Tumgik
#Akciğer Kanseri Nedir?
teknoaslan · 1 year
Text
Akciğer Kanseri Nedir? Tedavi Yöntemleri
Akciğer Kanseri Nedir? Tedavi Yöntemleri #akcigerkanseri #memekanseri #akciğerkanseri #akciğer #kanseri #prostatkanseri #kolonkanseri #rahimağzıkanseri #memekanserifarkındalığı #mesanekanseri #rahimkanseri #tiroidkanseri #memekanserifarkındalıkayı
Akciğer kanseri, akciğerlerdeki hücrelerin anormal şekilde bölünmeye ve çoğalmaya başlaması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Akciğer kanseri, dünyada en sık görülen kanser türlerinden birisidir ve özellikle sigara içenlerde daha sıktır. Ancak sigara içmemekte olan insanlar da akciğer kanserine yakalanabilir. Akciğer kanserinin belirtileri, özellikle ilerleyen evrelerde ortaya çıkar ve bunlar…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mertrenton · 2 years
Text
Nöroloji
Neden beyin? Kendime bunu soruyorum. Neden? Neyi bilmek istiyorum? Hayvanla insanı ayıran fark nedir? MR görüntülerine bakıyorum. Nesi farklı? Neyi anlamak istiyorum? Israrla. Neden uymuyorum? Simyacı değilim ki ben. Yazarak ekmeğimi kazanabilseydim, neden o işi yapmazdım? Bunları soruyorum kendime. Ama yarın sabah yine boktan bir güne uyanacağım. Cehenneme giriş: Bolca kahve ikramı. İdrar sondası. Yatak. Avrupalıların yaptığı gibi. Ölümü daha çok unutup hayata bağlanmak. Mutlu olmak. Çocuk yapmak. Hayat dediğimiz hareket değil mi zaten? Sokağa çıkmadan, insanların içinde gezinmeden hayat olur mu? Bana bir ekmek verin, size kırk mısra yazayım. Ekmeği beğenmezsem ben dinleyeceğim ama. Haha! Yazarların kaçı mutlu olmuş? Kaç mutlu yazar gelmiş yeryüzüne? Sonra eşşek herif, hem sunum hazırla, hasta bak, acilde o beklesin, git onu hocaya danış. Köppek gibi hizmet et: Git getir onu! Sonra sen getirteceksin. Unutma ama, getirtmezsen, sen getirirsin. Ne diyordum? Ekmek! Ekmek Üzerine. 40 mısra dolsun diye, safi laf kalabalığı. Ee canım, hemşire odasındaki sohbetler çok mu farklı? Ordaki de bilim üretmiyor. Herkes bilim yapacak diye bir şey yok. Bazısı konuşur, bazısı yapar! Bak ben hem konuşuyorum, hem yapıyorum. Ekmek parası abi! Ha gayret, 40! Ha! Yetişicem az kaldı. Eksiğimi bu şekilde kapatıyorum kendimce. Kaldı 9! Doldur! Boşluk! Garson! Ne içersin? Yarım kadeh aşk, bir de ekmek. Ekmeğiniz var mı? Var efendim. Oğlum desenize, şarap istiyorsun, ekmek önce geliyor. Ee hep şarap iste o zaman, ekmek kendiliğinden gelir! Oldu! Oldu oldu! Olmadı mı? Güle o zaman. Bizim son filmlere ne oldu? Bok oldu bok. Şunu anlamıyorsun. İnsan kendi hayatını seçme özgürlüğüne neden sahip değil? Hepiniz bunu istemiyor musunuz? Kendini tanı, ama boktan işlerle uğraş. Yapma kardeşim o zaman. Ama yok ben kızları seviyorum. Yap o zaman. Yap da gör ebeninkini. Biraz gerçekçi olun oğlum. Düzgün olun. Adam olun adam. Sen neyi yapmak istiyorsun? Ne seni ayakta tutar? Açlığa hangi işte çalışırken dayanabilirsin? Cevap var mı, yok! Çek o zaman bu boku! Biraz cesaret kardeşim. Hepiniz atalarınızdan gelen zincirlerle hayata doğdunuz. Ama hayat diyoruz ya devamlı, o hayat o zinciri istemiyor, anla anla! Kopar diyor, yoksa gelip tek tek çivileyeceğim hepsini bedeninle toprağa. Bu beden uçmak istiyor abicim! Göğe yükselmek, hem de bal mumundan kanatlarla değil, çam sakızı ile! Çam sakızını bilir misiniz? Hani o ağaçlara sarılasınız gelir de, elinizi ağacın gövdesine atmanızla yapış yapış olur eliniz. Kolay kolay çıkmaz o. Kuran çarpsın. Üstelik yaralara da iyi geldiği söylenir. Akciğer enfeksiyonu mu? Bas sakızı. Glomerülonefrit? Yapıştır. Diyeceksin ki nereden bu bilgiler. Ben doğuştan doktorum. Sonradan bırakınca geçmiyor bu bilgiler. Bana terminal dönem akciğer kanseri hastası getirin, on dakika konuşayım onunla, o bile anlar doktor olduğumu. Ama siz anlamadınız! Bana bir şans vermediniz, çünkü doğuştan hiçbir özellik kabul edilmez! Sonradan kazanmak gerekir onu. Olmadı ama. Sonradan olmadı. Bazen de olmaz. Olsun. Olmaz olmaz deme, olur olur. Bal gibi olur. Çam balı gibi hem de. Yapıştır geç. Ataol Behramoğlu’nu okur musun? Ona mail attım bugün. Pek şiirini de bilmem. Ama karakter olarak az çok fikir sahibi oldum. Gerçek şair bu işte. Dışarda şiir okuyan adam şairdir abicim. Tek bi kişi bile dinliyorsa şair. Şu an bir tek ben kendimi dinliyorum. O sayılmaz. Ama Ataol bakalım şiiri beğenecek mi. O beğenirse tamam bu iş. Ekmeğimizi bulduk demektir. Bir şiir üç ekmek. Valla iyi iş. Kalemiyle para kazanan adamlar var detirtecem hepsine. Bak sen beni sözlerinle vurdun gel bakıyım alnının ortasına çakıcam şiiri. Ama en çok şiiri nerden öğrendim biliyor musun abi? Çingenelerden! Harbi diyorum. O pis, kahverengi evlerden sokağa sızan sadece kirli su değil. Sözlere de odaklanmak lazım! Onu istemiyorum, şunu istiyorum falan diyor! Bu ne demek biliyor musun? O evde hayat var, hem de en az sokaktaki kadar! Çingenelerin kurduğu basitlikteki cümleleri ben hayatım boyunca aradım, abartım varsa çivileyin beni bir apartmanın girişine! Hahaha! İşte sana şiir abe:
Uyku
Neler, neler, çıkarır
İnsan bir dalsa
Ötekinin uykusundan
Ayde ayırlı geceler abe!
2 notes · View notes
lutfiyenet · 7 days
Text
Akciğer Kanseri: Belirtiler, Nedenler ve Korunma Yolları
Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer kanseri, dünya genelinde ölümcül bir tehdit oluşturan bir hastalıktır. Tıp alanında en acı gerçeklerden biri olarak kabul edilir. Erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci sırada yer alarak ciddi bir sağlık sorunudur. Akciğer Kanserine Neden Olan Faktörler Akciğer kanserinin temel nedeninin yüzde 90’ı sigara içilmesidir. Sigara, akciğer kanseri riskini doğrudan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
diyetisyentugba · 4 months
Text
Prostat Hastalarında Beslenme
Tumblr media
Prostat Nedir?
Prostat bezi yaklaşık kestane büyüklüğünde, 30 gram ağırlığında, erkeğin iç cinsel organlarına ait bir bezdir. Prostatın en önemli görevi, testislerden gelen sperm hücreleri ve diğer bezlerden gelen sıvı ile birlikte sperm yapan bir salgı üretmektir. Prostat bezinin kas lifleri de boşalma sırasında spermin üretraya ve dışarıya doğru momentumla taşınmasını sağlar.
Prostat Neden Olur?
Bilim insanları iyi huylu prostat büyümesinin nedeninin erkeklik hormonu dengesindeki değişikliklerin prostatı büyümeye teşvik etmesi olduğundan şüphelenmektedir. Daha önce de açıklandığı gibi, yaş önemli bir risk faktörüdür. BPH üç yaşından önce ortaya çıkmaz.
Prostatın iyi huylu büyümesinin nedeni henüz kesin olarak açıklanamamıştır. Hormonal değişikliklerin ve genetik faktörlerin rol oynadığı kesindir. Bunu bilmek önemlidir: İyi huylu büyümenin prostat kanseri ile hiçbir ilgisi yoktur.
En önemli faktörler yaş ve ailesel yatkınlıktır. Buna ek olarak, beslenme, yaşam ve muhtemelen çalışma koşulları gibi çevresel etkiler de rol oynamaktadır.
Prostata İyi Gelen Besinler Nelerdir?
Her gün birkaç porsiyon meyve, sebze ve salata tüketilmesi tavsiye edilir. Erkekler mümkün olduğunca sık domates yemelidir. Prostat hücrelerini koruyan bir madde olan likopeni bol miktarda içerirler. Karpuz, biber, acı biber, kuşburnu, papaya ve kayısı da iyi birer likopen kaynağıdır.
Söğüt otu, söğüt otu çayı, prostatın iyi huylu büyümesi için etkili bir tamamlayıcı bitkisel tedavi olarak kabul edilir. Sonuç olarak, söğüt otu çayı gibi söğüt otu preparatları, prostatın iyi huylu büyümesi için tamamlayıcı bir bitkisel tedavi olarak çok umut vericidir.
Çok sayıda çalışma, elmanın düzenli olarak sofrada bulunması halinde akciğer, prostat, kolon ve karaciğer kanserini gerçekten önleyebileceğini göstermektedir.
Prostat Rahatsızlığı Olanlar İçin Diyet Listesi
“Prostat dostu” bir diyet, Asya veya Akdeniz mutfağının birçok bileşenini içerir:
Az yağ ve hayvansal yağ yerine doymamış yağ asitleri içeren bitkisel yağlar, örneğin zeytin, keten tohumu ve soya fasulyesi yağı, ayrıca tereyağı yerine margarin.
Bol miktarda diyet lifi, yani bol miktarda taze meyve, sebze, salata ve kepekli tahıl ürünleri
Fitoöstrojen (flavonoid) içeren ürünler: Baklagiller (bezelye, mercimek, fasulye, nohut), soya ürünleri (tofu, soya filizi, soya fasulyesi yağı), bazı içecekler (çay, ayrıca ölçülü olarak şarap).
Fitoöstrojenler (lignanlar) bakımından da yüksek olan tahıllar, örneğin yulaf gevreği ve buğday kepeği ile susam ve keten tohumu.
Prostata İyi Gelen Bitki Çayları hangileridir?
Yeşil çay; prostat sorunlarına da yardımcı olabilir. Camellia sinensis çay bitkisinden elde edilen yeşil çay, prostat kanserinin önlenmesi ve tedavisinde önemli olduğu düşünülen ikincil bitki bileşikleri olan polifenollerle doludur. Buna ek olarak, yeşil çayda bulunan doğal tanenler (kateşinler) testosteron seviyelerini düşürür, böylece prostat kanseri gelişimi için ana risk faktörü olan erkeklik hormonu testosteron engellenebilir.
Isırgan otu, çeşitli fiziksel şikayetler için kullanılan çok eski bir şifalı bitkidir. Esas olarak anti-enflamatuar, diüretik, antispazmodik ve analjezik etkileri ile bilinir. Isırgan otu çayı sadece sistit ve böbrek sorunları için değil, aynı zamanda prostat beziyle ilgili şikayetler için de mükemmel bir çaydır.
#prostat #prostatbeslenmesi #prostatçözümü
KAYNAK: https://www.tugbayaprak.com/prostat-hastalarinda-beslenme/
0 notes
sektorellfirmalar · 5 months
Link
0 notes
sagliksihhat · 7 months
Text
Beyin tümörü belirtileri nelerdir ?
Beyin tümörü belirtileri büyük ölçüde tümörün boyutlarına, tümörün yerleşimine ve büyüme hızına bağlıdır. Abse veya damar anormallikleri gibi oluşumlar da kafa içinde yer kapladıklarından klinik belirtiler açısından benzer bulgular verir. Bu açıdan beyin tümörlerinin diğer oluşumlardan ayrımı iyi yapılmalıdır. Ayrıca, beyin tümörlerinde görülen belirtilerin bir çoğu başka bir takım rahatsızlıklarda da görülmektedir. Bu sebeple, aşağıda yazılan her belirtisi olan kişi kendisinde beyin tümörü olduğunu düşünmemelidir. Beyin tümörü beynin hangi bölümüne yerleşmişse, görülen belirtiler de o bölümle ilgilidir.
Tumblr media
Beyin tümörlerinin başlıca belirtileri şunlardır:
Baş ağrısı: Beyin tümörü olan kişilerin çoğunda görülen bir belirtidir. Bu kişiler baş ağrısı şikayetinin genellikle son zamanlarda ortaya çıktığından bahseder. Baş ağrısının sıklığında artış, Baş ağrısının şiddetinde artış,
Görme problemleri: Beyin tümörlerinde sıklıkla görülen ve kişiye teşhis konmasını kolaylaştıran ilk bulgulardandır. Görme bulanıklığı, Çift görme, Görme kaybı,
Sebebi açıklanamayan kusma: Bu şikayet baş ağrısı ile paralel bir gelişim gösterir. Yakın zamanda başlar ve giderek şiddetlenir. Genellikle sabahları aç karnına olabilir. Kafa içindeki basınç artışının en önemli belirtilerindendir.
Kol veya bacakta giderek artan his kaybı: Bu belirti genellikle vücudun bir tarafında ve beyin tümörü ilerledikten sonra ortaya çıkar.
Denge bozukluğu: Beyincik tümörlerinin belirtisi olarak ortaya çıkabilir.
Konuşma bozukluğu: Görme bozukluğu gibi konuşma bozukluğu da beyin tümörlerinin erken görülen bulgularındandır. Konuşamamanın yanında yanlış konuşma ve konuşmanın sarhoş konuşmasına benzemesi gibi durumlar olabilir.
Davranış değişiklikleri,
Kişilik değişiklikleri,
Mental kapasite değişiklikleri,
El ile yazı yazma zorluğu,
Konsantre olma zorlukları,
Nöbet geçirmeye başlama: Nöbetler kişi isteği dışında gerçekleşen kasılmalar şeklindedir. Nöbet esnasında bilinç kaybı olabilir veya olmayabilir.
İşitme problemleri.
Daha çok hangi kanserler beyne sıçrar ?
Beyne sıçrayan kanserler vücudun başka bir yerinde ortaya çıkar ve bir süre sonra beyine sıçrar. Herhangi bir kanser beyne yayılabilir ancak en sık meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, böbrek kanseri, akciğer kanseri ve melanomlar beyne sıçrayarak ikincil beyin tümörlerine sebep olabilir.
Beyin tümörleri kimlerde daha çok görülür ?
Beyin tümörlerinin çoğunun sebebi bilinmemektedir ancak bazı faktörlerin beyin tümörü riskini artırdığı düşünülmektedir. Bu faktörler şunlardır:
Yaş: Yaşlandıkça beyin tümörü riski de artar. Yaşlılarda daha çok görülse de beyin tümörleri her yaştan insanda görülebilir. bazı beyin tümörleri ise sadece çocuklarda görülmektedir.
Radyasyona maruz kalma: İyonize radyasyona maruz kalanlarda beyin tümörü riski artmaktadır. Kanser tedavilerinde kullanılan radyasyon iyonize radyasyona örnektir. Cep telefonlarının ve mikrodalga fırınların yaydığı radyasyon hakkında da birçok suçlama yapılsa da bu konuda henüz kesin veriler bulunmamaktadır.
Aile öyküsü: Bazı beyin tümörlerinde aile öyküsü bulunmaktadır.
Önceki içeriğimiz için: Düz Tabanlık Nedir, Nasıl Anlaşılır
0 notes
stamboga · 1 year
Text
Geven nedir? Faydaları nelerdir?
Tumblr media
Diğer İsimleri : Ketre, Çekme,Ak geven, Püs geveni, zamk geveni, Astragalus glycyphyllus, Astragalus cicer,  Leguminosae
Bilinen Bileşimi : Asparagin, gliserizin, acı maddeler, şekerler, proteinler, dekstroz, manit, flavanoidler.
Botanik Bilgi : Baklagillerden olup, çok yıllık bitkilerdendir. Yetiştiği bölgelere göre farklılaşan 2000 kadar türü vardır. Yapraklar eliptik bir şekilde dal boyunca karşılıklı sıralanmıştır. Sarı, açık sarı, beyaz ve pembe açan türleri mevcuttur. Çok yıllık otsu, dikenli bitkilerdir. Boyları türüne göre 5 - 100 cm ve bulunduğu yükseklikler 200 - 2700 m arası değişir. Ak geven, püs geveni ve zamk geveninden ebru yapımında kullanılan “kitre” denilen zamk çıkarılmaktadır. Ayrıca kitre ilaç yapımında da kullanılır.
Faydaları :
Soğuk algınlığı ve grip, süregen enfeksiyon, kronik yorgunluk ve astımda şifa sağlamaktadır.
Kalp rahatsızlıkları, böbrek rahatsızlıkları, mide ülserleri rahatsızlıklarında şifa sağlar.
Çeşitli allerjiler ve yaraları geçirir.
Genel hazım sorunlarını yok eder.
Kemoterapiyle ilişkili olarak iştah kaybı veya yorgunluğu ortadan kaldırmaktadır.
Vücutta bir dizi bağışıklık işlevini destekleyen Aatragli Polysaccharoses bileşini içeren geven bitkisi hakkında  yapılan araştırmalarda;
Soğuk algınlığı vakalarının şiddetini ve süresini azaltabildiği,
Kalbin kan pompalama hacminde iyileştirmeler sağlayabildiği,
Karaciğerde hücre hasarına karşı koruma sağlayabildiği,
Kalp ve beyin dokularına oksijen taşınmasına yardımcı olduğu ve vücudun şevk ve direncini geliştirdiği,
Fareler üzerindeki araştırmalarda astragalus özü kullanılan farelerde idrar torbası kanserinin daha az görüldüğü,
Akciğer kanseri hastalarında tümör ilerleyişini tersine çevirebildiğine işaret edildiği,
bilinen belirgin faydalarındandır.
Kullanım Şekli : 2 çorba kaşığı bitki 0,5 litre suda 10 dakika kaynatılır. Günde 4 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı içilir.
Tumblr media
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
0 notes
curefindingmedical · 2 years
Text
Prostat Kanseri Nedir? 2022
Tumblr media
 Prostat Kanseri, erkek üreme sistemine dahil olan prostattaki hücrelerin farklı ve kontrolsüz üremesinden dolayı kötü huylu bir tümör olarak tanımlanır. Prostat, alt karın bölgesinde mesanenin hemen altında yer alan ve idrar yolunu yani üretrayı çevreleyen ceviz büyüklüğünde bir organdır. Erkek vücudunda üreme sisteminin işlevlerinin düzenlenmesinde rol oynayan testosteron hormonunun salgılanması ve spermin canlılığını ve hareketliliğini koruyan seminal sıvının üretilmesi prostatın önemli işlevleri arasındadır. Prostatın ilerleyen yaşla birlikte oluşan iyi huylu büyümesi halk arasında organın adı ile prostat olarak bilinir. Başta orta yaşlılar ve yaşlılar olmak üzere binlerce erkeği etkileyen bir hastalık olan kanser vakası 65 yaş üstü kişilerde tespit ediliyor.
 Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?
 Prostat kanseri belirtileri genellikle hastalığın sonraki aşamalarında ortaya çıkar ve birçok semptomla kendini gösterebilir. Hastalık sinsice ilerlediği için asemptomatik (asemptomatik) kişilerde erken ama düzenli kontrollerle teşhis koymak mümkündür.Hastalığın semptomları karakteristik değildir ve prostatın diğer hastalıklarında  görülebilir. Kanserinin birçok yaygın belirtisi vardır: - İdrar yapmada zorluk - Sık idrara çıkma - İdrarda veya menide kan  - Sertleşme sorunları - Boşalma sırasında ağrı - İstenmeden kilo kaybı - Prostat kanseri sıklıkla kemiklere metastaz yapar (yayılabildiğinden) bel, kalça veya bacaklarda şiddetli ağrıya neden olabilir.   Prostat mesanenin hemen altında yer aldığı için en sık görülen semptomlar üriner sistemle ilgili sorunlardır. Prostatın tümöre bağlı büyümesi sonrasında prostat, mesane ve idrar yollarına baskı yapılması sık idrara çıkma, aralıklı ve yavaş idrar akışı ve hematüri ile kendini gösteren idrara çıkma ile kanama gibi semptomlara neden olabilir. Sertleşme sorunu (iktidarsızlık) olarak tanımlanan sertleşme sorunları da prostat kanserine bağlı olarak ortaya çıkan belirtiler arasında yer alabilir, bu nedenle dikkatli olunması önerilir. Bu semptomlar, iyi huylu prostat büyümesi veya prostat iltihabı (prostatit) gibi diğer durumlarda da ortaya çıkabilir ve belirgin kanser belirtileri değildir. Bu belirti ve semptomları olan her on kişiden sadece birinde kanser vardır.
Tumblr media
Prostat Kanserinin Nedenleri Nelerdir?
Kesin nedeni bilinmiyor. Ancak çeşitli çalışmalar sonucunda bu kanser türü için bazı risk faktörleri belirlenmiştir. Prostat kanseri, en yaygın haliyle, normal bir prostat hücresinin DNA'sındaki anormal değişikliklerin bir sonucu olarak gelişir. DNA, hücrelerimizdeki genleri oluşturan kimyasal yapıdır. Genlerimiz hücrelerimizin nasıl çalıştığını kontrol eder, bu nedenle DNA'daki değişiklikler hücrelerin nasıl çalıştığını ve bölündüğünü etkileyebilir. Hücrelerin büyüme, bölünme ve hayatta kalmasına yardım eden belirlenmiş genlere onkogenler denir. Hücre çoğalmasını kontrol alan, DNA'daki hataları tamir eden veya hücrelerin doğru bir anda ölmesine sebep olan genlere tümör baskılayıcı genler denir. Bazı onkogenlerdeki mutasyonlar ve tümör baskılayıcı genler kanser için risk faktörleridir.  Diğer risk faktörleri ileri yaş, siyah ırk, ailede prostat veya meme kanseri öyküsü, yüksek erkek hormonları, hayvansal protein ve yağlardan zengin gıdaların aşırı tüketimi, obezite ve egzersiz eksikliği olarak sıralanabilir. Genetik yatkınlığı gösterebilecek bazı tıbbi durumların varlığında daha erken yaşta kanser taraması yapılması gerekebilir. Birinci derece akrabasında kanser olan kişilerde hastalığa yakalanma riski 2 kat daha fazladır. Özellikle prostat kanseri öyküsü olan kardeşlerde artmış risk daha belirgindir.
 Prostat Kanseri Tanısı Nedir?
 Gelişmiş ülkelerde erkeklerde en sık görülen kanser olan prostat kanseri, Türkiye'de akciğer kanserinden sonra ikinci en sık görülen kanserdir. Dünya çapında kanserden ölümlerin dördüncü önde gelen nedenidir. Genellikle yavaş büyüme eğilimi gösteren ve nispeten sınırlı saldırganlığı olan düşük riskli bir kanserdir. İlk aşamada herhangi bir semptom olmadığı için tanı genellikle gecikir. Hastalık ilerledikçe güçsüzlük, kansızlık, kemik ağrısı, omuriliğe metastaz (sıçrama) sonrası felç (felç), idrar yollarının iki taraflı tıkanmasına bağlı böbrek yetmezliği gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle erkeklerin düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmaları erken teşhis için önemlidir. Sonuçta, hastalık ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi ve hayatta kalma oranı o kadar yüksek olur. Tarama, kan testinde PSA adı verilen biyokimyasal bir parametrenin kontrol edilmesini ve dijital rektal muayene adı verilen bir yöntemle prostatın incelenmesini içerir.
Prostat Kanserinin Nedenleri Nelerdir?
Kesin nedeni bilinmiyor. Ancak çeşitli çalışmalar sonucunda bu kanser türü için bazı risk faktörleri tespit edilmiştir. En yaygın şekliyle, normal bir prostat hücresinin DNA'sındaki anormal değişikliklerin bir sonucu olarak gelişir. DNA, hücrelerimizdeki genleri oluşturan kimyasal yapıdır. Genlerimiz hücrelerimizin nasıl çalıştığını kontrol eder, bu nedenle DNA'daki değişiklikler hücrelerin nasıl çalıştığını ve bölündüğünü etkileyebilir.
 Prostat Kanseri Tedavisi
 Tedavide kanserin büyüme hızı, yayılımı, hastanın genel sağlığı ve kullanılacak tedavinin etkinliği olası yan etkilere bağlı olarak farklı tedaviler de tercih edilebilir. Erken bir aşamada tespit edilirse, acil tedavi yerine takip tedavisi önerilebilir. Prostat kanseri için cerrahi en yaygın ve etkili tedavilerden biridir. Robotik, laparoskopik ve açık cerrahi yöntemler mevcuttur ve her cerrahi yöntem hastaya göre tercih edilmelidir. Cerrahi işlemin amacı tüm prostatı çıkarmaktır. Uygun durumlarda prostat çevresindeki penisin sertleşmesine yardımcı olan sinirler korunabilir. Erken prostat kanseri için tercih edilen ameliyat laparoskopidir. Yine prostatın erken evrelerde radyasyon tedavisi (radyoterapi) uygun hastalarda önemli bir tedavi seçeneğidir. Laparoskopik cerrahi hastaya konforlu bir operasyon sunar ve kanserle mücadele açısından yüksek başarı oranlarına sahiptir. 45 küçük delikten yapılan bu operasyonlardan sonra hasta daha az ağrı hisseder ve kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilir. Bu işlemler cerrahi kesi olmadığı için kozmetik açıdan da yüksek düzeyde hasta memnuniyeti sunmaktadır.
Prostat Kanseri İçin Risk Faktörleri
 Kesin nedeni bilinmemektedir. Prostat kanseri, prostattaki bazı hücreler, normal hücrelerin yerini alarak hücresel düzeyde genetik kusurlar nedeniyle kontrolden çıktığında ortaya çıkar. Daha sonra çevre dokulara ve ileri evrelerde uzak organlara yayılabilir. Prostat kanserinin sebepleri ve risk etkenleri şu şekilde sıralanabilir;  Kalıtsal veya Genetik Faktörler: Prostat kanseri vakalarının %9'u kalıtsaldır ve prostat kanserli hastalarda hastalık birinci derece erkek akrabalardan kalıtılır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olduğu bilinen BRCA2 genindeki mutasyonların da erkeklerde prostat kanseri riskini arttırdığı gösterilmiştir.  Genetik olmayan (çevresel) faktörler: Prostat kanserinde çevresel faktörler genetik faktörlerden daha etkilidir. Yaşın etkisi: Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. 50 yaş altı erkeklerde nadir görülen prostat kanseri, 55 yaş üstü erkeklerde daha sık görülüyor. Irk faktörü: Irk faktörü prostat kanserinde de önemlidir. En çok siyah erkeklerde görülür, bunu beyaz erkekler izler. Asya/Pasifik adalarında yaşayan erkeklerde de nadiren görülür. Diyet: Diyetin prostat kanseri üzerindeki doğrudan etkisi belirlenmemiştir. Önceki araştırmalar selenyum ve E vitamininin kanser riskini azaltabileceğini gösterse de daha sonraki araştırmalardan elde edilen daha net sonuçlar, ikisinin de hiçbir faydası olmadığını göstermiştir. Ancak sağlıklı bir diyet kanser riskini azalttığı için sağlıksız yiyecekler yemek kanser riskini doğrudan artırabilir. Tedavi fiyatları için curefinding.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. Read the full article
0 notes
sagliksozluk · 2 years
Text
Küçük hücreli akciğer kanseri nedir?
Küçük hücreli akciğer kanseri, akciğer kanserinin dört hücre tipinden (adenokarsinom, skuamöz hücreli karsinom, büyük hücreli karsinom, küçük hücreli karsinom) biridir ve tüm akciğer kanseri hastalarının...
0 notes
backlinkci · 2 years
Text
Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?
Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir? Kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 25’inin sorumlusu olan akciğer kanseri önemli bir halk sağlığı problemi… 2020 yılında, dünya genelinde 2.7 milyon kişi akciğer kanseri tanısı alırken, 1 milyon 76 bin kişi aynı sebepten hayatını kaybetti.
Akciğerler vücuda oksijen almasını ve zararlı olan karbondioksitin atılmasını sağlayan yaşamsal öneme sahip bir organdır. Akciğer kanseri ise akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşur. Bu kontrolsüz çoğalma, akciğerlerin bir bölümünü kaplar, kitle oluşturur ve uzak organlara da yayılabilir (metastaz). Yapılan araştırmalarda sigarayla akciğer arasında kuvvetli bir bağ kurulmuş olsa da vakaların %15’lik kısmını sigara içmeyenler oluşturuyor. En sık görüldüğü yaşlar 50-70 yaş aralığıdır.
Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir? Akciğer kanseri hastalarının %90’ı hekime başvurduğunda semptomatiktir. Belirtiler kanserin bölgesel, metastatik veya yaygın olmasına göre değişir. Akciğer ve bronş sisteminin ağrı duyusundan yoksun olması ve genellikle ilk semptom olan öksürüğün sigara içen hastalar tarafından bir belirti olarak değerlendirilememesi sonucu akciğer kanseri tanısı çoğunlukla ileri evrelerde konulmaktadır. Akciğer kanserinde görülen başlıca belirtiler ve nedenleri şunlardır:
Öksürük: Vakaların %75’inden fazlasında vardır. Hava yolunda tıkanma, enfeksiyon ve akciğer dokusu üzerinde bası etkisinden dolayı gelişir. Özellikle 3 haftayı geçen ve şekil değiştiren öksürük, hemen göğüs hastalıkları uzmanı kontrolü gerektirir.
Kilo kaybı: %68 oranında görülen bu belirti, ilerlemiş kanser ve karaciğer metastazı durumunda görülür.
Solunum sıkıntısı: % 60 oranında görülen bu belirti büyük hava yollarının tümör ile tıkanması, plevra denilen akciğer zarlarının arasında sıvı birikmesi ve diyafram kasının felç olması sonucu oluşabilir.
Göğüs ağrısı: % 50 oranında görülür. Kanser göğüs duvarına yayılmış ya da sinirler tutulmuş olabilir.
Kan tükürme (hemoptizi): Bu belirtiler hastaların yaklaşık %25’inde görülür. Hava yolu tümör tarafından tutulur ve nekroze olursa ortaya çıkar.
Baş ve kemik ağrısı: %25 oranında ve kemik metastazı olduğunda ortaya çıkar.
Çomak parmak: Oksijenlenmenin azalması ve kemik reaksiyonları nedeniyle oluşur.
Ses kısıklığı: Ses tellerinin tutulumu nedeniyle olabilir.
Yutma güçlüğü: Yemek borusuna bası sonucu oluşur.
Nefes darlığı
Hırıltılı solunum
İştah kaybı
Ateş
Yüz ve boyunda şişme
Omuz, kol ağrısı
Sırt ağrısı
Yorgunluk, halsizlik
Akciğer kanserinin nedenleri nelerdir? Sigara: Akciğer kanseri hastalarının % 80-90’ında sigara öyküsü vardır ve akciğer kanseri riskini artıran faktörlerin başında yer almaktadır. Kanser gelişme riskini, sigaraya başlma yaşı, sigara içme süresi, içilen sigaranın tipi ve günlük tüketilen sigara miktarı etkilemektedir. Sigara içmeyenlere kıyasla kanser riskini 10-30 kat artırmaktadır. Özellikle 20 paket/yıl’dan sonra bu risk belirgin artmaktadır. Sigara içimi kadınlarda %90, erkeklerde %79 oranda akciğer kanseri ile direkt ilişkili bulunmuştur. Çevre: Endüstriyel ve çevresel faktörler akciğer kanseri gelişimi açısından önem arz eder. Radon gazı, asbest, hava kirliliği, radyoizotoplar, ağır metaller ve hardal gazı gibi maddelere maruz kalmak ile akciğer kanseri arasında ilişki kurulmuştur. Genetik: Kalıtsal etkenlerin akciğer kanseri gelişiminde etkili olduğu öne sürülmektedir. Ailede akciğer kanseri olan birey varsa yakalanma riski 2,4 kat artmaktadır. Virüsler: HIV enfeksiyonu olan kişilerde akciğer kanseri daha yüksek olasılıkla ortaya çıkmaktadır. Radyasyon: Herhangi bir kaynaktan gelen radyasyon akciğer dokusuna zarar vererek bronş hücrelerin yapısında bozulmalara ve karsinogeneze neden olabilmektedir.
Akciğer kanseri genetik midir? Solunum yollarındaki hücreler kanser yapıcı etkenlerle uzun süre akciğer bronş hücrelerinde bazı mutasyonlar gelişebilir. Bu kronik maruziyetler bir dizi mutasyonlarla hücrelerde kanseröz değişiklikleri meydana getirebilir. Bu tip anormal hücreler herkeste gelişebilir. Ailesinde akciğer kanseri olan hastalarda bu tip anormal hücreler daha sıklıkla gelişir. Ancak yeterli bir immün sistem bu hücreleri tanır ve ortadan kaldırır veya tamir eder. Organizmanın immün sisteminde bir zaafiyet olması sonucu veya aileden gelen yapısı bozulan bu hücrelerde kontrolsüz çoğalma artar ve kanser kitleleri oluşur. Yine biyolojik yapısında başka değişikliklerin de gelişmesi ile metastaz özellliği kazanır ve uzak organlara yayılmaya başlar. Bütün çalışmalar da göstermiştir ki ailede akciğer kanseri olan birey varsa yakalanma riski 2,4 kat artmaktadır.
Akciğer kanserinde erken tanı Son birkaç yıldır akciğer kanseri tanısı almış kişilerde yapılan reseptör ve genetik mutasyon taramaları ile tedavide aşama kaydedildilmiş ve sağ kalımda başarı sağlanmıştır. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanı koymak, daha yüksek tedavi başarısı olasılığı veriyor. Hayatta kalma oranları kanserin türü ve tanı anında ne kadar yayıldığına bağlı olarak büyük ölçüde değişiyor. Akciğer kanseri tanısı almış her 3 kişiden biri en az 1 yıl yaşarken, 20 kişiden biri 10 yıl yaşıyor.
Bazı kanser türlerinde önceden fark edilen belirtiler erken tanıya götürebiliyor. Ancak akciğer kanserinde durum her zaman bu şekilde gerçekleşmiyor. Akciğer kanseri semptomlarının ve belirtilerinin oluşumu birkaç yıl sürebiliyor ve bazen hiç belirti vermeden sinsice ilerleyebiliyor. Çoğunlukla akciğer kanseri, doktora başvuracak kadar şikayet ve belirti verdiğinde geç kalınmış ya da ileri evre akciğer kanseri ile karşı karşıya kalmış oluyoruz. Hastalığın bu seyri, hastalık oranı ve ölüm oranının da neden bu kadar yüksek olduğunu açıklıyor. Bu yüzden tüm dünyada erken teşhis için akciğer kanseri taramaları yapılıyor. Erken evrede tanı konulan hastalar, cerrahi şansını yakalayarak hastalıkta kür sağlanabiliyor.
Bu nedenle akciğer kanseri taramalarını 40 yaş üstü herkesin, tüm risk faktörlerinden bağımsız olarak yaptırması gerekiyor. Sigara içmeyenler, yılda bir kez akciğer röntgeni çektirmeli ve şüpheli lezyon görülmesi durumunda akciğer tomografisi ile taranmalıdır. Sigara içenler ise her yıl bir kez direkt düşük doz akciğer tomografisi çekilerek yıllık taramalarını yaptırmak üzere göğüs hastalıkları kliniğine başvurmalıdır. Akciğer tomografisi erken tanıda en önemli tanı yöntemidir.
Küçük hücreli ve büyük hücreli akciğer kanseri nedir? Akciğer kanserlerinin iki ana türü vardır. Bunlar küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan (büyük hücreli, adenokarsinom, yassı hücreli) akciğer kanseridir. Her iki kanser de akciğerleri etkilemekle birlikte tedavi edilme şekli ve hastalığın seyri de dahil olmak üzere birkaç önemli farklılığa sahiptir.
Küçük hücreli akciğer kanseri, mikroskobik incelemede hücreleri yuvarlak ve küçük olduğu için bu ismi almaktadır. Büyük hücreli ismi de benzer şekilde hücre yapısının görüntüsünden bu ismi almaktadır. Küçük hücreli akciğer kanseri tüm akciğer kanserlerinin %15’ini oluşturur. Büyük hücreli kanser türü daha az orandadır. Benzer belirtiler verebilirler. Tanısal yöntemler de benzerdir.
Küçük hücreli akciğer kanserinde evreleme, büyük hücreli akciğer (küçük hücreli dışı) kanserinden farklıdır. Daha agresif seyreder, hücreler daha hızlı bölündüğü ve farklılaştığı için lenf nodu veya uzak organ metastazı yapma ihtimali daha yüksektir. Bu yüzden küçük hücreli akciğer kanseri sınırlı (sadece göğüs duvarında lokalize) ve yaygın evre (uzak metastaz yapmış) olarak evrelendirilir. Hastanın sınırlı evrede cerrahi şansı olurken, yaygın evrede cerrahi tedavi uygulanamaz.
Büyük hücreli akciğer kanserinin evrelemesi ise tipik küçük hücreli dışı akciğer kanseri evrelendirilmesi yapılır. TNM dediğimiz tümörün boyutu, lenf nodu tutulumu ve uzak organ metastazına göre yapılır. 4 evresi vardır, ilk 3 evrede cerrahi şansı olurken, evre 4'te cerrahi uygulanamaz.
Her ikisinin tedavi farklıkları olmakla beraber benzer yanları da vardır. Küçük hücreli akciğer kanserinde daha az olmakla beraber her ikisinde de cerrahi tedavi vardır. Radyoterapinin, kemoterapinin, palyatif bakımın her iki akciğer kanserinin tedavisinde yeri vardır. Bununla birlikte immunoterapiler ve genetik değişimleri hedefleyen moleküler tedaviler sadece küçük hücreli dışı akciğer kanserinde etkindir.
Küçük hücreli akciğer kanseri, büyük hücreli akciğer kanserine göre kemoterapiye daha duyarlı olma eğilimindedir. Tümörün evresine göre cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi veya kombinasyonları uygulanabilir. Küçük hücreli akciğer kanserinin beyne metastaz yapma ihtimali yüksektir.Bu nedenle, beyinde henüz hastalık bulgusu olmasa bile, beyin koruyucu amaçla ışınlanabilir (radyoterapi). Bu uygulamaya profilaktik radyoterapi denir.
Akciğer kanserinin evreleri Akciğer kanseri evre olarak dörde ayrılır. Evre 1: Tümör sadece tek taraflı akciğer içindedir. Evre 2: Kanser tek taraflı akciğer içinde ve aynı taraftaki lenf bezlere yayılmıştır. Evre 3: Tümör tek taraflı akciğer içinde ve plevra veya iki akciğer arasındaki (mediasten) lenf nodlarına yayılmıştır. Evre 4: Hastalık uzak organlara yayılmıştır (kemik, böbreküstü bezi, karaciğer, beyin vs.)
Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) nedir? Dünyada görülme sıklığı 1 milyonda 1-2 iken, ülkemizde yılda ortalama 500 kişiye tanı konulmaktadır. Hastalığın temel nedeni halk arasında beyaz toprak olarak bilinen asbest maruziyetinden kaynaklanmaktadır. Hastalık, asbest maruziyetinden 20-50 yıl sonra ortaya çıkmaktadır. Mezotelyoma genellikle göğüs boşluğuna (akciğer zarı arasına) sıvı birikmesiyle bulgu veren bir hastalık olupi en sık yakınmaları şiddetli ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır. Bunun yanı sıra hastalarda öksürük, ağızdan kan gelmesi, kilo kaybı, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik gibi bulgular da görülür. Tanı, torasentez dediğimiz yöntemle alınan sıvının sitolojik incelenmesi veya akciğer zarı biyopsi sonucuyla konur. 3 tipi vardır; epitelyal, sarkomatoid ve mixt. Sadece epitelyalde cerrahi şansı varken, diğer tiplerinde kemoterapi ve radyoterapi uygulanır.
Mezotelyomalar 4 evreye ayrılır. Evre 1 ve evre 2'de cerrahi şansı varken, diğer evrelerde kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Kemoterapi ve radyoterapi başarısı genellikle sınırlı kalmakta ve akciğer zarında toplanan sıvı, plörodezis işlemi ile azaltılmaya çalışılır ve ilerleyici nefes darlığının düzeltilmesi amaçlanır. Cerrahi tedavide ise akciğer zarlarının tamamen soyulmasına (dekortikasyon) dayanan bir yöntem ile yapılır.
Akciğer kanseri tedavisi Tedavi planlanırken tümörün hücre tipi ve diğer organlara yayılımı dikkate alınarak evrelendirme yapılır. Temel olarak akciğerde 4 evre vardır ve hastalık ne kadar erken evredeyse tedavi olma şansı o kadar yüksektir. Erken dönemde tanı konulan hastalar cerrahi ile uzun yıllar yaşayabilmektedir. Hastalığın tedavisinde evre durumuna ve hücre tipine göre cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi moleküler, hedefe yönelik tedaviler veya değişik kombinasyonları uygulanabilir. Uzun süren kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler veya immunoterapiler bu evrelerde hastalığı uzun kontroller sağlayabilmektedir. Ancak tedavilere direnç gelişme ve ilerleme riski nedeniyle belirli aralarla radyolojik kontroller gerekmektedir. Sonuç olarak erken evrede yakalanan ve cerrahi olarak çıkarılabilen kanserlerde sağ kalım daha fazladır.
Akciğer kanserinde yaşam süresi Çok merkezli tüm çalışmaların sonucu, erken evre akciğer kanseri tanısı koymak tedavi ve yaşam süresi (sağkalım) şansını artırmaktadır. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde bu süre daha uzundur. Bütün gelişmeler ışığında akciğer kanseri tedavisinde hala alacak çok yol var. İmmunoterapi ve akıllı molekül tedavisi akciğer kanseri tedavisinde yeni bir umut olabilir. Ne kadar erken evrede tanı konursa, o kadar cerrahi şansı ve sağkalım şansı yükselmektedir. Hastalığa erken tanı koymak için risk gruplarını belirleyip tarama testleri yapılması, hastaları belirlemek ve tedavi etmek amaç olmalıdır.
0 notes
guzelbilgiler1 · 2 years
Text
Mide Kanseri Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mide Kanseri Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mide, karın bölgesinin sol üst kısmında kaburgaların altında bulunmaktadır.  Çeşitli nedenlerden ötürü midenin mukoza zarında tümörler oluşabilmektedir. Bu tümörlerden kötü huylu olanları mide kanserine yol açmaktadır. Hızlı yayılan bir kanser türüdür. Genellikle ülser olarak başlayan bu hastalık kan yoluyla akciğer karaciğer gibi diğer organlara da bulaşmaktadır.  Mide kanseri 4. Kanser türüdür.…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
onasilyapilir · 2 years
Text
Kilo Vermeyen Kilo Kaybının Nedenleri
Açıklanamayan kilo kaybı, 6 ila 12 aylık bir süre içinde en az 10 pound veya vücut ağırlığının yüzde 5'inin istenmeyen şekilde kaybı olarak tanımlandı.
Tumblr media
Denemeden kilo vermek ne anlama geliyor?
Tüm dünya kilo vermeye çalışıyor gibi görünüyor, ancak açıklanamayan kilo kaybı göz korkutucu olabilir. Hepimiz sebepsiz yere kilo veren birini duyduk ve bu kötü bir şeydi. Kilo kaybının olası nedenleri nelerdir, doktorunuz hangi soruları sorabilir ve siz ve doktorunuz nedeni belirlemeye çalışırsanız ne bekleyebilirsiniz?
Açıklanamayan kilo kaybı nedir?
Açıklanamayan kilo kaybı, 6 ila 12 aylık bir süre içinde en az 10 pound veya vücut ağırlığının yüzde 5'inin istenmeyen şekilde kaybı olarak tanımlandı . Bu, 200 kiloluk bir erkeğin 10 kilo vermesine veya 130 kiloluk bir kadının altı ila yedi kilo vermesine eşdeğer olacaktır.
Kilo kaybı, daha az yediğiniz için veya metabolizmanızdaki bir değişiklik veya bir tümörün büyümesi nedeniyle vücudunuz farklı besinler kullandığı için meydana gelebilir.
Doktorunuzu ne zaman görmelisiniz?
Denemeden kilo veriyorsanız, kilo vermenizin bir açıklaması olduğunu düşünseniz bile doktorunuzdan randevu almanız önemlidir . Kendi avukatınız olmanız ve yeterli bir açıklamanız olmadığını düşünüyorsanız neden nedenini sormaya devam etmek önemlidir. Gerekirse ikinci bir görüş isteyin. İstenmeyen kilo kaybına yol açabilecek durumların birçoğunun erken evrelerde teşhis edilmesi zordur.
teşhis koymak
İstenmeyen kilo kaybınız varsa, doktorunuz önce ayrıntılı bir öykü alacak ve fizik muayene yapacaktır. Bulgularına bağlı olarak daha ileri testler ve radyoloji çalışmaları önerebilir.
Doktorunuzun sorabileceği sorular
Kilo verdiğinizi ilk ne zaman fark ettiniz?
Ne kadar hızlı kilo verdin?
Diyetinizde veya egzersiz programınızda herhangi bir değişiklik yaptınız mı?
Hiç eskisi gibi kilo verdiniz mi?Kilo vermek sizin için ne kadar üzücü?
Çarpıntı , nefes darlığı , sarılık (ciltte sarı renk değişikliği), sürekli öksürük , ses kısıklığı , susuzluk veya soğuğa veya sıcağa karşı hassasiyet gibi başka semptomlarınız var mı?
Bir yıl öncesine kıyasla genel sağlığınızı nasıl tanımlarsınız?
Mamografi veya kolonoskopi gibi sizin yaşınızdaki biri için önerilen testleri önerdiniz mi ve sonuçları ne oldu?
Herhangi bir mide bulantınız veya kusmanız oldu mu? Hiç kendini kusar mısın?
Kabızlık veya ishal oldunuz mu?
Son zamanlarda kendinizi depresif veya stresli hissediyor musunuz?
Yeme problemlerine neden olan diş problemleriniz mi var?
Ailenizde çalışan herhangi bir hastalık var mı?
Doktorunuzun isteyebileceği testler
Sorular sorduktan ve muayene ettikten sonra doktorunuz ek testler önerebilir. Bazıları şunları içerir:
Laboratuvar testleri - Yaygın olarak istenen testler arasında tam kan sayımı (CBC), elektrolitler ( metabolik panel ), karaciğer testleri, böbrek fonksiyon testleri, inflamatuar testler (sedatlar, C-reaktif protein), kan şekeri (glikoz), idrar ve tiroid testleri bulunur.
Radyoloji çalışmaları - Göğsünüzün veya karnınızın BT'si gibi.
Prosedürler - midenizi ve kolonunuzu değerlendirmek için endoskopi veya kolonoskopi gibi.
nedenler
Açıklanamayan kilo kaybının, bazıları ciddi ve hatta daha fazla sıkıntı veren birçok nedeni vardır. Yaşlı erişkinlerde (65 yaş üstü) en yaygın neden kanserdir, bunu gastrointestinal ve psikiyatrik durumlar izlemektedir. Bazı nedenlere genel bakış şunları içerir:
Endokrin koşulları - hipertiroidizm (aşırı aktif tiroid bezi), hipotiroidizm (az aktif tiroid bezi), diyabet ve Addison hastalığı gibi .
Enfeksiyonlar - HIV / AIDS , tüberküloz , endokardit (kalp kapakçıklarının enfeksiyonu) ve paraziter enfeksiyonlar gibi.
Kanser - Kilo kaybı, akciğer kanseri (özellikle akciğer adenokarsinomu ), kolon kanseri , yumurtalık kanseri ve pankreas kanseri gibi kanserin ilk belirtileri olabilir.
Bağırsak sorunları - peptik ülser hastalığı, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve pankreatit gibi.
Kalp yetmezliği
Böbrek yetmezliği .
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı - (KOAH) - Amfizem gibi.
Ağızla ilgili endişeler - diş eti hastalığı , diş çürüğü, ağız yaraları veya diş telleri gibi.
kale.
Yeme bozuklukları - Örneğin, anoreksiya nervoza ve bulimia.
Yetersiz beslenme - Yetersiz yiyecek seçimleri veya yiyecek alımını sınırlayan mali durum (kıtlık) nedeniyle.
Psikolojik durumlar - depresyon ve anksiyete gibi.
İlaç - Hemen hemen her ilacın dikkate alınması gereken kilo kaybı olabilir. İlaçlar doğrudan kilo kaybına neden olabilir veya kilo kaybına yol açan mide bulantısı ve iştah kaybına neden olabilir.
Uyuşturucu Suistimali - Sadece metamfetamin gibi sokak uyuşturucuları değil, Adderall gibi reçeteli ilaçlar ve müshil gibi reçetesiz satılan ilaçlar da kötüye kullanılabilir.
Nörolojik durumlar - Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı gibi.
önem
Ağırlıksız kilo kaybı, sadece altta yatan bir neden aramak için değil (beklenmedik kilo kaybı yaşayan kişilerin 4/4'ünde doktorlarının bulduğu altta yatan bir nedene sahiptir), sağlık açısından ne anlama geldiği için önemlidir.
Ağırlıksız kilo kaybı, birçok hastalıktan muzdarip insanlar için daha yüksek morbidite (hastalıkların gelişimi), daha yüksek bir ölüm oranı (daha yüksek ölüm oranı) ve daha düşük bir yaşam kalitesi ile ilişkilendirilmiştir. Kanser kaşeksisi , birkaç başka endişeyle birlikte kasıtsız kilo kaybı durumudur ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 20'sinden doğrudan sorumludur. Koroner kalp hastalığında bile, istenmeyen kilo kaybı yaşayan kişilerde sonuçların yüzde 62 daha kötü olduğu bulundu.
terapi
Kasıtlı olmayan kilo kaybının tedavisi, altta yatan nedene veya nedenlere bağlı olacaktır. Kilo kaybının altında yatan bir nedenin yüksek olasılığı göz önüne alındığında, denemeden kilo kaybı yaşayan herkes, diğer gerekli çalışmalara ek olarak ayrıntılı bir geçmişe ve fiziksel performansa sahip olmalıdır. İstenmeyen kilo kaybının nedenlerinden bazıları oldukça nadirdir ve bir nedeni belirlemek için birkaç ziyaret gerektirebilir.
Nedeni ne olursa olsun, kilo kaybını tedavi etmek için de önlemler alınmalıdır. Bir neden belirlendiğinde, kilo kaybının kendisi bazen ikinci plana itilir. Bu size aitse, bu semptomun nasıl tedavi edileceği konusunda doktorunuzla konuştuğunuzdan emin olun. Kanser teşhisi konan kişiler için palyatif bakım konsültasyonu düşünülmelidir. Palyatif bakım ekipleri, istenmeyen kilo kaybı gibi kanserle ilgili olmayan sorunları (örneğin kemoterapi veya radyasyon tedavisi) ele alma konusunda mükemmel bir iş çıkarmaktadır. Kilo kaybı tedavisi, kilo kaybına neden olan durum ne olursa olsun, insanların tedavileri tolere etmesine yardımcı olabilir.
0 notes
onkolojik · 3 years
Text
Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavisi ve Nedenleri
Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavisi ve Nedenleri
Tumblr media
Dünyada ve ülkemizde hızlı bir şekilde yaygınlaşan akciğer kanseri erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en çok görülen ikinci kanser çeşidi olarak tanımlanıyor. Sigaranın başlıca faktörlerden biri olduğu akciğer kanseri, kansere bağlı olan ölümlerde ilk sıralarda yerini alıyor. Fakat erken evrede yakalandığında hastalığın tedavi edilme şansı yükseliyor. Akciğer kanseri; çoğunlukla nefes darlığı, hırıltı, ani […] yazının devamını incelemek ve diğer fotoğraflar için https://www.onkolojik.net/akciger-kanseri-nedir-belirtileri-tedavisi-ve-nedenleri/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
eksenhabercom · 5 years
Link
Akciğer Kanseri nedir, Akciğer Kanseri evreleri, Akciğer Kanseri belirtileri, Akciğer Kanseri nedenleri, Akciğer Kanseri nedir kısaca,
0 notes
konnektom · 3 years
Text
KANSER
2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü aldılar.
Bu, yakın bir gelecekte korkunç kanser hastalığının, evde nezle gibi tedavi edilebileceği anlamına geliyor!
Bu, bir zamanlar tedavi edilemeyen ve bir çok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı gibidir. İskorbüt tedavi edilemiyordu ve her hangi bir ilacı yoktu, ancak daha sonra , bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor.
Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim:
* Unutmayın : “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir.*
*🔸 Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin!*
*🔸 Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, bir çok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu.*
*🔸 Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi!*
*🔸 Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.*
*🔸 Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur.*
*🔸 Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler:*
* 🀟 Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur.*
*🔸 Buğday filizi (tomurcukları) yiyin.*
*🔸 Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur.*
* “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*
*🔸 Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları:*
*🔸 Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.*
* Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar.*
*🔸 Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi.*
*🔸 Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek.*
*🔸 Susam ve keten tohumu. *
*🔸 Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar.*
* Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.*
*🔸 Kanser karşıtı ürünlerin listesi.*
* Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları:*
*1⃣. Elma.*
*2⃣. Vişne.*
*3⃣. Şeftali.*
*4⃣. Kültür eriği.*
*5⃣. Erik.*
*6⃣. Armut.*
*7⃣. Lima fasülyesi.*
* Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.*
*🔸 Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer.*
*🔸 Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var.*
*🔸 Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar!*
* Artık asla kansere yakalanmayacaksınız!*
* Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir *
* Bunu bilmiyor muydunuz?*
* Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.*
* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz?*
* Son derece basit!*
* Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin.*
* Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir.*
* Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor. Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz.*
* Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir?*
* Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır.*
* Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır!*
* Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür.*
* Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir.*
* Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar.*
* Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder.*
* Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin!*
* Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi…*
* Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.
1 note · View note