Tumgik
#salgınında
korkutkalkan · 2 years
Text
Covid-19 salgınında sağlık ve yaşam hakkı ihlalleri AYM’ye taşındı
Covid-19 salgınında sağlık ve yaşam hakkı ihlalleri AYM’ye taşındı
TTB, SES, İHD ve TİHV’nin, Covid-19 salgınında gerçekleşen fazladan ölümler ve milyonlarca insanın salgının yönetilmemesine bağlı ertelenmiş sağlık hizmetleri nedeniyle yaşadığı sağlık hakkı ihlallerindeki sorumlulukları nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyeleri hakkında 20 Aralık 2021’de…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kaanozer · 2 years
Text
Tadeo Isidoro Cruz'un Yaşamı (1829 - 1874)
Yüzümü arıyorum bir zamanki Dünya yaratılmadan önceki
YEATS: Hem Genç Hem Yaşlı Bir Kadın
6 Şubat 1829'da, bütün gün Lavalle tarafından tartaklanan bir bölük gauço milisi, kuzeye, Lopez komutasındaki orduya katılmaya giderken, yürüyüş sırasında Pergamino'nun dokuz-on mil ötesindeki adını bilmedikleri bir çiftlikte mola verdiler. Tan ağarırken adamlardan biri uğursuz bir karabasan gördü ve yattığı barakanın loş gölgelerinde kopardığı şaşkın çığlık, yatağındaki kadını uyandırdı. Kimse onun uykusunda ne gördüğünü öğrenemedi, çünkü o ikindi, saat dört sularında gauçolar, Su'arez kuvvetlerinden bir süvari müfrezesinin baskınına uğrayıp yirmi milden fazla süren ve bastıran alacakaranlıkta uzun bataklık sazları arasında son bulan bir kovalamacada yenik düştüklerinde adam, kafatası Peru ve Brezilya savaşlarında görev almış bir kılıçla yarılmış olarak bir hendekte can verdi. Kadının adı lsidora Cruz'du. Doğurduğu oğlana Tadeo Isidoro adı verildi.
Burada amacım, onun özel yaşamını tümüyle anlatmak değil. Onun yaşamını oluşturan sürüyle gün ve gece içinde yalnızca bir tek gece çekiyor ilgimi; geri kalana gelince, o gecenin tam olarak anlaşılması için gerekenleri aktaracağım yalnızca. Başlangıçtaki alıntı ünlü bir şiirdendir yani zamanla "herkese her şey" anlamına gelmiş (Ben Korintliler 9:22) bir şiirdendir, çünkü nice sayısız değiştirim, uyarlama ve saptırma okunmuştur sayfalarına. Tadeo Isidoro'nun öyküsüne kuramlar getirenler -bir sürü düşünür- uçsuz bucaksız düzlüklerin onun kişiliğindeki etkisi üstünde durdular ama ona tıpatıp benzeyen gauçolar, Parana'nın ağaçlık kıyılarında Uruguay'ın dağlık geri yörelerinde doğup ölmüştüler. Cruz, doğruyu söylemek gerekirse, kapanık bir barbarlık dünyasında yaşadı. 1874'te çiçek salgınında öldüğünde ne bir dağ görmüştü, ne bir gaz memesi, ne bir yel değirmeni tulumbası. Ne de bir kent. 1849'da Francisco Xavier Acevedo'nun çiftliğinden alınacak bir davar sürüsünü gütmek üzere Buenos Aires'e gitti. Öteki davar tüccarları, para yemeye kente indiler. Cruz, nedense biraz bitkin, ağılların bulunduğu mahalledeki döküntü handan pek uzaklaşmadı. Orada tek başına, yerde uyuyarak, matè'sini demleyerek, tan ağarırken kalkıp akşam alacasında yatağa girerek günlerini geçirdi. Birdenbire (sözcüklere hatta algılara sığmayacak bir biçimde) kentle başedemeyeceğini anladı. Tüccarlardan biri, kafayı iyice bulduğunda onunla dalga geçmeye başladı. Cruz onu görmezden geldi, ama birkaç kere eve dönüş yolunda, gece kamp ateşinin çevresinde otururlarken adam yine alaylarını sürdürünce Cruz, (o ana kadar ne bir öfke ne de bir sıkılma belirtisi vermişti) bıçağıyla onun işini bitirdi.
Kaçarken, bataklık çalılarına gizlenmek zorunda kaldı. Birkaç gece sonra, ürken bir yağmur kuşunun ötüşü, onu uyardı, polis çevresini sarmıştı. Bıçağını kalın bir çalı öbeğinde sınadı ve ayaklarına dolaşmasın diye mahmuzlarını çıkardı. Teslim olmak yerine savaşmayı seçtiğinden kolundan, omuzundan ve sol elinden yaralandı. Parmaklarından sızan kanı hissedince daha da kıyasıya savaştı, peşindeki adamların en zorlularını öldüresiye yaraladı. Tan sökümüne yakın, kan kaybından yorgun düşünce yakayı ele verdi. O günlerde ordu, bir çeşit cezaevi işlevini görüyordu; Cruz, kuzey sınır bölgesindeki bir ileri karakola gönderildi. Sıradan bir er kimliğiyle iç savaşlarda görev aldı, bazan doğduğu eyalet adına bazan ona karşı savaşarak. 1856'da Ocak ayının yirmi üçünde, Cardoso bataklıklarında Başçavuş Eusebio Laprida komutasında, iki yüz çatışmada mızrakla yaralanmıştı. Kızılderili ile çarpışan o tuz beyaz adamdan biriydi. Cruz'un bulanık ve gözüpek yaşam öyküsü boşluklarla dolu. 1868 dolaylarında Pergamino'dan bir daha haberini alıyoruz, ya evliymiş ya da bir kadınla yaşıyormuş, bir oğul babasıymış, küçük bir toprağı varmış. 1869'da Cruz, yerel jandarma şefliğine getirildi. Geçmişindeki lekeyi silmişti ve o günlerde olaki kendini mutlu bir adam sayıyordu, ta derinde değilse bile. (Onu pusuda bekleyen gelecekte gizlenmiş apaçık bir aydınlanma gecesiydi - neden sonra kendi yüzünü gördüğü gece, neden sonra kendi adını duyduğu gece. Besbelli o gece, özünü damıtıyor öyküsünün; daha doğrusu o gecenin bir anı, bir davranış (çünkü davranışlar bizim simgelerimizdir) Herhangi bir yaşam, istediği kadar uzun ya da karmaşık olsun, tek bir an'dan oluşur aslında -kişinin kim olduğunu keşfettiği andan. Büyük İskender'in demirden geleceğini Achilleus'un meselinde, İsveç'in XII. Şarl'ınınsa kendininkini İskender'in öyküsünde gördüğü söylenir. Okumayı bilmeyen Tadeo Isidoro Cruz bu esini bir kitapta bulmadı; bir insan-avında ve avladığı adamda öğrendi kim olduğunu.
Olay şöyle geçti:
1870 Haziran'ının son günlerinde Cruz, iki adamı öldürmüş bir kaçağı yakalamakla görevlendirildi. Adam, güney sınırındaki Albay Benito Machado birliklerinden firar etmişti; bir genelevde çıkan bir sarhoş kavgasında bir zenciyi, bir başkasında da Rosas'ın yanlaşlarından birini öldürmüştü. Hakkındaki rapora, en son Laguna Colorada yakınlarında görüldüğü de eklenmişti. Orası, kırk yıl kadar önce, cesetlerinin akbabalarla köpeklere yem olmasıyla sonuçlanan feci serüvene çıkmadan önce gauço milis bölüğünün konakladığı yerdi. Aynı yerden, sonraları Buenos Aires'in merkezindeki alanda, son sözlerini kalabalığa duyurmamak üzere çalınan davullarla bir idam mangasının önüne dikilen Manuel Mesa da çıkmıştı; aynı yerden, Cruz'un babası, Peru ile Brezilya savaş alanlarında görev almış bir kılıçla kafatası yarılan o bilinmeyen adam da çıkmıştı. Cruz, yerin adını unutmuştu. Şimdi, belirsiz ve bocalatıcı bir tedirginlikten sonra anımsıyordu... Peşinde askerlerle, at üstünde ileri geri savrularak uzun bir labirent örmüştü avlanılan adam, yine de on iki Temmuz gecesi, bölükler izini buldular. Uzun sazların arasına sığınmıştı. Karanlıkta göz gözü görmüyordu nerdeyse; Cruz'la adamları yaya olarak sinsice yaklaştılar ortası dalgalanan çalı öbeğinde gizlice bekleyen ya da uyuklayan adama doğru. Ürkmüş bir yağmur kuşu öttü. Tadeo Isidoro Cruz, bu anı daha önce yaşamış olduğu duygusuna kapıldı. Avlanılan adam, gizlendiği yerden çıkıp onlarla açıklıkta dövüşmeye davrandı. Cruz, iğrenç karaltıyı seçti - darmadağın saçlarıyla, boz sakalı yüzünü yiyip bitiriyordu sanki. Bunun ardından gelen dövüşü ince ince anlatmamı açık bir neden engelliyor. Yalnızca kaçağın Cruz'un adamlarından birçoğunu kötü yaraladığını ya da öldürdüğünü belirteyim. Cruz karanlıkta dövüşürken (gövdesi karanlıkta dövüşürken) anlamaya başladı. Hiçbir yazgının ötekinden daha iyi olmadığını ama herkesin kendininkine uyması gerektiğini anladı. O anda apoletinin ve üniformasının yoluna dikildiğini anladı. Gerçek yazgısının, sürüden bir köpek gibi değil, tek başına bir kurt gibi yaşamak olduğunu anladı. Öbür adamın kendisi olduğunu anladı. Sınırsız düzlüğe günün ışıkları vurdu. Cruz, kasketini attı, yiğit bir adamı öldürme suçuna katılmayacağını haykırdı ve kendi askerleriyle vuruşmaya başladı. Kaçakla, Martin Fierro'yla omuz omuza.
Çeviren: Tomris Uyar Jorge Luis Borges, Alef
2 notes · View notes
abc-gazetesi · 3 days
Text
Kızamık Salgınında 19 Çocuk Yaşamını Kaybetti!
0 notes
Text
Kalp Sağlıkla ‘Parla’sın
Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven ve Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, 36’inci Kalp Haftasında yılda 18,5 milyon kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Dünyayı sarsan Covid salgınında 2,5 yılda 5,4 milyon kişinin öldüğünü belirten uzmanlar, “Kalp sağlığını çok daha fazla önem verilmelidir. Yapılacak birkaç tetkikle önlem alınabilir. Ayrıca ülkemizde yetişkin kalp uzmanı-merkez yeteri kadar olmasına rağmen 18 bin çocuğa sadece bir çocuk kalp sağlığı uzmanı düşüyor. Bu feci tablonun düzeltilmesi şart” diyerek uyarıda bulundu. 
youtube
0 notes
gundemarsivi · 2 months
Text
Tumblr media
Narayama Türküsü ve Emeklilerimiz
✍🏻 Sinan Kemal
https://www.gundemarsivi.com/narayama-turkusu-ve-emeklilerimiz/
Narayama Türküsü, 1958 yapımı, fantastik bir Japon filmi. 1983’de tekrar çekimi olarak yenisi yapılmış. 1956’da Shiriciro Fukazawa adlı bir yazarın, çok satan romanından uyarlanmış. Bir yayınevi romanı da Türkçe’ye çevirse güzel olur. Ben 1958 yapımı filmi izledim ve nedense ülkemizdeki emekliliğin düştüğü hale benzettim.
Film, aşırı distopik ve zamansız. Ne kadarı gerçek, ne kadarı hayal ürünü ya da kurgu, bir Japon’a sormak gerekli. Filmi izlerken insan, kendi kendine gerçekten Japonya böyle bir yer miymiş, roman yazarı nelerden ilham aldı, film ne kadar romana uyuşuyor ve daha bir sürü soru insanın aklına geliyor. Japonya’da ubasue ya da (yaşlı kişiyi ölüme terk etme) obasute (yaşlı kadını terk etme) ya da oyasute (yaşlı ebebeyni terk etme) diye halk adeti varmış ama ne kadar yaygınmış, belli değilmiş. Aslında sadece bir efsane olması da muhtemel. Gene de anladığım kadarı ile bir zamanlar Japonya’da fakir ailelerin yaşlı ebeveynleri ıssız ormanlara terk ederek öldürmesi, sık görülen bir suçmuş. Hatta Fuji dağının kuzeyinde sık ormanlar, bu iş için sık sık kullanılmış.
Aile üye sayısından fazla bebeğin evde yeri yok. (Filmde sadece yaşlılar değil, bebekler de öldürülüyor.) Kızları, tuz karşılığında (eskiden tuz, değerli bir ticari malzemeydi) satılıyor (muhtemelen geyşa olmaları için), erkeklerse sessizce öldürülüp, gömülüyor. Yaşlıların ise yetmiş yaşına kadar yaşama hakkı var. Filmin ana hikayesi, Orin ananın yaşama ve oğlunun annesini yaşatma mücadelesi. Bu mücadelede köy halkının saldırılarına karşı oluyor. Çünkü ana-baba törelere karşı geliyor.
Pek çok okuyana tuhaf gelecek ama töre-gelenek ve görenek ile ahlak, aynı şeyler değildir. Töreler ya da doksanlı yılların meşhur söylemi ile ve mahalle baskısı ile, toplumsal ahlak da başka şeylerdir. Nasıl ki bir ülke hukukunda, kumarhanelerin ya da genelevlerin olması, onları hukuki ama ahlaksız yapıyorsa; ailesinin değil, sevdiği erkekle evlenmek istemesi yüzünden, erkek kardeşleri, babası ya da akrabaları tarafından öldürülmesi de töreye uygun ama ahlaksızca yapar. Töreleri bir sonraki nesle taşıyanlar genelde yaşlılardır, bu sebepledir ki törelerin hakim olduğu toplumlarda, yaşlıların otoritesini hissederiz… Gençler, tanımıyor bile olsa, yaşlılara saygı duyar.
Gene de bu, yaşlı bakımının toplumu zorladığı gerçeğini değiştirmez. Eskimo-İnuit kabileleri başta olmak üzere bazı ilkel toplulukların, yürüyemeyecek duruma gelmiş yaşlıları ölüme terk ettikleri biliniyor. Gene de bu çok açıkça dillendirilmeyen bir durum oldu. Zira eskiden bir neslin en fazla yüzde beş kadarı yetmiş yaş ve ötesini görebiliyordu. Türkler, Araplar, Vikingler ve diğer pek çok savaşçı kabilede, hasta yatağında ölmenin ayıp sayılmasının bir sebebi de yaşlı nüfusundan kurtulma çabasıdır. Kasları, duyuları ve diğer organları zayıflayan ihtiyarların, savaşlardan sağ çıkmaları daha da zordur.
Günümüzde bir neslin yarıdan fazlası, hatta çok daha fazlası, yetmiş yaş ve ötesini görüyor. Pek çok ülkede nüfus artışının sebebi, doğum artışından çok, ömrün uzaması. Yani aslında gizli bir azalma var. (https://onbinkitap.blogspot.com/2016/11/nufus-istatisliginincocuk-kaydiragi.html) Corona salgınında pek çok ülke bunu hissetti. Büyük Britanya’nın (İngiltere), salgın sonrasında emekli maaşı ödemelerinin üçte bir oranında azaldığını okumuştum. Yani ciddi bir nüfus kaybı. Bu salgınla ilgili komplo teorilerinden biri de, yaşlı nüfusu azaltma projesi olduğuydu. Böyle bir şey varsa bile ters tepti. Zira bu salgın, geri kalmış ülkelerden çok, gelişmiş ülkelerin, özellikle zaten yaşlı kıta diye anılan Avrupa’nın nüfusunu etkiledi. Sebebi de gelişmiş ülkelerin, steril şartlarda yaşayan halkının yaşlılarının, yepyeni bir virüs olan coronaya karşı dayanıksız olmasıydı. Bu hastalık, hep de altmış yaş ve üzerini vurmadı. Yaşlandıkça ölme ihtimaliniz artmakla beraber, pek çok genç insan da coronadan öldü. Kırk yaş üzeri beyaz yakalı, özellikle doktor çok kaybeden Avrupa ülkeleri, beyin göçüne kapılarını açtı ve birileri de giderlerse gitsinler dedi.
Diğer yandan hem düşen doğumlar, hem de artan ortalama ömür, gelişmemiş ülkeler için de dert. Başka bir dertte, emekli maaşları. Türkiye’de uzun yıllar popülist politikalarla düşük tutulan emeklilik yaşları da bu derdi daha çok arttırıyor. Bu iktidar, seçimi kazanma uğruna 9 Kasım 1999 öncesi sigortalı çalışmaya başlayanların emeklilik hakkını vermedi, diğer emeklilerden kesti.
Kapitalizm, emekçi hakkını almayı unuttukça, emekçi tepki vermeyi unuttukça, ilkel haline dönüyor. Nasıl ki bir zamanlar, küçücük çocukları, günde on, oniki saat madenlerde çalıştırıp, raşitizm hastalığının yaygınlaşmasına sebep olmuşlarsa; aynı tepkisizliği gördüklerinde, emeklileri de Narayama Türküsü filmindeki gibi dağ başına bırakabilirler.
Sinan Kemal
#GundemArsivi #SinanKemal #NarayamaTürküsü #Film #Emekliler #Nüfus #NarayamanınKonusu #Tarih #EmekliMaaşları #RaşitizmHastalığı #Kapitalizm #Toplum #Eyt #Yaşlılık #İhtiyarlık
0 notes
iahaber · 4 months
Text
Tumblr media
İA HABER AJANSI Kovid-19 salgınında yeni boyut: Belirtileri değişti https://bbcturk.com/kovid-19-salgininda-yeni-boyut-belirtileri-degisti/31971/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr www.bbcturk.com https://iahaber.com
0 notes
gundemsivas · 5 months
Text
Tumblr media
Uyuz Salgınında Vaka Sayısı Her Geçen Gün Artıyor https://gundemsivas.com/uyuz-salgininda-vaka-sayisi-her-gecen-gun-artiyor/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
nekadarhaber · 10 months
Text
Torba yasa teklifi kabul edildi. İşte en düşük memur maaşı
Tumblr media Tumblr media
Torba yasa teklifi kabul edildi. İşte en düşük memur maaşı. Yasayla, en düşük memur maaşı 22 bin 17 lira olacak. Bu düzenleme, en düşük memur maaşının daha önceki yıllara göre daha yüksek olmasını sağlayacak. Tüm memur maaşlarına 17,55 zammın yanı sıra 8 bin 77 lira seyyanen zam yapılacak. Bu zam oranı, memur maaşlarına yapılan zam oranı olarak tarihe geçecek. İşçi, memur ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yılın ilk altı ayı için yüzde 25 zam yapılacak. Bu zam oranı, emeklilerin geçimlerini daha rahat sağlamalarına yardımcı olacak. TBMM Genel Kurulunda görüşülen 06/02/2023 tarihinde meydana gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi. Bu kanun teklifi, depremzedelerin hayatlarını daha kolay hale getirmek için önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca Vergi Usul Kanunu kapsamında "mücbir sebep hali" ilan edilen yerlerde; deprem tarihi itibarıyla kayıt ve tescilli olan taşıtlar, deprem nedeniyle yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı hale gelen binaların maliklerine ait taşıtlar, depremlerde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen taşıtlar ile deprem nedeniyle eşi veya birinci derece kan hısımlarından birini kaybeden mükelleflere ait taşıtlar ek MTV'den müstesna olacak. Bu düzenleme, depremzedelerin maddi açıdan rahatlamalarına yardımcı olacak. 31/12/2023 tarihine kadar trafiğe çıkacak ve halihazırda tescilli araç sahipleri bir defaya mahsus motorlu taşıt vergisini çift ödenecek. Bu düzenleme, araç sahiplerinin vergi yükünü artırsa da, topluma daha fazla katkı sağlamalarına yardımcı olacak. Emekli aylıklarına zam yapılacak. Bu düzenleme, emeklilerin geçim seviyelerini yükseltmeyi hedefleyen bir adım olarak kabul ediliyor. Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde bulunan taşınmazların satışında uygulanan istisnalar kaldırılıyor. Bu düzenleme, kurumların daha şeffaf bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak. Kurumlar vergisi arttırılıyor. Bu düzenleme, devletin daha fazla gelir elde etmesini sağlayacak. İhracat yapan kurumlar için yüzde 1 olarak uygulanan indirim yüzde 5’e çıkartılacak. Bu düzenleme, ihracat yapan kurumların daha rekabetçi hale gelmelerini sağlayacak. Yabancı devlet harp okullarında okutulan askeri öğrencilerin eğitim sürelerinin, gönderilecek okulun durumuna göre yıl ve dönem bazında belirlenebilmesi, mezun olana kadar değil, belirli sürelerle yabancı devlet harp okullarına öğrenci gönderilebilmesi, yabancı devlet harp okullarında okutulan bir öğrenciye ayrılacak bütçe ile daha fazla öğrencinin kısmi süreli olarak yabancı devlet harp okullarına gönderilebilmesi, ayrıca eğitim süreleri bakımından denk olmayan ve öğrenci gönderilemeyen bazı ülkelerin harp okullarına da askeri öğrenci gönderilebilmesi düzenlendi. Bu düzenleme, askeri öğrencilerin eğitim hayatlarını daha kolay hale getirmeyi hedefliyor. Plastik poşetlerin de yer verildiği listedeki ürünler için uygulanan geri kazanım katılım payı tutarını iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Bu düzenleme, çevreye daha fazla duyarlılık gösterilmesini sağlayacak. Borç limiti arttırılıyor. Bu düzenleme, vatandaşların daha fazla krediye erişimlerini sağlayacak. Kovid salgınında açık cezaevinde kalan hükümlülerin cezalarının beş yıl veya daha az süre kalması halinde denetimli serbestlik tedbirleri uygulanacak. Bu düzenleme, hükümlülerin daha insani koşullarda yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacak. İşverene verilen asgari ücret desteği 500 TL’ye çıkartılıyor. Bu düzenleme, işverenlerin daha fazla işçi istihdam etmelerine yardımcı olacak. Read the full article
0 notes
saglikagi · 10 months
Text
Kolera Salgını 47 Can Aldı https://saglikagi.com/kolera-salgini-47-can-aldi/?feed_id=82618
0 notes
kokchapress · 11 months
Text
Covid-19 salgınında yeni enfeksiyon dalgası
Çin’de Covid-19’un Omicron alt varyantı XBB kaynaklı vakaların yol açtığı salgında vaka sayısının haziran başı itibarıyla haftada 11 milyon ile tepe noktasına ulaşması öngörülüyor. Merkezi Londra’da bulunan sağlık veri hizmetleri ve analiz şirketi Airfinity’nin yayımladığı analizde, Omicron alt varyantı XBB kaynaklı vakaların yol açtığı salgının toplam 112 milyon kişiyi etkilemesinin tahmin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
guzelhaber · 11 months
Text
Omicron varyantı nedeniyle 60 yaş üstü kişiler yurt dışı seyahat planlarını ertelemeli mi?
Covid-19 salgınında yeni Omicron varyantının yarattığı tedirginlik nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 60 yaş üstü kişilere yönelik mesajları kafa karıştırıyor. 60 yaş üstü Omicron varyantı için daha yüksek risk altında mı? Covid-19 salgınında yeni Omicron varyantının yarattığı tedirginlik nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 60 yaş üstü kişilere yönelik mesajları kafa karıştırıyor. DSÖ…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberbaz · 1 year
Text
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
Tumblr media
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
0 notes
saglikveyasamdergisi · 5 months
Text
Akciğerde Tarama Yaşı Gençleşti
Amerikan Kanser Derneği güncellediği yeni kılavuzunda akciğer kanseri tarama yaşını 55’ten 50’ye, sigara içmeyi yılda 30 paketten 20’ye düşürdü. Bu değişikliğin gerekçelerinden biri de Covid salgınında çekilen tomografilerle çok erken tanı konulması ve kür şansının belirgin artışı.
Dr. Seha Akduman
Göğüs Hastalıkları Uzmanı
#kanser
0 notes
yalovahaber · 1 year
Text
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
0 notes
haberka · 1 year
Text
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
Tumblr media
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
0 notes
habernet · 1 year
Text
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
Tumblr media
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yürütme başkenti Pretorya çevresinde yaşanan kolera salgınında 10 kişi hayatını kaybetti. 15 Mayıs'tan beri 37'si hastanede olmak üzere 95 kişinin tedavi altına alındığı duyuruldu.
0 notes