Tumgik
#sadece arkadaşız
gifsbymel · 2 years
Text
Hazar Ergüçlü gif pack
By clicking on the source link (or link in the replies) you will find #286 gifs (268x150) of Hazar Ergüçlü in Sadece Arkadaşız, episode 1-4. These were all made by me from scratch, do not repost as your own or in a gif hunt. You can use/edit them to your liking, just credit me ( @gifsbymel ). Please like or reblog the original post to help share my resources throughout the community.
Tumblr media Tumblr media
38 notes · View notes
13replik · 1 year
Photo
Tumblr media
sadece arkadaşız replikleri, sadece arkadaşız sözleri, sadece arkadaşız dizi sözleri, sadece arkadaşız dizi replikleri
2 notes · View notes
dinginsel · 2 months
Text
Nasıl olsa kimse okumuyordur diye post atıyorsanız atmayın, hepsini okuyorum hepppsinii
33 notes · View notes
pirpirim · 3 months
Text
Gap arkadaşlık yapalım mı
0 notes
master1wayne · 8 months
Text
BÖLÜM 11.1 [HIZLI DEĞİL]
Nadia'nın yanından ayrıldıktan sonra, şirkete doğru yol aldım. Bir süre yolda ilerledikten sonra, şirkete varmış ve kapıda karşılanmıştım.
Hemen arabamın anahtarını teslim ettim ve Tuğba Hanım ile birlikte, asansöre doğru yürüyerek konuştuk.
Tu: Günaydın Aras Bey.
“Günaydın Tuğba Hanım. Herkes hazır mı?”
Tu: Evet efendim. Herkes, toplantı salonuna geçti ve sizi bekliyorlar.
“Daha fazla bekletmeyelim. Önden buyurun.”
Tuğba ile birlikte asansöre bindik ve hızlıca toplantı salonu'nun olduğu kata doğru, hemen çıktık.
Birlikte toplantı odasına girince, herkes ayağa kalktı ve sırayla “Günaydın!” denildi ve yerimize oturduk.
Bu hafta, gayrimenkul ve yazılım alanı hakkında olan ve bazı değişiklikleri olduğu. Köklü ve büyük araştırmaları, teker teker anlatıyordu.
Bir sürü fikir arasında, bazıları riskli olsa bile girilebilecek işlerdi. Bu nedenle, benden onay istiyorlardı.
Zaten, daha neyi kaybedebilirim ki?
Böylece onay verdim ve işlemler için, gidilecek ülkeye özel bir ekip oluşturup, başlarına da kuruldan bu fikri ortaya çıkaran 2 kişiyi koydum.
Diğer arkadaşların fikirlerini dinledikten sonra da, toplantıyı bitirme kararı aldık ve sırayla çıktık.
Ben tam asansöre binmek için yürürken, arkamdan bir kadın geldi ve bana “efendim, özel bir ziyaretçiniz varmış, kendisi çok önemli bir konu için gelmiş!” dedi.
Tam da gitmek için hazırlanmışken, ne ziyaretçisinden bahsediyor du ki?
Neyse ne! Kim olduğunu öğrenelim.
“Nerede şu an?”
X: Kendisi şu an aşağıda. Ne yapmamı istersiniz efendim?
“Tamamdır, kendisini yanında biriyle birlikte odama getirin lütfen!”
X: Tamamdır efendim.
“Teşekkür ederim!”
Kadın, kafasını sallayarak gitti.
Odama doğru yürüdüm ve kapıyı açtım. İçeri geçtiğimde, koltuğuma oturdum ve kendisini beklemeye başladım. Biraz süre geçtikten sonra kapı yavaşça açıldı ve içeri girdi.
“Leyal?”
Le: Merhabaaa.
“Ne oldu Leyal? Neden geldin?”
Le: Hoş buldum Aras. Teşekkür ederim yaa.
İçimden kendi kendime” Kesin bir işi düştü. Yoksa siktin sene buraya gelmezdi!” demiştim.
İstemeden de olsa, tok ve sinirli bir ses tonuyla “iyi otur bakalım” dedim.
Leyal koltuğa oturmuş. Ben de, yerime geçmiştim. Sözüne başlamadan önce, şirketin telefonuyla “iki tane acı kahve lütfen!” dedim ve kapattım.
Le: Acı sevmem ben ama...
“Konuşucaklarımızın üstüne iyi gider diye düşündüm. Yanlış mı yaptım?”
Le: Yaani yok ama...
“Ee Leyal. Ne için geldin buraya?”
Le: Halini hatırını sorayım dedim.
“Ben gayet iyiyim, sağlığım yerinde. Yani bir şey yok.”
Le: Öncelikle özür dilerim.
“Ne için?”
Le: Geçenlerde seni rahatsız ettiğim için! Ama cidden yardımına ihtiyacım var Aras! Bana yardım etmek istemez misin? Biz çok iyi arkadaşız hem!
Hemen yalakalık yapmaya ve kendi ihtiyacı için kullanmadan önce, bana yol yapmaya başlamıştı!
“Olmaz Leyal! Sınırını aşma lütfen!”
Le: Yaa Aras lütfen. Magazinden düşmezsiniz, herkes sizi konuşur. Son zamanlarda olan babanın hatalarını bu haberle kapatır ve zorluklara rağmen, her olayın üstünden gelen bir, aile imajı vermiş olursunuz.
Sırf, kendisini ünlü etmek için özellikle benim ailemin içerisinde bulunduğu, bu durumun üstüne gitmesi sabrımı taşırıyordu.
“Geçen sana ne dedim ben Leyal?”
Le: Ya lütfen. Bak eğer ki, bana yardımcı olursan. Büyük ihtimalle daha öne çıkacağım.
“Ee öne çıksan ne olacak be?”
Le: Para kazanacağım. Herkes beni konuşacak. Herkes benimle irtibata geçmek isteyecek. Eğer ki, bir haberi ilk ben öğrenirsem, bunu başka kanallara güzel fiyata satabilirim.
“Vay be, ne kadar güzel bir hayat bu böyle! Demek, diğer kanallara satarak beni ve ailemi iyice acınası duruma sokacaksın. Leyal çık git buradan! İyice tadını kaçırıyorsun!”
Le: Sadece anne'nin başına gelenleri kısaca konuşsak bile yeter.
“Annemin başına bir şey gelmedi!”
Le: O zaman, emniyette polislere neden hesap verdin?
“Çok seviyorlarmış beni. Gel çayımızı iç ve biraz da sana soru soralım dediler. Ben de, iyidir tamam dedim geçtim.”
Le: Yaani annene taciz edildiğini kabul ediyorsun.
İyice sinirlenmeye başlamıştım, suratım iyice sıcaklamış ve soğuk terler döküyordum. İçimde tek bir ses vardı bu sefer ve bana “parçala şu kaltağı, hakkında öğrendiklerini ortaya dök” diyordu.
Ancak, birazcık daha sabretmeliydim.
Her işin, bir zamanı ve vakti vardır. Bu nedenle derin bir nefes aldım.
“Bak Ley-”
[Kapı tıklatılır]
Kahvelerimiz gelmiş ve ortama kısa süreli bir sessizlik çökmüştü. Kadın çıkınca tekrar lafa girmek için ağzımı açtığımda, Leyal konuşmaya başladı.
Le: Bak Aras. Bana istediğim bilgiyi vereceksin. Elbet ya senden, ya da başkasından elbet bu bilgiyi tamamen koparırım.
Le: Yani bu sebepten dolayı işimi zora sokma ve bana yardımcı ol.
Leyal bir anda kaplan modunu açmıştı ama yanlış kişiye karşı, yanlış adımları atıyordu. Bunun farkında mıydı? Tabii ki, hayır!
“Çok mu bilgi istiyorsun?”
Le: Evet ve bana o bilgileri vereceksin.
“Tamam o zaman aç telefonunu lütfen.”
Leyal tavrından ödün vermese bile, altında heyecanlı bir kız çocuğu yatıyordu ve eminim kendisine “işte böyle, istediysem bana vereceksin” diyordu kesinlikle.
O çantasından telefonunu çıkarırken. Ben de telefonumu açtım. Madem bir oyun oynamak istiyordu, oynayalım o zaman değil mi?
Ses kaydını açtı ve konuşmaya başladı.
Le: Evet Aras Bey. Olay nasıl oldu.
“Her şey çok ani oldu. Araştırmaya başladım sizi ve sonra şunlar geçti aklımdan, siz aslında ne kadar da karaktersiz bir kadınmışsınız, Leyal Hanım. Sizden beklemezdim...”
Leyal ne olduğuna şaşırmış ve anlam verememişti.
Ve sırayla, elime ne geçtiyse onun hakkında bildiğim. Hepsini dökmeye başladım. Aciz bir durumun içine hapsolup, yerin dibine girecekti.
“Saat 23.39. Büyük bahçesi olan, ormanlık bir alanda 2 katlı ve havuzlu bir villadan. ***** turizm acentası sahibi. Fatih Ateşoğlu ile el ele görüntülenmişsiniz.”
Leyal, bunları duyunca titremeye başladı. Suratı buz kesmiş ve çaresiz bir durumun içine adım atmıştı.
“Sonra, bu adam ile aynı hafta içinde 4 ve diğer ay tam 17 defa buluşmuşsunuz. İşin acı tarafı, adamın çok iyi bir eşi var. Kendisi ile tanışıklığımız var ve kadının 1 kızı, 1 oğlu var Leyal Hanım.”
Leyal hemen elini telefonuna uzattı.
“Aa dur lütfen. Ne oldu hemen öyle? Daha anlatacağım var!”
Le: Lü-lütfen, bunu yapma. Aramızda kalsın bunlar yalvarıyorum...
“Sadece bu mu var elimde? Hayır tabii ki sadece bu deği!”
“Yaşadığın apartmanda nişanlısı olan genç bir çocukla'da bu görüntülerini yakaladım.”
“Araba içerisinde yapmak, sizin için hiç te bile zor olmamış galiba! Hah?”
[Şimdi siz diyeceksiniz ki, ne zaman oldu ve öğrendin bunları]
“Biliyor musun Leyal. Seninle tanıştıktan sonra. Birazcık araştırmak istemiştim seni. Ancak ne param vardı ne de doğru imkânım.”
“Babamın davası süresince senin geçmişine biraz baktım ve bazı şeyler gözüme takıldı. Sonra da, bunun üstüne düşmek istedim ama olmadı, bazı aksaklıklar çıktı maalesef ki!”
“Fakat, sonra dava sürecini atlatınca kendime dedim ki. Madem süreç bitti! Ben de, o zaman seni niye seni takip ettirmeyeyim dedim kendime.”
“Ve evet yaptım. Ama aklıma hâlâ şu var. Senin gibi bir kadın. Şık giyimli ve başarılı birisi. Neden önüne gelen insanın kucağında terler ki?”
Leyal ayağa kalktı hemen kapıya doğru yürüdü. Fakat kapıyı kahveleri içerken kilitlemiştim bile...
Le: Bırak çıkayım, lütfen! Bir daha adını ağzına bile almam. Yeter ki, izin ver de gideyim.
“Otur şuraya küçük orospu!”
Leyal beni dinlemeyip, kapıya vurmaya başlamıştı. Ancak kapılar babam sağ olsun dışarıya ses vermiyordu. Ve camlarda özel bir camdı.
Eğer ki, kumandayla gerekli tuşa basarsam bembeyaz oluyor ve dışarıdan, içerisi görünmüyordu.
Herhalde Alya'yı odasında böyle sikiyordu...
“Onlar seni duyamazlar, hatta göremezler bile. Babam sağ olsun. Yurt dışından getirtti bu sistemi.”
Yavaşça yanına yürüdüm ve onu çevirip duvara yapıştırdım.
“Eğer ki, bana karşı gelmeseydin ve işleri buraya kadar getirmeseydin! Şu an böyle bir durumda olmazdın...”
Elimle çenesini tuttum ve “şimdi sana gitmen için izin veriyorum. Ancak yeniden görüşeceğiz ve artık ben ne istersem yapacaksın. Yoksa bu görüntüleri, her yerde görürsün!”
“Anladın mı beni Leyal!?”
Le:...
“ANLADIN MI?”
Le: E-evet...
“Güzel, şimdi çıkabilirsin!”
Düğmeye bastım ve kilidi kaldırdım, Leyal kapıyı açtığı gibi, koşar adımlar atarak asansöre doğru gitti ve gözden kayboldu.
Keşke, bunlar yaşanmasaydı ama egosu ve bencilliği onu böyle bir duruma kadar itmişti. Üzücüydü...
Birazcık daha şirkette yapmam gereken işleri yaptıktan sonra, dosyaları kapattım ve eşyalarımı da alıp aşağı indim.
Vale hemen arabayı getirmişti. Bindiğim gibi eve sürdüm. Yolda giderken güzel bir mekâna uğradım.
Bir kaç parça, et ve hindi eti aldım. Sonra arabaya tekrar bindim ve evime yol aldım.
Yolda giderken, Derya beni aramıştı.
Hoparlörü açtım ve telefonu kenara koyup konuşmaya başladım.
“Alo aşkım, günaydın bitanem!”
De: Günaydın canım. Neredesin, seni bekliyorum. Dün neredeydin?
“Arkadaşımda kaldım, biraz oturduk sohbet ettik. Tam kalkacaktım, ısrar etti. Ben de, geceyi onlarda geçirdim! 10 dakikaya evde olacağım aşkım.”
De: Tamam bekliyorum...
Telefonu kapattıktan sonra, az biraz daha sürünce evin kapısına kadar gelmiştim. Yavaşça arabayı garaja doğru soktum ve indim.
“Sen evet sen, gel buraya”
(güvenlik görevlisi)
G.g: Evet efendim.
“Şu iki salağa söyle arabayı güzelce temizletsinler!”
Adam “tamam efendim” dedi ve gitti.
Kapıyı açtım ve elimdeki ağırlıklarla birlikte, mutfağa gittim. Mutfak kapısını zor da olsa açtım ve Derya'mı bulaşıkları temizlerken görmüştüm.
Kapının kapanma sesini duyunca, arkasını döndü ve beni görünce hemen elindeki bezi bıraktı. Yere topuklu ayakkabılarını sertçe vurarak, bana koştu ve sarıldı.
“Aşkım, kusura bakma beklettim!”
De: Olsun, sen geldin ya gerisi sorun aşkım. Aç mısın, yapayım mı bir şey?
“Yok hayatım, bunları dolaba koyayım akşama güzel bir yemek yiyelim. Sen de katıl bize hem!”
Sen de katıl dediğim için yanakları kızardı kafasını öne eğdi. Şımarmış bir sesle “ayy tamam aşkım” demişti.
“Bizimkiler nasıl bakalım? Var mı bir olay, kusur ya da herhangi bir şey?”
De: Bir şey yok. Ancak farklı bir şey var!
“Nedir durum anlat canım?”
De: Aşkım, annen acaba biraz şey mi? Yani...
“Nasıl şey mi?”
De: Annen biraz değişik giyindi bugün. Hafif biraz, yani bildiğin, şeyleri andırıyor ya...
“Canım! Çekinme anlat ya da söyle sorun etmem ben. İstediğin kelimeyi, kullanabilirsin aşkım.”
De: Tam orospuları andırıyor, başka bir ruh hali var bugün. Kaşarlar gibi kıvırta kıvırta yürüyordu, evin içinde.
De: Babanın yokluğundan dolayı biraz kişisel zevkleri arttı galiba?
Bunu duyunca tepkimi belli etmeden, kendimi sonunda zafer kazanmış gibi mutlu hissetmiştim.
Sonunda, o da bana boyun eğmiş ve aldığım kıyafetleri giymeye başlamıştı demek ki. İçim baya hoş olmadı değildi.
“Gerekli uyarıyı yaparım ben, sen merak etme aşkım. Hatta şimdi il-...”
De: Ya boşver aşkım. Kadını sevmesem bile, en azından istediği gibi takılsın! Fazla karışmayalım.
Derya'nın böyle düşünmesi garip geldi. Şahsen, böyle görüntüler görmemi istemez ve kendisinden başkasını asla yakınımda böyle, açık saçık takılırken görmek isteyeceğini de, sanmıyorum ama ne diyebilirim.
Belki de annem olduğu için, biraz göz yummuştu ve düşüncelerimi de bilmediğinden dolayı ona karşı.
Kendi içini böyle ferah tutuyor olmalıydı. Yoksa, pek yapılabilecek açıklama yok aslında bu konuda.
Biraz orada oturup, kahve eşliğinde kurabiyelerinden götürdükten sonra kalktım ve mutfaktan çıkıp, odama yönelmek için merdivenleri çıktım.
Odamın kapısını açmadan önce, Ayla'nın yanına gittim. Kapısı hafif açıktı ve yatağın üstüne yüz üstü uzanmış.
Altına, götünün iki yanağını birlikte güzelce gösterecek gri bir şort giymiş ve kendisini sergiliyordu.
Önceden, beni sevmeyen ve nefret eden bir kadındı. Şimdiyse kendisini siktirmek için, elinden geleni yapıyor.
Neyse geceye işimi görürüm bununla ben, şimdi dönüp işleri halledeyim.
Odama döndüğümde, takım elbiseyi çıkardım ve normal günlük kıyafet giydim. Bilgisayar başına oturdum.
Biraz iş ve biraz da, sınavla alâkalı çalışmalar yaptıktan sonra bilgisayarı kapattım. Ekran gözlerimi yormuş ve kollarım, bacaklarım ağrımaya başlamıştı.
Telefonuma uzandım ve annemi aramak için, dokundum.
An: E-evet oğlum, bir şey mi oldu?
“Odama gel hemen, girince de kapıyı kilitle. Çabuk ol 30 saniye içinde gel!”
An: Ta-...
Telefonu yüzüne kapattım ve üstümü çıkarıp, tekrar uzandım. Uzandıktan tam 6 saniye sonra. Hızlıca topuklu ayakkabılarını yere sertçe vurarak, odaya girdi ve hemen kapıyı kilitledi.
An: Ne oldu? Sorun nedir? (çekinerek)
“Masaj yapman lazım, gel buraya!”
Bana, çekinerek baktı. Ama istemeye istemeye, adımlar atarak geldi ve topuklu ayakkabılarını çıkardı.
Dar kırmızı elbisesi yüzünden, bacaklarını tam açtıramıyordu. Etek kısmını elleriyle tutup biraz yukarı çektirdi.
Siyah jartiyerli ayağını hafifçe kaldırıp, yatağın üstüne çıktı ve kalçamın üstüne oturabileceği bir şekilde, pozisyon aldı ve oturdu.
Kafamı biraz yana çektirip baktığımda, ellerini saçına atmış ve saçını toplayıp topuz yapmıştı.
58 notes · View notes
magazintblr · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Eveettt günümüzün ikinci haberiyle geldim ilk zamanlarda sevgili misiniz sorularına "yok sadece arkadaşız " diye cevap veren @serbestucustayim daha sonrasında yeni anonimin sorduğu " @ege-karanlik ile sevgili misiniz? " sorusuna verdiği cevapla resmen sevgili olduklarını açıkladı.
64 notes · View notes
yenilenebilir · 10 days
Text
arrkadasslaarr
niye böyle bir giriş yaptım bilmiyorum dhdhfhd iki buçuk aydır girmemişim hepinizin bloglarına bakıp çıktım genel olarak bıraktığım gibisiniz. etkileşim versem ne vermesem ne diyerek kalplemedim sizi ama inşallah kızmazsınız...(biz de seni kalplemiycez mahpeyker ne halin varsa gör) buraya hiç girmiyorum ve bi yandan da sizi burda bıraktığım için özlüyorum. benim özlem ve sevgimi ifade etmek için yüz yıl beklemem biraz şey neyse sorun sizde değil bu sitede zaten diyip daha da toksikleşiyim sdfhsh
hayırdır ne bu enerji derseniz de dönem bitti resmen geçen hafta bütsüz geçersem mayıs sonundan eylüle kadar bomboşum yani evdeyim işte bu hafta da annemle kardeşim gelcekler yanıma onları gezdircem biraz annem airbnb tutmama izin vermedi dokuz metrekare odada mükemmel günler geçiricez inanıyorum dfhfdh neyse en azından dönünce evimiz ne büyükmüş derler şükrederler. yurtta hemen alt katımda türk bi kızla tanıştım kızın beni gördüğündeki sevincini sanırım sayılı insan yaşamıştır gurbetçi türklerin kendi yaşam alanlarında türklerden kaçıp başka yere gelince türk bulamadıkları için depresyona girmeleri konulu bi çalışma talep ediyorum. ben henüz gurbetçi kafasında değilim mümkün olduğunca kaçmaya devam fazla soru soruyorlar napıyım. bi süredir peygamber kıssalarını türkçeden fransızcaya çeviriyorum orijinal metinleri yazanlar kaynak olarak bütün dinlerin kitaplarını kullanıyolar ama müslümanlara yönelik bi çalışma değişik şeyler öğreniyorum o da iyi oluyo. çevremdeki insanlarda baya bi değişiklik yaptım daha doğrusu hayatımın merkezine kendimi koymayı başardım gibi oldu o yüzden de otomatik olarak bazılarını attık kenara. sadece fazla alttan alıp anlayış gösterdiğim kişileri bi anda hayatımdan atıyorum onlar da basit bi şeyden dolayı tavır aldım sanıyolar o açıdan hatalıyım onu kabul ediyorum düzelticem inşallah. aşk meşk vardır diye bakan varsa bakmasın erkolarla göz göze gelmemeye devam ben shdfhd düşman değilim de yani ablanızım çocuklar ben sizin bu da işin şakası hala arkadaşız sanan on ayda bir görüştüğüm manyak eski arkadaşım her görüştüğümüzde aynı kişiden bahsediyo tanışmam için baskı yapıyo ama aynı yerden ikinci kez almıyım ben ya bi de bu bazı hemcinslerimin ay o seni görse kesin kabul eder çok güzelsin bilmem ne laflarından da illallah geldi benim tipimle ya da karakterimle alakalı bi çekincem yok zaten dedim başka türlü anlamıyolar neyse işte yine gecenin bi vakti girdim yazdım uzun uzun sen hem girme bakma o kadar hem de uzunca yaz yüzsüz gibi kimseyi de layklamadın zaten yazıklar olsun
8 notes · View notes
katakullii · 3 months
Text
lise'de şöyle bir anım var.
ön sıramda oturan can diye bir çocuk var, aşırı komik, eğlenceli bir insan, baya yakın da arkadaşız. farklı bir sınıftan da sevgilisi var can'ın. neyse sevgilisi tenefüslerde orda burda, bizim can'la konuştuğumuzu, güldüğümüzü falan görüyormuş, hani arkadaş olmanın bir sonucu bu ama hanımefendi kıskanmış.
bi tenefüste kız beni sınıfına çağırdı, ben de enayi gibi gitmişim, şimdi olsa "rahatsız olan gelsin meramını anlatsın" derim, ergenlik işte.
yanımda en yakın arkadaşım var, can'ın sevgilisi; işte ne bu böyle can'la konuşmalar, gülmeler bıdı bıdı bir şeyler söylüyor, ben de "ne diyor lan bu" diye bakıyorum, bir şey de demedim diye hatırlıyorum sadece "ne anlatıyorsun e be gerizekalı" der gibi bakıyordum. kız da bir noktadan sonra sadece bakıyorum diye herhalde "niye bana öyle bakıyorsun" dedi, arkadaşım da "nasıl bakıyor ki onun bakışları öyle" demişti. bugünkü fotoğrafımın altına yazdığım şey bana bu anıyı hatırlattı.
ergenlik zor dostlarım, valla zor.
8 notes · View notes
mavininincisiderya · 8 months
Text
Arkiadaşlarıma iyi davrandım.Onların kalbini kırmak istemedim.Ama her defa kalbimi kırdılar. Onlarla dürüstce arkadaş olmak istedim kalplerinin kırılmaması için elimden geleni yapdım olmadı.Yinede kalpi kırılan ben oldum. Belkide onlar bilmedi belkide onları karndırdığıçı düşündüler ama ben onları çok sevdim ve yakın arkadaşım bildim. Ama onlar kalbimi kırdılar,2yuzluluk yapdılar, beni yalnış bir sey yapmışım gibi her zaman suçladılar
Ve sorunda şuki biliyoruz ki bir birimizin arkadaşı diyiliz ama oyun oynuyoruz arkadaşız gibi devranıyoruz.Bunu onlar istediler bende bunu devam etdirecem bakalım küçük oyunları ne zamana dek devam etcek. Sonda onlar bıkcaklar buna ADIM GİBİ EMİNİM.Ama bu menim kalbimin kötüleşdiyini asla göstermiyor Onlar kötülük yapdılar diye bende kötü biri olmıycam.Benim kalpim yinede iyilik işin çalışcak kalp kırmıycak.Zaten onlarda bir gün bunu anlıycak. Ama geç olcak. Ve bu benim umrumda diyil. Olmiycakda sadece kötü kalplerini onlara açıklamak istiyorum.
12 notes · View notes
gifsbymel · 2 years
Text
Hazar Ergüçlü gif pack
By clicking on the source link (or link in the replies) you will find #180 gifs (268x150) of Hazar Ergüçlü in Sadece Arkadaşız, episode 1-2. These were all made by me from scratch, do not repost as your own or in a gif hunt. You can use/edit them to your liking, just credit me ( @gifsbymel ). Please like or reblog the original post to help share my resources throughout the community.
Tumblr media Tumblr media
36 notes · View notes
Text
Kızın biri mağazada ayna karşısında pardesü deniyordu. Satıcı kız yeni bir pardesü getirdi kız onu giydi. "Sana bu olmadı bir önceki giydiğin daha güzel olmuştu" dedim. Satıcı kız "Siz beraber misiniz" dedi. Yok "sadece arkadaşız" dedim.
29 notes · View notes
kelebekefsanesi · 9 months
Text
Sadece arkadaşız cümlesi kadar yalan bir cümle yok.
8 notes · View notes
aynodndr · 3 months
Text
🙄🤓
ASLINDA EĞLENCELİ BİR ÜLKEYİZ:*
*Süleyman Demirel, ''**Genelevleri kapatalım da, millet bizi mi sevsin?**" **diyeli 44 yıl oldu.*
*Ecevit, bir mitingde "**bu düzen değişecek**" **deyince bir vatandaş "**düzen hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?**" **diyeli 17 yıl oldu.*
*Güzeldere köyü muhtarlığı siyasetçilerin köye girmesini yasaklayalı 13 yıl oldu.*
*Tansu Çiller, "**Cenabı Allah'ı size emanet ediyorum!**" **diyerek miting alanındakilere büyük bir sorumluluk yükleyeli 11 yıl oldu.*
*Kaya Çilingiroğlu, Ferrari'ye binerken "**Ferrari'yi yeni mi aldınız?**"* sorusuna "**Siz Feraye'yi nerden tanıyorsunuz?**"** diyeli 10 yıl oldu.*
*Meclis spor, kimsesiz çocuklarla yaptığı moral maçını 3-2 kazanarak çocukları ağlatalı 7 yıl oldu.*
*Meclis spor, Engelliler haftası kapsamında görme engellilerden oluşan takımı dostluk maçında 7-3 yeneli 6 yıl oldu.*
*Çorum'da Hayvanları Koruma Derneği açılışında kurban kesileli 4 yıl oldu.*
*Kırşehir'de komşusunun tavuğuna tecavüz eden adam, yakalanınca "**sadece arkadaşız**" **diyeli 4 yıl oldu.*
*Japonya'daki 8,9 büyüklüğündeki depremde camdan atlayan tek kişi bir Türk çıkalı 4 yıl oldu.*
2 notes · View notes
cicekbozugu · 5 months
Text
anlatınca bozulan şeylere inandığım için bisi anlatıcam stajdan biri var zaten aynı sınıftaydık ama hiç iletişimimiz yoktu stajda aynı grupta olunca mecburi iletişim kurmaya başladık ama farklı davranıyo saçma sebeplerle mesaj atıyo yetmedi bugün kütüphaneye geldi ve bir arkadaş grubu ders çalışıyoruz ara verince sadece bana çikolata getirdi (malum kütüphane çikolatası tweetleri) az önce giderken de istersen bi yerde oturup kahve içelim dedi yapma lütfen diye çığlık atmak istiyorum hoşuma gitmiyo ummmarıım adım atma gibi bi hataya düşmez kırmak istemiyorum negzel arkadaşız bozma lütfn
6 notes · View notes
sadeceuykucu · 10 months
Text
Bak halimize şimdi ne sevgiliyiz nede arkadaşız sadece bir kaç anısı olan iki yabancıyız...
❤️‍🩹
Tumblr media
4 notes · View notes
Text
Hayat iyice boka sardı güzelleştiren bi kaç kişi var onlara teşekkür ederim. Bir daha birbirimizi dısarida bile göremeyeceğimiz çocuk bazen bana hayat enerjimi veriyor. Bazen hedeflerimi,hayallerimi hatırlatıyor. Neden ders çalişmam gerektiğini hatırlatıyor. Ve biz sadece bir kaç aydır arkadaşız. Demek ki neymiş 3 yıllık kahpede varmiş 2 aylık dostta. Ben kendimden çok güveniyorum bu çocuga neden bende bilmiyorum. İyi ki var.
2 notes · View notes