Tumgik
#anlamak da istemiyorum
Text
Bazıları ne anlatıyor anlamıyorum ya
9 notes · View notes
bozusuruz · 1 year
Text
İkimiz de çok dengesiziz vw bwn onu asla anlamıyorum
4 notes · View notes
mel-inoe · 4 days
Text
oda arkadaşlarım diyo ki, seni nereye hangi kategoriye koysam asla bilemiyorum kafamda şöyle biri diyebileceğim bi kategorin yok her telden çalıyorsun.
#biliyorum bende koyamıyorum kwşwsösjwlwç#zaten herhangi bir kategoride olacak kadar sığ bir zihne sahip olmamaya çalışıyordum#tek net olduğum konu dinim ve yaratılışım#bunun dışındaki her konuya ihtimal gözüyle bakıp sahiplenmeden yaşıyorum#zorla bir yere ait olmaya da çalışmıyorum#şu hayatla tek ve en sağlam bağım Allah#bunun dışında ne varsa gelip geçici#fikirlerime kadar#işte öyle bir şey#din hariç herhangi bir fikre organımmış gibi bağlanıp vatan gibi savunmak istemiyorum#bence bu fikirlere körlemesine bağlanmak hoşgörüyü ortadan kaldırıyor#fikirler akılla savunulmalı duygularla değil#her türde insanla anlaşabiliyorum aşağı yukarı#anlaşamadığım tek tip vatan savunur gibi agresiflikle fikirlerini savunmaya çalışan tipler#insanları anlamak güzel şey#gelip yargılanmayacaklarını bilerek bana bir şeyler anlatabilmelerini seviyorum#dobrayım yanlışa yanlış demekten çekinmem#yargılamayarak#empati yapıp karşımdaki kişiyi sebepleriyle anlayıp neden yanlış yaptığını ve yanlışın neden yanlış olduğunu açıkladığımda#hep güzel sonuçlar gördüm#biz peygamberimizden güzelliği gördük yargılamayı ya da bağırarak kendimizi savunmayı değil#şu hayatta her şeyin güzel bir alternatifi var#kendini ve fikirlerini savunmanın da öyle#çok konuştum ama agnostik bi arkadaşım var#din konusunda çok agresif ve argümanı olmadan kendisini savunan ve saldırgan tiplerden sanıp beni kışkırtmaya çalıştı bi süre#her mevzuyu sakince argümanlarla açıkladıktan sonra kendi kendine saygı duymaya başladı#artık harbiden iyi ve seviyeli bir arkadaşlığımız var ve din mevzularına eskiden olduğu gibi saldırgan ve sığ şekilde yaklaşmıyor#önyargılarının kırıldığını hissediyorum#öfke belki o anda durumu kırtarmış gibi gözükebilir ama sonuç hiçbir zaman güzel çıkmaz be dostlar#23
1 note · View note
purgatoireau · 6 days
Text
Yalnız olmayı sevdiğimi söylerim, bilirsiniz zorunda kaldığınız her şeye katlanmanın en kolay yolu düşüncenizin aksini doğruymuş gibi görmekten geçer. Bilmiyorum, hâlâ bunun bir yalan olduğuna inanmak istiyorum. Ama fark ettim ki şimdilerde yalnız kalmaktan öylesine korkuyorum ki. Küçükken daha kolay gelirdi her şey. Her ne kadar şimdi de pekala büyümemiş olsam da o minik çocuğu bulamıyorum işte. Gülümsemenin öylesine doğal bir eylem olduğu anları bulamıyorum. Yalnız olsam bile aynanın karşısında kendime gülümsediğim anları arayıp duruyorum. Hep elim yansımayla birlikte hareket eder ve avuç içlerimiz çakışırdı gülümserken. Şimdi öylesine zor geliyor ki sığınmak kendime. Sözlerim, varlığım, çabalarım öylesine yanlış geliyor ki gözüme. Ağzımı açarken bin kere düşünmeme rağmen açtığımda yine de pişman oluyorum. Konuşmak, cevap vermek, anlamak, hislerimi kontrol edebilmek fena halde zorluyor beni. Çocukken önemli değildi bunlar. Ağlasan çocuk o ağlar deyip geçerlerdi. Çocukken ağlamak tuhaf gelmezdi. Şimdi ağlasam dikkat çekmeye çalışıyor, bunda kırılacak ne var ki derler. Sorun yok dolu gözlerimi saklamayı iyi bilirim. Yine de işte istemiyorum. Korkuyorum. Bu insanlarla tek başıma başa çıkmaktan korkuyorum. Bir gün olurda yeterince kırılırsam, sevdiğim her şeyi yakıp yıkamaktan, kaybetmekten korkuyorum. Umrumda değiller hep yalan. Ben hâlâ o küçük çocuktan medet umuyorum. Kendimi bu halden kurtarmaya gücüm yetmiyor çünkü. Bu korku ağır geliyor bana. Kırıldıkça kırıyorum, kırıldıkça daha karmaşıklaşıyor her şey. Oysa insanlar öylesine tuhaf ki, yerle yeksan etseler beni aldıkları çiziğe bakıyorlar. Buna mı kırıldın lafı öylesine ağır ki aslında. Keşke bir anlığına görseler kalbimi kaplayan zehri.
8 notes · View notes
yalnzardc · 13 days
Text
Şu 'sen değerlisin, başkalarını alttan almayı bırak, kimse çabana değmez, bunları haketmiyorsun' gibi kendini yücelten pisikolojiden gına gelmeye başladı. Herkes kendine değerli kimse hiç bir şeye değmez ise Rabbim bizi neden bir dünyada yarattı? Her birimize bir dünya yaratmaya pek tabi gücü yeterdi, her birimiz kendi dünyamızda imtihan olurduk. İnsan insanın imtihanıdır. O (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kendine kötülük yapana hiç bir zaman kötülük yapmadı, ilk yüzünü dönen olmadı, taşlanacak kadar taviz verdi. Asla ben en değerliğim bu cahil bedeviler buna değmez demedi, yakasını tutup borcunu isterken Mübarek boynunu incitene borcundan fazla ikram etti. Biz tevazu medeniyeti idik, hizmeti nimet bilirdik, başkalarının kapısına baş koyardık bizi kim bu hale getirdi. Anlamıyorum, anlamak da istemiyorum azizim
13 notes · View notes
beyzben · 17 days
Text
sonunda ana karakterin öleceğini bilerek okur musunuz bir kitabı? ciddi soruyorum. benim çok hevesimi kırar. o kadar sayfa boyunca onu tanımak, sevmek, anlamak için çaba harcadıktan sonra son sayfada ölüvermesi. her şeyiyle beraber yok olması. kalbini kırması. kendi varoluşunun geri kalanı boyunca seni eksik hissettirecek, canını yakacak, özlemle dolacak bir boşluk bırakması.
bunu gerçekten bir kitap için düşünürken, doğal olarak, insanlara da böyle baktığımı fark ettim. kendim dahil. halihazırda içeride bulunanlar hariç kimseyi kalbimin kapısından almayışım bundan işte. birsürü son sayfa okudum çünkü. yenilerini istemiyorum. fıçı fıçı özlem ve yaşanamamışlıklarla doldu ruhum yahu. bana da yazık değil mi. hiç mi değil.
11 notes · View notes
yineeeyeniden · 10 months
Text
Tumblr media
bomboş vakitlerim zamansız gidişlerim hiç var olmamış hislerim ya da kendime dönüşlerimle dolu günlerin ardından beni en çok neyin üzeceği üzerine düşündüm. öncelikle aslanın ağzında paslanan payı almak gerek. sonra gafil avlanan duygulara aldanmama gerçekliği gözümü açtığında bile inanamadığım insanlar, belki de konduramadığımdan artık herkes için her şey her şey için herkes kavramını benimsemiş durumdayım. manasız lafların artık gocundurmadığını bilmek sanki yedi parmaklı doğmuşum gibi bir his. benimsediğinin doğruluğunu anlamak uzun sürdüğünden belki insan gerçekten yaşayabildiği birkaç yılı da heba etmeyi seçer. aslında yorgunum. belki yazasım da yokvirgül kullanmayı hiç istemiyorum ve virgül kullanamadığım düşüncelerimi aktarmanın yorgunluğunu gün içinde illaki hissediyorum. ama yine ve yine de kafam dolu. atmak istiyorum. belki silmek. düşüncelerimi bi başkasına emanet etmek.
20 notes · View notes
aykoza · 8 months
Text
ben anlamadım yani anlamak bu kadar zor muydu ya şaka gibi gerçekten neyi anlamadın da neyi zorluyorsun ya istemiyorum demişim
7 notes · View notes
iyilesemezdik · 2 years
Text
Artık dayanamıyorum bu acıya, artık seninle ben birbirimize ait değiliz. Ya da sen bana ait değildin ben kendi kafamda kurmuşumdur belki de... Kafam da seni kurmak çok güzeldi biliyor musun? Kafamın içinde sadece "Sen" kötü şeylerin uzaklaşmasını sağlayan sadece "Sendin" Bana iyi geldiğin zamanlar kendimi çocuk ruhlu ve hiçbir şeyin farkında olmayan çocuk gibiydim. Keşke tekrar o çocuk gibi olabilsem diyorum kendime ama geri dönüşü olmayan şeylere inandırmak istemiyorum kendimi. Kendime hakim olamıyorum, kafamdakileri susturamıyorum, tekrardan konuşuyorlar, tekrardan başlıyorlar her şeye. Herkes çok konuşuyor! Bundan bıktım, yoruldum. Artık yaşayamıyorum nefes almakta zorlanıyorum kimsenin ruhunu hissedemiyorum yanımda. Kimse yok... Hiç kimse. Sadece bir yalandan ibaret bu sözler, bu şahşahlı sözler. Hiçbirine inanmıyorum. Artık sadece bir "Acı" var kendimi mutlu söze inandırmaya çalışıyorum, ama pek işe yaramıyor elimden geldiğince inanıyorum bu yalandan mutluluğa. Artık yazılara bile sığınamıyorum, yazı yazarken bile mutlu olamıyorum. Kendimi değersiz, tükenmiş veya birçok şeyle adlandırıyorum. Bazen de adlandırmıyorum kelimelere kendimi. Bu bir oyun bana yapılan bir oyun bu. Nefret de etmiyorum çünkü nefrete bir duygudur, duygularımı yitirdim eskisi gibi olamayacağımı ve bunu kimseye göstermeyeceğim. İçimde öleceğim, her şeyi içimde bitireceğim. Bu yalancı, boş bir dünyayı içimde öldüreceğim... Kendimi de. Beni sevenler olduğuna inanamıyorum bazen ailemin beni sevdiğine bile inanamıyorum, inanmak istiyorum ama inanmıyorum. Her şey yapmacık, yalan geliyor sadece. Boşa yaşıyorum... her şeyi boşa yaşıyorum. Boşa nefes alıyorum, ruhumun nerede olduğunu bilmediğim bir bedenin içindeyim sadece. Bunlar çok saçma geliyor artık dayanmıyorum bu ruhsuzluğa, bu yalandan inandırıcı sözlere. Gitmek istiyorum bu yalancı dünyadan artık dayanamıyorum evet bu yaşadığım şeyler sadece benim için zor bir başkası için hafif gelir ama ben kendi içimde tutamıyorum. Yoruldum çok fazla yoruldum. Hissetmediğim sevgiyi bir başkasına sevgi olarak vermek çok acı, hissetmediğim yaşamadığım sevgiyi, başkasına gösterirken çok zorlanıyorum. Doğrular acıtır her zaman olduğu gibi ama yeterince "Sevgi" denilen şeyi gösterebiliyorsam ne mutlu bana. Keşke kendime de sevgi denilen kavramı gösterebilsem, çok zor. İnsanların sevgilerine inanmak çok zor. Bunu yapamıyorum, kalbim ağrıyor her gece ağrısını çekiyorum buna dayanıyorum ama ruhumun nerede olduğuna dayanamıyorum. O şu an nerede? O şu an mutlu mu? O şu an iyi mi? O değerli ruh mu? Umarım, iyisindir ruhum. "Anlamak için kendimi yok ettim, anlamak sevmeyi unutmaktır.." Yavaşça tükeniyorum, belki de tükendim bunun farkında olmak istemiyorumdur sadece.
61 notes · View notes
sessiz1okur · 2 months
Text
"Anlaşılmak için çırpınmadığın yer evin olacak."
Anlaşılmak... Nerden bilebilirdi ki insanoğlu bu dünyadaki en büyük sorunun bu olacağını? Bilemedi. Bilemediği içinde anlamamaya devam etti. Anlamamak için harcanan bunca çaba neden? Ben bunun için bi çaba verildiğini düşünüyorum. Herkes tek taraflı bakıyor. Herkes at gözlüğü takmış ve başka hiçbir şey görmek istemiyor. Neden? Ben bunu anlayamıyorum. Çünkü ben karşımdakini dinliyorum ve neden böyle düşünmüş, neden bunu böyle anlamış, sonucu ne olmuş düşünmeye çalışıyorum. Bir şeyleri çözmek istiyorum. Elbette anlıyorum diye tamamen kendimi bırakıp onu haklı bulmuyorum. Bulamıyorum. İnsanın doğasında kendisini koruma, kollama, doğru çıkartma içgüdüsü var çünkü. İster istemez evet haklısın, böyle şeyler yaşadık ama bende bunu şundan dolayı yaptım. Asıl niyetim buydu... Gibi. Ben cidden bilmiyorumki artık. Ben anlaşılmak mı istiyorum, anlamak mı istiyorum, ya da tam tersini mi istiyorum... Artık kafamı bir sorunun barındırdığı elli soru işgal ediyor her seferinde ve dayanamıyorum. Ben bu kadar hassas düşünmek istemiyorum. Çünkü onlar öyle yapmıyorlar. Ve sadece karşıdakini suçluyorlar. Ben bunu da yapmak istemiyorum. Ama yoruluyorum... Bitkinim.
2 notes · View notes
dolunayligecee · 1 year
Text
Her gün azar azar ölüyorum... Artık nefes almak bile güç geliyor. Kalbim ağrıyor. Hiçbir şeye hevesim yok. Her gün daha da bittiğimi hissederken hala neden ölemiyorum ki? Anlamıyorum. Hiçbir şeyi anlamıyorum. Anlamak da istemiyorum. Yoruldum artık ve benim dinlenebileceğim tek yer ölüm. Ama ölmeyi bile beceremiyorum. Kelimelerim bile yetmiyor artık anlatmaya...
10 notes · View notes
feyzasposts · 4 months
Text
“Hiçbir şeyi anlamak da istemiyorum zaten. Anlamaktan bıktım, dinlemekten bıktım, beklemekten… En çok da beklemekten.Uzun bir bekleyişten başka bir şey olmayan hayatımın son bekleyişinin içindeyim bu sefer. Geleceği bekliyorum. O da beni bekliyor.”
-Aylin Balboa / Ateş Sönene Kadar
5 notes · View notes
etheromanie · 11 months
Text
"artık anlamak istemiyorum. anladıkça çağın yabanisi oluyorum. anladıkça zincirlerim yavaş yavaş kırılıyor. büsbütün zincirimden kurtulmaktan korkuyorum. zira bu da olursa, bana kim engel olacak diye düşünmeden edemiyorum. ya her şeyi anlarsam bir gün."
8 notes · View notes
gelmemeyegidenk1zz · 11 months
Text
Hayati gerçekten anlamakta o kadar zorluk çekiyorum ki anlatamam. Bir umut veriyor ufakta olsa bir umut...sonra geri alıyor. Şuan ki durumumu da anlamıyorum hayata karşı enerjim var ama mutsuzum neden ya nedenn hani derler ya bazı soruların cevapları yoktur diye doğruymuş. Yalnızlığı severim hemde çok ama yalnız hissetmek beni kötü yapıyor. Artık diyorum giden gidiyor gitsin ama sonra bir hüzün basıyor heryanımı gerçekten hiçbirşeyi özellikle hayatı anlamıyorum ya da anlamak istemiyorum..
9 notes · View notes
acid-gramma · 1 year
Note
Nejim bu ulke 500 yildir kuru ekmek yiyor ama 1000 yildir da dinini yasiyor. Gidip bi anda halifeligi falan kaldirirsan bu sekilde cikartir acisini. Anadoluda yasayan varsa secimi neden kaybettik anlar. Kk sag kesimi cozemedi.
cografi konumumuzu sikeyim haketmiyoruz bunu, ben sag kesmi anlamak uzlasmak istemiyorum
sag kesim direkt yok olabilir mi mumkunse
9 notes · View notes
onunkelebegix · 7 months
Text
onu kendimden daha çok sevicem.
Siz hiç bir insanı caninizi yaktiginizda bile sevdiniz mi? Onun için, onun iyiliği için susdunuz mu? Yaralarınızı saklayıp onun yaralarina merhem oldunuz mu? Elinizde hiç birsey yokken birşeyler yaratdiniz mi? Onun için geceleri gündüz yapip, onun tek gülümsemesi için, tek bi kere dudaklarinin kisilmasi için savaşdınız mı? Boş bardağı onun için doldurnuz mu?
Ve devami sayabilirim..
Ben yaptım.
Onu neden seviyorsun? soruyor içimdeki kırık ses. Hiç sevmem o sesi bu arada. „Biliyorsun neden“ diyo öbürkü ses. Gülüyorum. Gözlerim şişmis bi şekilde gülüyorum. Saat kaç bilmiyorum. İsmim nedir bilmiyorum. Kaç yaşındayim ben? Kimim ben? Bilmiyorum. Herşey biraz bulanık. Biraz da kırık, kalbim mi Yoksa odamdaki saatim mi bilemedim. Sessizlik. Yavaşcana ekranimi açip onun resimlerine baktim. Yine gülümsedim. Bu Sefer iki ses de konuşmaya basladi. “Bu Adam sensiz de mutlu olabilir” dedi sevmedigim ses. “Saçmalama onsuz nefes bile alamaz” dedi öbür sesim. Susun. Susun. Baksaniza ne güzel bir Adam.. dedim titreyerek. Iki sesim sustu. Aglamaya başladim. Gözlerimdeki yaşlar onun resmine akti. Siliverdim. Cünkü sanki onun gözünden akiyormuș gibi görünmüstü. Kızdım. Seni üzmek istemiyorum dedim kendi kendime sessizce.
Onun için bazen de kendimden vazgeçmişdim aslinda.
Neyim eksikti benim bilmiyorum. Bana sen yabancisin demişti. Haklı. Kendimi taniyamadimki. Yalnızdım yine. Odam hala sessiz. Bunları yazarken ruhum daralıyor ve zor nefes alıyorum. Oda daralmışti beni dinlerken. Anlıyorum. Ama yine gülüyorum. Gözlerimden yine akiyor anlamsiz yaşlarim. Severdi beni dinlemeye. Ama pis konuştum. Eskileri yüzüne vurdum o güzel adama. Lanetliyim.
„Peki ya sen?“ dedi üçünü ses. Küçük ben konuştu. Korktum. Sen hala burdamisin? ölmedin mi sen? O ses güldü, çocuk gibi. İçim sicaklasti. „Peki ya sen..?“ dedi yine.
Peki ya ben?
Anlamadim.
Sonra içim bir tuhaf oldu. Nefesim durdu. Doğru ya, benim de canım vardı, isteklerim, hayallerim, doğrularım, yanlışlarim, acım. Benimde vardı söylemeyediklerim. Benimde vardı sevgi ihtiyacim. Benim de dinleyecek bir insanin. Peki ya ben? Ne oldu ki bana? Fayda etti mi kendimi anlatmaya? Insanlara kendimi hirpalamaya? Niçin? Anladılar mı beni sanki?
Sus ses. Sus.
Susmadı.
Senin istediğin tek şey o senin anlamandi. İstediğin tek şey anlaşılmaktı. Yaralarına bakıp sana gülmesini istedin. Baban açmış yaralari o bari kapatsin istemiştin. Tek şey, tek gaye sizi kötülüklerden korumandi istediğin. O da sadece seni dinlicekti. Belkide korkularini yok saymayip senin için bak bunu yaptım demesiydi istediğin. Bir erkekten başka bir kızla olmamasini istemek çok mu yanlışdi? İstediklerim çok mu fazla diye sordu kız kendine.
„Hayır.“ dedi küçük ben.
„Ama o-”
„Hayır.“ dedi küçük ben sözümü keserek.
„Ama o beni anlıyor“
„Olabilir.“ dedi küçük ses.
..
Anlamak yetmiyordu. Onu anladım. Emek vermek gerekiyordu bazen.
„Kendine iyiliği yap, o defteri kapat“ dedi küçül ben.
„Hangi defteri?“
..
Sustu.
„Asla.“ dedim titreyerek.
„Ne yapacaksın?“ dedi.
Gülümsedim. Canım yanıyordu.
„Burda İlk yazdigim sözü oku.“
🖤
2 notes · View notes