Tumgik
#vücutta bölgesel yağlanma
biberhapistore · 7 months
Text
Biber hapı nedir ne işe yarar?
Tumblr media
Biber Hapı Nedir ve Ne İşe Yarar?
Uzun yıllardır satılan ürünümüz biber hapı nedir ne işe yarar? Yıllardır popülerliğini koruyan bu ürün bir çok kişi tarafından aktif kullanılıyor ve seviliyor. Zayıflama sürecini basite indirgeyen bu ürün ile sizde ideal kilonuza ulaşabilirsiniz. Biber hapı bilinçli kullanıldığı takdirde mükemmel bir zayıflama yöntemidir. Lakin önerilen kullanım şekline uymalısınız. Doz aşımı, yada aşağı da belirtilen kronik rahatsızlıklardan biri varsa zarar görebilirsiniz. Bu yüzden lütfen sitemizde yazılan makaleleri inceleyerek bilinçli kullanım yapınız.
Biber Hapının Tanımı ve İçeriği
Biber hapı, başta kırmızı biber olmak üzere çeşitli bitki ekstrelerinden elde edilen doğal ekstraktların kullanıldığı bir takviye ürünüdür. Bu ürün genellikle metabolizmayı hızlandırmak ve yağ yakımını desteklemek amacıyla kullanılır. Temel içeriğinde, kapsaisin adı verilen bir madde bulunur. Kapsaisin, biberin acı tadının kaynağı olup, aynı zamanda termojenik bir etkiye sahiptir.
Biber Hapının Etkisi
Biber hapı, özellikle metabolizmayı hızlandırma ve yağ yakımını artırma konusunda aktif kullanılan bir üründür. Kapsaisinin termojenik özellikleri sayesinde, vücut ısısını artırarak daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olur. Bu özellik, kilo verme sürecini destekler ve diyet programlarında sıkça tercih edilir. Ayrıca, biber hapı iştah kontrolüne de katkıda bulunarak, aşırı yeme alışkanlıklarının önüne geçebilir. Özellikle bölgesel yağlanma sorununuz varsa bu sorunu çözebilmektedir. Örneğin; Bel, Basen, Göbek bölgesinde depolanan yağların yakılmasında muhteşem sonuçlar alabilirsiniz. Hareketsiz yaşam yada genetik faktörler göz önüne alındığında vücutta yağ depolanmaktadır. Bayanlarda özellikle basen problemi sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Biber hapı termojenik etkisi bu depo yağların yakılmasını sağlar. Kullanım sürecinde gözle görülebilir farklar ilk iki hafta içerisinde ortaya çıabilir.
Kullanım ve Dozaj
Biber hapı kullanımı oldukça basittir. Kutu içerisinde 30 kapsül bulunur. Bu ürün, Günde bir adet sabah kahvaltısından 5-10 dakika önce kullanılır. Önerilen kullanım şekline uymanız şiddetle tavsiye edilir. Günde bir kapsülden fazla kullanım sizi zayıflatmaktan ziyade metabolizmaya ağır yük bindirecektir. Bu yüzden gün içinde bir kapsülden fazla kullanmayınız.
Yan Etkiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Biber hapının yan etkileri genellikle hafiftir ancak bazı kişilerde mide rahatsızlıkları, hazımsızlık veya alerjik reaksiyonlar gibi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle, herhangi bir sağlık problemi yaşayanların veya kronik hastalığı olanların biber hapını kullanmadan önce bir müşteri hizmetlerine danışmaları önerilir. Kullanıcılardan yapılan geri dönüşlere bakarsak eğer genellikle ağız kuruluğu, İştahsızlık ve ilk günlerde uykusuzluk görülmektedir. Haricinde bir yan etki yaşıyorsanız eğer yine müşteri temsilcisi ile görüşmenizi öneririz.
Biber hapını kimler kullanamaz?
Biber hapı, 18-65 yaş arası kişilerin kullanımı içindir. Kalp-Damar hastaları, Tansiyon hastaları, Kronik böbrek yetmezliği olan kişiler, Hamile ve emziren anneler biber hapı kullanamazlar. Bunlar haricinde aktif kullandığınız bir ilaç yada tedavi varsa eğer ürün sipariş etmeden önce müşteri temsilcisi ile iletişime geçip bilgilendiriniz.
Sonuç olarak, biber hapı nedir ve ne işe yarar sorusuna verilecek cevap; metabolizmayı hızlandırmaya, yağ yakımını artırmaya ve iştah kontrolüne yardımcı olan bir takviye ürünüdür. Ancak, her takviye gibi biber hapının da bilinçli kullanılması gerekir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz ile birleştirildiğinde, kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam hedeflerine ulaşmada etkili bir yardımcı olabilir.
DETAYLI BİLGİ VE SİPARİŞ İÇİN: https://biberhapioficial.com/
0 notes
etkilizayiflama · 7 months
Text
BİBER HAPI NEDİR NE İŞE YARAR ?
Biber hapı nedir ne işe yarar?
Tumblr media
Biber Hapı Nedir ve Ne İşe Yarar?
Uzun yıllardır satılan ürünümüz biber hapı nedir ne işe yarar? Yıllardır popülerliğini koruyan bu ürün bir çok kişi tarafından aktif kullanılıyor ve seviliyor. Zayıflama sürecini basite indirgeyen bu ürün ile sizde ideal kilonuza ulaşabilirsiniz. Biber hapı bilinçli kullanıldığı takdirde mükemmel bir zayıflama yöntemidir. Lakin önerilen kullanım şekline uymalısınız. Doz aşımı, yada aşağı da belirtilen kronik rahatsızlıklardan biri varsa zarar görebilirsiniz. Bu yüzden lütfen sitemizde yazılan makaleleri inceleyerek bilinçli kullanım yapınız.
Biber Hapının Tanımı ve İçeriği
Biber hapı, başta kırmızı biber olmak üzere çeşitli bitki ekstrelerinden elde edilen doğal ekstraktların kullanıldığı bir takviye ürünüdür. Bu ürün genellikle metabolizmayı hızlandırmak ve yağ yakımını desteklemek amacıyla kullanılır. Temel içeriğinde, kapsaisin adı verilen bir madde bulunur. Kapsaisin, biberin acı tadının kaynağı olup, aynı zamanda termojenik bir etkiye sahiptir.
Biber Hapının Etkisi
Biber hapı, özellikle metabolizmayı hızlandırma ve yağ yakımını artırma konusunda aktif kullanılan bir üründür. Kapsaisinin termojenik özellikleri sayesinde, vücut ısısını artırarak daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olur. Bu özellik, kilo verme sürecini destekler ve diyet programlarında sıkça tercih edilir. Ayrıca, biber hapı iştah kontrolüne de katkıda bulunarak, aşırı yeme alışkanlıklarının önüne geçebilir. Özellikle bölgesel yağlanma sorununuz varsa bu sorunu çözebilmektedir. Örneğin; Bel, Basen, Göbek bölgesinde depolanan yağların yakılmasında muhteşem sonuçlar alabilirsiniz. Hareketsiz yaşam yada genetik faktörler göz önüne alındığında vücutta yağ depolanmaktadır. Bayanlarda özellikle basen problemi sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Biber hapı termojenik etkisi bu depo yağların yakılmasını sağlar. Kullanım sürecinde gözle görülebilir farklar ilk iki hafta içerisinde ortaya çıabilir.
Kullanım ve Dozaj
Biber hapı kullanımı oldukça basittir. Kutu içerisinde 30 kapsül bulunur. Bu ürün, Günde bir adet sabah kahvaltısından 5-10 dakika önce kullanılır. Önerilen kullanım şekline uymanız şiddetle tavsiye edilir. Günde bir kapsülden fazla kullanım sizi zayıflatmaktan ziyade metabolizmaya ağır yük bindirecektir. Bu yüzden gün içinde bir kapsülden fazla kullanmayınız.
Yan Etkiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Biber hapının yan etkileri genellikle hafiftir ancak bazı kişilerde mide rahatsızlıkları, hazımsızlık veya alerjik reaksiyonlar gibi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle, herhangi bir sağlık problemi yaşayanların veya kronik hastalığı olanların biber hapını kullanmadan önce bir müşteri hizmetlerine danışmaları önerilir. Kullanıcılardan yapılan geri dönüşlere bakarsak eğer genellikle ağız kuruluğu, İştahsızlık ve ilk günlerde uykusuzluk görülmektedir. Haricinde bir yan etki yaşıyorsanız eğer yine müşteri temsilcisi ile görüşmenizi öneririz.
Biber hapını kimler kullanamaz?
Biber hapı, 18-65 yaş arası kişilerin kullanımı içindir. Kalp-Damar hastaları, Tansiyon hastaları, Kronik böbrek yetmezliği olan kişiler, Hamile ve emziren anneler biber hapı kullanamazlar. Bunlar haricinde aktif kullandığınız bir ilaç yada tedavi varsa eğer ürün sipariş etmeden önce müşteri temsilcisi ile iletişime geçip bilgilendiriniz.
Sonuç olarak, biber hapı nedir ve ne işe yarar sorusuna verilecek cevap; metabolizmayı hızlandırmaya, yağ yakımını artırmaya ve iştah kontrolüne yardımcı olan bir takviye ürünüdür. Ancak, her takviye gibi biber hapının da bilinçli kullanılması gerekir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz ile birleştirildiğinde, kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam hedeflerine ulaşmada etkili bir yardımcı olabilir.
DETAYLI BİLGİ VE SİPARİŞ İÇİN: https://biberhapioficial.com/
1 note · View note
estedore-tr · 2 years
Photo
Tumblr media
Magic Crush, bölgesel zayıflama, incelme isteyenler için ideal yöntemlerden biridir. Magic Crush ile tek seansta 2cm ile 15cm arasında incelme sağlanabilir. Magic Crush, vücutta biriken yağın vücuttan atılması yöntemidir. Törpüleme sistemi dediğimiz yöntemle vücudun belli bölgelerinde biriken yağ hücrelerinin parçalanması için uygulanan bir işlemdir. Düzenli spor ve beslenmenin yanı sıra uygulandığında inatçı bölgelerdeki yağ hücrelerinin parçalanmasını sağlar. Magic Crush uygulaması kadınlar ve erkekler için uygulanabilir. Magic Crush uygulamasının ilk seansından itibaren gözle görülür incelme olmaktadır. Magic Crush uygulamasından sonra kişi daha sağlıklı kilo vermeye başlar. Magic Crush uygulaması boyunca kişinin beslenmesine dikkat etmesi gerekmektedir. Spor ve düzenli beslenme ile Magic Crush desteklenmelidir. #magiccrush #magiccrushbölgeselzayıflama #bölgeselzayıflama #bölgeselincelme #bölgeselkilo #yağlanma #zayıflama #rasping #sıkılaşma #keşfet https://www.instagram.com/p/CfWQCyEtamZ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
sekerkadin · 4 years
Link
Vücutta Bölgesel Yağlanma Nedir Nasıl Engellenir, bölgesel yağlanma çözüm elma tipi armut tipi yağlanma, kalça üst bacakta bölgesindeki yağlanma
0 notes
kocaalihaber · 4 years
Text
0 notes
popop0p0l98k-blog · 7 years
Text
En az 1 beden incelmek istiyorum diyenlere
Diyetsiz, sporsuz kilo vermek ya da kilo kontrolü yapmak mümkün değil.  Son derece basit bir mantıkla, aldığınız kalori, harcadığınız kaloriden fazlaysa, kilo alıyorsunuz. Yazarken ya da anlatırken o kadar basit ifade edilmesine karşın, uygulaması bir o kadar da zor bir süreç. Fakat teknolojinin gelişmesiyle birlikte yapacağınız diyet ve spora son derece etkili katkı sağlayacak bazı estetik medikal uygulamalar bulunuyor. Bunlardan birisi de karboksi terapi! Karboksi terapi, bölgesel yağlanma sorununa da son derece etkili uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur yaza girerken incelmek ve form kazanmak isteyenlere karboksi terapiden ve uygulama şeklinden bahsetti: "Zayıflama ve bölgesel yağlardan kurtulma tedavileri, kliniklerimizde diyetisyen kontrolünde yapılır. Kişiye özel, sorun ne ise temeline odaklanarak planlanır. Genellikle kliniklerimizde karboksiterapiyi tek başına uyguluyoruz. Ayrıca bölgesel incelme terapilerimiz, nemesis+prix,radyofrekans, Lpg, Geminis, Awt gibi bölgesel incelme cihazlarıyla programlama yapılır. Haftada 1 ve ya 2 seans şeklinde düzenleme yapılır. Ne kadar seans gelmeniz gerektiği muayene sonrası belirlenir, çoğunlukla ortalama 8 ile 12 seans öneriyoruz. Seanslarınız 20 dk. ile 30 dk. arasında değişiyor.1 ve ya 3 bedene kadar zayıflama garantisi veriyoruz Karboksi Terapi Nedir? Karboksiterapi, karbondioksit (CO2) gazının deri altına enjekte edilmesiyle gerçekleşen bir tedavi yöntemidir. İlk olarak Fransa'da kullanılmaya başlayan bu yöntem, hem estetikte hem de tıpta birçok uygulama alanına sahiptir. Estetik kullanımı çok fazla olan karboksi terapi, vücudun elastikiyetini kaybetmesiyle ortaya çıkan sarkmalar, selülit tedavisi, cilt çatlakları, bölgesel yağlanma, yaraların iyileşmesi, kırışıklık problemleri gibi sorunlarda, ayrıca liposuction işlemi öncesi ve sonrası son derece verimli ve etkili sonuçlar alabildiğimiz bir uygulamadır. Karboksi Terapinin Avantajları Karboksiterapi tedavisi, kısa süren ağrısız ve acısız bir işlemdir. Kozmetik uygulamalara nazaran daha başarılı sonuçlar verir. Ağrısız bir işlem olduğu için, uygulama esnasında lokal veya genel anestezi yöntemlerine ihtiyaç yoktur. İşlem sonrası istirahat etmeyi gerektirecek bir durum oluşmaz. Antiaging tedavilerinde etkili rol üstlenir. Herhangi bir yan etkisi yok "Karboksiterapi tedavisi, bilinçli bir şekilde uygulanmışsa, her hangi bir yan etki doğurmaz" diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur ayrıca şunları söyledi: "İşlem sonrası, vücutta ödem oluşması son derece normaldir ve bu ödemler kısa süre içerisinde kendiliğinden kaybolur. İşlem sonrası nadir de olsa birkaç yerde, nokta şeklinde morarmalar görülebilir. Morarmalar birkaç günde kaybolur. Karboksiterapi tedavisinde seanslar, problemin yoğunluğuna göre değişiklik gösterir. Karboksiterapi, kilo ve selülit problemlerinin giderilmesi amacıyla uygulanacaksa, hastanın tedaviyi, beslenme ve egzersiz programlarıyla desteklemesi önerilir".
0 notes
hakkindabilgi-blog · 7 years
Text
Hem yağlarından kurtul, hem de şekle gir
Tumblr media
Liposuction diğer adıyla yağ aldırma hakkında farklı, yalan yanlış bilgilerle doluyuz. Estetik cerrahinin en sık başvurduğu ve insanlar tarafından en fazla istenen uygulama yöntemi olan yağ aldırma operasyonlarında asıl önemli konu, vücudun işlem sonrası alacağı şekil Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur yağ aldırma operasyonları hakkında bilgiler verdi: "Liposuction 1980'li yıllardan beri uygulanan bir yağ aldırma yöntemidir. Estetik kaygısının çok fazla olduğu günümüz dünyasında, özellikle bölgesel zayıflama sorunu yaşayan insanlar tarafından en fazla tercih edilen yöntemlerin başında geliyor. Fakat atlanan en önemli mevzu işlem sonrası bedenin nasıl görüneceği, işte bu sebeple konu sadece yağların aldırılması değil, bedenin uygulama sonra nasıl görüneceğidir. Öncelikle kilolarınızda doğru bir beslenme alışkanlığı kazanarak, diyet yaparak ve egzersizlerle destekleyerek kurtulmaya çalışın. Sonuç olarak bazı yerlerinizde bölgesel yağlanma sorunu yaşıyorsanız yağ aldırma işlemini tercih edin. Bölgenin iyi şekillenmesi adına ben liposuction yerine, kliniklerimde liposculpture uygulamasını daha fazla tercih ediyorum çünkü çok daha fazla artısı var. Zaten dünyada da bu böyle". Liposculpture uygulamasının çok daha fazla avantajı var "FDA tarafından vücut ve yağ şekillendirici olarak onay alan NIL (Nutational Infrasonic Liposculpture ) yöntemini kullanarak operasyonlarımızı yapıyoruz. NIL Tickle Lipo olarak da bilinmektedir. Bu teknik ile aynı anda yağ toplama da yaptığı için, cerraha kontrol gücü sağlar. Bunun sonucunda pürüzsüz bir vücut şekillendirilmesi oluşur ve iyileşme süreci son derece kısalır" ifadesinde bulunan Op. Dr. Bülent Cihantimur, bölgesel yağ aldırma kadar, bölgenin şekillendirilmesinin de çok önemli olduğunu, işte bu sebeple liposculpture operasyonunu tercih ettiklerinin altını çizdi. Liposculpture uygulamasının farkı "Liposculpture tekniği liposuction tekniğinden farklıdır. Liposculpture ameliyatı liposuction ameliyatıyla sürekli karıştırılan ama teknik olarak farklı uygulamaların yapıldığı kontür düzeltme operasyonudur. Liposculpture tekniğinde mikro kanüller kullanılarak vücudun belirlenen bölgelerine uygulama yapılmaktadır. Estetik cerrahınız ilk önce vücutta liposculpture yapılacak bölgelere yakın yerlerde küçük santimetrede kesiler oluşturur ve ince kanüller, açılan kesiklerin içinden geçirilir. Bu kanüller normalde liposuction tekniğinde kullanılan kanüllerden çok daha incedir ve dolayısıyla cerrahın yağ hücreleri üzerine çok daha fazla hakim olmasını sağlar. " Bedene hem şekil veriyor, hem de yağı emiyor Op. Dr. Bülent Cihantimur: "Liposuction yağ emme manasına gelirken, liposculpture kelime olarak, yağlı dokunun alınarak geride kana alana düzeltilmesi, estetik açıdan şekil verilmesi manasına gelir. Liposculpture operasyonu sırt, bel, göbek, bacak içi, basenler, diz iç kısımları, çene altı gibi farklı vücut bölgelerinden vakum yardımıyla yağ alınması sonrasında, vücuda şekil verilerek sonlandırılır. Tek başına kullanılabileceği gibi, bazı durumlarda, göğüs küçültme ve ya büyütme, karın germe ya da bunun gibi plastik cerrahi operasyonları sırasında da kullanılabilir" ifadesinde bulundu
0 notes
Text
Basen Bölgesi Zayıflama
Basen Bölgesi Zayıflama
 İnsanlar vücut şekline göre elma ve armut tipi vücut olarak ikiye ayrılır.
Elma tipi vücutta karın bölgesinde yağlanma fazla iken armut tipinde basen ve kalçada yağlanma daha fazladır. Armut tipi vücut elma tipine göre daha risksizdir. Basen bölgesindeki yağlanmanın fazla olmasıyla vücuttaki östrojen hormununun yakından ilgisi vardır. Bu sebeple kadınların erkeklere nazaran basen bölgelerindeki yağlanma daha fazladır. Fakat 40’lı yaşlardan sonra menopoz ile birlikte vücutta östrojen hormunu azalınca kadınlarda da karın bölgesindeki yağlanma artmaya başlar.
Basen bölgesindeki yağlanma eritilmesi en zor bölge olarak bilinir. Bu bölgeden yağlanmanın temel sebebi ise genetiktir. Tabii ki sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliğinin de etkisi oldukça fazladır. Fakat vücudumuza aldığımız kalori fazlasının hangi bölgede yağ olarak depo edileceğini genetiğimiz belirler.
 Basen bölgesinde zayıflama için yapılacakların başında sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin arttırılması gelir. Özellikle basen bölgesindeki yağları eritmek için spesifik hareketleri içeren egzersizler önerilir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta; ‘Basen eriten 5 hareket’ sayesinde basen yağlarından kurtulmak pek de mümkün değildir. Bu uzun ve istikrarlı olunması gereken bir süreçtir.
 Basen Bölgesi Nasıl Ölçülür?
 Basen bölgenizi ölçmek için bir mazura veya ip ve cetvel kullanabilirsiniz. Öncelikle ayağa kalkın ve olabildiğince dik durun. Göğüslerinizin altından kalçalarınıza kadar olan bölge bel bölgenizdir. Kalça kemiğinin başladığı yerden itibaren basen bölgeniz başlar. Kalça kemiğinden aşağı doğru inerken basenlerinizin en kalın olduğu bölgeyi bulun. Bu bölgeyi mezurayla çevreleyin ve iki ucu birleştirdiğiniz yerdeki rakam basen ölçünüzdür. İple ölçü alacaksanız ipin uçlarının birleştiği noktayı işaretleyin ve işarete kadar olan bölgeyi cetvelle ölçün. Böylece basenlerinizin en doğru ölçüsünü bulabilirsiniz.
1 Haftada Basen Nasıl Erir, İncelir?
 Bölgesel yağlanmadan kurtulmak için en etkili ve uzun ömürlü yol sağlıklı beslenme düzenini alışkanlık olarak sürekli uygulamak ve egzersiz yapmaktır. Fakat kısa sürede bazı farklar görmek istiyorsanız 1 haftalık yoğun diyet ve egzersiz programı uygulayabilirsiniz. Sağlıklı bir diyetle kilo verirken, egzersizler hem yağ yakmanızı hızlandıracak hem de basen bölgenizdeki kasları güçlendirerek bölgesel yağları daha kolay vermenizi sağlayacaktır.
Yağların dengeli dağılması için tempolu yürüyüş, plank ve yüzme     etkilidir. Basen hareketlerine geçmeden önce ısınmayı ve tüm vücudu     çalıştıran hareketleri yapmayı unutmayın.
Araştırmalar tek bölgeye odaklanan hareketlerden daha çok tüm vücut     hareketlerinin bölgesel yağlanmayı daha hızlı erittiğini gösterir.
Squat en bilinen ve en etkili basen hareketlerinden biridir. Buradaki     yağları yakarken basenin şekillenmesini de sağlar. Fakat uzun süre boyunca     yaptığınız tek egzersiz squat olursa dengesiz bir görüntü ortaya     çıkabilir. Bunun için diğer egzersizlerin yanına eklemek en iyisidir.
Yan hamle uyluk ve basen bölgelerini çalıştırır. Bunu yapmak için     ayaklarınızı kalça genişliğinden daha fazla açın. Dik durun ve ellerinizi     önde birleştirin. Ardından sağ dizinizi büküp sağa doğru tüm vücudunuzu     yöneltin. Tek taraflı çömelmeye benzer bir konuma geleceksiniz. Daha sonra     aynısını sol bacak için yapın.
Yangın musluğu hareketi için ellerinizin ve dizlerinizin üzerinde     durun. Ardından sağ bacağınızı bükülmüş durumdayken dışarı doğru kaldırıp     indirin. Bunu sol bacağınız içinde tekrarlayın.
  https://www.tugbayaprak.com/basen-bolgesi-zayiflama/#
0 notes
kamu365 · 4 years
Text
Aynalarla küs kadın kalmayacak
Aynaya baktığında kendi vücudunu ve siluetini beğenmeyen kadınların sayısı azımsanmayacak kadar fazla… Spor, sağlıklı beslenme, düzenli bir hayat yaşamak da bazen istenen sonucu elde etmek için yeterli olmayabiliyor. Özellikle bu aylarda bölgesel yağlardan kurtulmak, daha fit, daha sıkı bir vücuda sahip olabilmek için hızlı ve sağlıklı sonuç verecek, aynı zamanda güvenli uygulamaları radarımıza alıp, incelemeye başlarız.
Bu arayışlarınıza son verecek, uygulatan kişilerin sonuçlarından memnun kaldığı bir uygulama ile sizi tanıştırmak istiyoruz: Neslim Güngen Zayıflama Protokolü. Neslim Güngen Güzellik Merkezleri’nde uygulanan Neslim Güngen Zayıflama Protokolü ile bu yaza bölgesel fazlalıklarınızdan kurtulup, zayıf ve fit girme hayaliniz gerçek olacak. Adı daima sektöre getirdiği yenilikler, öncü kişiliği ve sektöre kazandırdığı yeni uygulamalar ile anılan Uzman Estetisyen Neslim Güngen tarafından Türkiye’ye getirilen Brezilya menşeili Bothanica Mineral ürünleri ve Lipones cihazının kombinlenerek uygulandığı bu zayıflama, sıkılaşma ve incelme protokolü ile ilgili her şeyi bültenimizde bulabilirsiniz.
  Neslim Güngen Zayıflama Protokolü iki aşamadan oluşan bir kombine sistemdir.  
Bu protokolle çok etkin sonuçlar elde edilmesi, Neslim Güngen’in Brezilya’da oldukça köklü bir firma olan Bothanica Mineral’den ithal ettiği ortomoleküler ürünlerin kişiye özel karışımlar hazırlanarak, doğru cihazlarla kombinlenmesiyle mümkün olmaktadır.
1- Aşama: Ultrasonik ses dalgalarıyla yağ hücrelerini parçalayan Lipones cihazı ile ortomoleküler ürünler kullanılmaktadır. Uygulamayı ultrason jeli yerine kişinin ihtiyacı göre ortomoleküler ürünlerle hazırladığımız özel karışımlarla yapılır. Bu yöntemle cihazın etkinliğini arttırarak daha fazla yağ hücrelerinin parçalanmasını sağlanırken, metabolizmanın uyarılması için gerekli olan önemli maddelerin de vücuda işlemesi sağlanır. Bu işlem yaklaşık 30 dk sürer.
2– Aşama: Lipones cihazından sonra yağ yakıcı, vücut ısısını arttırıcı, detoksifikan etkileri olan ortomoleküler ürünlerin kullanıldığı detoks programı uygulanır. 2 adet Bothanica Mineral takviye ürünü ile birlikte yine kişinin ihtiyacına göre ortomoleküler ürünlerle birlikte hazırlanan özel karışım, vücudun belirli bölgelerine sürülür, sauna veya buhar banyosuyla desteklenir.
Sonuç olarak, uygulanan detoksifikasyonla vücuttan toksik maddeler uzaklaştırılırken kan ve lenfatik dolaşım düzenlenerek daha iyi hücrelerdeki oksijen miktarının artması sağlanır. Metabolizmanın hızlanmasıyla yağ yakımı artar, bağ dokusunu oluşturan hücreler beslenerek sıkılaşma sağlanır. Uyguladığımız bu yöntemle tüm vücutta incelme ve sıkılaşmada daha ilk seansta ölçümle ve gözle görülür sonuçlar elde edilmektedir.
LIPONES NASIL ÇALIŞIR?
LipoNes, vücudun tüm bölgeleri için kalıcı yağlardan kurtulmak için ameliyatsız yeni bir çağ teknolojisidir. Bu uygulamada yağ hücrelerini yakmak için ultrason enerjisi kullanılır. Kişinin metabolik yapısına göre sonuç veren ancak tek seansta bile işlem yapılan bölgede 2-2,5 cm incelme sağlayan LipoNes uygulamasından sonra kanama, kabuklanma olmaz, ağrısız ve acısız bir uygulamadır. İşlem süresi de uygulamayı cazip kılan bir araçtır. LipoNes uygulaması haftada 1 – 2 seans olarak toplamda 8-10 seans arasında uygulanır. Bölgesel yağlanma olan kol, karın, iç bacak, basen, bel çevresinde rahatça uygulama yapılır.
Vücut kitle indeksi 30’un altında olan herkes LipoNes uygulamasını gönül rahatlığı ile yaptırabilir.
Ortomoleküler ürün nedir?
Vücutta doğal halde bulunan kimi maddelerin uygulamalarda kullanılması ile ortaya çıkan ürünler ve bu ürünlerin vücuda tatbik edildiği bir yaklaşımdır.
Vücudun sistemlerinin sağlıklı bir şekilde görevlerini yerine getirmek için ihtiyacı olan vitamin, mineral, aminoasit ve antioksidan özellikli besinlerin etken maddelerinin bir araya getirilerek oluşturulduğu doğal ürünlerdir.
Antioksidan özellikleri sayesinde vücuttaki serbest radikallerin, toksinlerin ve ağır metallerin atılmasını sağlarken, vücudun ihtiyacı olan vitamin, mineral ve eser elementlerin vücut içine alınmasını sağlayarak metabolizmanın genel olarak uyarılmasını ve dengelenmesini sağlar.
Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Aynalarla küs kadın kalmayacak appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2Ye7Lqc via IFTTT
0 notes
kadincasagliklove · 4 years
Text
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/dudak-dolgusu-hakkinda-merak-edilenler/
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
Dudaklarımız, dişiliği yansıtır. Masumluğun ve gençliğin ifadesidir. Özellikle kadınlar açısından dudakların dolgun olması çok önemlidir. Ruj sürüyorlar, rujun rengini kıyafetin rengine uydurmaya çalışıyorlar, hakikaten zor iş. Bazı zamanlarda ise tam tersi ruj sürmeden de dolgun görünen belirgin dudaklara sahip olmak istiyorlar.
Yaş ilerledikçe dudaklar incelir. Tabi dudak kalemi ile büyütmeye çalışıyorlar. Bu durum makyajın tadını kaçıran unsurlardan biridir ve oldukça önemlidir. Dudakları doğuştan ince olan ya da yal aldıkça incelen ve bu incelme durumundan hoşnut olmayan kişilere, dudak dolgusu işlemi, kalınlaştırması için uygulanan yönteme ve bu yöntem dahilinde kullanılan malzemelere dudak dolgusu adı verilir. Dudak dolgusu işleminde en çok kullanılan malzemenin adı ise hyalüronik asittir.
Estetik cerrahlar dudak estetiği için genellikle dudak dolgusu yöntemini uyguluyor. Dolgunun içeriğinde bulunan hyalüronik asit dediğimiz madde aynı zamanda insan derisinin yapısında da bulunan bir maddedir. Yaş aldıkça vücudumuzun salgıladığı bu madde giderek azaldığı için cilt esnekliğini kaybediyor.
Hyalüronik asit, suyu tutan bir maddedir. Yani insan vücudu ile tamamen uyum sağlar. Herhangi bir yan etkisi olmaz. Zaman geçtikçe eriyip yok olur. Ama tabi ki her hyalüronik asit bulunduran dolgu sağlık açısından güvenilir değildir. Bu, asiti üreten firmanın kalitesine de bağlıdır. Tüm sektörlerde olduğu gibi kalite değişken bir kavramdır. Fakat insan vücuduna enjekte edilecek olan bir maddenin kalite derecesi, bu maddenin tercih edilmesi için en önemli sebep olmalıdır.
Dudak dolgusu her insana aynı standart bölgelere yapılmıyor. Örneğin bazı kişilerin üst dudaklarının kıvrımları yok denecek kadar azdır. Bu yüzden öncelikli olarak orası belirginleştirilir. Bazı insanlarda ise dudak kenarı aşağı doğru bakıyordur ve o bölge desteklenir. Bu arada yaş kriteri, zevkler ve renkler de kesinlikle mercek altına alınır. Öncelikli olarak sağlıklı ve estetik bir görünüş elde etmek amaç alınır.
Dudak Dolgusu Nasıl Yapılıyor?
Öncelikle dudak dolgusu dudaklardaki şekil, incelik ve iki dudak arasındaki eşitliği ve asimetriyi sağlamaya yardım eden sentetik ürünlere denir. Ayrıca dudak üstündeki çizgiye, dudak kenarında bulunan gülümseme çizgilerine, dudak köntüründeki eşitsizlik ve belirsizliklere yardımcı olur. Kesinlikle FDA onayı vardır.
Vücuda herhangi bir zararı bulunmaz. İçeriğinde vücudumuzda da bulunan hyalüronik asit maddesi bulunur. Bu madde, dudaklara şekil verdiği gibi, nem tazelik de sağlıyor. Dudaklara enjekte edilecek şekilde uygulanır. Uygulamanın hemen öncesinde, hastanın ağrı eşliğine göre, hastanın dudaklarına lokal uyuşturucu sürülüp ağrıyı minimum dereceye indirgemek amaçlanır.
Dudak dolgusu en sık yapıldığı şekliyle, yağ transferi yöntemiyle de yapılabilir. Vücuttaki bölgesel yağlanma bulunan bölgelerden belli bir miktarda yağ alınır. Kök hücreden daha zengin bir duruma getirilir ve dudağa enjekte yapılır. Böylelikle sadece yağın vücutta bulunduğu yer değişmiş olur. Kök hücreden zenginleştirilmiş olduğundan dolayı dudağa gençleştirme de yapmış olur.
Dudak Dolgusu Ne Kadar Kalıcı?
Dudak dolgusu, dolgunun vücutta kalmasına bağlıdır. Bu süre de markaya, dolgunun inceliğine ve vücudunuzun dolguyu eritme süratine bağlı olarak değişir. Her uygulama sonrasında mutlaka az bir miktar da olsa kalır. Böylelikle uygulama süresi artar. Tedavi genelde 8 ya da 12 ayda bir tekrarlanmalıdır.
Birkaç sene evveline kadar kalıcı dudak işlemi yaygındı. Fakat dudaktaki dokuların arasına kalıcı bir madde konulması pek doğru bir işlem değildir. Kalıcı ve erimeyen dolgular, dudaklarda enfeksiyona, alerjiye ya da dudakta şekil bozukluğuna sebep olur. Hatta hassas bireylerde apseye bile yol açar. Bu nedenle pek tercih edilmesi gereken bir yöntem değildir.
Dudak Dolgusu Sonrası Öpüşme Mümkün mü?
Genelde dudak dolgusu yaptırmak isteyen müşterilerin en çok sorduğu sorudur. Dudak dolgusu sonrası sosyal hayata hemen dönülebilir. Sadece uygulamadan sonraki ilk 1 ya da 2 gün içinde dudakta şişlik ve ödem yapabilir. Fakat 2 günden sonra normale dönecektir. Dudak dolgusu yapıldıktan sonraki ilk 24 saat, ılık sıvılar tüketilmesi daha sağlıklı olur.
Çok soğuk ya da çok sıcak yemek ya da sıvı alınması doğru değildir. Yine ilk 24 saat içinde, masaj uygulanması ya da ruj sürümünden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca pudra kullanmayı azaltmak gerekir. Dudak dolgusu sonrasında, vakumlu veya sert öpüşmelerden ilk 2 gün için uzak durulması gerekir.
Dudak Dolgusu Sonrası Topaklanma Nasıl Geçer?
 Dudak dolgusu yapımından yaklaşık 10 gün sonra yeniden doktora görünmesi gerekir. Bu muayene sonucu dolgunun miktarı, az ya da fazla oluşu tekrar gözden geçirilir. Aynı zamanda eğer dudakta geçmek bilmeyen bir topaklanma durumu mevcut ise anında müdahale edilir. Hemen hemen yaklaşık 10 günün sonunda topaklanma yapmayan ve istenilen boyutta dudaklar elde edilir.
Dudak Dolgusu Sonrası Makyaj Nasıl Yapılır?
Dudak dolgusu yapıldıktan sonra ilk 12 saat dudaklara makyaj yapılmaz. Ancak doktorun önerdiği bir nemlendirici uygulanması mümkündür. 48 saat içinde terlemeye sebebiyet verebilecek herhangi bir aktiviteden uzak durulması gerekir. Dudak dolgusu işlemi uçuğa sebep olabilir. Böyle bir durumda doktorla görüşülmesi tavsiye edilir. İlk enjeksiyon tarihinden 2 gün sonra makyaj uygulaması yapılabilir. Ama her ihtimale karşı dikkatli olunması önerilir.
0 notes
kadindasaglikblog · 4 years
Text
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/dudak-dolgusu-hakkinda-merak-edilenler/
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
Dudaklarımız, dişiliği yansıtır. Masumluğun ve gençliğin ifadesidir. Özellikle kadınlar açısından dudakların dolgun olması çok önemlidir. Ruj sürüyorlar, rujun rengini kıyafetin rengine uydurmaya çalışıyorlar, hakikaten zor iş. Bazı zamanlarda ise tam tersi ruj sürmeden de dolgun görünen belirgin dudaklara sahip olmak istiyorlar.
Yaş ilerledikçe dudaklar incelir. Tabi dudak kalemi ile büyütmeye çalışıyorlar. Bu durum makyajın tadını kaçıran unsurlardan biridir ve oldukça önemlidir. Dudakları doğuştan ince olan ya da yal aldıkça incelen ve bu incelme durumundan hoşnut olmayan kişilere, dudak dolgusu işlemi, kalınlaştırması için uygulanan yönteme ve bu yöntem dahilinde kullanılan malzemelere dudak dolgusu adı verilir. Dudak dolgusu işleminde en çok kullanılan malzemenin adı ise hyalüronik asittir.
Estetik cerrahlar dudak estetiği için genellikle dudak dolgusu yöntemini uyguluyor. Dolgunun içeriğinde bulunan hyalüronik asit dediğimiz madde aynı zamanda insan derisinin yapısında da bulunan bir maddedir. Yaş aldıkça vücudumuzun salgıladığı bu madde giderek azaldığı için cilt esnekliğini kaybediyor.
Hyalüronik asit, suyu tutan bir maddedir. Yani insan vücudu ile tamamen uyum sağlar. Herhangi bir yan etkisi olmaz. Zaman geçtikçe eriyip yok olur. Ama tabi ki her hyalüronik asit bulunduran dolgu sağlık açısından güvenilir değildir. Bu, asiti üreten firmanın kalitesine de bağlıdır. Tüm sektörlerde olduğu gibi kalite değişken bir kavramdır. Fakat insan vücuduna enjekte edilecek olan bir maddenin kalite derecesi, bu maddenin tercih edilmesi için en önemli sebep olmalıdır.
Dudak dolgusu her insana aynı standart bölgelere yapılmıyor. Örneğin bazı kişilerin üst dudaklarının kıvrımları yok denecek kadar azdır. Bu yüzden öncelikli olarak orası belirginleştirilir. Bazı insanlarda ise dudak kenarı aşağı doğru bakıyordur ve o bölge desteklenir. Bu arada yaş kriteri, zevkler ve renkler de kesinlikle mercek altına alınır. Öncelikli olarak sağlıklı ve estetik bir görünüş elde etmek amaç alınır.
Dudak Dolgusu Nasıl Yapılıyor?
Öncelikle dudak dolgusu dudaklardaki şekil, incelik ve iki dudak arasındaki eşitliği ve asimetriyi sağlamaya yardım eden sentetik ürünlere denir. Ayrıca dudak üstündeki çizgiye, dudak kenarında bulunan gülümseme çizgilerine, dudak köntüründeki eşitsizlik ve belirsizliklere yardımcı olur. Kesinlikle FDA onayı vardır.
Vücuda herhangi bir zararı bulunmaz. İçeriğinde vücudumuzda da bulunan hyalüronik asit maddesi bulunur. Bu madde, dudaklara şekil verdiği gibi, nem tazelik de sağlıyor. Dudaklara enjekte edilecek şekilde uygulanır. Uygulamanın hemen öncesinde, hastanın ağrı eşliğine göre, hastanın dudaklarına lokal uyuşturucu sürülüp ağrıyı minimum dereceye indirgemek amaçlanır.
Dudak dolgusu en sık yapıldığı şekliyle, yağ transferi yöntemiyle de yapılabilir. Vücuttaki bölgesel yağlanma bulunan bölgelerden belli bir miktarda yağ alınır. Kök hücreden daha zengin bir duruma getirilir ve dudağa enjekte yapılır. Böylelikle sadece yağın vücutta bulunduğu yer değişmiş olur. Kök hücreden zenginleştirilmiş olduğundan dolayı dudağa gençleştirme de yapmış olur.
Dudak Dolgusu Ne Kadar Kalıcı?
Dudak dolgusu, dolgunun vücutta kalmasına bağlıdır. Bu süre de markaya, dolgunun inceliğine ve vücudunuzun dolguyu eritme süratine bağlı olarak değişir. Her uygulama sonrasında mutlaka az bir miktar da olsa kalır. Böylelikle uygulama süresi artar. Tedavi genelde 8 ya da 12 ayda bir tekrarlanmalıdır.
Birkaç sene evveline kadar kalıcı dudak işlemi yaygındı. Fakat dudaktaki dokuların arasına kalıcı bir madde konulması pek doğru bir işlem değildir. Kalıcı ve erimeyen dolgular, dudaklarda enfeksiyona, alerjiye ya da dudakta şekil bozukluğuna sebep olur. Hatta hassas bireylerde apseye bile yol açar. Bu nedenle pek tercih edilmesi gereken bir yöntem değildir.
Dudak Dolgusu Sonrası Öpüşme Mümkün mü?
Genelde dudak dolgusu yaptırmak isteyen müşterilerin en çok sorduğu sorudur. Dudak dolgusu sonrası sosyal hayata hemen dönülebilir. Sadece uygulamadan sonraki ilk 1 ya da 2 gün içinde dudakta şişlik ve ödem yapabilir. Fakat 2 günden sonra normale dönecektir. Dudak dolgusu yapıldıktan sonraki ilk 24 saat, ılık sıvılar tüketilmesi daha sağlıklı olur.
Çok soğuk ya da çok sıcak yemek ya da sıvı alınması doğru değildir. Yine ilk 24 saat içinde, masaj uygulanması ya da ruj sürümünden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca pudra kullanmayı azaltmak gerekir. Dudak dolgusu sonrasında, vakumlu veya sert öpüşmelerden ilk 2 gün için uzak durulması gerekir.
Dudak Dolgusu Sonrası Topaklanma Nasıl Geçer?
 Dudak dolgusu yapımından yaklaşık 10 gün sonra yeniden doktora görünmesi gerekir. Bu muayene sonucu dolgunun miktarı, az ya da fazla oluşu tekrar gözden geçirilir. Aynı zamanda eğer dudakta geçmek bilmeyen bir topaklanma durumu mevcut ise anında müdahale edilir. Hemen hemen yaklaşık 10 günün sonunda topaklanma yapmayan ve istenilen boyutta dudaklar elde edilir.
Dudak Dolgusu Sonrası Makyaj Nasıl Yapılır?
Dudak dolgusu yapıldıktan sonra ilk 12 saat dudaklara makyaj yapılmaz. Ancak doktorun önerdiği bir nemlendirici uygulanması mümkündür. 48 saat içinde terlemeye sebebiyet verebilecek herhangi bir aktiviteden uzak durulması gerekir. Dudak dolgusu işlemi uçuğa sebep olabilir. Böyle bir durumda doktorla görüşülmesi tavsiye edilir. İlk enjeksiyon tarihinden 2 gün sonra makyaj uygulaması yapılabilir. Ama her ihtimale karşı dikkatli olunması önerilir.
0 notes
kadinaozelsrlar · 4 years
Text
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
https://www.kadinaozelsirlar.com/dudak-dolgusu-hakkinda-merak-edilenler/
Dudak Dolgusu Hakkında Merak Edilen Tüm Sorular Cevap Buluyor
Dudaklarımız, dişiliği yansıtır. Masumluğun ve gençliğin ifadesidir. Özellikle kadınlar açısından dudakların dolgun olması çok önemlidir. Ruj sürüyorlar, rujun rengini kıyafetin rengine uydurmaya çalışıyorlar, hakikaten zor iş. Bazı zamanlarda ise tam tersi ruj sürmeden de dolgun görünen belirgin dudaklara sahip olmak istiyorlar.
Yaş ilerledikçe dudaklar incelir. Tabi dudak kalemi ile büyütmeye çalışıyorlar. Bu durum makyajın tadını kaçıran unsurlardan biridir ve oldukça önemlidir. Dudakları doğuştan ince olan ya da yal aldıkça incelen ve bu incelme durumundan hoşnut olmayan kişilere, dudak dolgusu işlemi, kalınlaştırması için uygulanan yönteme ve bu yöntem dahilinde kullanılan malzemelere dudak dolgusu adı verilir. Dudak dolgusu işleminde en çok kullanılan malzemenin adı ise hyalüronik asittir.
Estetik cerrahlar dudak estetiği için genellikle dudak dolgusu yöntemini uyguluyor. Dolgunun içeriğinde bulunan hyalüronik asit dediğimiz madde aynı zamanda insan derisinin yapısında da bulunan bir maddedir. Yaş aldıkça vücudumuzun salgıladığı bu madde giderek azaldığı için cilt esnekliğini kaybediyor.
Hyalüronik asit, suyu tutan bir maddedir. Yani insan vücudu ile tamamen uyum sağlar. Herhangi bir yan etkisi olmaz. Zaman geçtikçe eriyip yok olur. Ama tabi ki her hyalüronik asit bulunduran dolgu sağlık açısından güvenilir değildir. Bu, asiti üreten firmanın kalitesine de bağlıdır. Tüm sektörlerde olduğu gibi kalite değişken bir kavramdır. Fakat insan vücuduna enjekte edilecek olan bir maddenin kalite derecesi, bu maddenin tercih edilmesi için en önemli sebep olmalıdır.
Dudak dolgusu her insana aynı standart bölgelere yapılmıyor. Örneğin bazı kişilerin üst dudaklarının kıvrımları yok denecek kadar azdır. Bu yüzden öncelikli olarak orası belirginleştirilir. Bazı insanlarda ise dudak kenarı aşağı doğru bakıyordur ve o bölge desteklenir. Bu arada yaş kriteri, zevkler ve renkler de kesinlikle mercek altına alınır. Öncelikli olarak sağlıklı ve estetik bir görünüş elde etmek amaç alınır.
Dudak Dolgusu Nasıl Yapılıyor?
Öncelikle dudak dolgusu dudaklardaki şekil, incelik ve iki dudak arasındaki eşitliği ve asimetriyi sağlamaya yardım eden sentetik ürünlere denir. Ayrıca dudak üstündeki çizgiye, dudak kenarında bulunan gülümseme çizgilerine, dudak köntüründeki eşitsizlik ve belirsizliklere yardımcı olur. Kesinlikle FDA onayı vardır.
Vücuda herhangi bir zararı bulunmaz. İçeriğinde vücudumuzda da bulunan hyalüronik asit maddesi bulunur. Bu madde, dudaklara şekil verdiği gibi, nem tazelik de sağlıyor. Dudaklara enjekte edilecek şekilde uygulanır. Uygulamanın hemen öncesinde, hastanın ağrı eşliğine göre, hastanın dudaklarına lokal uyuşturucu sürülüp ağrıyı minimum dereceye indirgemek amaçlanır.
Dudak dolgusu en sık yapıldığı şekliyle, yağ transferi yöntemiyle de yapılabilir. Vücuttaki bölgesel yağlanma bulunan bölgelerden belli bir miktarda yağ alınır. Kök hücreden daha zengin bir duruma getirilir ve dudağa enjekte yapılır. Böylelikle sadece yağın vücutta bulunduğu yer değişmiş olur. Kök hücreden zenginleştirilmiş olduğundan dolayı dudağa gençleştirme de yapmış olur.
Dudak Dolgusu Ne Kadar Kalıcı?
Dudak dolgusu, dolgunun vücutta kalmasına bağlıdır. Bu süre de markaya, dolgunun inceliğine ve vücudunuzun dolguyu eritme süratine bağlı olarak değişir. Her uygulama sonrasında mutlaka az bir miktar da olsa kalır. Böylelikle uygulama süresi artar. Tedavi genelde 8 ya da 12 ayda bir tekrarlanmalıdır.
Birkaç sene evveline kadar kalıcı dudak işlemi yaygındı. Fakat dudaktaki dokuların arasına kalıcı bir madde konulması pek doğru bir işlem değildir. Kalıcı ve erimeyen dolgular, dudaklarda enfeksiyona, alerjiye ya da dudakta şekil bozukluğuna sebep olur. Hatta hassas bireylerde apseye bile yol açar. Bu nedenle pek tercih edilmesi gereken bir yöntem değildir.
Dudak Dolgusu Sonrası Öpüşme Mümkün mü?
Genelde dudak dolgusu yaptırmak isteyen müşterilerin en çok sorduğu sorudur. Dudak dolgusu sonrası sosyal hayata hemen dönülebilir. Sadece uygulamadan sonraki ilk 1 ya da 2 gün içinde dudakta şişlik ve ödem yapabilir. Fakat 2 günden sonra normale dönecektir. Dudak dolgusu yapıldıktan sonraki ilk 24 saat, ılık sıvılar tüketilmesi daha sağlıklı olur.
Çok soğuk ya da çok sıcak yemek ya da sıvı alınması doğru değildir. Yine ilk 24 saat içinde, masaj uygulanması ya da ruj sürümünden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca pudra kullanmayı azaltmak gerekir. Dudak dolgusu sonrasında, vakumlu veya sert öpüşmelerden ilk 2 gün için uzak durulması gerekir.
Dudak Dolgusu Sonrası Topaklanma Nasıl Geçer?
 Dudak dolgusu yapımından yaklaşık 10 gün sonra yeniden doktora görünmesi gerekir. Bu muayene sonucu dolgunun miktarı, az ya da fazla oluşu tekrar gözden geçirilir. Aynı zamanda eğer dudakta geçmek bilmeyen bir topaklanma durumu mevcut ise anında müdahale edilir. Hemen hemen yaklaşık 10 günün sonunda topaklanma yapmayan ve istenilen boyutta dudaklar elde edilir.
Dudak Dolgusu Sonrası Makyaj Nasıl Yapılır?
Dudak dolgusu yapıldıktan sonra ilk 12 saat dudaklara makyaj yapılmaz. Ancak doktorun önerdiği bir nemlendirici uygulanması mümkündür. 48 saat içinde terlemeye sebebiyet verebilecek herhangi bir aktiviteden uzak durulması gerekir. Dudak dolgusu işlemi uçuğa sebep olabilir. Böyle bir durumda doktorla görüşülmesi tavsiye edilir. İlk enjeksiyon tarihinden 2 gün sonra makyaj uygulaması yapılabilir. Ama her ihtimale karşı dikkatli olunması önerilir.
0 notes
Text
Yaza sıkı hazırlanın
Bölgesel zayıflama uygulamalarında, selülitleri gidermede, hamilelikte oluşan çatlakların onarımında, gıdının toparlanmasında ve yüz gençleştirme işlemlerinde daha çok mezoterapinin tercih edildiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahu Birol Kocaalp, “Bu yöntemde amaç sorunlu bölgeye küçük dozlarda ilaç enjekte ederek yağ hücrelerini azaltmaktır. Cilt altına enjekte edilen ilaç sayesinde, dolaşımda düzelme ve lenfatik sistemde canlanma artıyor, hücre içi yağ metabolizması hızlanıyor. Böylece cilt altı yağ dokusunda yağ hücre sayısı azalarak serbest kalmış yağ asitleri dolaşımla vücuttan atılıyor” dedi.
Doç. Dr. Kocaalp: “Derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden olan ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkan tıp dilinde ‘hidrolipodistrofi’ denilen selülit, genç-yaşlı tüm kadınların korkulu rüyasıdır. Selülite zemin hazırlayan genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam gibi pek çok faktör var.” dedi.
Siluetin dış hatlarının yeniden belirlenmesini sağlanmasının da önemli olduğunu vurgulayan Kocaalp, “İçeriğinde yer alan hyaluronik asit, DMAE, mikrobesinler ve vitamin B5 ile çatlak izlerinin görünümlerinin düzelmesine yardımcı oluyor. Cilt dokularına ton kazandıran, cildin elastikiyetini artıran, cilde genç ve taze bir görünüm sağlayan yöntem; nemlendirme ve yeniden yapılandırma özelliğiyle hyaluronik asit, cildi destekleyen sıkılaştırıcı etkiye sahip DMAE, cildin doğal savunma mekanizmalarının serbest radikallere karşı güçlenmesine katkı sağlayarak, cilde daha genç ve berrak bir görünüm kazandıran mikrobesinler ve vitamin B5 içeriği ile mükemmel görünüm sağlıyor” dedi.
Gıdı, bacaklar, karın ve mide bölgesi, yanlar, sırt, kollar, alt bacak olacak şekilde bölgesel yağlanma olan yerlere uygulandığını belirten Kocaalp “Hekim tarafından yapılan uygulamalar hastanın durumuna göre farklı seans sıklıklarında gerçekleştiriliyor. Yöntem, iki hafta süreyle haftada iki seans ve daha sonra bir ay süreyle haftada bir seans uygulama ile gözle görülür bir etki sağlıyor. Vücudun toparlanmasına ve ince bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor. Yüz ve vücutta yer alan tüm çatlak izleri ve elastikiyet kaybı için uygulanan ise duruma göre sekiz ya da 10 gün aralıklarla dört-altı seans olmak üzere uygulanıyor ve gözle görülür bir etki sağlıyor. Uygulama sonrasında hasta normal günlük hayatına devam edebilir. Sadece mezoterapi tedavisi süresince güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Bakım ve onarım kürü sonunda ciltteki hassasiyet geçtikten sonra hastanın güneşlenmesinde bir sakınca yoktur” dedi.
Yaza sıkı hazırlanın
0 notes
bursamasaj78 · 5 years
Video
Karın bölgesindeki yağlanma için ne yapılabilir? Karın bölgesi kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm'nin üzerine çıktığı zaman aşırı yağlanmadan söz edebiliriz. Bu yağlanmaya kötü beslenme, hareketsiz bir yaşantı ve genler sebep olurken ne yazık ki karın, bel, kalça veya basen eriten sihirli bir diyet modeli yok. Eğer bu iddiaya sahip bir diyet öneriliyorsa ticari amaçlar var demektir. Bölgesel zayıflatan diyet yok Dengeli beslenme ilkelerine bağlı kalarak vücudun ihtiyacından daha azını tükettiğimizde yağlar çözülmeye başlar. Sadece karın eriten, özel bir egzersiz programı yok ancak takviye olarak yapabileceğimiz bir takım aktiviteler var. Yürüyüş, yürüme bandı, yüzme ve benzeri sporlar yaptığımızda vücutta kalori sarfiyatı söz konusu oluyor ve yağın yoğun olduğu bölgelerden çözülmesi daha fazla oluyor. Bazı kadınlar vücutlarının diğer bölgelerinden kilo kaybına uğrayacakları endişesini taşıyor ama unutmasınlar ve korkmasınlar yoğun olan bölgeden yağ çözümü daha çok olur, az olan bölgeden yağ kaybı daha az olur. Sarkmalara dur deyin Sadece yürüyüş yaparak yağları azaltırsak bu bölgede sarkmalarla karşılaşabiliriz. Bölgesel egzersizlerle büyük kas gruplarını çalıştırarak, karın kaslarını güçlendirici egzersizler yaparak yağ dokusunun altındaki kası güçlendirdiğimizde sarkmayı da önleriz. http://www.uzmantv.com/karin-bolgesindeki-yaglanma-icin-ne-yapilabilir
0 notes
sekerkadin · 4 years
Link
Vücutta Bölgesel Yağlanma Nedir Nasıl Engellenir, bölgesel yağlanma çözüm elma tipi armut tipi yağlanma, kalça üst bacakta bölgesindeki yağlanma
0 notes
kocaalihaber · 4 years
Text
5 Maddede liposuction ile ilgili bilmeniz gerekenler
Son dönemlerde hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması ile birlikte obezitenin de artış göstermesi, liposuction ameliyatlarına olan ilginin artmasına sebep oluyor. Ancak en sık yapılan estetik operasyonlardan biri olan bu uygulama hakkında halk arasında doğru bilinen pek çok yanlış bulunuyor. Memorial Ankara Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Ozan Luay Abbas, liposuction ile ilgili bilinmesi gerekenleri sıraladı. 
1- Diyet ve spora alternatif bir yöntem değil Liposuction kesinlikle diyet ve spor yapmak istemeyen kişiler için uygulanan bir ameliyat olarak görülmemelidir. Liposuction yaptırmak için estetik ve plastik cerrahi uzmanlarına başvuran hastaların diyet yapıp yapmadığı mutlaka sorgulanmalıdır. Hastaların hem sağlıklı olmaları hem de fazla kilolarından kurtulmaları için dengeli bir beslenme ve hareket düzenine sahip olması gerekmektedir. Spor ve diyet yapmayıp, fazla yağlarından liposuction ile kurtulmak isteyen hastaların operasyon talepleri kabul edilmemelidir. Çünkü hayat ve hareket düzenini değiştirmeyen hastalarda, yapılan operasyonun ardından yağlanma artışının devam ettiği görülmektedir. Liposuction ideal kiloya ulaşılmasına rağmen, vücutta erimeyen yağ depolarının kalması durumunda etkili bir çözüm olmaktadır.
2- Liposuction kilo verdirmek düşüncesi ile uygulanıyor  Liposuction tam anlamıyla vücut hatlarına şekil verme ameliyatıdır. Bu ameliyatlar kilo vermek amacıyla yapılmamaktadır. Bir hastadan beş litre yağ çekilmesi, o hastanın beş kilo zayıfladığı anlamına gelmemektedir. Çünkü litrenin kilo olarak yansıması birebir değildir. Liposuction, vücut hatlarında bölgesel çıkıntı ya da şekilsizlikleri gidermek için yapılmaktadır. 
3- Liposuction çatlaklarınızı gidermez İnsan derisi iki katmandan oluşmaktadır. Üstte epidermis denilen ince bir tabaka onun altında da dermis adı verilen kalın bir katman bulunmaktadır. Derideki çatlaklar hızlı kilo alıp verme, ilaç kullanımı ya da yapısal olarak ortaya çıkmaktadır. Çatlaklar, üstteki ince deri tabakası sağlam kalırken, alttaki kalın elastik tabakanın yırtılması ve dışarıdan çatlamış bir görüntünün oluşması ile ortaya çıkmaktadır. Liposuction ile en alttan yağ alarak o bölgede oluşan çatlak tedavi edilememektedir. Yani yağ alma işlemi öncesi var olan çatlaklar, işlem sonrasında da kalmaya devam edecektir. 
4- Selülitlerinizin yok olmasını beklemeyin! Liposuction kesinlikle bir selülit tedavisi değildir. Bu işlemi yaptırdıktan sonra selülit görünümü azalmayacaktır. Çünkü özellikle bacaklarda oluşan portakal kabuğu görüntüsü, yağ birikimi dışında farklı bir mekanizma ile oluşmaktadır. Eğer hastanın deri kalitesi yeterli değilse, ameliyattan sonra da selülit görüntüsü devam etmektedir.
5- Liposuction sonrası dikkat edilmezse yeniden yağlanma görülür Bu ameliyattan sonra “Nasıl olsa ben yağlarımı aldırdım bundan sonra ne yaparsam yapayım tekrar yağlanmam” söylemleri doğru değildir. Liposuction yapılan bölgedeki yağ hücrelerinin yüzde 80-90’ı çıkarıldığı için o bölgede kolay kolay yağlanma meydana gelmez. Ancak hastaların kilo alma biçiminin değiştiği bir gerçektir. Bel bölgesinde liposuction uygulanan bir hastanın kilo alması bu hattı çok etkilemezken, basen ya da göbek bölgesinde yağlanmaya sebep olabilmektedir. Bu nedenle operasyon sonrasında kişilerin tekrar kilo alabilecekleri ve yağlanma sorunu yaşayabilecekleri akılda tutulmalıdır.  Liposuction işleminin mutlaka bu konuda uzman doktorlara yaptırılması, bir seansta alınacak yağ oranına dikkat edilmesi çok önemlidir. 
source https://www.kocaali.com/saglik/5-maddede-liposuction-ile-ilgili-bilmeniz-gerekenler-h14756.html
0 notes