi-blog · 7 years
Text
New Post has been published on Kiloverdirirmi.Com
New Post has been published on https://www.kiloverdirirmi.com/sivilce-tedavisinde-sari-kantaron-otu/
Sivilce Tedavisinde Sarı Kantaron Otu
Sivilce Tedavisinde Sarı Kantaron Otu
Sivilceler herkesin en büyük dertleri arasında yer alır. Sivilcelerden kurtulmak için doğal yöntemler mevcut, doğal yöntemleri kullanarak sivilcelerle nasıl savaşabiliriz sorusunu güzellik uzmanı Suna Dumankaya cevaplıyor.
Sivilce Tedavisinde Sarı Kantaron Otu Tarifi
Sarı kantaron otundan bir tutam elde ederek kaynatıyoruz. Yapraklı bitkilerin kaynatılmasını önermeyen Dumankaya, cildimize süreceğimiz için bu konuda bir problem bulunmadığına da dikkat çekiyor. 5 dakika kaynattıktan sonra 15 dakika süre ile demlenmesini bekliyoruz. Daha sonra suyu ile cildimizi silmeye başlıyoruz posasını bir gazlı bezin içerisine koyarak sivilce bölgesine tutarak kurayana kadar bekletiyoruz. Böylece sivilce oluşumunu engelleyen kantaron otu tedavi ediyor.
0 notes
popop0p0l98k-blog · 8 years
Text
Depresyonun çözümü için diyet
Fransız psikiyatrist Pinel, bundan 200 yıl kadar önce, deliliğin insanın midesi ve bağırsaklarında baş gösterdiğini yazmıştı. 1930'lu yıllarda yayımlanmış psikiyatri ders kitaplarında da şizofren hastalarının genelde kötü beslenen kişiler olduğu yazıyordu. Hekimler, çok önceden kötü beslenmenin zihinsel rahatsızlıkların oluşumuna katkıda bulunduğunu tespit etmişlerdi.
Çok eskiden beri yapılan bilimsel araştırmalar, iyi beslenme ve diyetle zihinsel rahatsızlıkların güvenli tedavisinin, rahatsızlıkların belirtilerini hafifletmenin mümkün olduğu gösterdi. Psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan tamamlayıcı ve alternatif tıp hakkında araştırmalar yapan Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, ruh sağlığımıza iyi gelecek diyetler ve beslenme şekilleri hakkında önemli bilgiler verdi. Dünyada birçok ruh doktorunun, hastalarını psikotropik ilaçlar yerine, iyi beslenme yoluyla tedavi ettiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak'ın ruhsal diyet tavsiyeleri şöyle: BALIK DEPRESYONA İYİ GELİR "Besleyici gıdalar dikkat eksikliği, bipolar bozukluk, kaygı ve depresyonu etkin şekilde tedavi ediyor. Araştırmalar, Omega-3 alımındaki artışın depresyon belirtilerini hafiflettiğini gösteriyor. Birkaç bilimsel araştırmanın sonuçlarına göre, günlük 1.000-2.000 miligram EPA formunda Omega-3 balık yağı alımı, depresyon belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı oluyor. Kişinin ruh halindeki düzelmeler, genelde bu takviyeye başladıktan 3-12 hafta arasında meydana geliyor. Ayrıca, diyetlerinde yüksek miktarda balık tüketen kişilerin ruh halinde de benzer düzelmeler olduğu biliniyor. Omega-3 yağları, somon gibi soğuk denizlerde yaşayan balıklarda bol miktarda bulunur. Bu yağlar, depresyon tedavisi gören bir kişide kullandığı antidepresanın etkinliğini arttırırlar. Gebelikte antidepresan kullanımına bir alternatif olarak Omega-3 takviyeleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar devam ediyor. Gezerek otlayan hayvanlardan elde edilmiş diğer yağlardan oluşan geleneksel beslenme şekillerinde omega-3/omega-6 yağları ideal oranda bulunur. Sarı kantaron, hafif ve orta şiddette depresyon belirtileri gözlemlenen kişilerin tedavisinde etkili olan bir bitki, fakat ciddi depresyon vakalarında çok fazla işe yaramıyor. Sarı kantaron, bazı antidepresan ya da diğer ilaçlarla beraber alındığında bazı sıkıntılara yol açabilir, bu nedenle kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız. ŞİZOFRENİYE B3 VİTAMİNİ Diğer adı 'niyasin' olan B3 vitamini, dünyada şizofreni teşhisi konulmuş binlerce hastaya şifa kaynağı oldu. Yenilikçi doktor Abram Hoffer (1917-2009), binlerce hastasının tedavisinde yüksek dozlarda B3 vitamini kullanarak, onları güvenli bir şekilde sağlıklarına kavuşturdu. Hoffer, bu vitamini kullanarak uyguladığı tedavide yüzde 90 oranında başarı elde ettiğini bildirmişti. Besin değeri yüksek diyetler ve beraberinde alınan amino asitler ve vitaminler zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde son derece etkili." Dünyada birçok psikiyatrist, hastalarını psikotropik ilaçlar yerine, iyi beslenme yoluyla tedavi ediyor. Kişideki rahatsızlık belirtilerine ve kan değerlerine göre, beslenme değişiklikleriyle beraber kişiye özel vitaminler ve amino asitler yazıyorlar. İLAÇLARA BAĞLI CİNSEL İSTEKSİZLİĞE KARŞI MACA KÖKÜ Maca kökü, patatesin bir akrabası olan bu bitki bazı toplumlarda cinsel isteği arttırmak için kullanılıyor. Bu nedenle, antidepresan kullanımının sebep olduğu erektil bozukluk, libidoda azalma ve diğer cinsellikle ilgili yan etkileri etkisiz hale getirebiliyor. SAKİNLEŞME VE İYİ BİR UYGU İÇİN KEDİ OTU Kediotu, kaygıyı azaltıp, tıpkı bazı sakinleştiricilerin yaptığı gibi kişinin daha iyi uyumasına yardımcı oluyor. İlaçların yan etkilerinden daha çok etkilenen çocuklar ve yaşlılarda kullanımı bir alternatif olarak düşünülebilir. Kediotunun etki etmesi biraz uzun zaman alıyor. DOKTORUNUZA DANIŞMADAN KULLANMAYIN Tedavi için kullanılan bitkilerin, ilaçlar gibi çok sıkı klinik deneylerden ve testlerden geçmediğine dikkati çeken Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, alternatif tedavi yöntemlerinden yararlanmak isteyecek kişilere "Bu tedavilerin bitki ve hayvan kaynaklı olması, onların güvenli olduğu anlamına gelmez. Bitkisel tedavilerin de istenmeyen yan etkileri vardır ve bunlar, tıpkı antidepresanlar ya da ilaçlar gibi, diğer ilaçlarla etkileşime girebilirler. Alternatif tıp tedavilere başvurmadan önce, özellikle ilaç kullanıyorsanız, mutlaka doktorunuza danışın" uyarısında bulunuyor. İLKEL TOPLULUKLARDA ZİHİNSEL RAHATSIZLIKLAR GÖRÜLMÜYOR "1930'lardaki 10 yıl süren tarihi araştırmasında, Dr. Weston Price, kendi yerel yiyeceklerini tüketen ve Amerikan beslenme şeklindeki vitaminin 4-10 katı miktarda fazla vitamin içeren besin değeri yüksek bir diyet takip eden ilkel topluluklarda, zihinsel rahatsızlıkların hiç görülmediği sonucuna varmıştı. Dr. Price, bu ilkel topluluklarda yaşayan insanların daha mutlu ve daha uyumlu olduklarını fark etmişti. Bu topluluklarda, zihinsel rahatsızlıklar için tedavi yöntemlerine ya da hapishanelere hiç ihtiyaç yoktu."
0 notes
kocaalihaber · 4 years
Text
Bitkisel tedaviler Kanser hastalıklarına faydalı mıdır?
Tıbbi Farmakoloji Fitoterapi ve Homeopati Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Iraz konu hakkında bilgiler verdi.
Bitkiler ilaç geliştirmesinde en önemli kaynaktır. Bitkilerdeki etkili bileşenlerin ayrıştırılarak, saf maddeler olarak tedavi kullanılması her zaman mümkün değildir. Nitekim, saflaştırılmayan veya kısmen saflaştırılan bitkisel ekstratlar, aynı bitkiden izole edilen saf maddelere göre daha yüksek etkinlik gösterir. Tıbbi Farmakoloji Fitoterapi ve Homeopati Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Iraz kanser hastalarında bitkisel tedavinin önemini açıkladı.
Bunun en önemli sebebi ekstraktın içerisinde yer alan polifenoller veya saponinler gibi bazı bitki bileşenleridir. Bu bitki bileşenleri çoğu kez kendileri etkili olmasa bile etkili bileşenin etkinliğini artıran adjuvan maddeler olarak fonksiyon gösterirler. Mesela, Ginkgo biloba, Hypericum perforatum, Tribulus terrestris, Artemisia annua gibi bitkiler bütün bitki veya ekstre olarak kullanılırlar. 
Saf maddelere kıyasla, bir bitki ekstraktının çok daha düşük dozları ile içindeki sinerjistik etkili maddelerden dolayı, istenen biyolojik cevap sağlanabilmekte ve aynı zamanda olası riskler bertaraf edilebilmektedir. Genellikle en iyi etkinin elde edildiği ekstraksiyon teknikleri sır olarak saklanmaktadır. Bitki özlerinin saf madde yerine ekstrakt olarak kullanılmasının bir başka nedeni ise saf olarak izole edilen bileşenlerin daha kolay bozularak etkisini kaybetmesi ve tek başına biyoyararlanımının düşük olmasıdır. Başka bir ifadeyle bağırsaklardan yeterince emilememesidir. Bu duruma bir örnek olarak belirgin antidepresan etkinliğe sahip olan Sarı kantaron (Hypericum perforatum ya da St.John’s wort) verilebilir. 
Sarı kantaronun içerdiği hiperforin izole edildiğinde atmosferik oksijen ile teması durumunda parçalanarak etkisini kaybetmektedir. Bitki ekstraktı içinde ise antioksidan etkili flavonoitler tarafından korunarak bozulması önlenmektedir. Diğer bileşen hiperisin ise bağırsaklardan son derece zayıf emilimi nedeniyle tek başına etkinliği zayıf olup, ekstrakt halinde bulunan epikateşin, prosiyanidin, hiperozit veya rutin gibi polifenolik bileşikler ile kombine olduğunda kan seviyesinde belirgin bir artış meydana gelmekte ve kuvvetli antidepresan etki göstermektedir. Bu nedenle, etkili bileşenlerin saf halde kullanımı yerine “standardize edilmiş kantaron ekstraktının” kullanılması tercih edilmektedir.
Dolayısıyla günümüzde tedavi amacıyla etken maddelerin bitkiden saflaştırılarak kullanılması yerine “belirli bileşenleri bakımından standardize edilmiş̧ bitki ekstraktlarının” kullanılması, daha yüksek etkinlik ve daha az yan etki için tercih edilmektedir.
Kanser destek tedavisi uygulayan Prof. Dr. Mustafa Iraz, bitkisel destek tedavilerinin kanser hücresinin hem gerekli besinleri dengeli olarak alması sağlayarak olgun hücre haline gelmesini hem de kanser hücresindeki genetik yapıyı etkileyip hızlı bölünmeyi yavaşlatarak kanser tedavisine katkıda bulunduğunu belirtmektedir. Dr. Iraz, bitkisel ürünlerin kanser tedavisine bu katkıları verirken sağlıklı hücrelere zarar vermeyeceğini; Bu nedenle kanser hastalarında fitoterapinin güvenle kullanılabilecek bir tamamlayıcı tıp yöntemi olduğunu vurgulamaktadır.
source https://saglik.kocaali.com/bitkisel-tedaviler-kanser-hastaliklarina-faydali-midir/
0 notes
teknolojibilgi · 4 years
Text
Egzama Hastalığınızı Rahatlatacak Bitkiler
Egzama Hastalığınızı Rahatlatacak Bitkiler
Egzama Nedir?
Egzama, cilt yüzeyinde kuru, kaşıntılı ve kızarık pullanmalara yol açan bir cilt hastalığıdır. Egzama, her yaştan insanı etkileyebilen bir cilt rahatsızlığıdır. Uzmanlar bu hastalığın tedavisi için genellikle steroid krem reçete eder. Ancak birçok kişi yan etkilerinden dolayı bunu kullanamaz. Sizin için kaşıntıyı, kuruluğu ve cilt değişikliklerini hafifletmek için birkaç alternatif araştırdık..
  1. Aloe Vera
Aloe vera bitkisi egzamaya karşı oldukça etkilidir. Yanık ve yara tedavisinde yaygın olarak kullanılan aloe vera jeli, aynı zamanda enfeksiyon olasılığını azaltır. Bu sayede egzama tedavisine önemli katkılarda bulunan aloe vera, cildi korur ve egzamanın belirtilerini hafiflletmeye yardımcı olur.
  2. Salatalık
Salatalık içerisinde çok fazla su barındırır. Bu durumun yanına güçlü iltihap önleyici özelliği de eklenince egzama tedavisine iyi gelen önemli besin olarak karşımıza çıkmaktadır. Salatalığı kullanmak için ilk olarak salatalığı dilimlere ayırın. Sonrasında ise buz dolu bir kap içerisinde bekletin ve en az bir saat bekletin. Ardından suyunu süzerek egzamalı bölgeye koyun. Bu işlemi 3-4 defa tekrarların.
  3. Papatya
Egzama nedeniyle oluşan Kızarıklıkları, şişmeyi, kaşıntıyı azaltmak için papatyadan da yardım alabilirsiniz. Bir yemek kaşığı kadar papatyayı bir bardak suda kaynatın ve çay gibi demleyin. 15 dakika demlendikten sonra suyu süzün ve içine temiz bir bez batırarak egzamalı cildinize uygulayın.
  4. Zerdeçal
Zerdeçal birçok hastalığa iyi geldiği gibi egzamaya da iyi gelmektedir. Zerdeçal içerisinde yer alan kürkimin sayesinde iltihap ve bakterileri önleyici bir özelliğe sahiptir.
5. Meyan Kökü
Yapılan araştırmalarda meyan kökünün egzamaya karşı oldukça etkili olduğu ifade edilmiştir. araştırmalarda meyan kökü jelinin egzamaya karşı oldukça etkili olduğu ve egzamanın neden olduğu şikayetleri azalttığı belirtilmiştir.
  6. Sarı Kantaron
Bitkisel tıp alanında adına sıkça rastlanılan sarı kantaron, egzama belirtilerini azaltarak tedaviye katkı sağlamaktadır. İltihap giderici özelliğe sahip olan sarı kantaron, çay olarak tüketilebileceği gibi krem şeklinde de kullanılabilir. Sarı kantaron kremini egzamalı bölgeye uygulayarak belirtilerin hafiflemesini sağlayabilirsiniz.
  7. Lavanta
Antiseptik özelliğe sahip olan lavantanın yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkisinden egzama tedavisinde faydalanmak adına lavantayı ekstrakt, kuru çiçek, losyon, banyo jeli ve yağ şeklinde kullanabilirsiniz. Lavanta yağını seyreltmeden doğrudan cildinize uygulayabilirsiniz. Ayrıca banyo suyuna birkaç damla lavanta damlatabilir veya cilde doğrudan sürebilirsiniz.
Egzama Hastalığınızı Rahatlatacak Bitkiler
0 notes
Text
Panik Atak Bitkisel Çözümler
Tumblr media
Panik atak bitkisel çözümler ile panik atak sorununun üstesinden gelinebileceği gibi bunun yanında sağladıkları faydalarla daha pek çok iyileştirici etkinin görülebiliyor olması da mümkündür. Farklı açılardan sahip oldukları avantajlar sayesinde, benzersiz olan bitkisel doğal çözümler sayesinde panik ataktan tamamen kurtulan çok sayıda kişi bulunuyor. İstenilen şekilde gün içerisinde veya belirli aralıklarla kullanılabilmeleri mümkün olan bitkisel çözüm önerileri sayesinde, en kısa süre içerisinde istenilen başarılı sonuçlara adım atılabiliyor. Panik atak tamamen tedavi edilebilir bir hastalık olmasıyla beraber, sürekli olarak aynı şeylerin yapılarak bir sonuca varılabilmesi ise yanlış düşüncelerin başında geliyor. Panik atak için çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Tedaviye başlamadan önce ilk adım olarak panik atağın kaynağını bulabilmek daha etkili bir seviyede çözüme ulaşabilmeyi sağlıyor. Panik atak yaşayanlar için bitkisel çözüm alternatiflerinin bulunuyor olması sayesinde, doğallık korunarak panik atağa karşı gerekli önlemlerin alınabilmesi sağlanıyor. Günümüzde, geçmiş yıllara oranla daha fazla sayıda kişide görülmeye başlanmış olan hastalıklar arasında panik atak yer alıyor. Çağın hastalıklarından biri olarak tanımlanan panik atak, başlangıcı itibariyle ani olduğundan dolayı kontrol altına alınamaz halde görülebiliyor. Panik atağın altında yatan temel unsurların yüksek çoğunluğu psikolojik nedenler oluyor. Hayatın içerisinde yer alan sorunlarla beraber gelen stresten veya ani olarak beklenmeyen olumsuz gelişmelerin ortaya çıkmasıyla beraber panik atak başlangıcı oluşabiliyor. Ataklar, farklı şiddetlerde olabildiği gibi bununla beraber farklı sıklıklarla da meydana geliyor. Bitkisel çözümler, pek çok hastalığın doğal bir şekilde iyileştirilebilmesinde rol oynadıkları gibi, panik atak için de önemli bir etkiye sahipler. Bitkisel olarak yapılacak olan tercihler birbirlerinden ayrılıyor oldukları gibi, aynı zamanda çözüme ulaşma konusunda da doğal etkiye sahip olduklarını ortaya koyuyorlar. Hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak gevşeyebilmeye olanak tanıyan bitkisel çözüm seçenekleri sayesinde panik ataktan uzak bir hayatı yaşayabilmek oldukça kolay hale geliyor. Panik atak için bitkisel öneriler, tamamen doğal olduklarından kaynaklı olarak herhangi bir yan etkiye sahip değiller.
Tumblr media
panik atak bitki çayları
Panik Atak Bitkisel Çaylar
Bitkisel çaylar, normal çaylara göre çok daha sağlıklıdır. Doğal özlü olmalarının yanı sıra rahatlatıcı etkileriyle beraber sindirim sistemine de katkı sağlıyorlar. Vücuttan toksinlerin atılabilmesine olanak sağlayan yapıları sayesinde, panik atak için bitkisel çay tüketimi en doğru tercihlerden biri haline geliyor. Panik atağa bitkisel çözüm arayanlar için eğer gün içerisinde sık çay tüketimi yapılıyorsa, çay tercihlerinin bitki çaylarından yana kullanılması gerekiyor. Çay tüketimi alışkanlıklarının değiştirilmesi sayesinde farkın görülebilmesi için ekstra efor sarf etmeye de gerek kalmıyor. Panik atak için hangi bitkisel çaylar faydalı? diyenler için, yelpaze oldukça geniş. Panik atağa hangi bitki çayı iyi gelir? Papatya Çayı: Papatya, sahip olduğu yüksek düzeyde etki seviyesiyle beraber, panik atak bitki çayı sıralamasının başında yer alıyorlar. İçerdiği bileşenler sebebiyle sahip olduğu rahatlatıcılık sayesinde papatya çayı, panik atak sorununun en az seviyeye çekilmesine yardımcı oluyor. Panik atağın yanı sıra anksiyete problemine sahip olanlar için de tercih edilebilir bir bitki çayı oluyor. Papatya çayının tadının daha iyi hale getirilebilmesini sağlamak amacıyla içerisine bal takviyesi de yapılabilir. Sahip olduğu kuvvetli etki nedeniyle günlük olarak 2 fincandan daha fazla olacak şekilde tüketilmemesi gerekiyor. Kedi Otu Çayı: İnsanlık tarihindeki iyileştirici rolüyle kedi otu çayı, sakinleştirici etkiye sahip olan bitkisel çaylardan bir diğeri. Panik atak için bitkisel çözüm arayanlar, kedi otu çayının etkisini hissedebilme olanağına sahipler. Kedi otu bitkisi, yüzyıllar öncesinde de şifalı etkisiyle kullanıldığı bilinen bitkiler arasında bulunuyor olmasıyla beraber günümüze kadar ulaşmış durumda. Rahatlatıcı ve kaygı giderici etkisi sayesinde aynı zamanda uyku problemi yaşayanların da rahat bir uykuya dalabilmelerini kolaylaştırıyor. Melisa Çayı: Doğanın cömertçe sunduğu bitkilerden biri olan melisa bitkisinden elde edilen çay, anksiyetenin fiziksel olarak gösterdiği belirtilerin ortadan kaldırılabilmesinde yardımcı rolü üstleniyor. Sakin kalabilmeyi mümkün kılıyor olmasıyla beraber, sahip olduğu faydalar saymakla bitmiyor. Hazımsızlık, sindirim sistemi sorunları ve uykusuzluk gibi durumlara karşı da etkili özelliği sayesinde huzurlu bir hayatın yaşanabilmesinde önemli role sahip oluyor. Lavanta Çayı: Lavanta kokusu, pek çok kişinin yakından tanıdığı bir kokudur. Lavanta bitkisi, yatıştırıcı etkiye sahip bir bitki olarak önem kazanıyor olmasıyla beraber kokusuyla olduğu kadar panik atak için lavanta çayı olarak tüketilebiliyor. Kaygı giderici etkisiyle, panik atak problemi yaşayanların tüketebilecekleri çaylardan birisidir. Uygun fiyatıyla beraber aynı zamanda sahip olduğu faydalarla beraber, çayı sevenler için siyah çay yerine tercih edilebilecek çaylardan biri haline geliyor. Ginseng Çayı: Panik atak için bitkisel çay arayanlar, ginseng ile tanışmalılar! Çin bitkisel tıbbında yeri doldurulamayacak kadar büyük olan ginseng bitkisi, farklı tipteki hastalıkların iyileştirilmesinde yıllar boyunca kullanılmış bir bitki olmasıyla adından tüm dünya genelinde bahsettirmeyi de başarıyor. Ginseng çayı, kolaylıkla hazırlanabiliyor olduğu gibi panik atak sorunu yaşayanlar için vazgeçilmez bitkisel çaylar arasında bulunuyor. İçildikten sonra etkisini göstermeye başlayacak olan ginseng çayı sayesinde, gerek gün içerisinde gerekse de gün sonunda kusursuz bir rahatlama sağlanabiliyor. Çok stresli yaşamın içerisinde olanlar için stresten uzak kalabilmeyi de mümkün hale getiriyor. Sarı Kantaron Çayı: Pek çok farklı Avrupa ülkesinde uzun yıllardan günümüze kadar önerilen bir çay olmasıyla beraber dinlendirici etkiye sahip olmasıyla sarı kantaron özel yapıya sahip. Modern tıpta çokça kullanılıyor olması sayesinde, bazı depresyon vakalarında reçeteli olarak doktorlar tarafından yazılıyor. Sarı kantaron çayı panik atak tedavisi için de büyük bir fark yaratıyor. 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde demlenerek içilmeye hazır hale gelen sarı kantaronun, yüksek oranda tüketilmemesi gerekiyor.
Tumblr media
Panik Atak İçin Maranki de Bitkisel Doğal Yöntem
Panik Atak Bitkisel Tedavi Maranki
Panik atakla mücadele bitkisel tedavi yöntemleri en çok merak edilen konulardan birisi haline geliyor. İlaç kullanmak istemeyenler için ve panik atağı henüz ilaç kullanımını gerektirmeyecek seviyede olanlar için bitkisel tedavilerin tercih edilebilmesi mümkün. Bitkisel tedaviler panik atak için sağladıkları etkiyle beraber, en önemli kaynaklar haline geliyorlar. Panik atağa doğal çözüm yöntemi olarak mevcut olan bitkisel tedavi yöntemleri sayesinde, panik atağa karşı fayda elde edilebiliyor. Düzenli olarak panik atak tedavisinde kullanılabilecek olan doğal bitkisel formüller aynı zamanda vücuda pek çok açıdan sağladıkları faydalar sayesinde sağlıklı çözümler oluyorlar. Bitkisel tedavi denildiğinde akla ilk gelen isimlerinden biri olan Ahmet Maranki, Türkiye’nin önde gelen köşe yazarlarından da bir tanesi. Canlı yayınlara konuk olduğu dönemlerde bitkisel çözümlere çokça değinen Maranki, sağlık açısından faydalı olan çözümleri paylaşıyor. Panik atak bitkisel tedavi Maranki tarafından da öneriliyor olmasıyla beraber doğru tedavinin yapılabilmesi mümkün hale geliyor. Maranki panik atağa karşı bitkisel çözüm olarak Kava Kava bitkisi öneriliyor. Sinirsel olarak yaşanan gerginliklere bağlı olarak yaşanan sorunların ortadan kaldırılabilmesinde önemli rol oynayan Kava Kava bitkisinin, panik atağa karşı etkili olduğu dile getiriliyor. S ahip olduğu içeriğiyle beraber endişe ve kaygı giderici özellikleri taşıması sayesinde Kava Kava bitkisiyle beraber doğal bir çözüm sağlanmış oluyor. Hamile olanlar, karaciğerinde sorun yaşayanlar veya düzenli olarak sakinleştirici kullananların Kava Kava bitkisini tercih etmemesi gerekiyor. Rahatlatıcı etkisi pek çok bitkiye oranla daha yüksek seviyede olmasından kaynaklı olarak, sağlık durumu normal olan fakat panik atak sorunu yaşayanların kullanımı en uygun kullanım olarak belirtiliyor. Maranki, Kava Kava bitkisi kullanımı sonucunda yüzde yüz geri dönüşün beklenmemesi gerektiğinin de altını çiziyor. Kava Kava bitkisiyle birlikte, sarı kantaron bitkisinin kullanılması da Maranki tarafından panik atak sorunu yaşayanlar öneriliyor. Maranki tarafından paylaşılan bitkisel panik atak çözümlerinin, nefes egzersizi uygulamaları ile desteklendiğinde çok daha iyi sonuçların alınabilmesine olanak sağladığı paylaşılıyor. Panik atağın çözümünü sağlamada oldukça faydalı olan doğal bitkisel yöntemlerin düzenli olarak kullanımlarıyla beraber sonuç alınabilmesi mümkün oluyor. Profesör Ahmet Maranki, bitkisel tedaviyle panik atağa yönelik olarak kullanılması gereken bitkilerin, panik atağın yanı sıra depresyon ve ruhsal bunalımı giderici etkiye sahip olduğuna değiniyor. Vücuda ve zihne yaptıkları etkilerle birlikte Ahmet Maranki tarafından paylaşılan panik atağa karşı bitkisel çözüm önerileri, günlük olarak belirli düzeyde tercih edilmelidir. Bitkilerin sağladıkları etki, abartılı olarak tüketilmeleri durumunda vücuda faydadan çok zararı beraberinde getirebiliyorlar. Her ne kadar doğal olsalar da bitkisel çözümlerin de kontrollü olarak tercih edilmesi gerekliliği mevcut.
Tumblr media
Ender Saraç Panik Atağa Son Kürü
Panik atak probleminin her geçen gün yaygınlaşıyor olması, modern dünyanın olumsuz yansımalarından biri olarak kabul ediliyor. Fiziksel olarak yapılan saldırılar yerini psikolojik olarak yapılan saldırılara bıraktığından dolayı, gün içerisinde maruz kalınan olumsuz olaylar sonucunda panik atak oluşumu mevcut hale gelebiliyor. Panik atağa karşı bitkisel çözümler ile en iyi sonuçları alabilmek ve hayat standartlarını yukarıya taşıyabilmek mümkündür. Panik atak için özel olarak hazırlanan kürler, panik atağın iyileştirilebilmesi adına oldukça büyük öneme sahipler. Ender Saraç panik atağa son kürü sayesinde, panik atak yaşayanların sorunlarına yönelik olarak hastalığa son verilebilmesi için bitkisel tedavi uygulanabiliyor. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu panik atak tedavisi için iyi gelen bitkisel kürleri paylaşıyor. Sabah ve akşam olacak şekilde gün içerisinde düzenli olarak tüketilmesi sayesinde bitkisel kürler sayesinde panik atağa karşı etkileyici sonuçların görülebilmesi kolay hale geliyor. İbrahim Saraçoğlu Panik Atağa Son Kürü Sabah: Sabah uyanıldığında tüketilebilecek olan ve gün boyunca kaygı, endişe ve sinir gerginliklerini ortadan kaldıran özel kür tamamen doğal ve faydalı. 6 adet yaprak ıspanak, 10 adet maydanoz sapı ve 3 su bardağı kadar kaynamış su, sabah kürü için gerekli olan malzemeler. Ispanaklarla beraber maydanozların suyun içerisine atılmasıyla beraber 3 dakika boyunca kaynaması beklenir. 3 dakikalık kaynama süresi tamamlandığında ise elde edilen su içilir. İbrahim Saraçoğlu Panik Atağa Son Kürü Akşam: Sabah uygulanan kürden hariç olarak akşam da özel olarak panik atak için İbrahim Saraçoğlu kürü tüketilebilir durumdadır. Ispanak, tere ve 3 su bardağı kadar kaynar su gerekli olan malzemeler. Ispanak ve tereler suyun içerisine atılarak, kaynar suda 3 dakikalık süreyle bekletilir. Sürenin dolmasının ardından elde edilen kür içilerek akşam programı tamamlanmış olur. Kürler, günlük olarak düzenli şekilde hazırlanmaları ve taze haliyle içilmelidirler. Aksi takdirde etki göstermesi mümkün değildir. Kürlerin düzenli olarak hazırlanarak tüketilmesi sayesinde, panik atak sorunu yavaş yavaş daha az seviyeye indirilerek tamamen panik atağın sonlanması sağlanabilir. Panik atağa son kürü sayesinde, sağlanan etkiler kendilerini fark ettirir seviyede olacaktır. Stres ve kaygının görülmemeye başlanmasıyla beraber, çevreyle olan iletişim daha kuvvetli hale gelir. Bitkisel kürler sayesinde, düşüncelerde sakinlik sağlanır. Rahatlığın, hayatın her anında hissedilebiliyor olduğu gibi fiziksel açıdan dinç hissedebilmek de kolay hale gelir. Olumsuz durumlara karşı panik yapmak yerine daha sakin kalınabilir. İsteksizlik, sersemlik ve kaygının ortadan kalkmaya başladığı hissedildiği andan itibaren hayatın seyri de değişmeye başlar. İbrahim Saraçoğlu panik atak kürü olarak tercih edilecek olan bitkisel kürlerin herhangi bir yan etkisi bulunmaz. Fiziksel performansta düşüş yaşanmaz, uyuşukluk yaşanmaz ve konsantrasyon eksilmez. Kürlere karşı bağımlılık durumunun oluşumu bitkisel olduklarından dolayı söz konusu değildir.
Tumblr media
Feridun Kunaktan Panik Atak Tedavisi
Panik atak, tedavi edilebilir bir sorun olduğundan dolayı, öncelikle bireysel olarak yapılan çalışmalarla sonuç alınmaya çalışılması kısa sürede panik atağı yenebilmek için önem taşır. Az aralıklarla ortaya çıkan panik ataklar, ileri seviyede olmadığından dolayı evde atılacak adımlar sayesinde kontrol altında tutulabilecekleri gibi zaman içerisinde tamamen de kaybedilebilirler. Panik atak tedavisi olarak mevcut olan yöntemler arasında evde kolaylıkla uygulanabilecek yöntemler yer alıyor. Feridun Kunaktan panik atak tedavisi olarak sunduğu özel formülle beraber, evlerde pratik bir şekilde yapabilmeyi de sağlıyor. Hazırlanış açısından basit, etki açısından oldukça yararlı olan panik atak tedavisi çözümleri ile birlikte panik atağa karşı olduğu kadar farklı diğer olumsuz unsurlara karşı da bir çözüm sağlanmış oluyor. Feridun Kunak’tan Panik Atak Sirkesi: Vücuttan toksinlerin atılabilmesi, gerginliğin azaltılması ve bunlarla beraber gelecek olan rahatlamanın sağlanabilmesi için panik atak sirkesi özel bir formül halini alıyor. Panik atak için Feridun Kunak sirkesi sayesinde istenilen düzeyde etkinin sağlanabilmesi kolay hale geliyor. Gerekli olan malzemeler; 1 kg şeftali, 1 fincan melisa, 1 adet elma kabuğu, 1 çay bardağı sirke, 1 çorba kaşığı tuz ve 4 litre su olarak belirleniyor. Tüm malzemeler kavanoz içerisine eklendikten sonra ardından su kavanoz içerisindeki yer alanların üzerine eklenir. Son olarak tuz ilave edildikten sonra yavaşça karıştırılarak sirkenin hazırlanması tamamlanır. Panik atak sirkesinin yeni bir kavanoz içerisinde olmasında fayda var. Uzun süreli olarak kullanılacağından dolayı, dayanıklılık açısından cam kavanoz seçimi önemlidir. Feridun Kunak’tan Panik Atak için Özel Çay: Feridun Kunak tarafından panik atağa iyi gelecek çay tarifi ile artık çay tüketimi panik atak hastaları için daha özel hale geliyor. Çay, çok demli olduğunda panik atağı tetikleyebiliyor olduğu gibi aynı zamanda gün içerisinde sürekli olarak tüketilmesi de tetikleyici bir unsur oluşturabiliyor. Panik atak oluşumunda çayın da etkiye sahip olmasıyla beraber, Feridun Kunak panik atak için çay tarifi ile beraber bu soruna bir çözüm sağlanmış oluyor. Panik atağa iyi gelen Feridun Kunak çay tarifi için gerekli olan malzemeler; kantaron, lavanta ve 2 su bardağı su oluyor. Yapımı oldukça basit olan panik atağa karşı Feridun Kunak tarifi çay, rahatlıkla tüketilebiliyor. Tencere içerisinde kaynatılan su içerisine ilk olarak kantaron ekleniyor. Kantaronun biraz beklemesiyle beraber ardından lavanta eklenerek onun da 2-3 dakikalık süre boyunca su içerisinde bekletilmesi sağlanıyor. Hafifçe karıştırılmasıyla beraber lavanta ve kantaron içeren su, çay olarak demleniyor. Panik atak için hazırlanan çayın şekersiz olarak tüketilmesi daha iyi katkı sağlıyor. Gerginlik, uykusuzluk, stresle baş edebilme, rahatlama ve sinirlilik halini ortadan kaldırabilmeyi sağlıyor olmasıyla oldukça özel bir panik atak çayı oluyor. Feridun Kunak panik atak çözümleri, bitkisel özlü olduklarından dolayı herhangi bir olumsuz etki göstermezler. Read the full article
0 notes
Text
Agrohomeopati - Doğal ve Sürdürülebilir Tarımın Geleceği
Agrohomeopati - Doğal ve Sürdürülebilir Tarımın Geleceği
Tumblr media
#AgrohomeopatiDanışmanlık, #AgrohomeopatiDeneyimleri, #AgrohomeopatiEğitimi, #AgrohomeopatiIlaçları, #AgrohomeopatiKullanımı, #AgrohomeopatiNedir, #AgrohomeopatiPratikleri, #AgrohomeopatiUygulamaları, #AgrohomeopatiYöntemi, #BitkiBüyümesiniTeşvikEtmekIçinAgrohomeopati, #BitkiHastalıklarıVeAgrohomeopati, #Remedy, #ToprakSağlığıVeAgrohomeopati https://is.gd/gT7wrZ https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/agrohomeopati-dogal-ve-surdurulebilir-tarimin-gelecegi/
Agrohomeopati, homeopati prensiplerinin tarım ve bitki yetiştirme uygulamalarına uygulanmasıdır. Homeopati, benzerin benzerle tedavi prensibine dayanan bir alternatif tıp yöntemidir. Agrohomeopati ise bitki hastalıklarının ve zararlıların kontrol edilmesi, bitki büyümesinin teşvik edilmesi ve toprak verimliliğinin artırılması gibi tarımsal konularda homeopati prensiplerinin kullanılmasını içerir. Bitkileri güçlendirmek ve doğal dirençlerini artırmak için bitkisel preparatlar kullanır. Bu preparatlar, homeopatik ilaçlar olarak adlandırılan düşük konsantrasyonlarda bitki materyalleri, mineraller ve diğer maddeler içerir. Bu ilaçlar bitkilerin büyüme döngüsüne, hastalık ve zararlılara karşı direncine, besin alımına ve toprak sağlığına etki edebilir.
Kimyasal ilaçların kullanımını azaltmayı hedefleyen organik tarım uygulamalarının bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Bitkilerin doğal savunma sistemini güçlendirmek, zararlıları engellemek veya kontrol etmek için bitkilerle uyumlu ve çevre dostu yöntemler sunmayı amaçlar.
Ancak agrohomeopatinin etkinliği ve bilimsel temeli hala tartışmalıdır. Bazı araştırmalar olumlu sonuçlar gösterirken, diğerleri etkinliği konusunda çelişkili sonuçlar elde etmiştir. Bu nedenle, agrohomeopatiyi uygulamadan önce, yerel yetkililerin yönergelerini takip etmek ve tarım uzmanlarından danışmanlık almak önemlidir.
Agrohomeopati Keşfi
Agrohomeopati, Dr. Vaikunthanath Das Kaviraj tarafından keşfedilmiştir. Dr. Kaviraj, Hintli bir veteriner hekim ve homeopatisttir. Agrohomeopati yöntemini, homeopatinin prensiplerini bitkiler ve tarım üzerinde uygulayarak bitki hastalıklarının tedavisinde ve bitki büyümesinin teşvikinde etkili bir yaklaşım geliştirmiştir. Dr. Kaviraj’ın çalışmaları, agrohomeopatinin tarım uygulamalarında alternatif bir yöntem olarak benimsenmesine ve dünya genelinde ilgi görmesine katkıda bulunmuştur.
Agrohomeopati uygulamasında, bitki hastalıklarının tedavi edilmesi ve bitki büyümesinin teşvik edilmesi için çeşitli homeopatik remedyler kullanılır. Bu remedyler bitki hastalıklarına, zararlılara veya diğer stres faktörlerine karşı koruma sağlamak ve bitki büyümesini teşvik etmek amacıyla kullanılır.
İşte bazı örnekler:
Calendula officinalis (Aynısefa): Mantar hastalıklarına karşı koruma sağlar.
Arnica montana (Dağ arnikası): Bitkilerin travma ve yaralanmalardan kaynaklanan stresle başa çıkmasına yardımcı olur.
Bellis perennis (Çimenpapatya): Bitkilerin kök gelişimini teşvik eder.
Hypericum perforatum (Sarı kantaron): Zararlı böceklerin ve bitkilerin stres kaynaklı zararlarının tedavisine yardımcı olur.
Silicea terra (Silika): Bitkilerin dayanıklılığını artırır ve toprak yapısını iyileştirir.
Phosphorus (Fosfor): Bitkilerin kök gelişimini teşvik eder ve bitki büyümesini uyarır.
Sulphur (Sülfür): Toprağın pH dengesini düzenler ve bitkilerin besin emilimini iyileştirir.
  Bu örnekler, yaygın olarak kullanılan remediye örneklerdir. Uygulanacak remedyler, bitkinin spesifik ihtiyaçlarına ve hastalık veya zararlı durumuna bağlı olarak belirlenir.
Agrohomeopati Uzmanı Nasıl Olunur ?
Homeopati Eğitimi: Agrohomeopati uzmanı olmak için öncelikle homeopati eğitimi almanız gerekmektedir. Homeopati alanında geçerli bir eğitim programına katılmanız ve homeopati prensipleri, ilaçların kullanımı ve hastalık tedavisi gibi konularda temel bilgi edinmeniz önemlidir.
Agrohomeopati Eğitimi: Homeopati eğitimini tamamladıktan sonra agrohomeopatiye özgü bir eğitim programı almanız gerekmektedir.  Uygulamaları, bitki hastalıklarıyla başa çıkmak, bitki büyümesini teşvik etmek ve toprak sağlığını iyileştirmek gibi konuları içermektedir. Bu alanda uzmanlaşmak için eğitimini tamamlamanız önemlidir.
Deneyim Kazanma: Agrohomeopati uzmanı olmak için pratik deneyim kazanmanız da önemlidir. Eğitim sürecinde pratik uygulamalar yaparak, bitki hastalıklarının tedavisi, bitki büyümesinin teşviki ve toprak sağlığının iyileştirilmesi konularında deneyim edinmelisiniz. Bu, gerçek dünya uygulamaları ve saha çalışmaları yoluyla elde edilebilir.
Sürekli Eğitim: Agrohomeopati alanındaki gelişmeleri takip etmek ve bilginizi güncel tutmak için sürekli eğitime devam etmeniz önemlidir. Yeni araştırmaları, yenilikleri ve en iyi uygulama yöntemlerini takip etmek, uzmanlığınızı geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Uygulama ve Danışmanlık: Agrohomeopati uzmanı olarak, bitki hastalıklarının tedavisi, bitki büyümesinin teşviki ve toprak sağlığının iyileştirilmesi konularında danışmanlık yapabilirsiniz. Bu alanla ilgilenen çiftçilere, bahçe sahiplerine veya tarım sektöründe çalışanlara rehberlik edebilir ve uygulamalarını gerçekleştirebilirsiniz.
  Agrohomeopati uzmanı olmak için homeopati eğitimi almak, agrohomeopati eğitimi tamamlamak, deneyim kazanmak ve sürekli eğitimi sürdürmek önemlidir. Bu şekilde agrohomeopati alanında uzmanlaşabilir ve uygulama yapabilirsiniz.
0 notes
Text
Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Antidepresan İntihara Sürükler, Kimyasal ilaçlar
Bitki Bilimci ve Araştırmacı Yazar İbrahim Gökçek Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Kimyasal ilaçlar, Antidepresan İntihara Yöneltir, Depresyon Tedavisi, Antidepresan Cinselliği Bitirir, Bitkisel Tedavi ile ilgili soruları cevaplıyor. http://www.dogaltedavi.net http://www.bitkiseltedavi.com Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
Depresyon Tedavisi için kimyasal ilaçlar kullanmak yerine en doğrusu çok aşırı derecede ağır değil ise bitkilerden yararlanmaktır. Bunun nedeni bitkilerin yan etkileri yoktur ve bağımlılık yapmazlar istediğiniz zaman bırakabilirsiniz. Bu konuda kedi otu ya da Kedi Otu St. Johns Wort Bitkisel Karışım kullanmalısınız karışım diğerine göre çok daha etkilidir. Bu karşımı evde hazırlayabileceğiniz gibi hazırda alabilirsiniz kapsül formatında satılmaktadır. Depresyon yanı sıra uykusuzluğa da çok iyi gelmektedir. İlle de evde hazırlayacağım diyorsanız aşağıdaki tarifi inceleyebilirsiniz. Depresyon Tedavisi İçin Bitkisel Karışım Hazırlama Aşağıda yer alan bitkileri önce aktardan alınız ve aşağıdaki oranlarda karıştırınız 30 gün düzenli kullanımdan sonra oldukça fayda göreceksiniz. Kediotu Kökü %25 * Sarı Kantaron * Anason Tohumu * Melisa * Mayıs Papatyası * Lavanta * Sarımsak * Şerbetçiotu Çiçeği Depresyon Hakkında Depresif bozukluk hem vücudu, hem düşünceleri, hem de duygu durumunu (mood) etkileyebilir. Kişinin yemek yemesinden uyumasına, fiziksel dayanıklılığından sağlıklı düşünce üretebilmesine kadar her şeyini bozabilir. Depresyon, kesinlikle “geçici üzüntü” ile aynı şey değildir. Kimi zaman kendimizi dibe vurmuş gibi hissedebiliriz, bu her zaman depresyonda olduğumuz anlamına gelmez. Depresyonda olan kişiler, kendilerini yalnızca hayatın akışına bırakarak iyileşemeyebilirler. ‘Kendi kendine iyileşme’ depresyon geçiren hastaların yarısında mümkündür. Ancak tedavi olunmadığında belirtiler (semptomlar) haftalarca, aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Oysa uygun tedavi, depresyondaki birçok insana yardımcı olabilir. Depresyonda şiddetli üzüntü ya da umutsuzluk hissi vardır ve en az iki hafta sürer. Kişinin çalışmak, yemek yemek, uyumak gibi günlük hayat etkinlikleri bozulur. Depresif kişiler ümitsiz olmaya ve kimseden yardım göremeyeceklerine inanmaya eğilimlidirler. Böyle hissettikleri için de kendilerini suçlarlar. Sosyal etkinliklere katılmaktan kaçınır, aile ve arkadaşlarından uzaklaşırlar. Hatta kimi zaman ölümü ya da intiharı düşünebilirler. http://www.bitkiseltedavi.com/ Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
tabak1977-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Sarı Kantaron Yağının Faydaları Yaraları iyileştirme Yanıkların tedavisi Bazı böcek ısırıkları Enflamasyonun azaltılması Sedef hastalığı tedavisi Kas ağrısı giderici Artrit tedavisi Depresyon tedavisi Güneş yanığı giderici Bağışıklığı artırıcı Mide ülserlerinin tedavisi https://www.instagram.com/p/BySXSlNh5zO/?igshid=84q1valjollr
0 notes
Text
Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Antidepresan İntihara Sürükler, Kimyasal ilaçlar
Bitki Bilimci ve Araştırmacı Yazar İbrahim Gökçek Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Kimyasal ilaçlar, Antidepresan İntihara Yöneltir, Depresyon Tedavisi, Antidepresan Cinselliği Bitirir, Bitkisel Tedavi ile ilgili soruları cevaplıyor. http://www.dogaltedavi.net http://www.bitkiseltedavi.com Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
Text
Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Antidepresan İntihara Sürükler, Kimyasal ilaçlar
Bitki Bilimci ve Araştırmacı Yazar İbrahim Gökçek Sarı Kantaron Faydaları, Antidepresan Zararları, Kimyasal ilaçlar, Antidepresan İntihara Yöneltir, Depresyon Tedavisi, Antidepresan Cinselliği Bitirir, Bitkisel Tedavi ile ilgili soruları cevaplıyor. http://www.dogaltedavi.net http://www.bitkiseltedavi.com Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
KİMYON İki-çok yıllık | 0,3-1m | 6-8 Aylar | Ca,Na | Tohumu ve Yağı Kimyon, Kümmel, Carum carvi Karaman Kimyonu Şifalı Kimyon Arap Kimyonu Frenk Kimyonu Familyası: Maydanozgillerden, Doldengewâchse, Apiaceace Drugları: Kimyon meyvesi: Carvi fructus Kimyon eter yağı: Carvi aetheroleum Kimyonun tohumları çay, baharat ve natürel ilaç, eter yağı (sadece yağı olarak geçer) ise Aroma tedavisi ve baharat olarak kullanılır. Giriş: Günümüzde Mısır Kimyonu olarak bilinen Carum carvi’nin 25 alt türü mevcuttur ve Türk Kimyonu olarak bilinen Cuminum cyminum’un ise yetiştiği yöreye göre Polatlı, Eskişehir, Sivrihisar ve Konya Kimyonu diye türleri mevcuttur. Arap Kimyonunun M.Ö 3000 yıllarından beri Mısırlılar tarafından kullanıldığı yapılan kazılarda n anlaşılmıştır. Mısırlılar medeniyeti Sümerler’den, yani Türkler’den almıştır. Bütün medeniyetlerin kaynağı Sümerler yani Türkler dayanır. Sümerlerde bu degerleri Orta Asyadaki ANUA Türk Medeniyetinde Ortadoğuya taşımışlardır. Ortadoğu havzasından dünyaya yayıldığı tahmin edilen Kimyonun Frenk Kimyonu diye anılması yanlıştır. Bir Alman bir Türk’e şaka yapmak için veya alay etmek için olsun Kümmel Türk yani Kimyoncu Türk der. Türklerde Almanlara Kartoftel Deutsche yani Patatesçi Alman gibi lakap¬larla bazen şaka bazen de alay etmek için konuşulurdu. Bu da Türklerin eskiden beri yemeklerinde mutlaka Kimyon bulundurduğunu ve Alman¬larında patatesçi olduğunu gösterir.  Botanik: Bitki gebelikle 2 yıllık olup, 30-100 cm boyuna ulaşır ve havuç kökü gibi kökü vardır fakat beyaz renktedir. Altta Rozet yaprakları oldukça büyük uzun bir sap üzerinde kanat yapraklardan oluşur ve kanat yapraklar yine kanatlardan meydana gelir. Gövdedeki yapraklar sapsız yani direk oturmuştur. Rozet yaprakları çok hafif geniş iken en üstteki yaprakları ince ve ipliğimsidir. Çiçekleri oldukça küçük, beyaz, nadiren pembe veya kırmızımsı renkte ve yumurta şeklindeki 5 adet taç yap¬rak-tan meydana gelir. Bir şemsiyecikte 10-20 çiçek bulunur ve 7-15 şem-siyecik bir şemsiye meydana getirir. Bir meyve kapsülünde iki to¬hum bulunur ve 4-6 mm uzunluğunda üzerinde boydan boya uzanan yay şek-linde çıkıntılar bulunur ve genellikle esmer renkte ve orak şeklin¬dedir.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her yöresinde yetiştirmek mümkün¬dür ve zaten yetiştirimektedir. Hasat zamanı: Olgunlaşması Haziran’dan Eylül’e kadar sürer zira ana şemsiyeler olgunlaşırken henüz yan şemsiyeler olgunlaşmamıştır. Bu nedenle hasatı belli sürelerle devam eder. Maydanozgiller birbirine çok benzerler ve bu nedenle de yanlışlıkla zehirli bitkilerin toplanarak Kimyon hasatına karıştırılmaması çok önemlidir. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) eter yağı türevleri %3-7 arasında olup bunu %50-65’ini S-(+)-Carvon ve %30-45 R-(+)-Limonen içerir ve geriye kalan çok az miktar ise; Sabinen, 3-Caren, β-Pinen, Myrcen, α-Phellandren, Dihydrocarvon, Carveol ve dihydrocarveol’dan oluşur. b) Sabit yağlar %10-15 arasında olup en önemlileri; Petroselinasit %35-50, Oleik asit %20-30 ve az miktarda Palmitasit ve Steariasit içerir. c) Flavonitler ve Flavonitglikozitler %0,05-0,1 arasında olup Quercetin ve Kâmpferol ve bunların glikozitlerinden; Quercetin-3-0-β-0-glikozit (Isoquercitrin) ve Kâmpferol-3-0-β-0-glikozit (Astragalin) içerir. d) Fenolasitlerden; Kafleeasit, Ferulaasit, Syrinasit, Vani,llinasit içerir. e) Cumarinlerden (Kumarinler); Bergapten ve Nanthotoxin içerir. Tesir şekli: Karminatif (gaz söktürücü), krampları (spazm) çözücü, bal-gam söktürücü, annelerin sütünü artırıcı, bakterileri öldürücü, mantarları yok edici, mideyi kuvvetlendirici ve bağırsakları teskin ettiricidir.  Araştırmalar:  1) Azerbaycan’da Kimyon yağı ile G.G.İbrahimov ve ekibi 1985’de bir tedavi denemesi yapmışlardır. Bu deney sonucunda Kimyon yağının Nsytatin’de daha etkili bir mantar yok edici öldürücü özelliğe sahip olduğunu tespit etmişlerdir. (Azer. Med. 62.44.1985) 2) Kimyon tohumunu veya yağının (Eter yağı) gaz söktürürcü özelliğinin ise belgelenmeye ihtiyacı yoktur. Hemen hemen herkes tarafından bu özelliği bilinir. 3) H.B.Forster, H.Nikas ve S. Lutz’un kobaylar üzerinde yaptıkları araş-tırmalar sonucunda Kimyon tohumu ve yağının krampları çözücü olduğunu belgelemişlerdir. (Planta Med.40(4) 309-319) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre bağırsak mantarı, şişkinliğe karşı ve kramp çö¬zücü olarak kullanılır. b) Komisyon E’ye göre; Alman Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan Komisyon E 22a No’lu ve 01.02.1990 tarihli Monografisi’ne (Bildirisine) göre; Kimyon tohumu ve yağı dispepsi (sindirim yetersizliği) rahatsızlıklarından; hafif kramplı mide ve bağırsak rahatsızlıkları, şişkinlik e hazımsızlığa karşı kullanılır.  c) Aroma tedavisinde Kimyon yağı şişkinlik krampları ve bağırsaklarda kokuşma ve iştahsızlığa karşı kullanılır. d) Halk arasında mide zafiyeti, mide krampı, karaciğer ve safra rahat-sızlık¬ları, bağırsak bozuklukları, sinirsel kalp ve mide rahatsızlıkları, ağız kokusu ve bebeklerde sindirim zorluğu gibi rahatsızlıklara karşı ve annelerin sütünü artırmak için kullanılır. Şayet bebek ve küçük çocuklardaki şişkinlik ve hazımsızlığa karşı sadece rezene tohu¬mun¬dan çay yapılır ve verilir ise bu çay bebeklerin ve çocukların süt dişlerini çürütür ve bu nedenle Kimyon, Papatya çiçeği, Anason ve Kakule tercih edilir. Çayı: Kimyon tohumunun çayı yapılmadan hemen önce öğütülmesi ve¬ya öğütülmeden çayının yapılması tavsiye edilir. Öğütülmüş olarak satılan kimyonun (tozu) kalite bakımından düşüktür ve hoş olmayan bir kokuya sahiptir. Kimyon tohumu öğütüldükten 24 saat sonra kullanılmaz ise birleşimindeki sabit yağlar bozularak aromasını bozar. Bir kahve kaşığı taze öğütülmüş (günlük öğütmek gerekir) veya hafif ezilmiş Kimyon tohumu demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmesi beklenir ve sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Mide ve Bağırsak çayı(şişkinlik,tıkanma ve sinirsel mide ağrısı) >30 gr Anason tohumu >30 gr Kimyon tohumu >30 gr Rezene tohumu >10 gr Tarçın kabuğu Gökçek Stres çay; >30 gr Kediotu kökü >20 gr Oğul otu yaprağı >20 gr Çarkıfelek otu >20 gr Nane yaprağı >10 gr Meyan kökü Gökçek Mide-bağırsak çayı; >25 gr Kimyon tohumu  >25 gr Rezene tohumu  >25 gr Kantaron otu >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Kaz otu Gökçek Şişkinlik çayı; >20 gr Kimyon tohumu  >20 gr Rezene tohumu  >20 gr Kakule >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Oğul otu yaprağı Gökçek Safra çayı; >20 gr Mübarek otu >20 gr Nane yaprağı >20 gr Pelin otu >20 gr Devedikeni tohumu  >20 gr Kimyon tohumu  Gökçek Mide ve Bağırsak çayı (tıkanma, şişkinlik) >30 gr Rezene tohumu >30 gr Kimyon tohumu >30 gr Melek otu kökü >10 gr Tarçın kabuğu Gökçek Şişkinlik çayı; >20 gr Melek otu kökü >20 gr Anason tohumu >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kimyon tohumu >20 gr Kakule Gökçek Mide çayı; >20 gr Nane yaprağı >20 gr Kantaron otu >20 gr Civanperçemi otu >20 gr Kimyon tohumu  >20 gr Papatya çiçeği Gökçek Bebek Gaz çayı; >20 gr Kimyon tohumu  >20 gr Rezene tohumu  >20 gr Anason tohumu  >20 gr Oğulotu yaprağı >15 gr Isırgan otu >5 gr Kılıç otu Gökçek Karaciğer ve Safra çayı; >20 gr Devedikeni tohumu  >20 gr K.hindiba otu >20 gr Zerdeçal kökü >20 gr Kırlangıçotu >10 gr Kimyon tohumu  >10 gr Nane yaprağı Gökçek Mide asidi yetersizliK çay; >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Kantaron otu >20 gr Pelin otu >20 gr Zencefil kökü >20 gr Kimyon tohumu  Gökçek Mide ve Bağırsak çayı (şişkinlik,tıkanma) >30 gr Anason tohumu >30 gr Rezene tohumu >15 gr Kişniş tohumu >15 gr Kimyon tohumu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Stres çayı; >20 gr Kediotu kökü >20 gr Oğul otu yaprağı >20 gr Çarkıfelek otu >20 gr Kılıç otu >10 gr Kimyon tohumu  >10 gr Meyan kökü Gökçek Uyku çayı; >20 gr Oğul otu >20 gr Kediotu kökü >20 gr Kılıç otu >20 gr Kimyon tohumu >10 gr Rezene tohumu >10 gr Ihlamur Gökçek Bebek ve küçük çocuklara şişkinlik çayı; >30 gr Anason tohumu  >30 gr Kimyon tohumu  >20 gr Kakule >10 gr Papatya çiçeği >10 gr Rezene tohumu  Gökçek Mide-Bağırsak çayı(şişkinlik ve hazımsızlığa karşı); >40 gr Kişniş tohumu >30 gr Rezene tohumu >20 gr Kimyon tohumu >10 gr Oğul otu yaprağı Gökçek Bebeklerdeki şişkinliğe karşı çay; >25 gr Anason tohumu  >25 gr Rezene tohumu >25 gr Kimyon tohumu  >15 gr Isırgan otu >10 gr Papatya çiçeği Bah: Kimyon tohumu ve Eter yağı başka her türlü sulu,etli yemekler ve çorbalara, sebze, patates, peynir, salata, ekmek ve özellikle de lahanalı yemeklere katılır. Lahanalı yemekler şişkinlik yapabilir, işte bu durumda yemeğe bir miktar Kimyon tohumu7 katılır ise şişkinlik giderilebilir. Ar: Kimyon tohumu su buharı ile damıtılarak (destilasyon) Eter yağı elde edilir. Bu Eter yağından 2-3 damla yemek ve çorbalara katılır. Eter yağı da başta; antidepresif (depresyonu önleyici), krampları çözücü, şişkinliği giderici, safra artırıcı, iştah açıcı ve hafif cinsel gücü artırıcı özelliklere sahiptir. 2-3 damla bir kesme şekere veya bir parça ekmeğe damla¬tılarak alınabilir. Yan tesirleri: Tarife uyulduğunda bilinen bir yan tesiri yoktur fakat Ete¬rik yağı çok etkili olduğundan 2-3 damla kullanılmalıdır. H.Ş. Peygamber Efendimiz “Sizlere Sinameki, Tereyağı, Bal ve Kimyonu tavsiye ederim, zira bunlar Sâm’dan başka her derde devadır” buyurmuşlardır. Sâm2ın ne olduğu sorulduğunda; ölüm demiştir. B)Mısır Kimyonu, Kreuzkümmel, Cuminum cyminum Bu Kimyonun asıl vatanı Mısır olup buradan diğer ülkelere yayılmıştır ve günümzde genellikle Türkiye, İran, Fas, Hindistan, Pakistan, Çin, Endo-nezya gibi ülkelerde yetiştirilmektedir. Tohumları 4-6 mm uzunluğunda, 1-1,5 mm eninde açık grimsi sarı renkte ve üzeri hafif tüylüdür. Bir-leşiminde %3-6 oranında Eter yağı bulunur ve en önemlileri %25-40 Cuminaldehid, 8-Terpinen 15-20, β-Pinen 10-20 ve diğerinden oluşur. Görüldüğü gibi bileşimindeki Eter yağı çok farklı bir yapıya sahiptir. Su buharı destilasyonu ile damıtılarak elde edilen Eter yağıda aynı Şifalı Kimyon yağı gibi kullanılır. Tohumları da aynı Kimyon tohumu gibi kul-lanılırsa da daha az oranda alınması tavsiye edilmektedir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes