Tumgik
#bir paragraf
garfiremld · 9 months
Text
keske butun zahmetli seyler tekte halledilse
4 notes · View notes
bozusuruz · 2 years
Text
APTAL YA
#aptalsın sen#bu kadar güzel olduğun için#aotalsın yemij ederim aptalsın yasin#ve sana gitme desem de gideceksin seni sevdiğim hakkında 1 değil 100 tane paragraf yazsam teki bile durdurmayacak seni#çünkü beni sevmiyorsun#bu o kadar üzücü ki biliyor musun#belki senin de böyle üzüldüğün başkası vardır#ama sen cidden aptalsın ben de aptalım#senden kat kat fazla aptalım#çünkü hala bir şeyler bekliyorum beklediğim hiçbir şey yok dedim naptığımı bilmiyorum dedim ama var o kadar çok var ki#seni o kadar çok bekliyordum ki#ben seni artık görmeyeceğim ama sen gör olur mu#bakma gör ne kadar sevdiğimi anla belki o zaman duvarına bir pencere koymayı akıl edersin#ama zaten eğlenmiyorum oyun oynamıyorum dediğimde anlaman gerekiyordu#senin diğerlerinden farklı olduğunu ya da benim seni diğerleri gibi sevmediğimi bilmen lazımdı#ama beni saatlerce ağlatan bu ufak detaylar senin şu an umrunda bile değildir mutlusundur#çünkü benden kurtuldun artık okulda sana bakıp gülümseyecek salak salak şarkı atacak bir ekin yok arkadaşlarım da bakmaz#kesin mutlusun#olsun#mutlu ol#bu benim için sorun değil sana bu yüzden asla kızmayacağım senden asla nefret etmeyeceğim aptalsın diyorum ama#asıl kendime söylüyorum onu#yoksa sevmezsen sevme ben de unuturum seni kolay olmaz ama illa unuturum#senin unutacağından çok sonra belki ama ne önemi var#zaten senin belki 1 haftaya hiç düşünmeyeceğine eminim#1 hafta bakacaksın hala bakıyor muyum diye kontrol edeceksin ama ortalıkta bile görünmeyeceğim#sonra tamam kurtuldum diyip geçeceksin#BEN O 1 HAFTADA NELER YAPACAĞIM HABERİN VAR MI NASIL ÜZÜLECEPİM#yok#olmasın zaten
10 notes · View notes
maksurat · 2 years
Text
"Baba yaşamın amacı var mıdır?" dedim. Sözü nereye vardırmak istediğimi anlıyorsunuz değil mi? 'Baba yaşamayı sürdürmen için bana bir tek neden gösterebilir misin? En kısa sürede yok olman daha doğru olmaz mı?' demek istiyordum Ama onun gibiler ince imaları kavrayamaz, şaşırdı, gözleri yerinden uğradı. Suratıma bakakaldı. Yetişkin insanların o gülünç şaşkınlığından nefret ediyorum. Sonunda ne dese beğenirsiniz "Oğlum yaşam boyunca amaçlayacağın şeyi kimse veremez sana, amacını kendin belirlersin" dedi.
Denizi Yitiren Denizci- Yukiuo Mişima
2 notes · View notes
harepare · 2 years
Text
bugun duvarimi duzenledim dolabimin bir kapagina butun cikartmalarimi yapistirdim calisma masamda ki dolabin kapaginin ic kismini taehyung posterleriyle kapladim ve dis tarafinda taehyungun golgesinin fotografi var her seyimde taehyungun olmasi iyi hissettiriyor birazdan ders programi yapicam yarin dershaneye basliyorum ve bikac hafta once ki hevesim yok bunu yansitmadigim icin olaylarin suclusuyum belki ama cocukluktan kalan ukteler gibi benimde uktelerim var
3 notes · View notes
dilperisanimmmm · 11 months
Text
Bugün Eskeri Kalonun yanındaydım
Bir de Mehdi Zana ile de aynı hapistelermiş onunla da sohbet etmiş konuşmuşlar aralarında bir dostuk varmış. Hatta bana dedi ki Mehdi Zana Liceli. Mehdi Zana ile ilgili de az biraz birkaç şey söyledi.. dedi Mehdi Zana üç kere bayrak kaldırmış. Humat kir nekir başa çıkamamış.. Başka da dedi ki, Mehdi Zana demiş beni çıkartırsanız mı ne tüm Türkiyeyi kurtarırım falan bişeyler demiş. Dedem diyor Mehdi Zana'ya sormuşlar nasıl tüm Türkiyeyi kurtaracaksın o ne demek oluyor.. dedem anlatıyor diyor ki esrarı geminin altına koyup da bilmem ne bilmem ne. İşte illegal işler herhal.
Bunlar dışında gerillalara yemek verişini anlattı. Bir de Aladdin'i (Eleddin) anlattı. Aladdin dedemin arkadaşıymış. Zamanında dayım olan Askeri'ye kurucu olmasın yoksa öldürürüz demişler de dedemin hatrına öldürmemişler. Ama demiş kurucu olmasın yoksa öldürüz. Bir de li Pîra karakol yapmışlar. Karakolu yapanlardan biri de İsmet babaymış. Dedemin bir arkadaşı varmış adını dedi de unuttum. Neyse gerillar ne yapsa o adama söylermiş. Hala da iletişimdelermiş birbiriyle. Neyse zamanında o adam işte dedmle konuşurken demiş karakol yapmışlar Dicle'de kabul etmiyoruz kim yapmışsa öldüreceğiz. Babam da adama demiş benim oğlum İsmettir yapan. Sonra işte o adam aramış demiş tanıdıktır, kimseye karışmayın. Başka bir olay yine zamanında dedemin bacağında, diz kısmında yara oluşmuş. Köyün hastalıktan anlayan adamına gitmiş adam demiş hastaneye gitseydin doktorlar dizinden keserdi o kadar kötü olmuş. Yani ayağı ağır yarlıymış hastalık tüm bacağına da yayılmış. Babam da yine aynı şekil küçükken herhalde çîyalarad hayvanları otlatmaya giderken Alaaddin'i görmüş öyle böyle Alaaddin demiş baban nasıldır. Babam da anlatmış öyle böyle bacağı ağır yaralı hastadır demiş. Alaaddin de demiş gece saat on ikide kapıyı çalacam baban açsın ilacı bende var. Gece olmuş on iki açmışlar kapiyi aladdine. Aladdin yıkamış biseyler yapmış bezle sarmış uğraşmış bişeyelr yapmış en son bi yo döküp yarayı sarmış kapatmış bezle. Dedem demiş bacağım çok kötü "tu hîn jî neherimînî?" o da demiş on gün sonra yaranı aç iyileşeceksin. Dedem diyor on gün geçmiş açmışım tew yara yok kaybolmuş acısını en ufak hissetmiyorum bile. Bu arada o bacağındaki yaranın izi hâlâ var gördüm. Bu arda bu arada bu arada Aladdin'i yemeğe çağırmış adamın biri evine. Orda yemeğine zehir koymuşlar zehirlenmiş sonra da humatı çağırmışlar falan..adam öyle ölmüş.
Başka da, iki farklı kişinin el parmaklarını birbirne geçirip orta parmaklarına kablo bağlayıp elektriğe veriyorlarmış. Diyor "cêyranê li me dixist me bê hemtî req û teq û girm!! me cakê difirya jor qafê me, carkê em li erde diketin. De me dikuşt. Dikuştin de me nedimirî. Cêyranê kuştinê ni bû. Sawak işkence ha!" Bu arada geçen yıllarda bi keresinde de annem demişti hatırlamıyorum dedene mi babama mı..tam hatırlamıyorum demişti ki, bir metrelik hücreye kırık cam koyuyorlarmis üstüne de tuz. Adamları koyuyormuş bir metrelik hücreye zıplayın yürüyün diyorlarmış..
Bir de son olarak Eskeri artık ayakta namazını kılamıyor çok da zayıflamış. Hep aklımdadır hep de sorarım anneme zaten bu kadar yaşadın ne anladın bu dünyadan. Gercejten de soruyorum yaşıyorsun büyüdün evlendin çocukların karı öyle böyle zaman geçti bile ne anladın? Ne anladınız insanlar. Dedmej ölümüne öyle böyle az var. Yapacağı, yapabileceği en önemlisi tek kurtuluşu namaz. Bilmiyoeum onu görünce bir kez daha tuhaf hissettim. Bir de ben de yaşanacağı ben öleceğim. Hatta her ana ölebilirim. Bir de şey var tüm deliliğimle öyle böyle gençliğimizi hayatımda yaşamasam da sadece aklımdaki fikirlerle deli bir gencim. Ve ben de yaşanacağım. "Nîzêkê mirinê" çok kötü. Cidden psikoloji kalmaz ki bende. Olum aklımdan çıkmaz. Neyse o zman ne diyoruz bira mirin hebû ya pîr ben tunne bû ya...
0 notes
zifirikaranlk · 2 months
Text
Şu paragraf güzel anlatmış;
“Her şeyden çok sıkıldığım bir evreye geldim. Tahammül seviyem yok artık. Kimseye gerektiğinden fazla katlanamıyorum. Kimsenin peşinden koşacak gücüm yok. Olacak her şey kabulüm, olmayana da üzülecek zamanları çoktan geçtim.”
703 notes · View notes
arbrenu · 11 months
Note
Kitap yazma konusunda, uzun zamandır kendi çapımızda ilerliyoruz ve artık paylaşma zamanı geldi ama bunu nasıl yapabiliriz, şu şu adımları takip edebilirsiniz diyebileceğin bir şey var mı veya verebileceğin birkaç öneri? Olursa çok sevinirim çünkü senin önerilerin benim için çok çok değerli🤍
Merhaba! Wattpad yeni dönemini bilmiyorum açıkçası ama şu yol her zaman güvenlidir: Öncelikle elinde önceden hazır bölümlerin olması seni çok rahatlatır ve kesinlikle iyi bir kapak sandığınızdan çok daha önemli. (Bu konuda beni örnek almayın benim kapaklarım genelde kötüdür…) Popüler olan ve sevilen hikayelerin kapaklarını inceleyip insanların neyi sevdiğini anlayabilirsiniz zaten az çok belli ve hepsi birbirine benzer. Sayfa düzeni de çok önemli, kalın punto kullanmak okurlara daha rahat hissettiriyor genelde ve paragraf boşluklarına dikkat edin, yazım hatasını olabildiğince düşürüp noktalamalara dikkat etmek de önemli. Hikayeyi anımsatıcı görsel ve gif’lerle desteklemek her zaman okuyucuda artı puana ve etkileşime neden olur. İlk izlenim önemli bu yüzden özenli görünen sayfa okuyucuyu çeker. Yeni başlarken tüm yorumlara dikkat kesilin ve yönlendirmelere kulak verin. Kitle oluştururken en önemli şey güvendir bu yüzden rutin bölüm günlerinizi aksatmamaya çalışın. Okurla birebir iletişim kurun, yorumlara ve mesajlara dönüş yapmaya çalışın. En önemlisi bunun uzun bir zaman alacağını unutmayın ve sabrederek aylarca gerekirse yıllarca da sürse bunları yapmaya devam edin. Herkesin yolu çok farklıdır. Şimdilerde tiktok keşfedilmek için çok sık kullanılan bir uygulama, orada tanıtıcı videolar yaparak kendi reklamınızı yapmanız işe yarayabilir. Okurlar her zaman eğer bilindik bir yazar değilseniz birikmiş bölümlü kitapları tercih eder o yüzden moralinizi bozmadan bölüm paylaşmaya devam edin. Bir hikayenin hangi bölümde tutacağını bilemezsiniz. Bazen damlaya damlaya göl olur bazen bir anda olur. En ama en önemlisi başka hikayelerle kıyaslama yapmadan kendi yolunuzu bulmaya çalışın, ne kadar zaman andığının önemi olmadan pes etmeden devam edin. Umarım her şey gönlünüzce olur, başarılar dilerim ve iyi şanslar✨
134 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Yeni bir kitap tavsiyesiyle geldik. İçeriği hakîkaten çok taaccüb edici bilgilerle dolu olan bir kitap.. Çok bir beklenti içinde olmadan aldığımız ve iyi ki de almışız dediğimiz kitaplardan biri oldu şüphesiz.
Hurma deyip geçiyoruz belki bir çoğumuz. Hatta hurma bizim için sadece mübarek ay olan ramazân-ı şerîf ile özdeşir. Onun dışındaki aylarda ise tüketenimiz çok azdır. Bu, ya pek önemsenmeyen bir meyve olduğundan, yâhut faydaları pek bilinmediğindendir.
Ancak bu kitabı okuduktan sonra hurmayı hayatımızdan gerçekten hiçbir şekilde eksik etmememiz gerektiğini inşallah anlamış ve öğrenmiş olacağız. Biz, içeriğini merak edenler için kitaptan bir kaç tane paragraf paylaşmış olacağız.
Rabbim ammemiz olan hurmaya kerem gösterebilmeyi nasîb etsin. Zirâ Efendimiz aleyhisselâtu vesselâm "Hurma ağacı, Ademoğlunun ammesidir (halası ve amcası.) Ona kerem ediniz. Zirâ o, Adem aleyhisselâm'ın bakiye çamurundan yaratılmıştır." diye buyurmuştur.
32 notes · View notes
cokerkendegilmiydi · 12 days
Text
Livaneli, Serenad, Doğan Kitap Yayınları, Baskı 301, Sayfa 88.
Tumblr media
İlk kez 2019'da okuduğumda çizmiştim bu paragrafın üstünü. Şimdi de küçüğüm ama o zamanlar küçücük bir kız çocuğuydum. Hani zor bir anınızda yanınızda biri olur da sırtınızı sıvazlayıp merak etme geçecek der ya, işte bu paragraf okuduğum ilk günden beri ne zaman ihtiyacım olsa o kişiye dönüşüyor benim için. Her yoruluşumda elim hep kitaplığımdan bu kitabı çıkarır; sayfa 88, sondan üçüncü paragraf. Çok uzun yıllar günlüklerimin ilk sayfasına yazdım bu paragrafı, ajandalarıma not düştüm ve zihnime kazıdım çünkü elimden tutulmasına ihtiyacım vardı. Her yorulduğumda hâlâ geliyorum bu sayfaya, her geldiğimde de tarih bırakmaya çalışıyorum. Koskoca beş yıl var bu yedi satırda, çok fazla gözyaşı ve bir hayli de diz çöküş. Hepsi de bana ait. Dünyadaki en sadık dostum bu yedi satırdır.
En son doğum günümde gelmiştim, şubat sonunda. Bu yılki doğum günüm çok ağır gelmişti çünkü bana, doğmak gibi değil de ölmek gibiydi daha çok. Zaten şubatta doğum günü olmaz artık, biz şubatı yasa kapattık.
Son olarak da dört gün önce, 26 Nisan Cuma. Yine bazı şeyler içime dolup dışıma taşmıştı, gelmek zorunda kalmıştım.
19 notes · View notes
derinbirokyanust · 17 days
Text
Bir kitap okuyordum ve orada bir paragraf gördüm, bu paragraf bana, şarkı sözü de diyebilirsiniz, şiir de diyebilirsiniz, işte onu yazdırdı.
Tumblr media
Sözleri yazarken bir kaç şarkı dinledim, onları da buraya koyuyorum.
Şimdi de sözleri yazıyorum:
~Kayıp Şehir~
Kayıp şehirler, hep yalnız mı olur?
Herkes göremezken
Ben görürüm seni
Kayıp şehirler hep orada
Yalnız başına, öylece durur
Sen kayıp şehirsin
Herkes ararken ben buldum seni
Ve artık benimsin
Kimse göremezken ben gördüm seni
Sen kayıp şehirsin
Nasıl böyle güzel olabilirsin?
Kimse göremezken ben gördüm seni
Ve artık benimsin
Öylece durur, susar ve güler
Kimseler duyamaz
Kimseler göremez seni
Sen kayıp şehirsin
Herkes kaçarken ben ben bulurum seni
Ve artık benimsin
Ben görürüm, ben duyarım seni
Sen kayıp şehirsin
Kimseler göremezken ben gördüm seni
Ve artık benimsin
Kimseler duyamazken ben duydum seni
12 notes · View notes
bozusuruz · 9 months
Text
Bayılmak üzereyim
1 note · View note
gezegen-gezginn · 1 year
Text
Tumblr media
Kitapta şöyle bir paragraf vardır:
Şimdi ilk defa olarak, korku ve dehşetin gerçek kökeninin ne olduğunu düşunüyorum.
Felâkete, elleri arkasında bağlı olarak itilmek…
83 notes · View notes
harepare · 8 months
Text
az uzanip sarki dinleyip dersin basina oturucam
0 notes
musfika-hanim · 22 days
Text
*çoğunuzun uzunluğundan dolayı asla okumayacağı, bir çoğunuzun da zevkle okumayı sevdiği annelik üzerine yazılmış küçük bir paragraf :)
hafta içi o kadar yoğunduk ki dernekten sabah gidip akşam döndüm hep eve. hatta son iki gün genç ihh'dan evlenen kız kardeşimizin kına gecesi ve düğününe katılınca direkt dernekten gittik ve gece geldim eve. kına gecesine büyük kızçemle, düğüne ortancamla katıldım. arkadaşlarıma ooo benim kızım çok hergün ayrı güzelle ortamlardayım diye havalar bile attım. insan genç yaşta (21) anne olunca onlarla beraber büyüyor. çok şeyi onlardan öğrendim ve hâlâ öğretmeye devam ediyorlar. çok falsolar verdim, hatalar yaptım, yanlış davrandığım zamanlar oldu çünkü bende çok zor ve kabul edilmesi fevkalade sıkıntılı süreçlerden geçiyordum. bazen çevrem tarafından manipüle edildim ve farkında olmadan onları hem üzdüm hem de anlamadım. şükür ki bunu bana farkettiren yine onlar oldu da döndüm yanlıştan. anne demek mükemmellik değil bunu biliyorum önemli olan bununla yüzleşebilmek, kabul etmek. hep saygı görmek istiyoruz, hatasız davrandığımızı çocuklarımız üzerinde baskı kurmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. disipline etmeye çalışırken ipin ucunu kaçırıyoruz, dozu ayarlayamıyoruz. ben çocukken hep anlaşılamamaktan ve derdimi anlatmaya çalışırken babam tarafından "sus, küçük büyüğüne karşı bu kadar cevap vermez konuşma" ikazından muzdarip olduğum için onlara yaklaşırken kendimin o yaş karşılıklarına gidip onlara bana davranıldığının tam tersi ile karşılık vermeye çalıştım. hangi konuda olursa olsun bana bir şey sorduklarında ben taaa eskiye gittim ve babamın karşısında o soruyu ona sorduğumu ve bana verdiği cevapla ya da gereksiz kısıtlamalarla beni ne kadar incittiğini, neredeyse 45 yaşıma gireceğim şu yıllarımda bile hâlâ unutamadığımı fark ediyorum ve istiyorum ki anılarında hep onları anlayan, anlamaya çalışan, sinirli değil de yumuşak yaklaşan, bir şey paylaşmak istediklerinde korkusuz ve kaygısız yaklaşabilecekleri, sevgimi hissedecekleri bir anne olmuş olayım. ben kendimi hep yargılarım, eksik bulurum, bazen onlar eleştirirler beni bazen kendim. ama gayret ettiğimi görürler, davranışsal yaklaşımlarımda hatalı ve bazen yüksek konuştuğumu söylerler kabul ettiğim de olur etmediğim de ama genelde onlar hep haklı olurlar :) hayat böyle geçip gidecek işte. güzel anılarla kırılmadan anlayarak geçsin derdim hep bu. onları çok seviyorum hissettirdiğimi düşünüyorum Allah anneliğimi ve yanında babalığımı bana daha iyi öğretsin, kolaylaştırsın inşallah. onlar benim canım, dünyamın içini süsleyen yegane varlıklar çok acılar yaşadık yaşıyoruz beraber öğrenip iyileşiyoruz. onların varlığı ve evlat olarak güzellikleri için çok şükrediyorum. hep mutlu olduklarını göreyim, bileyim, her dert, sıkıntı ve sevinçlerinde, Allah zorda bırakmasın ama kalırlarsa da zorluklarında hep yanlarında olayım istiyorum. dernekte kurs hocamızla annelik konusunda sohbet ederken ve hem kendi hem de çevrede gördüğümüz annelik hatalarından bahsederken bana dedi ki "senin anneliğini çok takdir ediyorum destekliyorum. yapayalnız hiç akrabanın olmadığı koca bir şehirde sadece onların maneviyatları, gelişimleri, huzurları ve gelecek hayatlarının daha kolay olması için burda kalmayı göze almışsın ve bunu çok iyi yapıyorsun" çok duygulandım keşke o kadar iyi olsam hocam dedim ama değilim dedim.. daha da iyi olalım, birgün bu dünyadan göçtüğümüzde herhangi birinin kalbindeki ufak bir kırgınlığın sahibi olmayalım çünk�� insan unutmuyor. ben babamı çok seviyorum sağlıkla çok yaşasın. biliyorum bilmeden yaptı, çevre faktörü, dini bize daha iyi yaşatma, davranışlarımızı baskı altına alma evresinde ve ben o günleri ve bana yaptıklarını hiç unutmuyorum. keşke öyle olmasaydı, halbuki ben onları hak edecek bir çocuk değildim. canı sağ olsun yeter ki ama insan unutamıyor...
9 notes · View notes
askolar · 1 month
Text
ben bir gidip 40 paragraf çözeyim
7 notes · View notes
guzyazi · 3 months
Text
oradan oraya bir sohbet
Benim baba dedem ve babam şeker hastalığı ile önce bacaklarını sonra hayatlarını kaybettiler. Abim de şeker hastası olduğunu öğrendi 3 ay önce. Bu durum abimde korkuya sebep oldu tabii. Ölmek değil de sürünmek korkusu, söylediğine göre. Abim 160 kiloydu. 3 aydır sıkı sıkı yaptığı diyet sayesinde 130 kilo şu an.
İnternette bir tane beslenme uzmanının videosuna denk geldim, psikodiyet diye bir şeyler anlatıyor. Beslenme-psikoloji ilişkisi elbette gerçek ama kadının yöntemini sunuş şekli sinirlerimi bozdu. Tahtaya bir şeyler yazmış, o kelimeleri kullandıkça tahtadan o kelimeyi gösteriyor şdlfkg. Videoyu abime attım, kadının salak olduğunu düşündüğüm için. Abim de, abim bile, yılların morbid obezi "Alt tarafı diyet yapacaksın niye her şeyi bu kadar zorlaştırıyorlar" yorumunu yaptı. Tam olarak bu: Her şeyi neden bu kadar girift hâle getirdik ya? Tabii ki bu gereksinimi hisseden herkesin bir uzmana danışması makul ama sosyal medyada ne uzmanlık sorgulanıyor ne de kişi gerçekten bu hizmete ihtiyacı olup olmadığını tartıyor.
Her şeyle ilgili bir danışman var artık ve ben bunun masumiyetine hiç inanmıyorum. Çoğu şey insanın psikolojik boşluklarını ya da dalgalanmalarını finanse etmek olarak çağrışıyor bende artık. Her şey tüketmemiz için çoğalıyor. Bu da işleri bence daha da karmaşıklaştırıyor.
Her karar ya da eylem için birine danışırsak bir yerden sonra irademiz tamamen yok olacak diye düşünüyorum. Burada konuyu biraz dağıtabilirim. Hamileliğimde hayatımda hiç olmadığım kadar prensesleştirildim. Biraz eril ve özgür bir ruhum var, bu bana çok tatsız geldi. Oraya çıkma, onu silme, kayarsın, düşersin, bırak biz yapalım... Bir yerden sonra öyle edilgenleştim ki suyumu kendim doldurabilecekken abim durmadan mataramı doldurduğu için abime aptal aptal matara uzatmaya başlamıştım. Avrupa Yakası'nda her işini Osman yaptığı için Aslı'nın aptallaştığı bir bölüm var. Heh tamamen o. Yâr ben zaten herrr şeyimle Aslı Sütçüoğlu'nun ta kendisiyim.
Dolayısıyla danışılacak bir durumda kalbimiz ve beynimize kulak vermeliyiz biraz. Biraz doğalına, matematiğine bırakmalıyız olayı. "Ben şöyleymişim, ondan şöyle yapıyormuşum" bilgisi, bizi o şey için mücadele etmekten alıkoyup kendimize devamlı hak veren bir tembelliğe itiyor. Bundan çok eminim.
Ama üçüncü paragraftan daha çok eminim.
(Üçüncü paragraf da şey gibi Avrupa Yakası, Selin Yerebakan'ın yaşam koçuyla -Dolunay Soysert- çalışmaya başladığı bölüm şdşfkg)
12 notes · View notes