Tumgik
#içinde bir sen 2
askobenzera · 9 months
Text
"Değişen şeyleri yerlerine geri koyamam, hislerini durduramam, sana daha iyi hissettiremem ama yanındayım."
6 notes · View notes
sexcxsblog · 8 months
Text
ABİM VE BABAM KÜÇÜK AMIMI GÖTÜMÜ ACIMADAN SİKTİLER
Şimdi 22 yaşımda bir kızım, ismim şebnem. Anlatacağım olayı 12 sene önce yaşadım. Biz 2 kardeşiz abim benden 6 yaş büyük.Babamda annemle çok erken yaşta evlenmiş. Köyde yaşayan, çiftçi aileyiz. Köy yerinde olduğumuz için babam 16 yaşındayken dayısının kızıyla evlendirmişler. Annem babamda 4 yaş büyük. Zaten evlendikten hemen sonra abimi doğurmuş annem. Babamda ozaman 17 yaşında.Şu an 45 yaşında Babam tarlada falan çalıştığından vücudu çok kaslı vede çok yakışıklı bir adam. Neyse asıl anlatacaklarıma geleyim. Ben 10 yaşımdayım ama 7-8 yaşımdan beri ev işi ve ahır işini becerirdim. Abim ali de çok yaramaz ve sex düşkünü bir çocuktu. Onu 2 kere ahırda inek sikerken görmüştüm ama o benim gördüğümü görmemişti. Hatta bir kerede tarlada eşeği sikiyodu. Ben o gün süt sağmak için yine ahıra gittim. Ahırın içinde sağdığım inek birkenarda kuytu bir yerde Abim ahıra girdi beni görmüyor. Hemen diğer ineklerin yanına gitti pantolonunu indirdi. Siki o yaşına rağmen kocamandı. İneğin arkasına geçip kuyruğunu kaldırdı. İneklerde alışmış her halde hiç ses çıkartmıyolar.
Abim ineği sikmeye başladı. Bende onları seyretmeye başladım. O sıra bende amımı okşuyorum. Kendimden geçtim yattım samanların üstüne şalvarımıda indirdim amımı okşamaya başladım demekki çok zevk almışımki inlememle abimin ne yapıyon demesine kendime geldim. Baktım abim siki dışarda karşımda dikeliyo. Bende ona abi sen ineği sikerken benim hoşuma gitti demem le abim üstüme atladı. Beni okşamaya ve amımı yalamaya başladı. İnek sikmekten bıktım artık. Çok güzel amın var.şimdi seni amından götünden sikecem deyip öyle yalayıp emiyoki, amım götüm su içinde kaldı. bende küçük yaşıma rağmen içim tuhaf oldu bayılacak gibi oldum Meğer orgazm denen şey buymuş şimdi anlıyorum bunu. Abim benim hemen hemen yok gibi olan memelerimi emiyor, amımı okşayıp dilliyor derken o kocaman sikini amıma sokmaya başladı. Bende çok istiyordum artık. Abim bana samanların üzerinde yarağını öyle geçirdiki bağırdım ama o hiç umursamadı. Sikini amımın içine hepsini soktu. Başladı git gel yapmaya. Oh beee amın çok dar. sikim içine zor girip çıkıyo. Harikasın artık seni hergün sikecem yaşadım valla deyip pompalıyordu. Sonra içime boşalmaya başladı. Amımdan çıkarınca siki hep kan olmuştu. Benim amımdan da kanlı kanlı meniler dişarı akmaya başladı. Beni çömeltti abim. Samanın üstüne kanlarım epeyce aktı. Sonra durdu. Biz biraz samanların üstünde yattık. 10-15 dakika yada yarım saat geçti geçmedi abimin siki yine kalktı. Olmayan memelerimi emmeye başladı. Sonra beni domalttı.
Şimdi götünden sikecem dedi. Bende tamam dedim. Ne bileyim amımdan daha çok acıyacağını. Sikini tükürükleyip beni domalttı götüme sokmaya başladı. Ama siki çok büyük olduğu için 20-21 cm vardı. dediğim gibi yaşına göre çok kalın ve büyük bir siki var abimin. O sikini daracık götüme sokmaya başladı. Ben acıdan kıvranarak abi çok acıyor. Götümden sikme amımdan sik dedim. Yok olmaz götünüde sikmek istiyom diyerek bastırdı. Kafasının girmesiyle yırtıldım sandım. Bağırmamam için ağzımı eliyle kapatmıştı. Sikini bastıra bastıra götüme kökledi. 10 yaşımdayım ve kocaman sikli abim beni amımdan götümden acımadan sikiyodu. Ben inliyorum. Gözümden yaşlar akıyor abim götümü sikmeye devam ediyor.Öyle hızlandıki içimde taşakları şak şak diye ahırı inletiyor. Götümden çıkarttı amıma soktu. Amımıda sikti. Tekrar çıkartıp götüme soktu bu sefer daha kolay girdi götüme ve hızlı hızlı sokup çıkardı sonra aaah ohhhh diye diye götümün içine boşaldı. Her yerimi orada bulunan ineklerin sağmadan önce memelerini sildiğimiz bezle sildi, temizledi. Şalvarımı giydirdi. Kimseye söylemek yok tamamı dedi. Seni hergün sikecem. seninde hoşuna gidecek dedi. Bende tamam abi zaten çok güzel siktin hoşuma gitti dedim. Beni öptü aferim dedi. Daha sonra 2 gün sikemedi götüm amım çok acıdı bıraktık. 2 gün sonra yine ahırda sikti. Artık abim beni hergün ahırda, bazen tarlada, kimse yokkende evde sikiyordu. Aradan 6-7 ay geçti. Yine ahırda abimin altında inlerken babam bizi yakaladı. Vay demekki kızkardeşini sikiyosun haaa. Ulan nasıl alıyo senin kocaman sikini bu zilli demezmi. Abimde bende şaşırdık kaldık. Biz öylece kaldık. Benim am göt ortada abimin kocaman siki dimdik göbeğine değiyor.
Kala kaldık. Babam geldi yanıma çöktü. Amın da çok küçük. deyip ellemeye başladı. Babam ellerken ben gözlerimi yumdum. Sonra abime ver lan oradan bazi dedi. Abim bezi uzattı, babam amımı bezle temizledi çünkü az önce abimin siki çıkmıştı oradan. Temizledikten sonra küçücük amımı yalayıp emmeye başladı. Babam öyle güzel emiyo yalıyorduki ben zevkten kıvranmaya başladım. Ara sıra parmağını amımın içine sokuyor, ağzını bastıra bastıra amımı emiyor bir yandan da ohhh çok güzel, küçücük nasıl güzel sikilir bu am diyordu. Abimde bizi seyrediyo tekrar siki dikildi elinde okşuyarak bize bakıyor. Babam pantolonunu indirdi, sikini donundan çıkarttı kocaman siki vardı. Abiminki kadar değildi ama ona yakın büyüklükteydi. Sikini tükürükledi beni domalttı amıma sokmaya başladı. Baba yarağı yemek daha bir zevk verdi. Sikini yavaş yavaş sokmaya başladı. Biraz sonra sikinin hepsi küçük amıma girmişti. Babam ohhh, çok dar, harika, içinin sıcaklığı yakıyor sikimi diyerek pompalamaya başladı. O arada göt deliğime parmağını sokmaya başladı. Parmağı götüm girdi, abime lan bunun götünüde mi siktin deyince abim amını götünü sikiyom, dedi. Babam offf bayılırım göte, ananız götten vermiyo bende ara sıra senin arkadaşın ahmetin götünü sikiyom, demezmi. Ahmet abimin arkadaşı. Kız ahmet derler ona. Demekki babam erkekte sikiyomuş.
Biz dahada rahatladık. Artık rahat rahat sikişimize devam ediyoduk. Babam amımdan çıkarttı sikini götüme soktu. Ben bağırınca ohhhh bağırarak yarak yiyenler beni daha azdırıyo diyerek pompalamaya devam etti, sonra götümden çıkarttı amıma kökledi. 2-3 dakika sonra böğüre böğüre amımın içine menilerini akıttı. Artık abimin ve babamın ortak karısı olmuştum.Babam o gün beni 2 kere daha sikti. Bir kerede abimle beraber babam götüme abim amıma soktu tost yaptılar aralarında öyle siktiler. Babam ve abim 12 senedir beni sikiyolar. bazen beraber bazen babam tek bazende abim tek olarak beni sikmeye devam ettiler. Hergün sikiliyorum.Bazende beni tost yapıyolar ikisi birden sikiyor biri amımdan biri götümden yapıyor. Ençok babam götümden sikiyor. Abim daha çok amımı sikiyor. Babam bana hergün bir ilaç içiriyodu. Hiç aksatmıyordu. Bunu yaşım büyüdükçe anladım. Hamile kalmamam için kontrol hapıymış. Abim yakında evlenecek. Annem çok geç kaldın evlenmekte diyor. Abim evlensemde seni yine sikecem diyor. Bakalım sikecekmi. Babam 2-3 günde bir sikiyor.İsteyenlerim var ama babam vermiyo. Beni sikerkende seni evlendirmeye kıyamam. Ama evlenmek istersen bir şartla evlendiririm amını götünü bana siktirmeye devam edecen diyo. Bakalım belki evlenmem abimin ve babamın sikişleri beni çok mutlu ediyor. Evlensemde yine ikisinede siktiririm. Bakarsınız evlendikten sonraki durumları da yaza bilirim sizlere. Şunu rahatlıkla söyleye bilirim abi ve baba yarağı yemek insanı çıldırtıyor. Deneyin bakın göreceksiniz.
254 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Önce Baldızı Sonra Kayınçonun Karısını 2! (Selahattin 47 Y., İstanbul)
Merhabalar. Baldızım Nilay'ı pasaport işlemleri için Ankara'ya götürdüğümde, otelde o süper götünü sikmiştim. İstanbul'a döndüğümüzde baldızım bizde bir süre daha kaldı ve her fırsatta baldızın götünü sikmeye devam ettim. Baldız memlekete ailesinin yanına gideceğinde otobüsle göndermek olmazdı, arabamla ben götürdüm. Kayınvalidemlerin evine vardığımızda orda kayınçom ve karısı Emel de vardı. Kayınçom karısını beceremeyen tam bir salak, 3 yıldır doktora gidiyor, erken boşalma problemi var ve siki çoğu zamanda sertleşmiyordu. Doktora gitmesi için biz destek oluyorduk. Karısı Emel ise tam bir yarak hastası, azgın mı azgın bir hatun. Ağzı da çok pistir, küfürlü konuşmayı sever ve patavatsızdır. Yatakta kocasıyla olan biten herşeyi detayına kadar karıma anlatır. Karım da tüm bunları bana aktarıyor ve kardeşinin bu haline üzüldüğünü söylüyordu. Emel o gün Leopar desenli stretch kumaştan ince bir pantolon giymiş, bırakın tangasının belli olmasını, götünün deliğinden tutun da amının yarığına kadar belli oluyordu, bu halde gelmiş kaynanamlara...
Bu arada şunu da anlatmak istiyorum, bir ara Emel kocasını terk edip eski çalıştığı yerin patronuna karılık yapmaya gitti. Eski patronu bunu 5-6 ay siktikten sonra başından attı, Emel de karnında eski patronunun piçiyle kocasına geri döndü. Kocası da buna rağmen Emel'i yine kabul etti. Çocuğu aldırmaya, kayınço, karım ve ben birlikte gitmiştik.
Her neyse, o gün kaynanamlarda Emel'in o kıyafetin içinde bıldır bıldır sallanan kalçalarını görünce, ben iyice azdım. Akşam yemek yiyecektik, Emel ellerini yıkamaya lavaboya gidince, ben de onun ardından gittim. Emel ellerini yıkarken dayanamadım ve götünü avuçladım. Tabi Emel birden irkildi ve döndü. Götünü elleyenin benim olduğumu görünce güldü ve "Selahattin noldu, karın vermiyor mu artık? 4. çocuğu yaparsan vermez tabii!" :) dedi. Ben de, "Boşver karımı! Karım verse de vermese de ben senin götüne hastayım! Seni bir kere sikmek isterdim, ne dersin?" diye sordum. Orda öyle konuşurken, "Olur valla, ben de epeydir yarak diye yanıyorum zaten, nerdeyse sokaktan geçene verecek durumdayım, ama burda olmaz! Yarın için bir yer ayarla gidelim!" dedi, sözleştik. O ellerini yıkadıktan sonra ben de yıkadım masaya geçtim...
Hep birlikte yemek yedikten sonra onlar evlerine gitti. Ben de kaynanamlara, "Bu akşam İstanbul'a döneceğim!" dedim. Kaynanam da, "Çok sağol oğlum, senin de bu kadar işin varken Nilay'ın işi için uğraştın! Kızıma selam söyle!" diyerek beni uğurladılar. Kaynanamın evinden çıktım doğruca bir otele gittim yatmaya.
Ertesi gün Emel beni saat 14:00 gibi aradı ve çarşıda bir yer tarif edip beni orda beklediğini, gidip almamı söyledi. Ben zaten hazır bekliyordum, hemen arabama atladım o söylediği yere gittim. Emel yine o Leopar desenli pantolunu giymiş çok sexy görünüyordu. Kapıyı açtı arabaya bindi, çarşıdan uzaklaştık. Biraz ilerde sakin bir yere çektim arabayı ve arabanın içinde öpüşmeye başladık. Yiyordum resmen Emel'in dudaklarını, o da sanki ilk kez öpüşür gibi öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra Emel'e, "Noldu, halen tık yok mu kocanda?" dedim. "Yok be, bir iki dakika içinde boşalıyor yine, ondan sonra da siki kalkmıyor birdaha. Amımı parmaklamaktan bıktım, hadi nereye gideceksek gidelim de, bir an önce becer beni!" dedi.
Kaldığım otele sürdüm arabayı hemen. Odama girer girmez yine dudaklarına yapıştım. Öpüşürken amını elliyordum, Emel daha pantolonunun üstünden ellerken inleyerek orgazm olmuştu. Emel'e, "Kız elim ıslandı, daha dokunmamla orgazm oldun sen, sikerken ne yapacaksın?" dedim. Emel de, "Eee bizim heriften iş çıkmıyor, olacak o kadar! Hadi vakit kaybetmeyelim, soyun!" dedi. İkimiz de yıldırım hızıyla soyunduk. Emel sikime yapıştı, koparcak gibiydi, tükürükleyerek yalıyordu, 'mmmhhh, mmmhhh' sesler geliyordu yalarken. Ben de, "Oh süpersin Emel'im, orospum!" diyordum. Emel hiç dikkatini dağıtmadan sikimi ağızına sonuna kadar sokarak yalıyor, emiyordu. O kadar ateşli yapıyordu ki bunu, dayanamadım ve inleyerek kasılarak Emel'in ağzına boşaldım. Emel de hepsini yuttu ve "Ohh bee! Yarrak dediğin işte budur bee!" dedi. Banyoya gidip o ağzını yüzünü, ben de sikimi yıkayıp geldik, yatağa uzandık, baya bir elleştik öpüştük...
Emel'in göğüslerini yalayarak aşağılara indim ve amına yapıştım. Amının üstüne üçgen biçiminde kıllar bırakmış. O kıllarla oynayarak amını yalıyordum. Çok geçmeden Emel yine su gibi orgazm oldu. Ben amının sularını yalarken, "Ohhh, yala, yut, bitir beni, kocam olacak o orospu çocuğuna inat!" diye çığlıklar atıyor, dilim amına değdikçe inliyordu. Bu arada benim yarrak ta yeniden kalkmıştı, Emel bunu farkedince tekrar sikimi ağzına aldı ve saksoya başladı. Bir iki dakika yaladıktan sonra, "Hadi aşkım sok, parçala, bitir, patlat amımı!" diyordu. Ben de kocasına küfürler ediyordum, "Ulan bu am sikilmez mi hiç, amına koduğumun pezevengi! Bak nasıl parçalıyacam senin o orospu avradının amını! Boynuzların büyüsün yavşak!" diyordum. Sikime bu sefer geciktirici jel sürdüm. Emel'in bacaklarını havaya kaldırdım ve iyice yanaştım, sikimi amına dayadım ve yüklenmeye başladım. Hepsini köklediğimde Emel altımda, "Yavaş! Nolursun yavaş sik!" diye inliyordu. "Ne oldu kız orospu, çok mu acıdı?" deyip amına seri bir şekilde gidip gelmeye başladım...
Emel çığlık çığlığa inledikçe daha sert ve hızlı basıyordum, pat, pat, pat sesler geliyordu. Amını sikerken göğüslerini yalamaya ve ısırmaya başladım. Emel'den derin bir, "Uhhhhh!" çıkınca, "Ne oldu kız?" dedim. "Ne olacak, orgazm oldum amına koyum, bunca yılın acısı çıkıyor!" :) dedi. Hemen pozisyon değiştirip yüzüstü yatırdım Emel'i, arkadan amına sokarken sırtına öpücükler konduruyordum. Emel de, "Süpersin bee! Karının 4. çocuğu yapmasını şimdi anlıyorum, bu sike 4 değil 14 çocuk yapılır!" diyordu. Yatakta yuvarlandık ve Emel'i üste aldım, sikimin üstüne oturttum. Emel deli gibi zıplarken, "Offf, parçala amımı, yırt!" diye inliyordu. O zıpladıkça ben de hoplayan göğüslerini avuçluyordum. Sikimin üstünde inip kalkarken Emel amını okşuyordu ve bir kez daha orgazm oldu. Ben de boşalacaktım artık, "Kalk kız orospu, in üstümden, ağzına boşalacağım!" dedim. Emel indi ve sikimi ağzına aldı, yalamaya, vakumlamaya başladı. Öyle bir patladım ki ağzına, sanki yarım litre döl akacaktı. O da hepsini bir güzel yuttu, sikime bir öpücük kondurup, "Aylardır özlem duyduğum yarak bu işte!" dedi.
Emel'i duştada bir güzel yaladım yuttum. Emel, "Geç kalmayım, pezevenk kocam şüphelenmesin!" deyince giyinip çıktık otelden. Arabamla onu aldığım yere bırakmadan önce, arabayı sakin bir yere parkedip, arabanın içinde son bir kez öpüşüp sakso çektirdim ve öyle gönderdim boynuzlu kocasına :)
[Selahattin]
217 notes · View notes
nebez · 2 months
Text
Kur'an'ın tarif ettiği Müslüman modeli:
Onlar - “Yetimin Hakkını Kesinlikle Yemezler.” (Nisa: 2)
Onlar - “Yolda Kalmışlara Yardım ederler.” (Bakara: 177)
Onlar - “İnsanların Kusurlarını Affederler.” (Ali İmran: 134)
Onlar - “Yalnızca Allah'a Dayanıp Güvenirler.” (Mücadele: 10)
Onlar - “Yeryüzünde Alçak Gönüllü Olarak Yürürler.” (Furkan: 63)
Onlar - “Yoksulluk Yüzünden Evlatlarını Öldürmezler.” (En'am: 151)
Onlar - “Hakk'ı Bile Bile Gizlemezler.” (Bakara: 42)
Onlar - “İnananlara ‘Sen Mü'min Değilsin’ Demezler.” (Nisa: 94)
Onlar - “Namuslarını (Irzlarını) Korurlar.” (Mü'minun: 5)
Onlar - “Anne Ve Babalarına Öf Bile Demezler.” (İsra: 23)
Onlar - “Kötü Zandan Ve Gıybetten Kaçınırlar.” (Hucurat: 12)
Onlar - “Ahidlerine (Sözlerine) Sadıktırlar.” (Mü'minun: 8)
Onlar - “Zekatlarını Hakkıyla Verirler.” (Bakara: 177)
Onlar - “Mü'minlere Karşı Alçak Gönüllüdürler.” (Maide: 54)
Onlar - “Darlıkta Ve Bollukta Da İnfak Ederler.” (Ali İmran: 134)
Onlar - “Gerçekten Felaha Kavuşanlardır.” (Mu'minun: 1)
Onlar - “Rasullerden Hiç Birini Birinden Ayırt Etmezler.” (Bakara: 136)
Onlar - “Allah'ın Adı Anıldığı Zaman Kalpleri Ürperir.” (Enfal: 2)
Onlar - “Allah'a Asla Şirk Koşmazlar.” (Furkan: 68)
Onlar - “(Her Türlü) Zinaya Asla Yaklaşmazlar.” (Furkan: 68)
Onlar - “Namazlarını Huşu İçinde Ve Dosdoğru Kılarlar.” (Mü'minun: 2)
Onlar - “Boş Şeylerden Tümüyle Yüz Çevirirler.” (Mü'minun: 3)
Onlar - “Mallarıyla Ve Canlarıyla Cihad Ederler.” (Tevbe: 20)
Onlar - “Cahillerle Asla Tartışmazlar.” (Furkan: 63)
Onlar - “Emanetlerine İhanet Etmezler.” (Mu'minun: 8)
Onlar - “Söz Verdiklerinde Sözünde Dururlar.” (Bakara: 177)
Onlar - “Allah'ın Ayetlerini Az Bir Menfaatle Değiştirmezler.” (Ali İmran: 199)
Onlar - “Kınayıcının Kınamasından Hiç Bir Zaman Korkmazlar.” (Maide: 54)
Tumblr media
63 notes · View notes
tipitip213 · 6 days
Text
Yasak Sırlar 6
Annemden o gece ne yapıp edip onu kendimle sikişmeye ikna edince dünyam benim olmuştu biribirimizi okşayıp boşaltıp uyuduktan sonra sabah uyandığımda yatakta tek yatıyordum sabah annemi yatakta göremeyince moralim düşmüştü ondan önce uyansaydım muhtemelen yine yakınlık kurucaktım ve onun o güzel kalçalarını buğday tenini öpe öpe memelerini okşuyucaktım sikim gece olanlardan sonra dimdikti pijamama saklayıp odadan çıktım evde teyzem yada kuzenlerim de vardı salakça bi hareket yapıp annemi zor durumda bırakmak istemiyordum lavobaya giderken sağa sola bakınıyordum çok sessizdi sadece mutfaktan ses geliyordu sikim inmek bilmiyordu başını boxırıma sıkıştırmıştım zonkluyordu resmen mutfağa yönelince annemi gece benimle yatakta yiyişirken yattığı pijamaları ile tezgahta domates doğrarken gördüm annemmmm günaydın dedim günaydın yavruuşumm dedi nasılsın annem dedim iyim yavrum nasıl olayım dedi suratıma normal bir bakış attı dün gece olanların gram belirtisi yoktu ne diyeceğeimi bilemeden heycandan annemle sanki ilk defa tanışmışım gibi konuşuyordum git ellerini yüzünü yıka teyzen ekmek almaya gitti kuzenlerin çıkmış sabah dedi bu sözleri duyunca teyzem evde yokmu diye sordum hemen gözlerim fal taşı gibi açılmıştı evde kimse yokmu anne dedim yok ama annem bi salaklık yapacağımı anlamış gibi beni uyarırcasına teyzen birazdan gelir bakkal şurada zaten diye anne seni çok seviyorum deyip hemen arkasına sarıldım ay gökhannn dur napıyon diye önünü bana döndü gözüm dönmüştü götünü avuçlamıştm beline sarılınca elimi amına atmıştım kadife pijamalardan amının dudaklarını mıncıklamıştım yok böyle bir his annem yüzünü bana döndü gökhan bak vurucam saçmalıyorsun annem söz vermedinmi sikişicez zaten neden kızıyorsun dedim oğlum ben sana eve gidince demedimmi bak beni pişman etme, anneciğim ama kimse yok evde sikmiyicemki okşuyucaktım zaten oğlum teyzen gelirse bizi görse ne cevap vericez anne kapıyı kitliyim dedim abazalıktan kafam çalışmıyordu gökhan sen salakmısın teyzen demiyicekmi kapıyı neden kitlediniz diye annemmmm napıym aklımı başımdan alıyorsun seni sikene kadar bu kafa çalışmıyıcak doğru düzgün dedim, biz annemle bu muhabbeti yaparken annem kocaman kalçalarını tezgaha dayamış bende önünde bacak arasında amına baskı yapıp yüz yüze bir birimze bakışıyorduk anemle konuşurken yanaklarını dudaklarını öpüyordum annemin kalçalarını sıkıyordum annem beni omuzlarından itip gökhan sikin kocaman oldu teyzen geldimi anlayacak hadi git ne olur beni pişman etme dedi o güzel dudaklarından bu sözler çıkarken sesi titremişti gerçekten endişeli ve korkuyordu üzüldüm o an ama yapacak bişey yoktu tamam annem dedim napıyım dayanamıyorum biliyorum biliyorum babası kılıklı dedi gülerek hadi git git diye elleriyle beni kış kışladı resmen yanından arkasını döndü domatesi doğramaya devam etti bende lavaboya gittim elimi yüzümü yıkarken dış kapının kilit sesi geldi teyzem gelmişti 2-3 dakka ile durumu kurtarmıştık ellerimi kurulayıp odadan çıktım mutfağa girdim günaydın prensesler dedim teyzem ayy günaydın canımm prensesler yesin seni dedi hadi otur masaya dedi annem bana hınzırca bir gülüş atıp günaydın oğlum dedi teyzem bi bizim oğlana bak yüzünü gören cennetlik bide gökhancıma teyzesinin prensi maşallah diyip hem konuşup hemde masaya annemin hazırladığı şeyleri koyuyordu neyse kahvaltı hazırdı annem benim yanıma teyzemde benim karşıma oturdu kahvaltı sohbet eşliğinde devam ederken teyzem ee tülay naptınız gece yani nasıl uydunuz gece diye lafını düzeltip annemi tedirgin eden bi soru sordu annem bana baktı bozuldu güldü 2 saniye içinde yüzünde tüm ifadeler beliri verdi bende şaşırdım napalım abla gerçekten soğuk oldu gece oğluşumla sarıldık uyuduk iyi uyumuşuz valla dedi, teyzem annemden 180 derece farklı bi kadın kocasını birkere aldatmıştı ben çok küçükken eniştem aile büyüklerinin araya girmesi ile affetti teyzemi.
Devam edecek…
40 notes · View notes
dolunay66 · 7 months
Text
ABDAL ile APTAL
1. Dervişliğin şanındandır, abdal olan aptal olanı bağışlar.
2. Abdal, (hali) 'değişen' demektir, aptal 'değişmeyen'. O nedenle ilki evrilir, ikincisi devrilir.
3. Abdal anlamak, aptal anlaşılmak ister, oysa hakikatte ilkinin anlaşılma'ya, ikincisinin anlama'ya ihtiyacı vardır.
4. Abdal olan hazzın (güzelin) peşinden koşar, aptal olan yararın (çıkarın). Bu yüzden ilki hep acı çeker, ikincisi daima zarar eder.
5. Bazı abdallar 'aptal', bazı aptallar 'abdal' görünür. Abdal görünmek kolay, olmak zordur.
6. İyiler 'aptal' görünür, aptallar 'masum'. Abdallara gelince, onlar görünmez.
7. Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur.
8. Derin çelişkiler karşısında, abdal olan tarafsız kalır, aptal olan kayıtsız. Kuşku irfan'ın alametidir çünkü.
9. Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. En sonunda abdal kendine kavuşur, aptal dünyaya.
10. Abdal yaptığı kötülükten, yapmadığı iyilikten pişman olur, aptal'sa yaptığı iyilikten, yapmadığı kötülükten.
11. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder.
12. Abdal tebessüm eder sevindiğinde, aptal sırıtır, bu yüzden, üzüldüklerinde ilki ağlar, ikincisi zırlar.
13. Abdal vasat değildir ama vasat'ta (itidal'de) durmayı bilir, aptal ise vasat'tır ama vasat'ta durmayı bilmez.
14. Abdal borçlu gibi sever, asla bedel ödemekten çekinmez, aptal ise alacaklı gibi sevdiği için en küçük anlaşmazlıkta hacze gelir.
15. Abdal durur ve düşünür, aptal düşünür ve durur. Ne ki düşünen hemen susar, ama duran susmak bilmez.
16. Abdal aşk ile mest, aptal mey ile hoş olur. Sonuçta ser-mest olan ebediyyen ayılmaz, ser-hoş olan zariflerden sayılmaz.
17. Abdal sevdiğini beğenmek, aptal ise beğendiğini sevmek ister. İlki önce içe, sonra dışa bakar, diğeri tam aksini yapar.
18. Abdallar genellikle kördür, yani gözleri dünyaya kapalıdır. Bu yüzden aptalların, yani gözü açıkların göremediklerini görürler.
19. Aptal yaptığından nadim olur, yere çöker, abdal tevbe eder, ayağa kalkar. (Aradaki farkı oluşturan, pişmanlık hissine eşlik eden bilinçtir.)
20. Aptal hep haklı olmayı marifet bilir, abdal hep haklı olmamayı.
21. Aptal bir oylama'nın sonucunun "oy birliği" ile alınmasına sevinir, abdal "oy çokluğu" ile.
22. Abdal abdal'ı bulunca susar, aptal aptal'ı bulunca aptal aptal konuşur.
23. Abdal aptal'ın yanına düşse de susar, ama aptal yine aptal aptal konuşmaya devam eder.
24. Güzel deyince aptal'ın aklına 'kadın' gelir, kadın deyince abdal'ın aklına 'güzel'.
25. Abdal sorularıyla tanınır, aptal cevaplarıyla.
26. Abdal uzak görür yakın söyler, aptal yakın görür uzak söyler. O yüzden ilkinin bikrine kanma, ikincisinin zikrine.
27. Abdal sözün hakikatinden etkilenir, aptal ise retoriğinden. Sen sen ol, ey talib, aptal olma!
28. Aptal'ın hâli bardağın içinde kaşık gibi durmak veya altında tabak gibi uzanmak, abdal'ınki ise çayın içinde şeker gibi erimek.
29. Aptal Batı'ya (Doğu'ya) ya hayranlık duyar, ya nefret eder, abdal ise ne hayranlık duyar, ne nefret eder, sadece anlamaya çalışır.
30. Abdal'a malum olur, aptal'a bir şey olmaz, başkaları bile değil, kendisi kendisine meçhuldür çünkü.
31. Günlük yaşamın seni işgal etmesini istemiyorsan ey talib, aptal gibi önemli olana değer vermek yerine, abdal gibi değerli olana önem ver!
32. Abdal mesud olmayı marifet bilir, aptal ise memnun olmayı.
33. Aptal için başarmak önceliklidir, abdal içinse denemek.
34. Abdal sık ama yumuşak bir şekilde yere düşen kar taneleri gibi sükûnetle konuşur, aptal ise hınçla yağan sert dolu taneleri gibi öfkeyle.
35. Aptal laf eder, abdal söz eder. Lafı bırak, söze kulak ver!
36. Tanrı var mı?
Teist: var (%100)
Ateist: yok (%100)
Agnostik: olabilir (%50)
Aptal yanıtları, abdal soruyu anlamsız bulur.
37. Abdal bir fikrin tarafı olur, aptalsa taraftarı. Bu nedenle ilki savunur, ikincisi savrulur.
Tumblr media
60 notes · View notes
Text
KOCAMA KUMA 1
Merhaba Ben Nermin, Önce kısaca kendimden bahsedeyim.
İstanbul Avrupa Yakasında oturuyorum, 51 yaşında, sağlık meslek lisesi, laboratuar teknisyenliği mezunuyum. Eşim İsmet Diş Hekimi 65 yaşında, Avrupa tahsilli, çağdaş, eksiğini fazlasını bilen, mesleğinde başarılı, anlayışlı ve şefkatli biri. Eşimle 30 yıl önce tayinim dalayısı ile Batman'da tanıştık, bir yıl sürmeden de evlendik ve ardından istifa ettim, o günden bugüne de ev hanımıyım. Evliliğimiz çok yadırganmıştı, aradaki yaş farkı, kariyer farkı, ailelerin statü farkı vs.vs. Evliliğimizin 2 ana sebebi vardı ben güzel ve oldukça alımlı, eşim ise popüler, kariyer sahibi ve zengin biri idi. Başlangıçta çok bunaldım ama eşim çok destek oldu ve hep arkamda durdu bu da Eşimi daha çok sevmeme nedendi. Evliliğimize Benden çok O sahip çıktı. Zaten mahalle baskısı da artınca ve Eşim İstanbul'dan da iyi bir teklif alınca, 5. yılda buraya taşındık. İlk 4 yıl içinde 2 de çocuk sahibi olduk, ikisi de okuyup evlenip hayata karıştılar. Şimdi ikisi de yurt dışındalar.
Evliliğimiz yatak hariç mükemmel ve örnek sayılır, ama Eşim çok anlayışlı olduğu için dikkatli ve seçici olmak kaydı ile Beni serbest bıraktı. Ben de kaçamaklarımı hep tatillere sığdırdım. Ben de iyi seçimler yaparak çok şükür bir sorun yaşamadım. 20 yıldır süren ilişkim bile var ve eşimde bilir. Hatta çoğunda da seyirci olur.
1,70 boyunda, bakımlı ve düzenli spor yapan biriyim, aralıklı olarak ta estetik olurum.
Yaklaşık 6,5 ay önce de göğüs ve vajina estetiği yaptırdım. Yani en fazla 30 yaş gibiyim. Çoğu yerde eşimi babam zannederler.
Gelelim hikayemize, oturduğumuz sitede yan komşum Süheyla Abla Karadeniz'li çok vefakar ve candan bir komşum, 15 yıldır bir aile gibi olduk neredeyse. Süheyla Abla'da eşi işadamı, bir oğlu 2 kızı var.
Süheyla Ablanın kız kardeşi Sevim Hanım'da Karadeniz'de oturuyor, eşi işadamı hem İstanbul'da hem memlekette işleri var ailenin.
Sevim'in 2 oğlu var, burda karşıda üniversite okuyorlardı. Alpay ve Selçuk Zaman zaman Süheyla Ablaya gelirlerdi. Ayrı gayrı olmadığından hep içiçe ve çok samimi idik. Zaten anneleri ile de arkadaş idik.
Büyük olan Alpay oldukça yaramaz ve çapkın biri idi. Her fırsatta bana kur yapardı Ben de güler geçerdim. Doğrusu çok yakışıklı ve alımlı biri olduğundan Ben de ilgisiz kalmaz ve hoşlanırdım. Ama korkudan bir türlü fazla yüz vermez idim.
Gel zaman git zaman bu okulu bitirip memlekete döndü ve aramızdaki istek eyleme dönüşmedi.
Aradan 3 yıl falan geçti, Bir gün Süheyla Abla Bana geldi biraz tedirgin ve şüpheli bir hali vardı; hayrola falan derken Kadın anlatmaya başladı.
Küçük kızı Pelin ile yeğeni Selçuk birbirlerini seviyor ve çıkıyorlarmış, Sevim de bu işi bitirelim bunları baş göz edelim diye sıkıştırıyormuş Ablasını.
İyi Abla dedim bak ne güzel bir kısmet, elin bilmediğin adamına vereceğine kızını tanıdığın bildiğin ve de yeğeninden iyisini mi bulacaksın, çocuk yakışıklı,terbiyeli, kariyerli, iş güç sahibi ver gitsin deyince biraz rahatladı. Sahi mi kız dedi, Sahi dedim. Aferin kız senin sağ duyuna güveniyorum, Sen okey diyorsan bu iş oldu demektir hadi patlat kahveleri dedi. Bi şartla dedim Sevim'e Ben müjde vereceğim dedim, tamam Kız top sende ne yaparsan yap dedi. Aradım Sevim'i, Sevim Kız dedim kızımızI istiyorsan Benden isteyeceksin ve hediyem de kalın olacak dedim gülüştük, hayırlaştık......
Derken 2 gün sonra baktım yabancı bir telefon, açtım, Benim belalım Alpay, İstanbul'un en güzeli Nermin Ablam, Kürt Afrodit, falan filan derken, Bende bu sefer biraz ilgili davrandım, biraz kahkaha attım falan, Abla Annem dedi; Nermin Ablana kalın bir bilezik al, nasıl bir model olsun, ben bir kaç tane beğendim, resim atayım bir bak ya da sen resim at, Ben ona göre alayım diye soruyor. Ben de yok oğlum şaka yaptım Annene çok teşekkür ederim almış kadar oldum, gerek yok hayatta kabul etmem deyince, tamam Abla Ben Sana başka bir kalın hediye getirecem, inan İsmet Amcam hiç Sana vermemiştir öylesini demez mi, farkında olmadan birden bir kahkaha attım hınzır Seni dedim. Demez olsaydım gene başladı Mezopotamya ateşi gibi yaktın beni, bugün İsmet Amca ölse haftaya Seni istemezsem namerdim, dedi biraz daha şakalaştık görüşmek üzere dedik telefonu kapattık. 2 dakka sonra yine aradı bu sefer abla gitti Neroş olduk. Şaka yollu Ne lan ne istiyorsun diye cevaplayınca, Neroş ne olur bu sefer beni kırma, inan yanıyorum Sana deyince, Bende tamam hele o gün gelsin bakarız deyince bir yupiiii çekişi var görülmeye değerdi.
Derken 1 hafta sonra cumartesi öğleden sonra bunlar kızı istemeye geldiler.
Çok kalabalık olmasa yine de 5-6 aile olunca ev ortamı için kalabalık sayılırdı.
Ortamın 4 heyecanlısı vardı. Pelin-Selçuk ve Biz. Yani Ben ve Alpay.
2 gün öncesi çarşıya çıkıp, saks mavi omuz ve göğüs dekolteli, vucudu iyice saran likralı kumaştan kısa ve hafif yırtmaçlı bir abiye, aynı renkten bir tanga takım, çorap, ayakkabı ve çanta aldım. Her yer saks mavi oldu Bende. Ağdamı vs. yaptım. Sabah kuaföre gittim dönüşte eşim sormaz mı hayrola kız sende bir haller var, Sanki Pelin'i değil Seni istemeye geliyorlar deyince, bakalım belki Bize de bir kısmet çıkar deyince sarıldı ve öptü eğlen Aşkım yeter ki Sen hep böyle mutlu ol, yanımda ol dedi. Ben de içten bir teşekkür öpücüğü ile öptüm kendisini. Saati çatınca da Süheyla Ablalara geçtik.
Hoş beş isteme faslı sohbet derken bu arada Benim Alpay hiç açık vermiyor, Ben yokmuşum gibi davranıyordu. Bu hali Bende iyice bir güven ve istek oluşturdu. Yerimde duramıyordum iyice ıslanmıştım. Bahçeye bir sigara içmeye çıktım az sonra Benimki geldi o kontes çok harikasın başım döndü, lal oldum dedi, bak dedim her şey hoş güzel ama ya bir sakatlık yaparsan, Ben biterim, bu güzel dostluklar biter, iyisi mi vazgeçelim bu sevdadan dedim. O da bak dedi bütün sevdiklerim içer de onların üzerine yemin ederim ki, Sana karşı bir yanlışım olmayacak. Sana hep saygılı bir sevgili olacağım dedi tamam konuşuruz ama zorlama yok dedim ve anlaştık. 2 saat sonrası akşam yemeği için Florya sahildeki bir restoranda buluşmak için anlaştık.
Derken biraz düğün dernek yaptık, ortam da sakinleşti, gece Halama uğrayacam diye izin isteyip eve geçtik. Eşimden gece için izin istedim, ben demiştim sende bir hal var deyip takıldı biraz. Kim falan sorunca Alpay demedim eskilerden Volkan'ı dedim. Bir şartla dedi gelince anlatırsın dedi, gülüştük öpüştük. Makyajımı tazeledim, sakinleşmek için bir tek tekila içip, bizim duraktan araba çağırmamak için arabama atladım çıktım. Arabayı Yol üstünde Eşimin kliniğinin otoparkına bırakıp bir taksi çevirip restorana geçtim.
Sevgilim sakin bir köşe ayarlamış, Beni bekliyordu. Yemek yerken de o çocuksu ruh gitmiş tam bir beyefendi karşımda duruyordu, daha da etkilendim, bana iyice güven verdi. Ben bir bira içtim o da rakı içti, iyice birbirimize ısınınca biraz duraksayınca sohbet, gel biraz da eğlenelim, kalktık yakındaki bir otelin barına geçtik.
Yolda takside elimi tutup okşamaya başlayınca çok etkilendim neyse otelin önüne gelince indik. Tekrar elimi tutunca bende karşılıksız bırakmadım sıkıca sıktım elini, asansörde elini belime dolayınca bende başımı omuzuna dayayıp iyice sokuldum kendisine.
Derken bara geçtik, tanıyorlardı Bizim çapkını, güzel sahneye hakim köşe bir loca verdiler, bu sefer restorandaki gibi karşılıklı değil, kanepede iyice yanyana birbirimize sarılarak oturduk.
Derken servis geldi, O yine rakı bende, yine biraya devam ettik, müziğe eşlik edip eğleniyorduk. Derken bir slow çalınca dans edelim mi dedi? Olur dedim piste geçtik. Belimi kavrayıp dansa başladık az sonra, loşluğunda güvencesi ile, iyice kendine çekince müthiş aletini karnımın üzerinde hissedince nazlanarak yapmmaaa dedikçe iyice kendine doğru bastırırken bir yandan da kalçalarımı okşuyor, kulağıma defalarca neredeydin şimdiye kadar gecelerimin hayal kadını, diyerek saçımı tenimi koklayıp gizliden buseler konduruyordu.
Ben de ilgisiz kalmıyor başımı göğsüne dayayıp geldim işte aşkım diyerek karşılıklar veriyordum.
Kalabilirmisin, oda ayırayım mı deyince bir an karar vermede zorlandım, çok ısrar etti, biraz naz yaptıktan sonra, okey dedim.
Masaya geçtik, Oda için aşağı indi az sonra geldi odamız hazır, kalkalım mı dedi, olur dedim.
Bardan çıktık, asansör de bir sarılışı var anlatılmaz, ikimiz de kopmuştuk ileri derecede istek ve şevhet dolu idik.
Neyse odaya girdik, odamız suit, geniş ve denize nazırdı, omzumdan kürkümü alıp bir kenara indirdi, Ben lavoboya girdim iyice ıslanmıştım, ıslanacağımı bildiğim için, önceden pet koymuştum kukumun üstüne, peti çıkarıp lavabonun kenarına bıraktım, şeftalimi iyice yıkadım. Aynada bir baktım yeni estetik olan kukumun bu kadar çok şiştiğini ve güzel durduğunu görmemiştim. Dişlerimi fırçalayıp makyajımı gözden geçirip odaya geçtim.
Ardından o da dişlerini temizlemek için lavaboya geçti, az sonra, lavabo kenarında unuttuğum petle çıkınca çok utandım, bu bal kimin balı, kimin için aktı diyerek peti koklayıp koklayıp emiyordu.
Hemen sarıldım Senin için aşkım, Senin için, deyip karşılıksız bırakmadım. Bu bezi ömrümün sonuna kadar saklayacağım diye inliyordu.
Beni kanepeye oturtup direk önümde diz çöküp, ayakkabılarımı çıkarıp, ayaklarımı öpmeye başladı, Aşkııııım, Sultanımmmm hoş geldin dünyama, inan bugün Benim düğünüm bu da gerdeğimiz, asla bırakma Beni Kadınım, dedikçe kendimden geçiyordum.
Derken kalkıp kravatını ve gömleğini çıkartıp yanıma oturup Bana bir sarılışı vardı anlatamam. Vücut hatları kaslı ve ihtişamlı idi.
Ben maço görünüp de bu kadar duygusal ve içten yaklaşanını görmedim.Beni kucağına oturtup önce boynumu ve omuzlarımı öpüp koklamaya başladı, Ben de ilk seferlerde biraz ağır ve nazlı davransam da, bu Çocuğa kayıtsız kalamazdım. Sen neymişsin lan dedikçe kendinden geçiyordu, Hemen dudaklarına yapıştım. Deliler gibi, birbirimize susamışcasına öpüşüyorduk, aşk sözcükleri havada uçuşuyordu. Dedim ya bu çocuğa kayıtsız kalmayacaktım, bir yandan da kemerini çözüyor, muhteşemini okşuyor avuçluyordum. O da boş durmuyor bir yandan beni soyuyor göğüslerimi okşuyor, pantolonun düğme ve fermuarını açıyordu. Derken diz çökme sırası Bana geldi, pantolonunu indirip, kilodunun üzerinden aletini okşayıp öpmeye başladım. Aleti kocaman, pürüzsüz ve kalındı, Amerika'da, Fransa'da tanıştığım zencilerinkinden bile muhteşemdi. Hemen çıplak hali ile de öpüp yalamaya başladım resmen kendimden geçmiştim.Derken ayağı kalktı ve Beni kucaklayıp öpmeye başladı, karım ol karım ol diye inliyordu. Bir yandan da beni soyuyordu.
Kadınlığım şelale gibi akıyordu Eğilip Kilodumu çıkarırken dışa taşan ıslaklığı görünce delirdi, hemen orda duran peti kapıp kuruladı, bunu saklamam lazım, bu bez Bana Senin yokluğun da çok lazım olacak diye inliyor ve şeftalimi öpüyordu.
Dur bakalım Sana daha neler yapacam deyip bunu yatağa atıp, üstüne uzanıp öpmeye başladım. Aleti orama burama değdikçe müthiş haz alıyordum. Resmen deliriyordum.
Üstünde ters dönerek tekrar, kobrayı yalamaya başladım, bu arada o da şeftalime yumuldu. Sanki yutuyordu beni o içtikçe Ben sulanıyordum, Ah İsmet Amca bu şeftali böyle dar mı bırakılır, nasıl kıydın Nero'ya dedikçe, bittim tükendim sarsılarak bir anda sular seller gibi ağzına yüzüne boşaldım. Resmen yutuyordu, hemde zevkle, bittim tükendim çakılıp kaldım bacaklarının arasına. Kıpırdayamıyordum, şefkat ve sevgi ile yardım etti kaldırıp yanına uzattı, sıkıca sarılıp, kulağa hoş gelecek aşk sözcüklerini sıraladı. Bende çok müthişsin resmen bitirdin beni, neden Sana geçmişte haksızlık ettim bilmiyorum ah kafam deyince sıkıca sarıldı, Aşkım doğru zaman şimdi imiş, yıllardır bu anı bekledim, böylesi Senin açından hem daha güven verici oldu, benim içinde bir platonik aşkın gerçeğe dönüşü dedi ve öpmeye başladı. Ben de soluklanınca rahatlamıştım kontrolü ona vermiştim.
Beni korkutan o aleti nasıl alacağım idi, ameliyat sonrası hiç bir birlikteliğim olmamıştı sadece eşimle birlikte erotik film seyreder, aleti iş görmediğinden okşar yalar arada da doktor tavsiyesi ile, kontrollüce inceden kalına doğru duvar kasları gelişimi için dildo ve vibratör kullanırdık.
Derken silkinip kendime gelip lavaboya gidip, kendimi temizleyip, biraz kendimi dinleyip adapte olmaya çalıştım, ve kararlıca yanına geldim.
Geldiğimde Beni bekliyordu, Kontesim diyerek kalkmaya yeltendi bırakmadım ve yanına uzandım ve dudaklarına yumuldum, öpmeye başladım, o kadife sesiyle, Nerom, Neroşum dedikçe kendimden geçiyordum, Aşkım, Kadınım dedikçe yine sularım akıyordu. Karım ol, Karım ol, sana Hanım diye diye inliyordu. Karşılıksız bırakmıyordum Alpayım'ı. Kocam, Erkeğim dedikçe iyice kendinden geçip ağlamaya başlayıp, beni teşekkürlere ve iltifatlara boğmaya başladı, doyunca öpüp, göğüslerimi yeyip, İsmet'ime, ah İsmet Amca nerden bulup da aldın bu Kızı, Bana bıraksaydın ya diye söyleniyordu.
Aşkım Seninkinin tadı ağzımda kaldı diyerek beni ayağa kaldırıp oramı yalamaya başladı, ağzını kocaman açıp şişen şeftalimi resmen yutarcasına yiyordu, kısa sakalları değdikçe bitiyordum, onu uzatıp. deminki ters pozisyona aldım o her kıvrımı ile muhteşem aleti önce koklayıp, öpüp, yalamaya başladım boğazıma kadar çekiyordum, O'da kukumu iştahla yiyordu, iyice pişmiştim, Aşkım sıcaklığını hissetmek istiyorum dedi ve beni ters çevirip yanına uzattı. Önceleri biraz sürttürdü, korkuyordum, kalsın Aşkım ne olur dedikçe yalvarıyordu, korkuyorum Aşkım dedim, Korkma bak çok seveceksin dedi ve yavaşça girmeye başladı, bağırıyordum, bıraktı zorlamayı yanıma uzandı şefkatlice sarıldı öpmeye başladı, bu arada eliyle oramı okşayıp, parmakları ile masaj yapıp yavaşça içeriye dalıp çıkıyordu, bu Arada yine İsmet'ime saydırıyor, bu am böyle bırakılır mı diye söyleniyordu. İyice dolmuştum, Kararımı verdim alacaktım bu aleti, üstüne çıktım, sürte sürte hafifçe almaya başladım ama kendimden geçmiş patlamamak için kendimi zor tutuyordum. O da alttan zorluyordu hafifçe, derken dizim yorulma ve uyuşma arası rahatsız olunca, birden kontrolü kaybettim ve kaygan ortamda farkında olmayarak, şevhetin de etkisi ile, kontrolsüz bir şekilde Kendimi bıraktım, bağırtılar içinde aldım, bir an nefesim kesildi, alet içimde iken doğrulup, göğüslerimi okşayıp öperekten bağırtıları kısmak içinde olsa öpmeye ve cesaretlendirmeye başladı.
Kadınım, Aşkım, Nerom, Kürdom, Karıcığım diyerek Beni güzel sözlerle uçuruyordu, aleti ateş gibiydi, Kimin için ısıttın bu fırını dedikçe kuduruyordum, artık nispeten de olsa alıştım, Bende o güzel sözlere karşılık içimi döküyordum, Erkeğim, Kocam teşekkürler harikasın, neredeydin şimdiye kadar dedikçe iyice coşuyor ve coşuyorduk....
Hazır mısın Ben bitiyorum dediğimde, az daha, az daha bekle Sevgilim, Bana bu anı yaşat diye söyleniyordu, alışmıştım çok güzel bir ritm yakalamıştık, hadi artık dedikçe, dudaklarıma yapışıp az az daha derken, hadi aşkım bırak aşk sularını yıka beni derken, ben sarsıla sarıla boşaldım, ama ne boşalma. O'da hırıltılar, iniltiler içinde boşaldı, sanki bir roman yazmıştık.
Öylece kaldım, sıcak sularının içimden süzüldüğünü hissediyordum.
O anı öldürmemek için ve kutumun alışması için öylece alet içimde, Ben üstte epey bir kaldım.
Ayağı kalktık, Kalkıp banyoya geçmek istedi bırakmadım, diz çöküp muhteşemi dilimle temizledim.
Devamı için, O çok istekli idi ama, Ben bitmiştim, Kalktık temizlendik birer kahve içtik. İzin istedim bırakmak istemedi, ertesi gece için söz verince bıraktı. O otelde kaldı, Bende arabamı alıp eve geldim.
Yol yürüyemiyordum, kasıklarım bacaklarım, her tarafım zevk dolu ağrılar içinde idi. Bitik ve bitaptım.
Eve geldim, İsmet bekliyordu, halimi görünce gözleri parladı. Aşkım ne oldu böyle Sana dedi ve öptü Beni. Fena benzetmiş Seni bu Volkan, doping mi almıştı, yoksa grup falan mı yaptınız, tosta girmiş gibisin falan espiriler yaptı.
2 buzlu viski doldurdu, bu ateşi ancak bu söker, rahatlatır deyip sarıldı.
Anlatmayacakmısın diye ısrarla sorup duruyordu.
Bu bir Volkan'ın işi olamaz, bilirim diye üstüme geliyordu.
Hayır bu başka Volkan deyince, bilmezmiyim Ben deyip, böbürlenince güldük epey.
Eşim Volkan'ı bilir, çünkü yanında çok birlikte olduk.
O'na sürpriz dedikçe somurtuyordu.
Tamam dedim yarın akşam kilinikte yaparız, Sende burdan online izlersin, deyince kısmen anlaştık.
Kucaklayıp Beni üst kata odama götürüp, üstümü çıkarıp geceliğimi giydirip, ıslak tangamı da koleksiyon kasasına koymak için alıp, koklaya koklaya odasına geçti.
Arkası yarın. Kucak dolusu öpücükler....
233 notes · View notes
nesirov · 2 years
Text
Bu bir soru-cevap postudur. Sorularınızı alayım.
1-) Kendinde değiştirebileceğin herhangi bir şey olsaydı bu ne olurdu?
2-) Diyelim ki bir ormanda akşam üstü trafik kazası geçirdin ve tek başınasın. Hattın çekmiyor ve ormanın içinde şehre giden bir tabela gördün. Günün aymasını mı beklerdin yoksa tabelayı o sıra takip edip şehre mi giderdin?
3-) Yaşadığın en kötü olay yaşanmasaydı sence ne olurdu?
4-) En son ne zaman ağladın?
5-) Söylediğin en büyük yalan neydi?
6-) Ailenden sakladığın bir sırrın var mı?
7-) Giyim tarzın nasıl?
8-) Tumblrda en son kiminde konuştun?
9-) Hiç birinin numarasını duvara yazdın mı?
10-) Kendi kendine konuşur musun?
11-) Sence insan hangi durumda evlenmeli?
12-) Bana 3 tane dizi önerir misin?
13-) En son dinlediğin 3 şarkı?
14-) Yabancı müzikler mi yerli mi?
15-) Bir türlü sevemediğin oyuncu?
16-) Eşcinseller hakkında ne düşünüyorsun?
17-) Sen türkiyenin başına geçecek olsaydın ilk neyi değiştirirdin?
18-) Eski sevgilinin en sevmediğin özelliği?
19-) Piyano mu keman mı?
20-) Resim çizebiliyor musun?
21-) Hangi yeteneğe sahip olmak isterdin?
22-) Yeniden doğma şansın olsaydı nasıl bir ailede doğmak isterdin?
23-) Hiç kendi cinsinden hoşlandın mı?
24-) Yakın arkadaşına söylediğin bir yalan oldu mu? Olduysa ne ?
25-) Kendin ile arkadaş olmak ister miydin?
26-) En son izlediğin dizi?
27-) Hiç ölmek ile alakalı yazı yazdın mı?
28-) Hiç ölmek istediğini birine söyledin mi?
29-) En sevdiğin öğretmeninin en sevdiği öğrencisi olduğunu öğrensen tepkin ne olurd u?
30-) Hiç okuldan kaçtın mı?
31-) Hiç disipline gittin mi?
32-) En son kime değerli olduğunu söyledin?
33-) Kendini seviyor musun?
34-) Yanında olup sarılmak isteyeceğin kişi?
35-) Tumblrdan en değer verdiğin 3 kişi?
36-) Hiç tumblrdan biriyle tartıştın mı?
37-) Dişlerin güzel mi? Fotosu var mı?
38-) Bir yeteneğe sahip misin?
39-) Sence bir travma atlattın mı?
40-) Karşı cinsten olan sevgilinin aslında karşı cinsten olmadığını öğrensen tepkin ne olurdu?
41-) Google geçmişini buraya atar mısın?
42-) Youtube geçmişini buraya atar mısın?
43-) Tumblrda engellediğin ilk kişi kim?
44-) Sana aşık olan kaç kişi var?
45-) Erkeklerde neye düşersin?
46-) Kızlarda neye düşersin?
47-) Hiç ölmek istedin mi?
48-) Hiç ölmeyi denedin mi?
49-) Buzdolabının önüne gözün kapalı git, gözün kapalı rastgele bir şey al ve aldığın şeyin fotosunu buraya at.
50-) Tumblrda hiç birine blogun kötü diyerek anonim oldun mu?
51-) Tumblrdan bazı insanlarla sırf ayıp olmasın diye konuşuyor musun?
52-) En son hangi hayalin seni yarı yolda bıraktı?
53-) Hiç aşık oldun mu?
54-) Sence insanlara gerçek kendini gösteriyor musun?
55-) Sana yakın bir kitabı al, son sayfasındaki son cümleyi buraya yaz.
56-) En sevmediğin ve en sevdiğin dizi isimleri?
57-) birini öldürecek olsan kimden başlardın?
58-) Hangi dizideki hangi karakterin hayatı senin hayatın olsun isterdin?
59-) Anlat bakalım, neden tumblr?
60-) Eğer tumblr’ın kurucusu olsaydın ilk ne yapardın?
61-) En son ileti attığın kişi kim?
62-) Engellediğin son kişiyi buraya etiketler misin?
63-) Sana 1000 lira verseler çiğköfte dondurma ve sütü acı biber ile yer miydin?
64-) Gözlerin ne renk?
65-) Kilon ve boyun kaç?
66-) Dünya dışında hangi gezegende olmak isterdin?
67-) Ablan, abin veya kardeşin var mı?
68-) Blogunun sesi açık olan blogları buraya etiketler misin?
69-) Bu ilk blogun mu?
70-) Dünyaya yeniden gelecek olsaydın, nasıl bir görünüşün olsun isterdin?
71-) Dün gece kaçta Uyudun?
72-) Oturduğun şehir?
73-) Oturmak istediğin şehir?
74-) En son kimi özledin?
75-) 75 yaşında geldiğinde sence nasıl biri olursun?
76-) Profil fotoğrafı olarak neden bunu seçtin?
77-) İnsanlar sana anonim olunca ne hissediyorsun?
78-) Kendini anlatmaya çalıştığında hangi özelliğini vurguluyorsun?
79-) Sence dünya daha iyi bir hal alacak mı?
80-) Niye insanlar bu halde?
81-) Bir anime karakterinin gerçek olmasını isteseydin bu hangisi olurdu?
82-) Anonimden birine hakaret ettin mi?
83-) En son çekindiğin 2 fotoyu buraya at.
84-) Yazı yazıyorsan, en son yazdığın yazıyı buraya at.
587 notes · View notes
Text
Bir hikaye anlatmak istiyorum huzurlarınızla, kendimi kendimden sevmediğim kadar beni sevecek kadar değerli birisini kaç gündür hep aklımdaydı anlatmak artık dayanamadım ve paylaşmak istedim okunur okunmaz benim için bir önemi yok burası benim blogum ve burada kendi yazılarımı paylaşıyorum paylaşmak istediğim vakitlerde olur da bir şey yaşarız yarın olmayız burası hep bir hatıra sen deac olmadığın sürece insanlar senin hayatta olduğunu bile bilemeyecek, kendinle birlikte yazdıklarında seninle kalacak içindeki döktüğün duygular çok kişiyi kendisiyle yakın da hissettirebilecek, üzebilecek te, üzülün diye anlatmıyorum. Yaşadığım duygulu şeylerden dolayı tamamen, en hassas noktalarımdan biridir benim kardeşlik duygusu hele birde senin kardeşinse, yanında olamasada her zaman seni izleyeceğini bilip yanındaymışın gibi her an onla konuşan biriyseniz. Önce son günlerdir neden duygusallığımın ağır bastığını anlatayım. Çok değerli bir annemin arkadaşının kardeşinin 15 sene sonra ikizleri dünyaya geldi tek yumurta kız çocukları. Şuan 2 side 5 yaşındalar her an birlikteler. Maaalesef ki bir tane çocuğun beyin kanseri olduğu öğrenildi 1 haftadan beri her gün kemoterapi ve ışın görüyor minik yavrucak. O bedende, güçsüz bedeninde dayanmaya çalışıyor, ilk gün etkileri başlamış hemen, 2. günde kusma kabı almış yanına, midem bulanıyor demiş.. Diğer kardeşi de onu hiç bırakmıyor hastanede her yerde beraberler, oraya iyileşecek ve sağlık okulu diye gidiyorlar. 2. gün de dişleri sararmaya başladı saçlarını kestiler, bu cuma günü de gözlerinin kaydığını farkettiklerinde hemen göz doktoruna gitmişler göz doktoru nörolojiye, nöroloji de onkolojiye yönlendirmiş, omurilik sapı dediğimiz yer beyinde en tehlikeli ve ameliyat yapılamayacak yer, ömrünün kalmadığı ve yaşayamayacağını söylemişler öyle bir yıkıldım ki koca gün bu masum bir çocuğun bunla baş edemeyecek bir tedavisi bile olmadığını öğrendiğim de, 6 ay içinde bugün yarın diğer gün birden dünyaya gözlerini yumacak, diğer kardeşinin de nasıl bunlarla baş edebileceğini düşünmeden alı koyamıyorum kendimi. Eksiklik dediğim şey de bu yüzden başlıyor, biliyorum yaşadım, yaşıyorum, yaşayacağım bu eksikliği daima.
Gelelim şimdi benim hikayeme annem 30 küsür yaşında doğurdu bizi, bu anlatacağım doğurmadan geçen olay, annesinin karnında saç yumağının olduğunu öğrendi doktora gittiklerinde, ve bu saç yumağının bir yumurtasını kocaman sardığını diğerine de bulaşmadan tek yumurtasının kesinlikle alınması gerektiğini öğrendi, düşünsenize 30 küsür yaşınıza geliyorsunuz ve hiç bir belirti yaşamadan bunları doktorunuz size söylüyor ve bunun doğuracağı sonuçları da biliyorsunuzdur, hamile kalamamak vs vs.. annem şükür uzunca süren bir riskli ameliyatını oldu atlattı ve gel geçen zaman derken gelelim neşeli habere. Hamile olduğunu öğrendiğinde tekrar doktora gittiklerinde doktor ilk babamı çağırmış parmaklarını birleştirip 2 işaretini yapıp gülümsemiş annemde olayın şokunu anlayamamış tabi, bir mucize geliyor diye söylemiş doktor, annem çok mutlu olmuş bu tek kalan yumurtasıyla bir çift değil, ayrı değil, birlikte doğacak tek yumurta ikizleri, kardeşimle bizi bir mucizeyi dünyaya getirecek olmanın mutluluğu.. Prematüre 7 aylık doğduk biz, anneme 22 yaşındayım hala sorarım hangimiz tekmeliyordu diye, ikiniz de beni hiç rahat bırakmadınız der, aslında hep sorarım böyle soruları o ana gitmek için. Kardeşim yaşam mücadelesini veremedi ben 15 gün küvezde kalıp yaşam mücadelemi verebildim benden 300-350 gram zayıftı tam gelişememişti doğduğu gün vefat etti, bu boktan dünyaya gelmesini de istemezdim işte eksiklik, tek büyümek yüzüne çarpa çarpa vuruyor her defasında insana.
Anneme çok bağlı bir insan olarak büyüdüm el üstünde el bebek gül bebek büyüdüm keşke kimsenin psikolojisi bozulmasa ki hiç kimseye bir şey olmasa ama bu durumu atlatmakta hala çok zor benim için. Üniversite okuduğum yıl ilk ve acil yardım dersime üstte hemen bahsettiğim aileme mucize diyip kardeşimle beni doğurtan doktorumun hocam olması şoku da hala aklımdadır, tesadüfler üstüne tesadüfler, sınıfta o gün sen mucize çocuksun demişti öyle de tanıtmıştı arkadaşlarıma. Doğduktan sonra kardeşimle konuşma fırsatım olmadı onu taniyabilme de, biz ezelden beri tanışmıştık. Annemin karnında 2 beden, son sözlerimi, birbirimizi çok sevdiğimizi ozaman söyledik birbirimize, 7 ay boyunca. Çocukluğumda karşımda baktığım her yerde o varmış gibi konuşur tabaklarımı çatallarımı fazladan eklerdim daha nicesi..
Bugün yatağımı kırdım 20 küsür seneden sonra bugüne denk geldi ranzalı bizim yatağımız başka yatakta da rahat yatacağımı sanmıyorum neye alıştıysam her gece ne kadar üzülerek ayık, en çok sarhoş bi şekilde sabah sonunda tek başıma iki kişilik yatağa girsemde insanın kendisine ait olduğu yerde yatmak onun kendi mirasıdır. Üst kat benim di, alt katta kardeşimin. Alt katını açtım çarşaflarımı serdim yastığımı koydum yorganımı koydum açma cesaretini kendimde bulabildim bu saatlere kadar hala ağlıyorum güzelce bir uyku çekeceğim, kabus görmeyeceğimi biliyorum senin yanındayken. Kedimde ayağıma geldi kokladı etti ilk, yattık birlikte çok huzurluydu kendisini güvende hissettiği bir yer yanın, yatağın. Çünkü yaşasaydı orası senindi, benim can kardeşimindi, yaşasaydı yatakta birlikte yatıyor birbirimize sarılır olurduk kendi yatağımda yattığımda eksikliğini fazlasıyla hissettiğim özlemin benden solmayacak kokun dolanıyor odanın her tarafına, zorunlu olmadığı müddetçe yatağına kimseyi yatırmadım özel ve özel olarak kalacak. Her gece benimle uyuyorsun can kardeşim yatağında yatıyorsun. Yataktan hiç çıkmak istemedim, misler gibi uyudum uyuyacağım, seni her geçen gün çok çok seviyor ve özlüyorum huzur içinde uyu iyiliklerini yapmaya devam et bir günah işlemeyecek kadar temiz, benim can kardeşim.🖤
73 notes · View notes
sexcxsblog · 10 months
Text
KAYNIM BENİ BOZDU
Ben Nurgül kaynım ile olan birlikteliğimizi anlatıcam. 20 yaşında görücü usulü ile Mithat ile evlendim. Ne ben istekliydim ne de o. Mithat daha önce evlilik yapmış. Karısını çok erken yaşta kaybetmişti. Ailesine eğer tekrardan evlenirse üstündeki bu buhrandan kurtulacağını düşünüp tekrar evlendirmişler. Kendisi benden 7 yaş büyüktü. Düğündü kınaydı derken evlendik. Ama Mithat benim yüzüme hiç bakmıyordu. Evde sanki hizmetçi gibiydim. Eli elime değmiyordu. Bende kaybı yüzünden pek üstüne gitmiyordum. Zamanla her şeyin düzeleceğini düşünerekten fazla kafa yormuyordum. Aylar geçti her şey aynıydı. Mithat sabah erken işe gider. Kendisi tır şoförüydü. Bazen birkaç gün bazen de bşr hafta sonra eve gelirdi. Her gelişinde sarhoş olur. Uyuyana kadar ağlardı. Bu duruma çok üzülüyordum. Ama elden bir şey gelmiyordu. Bu geç gelmeler artınca kadın başıma evde yalnız kalmama kayınpederim razı gelmedi. Mithatın abisini bizim eve yolladı. Kazım abi Mithat a göre daha güleryüzlü daha cana yakındı. Bazen samimiyetini aşacak el şakaları yapardı. Ben bazen rahatsız olsam da evde ses olduğu için gıkımı çıkarmazdım. Evleneli 2 ay geçmişti ama ben hala bakireydim. Bu durumu kimse bilmiyordu. Körpe bir gelindim. Kocam erkenden işe gider. Ben kazım abi ile yemek yer sohbet ederdik. Kazımın belirli bir işi yoktu gündelik işlere giderdi. Onun dışında hep beraberdik. Zamanla birlikte vakit geçirince kazımda daha rahat etmeye başladı. Küfürler,temaslar evin içinde boxerla gezmeler. Bazen boxerın önündeki o şişkinliği görünce ağzımın suyu akardı. O rahat olunca bende rahat davrandım tabi onun kadar değil. Evde sabahlığımla dolaşırdım. Göğüslerim belli olurdu. Kazım abi de gözlerini benden alamazdı. Onu tahrik etmek çok hoşuma gidiyordu. Arada sürtüşmeler oluyor acayip zevk alıyordum. Günlerden bir gün görümceme ziyarete gittik. Ev çok kalabalıktı ve bende aşırı bunalmıştım. Kazım abiye sıkıldığımı hava almak istediğimi söyledim. O da gel bşraz dolaşalım dedi. Tam çıkarken görümcem bebeğini bşraz gezdirmemizi söyledi. Aldık yanımıza arabayla geziyorduk. Ben ve görümcemin bebeği arka koltuktaydık. Biraz muhabbet ettikten sonra bebek ağlamaya başladı. Ben susturmaya çalışıyordum ama asla susmuyordu. Ordan kazım abi
-aç olmasın Yenge
-bilmem ki
-açtır açtır emzirsene
-abi bende süt yok ki
-olsun belki öyle susarda uyur
Giydiğim gömleğin düğmelerini açtım ve südyenimi aşağı çektim. Kazım abi aynadan Benim dolgun mememe bakıyordu. Bebek hemen yapıştı mememe.
-emiyor mu Nurgül
-evet abi
-şuna bak kimsenin dokunmadığı memelerime bir bebek açılış yaptı
-ne dedin yenge
Kahretsin sitem ederken bşraz sesli söylemiştim. Kaynım duymuştu. Ama haksız da sayılmazdım.
-valla şanslı kerata ya. Bebek olmak istedim şuan resmen
-süt gelmiyor ki
-süt için değil ki o güzelim memeler için
-ya abi deme öyle şeyler
-ne kızım doğruları söylüyorum valla benim senin gibi karım olucak ufff
Devamını getirmedi. Ben de aşırı heyecanlandım bu dediğinden.
-napalım abi kader işte ona böyle talih kuşu kondu ama acısından gözü hiçbir şey görmüyor
-sokayım onun acısına böyle bir karı bulmuş acı mı kalır
-ne sen sor ne de ben anlatayım abi. Kaç ay oldu eli elime değmedi. Üstüne de varmıyorum ama sizinkiler torun ister. Benim kusurlu olduğumu düşünürler hamile kalmazsam
-kocan asıl kusurlu olan benim güzel yengem. Şimdi kalkıp siksem seni 10 tane çocuk doğurursun evelallah. Bozma sen moralini
Bu cümlelerden sonra kazım abi daha da hoşuma gitmeye başladı. O sırada çocuk ağlayınca onu görümceme bıraktık eve döndük. Eve giderken de kazım abi bu konuyu tekrar konuşalım dedi.
217 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Karımı ve Kaynanamı Zorla Siktiler! (Eser 32 Y., Isparta)
Slm adım Eser, 32 yaşındayım. Karım 28 yaşında, esmer ve zayıf biri. 3 aylık evliyim. Isparta'nın köylerinden birinde kaynanamla beraber yaşıyoruz. Yani anlayacağınız İçgüvesiyim. Kaynanam 55 yaşında, fakat 40 yaşlarında gösteren, kumral, kapalı bir kadın. Kızını benimle evlendirirken borçlanmış, ödeyebilmek için Antalya'ya gidip çalışmayı düşünüyordu. Kaynanam bağ bahçe işleriyle meşgul, maddi durumu pek iyi sayılmazdı. Kayınbabamı 2 yıl önce kaybettikten sonra dahada zorlanmaya başlamıştık. Evlendiğimde karım duldu, görücü usülü ile evlenmiştik. Hiç sormadım, ama geçmişi de pek iyi sayılmazdı, eski kocası onu satmış diye söylentiler vardı.
Elma toplama zamanı gelmiş, yakın ilçedeki Elma bahçelerinde çalışacak adam aranıyordu. Kaynanam, "Üçümüz gidelim, para kazanırız." deyince, "Olur." dedim. Karım pek memnun olmasa da kabul etti. Elma bahçesinin sahibi köye kadar araç yollayıp, o araçla gidecektik. Pazar günü köyden 40 kişiyle, 2 ayrı arabada 20'şer iki grupla Elma bahçesine vardık. Bahçe sahibi Halil diye, 50 yaşlarında, iri yarı, göbekli, kaba sesli biriydi. Yapılması gerekenleri anlatıp, kahvaltı yerini gösterdi. Kahvaltı yaparken isimlerimizi yazıp bahçeye gittik.
Üçer kişilik ekipler halinde, birer ağaca başladık. Kaynanam ve karım alttaki dallardan toplalarken, ben merdivenle uçlara çıkıp topluyordum. Bahçe sahibi sürekli etrafımızda gezinip kontrol ediyor, bizimköylü Cemal amcaya bizi gösterip, bizim hakkımızda birşeyler soruyor, o da elini ağzına tutmuş anlatıyordu. Halil yanımıza gelip, kaynanama bakıp duruyor, ne kadar zengin olduğundan, karısının yıllar önce öldüğünden, yanlızlığın bir erkek için zor olduğundan bahsedip, sohbet etmek istiyordu. Kaynanam da, ben varım diye olsa gerek, pek konuşmuyordu. Öğleye doğru kaynanam karıma, "Uzaklaşalım da su dökecem, benimle gel." dedi ve uzaklaştılar. Ben de ağaçtan onlara bakıyordum. Hemen arkalarından bahçe sahibi de yavaş adımlarla gidince, şüphelenip ağaçtan inerek, ben de peşlerinden gittim. Halil ilerde çökmüş, saklanır gibi, bir yere bakıyordu. Derken ayağa kalktı. Kaynanam ve karımı gördüm, geliyorlardı. Halil önlerine geçerek, kaynanama, "Bak sen de dulsun, ben de. Seni beğendim, ne dersin, bir kere verirsen sana 10 yövmiye veririm!" dedi.
Kaynanam da, "Manyak mısın sen be adam? Kızımın yanında olmaz!" dedi. Halil, "İstersen kızına da 10 yövmiye veririm, tazecikmiş. Ben birşeyi istedim mi alırım, zorla dersen o da olur!" dedi. Kaynanam, "Damadım merak eder, biz senin bildiğin kadınlardan değiliz, çekil de çalışalım!" dedi. Halil de, "Öyle olsun! Ben yapcağımı bilirim!" diyerek gitti. Ben tekrar ağaca döndüm. Arkamdan kaynanamla karım geldiler, aralarında konuşarak çalışmaya başladılar. Karım kısık sesle, "Yarın gelmeyelim, ben tanıyorum bu tipleri!" dedi. Kaynanam da, "Ben rahmetliye söz verdim, istesem de yapamam!" dedi. Karım, "Adam inatçıya benziyor, bir fenalık yapmasın?" dedi. Kaynanam da, "Korkma, kaba gürültü hepsi, herkesin içinde birşey yapcak hali yok ya! Senetler olmasa bir dakika durmazdım. Aman yine de dikkat et, Eser duymasın!" dedi.
Derken öğlen oldu. Yemek yedik. Halil Cemal ile birşeyler konuştuktan sonra, kaynanama ve karıma, "Siz içerde diğer kadınlarla elma seçin!" dedi. Bana da, "Sen de yine ağaçta, başkasıyla çalış!" dedi. "Olmaz!" desem de, "O zaman hepiniz bırakın gidin!" dedi. Mecburen kabul ettik. Ben ağaca, kaynanamla karım da ilerde, büyük, eski saç kaplama barakaya, elma seçmeye gittiler. Yarım saat sonra Halil de gitti barakaya. Aradan 10 dakika geçmeden Cemal de barakaya girdi. Ben şüphelenmeye başladım, ama kötü birşey olmasına da ihtimal vermiyordum.
İstirahat molası verilmesiyle, ben hemen barakaya arkadan yaklaştım. İçerden hıçkırık, ağlama ve 'Şap, şap, şap!' sesleri gelince, 'Ne oluyor?' diye, barakadaki bir delikten baktım. Gördüklerim karşısında şok oldum! İçerde sadece 2 kadın vardı, kaynanam ve karım. İkisinin de ağlamaktan gözleri şişmiş bir haldeydiler. Halil kaynanamı, Cemal de karımı, elma kasalarının üstünde domaltmışlar, hem sikiyorlardı, hem de ellerinde Cameralı Ceptelefonlarıyla kaydediyorlardı! Öylece dondum kaldım, kıpırdayamıyordum. Kan beynime sıçramıştı, içeriye dalıp ikisini de öldürmeyi düşünüyordum. Tam o esnada arkamda birisinin olduğunu hissettim. Dönüp bakacaktım kim diye, ağzıma elini kapayarak, boğazıma bıçağı dayadı ve "Şşşşşt, sesini çıkarma!" dedi. Bu Halilin oğlu Musa idi. "Sesini çıkarırsan keserim! Babam sanırım içerde kaynananı sikiyor?" diyerek delikten baktı ve "Ooooo, Cemal de karını sikiyormuş ya!" dedi. Halilin oğlu delikten bakarken ben sadece içerde geçen konuşmaları duyabiliyordum. Halil Cemale 2 yövmiye sözü verip, "Sana, zorla da olsa sikerim dedim, değil mi!" diyordu. Pezevenk Cemal de, "Sağolasın! Nasıl, dediğim kadar varmış değil mi? İstersen değişelim, birde bunun tadına bak!" dedi. Halil de, "İdare eder, şu oruspuyu bir dölleyim de, bakarız..." dedi. Cemal, "Aman sakatlık olmasın, ben dışına akıtacam!" dedi ve hayvan gibi böğürmeye başladı, Pezevenk galiba boşalmak üzereydi...
Musa elini sikime atıp yokladıktan sonra, "Bak bak, sizinköylü Cemalin yarak seninkinden nekadar büyük!" diyerek kafamı deliğe yanaştırdı. Delikten baktığımda, Pezevenk Cemal karımın götünün üstüne boşalmış, yarağını karımın şalvarına siliyordu. Pantolonunu çekip toparlanırken, karım da kendini yere attı. Halil ise halen kaynanamı sikiyordu. Kaynanam, "Yeter artık, damadım gelir belki!" dedi. Halil de, "Gelirse gelsin!" diyerek ve hayvan gibi hırlayarak kaynanamın üstüne abandı kaldı. Az bekleyip, "Cemal sen dışarda bekle, kimse gelmesin!" dedi ve toparlandı. Kaynanama da elindeki Ceptelefonunu gösterekek, "Artık yarın devam ederiz, yoksa bu görüntüleri herkes görür! Yarın gelirken ikiniz de uzun etek giyin gelin, altınızda birşey olmasın, amınızda kıl dahi olmasın! Şimdi gidin çalışın!" dedi ve çıktı.
Musa da bana, "Babam her sene bir karıyı siker ve bol para verir siktiği karıya, şanslısın, kaynanan zengin olacak!" dedi. Ben şaşkın haldeydim, ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Musa elini ağzımdan çekip, kolumdan sürükleyerek tehna bir yere doğru yürüdük. Bana elindeki bıçağı göstererek, "Eee, ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi. Ben de, "Hepinizi öldürecem!" dedim. Musa da, "Öldürecen ha? Geçen sene babam yine aynı yerde 30 yaşlarında bir kadını zorla bağırta bağırta sikti. Kadın gitmiş kocasına anlatmış. Ertesi gün kocası geldi, o da senin gibi hepimizi öldürecekti güya, daha elini kaldıramadan kafasına odunu yedi. Kendine geldiğinde, elleri bağlı bir şekilde, karısının sikildiği yerde babam onu götünden sikiyordu. Karısı da karşısında ağlayarak kocasının sikilmesini seyretti. Babamdan sonra, bizim elemanlarla, 8-10 kişi daha siktik adamı, götünü boruya çevirdik! Adam sonra karısıyla birlikte memleketi terketti. Yani diyeceğim şu: Öyle, asarım keserim diye düşünmeyeceksin, görmezlikten geleceksin. Hem para sıkıntınız da olmaz!" dedi ve elime 100 Lira sıkıştırdı, "Yoksa seni de kaynananın ve karının önünde sikeriz, ibne yaparız! Hadi şimdi git işinin başına!" diyerek gitti.
Sersem gibi olmuştum, nasıl çalıştığımı bilemez halde akşam oldu. Arabaya binerken kaynanamın ve karımın yüzleri kıpkırmızı, kafaları öndeydi. Pezevenk Cemal de bizimle aynı arabadaydı ve pis pis sırıtıyordu. Eve geldiğimizde kimseden çıt çıkmıyordu. Dışarı çıkıp, bira almak için bakkala gittiğimde, Pezevenk Cemal da oradaydı. Birer bira alıp çıktık, tepede oturduk epeyce konuştuk. Cemal bana, "Bak bana kızma, belki bilmiyorsun ama, karını senle evlenmeden önce de çok siktim. 50 Liraya sikiyordum hep, gerçi bu sefer bedava oldu ama, neyse. Bak iyi dinle beni, bunlar belalı, sakat birşey yapmaya kalkışma, bırak sıkılıncaya kadar siksinler!" dedi. Gece 11 gibi eve döndüğümde ışıklar sönüktü, kaynanam salonda uyuyordu. Yatakodamıza gittim, karım da uyumuştu. Banyo yapmış, saçları mis gibi kokuyordu. Yattım, ama uyuyamadım. Karım sayıklıyordu, "Cemal yapma! Annemin yanında olmaz!" sayıklamaları ile sabahı etmiştim.
Sabah evden çıkarken, kaynanamla karım, Halil'in istediği gibi uzun etekler giymişlerdi. Bahçeye vardık, kahvaltımızı ettik. Cemal bizi araçla, gözden uzakta ayrı bir bahçeye götürdü. Ağaçları yüksekti ve seyrek elmalar vardı. Musa yanımıza gelip, "Siz ilerdeki barakada elma seçin, Eser de kasa çekecek!" deyip, kaynanamı ve karımı barakaya yolladı. Sonra kolumdan tutarak, birlikte barakanın arka tarafına yürüdük. Arka taraftaki küçük pencereden çaktırmadan içeriye bakmamı ve olan biteni sessizce seyretmemi istedi. Kaynanam ve karım boş kasaların üstüne oturup beklerken, içeri Halil girdi. Musa bana, "Bekle ve gör şimdi!" dedi.
Kaynanam, "Elmalar nerede? Çalışmaycakmıyız?" diye sordu. Halil de, "Merak etme çalışacaksınız, ama başka şekilde!" deyip, karımın eteğini beline kadar sıvadı, "Aferin, tertemiz olmuş!" dedi. Birer tane Hap verdi, "Alın şunları yutun!" dedi. Ben Musaya sordum, "Ne Hapı o?" diye. Musa da, "Boşver ne Hapı olduğunu, o hapı yutunca kaynanan sana bile verir, inan bana!" dedi. Kaynanamla karım Hapları yuttular. Çok geçmeden Hap etkisini gösterdi herhalde ki, Halil kaynanama, yere hasırın üstüne sırtüstü uzanmasını ve eteğini beline kadar sıvayıp, bacaklarını açmasını söyledi. Kaynanam ruh gibiydi, söyleneni hiç itirazsız aynen yaptı. Karıma da kaynanamın bacak arasına doğru domalmasını söyledi. Bunlar olurken Musa da yanımda sikini çıkarmış sıvazlıyordu. Karım kaynanamın bacak arasına domalınca, Halil de karımın arkasına geçip eteğini beline sıvayıp, götüne bir iki tokat atıp, parmakladı. Halil sonra da kendi pantolonunu ve külodunu çıkardı. Halilin yarak ta kocaman, kalın ve damarlı birşeydi. Halil yarrağını karımın amına ve götüne sürterken, kaynanam da kafasını sağa sola sallayıp inliyordu...
Halil, "Çok karı siktim bu güne kadar, ama sizin gibisini görmedim! Ananı dün dölledim, bugün de seni dölleyecem Orospu!" deyip, yarağını karımın amına sert bir şekilde, tek hamlede soktu ve pompalamaya başladı. Musa kolumdan tutarak, "Hadi içeri gidelim de yakından bakalım!" dedi. Ben hemen, "Olmaz!" dedim. "Sen bilirsin..." deyip beni orada bırakıp gitti içeriye. Artık daha fazla bakamadım ve olduğum yere oturdum. Bakmıyordum, ama kaynanamın ve karımın barakada çınlayan zevk çığlıklarını duyabiliyordum. Bir süre sonra o zevk çığlıkları hafifledi. Sesler iyice kesilince, Halil bana seslendi, "Eser içeriye gel! Gel bak, karı nasıl sikilirmiş, nasıl döllenirmiş!" diye. Zar zor kalkıp içeri gittim. Kaynanam dörtayak üzerine domalmış bir vaziyette Musa'nın sikini yalarken, karım yere yüz üstü uzanmış, "Harikaydı..." diye mırıldanıyor, amından Halil'in dölleri akıyordu. Halil de kasanın üstüne oturmuş, bir sigara yakmış, sikini mendille temizlemeye çalışıyordu. Ben resmen şoktaydım.
Halil beni görünce, cebinden bir tomar para çıkarıp önüme attı ve "Artık çalışmanıza gerek yok, size bakarım. Fakat, sikim kalktıkça, hem kaynananı, hem de karını sikecem. Oğlum da sikecek! Haberin olsun!" dedi. Musa kaynanamı sırtüstü yatırdı, bacaklarını ayırdı ve amına sokup sikmeye başladı. Bir ara kaynanamla göz göze geldik, kaynanam (Hapın da etkisiyle) zevkten uçmuş bir halde, Musayı kendine çekiyor, bacaklarını havaya kaldırıp Musa'nın amına girmesine yardım ediyordu. Kaynanamı o vaziyette görünce, nedense sikim taş gibi olmuştu. Karım da bu dünyada değildi sanki, domalıp, "Ben doymadım, yarak istiyorum daha!" deyince, ben Halile baktım, acaba karımı yeniden sikecek mi diye. Halil de bana, "Hadi durma sik karını!" dedi. Hemen pantolonumu ve külodumu çıkarıp, karımın arkasına yanaştım ve amına soktum. Karımın amı vıcık vıcıktı. Gördüklerim yüzünden olsa gerek, karımın amına 3-4 kere sokup çıkardıktan sonra hemen boşaldım ve çekildim...
Musa kaynanamın üstüne abanıp kalınca, onun da kaynanamın amına boşaldığını anladım. Musa kaynanamın üstünden çekilip ayağa kaltı, siki halen dimdikti, sonra karımı kaynanam gibi gibi yere sırtüstü yatırıp, bacaklarını omzuna aldı ve karımı sikmeye koyuldu. Bu sefer kaynanam, "Ben de doymadım, yarak istiyorum!" diyerek beni yanına çağırdı. Ben Hap falan almadım, ama sanki ben de bu dünyada değildim, kaynanamı ikiletmeden yanına yanaştım. Kaynanam yarı inik sikimi aldı ağzına ve emerek kaldırdı. Sonra da kendimi kaynanamı sikerken buldum. Ben kaynanamın amına pompalaren, kaynanam, "Daha sert! Daha sert!" diye bağırıyordu. Kaynanamın amına sokup çıkarırken, amından Musa'nın dölleri dışarı sızıyor, dahada heyacanlanıyordum. Kaynanam inleyip titremeye başlay��nca geldiğini hissetim. Ben de patladım ve bitkin bir durumda kaynanamın üzerine yığılıp kaldım. Musa halen karımı sikiyor, karım da, "Evet! Evet!" diye bağırıyordu. Galiba karım da gelmişti. Ben kaynanamın üstünden kalkarken kaynanamın yüzüne bakamıyordum. Ayağa kalktığımda, Cemal Ceptelefonuyla bizi çekiyordu. Sanırım ben kaynanamı sikerken de kaydetmişti...
Giyinip çıktım. Barakanın dışında oturup sigara içerken, Halil yanıma geldi ve "Cemal'i sorun etme, sizin köyden çok kadın ayarladı bana. Kaynananla karını temizlenmeleri için eve gönderiyorum, sen de şimdi diğer işçilerin yanına git, öğle yemeği zamanı, kimse şüphelenmesin. Bugünlük çalışıyormuş gibi yap. Akşama oğlumla birlikte sizin eve uğrarız!" dedi. Ben diğer işçilerin yanına giderken, kaynanamla karım da Cemal'in arabasına biniyorlardı. İkisi de çok mutlu görünüyorlardı.
Akşama kadar elma ağaçlarında çalışıyormuş gibi yapıp vakit geçirdim. Akşam diğer işçilerle araçlara binip köye vardık. Eve girdiğimde kaynanamla karım salonda TV izliyordu. Banyoya girip duşumu aldım, akşam yemeğini yedim, ben de oturdum TV izlemye başladım. Kimseden çıt çıkmıyordu. Saat 9 gibi kapı çaldı. Kapıyı açmaya kaynanam gitti ve Halil'in kucağında salona girdi. Arkasından Musa, elinde iki poşet yiyecek içecekle girdi salona. Poşetlerin birinden Rakı ve bir salkım Muz çıkarıp sehpaya koydu, poşetleri elime tutuşturup, "Bardak ve su getir de, bir iki duble atalım!" dedi ve gitti direk karımın yanına oturdu. Ben poşetleri mutfağa bırakıp, su ve bardaklarla salona geldiğimde, Halil yine kaynanamla karıma o Haplardan veriyordu...
Biz birer duble Rakı içtikten sonra, kaynanamla karımın yuttukları Haplar da etkisini göstermeye başlamıştı. Musa karımın dudaklarına yapışıp, elbiselerini parçalarcasına soydu. Halil de kaynanamı soymuş, kaynanama sakso çektiriyordu. Musa karımı bizim yatakodasına götürken, Halil de kaynanamla birlikte, kaynanamın odasına gitmek için kalktılar. Odaya giderlerken Halil bana, "Eser sen de soyun ve yanımıza gel!" dedi. Ben bir duble Rakı daha atıp, soyundum ve kaynanamın odasına gittim. Odaya girdiğimde Halil altta, kaynanamı kucağına almış, hoplatarak sikiyordu. Durdum biraz seyrettim. Sikim kalkmıştı seyredeken. Halil, "Ben amından sikerken, sen de götten yap!" diyerek, kaynanamı kollarından tutup kendine çekerek, kaynanamın götünü domalttı. Yatağa çıkıp sikimi tükrükleyip kaynanamın götüne zorladım. O ana kadar girdiğim en küçük delikti. Üçüncü hamlemle ucu girdi. Hepsini sokmamla, kaynanam feryat etmeye başladı. Fakat 10 dakika sonra alışmıştı. Osuruklar eşliğinde kaynanamın götünü sikip boşaldım...
Banyoya gittim, sikimi temizleyip yatakodama baktım. Musa karımı domaltmış götten sikiyordu. Sanırım karım daha önce de arkadan vermiş olmalı ki, Musanın yarağını zorlanmadan alıyordu götüne. Musa beni görünce, "Gel gel, sen de ağzına ver Orospu karının!" dedi. Yanlarına gidip karımın ağzına verdim inik sikimi. Karım kudurmuş gibi yalayarak kaldırdı, serleştirdi. 5 dakikaya kalmadan karımın ağzına boşaldım. Karım döllerimin çoğunu yuttu, bir kısmını da tükürerek çıkardı. Ben, "Benden bukadar!" deyip, gittim duş alıp salona geçtim. Rakı içip TV izliyordum. Yarım saat sonra karım geldi yanıma, duş almış, bornozla yanıma oturdu. Karıma baktığımda, ne kadar mutlu olduğu yüzünden okunuyordu. "Gittiler mi?" dedim. Karım da gülerek, "Yok, annemi sikiyorlar daha!" dedi...
Daha düne kadar, büyük bir hırsla hepsini öldürmek geçiyordu kafamdan. Ama şimdi kaynanamın ve karımın ne kadar mutlu olduklarını görünce, o düşünceden vaz geçtim. Hem parasal yönden de bir problemimiz kalmamıştı. İtiraf etmesi çok zor, ama bu durumdan ben de memnun sayılırım!
[Eser]
104 notes · View notes
varliksancisi · 1 year
Text
Ben hiç vajinası için erkek yada çocuk katleden kadın görmedim ama pipisi için çocuklara ve kadınlara tecavüz edip katleden erkeklere çok tanık oldum. Bir erkek olarak aşağılık ve iğrenç erkeklik kompleksinden nefret ettim…
Anlatılan benim hikayemdir!
Henüz 2-3 yaşlarındaydım... 90'lı yıllarda pek çoğunuzun bildiği üzere aşırı baskıcı ve faşist bir rejim vardı. Kürtler inkar ediliyor ve Kürtçe yasaktı, eminim bir çok insan buradan da olsa bu tür geçmiş olayları biliyordur. Biz de Kürttük ve yaşamımıza rahatlıkla devam edebilmek için tek şansımız sistem insanı olmak, rejime destek vermek ve korucu olmaktı. Ailem korucu olmayı reddetiği için bir gece 11 sularında, askerler evimizi çapraz ateşe alıp taramış, kerpiç evimiz delik deşik olmuştu.
Bu saldırıdan kurtulmamız şans eseriydi. Duyum alan bir köylünün gelip dedemleri uyarmasıyla ailecek evin altındaki mahzene girip saklanmıştık. Eskiden köylerde bir çok evin altında ahır yada soğuk hava deposu niyetine kullanılan taş duvarlardan yapılma mahzenler vardı. Kürtçe müzik kasetlerimizi toprağa gömüyorduk. Dilimizi konuşamıyor, Türkçe de bilmiyorduk. Bu feci bir şeydi.
Ertesi günü zaten hayvanlarımız zehirlenmiş, tarlalarımız yakılmış, evimiz yıkılmıştı. Bir eşya gibi bizi apar topar kamyona atıp göndermişlerdi köyümüzden. Kamyonun içinde eşyaların arasında nasıl sıkışıp ayağımı kıpırdatamadığımı dün gibi hatırlıyorum. Sürgün yemiştik. 92 yılında.. Diyarbakır'ın Bismil ilçe merkezine taşınmıştık. Hayata sımsıkı tutunmak durumundaydık. Burda da rahat bırakmadılar bir süre. Biz dört koldan işe sarıldık amcamlar, babam gurbet hayatı yaşamaya başladı. Bende abimle beraber ne iş bulduysam yapıyordum küçücük yaşımda.
Okula yeni başlamıştım. O esnada ayakkabı boyacılığı, simit, çekirdek, buz, su, tatlı ne bulursam satıyordum. Bira şişeleri, kola kutuları dahi toplayıp sattığım olmuştu. Bütün bu işleri yaparken çoğu kez haksızlığa uğradığım da oluyordu. Benden alışveriş yapıp paramı vermeyen, çocuğum diye boyu yetişen ve başımın üzerindeki tepsiden simidimi alıp arkasında saklayan çok oluyordu. Küçücük yaşımda emeğimi savunmak için yol arıyordum. Bir kaç gün boyunca çaresizlikten küçük bir çakı taşıdığım bile oldu.
Bir gecenin dördünde pasta simit fırınına gitmiştim abimle birlikte. Simit alıp sabah satacak, öğlen başladığımız okula; eğitim görmeye gidecektik... O sabah rahatsızdım, abim ben çalışırım sen eve git demişti. Para kazanamamamın üzüntüsünü yaşarken birine rastlamıştım. İri yarı hala unutmam beyaz spor ayakkabılı biri. Adımı, ailemi, ismimi cismimi sormuştu.
Çocuktum, saflığımla herşeyi yanıtlamıştım. Sonra ben sizin İzmir'den akrabanızım demişti. İzmir'den akrabamız çoktu gerçekten, sevinmiştim. Sürgün döneminde oraya yerleşen çoktu, ailem söylemişti. Dönemin 250 bin tl mavi banknotu vardı o zamanlar iyi para sayılırdı çocukluğumuzda. Bir tane vermişti, sevinmiştim, çocuktum...
Haydi beni sizin eve götür demişti, sevinerek yola koyulmuştum. Sonra çarşıda bulunan, okuduğum okula yanaşmıştık. Okuduğum okul harabe ve yıkık döküktü. Eski okullar, bilirsiniz belki... Arka ve ön olmak üzere iki kapısı vardı ve ikiside gece gündüz açıktı. Bahçesi asfaltlı yada kilitli taşları olmadığından kış aylarında çamur olmasın diye çakıl taşları yığılırdı bahçeye. Biz okula yanaşınca burası kestirme, buradan gidelim demişti adam. O arada içimi şüphe ve korku sarmıştı. Buranın kestirme olduğunu nereden biliyordu, İzmir'den yeni geldim diyen biri nasıl olur da buraları bu kadar detaylı biliyordu. Korkarak gittim ardından, artık adımlarım geri geri gidiyordu. Bahçenin ortasına vardığımızda durdurdu beni, bir elini omuzuma atıp diğer eliyle belindeki bıçağı gösteriyordu. Eliyle sus işareti yaptı, korkudan delirecektim. Elini omuzumdan fermuarına götürdüğü an ben dur durak bilmeden kapıya doğru koştum. Kurtulmuştum elinden, hıçkırıklar içinde ağlaya ağlaya, küfürler savura savura taşlar fırlatıyordum ona kapıdan. Cebinden bir para daha çıkarmıştı bu parayı unuttun gel diye. Ben bana verdiği parayı hatırlayıp yırttım ve küfürler etmeye devam ederek yavaş yavaş artan kalabalığa, esnafın arasına kaçtım. Ağlaya ağlaya döndüm evime. Yıllarca içimde korkunç bir travma olarak kalıp durdu bu da. Sonra bir sabah yine çalışırken, bu aşağılık adam bu sefer okula giden küçük bir kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışmış, neyseki yine başarılı olamamıştı. Kızın çığlığını duyan fırıncı, çöpçü, esnaflardan kim varsa çocuğun sesini duymuş ve adamı linç etmişlerdi. Kan revan içinde yatarken, fırıncının elindeki ateş küreğini alıp ona defalarca vurmak istedim var gücümle. Kısa bir süre sonra polis alıp götürdü alçağı. O gün ve sonrasında hep; erkek egemenliğine, erkek hegemonyasına ve aşağılık erkeklik kompleksine karşı oldum. Sonrasında yaşanan tecavüzler, namus adına kadın katletmeler, töre cinayetleri sonucunda ne kadar haklı bir düşünce yapısına evrildiğimi anlamıştım... Evet, vajinası için çocuk ve erkek katleden kadın görmedim ama pipisi için kadınlara ve çocuklara tecavüz edip katleden onlarca, yüzlerce, binlerce erkeğe tanık oldum. Ve hâlâ bu acıları kadınlara, çocuklarımıza yaşatan iğrenç erkeklik zihniyeti devam ediyor....
Tumblr media
85 notes · View notes
tipitip213 · 3 days
Text
Yasak Sırlar 11
İki dakka önce gözleri açık olan teyzem uyuyor numarası yapıyordu, biliyorum uyumuyordu ondan cesaret alarak dokunmaları okşamalara çevirmiştim teyzem birden gözünü açıp annene yaptığını teyzene de mi yapıcan dedi teyze dedim ben şey gibi KKledim anneme ne yaptım ki ben dedim hadi hadi görmedim anlamadım sanma o gün benim yanımda annenin amını elledin battaniyenin altından kadın bir şey diyemedi çaktırmamak için teyze yok öyle bir şey yanlış anlamışsın o zaman benim neden şimdi baldırımı ellemeye çalışıyorsun küçük sapık.
sen annenimi sikiyorsun dedi hayır hayır yok öyle bişey diyip inkar ettim hadi hadi söyle bana aramızda kalıcak dedi, kaçış yoktu anlamıştı yok teyze daha sikmedim yani tam sikme sayılmaz bikere siktim oda ayak üstü ne zaman nasıl siktin anlat dedi, teyze kızma ama sen bugün markete gittinya ben yalvar yakar zorla ikna ettim annemi yok mok dedi sen gelirsin diye çok korkuyordu vay orospu dedi gülerek sessiz oluyorduk bunları konuşurken bilsem biraz daha geç gelirdim dedi kızmadınmı teyze dedim niye kızayım canım am onun sik senin bana ne, teyze anneme söylemiyicen dimi bak valla öldürür beni dedim yok yok söylemiyicem dedi elini göğsümden aşşağı göbeğime yavaşçada sikime indirdi sikimi tuttu eliyle ben ne yapacak diye bekliyordum teyzeeee dedim efendim dedi şey sen, ne ben? sendeni sikişicen benimle diye sordum sikişiymmi dedi bilmem yani sen bilirsin dedim salaklaşmıştım annen kızmasın yok o kızmaz deyince teyzem şaşırdı nasıl yani dedi teyze sen benimle yatmak isteyince o şüphelendi ben bugün onu ikna etmeye çalışırken sen siktirmezsen teyzemle sikişirim dedim oda yok mok dedi olmaz sakın haa vs deyip öyle ikna oldu sonrada sen gelene kadar.
biz yine konuştuk galiba engel olamayacağını anladı ne yaparsanız yapın dedi bende anne yoksa bizimi izliyicen dedim oda izliyimmi dedi bende sen bilirsin dedim öyle kapandı konu teyzem ağzı açık beni dinliyordu vay canına dedi ee ozaman şimdi bizi izliyor olabilir öylemi dedi yani dedim teyzem sesini çıkarma sakın dedi bir hışımla yerinden kalkıp gece lambasını yaktı beyaz atletini çıkardı içinde ten rengi sütyen vardı teyzem sapıtmıştı kafasında bizi sikişirken anneme izletmek vardı heralde sütyenide tek hamlede çekip çıkardı ben yatağın üstüne dikelip teyzemi izliyordum şortunuda kilodu ile birlikte tek hamlede çıkarıp çırıl çıplak kaldı gözlerime inanamıyordum darla crane gibi kadındı dimdik vucüdu vardı amı hafif kıllıydı beyaz teni odayı aydınlatıyor kavun gibi göğüsleri sağa sola taşıyordu göbeği çok yoktu eliyle sus işareti yapıp beni yatağa sırt üstü itti boxırımın üzerinden sikime öpücük attı sarı saçlarını sola doğru attı sağ tarafta kapı vardı anneme daha iyi göstermek istiyordu heralde baksırımı tek hamlede tutup mancınık gibi fırlayan sikimi ellerinin arasına aldı okşayıp sikimin kafasını Öpücük kondurup sakso çekmeye başladı o kalın etli dudaklarının arasında sikim kayboluyordu 17 16 santim sikim ona küçük geliyor olabilir di sosis yer gibi lolipop yalar gibi sikimi yok ediyordu resmen taşaklarımı bile ağzına alacaktı teyzemi böyle görmek asla asla aklımdan geçirebileceğim bir şey değildi şu 2 Günde hayatımda böyle şeylerin olabileceğini bana biri söylese asla inanmazdım. Boşalmaya çok yaklaşmıştım teyze boşalacağım dedim teyzem tereddüt bile etmeden sikimi vakumlamaya devam ediyordu kadın resmen sakso çekmiyor sikimi sömürüyordu teyze harikasın geliyorum dedim teyzem yalamaya devam ediyordu ağzına boşalmamı istiyordu porno filmlerden görmüştüm biliyordum daha önce tecrübem olmamıştı ama sarsılarak ve büyük bir zevkle teyzemin ağzına boşaldım teyzem bir damlasını bile ziyan etmeden hepsini yuttu ohhh teyze harikasın yaa dedim yerim sikini deyip eliyle sikimle oynuyarak, sırt üstü yatıp beni üstüne çekti tişörtümü çıkardım teyzemin üstünde bacaklarının arasında küçük bedenimle amına sürtüp memelerini öpüyordum teyzemin devasa memelerinde suratımı eziyorudum teyzem kafamı göğsüne bastırıyordu sikim yavaş yavaş kalkmaya başladı göğsünü bırakıp öpe öpe aşşağılara indim teyzemin amı kocaman kilitorisi dışarda kelebek diller yana açılmış üstü hafif kıllı idi burnumu dayayım kokusunu içime çekince sikim demir kesildi öpüp yalamaya başladım teyzem kendini kasıp beni bacak arasında sıkıştırıyordu dilimi deliğine bulduğum her yere sokmaya çakışıyordum ağzım yüzüm teyzemin am suyu ile kaplanmıştı boğulucaktım teyzem hadi gir içime dedi gökhan sik teyzeni dedi tamam teyzem dedim sik teyzeni sik ohhh diye kısık kısık inliyordu annemi evdekileri unutmuştuk doğrulup sikimi teyzemin sulu amcığına iteklememle girmesi bir oldu küçük bedenimle teyzeme arka arkaya saydırıyordum teyzem beni sıkıca sarmış ohhh ohh aslanım yeğenim benim deyip yüzümü gözümü öpüyordu teyzem gerçekten çok azgın çıkmıştı bacaklarını belime dolayıp amını bana vurduruyordu teyze boşalıcam dedim içime boşal dedi hamile kalırsan sen boşal hadi dedi beni kitledi kurtulmamın imkanı yoktu resmen teyzem beni sikiyordu teyzemin derinliklerine ittire ittire vura vura boşaldım teyzem yavrusuna sarılan anneler gibi sıkı sıkı sarılmıştı üstüne yığıldım teyzemin eli kalçalarımda tüysüz vucüdumda geziyor beni okşuyordu kadın sübyancıydı resmen üstünden yanına yığıldım kaldım teyze harikasın dedim sende öyle yeğenim nefes nefese kalmıştım yıllardır annemin hayalini kurarken ilk adam akıllı sikişim teyzemle olmuştu acaba annem izlemişmiydi heyecandan ölüyordum teyzeme yan dönüp teyze sonra yine sikişirmiyiz dedim sikişiriz aslan yeğenim annen bulmuş genç çocuğu ben kaçırırmıyım teyze ikinizi aynı anda siksem ne güzel olur dimi dedim teyzem hahaha diye güldü bilmem benim için sorun yok ama annen istermiki cins biraz dedi
ben ikna ederim yalvarırım yakarırım kıramaz beni teyze dedim benim için problem yok ama çok zorlama iyice sana siktirmeye alışsın sonra ikna edersin dedi tamam teyzem sen dünyanın en iyi teyzezisin varya dedim yanağından öpüp memelerini okşadım yıkama yağlama yapıyordum o gece giyinip uyuduk
21 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 7 months
Text
KUR’AN’A GÖRE D U A !
1- “Ey Rabbim ! Benim ilmimi artır. (Taha-114).
2- “ Ey Rabbim ! Beni o zalimler topluluğunun içinde tutma !”
(Mü'minun-94)
3- “Ey Rabbimiz ! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizleri affetmezsen ve bizlere acımazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz.”
(A'raf-123 )
4- “Ey Rabbimiz ! Bizden bunu kabul et, muhakkak sen, işiten ve bilensin.”
(Bakara-127).
5- “ Ey Rabbim ! Beni ve soyumdan gelen salih kimseleri, namazını dosdoğru kılanlardan eyle !
Ey Rabbimiz ! Duamı kabul eyle ! Ey Rabbimiz ! Herkesin hesaba çekileceği günde, beni, anamı, babamı, ve bütün müminleri affet !”
(İbrahim-40/41)
6-“Ey Rabbim ! Katından bana temiz bir zürriyet ver. Şüphesiz sen duaları işitensin.” (Al-i İmran-38)
7- “Ey Rabbim ! Ben ancak kendim ve kardeşimle baş edebilirim. Bizimle fasık toplumun arasını ayır !”
(Maide-25)
8- “Seni tenzih ederim ey Rabbim ! Tövbe edip sana yöneldim ve iman edenlerin ilkiyim ben.” (A'raf-143)
9- “ Ey Rabbim ! Beni ve kardeşimi affet. Bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.”
(A'raf-151).
10- “Ey Rabbim ! Sen bizim velimizsin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge, sen bağışlayanların en hayırlısısın.”
(A'raf-155).
11- “Bize dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz sana yöneldik.”
(A'raf-156).
13- “Biz Allah'a güvendik.
Ey Rabbimiz ! Bizi zulme sapan bir kavim için itmihan vesilesi kılma ! Ve bizi kafirler topluluğundan rahmetinle kurtar.”
(Yunus-85/86).
14- “Allah'ım ! Ey Rabbimiz ! Bize gökten sofra indir, öncemiz ve sonramız için bir bayram ve Sen'den bir belge olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın.”
(Maide-114).
15- “ Biz Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz ! Bizimle kavmimiz arasında sen hak
ile hüküm ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın.”
(A'raf-88/89).
16- “Ey Rabbim ! Bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana sığınırım.
Ve eğer beni bağışlamazsan ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.”
(Hud-47).
17- “ Ey Rabbim ! Kavmimin beni yalanlamasına karşı bana yardım et !”
(Müminun-26).
18- “Ey Rabbim ! Beni mübarek bir yere indir.
Sen indirilenlerin en hayırlısısın.”
(Müminun-29).
19- “ Ey Rabbim ! Benim için zindan, bunların çağırdığı şeyden daha iyidir. Eğer tuzaklarına engel olmazsan, onlara uyar, cahillerden olurum.”
(Yusuf-33).
20- “Ey Rabbim ! Bana mülkü sen verdin. Rüyaların yorumunu sen öğrettin. Yerin ve göklerin yaratıcısı sensin. Beni müslüman olarak öldür ve beni salihler zümresine ilhak eyle !”
(Yusuf-101).
21- “Bu hastalık gerçekten beni sarıverdi. Sen ise merhametlilerin en merhametli olanısın.”
(Enbiya-83).
22- “ Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ve tesbih ederim. Şüphesiz ben zalimlerden oldum.”
(Enbiya-87).
23- “Ey Rabbim ! Beni ve ailemi kavmimin yapmakta oldukları şeyden kurtar.”
(Şuara-169).
24- “Ey Rabbim ! Bana, ana ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.”
(Neml-19).
25- “ Allah'ım ! Onu ve zürriyyetini kovulmuş şeytandan senin sığınmana veriyorum.”
(Al-i İmran-36).
26- “Ey Rabbimiz ! Üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür !”
(A'raf-126)
27- “Ya Rabbi ! Unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Ya Rabbi ! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme ! Ya Rabbi ! Gücümüzün yetmeyeceği yükü bize yükleme, bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge. Sen bizim mevlamızsın kafirler topluluğuna karşı bize yardım et !”
(Bakara-286).
28- “Bizi doğru yola ilet, kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna; sapıkların ve gazaba buğrayanların yoluna değil.”
(Fatiha-6/7).
29- “Ya Rabbi ! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ! Katından bize rahmet bağışla, Sen karşılıksız verensin.
Ey Rabbimiz ! Kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları muhakkak sen toplayacaksın. Allah verdiği sözden kesinlikle geri dönmez. (Al-i İmran-8/9).
30- “Ey Rabbimiz ! Biz iman ettik. İşlediğimiz günahları bağışla ve bizleri ateşin azabından koru !”
(Al-i İmran-16).
31- “Ey Rabbimiz ! Muhakkak sen, kimi ateşe sokarsan onu rüsvay etmişsindir. Zalimler için yardımcı byoktur.”
(Al-i İmran-192).
32- “Ya Rabbi ! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.
Ya Rabbi ! Elçilerine vaad ettiklerini bize ver, kıyamet gününde bizi hor ve aşağılık kılma ! Sen kesinlikle vaadinden dönmezsin.”
(Al-i İmran-193/194).
33- “Ey Rabbimiz ! Sen bütün bunları boşuna yaratmadın. Seni bütün eksikliklerden tenzih ederiz. Bizleri ateşin azabından koru.”
(Al-i İmran-191).
34- “Ey Rabbimiz ! Halkı zalim olan bu şehirden bizi çıkar ! Katından bize bir veli ve bir yardımcı gönder.”
(Nisa-75)
Vesselam.
Orhan Söyler
........
25 notes · View notes
Text
KOCAMA KUMA 2
Birinci bölüm biterken not düşmüştüm arkası yarın diye ve devam ediyoruz. Kocam Beni odama bıraktıktan sonra biraz dinlendikten sonra az önce otelde yaşadıklarımın heyecanı ile doluydum. Kalktım odada biraz öylece gezindim. Ama hep birşeyler bekliyor bir halim var, yatma kısmından, oturma kısmına geçtim.Ha özetle, Evim Bodrum +3 kat. Yatak Odam otel suiti gibi, evin 3. katı teras hariç 95 metrekare. Her yeri Oldukça geniş Eşim burası için VIP misafirlere "tanrıçanın divanı" der. Her benim iç mimarlığımda Fransız Versace. Bir kahve yapıp, oyalanıyım diye. Mini tezgaha vardım, kahve makinasından bir okkalı şekersiz kahvemi yaptım Sigaramı yakıp, çarpan kalbimi dinlemeye, ne istediğini anlamaya çalışıyordum. Ateşler içinde idim.İncecik gecelikle çişeltili gecede kendimi terasa attım, daha çıkar çıkmaz yıllarca hiç dikkat etmediğim az önceki otelin ışıltılar içindeki sulietini görünce beni basan afakanların Alper olduğunu hemen anladım. Allahım ne müthiş bir zamanlardı Onla yaşadığım, her anı gene gene içimi yakıyordu. Bir an aramak geçti içimden, sonra hafiflik olur diye vazgeçtim, telefon elimde Wats Up resmine bakıp , hasretimi gidermeye çalışıyordum. Birden baktım bir mesaj "kimle yazışıyoruz bu saatte " birden irkildim. Baktım Alper. Çevrimiçi olduğumu görmüş. Hiç dedim yeni kocamın resmine bakıyorum dedim. Yupiii diye bir cevap yazdı, ardından müsait olduğunda ararmısın yazdı. Hemen aradım, Aşkım ne yaptın Sen bana dedim içimden geldiği gibi, ağlamaya başladı. Ya Sen, ya Sen diye sayıklayıp, ağlıyor, hayatının en mutlu ve en onurlu gününü yaşadığını söyledi. Ben de restoranda duruşundan iyice etkilendiğim için,aldığım karar gereği bu çocuğa karşı kendimi hiç kasmama kararıma riayet ederek; Aşkım, Kocacığım asıl sen ne yaptın Bana, ruhum ayrı, bedenim ayrı divane halde diyerek cevap verdim. Yarın Sabah Otel' gelmemi istedi, kalsın gerek yok, yarın otelden de çık, benim akşam için, eğlenceden sonra. Sana bir sürprizim var deyince rahatladı. Biraz daha sohbet ettikten sonrada kapattık. Süheyla Abla, yarın gece için bir restoranda yakın çevresine müzikli eğlenceli bir yemek tertip etmişti, Biz de onur Konğu idik. Ben de zamanları kısıtlı olduğu için yarın öğlene doğru Sevim'ler eve kahvaltıya davet etmiştim. Sabah 10 gibi uyandım, aşağı indim İsmet ve yardımcı Kadın kahvaltı hazırlıkların bitirmiş gibiydiler. Eşim ooo Sultanım kalkmış, kocası kahvesini yapmazmı diyerek öptü. Kahvemi getirdi şakalaştık, kahvemi içip duş almak üstümü giymek için yukarı çıktım, Aşkımı aradım kahvaltıya gelip gelmeyeceğini sordum, yok Aşkım izin verirsen,Ben gelmeyeyim Seni zora sokabilirim. Gece nasıl olsa Bizim dedi kapattım. Son aranan ilardan da sildim. Duşumu alıp, giyinip makyajımı yapıp aşağı indim, az sonrada Süheyla Abla ve Sevimler çocuklar geldi. Oturduk hoş beş sohbet derken İsmet Alper hani, O niye yok Kayınvalidem Sevim valla o akşam arkadaşlarına gitti orda çağırdık da uzak yetişemem Beni affetsinler dedi, Süheyla Abla kimbilir hangi oruspunun koynundadır deyin ce herkes gülmeye başladı. İsmet'te kimbilir ne maden bulmuştur Zampara dedi, Kayınbabam Yahya Abinin ve Sevim'in üzüldüğünü görünce, Süheyla Abla'nın Eşi Temel Abi Ya aferin oğlana Sizle oturup kari kuri dedikodularimi dinlesin deyip konuyu kapattı. Ortamdaki Herkes eski İstanbul Kabadayılarından Temel Abi'yi sever, sayar ve bir o kadar korkardı. Neyse kahvaltıya geçtik, sohbet muhabbet erkekler bahçeye Biz kadınlar da kuaföre gitmek için hazırlananmaya diyerek onları başbaşa bırakıp kuaföre gittik. Akşam üzeri döndük eve geçtim, İsmet heyecanla beni bekliyordu. Kocaman ve derinden dudaktan öperken bir yandan da kukumu avuçlayıp yen Volkan patlayacak, bu amda, diyerek Beni daha da motive ediyordu. Beni eliyle giydirirdi bu zamanlarda. Asansöre bindik Yukarı odama çıktık. Baktım giyeceğim elbiseyi hazırlamış, bu elbiseyi Kıbrıs'ta geçen yılbaşı gecesi için almıştım. Siyah bazı yerleri dekolteleri karmen kırmızı tülle vücut hatlarını kamufle eden, derin yırtmaçlı omuz ve kol dekolteli, vücudu saran uzun, gerektiğinde tülleri ayrışıp iyice dekolte olan bir elbise idi. Yemekte Çok dikkat çekmesin diye dekoltelerin tüllerini taktım. Kıyafetin parçası özel bölgeleri açık vücut çorabını, üstüne de eşimin seçtiği Önü fermuarlı Siyah G stiring giydim.Petimi yerleştirdim. Uzun Topuklu ayakkabılarımı da giyip, Sabah dönüş için bir tayt, kazak, çamaşır ayakkabı vs alıp çıktık. Eşim yolda iltifatlara boğup boğup tahrik ediyordu. Ilerde yalancı çıkmamak için, Yolda Halama uğradık, Biz Restorana gelince cümbüş zaten başlamıştı. Halamdan bahsetmedik lastik patladı, geciktik dedik. Benimki usülden hoş geldiniz el öpmeler, Her zamanki gibi eşimle şakalar falan derken, bunlar sigara içmek için restoranın terasında yine muhabbete devam edip gülüyorlardı, Eşim geldi, Alpay kayboldu bizim bölümden, Biraz bişeyler yiyip, içip sohbet ediyorduk arkadaşlarla, Süheyla Abla ve Sevim gelip bizleri piste kaldırdılar, kurtları dökmeye başladık. Derken dans müziği başladı eşimle dansa başladık, dans ederken İsmet yine coşturuyordu Beni. Birden Nero Sana birini daha buldum Süper . Uf bırak boş işleri, istemem, Benimkiler yetiyor artıyor bile diyerek cilve yaparken, Kız bu Alpay ne efendi olmuş, iyice de yakışıklılığını artırmış demez mi! Kız eskiden de bu çocuk sana yazılırdı biliyorsun deyip arkadan popoma masaj yapıyordu. Bende istemem yan cebime koy misali, 159 amım olsa o piçe vermem dedikçe, o da gaz veriyordu. Derken müzik bitti, masaya geçtik. Pasta , Aile içi takı merasimi, konuşmalar, sanatçı vs derken yavaş yavaş dağılmaya başladı millet, Bizde müsade istedik , ben Halam rahatsız Onda kalacam dedim Süheyla Abla'ya, O'da sağ olsun Kız misafir olmasaydı hem sana yardım hem de halayı görmek için Ben de Senle kalırdım dedi teşekkür ettik, Bizi tüm Aile sevgiyle, saygıyla geçirdiler. Eşim Yine coşturuyordu. Ertesi günde resmi tatil olduğu için herkes rahattı. Çaktırmadan bir çağrı bıraktım yeni Kocama. Hemen döndü. Ben adrese geçiyorum ne zaman gelebilirsin diye. Son Misafirleri uğurluyorum, az sonra biter ararım dedi ok diyerek kapattım. Zaten Eşimin muayenehanesine de gelmiştik. Klinik 6 dairenin birleşiminden oluşuyor. Bina 12 daire, herkat 2 daire, ilk 3 kat Bizim, 4. Kat birleştirilmiş bir Avukatlık Ofisi, son katlarda yaşlı emekli ailelerin olduğu daireler. Bizim 1 daire hariç diğerleri alttan, üstten, yandan birbirine bağlı. 6. Dairenin hem bağımsız girişi hemde eşimin alttaki ofis olarak kullandığı odasından lambiri ile gizlenmiş, merdivenli girişi var. Bu daire de 200 Metrekare civarı, camlar panjurlu, arka yatak odası, 2 odanın birleşimi geniş bir yatak odası ve bağlantısında bir oturma odası. Ön taraf salon şark usulü döşenmiş Eşimin hobi müzik, okuma ve kafa dinleme alanı, Bazende parti, eğlence vs. alanımız.Park edip yukarı çıktık. Eşim canlı yayın için kamera düzeneğini falan kontrol etti. Kıyafetimin kamuflajları tülleri söktü, Adeta Kıbrıs'taki gibi yarı çıplak kalmıştım. Çok şuh biri oldun Aşkım dedi İsmet. Kalmak için çok ısrar etti kesinlikle kabul etmedim, şakadan kızınca da tamam Aşkım Sen mutlu ol, Ben kölen bile olurum deyip, şevhetle öptü, karşılıksız bırakmadım,Süprizimi bekle deyip, teşekkür edip, öpüp yolladım.Heyecandan uçuyordum, elim ayağım titriyor, kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyordu. Yeni Kocam aradı yeri tarif ettim, konum istedi attım, konuma cevap olarak; Bizim gecemiz, her yerini yiyeceğim, acı çekmeni istemiyorum, tedbirini al diyerek, dün geceki gibi acı çekmeni istemiyorum yazan bol emojili bir mesaj, ardından anal Sex içeren erotik bir GİF attı. Ok Aşkım yazdım ne istersen diye cevap yazdım. Banyoya geçip peti Aşkın görebileceği yere koyup, oramı temizleyip, popomu kremle yumuşatıp, son makyajımı yapıp, oturma odasına geçip az bir viski alıp, ışık kolluk ayarlarını yapıp, ön balkona çıktım, bir sigara yakıp beklemeye başladım. Az sonrada da taksi geldi, Aşkım indi, Beni gördü, sağı solu kontrol etti, binaya yöneldi. Bende içeri geçtim. Otomata bastım. Asansör geldi ve Bana yöneldi. İçeri bir süzülüşü koridorda birbirimize bir sarılışımız vardı anlatamam. Dudaklar birbirine kenetli sadece dillerimiz konuşuyordu. Böylesi bir öpüşme yoktu, yazılmamıştı, Biz oynuyorduk, 10 dakika sürdü en az, popom göğüslerim, saçlarım her yerimi derin bir aşk, şefkat ve şevhetle Okşuyordu. Bende ellerimle saçını heryerini Okşuyor muhteşemine adeta parçalarcasına masaj yapıyor, bir yandan da, gömleğin düğmelerini, kravatını söküyor kemeri ve fermuarı çözüyordum. Bu arada yırtmaçtan orama dalmış kukumu avuçlayıp parmakları ile okşuyordu. Aşkım kim için bu kadar suladın diye fısıltı ile sordukça Kocam için dedikçe çıldırıyorduk. Birden elini çekip, dudaklarımı bırakıp, ıslak parmaklarını koklayıp, yemeye başladı, bu arada elinden tutup yatak odasına aldım, gör Karın Sana neler neler sunacak diyerek Onu onure ediyordum, O ayakta Ben diz çöküp pantolonu ile kilodunu indirdim ve taşaklarından başlayarak öpüp yemeye başladım, Sana geçmişte yüz vermediğim için affet Beni diye yalvarıyordum, iste karından ne istersen diyerek aletini yalıyor, aleti boğazıma kadar alıp ağzımda bekletip, dilimle ovup, yavaşça sularını eme eme dışarı çıkarıp muhteşemini öpüyordum. Bu arada üst taraftan tamamen soyunmuş, ayakkabıları çıkarıp pantolondan kurtulmaya çalışıyordu, ayakkabıları çıkarmaya yeltendiğim de, Beni hızla kaldırıp, asla olmaz, Sen Benim biricik karımsın kabul edemem fısıltıları ile dudaklarıma yumuldu, yırtmaçtan yine hazineme dalmaya başladı, zaten boşalmıştım güzel sözleri ile. Şarıl şarıldım utandım, kime aktı bu kadar su deyip deyip öpüyor, öpüşüyorduk, bir yandanda eli sırtımda gezinip, elbisemin fermuarını açıyor, Ah ulan İsmet ne yazık etmişsin bu kadına deyip deyip, Beni soyuyordu. Elbisemden kurtardıktan sonra, kucaklayıp sehbaya çıkardı Beni, göğüslerimden öpe öpe amuşuma geldi, kilodu sıyırıp yemeye başladı, coşturuyordu yedikçe, sularım dizlerime kadar varmıştı, Birden hoyratça G Stringin ipini koparıp Beni'de özgürleştirdi. Sular sel olmuş tu , Hadi içine gir diye yalvarıyordum, gelmek üzereyim dedikçe emip emip yutuyordu. Acıdım Kız dedi kucaklayıp indirdi, kolltuğa geçtik oturdu, Beni kucağına alıp, cesaretlendirerek, iltifatlar ederek, öpmeye okşamaya başladı, Bende affet affet diye özür diliyor derken amuşu muhteşeme sürtüp alıştırma yapıyordum, az sonra ucun ucun almaya başladım, çığlıklar iniltiler içindeydim, O 'da alttan destek veriyordu, bir yandan da bak korkarsan bırakırım deyip beni zorluyor du, cesaretim ve şevhetimle geri kalanıda tek hamlede aldım ama bağırtılar mahalleyi inletiyor sanırsınız, neyse ustaca kontrolü aldı, biraz öylece durduk, güzel sözleri ve iltifatları ile Beni adeta hipnotize etmişti, kendimden geçmiş, tempoyu yakalamıştım, az sonra O'da tempoya katılmıştı, bu arada göt deliğimi parmakları ile ovuyor, aferin hazırlamışsın, teşekkürler Aşkım diyordu, ikimiz de kendimizi kaybetmiştik. Aşkım bitiyorum dedikçe, az daha deyip, öpücükler yağdırıyordu. Sakın içime boşaltma o tadı dilimde ağzımda hissetmek istiyorum dedikçe kendini kaybediyor, sıkıca sarılıp köklüyordu. Hadi Aşkım önce Sen deyince tempoyu artırıp suları saldım, çığlıklar,iniltililer içinde deli gibi öpüşüp birbirimizi iltifata boğuyorduk. Alet içimde kendimi üstüne bıraktım, hadi Aşkım sular koltuğa değil ağzıma doldun deyince mesajı aldım, halıya uzandı, bende üstten aleti kavrayıp yemeye başladım, O'da alttan emiyor, diliyle etrafı temizleyip adeta kutumu yutuyordu, bende aynı şekilde kontrolü kaybetmiş şekilde aleti ağzımın dilimin içinde kaybediyordum, birden kasıldı hırıltılar içinde ağzımın içine akmaya başladı,ağzımın içi dolup taşmıştı , kalktım Onu koltuğa aldım, aletin üstünde ve kenarda köşede kalanları da dilimle dudaklarımla temizleyip, iştahla yuttum, bacakları üzerine başımı koyup kıvrılıp yarı vücudum kucağında uzandım, saçımı tenimi okşayıp aşk sözcükleri diziyordu, Böylesi şefkatli bir aşk yaşamamıştım. Çok mutluyduk. Kalktık toparlandık, banyoya geçtik yüzeysel bir temizlik yaptık bornoz verdim giydi, Bende orda olan kırmızı jarse sabahlığımı giydim. 2 buzlu viski koydum kucağına oturup teşekkürlerle koklayıp öpüyor, yine af diliyordum. O'da kadın olduğumu, karısı olduğumu hissettirecek tüm cümleleri sıralıyordu. Bu bölüm çok uzadı Sevgii Okurlar, Bend fena oldum, yine.....!!! Arkası yarın diyelim. Byyy
159 notes · View notes
mavigardenya · 18 hours
Note
Kanka sana bir soru sormak istiyorum. Şimdi eski sevgilimle 2 sene önce ayrıldık biz ve ben hala ona çok aşığım çok boş sebepten bitmişti ilişkimiz. Beni seviyor oda ama güvenmediği için barışmadı benimle. Yks den dolayı da barışmak istemiyordu kendini derse verdi üniyi kazandı benden sonra ama ben kazanamadım ve şuan sınav sürecindeyim.Şimdi de bi ortak arkadaşımıza Sınavdan sonra bana döneceğini söylemiş unutamadım hala seviyorum fln demiş. Bana Sınavdan sonra gelirse sence ne yapmalıyım🥺 (Bir yanım hala ona çok aşık olduğu için kabul etmek istiyor diğer yanımda geçirdiğim kötü günleri aklıma getiriyor çok ağır bir depresyon geçirdim )
Yavcurum bana soracak olursan 'bence' seven bir erkek ne olursa olsun araya mesafe koymaz ve sevdiği kişiyle konuşmadan duramaz araya mesafe koyup belli başlı sorunlar hallolduktan sonra dönmek bana göre şöyle bir şey ben şuan senden ayrılıyorum kafama göre takilcam senin burda olduğunu biliyorum işim bitince geri dönerim demek her ne olursa olsun çünkü gerçekten derse çalışmak isteyen ve gercekten sana değer veren bı insan sana şunu der ya canım biliyorsun ki derse çalışmam gerek bı sene boyunca idare edelim sohbeti biraz azaltıp derse odaklanalim ama sendende ayrı kalmak istemiyorum çünkü seni merak ediyorum günde 5 dakika olsa bile bı sesini duyayım günün nasıldı diye sohbet edip kapatalım der ben senin yerinde olsam kabul etmezdim ne olursa olsun kafasına göre benimle olup olmayacagina karar veren bı insan yeteri kadar olgunlaşmamış demektir ve bu ilerde tekrar saçma bı sebepten senden ayrılmasına olanak sağlar seviyorum diyorsun anlıyorum ama emin ol kabul etsen uzulebilirsin ve İnanki sevmek böyle bir şey değil ilerde bunu anlayacaksın o yüzden eski defterleri düzeltmek yerine yepyeni bi hayat kur ve bunda gerçekten sana değer verenler olsun sevgi asla şüphe ettirmez
Bu olayada aşık olduğun pencereden bakmak yerine farklı bir pencereden bakarsan napman gerektiğine en doğru sen karar verirsin ve umarım verdiğin karardan üzülmezsin ❤️
Bu arada sana kendimden bir örnek vermek istiyorum belki kafanda bı yerde yer eder 4 senelik bı ilişkim vardı ve çok fazla seviyordum konuşmadan duramıyorum sınav sürecindeydim aynı bu şekil ara ara konusuyodk oda dedi istersen konuşmayalım diye ama kabul etmedim çünkü onla konuşmadan yapamiyordm en azından gün sonunda sesini duymak yetiyordu ve sinavdada güzel bir puan almıştım isteyen her şekilde yapar 4 sene içinde çok ayrıl barış yaptık ama bu en fazla 1 ay sürdü tekrar barisiyorduk ve en son ayrilmamizda seni çok seviyorum bariscaz unutamiuorum falan dedi ve bı ay sonra kuzeniyle nişanlandı o yüzden lütfen kelimelere sakın aldanma sensiz yapabiliyosa emin ol seni yeterince sevmiyor dur
Biraz uzun oldu sanırım kusura bakma hdksbsks umarım mutlu olursun 💜
8 notes · View notes