Tumgik
#hayber
ilmiyyat1453 · 6 months
Text
Hayber kalelerine sığınan Yahudiler yiyecek ve içecek stokları ile Peygamber Efendimizin gitmesini bekliyordu.
Hayber kaleleri sağlam, yüksek bir yerdeydi. Ok atsan sana geri dönüyordu. Taş atsan yetişmiyordu. Bağırsan sesin yetişmezdi. Hayber yıkılmıyordu. Hayber fethedilmiyordu.
Günlerce bekledi İslâm ordusu. Ama Yahudiler kalelerden çıkmıyordu. Müslümanların stoğu tükenmek üzere, moralleri bitmek üzereydi. Günlerce beklediler. Ama nafile!
Bu uzun bekleyişten sonra Peygamber Efendimiz bir strateji geliştirdi. Hurma ağaçları kesilecekti. Hayber Yahudilerinin ekonomisi birer birer kesilecekti. Servetleri devrilecekti. Gelecekleri köklerinden kazınacaktı. Zira Yahudi için para, servet, zenginlik herşeydi.
Ağaçlar kesildikçe Yahudiler kahroluyordu. Ağaçlar kesildikten sonra burada kalmanın da bir anlamı kalmayacaktı.
Anlaşma yoluna gittiler ve taşıyabilecekleri kadar yükle Yahudilerin başkenti Hayberi terk edeceklerdi.
Sen de Hayber savaşına katılmak istiyorsan bir ağaç da sen kes! Sen de bugün sövsen sesin yahudiye ulaşmaz! Taş atsan İsraile ulaşmaz! Ok atsan Tel Aviv'e yetişmez.
Ama sen de Peygamber Efendimizin stratejisini yapabilirsin! Al eline baltayı kes Yahudilerin ağaçlarını! Nasıl mı?
Evine giren her Yahudi malı bir ağaçtır. Kullandığın her Yahudi malı deterjan bir ağaçtır. İçtiğin her kola bir ağaçtır. İçtiğin her Yahudi malı suları bir ağaçtır.
Kolalar, pepsiler, fantalar, damlalar, hacı şakirler, ariel matikler, Algidalar, Max, Danoneler birer ağaçtır.
Hayber savaşına katılmak istiyor musun? Öyleyse al eline boykot baltasını kes Yahudilerin ağaçlarını!
Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa mutlaka karşılığını bulur, diyor Rabbimiz!
Tumblr media
203 notes · View notes
yalnzardc · 1 month
Text
Tumblr media
Hayber'in fethi ; Resûl-i Ekrem, Hudeybiye'den dönüp yirmi gün kadar Medine'de kaldıktan sonra hicretin yedinci senesi Muharremi içinde bin dört yüz piyâde ve iki yüz süvârî ile Medîne'den çıkıp Hayber tarafına hareket buyurdu.
Kalelerini muhasara etti. Muhasaranın müddeti on günden ziyâde sürdü.
Hayber muhârebelerinde Ehl-i İslâm'dan on beş asker şehid oldu. Yahûdîlerden ise doksan üç kişi öldürüldü.
7 notes · View notes
m1male2 · 2 years
Text
Tumblr media
Library of the Monastery of San Florian, is located in the Austrian city of the same name. Built in 1744, under the direction of Johann Gotthard Hayber, it has more than 100,000 volumes, including valuable incunabula.
686 notes · View notes
ertan2618 · 6 months
Text
SİZİ SAV. EFENDİMİZİN STRATEJİSİNE DAVET EDİYORUZ
Hayber kalelerine sığınan yahudiler yiyecek ve içecek stokları ile peygamber efendimizin gitmesini bekliyordu.
Hayber kaleleri sağlam, yüksek bir yerdeydi.
Ok atsan sana geri dönüyordu.
Taş atsan yetişmiyordu.
Bağırsan sesin yetişmezdi
Hayber yıkılmıyordu
Hayber fethedilmiyordu
Günlerce bekledi islam ordusu
Ama yahudiler kalelerden çıkmıyordu.
Müslümanların stoğu tükenmek üzere,moralleri bitmek üzereydi
Günlerce beklediler.Ama nafile!
Bu uzun bekleyişten sonra peygamber efendimiz bir strateji geliştirdi.
Hurma ağaçları kesilecekti.
Hayber YAHUDİLERİNİN EKONOMİSİ birer birer KESİLECEKTİ.
Servetleri devrilecekti.
Gelecekleri köklerinden kazınacaktı.
Zira yahudi için para, servet, zenginlik herşeydi.
Ağaçlar kesildikçe yahudiler kahroluyordu. Ağaçlar kesildikten sonra burada kalmanın da bir anlamı kalmayacaktı.
Anlaşma yoluna gittiler ve taşıyabilecekleri kadar yükle Yahudilerin başkenti Hayberi terk edeceklerdi.
Sen de Hayber savaşına katılmak istiyorsan bir AĞAÇ da SEN KES!
Sen de bugün sövsen sesin yahudiye ulaşmaz!
Taş atsan İsraile ulaşmaz!
Ama sen de peygamber efendimizin stratejisini yapabilirsin!
Al eline baltayı kes Yahudilerin ağaçlarını!
Nasıl mı?
Evine giren her yahudi malı bir ağaçtır.
Kullandığın her yahudi malı deterjan bir ağaçtır. Kolalar,pepsiler,fantalar,
Algida,danone, hacı şakir.
Bende varım diyorsan .
Öyleyse al eline boykot balatasını kes Yahudilerin ağaçlarını!
Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını bulur diyor RABbimiz
Yahudi siyonist ürünlerine
HAYIR!
Elimden ne gelir diyorsan paylaş!☝️
68 notes · View notes
bir-devrin-tarihcisi · 6 months
Text
SİZİ ﷺ. EFENDİMİZİN STRATEJİSİNE DAVET EDİYORUZ
Hayber kalelerine sığınan yahudiler yiyecek ve içecek stokları ile peygamber efendimizin gitmesini bekliyordu. Hayber kaleleri sağlam, yüksek bir yerdeydi. Ok atsan sana geri dönüyordu. Taş atsan yetişmiyordu.Bağırsan sesin yetişmezdi Hayber yıkılmıyordu Hayber fethedilmiyordu Günlerce bekledi islam ordusu Ama yahudiler kalelerden çıkmıyordu. Müslümanların stoğu tükenmek üzere,moralleri bitmek üzereydi Günlerce beklediler. Ama nafile!Bu uzun bekleyişten sonra peygamber efendimiz bir strateji geliştirdi. Hurma ağaçları kesilecekti. Hayber YAHUDİLERİNİN EKONOMİSİ birer birer KESİLECEKTİ. Servetleri devrilecekti. Gelecekleri köklerinden kazınacaktı. Zira yahudi için para, servet, zenginlik herşeydi. Ağaçlar kesildikçe yahudiler kahroluyordu. Ağaçlar kesildikten sonra burada kalmanın da bir anlamı kalmayacaktı. Anlaşma yoluna gittiler ve taşıyabilecekleri kadar yükle Yahudilerin başkenti Hayberi terk edeceklerdi. Sen de Hayber savaşına katılmak istiyorsan bir AĞAÇ da SEN KES!
Sen de bugün sövsen sesin yahudiye ulaşmaz! Taş atsan İsraile ulaşmaz! Ama sen de peygamber efendimizin stratejisini yapabilirsin!Al eline baltayı kes Yahudilerin ağaçlarını! Nasıl mı?
Evine giren her yahudi malı bir ağaçtır. Kullandığın her yahudi malı deterjan bir ağaçtır.
Mehmet Aksoy
55 notes · View notes
etaali · 6 months
Text
Tumblr media
İmam Ali'nin Hayber kalesinin kapısını nasıl söküp attığını soran bir Şii'ye İmam Cafer'in, "İrade tam olunca beden 'hayır' demez" şeklinde cevap verdiği nakledilir.
Bugün, Haydar'ın erleri tam bir iman ve iradeyle sahadadır.
8 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 6 months
Text
Tumblr media
Mazlum Filistine yardim etmek ve 🇦🇪🤗
katil israile karşi savaşmak istiyormusun...?
O zaman bu yazıyı sonuna kadar okuyalim ve dağitalim!
❗Hayber kalelerine sığınan yahudiler yiyecek ve içecek stokları ile peygamber efendimizin gitmesini bekliyordu.
Hayber kaleleri sağlam, yüksek bir yerdeydi.
Ok atsan sana geri dönüyordu.
Taş atsan yetişmiyordu.
Bağırsan sesin yetişmezdi.
Hayber yıkılmıyordu.
Hayber fethedilmiyordu.
Günlerce bekledi islam ordusu.
Ama yahudiler kalelerden çıkmıyordu.
Müslümanların stoğu tükenmek üzere, moralleri bitmek üzereydi.
Günlerce beklediler. Ama nafile!
Bu uzun bekleyişten sonra peygamber efendimiz bir strateji geliştirdi.
Hurma ağaçları kesilecekti.
Hayber Yahudilerinin ekonomisi birer birer kesilecekti.
Servetleri devrilecekti.
Gelecekleri köklerinden kazınacaktı.
Zira yahudi için para, servet, zenginlik herşeydi.
Ağaçlar kesildikçe yahudiler kahroluyordu.
Ağaçlar kesildikten sonra burada kalmanın da bir anlamı kalmayacaktı.
Anlaşma yoluna gittiler ve taşıyabilecekleri kadar yükle Yahudilerin başkenti Hayberi terk edeceklerdi.
Sen de Hayber savaşına katılmak istiyorsan bir ağaç da sen kes!
Sen de bugün sövsen sesin yahudiye ulaşmaz!
Taş atsan İsraile ulaşmaz!
Ok atsan telavive yetişmez.
Ama sen de peygamber efendimizin stratejisini yapabilirsin!
Al eline baltayı kes Yahudilerin ağaçlarını!
Nasıl mı?
Evine giren her yahudi malı bir ağaçtır.
Kullandığın her yahudi malı deterjan bir ağaçtır.
İçtiğin her kola bir ağaçtır.
İçtiğin her yahudi malı sular bir ağaçtır.
Kolalar, pepsiler, fantalar, damlalar, hacı şakirler, ariel matikler, Algidalar, Max, Danoneler birer ağaçtır.
Hayber savaşına katılmak istiyor musun?
Öyleyse al eline boykot baltasını kes Yahudilerin ağaçlarını!
Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa mutlak
a karşılığını bulur, diyor Rabbimiz!!!! #Aminnn
11 notes · View notes
ahmet-34 · 6 months
Text
Açıklama BİR YAHUDİ AĞACI DA SEN KES..!
Hayber kalesine sığınan yahudiler, yiyecek ve içecek stokları ile Peygamber efendimiz (sav)'in gitmesini bekliyordu..
Hayber kalesi sağlam, yüksekce bir yerdeydi..
Ok atsan hedefe varmıyordu..
Taş atsan yetişmiyordu..
Bağırsan sesin duyulmuyordu..
Hayber yıkılmıyordu..
Hayber fethedilmiyordu..
Günlerce bekledi islam ordusu..
Yahudiler kaleden çıkmıyordu..
Müslümanların stoğu tükenmek üzereydi..
Moralleri bitmek üzereydi..
Günlerce beklediler..
Ama nafile..!
Bu uzun bekleyişten sonra peygamber efendimiz (sav)'in aklına, Mevlamız, çok güzel bir plan getirdi..
Hurma ağaçları kesilecekti..
Böylece Hayberde bulunan Yahudilerin ekonomisi çökecekti..
Hurma ağaçları devrildikçe güvendikleri servetleri yok olacaktı..
Gelecekleri kökünden kazınacaktı..
Zira yahudi için para, servet, zenginlik herşeydi..
Rasulullahın emriyle, hurma ağaçları kesilmeye başlandı..
Ağaçlar kesildikçe yahudiler kahroluyordu..
Hurma ağaçları kesildikten sonra, burada kalmanın da bir anlamı olmadığını düşündüler..
Ve anlaşma yoluna gittiler..
Sonunda taşıyabilecekleri kadar yükle yahudilerin başkenti Hayber'i terk ettiler..
Sen de Hayber savaşına katılıp Rasulullah (sav)'in yanında olmak istiyormusun..?
Bir yahudi ağacıda sen kes..!
Sen de bugün bağırsan sesin yahudiye ulaşmaz..!
Taş atsan İsraile varmaz..!
Ok atsan telavive yetişmez..!
Ama, sen de Peygamber efendimiz (sav)'in yaptığını yapabilirsin..!
Al eline baltayı..
Kes Yahudilerin ağaçlarını..!
Nasıl mı..?
Evine giren her yahudi malı, bir yahudi ağacıdır..
Kullandığın her yahudi malı deterjan, bir yahudi ağacıdır..
İçtiğin her coca cola, bir yahudi ağacıdır..
Aldığın kolalar, pepsiler, fantalar, damlalar, hacı şakirler, ariel matikler, Algidalar, Max, Danoneler birer yahudi ağacıdır..
Hayber savaşına katılmak istiyor musun..?
Öyleyse al eline boykot baltasını, kes yahudilerin ağaçlarını..!
Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa, mutlaka karşılığını bulur, diyor Rabbimiz..!
Haydi kesin şu yahudi ağaçlarını..! Hayırlı cumalar yaz...✍️
13 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 2 years
Text
Tumblr media
Balochistan is the westernmost and largest province of Pakistan. It is surrounded by Iran on the west, Afghanistan on the north and northwest, Khyber Pakhtunkhva on the northeast, Punjab and Sind on the east..... Belucistan, Pakistan'ın en batıdaki ve en büyük eyâleti. Batıdan İran, kuzey ve kuzeybatıdan Afganistan, kuzeydoğudan Hayber Pahtunhva, doğudan Pencab ve Sind eyâletleri ile çevrilidir.
80 notes · View notes
adasun01 · 2 months
Text
Aşk nedir?
SEN TEK BAŞINA ORUÇLUYKEN 900 KG'LUK HAYBER KAPISINI KALDIRIP KALKAN YAPARSIN AMA EŞİNİN TABUTUNU TAŞIMAK İÇİN YARDIM
İSTERSİN !!!!
HZ. ALİ (R.A)
3 notes · View notes
iibrahiim · 11 months
Text
NUTK-İ ŞERÎF
Kâfirin fethi hakkında münzel oldu Zülfikâr
Haydar'ın elinden ayrı yerde kesmez Zülfikâr
Bin kişi çekse kınından taşra çıkmaz Zülfikâr
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Bunların nûru hemân Cebbâr-ı 'âlem vârıdır
Cümle mürsel tâcıdır hem anların serdârdır
Anların bakdıkları bir Tanrı'nın dîzârıdır
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hem velâyet hem kerâmet vechinde pinhândır bunun
Dört kitâbın ma'nâsı nutkunda beyândır bunun
Her ne işler Hakk içün işler işi 'ayândır bunun
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Dinle hikmetden cevâbı rûhunu şâd eyle sen
Gayrıyı gel taşra ko imdi sözü az eyle sen
Evliyânın hürmetine cân ile nâz eyle sen
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Vârına kıldı nazar ol Hâlık-ı perverdigâr
Zât-ı Hakk'ın emri ile Düldül'e oldu süvâr
Na'rasının heybetinden kâfir oldu târumâr
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Gitdi aklım gitdi fikrim oldu vârım târumâr
Evliyânın cismini hiç yemez imiş mûr u mâr
Kâfirin ikrârı yokdur mürşide inkârı vâr
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Çıkdı Hayber kal'asından cenk üçün ol zü'l-himâr
Şâh-ı merdân katline kasd eyledi ol nâ-bekâr
Görme misin emr ile çaldı yere ol şehsüvâr
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Yeryüzünde kâfirin kopdu kıyâmet başına
Zehr-i kâtiller karışdı etmeğine aşına
Gök yüzünden mü'minin yağdı çü rahmet başına
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Emr ederse bir nefes söyler ana hâk ü gubâr
Vechinin âyînesinin sevgisi cânımda vâr
Evliyânın zübdesidir şâhid ana çâr-yâr
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Bî-nişân ü lâ-mekândan zâhir oldu âfitâb
Halk-ı 'âlem cismini pâk eyledi ol mâhitâb
Besmele başındaki bir noktadadır dört kitâb
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Bu kelâmın ma'nâsı "kul 'indehû ümmü'l-kitâb"
'İlm-i hikmet sırrıdır Peygamber'e olan hitâb
Nefsini fehm etdin ise rûhuna budur sıfât
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
"Lâ" demezsen diyeyin dinlendi vahdet gûşesin
Cân içinde cân ile dinlendi 'işret gûşesin
'Ârif-i billah olanlarbuldu vuslat gûşesin
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Teslîm etdin kendini çık aradan Vâhibî
Bu velâyet sırrının Haydar-ı Kerrâr sâhibi
Cümleden bu remzinin tevhîd-i zâtdır şâhidi
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Aç gözün kaldır hicâbı kutb-i 'âlemdir Ali
Sen ana îmân getir zinhâr sakın olma deli
Şübhesiz 'ayen'l-yakîn hakka'l-yakîn oldur velî
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hakk Te'âlâ kudreti levhinde yazmış sûretin
İns ü cinn ü nüh felek fehm eylemezdir sîretin
Hakk'dan âhar kimse bilmez mu'cizâtın hikmetin
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Zülfikâr'ın kıssasından bir varak söyler bu cân
Mustafâ hükmündedir görmez misin âhir zamân
'Âşık olan her kim ise tevhîdi olmaz yalan
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hûb nefesdir bu nefes kim söylenir hakkânedir
Bu hitâbın ma'nâsın fehm eyledim kim cânedir
Bu kelâmı söyleyen ayık değil mestânedir
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Gün dolandı gel dedi döndü yerine geldi gün
Fazlına hem lutfuna îmân getirdi durdu gün
Cümle 'âlem halkına ulaşdı geldi sırr-ı ün
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Dâd-ı Hakk'dır şübhe yok dilimde güftârım benim
Okudu "innâ fetahnâ" kalbde envârım benim
'Âlem-i bezm-i ezelden oldu ikrârım benim
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hakk Te'âlâ zâtının âyînesidir Mustafâ
Vechini kim gördü ise anlara olmaz cefâ
"Küntü kenz"in vahdetinden cânıma budur safâ
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Âsîye kılsa nazar mü'min muvahhid hâs eder
Gönüle kılsa nazar ol sâfi nûrdan tas eder
İşidicek her nefes münkir münâfık yas eder
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Ey birâder "lâ" demezsen bildiğim diyem sana
Gayrısı lâzım değildir gördüğüm diyem sana
Bu kelâmın ma'nâsını söylemek lâzım bana
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hâlık'ı zikr eyler isen seni 'aşka düşürür
Çiğ yerin koyaz senin âteş-i 'aşkda pişirir
İblîs'in hannâsının sadrında fi'lin şaşırır
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Pâdişâhım çok şükür vechinde halk etdin bizi
Cümle sâdıkların envâr-ı ilâhîdir özü
Şübhesiz 'âşıkların hakka'l-yakîn budur sözü
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
'Âşıkam hem sâdıkam medh-i Ali söyler dilim
Tevhîdin ma'nâsını hakka'l-yakîn söyler dilim
Hürmetine bunların ol Hazret'e doğru yolum
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Ol Hasen Hüseyn'in bendesidir cânımız
Dâd-ı Hakk'dır anladık tevhîd imiş îmânımız
'Aşk-ı sâfî nûrudur Hakk'a bizim dermânımız
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Anların medhi hakkında 'âcizem hem kâsırem
Müşteri 'âşık gerekdir satmağa ben tâcirem
Ma'rifet ma'nâsının üstünde bak ben nâzırem
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
'Ârif-i billah olanlar anlar imiş 'ârifi
Ma'nâya gâfil olanlar bilmez imiş 'ârifi
'Aşka mazhar düşmeyenler bilmez imiş 'ârifi
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Hakk'ın esmâ vü sıfâtı Âdem'in yâdındadır
Bilmesi hakka'l-yakîn nûr-i İlâh adındadır
Söyleyen 'âşık bunu bir Tanrı'nın yanındadır
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Benden umman bu kelâmı ben değilem söyleyen
'Aşk-ı sâfî Vâhib'e envâr ilâhî söyleyen
Mustafâ'nın sevgisidir gönlümüzü eğleyen
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
Şâh-ı merdân Âli Peygamber'in sır yârıdır
Bu kelâmın ma'nâsı 'âşıkların gülzârıdır
Evliyâ nutkundaki dost zâtının esrârıdır
Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr
13 notes · View notes
yalnzardc · 15 days
Text
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellem
(Taberi)
Doğumu : (Peygamber Efendimizin) Anasının adı Âmine idi. Zühreoğullarından Abdulazza oğlu Vehb'in kızıydı. Kâbe-i Mükerreme'ye yakındı. Evinin adı Yusufoğlu eviydi. Peygamberimizin babasının eviydi ve peygamberimiz (s.a.v.) o evde doğdu ve peygamberliği gelinceye kadar Mekke'de kaldı.
Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) babası Abdülmuttalib oğlu Abdullah, anası Âmine Resûl-i Ekrem'i karnında taşırken, Mekke'den Medine'ye ticaret için gitmişti. Orada hastalanıp öldü. Kabri Medine'de "Dârun Nâbiga" denilen yerdedir. Peygamber (s.a.v.) babası öldüğü zaman henüz anasının karnındaydı. Yedi aylıktı
Peygamber efendimiz Ebu Talib ile Şama yola çıktığında 9 yaşındaydı.
Hicret : Hazreti Resûlullah'ın (s.a.v.) yâranından bir bölüğü Habeş ili yolunu tuttular.
Hicret iki kez oldu. Biri o hicrettir ki Hazreti Muhammed'e (s.a.v.) peygamberlik geldikten sonra beşinci yıldaydı.
Savaşlar :
Resûl-i Ekrem, Medine'de kaldığı on ay içinde yedi gaza yaptı. Dört gazada kendisi bulundu. Onlar da:
1. Gazvet'ül Keder
2. Gazve-i Beni Kaynuka
3. Gazve-i Seviyk
4. Gazve-i Enmâr
Resûl (s.a.v.) yirmi yedi gazâda bulunmuştur. Bunların dokuz gazâsında cenkleşti. Ötekilerinde savaş yapmadı. Ayrıca otuz beş kez gazâya asker yolladı. Fakat kendisi askerle birlikte gitmedi.
Nitekim Tebük Gazâsı da son gazâsıdır.
-Biz şimdi bütün gazaları burada açıklayalım.
1. Ebvâ Gazâsı
2. Ebvât Gazâsı
3. Zil Aşire Gazâsı
4. Enmar Gazâsı
5. Kirad Gazâsı
6. Seviyk Gazâsı
7. Birinci Bedir Gazâsı
8. Batn-ı Nahle Gazâsı
9. Büyük Bedir Gazâsı
10. Kedr Gazâsı
11. Uhud Gazâsı
12. Reci Gazâsı
13. Zatü'r Rikâ Gazâsı
14. Bedril Mev'ud Gazâsı
15. Kurayzaoğulları Gazâsı
16. Hendek Gazâsı
17. Dûmet-İl Cendel Gazâsı
18. Lihyanoğulları Gazâsı
19. Zî Krad Gazâsı,
20. Müstalikoğulları Gazâsı
21. Hudeybiye Gazâsı
22. Hayber Kalesi Gazâsı,
23. Umret-İl kaza Gazâsı
24. Mekke'nin Fethi Gazâsı
25. Huneyn Gazası
26. Tâif Gazası
27. Tebük Gazási
Hac ve umreleri : Ve Hazreti Resûl'ün (a.s.) bu, son Haccı olduğu için buna "Vedâ Haccı" "Haccetül Vedâ" dediler. Bu da Hicret'in onuncu yılında idi.
Bütün halkın sözbirliği ettikleri şudur ki, peygamber (a.s.) ömrü boyunca dört kez hacda bulundu: Üçü Mekke'den Medine'ye hicretten önceydi. Biri de Medine'den Mekke'ye gelince, haccetmişti ki ona da;
1. Haccül Vedâ derler. Ona:
2. Haccül Belâğ,
3. Haccü'l-Tamam da diyenler vardır.
Dört kez de Umre'de bulunmuştur ki, birini Hicret'ten önce, birini de Hudeybiye'de ve birisini de Umretül Kazâ'da, birisini de Haccül Veda'da ifâ buyurdu. Bu rivâyet Hazreti Aişe'nindir. Ve Hazreti Abdullah bin Ömer (r.a) ise: Üç umre eyledi. Biri, "Umre-i Hudeybiyye", biri "Umret-il Kaza" idi. Birisi de "Haccül Vedâ"dır.
Katipleri : Resûl'ün (s.a.v.) on yazıcısı vardı.
Kimisi inen vahiyleri yazardı. Kimisi zekât mallarını yazardı.
İlki, Osman bin Affan (r.a) Hazretleri.
İkinci kâtip Ali bin Ebû Talib.
Üçüncüsü, Halid bin Sa'd.
Dördüncüsü, onun kardeşi Ebân bin Sa'd.
Beşincisi, Alâ-i Hadramî.
Altıncısı, Ubeyy bin Kâab.
Yedincisi, Abdullah bin Ebî Sarh.
Dokuzuncusu, Muaviye Bin Ebi Süfyân.
Onuncusu, Hanzala el-Esedi idi.
Binekleri : Peygamberimizin (s.a.v.) yedi atı vardı
Atların birisi: Melûk idi. Uhud Gazâsı'nda bineği bu attı.
Birinin de adı, Nizar idi.
Bir atı da Semendi idi
Bir adı da Safa adında idi
Birisi de Tareb idi.
Bineklerden, iki tane de değerli hecin devesi vardı.
Birisinin adı Şehba idi
Birisinin de adı Fudda (Gümüş) idi
Bir de katırı vardı ki adı: Düldüldü.
İki de eşeği vardı.
Birisinin adı, Akabe idi
Birinin adı da Yağfur idi
Üç tane de devesi vardı ki onlara dizgin vurup binerdi.
Birinin adı Kusvâ idi.
İkinci devesinin kulağı dibinden kesikti. Adını Ced'a koymuştu.
Üçüncü devenin de adı, Adbâ idi
Bu üç bineğinden başka on tane de sağılır devesi vardı
Bu develerin de adı 1.Şekrâ , 2. Semrâ, 3. Arîş, 4. Sa'diyye, 5. Ka'rem, 6. Şîre, 7. Reyyâ, 8. Cümâ, 9. Nede idi. 10.Hay'ya idi.
Silahları : Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) yedi kılıcı vardı
Birinin Adı Beyzâ idi.
Birnin Adı Zülfikar'dı.
Birinin adı Haydar;
birinin adı, Bettar;
birinin de adı, Felka idi.
Üç yayı vardı. Onların da adları; Revha, Beyza ve Safrà idi.
Üç de mızrağı vardı. Adları; Fidda, Zafere ve Fâsıla idi.
Ve bir aş'gı vardı. Bir deri kalkanı da bulunuyordu.
Peygamber efendimizin hayatı / Ahmet Cevdet Paşa
Bedir gazası ; Muhacirlerden ilk şehid : Hazreti Mihca, o Hazret-i Ömer radıyallahuanah' ın azadlısı idi. âmir bin hadramî' nin oku ile Şehid oldu.
Ensardan ilk şehid : Hazreti Hâris bin Süreka, o Hazrec kabilesinden idi. Düşman saflarından atılan bir ok ile Şehid oldu.
Uhud muharebesi ; ilk şehîd olan Ebû Câbir bin Amr radıyallâhü anh hazretleridir.
Bu muhârebede müşriklerin ölüsü yirmi ile otuz nefer arasında, şehîdlerin miktarı ise yetmişti
Hendek gazası ; İslâm askeri üç bindi. Otuz altı atları vardı. Muhacirlerin sancağı Zeyd bin Hârise hazretlerinin elinde ve Ensârın sancağı Sa'd bin Ubâde hazretlerinin elindeydi.
Bu muhârebede müşriklerin dört askeri öldü. Müslümanlardan da beş asker şehîd oldu
Beni Kurayza gazası ; İslâm askerinin tamâmı üç bin kadar olup otuz altısı atlı idi. Bu sûretle Benî Kurayza kalesi pek şiddetli muhasara altına alındı.
Hayber'in fethi ; Resûl-i Ekrem, Hudeybiye'den dönüp yirmi gün kadar Medine'de kaldıktan sonra hicretin yedinci senesi Muharremi içinde bin dört yüz piyâde ve iki yüz süvârî ile Medîne'den çıkıp Hayber tarafına hareket buyurdu.
Kalelerini muhasara etti. Muhasaranın müddeti on günden ziyâde sürdü.
Hayber muhârebelerinde Ehl-i İslâm'dan on beş asker şehid oldu. Yahûdîlerden ise doksan üç kişi öldürüldü.
Resûl-i Ekrem de Bâzân'ı San'â vâlîsi tâyin etti. İşte peygamber Efendimiz'in ilk tâyin ettiği vâlî budur ve Acem hükümdarlarından ilk imana gelen de odur.
9 notes · View notes
35nur · 6 months
Text
HAYBER SAVASİNA KATİLMAK İSTİYORMUSUN?
Öyle ise al eline baltayı kes yahudilerin ağaçlarını..
4 notes · View notes
mnsrykt · 2 years
Text
"duâ makamında ninniler söyle bana anne, mazluma güven, garibe eman, yüreğe itminan zalime hüsran efendim olsun içinde anne, Kaynuka, Kurayza, Hayber, Necran’ın intikamını almaya çalışan Sefihler onsuzlukta kudursun ve ocaklarına kara kara kilitler vurulsun, bakalım nur zulmetle sıvanır mıymış? Medine’de iffete el uzatanlar bunlardı değil mi anne? lanet olsun, lanetler olsun..."
27 notes · View notes
piyasahaberleri · 1 month
Link
Khyber Pakhtunkhwa Başbakanı Ali Amin Gandapur (sağda) ve Pakistan Halk Partisi (PPP) Merkezi Enformasyon Sekreteri Faysal Karim Kundi. — Feysbuk/Ali Amin Khan Gandapur/Radyo Pakistan/DosyaHayber Pakhtunkhwa (KP) Başbakanı Ali Amin Gandapur'un sözlerine tepki gösteren Pakistan Halk Partisi (PPP) Merkezi Enformasyon Sekreteri Faysal Karim Kundi, daha hafifçe bir notla, yolsuzluğa bulaştığını tespit ederse eyalet genel müdürüne kimin tuğlayla vuracağını sordu.Çarşamba günü, KP'nin açık sözlü CM'si halktan rüşvet isteyen hükümet görevlilerinin başlarına tuğlayla vurmalarını ve onun adını almalarını istedi. Dera İsmail Han'ın Seyyid Aliyan köyüne seslenen CM Gandapur, rüşvet alan ve verenlerin cehenneme gideceğini söyleyerek, halktan rüşvet isteyen kişiler hakkında kendisine şikayette bulunulmamasını istedi. [embed]https://www.youtube.com/watch?v=_nvdDgsxrls[/embed] PPP lideri, kitleleri yasayı kendi ellerine almaya teşvik etmiş olduğu bildirilen "sorumsuz açıklamasına" tepki göstererek şunları söylemiş oldu: "Gandapur'un kendisi başbakan olduğuna inanmıyor." Başka bir sual üstüne Pencap ve KP valiliğinin PPP'ye verileceğini, Pakistan Müslüman Birliği-Navaz'a (PML-N) ise Sindh ve Belucistan'da gıpta ile bakılan yerlerin verileceğini söylemiş oldu.KP CM'ye federasyonla iyi ilişkiler sürdürmesi tavsiye edildiPPP lideri ek olarak KP genel müdürüne federal hükümetle iyi ilişkiler sürdürmesi icap ettiğini altını çizdi.Kundi'nin sözleri, CM Gandapur'un federal ve Pencap hükümetlerini yollarını düzeltmeleri mevzusunda uyarmasından bigün sonrasında geldi, aksi takdirde evlerine "polis yollayacaktı".Gazetecilere konuşan PPP lideri, KP hükümetine eyaletin kalkınması, refahı ve refahı için federal hükümetle ortaklık içinde adımlar atmasını önerdi.KP CM'nin federal hükümete karşı tutumunun sorumsuz bulunduğunu üzüntüyle karşıladı.Son zamanların gereği olan siyasal istikrarın sağlanması için KP'nin seçilmiş temsilcilerinin görevli açıklamalar yapması gerektiği görüşündeydi.Kundi ek olarak, KP Meclis Başkanı Babar Salim Swati'nin meclis işlerinin yürütülmesinde yansız bir rol oynaması icap ettiğini söylemiş oldu.Ayrılmış sandalyelere seçilen milletvekillerinin yeminlerini yerine getirmenin, konuşmacının yerine getirilmesi ihtiyaç duyulan yasal sorumluluğu bulunduğunu söylemiş oldu.PPP lideri, aksi takdirde yasal yolun benimseneceği mevzusunda uyardı.
0 notes
benazirrblok · 2 months
Text
İslam dini insanların gözyaşları üzerine kurulmuş eli kanlı bir dindir. Muhammed hicretin ikinci yılında Bedir savaşı sonrasında yapılan anlaşmayı bozarak Beni Kaynuka Yahudilerine saldırmıştır. Çünkü onları kendi tarafına çekme konusunda ikna edemeyeceğini anlamıştır. İslamcılar, ilk önce Yahudilerin Müslümanlara saldırdığını söylerler. Fakat bu "eşyanın tabiatına aykırı"dır. Çünkü Muhammed'i yurtlarına kabul edenler Yahudilerdi zaten. Muhammed, Beni Kaynuka'nın erkeklerini yurtlarından kovmuştur. Mallarına ve kadınlarına el koymuştur. Öte yandan, ilk Müslümanlar inandıkları için değil, sırf ganimetlerden pay alabilmek ve daha çok cariye ile yatabilmek için Müslüman olmuşlardır. Muhammed ve sahabeleri öldürdükleri Yahudilerin karılarını hemen oracıkta çadır kurup koyunlarına almışlardır. Diyorlar ki, Hayber Yahudilerinden Safiye Muhammed ile isteyerek birlikte olmuştur. Fakat bu iddia doğru değildir. Ailesini öldürdüğünüz hiçbir kadın ilk gece sizinle isteyerek yatmaz. Muhammed Safiye'ye yaptığının aynısını Cüveyriye'ye de yapmıştır; ve daha pek çok gözü yaşlı kadına. İşte âlemlere rahmet olarak gönderildi denilen adam budur.
#Islamophobia
0 notes