Tumgik
#sağlık bakanı
nevzatboyraz44 · 6 months
Text
Türkiye’ye getirilen 27 Gazzeli hasta dün geceyi güvende, tedavi altında oldukları hastanede geçirdiler.
Sağlık Bakanı #FahrettinKoca
.....
27 Gazan patients brought to Turkey spent last night safely in the hospital where they were treated.
Minister of Health #FahrettinKoca
قضى 27 مريضًا من غزة تم جلبهم إلى تركيا الليلة الماضية بأمان في المستشفى الذي تم علاجهم فيه. وزير الصحة #فخرالدين_كوكا
37 notes · View notes
ajansozgurceresmi · 2 months
Text
Sağlık Bakanlığı 27 Bin Personel Alımı Başladı! Tercihler 28 Şubat’ta Sona Eriyor
0 notes
sinerjiportfoy · 2 years
Link
0 notes
newsfindy · 2 years
Link
Sağlık Bakanı Koca, sağlık çalışanlarının bayramını kutladı
0 notes
ateist · 1 year
Text
Japonya sağlık bakanı. Yarabülalemin seçim hürmetine bizde nasip et, çok amin
Tumblr media
2 notes · View notes
merzifontarihi · 1 year
Text
Sağlık Bakanı Koca, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 20 bin 213 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 52 kişinin yaralandığını bildirdi.
Sağlık Bakanı Koca, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 20 bin 213 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 52 kişinin yaralandığını bildirdi. via IFTTT
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
turkudostu61 · 1 year
Text
0 notes
danimarka-manset · 2 years
Text
Almanya Sağlık Bakanı uyardı: Hastaneler iflas tehlikesiyle karşı karşıya
Almanya Sağlık Bakanı uyardı: Hastaneler iflas tehlikesiyle karşı karşıya
Almanya Sağlık Bakanı Lauterbach, enerji krizinde ülkedeki hastanelerin kapanabileceği uyarısında bulundu. Lauterbach, “Hastanelerin çok özel bir durumu olduğu açıktır. Burada hızlı ve gerçekten etkili reaksiyon göstermezsek kapanmalar olur” dedi. Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, enerji ve enflasyon krizinde ülkedeki hastanelerin iflas etme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
baybaykus · 3 months
Text
👉Kısa bir durum tespiti…
👉Erdoğan 21 sene sonunda Tanrı sendromu kompleksi yaşıyor…
👉Siyasiler için 2 dönem şartı bu yüzden önemliydi…
👉Artık kendini durdurulamaz tüm gücü elinde tutan herşeyi kendi yaptığını zanneden bir kişilik bozukluğu..
👉Sevdiğine işine gelene ne istediyse veren sevmediğini ise hapishanelerde süründüren bir tek adam…
👉Artık korkudan kimse istifa bile edemiyor affını istiyor o ben kovdum sen istifa edemezsin diyor…
👉Yarattığı felaketi gören kaçıyor…
👉21 senede muhalefetin desteği ile Anayasa defalarca delindiği için artık AYM kararlarını bile sallamıyor.
👉AYM Başkanları zamanında kendi çıkarları önünde iki büklüm eğildikleri için şimdi ne saygınlıkları kaldı ne güçleri…
👉Erdoğan Şeriat istiyor ama gerçek şeriat gelirse kendi ve yakınlarda bayağı bir el kol kelle kesilir biliyor.
👉Tüm cumhuriyet birikimlerini babalar gibi satıp yediği için elinde sadece kendi çıkarına göre yorumladığı Din kaldı…
👉Tarikatlar, aşiretler emrinde ama biliyor ki en ufak zayıflık gösterse ilk kellesini isteyecek yine onlar olur.
👉Ve eğer kontrolü kaybederse yargılanacağını ve hesap vermesinin mümkün olmayacağını farkında…
👉Köprüden önce son çıkışı emeklilik seçeneği artık onun için yok.
👉Tek hayatta kalma şansı koltuğu bırakmamak. Ve bunun için ne gerekiyorsa yaptı yapacak.
👉Gözü hiç doymadığı için Arap özentisi hiç bitmedi. Petrol zengini araplar gibi bir yaşam yaşamaya çalışıyor ama para bitti ve artık borç bulmakta bile zorlanıyor.
👉Ortadirek tamamen bitmiş. Fakir açlık sınırı altında zengin yandaş ise ultra zengin…
👉21 yıl halkı uyutan arka planda el sıkışan muhalefet artık halka inandırıcı kurtarıcı gelmiyor…
👉Eğitim, TSK, Sağlık tüm kurumlara tarikatlar çökmüş…
👉Çok rahat tehdit ediyor çok rahat tutuklatıyor ve çok rahat ödüllendiriyor…
👉Mesela Her gece bir imzası ile Orman arazilerini satıyor ama delik büyük artık yetmiyor…
👉O artık kendini Tanrı olarak görüyor…
👉Benden önce havalimanı mı vardı yol mu vardı okul mu vardı gibi konuşmalar bunun yansıması…
👉Demokrasi seçim varmış gibi yaparak geldiği bu yolculukta yol ayrımına geldi…
👉Artık 21 yıldır silemediği Atatürk’ü ve Türkiye Cumhuriyeti temellerini oluşturan Anayasa ve değişmez maddelerinden kurtulma zamanı.
👉Ayrıca yaşlandı ve öyle seçim varmış gibi filan yaparak uğraşmak istemiyor.
👉Bu yüzden YSK ve tüm devlet kurumları elindeyken yerel seçimlerden çok güçlü çıkıp dini bazlı adı şeriat olmayan kolu kellesi kesilmeyecek kurucu devlet lideri olup ölene kadar devam edeceği bir dini yönetim şekli istiyor.
👉Türkiye İslam Cumhuriyeti adlı yeni bir devlet kurulup kurucu liderlik ne güzel olur değil mi?
👉Şeriat destekli konuşmaları, Milli Eğitim Bakanı ve Tarikatlar ile anlaşma yaptık sonra eğitim sistemini değiştirmeye hazırlanıyoruz gibi açıklamaları beraber okursanız neye hazırlandıklarını daha net anlayabilirsiniz.
👉Amacım kimseye umutsuzluk aşılamak değil. Amacım kimseye boş umut aşılamakta değil.
👉Amacım artık halkın kanser olduğunu kabul etmesi ve bu kanserin tüm bünyeye yayıldığını kabul etmesi.
👉Ancak teşhisi doğru koyarsak doğru tedaviye başlanabilir…
👉21 senelik kabusun finalini belirlemek tamamen halkın elinde.
👉Ya uyanıp bu leş adalet hak hukuk olmayan sisteme dur diyecek ya gelecek nesillere bir yıkıntı miras bırakacak…
👉Ve Atatürk’ün yıllarca önce bu halka hediye ettiği hakları kaybedecek ve belki bir yüz yıl daha geri alamayacak…
#cokusdonemi
Who dan alıntı
26 notes · View notes
maksurat · 3 months
Text
Sabah çok erken bi saatte uyanıverdim düşünmekten uykum iyice kaçtı. Ne olacak bu dünyanın hali, ne olacak bu ülke diye düşünürken, başkan olmayı hayal ettim. Sıkı durun şimdi kabinemi açıklıyorum;
Cumhur başkanı yardımcısı : @japonyamesken
Adalet bakanı:
@atlaraveuzaklara
Milli eğitim Bakanı:
@yantekerlek ve @lifewillgetbetterinsallah
Dışişleri bakanı:
@lhlamur
Kültür ve Gastronomi bakanı
@deneyselseyler
Sağlık Bakanı
@gunasiri
Sanayi ve teknoloji bakanı
@seraser-blog
Aile ve Sosyal hizmetler bakanı:
@musfika-hanim
Hazine ve Maliye bakanı
Kardeşim ( onlara benzemeyecegiz derken:)).. ama görevinin hakkını vereceğine inancım tam. )
Boş kalan bakanlıkları mezkur arkadaşlarla istişare ederek doldurabiliriz. Şura sistemi oluşturuyorum. Vatana millete hayırlı olsun!
34 notes · View notes
sadecedoruk · 8 months
Text
Gözümüz aydın. Herşey böyle başlamıştı. 😤
Sağlık Bakanı Koca,
Kovid-19’un Eris varyantının Türkiye’de 9 kişide görüldüğünü açıkladı.
Hayırlı işler. Devlete vatana millete hayırlı olsun...
41 notes · View notes
gozlerimdekiparilti · 11 months
Text
Sağlık bakanı değişmemiş hemşire arkadaşım kriz geçiriyor jfjdjkfkf
15 notes · View notes
aynodndr · 1 month
Text
Kurt kocayınca...
Sıktınız !
Yaşlılar aşağı yaşlılar yukarı..!
O insanların yerine koyun kendinizi.
"Salgında ilk ölecekler" listesinin başına koydunuz adlarını.
Korktular mı ?
Yanlızlar mı ?
Var mı bi ihtiyaçları ?
Demediniz.
Yetmedi !
Bir kaçını bir arada görüntüleyince bastınız kalayı....Birgünde mucize mi olacaktı ?
Emekli kahveleri var bu ülkede !
100 yıldan fazladır hem de.
Sadece sosyal medya değil ki !
Sağlık Bakanı, "ölenlerin hepsi yaşlı" derken gram düşünmedi.
O öyle dedikçe biz telefonlara sarılıp "Aman dikkat et" dedik büyüklerimize.
Yanlız yaşayanlar için yüreği yarıldı evlatlarının.
İçlerindeki korku arttı da arttı 65 yaş ve üzerinin.
Ama tabi ne lüzumsuz hasasiyetler bunlar !
Espiriler havada uçuştu, kahkahalar gırla gitti. Edep ya hu !
Edep !
Ha elbet ben de kızdım önlemleri hiçe sayanlara ama... Aması var işte birader, pikniğe gidenlerden daha çok da kabahatli değil ya bu insanlar.
Günah keçisi oldular bir anda. Maaşlarını kesip çalışanlara verelim diyenleri bile gördüm be.
Hatta altına gevrek gevrek gülenleri de.
Bugün iki güzel arkadaşım Neşe Aydın ve Fatih Aksoy paylaşınca tutamadım ben de yazdım içimdekileri.
Hanımlar, beyler... Dikkat, özen, empati, saygı...Bunlar o yağmalanan raflarda yok herhalde.
Lafa gelince büyüklerine saygılıdır bu toplum.
Hangi büyüklerine sadece kendi büyüklerine olmasın ? ..
Habere bakıp görüntüleri izleyince o da şüpheli ya neyse !
Yaş dediğiniz sene.
Bu badireden sağ salim çıkarsanız, çıkarsak hepinize, hepimize dilerim sağlıkla yaşlanmayı.
Böyle bir ülkede zor ama bilgeleşir insan kocayınca.
Ya da boşa dememiş atalar, "Kurt kocayınca...!
~
Banu Mertyürek Güler
2 notes · View notes
seslimeram · 3 months
Text
Yarın İhtimali Kalır Mı?
Tumblr media
Zembereğinden boşalırcasına – kötülük temsili ile kuşatılıyor ülke. Erk, muktedir, iktidar siyasal istemi, figürünün tamamlayıcısı olagelen şiddet dozu günbegün arttırılırken nefret edimine kol kanat geren, ırkçı kümelenmesiyle birlikte bir kötülük temsili farazi değil ol marazi ülke gerçekliğini imliyor artık. Ekonomik, sosyal politik, güncel hayata doğrudan ve kesintisiz bir çökertme haline denek edilmiş insanların, o yoksunluk hallerinde bir de bütünüyle kimlikleri / inançlarına yönelik ayrımcılık ile kuşatılıyor olmasıdır meselesidir bu kötülük temsili. Genel geçer değil basbayağı tertipli bir düzen / nizam halinin içinde ol muktedirin aştık dediği ayrım, bir iktidar pratiğini somutlaştıran diğer kliklerin katkısıyla birlikte süreğen bir gerçekliğe / hakikate dönüştürülür. Cerahat nüfusu arttırıldıkça yıkımı peyderpey var edildikçe kötülük bir normatif kılınır. Tüm bu memleket profili yeniden ve yılmadan biçimlendirilirken kötülük bir sabit, nefret bir olgu, ayrımcılık merkez sağcılık için elzem bir tavra dönüştürülür. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız salgın güncesinden bu yana sürgit yeniden denenen bir pratik toplamında bu ülkenin ötekileri için hayat zindan kılınmaya çalışılır. Biyopolitik bir mezbaha haline dönüştürülen yerde öteki değil ol halk toplamının sahibi / vatanın gerçek sahibi olduğu söylenen kesimler de dahil hedefe açık bir halde konulur. Ne ki kimseler farkına varmaz.
Tümüyle kötülük sahiplenilirken ayrımcılığın kimleri nasıl kapsayacağından bahis hiç açılmaz. Lakin günbegün yaratılan iklimde bir gün o Türk, ertesi gün Suriyeli mülteci, bir başka gün Ermeni, beri gün Yahudi muhakkak ki o yıkıcı / kör karanlığı sabitleyici olan o nefrete yem edilir. Bunu iktidar söylemlerinin cafcaflı hallerindeki aştık / bitti bahsinin de tam da kıyısında biriken, faşist partinin pratikleriyle görebilmek zaten mümkündür. Hepsi bir, hep birden var edilen nefret söylemi o kötülük halini duraksamadan bir başkasına açık ve aleni ayrımcılığı imgeler. Aralıksız bir biçimde süre giden o hedefleme halinin başta ve kalıcı bir yıkıma önayak olmasının içler acısı pratikleriyle yaşam kuşatılır. Duraksama nedir bilinmeden imal edilen ayrımcılık hallerinin takvim yaprakları acıya çıkan bir ülke sınırlarında her günü nasıl da mahvettiği artık az çok belirginken halen bu inat, bu kör kör karanlıklara devam diyebilme cüretinin sorgulanması ne zamandır hangi zaman? Bitimsiz olagelen ayrıştırma, mamafih yenilenen ve sürgit devamlılığına çabalanan ötekileştirme hal ve istikametinde kime nasıl bir yer, nasıl bir yurt vaat edilebilir. Böyle bir sahnenin ol yurt olma ihtimali hala var mıdır?
Agos Gazetesinden aktaralım: “İstanbul Sarıyer Büyükdere'deki Santa Maria Kilisesi'ne pazar ayinine maskeli 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlendi.
Saldırıdan hemen sonra ajanslara yansıyan bilgilere göre maskeli iki kişi ayin sırasında kiliseye girerek ateş açtı. Kilisede bulunanlar, kendilerini korumak içini kendini yere attı.
Saldırıda ayine katılanlar arasında bulunan C.T. adlı kişi hayatını kaybetti.
Bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Emniyet güçleri, saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
Saldırı anına ilişkin görüntüler medyaya yansıdı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şu açıklamayı yaptı:
"Bugün Saat 11.40 sıralarında Sarıyer Büyükdere Mahallesinde bulunan Santa Maria Kilisesindeki ayin sırasında, ayine katılanlar içinde bulunan C.T. maskeli 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğramış ve maalesef hayatını kaybetmiştir.
Konuyla ilgi geniş çaplı soruşturma ve saldırganları yakalamak için çalışmalar başlatılmıştır.
Bu alçak saldırıyı şiddetle kınıyoruz."
Saldırıyı gerçekleştirdiği düşünülen kişilerin kameri görüntüler de basınla paylaşıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, saldırıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirterek "Olayın aydınlatılması için bir başsavcı vekili ve iki cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir" açıklamasında bulundu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından "Ayin sırasında bir vatandaşımıza yönelik silahlı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Güvenlik güçlerimiz konuyla ilgili geniş çaplı bir soruşturma yürütmektedir. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğine kast edenler, asla emellerine ulaşamayacaktır. " açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İstanbul Sarıyer’de Santa Maria Kilisesinde ayin sırasında bir şahsa yapılan silahlı saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor, hayatını kaybeden şahsın ailesine başsağlığı diliyoruz. Güvenlik güçlerimiz olayın aydınlatılması ve faillerin adalet önünde hesap vermesi için geniş çaplı bir soruşturma yürütmektedir." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu "Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi'nde yapılan pazar ayinine yönelik silahlı saldırıyı kınıyorum. Şehrimizin inanç mekanlarına saldırarak birliğimizi ve huzurumuzu bozmaya çalışanlara asla izin vermeyeceğiz" dedi.
İstanbul Valisi Davut Gül ise "Saldırı tek kişiye oldu, yaralanan yok" açıklamasında bulundu.
Davut Gül, "Hepimizin başı sağ olsun. 52 yaşında bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Polisimizin savcılığımızın araştırması devam ediyor. Yaralı yok, tek bir kişiye saldırı olmuş. İçeri girilmiş ve vefat eden kişiye saldırıda bulunulmuş. İçişleri Bakanlığımızın açıklaması olayın çerçevesini çiziyor. Paylaşılan diğer bilgilere itibar etmeyelim. Olay çok yeni. Herkes görevini yapıyor. Failler yakalanıp yargılanacak. Cumhurbaşkanımız olayı takip ediyor." açıklamasında bulundu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıyla ilgili Sarıyer Kaymakamı Ömer Kalaylı, Santa Maria İtalyan Kilisesi Rahibi Anton Bulai ve Polonya’nın İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Tüm cemaate başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, faillerin en kısa sürede yakalanması için gereken adımların atılmakta olduğunu ifade etti.
İstanbul Valisi Davut Gül "Saldırı tek kişiye oldu, yaralanan yok" dedi.
Saldırı anına ilişkin görüntüler medyaya yansıdı.
Ölen Tuncer Murat Cihan’in yeğeni Çağın Cihan, Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'a konuştu. Cihan “Kendisi amcam olur. Sadece oraya ziyarete geldi ve tesadüfen ona denk geldi. Sade masum biriydi ve kesinlikle masum bir kurbandı. Emekliydi, hafif zihinsel engelliydi. Son iki aydır da pazarları kiliseye gidip geliyordu" dedi.
Saldırıda ölen Cihan’ın dayısı Kazım Aydemir ise “Benimle birlikte kiliseye geliyordu. Cemaat tarafından çok sevilen biriydi. Boşu boşuna öldürdüler. Çok fazla üzgünüz” dedi”
Daha önce Bakırköy, Kuzguncuk Ermeni Kiliseleri’nde yaşatılanlarda olduğu gibi daha önce Gevriye Eğo’nun Merdin’de, Şimuni ve Hürmüz Diril’in kayıp / eksikli kılınan ol cinayetleri ve sonrasındaki muğlaklıktan haberdar olduğumuz bir tedirginlik haline yine esir edilir ülkedeki bir avuç Hristiyan yurttaş. Kötülüğü bir normatif kılanların aralıksız olarak nefreti yaygınlaştırma gayretine düşen, yazsak en az on parti, söylesek en azından milyonlarca insan tarafından desteklenen / yönlendirilen ocaklar, dernekler, siyasi denile gelirken bildiğiniz çeteleşmiş ari ırk sevdalısı zümreler vesaireler vesaireler etraflıca bu karanlığı yenilerken kim Tuncer Murat Cihan’ın hesabını verecektir sahi ama sahiden de! Düzeni var eden temsilin, bir yandan olayı gizlilik örtüsü ile kapatmaya teşne olması bir yandan da o salyalar saçarak nefretini kusmaya devam diyen yapıların üstün körü olayı, cinayeti (adı üstünde) geçiştirmeye çalıştığı zeminde kim güvende olabilir sahi ama sahi. Kolay lokma olarak tanımlanan, nasılsa kuşatıldıkları vakit teslim olacaklarına dair bir algı / olgu ekseninde hayatları gözetim ve denetime tabi kılınan insanların hakikatleri her ne olacaktır? İki zanlının kamu önüne alelacele çıkartılması sonrasında birliğimiz asla ve kata bozamayacaklar şablonu yeniden sakız edilirken o cinayetin faillerinin sırtları sahi ama sahiden de sıvazlanıp durulmamıştır diyebilir miyiz? Kolluk kuvvetinin bir var hep yok addedildiği bir sahneleme sonrasında kim nasıl güvende hissedebilir ki? Soruların ardılı sıra geldiği bir cinayet / tahakküm / yıkım girdabının ardından geriye kocaman bir boşluk kalıyor. İnsanların kimliklerinin, aidiyet ve inançlarının halen mesel teşkil edildiği bir yerde, hayatların biricikliği söz konusu edilmesin isteniyor. Kötülük temsili her yanı, her günü kuşatırken bunlar dert edilmesin isteniyor. Lafta değil doğrudan / sahiden bir yerin yaşamla bağları kopartılırken yarın her neyi getirecektir. Tümüyle bu girdap halinin içerisinde bir yarın ihtimali kalır mı? Bırakılmış mıdır.... Bir avuç kalakalan azınlıkların bu günlerdeki en büyük meselesi budur, bu kadardır. Bir yarın ihtimali söz konusu mudur.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Santa Maria Latin Katolik Kilisesi’nden – Dilara ŞENKAYA – Reuters
2 notes · View notes
kaoshanee · 3 months
Text
Sen sağlık bakanı mısın
3 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
0 notes