Tumgik
#tavsiye filmler
bilginoktanet · 10 months
Text
Hichki (Hıçkırık) - Tavsiye Film, Mücadele Öyküsü
Tumblr media
Hint sinemasının başarılı yapımlarından olduğunu düşündüğüm bir filmden bahsetmek istiyorum sizlere. Başrolünde yine mükemmel bir yapım olan Black filminden tanıdığımız, Rani Mukerji var. Başarılı bir kadın oyuncu olduğunu dile getirmek istiyorum öncelikle. Bugünkü tavsiye film olarak Hichki (Hıçkırık) film konusu ile karşınızdayım.
Devamı: https://www.bilgi.net/2022/06/hichki-hickirik-tavsiye-film-mucadele-oykusu.html
0 notes
sercecik · 9 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 saati olanlara güzel bir film tavsiyesi bırakıyorum. 👍🏽
5 notes · View notes
aylakmadamfilm · 1 year
Text
Tumblr media
FİLM
A Hero
Ben asghar farhadi filmlerinin tutkunuyum. Bir babanın iyi olmaya çalışırken yeri geldiğinde ahlaki değerleri yok saymasını, yalan söylemesini ama buna rağmen onun iyi bir insan olma çabasını gözler önüne seren son filmi. Belirsizliğin yarattığı gerilim, medya aldanmacası, çocuk sömürüsü, empati yorgunluğu derken insanı onlarca kez yoran
CODA
Muazzam! Aldığı ödülleri sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. son zamanlarda izlediğim en anlamlı filmdi. Anlatmak istediği şeyi bu kadar güzel, net ve ajite etmeden anlatan bir film çok nadir bulunur. Duyguyu bu kadar nahif, sakin ve doğal yollarla en iyi geçirebilen film.
Skyggen I mit Oje
Savaşın ne olduğunu iliklerinize kadar hissettiren bir film . İkinci dünya savaşındaki fransız ilkokulunun bombalanmasını konu alıyor. Gerçek bir olay olduğu için hayli sarsıcı bir etkisi var.
4 notes · View notes
savasbitti · 4 months
Text
gecenin saat 3'ü. uyku tutmuyor, çünkü bir hafta içinde uyku düzenim bozulmuş. içeride bunalmışım, hava soğuk ama soğukla açılmak için balkona çıkıyorum. bir metre kare bile olmayan balkondayım. gökte yıldızlar aklımda düşünceler, içimde sıkıntı, kalbimde ağrı. düşünüyorum. sokakta birkaç kişi var, köşedeki tekel bayii her zamanki gibi açık, karşısındaki fırında öyle. fırının önünde bir köpek yatıyor, masalarda bekçiler oturuyor, mesailerini bitirmek için vakit öldürüyorlar. gecenin saat 3'ü, aklımda nazım hikmet'in bir dizesi var ama arkada ismet özel'in sesi geliyor. karnım hafif aç, öğlen kahvaltı yaptığım için ve akşam hiçbir şey yemediğim için sürüyor bu açlık. birkaç yarasa oradan oraya uçuyor. geçen sene aldığım gül ağacı baharın gelmesini bekliyor. aloeveralar su vermesem de patlamaya, çoğalmaya devam ediyorlar, hâlbuki küçük bir aloevera almıştım ben, şimdi bir sürü oldular. balkona çıkıp da aşağıya bakan her insan gibi içimden "şimdi buradan atlasam ne olur" diyorum. sonra çekiniyorum bunu yapmaktan hatta korkuyorum kendimi geri çekiyorum. kedim dosto içeriden bana bakıyor, yüzünde meraklı ve şaşkın bir ifade var. kaç gündür kendi içime çekilmişim. okunacak kitaplarım, izlenecek filmler beni bekliyor. sabah haftaya yeni bir giriş olacak, tekrar eski düzene adapte olmam gerekiyor. uyan, işe git, gel ve tez çalış. sürekli aynı döngüde olmak sıkıyor insanı ama aynı zamanda bu döngüye o kadar alışmışım, bu döngü o kadar benim "güvenli bölge"m olmuş ki buradan çıkmak cesaretini de gösteremiyorum. geçen sene bu zamanları düşünüyorum. günler ardı ardına geçip gitti. çok şey kaybettim geçen sene içinde, çok şey kaybettik. geçmişte verilen sözlerin bir değeri olmadığını anladım. bundan sonra nasıl güveneceğimi bilmiyorum. kendim için bir şey demiştim. terapiye başlamıştım ama faydasını göremedim. ilaçlarım masada duruyor, bu hafta bitecekler gidip yenilerini yazdırmam gerekecek. şimdi gidip uyuyayım diyorum, uykuya kaçayım ama bu ne değiştirecek. bazen rüyalarla gerçeği karıştıracak duruma geliyorum. uyandığımda "hangisi gerçekti?" diye soruyorum kendime. doğrusu ben de içimdeki şarkının bitmesinden korkuyorum. içimdeki şarkı biterse bileklerime yine falçata vuracağım. kanım damardan akacak ama dibe inemeyeceğim. ruhumdaki acıyı farklı bir yere aktarmak, fiziksel acıya çevirmek bir nebze iyi geliyor ama kendime zarar verdiğimin de farkındayım. hâlâ kendimi önemsemiyorum. beni önemseyen kimse yok artık çünkü. aynalara bakmaya hâlâ korkuyorum, yüzümde bir çirkinlik emaresi görecek olmak korkutuyor beni. kendimi o kadar güçsüz ve çaresiz hissediyorum ki. şurada birkaç ay kaldı hayatımın alt üst olmasını sağlayan günlerin yıldönümü olmasına. gecenin saat üçü şimdi ben yine düşünüyorum. aynı şeyler de değil düşündüklerim, başkalarının acıları, dünyada yaşanan savaşlar, ülkenin durumu vs. vs. vs... kendimden kaçıp bir şeylere sığınarak geçecek sanıyorum, kendimi oyalayamaya çalışıyorum sürekli. insanlar sürekli tavsiye veriyor bana: şöyle yap, böyle yap, düşünme, üzülme diye ama bunun mümkün olmadığını bir türlü anlatamıyorum onlara. küçük sevinçler de yaşamıyor değilim ama yaşadığım bu sevinçler, iyi şeyler de uyuşturmuyor ne kalbimdeki ne de ruhumdaki acıyı. birileri okusun diye yazmıyorum bunları aslında kendime söylüyorum. iyi geliyor sanki yazmak. hem bunları yazsam ne değişecek, bugün ölsem kim üzülecek, sadece üç gün yas tutulur bilirsiniz bu ülkede. ilk kez bu kadar uzun bir yazı yazıyorum buraya, belki de en içten olduğum hâlimle. bazen yanımda olanlara da teşekkür etmek istiyorum, hakları geçmedi değil bana. teşekkür ederim deyip terk etmek gerekiyor sanırım. evet, dünyayı terk etmek, ruhu ait olduğu yere göndermek. bunlar çocukça gelmişti zamanında çok sevdiğim birine ama o da anlamamıştı. ona da anlatamamıştım içimde geçen düşünceleri, acıları, yoğun karmaşaları. gecenin saat üçü ben sanki içimi ferahlatacak gibi bir şiire, bir şarkıya sığınıyorum ve de gökteki şu yıldızları var eden yaratıcıya. hakkınızı helal edin deyip kaybolmak istiyorum artık. omzumdaki yük o kadar ağır geliyor ki...
34 notes · View notes
nesepalamudu · 2 months
Text
bu aralar nowness asia'dan kısa filmler izliyorum tavsiye ederim para ödemeden böyle güzel şeylere erişmemiz harika bir şey. yai nin isimli belgesel tadında bi kısa film vardı mesela, çocukları yurt dışına göç etmiş, kendisi fabrikasının başında kalan bir teyzemizi anlatıyor. tam bi girlboss bizim bazı kadınları çok andırıyor. bugün chimera isimli bir kısa filmi izledim, third culture kid olma deneyimleri, bicultural/multicultural olma deneyimleri üzerine nokta atışı bazı şeyler vardı içinde. astonishing little feet filmi içimizde zaten var olan feminine rage'i had safhaya çıkarıyor. hayatı izlediğimiz şeyler güzel
4 notes · View notes
ssoiless · 11 months
Text
Howl's Moving Castle ☆
İzlediğim en iyi Ghibli filmi. Anlatmaya kelimelerim yetmez. Her dublajını onlarca kez izlemişimdir. Konusu, çizimleri, karakterleri o kadar güzel ki yani anlatamıyorum. Bıkmadan usanmadam her gün izlerim.
Ghibli filmlerine zaten aşığım. Hepsini ayrı ayrı seviyorum fakat Yürüyen Şato çok farklı benim için. Her izlediğim de farklı bir detay yakalıyorum. En sevdiğim de filmin ilerisin de Sophie'nin Howl'a "I know how to help you, find me in the future" demesi ve filmin başında Sophie iki asker tarafından rahatsız edilirken Howl'un onu kurtarmak için gelip "There you are sweetheart, sorry im late. I was looking everywhere for you" demesi. Bu harika detaylardan bir tanesiydi.
Diğer sevdiğim ise, Sophie Howl'un şatosuna girip; Howl ile anlaşmaya girip hem Howl'un kalbi hem de şatoyu yürüten Calcifer'la kahvaltı hazırlayacaktı. Calcifer normalde sadece Howl'un emirlerini yerine getirir fakat Sophie 'e boyun eğiyordu. Sophie yemeği yaparken Howl geliyor tavayı elinden aldıktan sonra Calcifer'e "Calcifer you have been so obedient" diye dalga amaçlı söylüyor. Calcifer, Howl'un kalbi ve bir tek Sophie'ye bu şekilde davranıyor. Calcifer'a söylediği "You have been so obedient" lafında da demek istediği, kalbim Sophie'ye itaatkâr. Bunu öğrenince aşırı şaşırmıştım. Muhteşem bir detay. Ve böyle daha çokları.
Ghibli filmleri her yaşa uygun. Bütün Ghibli Studio filmleri aile ile izlenebilecek filmler. Herkese tavsiye ederim.
Tumblr media
10 notes · View notes
katakullii · 1 year
Text
cumartesi sette bi saat falan asansör kapısı açıp kapattım ve bu boyut olarak küçük olduğum için bana yaptırıldı, gün boyu 6 yaşındaki deli çocukla uğraştım, ki görevim de buydu ama kendisi tam bir kuduruktu, tanıştığınızda utangaç görünen çocuklardan korkun, utangaçlıklarından sıyrıldıklarında deli olduklarını görüyorsunuz, en son giderken bana sen de gelsene bizle parka gidelim diyordu, benim işim var diyorum aşağı kadar gel bari diyor, yavrum benim senin kadar enerjim yok bütün gün kudurdun hala ne parkı diyesim geldi ama ehe benim işim var belki başka bir zaman gideriz dedim. neyin yeni sezonu çekilmiş, ne filmler geliyormuş gibi bilgiler edindim. bolca gözlem yaptım, insanların ne bok olduğunu sadece onları izleyerek görebiliyorsunuz müthiş bence, kalabalık ortamlarda gözlem yapmayı baya seviyorum ben tavsiye ederim. 
5 notes · View notes
Note
Etkisinden çıkmadığın bir film?
nuri bilge ceylan'dan; ahlat ağacı, bir zamanlar anadolu'da, kış uykusu, mayıs sıkıntısı,
zeki demirkubuz'dan, kader ve masumiyet(konu bakımından aynı filmler), ariyeten yeraltı olabilir,
yılmaz güney'den; yol, umut, sürü, duvar filmleri olabilir,
sinan çetin'in kağıt ve pardon isimli politik filmleri de çok etkilemişti,
tarantio'nun zincirsiz isimli filmi de müthişti,
ve ariyeten hemen hemen herkesin izlemesi gereken klasik kült filmler var onlar da şunlar;
12 kızgın adam, forrest gump, esaretin bedeli, godfather, guguk kuşu, özgürlük yazarları, dövüş kulübü, 127 saat, piyanist, leon, cesur yürek..
içlerinden izlemediklerin varsa mutlaka izlemeni tavsiye ederim. şimdilik aklıma gelenler bunlar, ilerde isteyen çok olursa üzerine birkaç saatimi verip güzel bir film listesi oluşturabilirim belki:)
14 notes · View notes
flowerofevils-blog · 10 months
Text
Muharrem ayındayız. Hz Hüseyin'in şehadet tarihine 1 hafta kaldı. Allah şahid olsun bu hayatta O'nun şehadeti kadar içimi yakan başka bir olay yoktur. Bu süre zarfında O'nun hayatını anlatan kitapları okumayı, dizi ve filmler izlemeyi tavsiye ediyorum. Allah şehadetini kabul etsin, ahirette bizlere de şefaatçi kılsın .
4 notes · View notes
saksibitkisiyim · 1 year
Note
hangi filmler olduğunu ve yorumlarını duymalıyız o zaman
kardeşlerimle tur yaptığımız için üçü animasyondu addams ailesi 2 ve inanılmaz aile serisiydi sonuncu da aşk ve gurur🥺 arkadaşımla izledik heeepsini tavsiye ederim. addams ailesi zaten ufaktan takıntılı olduğum bir seri.. filmlerini de animasyonlarını da izledim hatta son çıkan wednesdayi de izlemiştim çok güzeldi. aşk ve gurur zaten muhteşem üçüncü izleyişimdi
4 notes · View notes
aylakmadamfilm · 1 year
Text
Tumblr media
Dizi
Bloodride
 Birbirinden bağımsız bölümlere sahip çerezlik dizi. Kimi bölümlerde eğlenceli anlatım varken, kimilerinde gerilim korku ağırlıklı.
The Sandman
''Aaa bu nasıl bir diziymiş diyerek başlayıp iki günde bitirdiğim dizi. Dizinin o karanlık yapısı, başroldeki adamın dark tipi, konusu, görselleri falan çok hoşuma gitti, merakla ikinci sezonu bekliyorum. Yalnız bu netflix sjw ve lgbt olayını iyice abarttı, mübarek dizide normal kadın-erkek ilişkisi yok, yani cidden bıktırdı. ''
Dead Places
Çerezlik, orta hallice bir dizi. Alışılageldik olarak ruhları gören ve olayları çözme üstüne gidiyorlar. Karakter oluşumları klişe. Başrol oyuncumuz ruhları görüp, hisseden hemen yanında komikler yapıp arada korkan yan arkadaş var. Daha sonra ekibe bir kızda katılıyor. Sıkılmadan yine de izledik.
4 notes · View notes
cemyafilmarsiv · 4 months
Text
Tumblr media
Film Tavsiye
God's Crooked Lines, Los renglones torcidos de Dios
Bárbara Lennie, Eduard Fernández, Loreto Mauleón,Pablo Derqui
Oriol Paulo filmlerinin ortak özelliği arka fonda hep psikolojik gerilimi kullanmasıdır. Bu filimde de sizi sürekli şüpheye çeken ve sorgulatan bir senaryo arkasında o fon mevcut. Üstelik ana karakter kadar yan rollerinde oyunculukları başarılı ve sahne tasarımı büyüleyici ayrıca onlarda da ana karakter kadar gerilim mevcut.
Shutter İsland akıl hastanesi filmeri arasında bana kalırsa en iyiler arasında, hatta benim için en iyisi. Bu filmi de 'Akıl Hastanesinde geçen en başarılı filmler' arasına koyuyorum.
Oriol Paulo'nun yönetmenliğinin ustalığını gösterdiği diğer filmlerse şöyle;
Los Ojos de Julia (Julia’s Eyes)
El Cuerpo (The Body) 
Contratiempo (The Invisible Guest)
Not. Akıl Hastanesi Temalı bir listeyi de notlarımı toparlayabilirsem yakında yapacağım. İyi seyirler diliyorum.28.01.2024
0 notes
apkdrv · 5 months
Link
0 notes
curfeew · 5 months
Text
split’i izledim. evet 2023 yilinda daha anca izledim. acikcasi senaryoyu yazan kisinin de cok saglikli oldugunu dusunmuyorum normal bi insan yazamazdi herhalde. biliyorum hayal gucleri yuksek zaten ama bu senaristimiz baska bi kategoriye giriyor bence:d okey mesela inception olsun shutter island yada ne biliyim buna benzer psikolojik yonden mesajlar ileten bazi psikolojik rahatsizliklari gosteren filmler de var ve gercekten onlar da muhtesem ama o senaristlere cok normal degil diyemem mesela. bu baska bi sey daha farkli. neyse filme donelim asiri iyiydi. iste boyle filmler oldugunda yavas yavas alismaya basliyorum film izlemeye. filmdeki tek elestirim *spoiler icerir* doktor teyze adam sana canavar var canavar var diye beyninin etini yedi sen yok canavar gercek olamaz yok canavar fantezi bak digerleri uyduruyo seni korkutmak icin bak korkma dedin dedin adam ilk canavara donustugunde seni harcadi teyzem acayip tav oldum yani yok yere öldün gittin sen. okey isini cok saygi duyarak yapiyosun yillarin da verdigi bi tecrube var ama insan da demez mi bu adam 23 farkli kisiligi var bunlarin da hepsi canavar var gelmek uzere diyosa sende bi otur dusun da yani artik. neyse daha fazla spoiler vermeyeyim acayip guzel gerilim bi film tavsiye edilir✌🏻
1 note · View note
kafaminguzelligi · 6 months
Note
Biraz kız filmi sana tavsiye etmem🌌🤗
doğrudur ben böyle filmlere uzağım
0 notes
filmizle48 · 7 months
Video
youtube
Silent Night Tavsiye Filmler #filmönerileri #film48
0 notes