Tumgik
#salatalık
leblebi-19 · 1 year
Text
Tumblr media
Bir gece vakti ve kahvaltı zamanı.
Biz buna yatsılık diyoruz 😁
8 notes · View notes
ahmetdemirr8 · 5 months
Text
Tumblr media
Salatalıkla çay uyumu şaka mı ☕️🫖😂
3 notes · View notes
ay-13 · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
hambuegg tarifim.. adını ben buldum
5 notes · View notes
asia-amaavrupaolan · 2 years
Text
çay, kahve ne getireyim abime?
ilk gönderi olarak ne yazılır bilmiyorumki. en iyisi kitap okumaya gideyim. kitap okuyun. salatalıkta yiyin. gözlere iyi geliyor.
2 notes · View notes
bunedycom · 2 years
Text
Koyu Dirsekler, Dizler ve Koltuk Altlarından Kurtulmak için 5 Mutfak Malzemesi
Koyu Dirsekler, Dizler ve Koltuk Altlarından Kurtulmak için 5 Mutfak Malzemesi
Koyu dizlerinizden, dirseklerinizden ve koltuk altlarınızdan kurtulmanıza, beyazlatmanıza yardımcı olacak mutfak malzemeleri listesine göz atın. Koyu renk koltuk altlarınız, dizleriniz ve dirsekleriniz de en sevdiğiniz kıyafetleri giymenize engel mi oluyor? Pekala, yalnız olmadığınızı bilmekten memnun olacaksınız ve bu sorunu evinizde bulunan basit malzemelerle çözebilirsiniz. Koyulaşmış…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sehirlambalari · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
8 notes · View notes
sinekkapan · 6 months
Text
yarın kahvaltı için kendime ne hazırlasam
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
Canım tatlış komşularım bana ne yollamışlar
7 notes · View notes
Text
Eşek hıyarı tohumlarını yaymak için arılara ihtiyacı yok
Eşek hıyarı tohumlarını yaymak için arılara ihtiyacı yok
Tumblr media
#EcballiumElaterium, #EşekHıyarı, #EşekHıyarıPatlaması, #FışkıranSalatalık, #FloraVascularIbérica, #ŞeytanTurşusu https://is.gd/xaaNWv https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/esek-hiyari-tohumlarini-yaymak-icin-arilara-ihtiyaci-yok/
Eşek hıyarı tohumlarını yaymak için arılara ihtiyaç duymadığını biliyor musunuz? Şaşırtıcıdır ve genellikle toplumumuzda çoğaltmak için onlardan çok şey öğreniriz. Eşek hıyarı, bir çiçekli bitkiler familyası olan Cucurbitaceae içinde bulunan Ecballium cinsinin bilinen tek türü. Acı hıyar veya it hıyarı olarak da bilinir. Bu bitkinin taze meyvesi sıkıldığında, bitkinin tohumlarını da içeren mukus benzeri bir salgı fışkırtır. Bir bitki aşığıysanız, bitkilerin tohumlarını yaymak için arıların nasıl çalıştığını biliriz. Ama bu bitki türünün dış yardım olmadan nasıl üreyeceğini merak ediyorsanız aşağıdaki videoyu izlemenizi öneririz.
Meyvesi zehirli olan ve antik çağlarda hamilelikte düşük yapmak için kullanılan bu bitkinin taze sıkılmış suyu, Türkiye’de bitkisel kocakarı ilacı olarak sinüzit tedavisi için doğrudan burun deliklerine uygulandığı belirtilmiştir. Gönüllü hastalar üzerinde uygulanan klinik testler, çift yüksek dozda uygulanan iyileşme oranının tek düşük doza göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur (iyileşme oranı sırasıyla %71.0 ve %56.6). Sinüslerin tamamen röntgen muayenesinde tahliye edilmemiş olmasına rağmen ek olarak, görülen tüm sendromlardan tamamıyla kurtulma oranı ise hastaların %20’sinde görülmüştür.
  this is the SQUIRTING CUCUMBER (Ecballium elaterium)
when ripe, the fruits *pop* from their stems and spread their mucilage-covered seeds in an explosive stream pic.twitter.com/6RI0qbQRyN
— Josh Trebach, MD (@jtrebach) 4 Temmuz 2022
Videoda gördüğünüz gibi, size bu bitki eşek hıyarı (ecballium elaterium) şeytanın turşusu ya da fışkıran salatalık olarak da bilinir. Özel bir tohum dağıtım sistemi vardır. Flora Vascular Ibérica web sitesinde belirtildiği gibi, çiçekleri beyaz ve sarı olan ve meyve genellikle Oval şekilli 4 ila 5 santimetre uzunluğunda ve bu patlama doğada neredeyse benzeri görülmemiş bir tohum yayma mekanizmasıdır.
Eşek hıyarı meyvesi şişmeye başlar, bitkinin besinleri giderek olgunlaşıp sonunda basınçtan patlar. Araçların lastikleri her zaman 2 ila 3 atmosfer arasında bir basınca sahipse eşek hıyarı (ecballium elaterium) meyvesi yaklaşık 27 atmosfer basıncına sahiptir. Gerçek bir bomba gibi.
Bu inanılmaz baskı sayesinde, meyve olgunlaştığında, saptan ayrıldığı basınç ve yerçekimi ile tohumları serbest bırakır. Bitkinin tozlaşmasına ve türünün geleceği için iç kısmında bulunan tohumları arılara ihtiyaç duymadan yayar. Meyve bitkiden ayrıldığında itilen bu tohumlar 3 metreye kadar uzağa kadar gidebilir. Kelimenin tam anlamıyla doğanın da kendi bombaları var.
Kaynak: gearrice.com , VikiPedia
0 notes
onasilyapilir · 2 years
Link
10 kg kilo kaybı için domates diyeti - menü, yorumlar ve sonuçlar
0 notes
belleepoque7 · 2 years
Text
salatalığın yeri geldiğinde sebze ya da meyve olabilmesini seviyorum
0 notes
naturalblogss · 5 months
Text
BİTKİVECAY - GOLD
Tumblr media
Salatalık, mukusun gevşemesine ve solunum sisteminden atılmasına yardımcı olan benzersiz özellikleri nedeniyle yüzyıllardır doğal bir balgam söktürücü olarak kullanılmıştır. Salatalık, vücudun nemlendirilmesine ve mukusun inceltilmesine yardımcı olan, öksürmeyi ve akciğerlerden temizlenmesini kolaylaştıran yüksek düzeyde su içerir. Ayrıca salatalık, C vitamini ve potasyum gibi genel solunum sağlığını destekleyebilecek vitamin ve mineraller açısından da zengindir. Bununla birlikte, salatalığı diyetlerine eklemeden önce kedilerin güvenliğini anlamak önemlidir. Salatalık genellikle kediler için güvenli olsa da, onları ölçülü bir şekilde beslemek önemlidir. Aşırı besleme, ishal ve kusma da dahil olmak üzere sindirim bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca salatalığın zararlı böcek ilaçları veya kimyasal maddelerden arındırılmış olmasını sağlamak da önemlidir. Salatalıkların üzerindeki doğal koruyucu balmumu tabakası kirlenmeyi önlemeye yardımcı olabilir, ancak onları kedinize vermeden önce iyice yıkamak yine de önemlidir. Solunum sağlığı açısından kedinizin beslenmesine salatalığı dahil etmek için, onu küçük, ısırık boyutunda parçalara ayırmayı ve normal mamasına karıştırmayı deneyebilirsiniz. Alternatif olarak öğün aralarında ikram veya atıştırmalık olarak da sunabilirsiniz. Kedinizin salatalığa verdiği tepkiyi izlemek ve herhangi bir olumsuz reaksiyon oluşması durumunda kullanmayı bırakmak önemlidir. Tüm diyet değişikliklerinde olduğu gibi, kedinizin diyetinde herhangi bir değişiklik yapmadan önce veterinerinize danışmanız her zaman en iyisidir. Salatalığı kedilere zararlı mı? Doğal balgam söktürücü gibi sorular için bitkivecay.com web sitesi detaylı bir şekilde ziyaretçilerine bilgi aktarmaktadır. Daha fazla ayrıntıya ulaşmak için bizleri takip edebilirsiniz.
927 notes · View notes
Text
Arkadaşımın Tahta Götlü Karısı! (Selim 38 Y., İstanbul)
Adım Selim, uzun zamandır Kaymak Gibi 31 Seks Hikayeleri sitesini takip ediyorum. Bu hikayalerle azarım ve bazen yaşadıklarımın az geldiğini düşünürüm. Sikişmeyi çok seviyorum ve çevremde arkadaşlarca 'Kocayarak' olarak tanınıyorum. İş yerinde birlikte çalıştığımız Kerim isminde samimi bir arkadaşım var. Kerim'in karısı Aynur da özel hastanede çalışır. Henüz çocukları yok. Aynur, 31 yaşında, 1.65 boylarında, 52 kilo civarında, memesi ve kalçası tahta gibi, sıfır beden, kumral bir bayan. Bazen karımla birlikte onlara misafirliğe gittiğimizde, karılarımız mutfaktayken, ben Kerim'e, "Oğlum bir senin karıya bak, bir benimkine! Seninki rüzgarlı havada yanından uçar gider, karı dediğin etli butlu olacak!" der takılırdım...
Karım ablasının oğlunun düğün hazırlıklarına yardımcı olmak için iki hafta erkenden köye gitti. Ben çalıştığım için düğün günü gidecektim. Yani evde bekar olarak takılıyordum. Bir Çarşamba günü halk pazarından alışverişi yaptım, tam eve gideceğim sırada Kerim'le karşılaştım. Bana, "Ortak, benim hanım çalışıyor, ben de manitayla buluşacağım. Evde kimse yok, sen şu anahtarı al, şunları da eve bırak bir zahmet. Ben sonra anahtarı senden alırım." dedi. Karşılıklı binalarda oturduğumuz için kabul ettim. Ben eve, o da manitasıyla buluşmaya gitti. Önce kendi evime uğrayıp alışverişi bıraktım, sonra da Kerim'in verdiği eşyaları bırakmak için evine gittim.
Verdiği anahtarla evinin dış kapısını açtığımda, içerden, en dipteki odadan, ki orda yatak odaları vardı, pørnø filimden geldiği belli olan 'Ahlı, Ohlu, Şlop Şloplu' sesler duyuluyordu. Şaşırdım, çünkü Kerim evde kimsenin olmadığını söylemişti. Sessizce eşyaları girişteki mutfağa bıraktım ve yavaşça seslerin geldiği yatak odasına doğru yürüdüm. Kapı aralıktı, temkinlice baktığımda, pørnø filmi izleyenin Kerim'in karısı Aynur olduğunu gördüm. Filimde iki tane Zenci, kazma sapı gibi yaraklarıyla, sarışın bir karıyı tost etmişler, amdan götten sikiyorlardı. Aynur da arkası kapıya dönük halde, einde kocaman bir salatalık, karnının altını yastıkla doldurmuş, bir elinin parmaklarını amına sokuyor, kocaman iri salatalığı ise daracık götüne bastırıp sokmaya çalışıyor. Girmedikçe amından ıslattığı parmakla salatalığı yağlayıp tekrar götüne sokuyor, ama canı yanarak 2-3 cm'i anca sokabiliyor ve girdikçe de "Ahhh anam, ölüyorum!" diye çığlığı basıyordu...
Gördüğüm manzara karşısında benim yarak anında kazık gibi oldu. Aynur'un elindeki salatalık benim yaraktan büyüktü ve var gücüyle salatalığı götüne yerleştirmeye çalışırken feryatı figan inliyordu. Ben artık kendimi kaybettim, sonucu ne olursa olsun deyip sessizce içeriye daldım, Aynur'un arkaya yaklaşıp, elindeki, ucu götüne girmiş salatalığı tutup iyice bastırdım. Aynur, hem acıdan, hem de henüz kim olduğumu bilmediği için korkudan bağırarak kafasını çevirdi. Bağırmaması için elimle ağzını kapattım hemen. Benim olduğumu görünce gözleri faltaşı gibi açıldı. Salatalığı götünden çıkarıp, amını ve götünü sıkıca avuçlayarak, "Bağırmazsan bırakacağım!" dedim.
Gözleriyle onay verdikten sonra ağzındaki elimi çektim, ama halen öbür elimle amınını ve götünü sıkıca avuçluyordum. Aynur hemen, "Selim abiiii..." diyerek toparlanmaya çalıştı, utancından ve korkudan suratı kıpkırmızıydı. "Kız bu ne hal?" dedim ve baş parmağımı götüne, işaret parmağımı da amına sokup, parmaklarımı içerde oynatmaya başladım. Aynur yavaş yavaş kendini saldı ve "Ne yapayım abi, bu benim salak herifte 15-20 gündür tık yok! Ben de eve geldim, kendimi tatmin edip geri gidecektim... Peki ya sen neden geldin?" dedi. Ben parmaklarımı amında ve götünde ileri geri yapmaya devam ederek, kocasının işi olduğundan anahtarı bana verdiğini, eve eşyaları bırakmaya geldiğimi söyledim. Aynur da, "İyi ki gelmişsin abi! Beni de işyerinde Ayfer diye arkadaşım var, o azdırdı. Ayfer hastanenin teknisyeniyle sikişiyor, bu gün de nasıl götten sikiştiğini ballandıra ballandıra anlatınca, o an öyle bir oldum ki, evde ocağı açık unuttum diye bahane uydurdum ve öğlen arasında eve geldim. Gelince pørnø film açtım, izleyerek amımı parmaklayıp orgazm olmaya çalışıyordum. Filmdeki sahneden çok etkilendim ve salatalıkla deniyordum. Ne yapayım, çok merak ediyorum ve kocam hiç ordan yapmıyor!" diyerek inlemeye başladı...
"Merak etme, ben şimdi senin merakını gideririm! İstediğin pozisyon var mı?" dedim. "Abi bırak pozisyonu falan, direk götüme girsene, yanıyorum! Zaten 15-20 dakikamız var, işe gitmeliyim!" dedi. "Tamam!" dedim ve Aynur'u ayağa kaldırdım. Dümdüz, tahta gibi vücudu vardı. Etrafında iki tur çevirip vücuduna baktım. Limon gibi küçük ve sımsıkı memeleri, uzun am çizgisi ve amının uzunluğu beni daha azdırdı. Amında kıl namına birşey yoktu. Beklediğim gibi amı daracık, aşağıya doğru incecik çizgi halinde idi. Am dudağı bile belli olmuyordu, sanki kalemle çizilmiş gibiydi...
Ben gömleğimi çıkarmak için düğmeleri açacağım sırada, "Bırak şimdi gömleğini!" diyerek, pantolonuma saldırdı. Kemerimi çözüp, fermuarımı açıp, pantolonumu ve boxerimi aşağı indirdi. Yarrağımı kazık gibi görünce, "Bu neee? Salatalık kadar kalın bu!" diyerek, eline aldı ve hemen emmeye başladı. Harika emiyordu, tamamına yakınını ağzına alıyordu. Ben de onun varlıüı yokluğu belli olmayan küçücük memelerini ovalıyordum. Yarrağımı biraz yalayıp, "Hadi, fazla vaktimiz yok!" diyerek yatağa domaldı. Bacaklarını açınca, ince çizgi halinde amı aralandı, içi pempe renkteydi. Göt deliği ise salatalıktan tahriş olmuş ve kızarmış halde idi...
Yarrağımı götüne dayamamla, yatağa sarılması bir oldu. Yarrağımın kafasını götüne soktuğumda, Aynur tırnaklarını çarşafa geçirmiş, "Selim abi tükürükle!" diyor ve acıdan kıvranıyordu. Ben biraz biraz sokmaya çalışıyor, girdikçe az geri çekip yeniden yükleniyordum. İstediğim gibi rahat girmeyince sinirlendim, "Amına soktuğuma bak yaaaa!" dedim geri çektim yarağımı. "Ne oldu abi?" dedi. Ben de, "Hiiiç, sıkı dur!" dememle, yarağımı birden yarı açık amcığına dayadım. Aynur'un, "Anaaaam!" diye bağırmasıyla, ben tamamına yakını amına sokuverdim. Amında hızlı hızlı gidip gelmeye başlayınca, "Abi harikasın, devam et!" diye inliyordu. Ben, avuç içimi doldurmayan memelerine asılarak daha hızlandım. Aynur kasılarak orgazm oluyordu. Daracık amı vıcık vıcık olmuş, artık yarrağımın hepsi sonuna kadar giriyordu amına...
Aynur ikinci orgazmına ulaşmak üzereyken, birden amından çıkıp, tahta gibi göt yanaklarını iki elimle araladım ve "Böyle tut, ayır!" dedim. Aynur başını yastığa gömüp, iki elini arkaya attı ve dediğim gibi götünün yanaklarını açtı. Parmaklarımla amından akan sıvıları alıp, göte boca ettim, iyice ıslattım götünün deliğini. Sonra yarrağımı yavaş yavaş dayamaya başladım. Artık kolay giriyordu. Götü harika sıcak ve dar idi. Götüne yarıya kadar girdikten sonra, memelerinden asılarak biraz bekledim. Aynur, "Abi artık memelerime asılmayı bırak, memelerim çok acımaya başladı!" dedi. Ben de, "Tamam!" diyerek, saçlarını elime dolayıp asılarak, yarağımın kalanını da götüne sokmak için bastırdım. Epey bir uğraşla tamamını götüne sokunca ben biraz rahatladım. Birkaç yavaş git gelden sonra, osurtarak götünü sikmeye devam ettim. Artık Aynur'un götü alışmış, benim yarak rahat rahat girip çıkıyor, ben de ilk göt sikme zevkimi alıyordum.
Derken, "Abi çıksana, sana dönüp üzerine oturmak ve beni sikerken yüzünü görmek istiyorum!" dedi. Götünden çıktım ve sırtüstü yattım. Aynur yarağımın başını tükürükleyip iyice sıvazladı. Hızlı nefes almasından dolayı tüm kaburga kemikleri sayılıyordu. Yarrağımı iyice hazırladıktan sonra, yüzü bana dönük şekilde üzerime çıktı, tahta gibi kalçalarını açarak yarağımı tutup götüne dayadı ve yavaş yavaş, inleye inleye oturmaya başladı. Yarağımın tamanını götüne aldıktan sonra eğilip beni öptü, "Harika bir duygu bu, Ayfer'in ballandıra ballandıra anlattığı kadar varmış! Sık sık tekrarlayalım bunu!" diyerek, yavaş yavaş hareketlendi. Aynur oturup kalktıkça, benim memelerim onunkilerden daha çok hareket ediyordu. Aynur artık yarağımın tamamını götüne sokup çıkarıyor, tekrar geri sokuyordu.
Aynur'un ayaklarını yanıma doğru çekerek daha iyi oturttum ve kendime çekerek, bir elimle amını okşarken, bir yandan da memelerini emmeye başladım. Aynur çok geçmeden sarsılarak orgazm olunca, amından akan sıvılar taşaklarıma sızıyordu. Ben de boşlamaya yaklaşmıştım. Yarağımı götünden çıkarmadan birden doğrulup, Aynur'u sırt üstü yatırdım ve omuzlarından asılarak götüne abanmamla boşalmam bir oldu. Götünden çıkmadan iyice bekleyip, memelerini ve yanaklarını öptüm bir süre.
Yarağım götünün içinde kendiliğinden inip çıkınca, Aynur, "Hadi kalkalım, benim gitmem lazım!" dedi. Ben de, "Aynur kız, senin şu daracık amın çok güzel, ben böyle am hiç görmedim!" diyerek parmaklarımla amının dudaklarını açıyor bakıyordum. "Ciddi misin, çok mu güzel?" dedi. Ben de, "Bakire kızlarda bile böyle dar amcık yoktur!" diyerek eğildim ve amını öpüp koklamaya, ufaktan yalamaya başladım. Aynur, "Yapma abi, azdırma beni şimdi, gerçekten işe geç kaldım!" diyor, fakat bir yandan da amını ağzıma bastırıyordu. Bu arada benim yarak da ufaktan hareketlenmeye başlamış, fakat daha tam sertleşmemişti. "Aynur kız, şu amcığını bir kere daha sikeyim de öyle git!" dedim.
Aynur saate baktı ve uzanıp çekmeceden ıslak mendil aldı, yarağımı güzelce sildi. Sonra yarağımı ağzına alıp biraz yaladı ve "Yat ve hiçbir şey yapma, ben üstüne oturacağım, altında eziliyorum, pestilimi çıkarıyorsun!" dedi. Ben yattım, Aynur üstüme çıktı, yarağımı eline alıp amcığına yerleştirdi ve yavaş yavaş oturmaya başladı. Yarağım yarı sert olduğu için, kırılacak gibi oluyor ve amına girerken canım yanıyordu. Aynur birkaç kez git gel yaptıktan sonra telefonu çaldı. Hemen üstümden kalkarak gitti telefonunu aldı, "Bakmam lazım, hastaneden arıyorlar!" dedi. Telefonu açarak, "Yemek taşmış, temizliği yapıp hemen geliyorum!" dedi ve kapadı. Ben de, "Hadi yat altıma, şu işi bitirelim!" dedim, ama bu sefer istemedi, "İstersen elimle boşaltayım seni!" dedi. "Ağzınla boşalt o zaman!" dedim ve saksoyla karışık 31'le boşalttı beni. Sonra aceleyle giyinip topralandık. Evden çıkmadan önce Aynur'un telefonundan kendi numaramı arayıp kaydettim, ondan da sildim.
Canım göt istedikçe geldi siktim, ama halen o daracık amını ağzımın tadıyla sikip içine boşalamadım. Yani şu anda amı kocasının, götü benim oldu. Çocuk yapmaya karar verdiklerinde amını ben sikip, döllemeyi ben yapacağım.
Bazen karıma şaka yollu takılıyorum, "Şu Aynur'u bir siksem, varya dünya benim olur!" diye. Karım da, "Aynur mu? Başkalarını sikersin, ama Aynur asla sana vermez!" diyor. Bilmiyor ki, benim iki seneye yakındır Aynur'u siktiğimi :)
[Selim]
228 notes · View notes
yasamsallik · 3 months
Text
Tumblr media
Bir manav tezgahı nasıl tablo gibi değilmi, tarih 01.02.2024, fiyatlara baktığımızda ise; günümüz gerçekleriyle bir kez daha yüzleşiyoruz!...
Çekirdeksiz Avokado 300,00 TL/kg.
Mor üzüm 150,00 TL/kg.
Hurma 150,00 TL/kg
Dut 100,00 TL/paket 250 gr.
Mandalina 70,00/100,00 TL/kg.
Muşmula 80,00 TL/kg
Elma 80,00 TL/kg.
Portakal 70,00 TL/kg.
Salatalık (Badem) 150,00 TL/kg.
Çalı Fasulye 140,00 TL/kg.
T. Bakla 100,00 TL/kg.
Pembe Domates 100,00 TL/kg.
Kokteyle Domates 100,00 TL/kg.
Domates 70,00 TL/kg. ŞOK ŞOK ŞOK
Nasıl durum 10,000 TL Emekli maaşı, 17,002 TL asgari ücret alan milyonlarca insan ulaşabiliyormu bu ürünlere HAYIR.
38 notes · View notes
zamanigelmeyensaman · 2 months
Text
Talihim yok bahtım kara,
Böyle kader batsın yere
Sinesine vura vura
Ölen var mı benim gibi ?
Vay be türküler vay be. Eskiden çok sacma gelirdi hareketli bıcır bıcır şarkılar, modern müzikler varken insanlar neden böyle seyler dinler derdim. Popüler kültürün cahil bıraktıklarındandım. Ama insan bir şeyler yaşayınca anlıyor ki gerçek olan o popüler şarkılarda sözlerde değil. Gerçeklik türkülerde. Türkü dinlerken insan kendini çorak tarlalarda ayağına diken bata bata gezdiğini düşünüyor. Yanında getirdiğin domates, peynir, zeytin, salatalık. En lüks sofralara değişilmez valla. O yüzden kimseyle sevgi ilişkisi kuramıyorum. Pop müzikteki bahsedilen aşk ile türküde bahsedilen aşkın alakası yok çünkü..
22 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Karımı ve Beni Çok Kötü Siktiler! (Ercüment 42 Y., İstanbul)
Merhabalar. Adım Ercüment. Biz 8 yıllık evli, çocuksuz bir çiftiz. Karım 33 yaşında, bense 42 yaşındayım. Karımla seks hayatımız oldukça renklidir ve sınır yoktur. Anal seks, Oral seks ve Seks Oyuncakları dahil hepsini denedik. WebCam'da başka çiftlerle karşılıklı seks yaptık, birbirimizi seyrettik. Karımla okuduğumuz hikayelerin de etkisi ile, ben de de karımı başka bir erkeğe siktirip seyretmek fikri oluştu. Hemde ne oluşma, gece gündüz bunu düşünür oldum. Karıma bunu anlattım, önce itiraz etti, sonra denemeye karar verdi. Nette bir sürü kişi ile görüşmeye başladık. Karımın beğeneceği biri olmalıydı. Siki ise kocaman ve kalın olmalıydı.
Netten Yasin isminde biri ile uzun süre yazıştık, WebCam'da görüştük. Yasin WebCam'da defalarca, bizi sikişirken ve karımı kendini tatmin ederken ve amına Patlıcan Salatalık vesaire sokarken, seyrederek boşaldı. Tam 3 ay boyunca nerdeyse her gece böyle heyecanlar yaşadık. Fakat ne olduysa, karım birden, artık bu tür fantazilere katılmak istemediğini ve Yasin'le WebCam'da görüşmek istemediğini söyledi. Birdaha da Nete asla girmedi. O günden sonra karımla aramızdaki fantaziler de bitmiş, sıradan seks hayatımıza dönmüştük. Karıma bunun sebebini çok sordum, fakat cevap vermedi. Ben Yasin'le WebCam'da görüşmeye devam ediyordum, ona sordum, "Bilmem abi, benle de hiç görüşmüyor!" dedi. Yasin 26 yaşında esmer kibar bir gençti. Bu arada WebCam'da yüzlerimizi göstermemeye özen göstermiştik. Atletik vücutlu, bol kıllı, 20-22 cm damarlı ve kalın bir siki olan bir erkekti. Bir müddet sonra ben de Yasin'le görüşmeyi kestim.
Bu olaylardan yaklaşık 6 ay sonra, bir gece karımla eve otururken kapı çaldı. 22:30 gibiydi. Bu arada Kemerburgazda, güvenliği olan bir sitede, dubleks bir evde oturuyoruz. Ben komşu gelmiştir diye rahat bir şekilde kalkıp kapıyı açtım. Karım da benimle kalkmış, hemen arkamda idi. Karşımda, hiç tanımadığım, esmer, kaba saba, uzun boylu, 3 tane genç adam vardı. Tedirgin oldum, karıma baktım acaba tanıyor mu diye, karımın yüzü sapsarı olmuştu. Adamlara, "Buyrun ne istemiştiniz?" dememe kalmadan, suratıma korkunç bir yumruk yedim. Yere devrilince, 3-4 tane de tekmeden sonrasını hatırlamıyorum...
Aradan nekadar geçti bilmiyorum, ama çenemdeki ağrı ile kendime geldim. Koltuğa sıkıca bağlanmış bir vaziyette idim ve ağzımda bir tenis topu, zor nefes alıyordum. Karım ise diğer koltukta baygın vaziyette, çırılçıplak yatıyordu. Bu arada kendime baktım, ben de çırılçıplaktım. Adamlar dolaptaki Viskileri açmış, su gibi içiyorlardı. Adamlardan iri yarı olan, "Bak senin Gavat kendine geldi!" dedi. Adama dikkatlice baktım, bu bizim Nette sanal seks yaptığımız Yasin'e benziyordu. Adamın suratını WebCam'da hiç görmediğim için tam emin değildim, ama büyük ihtimalle oydu, yani Yasin. Yasin, 1.90 boyunda, kıllı bir adamdı. Diğeri ise o da 1.80 cıvarında, ama en az 150 kiloluk bir azmandı. Sonuncusu ise biraz daha kısa, tüysüz, tıfıl bir oğlandı, en fazla 16-17 yaş civarında idi. Yasin bana, "Ulan Gavat, hiçbir şeyden haberin yok dimi?" dedi.
Ben şaşkın şaşkın bakarken anlatmaya başladı, "Senin karı ile senden habersiz buluşmaya başladık. Çokta güzel sikişiyorduk, amından götünden, her yerinden siktim Orospu karını. Sonra değişiklik aramaya başladık, arkadaşıma siktirdim, arkadaşımla birlikte siktik karını. Baktım senin karı çatır çatır sikişiyor, hemde zevk alıyor, parayla satmaya başladım Orospuyu. Her seferinde 2-3 kişi aynı anda sikiyordu, biri amından diğeri götünden dağıtıyorlardı senin karını. Ha bu arada, karın benle ve başkaları ile sikişirken bol bol Video ve Resim çektik, elimizde hepsi. Karını son siken herifler biraz acıtarak sikmişler, karının biraz götü kanamış, bağırınca da bir iki tokat atmışlar. Senin karı korktu, bir daha yapmam falan dedi, öyle deyince temizinden bir de ben dövdüm. Var mı öyle şey? İnsanlıkla söyledim karına, getir dedim 10.000 $, seni bırakırım dedim. Ama anlamadı, anlamak istemedi, kaçmaya çalıştı. 20 gündür arıyoruz, Orospu bize yanlış adres vermiş meğer. Ama gördüğün gibi bulduk, kısmet bu geceye imiş!" dedi.
Ben şaşkınlıktan dilimi yutuyordum. Bu arada karım da kendine gelmeye başlamıştı, ama korkudan suratı bembeyazdı. Karımın ayıldığını gören Yasin, okkalı bir tokat attı karıma ve "Amına koduğumun Orospusu! Ağzını açarsan ikinizi de gebertiriz!" dedi. Karım da kaderine boyun eğmişti, koltukta çırılçıplak, büzülmüş oturuyor ve sessizce hıçkırarak ağlıyordu. Yasin karıma, "Bu arada fiyat 20.000 $ oldu, ver kurtul!" dedi. Bu sırada diğer ayı herif, "Olur mu abi, daha bizim işimiz bitmedi!" dedi. Bu arada durmadan içiyorlardı. Yasin de arkadaşına, "Tamam koçum, her şey sırayla! Önce yapacaklarımızı yapacağız, sonra parayı verecekler zaten! Hem de sike sike!" dedi. Ben parayı verip bu durumdan kurtulmaya hazırdım, ama kimse bana sormuyordu. Herifler pis pis sırıtmaya başladılar. Karımın sesi biraz yükselince Yasin'den bir tokat daha yedi ve ağzı kanamaya başladı. Yasin karımı sürükleyerek yatakodasına götürürken, "Getirin gavat kocasını da!" dedi arkadaşlarına. Onlar da beni, bağlı olduğum koltukla sürükleyerek, yatak odasına götürdüler. Karımı yatağa yatırarak önce ellerini iki köşeden, sonra bacaklarını yırtarcasına ayırarak köşelerden bağladılar. Karımın o sikmeye kıyamadığım güzel amı tabak gibi ortaydı...
Sonra soyunmaya başladılar. Şimdi hepimiz çırıl çıplak idik. Garip bir şekilde sikim kalkmaya başlamıştı. Yasin, "Sinan git bak bakalım, Buzdolabında neler var!" dedi. Sinan koşarak gitti ve elinde kocaman bir Patlıcan ve uzun bir Pırasa ile döndü. Karıcığımın altına bir yastık koydular ağzını da sıkıca bağladılar. Ufak oğlanla Sinanın hemen karıma yanaşınca, Yasin sikini sıvazlayarak, "Durun bakalım, hemen sikmek yok, önce Patlıcanı yerleştireyim sonra sikin!" dedi. Patlıcanı eline aldı, ucunu biraz ıslattı, çok kalındı karım asla alamaz diye düşünürken, zorlaya zorlaya tamamını karımın amına soktu. Karım debeleniyor, gözlerinden yaşlar geliyordu. Yasin Patlıcanı karımın amına sokup çıkarmaya başladı. Karım resmen kıvranıyordu. Yasin, "WebCam'da böyle sokuyordun dimi?" diyerek, Patlıcanı sapına kadar soktu ve "Şimdi de şu Pırasayı verin bakıyım!" dedi. Pırasa çok uzundu. Karımın altındaki yastığı biraz düzeltiler, götü iyice ortaya çıkmıştı...
Sinan iki parmağını karımın götüne soktu, biraz tükürükledi ve sokmaya devam etti. Elini çekti ve boşalan yere Yasin yavaşça Pırasayı ittirmeye başladı. Karımın amında Patlıcan olduğu için, Pırasa götüne zor giriyordu. Karım herhalde kendinden geçmişti veya gözleri kapalı kıvranıyordu. Yasin Pırasanın neredeyse tamamı karımın götüne sokup çıkarmaya başladı. Sinansa karımın amından Patlıcanı çıkardı, amına iğrenç sikini yerleştirdi ve deli gibi gidip gelmeye başladı. Ve 4-5 dakika sonra karımın amına boşalarak çekildi. Onun yerine ufaklık geçti ve daha sokamadan boşaldı. Karımın Pırasa götünde iken hali beni nedense çok tahrik etmişti. Bu arada Yasin o koca kıllı sikini iyice tükürükleyerek Pırasanın olduğu göt deliğine yöneldi ve karımın gözlerinden yaşlar gelerek götünden sikti. Karım acıdan kıvranıyordu ama yapacak bir şey yoktu. Yasin de birkaç dakika sonra titreyerek karımın götüne boşaldı...
Bu arada diğer ikisi tekrar siklerini kaldırmışlardı. Yasin, "Hadi bakalım bir de göt sikelim!" dediğinde, neler olacağını anlamıştım. Üçü birden bana yöneldiler bağlarımı çözdüler. O arada kalkmış sikimi fark ettiler. Yasin, "Bak Gavata! Karısı sikilirken nasılda zevk almış! Sıra şimdi sende! Seni de sikip videoya çekicez, karına laf edemezsin artık!" dediler. Beni iyice domaltarak ellerimi ve bacaklarımı tekrar bağladılar. Ufaklık arkama geçti götümü parmaklamaya başladı. Götüm acıyordu, deliğimi açmak için iyice çekiştirmesi daha da acıtıyordu canımı. Sonra sikini dayadı götüme. Hayatımda ilk olarak bir yarak götüme dayanıyordu. Ben bunları düşünürken, sikini zorlaya zorlaya götüme sonuna kadar soktu. Götüm acaip yanıyordu. Ufaklık yine hemen boşaldı, fakat gidip gelmeye devam etti. Götümün içi dölden vıcık vıcık olmuştu, artık girip çıkarken çok canım yanmıyordu. Ufaklık çekildi, tam bitti diye sevinirken, Sinan geçti arkama ve götüme sikini sokmaya başladı. Deliğimi patlatan bir acı hissettim, beynimde şimşekler çakıyordu. Pompalamya başladığında bağırsaklarıma kadar basınç vardı içimde ve durmadan artıyordu. Bu arada Yasin de bize bakarak karımın ağzını sikiyordu. Devamını hatırlamıyorum, bayılmışım.
Bir müddet sonra kendime geldiğimde, karım da ben de çıplak bir şekilde, her tarafımız leş gibi döl içindeydi. Yasin ve adamları giyinmişler, benim kendime gelmemi bekliyorlardı. Yasin bana pis pis sırıtarak, "Amma da çürükmşsün ha! Karın bile senden daha dayanıklı çıktı! Hemen bayıldın, karına daha neler yaptık göremedin, yazık!" dedi. Sonra da ciddileşerek, "Bak yarın karın 20.000 $ getirecek ve bu iş bitecek! Bizde söz namustur!" dedi ve çıkıp gittiler...
Ertesi sabah ilk iş olarak bankaya gidip parayı çektim, karıma verdim. Karım da götürüp parayı Yasin'e verdi geldi. Artık Kemerburgaz'da oturmuyoruz, bir hafta içerisinde apar topar İstanbul'a taşındık.
[Ercüment]
49 notes · View notes