Tumgik
#yolcu dergisi
ata-1966 · 1 year
Text
Tumblr media
"Yolculuğa çıkanın anlatacakları vardır." der Walter Benjamin. Yolculuğa çıkan içinde biriktirdiklerini ve ifade etmede güçlük çektiği şeyleri kendini hiç tanımayan birine anlatma isteği taşıyabilir. Ya da yolcu, bütün bunları kendine anlatacaktır ve bu sebeple yolda güç toplamaktadır. Güvenli evinden çıkıp, kendine bile itiraf etmekten çekindiği konuları yine kendine itiraf etme isteğindedir. Bu sebeple yol bir olgunlaşma sürecidir. İnsanın kendine katlanma ve hatta içine kıvrılma süreci. Belki de yola çıkan, duraklarında karşılaştığı insanlara anlatması gerekenleri aktaracak ve böylece yavaş yavaş bir değişime uğrayacaktır. O halde yüklerinden kurtularak bir kuş olup uçma özleminin sonucudur yola çıkmak.
✒️İzdiham Dergisi
20 notes · View notes
celalyesilyurt · 2 years
Text
Raillife dergileri
Tumblr media
TCDD Vakfı’nın çıkardığı Raillife Dergisi Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanıyor. Türkçesi de olan içerikler çok güzel hazırlanmış.İngilizce makale okuma da oldukça yararlı.
0 notes
havahaber · 2 years
Text
İstanbul Havalimanı transit merkezi oldu
Tumblr media
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 29 Ekim 2018’de açılan İstanbul Havalimanı ile ilgili açıklama yaptı. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan vatandaşın hizmetine sunulan İstanbul Havalimanı’nın 4’üncü yaşını kutladığını kaydeden Karaismailoğlu, “İstanbul Havalimanı kısa sürede yolcu ve uçuş sayılarında dünyadaki rakiplerini geride bıraktı. İstanbul Havalimanı, salgın sürecinin ardından normalleşmeyle beraber yakaladığı güçlü trendini devam ettiriyor. İstanbul Havalimanı, dünyanın en önemli aktarma merkezleri arasında yerini aldı ve Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu. Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi verilerine göre; bu yılın 3. çeyreğinde en fazla yolcu ağırlayan havalimanları sıralamasında İstanbul Havalimanı 19 milyon 957 bin 147 yolcuyla Avrupa havalimanları arasında birinci oldu, Londra, Paris ve Amsterdam havalimanlarını geride bıraktı. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde ise 313 bin 778 uçuşa ev sahipliği yaptı. 47 milyon 571 bin 888 yolcuyu da ağırladı” dedi. “İstanbul Havalimanı, dünyada yaşanan covid salgınına rağmen kısa bir süre içinde ülkemiz havacılık alanında dünyanın en önemli aktarma merkezlerinden birine dönüştü” diyen Karaismailoğlu, 4 yılda ise toplam 1 milyon 109 bin 386 uçağın iniş kalkış yaptığını, 160 milyon 268 binden fazla yolcunun İstanbul Havalimanı’nı kullandığını duyurdu. “AVRUPA’DA KAOS, ÜLKEMİZDE KONFOR” “Havacılık sektöründe Avrupa havalimanlarında kaos, ülkemizde konfor yaşanıyor” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Avrupa’nın en zorlu havacılık sınavlarından birini verdiği 2022 Temmuz ayında, İstanbul Havalimanı günlük bin 422 uçuşla tarihi rekorunu kırdı. Bu doğrultuda 2019 yılında 329 bin 900 uçuş ve 52 milyon 9 bin 220 yolcuya ev sahipliği yapan İstanbul Havalimanı, kaydetmiş olduğu bu rakamları 2023 yılına kalmadan yakalamayı hedefliyor. Yolcu yoğunluğu ile dikkatleri üzerine çeken havalimanında yolcular, bagajlarını dakikalar içerisinde alıyor. Check-in ise sadece bir dakika sürüyor” ifadelerini kullandı. İSTANBUL HAVALİMANI’NA 60’TAN FAZLA ÖDÜL Seyahat dergisi Conde Nast Traveler'ın okuyucularının, İstanbul Havalimanı'nı "dünyanın en iyi havalimanı" seçtiğine işaret eden Karaismailoğlu, açıldığı günden bu yana İstanbul Havalimanı’nın 60’tan fazla ödül aldığının altını çizdi. Read the full article
0 notes
derdiderun · 3 years
Text
Tumblr media
Bir Dosttan...
Yummak için açtık gözlerimizi, kalkmak için oturduk, gitmek için geldik, ölmek için doğduk. Dünya bir uğrak yerinden başka bir şey değil dostum. Topraktan var edilip toprağa karışmak yeniden, O’ndan gelip O’na gitmek için var edildik de bu beden ruhumuza bir elbise gibi giydirildi. Adem iken âdem kıldı bizi.
Dostum, bilirsin büyükler “dünya bir handır” demişler. Bir kapısından girip diğerinden çıktığımız... Han bizim değildi, lakin sahiplendik. Yolcuyduk, kendimizi hancı zannettik. Misafirdik ev sahibi gibi davrandık. Sonra dostlarımız, yarenlerimiz ayrılıp gidince anlar gibi olduk. Bazen... Ama yine unuttuk. Dostum, belli ki hamurumuza unutmak suyu katılmış. Gözlerimiz gördüğümüze aldanmış. Görünenin ardındaki hakikate basiretimiz kapanmış.
Nasıl bir aldanmışız ki sermayemizi yanlış kullanmışız. Asıl ticaretimizi unutmuş, handaki kıymetsiz şeylere göz dikmişiz dostum. Altımızdan kayıp gidecek koltukların peşine düşmüşüz. Elimizdeki altından daha kıymetli vaktimizi handaki geçici oyunlarla tüketmişiz. Cevheri olanı bırakıp sahte olanı yeğlemişiz. Oysa gözlerimizin önünde gelen gitti bu handan ve hiçbir şey götüremedi.
Bu çağa yenildik dostum. Hazzına, hızına, hırsına yenildik. Koşturduk sürekli bir şeylerin peşinden. Yıllarımız ay, günlerimiz bir saat gibi geçip gitti. Ömrümüzü uzun emeller peşinde tükettik dostum. Yetişemedik oysa hiçbirine.
Kendimizi oyalayacak bir şeyleri hep bulduk. Durup düşünecek, bir soluk nefeslenecek, nefsimizi hesaba çekecek bir fırsat vermedik kalbimize. Kalbimizi boş şeylerle yorduk dostum.
Hz. Ömer radıyallahu anh, her gün kendisine ölümü hatırlatan birini tutmuştu. Sakalına aklar düşene kadar. Bizimse saçımız sakalımız bembeyaz olduğu halde ölüm aklımıza gelmedi dostum. Ölümü kendimize hiç yakıştıramadık. Sevdiklerimizin ölümünü gördük, birer birer bizi terk edişlerini... Ama biz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz dostum.
“Sonra yaparız, sonra kılarız, sonra düzeltiriz, sonra okuruz, sonra gideriz” dedik hep dostum. Sonraların arkası gelmedi. Hele yarınlar, o bitmeyen yarınlar... Kuşattı dört bir yanımızı. Yapacaklarımızı geleceğe ısmarladık. Erteledikçe eridiğimizi fark etmedik. Upuzun emellerimiz oldu. Evimiz arabamız olsun istedik. Sonra ikincisini, belki sonra üçüncüsünü istedik de istedik durmadan. “Falan işim olsun da...” dedik. “Hele çocukları okutalım, borçları ödeyelim, biraz daha dünyalığımız olsun” dedik. Dahaların da sonu gelmedi bir türlü. “Uzun emeller hamalı” olup çıktık dostum. Elimizdekine kanaat etmedik ve dünyanın tozu girdi gözümüze, kalbimize. Yanıldık dostum, gelecekle aldandık, gelecek diye aldandık, geleceğe aldandık.
Geçmiş de bizi oyaladı dostum. Yaşanmışlıklar ayağımıza bağ oldu bazen. Ne zaman bir şeyleri düzeltmeye niyet etsek geçmişimiz geldi durdu önümüze. “Eskiden ne idin ki şimdi ne olacaksın” dedik kendimize. Bir şeyleri düzeltebileceğimize inanmadık. Geçmiş geçmişti ama onu orada bırakıp bugüne bakamadık dostum.
Artık uyanmalı değil miyiz bu ölümcül uykudan? Kalbimize dönmeli, nefsimizi hesaba çekmeli, kendimizi bilmeli değil miyiz? Ne zamana kadar bu serkeşlik, bu başıboşluk, bu aldırmazlık? Akıp giden zaman içinde farkında olmalı değil miyiz ânın? Vakti kollamalı değil miyiz, olmak için? Zamanın esiri olmaktan çıkıp “vaktin oğlu” olmalı değil miyiz?
Dostum “vukûf-i zaman” sırrının peşine düşmek zamanı gelmedi mi hâlâ?
Hüseyin Hilmi Arslan - Semerkand Dergisi
109 notes · View notes
41kelebeginduasi53 · 7 years
Text
Tanrılar insanı kusursuz yerlerinden Allah insanı kusurlu yerlerinden öper / Yılmaz Türker Demirbaş/
45 notes · View notes
ulkergundogdu · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Korkunun tutsağındaki çocukları, konu aldığım: “Ardıç Kuşunun Çocukluğu” adlı öyküm ile katkı sağladığım Yolcu Dergisi, yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür ederim. “Öter ardıç kuşunun çocukluğu gölgenin kafesine tutsak düştü.” @yolcudergisi-blog
1 note · View note
aynurant · 4 years
Text
Tumblr media
Planlarımız vardır: “Şu gün şurada olmam lazım.”
İnanışlarımız vardır: “Çok çalışmalı ve çok kazanmalıyım.”
Yargılarımız vardır: “Burnundan kıl aldırmaz, kendini beğenmiş biri…”
Kesin hükümlerimiz vardır: “Onsuz asla yapamam”
Kıyaslarımız vardır: “Ondan daha iyiyim, şundan daha kötüyüm…”
Genellemelerimiz vardır: “Her zaman zaten böylesin…”
Şablonlarımız vardır: “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin.”
Kaygılarımız vardır: “Hakkımda ya kötü düşünürlerse?..”
Prensiplerimiz vardır: “Asla bu ilkemden ödün veremem.”
Hesap kitaplarımız vardır: “O bana bunu yaparsa, ben de şunu yaparım.”
Kara kaplı defterlerimiz vardır: “Bana yaptıklarının hesabını ödeyeceksin!”
Yeminlerimiz vardır: “Burnundan fitil fitil getirmezsem…”
Şartlarımız vardır: “Ya istediğim gibi davranırsın, ya da burayı terkedersin.”
Alışkanlıklarımız vardır: “Bunu hep yaparım, şunları şunları asla yapmam.”
Kurallarımız vardır: “Onu her gün en az üç kez aramam lazım.”
Sınırlarımız vardır: “Bu şekilde giyinemem, şu şekilde giyinirim.”
Hırsımız vardır: “Benimle asla rekabet etmesine izin vermeyeceğim.
Bu yarışı ne pahasına olursa olsun ben kazanacağım.”
Dirençlerimiz vardır: “Eski köye yeni adet mi getireceksin?”
Etrafımızdaki dünyanın dörtte üçü suyken… Bedeninin dörtte üçü suyla doluyken… Su bu kadar şekilsiz, bu kadar akışkan, bu kadar berrak olabilecekken… Planlara, koşullara, alışkanlıklara, şablonlara, prensiplere, kurallara bu kadar yapışmak, sana kendini iyi hissettiriyor mu?
Kendi doğruların ve yanlışlarınla, peşin hüküm ve kesin hükümlerinle, birilerini ya da kendini mahkum ederek, hayattan keyif alabilir misin? Hayatın, akmayan, tıkanmış bir trafik gibi mi? Trafikte sıkışmış kalmış, kapana kısılmış yolcu gibi hissediyor musun kendini? Yalnız, yorgun, huzursuz, mutsuz hissediyorsan; bunun sebebi, hayatın içinde akmak yerine tıkanmaya dönük yaşam anlayışın olmasın?
Tıkanmışsan, anla ki, bir şeyleri değiştirmelisin. Hep aynı şeyleri yapmaya devam ederek ve şikayet ederek yaşamak, anla ki seni ileri taşımıyor. Hayat bir yük gibi geliyorsa sana, yükün, yukarıdaki kurallar, koşullar, alışkanlıklarla dolu dünyan olmasın?
Bunları bir düşün. Belki de her şeyi fazlasıyla ciddiye alıyorsundur?
Belki de hayatı yanlış yerinden tutuyorsundur?
Belki de senin doğru bildiklerin yanlıştır?
Belki de alışkanlıklarınla kendi hapishaneni yaratıp orada tutsak kalmışsındır?
Belki de sıkı sıkı sarıldıklarını suya bırakırsan rahatlarsın?
Kimbilir? Bunları bir düşün…
Eskiler derler ki, “Su yolunu bulur”
Su gibi akışkansan, elbette bir yolunu bulursun hayatını anlamlı hale getirmenin.
Akarsuya bak, denize bak, akan çeşmeye bak, hatta bir bardak su içerken içtiğin suya bir de bu gözle bak.
Şu soruyu yanıtla: Akışta mısın, yoksa tıkanmış mısın?
Tıkanmış hiç bir hayat mutluluk üretemez.
Mutsuzluktan dem vuruyorsan, taşıdığın yükleri suya bırak. Bunu zihninde hayal etmen bile seni özgürleştirecektir.
İsmail Barış Özpazarcık - Mavişehir Dergisi
8 notes · View notes
kendime-nasihatler · 4 years
Photo
Tumblr media
. Ey Mübârek Ay!.. Her yıl olduğu gibi yine “hoş geldin”, ama biliyoruz ki yine hoş bulmadın bizi… Fakat Senin geliş sebeplerin arasında hoş bulmadıklarını da hoş etmek var elbette… Senin teşrif buyurma sâiklerin içinde, dünyamıza getirdiğin rahmet ikliminin cezbesiyle, nâhoş olanları da hoş etmek var elbette... Senin ziyâret amaçların arasında, insanlığını imhâ ve zâyi eden beşeriyeti yeniden “eşref-i mahlûkat” tahtına oturtarak, onları da hoş etmek var elbette... Yeni bir cehâlet ve fetret devri yaşayan mü’minlerden “Gül Devri”ni soluklayan bir ümmet-i Muhammed inşâ etmek var elbette... Ey Mübârek Ay!..Ömrümüz gibi her Ramazan da başlangıcında sanki çok uzun sürecekmiş gibi gelir; ama ömürlerimiz de, Ramazanlar da çok çabuk gelip geçer… Bu sebeple Ramazan’da kazandığımız rûhi güzellikleri ve İslâmî özellikleri diğer aylarda da devam ettirmeli ve ömrümüzün her ânını ve her ayını Ramazan sevinciyle doldurmalıyız… Zîrâ bir sonraki Ramazan’a kimlerin ulaşacağını ve bayramı kimlerin göreceğini bilemeyiz… Ey Mübârek Ay!.. Biliyoruz ki bizim için aslolan; orucun rûhunu yakalamamız, Ramazan’la yakınlaşmamız ve senin getirdiğin o muazzez iklimi hayatımıza âmir kılmamızdır… Ey Mübârek Ay!.. Kur’an koordinatlı bir hayat, ‘Gül Cemresi’ düşmüş bir cemiyet ve câmi merkezli bir medeniyet inşâ etmek için, rahmet iklimini; nefsimize, gönlümüze ve aklımıza hükümrân eyle… Ey Mübârek Ay!.. Biz Sana “vedâ” etmek, Seni yolcu etmek istemiyoruz… Zîrâ, Ramazan’ı gönüllerinin ev sahibi kabul edenler, hayatlarından O’nu yolcu etmezler… Ramazan “Elvedâ” edip gitti diye onun mânevî iklimini terk etmezler... Ya Ramazan’da kalırlar, ya da Ramazan’la kalırlar… Ey Mübârek Ay!.. Duâ ve niyazımız; Müslümanların Ramazan’ı îman şuuruyla yaşaması, bu mübârek ayın artık bizleri de “hoş bulması” ve oruç tutanların bayram yapmasıdır… Tuttuğumuz oruçların “bizlere” bayram yaptırması temennîsiyle... (Dr. Mehmet Güneş, Altınoluk Dergisi, Ağustos-2011) . #elveda #ramazan #eyşehriramazan #üzüntü #ramadan #bizdenrazıolyarabb (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CAgkFf2DK9J/?igshid=aqzzjfbc12ij
1 note · View note
mehmetkali · 3 years
Text
Türk Hava Yolları Travel + Leisure Dergisi tarafından ‘Dünyanın En İyileri’ Arasında Gösterildi https://ift.tt/3zqX5oZ
Türk Hava Yolları Travel + Leisure Dergisi tarafından ‘Dünyanın En İyileri’ Arasında Gösterildi
Global taşıyıcı, Travel + Leisure Dergisi tarafından düzenlenen ödüllerde en iyi 10 havayolu arasında gösterilirken İstanbul Avrupa’nın 1 numaralı şehri seçildi. Ödüllerde ayrıca Türk Rivierası’nın gözde destinasyonlarından Bodrum da yer aldı.
Travel + Leisure dergisi tarafından düzenlenen ödüllerde okuyucular en gözde havayollarını, havalimanlarını, otelleri, tur operatörlerini ve şehirleri oyladı.  Bu sene 26.sı düzenlenen ‘Dünyanın En İyileri’ ödül programında dünyada en çok ülkesye uçan havayolu olan Türk Hava Yolları “En İyi 10 Uluslararası Havayolu” kategorisinde ödüle layık görüldü.
Türk Hava Yolları’nın bu başarısının yanında İstanbul da “Avrupa’nın En İyi Şehirleri” kategorisinde “dikkat çekici yeni havalimanı şehre öyle kusursuz bir karşılama sağlıyor ki, ankete katılım gösteren pek çok kişi havalimanına varışlarını seyahatlerinin en güzel anıları arasında görüyor” yorumu ile birinci sıraya yerleşti. Türk Hava Yolları’nın dünya çapındaki Lounge İstanbul’u da tamamlandığında dünyanın en büyüğü olacağı öngörülen yeni havalimanında yer alıyor. Doğu ve Batı’nın buluştuğu İstanbul, ödüllerde yalnız da değildi. Sıralamada Ege sahilindeki popüler tatil destinasyonu Bodrum da yer aldı.
            Konu ile ilgili, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı; “Travel + Leisure dergisinin yıllık okuyucu anketinde en iyiler arasında yer almak son derece sevindirici. Dünyaca ünlü Türk misafirperverliğimizi, birinci seviye hizmetlerimizi ve geniş uçuş ağımızı misafirlerimize ve Travel + Leisure okuyucularına sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Türk Hava Yolları uçuşlarının ardından yolcular, Travel + Leisure’ın Avrupa’nın bir numaralı şehri sınıflandırmasını hak eden İstanbul’un manzaralarının ve seslerinin keyfini çıkarabilir, Ege sahilinin güzelliğini ise Bodrum’u ziyaret ederek deneyimleyebilir.” dedi.
Yakın zamanda duyurduğu Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 11. destinasyonu Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı’na uçuşlarını bu ay başlatacak olan milli bayrak taşıyıcı, geçtiğimiz mayıs ayında da yine ABD’de Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’na uçuşlarını başlatmıştı. Ayrıca sıcak yemek ve içecek servislerinin dahil olduğu Premium uçuş hizmetlerini pandemi sebebiyle bir süre askıya alan küresel taşıyıcı lezzetli ikramlarını iki saat on beş dakikadan daha uzun uçuşlarında Business ve Ekonomi Sınıfı için yeniden sunmaya başladı.
Türk Hava Yolları Hakkında:
1933 yılında 5 uçaktan oluşan mütevazı bir filo ile kurulan Star İttifakı üyesi Türk Hava Yolları, bugün 371 (yolcu ve kargo) uçaklık filosu ile 50 yurtiçi, 276 uluslararası olmak üzere dünyanın 127 ülkesindeki 326 noktaya uçan havayolu şirketidir. Türk Hava Yolları ile ilgili daha geniş bilgiye www.turkishairlines.com web adresinden veya Facebook, Twitter, YouTube, Linkedİn ve Instagram hesapları üzerinden ulaşılabilir.
Star İttifakı Hakkında:
Türk Hava Yolları, ilk küresel havayolu ittifakı olarak 1997 yılında kurulan ve uluslararası ölçekte seyahat edenler için dünya genelinde ulaşım, tanınırlık ve benzersiz hizmet sunan Star İttifakı (Star Alliance)’na üye havayolu şirketidir. Air Transport World tarafından “Market Leadership Award” ve Business Traveller Magazine ile Skytrax tarafından “Best Airline Alliance“ ödülleri gibi çok sayıda ödüle lâyık görülen Star İttifakı’na üye havayolu şirketleri; Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air India, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Avianca, Brussels Airlines, Copa Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, Ethiopian Airlines, EVA Air, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, SWISS, TAP Air Portugal, THAI, Türk Hava Yolları ve United’dır. Star İttifakı hâlihazırda, 195 ülkedeki 1.250’den fazla havalimanına günlük 19.000’in üzerinde uçuş sağlamaktadır. Bununla birlikte, Star Alliance Bağlantı Ortağı (Connecting Partner) olan Juneyao Airlines tarafından da, yine bu kapsamda bağlantılı uçuşlar sunulmaktadır.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3CeC2ri via IFTTT
0 notes
ata-1966 · 5 years
Text
''İki seçeneği vardır insanın, fazlası yok. Yapabildiklerinle yol almak; mutlu olursun, yapamadıklarınla yerinde saymak; mutsuz olursun. Bu kadar basit aslında hayat. Büyük anlamlar yükleme her şeye. Yol, yolcu, yolculuk; bitti, bu!''
✏Kafa Dergisi
6 notes · View notes
havahaber · 2 years
Text
İstanbul Havalimanı'nın hizmete açılmasının ardından 4 yıl geçti.. 164,1 milyon yolcuyu ağırlardı
Tumblr media
Cumhuriyet döneminin en büyük projeleri arasında gösterilen ve Türk havacılığı için kritik aşamalardan biri olarak kabul edilen İstanbul Havalimanı'nın hizmete açılmasının ardından 4 yıl geçti. Toplam 76,5 milyon metrekare alan üzerine inşa edilen ve birçok yönden dünyada ilkleri barındıran İstanbul Havalimanı'nın ilk fazının açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın yanı sıra dünyanın dört bir yanından 50'nin üzerinde üst düzey konuğun katılımıyla 29 Ekim 2018'de gerçekleştirilmişti. Açılışa Arnavutluk, Sırbistan, Katar, KKTC, Kırgızistan, Kosova, Makedonya, Moldova, Pakistan, Sudan, Bosna Hersek ve Bulgaristan gibi ülkelerden cumhurbaşkanı ve başbakan düzeyinde katılım olmuştu.
Tumblr media
İstanbul'u hem yolcu hem de kargo taşımacılığında dünya havacılık sektörünün HUB'ı haline getirecek yeni havalimanı, geniş terminalleri ve gümrüklü alanları, bağımsız pistleri, apronu, otopark, yeme-içme ve sosyal donatı alanlarıyla küresel havacılıkta dikkati çekiyor. Havalimanında halihazırda 288 mağaza bulunuyor. 1 MİLYON 117 BİNDEN FAZLA SEFER GERÇEKLEŞTİRİLDİ Dünyanın en büyük terminaline sahip olan ve 1 milyon 400 bin metrekare tek çatı altındaki ana terminal binasında hizmet veren İstanbul Havalimanı, halihazırda yıllık 90 milyon yolcu ağırlama kapasitesiyle öne çıkıyor. İstanbul Havalimanı, açılışının ardından geçen 4 yıllık sürede, 24 Ekim 2022 itibarıyla 164 milyon 83 bin 783 yerli ve yabancı yolcu ağırladı. 262 noktaya uçulan havalimanında 1 milyon 117 binden fazla sefer gerçekleştirildi.
Tumblr media
Havalimanının açılışının üzerinden henüz 1,5 yıl geçmesinin ardından Kovid-19 salgınının ortaya çıkması sonrası dünya havacılığı tamamen durma noktasına gelmiş, İstanbul Havalimanı da 59 gün kapalı kalmıştı. Kovid-19 önlemleri nedeniyle uluslararası uçuşların uzun süre yapılamaması ve bazı ülkelerin aylarca yurt dışından uçuş kabul etmemesi gibi etkenler havalimanının çok daha yüksek rakamlara ulaşmasını engelledi. SON BİR YILDA 60,6 MİLYON YOLCUYA HİZMET VERDİ İstanbul Havalimanı 25 Ekim 2021-24 Ekim 2022 tarihleri arasındaki 1 yıllık sürede 60,6 milyon yerli ve yabancı yolcuyu ağırladı. Bu yıl en hızlı toparlanan havalimanları arasında yer alan İstanbul Havalimanı 2022'nin 9 ayında ise 47,6 milyon yolcuya hizmet verdi. Yolcu sayısı iç hatlarda yüzde 62, dış hatlarda ise yüzde 102 artış gösterdi. Küresel ticarette hızla artan kargo taşımacılığı için de önemli bir merkez olma özelliği taşıyan İstanbul Havalimanı'nda bu alanda çok sayıda şirket faaliyet gösterirken, buradan kargo için uçulan nokta sayısı 97'ye yükseldi. AVRUPA'NIN EN KALABALIK HAVALİMANI İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) Europe tarafından hazırlanan yıllık rapora göre, 2021'de 36 milyon 989 bin yolcu sayısıyla Avrupa'nın en yoğun havalimanı olmuştu. Dev proje, aynı başarıyı bu yıl da sürdürdü. Avrupa havalimanlarında personel eksikliği nedeniyle zaman zaman kaos yaşanırken, Avrupa'daki havaalanları arasında en hızlı toparlanmayı (2022'nin ilk yarısında) İstanbul Havalimanı yakaladı. Haziranda Avrupa'da en çok yolcunun kullandığı havaalanı olan İstanbul Havalimanı, yılın 3. çeyreğini de yolcu sayısında birinci kapattı. 3. çeyrekte 19 milyon 957 bin 147 yolcuyla Avrupa'nın en yoğun havalimanı oldu. DÜNYANIN EN İYİ HAVALİMANI SEÇİLDİ İstanbul Havalimanı, son olarak 4 Ekim'de lüks seyahat konusunda kılavuz ve gezginlerin ilham kaynağı olan ve dünyanın her bölgesinden okuyucusu bulunan seyahat ve yaşam dergisi Conde Nast Traveler tarafından Dünyanın En iyi Havalimanı seçildi. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen "Okuyucuların Seçimi" anketinin sonucunda "Dünyanın En İyi Havalimanları" listesinde İGA İstanbul Havalimanı liderliği devraldı. Regional Air Transport Awards tarafından daha önce iki defa "Yılın Havalimanı" seçilen İGA İstanbul Havalimanı, bu kez de "Kurumsal Ödül"e layık görüldü. Ödül, 9 Eylül'de sahibini buldu. New York merkezli, dünyaca ünlü Travel and Leisure Dergisi'nin "The 10 Best International Airports" anketinde "Dünyanın En İyi 10 Uluslararası Havalimanı" arasında İstanbul Havalimanı 94.06 puanla ikinci sırada yer aldı. İstanbul Havalimanı'nın bu yıl Havayolu Yolcu Deneyimi Derneği (APEX) tarafından "Olağanüstü Başarı" ödülüne layık görülürken, 2021'de 5,8 milyar avro bedelle gerçekleştirdiği başarılı refinansmanla da EMEA Finance'ın "EMEA Bölgesi'ndeki En İyi Sendikasyon Kredisi" ödülüne ulaşarak büyük bir başarıya imza attı. Aylık yaklaşık 500 bin okuyucuya ulaşan ABD merkezli seyahat dergisi Global Traveler; bu yıl 10'uncusunu gerçekleştirdiği "2022 Leisure Lifestyle Awards" ödüllerinde İGA İstanbul Havalimanı'nı "En İyi Aktarma Havalimanı", 5'inci kez düzenlenen "2022 Wherever Awards'ta" ise "En İyi Aile Dostu Uluslararası Havalimanı" ödülüne layık görüldü. Skytrax'ten İGA İstanbul Havalimanı'na 5 yıldızlı tescil İstanbul Havalimanı, en önemli havacılık kuruluşları arasında gösterilen Skytrax'in değerlendirmesine göre 2020'de aldığı "5 Yıldızlı Havalimanı" ödülünü bu yıl (haziran) da kazanarak başarısını tescilledi. Havalimanı, "2022 World Airport Awards" kapsamında da "Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı", "Dünyanın En İyi Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı" ve "Güney Avrupa'nın En İyi Havalimanı" uluslararası ödüllerini kazanarak Türk havacılığını zirveye taşıdı. İGA İstanbul Havalimanı "Dünyanın En İyi Havalimanları" listesinde de büyük bir ilerleme kaydederek 8. sırada yer aldı. İstanbul Havalimanı, dünyanın en büyük hava kargo ağı olan The International Air Cargo Association'daki (TIACA) üyeliğini mayısta bir üst seviyeye taşıdı. Havalimanı, bugüne kadar onlarca ödül ve sertifika alırken, çok sayıda uluslararası başarıya da imza attı. Read the full article
0 notes
yurekbali · 7 years
Text
Tumblr media
Şair Sait Maden, Türk edebiyatımızın hikâyecisi-romancısı-şairi olan Sait Faik Abasıyanık’ı bakın nasıl anlatmış... Yıl, 1953. Sait Faik ciddi biçimde hastalanmıştı. Biz arkadaşları olarak ziyaretine gittik ve ona Fransa'ya gitmesini, okuduğu üniversitenin tıp hocalarına başvurmasını, onların yardımıyla iyileşebileceğini önerdik. O da bizi dinledi, Fransa'ya gidip tedavi olmaya karar verdi. Birkaç gün sonra Sait'i Karaköy rıhtımından vapura bindirdik. Vapur kalktı, alkışlarımız arasında Sait bize güverteden el salladı. Vapur, Marmara'da, ufka doğru yol aldı. Rıhtımdaki arkadaşlarla aramızda bir karar aldık: Ertesi gün Çiçek Pasajı'nda buluşup Sait'in sağlığı için kadeh kaldıracaktık. Ertesi akşam buluştuk. Sait'in iyileşip aramıza dönmesi dileğiyle kadehlerimizi kaldırdık. Herkes onu seviyor, iyileşip dönmesini can-ı gönülden diliyordu. Dakikalar ilerledikçe masada söz dönüp dolaşıyor, hep Sait'e geliyordu. Derken bir an, kapıda biri belirdi. Hepimiz dönüp kapıdaki adama baktık şaşkınlıkla. Hayal mi görüyorduk, gerçek miydi bu? Kapıda duran adam, vapura bindirip yolcu ettiğimiz Sait Faik'ti. Soru dolu bakışlarımız üzerinde, masaya yaklaştı. “Gidemedim yahu!” diye açıkladı. “Marmara'ya girince içime bir hasret düştü. İstanbul'dan, sizlerden ayrılamayacağımı düşündüm. Vapur Çanakkale'ye geldiğinde indim. Bir taksiye atladım. Ver elini İstanbul...” * * * Türk edebiyatımızda adı söylendiğinde sanki soyadına ihtiyaç duyulmayan ve sadece adıyla tanınan yazarlarımızdan Sait Faik’e, 1948 yılında siroz teşhisi konmuştu. Sait Faik, hastalığının her geçen yıl daha da ilerlemesi nedeni ile tedavi için 31 Ocak 1951'de Paris'e gitti. Gitti ama sadece beş gün kalıp, İstanbul'dan uzakta öleceği ve tedavinin ağırlığının korkusu ile paniğe kapılarak geri döndü. 23 Ocak 1953'te Paris'e gidebilmek için tekrar pasaport aldı ama bu pasaportu hiç kullanamadı. 1954 yılının 11 mayısında da, “ben bayrakları değil insanları severim” diyen yazarımız-şairimiz, cepleri susam kokan güzel adalı, balıkları öpen adam Sait Faik, bu dünyaya mendil sallayarak ayrıldı aramızdan... İki ay sonrasında da Turgut Uyar, “Sait Faik” isimli şiirini onun anısına “Varlık” dergisinde yazacaktı... Bir adam balık tutuyordu, Sait Faik gördü. Bir kız adamakıllı güzeldi, Sait Faik gördü. Bir sokakta bir avuç güneş vardı, Sait Faik gördü. Bir güzel deniz yayılırdı, Sait Faik gördü. Yosma bulutlar vardı bilmezsiniz, Sait Faik gördü. Bir güzel yaşamak vardı bilmezsiniz, Sait Faik gördü. Şimdi sokaklar boş kaldı, şimdi temiz defterler boş kaldı, Sait Faik öldü... Demek öldü. Öldü dediniz öyle mi? Sait Faik ölmüş anladınız mı? Sait Faik ölmüş anladınız mı? Ben anlamadım... _Turgut Uyar, Sait Faik (“Varlık” Dergisi, Temmuz 1954) * * * _Görsel: Ethem Onur Bilgiç (Sait Faik Abasıyanık)
38 notes · View notes
derdiderun · 4 years
Text
Tumblr media
İnsan bir yolcu. Rabbinden gelip yine O’na dönen yolda, bazen tökezleyip düşen, bazen de kanatlanıp uçarcasına yol alan bir yolcu. Altında, dizgini sağlam tutulmazsa hangi çıkmazlara götüreceği belli olmayan bir binek: Nefis. Ve her an önüne düşüp, yolundan saptırmaya hazır sahte bir kılavuz: Şeytan.
Yolun da, yolculuğun da farkında olan insanın adı mümin. Elinde vahiy pusulası, önünde rehberlerin en güzeli. Ve bir kafile: Başında, o en güzel rehberin veraset makamında bir kılavuz. Yaratıcı’nın bahşettiği kulluk ve halifelik sıfatına yaraşır bir yolculukla, yine O’na yürüyen bir kutlu kafile.
Halife M.Saki El-Hüseyni, Semerkand Dergisi, Şubat 2000
56 notes · View notes
41kelebeginduasi53 · 7 years
Text
“... Tutuştursak tüm sarayları da küllerinden yetimlere uçurtma mı yapsak Yok yok bu eylem bana çok liberal geldi dostum Fikirsiz şiirler gibi yaldızlı otel odalarında cümle kusan çilesiz şairler gibi ...”
/Necati Atilla Soykan/
21 notes · View notes
kocaalihaber · 4 years
Text
0 notes
aynurant · 5 years
Text
Tumblr media
Planlarımız vardır: “Şu gün şurada olmam lazım.”
İnanışlarımız vardır: “Çok çalışmalı ve çok kazanmalıyım.”
Yargılarımız vardır: “Burnundan kıl aldırmaz, kendini beğenmiş biri…”
Kesin hükümlerimiz vardır: “Onsuz asla yapamam”
Kıyaslarımız vardır: “Ondan daha iyiyim, şundan daha kötüyüm…”
Genellemelerimiz vardır: “Her zaman zaten böylesin…”
Şablonlarımız vardır: “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin.”
Kaygılarımız vardır: “Hakkımda ya kötü düşünürlerse?..”
Prensiplerimiz vardır: “Asla bu ilkemden ödün veremem.”
Hesap kitaplarımız vardır: “O bana bunu yaparsa, ben de şunu yaparım.”
Kara kaplı defterlerimiz vardır: “Bana yaptıklarının hesabını ödeyeceksin!”
Yeminlerimiz vardır: “Burnundan fitil fitil getirmezsem…”
Şartlarımız vardır: “Ya istediğim gibi davranırsın, ya da burayı terkedersin.”
Alışkanlıklarımız vardır: “Bunu hep yaparım, şunları şunları asla yapmam.”
Kurallarımız vardır: “Onu her gün en az üç kez aramam lazım.”
Sınırlarımız vardır: “Bu şekilde giyinemem, şu şekilde giyinirim.”
Hırsımız vardır: “Benimle asla rekabet etmesine izin vermeyeceğim.
Bu yarışı ne pahasına olursa olsun ben kazanacağım.”
Dirençlerimiz vardır: “Eski köye yeni adet mi getireceksin?”
Etrafımızdaki dünyanın dörtte üçü suyken… Bedeninin dörtte üçü suyla doluyken… Su bu kadar şekilsiz, bu kadar akışkan, bu kadar berrak olabilecekken… Planlara, koşullara, alışkanlıklara, şablonlara, prensiplere, kurallara bu kadar yapışmak, sana kendini iyi hissettiriyor mu?
Kendi doğruların ve yanlışlarınla, peşin hüküm ve kesin hükümlerinle, birilerini ya da kendini mahkum ederek, hayattan keyif alabilir misin? Hayatın, akmayan, tıkanmış bir trafik gibi mi? Trafikte sıkışmış kalmış, kapana kısılmış yolcu gibi hissediyor musun kendini? Yalnız, yorgun, huzursuz, mutsuz hissediyorsan; bunun sebebi, hayatın içinde akmak yerine tıkanmaya dönük yaşam anlayışın olmasın?
Tıkanmışsan, anla ki, bir şeyleri değiştirmelisin. Hep aynı şeyleri yapmaya devam ederek ve şikayet ederek yaşamak, anla ki seni ileri taşımıyor. Hayat bir yük gibi geliyorsa sana, yükün, yukarıdaki kurallar, koşullar, alışkanlıklarla dolu dünyan olmasın?
Bunları bir düşün. Belki de her şeyi fazlasıyla ciddiye alıyorsundur?
Belki de hayatı yanlış yerinden tutuyorsundur?
Belki de senin doğru bildiklerin yanlıştır?
Belki de alışkanlıklarınla kendi hapishaneni yaratıp orada tutsak kalmışsındır?
Belki de sıkı sıkı sarıldıklarını suya bırakırsan rahatlarsın?
Kimbilir? Bunları bir düşün…
Eskiler derler ki, “Su yolunu bulur”
Su gibi akışkansan, elbette bir yolunu bulursun hayatını anlamlı hale getirmenin.
Akarsuya bak, denize bak, akan çeşmeye bak, hatta bir bardak su içerken içtiğin suya bir de bu gözle bak.
Şu soruyu yanıtla: Akışta mısın, yoksa tıkanmış mısın?
Tıkanmış hiç bir hayat mutluluk üretemez.
Mutsuzluktan dem vuruyorsan, taşıdığın yükleri suya bırak. Bunu zihninde hayal etmen bile seni özgürleştirecektir.
İsmail Barış Özpazarcık - Mavişehir Dergisi
8 notes · View notes