Tumgik
#gençay
chaoticdreamfart · 3 months
Text
İHSAN GENÇAY 👌✌️🤘👍
DUBAİ SELAMLAR 🤣😁
TUMBİR AİLEME 😏🙃
Hepinizi çok seviyorum 😁😂
Beni seven var mı 😃🤭
Benim sevdim gibi 🤣😁
Sevmeseniz de ben sızı çok seviyorum 😁
İyi Dinlemeler 🤗
Beğeniler için çok 🙃😏
Teşekkür ediyorum 🤪🤭
Saygılar sevgiler 🍂🙃😁
TUMBİR AİLEME 😏🙃😁...✍️
Tumblr media Tumblr media
Prenses kız der ki 😁🤣
Normal şartlarda Kendi halinde 😂
Sakın biriyim takı birileri damarıma🤪
Basıp kırmızı cizgimi ihlal edenedek🤣
Maskem düşer can damarim😂
Kesmeden asla düşmem.🤣
Ona göre benimle iyi 🤣
Olan iyidir Kendi 🤭
Düşen ağlamaz 🤪
Prenses kız der 🙃😁.....✍️
Tumblr media
Delikanlı kız 😁😂
Hem deli hem prenses 🌿♥️🌿
🩷👑♥️
184 notes · View notes
Text
Tumblr media
St. Maurice church of Gençay, Poitou region of western France
French vintage postcard, mailed in 1904
4 notes · View notes
gundemarsivi · 15 days
Text
Tumblr media
Ruşen Hakkı’ya Mektup
✍🏻 Hayrettin Geçkin
https://www.gundemarsivi.com/rusen-hakkiya-mektup/
Ruşen Hakkı’ya
Seninle vedalaşmak istedim ama beni duyamıyordun Ruşen ağabey. Kızın, “sizin geldiğinizi hissetti inanın bana” diyerek vedalaşamamanın kederini almaya çalıştı üstümden. Çok sürmeden kötü haberin arkamdan geleceğini biliyordum aslında. Ne acılar çektirdin helal et deyip ayrıldım bir gece yarısı, delileri azaldıkça duyarlıkları azalan o kentten… Yalnızlığımı koyulaştırmak istedim belki de. Kendimden kendime çok yol varmış meğer. Yolumun suyunkinden uzun olduğunu çok geç anladım.
Elinden tutup, koparmaya kıyamadığım çiçeklerin yanına götürecektim güya sevgilimi buralara gelince. Otlarla, böceklerle söyleşmek, karıncalara selam durmak, taşın ve suyun dilini öğrenmek de vardı hesapta. Kuşlarla kahvaltı yapmak kimi sabah… Her gün bir kova okuyup bir damla yazmak… Yüzümü hep aşk tutacaktım, düşürmeyecektim gülüşümü soğuk havalarda. Oluruna getirip iklimine uyamadığım şu kepaze dünyaya hava atmayı aklımdan geçirmiyor da değildim hani. Yarımlığıma güveniyordum bu konuda her nedense.
Ayrıldığımın hemen ertesi günü kötü haber ulaştı bana da. Dönüp geldim. Yol boyu hissettiğim acıyı anlatabilmem mümkün değil. 12 Nisan 2011’di: Seni en derinine uğurladık yerin, “çekirdeğine dünyanın…” Başlarda fark edemedim, fakat sonradan anladım ki bir kıyıdan bütün denizlere, bir tepeden bütün insanlara kardeş olmak için hızımı daha bir artırabilirim diyerek geldiğim bu yer de kabul etmek istemedi beni. Geri geldi, düşlerimin de gerçeğin sınırlarına alınmasına ilişkin Tanrı’ya gönderdiğim dilekçe. Ağır bedeller ödedim, zamanla iyileşmeyecek yaralar aldım. Oralardayken hayatımda başlayan kırılmalar, buralarda daha büyük kırılmalarla devam etti Ruşen ağabey. Ayrıntıya girmeyeceğim. Anlayacağın dünyaya bırakılmış insan yalnızlığının ne demek olduğunu fazlasıyla öğrendim buralarda.
Seni uğurladıktan sonra birkaç kez daha yolum düştü İzmit’e. Mezarını ziyaret ettim. Şiirler okudum dua niyetine… Bir gelişimde Kocaeli Kitap Fuarı’nda düzenlenen panelde “Kent Kültüründe İz Bırakanlar” konulu bir konuşma yaptım. Senden, Fahrettin Demir’den söz ettim… Geçtiğimiz Nisan ayında Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nce düzenlenen “Ruşen Hakkı’nın Şiirinde Aşk ve Sevgi” konulu panelde de konuşmacıydım. Özetle: “Ruşen Hakkı’nın şiirlerini gözlemleyenler, onun aşk ve sevgi şiirlerinde saplantılı bir geçmiş bulamazlar. Çünkü ebedi bir kaybın ve tutulması imkânsız bir yasın taşıyıcısı değil hiçbir şiiri. Onun aşk, ayrılık ve sevgi üzerine yazdığı şiirlerde kaybedilen nesnenin içselleştirildiğini, böylelikle geçmişin şimdiye, ölünün diriye, kaybın da kalana katıldığını görürler” dedim.
Biliyorum, dünyanın ve Türkiye’nin köy adresli tek edebiyat dergisi Akköy’den söz edecek zaman bulamadık. Yine kimi yerleşik, kimi de zaman zaman gelip giden şair ve yazarların olduğundan burada… Ortak dostumuz Aziz Kemal Hızıroğlu ben geldiğimde burdaydı. Çok ısınmış, çok tutunmuştum ona. Bir gün aradım kendisini. İçime garip bir korku mu düşmüştü ne! “Şu an kamyondan eşyaları indiriyorum” demez mi! Gerisin geri İstanbul’a göçmüş meğer. Çok gücüme gitmişti. Düşünsene vedalaşmadan… O gün hiçbir şey yiyip içmedim, dışarı çıkmadım, yazıp okumadım. Kanadının biri kopmuş ve “uçamayacağım” korkusuna kapılmış bir kuş gibi hissettim kendimi.
Bu arada bir parantez açıp Güngör Gençay, Burhan Günel, Ahmet Erhan ve daha başka dostlarla sana selam gönderdiğimin bilgisini vermeliyim. Umarım ulaştırmışlardır. Burada yaşayanların dışında yine buraya konuk ettiğimiz dostlarla da seni andığımızı bilmeni isterim. Senin, Nazım Hikmet’ın, Kemal Özer’in, Edip Cansever’in, kısaca Türk ve dünya şiirinin önemli ustalarının ve kimi genç şairlerin konuk olduğu şiir akşamlarını bir başıma çalışma odamda devam ettiriyorum Ruşen ağabey. Seçme şiirler okuyorum her birinizden. Bu iş tuttu. Hatta geleneksel hale bile geldi. Şiir ve edebiyat sayesinde varlığından rahatsız olmayacağım ikinci bir dünyam var diyebilirim artık.
Şöyle böyle üç yılı aşkın bir süredir buralardayım. Hayatın beni bıraktığı yer burası. Gezi olayları, Soma Faciası derken pek çok olay geçti gelişimin üstünden. Yeryüzü her defasında mahcup düştü gökyüzüne… Bu olaylar üzerinde de çok düşündüm. Bana kalırsa şairlere, yazarlara, sanat insanlarına şimdilerde daha fazla iş düşüyor. Öyle ya başka türlü bir dünya mümkün! Üstelik gelecek beklenen bir şey değil, yapılan, yaratılan bir şey.
Uzun zamandır şiir yazmıyorum. Biliyorum kendime müdahale etmem lazım. Öteki ellerimi kullanmalıyım, öteki sesimle çıkmalıyım sokağa. Sizlerden az şey öğrenmedim Ruşen ağabey. Bildiklerimin bilmeye yetmediğinin farkındayım artık. Sözcükleri yarama bastırarak iyileşeceğime inanıyorum. Çoktandır normalin sanatı olmaz diye düşünmekteyim. Bu yüzden şiirimi yeniden ve daha sağlam kurmam gerekiyor. Geleceğe inanç taşımayan, dünyayla hesaplaşmayan, itiraz ve başkaldırı özelliği göstermeyen şiirler yazmayacağım. Birtakım şeylerle uzlaşma yoluna giderek ütopyamın ölmesine asla izin vermeyeceğim. Başkalarının biçtiği hayatı kabullenmeyeceğim. Verili dilin ve verili hayatın sınırlarını zorlamam gerekiyor. Ortalama algı ve beğeniyle işim olmamalı. Dış dünyada bulamadığım özgürlüğü yazarak bulmalıyım. Özgürlüğüm kaynağını, başkalarının kendisini ifade etmesi için verdiğim mücadeleden almalı. Anlayacağın işim çok zor. Ama üstesinden gelmeliyim.
Anlatacaklarım aslında bunlarla sınırlı değil. Fakat son kez bir şey isteyeceğim senden Ruşen Ağabey: Seni buralarda daha çok özleyebilir miyim?
Yeryüzü selamı ile. Hoşça kal.
Hayrettin Geçkin
14.09.2014 / DİDİM
Modern Türk Şiiri’nin çok önemli şairleri gelip geçti dünyadan. Bunlardan biri de hiç kuşku yok ki Ruşen Hakkı idi. Onu 11 Nisan 2011’de yitirdik.
Onunla ilgili Didim 8. Sanat Edebiyat Günleri Etkinlikleri kapsamında şöyle bir konuşma yapmıştım. Hiçbir değişiklik yapmadan sizlere ilettim. Çünkü bazı şeyler anlatılmak ister zaman geçse de.
“Bahar gelmiş olmalı /adının önünde sekiyor kuş sesleri” ya da Deniz Gezmiş için yazdığı “severken Karacaoğlan’dı / ipe giderken Pir Sultan” dizelerinden hemencecik tanıyıverdiniz değil mi? Doğanın yatılı öğrencisiydi o. Ve koca bir şiir çınarı İzmit’te… Onca yaş farkına rağmen ana ayrı baba ayrı kardeştik onunla. Bu benim için bir ayrıcalıktı. Ben onun gerçeklerine inanırdım. O da benim düşlerime… Epeydir içimi dökmemiştim ona. Ancak fırsat buldum ve kendisine bir mektup yazdım ölümünden epey sonra…
Hayrettin Geçkin
11.04.2024
#RuşenHakkı #Edebiyat #Mektup #Yas #Hasret #Sevgi #Vefa
0 notes
benimpencerelerim · 1 month
Text
FOSEPTIK ULKE II
Hatay Seçim Savaşları-2: AK Parti, CHP, Lütfü Savaş, paralı dosyalar
Artık CHP’nin kumpastaki rolüne dair şaibeleri, AK Parti’nin tavrını ve iki gazeteciye Lütfü Savaş tarafından sunulan ahlaksız teklifi de konuşalım
ASLIHAN GENÇAY 21.03.2024
> Öncelikle belirtmemiz gerekiyor ki eğer CHP, Hatay büyükşehir belediye başkan adayı olarak, deprem ve yolsuzluk suçlarından soruşturmaları bulunan Lütfü Savaş’ı, Hatay halkının tepkisine rağmen, ısrarla dayatmasaydı belki biz şimdi bu konuları tartışmıyor olacaktık. Ne TİP, Hatay için bir aday gösterecek ne de Gökhan Zan aday olacaktı.
> Ben Hatay’ı ve Lütfü Savaş takımının suçlarıyla yolsuzluklarını yazmaya başladığımdan bu yana; gerek Lütfü Savaş’a yakın isimler gerek mafya odakları gerek MHP milletvekili tarafından tehdit edildim. Sayabildiğim kadarıyla birbiriyle ilgisiz yedi tane iftira sadece bana atıldı. Hakaretler ve rüşvet tekliflerinin ardı arkası kesilmedi. Arı kovanına çomak sokmanın bir bedeli olacaktı elbette, dert etmedim. Sonuçta ne okur sormaktan ne de ben yazmaktan vazgeçtik.
> Tüm bu gelişmeler, Hatay tablosunu daha net görmemizi sağladı. 15 yıllık Lütfü Savaş hanedanlığı artık partiler üstüydü ve birbirine rakip gibi görünen partilerin temsilcileri, yerel oligarşik yapıda iç içe geçmiş, aynı yolsuzluk ve suçların tarafları olmuştu. Çürüme, yolsuzluk, ahlaksızlık, çek senet mafyası, kara para aklama, uluslararası casusluk… Hatay’da kol geziyor, Hatay halkı ise sayısız acı ve mağduriyet içinde inim inim inliyordu. Peki, bunları CHP bilmiyor muydu? Bilmediklerine inanmak zor.
> Bugüne kadar yazdığım her yazıya dair belgelerle kanıtları yayınlarken ve hepsini CHP’ye de ulaştırırken ben, CHP neden sustu? Tek başına bu “Suçlu bizdense görmezden geliriz.” tutumu dahi CHP’yi şaibenin ortasına oturtmaya yeterlidir.
> CHP içindeki kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre; Lütfü Savaş, sürecin en başından bu yana Ekrem İmamoğlu ve CHP genel merkezinin üzerinde uzlaştığı bir adaydı. 6 Şubat anmaları sırasında Hataylıların tepkisinin ülke kamuoyuna yansıması üzerine Ekrem İmamoğlu, Lütfü Savaş’ın karıştığı suçların İstanbul’daki seçmenin tavrını da etkileyeceğini öngördü ve o günden itibaren Savaş’la arasına mesafe koydu. Özgür Özel ise neredeyse kendini Lütfü Savaş’a siper etti. Nihayetinde seçim sonuçları ihalesi, genel başkan olarak ona kalacaktı. Hal böyleyken ‘Gökhan Zan’ın seçimlere girmemesi kimin işine yarıyor?’ sorusunun cevabı açıktı aslında.
> Dünkü yazımda bahsettiğim gibi; Özgür Özel’in düzenli aralıklara TİP’e yönelik “Biz sizi Gebze’de destekliyoruz ama siz bize Hatay’da kaybettireceksiniz.” açıklamaları yapması ve Hatay’a dair son anket sonuçlarının yayınlanmasının hemen ardından malum ses kaydının basına servis edilmesi, CHP cephesine dair şüpheleri artırdı.
> Soruşturma dosyasında Turgay Kocakaya’nın finansörü olarak adı geçen Mehmet Güzel, bizzat Lütfü Savaş’ın danışmanıydı. Gökhan Zan’ın, 17 Mart 2024 tarihinde yaptığı suç duyurusunun eklerinde bulunan bir Whatsapp yazışması da bunu doğruluyor. Soruşturmaya konu bir belge olduğu için yazışmayı yayınlayamıyorum lakin okura kimin kimle iş yaptığını az da olsa anlamaları açısından kısa bir bilgi vermek isterim.
> Turgay Kocakaya ve Mehmet Güzel arasında geçen ilgili whatsapp yazışması oldukça uzun. Bu uzun yazışmada, Turgay Kocakaya Mehmet Güzel’e Gökhan Zan’la ilgili, moraline ve ne yaptığına dair ayrıntılı rapor veriyor. Ve en önemlisi yazışmanın bir yerinde “Zaten benim elimde sadece 8 saniyelik bir kayıt var, onda da Zan benden sponsor bulmamı istiyor ve ‘Araç giydirme yapalım, seçim kampanyası yapalım.’ gibi şeyler söylüyor.” diyor. Peki, soruyoruz; bizzat ses kaydı yayıcısı, hakaret, iftira ve kişisel verileri paylaşma şüphelisi Turgay Kocakaya, “Sadece 8 saniyelik” normal bir konuşma kaydının varlığından bahsediyorsa, şimdi bize servis edilen, kanal kanal dolaştırılarak dinletilen kayıtlar neyin nesi ve nasıl oluşturuldular?
> İşte tam burada ön kabullü, peşin hükümlü davranmamanın ve hakikatin peşinde koşmanın önemi tekrar ortaya çıkıyor. İddianame çıktığında hepiniz bu yazışmaları göreceksiniz. Ben sadece bir satırını paylaştım ve sorumun tek yanıtı var: Bu ses kaydının gerçekliği, sadece adli merciler tarafından belirlenebilir zira yayanın da, onu finanse ettiğine dair soruşturma altında bulunan Mehmet Güzel’in de gayet şüpheli yazışma kayıtları mevcut. Gerçeği soruşturmanın sonucunda öğreneceğiz.
> Gökhan Zan, 19 Mart 2024 tarihinde katıldığı Enver Aysever’in Youtube yayınında; “Hatay’daki kanaat önderlerinin ricasıyla randevu talebinde bulundum ve CHP genel başkan yardımcısı Ali Mahir Başarır’ın Çankaya’daki evinde, yanımızda Hatay CHP milletvekili Servet Mullaoğlu da varken, görüştük. Başarır bana; ‘Lütfü Savaş’ın boşluğunu bir tek sen doldurabilirsin. Lütfü Savaş, Hatay’da aday olsun, sen de Defne veya Arsuz’da aday ol, onu tamamla.’ dedi. Bense Defne veya Arsuz için bana teklifte bulunmanız büyük gurur lakin ben Lütfü Savaş’la asla yol yürümem. Eğer Hatay için temiz ve dürüst bir aday seçerseniz, ben de Defne veya Arsuz teklifinizi elbette kabul ederim, cevabını verdim.” açıklamasını yaptı.
> 20 Mart 2024’te ise Özgür Özel, CHP genel başkanına yakışmayacak bir üslupla ve neredeyse Hatay gerçeklerini yok sayarak; “Hatay halkı aslında Lütfü Savaş’ı seviyor, algıyı provokatör Gökhan Zan yarattı, tüm kötülüklerin ebesi Gökhan Zan.” minvalinde açıklamalarda bulundu. Zan’ı henüz netleşmeyen bir iddiayla yargısız infaz ederek, ses kayıtları onunmuş gibi hedef gösterdi. En önemlisi de ”Gökhan Zan, bizden Defne ve Arsuz’u istedi, ‘Lütfü Savaş’la yol yürürüm.’ dedi, biz kabul etmedik. TİP’i de Zan’ın adaylığı konusunda uyardık.” açıklamasını yaptı. Tabii “gözündeki ışığı gördüm” şeklinde Nebativari manasız beyanları da vardı. Garip olan, Özel’e göre Hatay’ın tek sorunu, Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ve Zan’ın provokasyonlarıydı. Lütfü Savaş’ın 15 yıllık oligarşik hanedanlığının belgeli, kanıtlı yolsuzlukları, soruşturmaları, suçları, söz konusu bile değildi. Enteresan.
> Şimdi önümüzde; bir Özgür Özel’in İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamalar, bir de Gökhan Zan’ın anlattıkları var. Bu düğümün odak noktası ise Servet Mullaoğlu. Buradan kamuoyu adına Servet Mullaoğlu’na sesleniyorum: Ali Mahir Başarır’ın evinde gerçekleşen görüşmenin içeriğini kamuoyuna seçimden önce açıklamak, artık sizin Hatay halkına karşı sorumluluğunuz, gerçekleri ortaya çıkarma görevinizdir. Bu düğümü çözmenizi, o görüşmede nelerin konuşulduğunu, kamuoyuna açıklamanızı talep ediyorum.
> CHP ve TİP arasında geçtiği iddia edilen “Biz size Gebze ve Samandağ’ı verelim, siz de Gökhan Zan’ı geri çekin.” pazarlığına dair iddialar ve şaibeler de sıkça konuşulurken, kendi adıma sosyalist kökenleriyle Erkan Baş’ın asla bu tür kirli işlere, kendine teklif edilse dahi, gireceğine ihtimal vermememe rağmen CHP ve TİP yetkililerinin, iddialara dair açıklama yapması gerekiyor.
> CHP ve Lütfü Savaş konusunu kapatmadan ekleyelim: Hatay büyükşehir belediye başkanı ve adayı Lütfü Savaş ile Hatay büyükşehir belediyesi yetkilileri hakkında, benim yayınladıklarımdan çok daha önemli iddialar bulunduğu, ulaştığım bilgiler arasında. Muhtemelen Nisan ayı, Hatay için gerçeklerin ortaya çıktığı bir tarih olacak.
AK Parti cephesinde neler oldu?
> Ses kaydı kumpası öncesi yayınlanan son seçim anketlerine göre AK Parti adayı Mehmet Öntürk, Hatay’da ilk sıradaydı. Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı basına servis edildikten sonra, en sert açıklamalar ise AK Parti cephesinden geldi.
> Olayın bir kumpas olduğunu, ardında Lütfü Savaş’ın bulunduğunu, Hatay’daki seçimlerin manipüle edilmeye ve Hatay siyasetinin kirletilmeye çalışıldığını açıkladılar. Ses kaydında adı geçen Ak Parti Hatay milletvekili Adem Yeşildal ise 19 Mart 2024 tarihinde; “Bugün itibarıyla Hatay siyasetini kirletmek isteyenlere karşı Hatay cumhuriyet başsavcılığına suç durusunda bulunulmuştur. Failler, azmettiricileri ve bu iftiraları yayanlar, yargı önünde hesap vereceklerdir.” açıklamasında bulundu.
> Hatay AK Parti yetkilileri, kumpasın sadece Gökhan Zan’a değil, özünde kendilerine kurulduğunu düşünüyor ve bu işin peşini bırakmayacak kararlılıkta görünüyorlardı.
> Ayrıca Turgay Kocakaya adlı şahsın evi, 20 Mart 2024 günü emniyet görevlilerince arandı ve hakkında adli işlem başlatıldı.
Gazeteciler cephesi
> Ses kaydının montaj olup olmadığının araştırılmasını beklemeden, cümle aralarına yarım ağızla “iddia” kelimelerini de yerleştirerek, kayıt gerçekmiş gibi yayın yapan gazetecileri de gördük bu süreçte. Dünkü yazımda bu tuhaf operasyonel tutumdan bahsetmiştim. Lakin bir mevzu daha var ki; kumpas olduğu şüphesi kuvvetli bu olaya, küçük de olsa bir ışık tutabilir.
> 0 Mart 2024’te gazeteci Erk Acarer’in sosyal medyada üç ileti yayınlamasıyla; üç gün önce yani 7 Mart 2024’te Oya Lale Ozan Aslan ve ona Lütfü Savaş tarafından bir ses kaydı iletildiğini, bu kaydı yaymaları için para teklif edildiğini, onlarınsa bu ahlaksız teklifi şiddetle reddettiklerini, öğrendik. Acarer’in iletilerine göre; 7 Mart’ta teklifi reddedip tepki gösterdikten sonra, konuyu kapanmış kabul etmişlerdi.
> 10 Mart’ta ise Lütfü Savaş takımı tarafından Hatay’da bir dedikodu yayıldı. O dedikodu şöyleydi: “Erk Acarer’e Gökhan Zan’ın ses kaydını ilettik. Acarer bize ‘İnceliyorum, inceledikten sonra yayınlayacağım.’ dedi.” Lütfü Savaş cephesi bu dedikoduyla Gökhan Zan’a da ulaşmış ve Acarer’in yapacağını iddia ettikleri bu yayın öncesi, ona adaylıktan çekilmesi için baskı yapmışlardı.
> Acarer, iletilerinde etik olarak Oya Lale Ozan Aslan’ın adını geçirmese ve aracıların kimliğini ifşa etmese de bu bilgiler kısa zamanda dolaşıma girdi. Oya Lale Ozan Aslan, kendi Youtube yayınında “Bu haber ilk bize geldi, reddettik “ açıklamasını yaptı.
> Kendi adıma, üç gün boyunca sosyal medyadan Oya Lale Ozan Aslan’a çağrıda bulunmuş ve aracıların isimlerini ifşa etmesini talep etmiş, benden bilgi isteyen gazeteci arkadaşlarımla ise kaynaklarımdan gelen tüm bilgileri açıkça paylaşmıştım. İki gazetecinin yapacağı ifşa, hem basın etiği ve paralı dosyaların gazetecilere teklif edilebilmesinin önünü kesmek acısından hem de ses kaydı muammasını çözebilmek için önemli bir adım olacaktı.
> 20 Mart 2024’te Erk Acarer’le yaptıkları ortak yayında Oya Lale Ozan Aslan; “Aracılar; ses kaydını yaymamız karşılığında bize para verileceğini, biz bu parayı almasak dahi en tepenin ödeme yapacağını ve bu parayı aracıların alacağını, bu teklifi Erk Acarer’e de iletmemi söylediler.” şeklinde konuya dair ayrıntılar verdi. Lakin yine bu aracılar kim, hangi belediye, hangi parti veya hangi isimler konusunda bir bilgi sunulmadı.
> Gazeteci Cengiz Erdinç ise ilgili yayından sonra X’te Acarer ve Aslan’a yönelik şu iletiyi paylaştı: “Arkadaşlar, ikiniz de değerli gazetecilersiniz. Olay bu noktaya gelmişken, size bu ‘ahlaksız teklifi’ yapan isimleri, aracıları ‘en tepedeki kimse’ onu,  günüyle, saatiyle açıklamanız gerekir. Gazeteci olarak bu yükümlülüğünüz…”
> Şimdi gözler tekrar Acarer ve Aslan’dan gelecek açıklamaya çevrildi. Ben de bu iki dürüst ve başarılı gazeteciden, para peşindeki ahlaksız teklif aracılarının isimlerini ve partilerini açıklamalarını bekliyorum.
Evet, ancak iki yazıda “özetleyebildiğim” gelişmeleri toparlarsak; tüm bu tablodan çıkardığım kadarıyla önümüzdeki aylarda Hatay’a dair hiçbir bilgi sır olarak kalmayacak ve gerçekler tek tek açığa çıkacak. Kirli oyunlar, tezgâhlar, yolsuzluklar, kara para ve uyuşturucu ile kirletilen Hatay, yepyeni bir başlangıç yaparken, suçlular elbette yargılanacak.
İçinde bulunulan belirsizliğe; 31 Mart seçimleriyle Hatay halkı ve suçları, suçluları araştıran adli merciler son verecek. Takipçisiyiz.
Not:Dünkü yazıma dair Gökhan Zan bir düzeltme iletti. Zan, Ahmet Şık’ın montaj ses kaydını 16 Mart Cumartesi günü kendine dinlettikten sonra, savcılığa gitmek için istediğinde ona vermediğini, 17 Mart Pazar günü kaydı, Ahmet Şık’tan değil farklı kaynaklardan temin ederek savcılığa gidip suç duyurusunda bulunduğunu, söyledi.
Etiketler: chp, hatay, Lütfü Savaş
0 notes
aynodndr · 5 months
Text
📸️ Facebook'ta bu videoyu izle
1 note · View note
sonkibrishaberleri · 7 months
Text
Anne ve küçük çocuğu beton mikserinin altında kaldı - Son Dakika Türkiye Haberleri
İnönü Mahallesi Kavaklıdere Sokak’ta meydana gelen M.Ö.’nün kullandığı beton mikseri, yolda yürüyen Nadia Gençay ile kızı Azra Gençay’a arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle anne Gençay ve kızı Azra beton mikserinin altında kaldı. Olayı gören çevredekiler yaralıların yardımına koşarken, anne Gençay ve kızı Azra otomobille özel bir hastaneye götürüldü. İhbarla olay yerine jandarma ekipleri sevk…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haber71net · 7 months
Link
Kırıkkale Valisi Mehmet Makas’a hayırlı olsun ziyaretleri devam ediyor. HABER: TAHİR ERDEM Merkez Valisi Mustafa Taşkesen, İçişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Doç. Dr. Hasan Canpolat, Türk-Alman Yatır... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
letras2wi · 9 months
Text
Feeyz - Sensiz Olmaz ( Lyrics)
Feeyz – Sensiz Olmaz ( Lyrics) Letra Feeyz Feeyz – Sensiz Olmaz ( Lyrics) Söz & Müzik – Feeyz Mix & Mastering – Murat Gençay Arenge – Murat Gençay Gitar – Murat Gençay Sözler Nakarat 2x ey kalbimden kaçamaz, olmaz! Yokluğun’ da yerin hiç dolmaz. Olmaz! olmaz! olmaz! yaa aay. 1.verse Seni gördüm. Aşkın’dan deli gibi döndüm. Gülüşüne, binlerce kez öldüm. Uğruna kalbimi yere, gömdüm Olmaz! sensiz…
View On WordPress
0 notes
habergecesi · 2 years
Text
Ege'de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege’de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege Üniversitesi (EÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” kapsamında kitap sergisi açıldı. EÜ Merkez Kütüphanesinde açılan sergide Atatürk'ü ve Cumhuriyet’i anlatan kitaplar yer aldı.     Düzenlenen sergiyle ilgili konuşan Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Vekili Metin Gençay, “Cumhuriyet ve Atatürk…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinfikri · 2 years
Text
Ege'de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege’de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege Üniversitesi (EÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” kapsamında kitap sergisi açıldı. EÜ Merkez Kütüphanesinde açılan sergide Atatürk'ü ve Cumhuriyet’i anlatan kitaplar yer aldı.     Düzenlenen sergiyle ilgili konuşan Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Vekili Metin Gençay, “Cumhuriyet ve Atatürk…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
listemakale · 2 years
Text
Ege'de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege’de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege Üniversitesi (EÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” kapsamında kitap sergisi açıldı. EÜ Merkez Kütüphanesinde açılan sergide Atatürk'ü ve Cumhuriyet’i anlatan kitaplar yer aldı.     Düzenlenen sergiyle ilgili konuşan Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Vekili Metin Gençay, “Cumhuriyet ve Atatürk…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Tumblr media
Street scene in Gençay, Poitou region of western France
French vintage postcard
5 notes · View notes
kadinruhu · 2 years
Text
Ege'de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege’de “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri Kitap Sergisi” açıldı
Ege Üniversitesi (EÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” kapsamında kitap sergisi açıldı. EÜ Merkez Kütüphanesinde açılan sergide Atatürk'ü ve Cumhuriyet’i anlatan kitaplar yer aldı.     Düzenlenen sergiyle ilgili konuşan Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Vekili Metin Gençay, “Cumhuriyet ve Atatürk…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
benimpencerelerim · 1 month
Text
FOSEPTIK ULKE II
Hatay Seçim Savaşları-2: AK Parti, CHP, Lütfü Savaş, paralı dosyalar
Artık CHP’nin kumpastaki rolüne dair şaibeleri, AK Parti’nin tavrını ve iki gazeteciye Lütfü Savaş tarafından sunulan ahlaksız teklifi de konuşalım
ASLIHAN GENÇAY 21.03.2024
> Öncelikle belirtmemiz gerekiyor ki eğer CHP, Hatay büyükşehir belediye başkan adayı olarak, deprem ve yolsuzluk suçlarından soruşturmaları bulunan Lütfü Savaş’ı, Hatay halkının tepkisine rağmen, ısrarla dayatmasaydı belki biz şimdi bu konuları tartışmıyor olacaktık. Ne TİP, Hatay için bir aday gösterecek ne de Gökhan Zan aday olacaktı.
> Ben Hatay’ı ve Lütfü Savaş takımının suçlarıyla yolsuzluklarını yazmaya başladığımdan bu yana; gerek Lütfü Savaş’a yakın isimler gerek mafya odakları gerek MHP milletvekili tarafından tehdit edildim. Sayabildiğim kadarıyla birbiriyle ilgisiz yedi tane iftira sadece bana atıldı. Hakaretler ve rüşvet tekliflerinin ardı arkası kesilmedi. Arı kovanına çomak sokmanın bir bedeli olacaktı elbette, dert etmedim. Sonuçta ne okur sormaktan ne de ben yazmaktan vazgeçtik.
> Tüm bu gelişmeler, Hatay tablosunu daha net görmemizi sağladı. 15 yıllık Lütfü Savaş hanedanlığı artık partiler üstüydü ve birbirine rakip gibi görünen partilerin temsilcileri, yerel oligarşik yapıda iç içe geçmiş, aynı yolsuzluk ve suçların tarafları olmuştu. Çürüme, yolsuzluk, ahlaksızlık, çek senet mafyası, kara para aklama, uluslararası casusluk… Hatay’da kol geziyor, Hatay halkı ise sayısız acı ve mağduriyet içinde inim inim inliyordu. Peki, bunları CHP bilmiyor muydu? Bilmediklerine inanmak zor.
> Bugüne kadar yazdığım her yazıya dair belgelerle kanıtları yayınlarken ve hepsini CHP’ye de ulaştırırken ben, CHP neden sustu? Tek başına bu “Suçlu bizdense görmezden geliriz.” tutumu dahi CHP’yi şaibenin ortasına oturtmaya yeterlidir.
> CHP içindeki kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre; Lütfü Savaş, sürecin en başından bu yana Ekrem İmamoğlu ve CHP genel merkezinin üzerinde uzlaştığı bir adaydı. 6 Şubat anmaları sırasında Hataylıların tepkisinin ülke kamuoyuna yansıması üzerine Ekrem İmamoğlu, Lütfü Savaş’ın karıştığı suçların İstanbul’daki seçmenin tavrını da etkileyeceğini öngördü ve o günden itibaren Savaş’la arasına mesafe koydu. Özgür Özel ise neredeyse kendini Lütfü Savaş’a siper etti. Nihayetinde seçim sonuçları ihalesi, genel başkan olarak ona kalacaktı. Hal böyleyken ‘Gökhan Zan’ın seçimlere girmemesi kimin işine yarıyor?’ sorusunun cevabı açıktı aslında.
> Dünkü yazımda bahsettiğim gibi; Özgür Özel’in düzenli aralıklara TİP’e yönelik “Biz sizi Gebze’de destekliyoruz ama siz bize Hatay’da kaybettireceksiniz.” açıklamaları yapması ve Hatay’a dair son anket sonuçlarının yayınlanmasının hemen ardından malum ses kaydının basına servis edilmesi, CHP cephesine dair şüpheleri artırdı.
> Soruşturma dosyasında Turgay Kocakaya’nın finansörü olarak adı geçen Mehmet Güzel, bizzat Lütfü Savaş’ın danışmanıydı. Gökhan Zan’ın, 17 Mart 2024 tarihinde yaptığı suç duyurusunun eklerinde bulunan bir Whatsapp yazışması da bunu doğruluyor. Soruşturmaya konu bir belge olduğu için yazışmayı yayınlayamıyorum lakin okura kimin kimle iş yaptığını az da olsa anlamaları açısından kısa bir bilgi vermek isterim.
> Turgay Kocakaya ve Mehmet Güzel arasında geçen ilgili whatsapp yazışması oldukça uzun. Bu uzun yazışmada, Turgay Kocakaya Mehmet Güzel’e Gökhan Zan’la ilgili, moraline ve ne yaptığına dair ayrıntılı rapor veriyor. Ve en önemlisi yazışmanın bir yerinde “Zaten benim elimde sadece 8 saniyelik bir kayıt var, onda da Zan benden sponsor bulmamı istiyor ve ‘Araç giydirme yapalım, seçim kampanyası yapalım.’ gibi şeyler söylüyor.” diyor. Peki, soruyoruz; bizzat ses kaydı yayıcısı, hakaret, iftira ve kişisel verileri paylaşma şüphelisi Turgay Kocakaya, “Sadece 8 saniyelik” normal bir konuşma kaydının varlığından bahsediyorsa, şimdi bize servis edilen, kanal kanal dolaştırılarak dinletilen kayıtlar neyin nesi ve nasıl oluşturuldular?
> İşte tam burada ön kabullü, peşin hükümlü davranmamanın ve hakikatin peşinde koşmanın önemi tekrar ortaya çıkıyor. İddianame çıktığında hepiniz bu yazışmaları göreceksiniz. Ben sadece bir satırını paylaştım ve sorumun tek yanıtı var: Bu ses kaydının gerçekliği, sadece adli merciler tarafından belirlenebilir zira yayanın da, onu finanse ettiğine dair soruşturma altında bulunan Mehmet Güzel’in de gayet şüpheli yazışma kayıtları mevcut. Gerçeği soruşturmanın sonucunda öğreneceğiz.
> Gökhan Zan, 19 Mart 2024 tarihinde katıldığı Enver Aysever’in Youtube yayınında; “Hatay’daki kanaat önderlerinin ricasıyla randevu talebinde bulundum ve CHP genel başkan yardımcısı Ali Mahir Başarır’ın Çankaya’daki evinde, yanımızda Hatay CHP milletvekili Servet Mullaoğlu da varken, görüştük. Başarır bana; ‘Lütfü Savaş’ın boşluğunu bir tek sen doldurabilirsin. Lütfü Savaş, Hatay’da aday olsun, sen de Defne veya Arsuz’da aday ol, onu tamamla.’ dedi. Bense Defne veya Arsuz için bana teklifte bulunmanız büyük gurur lakin ben Lütfü Savaş’la asla yol yürümem. Eğer Hatay için temiz ve dürüst bir aday seçerseniz, ben de Defne veya Arsuz teklifinizi elbette kabul ederim, cevabını verdim.” açıklamasını yaptı.
> 20 Mart 2024’te ise Özgür Özel, CHP genel başkanına yakışmayacak bir üslupla ve neredeyse Hatay gerçeklerini yok sayarak; “Hatay halkı aslında Lütfü Savaş’ı seviyor, algıyı provokatör Gökhan Zan yarattı, tüm kötülüklerin ebesi Gökhan Zan.” minvalinde açıklamalarda bulundu. Zan’ı henüz netleşmeyen bir iddiayla yargısız infaz ederek, ses kayıtları onunmuş gibi hedef gösterdi. En önemlisi de ”Gökhan Zan, bizden Defne ve Arsuz’u istedi, ‘Lütfü Savaş’la yol yürürüm.’ dedi, biz kabul etmedik. TİP’i de Zan’ın adaylığı konusunda uyardık.” açıklamasını yaptı. Tabii “gözündeki ışığı gördüm” şeklinde Nebativari manasız beyanları da vardı. Garip olan, Özel’e göre Hatay’ın tek sorunu, Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ve Zan’ın provokasyonlarıydı. Lütfü Savaş’ın 15 yıllık oligarşik hanedanlığının belgeli, kanıtlı yolsuzlukları, soruşturmaları, suçları, söz konusu bile değildi. Enteresan.
> Şimdi önümüzde; bir Özgür Özel’in İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamalar, bir de Gökhan Zan’ın anlattıkları var. Bu düğümün odak noktası ise Servet Mullaoğlu. Buradan kamuoyu adına Servet Mullaoğlu’na sesleniyorum: Ali Mahir Başarır’ın evinde gerçekleşen görüşmenin içeriğini kamuoyuna seçimden önce açıklamak, artık sizin Hatay halkına karşı sorumluluğunuz, gerçekleri ortaya çıkarma görevinizdir. Bu düğümü çözmenizi, o görüşmede nelerin konuşulduğunu, kamuoyuna açıklamanızı talep ediyorum.
> CHP ve TİP arasında geçtiği iddia edilen “Biz size Gebze ve Samandağ’ı verelim, siz de Gökhan Zan’ı geri çekin.” pazarlığına dair iddialar ve şaibeler de sıkça konuşulurken, kendi adıma sosyalist kökenleriyle Erkan Baş’ın asla bu tür kirli işlere, kendine teklif edilse dahi, gireceğine ihtimal vermememe rağmen CHP ve TİP yetkililerinin, iddialara dair açıklama yapması gerekiyor.
> CHP ve Lütfü Savaş konusunu kapatmadan ekleyelim: Hatay büyükşehir belediye başkanı ve adayı Lütfü Savaş ile Hatay büyükşehir belediyesi yetkilileri hakkında, benim yayınladıklarımdan çok daha önemli iddialar bulunduğu, ulaştığım bilgiler arasında. Muhtemelen Nisan ayı, Hatay için gerçeklerin ortaya çıktığı bir tarih olacak.
AK Parti cephesinde neler oldu?
> Ses kaydı kumpası öncesi yayınlanan son seçim anketlerine göre AK Parti adayı Mehmet Öntürk, Hatay’da ilk sıradaydı. Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı basına servis edildikten sonra, en sert açıklamalar ise AK Parti cephesinden geldi.
> Olayın bir kumpas olduğunu, ardında Lütfü Savaş’ın bulunduğunu, Hatay’daki seçimlerin manipüle edilmeye ve Hatay siyasetinin kirletilmeye çalışıldığını açıkladılar. Ses kaydında adı geçen Ak Parti Hatay milletvekili Adem Yeşildal ise 19 Mart 2024 tarihinde; “Bugün itibarıyla Hatay siyasetini kirletmek isteyenlere karşı Hatay cumhuriyet başsavcılığına suç durusunda bulunulmuştur. Failler, azmettiricileri ve bu iftiraları yayanlar, yargı önünde hesap vereceklerdir.” açıklamasında bulundu.
> Hatay AK Parti yetkilileri, kumpasın sadece Gökhan Zan’a değil, özünde kendilerine kurulduğunu düşünüyor ve bu işin peşini bırakmayacak kararlılıkta görünüyorlardı.
> Ayrıca Turgay Kocakaya adlı şahsın evi, 20 Mart 2024 günü emniyet görevlilerince arandı ve hakkında adli işlem başlatıldı.
Gazeteciler cephesi
> Ses kaydının montaj olup olmadığının araştırılmasını beklemeden, cümle aralarına yarım ağızla “iddia” kelimelerini de yerleştirerek, kayıt gerçekmiş gibi yayın yapan gazetecileri de gördük bu süreçte. Dünkü yazımda bu tuhaf operasyonel tutumdan bahsetmiştim. Lakin bir mevzu daha var ki; kumpas olduğu şüphesi kuvvetli bu olaya, küçük de olsa bir ışık tutabilir.
> 0 Mart 2024’te gazeteci Erk Acarer’in sosyal medyada üç ileti yayınlamasıyla; üç gün önce yani 7 Mart 2024’te Oya Lale Ozan Aslan ve ona Lütfü Savaş tarafından bir ses kaydı iletildiğini, bu kaydı yaymaları için para teklif edildiğini, onlarınsa bu ahlaksız teklifi şiddetle reddettiklerini, öğrendik. Acarer’in iletilerine göre; 7 Mart’ta teklifi reddedip tepki gösterdikten sonra, konuyu kapanmış kabul etmişlerdi.
> 10 Mart’ta ise Lütfü Savaş takımı tarafından Hatay’da bir dedikodu yayıldı. O dedikodu şöyleydi: “Erk Acarer’e Gökhan Zan’ın ses kaydını ilettik. Acarer bize ‘İnceliyorum, inceledikten sonra yayınlayacağım.’ dedi.” Lütfü Savaş cephesi bu dedikoduyla Gökhan Zan’a da ulaşmış ve Acarer’in yapacağını iddia ettikleri bu yayın öncesi, ona adaylıktan çekilmesi için baskı yapmışlardı.
> Acarer, iletilerinde etik olarak Oya Lale Ozan Aslan’ın adını geçirmese ve aracıların kimliğini ifşa etmese de bu bilgiler kısa zamanda dolaşıma girdi. Oya Lale Ozan Aslan, kendi Youtube yayınında “Bu haber ilk bize geldi, reddettik “ açıklamasını yaptı.
> Kendi adıma, üç gün boyunca sosyal medyadan Oya Lale Ozan Aslan’a çağrıda bulunmuş ve aracıların isimlerini ifşa etmesini talep etmiş, benden bilgi isteyen gazeteci arkadaşlarımla ise kaynaklarımdan gelen tüm bilgileri açıkça paylaşmıştım. İki gazetecinin yapacağı ifşa, hem basın etiği ve paralı dosyaların gazetecilere teklif edilebilmesinin önünü kesmek acısından hem de ses kaydı muammasını çözebilmek için önemli bir adım olacaktı.
> 20 Mart 2024’te Erk Acarer’le yaptıkları ortak yayında Oya Lale Ozan Aslan; “Aracılar; ses kaydını yaymamız karşılığında bize para verileceğini, biz bu parayı almasak dahi en tepenin ödeme yapacağını ve bu parayı aracıların alacağını, bu teklifi Erk Acarer’e de iletmemi söylediler.” şeklinde konuya dair ayrıntılar verdi. Lakin yine bu aracılar kim, hangi belediye, hangi parti veya hangi isimler konusunda bir bilgi sunulmadı.
> Gazeteci Cengiz Erdinç ise ilgili yayından sonra X’te Acarer ve Aslan’a yönelik şu iletiyi paylaştı: “Arkadaşlar, ikiniz de değerli gazetecilersiniz. Olay bu noktaya gelmişken, size bu ‘ahlaksız teklifi’ yapan isimleri, aracıları ‘en tepedeki kimse’ onu,  günüyle, saatiyle açıklamanız gerekir. Gazeteci olarak bu yükümlülüğünüz…”
> Şimdi gözler tekrar Acarer ve Aslan’dan gelecek açıklamaya çevrildi. Ben de bu iki dürüst ve başarılı gazeteciden, para peşindeki ahlaksız teklif aracılarının isimlerini ve partilerini açıklamalarını bekliyorum.
Evet, ancak iki yazıda “özetleyebildiğim” gelişmeleri toparlarsak; tüm bu tablodan çıkardığım kadarıyla önümüzdeki aylarda Hatay’a dair hiçbir bilgi sır olarak kalmayacak ve gerçekler tek tek açığa çıkacak. Kirli oyunlar, tezgâhlar, yolsuzluklar, kara para ve uyuşturucu ile kirletilen Hatay, yepyeni bir başlangıç yaparken, suçlular elbette yargılanacak.
İçinde bulunulan belirsizliğe; 31 Mart seçimleriyle Hatay halkı ve suçları, suçluları araştıran adli merciler son verecek. Takipçisiyiz.
Not:Dünkü yazıma dair Gökhan Zan bir düzeltme iletti. Zan, Ahmet Şık’ın montaj ses kaydını 16 Mart Cumartesi günü kendine dinlettikten sonra, savcılığa gitmek için istediğinde ona vermediğini, 17 Mart Pazar günü kaydı, Ahmet Şık’tan değil farklı kaynaklardan temin ederek savcılığa gidip suç duyurusunda bulunduğunu, söyledi.
Etiketler: chp, hatay, Lütfü Savaş
0 notes
habermozaik · 2 years
Text
Yerli SİDA Marlin NATO tatbikatında
Tumblr media Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanı Demir, NATO tatbikatında boy gösteren yerli silahlı insansız deniz aracı Marlin’i değerlendirdi.
Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, CNN Türk canlı yayınında yerli silahlı insansız deniz aracı (SİDA) Marlin’in NATO tatbikatında yer aldığını söyledi. NATO’nun Portekizce resmi hesabından yapılan paylaşımda da insansız deniz araçlarının; filoların korunmasındaki önemine vurgu yapılarak, gelecekte çok daha önemli bir rolü olacağı yazıldı.
Tumblr media
Marlin’in birçok opsiyona sahip olduğuna dikkat çeken Demir, üzerine füzeler yerleştirilebildiği gibi elektronik harp sistemlerinin de entegre edilebildiğini söyledi.
Tumblr media
Marlin’in üzerinde bulunan elektronik harp sistemi, dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu haliyle Marlin, üzerinde elektronik harp sistemleri taşıyan dünya üzerindeki ilk insansız su üstü platformu.
Tumblr media
Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen CANiK M2F, ilk defa TEKNOFEST KARADENİZ’de sergileniyor. Savunma Sanayii Başkanlığı ile imzalanan “Platform Makineli Tüfeği Projesi” kapsamında yerli ve milli imkanlarla geliştirilen CANiK M2 QCB ağır makineli tüfeğin gelişmiş modeli olan CANiK M2F dakikada 950 atım hızına sahip.Silahla ilgili bilgi veren Samsun Yurt Savunma Kurumsal İletişim ve İş Geliştirme Müdürü Gençay Gençer, atım hızı dakikada 450 ila 600 olan bir önceki versiyonun yeterli olmadığı için CANiK M2F’yi geliştirdiklerini söyledi.
Tumblr media
Gençer, “Kalibre olarak aynı mühimmatı kullanabilmekte fakat dakikadaki hızı 600 yerine 950’dir. İstersek bu hızı 950 ila 1100 arası ayarlayabilmekteyiz. Bu yüksek hızı sayesinde başta hava araçları ya da hava araçlarının karşılığı olarak etkin şekilde kullanılmaktadır” dedi.Yeni bir konsept kullandıklarını dile getiren Gençer, “Yeni konseptte iki M2F’yi yan yana bağlamış bulunuyoruz. Bu haliyle isterseniz kara araçlarına bağlayabilirsiniz, isterseniz deniz araçlarına ektin şekilde bağlayarak atış üstünlüğü sağlayabilirsiniz” diye konuştu. Gençer şöyle devam etti: “CANiK M2F ya da CANiK M2 QCB, her ikisinin de 2 bin metreye etkin menzili bulunmakta. Bu menzili yüksek teknoloji optik cihazlarla destekleyerek 6 bin metreye kadar artırabiliyorsunuz.”
Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkanlık bünyesinde faaliyet gösteren Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) tarafından milli imkanlarla geliştirilen, mini gözcü İHA sistemi TOGAN’ın ilk teslimatlarının yapıldığını açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı Demir, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Milli mühendislik çözümlerimizi güvenlik güçlerimizin hizmetine sunmaya devam ediyoruz. Keşif, gözetleme ve istihbarat amaçlı geliştirdiğimiz döner kanatlı milli gözcü İHA’mız TOGAN’ın ilk teslimatlarını gerçekleştirdik. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Tumblr media
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de, yaptığı yazılı açıklamada, “STM olarak Türkiye’de öncüsü olduğumuz taktik mini İHA sistemleri alanında, önemli bir teslimat daha gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Milli gözcü İHA’mız TOGAN, sahip olduğu özellikleri ile görülmeyeni görecek, takip edilemeyeni takip edecek. Gece ve gündüz etkin operasyon ve fiziki hedef takibi kabiliyetine sahip TOGAN, STM’nin diğer İHA’ları ile de müşterek operasyon gerçekleştirebiliyor. Taktik mini İHA’larımızın, GPS olmayan sahalarda görev yapabilmesi ve düşman elektronik harp tehdidinden etkilenmeksizin görev icrasını sağlayacak kabiliyetlerimizle de platformlarımızı güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Mehmetçiğimizin sahadaki gücüne güç katacak TOGAN, ülkemize ve güvenlik güçlerimize hayırlı olsun” dedi.
Tumblr media
Taktik seviye keşif, gözetleme ve istihbarat görevlerinde kullanmak üzere tasarlanan TOGAN, özgün uçuş kontrol sistemi ve görev planlama yazılımına sahip. Otonom şekilde havada görev değişimi/devri yapabilen TOGAN, operatörlere kesintisiz ve uzun süreli gözetleme kabiliyeti sunuyor. Tek bir TOGAN platformu, 10 kilometre menzilde 45 dakika boyunca görev yapabiliyor. TOGAN, 30x optik zoom seviyeli gündüz ve kızılötesi görüntü sistemleri ile gece ve gündüz efektif operasyon imkanı sunuyor. Platform, özgün otopilot ve bilgisayarlı görü yazılımları sayesinde otonom olarak hareketli hedef takibi gerçekleştirebiliyor. Gelişmiş bilgisayarlı görü algoritmaları sayesinde hedef tespit, tanıma, teşhis ve teknik analiz yapabilen TOGAN, görüntü kıymetlendirme çalışmalarında kullanıcıya kolaylık sağlıyor. Görev değişimi özelliğiyle bir TOGAN’ın bataryası belli seviyenin altına geldiğinde, diğeri otomatik olarak görevi devralabiliyor ve bu sayede kullanıcıya kesintisiz kullanım sağlıyor.
Tumblr media
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar…
Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından başlatılan “Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek (PMT 12.7) Projesi” çerçevesinde kara, hava ve deniz platformlarında kullanılan ve yurt dışından tedarik edilen 12.7×99 mm makineli tüfek artık yerli ve milli imkanlarla üretiliyor.
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan ve Samsun Yurt Savunma (SYS) tarafından yürütülen Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek Projesi’nde kalifikasyon süreci tamamlanarak, seri üretime geçildi. Kalifikasyon testleri bir aydan uzun süren yoğun çalışmalar neticesinde tamamlandı. CANİK M2 QCB tüfeği, yaklaşık 1 milyon adet atış yapılan kalifikasyon sürecinde yüksek basınç, hızlandırılmış yağmur, tuz sisi, düşük ve yüksek sıcaklık, buzlanma, kimyasal etkileşim gibi birçok testten başarıyla geçti.
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, insansız hava aracı (İHA), jetler ve helikopterlere karşı etkili olan SUNGUR Silah Sistemi’nin ilk kafilesini Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) teslim ettiklerini bildirdi. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, portatif hava savunma füze sistemi SUNGUR’un, platformlardan sonra tek er tarafından omuzdan atılan versiyonuyla da Mehmetçiğin hizmetinde olduğunu belirtti.
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir şunları kaydetti, “İHA’lar, jetler ve helikopterlere karşı etkili olan SUNGUR Silah Sistemi’nin ilk kafilesini TSK’ya teslim ettik. Hayırlı olsun. SUNGUR Silah Sistemi, muadillerine g��re daha uzun menzili ve düşman unsurlara gözün görme mesafesinden daha uzak mesafeden kilitlenme imkanı sunan, aldatmaya yönelik karşı tedbirlere dayanıklı Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı Başlığı ile öne çıkıyor.”
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Mini/Mikro İHA’ların imhası için ASELSAN’ın geliştirdiği ŞAHİN 40 mm Fiziksel İmha Sistemi’nin ilk kez envantere girdiğini belirtti.ŞAHİN 40 MİLİMETRE FİZİKSEL İMHA SİSTEMİGeliştirme sürecinde etkisiz hale getirdiği ikisi döner kanat, biri sabit kanatlı üç tipteki mini ve mikro İHA’nın sembolleri silah kulesinin üzerine işlendi. Benzer uygulamanın örnekleri düşman uçağını düşüren avcı uçaklarına, o ülkenin bayrağının işlenmesi şeklinde gerçekleştiriliyor.40 milimetre bomba atardan gönderilen yüksek hızlı akıllı mühimmatla hedeflerini etkisiz hale getiren Şahin, bir römork üzerine entegre edildi.
Tumblr media
Milli hava-hava füzesi Gökdoğan’ın radar arayıcı başlıklı test atışı yapıldı. Böylece bu yıl Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmesi planlanan füze için önemli bir aşama daha tamamlanmış oldu.
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de Gökdoğan füzesine ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu.Demir, TÜBİTAK Sage tarafından yürütülen projeye ilişkin şunları kaydetti: “Gökdoğan görülmeyeni de vuracak! Göktuğ projemiz kapsamında testleri süren milli hava-hava füzelerimizden Gökdoğan Görüş Ötesi Füzemiz, radar arayıcı başlıkla atışını gerçekleştirdi ve önemli bir aşama daha tamamlandı. Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerimizi bu yıl Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edeceğiz. Milletimize verdiğimiz bu bayram hediyesi için emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.” GÖKDOĞAN’IN TEST ATIŞI
Tumblr media
Milli Savunma Bakanlığı, milli güdümlü mermi Atmaca’nın ilk kez mobil güdümlü mermi sistemiyle karadan denizdeki bir hedefe yapılan test atışının başarıyla yerine getirildiğini bildirdi.Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, satıhtan satha milli güdümlü mermi Atmaca’nın ilk kez mobil güdümlü mermi sistemiyle karadan denizdeki bir hedefe ateşlendiği belirtildi.Karadeniz’de bugün gerçekleştirilen test atışının başarıyla icra edildiğinin bildirildiği paylaşımda, atışa ilişkin görüntüye de yer verildi.
Tumblr media
Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, milli denizaltı projesinde gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdi. STM500 denizaltısının ileri ve modern savaş sistemleriyle yapılacağını vurgulayan Demir, şunları kaydetti: “Milli denizaltı serüvenimizde tarihi adım. Türk mühendisleri tarafından tamamen milli imkanlarla tasarlanan STM500 denizaltısının üretim faaliyetine mukavim tekne test üretimiyle başlıyoruz. STM500 hem açık deniz hem de sığ sularda görev yapabilecek şekilde tasarlandı. Keşif gözetleme, özel kuvvetler harekatı, denizaltı harbi gibi taktik ihtiyaçlara cevap verecek donanımları bünyesinde barındıracak STM500, ileri ve modern savaş sistemleriyle donatılacak.”
Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanlığından (SSB) yapılan açıklamaya göre, Başkanlık, sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı Sürü İDA projesinde yeni bir aşamaya geçti. SSB tarafından başlatılan ve ASELSAN ile alt yüklenicisi KOBİ’lerce yürütülen İDA projesinde de çalışmalar sürüyor. ALBATROS-S Sürü İDA’dan sonra “ailenin yeni ve daha büyük üyesi” MİR İDA ASELSAN-Sefine Tersanesi iş birliğinde geliştirildi. İki İDA ilk kez birlikte görev yaptı.Açıklamada, görüşlerine yer verilen Demir, projeyle insansız deniz araçlarının sürü halinde farklı formasyonlar ve görevlerle kullanılmasını hedeflediklerini belirterek, bu kapsamda Sürü İDA’lara yeni yetenekler kazandırmaya devam ettiklerini bildirdi.
Tumblr media
ROKETSAN, kara, deniz ve hava platformlarından atılabilecek, 150 kilometrenin üzerinde menzile sahip yeni nesil seyir füzesi Çakır’ı geliştirdiğini açıkladı. ROKETSAN tesislerinde, ‘Çakır’ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci katıldı. Toplantıda verilen bilgilere göre, deniz, kara ve hava platformlarından atılabilen seyir füzesi ‘Çakır’, son teknoloji özellikleri ve etkili harp başlığı ile yüksek hasar gücüne sahip.
Tumblr media
İnsansız hava ve deniz araçları, taktik tekerlekli kara araçları ve su üstü platformlardan atılabilen yeni seyir füzesi ‘Çakır’ın 150 kilometrenin üzerinde menzili bulunuyor. ‘Çakır’ın hedefleri arasında su üstü, kıyıya yakın kara ve su üstü, stratejik kara hedeflerinin yanı sıra alan hedefleri ve mağaralar bulunuyor. Kale Arge tarafından geliştirilen yerli ve milli KTJ-1750 turbo-jet motora sahip ‘Çakır’, tasarımının getirdiği çeviklik sayesinde, görev planlama sırasında tanımlanan 3 boyutlu dönüş noktalarını içeren görevleri kolaylıkla gerçekleştiriyor. ROKETSAN’ın öz kaynakları ile başlatılan yerli ve milli seyir füzesi ‘Çakır’ın tasarım çalışmaları devam ederken ilk test atışı yıl içinde ‘Akıncı’dan yapılacak, platform entegrasyonu ise 2023’te hedefleniyor.
Tumblr media
Edirne’nin Enez Kaymakamlığı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı video paylaşımı ile tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen KB-5 kontrol tipi botun Enez Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı’nın envanterine girdiğini duyurdu.
Tumblr media
Enez’de hizmet vermeye başlayan KB-5, Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterine giren beşinci bot oldu. Antalya’daki Ares Tersanesi’nde Yeni Tip Kontrol Bot Projesi kapsamında üretilen Kontrol Bot-5, 27 Ocak’ta Sahil Güvenlik Enez Karakol Komutanlığı’nda hizmete girdi.
Tumblr media
12 metre boyundaki KB-5, 35 deniz mili maksimum sürate ulaşabiliyor. İktisadi sürati 24 deniz mili olan botun radar, elektronik harita, termal kamera ve 450 beygir güç üreten iki motoru bulunuyor. Hamilton su jeti sistemi ve kurtarma platformuna sahip, 3 mürettebat ve 14 kazazede taşıma kapasiteli olan KB-5, ortalama 200 deniz mili seyir sığası ile zorlu deniz şartlarında görev icra edebilecek özelliklere sahip.
Tumblr media
ASELSAN, hava ve kara savunması görevleri için geliştirdiği Göker 35 milimetre Çok Maksatlı Silah Sistemi’ni göreve hazır hale getirdi. ASELSAN, bir süredir üzerinde çalıştığı Göker ile atış testleri gerçekleştirdi. ASELSAN öz kaynaklarıyla yürütülen Göker 35 milimetre Çok Maksatlı Silah Sistemi’nin işletme testleri ve kabiliyet gösterim atışları, Milli Savunma Bakanlığı Karapınar Atış Alanı’nda tamamlandı.
Tumblr media
Mini/mikro insansız hava aracı (İHA) sınıfında yer alan oldukça küçük ve zorlu hedefleri beklenenin çok üzerinde menzillerde imha etmeyi başaran sistem, aynı zamanda kara hedeflerine karşı da oldukça uzun menzillere kadar etkin olduğunu kanıtladı. Yapılan testler sistemin göreve hazır olduğunu ortaya koydu. Göker Sistemi, sabit tesis ve sınır bölgelerinde konuşlanmak üzere, güncel çok alçak irtifa hava ve kara savunma ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı. Sistem, “ATOM 35 milimetre Parçacıklı Mühimmat”ın güç çarpanı olarak kullanımıyla mini/mikro İHA, maket uçak, helikopter gibi hava hedeflerine karşı 4 kilometrenin üzerinde menzilde etkinlik sağlayacak. Kara hedeflerine karşı ise 5 kilometrenin üzerinde menzilde caydırıcılık sağlayacak sistem, geniş yükseliş ekseni kapsamasıyla özellikle dağlık alanlarda düşük alçalış açılarına atış imkanı verecek. Sistem, bu sayede hem kara hem de hava hedeflerine karşı yüksek başarımla sahada kullanım alanı sunacak.
Tumblr media
Türk savunma sanayisi tarafından geliştirilen yüksek irtifa uzun menzilli hava savunma füzesi Siper’in atış testi başarıyla yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Uzun menzilli ve çok katmanlı milli hava savunma sistemimiz Siper’in geliştirme çalışmalarında bir aşamayı daha başarıyla tamamladık. 2023 yılında envantere almayı planladığımız Siper ile Gökvatanımıza karşı bütün tehditleri en güçlü şekilde bertaraf edeceğiz” ifadelerini kullandı. ATIŞ TESTİNİN GÖRÜNTÜLERİ
Tumblr media
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), Milli Muharip Uçak’ın (MMU) ilk parçasını üretti. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Twitter hesabından MMU’ya ilişkin paylaşımda bulundu.
Tumblr media
Kotil, paylaşımında, “Milli Muharip Uçağımızın ilk parça üretimini gerçekleştirdik. Ülkemizin beka projesi için attığımız her adım bizim için çok anlamlı, çok kıymetli. Heyecanla, gayretle çalışarak aynı yolda yürüdüğümüz tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.Ön orta gövdede yer alacak parçanın, aviyonik bölme (elektronik sistem) ile silah bölmesini ayıran ana taşıyıcı elemanlardan olduğu belirtildi. Alınan bilgiye göre, MMU’da yaklaşık 20 bin parça bulunuyor ve bunların üretiminin 2022 sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. MMU’nun ilk uçuşunu 2026’da yapması hedefleniyor.
Tumblr media
MMU’nun 18 Mart 2023’te hangardan çıkması hedefleniyor. Böylece aviyoniklerin, kontrol ve hidrolik sistemlerin yer aldığı prototipin ilk kez motor çalıştırmasıyla uçağın yer testleri başlayacak.MMU’nun ilk uçuşunu 2026’da yapması hedefleniyor.
Tumblr media
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, TUSAŞ tarafından üretilen Aksungur SİHA’nın ilk teslimatının Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yapıldığını bildirdi.
Tumblr media
AKSUNGUR SİHA, 30 KİLOMETREDEN HEDEFİ VURDU
Tumblr media
Saldırı amaçlı drone ve insansız hava araçlarının (İHA) etkisiz hale getirecek Fedai’nin ilk uçuşu yakın zamanda gerçekleştirilecek. Bu ay içinde de gerçek dronlara karşı bir gösterimin yapılması hedefleniyor. Fedai’nin, kamikaze İHA/drone saldırılarını durdurmak amacıyla geliştirilen bir koruma sistemi olduğu ama ihtiyaç doğrultusunda ilerleyen dönemde aracının kendisinin de saldırı amacıyla kullanılabileceği belirtildi.
Tumblr media
Transvaro İcra Kurulu Üyesi Güray Ali Canlı, İHA’ların küçük ama etkili silahları olduğunu aktardı. Canlı planlı hamlelerle çok büyük hasar verebilecek saldırılar yapılabileceğini söyledi. Canlı geçen sene Suudi Arabistan’ın petrol rafinerilerine yapılan saldırıları örnek gösterdi. Harp başlığındaki 10 bin parçacıkla tehdidi avlayacak Troy Teknoloji Savunma Müdürü Sait Ersoy Bereketlioğlu ise Fedai’nin harp başlığına ilişkin bilgiler verdi. Read the full article
0 notes
sondakikabu · 2 years
Text
Milletvekili Demircan ve Başkan Sandıkçı Yatırımları İnceledi
Milletvekili Demircan ve Başkan Sandıkçı Yatırımları İnceledi
Eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı ile birlikte ilçede devam eden yatırımları inceledi.   Eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı ve AK Parti Canik İlçe Başkanı Mahmut Gençay ile birlikte Canik’te devam eden yatırımları inceleyerek çalışmalar hakkında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes