Tumgik
#sesli meram
seslimeram · 5 months
Text
Sesli Meram #438 - Yersiz Yurtsuz (11.12.2023)
Tumblr media
"Yoksunluğu lafta değil doğrudan var edilmiş bir eylem sonucu olarak suna gelir devletli. O yeni yüzyıl şablonu zikredilirken, bir asırlık gelenekselleşmiş kılınan öcü / korkutucu olagelen tüm bileşenlerin gözetiminde yoksunluk kısıtlamalarla birlikte var edilir. Sıradan insanın hayatına konulan gözün, geleceksizliği bir laf değil sonuç olarak var eden cürüm hemhal memleketin tahayyülü artık ulu ortadadır. Ekonomik yoksunluğun biçarelik dolu sahnesinde nefes alın buyrulur. Günlerdir sulandırılan, bir gün şöyle yükselecek bir gün de böyle yükseltilecek, halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz, yedirmeyeceğiz lafzının bir sakız gibi çiğnendiği o asgari ücret zammının belirsizliği içerisinde misal yoksunluk ortak paydaya dönüştürülür. İnsanların umutlarının yerle bir edildiği, buna çabalanan bir yerde o iki gıdım maaş artışının dahi çok görülmesi mesel edilmesin istenir. Zaten başlı başına en kestirmeden devletlinin kendi kendisine var ettiği yeniden değerlendirme oranı ve benzeri olagelen vergilendirme / tahsilat / yenileme vakalarındaki artışla bir başına konulup, cebine ortak olunan insanlara iki gıdım nefes alma hakkı dahi çok görülür. Her durumda yüzde otuz, kırk, elli gibi rakamlar telaffuz olunurken ele geçmeden o paranın bir biçimde hiç edilmesinin zemini çoktan kotarılır. Daha rakam telaffuzuna girişilmeden bir kere daha karavana vuracak olan sıradan insanlara umut pazarlanır. Sonuç daimi bir hal ile hüsran! Sonuç her zamanki gibi martaval okunurken, canı daha da fazla yakılacak biraz daha yoksun / yoksul kılınacak bir halk.
Genel geçer değil hayatlarımızın tam da ortasından geçen bu asgari ücret tahayyülünün her ne olacağının belirsiz bir geleceği işaret etmesinin yanında bir de sosyal / politik ola gelen tahayyüllerin yekunda müştereklerimizi eksiltmesi söz konusudur. Aleni bir halde kuşatmanın lafta değil doğrudan imalinin yamacında hayatın her ne şekilsiz hallere terki diyar edildiği meseledir. Gündelik şartların zora koşulduğu, kimsenin yarınına dair kısa, kesin bir ifadeyle umudunun kalmadığı / bırakılmadığı bir zeminde yoksunluk sadece ve sadece maddi değildir." sesli meram
podcast image credit: untitled:::olga karlovac:::street photography
2 notes · View notes
viletto · 4 years
Text
"80 Binde Devr-i Alem Parkı"nda herkes kendinden bir şey buluyor
“80 Binde Devr-i Alem Parkı”nda herkes kendinden bir şey buluyor
Meram ilçesinde, kurulu alanı 80 bin metrekare olduğundan “80 Binde Devr-i Alem Parkı” adı verilen parkta, çok sayıda masal kahramanı, 120 minyatür eser ile 50 hareketli ve sesli dinozor maketi bulunuyor. Park, açıldığı 2014’ten bu yana yaklaşık 2 milyon ziyaretçi kabul etti.
Parkta çocukların ilgisini çeken bölümlerin yanı sıra yetişkinler ile Türk-İslam mimarisiyle alakadar olanların da…
View On WordPress
0 notes
karanlikarmoniler · 8 years
Photo
Tumblr media
Karanlık Armoniler 54 “Perşembe” - 21 Nisan 2016
01. Frank Zappa - The Radio is Broken (Karanlık Armoniler)
02. Nekropsi - Harf Devrimi (Karanlık Armoniler)
03. Mavi Sakal - Balta (Sınırız Topraklar)
04. Mikail Aslan - Surp Garabed’e Gitmişim (Sesli Meram)
05. Mikail Aslan - Haydi Bizim Bağa (Sesli Meram)
06. Metropolis - Dünyayı Kurtaran Adam (Sınırsız Topraklar)
07. Pentagram - Bir (Sınırsız Topraklar)
08. Rush - Closer to The Heart (Karanlık Armoniler)
09. Mariam Matossian - Dle Yaman (Sesli Meram)
10. Mariam Matossian - Narineh (Sesli Meram)
11. Manowar - Blood Brothers (Sınırsız Topraklar)
12. Hans Zimmer & Junkie XL - Is She with You? (Sınırsız Topraklar)
Görsel:  Rene Magritte, “The Red Model”
5 notes · View notes
seslimeram · 6 months
Text
Sesli Meram #432 - Yersiz Yurtsuz (30.10.2023)
Tumblr media
"İzler kalıyor geriye, onca zamandır var edilmiş ve kapsamı, derinliği hiçbir zaman tam olarak kestirilemeyen acının çetelesi derinleşiyor. Karabağ’da Ermeni, Rojava’da Kürd, Ezidi, Mıhellemi, Süryani, Libya’da ve İsrail’de Arap, Filistin’de Arapların kıyısında kalakalan Hristiyan halklar her durumda muktedir olduğunu varsayan temsili devletlerin insafına terk olunmuş bir hayat memat mücadelesi sürünceme taşımaksızın var ediliyor. Birer yaraya dönüşmüş olan mücadelenin, var olma hakkının ta kendisinin bir türlü kanla bağlantısı kesilmiyor. Hayata yer bırakılmıyor. Düpedüz derin, kalıcı, bir sulhun yerine ikame edilmiş olagelen her türden tahakkümle yaşam dümdüz ediliyor. Yer adları, zulme uğrayanların kimlikleri, cinsiyetleri, aidiyetleri değişse de sonucun her dem aynı yıkımlara çıktığı kesintisiz bir hakikate dönüşüyor. Türkiye’nin şimdisinin yüzüncü yıl vurgusunun kıyısında her nasıl cürümlere çıktığı mesel olunmuyor misal. Her halükarda yok edicilik / sınırlandırma ve inkardan vazgeçip ikrara dökülen tahakküm halleriyle birlikte düzeltilemeyecek yepyeni izler ortaya çıkıyor, derin boşluklar. Karanlık çağının orta yerinde bir ülkenin içinden bir zamanlar söz hakkı sahibi olduğu yerlerdeki faaliyet ve icraatlarına her şekilde çürümüşlükten payımıza düşeni can kırıklarıyla, ödenen ve daha ödenecek nice bedel / diyetlerle var ediyor. İstikametin hep karanlık kılınmaya çaba sarf edildiği bir zeminde bütün o yıkım / yıldırı / tahakküm bir cehennemi sahnelemenin ta kendisini imliyor. Demokrasiden, eşitlikten, sulh ve insan haklarından bahis açılamayan bir zemin zaten ondan ötesini de bildirmeyecektir, biliyoruz değil mi? Yol nereye?" sesli meram
podcast image credit: street art by hijack ::: keep doing what you love :::street art utopia
2 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Sesli Meram #391 - Yersiz Yurtsuz (10.01.2023)
Tumblr media
"Yerinde saymalara devam diyen bir ülkenin sureti kendiliğinden bir kere daha görünürlük kazanır. Yinelemekte fayda olan, asgari ücret ile yoksulluk sınırının paralelliği arasında kurumsallaştırılan her ön alma bir kere daha sıradan insanların deneye kobay her nasıl kılındığı da göstere gelir. Cürme rehin, geleceğinden umutsuz, yarınından çoktan feragat etmiş bir yerin imali söz konusudur artık. Enflasyonun başını ezdik, yeni yüzyılın şartları gereği herkesin refah payını arttırdık, uçuyoruz, kaçıyoruz, şahlanıyoruz bahislerinin hemen dibinde bir çürüme gerçekliğine kavuşur. Kesintisiz olagelen her eylemin ardılı gibi bu tahayyüller silsilesi, duraksamadan var edilen müdahalelerle birlikte kölelik bir kere daha sabitlenir. Hiçbir yere yetişmeyen bir ücret için feragat ettirilen şey koca bir hayat imgesidir. Ne okuyan, ne duyan, ne seyreden, ne sorgulayan, ne itiraz hakkını var eden, ne hükümlere karşı hakkını savunan bireylere dönüşüm sürdürülür. Daha yılın en başında, daha henüz hiçbir şeyin yaşanmadığı bir güncellikte, bir arafta bu satırları yazarken, yarının belirsizliği bütün ümidi de berhava etmektedir. Bir yerlere sabitlenmiş olagelen bu zehir zemberek kısır döngünün bir çıkışı sahiden olmalı, olabilmelidir değil mi? Müştereken, bir hayat imgesi için, en ufak bir itirazın dahi gümbürtüde boğulmaya bunca afaki devam olunduğu bir yerde belirgin bir gelecek tahayyülü için elzem olanı, o hakkı, şu savunuyu, gerekli olanı kim / kimler her nerede var edecektir? Muktedir hayatı kuşatırken, yarının ne hallere konulacağı bunca afaki cürmün kılınırken, dur diyebilmek o gidişata ne zamandır!" sesli meram
podcast image credit: looking eyes::jr:::çerçi sanat
6 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Sesli Meram #393 - Yersiz Yurtsuz (24.01.2023)
Tumblr media
"Kendini her nereye kadar tekrardan var edebilir ki hukuksuzluk. Her şeyin yalın, apaçık bir biçimde cürme çıktığı bir menzilde, onca bağır çağır çıkagelen şiddetin, yok etme hal ve isteminin bunca detaylandırılmış olagelen katillerin ifşasından, düzenin Kürd halkına yönelik tavrının ta kendisine her şey bütünüyle hukukun üstünlüğünün çiğnenmesini artık bildirir. Mübalağalı cümleler, imalar barındıran göndermeler, suçlu addetmek için Kemal Kurkut’u olmadık çıkarımlar, hep bir biçimde yeniden imal olunan nefret sembollerinden bir kere daha hukuksuzluk mefhumunun nasıl biçimlendirildiği artık çok daha belirgin olur. Bugünlere gelene kadar hiçbir biçimde hesabı verilmeyecek olduğu itiraf olunan bu kaçıncı kırımdır. Dersim Tertelesinden, Bakur Kürdistan’ında hayatın her anlamda yerle bir edilmesine bir süreklilik dahilinde icra edilen yok etme hamlelerine kimin, hangisinin hesabı verilebilmiştir. Yakın tarihin, Maraş katliamından, Sivas Madımak’ına, Roboski’nin ortasında var edilen can pazarına, Cizir bodrumlarında katledilmiş yüzün üstündeki insandan, 2015 abluka günlerinde yerle bir edilmiş bir bölge(!) gerçekliğinden daha nelerden ve ne hallerden hangisinin hesabı verilmiştir. Bütünüyle, engellemeler tüm o itiraz haklarının yerle bir edildiği günceler, ardılı sıra boşa düşürülen dosyalar, izleri de neye doğru var edildiği sorgulanmayan nice hamleyle karanlığın güncellenmesi, iyi de her nereye kadar? Kemal Kurkut, devlet dersinde katledilmiş kaçıncı kurbandı? Yönelimini bir menzildeki yaşamı / yaşatmak üstünden değil tüketmek / gasp etmek / yok etmek vb. ile kurmaya devam diyen bir ülkenin tek bir iyi günü söz konusu olur mu. Bunca cerahatin ortasında hayatın istikameti, o yaraların yükünün ağırlığı altında sahiden kalakalan yer / yurt değil mi, sahiden değil mi? Nereye kadar keder coğrafyası bir kader kılınacak, daha nereye…" sesli meram
podcast image credit: yelena yemchuk’s love letter to odesa:::bird in flight
2 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Sesli Meram #259 - Karşı Radyo (06.12.2022)
Tumblr media
"Tümden başkalaşmış dönüşümü tamama erdirilmiş bir ülke pratiği karşımıza çıkartılıyor bir kere daha. Dönüşümden kastın vahim olanın sularına kulaç atmak olduğu her gün, hal ya da mesel ya da vaka fark etmeksizin belirginleşiyor. Düne dair hiçbir yaranın, şimdiye, şu ana taşınmadığı bir zeminde, yarını daha da kötürüm bir halle bütünleşik kılmanın çaba ve gayreti, onca yaldızlanmış güncellikle birlikte peyderpey imal ediliyor. Baş amir olanı, biteni sıradan şeylermiş gibi aksettirirken, cerahatin ortasından kendisine bir seçim daha çıkar mı bunun yollarını arşınlıyor. Biliyor ki ne kadar despotizm, ne kadar baskıcı eylem, tahakküm ve tehdit o kadar çabuk teslimiyeti var edecek. Bir tek bu bahse güvenerekten o yirmi bir yıl nasıl var edildiyse yeniden bir kere daha finiş bayrağı göğüslenmek isteniyor. Duraksayıp, tökezleyen, hiç kesintisiz bir halde önde olduğu bir mücadeleyi gerisin geriye kaybetmenin eşiğine bir kere daha taşıyan muhalefet görünümlü, hepsi aynı geminin yolcusu eküriler masasının hali de ortadayken ne hakkın, ne hukukun var edilmediği bir acayip zemine koşulması söz konusudur yeniden! En başında en sonuna kadar hakkaniyetin ayaklar altına alındığı bir zemin söz konusu edilendir. Baştan bir kere daha yineleyelim, dönüşümü böylesine kötülükle var edilmiş bir zeminde geleceğin felaketlerine karşı hangi önlemler alınmıştır. Müştereken bir yaşam idesinin muhafazasını düşünmek için daha kaç sınav, kaç kesimin başına getirilecek cehennem azabı vardır ki, yıkım herkesçe fark edilebilsin. Bütün bu dönüşüm diye çıkılan güzergahtaki kötülük haline bir son denilebilsin, nihayet, sonunda!" sesli meram
podcast image credit: kurdish women:::ercan altuntaş:::foundation
2 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Sesli Meram #257 - Karşı Radyo (22.11.2022)
Tumblr media
"Geçtiğimiz Pazar günü İstiklal Caddesi üstünde bir bombalı saldırı gerçekleştirilir. Bütün, daimi bir açıklıkla yaşamın alt üst edilmesinin yolu / yönü bir kere de böyle bir kötülükle var edilir. Altı insan can verir, seksenin üstünde insan yaralanır. Bilinen en az altı insanın durumu kritik eşiği muhafaza ederken, ekranlar çoktan PKK’nin eğittiğini zikrettikleri bir temsili suretin katliamcı olduğunu bildirir. Elebaşı Amerika Birleşik Devletleri, yancısı şu berisinde bu ülkeler var denilirken altı insanın yası da elemi de çoktan unutturulur. Kimin ya da kimlerin yasının tutulabileceği, kimlerin naaşlarından daha fazla oy devşirilebilecek olduğuna dair bir çıkarsama döngüsü içinde acının tam kalbinde bir menzil bir kere daha var edilir. Daimi düşmanlaştırma hali, kolaycı olagelen Kürd nefretinin de köpürtülmesini ekranlardan paylaşarak, PKK diye halka da hakaretler sıralanır. Yakalanan temsilin bir hal, bir biçimde o kısır döngünün, bunca senedir aşılamayan sorunun son eklerinden bir başkası olduğu, işkence edilmiş sureti dolaşıma çıkartılırken devletçe var edilir. İkrarına devam olunan kötülüğe tarafgir olmaktır. Birilerinin üstlendiği, berikilerin oralı bile olmadığı, iç siyasetin bütün burjuva / ileri derecede ayrımcı / düpedüz faşist kesimleri için bir kere daha rant / oy devşirme / taraftar bulma kavgasına meze edilir bütün o bombalı saldırı. Yitirilenler çoktan toprağa düşmüştür. Acı sadece düştüğü yeri yakmaya devam ederken, başımız sağ olsunlar ile her yeri yakıp yıkıp geçeceğiz arasında bir seyrüsefere yollanır memleket. Kaç kişi hatırlayacak ki, bunca zaman tüm terör şebekeleri / devlet ya da devletlinin yol verdiği kontra faaliyetlerinde yitirilen onca sivil kaybı! 1984’teki PKK kuruluşunun bildirilmesinden bu yana, 5 bin 724 sivil hayatını kaybetti, 11 bin 451 vatandaşımız da yaralanır. Yara sahiden neydi?" sesli meram
podcast image credit: a family takes shelter in a tent on the turkish boudin in idlib, syria:::muhammed said:::anadolu agency-getty images via vox.com
2 notes · View notes
seslimeram · 3 days
Text
Sesli Meram #456 - Yersiz Yurtsuz (22.04.2024)
Tumblr media
"Duraksamayan, bitimsiz, hiç tekinsiz bir ezber şablonunun içerisinde debelenip duruyor iş bu memleket. Tüketilenin hayat olduğu akla düşürülmeden bir heyula içerisinde yedi gün, yirmi dört saat duraksamaksızın bir cerahat var ediliyor. Denetim, gözetim ve tahakkümü her yere taşıyan, her günün asal demirbaşı ilan eden bir iktidar pratiğinin aldığı hemen her yengi sonrasında olduğu gibi önce naralar, sonra eylemlerle birlikte bir cerahat ekseni var ediliyor. Modern zamanların yıkıcı iktidar pratiklerine misal Zeybekçi efendi’nin bahsettiği gibi “Yani eyvallah, İsrail'in yaptığı katliamı kınıyoruz ama diğer taraftan da İsrail 6 satıp 1 aldığımız bir ülke. O anlamda, daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum.” Yıkıcı iktidar pratiğinin salt / sırf / sadece emtia üstünden güncellendiği, ol para için ne taklalar atıla geldiği, dahası da kırım / cinayet / terör konusunda sayılı azılı devletlerden birisine özenilip, imrenirken bir yandan ithama devam bir yandan da ticari faaliyetlere olanak için zemin yoklanan bir yerde her türlü ezberle günler geçirilir. Hamaset, ayrımcılık, nefret üçlemesini sınır içinde satmaya devam ederken, sınır dışında var edilen açmazları ticari fırsatlara dönüştürme gailesinden de çekinmeyin, gocunmayın o ayrı bu ayrı diye çıkagelen bir zihni tezahürün kimselere faydası dokunur mu? Doğrudan ve yalın ezber edilmiş replikler, siyasal demagoji / ajitasyonlarla birlikte ucuza kapatılmış bir ülkenin her anında apayrı fecaatler var ediliyor. Bir hikaye ki otuz iki kısım tekmili birden yepyeni yaralara mahal veriyor. Demokrasi, adalet, hürriyet, eşitlik vesair ol müştereklerimizin köküne dökülmek istenen kibrit suyu, 2028’e kadar var edilebilecek bir deneyimi vaaz ediyor. Tümüyle, doğrudan, bariz bir çürümeyi. Dipsiz, eksiksiz bir yok edişi. Süreğen, aralıksız bir muhtaç kılmayı. Bunlarla mı yeni ülke, bu bahisler miydi, onca öykünülen…" sesli meram
podcast image credit: ümran عمران :::ready-remade serisi:::deniz sağdıç
0 notes
seslimeram · 9 days
Text
Sesli Meram #455 - Yersiz Yurtsuz (15.04.2024)
Tumblr media
"Bir yandan da akp-mhp kliklerinden çıkagelen yağma haberlerinin üstü örtülür. Derdest edip, halka ait olanın gözlerinin içine baka baka sömürüldüğü, çalındığı belediyelerdeki uçuk kaçık rakamların yeni yönetimlere terk edildiği bir güncellik hasıl olur. Kayyumlar eliyle Bakur Kürdistan’ı sathı mahallinde var edilmiş kara delikler gibi paraların yutulup, sindirildiği, çoktan tuz buz edildiği bir zeminde bunlar gibi nice örnekle birlikte sağcı ol fundamentalist diktanın ezberden hak yemez olduğu bir kere daha tescillenir. Digor’dan, Amed’e, Colemerg’ten, Wan’a pek çok yerde kayyım felaketinin, hamlesinden çıkagelen her türlü yağmacılığın lira karşılığı milyarları bulur. Emval-i metruke gibi, hiçbir hakları / tasarrufları söz konusu olmadığı halde babalarının malıymış gibi iç ettikleri gayrimüslim mallarından kendilerine / ismen yeni ülkelerine kurucu sermaye edinen, bunlarla yepyeni imtiyazlı sınıflar kuran aklın, bir başka tezahürü bu defasında çaktırma gereği duymadan, her şeyin kalem üstünde kitabına uygun kılarak doğal rezerv alanlarını, kamuya ait olan her şeyin ama her şeyin iç edildiği / peşkeş çekildiği bir başka evre takip eder. Tümüyle yerel seçim yengisini aşabilmek için bulunan yöntem yeniden ve çok daha organize bir biçimde hayata saldırmak olduğunu da kendiliğinden kanıtlar muktedir, tüm o avenesi. Kesintisiz bir cerahat sarmalında dünyadaki insan hakları, hukuk, siyasi, ekonomik denge, yaşatma hali düzeneklerinde çarpıcı bir biçimde dipleri boylamış bir ülkenin hakikati cürümlere tutunarak var edilir. İyi de daha nereye kadar, daha kaç zaman?" sesli meram
podcast image credit: milattan sonra 4 milyar:::emin mete erdoğan:::artful living
0 notes
seslimeram · 17 days
Text
Sesli Meram #454 - Yersiz Yurtsuz (08.04.2024)
Tumblr media
"Kötülüğü, dur durak bilmeden nefreti büyüten, şiddeti bir yön bulma aparatı olarak ele alan, değnek gibi kendisinin rutininde eksik kılmayan bir aklın var ettiği hezeyanlara esir yirmi bir koca yıllık iktidar pratiğinde bir kere daha dur denilir, artık yeter. Her dem aynı, benzeş odaklardan toplumun bir kesimini terörist ilan edip, nefrete yem etme gayretinin her nasıl biçimlendirildiği az çok söylemlerden sonra ekranlardaki yorumcu görünümlü, atm farelerinden belirgin olur. Misal, Hande Fırat, Zafer Aydın, Hakan Coşkun, Nedim Şener, Hulki Cevizoğlu, Mehmet Uçum, Abdulkadir Selvi, Hakan Bayrakçı nicesi ve daha nicesinin ortaklaşa o terörist bunlar diyen iktidarı haklıymış göstermek için var ettikleri taklaların ortasında onca insan bir kere daha kimin ne olduğunun bilincine çoktan vardığını bildirir. Tehditlerin, birbiri ardına çıkagelen hedef göstermelerin ortasında eninde sonunda varılacak olan sınama bir kez daha iktidarı bulur. Kepazelik, kötülük ve hiç bitimsiz bir cendereye alma halini sürekli yeniden imal ederek ceberut devlet aklının en olmadık labirentlerinde dolanarak ne demokratik ülke, ne de yaşanabilir bir memleket imal edilebilir. 31 Mart gecesi yaşananlardan sonra görünen köy buna dair bir şerh düşme bahsidir." sesli meram
podcast image credit: painting:::andrés lamarche:::art upon
0 notes
seslimeram · 23 days
Text
Sesli Meram #453 - Yersiz Yurtsuz (01.04.2024)
Tumblr media
"Biteviye kurumsallaştırılan dille birlikte oluşturulan tehdit mekanizmaları, geleceği her ne şekilde bu ülkenin yönetim katının çalmaya devam olduğunu da örnekler. Sürekli kılınmış olagelen her hamleyle o şiddet pratiklerine bel bağlamak kesintisiz kılınır. Baş efendi tüm o faşizan / dinci / ırkçı yapılarla gizli örtük kurduğu operasyon ağı / memleketin yegane hal ve istikameti belirlenir. Gelsin ondan sonra ana haber nam saray sultasının var ettiği hınç / linç dalgaları. Kesintisiz kılınmış bir hizaya çekmeye silsilesi. Göz dağları arkasına dizilmiş nice tehdit, hakaret ve sokağa yansımış olan kaybedişin, kenara terk edilmiş olan insana reva görülen sancılar, yıkımlar ve benzeri nice küçük kıyamet. Bütünüyle bir halin, memleket sathı mahallinin her nasıl bile isteye dönüştürüldüğü, dahası maçası yetmediği ilk anda insanını tefe koyan / gözden çıkartabilen, kolayca eleyip, ayrıştırabilen bir aklın, fikrin sahibinin elinde bir yön şiddetle buluşturulur. Her seçimin bir son seçim, hemen her seçimin o yönlendirip, yücelttikleri yepyeni ülkeleri adına / için bir ölüm kalım savaşı olduğundan bahisler açıp, kah çalıp çırpıp, kah sahiden de destek / umuttur diye basılan oylarla kalınan iktidar halinin en dehşet dolu yüzeyleri var edilir. Bugünün şiddetin tam anlamıyla pençesine düşmüş / kuşatılmış olagelen menzilin hakikati budur, bu kadardır." sesli meram
podcast image credit: illustration:::martina francone:::collater.al
0 notes
seslimeram · 29 days
Text
Sesli Meram #452 - Yersiz Yurtsuz (25.03.2024)
Tumblr media
"Sınırları afaki kılınmış bir yaşamsal pratiğin / hayatın temel odaklarından birisi olarak var edilen özgürlüğün nasıl da laf kılındığını sorgulayan bir meram ortadadır. Wendy Brown, çağın var edilmiş bir salgın gibi ötekisini def etme alt etme çabalarına karşı sözün bizatihi eylemin nasıl da yaşamdan yana kurulması gerektiğini göstere gelir. Erk, muktedir pratiği olarak nakşedilmiş olagelen tahakküm olgusunun, tehdit / terör / taciz üçlemesinin arasız, fasılasız her güne içkin addedildiği bir zeminde, öteki sanılan özgür kılınmadıkça kimseyi özgür olarak göremeyeceğimiz bir dünyanın binasına devam olunuyor. Ne yol, ne izan, ne anlam, ne yön, ne tek satır açıklama. Tümüyle afaki bir biçimde bütünüyle çitlenen, sınırlı ve her günü muğlak bir özgürlük kırımının orta yerinde yaşam mahvedilmeye sevk olunur artık. Tümüyle kesintisiz bir halde tahakküm veçhesi imal edilirken toplumsal ve siyasal özgürlük metaforu da yerle yeksan edilir. Ötekiler yeniden kamusal olarak addedilen sınır dışına itilir.
Birbirinin aynısı, yekpare bir ezberden meram eyleyen, baş efendi ve baş faşistin ortaklığı dahilinde sunulmuş olagelen şeyin de aşağı yukarı bu minvalde bir toplamı imal ettiğinin altını çizebiliriz. Özgürlük mefhumunu sınırlandırırken, bununla bir gelecek tahayyülünü imal ettiğini, kimselerin ne fikrine, ne yaşam görüsüne karışmadıklarından bahis açarken bir yandan da en olmayacak şeyleri olur addeden, tüketen, yıkıcı ve özgürlüklere kastın her ana pay edildiği bir memleket bina olunur. Tümüyle seçim sathı mahallinin var ettiği açıklardan da feyiz alarak yinelenen bir tahakküm şeceresi hakikatimiz kılınır. Gün aşırı, iki miting, onlarca farklı mekanda zikredilen onlarca bahisle bir memleketteki yaşamak olgusunun talan edilmesi, özgürlük mefhumunun da sınırlı bir kesime ait kılınmasının yolu açılır. Ak parti iktidarının sunduğu, faşistler ve kendisinin laciverdi olagelen küçük tefek partilerin fundamentalist, kati ve kötücül eksenlerinde cirit atan bir tahayyül gerçek kılınır. Demokrasi sizlere ömürdür bir kere daha." sesli meram
podcast image credit: illustration:::nuria riaza:::picame
0 notes
seslimeram · 1 month
Text
Sesli Meram #451 - Yersiz Yurtsuz (18.03.2024)
Tumblr media
"Bütünleşik, birbirini sahiden önemseyen, duyan ve anlayan bir ülkenin imaline daha çok var mıdır? Sosyal medya platformlarında önce Ermeni, sonra Yahudi, dün Rum bugün Kürd, yarın Alevi’ye doğrudan saldırıların var edilebildiği, iktidarın da bile isteye göz yumarak önemsizleştirdiği, inkar ettiği ayrımcılığın bu ülkeyi taşıyacağı yer hiç mi ama hiç mi sorun değildir. Bir koca asrı heder eden, dönüştüreyim derken içinden çıkılamaz bir fasit daireye mahkum kılan o ezberci aklın, devleti önceleyen hallerinde insana salt, sadece insana hiç sıra gelir mi? Bir kabus halinin ortasına demirleyen yerde yarını şimdi, şu andan tüketen bir zeminden herhangi bir umut söz konusu olur mu? Sorular birikiyor, bütünüyle yanıtsız kılınan bir menzile varılıyor. Büsbütün kendini bile duymayan, kendi için dahi endişelenmeyen, varsa şimdi, yoksa şimdi içinde debelenip dururken kendisinin ötesini görmeyen, bırakınız görmeyi sormayan, merak etmeyen, ezberlerinde boğulan bir Türklük ile yarına nasıl varılabilir. Her şekilde vatan bir ev olmaktan alıkonulurken. Her durumda hayatta olmak örselenip dururken. Her gün, yeniden yıkıcılık kutsanırken… Her gün…" sesli meram
podcast image credit: to gather together:::mp5:::wunderkammern
0 notes
seslimeram · 2 months
Text
Sesli Meram #449 - Yersiz Yurtsuz (04.03.2024)
Tumblr media
"Naz, niyaz yok olduğu gibi paldır küldür bir tahakküm boyunduruğu, daimi bir sınamalar silsilesi içerisinde köşeleri çoktan kırılmış, sürprizsiz bir hayat var ediliyor artık. Erkanı muktedir ve avenesinin sunduğu yeni ülke, bağır çağır bir hizalama ekseninde, duraksama nedir bilmeden imal edilen çetrefilli bir tahakkümün boyunduruğu altına terk ediliyor. Hiç olmadığı kadar zor şartların, bellekte yer etmemiş dayatma hallerinin mütemadiyen sahici bir istekle savunulduğu / yinelendiği bir zeminde mutlak doğru, eksik hayatlardan ibaret bir biçimde güncelleniyor. Neyi doğru ki şu ülkenin derken, her an bambaşka yaraların tam da göbeğinde seyrüsefere çıkartılıyor seksen dört milyon kusur insan. Sürpriz kılınamayacak kadar doğrudan yıkımlar icraatmış kabilinden bildirilmeye devam olunuyor. Yerel seçim gümbürtüsü içerisinde doğal / en direkt hak bildiği bir tavırla beraber muktedir saldırmaya / hayatı dönüştürmeye devam diyor. Hiçbir biçimde yarınını sorgulamayan, şu andan başlayarak kitleleri kuşatan, esir alan, yerinden yurdundan eden, aç koyan ya da açlıkla sınayan bir menzilin tek bir iyi günü söz konusu olabilir mi? Öyle bir yerin demokrasi, hukuk, hürriyet, adalet, eşitlik gibi kavramları tabeladaki boşluklara yazılması dışında icra edilebilir, yaşamda bir karşılığı söz konusu edilebilir mi? Pragmatist siyasetin, sığ söylemlerin, birbirinin tekrarı, beteri olagelen çıkarımların ve nizam belirleyici olarak öne sürülen hamlelerin refakatinde bir demokrasi bahsi, cumhuriyet tahayyülü, ülke mefhumundan söz açılabilir mi? Her şey alabildiğine çürümeye yüz tutarken… sahi… öyle… gerçekten…" sesli meram
podcast image credit: what keeps a social state going?:::francesco ciccolella:::fc official
1 note · View note
seslimeram · 2 months
Text
Sesli Meram #448 - Yersiz Yurtsuz (26.02.2024)
Tumblr media
"İnsani normun paramparça edildiği, herkesin bir diğerini öteki / hedef / nefrete yem kıldığı bir zeminde bunca canı gönülden savunulanlarla hayat un ufak edilmez de ne olur ki! İktidarı, muhalefeti her hamlesiyle bir başka açmazı bina ediyor. Genişçe bir kesimin dilinde pelesenk olmuş olagelen iktidar bu, muhalefet şu isimler etrafından şekillendirilip yoluna devam edecek argümanının günbegün hakikate dönüştüğü bir zemin üstünde zorbalık mefhumu kendisine yeni yollar çiziyor, bu kesin bilgi. Tümden başkalaşmış bir yer imgesi karşımıza çıkartılırken, asırdır birbirinin tıpkısı tepkimeler, nefret söylemleri ve had bildirimlerinin doğrultusunda bir gıdım dahi olsa yol gidilmemiş olmasının utancı her ne yana düşer sahiden? Düzensiz değil, bir göçerler toplamından mürekkep bir yerin o geçmişi bir kalemde silip atması, yerine ikame ettiği yeni ülkede de biçimsiz bir halde hep tekrar, daimi bir inkarla yeni gelenlerin üstüne çöreklendiği, nefretini saçtığı, ayrıştırıp hedef kıldığı zeminde vatan nedir ki, kuru kuruya toprak parçasından gayrı. Bir tek gün olsun iyi günü var etmeyen bir menzilin istikameti her ne olur ki bu kadar ağır, bu kadar kesif kokuşmuş ırkçılığın vahasında bir çölden gayrı. Sahiden düşünür müsünüz…" sesli meram
podcast image credit: gyumri:::asparez:::flickr
1 note · View note