Tumgik
#Terörden
NATO genişlemesinden razı değilim
Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı saldırının gerekçelendirmelerinde ikna edici sonuçlara ulaştım
Karabağ meselesi benimle ilgili değildir. Bilgim dahilinde gerçekleşmemiştir. Bir daha konusunu açmak istemiyorum.
“Terör devleti İsrail
Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
Etrafı terör dolu olan bir ülke
Nasıl terörden etkilenmiyormuş gibi yapabilir?”
Dediğim gibi
Adil olduğuna inandığım bir çok gelişmeyi gözlemledim
Belki de çoktan olup bitmiş savaşları konuşuyoruz
Benden 2 çatışmaya rıza vardır
Uluslararası anlaşmaların
Güncellenebilir olması gereken ekosistemin
Mümkün olan en düşük maliyetle hazırlanmasını öneririm
2 notes · View notes
elazigsurmanset · 7 months
Text
Dört Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Tumblr media
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Diyarbakır’daki ATAK Helikopterleri, İHA ve SİHA destekli operasyonda 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı koordinesinde, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve Havacılık Dairesi Başkanlığınca yapılan çalışmalar sonucu, Kulp ilçesi ağaçlık alanda 4 teröristin saklandığının tespit edildiğini ifade etti. Bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığı işbirliğinde, JÖH ve PÖH unsurlarının, ATAK helikopterleri ile EGM İHA ve J-SİHA’ların düzenlediği ortaklaşa operasyonla tespit edilen teröristlerin etkisiz hale getirildiğini kaydeden Yerlikaya, bu teröristlerden birinin kırmızı, birinin turuncu ve birinin de gri kategoride arananlar listesinde yer aldığını aktardı. Bakan Yerlikaya, “Aziz milletimizin bilmesini isterim, son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize azim ve kararlılıkla devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Sözde Eyalet Sorumlusu Kırmızı Kategoride Aranıyordu Etkisiz hale getirilen teröristlerden “Axin Muş” kod adlı Hülya Demirer’in, “BTÖ’nün sözde orta saha ile Amed Eyalet sorumlusu” olarak faaliyet gösterdiği ve “Terörden Arananlar” listesinde kırmızı kategoride arandığı belirlendi. Etkisiz hale getirilen teröristlerden “Rohat Pasur” kod adlı Cihat Ay’ın, “BTÖ’nün sözde Lice Ferhat Gücü sorumlusu” olarak faaliyet gösterdiği ve “Terörden Arananlar” listesinde turuncu kategoride yer aldığı aktarıldı. “Demhat” kod adlı Çetin Temel Demhat’ın ise “Terörden Arananlar” listesinde gri kategoride arandığı tespit edildi. Diğer teröristin kimlik tespiti çalışmasının devam ettiğini bildiren Bakan Ali Yerlikaya, “Operasyonu gerçekleştiren kahraman emniyetimizi ve kahraman jandarmamızı tebrik ediyorum. Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadığınız için hepinizi alınlarınızdan öpüyorum.” ifadelerini kullandı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
2 notes · View notes
revnaktarblog · 1 year
Text
Tumblr media
Şimdi arkadaş şunu mu demek istiyor. Biz önce serbest bırakacağız sonra terörden yargılanmasını sağlayacağız :)
Dahası da var ama ben gülmekten yorulursunuz diye paylaşmıyorum.
2 notes · View notes
morkedisblog · 17 days
Text
Habertürk✔İster terörist olsun ister Nobel barış ödüllü şalamayalar böyledirler başkalarının çocuklarını ölüme gönderirler ama kendi canları tatlıdır eee ismail efendi Gazzede çocuklar ölürlerken açlık çekerlerken hastaneler bombalanırken terörden kazandığın kanlı paraları İsviçre bankalarına yükleyip bu katır suratlı kızla evlenirken ateş sana hiç düşmez sanmıştın değil mi hak yerini buldu 3 oğlun 2 torunun gitti Şehitlerimize kelle diyenler asıl kelleler için yas tutuyorlar ister asın ister kesin beni gine söylüyorum hamas/el fetih/el kasım da deaş-taliban gibi teröristtir direnişçi değildir kimin aklına uyup suçsuz insanları öldürtüp savaşı başlattın se iyi bilşrsin haniye darısı başına hıhıhı doğru okudunuxzmücahit denilen terörbaşına dedim tutuklayın anasını satayım😴
instagram
0 notes
haytaogluyunus · 4 months
Text
Tumblr media
TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ  ŞEHİT SÜLEYMAN AYDOĞAR
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
……..
OLAY GÜNÜ:
Türkiye’yi komünist işgale hazırlamak için yıllardır estirilen terör, devrimci solcu-komünist militanların acımasız ve haince faaliyetleri neticesinde kardeşi kardeşe kırdırmak, bir iç savaşı çıkarmak planın parçası olarak Kahramanmaraş, Çorum, Sivas illerimizde toplu katliamlar yapmışlardır. Bu katliamlar olurken yabancı gizli servislerin de bu planın içinde olduğu görülmüştür. Bu tertip neticesinde mezhep çatışması amaçlanmıştır. Türk’ü Türk’e kırdırmak emeli güdülmüştür. Alçakça hazırlanmış olan ve uygulamaya koyulan terörden vatandaşlarımız ölmüştür. Ülküdaşlarımızda bu saldırılardan nasibini alarak, şehit olmuştur. Ülküdaşımız Süleyman Aydoğan’da bunlardan birisidir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
0 notes
korkutkalkan · 7 months
Link
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki olağan grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, İsrail-Filistin çatışmaları ile ilgili değerlendirmede bulunurken, AKP'nin son kurultayında yeniden Genel Başkan seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ı da kutladı. MHP lideri, "(İsrail - Hamas) İki devletli çözüm olmadan barış tam bir hayaldir. Çatışma ortamı kaygı vericidir. Savunmasız insanların hedef alınması kabul edilemez. Bir an önce arabulucuları devreye sokmak, uluslararası toplumun acil gündemi olmalıdır" dedi. "TEKEREYE EVET DİYECEĞİZ" "Irak ve Suriye'ye TSK'nın gönderilmesine sonuna kadar destek olup, evet oyu kullanacağız. Türk askeri gidebildiği yere kadar gitmeli" diyen Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da hedef alarak şu sözleri kullandı: "Kılıçdaroğlu terörden rahatsızsa hodri meydan! Nerede durduklarını açıklasınlar. Kılıçdaroğlu geçen yılki gibi tezkereye hayır demesi halinde, vekil arkadaşlarıyla beraber bayrağa, vatana, ihanet edeceklerini akıllarından çıkarmamalı. " Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde: * Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Toplantımızı takip edenlere selamlarımı iletiyorum. Bir zamanlar hakimiyetimiz altındaki coğrafyalar bugün zulmün tutsaklığındadır. Bunu en ağır ödeyenler hiçbir suçu olmayan sivillerdir. Gülüp eğlenecek çocuklar vahşi saldırılara maruz kalmakta. Bu kadarı da olmaz dediğimiz ne tür trajedi varsa oluşmuştur. * Mazisi on yıllara dayanan nerede haksızlık varsa oralarda şiddet vardır, çatışma vardır. Kaos sahası olan bölgeler istikrarsızlığın kaynağıdır. Kerkük'ten Kırım'a, Karabağ'dan Kıbrıs'a katılaşan ihtiraslar, ölüm ve tehlike saçmakta. Medeniyetler beşiği Orta Doğu'da Filistin bir asırdır felaketlerin pençesindedir. Osmanlı'nın zayıflaması ile alevlenen İsrail Filistin cepheleşmesi en karmaşık sorunlardan biridir. "ECDADIMIZ FİLİSTİN'DEN ÇEKİLİNCE KRİZ BÜYÜYEREK BUGÜNLERE GELDİ" * Ne zaman ecdadımız Filistin'den çekilmiş o zaman kriz dalga dalga büyüyerek bugünlere gelmiştir. Filistin sorunu içinden çıkılması zor girdaba sürüklenmiştir. İki devletli çözüm gerçekleşmeden kanın durması neredeyse tam bir hayaldir. Çatışmaların sebeplerini konuşmak yerine sonuçlar etrafında polemik üretmek faydasızdır. Cumartesi günü Hamas'ın İsrail'e sızması ile başlayan operasyon ve İsrail'in karşı operasyonu ile kanlı hesaplaşma savaşa dönüştü. Ortam kaygı vericidir. Üzüntümüz yüzlerce masum insanın ölmesi ve binlerce insanın yaralanmasıdır. Savunmasız insanların hedef alınması felakettir. Barış çabalarına prangadır, çözüm arayışını dinamitlemektedir. Sivil ölümlerinin hiçbir bahanesi olamaz. "BİR AN EVVEL ARA BULUCULAR DEVREYE SOKULMALI" * Meşru hakkın savunması yapılamaz. İsrail Filistin arasındaki krize sağ duyu ile yaklaşmak, bir an evvel ara bulucuları devreye sokmak uluslararası toplumun acil gündemi olmalıdır. Hamas'ın saldırı hazırlığından İsrail'in niçin haber alamadığını, siyasi kurgunun bulunup bulunmadığını, Netanyahu'nun oyunu olup olmadığını tartışan işin özünde Fillistin davasını anlamayan zihniyetlerdir. * Geçmişte İsrail'in saldırılarına ses etmeyenlerin İsrail holiganı kesildi. İnsanlık dışı manzaralardan rahatsızız. İsrail yıllarca filistinli kardeşlerimize zulmetti. Vicdansızca saldırmıştır. Dünyanın gözü önünde tarifi olmayan insanlık suçları işlendi. Uluslararası hukuk çiğnenmiştir. BM'nin 67 tarihli kararı İsrail'in 1967 Haziran ayında işgal ettiği topraklardan çekilmesini öngörmüştür ancak İsrail buna yanaşmamıştır. Uluslararası hukuk çiğnenmiş, BM kararları yok sayılmıştır. BM acilen devreye girmelidir. Filistin ve İsrail arasındaki çatışmaların küresel alana sıçrama ihtimalini de hesaba katarak barış görüşmeleri başlamalıdır.  "BİZİM BAKIŞIMIZ NET" * Bizim bu sorunlara, 7 Ekim'li tarihli ortama bakışımız nettir. İlk olarak ateşkes ortamı oluşmalı. Hükümetin dengeli duruşu takdire şayandır. Sayın cumhurbaşkanımızın atacağı adımlar desteklenmelidir. BM acilen devreye girmeli. Daha fazla can kaybı yaşanmaması için uluslararası toplum devreye girmeli. Çatışmaların bölgesel nitelik kazanmadan taraflar arasında barış görüşmeleri inşa edilmeli. * ABD'nin AB'nin ve bazı bölge ülkeleri gibi yangına körükle gitmek yerine şiddeti yatıştıran, barışa davet eden girişim başlatılmalıdır. Beyaz Saray'ın tahriklerine kapılarak barış ve çözüm çabalarının sabote edilmesi kimseye yararı dokunmayacaktır. 67 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti ertelenemez zorunluluktur. Hak yerini bulmadan, ikazla belirtiliyorum ki sıkılı yumruklar açılmayacaktır. Mescidi Aksa ilk kıblemizdir, Müslümanların şerefidir. Tarihi her türlü tartışmalara kapalıdır. Filistin'in huzuru İsrail'in huzuru demektir. "SİYASİ TEMELLİ CEPHELEŞMELERİN SONU UÇURUMA GİTMEKTEDİR" * İnsanlık mirasını kirleten siyasi temelli cepheleşmelerin sonu uçuruma gitmektedir. Daha yaşanabilir, daha hakkaniyetli, daha özgür, hak ve sorumlulukla bir dünya mimarisi için kenetlenmenin fırsat olduğu kanaatindeyiz. Bunalımlı bu dönemde huzur ikliminin tecellisi için önerilerimiz vardır. * Bir bir yanda kendi kültürümüzün diğer yanda kadim kültürlerin değerlerini hatırlayıp idrak etmeli. Ahlaki tutarlılıktan, sorumluluk kültüründen milli ve manevi müktesebatımızdan sapma göstermemeli huzuru önce kendi iç medeniyetimizde aramalıyız. Ahlaklı anlamlı hayat seferinde insani yol kazalarını sabır, şükür, iman ve muhabbet gücü ile kaldırmalıyız. Yılmadan ilerleyiş halinde olmalıyız. Her milletin kendine özgü var oluş serüveni vardır. Ciddiyet ile bakarsak herkesin ayrı hikayesi olduğuna şahit oluruz. Kendimizle yakın, uzak çevremizle uzlaşmalı, İnsanlık haysiyetine ve değerlerine sahip çıkan, değerlerine kim varsa kim varsa sınırları çizmeliyiz. Allah'ın adı ile bütün varlığı sevgi ile bilmeliyiz. Hırsların getireceği sadece huzursuzluk, karanlık projelerdir. Birlik ve beraberlik, dayanışma değerlerini en yükseğe taşıyarak vicdani sorumluluk olarak hayatımıza aktarma becerisini göstermeliyiz. İnsan insana yar olmalıdır. SINIR ÖTESİ OPERASYONA YEŞİL IŞIK * Yaratılanı yaratandan dolayı sevmedikçe, her bir gönül bahçesini güllerle donatmadıkça kardeşlik tezahür etmeyecektir. Adam gibi adam olmadıkça içi ve dışı bir Müslüman olarak yaşamadıkça huzur bize hep Kaf dağının arkasından seslenecektir.  * Yüzüncü yıl dönümüne yaklaştığımız cumhuriyetimiz kimsesizlerin kimsesidir. Kurtuluşun beşeri kaynağı Türk milletidir. Millet tektir, adı da Türk milletidir. Devlet tektir, ebedi ünvanı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes bizim öz kardeşimizdir. Türkiye Cumhuriyeti toplum huzuru içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye devleti ülkesi ve milleti ile bir bütündür. Bölücü faaliyetler devlete, vatana, şerefli tarihimize ihanettir. Terör örgütleri arasında taraf tutmak, teröristleri silahlandırıp sahaya sürmek bir terör yöntemidir. İnsanlığa kastetmektedir. İnsanlığa doğrultuş kalleş bir silahtır.  * Vatanımızın bütünlüğüne hangi alçaklar musallat oluyorsa açık hedef onlardır. Bu niyetlerin eşkalini biliyoruz. Teslim olmayacağız, zalimlere direne direne, sonuna kadar ülkemizi müdafaa edeceğiz. Sınır ötesi operasyonun arkasındayız. "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BELİ KIRILMIŞTIR" * TSK gecenin karanlığında Suriye'nin kuzeyini ışıl ışıl aydınlatmış teröristlere bombalar yağdırmıştır. Terör örgütünün beli kırılmıştır. Türkiye'ye saldırmanın ödenecek bir bedeli vardır. Ağır sonuçları vardır. Vakit terörün kökünü kaynağında kurutma vaktidir. Son terörist etkisiz hale getirilene kadar durmayacağız. Bu mücadele zaman ve mekan üstü yüksek akıl ve algı gerektirmektedir.  ABD'YE SİHA TEPKİSİ * 5 Ekim 2023 tarihli hava operasyonu esnasında bir insansız hava aracımız ABD tarafından tehdit algılanarak düşürülmüştür. Bunu kınıyorum. ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde ne işi vardır. Petrol kuyularının etrafında teröristleri nöbete dikerek varmak istediği yer neresidir? Ayak oyunlarına lüzum yoktur. ABD, PKK/YPG siperinden SİHA'mıza ateş açmıştır. Durum bu kadar berraktır. PKK ile aynı deliktedir. NATO ittifak ortağı bir ülkeye güç gösterisi yapmaya teşebbüs etmiştir. Bu art niyetli bir iştir.  * Geçtiğimiz cuma akşamı ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın Türkiye'nin Suriye operasyonuna karşıyız açıklaması hemen arkasından bunu silmesi de bir gözdağıdır. Kim ne dersi desin haklı mücadelemizden dönmeyeceğiz. * ABD'nin aynısını 2 Ekim 92'de Ege'de de yapmış, muhrip gemimize yapıp 5 vatan evladımızın şehadetine neden olmuştur. Çuval hadisesini de asla unutmuş değiliz. İnsansız hava aracımıza saldıran ABD'nin terörle mücadelede yanımızda olduğunu söylemeleri kurnazca bir taktiktir. Sosyal medyadan Türkiye'nin Suriye'deki operasyonuna karşıyız açıklaması ve sonra silinmesi örtülü bir tehdit olarak görülmelidir. Haklı mücadelemizden dönmeyeceğiz. Teröristlerle tüfek çatanları tarih bir gün yargılayacaktır.  * Gündemde bulunan Irak ve Suriye'ye Türk askerlerinin gönderilmesi tezkeresine de MHP olarak desteğimizi sunacağız. Terörle ittifak kuranları tarih bir gün yargılayacak. İnsanlık vicdanı da mahkum edecektir. Irak ve Suriye'ye TSK'nın gönderilmesine sonuna kadar destek olup, evet oyu kullanacağız. Türk askeri gidebildiği yere kadar gitmeli. KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI * CHP tarihi bir imtihan ile karşı karşıyadır. Kılıçdaroğlu terörden rahatsızsa hodri meydan! Nerede durduklarını açıklasınlar. Kılıçdaroğlu geçen yılki gibi tezkereye hayır demesi halinde, vekil arkadaşlarıyla beraber bayrağa, vatana, ihanet edeceklerini akıllarından çıkarmamalı.  CHP LİDERİNE 'GAZİ MECLİS' YANITI * CHP Genel Başkanı'nın milli damarı çatlamış ve kurumuştur. Çıkar kavgalarından, şuur kaybına, siyasi komaya giren Kılıçdaroğlu'nun TBMM'yi karalama niyeti gayri millidir. Meclis'e gazi Meclis demiyorum demiş. Ne tuhaf bir akıl tutulması! TBMM gazi değildir diyen Kılıçdaroğlu'nun, Atatürk'ün gazilik unvanını da tartışmaya açması yakındır. Karın ağrısı Atatürk'tür ve miras bıraktığı kutlu eserleridir. Milli vicdana hareket etmesini beklemek kırık testiye su koymakla aynıdır. Kendisini kınıyor, aklını başına devşirmesini temenni ediyorum.  * Cumhur İttifakı'nın kaderi Türkiye'nin kaderiyle bir ve aynıdır. Bizim yerimiz milletimizin tertemiz vicdanıdır. Yerimiz Türkiye Yüzyılı'dır. Silahlı kuvvetlerimiz gidebildikleri yere kadar gidip mıntıka temizliği ile terörden arındırmalıdır. Duamız güvenlik güçlerimiz ile beraberdir. Cumhuriyetin yüzüncü yılında terör urunu söküp atacağız. Devletimiz başarılı olacaktır.
0 notes
shahananasrin-blog · 7 months
Link
[ad_1] Enes GEYİK/ANKARA, (DHA)- Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2023 10:45TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı TipiÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Kahraman Mehmetçik'in operasyonlarıyla terörden arındırdığımız mağaralarımızı doğa turizmine kazandırıyoruz. Tabiatın bize armağanı olan mağaraları tescilleyerek doğal miras listemize yenilerini ekliyoruz" açıklamasında bulundu.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) başarılı operasyonları sonucu terörden arındırılan Hakkari'de 3 mağara doğa turizmine kazandırılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Hakkari'deki Sümbül Dağı Mağarası, Derecik ilçesindeki Rüzgar Mağarası ve Geçimli köyündeki Oryentan Mağarası'nın 'tabiat varlığı' olarak tescil edilmesi için çalışma başlattı. 'Karasal ve Denizsel Mağaraların Araştırılması Projesi' kapsamında 3 mağaranın ekolojisi ve jeolojisi araştırılarak bilimsel rapor hazırlanacak. Araştırmalar sonucunda mağaralar 'tabiat varlığı' olarak tescil edilerek, koruma altına alınacak.MAĞARALARDAKİ TÜRLER DE KORUNUYORBakanlık tarafından yürütülen proje ile Türkiye'deki mağaraların her birinin tabiat varlığı olarak tescil edilmesi, jeolojik ve ekolojik özelliklerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalarla, mağaraların biyolojik çeşitliliği araştırılarak kayıt altına alınıyor. Mağaraların bütüncül bir ekolojik sistem olarak ele alınarak biyolojik ve jeolojik açıdan birlikte değerlendirildiği proje ile tescil edilen mağaralardaki ekosistemin içinde yaşayan pek çok tür de koruma altına alınıyor. Proje kapsamında koruma altına alınan ve alınması planlanan mağaralar zengin biyolojik çeşitlilik özelliği taşıyor. Mağaralar, başta yarasalar olmak üzere kemirgenler, kurbağalar ve sürüngenlere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca çok sayıda omurgasız canlıya ve endemik bitki türlerine uygun üreme ve yaşam olanağı sunuyor.Öte yandan araştırması yapılan mağaraların içerisinde sarkıt, dikit, sütun ve perde gibi çökellerin yanı sıra bazı mağaralarda traverten, gölet ve akarsu da bulunuyor.'290 MAĞARA KORUMA ALTINA ALINDI'Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nce yürütülen çalışmalar kapsamında Türkiye'de bugüne kadar 290 adet doğal mağaranın tabiat varlığı olarak tescil edilerek, koruma altına alındığını ve 20 mağaranın daha tescil edilmesi için araştırma çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Özhaseki, "Kahraman Mehmetçik'in operasyonlarıyla terörden arındırdığımız mağaralarımızı doğa turizmine kazandırıyoruz. Tabiatın bize armağanı olan mağaraları tescilleyerek doğal miras listemize yenilerini ekliyoruz" dedi. (DHA) [ad_2]
0 notes
gundemburadadedim · 8 months
Link
Denise videonun içeriğini anlattı, hâlâ partide bulunan Suki'yi suskun ve kafası karışmış halde bıraktı - ve diğer herkes Suki'nin oğlu Kheerat'ın (Jaz Deol) cinayeti neden itiraf ettiğini merak etti.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.Ravi daha sonra sıradan davranarak içeri girdi ve daha sonra Suki'ye yalan söyledi. öyleydi Ranveer'in ölümünden sorumlu olan kişi ve Denise'in ondan kurtulmak istediği.Chelsea dağılırken Denise ona bildiklerini anlattı. Ancak Chelsea'nin kırıkları vardı; Ravi, cani eski kocası Gray Atkins'ten (Toby-Alexander Smith) bu yana güvendiği ilk adamdı. Chelsea terörden bıkmıştı ve sonunda duyduklarından sonra ona güvenemeyen Ravi'yi terk etti.Diane Parish, EastEnders'daki Denise Fox rolünde. BBCBu arada Suki, bu son gelişmede hiçbir şey olmadığı konusunda ısrar eden kocası Nish'e (Navin Chowdhry) güvenini verdi. Suki, Nish'in hâlâ durumu gizli tutmaya kararlı olması nedeniyle Kheerat'ın bir hiç uğruna gönderilmiş olabileceğini hissetti.Buna benzer daha fazlaNish, Denise'in bulgularına dayanarak Suki'nin hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceği konusunda ısrar etti; ancak daha sonra Suki, Denise ile tek başına konuşmak için yola çıktı. Suki, Denise'e ona inandığını söyledi ve dizüstü bilgisayar görüntülerinde gördüklerini tam olarak anlatmasını istedi. Suki, Ravi'ye bunu ödetecek mi?Devamını oku:EastEnders pazartesiden perşembeye saat 19.30'da BBC One'da ve sabah 6'dan itibaren BBC iPlayer'da yayınlanıyor. Özel EastEnders'ımızı ziyaret edin sayfa En son haberler, röportajlar ve spoiler için. Daha fazlasını izlemek istiyorsanız bölümümüze göz atın TV Rehberi ve Yayın Rehberi.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
fisiltihaberleri · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media
‘Hakkari’de Hayat Var’ projesi Vali İdris Akbıyık’a ödül getirdi Hakkari Valiliği yaparken terörden arındırılan ilin marka değerini yükseltmek için hayata geçirdiği ‘Hakkari’de Hayat Var’ projesi Vali İdris Akbıyık’a ödül getirdi. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/hakkaride-hayat-var-projesi-vali-idris-akbiyika-odul-getirdi-9225.html
#FısıltıHABERLERİ #Fısıltı #Hakkari #HakkarideHayatVar #HayatVar #Projje
0 notes
melikemordemjaponi · 8 months
Text
🔷Deyrezor Askeri Konseyi Komutanı Lilwa Abdullah
🔹Suriye Demokratik Güçleri ve Uluslararası Koalisyon Güçleri ile koordineli olarak başlattığı "Güvenliği Güçlendirme" operasyonu, aşiretlerin ve halkın talebi üzerine başlatıldı.
🔹DA.İŞ hücrelerinin ve uyuşturucu tacirlerinin tutuklanmasıyla başlatılan operasyon büyük sonuçlar veriyor.
🔹Bölgeyi terörden temizleme çalışmalarımız 3. gününde de devam ediyor.
Rojava Gündemi aracılığıyla (+fotoğraf )
🔷Deir Ez-Zor Military Council Commander Lilwa Abdullah
🔹The "Strengthening Security" operation, launched in coordination with the Syrian Democratic Forces and the International Coalition Forces, was launched upon the request of the tribes and the people.
🔹The operation launched with the arrest of DA.İŞ cells and drug traffickers is yielding great results.
🔹Our efforts to clear the region from terrorism continue on the 3rd day.
Via Rojava Gündemi (+ photo)
🔷シリア北部デリゾール軍事評議会リルワ・アブドゥッラー司令官
🔹シリア民主軍と国際連合軍と連携して開始された "治安強化 "作戦は、地域の部族と住民の要請に基づいて開始された。
🔹ダーイシュ(ISIS)の下部組織や麻薬密売人の逮捕とともに開始された作戦は、大きな成果を上げている。
🔹この地域をテロから解放するための我々の努力は、3日目も継続中。
ロジャヴァ・ギュンデミより(画像とも)
Tumblr media
0 notes
haber71net · 10 months
Link
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğinde öğrencilere yönelik yürütülen “Yazımda Kardeşlik Var” yaz kampı 10-17 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek. KAYNAK: TDV... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
antalyamemurlarcom · 10 months
Text
ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ'TAN KURBAN BAYRAMI MESAJI
Tumblr media
TÜRKİYE YÜZYILINI BAŞLATAN AZİZ MİLLETİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM   Müslümanlar için en faziletli günlerden biri olan, Millet olma irademizi diri tutan, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, yardımlaşma ve dayanışma hasletlerimizin doruğa çıktığı içerisinde pek çok güzellikleri ve hikmetleri barındıran Mübarek Kurban bayramına bir kez daha ulaşmanın huzurunu, sevincini ve bereketini yaşamaktayız.   Kurban bayramı, barışın esenliğin, geçmişi idrak etmenin; yoksula, kimsesize, çaresize yakınlaşmanın bayramıdır. Sevinçlerin paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, kalplerin yumuşadığı, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, paylaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı bu anlamlı günlerin dargınlıkların unutulmasına, insanlığın barışına, millet olarak geçirdiğimiz salgın hastalıklardan, doğal afetlerden kurtuluşumuza, huzurlu bir geleceğe vesile olmasını Allah'tan diliyorum.   Milletçe bizleri derinden sarsan 11 vilayetimizi etkileyen dünya tarihinin en büyük depremlerinden olan, 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaraları sarma, şehirlerimizi yeniden inşa etme mücadelemiz devam ediyor.   14 Mayıs Milletvekili ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı başlatan aziz milletimize teşekkür ediyoruz.   Türkiye Yüzyılı’na adım attığımız bu dönemde Ülkemizi dünyada lider ülke yapma kararlılığımız daha büyük bir heyecanla devam ediyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, Adil, hakkaniyetli ve dengeli dış politikası ile dünyada barış ve huzurun sözcülüğünü yapmaya devam ediyor. 21 yıldan buyana olduğu gibi eğitimden sağlığa, adaletten ekonomiye, kültürden sosyal politikalara her alanda insanımızı güçlendirmeye, ailemizi, kadın ve çocuklarımızı her türlü kötülükten korumaya devam edeceğiz. İstikrar içinde ülkemizin kalkınmasını sağlayan projeleri kesintisiz sürdüreceğiz. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla ülkemizi büyütmekte, milletimizin refahını artırmakta kararlıyız. Demokrasimizi güçlendirmek, insan hak ve özgürlüklerini daha da genişletmek, adalete güveni daha çok artırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Terörden arınmış, insanlarımızın geleceğe güvenle bakabildiği huzurlu bir gelecek inşası için çok çalışacağız.   Bu güzel vatanı canlarını feda ederek bizlere emanet eden ve bugün bu topraklar üzerinde bayram yapmamızı sağlayan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.   Bu duygu ve düşüncelerle, tüm İslam âleminin ve aziz milletimizin mübarek Kurban Bayramını en kalbi duygularımla tebrik ediyor, dünyanın barışına, Müslümanların birlik ve beraberliğine vesile olmasını diliyorum.   Bayramımız mübarek olsun. Read the full article
0 notes
seslimeram · 10 months
Text
Çökertme
Tumblr media
“Yine de asıl güçlük başka bir yerden, çelişkili haleti ruhiyemden kaynaklanıyordu. Bir yandan sahici bir öfkenin yönlendirmesi altındaydım. Dünya bir "etik" çılgınlığına boğazına kadar batmış haldeydi. Herkes siyaseti fikirsiz bir ilmihalin ikiyüzlülüğüyle karıştırmakla meşguldü. Ahlaki terörizm kılığına bürünmüş entelektüel karşı-devrim, Batı kapitalizminin rezaletlerini yeni evrensel model diye dayatıyordu. Sözde "insan hakları", yeni özgür düşünce biçimleri yaratmaya yönelik girişimleri her alanda yok etmeye hizmet ediyordu.” Alain Badiou – Etik – Metis Yayınları 2004:2019
Genellenen bir tahayyül birlikteliğinde, şahlanış nam dönem sıradanın çöküşünü ihtiva ediyor. Tüm, bütünde yargı ve tahlillerle bütünleşik ön alma çabasında bir menzil cerahat halinin esiri kılına geliyor behemehal. Bir tahakküm veçhesi üstünden paldır küldür sallan yuvarlan ilerleyen bir menzilde çöküş / çökertme bir retorik değil doğrudan, zırtapozun ta kendisi kenan paşalarının zamanından bu yana süre giden bir eylemselliğin tezahürüdür iş bu sahnede. Seksen darbesini var eden postallı takımın, siyasal İslâmı bir figüratif olarak halka takdim ettiği yerde, bunlarla geniş kesimler oyalanırken yıkım kalıcı kılınır. Din ile gündelik bir yaşam bina ediliyormuş, muhafazakarlık sağlama alınıyormuş gibi yapılıp durulurken laik, demokratik, hukuk devleti titri çoktan çöpe basılır. Kırk üç yıllık çıka gelen sureti temsille varılan ülke o tahayyül toplamı, Kenan zırtapozunun varmak istediği yer bugünün hakikatidir. Kenan Evren efendi mezarındayken fikri tahayyülü ve ülke diye varmak istediği yer / menzil tam da noktası virgülüne dokunulmadan buradadır. Dini bir afyon kılıp, cerahatli cehaleti olur addedip, hurafeleri kanun, müesses nizam için her bir korkuyu sopa kılan bir cerahat eylemselliğinin sunduğu madun ülke pratiği bugünlerin tek gerçekliğidir. Duraksamadan atılan her adımla birlikte mahvetme retoriği üstünde yürüye duran menzil hakikat kılınır.
Alain Badiou’nun Etik’te ele aldığı mesel ile örtüşen bir ülke gerçekliğidir mesele. Olmuş olan ile hazirunun suna geldiği şeyin, onlara arka çıkanların var ettiği ülke pratiğinin açık, yekten var ettiği her şey insan hakları denilirken “haklarından” edilen, “demokrasi” denile gelirken otokrasiye koşa duran, ahlaktan ve erdemden bahis açılırken, yolsuzluk ve riyaya bulanmış bir ahlaksızlıklar silsilesinden ülkenin var edilmesi gerçektir. Kırk üç küsur yıl öncesinde kurumsallaştırılması için temelleri atılmış olagelen akımın / aklın var ettiği şey isimler değişse de kelimesi kelimesine bir örnek, yıkım / tehdit / terörden yolunu bulmaya devam diyen, halkını düşman bilip, ayrıştırdığı kadarına nefretini her gün yeniden var eden bütünleyen bir toplamdır. Baş Efendinin yirmi bir yıllık iktidarı döneminde sunduğu değişim nam evrelerin hepsinden sonra çıkagelen ülke profili yönetim katından kendisine ait tabanın var ettiği her şeyle bu habis döngü var edilir. Durmak yok yola devamın suna geldiği her eylem aşağı yukarı o tahakküme esareti imgeler. Bütün bütün teslimiyetçiliğin üstüne eklenmiş olan her taviz verdirme çabasıyla yaşamın normatif hallerine saldırganlık da kesintisiz kılınır. Yeni yüzyıl denilirken varılan odağın korkunçluğu başlı başına bütün o meramın da özetidir. Halimiz perişanlık!
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Sûr ilçesinde bulunan Anzele Parkı’nda acele kamulaştırma kararıyla evleri yıkılmak istenen yurttaşlar, “Buradan çıkmayacağız. Gelip evimizi üstümüze yıksınlar” dedi.
Kayyım yönetimindeki Amed Büyükşehir Belediyesi, “Anzele Parkı Genişletme Projesi” kapsamında Sûr ilçesine bağlı Melikahmet Mahallesi’ndeki Balıklı sokakta bulunan 90 yapıyı “acele kamulaştırma” kararıyla yıkacak. Ev fiyatlarının 1 milyondan başladığı kentte, yıkım kararı verilen Balıklı sokaktaki evler için sadece 180 bin lira değer biçildi. Yıkım kararı verilen iş yerleri için de yaklaşık 250 bin lira fiyat belirlendi. Mahkeme yapıların değerini belirlerken, yapıların yaşını, fiziki durumunu ve caddeye olan yakınlığını da göz önünde bulundurdu. Belirlenen değer, yüzde 40’lık yıpranma payı ve arsa payının etkileriyle cüzi miktarlara geriledi.
Yıkım kararı verilen Balıklı sokakta bulunan evler için mahkeme tarafından belirlenen kamulaştırma fiyatını yetersiz bulan mahalle sakinleri, karara tepki göstererek, yıkılacak evlerinin karşılığında yeni ev verilmemesini istedi.
‘Kira Verecek Gücümüz Yok’
40 yıldır aynı sokakta yaşadıklarını aktaran Fatma Karaot, yıkım tartışmaları başladığı günden itibaren karara karşı olduklarını vurguladı. Maddi olanaklarının yetersiz olduğunu ve kendisinin de kanser hastası olduğunu belirten Karaot, “Biz evlerimizin yıkılmasını kabul etmiyoruz. Kira verecek gücümüz yok. Çok mağduriyet yaşayacağız” dedi.
Emekli olduğunu belirten Karaot, iki kızı ve bir oğlunun olduğunu, oğlunun tutuklu olmasından ötürü eşi ve 3 çocuğuna da kendisinin baktığını ifade etti. Karaot, “Oğlum hapishanede. Üç çocuğuna ve eşine ben bakıyorum. Ben bunları alıp nereye gideyim? Benim maaşım zaten 4 bin liradır. Ben o maaşımı kiraya verirsem, ne yiyeceğim, ne içeceğim? Ben bu çocuklara nasıl bakacağım? Ben hapishaneye nasıl para göndereceğim?” diye sordu.
‘Başka Bir Yere Gitsem Ölürüm’
Verilen karardan dönülmesini isteyen Karaot, “Ben buna kesinlikle karşıyım. İzin vermiyorum. Bizi evimizden, barkımızdan, mahallemizden, çoluk çocuğumuzdan etmesinler. Ben zaten hasta bir insanım. Başka bir yere gitsem dayanamam, ölürüm. Ben buraya alışmışım” ifadelerini kullandı.
‘Verilen Para Bir Yıllık Kira’
Kendisinin de babası gibi bu sokakta doğup büyüdüğünü dile getiren Aygül Yıldırım, mahalleden çıkmak istemediklerini söyledi. Yıldırım, “Bize verecekleri para ile başka yerin kirasını karşılayamayız. Ev almak hayaldir. Bir ev 1 milyon TL’den fazladır. Bu yalnızca maddi değil, psikolojik baskıdır. Psikolojik olarak da çöküyoruz. Çünkü bizim babamız burada doğmuş büyümüş. Yedi kuşak buralıyız. O yüzden bizi mahallemizden etmesinler. Burası bizim yurdumuzdur, dede toprağıdır. Maddiyat zaten sıfır. Bizi buraya gömsünler daha iyi. Park turizme açılacak diye bu kadar vatandaşı aç ve mağdur etmenin ne anlamı var? Bu evleri yıkacaklarsa, bizi de öldürüp gömsünler. Verecekleri para bir yıllık kirayı bile karşılamıyor” şeklinde konuştu.
‘Evimizin Karşılığında Ev İstiyoruz’
Belediyenin cüzi bir miktarla evlerini ellerinden almak istediğini ifade eden Aziz Ecer, “Biz evimizin karşılığında ev istiyoruz. Bu zamanda ev sahibi olmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Verdikleri ücretler çok saçma ücretler. İlk başta 80 bin lira gibi bir miktar biçtiler. Sonra kendi aldıkları karar ile 126 bine çıkardıklarını söylediler. 126 bine bırakın evi, bu zamanda bir kümes bile gelmediğini herkes biliyor. Bu yapılan bir zulümdür, haksızlıktır” diye konuştu.
180 Bin Lira İle Ne Alınır?
50 yıldır Balıklı sokakta yaşadıklarını söyleyen Mahsum Kutay da, haklarında dava açıldığını ifade etti. Kutay, “Mahkemeye vermişler bizi. Yaklaşık 180 bin lira bir ödeme çıkardılar bize. 180 bin lira ile kim ne alacak? Burada en kötü ev 400 bin liradır. Zaten Sur’un dışına çıktığın zaman en kötü ev 1 milyondan başlıyor. Bu yapılan zulümdür. Burası fakir fukara yeridir. Yetkililerden adaletli davranmalarını talep ediyoruz” çağrısında bulundu.
Köyü Yakıldı, Şimdi Evi Yıkılıyor
1990’lı yıllarda devletin köylerini yakması üzerine göç ederek Balıklı sokakta yaşamaya başladıklarını dile getiren İsa Kılıç, “30 yıldır buradayız. Devlet bize köydeki evimize karşılık para verdi. Biz de gelip buradan ev aldık. Şimdi devlet gelmiş ‘evinizi yıkacağız’ diyor. 250 bin liraya bir şey gelmiyor. Biz mağduruz. Bize karşılığında ev vermelerini istiyoruz” dedi.
‘Gelip Üstümüze Yıksınlar’
Balıklı Sokak’ta 15 yıldır kıraathane işleten esnaf Cebrail Tugay, yıkım için sunulan ücretin kimseyi tatmin etmediğini söyledi. Bu kararla mağdur edildiklerini ve kararın değiştirilmesini isteyen Tugay, “Biz bu karara karşıyız. Kararlarını değiştirmedikleri takdirde biz buradan çıkmayacağız. Gelip binayı üstümüze yıksınlar” diyerek tepki gösterdi.
‘Verdikleri Ancak Kümese Yeter’
Mahalle sakinlerinden Nurettin Akgün ise, 6 Şubat’ta yaşanan depremin ardından evlerini kaybettiklerini ve bu sokağa taşındıklarını belirterek, şunları söyledi: “Ben afetzedeyim. Diyarbakır’da evlerin kirası da uçmuş durumda. 15-16 bin lira kiradan bahsediliyor. Kiralar 8 bin liradan başlıyor. Geldik burada kiraya yerleştik. Zaten bir mağduriyet yaşadık. Sistemin içinde olan yanlışlıklardan dolayı ikinci bir mağduriyet de yaşıyoruz. Kuşçular damda bir kümes yapsa, verecekleri para ancak ona yeter.”
Sıradan hayatlara çöküşün her nasıl aksettirildiği artık lafta değil her şekilde eylenen her hamleyle çıkagelen bir mefhumdur. Çürümüş bir düzende, sıradan insanın hakkının da hukukunun da nasıl ayaklar altına alınabildiği sadece Amed’den çıkagelen bu serzeniş, imdat çığlıklarından, yarınsız konulmuş hayatların biçarelik sınırlarına terk edilmelerinde görünür kılınandır. Bakur Kürdistan’ı sathı mahallinde hayatın genel geçer değil devamlı bir biçimde sınırlandırılmasının, 2015 abluka güncesinden, yıldırıyı bir kenti talan edip o kentin bellek mekanı Sur’u da hiç etmek adına var gücüyle kullanıma devam olunandır. İnsana dair, hakkın / hukukun tersine bir istikamette çürümeye rehin edilmesinin hazanı her ne yana düşer. Bunca açıktan yok ettirilmiş olanın karşısında, yok olmanın kıyısına tam anlamıyla taşınmış bir kültürel imece, yer, yurt tahayyülüne dair seslenişleri duymak ne zamandır sahiden hangi zaman? Orada, bir kuçeye sıkıştırılmış olagelen umudu böyle bir tahakkümle ezebilmek mümkün müdür, haddizatında, düşünür müydünüz?
Dönüşümünü mutlak teslimiyet üstünden kura gelen bir Türkiye gerçekliği, Alain Badiou tarafından bildirilen o etik / ahlaki olanın uzağına düşen yerin de bir tezahürünü oluşturur bugünün yeni ülkesi. Sözcüklerin dağarcığının kafi gelmediği bir zulüm / nefret / şiddet ve bariz ötekileştirme hamlelerinin beraberliğinde bir yandan demokrasi, eşitlik, adalet hal ve bahisleri zikredilirken diğer yandan kötülüğün eylemselliği güncellenir. Baş efendi eliyle kotarılan yeni nam sahnenin duraksamak nedir bilmeden güncellediği şeyin ta kendisi memleketin yaşatılmaz kılınmasını bütünleştirir. Bunca yıllık siyaset denkleminin ve beraberinde oluşturulan tahakkümün, sınırları keskin bir ayrıştırmanın var ettiği ucube düzenek bir kere daha hayatlara kastetmektedir. Bir yandan can alırken, öte yandan hayatta var olma mücadelesine sekteler vurulur. Bir kere denenip, bir kere sonuç alınmış ola gelen her ne varsa cerahat namına buna sahip çıkılmasına devam olunur. İyi de bunca afaki sessizlik bir onama mıdır, kim fark edecektir Kürd’ün yarasını?
Şahlanış nam dönemin en olmayacak yaraları var edeceğinin muhakkak olduğu bir evreyi geride bırakıyor ülke. Daha henüz kıyımın başında, yarının her nasıl tahakküme esir edilip tek bir günün sıradana bırakılmayacağının muştulandığı bir zemin var ediliyor alıştıra alıştıra. Kürd halkının bir asır öncesindeki ol Ermeni, Süryani, Rum halklarına doğrudan var edilen müdahalelerle bu topraklardan silinmesinde olduğu gibi, Ezidiler ve Alevilere yönelik dini ayrımcılıktaki gibi bir hizada tutma / eleme / ayrıştırma yinelenen bir mefhuma dönüştürülüyor. Kürdün siyaseten, hayattaki varlığıyla, güncellikteki ve tüm toplumsal katmanlardaki duruşuyla ters orantılı bir yok sayma hali, modernlik masalları, birbirini tamamlayan çözüm süreci, ne sorunu Kürd sorunu yoktur bahisleri zikredilirken bir yandan eylenen her hamlede biraz daha görünür bir açmaza evrilir. Toptan kötülüğün göndere çekildiği bir zeminde itirazı kim aklına getirecektir? Her şekilde etken bir sorgu, gerekli olduğu için var edilmesi elzem Kürd halkı yalnız değildir bahsini ne ara var edecektir şu saha. Her şey bu kadar afaki bir biçimde cürümlere çıkartılırken... sorgular mısınız?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Amed – Sur – Sertaç KAYAR – Twitter
Tumblr media
0 notes
geliyoomcom · 11 months
Link
0 notes
morkedisblog · 11 months
Text
Yeniçağ✔Arnold Swannezeger Türkiyeye teşekkür etmiş tabii asistanı atmıştır tweeti ama gine de sağol insansın Terminatörüm ülkeye bunca suriyeli alıp Esadın ülkesini İslâmi terörden temizledik bir defa olsun Esad bize teşekkür etmedi ayrıca bizim ülkede bu son 15 gün döndürülen dolaplara bumbar mı fubar mı o dizinin senaristlerinin hayâl güçleri yönetmenin dikkâti senin aktörlüğün yetmez filmin kralını bizi yönetenler çeviriyorlar sen ne diyorsun loooo?
instagram
0 notes
haytaogluyunus · 4 months
Text
Tumblr media
TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ  ŞEHİT HAMZA YILDIZ
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
……..
OLAY GÜNÜ:
Türkiye’yi komünist işgale hazırlamak için yıllardır estirilen terör, devrimci solcu-komünist militanların acımasız ve haince faaliyetleri neticesinde kardeşi kardeşe kırdırmak, bir iç savaşı çıkarmak planın parçası olarak Kahramanmaraş, Çorum, Sivas illerimizde toplu katliamlar yapmışlardır. Bu katliamlar olurken yabancı gizli servislerin de bu planın içinde olduğu görülmüştür. Bu tertip neticesinde mezhep çatışması amaçlanmıştır. Türk’ü Türke kırdırmak emeli güdülmüştür. Alçakça hazırlanmış olan ve uygulamaya koyulan terörden vatandaşlarımız ölmüştür. Ülküdaşlarımızda bu saldırılardan nasibini alarak, şehit olmuştur. Ülküdaşımız Hamza Yıldız’da bunlardan birisidir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
0 notes