Bir gün Abdullah b. Revâha (ra) hanımının dizine yattı ve ağlamaya başladı. Bunu gören hanımı da ağlamaya başladı.
Bunun üzerine Abdullah:
―Yahu sana ne oldu?, diye sordu.
Hanımı da:
―Sen ağladığın için ağlıyorum, dedi.
Abdullah b. Revâha’da:
―Ben Cehenneme gideceğimi biliyorum ama oradan kurtulacak mıyım yoksa kurtulmayacak mıyım bilmiyorum. İşte ben bu sebeble ağlıyorum, dedi.
Abdullah aklından çıkmayan şu âyeti karısına hatırlatıyor: “İçinizden oraya
uğramayacak bir kimse yoktur. Bu Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.” (Meryem/71)
Zehebî, Siyeru A’lâm,
....
Haftalar önce bi yerde okuduğum ve çok hoşuma gidip etkilendiğim ve günlerdir aradığım şu hadiseyi sonunda buldum...
Eşi ağladığı için sebepsiz yere sırf eşi ağladığı için ağlamak ve hanımının dizine yatıp cehenneme gidip giremeyeceğini düşünüp ağlamak... Aile olmak hayat arkadaşı olmak birbirine dayanak olmak ve sahabeden ne güzel bir örnek...
Olsun insanlar değişebilir bir anda / çocuklar büyür / çiçekler açar ve solar / güzel olan her şey dönüşebiliyor / ağaçlar yaprak döker , yeniden filizlenir / baharlar başka baharlara sözleşir . Gülümsemeler bulutlanıp kahkahaya dönüşebilir / güneş yeniden ısıtabilir / göz bu bakar arar / çöle bir damla bırakır / yürek bu yangın yerine döner de alevi görülmez . Beklemek diye bir yer var zaman şaha kalkıyor . Ve umrunda olmuyor kaybedecek bir şeyin yoksa eğer ki . . .