Tumgik
#uyanmış
hazannuma · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kimse scooter sevgimizi sorgulamasın.
7 notes · View notes
bihiwip · 1 year
Text
doğruyu bulmaya değil doğruyu yaşamaya ihtiyacımız var
6 notes · View notes
uzaklarasavrulalim · 7 months
Text
Günaydın
5 notes · View notes
sarjimaz · 1 year
Text
Aysel bana Tarot bakacakmış ğıaaaaa
3 notes · View notes
bozusuruz · 1 year
Text
Neden yalan söyleme gereği duyuyorsun ki kafayi yicem ya
6 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
0 notes
desemkii · 11 days
Text
Günlerden Cumartesi, hazır kahvaltıya uyanmış kahvemi içiyorum, canımı şu an hiç bir şey sıkamaz, maybe laterr
58 notes · View notes
8ekizinci-harika54 · 1 month
Text
Güneş çoktan doğdu..
Uyanmış olmalısın..
Saçlarını tararken beni hatırladın degil mi ...?
☁️
84 notes · View notes
sahafbey · 2 months
Text
Yine en güzel yerinde rüyadan uyanmış gibiyim..
74 notes · View notes
hicyokbisey · 5 months
Text
İnsanın sadece bilincinin kendisi hakkında bildikleri kadar olduğuna evrensel çapta inanıldığı için, kişi kendini zararsız zanneder ve kötülüğüne bir de aptallığı ekler. Korkunç şeylerin olduğunu ve olmaya devam ettiğini inkar etmez, ama bunları her zaman “ötekiler” yapar. Ve bu tür kötülükler yakın veya uzak geçmişte kaldıkları zaman, çabucak ve rahatça unutkanlık denizine gömülürler, arkasından “normallik” dediğimiz o kronik bulanık kafalılık geri gelir. Oysa çarpıcı gerçeğe göre hiçbir şey yok olmamış, hiçbir şey düzelmemiştir. Kötülük, suç, vicdanın derin rahatsızlığı ve karanlık kuşkular gözlerimizin önündedir, keşke görmeyi bilseydik.
Tumblr media Tumblr media
Bunları yapan insandır; ben de insan doğasından nasibini almış bir insanım; demek ki başkalarının yanısıra ben de suçluyum ve bu kötülükleri tekrar tekrar yapabilme kapasitesini ve eğilimini içimde hiç değişmez ve silinmez biçimde taşıyorum. Hukuken konuşursak, suçun ortağı olmasak bile, insan tabiatımız yüzünden her zaman potansiyel suçlularız. Sadece o cehennem gibi meydan kavgasına sürüklenecek uygun ortamı bulamadık şimdiye dek. Hiçbirimiz insanlığın o kolektif kara gölgesinin dışında değiliz. Suç, nesiller önce işlenmiş olsa da, bugün işleniyor olsa da, her zaman ve her yerde olan bir eğilimin semptomu olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla insan biraz ‘kötülüğü hayal etse’ iyi olurdu, zira ancak bir aptal kendi doğasının durumunu sürekli görmezden gelebilir. Gerçekten de, bu gaflet insanı kötülüğün aracı yapmanın en etkili yoludur. Zararsızlık ve naiflik, bir kolera hastası ile yakınlarının hastalığın bulaşıcılığından bihaber olmaları ne kadar işe yararsa, o kadar işe yarar. Aksine, zararsız ve naif olmak farkedilmeyen kötülüğün ‘ötekine’ yansıtılmasına yol açar. Bu da ötekinin pozisyonunu gayet etkin biçimde güçlendirir, çünkü yansıtma kendi içimizdeki kötülüğün gizlice ve gayri ihtiyari duyduğumuz korkuyu karşı tarafa taşır ve ondan gelecek tehlikenin boyutlarını arttırır. Daha da kötüsü, bu konudaki içgörü eksikliğimiz, kötülük ile başa çıkabilme kapasitemizi yok eder.
(Olanlara olacaklara sadece Filistin açısından bakmayalım
Bize ne boş ver diyenlere
Dünyada yapılan bütün kötülüklerden uzak değiliz maalesef gerçekliğe uyanmış da değiliz..)
86 notes · View notes
sillagen · 2 months
Text
Kış uykusuna yatan ayılar uyanmış. Erkek kardeşlerime mesaj atmak için bir sebep daha ndndjfnfjf
48 notes · View notes
sadecedoruk · 3 months
Text
Şarkı da söylermiş iki gözümün çiçeği.
😍
Arkadaşlar ben uyanmış bulunuyorum. Kahvaltıya kadar buralardayım. Maddi manevi yardıma ihtiyacınız olursa bana gelmeyin.
😁
49 notes · View notes
yalnizligincisi · 2 months
Text
"Henüz uyanmış bazıları,
Henüz uyumamış bazıları..
Bazıları uyanmış, uykusuna doymadan..
Bazıları uykusuna varmadan doymuş."
30 notes · View notes
kotukarma · 2 months
Text
Tumblr media
Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum.
Arzulardan arın, esrarengizi gör; arzulara bürün, arzu uyandıranı gör. Hep hiçlikte kalanlar görür onun özünü; hep varlıkta kalanlar görür onun yüzünü. Hiç ile kaynak aynıdırlar. Ne olduğumu bıraktığımda, neysem o olabilirim. Uyanmış insan işlenmemiş cevheri görür. Kendini dizginlemekten daha değerli bir şey yoktur.
Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa.
Sabah kalktığında hayatta olmanın ayrıcalığını düşün. Nefes almanın, sevmenin.
İyi insan nasıl olmalı diye tartışarak vakit kaybetme. İyi insan ol.
İnsan değerinin ilgi duyduğu şeylerle ölçüldüğünü unutma.
Tutkulardan arınmış zihin güçlü bir kaledir. İnsan sığınabileceği daha sağlam bir yer bulamaz.
Başkasını bilen, bilgilidir. Kendini yenen, kudretli; başkasını yenen, kuvvetlidir. Başkalarını anlamak olgunluk, kendi kendini anlamak ise daha üstün bir olgunluktur. Halinden memnun olan zengindir. Nefsini yenen, iradeli. Yerini korumayı bilen, kalıcıdır. Ölüp de yok olmayan, ölümsüz.
Mutsuzsanız geçmişte. Endişeliyseniz gelecekte. Huzurluysanız şu an da yaşıyorsunuz.
Bilmemek gerçek bilgidir. Bildiğini farz etmek bir hastalıktır. Öncelikle hasta olduğunuzu fark edin; ondan sonra iyileşmeye başlayabilirsiniz. Bilgiye ulaşmak için, her gün bir şeyler ekleyin. Bilgeliğe ulaşmak için, her gün bir şeylerden kurtulun.
Zeka, bilgelik demek değildir.
Yaptığını kendi yaşamı için yapmayan daha bilgedir, yaşama değer verenden.
Zekâ seviyesi yükseldikçe, garip şeyler de o kadar çoğalır. Düşüncelerinizi değiştirin, hayatınız değişsin. Düşlerini neyle suladığına dikkat et.
İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar.
35 notes · View notes
Text
amcam uyanmış çok şükür, inşallah çabucak toparlar,, dua edenlerden Allah razı olsun 🌹
24 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 8. BÖLÜM SON (Hakan 32 Y., İzmir)
Gece bir ara uyandım yarım yamalak. Alper uyanmış ve üstüme uzanmıştı biraz. Çok hafifçe, yumuşakça göğsümü, meme uçlarımı öpüyordu. Beni uyandırmak istemiyor gibiydi. Siki sertleşmiş, sikinin kafası baldırlarıma sürtünüyordu. Uyanırsam şimdi bir daha alamam diye düşündüm ve ses etmedim hiç. Ne yapacağını da merak ediyordum biraz. Yavaş yavaş öperken eli de dizlerimden kasıklarıma doğru gitti. Bir ara başı göbeğime inerken eli de sikime gitmişti. Parmaklarının ucuyla okşadı kalkmaya başlayan sikimi. Dönüp bana baktı uyuyor muyum diye. Hiç belli etmedim ben de. Heyecanlanmıştım iyice. Dilini sikimin kafasına değdirdi. Sikim iyice sertleşmeye başlarken öpüyordu o da. Bana baktı yine. Sonra sikimin kafasını dudaklarının arasına aldı. Biraz emip çıkardı. O sessizlikte dudaklarını yalamasının sesi gelmişti. Çok zor tutuyordum kendimi ama belli etmedim yine.
Anlaşılan bazı şeyleri denemek istiyordu Alper. Bana baktı yine. Kısık gözlerimle onu izliyordum. Yavaşça ağzına aldı yine. Oldukça acemiydi ve dişleri değiyordu yaparken. Ancak kalın yarağım dudaklarını zorlaya zorlaya ağzına girmeye başlayınca dişleri değmedi. Yavaş yavaş emiyordu sikimi. İyice ıslanınca çıkartıp sıvazladı biraz. Beklemediğim bir anda yapmıştı bunu. Sertçe sıvazlayınca tutamadım kendimi ve inledim zevkle. Ohhh, harika yapmıştı o hareketi. Alper hafif sitemli bir sesle, "Yaa abi uyusana sen, niye uyandın?" diyerek elini çekti sikimden. Sarıldı bana. Elleri göğsümde ve kasıklarımdaydı.
Ben de, "Mmmm sen bana böyle şeyler yaparsan uyanırım ama Alper!" dedim. Okşadı sikimi yine. Bana biraz daha sarılıp, "Yaa off uyandım ben. Kaç dakikadır yatıyorum öyle!" derken sikini bastırdı bacağıma. Sonra da, "Merak ettim biraz işte seninkini yalamak nasıl diye!" dedi. Elleri her yerimde dolaşıp boynumu yanağımı öperken yan döndürdü beni. Taş gibi sikini yaslamıştı bile götümün arasına. Sürtünürken benimkini de okşuyordu. "Alper yarın yaparız, uyu hadi!" dediğimde, "Çok güzel bu. Bu kadar zevkliymiş ya bunu sokmak oraya. Biraz yapalım hadi noolur, uyurum sonra söz!" derken deliğime getirmişti bile sikinin kafasını. Hiç ses edecek halim kalmamıştı artık. Çok yavaşça geçirdi içime. Bana iyice sarılıp kendine çekerken köküne kadar soktu sikini. "Ohhhhhhh!" diye ikimiz de inledik o an.
Sikmeye başlamıştı bile beni hiç beklemeden. Yavaş yavaş kafasına kadar çekip gömüyordu her seferinde. "Ohhh canım abim, seninle herşeyi yapmak istiyorum ben. Sen çok farklısın. Nasıl, canın acımıyor di mi şimdi? Güzel di mi? Bırakayım mı?" derken hızlanmaya başlamıştı ve götüme sokup çıkardıkça taşakları da vuruyordu. Sikiş sesleri inlemelerimize karışmıştı yine. Bir bacağını üstüme atıp devam etti. Ben de, "Ohhh Alper hayır durma sakın. Çok güzel evet. Herşeyi yapacağız seninle. Ohhhh devam et harika böyle. Tam bir erkek oldun bak. Ne güzel yapıyorsun!" diye inlemeye başlamıştım. Sikinin kafası içimde sürtündükçe ve eli sikimi okşadıkça tarifi zor bir zevk alıyordum. Göğsü iyice yapışmıştı sırtıma. Çekti beni kendine sertçe. Hızlı hızlı, götüme kökleye kökleye sokup çıkarmaya başladı hiç konuşmadan. Sadece inliyorduk o an zevkten. "Iıhhh tutmayacam kendimi bu sefer hiç abii. Ohhhhh çok güzel..." diye sımsıkı sarıldı birden ve sertçe kökleyip boşalmaya başladı içime. Dimdikti sikim o an. Bekledi içimde. Siki bu sefer çabuk inmişti içimde. Bu aygırın bile bir limiti vardı demek.
Sikini çıkartıp yatarken ben de sırt üstü döndüm. Dimdik sikime baktı. Loş ışıkta sırıttığı belli oluyordu. "Yaa sen böyle mi kalacaksın ama?" deyip sokuldu biraz ve okşadı. Avucunun içine almış sanki hepsini hissetmek istiyor gibi sıkıp kavramıştı. Hızlı hızlı sıvazlamaya başladığında kıvranmaya başladım. "Ohhh hadi devam et az kaldı zaten Alper. Boşalt hadi beni de!" deyince bana baktı. "Hoşuna gidiyor mu gerçekten? Yaa daha iyisini de yaparım senin için. Ne olacak ki!" deyip birden başı eğildi ve sikimin kafasını ağzına aldı. Ohhhhh, ağzı çok güzeldi. Onun o güzel dudaklarını sikimde hissetmek için biraz fazla ileri gitmiştim. Sikimin kafası dudaklarının arasındayken dilini değdirdi. Gözlerimi kapatıp gelen zevk dalgasına bıraktım kendimi. Emiyordu kafasını öper gibi ve sokmuştu ağzının içine. Belimi oynattım biraz daha sokmak ister gibi. Yavaşça kaydı ağzının içine. Dişleri değdi. Çıkartmadı ağzından ve emdi yine kafasını ağzını şapırdatarak. Ohhh, evet çok güzeldi bu. Hızlandıkça benim de nefes alışverişim hızlandı. Tam boşalmama yakın çekti ağzından ve sıvazlamaya başladı yine. Bir anda boşladım elinin içinde. Göğsüme fışkırmıştı döllerim. Alper okşadı biraz daha sırıtıp. Elini göğsüme silerken iğrenmiş gibi sesler çıkartıyordu kıkırdayarak. Sonra külotumla sildi göğsümü hafifçe ve "İyi geceler abicim, sağol!" deyip bana sarılıp uyudu. Bir sigara içmeyi istiyordum aslında, ama bu haldeyken de onu uyandırmak istemedim.
Çok güzel bir uyku sonrası ertesi sabah uyandım. Odanın kapısı açıktı ve içeriden sesler geliyordu. Offf, götüm fena acıyordu doğrusu. Bütün oda ter ve sikiş kokuyordu. Bacaklarımın arasında kurumuştu Alper'in dölleri. Yatak da fena batmıştı doğrusu. Bunun içinde uyuduğuma inanamıyordum. Tam o sırada Alper girdi odaya. Üstünde boxer ve kolsuz tişört vardı sadece. "Günaydın!" derken gülümsüyordu çok sıcak bir şekilde. "Abi sen banyo alırsın herhalde. Ben de şu çarşafları falan değiştireyim yaa. Kahvaltı hazır sayılır. Senin sevdiğin börekten aldım. Kalk hadi yaa!" dedi. Telefonu alıp baktım birşey demeden. Sabah 10 olmuştu. "Off, amma uyumuşum ya. Sen yeni mi kalktın Alper?" derken toparlandım biraz. 1 saat kadar olmuş o kalkalı. Çırılçıplak kalkıp doğrulurken götümde acı hissedince yüzüm buruştu biraz. Kimbilir ne hale getirmişti arkamı serseri. Kalktığımda bana bir garip bakıyordu. Gözü götümdeydi aslında. Banyoya girip uzun uzun yıkandım. Sıcak su ile masaj yaptım deliğime. Korktuğum kadar dağılmamıştı. İyi toparlamıştım yine de.
Odaya geldiğimde Alper her yeri temizlemiş, camları açmıştı havalansın diye. Bugün Cumartesi idi ve tatildi. Eşofman ve tişört giydim ben de. Bugün için niyetim Emre ile görüşmekti aslında, ama Alper de artık bir dersi fazlasıyla hak ediyordu. Küçük yuvarlak götüne girmeyi çok istiyordum. Mutfakta kahvaltı yaparken keyfi yerindeydi doğrusu. Kahvaltıda dün olanları konuştuk biraz. Sert olduğu için özür diledi yarım ağızla. Daha da sert olmak istemişmiş de tutmuş kendini aslında. Benim de hoşuma gittiğini anlayınca bırakmış artık son anlarda. "Gayet iyiydin!" dedim. Çıtkırıldım bir kız sikmiyordu sonuçta. Kahvaltı bitince Alper masayı toparlıyordu. Gerçekten de en ufak bir değişim yoktu davranışlarında. Yalnız siki kalkmıştı ve boxer külottan çok belli oluyordu. Gülüp takıldım ona biraz, bu ne hal diye.
Ben: "Giyinmeyecek misin oğlum sen? Biri gelir falan böyle mi açacaksın kapıyı? Şuna bak ayı gibi kaldırmışsın yine. Cumartesi de olsa biri gelebilir yani!"
Alper: "Yaa abi hiç giyinmeyim dedim. Zaten soyunacağım yine di mi, hehe. Sen niye giyindin ki yaa? Yapmaz mıyız yine? Fazla mı oldu ki yaa? Sabah çıkıp o Jelden de aldım hem!"
Ben: "Lan oğlum rahat dur iki dakika. Yeni kalktık daha. Şu maillere falan bak bir bakalım. Bir şirket Pazartesi için randevu verecekti. Gelmiş olması lazım. Hem markete de gitmemiz lazım. Hadi sen iki kahve yap da salona getir!"
Alper: "Offf tamam tamam peki bakarım şimdi. Sonra yaparız ama değil mi?"
Doymuyordu resmen. Çok iyi anlıyordum ama onu. Onun yaşında ben de azgındım böyle. Sikini sokacak bir yer bulmuştu sonunda ve bırakmak istemiyordu doğal olarak. Yaşadıklarından sonra bu onun için de büyük bir şeydi aslında ama garipsememişti hiç.
Salona gidip etrafa baktım biraz. Odayı havalandırmış ve masaları silmişti sabah yine. Beni evire çevire sikmiş olsa da sorumluluğunu yine bilmesi çok hoşuma gitmişti. Kahveyi getirip masama koydu. Kendi masasına geçip maillere baktı. Birkaç birşey sordu. Dışarı seyrediyordum ben de kahvemi içip. Akşamüstü markete gidip sonra Alper'le bir yere oturup kafayı çekmek istiyordum bu gece. Birden arkamda hissettim onu. Bütün işlerin bittiğini söylerken yanımdan belime sarılmış ve götüme bastırıyordu sikini. "Pazartesi için toplantı tamam abi. Sabah davan var, sonra da gelen giden yok hiç. Hmmm, yağmur başlamış. Hiç çıkmayalım bence dışarı yaa bugün. Ben giderim markete. Ama sonra da gitsem olur di mi?" dedi. Bastırırken nefesini boynumda hissettim. Eli belimden yukarı çıkmıştı. Yastığa sürtünür gibi bastırıyordu baldırlarıma, götüme.
"Alper bir kahve içseydim bari, ne yapıyorsun?" diye itiraz eder gibi olduğumda eli sikime gitti ve okşamaya başladı hemen. "İçersin sonra yine. En güzelini yaparım sana. Gider alır gelirim bile. Hadi yapalım işte!" diyerek fincanı aldı elimden ve masaya koydu. Eli tişörtümün içine girip okşarken eşofmanımın içine soktu sonra. Sımsıkı kavramıştı sikimi. Eşofmanımı sıyırıyordu. Eşofmanım sıyrılığında sikinin sımsıcak kafasını hissettim götümde. Sürtünmeye başlamıştı. "Bari odaya gidelim, burada rahat olmaz Alper. Hem biri görür pencereden..." dedim. Bastırmıştı arasına iyice sikimi sıvazlıyordu aynı hızda. "Yaa bir şey olmaz, görmez kimse. Hadi sen dom... eğil şuraya, hadi abi. Off, ne biçim kaldırmışsın sen de. İstiyorsun işte. Hadi eğil!" dedi. Çevirip masaya domalttı beni birden belimden çekip. Masanın üstünde yeni aldığını söylediği Jeli de görmüştüm. Gayet kararlı ve inatçıydı götümü sikmek için.
Ellerim masanın üstündeyken eşofmanımı dizime kadar sıyırdı. Üstüme eğildiğinde tişörtünü de çıkarmış çırılçıplak kalmıştı. Benim de tişörtümü çıkardı hızla. Göğsü sırtıma yapışmış, omuzlarımı, ensemi öpüyordu. Başımı çevirdi azgınca ve dudaklarımı ısırır gibi öpmeye başladı. İkimizden inlemeler yükselmeye başladı yavaş yavaş. Herşeyi düşünürdüm de Alper'in beni çalışma masamın üstünde çatır çatır sikmek isteyeceğini düşünemezdim. Eli sırtımdan götüme indi ve zorlanarak da olsa ayrıldı benden. Götümü okşarken sürdüğü Jeli hissettim. "Off abi ne biçim olmuş burası. Dayan ama biraz yaa. Yaparım daha. Ohhh, çok güzel. Ohhhhhh, canım abimmm!" deyip dayadığı gibi sokmuş ve köklemişti beklemeden. Başım yukarı kalktı bir anda ve acıyla inledim. "Ahhhhhh yavaş olsana be amına kodumun çocuğu, ne biçim sokuyorsun öyle hayvan gibi!" dedim. Elini başıma götürüp bastırdı masaya doğru. Bir eliyle de kolumu tutmuş ve beklemeden pompalamaya başlamıştı hızlı hızlı. "Ne oldu, acıdı mı çok? Ohhhhh, alışamadın mı benim yarrağa halen? Ohhh ne güzel aldın ama var yaa!" deyip hızlı hızlı sikiyordu. Sanki elinden almak isteyen varmış gibi beni kendine çekip çekip sokuyordu içime kökleye kökleye.
İçimde bastırdıkça başım yukarı kalkıyordu. Alper sanki inadına yapıyormuş gibi saplar gibi köklüyordu her seferinde. Onun bu azgın haline ayak uyduramıyordum artık. Belim ağırmaya başlamıştı. Elini sikime de atmış okşuyordu sikerken. Yorulmaya başladığımda birden beni çekti belimden. "Ohhh çok güzel, yoruldun mu hemen abi yaa? Ohhh, gel hadi otur sen o zaman!" diyerek koltuğa oturup beni çekti üstüne. Bacaklarını iyice açmıştı. İnanamıyordum bu yaptıklarına. pørnøcular gibi olmuştu tecrübesiz Alper. Arkam dönük halde çekiştirdi beni ve oturttu yarrağının üstüne. Belimden çekip yapıştırdığı gibi sokmuştu köküne kadar. Oturup kalkıyordum şimdi üstünde. İçimden (Ulen Alper seni öyle bir sikeceğim ki 3 gün oturamayacaksın götünün üstüne!) diye geçiriyordum o sırada. Belime sarılıp çekti kendine hepsini sokmuşken. Sikinin kafasının titrediğini bile hissediyordum içimde. Sırtım yapışmıştı göğsüne iyice.
Boynumu öpüp göğüslerimi okşarken eli sikime gitti. "Ohhh, hadi abi aynı anda boşalalım. Çok yaklaştım ben!" deyip sikimi sıvazlamaya başlayınca az önceki gerginliğim gitti hemen. Gevşettim deliğimi iyice. Yerden güç alıp oturup kalkmaya başladım azgın oğlanın sikine. Başımı çevirip dudaklarımı öperken o da belini oynatmaya başladı. Koltuk taşıyamıyordu ikimizi de. Oynuyordu sürekli tekerleklerin üstünde. İnlemeye başladık ikimiz de. Sikimi sıktı birden ve içime döllerini akıtırken sıvazlayınca ben de dayanamadım. Oluk oluk boşalıyordum yere.
Öylece kaldık bir süre. "Ohhhh abi çok güzeldi yine yaa. Offf, kızmadın di mi bana çok? Dayanamadım yaa!" dedi. Cevap bile veremeyecek durumdaydım. Sikinin kafası nabız gibi atıyordu içimde. Yavaşça doğrulup çıkardım içimden. Çok acımamıştı canım aslında. Tuvalete gittim ve temizledim içimi. Alper yatak odasına getirmişti elbiselerimi. O da giyinmişti ve salonu temizlemişti. Markete gideceğini, neler lazım olduğunu soruyordu. Onu artık kesinkes gerekirse zorla sikecektim. O yüzden sinirlendiğimi belli etmedim. Alacağı birkaç şeyi söyledim. Enerji içeceği de sipariş etmiştim birkaç kutu. Ne istersem itiraz edemeyecek hale gelmesini istiyordum.
O marketteyken ben de oturma odasına geçip birşeyler izlemeye başladım. Geldiğinde aldıklarını yerleştirdi önce. Oturma odasına girdiğinde bana baktı, ama rahatlamıştı belli ki artık. "Ne izliyorsun abi?" diye sordu. "Dışarı çıkalım da kafaları çekelim bu akşam, hadi Alper yaa!" dedim. Evde de çekebilir mişiz kafaları, rakı da varmış, balkonda mangal bile yakabilirmiş, ne gerek varmış çıkmamıza gibi itiraz etmeye kalktığında sesimi biraz sertleştirdim. "Tamam abi üstümü değiştireyim o zaman ben de..." diye birşey geveledi. O giyindikten sonra biraz daha oturduk. Rakıya başlamak için erken bir saatti halen. Ama bir bira içeyim dedim. Bana bir bira getirmesini söyledim. O sevdiği içecekten de aldığımı söylerken gayet normaldi sesim. Bilmiyordu halen ve normal bir enerji içeceği sanıyordu içtiği ufak kutuyu. "Yaa abii sağol almışsın da, ufacık bu yaa!" derken sırıtıyordu bana. Ben 2 bira içerken o da 2 enerji içeceğini votkayla karıştırmıştı. Bir iki saat daha oturduk. Alper gelip gelip bana dokunmaya başlamıştı. Kot pantolonunun önünden de belli oluyordu zaten ne halde olduğu. "Hadi çıkalım artık. Güneş batıyor, saati geldi!" dediğimde her an üstüme çıkacak gibiydi. İtiraz eder gibi homurdandı biraz, ama birşey de diyemedi.
Ofisimizin etrafı zaten restoran doluydu. Daha önce de gittiğim güzel bir yere oturduk. Alper hayatında ilk defa böyle lüx bir restorana geliyordu. Balıktan ziyade kebap sorsa da ben yönlendirdim onu. Nefis mezeleri götürürken rakıya da fazlasıyla yüz veriyorduk. Yanımız boştu. Alper iki dubleyi götürdüğünde kafası güzel olmuştu bile. Şapşal şapşal sırıtıp bıcır bıcır konuşuyordu durmadan. Bir ara bir kızla konuşmaya başladığını da söyledi bana.
Ben: "İyi işte oğlum konuş, görüş kızlarla. Ben her zaman yanında olmam. Alışma çok böyle bana. Bana bunları yaptıysan kıza neler yaparsın kimbilir!"
Alper: "Yaa abicim tamam da, kızın da nazı, derdi bitmiyor ki. Geçen hafta buluşalım dedik. Amına kodumun karısı sanki bir bira içelim dememişim de sabaha kadar götünü sikeyim demişim gibi baktı yaa. Hem bence gayet güzel yani seninle olmak da."
Ben: "Oğlum tamam güzel de, artık senin bir kız da bulman lazım. Bir de onun tadına bak bakalım. Sıkmana gerek yok kendini hiç. Canın ne istiyorsa öyle devam edersin sonra."
Alper: "Yaa canım her şeyi yapmak istiyor benim abi yaa. Hem öyle ha deyince de olmuyor ki. Buradaki kızlar bizim oradan çok değişik. Çok havalı hepsi orospuların, hehehe..."
Ben: "Ayarlarım ben sana bir gece. İster misin ayarlayalım iki orospu? Biri sana biri bana, ha?"
Alper: "Offf, tabii isterim abi yaa! Küçükken olanlardan sonra hep merak ediyordum yapabilir miyim artık diye..."
Ben: "Neden yapamayacaksın oğlum? Beni ne biçim yaptın ya işte!"
Birden kendi açmıştı o konuyu. Tam o sırada balıklarımız da gelince sustuk. Alper biraz yedi. Sonra rakısından sağlam bir yudum aldı. Gözleri bir an sigaraya kaydı. Elini uzatacak gibi olduysa durdu. İyice durgunlaşmıştı o an. "Al hadi, al yak bir tane istiyorsan. İçiyor muydun ki sen? Hiç anlamadım bile puşt!" diye gülümsediğimde o da güldü bana hafifçe. "Çok nadiren yaa. Bazen düşününce işte..." gibi birşeyler gevelerken alıp yaktı bir sigara. "Hayat zordu o zaman abi yaa. Çok kötüydü..." diye başladı anlatmaya birden. Ailesinden kopunca orada burada yaşamaya başlamış. Parklarda yattığı bile çok olmuş. Eşref Dayı onu bulduğunda tam sınırdaymış o günlerde. Baliye başlayıp cebinde bıçak taşıdığını anlatırken bana pek bakmıyordu. Bir kasabada tanıdığı birinin yanına vermiş Alperi Dayı. Onun da pek anlatmadığı bilmediğin ayrıntılardı anlattığı. O yaşta içinde anlam veremediği birşey olduğunu anlatıyordu durgun bir şekilde. Ona iyi davranan insanlara hemen içinin ısındığını. Hiç görmediği sevgiyi görünce onun da onları çok sevdiğini anlatmaya başlamıştı.
"Tam bir salaktım ama yaa. Kaldığım yerde işçiler falan vardı. Soyunur donla falan dolaşır birbirlerine el şakaları yaparlardı. Ben de siklerine bakardım o yaşta. Nedendir bilmiyorum ama ilginç geliyordu işte. Ama salaktım işte yaa. Bilmiyordum ki benim bakışlarımı anlayabileceklerini. Sonra bir tanesi bir gün kıstırdı beni kimse yokken işte..." deyip durdu tekrar anlatırken. Bir sigara daha yakıp rakısını içti. İşçilerin kaldığı odada sıkıştırıp okşamaya başlamış bunu. "Elimi tutup sikine götürdüğünde çok korkmuştum. Küfür edip sikeceğini söylüyordu beni. Sarhoştu, ağlayıp sızlanmamı dinlemiyordu bile. Soymaya çalışırken birileri geldi odaya. Adamı hafif tartaklarlarken beni dövdüler. Sonra da oranın sahibi bir çobana emanet etti beni işte başından savmak için..." diyerek sigarasını söndürüp rakıyı içti. Bana baktı. Gözlerim ondaydı. Çok ilgimi çekmişti anlattıkları ama acımıştım da ona.
Hızlıca anlattı sonra olanları. Çobanın zaten haberi varmış o gün olanlardan. Dağda bayırda dolaşırken iyi davranıyormuş önce. Barınakta yatarken okşamaya başlamış. Sonrasını anlatırken sesi kısılmıştı biraz. Ama anladığım kadarıyla çoban onu yatakta resmen kıvama getirmişti ve o zamanlar 16 yaşında olan Alper'in de hoşuna gitmiş başta bu okşamaları. Sikmeye başladığında ise ağlamaya başlamış. İtiraz edemiyormuş ona hiç. 5 ay kadar kalmış onun yanında. Başka çobanlar da sikmek için gelmeye başlayınca kaçmış oradan bir gece. Tüm gece kasabaya kadar yürümüş ve Şeref Dayının bir tanıdığına gitmiş.
Susup anlattıklarını bitirince kaldık biraz öylece. Durgunlaşmıştı iyice. İşi şakaya vurdum. "Onlardan öğrenip sen de beni yaptın len işte. Olmuş artık Alper siktir et. Dayı zaten onların cezasını fazlasıyla kesiyordur!" dediğimde sırıttı. "Analarını sikti öğrenince. Üç kişi sikmiş o ilk çobanı. Dayaktan geberttiler hepsini. Ama Dayı esas o ilk adama çok bozuldu abi. Ona emanet etmişti beni çünkü. Sanırım onunla uğraşıyor şimdi..." dedi.
Sonra konuyu değiştirdim ben ustaca, karı kıza getirdim yine. Kafalarımız güzelleştikçe olayı da sulandırdık. "Sen de sikseydin ya onları. O yaşta bile sikerdin sen bence!" falan derken gülüştük iyice. Meyvelerle beraber son rakımızı da içip kalktık. Bir ara utana sıkıla biraz, "Aslında zevk aldım ben abi sanırım biraz. Yani ne bileyim yaa. O çobanın okşamaları hoşuma gidiyordu işte. İyi de davranıyordu bana başlarda. Ama sonra sikmeye başlayınca değişti biraz yani. Off yaa, ben bir iki kere boşaldım bu şey yaparken, sonra herşey kötü oldu işte!" diye konuyu bitirdiğinde bir büyük rakının dibini görmüştük ikimiz. Benimle takıla takıla Alper de sıkı içmeye başlamıştı doğrusu.
Şakaya vurdum ben de biraz yine. Geçmişe saplanmaması gerektiğini anlattım sonra. Neşelenmişti çıktığımızda yine. "Offf abi çok fena kalktı benimki yaa. Ne oldu böyle anlamadım. Eve gidelim artık hadi yaa!" derken sırıtıyordu piç piç. "Bir dur be oğlum, kaçıyor sanki töbe töbee. Gel bakalım hadi, eğlence bitmedi henüz daha. Kırk yılın başı bir dışarı çıkmışız amına koyayım!" dedim ve söylenmesine aldırmayıp tanıdık bir bara gittik. Normalde iki sapı almayacak bir yerdi, ama sahibini tanıyordum. Bir alacak davasında yardımcı olmuştum daha önce. İçeri girdiğimizde Alper'in aklı çıktı. Son derece sexy kızlar, üstlerinde kısacık dar elbiselerle etrafta dolaşıyordu. Bana bakıp bakıp sırıtıyordu piç. "Bana bakma, kızların peşinde koş bakalım hadi, ama abartma ha sakın. Konuş biraz ısrar etmeden. Vereceği varsa verir zaten. Yanında sapı olmasın çok dikkat et. Büyük arıza çıkar!" diye akıl verdim ona.
Bir ara kalkıp bara gitti içecek almaya. Biraz geç geldiğinde gülerek iki ayrı kıza yazdığını, ama kibarca siktir yediğini anlattı viskimi uzatırken. Genç bir delikanlıya baktı bir ara. Sırıttı ve bana bakarken eli sikindeydi. İyice sertleşmişti. "Off abi yaa, kızlar neyse de şu herife de kayarım ben, hehehe!" derken kahkahayı patlattım ben de. Çıktık oradan başımız belaya girmeden.
İyice kafayı bulmuştu ve tam da istediğim gibi son derece azmıştı Alper. Ben de farklı durumda değildim aslında. Bana anlattıkları düşündüğümden çok farklıydı. Zaten yaptıkları da doğruluyordu bunu. Kendini parmaklaması, ben parmaklarken zevkle inlemesi, beni sikerken bile sikime yapışması falan gösteriyordu pek çok şeyi. Sadece kafası karışıktı o kadar. Bir çorbacıya girdik. Şırdan da bulunca Alper'in keyfi iyice yerine geldi. Teşekkür ediyordu bana bu gece için. Sonra da, "Artık gidiyoruz ama eve, di mi?" deyip deyip durdu.
Apartmana girdiğimizde eli götümde dolaşmaya başlamıştı bile. Tam kapıyı açarken yanımdan sokulup götümü avuçladı. Sonra da birden sikime götürdü elini sıkıp bıraktı sırıtarak. İçeri girdiğimizde yatıp uyamaya gidecekmişim gibi yaptım. Odama girip soyundum. Üstümde külotla mutfağa girdiğimde Alper yanıma gelmişti bile. Onun da sadece külot vardı üstünde ve sarılmıştı arkamdan hemen. Taş gibi sikini bastırıyordu istekle. "Hadi yaa, burada yapalım yani. Hadi gidelim artık abi. Off çok istiyorum, hadi noolur!" derken buzdolabından kalan enerji içeceğini açtım ve dikip içtim ben de. Ona doğru döndüm sonra. Birden sarıldım sonra ona ve dudaklarını büyük bir şehvetle, azmış bir şekilde öpmeye başladım. Anında saldırdı o da bana sanki. Yapışıktık birbirimize o an. Siklerimiz taş gibi olmuş sürtünüyordu birbirine. Konuşmak istiyorduk ama dudaklarımızı ayıramıyorduk birbirimizden. Sürüklenir gibi çıktık mutfaktan. Külotunu indirip götünü okşadım ve sikini sikime yapıştırdım sürterken. O da aynısını bana yapıyordu. O şekilde duvara çarptık. Sırtı duvara dayandığında ben önündeydim. Bir an ayrıldık ve birbirimize baktık.
Alper'in odası o an en yakınıydı. Odaya girip yatağa devrildiğimizde üstüne çıktım. Külotlardan kurtulmuştuk artık. Öpüşürken kafası iyice ıslanmış siklerimiz değiyordu her yerimize. Alper bana sarılmıştı. Dudaklarından boynuna oradan memelerine indim. Yavaş yavaş öpüyor ve okşuyordum onu sürekli. Kesik kesik inlemeye başlamıştı. Sikini dibinden tutup okşadım ve ağzıma alıp sokup çıkardım dudaklarımı bastırarak. Zevkle inledi vücudu kasılırken. Yavaş yavaş sokup çıkardım ağzıma bir iki defa daha. Çıkartıp iri taşaklarına kadar yaladım. Yattığı yerden saçlarımı okşayabiliyordu sadece. Bacaklarının içine geldi dudaklarım. Öperken dilimi değdiriyordum. Hafif kıvırcık kıllıydı bacaklarının arasını. Dilim taşaklarının altına geldi. Ayırdım bacaklarını, biraz kaldırdığımda minnacık deliğini gördüm. Şimdiden kasılmaya, açılıp kapanmaya başlamıştı sanki. Dilimi etrafında dolaştırdığımda Alper'in sesi kesildi bir an. Hafifçe ona baktım gözlerimi kaldırıp. Kıvranıyordu yatakta yavaş yavaş. Bir eliyle çarşafı sıkmıştı. Öbür elini başıma götürmek istiyor gibiydi.
Dilimi sivrileştirdim ve deliğinin üstüne getirip bastırdım. Dilim girerken sanki ittirir gibiydi deliği. Zorladım. Dilimi bastırdım deliğine dudaklarımı üstüne kapatıp. "Ohhhh abiiiii, ohhh, ölürüm kurban olurum sana. Ohhhh, bu nasıl birşeyyy. Şimdi akıtacam devam edersen. Ohhhhhh, dayanıyorumm abicim!" deyip kıvranıyordu iyice yatakta. Gülümsedim ve dilimi biraz daha soktum içine. Alper'in bacaklarına sürte sürte boşalacak hale gelmiştim ben de neredeyse. Birden yavaşça sikinin kafasını kaptım dudaklarımla. Ağzıma sokmadan iri kafasını emiyordum sadece yavaş yavaş. "Güzel mi Alpercim? Bak kafana takmadın mı ne güzel şeyler yaşıyoruz, di mi seninle? Çok daha güzelleri de olacak. Harika bir erkeksin sen!" diye tıslar gibi inliyordum konuşurken. Yavaşça parmağımı getirdim deliğine. Birinci boğuma kadar soktum. Başı birden kalktı ve itiraz edecek gibi olduysa da dayanamadı düştü yine yatağa. İçinde oynatmıştım parmağımı. Dudaklarımı da çekmiştim sikinden, çünkü boşalacak gibi olmuştu o an. Yavaşça soktum yerleştirdim parmağımı içine. Parmağım içindeyken yanına doğru kaydım onu öpe öpe. Sikini, göbeğini, göğüslerini, boynunu derken en sonunda o muhteşem dudaklarını. Öptüm ve gülümsedim ona kıvranırken.
Ben: "Güzel mi, devam edeyim mi canım?"
Alper: "Ohhh abi, çok güzell. Ama dayanamayacağım ben artık yaa, ohhhhhh!"
Ben: "Şşş tutmana gerek yok ki. Alışacaksın zaten. Senin gibi abazasını da görmedim şerefsiz. Contası bozuk musluk gibi akıtıyorsun sürekli!"
Alper: "Ihhh, çok güzel ama abi yaa, ohhhh!"
Ben: "Hımmm, sen bana bırak sadece, oldu mu canım?"
Onu öperken başucundaki Jeli de görmüştüm. Anlaşılan yanında, el atında tutmak isterken çok daha değişik bir zevk için kullanabileceğimizi düşünmemişti. Gözlerini kapatmış ve parmağıma bırakmıştı kendini. Doğruldum ve parmağımı çıkartıp Jeli avucuma döktüm. Bana baktı o an. Son derece masum bir şekilde, hafif utanmış ve korkmuş gibi bir ses tonuyla, "Sikecek misin beni abi sen de?" diye sorduğunda bir an kaldım ben de. "Hem de öyle bir sikeceğim ki seni Alper, zevkten kıvranacaksın. Sikile sikile boşalıp kaldırıp sen de bana sokacaksın canım. İstemediğini yapmam sana. Durayım mı canım?" deyip parmağımı soktum yine deliğine. Jel ile kaydı bir anda. O anda, "Ohhhhhhh!" diye haykırır gibi inlemesi gerekli cevabı vermişti aslında. İkinci parmağımı soktum sonra. Bir an canı yanmış gibi yüzü buruşsa da alıştı hemen. Parmaklarımı içimde oynatırken sikinin o iri kafasında bembeyaz döl vardı. Götü inip inip kalkıyor, bacaklarını açıyordu her seferinde. Sokup çıkardım biraz daha. Parmaklarıma yaslayıp çekiyordu götünü. Gözleri kapalı, dudaklarını yalıyordu o sırada.
Biraz da Jel sürerken üstüne uzandım. Yüzümü avuçladı okşarken. "Abi ben denemek istiyorum, ama korkuyorum da. Yani sonra ibne olmak, ne bileyim işte... Kızlar yani, evlenirim ben di mi?" dedi. Öptüm dudaklarını yavaşça. Bir eli omuzuma gitmişti o an. "Sence ben ibne miyim len? Zevkine bak işte. Hem merak etme bir kız olsa çatır çatır sikersin onu sen!" deyip üstüne çıktım ve bir bacağını kaldırıp altına yastık koydum yavaşça. İyice yükselmişti beli şimdi ve sikimin kafası taşaklarına sürtünüyordu. Sarıldım Alper'ime yavaşça. Deliğine değdi siimin kafası. "Ohhh abi ne kadar sıcak. Ufff yaa, senin de hayvan gibi yarrağın var ama. Yavaş ol noolur yaa!" derken istek ve korku vardı gözlerinde. Bir şey demeden gözlerinden öptüm. "Gevşe canım. Sıkma sakın. Acıtmayacağım çok korkma. Ohhhhh, Alper harikasın sen!" deyip yüklenmeye başladım yavaşça. Alper'in dudakları açıldı bir an. Gözlerini kıstı. Bastırdım hafifçe ve sikimin kafası deliğine giriverdi birden kayıp. Boynu geriye düşerken bana sarıldı. Sıkmıyordu deliğini elinden geldiğince. Biraz daha bastırıp oturttum sikimin kafasını içine.
Ben: "Ohhhh, Alper çok güzel. Nasıl bir şeysin sen böyle?"
Alper: "Ihhh, abi girdi. Ihhhh girdi, ufffff!"
Ben: "Girdi koçum. Çok darsınn. Ohhhh, benim de böyle miydi? Sanmıyorum. Sıkma kendini hadi biraz daha..."
Alper: "Ahhhhh, acıdı, abi bekle biraz noolur..."
Ben: "Tamam aslanım. Tamam koçum. Bekliyorum ben korkma. Girdi zaten. Çok güzel aldın!"
Yarısına kadar sokmuştum neredeyse. İyice gerilmişti deliği. Canı yansa da pek belli etmiyor, dayanıyordu Alper. Bekledim içinde biraz. Sımsıkı sarmıştı deliği sikimi. Biraz geriye çekip ittirdim yine. Acıyla buruştu yüzü Alper'in hemen. Gitmiyordu daha fazla. İlk geceden alamayacak gibi duruyordu kalın yarağımı. Biraz çekip soktum yine girdiği kadarını. Biraz daha. Sikmeye başlamıştım onu artık. Yavaş yavaş sokup çıkardıkça Alper de sımsıkı yapışmıştı bana. Ter içinde kalmıştık ikimiz de. Sokup sokup çıkartıyordum üstünde. Dudaklarını öpmeye başladım. Alper'den gelen inlemeler artık zevk inlemeleriydi. Sikimi kafasına kadar çekip yerleştirdiğimde inledi zevkle bu sefer. "Ohhhhhh, abiii çok güzel böyle. Ohhhhh, var ya hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Ohhh, devam et hadi. Biliyorum sokmak istiyorsun hepsini. Sikmek istiyorsun beni iyice. Hadi abicimmm!" deyince bastırdım birden çekip. Biraz daha girmişti şimdi. Neredeyse taşaklarım buluşacaktı deliği ile.
Çekip soktum yine. "Ohhhhh, Alper çok sıkı burası. Hayatımda böyle hissetmedim. Hadi dayan biraz canım. Hadi koçum, ohhhhh!" deyip çektim ve sikmeye başladım birden. Köküne kadar sokmadan girebildiği kadarını sokup çıkartıyorum durmadan. Hızlanmaya başladıkça Alper'in siki taş gibi olmuş sürtünüyordu göbeğime. Sarıldı birden boynuma. Gözlerini iri iri açmış bana bakıyordu. "Abiii ben galibaa.... ohhh... galiba geleceğim yaa. Ufff, çok farklı bir zevk bu. Hadi abi sik beni!" dediğinde birden delirdim o an. Abana abana, sertçe sokup çıkarmaya başladım. Çektim ve acı mı zevk mi olduğunu anlayamadığım çığlık gibi inlemeler gelirken bastıra bastıra köküne kadar sokup çıkarmaya başladım. Alper sağa sola kıvranıyor, ittirir gibi kollarını hareket ettiriyordu. Şu an 5 kişi gelse alamazdı artık onu altımdan. Birden deliği sımsıkı oldu kasıldı. Sikimi sanki yakacak gibi olmuştu içi. Zar zor çektim biraz ve ittirirken dayanamadım daha fazla. Volkan gibi patladım içine böğüre böğüre. O da inliyordu ve göbeğimin altı ıslanmıştı iyice. Çekip soktum tekrar gevşemeye başlayınca. Bastırdım ve yığılıp kaldım üstünde halen boşalırken.
Nefes nefeseydim. Bayılacak gibi başım dönmüştü. Bir ara ona baktığımda başı geriye düşmüştü ve gözlerinin akı çıkmıştı ortaya. Öpünce mırıldandı birşeyler. Nefesim düzelene kadar bekledim içinde ve yavaşça çıkarıp yanına uzandım. Gözleri hala kapalıydı ve derin derin nefes alıyordu. Memesinin ucunu öptüm hafifçe. Sonra dudağına bir öpücük kondurdum. "Çok güzeldi değil mi Alperciğim? Canın çok da yanmadı değil mi?" derken onu yavaş yavaş sever gibi okşuyor ve dudaklarına öpücük konduruyordum. Sonra açtı gözlerini. Bana baktı ve çok tatlı bir şekilde gülümsedi bana. "Offf, ne biçim siktin beni yaa. Ben bu kadar güzel sikememiştim seni. Acıdı aslında ama içimde bir yerlere değdikçe zevkten delirecek gibi oldum yaa. O an o acının hiç önemi yoktu. Hem sanki o acı veriyordu o zevki abi yaa!" deyip boynuma sarıldı ve öptü dudaklarımı o da. Başucunda duran suyu alıp verdim ona. Kana kana içti ve bana uzattı şişeyi. Ben de içip yanına uzandım. "Zulada sigaran varsa çıkarsana, gitmeyelim şimdi odaya!" deyince sırıttı o da. Yatağın altına elini uzatıp sigarayı, çakmağı ve ufak kültablasını çıkardı. Başını koltuk altıma dayamış ve göğüslerimi okşuyordu sigaramızı içerken. Belinin arkasından sarıldım ben de ona. Elim götündeydi.
Alper: "Senin çok oldu di mi abi? Yani benden önce böyle başkalarıyla falan?"
Ben: "Evet oldu aslında. İnternetten falan bulduğum insanlardı çoğu. Ama biliyor musun, hiçbiriyle senin gibi olmadı!"
Alper: "Yaa abi sen çok değişiktin. Uff, özür dilerim yaa. Ben bilemedim hiç. Seninle olurken daha önce yani şeyy gibi siktim. Yaa pardon yani!"
Ben: "Göt bulunca delirdin işte abaza piç. Anladım seni ben merak etme. Rahat ol artık. İlkini yaşadın zaten. Doğaldır. Ben senden daha beterdim senin yaşındayken merak etme!"
Alper: "Hehehe, öyle oldu biraz evet. Ama acısını çıkartırız artık değil mi?"
Sırıttı hafifçe ve dudaklarımı öperken üstüme çıktı yavaşça. Her yerimi okşayıp öpüyordu. Siki şimdiden kalkmaya başlamıştı bile. Sarıldım ona yavaşça. Dudaklarımı, boynumu öpüyordu durmadan. Siki bacaklarıma kasıklarıma sürtünmeye başlamıştı. Göğüslerimden göbeğime inerken dudakları kasıklarıma indi. Dili sikime değdiğinde gevşeyip bıraktım kendimi. Dibinden tutmuştu sikimi ve yavaş yavaş yalayıp emmeye başladı. Sikimin kafasını ağzına aldığında bana bakıyordu. Gülüştük birbirimize bakıp. "Mmmm, yerim ben abimin sikini. Nasıl da kalın, mmmm, neler yaptın bana az önce bununla?" diye diye ağzına alıp emmeye başlamıştı. Sikim tekrar kalkmaya başlamıştı ağzına. Vakumlar gibi emiyordu durmadan.
"Ohhhh Alper, harikasın aslanım yaa. Ohhh, senin gibisini görmedim ben!" dedim. Gülümser gibi gerilmişti o güzel dudakları benim aldığım zevki görünce. Elleri kasıklarımda, göbeğimin üstünde dolaşırken taşaklarımı okşamaya başladı. Soktu sikimi ağzına aynı anda. Kıvranır gibi inledim yatakta. Dişlerini hiç değdirmeden boğazına kadar sokmuştu. Biraz geriye çekti başını ve takrar soktu aynı şekilde. Demir gibi yapmıştı yarağımı kısa sürede. Çıkartıp yalamaya başladı. "Offf abi sen bana söylüyorsun ama sen de çok azmışsın yaa. Nasıl da kaldırdın hemen yarağı, hehehe!" dedi. Taşaklarımdan sikimin kafasına kadar sert sert dil atıyordu. "Ölü yarağını kaldırırsın sen böyle yalarsan Alper. Ohhhh, senin o artık!" dedim. Gülümsedi ve üstüme doğru geldi yine. Yılan gibi kıvrılmıştı üstümde. Sarıldım ona. Onun da siki kalkmıştı ve sürtünüyorduk birbirimize o an.
Götünü tutup avuçladım, kendime çektim. Öpüşmeye başlarken sikim altından kurtulup sürtünmeye başladı götünün arasına. Alper hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. İki eimle o güzel poposunu tutup okşadım ve ayırdım sürterken. Deliğine dokunduğunda hırlar gibi bir ses çıkmıştı boğazımdan. "Offf, sikmek mi istiyorsun beni yine yaa? Sıra bendeydi ama abii yaa!" dedi. Ellerini omzuma koydu ve bastırdı. Götü kaydı ve sikimin kafasını deliğinin üstüne getirdi. Götünü kaldırırken beli de kavis almıştı üstümde. Aldı deliği sikimin kafasını. İkimiz de sustuk o an. Gözlerimiz kapalıydı. Belini oynattı yavaşça üstümde. Girdi içine. Sımsıkı kavramıştı içinde. Omuzlarımdan bastırarak güç aldı ve geriye attı götünü. Santim santim gömüldü içine o an. "Ohhhhhh!" diye ikimiz de inledik o an. Ben girerken onun da siki dimdik olmuş sallanıyordu önünde. İndirdi ve kaldırdı götünü. Tekrar indirdiğinde köküne kadar içindeydim. Mengene gibi sıkmıştı sikimi içinde. Gevşetip tekrar sokuyordu. Kontrol tamamen ondaydı o sırada. Bana düşense kolarım iki yanda sadece aldığım zevkle inlemekti sadece. Köküne kadar alıp götünü salladıkça çıldıracak gibi oluyordum.
Oturup kalkmaya başladı üstümde. Önce yavaş yavaş. Dizlerini kırdı iki yanımda. Omuzlarıma sertçe bastırdı ve hızlandı biraz. "Ohhhh abiii, çok güzel. Ohhhh, damarlarına kadar hissediyorum içimde böyle. Ohhhh, sen de böyle yaparsın di mi bana? Harikaymış bu yaa, ohhhh!" deyip zıplamaya başlamıştı şimdi. Tutamadım artık kendimi daha fazla. Tokat atar gibi yapıştım götüne iki yandan. Sertçe avuçlayıp çektim sikime doğru. Taşaklarıma kadar sokmuşken bekledim içinde. Sonra ben de köklemeye başladım altından. Ben soktukça ileri doğru kaçıyordu. Çekerken yaslıyordu yine götünü. İkimiz de inlemeye başladık. Tutamıyorduk kendimizi. Alper'in siki demir gibi olmuş sallanıyordu durmadan önünde. Sikinin kafasından işer gibi zevk suları akıyordu göbeğime. "Ohhh sik beni, hadi sik beni, ohhh, köküne kadar sok hepsini abi. Ohhhh, bu nasıl bir şey yaa!" deyip üstüme uzandı biraz. Dizlerim kırık halde hızlı hızlı sokmaya başladım götüne.
Çok yaklaşmıştım artık. Tutmak istiyordum. İçinden hiç çıkarmak istemiyordum o an. Bu zevk saatlerce sürsün istiyordum. Deliği çok sıcak, dar ve kaygandı. Büzüyor, kastırıyor, gevşek bırakıyordu bazen ben sikerken. Kasılmaya başladım iyice. Birden geriye attı götünü. Tekrar girerken artık kasılmaya başladım. Yaklaşık yarım saattir zıplıyordu üstümde. Dudaklarımı öptü o haldeyken. Hafifçe sırıttı bana o an. Çok piç bir ifade vardı yüzünde o an. Çıkardı içinden. Göğsüme doğru yaslanıp sikini dudaklarıma getirdi. Sikinin kafasını emdiğimde halen sakinleşememiştim. Hiç hoşuma gitmemişti içinden çıkmak o an aslında. Ağzıma verip yalattı biraz sikini bana. Gözleri kaymıştı ben yalarken. Sonra geriye doğru kaydı yine biraz. Ben üstüne oturacak sanırken tek bacağımdan tutup kaldırdı. Avucuna döktüğü Jeli sikinin kafasına sürerken anlamıştım artık. Gülümsedim birşey demeden. Dibinden tutup yasladı sikini deliğime. Yavaşça oturttu ve soktu götüme. Yarısına kadar sokarken nefesim kesilmişti bir an. Sokup çekti ve köküne kadar yerleştirdi içime. İkimiz de inledik.
Alper bu sefer çok yavaştı. Dibine kadar bastırıp çekiyordu. Sarıldım ona. İyice üstüme çıktı ve sikmeye başladı beni. Hızlanmaya başladı. Konuşacak halimiz kalmamıştı artık. İnliyorduk sadece. Yatak sallanmaya başladı. Bir daha soktu ve bastırdı ve içime. O an gözlerim karardı zevkten ve acıdan. Birden sikinin kafasının içimde titrediğini hissetttim. Alper bana sarılmış dudaklarımı öpüyordu o an. "Abiiii, ohhhhh, seni çok seviyorummmm, canım abimmm. Ohhhh, benn... ohhhh..." deyip hızlandı bastırıp. Hayatımda yaşamadığım kadar derin bir anal orgazm dizlerimden gelmeye başlamıştı. Taşaklarım yanar gibi oldu. Her yerim titredi sanki. Ve içime bastırmışken boşalmaya başladım altında. O da aynı anda içimi doldurmaya başladı. Sokup çıkartıyordu kısa kısa döllerini akıtırken. Üstümde yığıldı kaldı sonra nefes nefese. Halen içimdeydi ve sikinin yavaş yavaş indiğini hissedebiliyordum.
Kendimize kolay kolay gelememiştik bu sefer. Uyuyup kalmıştı Alper sanki üstümde. Öptüm onu yavaşça. "Şşşş, hadi banyoya canım. Leş gibi olduk ikimiz de. Böyle yatmayalım!" deyip dudaklarını öpmeye başladığımda gülümsedi, gözlerini açtı. "Yaaa yatayım biraz abi, noolur. Çok güzel böyle senin kollarında!" deyip öptü o da dudaklarımı, biraz yana kaykıldı. Ben bir sigara yaktım gülümseyip. Sigaramı içerken Alper'in de eli gevşemişti üstümde. Saat sabahın 6'sı olmuştu. Neyse ki ertesi gün Pazardı. Sigaram bittikten sonra onu rahatsız etmeden yavaşça kalktım yataktan ve banyoya girdim. Ter içinde kalmıştım ve dizlerime kadar da akmıştı içimden.
Duş alıp sabunlanırken banyonun kapısı açıldı. Alper çırılçıplaktı ve sırıtır gibi gülümsüyordu neşeyle. "Ben de geleyim mi, beraber duş yapalım mı?" derken yaklaşmıştı bile gülerek. "Gel hayatım, yer var!" dedim ben de. Suyun altında sarıldık birbirimize. Öpüşmeye başladık. Birbirimizi yıkıyorduk hesapta ama işin rengi yavaş yavaş değişmeye başlamıştı ve okşar hale gelmişti dokunuşlarımız. Duşun altında ağzıma aldım eğilip. Uzun uzun ağzımı sikti Alper bu sefer. Taşakları çeneme çarprarken iki eliyle başımdan tutmuş ve sikmişti ağzımı. Sonunda ağzıma boşaldığında bitmişti tamamen artık. Bayılacaktı nerdeyse yorgunluktan.
Ben bornozuma, o havlusuna sarındı ve benim odaya gittik bu sefer. Onun yatak tamamen batmıştı. Uzandık o halde. Ben yatarken bu sefer Alper rahat durmamış ve benimkini yalamaya başlamıştı. Uyumak istiyordum artık aslında, ama dudaklarını bastırarak sokunca ağzına ve sikimin kafasını emmeye başlayınca bıraktım kendimi ona. Yirmi dakika sürmüştü beni boşaltması bu sefer. Hepsini de yutmuştu ve bana bakmıştı gülerek. Yanıma yattı ve biraz öpüşüp uyuduk bu sefer artık.
Bundan sonra ne olacağı hiç sikimde değildi. Nasıl bir ilişkimiz olacağı da. Bildiğim tek şey, Alper benimdi ve artık onu bırakmaya hiç ama hiç niyetim yoktu.
[Hakan]
83 notes · View notes