Biraz ot, biraz kafa, biraz Sabahattin Ali, biraz da benim hikayelerim... bu akşamın özeti ;) #ot #kafa #sabahattinali #hikayem #ortayakarışık (Sütlüce, Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/9B8yj6uGJiAJcLko54VnQYS1fbcRUjVdAMoA40/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=we4npb3j9ir5
Gitmenin tek güzel yanı, dönüş heyecanıydı. 2 günlüğüne de gitsem özlerdim evi. Ne güzeldi o dönüş yolu. Bugüne kadar gittiğim bütün yerler arasında en en en çok sevdiğim şehir Cape Town ama ilki evim <3 (Böyle galp yapmayalı da seneler olmuş heyyy)
Neyse ne diyordum. Kendi kendime konuşurken bile konuyu dağıtmaya bayılıyorum he. Yani öyle gitmeyi, uzaklaşmayı falan değil de eve dönüş mutluluğunu hissetmeyi özledim. Azcık. Güzeldi o his.
Bugün akşam hava kararınca dışarı çıktım biraz. Kendi kendime yürüdüm öyle sokaklarda. 20′li yaşlarımın başındayken hep yapardım. Canım sıkkın olunca çıkar yürürdüm öyle nereye gittiğimi bilmeden. O zamanlarım geldi aklıma. Sonra baktım şimdiki halime. 30′lu yaşlarımın başındayım. Otuz. Ne büyük bir yaştı o zamanlar. Hiç o zamanlarda düşündüğüm kadar öyle kocamaaan hissetmiyorum kendimi. Evet olgunlaştım. Büyüdüm. Belki biraz da yaşlanmışımdır. Ama yitirmedim o çocuksu yanımı. Hala süper eğlenceli birisiyim bence.
Derlerdi bir kadının en güzel yaşı 30′lar diye. ‘’Yaşlılar böyle avutuyo kendini herhalde hehe’’ diye düşünürdüm. 25′ten sonra başlamıştı sanırım bende otuzlu yaşlar korkusu. Sonra 29 olunca bi güzel oldum ben. Kendimi en iyi tanıdığım, en iyi bildiğim. Kendimle barıştığım. O müko yaş. En güzeli de kendimle barışmak oldu. Her nasılsam kabullenmek kendimi. Dengesizliklerimle, travmalarımla, yanlışlarımla. Şu an olduğum insanı o kadar çok seviyorum ki. Memnunum yani kendimden fazlasıyla. Gurur duyuyorum, yapamadıklarımla da. Aferin Selijandro ne güzel yapamadın deyip kafamı okşuyorum kendimin.
Ha öyle konudan konuya atladık biraz kusura bakmazsınız inş. Öyle konuşuyorum kendimlen ben. Beğenmeyen okumayabilir. Rica ederim. Hoşça kalın.