Tumgik
#yüklerim
edanurd · 6 months
Text
Arkadaşki omuzuna başını yasladığın değil de yüreğindeki ağırlıkları koyduğundur, yasladıkça hafifler...
~ Esma KAYA ~
35 notes · View notes
sairceketli · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
17 notes · View notes
kalbimdeki-maviyara · 3 months
Text
Omuzlarımı bırakın, yüklerim çok ağır.
251 notes · View notes
yakazakalb · 8 days
Text
Öyle ağır yüklerim var ki başımı secdeden kaldırmak istemiyorum. Çünkü bir tek orada hafifliyorum.
36 notes · View notes
nefss-blog · 20 days
Text
insanın neye değer verdiği,
onu tanımlar.
mesela ben;
nahifliğe,
yardımseverliğe,
samimi niyete,
empatiye önem veririm.
ve bunu taşıyanların değer taşıdığını düşünür ve
değere değer yüklerim.
tamamen kişisel..
başkası,başka şeylere değer verebilir,o da onun seçimidir.
40 notes · View notes
saliha-biri · 3 months
Text
Tumblr media
Anne beni anlayan yok...omuzumda yüklerim..ne çokk......
41 notes · View notes
mennaatuallah · 28 days
Text
Anne, beni anlayan yok
omuzumda yüklerim çok
seninkinde yer kaldıysa
başımı koysam biraz anne
Tumblr media
8 notes · View notes
maviimeneksee · 1 month
Text
Bu kadar ağır yüklerim olacağını bilseydim asla büyümek istemezdim. Babam taşıyamayacağın yüklerin olacak demişti. Kastettiğinin bu kadar ağır olacağı aklıma gelmezdi. Omuzlarımda bir hayat dolusu yük var ve daha on dokuzuma bile girmedim. Ölümün eşiğindeyken yanımda kim varsa git demek istiyorum. Ben ölüyüm, ben öldüm. Bir cesedi sevemezsiniz demek ıstiyorum herkese. Gözleriniz önünde ölüyorum ve izliyorsunuz gidin demek istiyorum. Ama biliyorum, dudaklarım git derken, gözlerim beni bırakmayın diye yalvaracak.
9 notes · View notes
arbrenu · 1 year
Note
eşyalara anlam yükler misin,mesela o turkuaza?
Neredeyse hiç, anlamlara anlam yüklerim hdjdj turkuazın bana çağrıştırdığı şey misal somut şeylere değil
72 notes · View notes
biliyorsun · 2 years
Text
zihninizdeki yükleri hiç sanki omuzlarınızda taşıyormuşsunuz gibi hissettiniz mi? ben hissettim. ben bu yükleri her gün omuzlarımda taşıyordum. belki zihnimdeki karanlık kuyulardan birisine atarsam bu yükleri omuzlarım biraz rahatlar, dinlenirim ve şayet ben de belki biraz rahat nefes alırım diye kendimi sürekli zorluyordum. ama ben artık biliyorum ki bu yüklerim benim sınavım. ben bu dünyaya, bu bedene bu yükleri taşıyıp, bu yüklerle yaşamayı öğrenmek için gelmiştim. artık bunu çok iyi anlıyor ve bununla yaşamaya çabalıyordum. yani artık kurtulmaktansa benimsemeyi, kabullenmeyi yeğliyordum. zamanla gördüm ki bu yükleri benimsedikten sonra biraz hafifliyorlardı ve hatta bazı zamanlar o yükleri hissetmiyordum bile. işte bu, acıya alışmama ve yaşayacağım her acıya karşı dayanıklılık kazanmama sebep olmuştu. acıyı, yükü, üzüntüyü, sıkıntıyı, derdi aklınıza her ne geliyorsa size acı veren onu benimseyin. evet belki bunlar size yük ama bu yükleri kabullenmekten başka çareniz yoksa kabullenin. bırakın yükleriniz, acılarınız sizinle gelsin. siz onların peşinden gidip, kurtulmaya çalışıp onlarla savaşmayın bırakın onlar sizinle savaşıp mağlup olsun. her şey zihninizde başladığı gibi yine zihninizde bitiyor. zihninizin omuzlarınıza yüklediği bu yükleri kabullenin, benimseyin. savaşmayın.
141 notes · View notes
hisboslugu · 11 months
Text
Tumblr media Tumblr media
sevgim omuzlarınıza bir yük olmak yerine, kalbinizi ferahlatan bir gökyüzü olsun sizin için.ʼ
gökyüzüm de yağmurlar yağmakta, sevgin sayesinde tüm yüklerim boşalmakta.
21 notes · View notes
umursamazhanim · 1 year
Text
‘Sen halledersin’ hayatımda bu cümle kadar nefret ettiğim hiçbir şey yok. Halledemiyorum ben de insanım, ben de tökezleyebilirim ben de düşebilirim. Halletmek istemediğim bir döneme girdim. Yokuş aşağı gitse bile önüne geçmiyorum geçmek de istemiyorum. Her şeyi tek başıma halletmekten kambur haline gelmeye başladı tüm yüklerim.
22 notes · View notes
kenopsia52 · 4 hours
Text
O ânları zihnimden atamıyorum. O kadar zor ki.. olmuyor yapamıyorum. Büyük yıkım.. herkes tarafından ihanet edilişim. Sevdiğim insanları kaybedişim. Canımın çok yandığı. Ve kendimi hep o suyun altında buluyorum. Okyanuslara sığınmak istemiştim ama sığınamazdım ve kendimi suyun altında buldum. O gün yağmur yağmadı ama gökyüzü fırtınasını getirmişti beni korumak için bana bir şey olmaması için. Olmadı beni korudu ama ben kaybettim. Canımı kaybettim, ruhumu kaybettim, arkadaşlarımı kaybettim, sevdiğim insanları kaybettim. Olmayan şeylerimi kaybettim. Her zaman gökyüzü fırtınalı olunca aklıma o ânlar geliyor. Canım o kadar yanıyor ki o kadar zorlanıyorum ki.. ama hayır eskisi gibi değil. Gerçekten eskiden olsa böyle olmazdım böyle duramazdım. Bu alıştığımın belirtileri olarak geri dönüyor bana. Ama gerçekten o kadar zor ki anlatamıyorum. Zihnimden atamıyorum. İki savaşın ortasında yapayalnız olduğumu kimseye anlatamıyorum. Gözümün önünde olanları bi an olsun silemiyorum. Kahretsin kabullenemiyorum. Öfkem, intikam hissim. Hiçbir şey dinmiyor. Dört yıl oldu neredeyse ve bunlar hâlâ devam ediyor. Geçti sanıyorum, bitti sanıyorum ama olmuyor. Dik duruyorum hep ve gerçekten ayakta durmayı başarabiliyorum. Üstelik iki kez büyük yıkımı yaşamama rağmen güçlü duruyorum. Ama o kadar bunalıyorum ki.. eğer gerçekten bir gücüm olsaydı fantastik ya da elementlerin kullanımı falan gerçekten olsaydı. İnanın bu dünyayı sular altında bırakmaktan bi an olsun çekinmezdim. Şimdi yağmur yağmaya başladı ve bu beni az da olsa dizginliyor. Ama şöyle bir şey var. Asla ama asla diz çökmeyeceğim. Ne olursa olsun asla. Bu her zaman böyleydi ve yine böyle olacak. Acılarım dâhi yüklerim dâhi diz çöktürmesine izin vermeyeceğim. İhanete mi uğradım? O zaman öfkemi onların üzerine salacağım ve bir okyanus gibi geçeceğim. Ne olursa olsun yığılmayacağım. Canım yansa bile, yorulsam bile bunların olmasına izin vermeyeceğim ve bu içimde ki imparatorluğun yarım kalan işini hızlandırmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Biliyorum uzun sürecek ama yapacağım enin sonunda. Herkes benim güçlü birisi olarak mı görüyor? Görsünler o hâlde. Artık o yanımı kimseye göstermeyeceğim, vazgeçtim bundan artık..
2 notes · View notes
siyahiisst · 1 year
Text
İnsanlara çarpmadan yürüyorum artık. Vücudum morluklara ev sahipliği yapmadan, düşüncelerim beni boğmadan, huzurlu olmak nasılmış yaşayarak öğreniyorum.. Omuzlarımda yüklerim yok, dalıp gitmelerim yok. Mutluyum yıllar sonra ilk defa bu kadar mutluyum belkide. Bu hayat benden neler götürdü sayamam ama elimi yara yapan ipleri bırakmayı, her an kendimi ilk sıraya koymayı öğretti..
25 notes · View notes
anavataninkaranliktir · 2 months
Text
2:45-3:09, 27 Şubat 2024
Huzuru Tanımlamak
Bazı geceler.
Bazı gecelerde ruhumla baş başa kalırım.
Bu karmaşada telaşa verdiğim aklım yangın yeri.
Ben ise geçmiş ve geleceğin içinde kaybolan bugünün muğlak esintisi.
Yıllar öncem gelir aklıma. Aynı bir tekerrür ve bu dinginlik.
İthafım ve tanımlamaktan yılmış aciz kalemimle bir araya getirdiğim buğulu bir cama çizilmişçesine kısa bir sürede yok olup gidecek olan kelimeler.
Yüzümde asık bir gülümsemeye yılışık büyümeye dair hisler. Yorgunluk göz altlarımdan okunabilir.
Sanki uçup gitmiş bütün keskinliğim.
Bir bıçak kadar keskin olan hislerim.
Şakaklarıma vurulmuş bir darbe. Nefesimdeki kesikliğin baş döndürücü çekiciliği.
Kendimi dinlemek için dünyaya kapandım. İçimdeki okyanuslara dalıp çıktım. Bu dünyaya yağan bütün yağmurlarda yıkandım.
Benden ötesine bakamam. Çünkü inançlarımla barışık değilim. Gözlerim kendimi bile zor görüyor.
Ben ise denizlere karıştırıyorum varlık sancımı.
Yosunlar ve çakıllar, martılar ve rüzgarlar. Dalgalanan denize ayarlı hisli sancılar.
Yaşama tutunmak için dudaklarımda bir demir tadı. Ciğerlerimden yükselen ateş ve kan.
Gözlerim. Görünmezliğe açılmış bir kapı.
Bıraktım kendimi.
Bıraktım yaşamlardan ve insanlarda öteye. Günlük her bir sancının ardına sığınmaktan vazgeçerek, kendimle var olmaya.
Biraz hüzünlü, ince dudaklarıma oturan bir gülümseme.
Bazen diyorum. Yıllarımı ve her şeyimi bırakabilsem geride. Beni ben olmaktan alıkoymuş her şeyden arındığım bir güne uyansam.
Yanımda sancılarımdan yapılma bir kadın. Barışık ve huzurlu. Bir kereye mahsus. Yaşamı hatırlamak. Geçmişten ve gelecekten bağımsız, hiçbir şeyden habersiz bir sabaha uyanmak.
Penceremde mimozalar olacak. Parkelerim gıcırdayacak. Bir beyaz elbise. Denizin kokusu ise burnumda bitmiş. Güneş tenime karışmış.
Fakat olmaz değil mi? Ben bunun için fazla yaşlıyım.
Bizler, bunun için fazla yaşamış, aklı bir karış havada, geleceğine yetişmesi gereken insanlarız.
İşte tam bu anda, bu cümlelerde var olacağım.
Tam şu anda, esinti kulaklarıma dolarken, güzel bir yaz sabahına uyanıyorum. Pencereme konmuş martı ve odanın köşesindeki kedi.
Parkeler, güneş ve rüzgar.
Huzuru tanımladım.
Bu kadar basit, fakat bir o kadar erişilmez olan huzuru.
Şimdi kafamı yastığa koyacağım.
Gözlerimden akan iki damla yaşı da silerek, yarın tüm gücümle, kuvvetimle, gülümsemelerim ve dik duruşumla geçecek, konuşacak, var olacak, buradayım diyeceğim.
Demeliyim. Bu dünyada yer edinmek zorundaymışım. Bu yükü ben sırtlamadım.
Üzerime devrildi.
Ama işte, böyle sakinim. Böyle dinginim. Odamın karanlığında, bir yaz güneşine, benden yapılma bir kadınla uyandığımı düşünerek aydınlık yüklerim.
Gecelerim böyledir.
Kendim olurum.
Kimse bilmez. Bilmek isteyen ise bir yolunu bulur.
2 notes · View notes
gecedenkirginokiz · 3 months
Text
Diyebilmem gerek, başardım tek başıma
Omuzlarıma bırakın yüklerim çok ağır
Pes etmedim daha, size etmedim veda
Bütün öfkemi besliyor bu kirli sokak
2 notes · View notes