Yatağımda yatıyordum uyucaktım sonra birden bi ses duymaya başladım, derinlerden geliyordu. Başta ezan, selâ falan sandım bu saatte olması pek normal olmadığından bi korktum hdhdbdh. Meğerse araba geçiyormuş dışardan 🤦🏽♀️
"çok yordum bedenimi, zahmet etmesin kimse. ellerimle gömdüğüm yanın kaldı içimde. geçip gidiyor zaman, tutamıyorum el pençe. sorup duruyor yaram, yanımda değil hiç kimse. benliğimin kanını emen yarasadır tasalar. en sevmediğim tablolardır kalabalık masalar. içten olan değil, dâim yalakadır kazanan. ellerim öfkeden titriyoken sana sabır yazamam. işçiyim ben işçi kalmam, sen zorbasın zorba kal. nerde ölüm çok satarsa gidip yaranı orada sar. şaraba sevdalılar için sabah selâ ve çorba var. gözaltında bir torbacının gözaltında torbalar, dağıt beynini, bütün odaya şuurunu saç, artık karnımız tok dayı, yanlızca ruhumuz aç. tanrı meşgulken duymak için her duanı, çekilir bir ceset torbasının fermuarı, şiir."
Günler, Tanrı'm; sevmeyi cebimde unuttuğum çocukluk, kalbimi yorduğum yalnızlık ve hiçbir vakit olmayanı kendime sorduğum bir farkındalık... İzbe yollara hasretini çiziyorum o'nun Tanrı'm; hançeri müdavimi olurum diye okuttuğum dualardan önce bir selâ okunuyor aşka. Senin kabul etmediğini, kalbime âmin dikteleriyle yazıyorlar. Ben, bir ötekiyim Tanrı'm; falında dahi çıkmayan siluetlerin acaba istasyonuyum. Bir ileri, iki geri, bir varlık, bin yokluk tuvali o şimdi. Başkasına karışıyor Tanrı'm, gecelerin, gündüze doyum basamağını çıkıyorlar. Ağlamak, neyi, sevdanın hangi durağında değiştirir? Kendimden yitiyorum Tanrı'm, borcumu ödeyip de aşka. Üstü çok kalıyor sevmelerin, bozuklardan şikayet, kısmetten nedamet ve bir acıdan feraset okunuyor. Alıyorsun, Tanrı'm... Kalbimi... Söküp de her bir parçasını, parça parça yok ediyorsun. Ölmek, güzel gelir kalbe bu aşkta. Bir fırça darbesi ile kalemimin savaşı hoş gelir. Acıyor Tanrı'm, polislere haber ver, bak! Kesildi, sağ yanımın hicranlı buhranı... Severdim kalbimi, onu severken. Alırken, ufak bir yanını çareye ve bir ufak hakkını da umuda bağışla, sevabı gönül kaçağım, efkarı gönül haddim olsun. Üzülme Tanrı'm, gözümün pınarından kim çok su içerse aşkı öncesinden ve acıyı gölgesinden tan��r. En azından başkasına yazık olmaz. Al kalbimi, sen sev beni Tanrı'm, yıkık yolların perişan defteri sayfalara kazınır, adına zulüm der; bilmeyen ve tanımayan. Ben onu yokluğunun soylu ölümünden tanırım...