Tumgik
#sarıkamış 90 bin şehit
elestirmen-46-86 · 1 year
Text
Atatürk salnamesi (poemadan bir parça)*
Atatürk salnamesi (poemadan bir parça)*
Başın sağolsun, TÜRKİYE!..**Azadlıq mücadilesinde 90.000 donmuş Mehmetcik lerimizi kardeş-Türkiye Radyo Bir Numara da-Sarıkamış- şiirimle andığı için Mustafa Karaahmetoğlu kardeşimize teşekkür ederim!.. Atatürk salnamesi (poemadan bir parça)*Köksunde düşmen süngeri,Donub qalmış Türk esgeri…Bu yaz, köksünde bitecek,Alqanından göyerecek,Allahu Ekber dağının çiçekleri…-Allahu Ekber-dağı;Yamyaşıl…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
‘Sarıkamış Şehitleri’ Yeşilyurt'ta Özel Bir Programla Yad Edildi
Tumblr media
“Sarıkamış Şehitleri Kalbimizin En Müstesna Yerindedir”
Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt Kent Konseyi, 90 bin kahraman vatan evladının şehit düştüğü, şanlı Türk tarihinde ‘Beyaz Hüzün’ olarak bilinen Sarıkamış Harekâtının 108’nci yıldönümü nedeniyle Yeşilyurt’un yüksek kesimlerinden Bürücek Yaylasında özel bir anma programı düzenledi. Sarıkamış Şehitlerini yâd etmek adına düzenlenen anma programına; Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Yeşilyurt Belediye Meclis Üyeleri, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları, AK Parti Yeşilyurt Gençlik Kolları Başkanı Salih Tav, Jandarma ve Polis Yetkilileri, Mahalle Muhtarları ve Yeşilyurt Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyeleri katıldı.   Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra bütün şehitler ve ebediyete irtihal eden gazilerimiz için Kuran-ı Kerim okunup dualar edildi. Duygusal anların hâkim olduğu etkinlikte konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Sarıkamış Herakâtının büyük bir kahramanlık destanı olduğunu ifade ederken, vatanın bağımsızlığı uğruna şehadet şerbeti için şehit ve gazileri rahmetle ve minnetle yâd ettiklerini söyledi.
Tumblr media
Vatan sevdasına gösterilecek en güzel örneğin Sarıkamış Şehitleri olduğunu ifade eden Başkan Çınar, “ Bundan tam 108 yıl önce Sarıkamış’ta tarihimize altın harflerle yazılan büyük bir kahramanlık destanı yaşanıyor. Ağır kış şartlarında -40 derece de kar ve tipi de, her şeyi göze alarak cepheye koşan 90 bin vatan evladı vatanımız, bayrağımız, özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız uğruna şehit düşüyor. Allah-u Ekber Dağları’nda dünyada eşi benzeri görülmeyecek bir fedakârlık ve azimle inancını yoğurarak kahramanlığın zirvesini yaşamış dedelerimiz, o zor hayat şartlarında tarihimizde silinmeyecek büyük bir destanın altına imza atmışlardır.O dönemin zor şartlarında ülkemizin özgürlüğü için, bağımsızlığı için, kutsal değerlerimizin korunması için canlarını seve seve feda eden tüm kahramanlarımızı saygıyla yâd ediyoruz.” diye konuştu. “Şehit kanlarıyla sulanmış aziz vatan topraklarında millet olarak ilelebet özgür, hür ve kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz.” sözleriyle konuşmasına devam eden Başkan Çınar, “ Tarihi nice şanlı zaferlerle dolu olan aziz milletimiz için söz konusu vatansa gerisi her zaman teferruat olmuştur. Bu vazgeçilmez bir gerçektir, geçmişte olduğu gibi bugünde vatanımız üzerinde oyunlar ve planlar yapanlar bilsinler ki; bu millet aynı tavrı, duruşu ve vatan sevgisini ortaya koymaktan asla geri kalmayacaktır. Milletimizin geçmişine baktığımızda, bağımsızlık ülküsünü her daim yaşatan asil bir ruh görmekteyiz. Milletimiz, yüzyıllar boyunca bu ruh ile adım atmış, bu ruh ile kahramanca çarpışmış ve yine bu ruh ile vatan söz konusu olduğunda canını feda etmiştir. Geçmişte vatanımızda gözü olanlara nasıl ki atalarımızdan gerekli cevabı almışsa bugünde aynı karşılığı göreceklerini bilmelerini istiyoruz. Sarıkamış şehirlerini hafızalarda diri tutmak, vatan için ne kadar önemli olduğunu anlatmak ve bugünden geleceğe bu kahramanlık destanı taşımak hepimizin asli görevidir. Bizler bugün rahat ve güvenli ortamlarda hayatımızı sürdürüyorsak, özgür ve hür yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Bu güzel ülke kolay kazanılmadı çok büyük emekler verildi, bedeller ödendi, çok büyük fedakarlıkların neticesinde bu ülke bizlere emanet edildi. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin bu ruhu ve anlayışı çok iyi kavraması, bilmesi gerekiyor. Sarıkamış başta olmak üzere İstiklal Harbi, Kurtuluş Savaşları, Çanakkale Savaşlarında aziz milletimizin dünyaya yansıttığı o güçlü ruhu, vatan ve bayrak sevgisini çok güçlü bir şekilde gelecek nesillere taşınmasına bizlerde bir nebze de olsa katkı sunuyorsak bundan onur duyarız. Bizler her zaman bir olacağız, beraber olacağız, vatanımıza, bayrağımıza her türlü şart ve durumda sahip çıkacağız, iç ve dış hainlerin oyunlarına asla gelmeyeceğiz ve engel olacağız. Ülkemize ve topraklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu bilince ve ruha sahip çıkan nesiller yetiştirmek hepimizin ortak vazifesidir.Vatanımız için, milletimiz için, geleceğimiz için elimizden geleni yapar çok çalışırsak, çok emek verirsek ecdadımızın fedakarlıklarına bizlerde bu şekilde günümüz şartlarında katkı sunmuş oluruz. Bu vesile ile Sarıkamış Harekatı'nın 108. yıl dönümünde vatanımız, milletimiz, bayrağımız için -40 derece de donarak hakka yürüyen, canlarını feda edip kardan kefen giyen Sarıkamış şehitlerimiz başta olmak üzere bu vatanın ebedi Türk yurdu olarak kalmasını borçlu olduğumuz aziz şehitlerimize, kahraman gazilerimize bir kez daha minnet ve şükran duygularımı ifade ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun.  Hayatta olan gazilerimize huzurlu bir yaşam diliyorum. Buraya kadar gelerek, şühedaya vefa gösteren herkese de teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Read the full article
0 notes
gundembuca · 1 year
Text
Buca'da Sarıkamış Şehitleri İçin yürüdüler
Tumblr media
İzmir Buca'da sivil toplum kuruluşları, “Bayrağını al sen de gel” sloganı ile Sarıkamış şehitleri için yürüdü. Buca’da düzenlenen yürüyüşün ardından toplanan vatandaşlar, şehitler için dua etti. İzmir'de Ege Bölgesi Kars Ardahan Iğdır Dernekleri Federasyonu ve İzmir Sarıkamışlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunun üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar, 108 yıl önce Sarıkamış'ta donarak can veren 90 bin şehit için anma programı düzenledi. İzmir Sarıkamışlılar Kültür ve Dayanışma Derneği önünden başlayan yürüyüş, Çevikbir Meydanı'nda son buldu. Yürüyüşe, motorlu ekipler de destek verdi. Meydanda düzenlenen etkinlikte, şehitler için dualar edildi. “Anaların yüreğine ateş, yiğitlerin kaderine buz düştüğü yer” Ege Bölgesi Kars Ardahan Iğdır Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Çetin Demir, “Sarıkamış, bütün imkansızlıklara ve kara kışa rağmen Mehmetçik'in vatanını korumak için inançla, azimle verdiği mücadelenin hüzünlü hikayesidir. Sarıkamış, karın kurşun olup yağdığı, ayazın keskin bir mızrak gibi parçaladığı, anaların yüreğine ateş, yiğitlerin kaderine buz düştüğü yerdir” dedi. “Bir ölür, bin doğarız” İzmir Sarıkamışlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Bayandur, “Bir kurşun sıkmadan 90 bin şehidimiz Sarıkamış'ta şehadet şerbetini içmiştir. Bizler Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, 15 Temmuz'da, ülkemizin her yerinde memleketimizin müdafaası için her nerede ve ne şartta olursa olsun bu topraklara canlarını seve seve feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bizler hiçbir milletin esareti altında kalmadık. Türk milleti olarak bir ölür, bin doğarız. Donsak da yansak da parçalansak da bu vatanı kimseye vermedik, vermeyeceğiz” diye konuştu. Programda, şehitlerin hayrına lokma da döktürüldü. https://www.youtube.com/watch?v=b9Rxk3IIVC0 Read the full article
0 notes
maho0326 · 3 years
Text
106 yıl önce donarak öldüler! SARIKAMIŞ DRAMI
Sinan MEYDAN-Sözcü
Tumblr media
“Gelecek kuşaklara ibret olsun ki, biz, tüm millet, yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 239)
Aralık 1914'e götüreceğim. 106 yıl önce bugünlerde donarak ölen kahraman evlatlarımızın yürek burkan gerçek hikâyesini; “ölüme yürüyüşü”, Sarıkamış dramını anlatacağım.
TOPRAK DONMUŞTU
Tarih: 25 Aralık 1914.
Yer: Sarıkamış.
Askerler eksi 30 derecede dinmek bilmeyen tipiden korunmaya çalışarak bellerine kadar gelen yeni yağmış kara bata çıka tek sıra halinde yürüyorlar. Uzayıp giden asker sırasında birbiri ardına düşen askerler görülüyor. Önce ayakları donuyor. Düşenlerin çoğu bir daha kalkamıyor. O anın tanıklarından Köprülülü Şerif (İlden) şöyle diyor: “Biz belki on bin kişiden çok insanı bir günde karların altında bıraktık ve geçtik.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 213.)
Tumblr media
Bir köy evinin önünde yatan, üstleri karla örtülmüş cesetler görülüyor. Hilmi Bey, evin kapısını açtırıyor. İçeride, odun tomrukları gibi üst üste dizilmiş cesetler var. Soğuktan bronz heykeller gibi duruyorlar, hiç bozulmamışlar. Yarbay Aziz, duygularını gizleyerek “Bunları niçin defnetmediniz?” diye soruyor. Hilmi Bey, çaresizce başını öne eğiyor, “Toprak donmuştur. Kazma işlemez” diyor. (Alptekin Müderrisoğlu, Sarıkamış Dramı, s. 196.)
GİZLENEN DRAM
Enver Paşa, basına sansür uygulayarak Sarıkamış dramını tam 7 yıl gizlemeyi başardı. Kamuoyu Sarıkamış dramını, ancak harekâta katılmış olan 9. Kolordu Kurmay Başkanı Emekli Yarbay Köprülülü Şerif (İlden)'in 1922'de, önce Akşam Gazetesi'nde çıkan, daha sonra da kitap olarak basılan “Sarıkamış” adlı eserinden öğrenebildi.
Peki, ama Sarıkamış dramı nasıl yaşandı? Bu dramın sorumluları kimlerdi?
KÖPRÜKÖY VE AZAP MUHAREBELERİ
29 Ekim 1914'te Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın isteğiyle Osmanlı donanması Rus limanlarını bombaladı. Böylece Osmanlı, I. Dünya Savaşı'na girdi.
Kafkas Cephesi'nde Hasan İzzet Paşa'nın komutasında 9. 10. ve 11. kolordular ile bir süvari tümeninden oluşan 3. Ordu vardı. Resmi belgelere göre bu ordu -Jandarma ve menzil birlikleri hariç- 97 bin kişi kadardı. (ATASE Arşivi, Kls.2, Dos. 8-B, F. 4, 4-2.) Bazı kaynaklar bu sayının 190 bin kişi olduğunu yazıyor. (İlden, s.43.)
1 Kasım 1914'te Ruslar, Sarıkamış üzerinden Erzurum Köprüköy'e saldırdılar.
Kasımın başlarındaki Köprüköy ve Azap muharebelerinde 3. Ordumuz Rusları geri çekilmeye zorladı. Bunda başarılı da oldu. Ancak Rusları söküp atmak mümkün olmadı…
Kar yağmaya başlamış, dağlar karla kaplanmıştı. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, o karda kışta, yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla düşmanın üzerine daha fazla gitmeyi uygun bulmadı. Harekatı durdurdu. 3. Ordu Köprüköy'de beklemeye başladı.
HAREKAT KARARI
Enver Paşa, bir kuşatma harekatıyla Rus ordusunun yok edilmesini, böylece 40 yıldır düşman elindeki Kars'ın, Sarıkamış'ın kurtarılmasını istiyordu. Osmanlı Orduları Genelkurmay Birinci Başkanı Fridrich Bronsart von Schellendorf ve müttefik Alman subayları da bu düşüncedeydi.
Enver Paşa, Genelkurmay İkinci Başkanı Hafız Hakkı Bey'i durumu incelemesi için Kafkas Cephesi'ne gönderdi. Hafız Hakkı Bey 2 Aralık'ta Erzurum Köprüköy'e geldi. Burada Hasan İzzet Paşa ve kurmaylarıyla görüştü. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa ile 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa o koşullarda bir harekata karşı çıktılar. (Ali İhsan Sabis, Harp Hatıralarım, II, s.268.)
Enver Paşa, Alman Bronzard Paşa ile birlikte 13 Aralık'ta 3. Ordu Karargahı'nın bulunduğu Erzurum Köprüköy'e geldi.
15 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı için bir toplantı yaptı. O toplantıda Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın gözlerinin içine bakarak –mealen- şunları söyledi:
“3. Ordu, Sarıkamış'ta Ruslara karşı bir harekata hazır değildir. Ordu zayıftır, eksikleri çoktur. Yiyeceği yoktur. Askerlerin çoğu yazlık elbiselidir. Her yer karla kaplıdır. Soğuk sıfırın altında 40 dereceyi buluyor. Askeri mahvederiz.”
Enver Paşa öfkeyle konuştu:
“Köprüköy ve Azap'ta Rusları yenenler bu askerler değil mi? Kimse ‘giyeceğimiz, yiyeceğimiz yok' demiyor! Hepsi ‘saldıralım' diyor. İşte buradaki herkes ‘saldıralım' demiyor mu?”
Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın sözünü keserek “Senden korkuyorlar da ondan!” dedi.
Bunun üzerine çok sinirlenen Enver Paşa, “Dua edin Harbiye'den hocamsınız! Yoksa sizi Divan-ı Harbe verirdim!” diyerek toplantıyı bitirdi.
Enver Paşa İstanbul'dan hareket ederken 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa'yı emekli etmişti. Onun yerine Hafız Hakkı Bey'i “Paşa” yapıp bu göreve atamıştı. O bölgeleri çok iyi tanıyan 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'yı da emekli etmiş, onun yerine de Ali İhsan Paşa'yı getirmişti. 11. Kolordu Komutanlığı'na ise Abdülkerim Paşa'yı atamıştı.
Tumblr media
Harekâta karşı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 18 Aralık gecesi istifa etti. 19 Aralık'ta Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığı'nı bizzat üzerine aldı.
Bile bile ölüme yürüyüş
3. Ordu'ya acil erzak lazımdı. Taarruz halinde asker aç kalabilirdi. Askerin kışlık giysisi de yoktu. 100 bin takım kışlık giyecek taşıyan gemiler Karadeniz'de Ruslar tarafından batırılmıştı.
Enver Paşa, cepheyi ziyaret ettiğinde ordunun perişan halini gördü. Ertesi gün orduya yayımladığı bir bildiriyle askerlere şöyle seslendi: “Askerler! Hepinizi ziyaret ettim. Ayağınızda çarığınız, sırtınızda paltonuz olmadığını da gördüm. Fakat karşınızdaki düşman sizden korkuyor. Yakın zamanda saldırarak Kafkasya'ya gireceğiz!” (İlden, s. 146, 147.)
Görülen o ki, Enver Paşa -Hafız Hakkı Paşa'nın da desteğiyle– on binlerce vatan evladının canı, kanı pahasına, bilerek isteyerek büyük bir kumar oynadı.
Taarruz planına göre 9. 10. ve 11. kolordular 25 Aralık'ta Sarıkamış'ta buluşup hep birlikte Ruslara saldıracaktı.
22 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı başladı. 11. Kolordu Aras Vadisi'ndeki asıl Rus kuvvetlerine saldırdı. 9. Kolordu Bardız, 10. Kolordu Oltu yönünde güçlükle ilerledi. Enver Paşa da 9. Kolordu'yla birlikteydi. Askerimiz büyük fedakarlıklarla Oltu'ya ve Bardız'a girdi.
Enver Paşa'nın kuşatma kollarını 15 kilometre doğuya kaydırması, birlikler arasında haberleşmenin iyi olmaması, yorgun askerin dondurucu soğukta hiç dinlendirilmeden yürütülmesi, yıpratıcı gece taarruzları ve kötü hava koşuları, ordunun saldırı gücünü azalttı.
En önemlisi de Hafız Hakkı Paşa'nın komutasındaki 10. Kolordu planlandığı gibi 25 Aralık'ta Sarıkamış'a ulaşmayı başaramadı.
Hafız Hakkı Paşa -Rusların eline geçtiği düşüncesiyle- harekat planını değiştirdi. Elinde Ruslardan kalan ve dağları, tepeleri değil, sadece yolları gösteren bir harita vardı. O haritaya bakıp 15 km daha kuzeyden, Kotor-Kars yönünden Sarıkamış'a gitmeye karar verdi. Yolu uzatmıştı. Ayrıca haritada görünmeyen Allahuekber Dağları'nı aşması gerekecekti. (İlden, s. 159.)
Zavallı askerler güçlükle yürüyorlardı. Bazılarının üzerinde köyden getirdikleri kıyafetleri vardı. Bazıları üşüyor, titriyor, bazıları ise donup öylece kalıyordu.
Tumblr media
Dahası var: Yanlış hesaplar, iletişimsizlik, kötü yönetim yüzünden 31. ve 32. tümenler yanlışlıkla tam dört saat birbirine kurşun sıktılar. 2000 askerimizi bu şekilde kaybettik. (İlden, s. 168.)
25 Aralık'ta Enver Paşa, az bir kuvvetle de olsa Sarıkamış önlerindeydi. Eşi Naciye Sultan'a “Cici Sultanım” diye başlayan son bir mektup yazdı: “Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz savaştılar. Ayaklarında çarık, sırtlarında palto bile yok… Sarıkamış önlerine çok az kayıpla geldik! Allah nasip ederse başarı kesin gözüküyor. Her şey biraz da Hafız'a bağlı… Eğer başarılı olmazsam ben de en son askerimle birlikte öleceğim…”
Hafız Hakkı Paşa ortalarda yoktu. Enver Paşa, gece karanlığında, iki alay askerle Sarıkamış'a saldırdı. Fakat 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa'nın, “Bu soğukta, gece karanlığında taarruz olmaz” ısrarıyla taarruzu durdurdu. O gece eksi 30 derecede ormanda kalan askerlerin çoğu donarak can verdi. Türk taarruzuyla şaşıran Ruslar önce çekildiler, ancak taarruz durunca toparlanıp geri döndüler.
Allahuekber Dağları'nda kar bir metreyi aşıyordu. Asker saatte ancak bir kilometre ilerleyebiliyordu. Hafız Hakkı Paşa hızlı yürüsünler diye askerlerine sırt çantalarını attırdı. 10. Kolordu ancak 27 Aralık'ta Sarıkamış'a gelebildi. 13 bin kişiden geride sadece 3000 kişi kalmıştı.
Tumblr media
General Yudaniç, 1 Ocak 1915'te Bardız-Sarıkamış üzerinden bir kuşatma harekatı başlattı. Enver Paşa ise 9. ve 10. kolorduları birleştirip Hafız Hakkı Paşa'nın emrine verip cepheden ayrıldı.
4 Ocak'ta Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi. Ancak yine geç kalmıştı. 9. Kolordu ile Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa, Ruslara esir düştü. Sarıkamış'ta esir olmaktan son anda kurtulan Hafız Hakkı Paşa ise çok geçmeden tifüsten hayatını kaybetti.
8 Ocak'ta Enver Paşa, İstanbul'a döndü.
Peki, Sarıkamış'ta kaç şehit verdik? 90 bin mi? Hayır! Resmi belgelere ve bazı yerli yabancı tanıklara göre Sarıkamış'ta 30-35 bin şehit verdik. Bence bu sayı 40 binden az değil… General Yudaniç'in günlüğüne göre 20 bin civarında da esir verdik. Yine General Yudaniç'in günlüğüne göre Sarıkamış'ta Rus ordusu da -çoğu donarak- toplam 26 bin civarında kayıp verdi. (Tuncay Öğün, “Sarıkamış Harekatı”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. Ek-2 s. 479.)
Sorumlu kim?
Sarıkamış dramının bir numaralı sorumlusu hiç tartışmasız Enver Paşa'dır.
1- Sarıkamış Harekatı, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın kararıyla yapıldı.
2- Enver Paşa, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'nın ve 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'nın tüm itirazlarına rağmen, onları görevden alarak harekatı gerçekleştirdi.
3- Enver Paşa, hiçbir savaş tecrübesi olmayan Hafız Hakkı Paşa'ya fazla güvendi. Enver Paşa'nın 10. Kolordu'yu teslim ettiği Hafız Hakkı Paşa'nın çok ciddi askeri hataları oldu.
4- Enver Paşa, kendi ordusunun giyecek, yiyecek, top, tüfek bakımlarından Rus ordusundan daha zayıf olduğunun farkındaydı.
5- Enver Paşa, havaların bozduğunu, her yerin karla kaplandığını, eksi 30 derecede yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla kilometrelerce yürümenin “ölüme yürümek” olduğunu görüyordu.
6- Enver Paşa hayallerine, ihtiraslarına yenildi. Önce Batum'u, Ardahan'ı ve Kars'ı Ruslardan geri alacak, sonra Kafkas Müslümanlarını Rus boyunduruğundan kurtarıp Turan hayalini gerçekleştirecekti.
7- “Enver Paşa'yı, Osmanlı Genelkurmayı'ndaki Alman komutanlar etkiledi!” veya “Enver Paşa Hafız Hakkı Paşa'nın kurbanı oldu!” ya da “Komutanlar planları tam uygulayamadılar!” diyerek Enver Paşa'nın Sarıkamış dramındaki rolünü hafifletmek ise tarihçiye yakışmaz. Enver Paşa, o Alman komutanlara ve o Hafız Hakkı Paşa'ya çok güveniyordu.
Enver Paşa, büyük bir vatanseverdi. Ancak “akıl” değil, “duygu” adamıydı. Sarıkamış'ta aklıyla değil, duygularıyla hareket etti. Tecrübeli komutanların uyarılarına kulak asmadı. Enver Paşa, tecrübesizdi. Bu büyüklükte bir orduyu hiç yönetmemişti. Yeri gelince “durmayı”, yeri gelince “geri çekilmeyi” bilmiyordu. Askeri strateji bakımından bunlar büyük eksiklerdi.
Köprülülü Şerif İlden “Sarıkamış” adlı anılarını şöyle bitiriyor: “Gelecek kuşaklara ibret olsun ki biz, tüm millet yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (İlden, s. 239.)
Haksız mı?
Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/sinan-meydan/104-yil-once-donarak-olduler-sarikamis-drami-2925291/
Sarıkamış şehitlerini rahmet ve minnet içinde anıyoruz. Ruhları şadolsun...
10 notes · View notes
muhaibb · 4 years
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #276 – Sarıkamış Çocukları (2017)
Film Notu : 6/10
Sarıkamış Harekatı... Tam 90 bin tane Mehmetçiğimizin soğuktan donarak şehit olduğu elim hadise. Ne desen ne yazsan boş ama yazman da gerek konuşman da gerek filmini de çekmen gerek. Daha doğru düzgün tarihi bile olmayan ülkelerin tarihlerini anlatan onlarca kaliteli yapım bir yanda dursun, biz yakın tarihimizde gerçekleşmiş bu kahramanlık öyküsüne dair kaç tane film çekmişizdir acaba? Tahminimce bir elin parmaklarını geçmez. Peki bunlardan kaçı gerçekten başarılı bir yapıt. 2008 yılında 120 filmi çıkmıştı. O günlerde bayağı da konuşulmuştu diye hatırlıyorum. Biz de okulla izlemeye gitmiştik. Maalesef aklımda hiç kalmamış. Onun için pek yorum yapamayacağım ama onun da bir şaheser olduğu söyelenemez sanırsam. Tarihimiz var ama yarınlar için ona dair ne objektif bir okuma yapabiliyoruz ne de sağlam bir film çekip onu herkese duyurabiliyoruz.
Sarıkamış Çocukları’nın güzel bir konusu var. Bu konu zaten başlı başına 6 puanı hakediyor. Peki geriye kalanlar? Üzülerek söylüyorum ki vasatın altında oyunculuklar izleyeceksiniz. Yine üzülerek söylüyorum ki acemice yazılmış bir senaryo karşılayacak sizi. Ben filmi beğenmedim. Bu puanı da Sarıkamış olayını anlattığı için veriyorum. Bir de son olarak şunu ekleyim. Bu filme imdb’de oy veren sadece 97 kişi var. Ben de tesadüfen gördüm de izledim filmi. Yahu böyle bir film çekiyorsun. Konu Sarıkamış olunca zaten her şeyin ister istemez iddialı olmak zorunda. Türkiye’de yaşayan herkese hitap ediyorsun. Ortak acımıza dokunuyorsun. Hiç mi reklamını yapmadın ben anlamadım ki? Hoş içeriğine dokunsan reklama gerek kalmazdı zaten.
2 notes · View notes
yusufserkan · 5 years
Text
Gelecek kuşaklara ibret olsun ki, biz, tüm millet, yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 239)
Sarıkamış'ta donarak can veren askerlerimiz.
Bugün 31 Aralık 2018… Yarın yeni yıl…
2019 herkese, hepimize sağlık, mutluluk, huzur getirsin.
Bugün sizleri tam 104 yıl geriye, Aralık 1914'e götüreceğim. 104 yıl önce bugünlerde donarak ölen kahraman evlatlarımızın yürek burkan gerçek hikâyesini; “ölüme yürüyüşü”, Sarıkamış dramını anlatacağım.
TOPRAK DONMUŞTU
Tarih: 25 Aralık 1914.
Yer: Sarıkamış.
Askerler eksi 30 derecede dinmek bilmeyen tipiden korunmaya çalışarak bellerine kadar gelen yeni yağmış kara bata çıka tek sıra halinde yürüyorlar. Uzayıp giden asker sırasında birbiri ardına düşen askerler görülüyor. Önce ayakları donuyor. Düşenlerin çoğu bir daha kalkamıyor. O anın tanıklarından Köprülülü Şerif (İlden) şöyle diyor: “Biz belki on bin kişiden çok insanı bir günde karların altında bıraktık ve geçtik.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 213.)
Bir köy evinin önünde yatan, üstleri karla örtülmüş cesetler görülüyor. Hilmi Bey, evin kapısını açtırıyor. İçeride, odun tomrukları gibi üst üste dizilmiş cesetler var. Soğuktan bronz heykeller gibi duruyorlar, hiç bozulmamışlar. Yarbay Aziz, duygularını gizleyerek “Bunları niçin defnetmediniz?” diye soruyor. Hilmi Bey, çaresizce başını öne eğiyor, “Toprak donmuştur. Kazma işlemez” diyor. (Alptekin Müderrisoğlu, Sarıkamış Dramı, s. 196.)
GİZLENEN DRAM
Enver Paşa, basına sansür uygulayarak Sarıkamış dramını tam 7 yıl gizlemeyi başardı. Kamuoyu Sarıkamış dramını, ancak harekâta katılmış olan 9. Kolordu Kurmay Başkanı Emekli Yarbay Köprülülü Şerif (İlden)'in 1922'de, önce Akşam Gazetesi'nde çıkan, daha sonra da kitap olarak basılan “Sarıkamış” adlı eserinden öğrenebildi.
Peki, ama Sarıkamış dramı nasıl yaşandı? Bu dramın sorumluları kimlerdi?
KÖPRÜKÖY VE AZAP MUHAREBELERİ
29 Ekim 1914'te Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın isteğiyle Osmanlı donanması Rus limanlarını bombaladı. Böylece Osmanlı, I. Dünya Savaşı'na girdi.
Kafkas Cephesi'nde Hasan İzzet Paşa'nın komutasında 9. 10. ve 11. kolordular ile bir süvari tümeninden oluşan 3. Ordu vardı. Resmi belgelere göre bu ordu -Jandarma ve menzil birlikleri hariç- 97 bin kişi kadardı. (ATASE Arşivi, Kls.2, Dos. 8-B, F. 4, 4-2.) Bazı kaynaklar bu sayının 190 bin kişi olduğunu yazıyor. (İlden, s.43.)
1 Kasım 1914'te Ruslar, Sarıkamış üzerinden Erzurum Köprüköy'e saldırdılar.
Kasımın başlarındaki Köprüköy ve Azap muharebelerinde 3. Ordumuz Rusları geri çekilmeye zorladı. Bunda başarılı da oldu. Ancak Rusları söküp atmak mümkün olmadı…
Kar yağmaya başlamış, dağlar karla kaplanmıştı. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, o karda kışta, yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla düşmanın üzerine daha fazla gitmeyi uygun bulmadı. Harekatı durdurdu. 3. Ordu Köprüköy'de beklemeye başladı.
HAREKAT KARARI
Enver Paşa, bir kuşatma harekatıyla Rus ordusunun yok edilmesini, böylece 40 yıldır düşman elindeki Kars'ın, Sarıkamış'ın kurtarılmasını istiyordu. Osmanlı Orduları Genelkurmay Birinci Başkanı Fridrich Bronsart von Schellendorf ve müttefik Alman subayları da bu düşüncedeydi.
Enver Paşa, Genelkurmay İkinci Başkanı Hafız Hakkı Bey'i durumu incelemesi için Kafkas Cephesi'ne gönderdi. Hafız Hakkı Bey 2 Aralık'ta Erzurum Köprüköy'e geldi. Burada Hasan İzzet Paşa ve kurmaylarıyla görüştü. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa ile 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa o koşullarda bir harekata karşı çıktılar. (Ali İhsan Sabis, Harp Hatıralarım, II, s.268.)
Enver Paşa, Alman Bronzard Paşa ile birlikte 13 Aralık'ta 3. Ordu Karargahı'nın bulunduğu Erzurum Köprüköy'e geldi.
15 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı için bir toplantı yaptı. O toplantıda Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın gözlerinin içine bakarak –mealen- şunları söyledi:
“3. Ordu, Sarıkamış'ta Ruslara karşı bir harekata hazır değildir. Ordu zayıftır, eksikleri çoktur. Yiyeceği yoktur. Askerlerin çoğu yazlık elbiselidir. Her yer karla kaplıdır. Soğuk sıfırın altında 40 dereceyi buluyor. Askeri mahvederiz.”
Enver Paşa öfkeyle konuştu:
“Köprüköy ve Azap'ta Rusları yenenler bu askerler değil mi? Kimse ‘giyeceğimiz, yiyeceğimiz yok' demiyor! Hepsi ‘saldıralım' diyor. İşte buradaki herkes ‘saldıralım' demiyor mu?”
Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın sözünü keserek “Senden korkuyorlar da ondan!” dedi.
Bunun üzerine çok sinirlenen Enver Paşa, “Dua edin Harbiye'den hocamsınız! Yoksa sizi Divan-ı Harbe verirdim!” diyerek toplantıyı bitirdi.
Enver Paşa İstanbul'dan hareket ederken 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa'yı emekli etmişti. Onun yerine Hafız Hakkı Bey'i “Paşa” yapıp bu göreve atamıştı. O bölgeleri çok iyi tanıyan 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'yı da emekli etmiş, onun yerine de Ali İhsan Paşa'yı getirmişti. 11. Kolordu Komutanlığı'na ise Abdülkerim Paşa'yı atamıştı.
Harekâta karşı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 18 Aralık gecesi istifa etti. 19 Aralık'ta Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığı'nı bizzat üzerine aldı.
Bile bile ölüme yürüyüş
3. Ordu'ya acil erzak lazımdı. Taarruz halinde asker aç kalabilirdi. Askerin kışlık giysisi de yoktu. 100 bin takım kışlık giyecek taşıyan gemiler Karadeniz'de Ruslar tarafından batırılmıştı.
Enver Paşa, cepheyi ziyaret ettiğinde ordunun perişan halini gördü. Ertesi gün orduya yayımladığı bir bildiriyle askerlere şöyle seslendi: “Askerler! Hepinizi ziyaret ettim. Ayağınızda çarığınız, sırtınızda paltonuz olmadığını da gördüm. Fakat karşınızdaki düşman sizden korkuyor. Yakın zamanda saldırarak Kafkasya'ya gireceğiz!” (İlden, s. 146, 147.)
Görülen o ki, Enver Paşa -Hafız Hakkı Paşa'nın da desteğiyle– on binlerce vatan evladının canı, kanı pahasına, bilerek isteyerek büyük bir kumar oynadı.
Taarruz planına göre 9. 10. ve 11. kolordular 25 Aralık'ta Sarıkamış'ta buluşup hep birlikte Ruslara saldıracaktı.
Köprülülü Şerif'in (İlden) 1922'de yayınladığı ‘Sarıkamış' adlı kitabı.
22 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı başladı. 11. Kolordu Aras Vadisi'ndeki asıl Rus kuvvetlerine saldırdı. 9. Kolordu Bardız, 10. Kolordu Oltu yönünde güçlükle ilerledi. Enver Paşa da 9. Kolordu'yla birlikteydi. Askerimiz büyük fedakarlıklarla Oltu'ya ve Bardız'a girdi.
Enver Paşa'nın kuşatma kollarını 15 kilometre doğuya kaydırması, birlikler arasında haberleşmenin iyi olmaması, yorgun askerin dondurucu soğukta hiç dinlendirilmeden yürütülmesi, yıpratıcı gece taarruzları ve kötü hava koşuları, ordunun saldırı gücünü azalttı.
En önemlisi de Hafız Hakkı Paşa'nın komutasındaki 10. Kolordu planlandığı gibi 25 Aralık'ta Sarıkamış'a ulaşmayı başaramadı.
Hafız Hakkı Paşa -Rusların eline geçtiği düşüncesiyle- harekat planını değiştirdi. Elinde Ruslardan kalan ve dağları, tepeleri değil, sadece yolları gösteren bir harita vardı. O haritaya bakıp 15 km daha kuzeyden, Kotor-Kars yönünden Sarıkamış'a gitmeye karar verdi. Yolu uzatmıştı. Ayrıca haritada görünmeyen Allahuekber Dağları'nı aşması gerekecekti. (İlden, s. 159.)
Zavallı askerler güçlükle yürüyorlardı. Bazılarının üzerinde köyden getirdikleri kıyafetleri vardı. Bazıları üşüyor, titriyor, bazıları ise donup öylece kalıyordu.
Dahası var: Yanlış hesaplar, iletişimsizlik, kötü yönetim yüzünden 31. ve 32. tümenler yanlışlıkla tam dört saat birbirine kurşun sıktılar. 2000 askerimizi bu şekilde kaybettik. (İlden, s. 168.)
25 Aralık'ta Enver Paşa, az bir kuvvetle de olsa Sarıkamış önlerindeydi. Eşi Naciye Sultan'a “Cici Sultanım” diye başlayan son bir mektup yazdı: “Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz savaştılar. Ayaklarında çarık, sırtlarında palto bile yok… Sarıkamış önlerine çok az kayıpla geldik! Allah nasip ederse başarı kesin gözüküyor. Her şey biraz da Hafız'a bağlı… Eğer başarılı olmazsam ben de en son askerimle birlikte öleceğim…”
Hafız Hakkı Paşa ortalarda yoktu. Enver Paşa, gece karanlığında, iki alay askerle Sarıkamış'a saldırdı. Fakat 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa'nın, “Bu soğukta, gece karanlığında taarruz olmaz” ısrarıyla taarruzu durdurdu. O gece eksi 30 derecede ormanda kalan askerlerin çoğu donarak can verdi. Türk taarruzuyla şaşıran Ruslar önce çekildiler, ancak taarruz durunca toparlanıp geri döndüler.
Allahuekber Dağları'nda kar bir metreyi aşıyordu. Asker saatte ancak bir kilometre ilerleyebiliyordu. Hafız Hakkı Paşa hızlı yürüsünler diye askerlerine sırt çantalarını attırdı. 10. Kolordu ancak 27 Aralık'ta Sarıkamış'a gelebildi. 13 bin kişiden geride sadece 3000 kişi kalmıştı.
General Yudaniç, 1 Ocak 1915'te Bardız-Sarıkamış üzerinden bir kuşatma harekatı başlattı. Enver Paşa ise 9. ve 10. kolorduları birleştirip Hafız Hakkı Paşa'nın emrine verip cepheden ayrıldı.
4 Ocak'ta Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi. Ancak yine geç kalmıştı. 9. Kolordu ile Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa, Ruslara esir düştü. Sarıkamış'ta esir olmaktan son anda kurtulan Hafız Hakkı Paşa ise çok geçmeden tifüsten hayatını kaybetti.
8 Ocak'ta Enver Paşa, İstanbul'a döndü.
Peki, Sarıkamış'ta kaç şehit verdik? 90 bin mi? Hayır! Resmi belgelere ve bazı yerli yabancı tanıklara göre Sarıkamış'ta 30-35 bin şehit verdik. Bence bu sayı 40 binden az değil… General Yudaniç'in günlüğüne göre 20 bin civarında da esir verdik. Yine General Yudaniç'in günlüğüne göre Sarıkamış'ta Rus ordusu da -çoğu donarak- toplam 26 bin civarında kayıp verdi. (Tuncay Öğün, “Sarıkamış Harekatı”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. Ek-2 s. 479.)
Sorumlu kim?
Sarıkamış dramının bir numaralı sorumlusu hiç tartışmasız Enver Paşa'dır.
1- Sarıkamış Harekatı, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın kararıyla yapıldı.
2- Enver Paşa, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'nın ve 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'nın tüm itirazlarına rağmen, onları görevden alarak harekatı gerçekleştirdi.
3- Enver Paşa, hiçbir savaş tecrübesi olmayan Hafız Hakkı Paşa'ya fazla güvendi. Enver Paşa'nın 10. Kolordu'yu teslim ettiği Hafız Hakkı Paşa'nın çok ciddi askeri hataları oldu.
4- Enver Paşa, kendi ordusunun giyecek, yiyecek, top, tüfek bakımlarından Rus ordusundan daha zayıf olduğunun farkındaydı.
5- Enver Paşa, havaların bozduğunu, her yerin karla kaplandığını, eksi 30 derecede yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla kilometrelerce yürümenin “ölüme yürümek” olduğunu görüyordu.
6- Enver Paşa hayallerine, ihtiraslarına yenildi. Önce Batum'u, Ardahan'ı ve Kars'ı Ruslardan geri alacak, sonra Kafkas Müslümanlarını Rus boyunduruğundan kurtarıp Turan hayalini gerçekleştirecekti.
7- “Enver Paşa'yı, Osmanlı Genelkurmayı'ndaki Alman komutanlar etkiledi!” veya “Enver Paşa Hafız Hakkı Paşa'nın kurbanı oldu!” ya da “Komutanlar planları tam uygulayamadılar!” diyerek Enver Paşa'nın Sarıkamış dramındaki rolünü hafifletmek ise tarihçiye yakışmaz. Enver Paşa, o Alman komutanlara ve o Hafız Hakkı Paşa'ya çok güveniyordu.
Enver Paşa, büyük bir vatanseverdi. Ancak “akıl” değil, “duygu” adamıydı. Sarıkamış'ta aklıyla değil, duygularıyla hareket etti. Tecrübeli komutanların uyarılarına kulak asmadı. Enver Paşa, tecrübesizdi. Bu büyüklükte bir orduyu hiç yönetmemişti. Yeri gelince “durmayı”, yeri gelince “geri çekilmeyi” bilmiyordu. Askeri strateji bakımından bunlar büyük eksiklerdi.
Köprülülü Şerif İlden “Sarıkamış” adlı anılarını şöyle bitiriyor: “Gelecek kuşaklara ibret olsun ki biz, tüm millet yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (İlden, s. 239.)
Haksız mı?
3 notes · View notes
tarik-bahadir-61 · 2 years
Text
Tumblr media
SARIKAMIŞ HAREKATI’NIN 107. YIL DÖNÜMÜNDE ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE, MİNNETLE, SAYGIYLA, ŞÜKRANLA ANIYORUZ!
22 ARALIK 1914-15 OCAK 1915
Vatan ve Türk – İslam davası için Allahuekber Dağları’nda umutların ve Mehmetçik’in donarak şehadete ermesinin 107. yılında Sarıkamış Harekatı’nda şehit düşen 90 bin Mehmetçiğimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz.
Mehmetçik’in sinesinde yeşerip cihana Nizam-i Alem olan davasının ve bize emanet bıraktığı Türk – İslam davasının ebedi neferleri olacağımzı; Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyet mefkuresi ve Turan Orduları Ebedi Başkomutanı Enver Paşa’nın Türk Birliği mefkuresi için yarım kalan umutlarının, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) getirdiği İslamiyet dininin ve Türk – İslam davasının daimi davalısı olacağımızı; Allah ve şehitlerimiz huzurunda ant içerek söz veriyoruz.
Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diler ve şehitlerimizin yüzü hürmetine Allah; milletimizi, devletimizi ve vatanımızı ebedi kılsın.
Sarıkamış Harekatı; Türk ruhunun ve seciyesinin bir görüntüsüdür.
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD, MEKANLARI CENNET OLSUN!
0 notes
yenihabergazetesi · 2 years
Text
Şarköy'de "Sarıkamış Şehitleri" dualarla anıldı
Şarköy’de “Sarıkamış Şehitleri” dualarla anıldı
Tekirdağ Şarköy’de 1. Dünya Savaşında, Allah-ü Ekber Dağlarında 90 bin Askerimizin şehit olduğu Sarıkamış Harekatı’nın 107. yıl dönümü dolayısıyla Kur’an-ı Kerim okundu, dua edildi. Şarköy Gazi Süleyman Paşa Camii’nde Şarköy Müftülüğü Gençlik Koordinatörü Yaşar Özen tarafından Sarıkamış Harekâtı’nın 107. Yılı münasebetiyle başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimiz için Kur’an-ı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
motasmalatya · 3 years
Photo
Tumblr media
@selahattingrkn 106 yıl önce #Sarıkamış Harekatı'nda vatan sevgisiyle donarak şehit düşen 90 bin kahraman Mehmetçiğimizi rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyoruz. #Soğukİşlemez https://www.instagram.com/p/CJ1pF8QjXES/?igshid=xbcrro68wms6
0 notes
malatyacadde44 · 3 years
Link
MHP Hekimhan İlçe Başkanı Yılmaz Ekici, 90 bin askerin şehit olduğu Sarıkamış Harekatı'nın 106.yıldönümü dolayısıyla anma mesajı yayınladı:
0 notes
med--cezir · 6 years
Video
“Kanlar karlar ile, sende karıştı, Al bayrağa döndün, pir Sarıkamış! Gençecik yiğitler, koynunda kaldı; Emaneti iyi sar Sarıkamış...” 90 bin şehit verdiğimiz Kars Sarıkamış Harekatının 103. yılı... Şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun! #22Aralık1914 #Sarıkamış
4 notes · View notes
Text
Sarıkamış Şehitleri Battalgazi'de Oratoryo Gösterisiyle Anıldı
Tumblr media
Allahuekber Dağları'nda donarak şehit olan 90 bin asker, tüm Türkiye'de düzenlenen etkinliklerle anılırken, Battalgazi Belediyesi tarafından düzenlenen “Vatan İçin Cennete Yürüyenler” isimli Oratoryo gösterisi de büyük beğeni topladı. Ellerinde Türk bayrakları ilgiyle gösteriyi izleyen yüzlerce vatandaş, duygu dolu anlar yaşadı.
Tumblr media
Sarıkamış Harekatı’nın 108.yılı dolayısıyla Battalgazi Belediyesi tarafından özel bir programa imza atıldı. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Allahuekber Dağları'nda düşmana tek bir kurşun dahi sıkamadan soğuk hava koşullarında 90 bin şehit verilen Sarıkamış Harekatı’nın yıl dönümünü anmak için “Vatan İçin Cennete Yürüyenler” isimli özel bir Oratoryo gösterisi düzenlendi. Sarıkamış'ta düşmandan çok kar ve tipiyle mücadele eden, sırtında kışlık giysisi ve ayağında düzgün bir botu dahi olmayan 90 bin şehit, Medeniyetin Kalbi Battalgazi’de dualarla birlikte Oratoryo gösteriyle anıldı. Battalgazi Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen ve duygu dolu anların yaşandığı gösteriye yüzlerce vatandaşın yanı sıra Malatya Valisi Hulusi Şahin, Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Çolak, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, AK Parti Malatya İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Pelitoğlu, Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Orhan Gündüz, İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir, Malatya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ali Laloğlu, Siyasi Parti ve Sivil Toplu Kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Kernek Karagözlüler Cami İmam Hatibi Necmettin Ceylan’ın Kur'an-ı Kerim Tilavetiyle başlayan, Turgut Özal Üniversitesi Dr.Öğretim Üyesi Songül Dumlupınar Alican’ın sunumuyla devam eden program, Turgut Özal Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin Oratoryo gösterisi ile son buldu. 
Tumblr media
BAŞKAN GÜDER: “ECDADIMIZ O GÜN ALLÜHE EKBER DAĞLARINDA DESTAN YAZDI” Mehmet Akif Ersoy'un, "Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk'ın bu veli kulları taş türbeye girmez. Gufrana bürünmüş, yalınız Fatiha bekler." dizeleriyle sözlerine başlayan Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, “Sarıkamış şehitlerini rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Bugün burada geçmişimizi unutmamak, unutturmamak ve ecdadımıza karşı görevimizi yerine getirmek amacıyla bir aradayız. Az önce izlediğimiz görüntülerin ardından söylenecek çokta bir şey yok. Bu görüntüler her şeyi fazlasıyla anlatıyor. O gün Yemen’den yazlık kıyafetlerle gelip, Sarıkamış’a gittiler. Kışlık kıyafetleri yoktu. Ne erzakları vardı ne de yiyecekleri. Tek bir şey vardı, oda iman ve inançlarıydı. Bunlar varsa yeter dediler. 22 Aralık 1914 yılında gerçekleştirilen Sarıkamış Harekâtı Vatan, Millet, Bayrak ve Hürriyet gibi kutsal değerler uğruna vazifeye koşan Aziz Şehitlerimizin ölümsüzlük destanıdır. Ecdadımız o gün Allühe Ekber dağlarında destan yazdı. Fedekarlığın, tahammülün inancın ve sevdanın olduğu kadar kahramanlığın ve kardeşliğin de destanı yazıldı. İşte ecdadımız bize ülkeyi böyle teslim etti. Hemen ardından Çanakkale başladı. Binlerce ecdadımız orada da vatanı için canını seve seve feda etti. Amaç bağımsızlıktı, amaç hürriyetti, amaç özgürlüktü. Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz. Canınızla kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza sizin kadar sahip çıkacak onu yüceltmeye, büyütmeye devam edeceğiz. Ölümü öldüren bir anlayışa sahip bir medeniyetin mensupları olan bizler, vatanı, bayrağı ve inancı için can vermeyi, yaşamaktan daha evlâ görürüz. Bizler dünümüzü unutmadık. Bugünümüzü unutmuyoruz,  yarınımızı unutmayacağız. Bu duygu ve düşüncelerle Sarıkamış’taki şehitlerimiz başta olmak üzere, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde, bölücü ve yıkıcı terör örgütleri ile yapılan mücadelelerde ve gönül coğrafyamızın her bir karışında şehadet mertebesine eren tüm kahramanlarımızı minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun” ifadelerini kullandı. 
Tumblr media
VALİ ŞAHİN: “BENİM BÜYÜK DEDEMDE SARIKAMIŞ’TA ŞEHİT OLDU” Programda duygusal anlar yaşayan ve dedesinin de Sarıkamış’ta şehit düştüğünü hatırlatan Malatya Valisi Hulusi Şahin, “Sarıkamış’ta tek kurşun sıkmadan binlerce şehit verdik ve buna dedemde dahildir. Benim büyük dedem yani babamın dedesi Sarıkamış’ta yatıyor. Babenem yetim büyümüş ve bizim çocukluğumuz onların yaşadıkları zorlukları dinlemekle geçti. Battalgazi Belediyesi tarafından hazırlanan bu özel program için Başkanımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Programda hazırlanan videoyu görünce insanın canı çok yanıyor. Allah’a sana şükürler olsun ki Müslümanız. Şehitlerimizin mertebesinden dolayı nasıl misafir edildiğine dair ayetlerle aydınlandıktan sonra içimiz kan ağlasa da yüzümüz gülüyordu. Sarıkamış’ta askerimizin ayağına çorap bulamadık. O zorluklarla vatanı için canından vazgeçmişler. Şükür ettik ve sabrettik. Sabır ettik İHA’larımız SİHA’larımız şuanda göklerde. Türkiye’miz nereden nereye geldi. Sabredenlere müjdeli ayetin sırrı gerçekleşti. Sarıkamış olmasaydı, Çanakkale olmasaydı, bugünün Türkiye’sinde olamazdık. Böyle karakterli, ahlaklı, pırıl pırıl bir gençlik ile geleceğe umutla bakıyor olamazdık. Bunların hepsi şehitlerimizin sayesinde olmuştur. Bunu bilmek ve unutmamak lazım.  Bize düşen onların bu kutlu emanetlerine sahip çıkmak ve yollarında yürümektir. Hangi görevdeysen görevini yapmakta bir cihattır ve emanetin hakkını vermektir. Şehadet mertebesine eren tüm kahramanlarımızı minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Bu güzel programda emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. Read the full article
0 notes
arslannder-blog · 6 years
Video
youtube
AKÇED İZCİLERİ, FEDAKAR ECDADININ İZİNDE.! Aksaray Kültür Çevre Gençlik Spor Kulübü İzcileri , Ecdadı İçin Yürüdü... Aksaray'da Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından "Sarıkamış Şehitlerini Anma Programları" kapsamında, AKÇED in de dahil olduğu, gençlerin katıldığı bir yürüyüş düzenlendi. Gençlere tarih bilinci ve milli bilinç kazandırmak, vatan sevgisini aşılamak ve Vatan uğruna 90 bin askerimizin Allahuekber Dağları'nda şehit düşmesinin bir anlamı olduğunu, Dedelerinin izinde olduklarını göstermek amacıyla AKÇED olarak, İzcilerimiz ve tüm gençlerimiz / kendini genç hissedenler Şehitlerimizi yad etti. 7 Ocak 2018 Pazar günü saat 10.00 da Hükümet Meydanından dualarla başlayan Asrın Yürüyüşü, Şehitlik'te sona erdi. Haydi AKÇED Gençliği Birlik Olalım, unutmayalım ki; " Biz Her Şeyimizle O'na Aitiz."
1 note · View note
urfaobjektif-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
Sarıkamış şehitleri anıldı 105 yıl önce Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış Harekatı'nda donarak şehit düşen 90 bin asker, 'Türkiye Şehitleriyle Yürüyor’ sloganıyla düzenlenen yürüyüşle anılıyor.
0 notes
silehaberleri · 4 years
Text
Türkiye Sarıkamış şehitlerini anıyor
Tumblr media
105 yıl önce Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış Harekatı'nda donarak şehit düşen 90 bin asker, 'Türkiye Şehitleriyle Yürüyor’ sloganıyla düzenlenen yürüyüşle anılıyor. Hava sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceye düştüğü Sarıkamış'ta düzenlenen yürüyüşe Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Türkiye'nin birçok kentinden Sarıkamış'a akın eden her yaştan yaklaşık 40 bin kişi katıldı. Kalabalık 1. Dünya Savaşı'nda Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak için başlattığı ve 90 bin askerin şehit olduğu Sarıkamış Harekatı'nın 105. yılı dolayısıyla Sarıkamış Kızılçubuk'ta bir araya geldi. Kalabalık, daha sonra harekat sırasında yoğun çatışmaların yaşandığı, birçok askerin çatışmada veya soğuğa yenik düşerek donarak şehit düştüğü Soğanlı ve Allahüekber Dağları arasındaki Kızılçubuk zirvesine yürüdü.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Read the full article
0 notes
kasradyo · 4 years
Photo
Tumblr media
Yıl 1914 Sarıkamış'ta 90 bin askerimiz Rusya ile kara savaşı esnasında, erzak yokluğu ve soğuktan donarak şehit oldu.Hala gözlerimiz yaşlı, hala dün gibi aklımızda. Sarıkamış şehitlerimizin ruhları şad olsun #sarıkamışşehitleri #sarıkamış #bizhalaüşüyoruz (Kas, Turkey) https://www.instagram.com/p/B6XfY2Bhb7y/?igshid=lx6eqb18ggrb
0 notes