Tumgik
#gecenin sessizliği
1teksenn · 3 months
Text
…☕️
Bir yere kadar üzülmek,bir yerden sonra vazgeçmeyi bilmek gerek...
Bir sabır çizgim var,o çizgi aşıldığında bu zamana kadar alttan aldığım çabaladığım her şeyi içimde ne kadar kalmasını istersem isteyeyim,bir anda silerim...!
Ve o şey bir daha kafamda yer edilmez..!
İnsanları sıkıldığınızda değil,duyulması gerektiği zamanda dinleyin...!!!
🥀🕊️
157 notes · View notes
delikiz · 2 months
Text
“İp atlayan çocuk, Büyümüş, Ağlamış, Aynı iple asmış kendini…”
22 notes · View notes
yildizlariisevenbirii · 2 months
Text
Uyumayan tayfa nabionuzzz
3 notes · View notes
holorofia · 4 months
Text
Aslında her insanın içinde artık yeter bu sen değilsin dediği bir ses vardır ama olay ne biliyor musunuz o içinizdeki sesin ne zaman dile gelmesi mesela bazen öyle bir zamanda dile geliyor ki artık herşey için çok geç diyorsunuz ve artık sadece akışına bırakıyorsunuz bak ben tam oradayım...
4 notes · View notes
kayasul3yman · 3 months
Text
Kendimi her gece ruhumun solmuş çiçekler mezarlığında buluyorum.
1 note · View note
oyledegisikbiriiste · 4 months
Text
Bağırıp çağırmak hıçkıra hıçkıra ağlamak istediği halde yatağında sessizce ağlamaya çalışmak çok ağır bir şey. Beni bu hale düşürenler utansın diyeceğim ama utanırlar mı? Hiç sanmam.
0 notes
olmadi · 6 months
Text
Gecenin sessizliğine boğulmuşum
1 note · View note
sessiz-sukut · 3 months
Text
Ay ışığı, gülüşün, yağmur dalgınlığı,ten kokusu, ve gecenin sessizliği iki pencere gibi bakışır insan birbirine ...
Bakışlar aynı duygularda , senin bakışların kör düğüm gibi , kolay olsada sana bir şeyler söyleyebilen
🌹
🌙
Sessiz adam..
#dere kenarı
215 notes · View notes
solukmaviipapatya · 5 months
Text
Gecenin sessizliği gibi kafamında susmasına ihtiyaç duyuyorum ama kafamın sessizliği bile sessizlikten çok daha sesli.
127 notes · View notes
delikiz · 1 month
Text
Alarm kuranlar uyudu,
Hayal kuranlar hâla uyanık..
20 notes · View notes
yildizlariisevenbirii · 2 months
Text
En çok can acıtan şeyde insanların çıkarları için seni kullanmalarıdır🥲
2 notes · View notes
puura52 · 1 month
Text
Yorgun bir Venüs tanrısı gelmişti masaya.
Ağzını bıçak açmıyor, sadece içkisine odaklanmış öylece bakıyordu.
"Hayat" dedi;
"Hayat bu kadar da ciddiye alınmamalı aslında.
Yaşamak, sana bahşedilen ömrü, iliğini sömürene dek yaşamak, savaşmak lazım".
Bu sözlere kulak kesilmişti serseri.
Kültablasından tüten boynu bükük tütün dumanı kesilivermişti birden.
O sırada not defterine karikatürler çizen serseri, marja yazmıştı bıçkınca bakışıyla bakarken tanrı'ya, janti bir dolma kalemle kazıyıvermişti şu cümleyi;
"İnsan kendine rağmen sevmeyi hissetmeli bazen.."
Özgürlüğüne düşkün olan serseri, birasından son bir yudum alıp, kefene sarılmış gibi gözüken tütününü dudaklarının arasına yerleştirdi, kutusunda kalan 2-3 dal kibritinden birini alıp ateşe verdi, derin bir tütün nefesi çekip ve döndü tanrı'ya, dedi ki;
"Peki ya acılar, onlar nasıl geçer ey Tanrı?"
Venüs tanrısı içkisinden bir yudum alıp, döndü serseriye;
Ağzından çıkanlar, sanki renkli dualardı.
Hafif bir yarım gülümsemeyle söyledi serseriye;
"Kanadı kırık bir kuşun gökyüzüne hasretini hiç bir kapısı açık kafes dindiremez evlat,
seveceksin. Ruhun solana dek, arsızca seveceksin. O zaman ne kafes engel olur senin özgürlüğüne, ne de gökyüzüne ihtiyacın olur.."
Serseri etkilenmişti.
Hiç bir şey demeden kalktı masadan.
Gecenin 2'sinde çakır keyifli adımlar atıyordu.
Şarkılar mırıldanarak dar sokaklar arasında kayboldu,
Ağzında tembel şarkılar,
Parlayan yıldızlar gökyüzünün mezar taşlarıydı. Serseri izini kaybettirmişti..
Gecenin örtüsünü yırtacak bir gök gürültüsü bütün sessizliği bozduğunda, Venüs tanrısı birden irkilmişti,
Sonra gözüne bir şey takıldı,
Gördüğü şey, serseri'nin buruşturup attığı not defterinin kağıtlarıydı.
Onlara baktı, ve yarım gülümseyerek kendi kendine söylendi Venüs tanrısı;
"Bu seninle ilk karşılaşmamız değil, son da olmayacak.."
21:50
-Puura.
Tumblr media
43 notes · View notes
yasemin87 · 1 month
Text
BOŞANMAK
Ben 20 yıldır eşinden ayrılmış bir bayanım.
Neden mi ayrıldım?
İşte sorun burada...
Ben bunu ne eşime, ne aileme 20 yıldır anlatamadım.
Sanılıyor ki boşanmak için dayak yemem lazım.
Kafam gözüm yarılmalı elim kolum kırılmalı.
Yanda aç kalmalıyım, açıkta kalmalıyım
üstüm başım perişan olmalı.
Aldatılmalıyım, ortada kalmalıyım.
Bende öyle değildi...
Ben babasız büyüdüm.
Annemi gördüm.
Bizi nasıl baktı büyüttü, nelerle baş etmek zorunda kaldı.
Bir evin hem anası, hem babası nasıl olunur ondan öğrendim ben.
Evliliğimin 8. yılında farkettiğim şey ben de annem gibiydim.
Bir evin hem erkeği hem kadını. Oysa evlilik müştereklikti.
Bunu eşimle konuştuğumda kızdı dalga geçti, anlamadı.
Ona göre o görevlerini eksiksiz yapıyordu, ben de yapmalıydım.
İşte burada benim için uykusuz geceler başladı.
İlk düşündüğüm, madem bu kadar şeyi tek başıma yapıyorum, o zaman benim bir erkeğe ihtiyacım yok dedim.
Bu da eşime olan saygımı kaybetmeme sebep oldu.
Saymadığınız birisini sevemiyorsunuz.
Bambaşka biri oluverdim.
Bir yere mi gitmek istiyorum, gidiyorum.
Bir şey mi almak istiyorum, alıyorum.
Konuşmak mı istiyorum, konuşuyorum.
Bunun için kimseden izin istemiyorum.
Bu eşimi deli ediyor.
Ona göre ona sormalı, izin istemeliyim.
Doğrusu bence de bu, ama bir kadın her şeyi tek başına yapıyorsa bunları da yapabilir.
İşe gidip geliyorum.
Gecenin bir köründe metrolarda, otübüslerde sarhoşlarla baş etmek zorunda kalıyorum.
Eve geliyorum yemek bulaşık tam bitiyor,
bir de kocanın keyfi.
Kadınım ya!
Ama yan komşumda bir akşam 10’a kadar oturamıyorum çünkü kocası var, ama metro otübüs duraklarında elin serhoşlarıyla oturabilir, yolculuk yapabilirim.
Evde aynı filmi bile birlikte bakamıyoruz.
Aynı şarkıyı birlikte söyleyemiyoruz.
Ya biz dans bile edemiyoruz.
Ya belimi incitiyor, ya ayağıma basıyor.
Ya da sadece sağa sola dönüp duruyoruz.
Az kıvırsam sen dansöz müsün?
Gülsen o ne o***pu musun?
Ciddi olsan kadın kadın değil, 12 ayak buzdolabı.
Ulan ben ne olacağımı şaştım.
Eşimin istediği gibi olayım yuvamda huzur olsun derken bir de baktım ben yittim.
Öyle ruhsuz kişiliksiz bir ucube oldum çıktım.
Hayır dedim, ben ben olmalıyım.
Ben oldum ama eşim beni istemedi.
Ben de onun istediği gibi olamadım.
O da benim istediğim gibi olamadı.
Boşandık...
Şimdi ben kötü müyüm?
Ya da eşim mi kötüydü?
Boşanmak için birinin kötü mü olması gerekiyor?
Ya da evlilik için iyimi olmak gerekiyor?
Hani uyum?
Hani paylaşmak?
İnsanlar vardır balık ruhlu maviyi sever,
derinliği sever, sessizliği sakinliği sever...
İnsanlar vardır kartal ruhlu, uçmayı sever, yüksekliği sever, gücü sever...
İnsanlar vardır kurt gibi sürüyü sever, geceyi sever...
İnsanlar vardır her biri bir başka renk,
bir başka şarkı, nota...
Düşünsenize kalabalığı ve şamatayı seven biriyle sesizliği yalnızlığı suskunluğu seven nasıl bir araya gelir, nasıl mutlu olur?
Eş demek bir ömür demek, bir hayat birlikte yürümek demek.
Yanlış insanla doğru yolda gidilmez.
Şimdi dönüp geriye baktığımda bir suçlu aramıyorum, kimseye kızgın ya da kırgın değilim.
Biz sadece farklı insanlardık.
Hem de çok farklı.
Bunu söylediğimde sen kocanı hala seviyorsun belki bir gün gene barışırsınız diyorlar.
Gülüyorum...
Evet kızgın değilim, ama bu onu seviyorum demek değildir.
Ben kendimi seviyorum.
Kendime olan saygımı korumaya çalışıyorum.
Sevgi geçmişin acıları ile değil geleceğe
olan umut ve güvenle yaşar.
Bu gün bakıyorumda evlilikler hala aynı
temeller üzerine kuruluyor.
Ve aynı yanlışlardan dolayı yürümüyor.
Beyler, Hanımlar...
Artık 21 yüzyılda yaşıyoruz.
Kimse kimseye ne muhtaç, ne köle.
Hayat yolunuzu çizin ve çizdiğiniz yola girenlerle devam edin.
Başka yoldakilere göz atmayın, yolundan etmeye kalkmayın.
Bir gün, bilemedin üç beş gün gider o yolu sizinle, sonra sıkılır kendi yoluna döner.
Hanımlar hiç kimse sizi doyurmak, taşımak korumak kollamak zorunda değil.
Bundan vazgeçin artık.
Kocam değil mi? mecbur demeyi bırakın artık.
Beyler hiç bir kadın sizin özel zevklerinizin hizmetçisi egolarınızın hamalı değil.
Karım değil mi görevi, yapacak! ayaklarını bırakın artık.
Önce insan olarak sayın birbirinizi.
Sevgi zaten saygıyla gelir.
Sahip değil yoldaş olun.
Hepinize iyi günde, kötü günde bir ömür mutluluklar diler sevgi ve saygılarımı sunarım.!
Güzide Güleç
Tumblr media
34 notes · View notes
ceremir · 20 days
Text
Tumblr media Tumblr media
CAMIMA VURAN BAHAR DAMLALARI💙🩵
Bayram.. Kabuslarla geçen bir gecenin ardından duygu dolu bir sabaha uyandım. Andromeda ile uyandım. Uyandırdı ama kabus etkisinde olduğum için kapattı sonra kabus görmeye devam ettim. Çok kötü uyandım ama içimde zaten bir hüzün vardı. Şanışer'in Cinayet şarkısındaki 'Büyümek demek ailenden uzakta geçirmek midir her sene bayramları' sözünün hüznü vardı. Yine ailemden uzak bir bayram. Bu kaç oldu bilmiyorum ama saymıyorum artık çünkü daha çok hüzünleniyorum. Annemi çok özledim...
İçimde bu hüzün varken dalıp gidiyordum uzaklara. Hayallerime minik tebessümlerle eşlik ediyordum. Tam o sırada arkada tınıları ruhumu okşayan ve ruhumu güldüren Badem'in Sen Ağlama şarkısı çalıyorken, gözlerim dolu doluyken camıma birkaç yağmur damlası çarptı. O esnada kapandı birden gözlerim ve bıraktım kendimi. Keşke hâlâ oradaki masumluğumla, saflığımla kalsaydım. 'Sen ağlama, bir damla göz yaşın yeter. Sen üzülme gülüm, gamzende güllerin biter. YOLLARIMA TAŞ KOYSALAR DÖNECEĞİM, GÖZLERİNDEN YAŞLARINI SİLECEĞİM. GÜZEL YÜZÜN YANAKLARIN ISLANIR.'💙
Bugün aylardır tınılarını duyunca bile refleks olarak direkt kulaklarımı kapattığım, beni her şeyden çok korkutan ve dinlemediğim bütün şarkılarımı sıralayıp Andromeda'ya söyledim. Uzun zaman sonra ilk defa gerçekten korkmadan, çekinmeden dolu tebessümlerle, hayallerimle, kollarımı açarak ve dans ederek şarkılarımı söyledim. En çok Badem'in Sen Ağlama şarkısını.
O küçücük odada derin sessizlik var ya, o sessizliği şarkılarımla doldurdum bugün. Hüznümü ve hasretimi büyük bir tebessümle haykırdım. Özelimdi💙
HÜZÜN, KEDER YÜREĞİME YASLANIR..
Teşekkür ederim. 🩵💙
30 notes · View notes
bulutlarmiisalii · 5 months
Text
Gecenin sessizliği, rüzgar yüzüme vuruyor gözyaşlarım savrulurken yüzüme gelen hafif sıcak serinlik. Rüzgarın çıkardığı ses..
33 notes · View notes