Tumgik
#mustafa verşan kök
ncdtgrsy · 8 months
Text
https://haymanagazetesi.org/haber/16292533/orta-dogu-teknik-universitesi-de-teknofestte-yerini-aldi
Tumblr media
1 note · View note
haberolacom · 8 months
Text
1 note · View note
Text
İnsansız Su Altı Planörü Deniz Kâşifi Sularımızda! Türkiye İş Bankası’nın ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sunduğu, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü Deniz Kâşifi adlı glider cihazı, gemilerden bağımsız olarak denizlerde ölçüm yaparak bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu verileri toplayacak. Türkiye İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), denizlerimizdeki yaşama dair bilimsel ve akademik çalışmalara destek olmak üzere bir iş birliğine gitti. Denizlerle ilgili araştırma yapan bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacılar açısından büyük önem taşıyan iş birliği kapsamında, İş Bankası, Fransa’da üretilen ve “Deniz Kâşifi” adı verilen, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü glider cihazını, ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundu. “Deniz Kâşifi”nin ODTÜ’ye teslimi vesilesiyle İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve bilim dünyasından konukların katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Gemiden bağımsız 100 güne kadar ölçüm yapabiliyor ve 1.000 metre derinliğe inebiliyor Deniz altında gemiden bağımsız olarak belirlenen bir rota çerçevesinde 100 güne kadar ölçüm yapabilen ve 1.000 metre derinliğe kadar inebilen cihaz, yüzeye çıktığında topladığı verileri belli aralıklarla uydu sistemi üzerinden bilim insanlarına aktarabiliyor. Sıcaklık, tuzluluk, oksijen, klorofil, bulanıklık gibi su kolonunun özelliklerini ölçebilen çok çeşitli sensörlerle donatılan glider cihazı, her türlü koşulda oşinografik ölçümler için kullanılabiliyor. Cihazı dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise üzerinde taşıdığı gerçek zamanlı azot ölçebilen sensörü. Bu sensör, şu anda denizlerde besin tuzu ölçümü yapabilen en son teknolojiyi içeriyor.   Kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliğinde yol gösterici olacak Cihaz; iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere veri ihtiyacı çok fazla olan sorunların tespit edilmesi, takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için veri toplayacak. “Deniz Kâşifi” topladığı verilerle denizlerimizin sağlığının korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması başta olmak üzere denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğinde bilim dünyasına yol gösterici olacak.  Cihazın topladığı verilerden elde edilen sonuçlardan, denizlerle ilgili araştırma yapan ülkemizdeki tüm bilim dünyası, akademisyenlerin yanı sıra karar vericiler de yararlanabilecek. “Kaynakların sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta sınırlara yaklaşıyoruz” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, toplantıda yaptığı konuşmada, şöyle konuştu: “Aklıyla, muhakeme gücüyle, iletişim becerileri ve hayal kurma kabiliyeti ile diğer türlerden ayrışan, araç gereç geliştirme yetenekleriyle diğer türlerden üstün olan insanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegenin sonunu getirme konusunda da bu üstünlüklerini kullanmada kararlı ve emin görünüyor. Boş ve çok güzel bir gezegende kaynakların sonsuz, sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta, yavaş yavaş sınırlara yaklaştığımızı görüyoruz.”   Savaşlar, yoksulluk, göçlerle susuzluk, kıtlık ve çevre kirliliği arasında çok yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Aran, “İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, yok ederek, kirleterek acımasızca ve düşüncesizce, büyük bir hırsla, kaybet-kaybet anlayışıyla hareket ediyoruz. Yakın geçmişte başlayan savaş, enerji ve gıda krizi, su baskınları ve orman yangınları bizi kendimize getirmeye maalesef yetmedi” dedi.    2021 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilajı hatırlatan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir sabah uyandığımızda masmavi denizimizin üzerinde daha önce hiç görmediğimiz adını da daha sonra öğrendiğimiz müsilaj gerçeğiyle yüzleştik. Bilim insanlarımızın yıllarca dile getirdikleri, kendilerine de
rt edindikleri gerçekleri ve riskleri anlayabilmemiz için illa görmemiz, yaşam kalitemizi etkileyecek boyutlara yükselmesini beklememiz gerekiyor. İşte bizlere, kurumlara düşen görev, o gün gelmeden sorumluluk almak ve elimizi taşın altına koymaktır.”   “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı” ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundukları Deniz Kâşifi'nin, böyle bir sorumluluk ve inisiyatife örnek olduğunu vurgulayan Aran, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz kirliliği konusundaki bilimsel ve akademik çalışmalara destek olacak cihazın denizlerle ilgili yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların daha verimli ve büyük ölçekli yapılabilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Hakan Aran, “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun bir göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı… Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ‘önemli olan geçmişten ne getirdiğimiz değil, bizim geleceğe ne götüreceğimiz’ anlayışıyla, ‘dünya bizim gelecek bizim’ diyerek sürdürdüğümüz bu yolculukta inisiyatif almaya devam edeceğiz” dedi. “Çırçır balığı yuva yaptıysa, 47 yıl sonra bantlı çöpçü balığı görüldüyse umut da vardır” Yaşamın olduğu yerde her zaman umudun da olduğunu söyleyen Aran, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Müsilaj, Ağıt mı Umut mu?” adlı kitabında anlattığı çırçır balığı örneğini şu sözlerle aktardı: “Deniz balıkları içerisinde kuş gibi yuva yaparak üreyen çok az tür vardır. Çırçır balığı da bu türlerden biri… Çırçır balığı yuva yapmak için normalde deniz kabuklarına, kuma ihtiyaç duyar. Prof. Dr. Sarı, müsilajın tüm Marmara’yı sardığı günlerde Erdek’te dalış yaptığı sırada bir çırçır balığının müsilaj kümesinden, etraftan taşıyabildiği çerçöpten yuva yaptığına tanık oluyor. Deniz canlılarının çoğunu, balıkları yaşamdan koparan müsilaj çırçır balığına yuva olduysa,  Batman’ın Sason çayında nesli tükendiği düşünülen ve 47 yıldır izine rastlanmayan ‘bantlı çöpçü balığı’ görüldüyse herkesin yapabileceği şeyler olduğuna inanmak, umut etmek için de çok neden vardır diye düşünüyorum.” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ise İş Bankası’nın katkısıyla edinilen glider cihazıyla iklim değişikliği başta olmak üzere denizlerde birçok soruna çözüm geliştirebilecek çalışmaların mümkün olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Bu kapsamda denizlerimizin daha iyi anlaşılması ve ekosistem sağlığının durumunu daha iyi tespit edilmesi sağlanacak. Bunun, İş Bankası ile denizlerimiz üzerindeki iş birliğimizde çok önemli bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bilimsel mükemmeliyet önceliğimiz yanında üniversite-sanayi iş birliği vizyonumuzu da desteklemek amacıyla bir süre önce bünyemizde bir İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi kurduk. Bu merkez çatısı altında da özellikle topumu bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve farkındalık konularında İş Bankası ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak denizlerden planlı, sürdürülebilir ve daha verimli faydalanmak adına bu proje süresince yürütülecek çalışmalara herkesi katkı vermeye davet ediyorum. Umuyorum ki İş Bankası ile denizlerimiz üzerine başlattığımız bu işbirliği güçlenerek devam edecek ve en başta Marmara Deniz olmak üzere tüm denizlerimizin sağlığına yönelik çığır açıcı çalışmalara ve çözümlere yönelik adımlar atılacaktır. “ ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da Deniz Kaşifi, glider gibi mobil otonom cihazların, esasında merkezinde ODTÜ Bilim gibi oşinografik araştırma gemileri olan, gemi, sabit ve mobil araç ve cihazları içeren entegre gözlem sistemleri içerisinde anlam ve etki yaratacağını söyledi. Deniz Kâşifi’nin, bu yönde atılmış kritik bir adım olduğunun altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, şöyle dedi: “Bu tür gözlem sistemleri, umarız ülkemizde artarak yayılacak. Bu konuda çalışmak isteyen her kuruma deste
k olmaya hazırız. Deniz Kâşifi’nin, Türkiye İş Bankası ile deniz araştırmalarıyla ilgili iş birliğinde çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. İş Bankası ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitümüz işbirliğini toplumu bilinçlendirme, deniz ve iklim okuryazarlığını arttırma yönünde de ilerletmek arzusundayız. Gerek DEKOSİM -  Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi gerek yeni kurulan ODTÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi kapsamında yeni fikirler ve projeler geliştiriyoruz. Umudumuz gelecek nesillere daha mavi denizler, daha temiz bir dünya bırakabilmek.”
0 notes
egitim-kariyer · 1 year
Text
İnsansız Su Altı Planörü Deniz Kâşifi Sularımızda! Türkiye İş Bankası’nın ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sunduğu, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü Deniz Kâşifi adlı glider cihazı, gemilerden bağımsız olarak denizlerde ölçüm yaparak bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu verileri toplayacak. Türkiye İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), denizlerimizdeki yaşama dair bilimsel ve akademik çalışmalara destek olmak üzere bir iş birliğine gitti. Denizlerle ilgili araştırma yapan bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacılar açısından büyük önem taşıyan iş birliği kapsamında, İş Bankası, Fransa’da üretilen ve “Deniz Kâşifi” adı verilen, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü glider cihazını, ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundu. “Deniz Kâşifi”nin ODTÜ’ye teslimi vesilesiyle İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve bilim dünyasından konukların katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Gemiden bağımsız 100 güne kadar ölçüm yapabiliyor ve 1.000 metre derinliğe inebiliyor Deniz altında gemiden bağımsız olarak belirlenen bir rota çerçevesinde 100 güne kadar ölçüm yapabilen ve 1.000 metre derinliğe kadar inebilen cihaz, yüzeye çıktığında topladığı verileri belli aralıklarla uydu sistemi üzerinden bilim insanlarına aktarabiliyor. Sıcaklık, tuzluluk, oksijen, klorofil, bulanıklık gibi su kolonunun özelliklerini ölçebilen çok çeşitli sensörlerle donatılan glider cihazı, her türlü koşulda oşinografik ölçümler için kullanılabiliyor. Cihazı dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise üzerinde taşıdığı gerçek zamanlı azot ölçebilen sensörü. Bu sensör, şu anda denizlerde besin tuzu ölçümü yapabilen en son teknolojiyi içeriyor.   Kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliğinde yol gösterici olacak Cihaz; iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere veri ihtiyacı çok fazla olan sorunların tespit edilmesi, takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için veri toplayacak. “Deniz Kâşifi” topladığı verilerle denizlerimizin sağlığının korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması başta olmak üzere denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğinde bilim dünyasına yol gösterici olacak.  Cihazın topladığı verilerden elde edilen sonuçlardan, denizlerle ilgili araştırma yapan ülkemizdeki tüm bilim dünyası, akademisyenlerin yanı sıra karar vericiler de yararlanabilecek. “Kaynakların sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta sınırlara yaklaşıyoruz” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, toplantıda yaptığı konuşmada, şöyle konuştu: “Aklıyla, muhakeme gücüyle, iletişim becerileri ve hayal kurma kabiliyeti ile diğer türlerden ayrışan, araç gereç geliştirme yetenekleriyle diğer türlerden üstün olan insanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegenin sonunu getirme konusunda da bu üstünlüklerini kullanmada kararlı ve emin görünüyor. Boş ve çok güzel bir gezegende kaynakların sonsuz, sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta, yavaş yavaş sınırlara yaklaştığımızı görüyoruz.”   Savaşlar, yoksulluk, göçlerle susuzluk, kıtlık ve çevre kirliliği arasında çok yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Aran, “İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, yok ederek, kirleterek acımasızca ve düşüncesizce, büyük bir hırsla, kaybet-kaybet anlayışıyla hareket ediyoruz. Yakın geçmişte başlayan savaş, enerji ve gıda krizi, su baskınları ve orman yangınları bizi kendimize getirmeye maalesef yetmedi” dedi.    2021 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilajı hatırlatan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir sabah uyandığımızda masmavi denizimizin üzerinde daha önce hiç görmediğimiz adını da daha sonra öğrendiğimiz müsilaj gerçeğiyle yüzleştik. Bilim insanlarımızın yıllarca dile getirdikleri, kendilerine de
rt edindikleri gerçekleri ve riskleri anlayabilmemiz için illa görmemiz, yaşam kalitemizi etkileyecek boyutlara yükselmesini beklememiz gerekiyor. İşte bizlere, kurumlara düşen görev, o gün gelmeden sorumluluk almak ve elimizi taşın altına koymaktır.”   “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı” ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundukları Deniz Kâşifi'nin, böyle bir sorumluluk ve inisiyatife örnek olduğunu vurgulayan Aran, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz kirliliği konusundaki bilimsel ve akademik çalışmalara destek olacak cihazın denizlerle ilgili yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların daha verimli ve büyük ölçekli yapılabilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Hakan Aran, “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun bir göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı… Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ‘önemli olan geçmişten ne getirdiğimiz değil, bizim geleceğe ne götüreceğimiz’ anlayışıyla, ‘dünya bizim gelecek bizim’ diyerek sürdürdüğümüz bu yolculukta inisiyatif almaya devam edeceğiz” dedi. “Çırçır balığı yuva yaptıysa, 47 yıl sonra bantlı çöpçü balığı görüldüyse umut da vardır” Yaşamın olduğu yerde her zaman umudun da olduğunu söyleyen Aran, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Müsilaj, Ağıt mı Umut mu?” adlı kitabında anlattığı çırçır balığı örneğini şu sözlerle aktardı: “Deniz balıkları içerisinde kuş gibi yuva yaparak üreyen çok az tür vardır. Çırçır balığı da bu türlerden biri… Çırçır balığı yuva yapmak için normalde deniz kabuklarına, kuma ihtiyaç duyar. Prof. Dr. Sarı, müsilajın tüm Marmara’yı sardığı günlerde Erdek’te dalış yaptığı sırada bir çırçır balığının müsilaj kümesinden, etraftan taşıyabildiği çerçöpten yuva yaptığına tanık oluyor. Deniz canlılarının çoğunu, balıkları yaşamdan koparan müsilaj çırçır balığına yuva olduysa,  Batman’ın Sason çayında nesli tükendiği düşünülen ve 47 yıldır izine rastlanmayan ‘bantlı çöpçü balığı’ görüldüyse herkesin yapabileceği şeyler olduğuna inanmak, umut etmek için de çok neden vardır diye düşünüyorum.” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ise İş Bankası’nın katkısıyla edinilen glider cihazıyla iklim değişikliği başta olmak üzere denizlerde birçok soruna çözüm geliştirebilecek çalışmaların mümkün olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Bu kapsamda denizlerimizin daha iyi anlaşılması ve ekosistem sağlığının durumunu daha iyi tespit edilmesi sağlanacak. Bunun, İş Bankası ile denizlerimiz üzerindeki iş birliğimizde çok önemli bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bilimsel mükemmeliyet önceliğimiz yanında üniversite-sanayi iş birliği vizyonumuzu da desteklemek amacıyla bir süre önce bünyemizde bir İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi kurduk. Bu merkez çatısı altında da özellikle topumu bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve farkındalık konularında İş Bankası ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak denizlerden planlı, sürdürülebilir ve daha verimli faydalanmak adına bu proje süresince yürütülecek çalışmalara herkesi katkı vermeye davet ediyorum. Umuyorum ki İş Bankası ile denizlerimiz üzerine başlattığımız bu işbirliği güçlenerek devam edecek ve en başta Marmara Deniz olmak üzere tüm denizlerimizin sağlığına yönelik çığır açıcı çalışmalara ve çözümlere yönelik adımlar atılacaktır. “ ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da Deniz Kaşifi, glider gibi mobil otonom cihazların, esasında merkezinde ODTÜ Bilim gibi oşinografik araştırma gemileri olan, gemi, sabit ve mobil araç ve cihazları içeren entegre gözlem sistemleri içerisinde anlam ve etki yaratacağını söyledi. Deniz Kâşifi’nin, bu yönde atılmış kritik bir adım olduğunun altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, şöyle dedi: “Bu tür gözlem sistemleri, umarız ülkemizde artarak yayılacak. Bu konuda çalışmak isteyen her kuruma deste
k olmaya hazırız. Deniz Kâşifi’nin, Türkiye İş Bankası ile deniz araştırmalarıyla ilgili iş birliğinde çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. İş Bankası ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitümüz işbirliğini toplumu bilinçlendirme, deniz ve iklim okuryazarlığını arttırma yönünde de ilerletmek arzusundayız. Gerek DEKOSİM -  Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi gerek yeni kurulan ODTÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi kapsamında yeni fikirler ve projeler geliştiriyoruz. Umudumuz gelecek nesillere daha mavi denizler, daha temiz bir dünya bırakabilmek.”
0 notes
Text
İnsansız Su Altı Planörü Deniz Kâşifi Sularımızda! Türkiye İş Bankası’nın ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sunduğu, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü Deniz Kâşifi adlı glider cihazı, gemilerden bağımsız olarak denizlerde ölçüm yaparak bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu verileri toplayacak. Türkiye İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), denizlerimizdeki yaşama dair bilimsel ve akademik çalışmalara destek olmak üzere bir iş birliğine gitti. Denizlerle ilgili araştırma yapan bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacılar açısından büyük önem taşıyan iş birliği kapsamında, İş Bankası, Fransa’da üretilen ve “Deniz Kâşifi” adı verilen, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü glider cihazını, ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundu. “Deniz Kâşifi”nin ODTÜ’ye teslimi vesilesiyle İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve bilim dünyasından konukların katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Gemiden bağımsız 100 güne kadar ölçüm yapabiliyor ve 1.000 metre derinliğe inebiliyor Deniz altında gemiden bağımsız olarak belirlenen bir rota çerçevesinde 100 güne kadar ölçüm yapabilen ve 1.000 metre derinliğe kadar inebilen cihaz, yüzeye çıktığında topladığı verileri belli aralıklarla uydu sistemi üzerinden bilim insanlarına aktarabiliyor. Sıcaklık, tuzluluk, oksijen, klorofil, bulanıklık gibi su kolonunun özelliklerini ölçebilen çok çeşitli sensörlerle donatılan glider cihazı, her türlü koşulda oşinografik ölçümler için kullanılabiliyor. Cihazı dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise üzerinde taşıdığı gerçek zamanlı azot ölçebilen sensörü. Bu sensör, şu anda denizlerde besin tuzu ölçümü yapabilen en son teknolojiyi içeriyor.   Kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliğinde yol gösterici olacak Cihaz; iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere veri ihtiyacı çok fazla olan sorunların tespit edilmesi, takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için veri toplayacak. “Deniz Kâşifi” topladığı verilerle denizlerimizin sağlığının korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması başta olmak üzere denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğinde bilim dünyasına yol gösterici olacak.  Cihazın topladığı verilerden elde edilen sonuçlardan, denizlerle ilgili araştırma yapan ülkemizdeki tüm bilim dünyası, akademisyenlerin yanı sıra karar vericiler de yararlanabilecek. “Kaynakların sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta sınırlara yaklaşıyoruz” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, toplantıda yaptığı konuşmada, şöyle konuştu: “Aklıyla, muhakeme gücüyle, iletişim becerileri ve hayal kurma kabiliyeti ile diğer türlerden ayrışan, araç gereç geliştirme yetenekleriyle diğer türlerden üstün olan insanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegenin sonunu getirme konusunda da bu üstünlüklerini kullanmada kararlı ve emin görünüyor. Boş ve çok güzel bir gezegende kaynakların sonsuz, sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta, yavaş yavaş sınırlara yaklaştığımızı görüyoruz.”   Savaşlar, yoksulluk, göçlerle susuzluk, kıtlık ve çevre kirliliği arasında çok yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Aran, “İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, yok ederek, kirleterek acımasızca ve düşüncesizce, büyük bir hırsla, kaybet-kaybet anlayışıyla hareket ediyoruz. Yakın geçmişte başlayan savaş, enerji ve gıda krizi, su baskınları ve orman yangınları bizi kendimize getirmeye maalesef yetmedi” dedi.    2021 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilajı hatırlatan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir sabah uyandığımızda masmavi denizimizin üzerinde daha önce hiç görmediğimiz adını da daha sonra öğrendiğimiz müsilaj gerçeğiyle yüzleştik. Bilim insanlarımızın yıllarca dile getirdikleri, kendilerine de
rt edindikleri gerçekleri ve riskleri anlayabilmemiz için illa görmemiz, yaşam kalitemizi etkileyecek boyutlara yükselmesini beklememiz gerekiyor. İşte bizlere, kurumlara düşen görev, o gün gelmeden sorumluluk almak ve elimizi taşın altına koymaktır.”   “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı” ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundukları Deniz Kâşifi'nin, böyle bir sorumluluk ve inisiyatife örnek olduğunu vurgulayan Aran, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz kirliliği konusundaki bilimsel ve akademik çalışmalara destek olacak cihazın denizlerle ilgili yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların daha verimli ve büyük ölçekli yapılabilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Hakan Aran, “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun bir göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı… Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ‘önemli olan geçmişten ne getirdiğimiz değil, bizim geleceğe ne götüreceğimiz’ anlayışıyla, ‘dünya bizim gelecek bizim’ diyerek sürdürdüğümüz bu yolculukta inisiyatif almaya devam edeceğiz” dedi. “Çırçır balığı yuva yaptıysa, 47 yıl sonra bantlı çöpçü balığı görüldüyse umut da vardır” Yaşamın olduğu yerde her zaman umudun da olduğunu söyleyen Aran, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Müsilaj, Ağıt mı Umut mu?” adlı kitabında anlattığı çırçır balığı örneğini şu sözlerle aktardı: “Deniz balıkları içerisinde kuş gibi yuva yaparak üreyen çok az tür vardır. Çırçır balığı da bu türlerden biri… Çırçır balığı yuva yapmak için normalde deniz kabuklarına, kuma ihtiyaç duyar. Prof. Dr. Sarı, müsilajın tüm Marmara’yı sardığı günlerde Erdek’te dalış yaptığı sırada bir çırçır balığının müsilaj kümesinden, etraftan taşıyabildiği çerçöpten yuva yaptığına tanık oluyor. Deniz canlılarının çoğunu, balıkları yaşamdan koparan müsilaj çırçır balığına yuva olduysa,  Batman’ın Sason çayında nesli tükendiği düşünülen ve 47 yıldır izine rastlanmayan ‘bantlı çöpçü balığı’ görüldüyse herkesin yapabileceği şeyler olduğuna inanmak, umut etmek için de çok neden vardır diye düşünüyorum.” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ise İş Bankası’nın katkısıyla edinilen glider cihazıyla iklim değişikliği başta olmak üzere denizlerde birçok soruna çözüm geliştirebilecek çalışmaların mümkün olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Bu kapsamda denizlerimizin daha iyi anlaşılması ve ekosistem sağlığının durumunu daha iyi tespit edilmesi sağlanacak. Bunun, İş Bankası ile denizlerimiz üzerindeki iş birliğimizde çok önemli bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bilimsel mükemmeliyet önceliğimiz yanında üniversite-sanayi iş birliği vizyonumuzu da desteklemek amacıyla bir süre önce bünyemizde bir İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi kurduk. Bu merkez çatısı altında da özellikle topumu bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve farkındalık konularında İş Bankası ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak denizlerden planlı, sürdürülebilir ve daha verimli faydalanmak adına bu proje süresince yürütülecek çalışmalara herkesi katkı vermeye davet ediyorum. Umuyorum ki İş Bankası ile denizlerimiz üzerine başlattığımız bu işbirliği güçlenerek devam edecek ve en başta Marmara Deniz olmak üzere tüm denizlerimizin sağlığına yönelik çığır açıcı çalışmalara ve çözümlere yönelik adımlar atılacaktır. “ ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da Deniz Kaşifi, glider gibi mobil otonom cihazların, esasında merkezinde ODTÜ Bilim gibi oşinografik araştırma gemileri olan, gemi, sabit ve mobil araç ve cihazları içeren entegre gözlem sistemleri içerisinde anlam ve etki yaratacağını söyledi. Deniz Kâşifi’nin, bu yönde atılmış kritik bir adım olduğunun altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, şöyle dedi: “Bu tür gözlem sistemleri, umarız ülkemizde artarak yayılacak. Bu konuda çalışmak isteyen her kuruma deste
k olmaya hazırız. Deniz Kâşifi’nin, Türkiye İş Bankası ile deniz araştırmalarıyla ilgili iş birliğinde çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. İş Bankası ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitümüz işbirliğini toplumu bilinçlendirme, deniz ve iklim okuryazarlığını arttırma yönünde de ilerletmek arzusundayız. Gerek DEKOSİM -  Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi gerek yeni kurulan ODTÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi kapsamında yeni fikirler ve projeler geliştiriyoruz. Umudumuz gelecek nesillere daha mavi denizler, daha temiz bir dünya bırakabilmek.”
0 notes
İnsansız Su Altı Planörü Deniz Kâşifi Sularımızda! Türkiye İş Bankası’nın ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sunduğu, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü Deniz Kâşifi adlı glider cihazı, gemilerden bağımsız olarak denizlerde ölçüm yaparak bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu verileri toplayacak. Türkiye İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), denizlerimizdeki yaşama dair bilimsel ve akademik çalışmalara destek olmak üzere bir iş birliğine gitti. Denizlerle ilgili araştırma yapan bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacılar açısından büyük önem taşıyan iş birliği kapsamında, İş Bankası, Fransa’da üretilen ve “Deniz Kâşifi” adı verilen, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü glider cihazını, ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundu. “Deniz Kâşifi”nin ODTÜ’ye teslimi vesilesiyle İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve bilim dünyasından konukların katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Gemiden bağımsız 100 güne kadar ölçüm yapabiliyor ve 1.000 metre derinliğe inebiliyor Deniz altında gemiden bağımsız olarak belirlenen bir rota çerçevesinde 100 güne kadar ölçüm yapabilen ve 1.000 metre derinliğe kadar inebilen cihaz, yüzeye çıktığında topladığı verileri belli aralıklarla uydu sistemi üzerinden bilim insanlarına aktarabiliyor. Sıcaklık, tuzluluk, oksijen, klorofil, bulanıklık gibi su kolonunun özelliklerini ölçebilen çok çeşitli sensörlerle donatılan glider cihazı, her türlü koşulda oşinografik ölçümler için kullanılabiliyor. Cihazı dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise üzerinde taşıdığı gerçek zamanlı azot ölçebilen sensörü. Bu sensör, şu anda denizlerde besin tuzu ölçümü yapabilen en son teknolojiyi içeriyor.   Kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliğinde yol gösterici olacak Cihaz; iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere veri ihtiyacı çok fazla olan sorunların tespit edilmesi, takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için veri toplayacak. “Deniz Kâşifi” topladığı verilerle denizlerimizin sağlığının korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması başta olmak üzere denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğinde bilim dünyasına yol gösterici olacak.  Cihazın topladığı verilerden elde edilen sonuçlardan, denizlerle ilgili araştırma yapan ülkemizdeki tüm bilim dünyası, akademisyenlerin yanı sıra karar vericiler de yararlanabilecek. “Kaynakların sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta sınırlara yaklaşıyoruz” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, toplantıda yaptığı konuşmada, şöyle konuştu: “Aklıyla, muhakeme gücüyle, iletişim becerileri ve hayal kurma kabiliyeti ile diğer türlerden ayrışan, araç gereç geliştirme yetenekleriyle diğer türlerden üstün olan insanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegenin sonunu getirme konusunda da bu üstünlüklerini kullanmada kararlı ve emin görünüyor. Boş ve çok güzel bir gezegende kaynakların sonsuz, sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta, yavaş yavaş sınırlara yaklaştığımızı görüyoruz.”   Savaşlar, yoksulluk, göçlerle susuzluk, kıtlık ve çevre kirliliği arasında çok yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Aran, “İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, yok ederek, kirleterek acımasızca ve düşüncesizce, büyük bir hırsla, kaybet-kaybet anlayışıyla hareket ediyoruz. Yakın geçmişte başlayan savaş, enerji ve gıda krizi, su baskınları ve orman yangınları bizi kendimize getirmeye maalesef yetmedi” dedi.    2021 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilajı hatırlatan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir sabah uyandığımızda masmavi denizimizin üzerinde daha önce hiç görmediğimiz adını da daha sonra öğrendiğimiz müsilaj gerçeğiyle yüzleştik. Bilim insanlarımızın yıllarca dile getirdikleri, kendilerine de
rt edindikleri gerçekleri ve riskleri anlayabilmemiz için illa görmemiz, yaşam kalitemizi etkileyecek boyutlara yükselmesini beklememiz gerekiyor. İşte bizlere, kurumlara düşen görev, o gün gelmeden sorumluluk almak ve elimizi taşın altına koymaktır.”   “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı” ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundukları Deniz Kâşifi'nin, böyle bir sorumluluk ve inisiyatife örnek olduğunu vurgulayan Aran, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz kirliliği konusundaki bilimsel ve akademik çalışmalara destek olacak cihazın denizlerle ilgili yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların daha verimli ve büyük ölçekli yapılabilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Hakan Aran, “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun bir göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı… Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ‘önemli olan geçmişten ne getirdiğimiz değil, bizim geleceğe ne götüreceğimiz’ anlayışıyla, ‘dünya bizim gelecek bizim’ diyerek sürdürdüğümüz bu yolculukta inisiyatif almaya devam edeceğiz” dedi. “Çırçır balığı yuva yaptıysa, 47 yıl sonra bantlı çöpçü balığı görüldüyse umut da vardır” Yaşamın olduğu yerde her zaman umudun da olduğunu söyleyen Aran, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Müsilaj, Ağıt mı Umut mu?” adlı kitabında anlattığı çırçır balığı örneğini şu sözlerle aktardı: “Deniz balıkları içerisinde kuş gibi yuva yaparak üreyen çok az tür vardır. Çırçır balığı da bu türlerden biri… Çırçır balığı yuva yapmak için normalde deniz kabuklarına, kuma ihtiyaç duyar. Prof. Dr. Sarı, müsilajın tüm Marmara’yı sardığı günlerde Erdek’te dalış yaptığı sırada bir çırçır balığının müsilaj kümesinden, etraftan taşıyabildiği çerçöpten yuva yaptığına tanık oluyor. Deniz canlılarının çoğunu, balıkları yaşamdan koparan müsilaj çırçır balığına yuva olduysa,  Batman’ın Sason çayında nesli tükendiği düşünülen ve 47 yıldır izine rastlanmayan ‘bantlı çöpçü balığı’ görüldüyse herkesin yapabileceği şeyler olduğuna inanmak, umut etmek için de çok neden vardır diye düşünüyorum.” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ise İş Bankası’nın katkısıyla edinilen glider cihazıyla iklim değişikliği başta olmak üzere denizlerde birçok soruna çözüm geliştirebilecek çalışmaların mümkün olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Bu kapsamda denizlerimizin daha iyi anlaşılması ve ekosistem sağlığının durumunu daha iyi tespit edilmesi sağlanacak. Bunun, İş Bankası ile denizlerimiz üzerindeki iş birliğimizde çok önemli bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bilimsel mükemmeliyet önceliğimiz yanında üniversite-sanayi iş birliği vizyonumuzu da desteklemek amacıyla bir süre önce bünyemizde bir İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi kurduk. Bu merkez çatısı altında da özellikle topumu bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve farkındalık konularında İş Bankası ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak denizlerden planlı, sürdürülebilir ve daha verimli faydalanmak adına bu proje süresince yürütülecek çalışmalara herkesi katkı vermeye davet ediyorum. Umuyorum ki İş Bankası ile denizlerimiz üzerine başlattığımız bu işbirliği güçlenerek devam edecek ve en başta Marmara Deniz olmak üzere tüm denizlerimizin sağlığına yönelik çığır açıcı çalışmalara ve çözümlere yönelik adımlar atılacaktır. “ ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da Deniz Kaşifi, glider gibi mobil otonom cihazların, esasında merkezinde ODTÜ Bilim gibi oşinografik araştırma gemileri olan, gemi, sabit ve mobil araç ve cihazları içeren entegre gözlem sistemleri içerisinde anlam ve etki yaratacağını söyledi. Deniz Kâşifi’nin, bu yönde atılmış kritik bir adım olduğunun altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, şöyle dedi: “Bu tür gözlem sistemleri, umarız ülkemizde artarak yayılacak. Bu konuda çalışmak isteyen her kuruma deste
k olmaya hazırız. Deniz Kâşifi’nin, Türkiye İş Bankası ile deniz araştırmalarıyla ilgili iş birliğinde çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. İş Bankası ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitümüz işbirliğini toplumu bilinçlendirme, deniz ve iklim okuryazarlığını arttırma yönünde de ilerletmek arzusundayız. Gerek DEKOSİM -  Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi gerek yeni kurulan ODTÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi kapsamında yeni fikirler ve projeler geliştiriyoruz. Umudumuz gelecek nesillere daha mavi denizler, daha temiz bir dünya bırakabilmek.”
0 notes
İnsansız Su Altı Planörü Deniz Kâşifi Sularımızda! Türkiye İş Bankası’nın ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sunduğu, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü Deniz Kâşifi adlı glider cihazı, gemilerden bağımsız olarak denizlerde ölçüm yaparak bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu verileri toplayacak. Türkiye İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), denizlerimizdeki yaşama dair bilimsel ve akademik çalışmalara destek olmak üzere bir iş birliğine gitti. Denizlerle ilgili araştırma yapan bilim insanları, akademisyenler ve araştırmacılar açısından büyük önem taşıyan iş birliği kapsamında, İş Bankası, Fransa’da üretilen ve “Deniz Kâşifi” adı verilen, ülkemizde ilk kez kullanılacak insansız su altı planörü glider cihazını, ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundu. “Deniz Kâşifi”nin ODTÜ’ye teslimi vesilesiyle İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve bilim dünyasından konukların katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Gemiden bağımsız 100 güne kadar ölçüm yapabiliyor ve 1.000 metre derinliğe inebiliyor Deniz altında gemiden bağımsız olarak belirlenen bir rota çerçevesinde 100 güne kadar ölçüm yapabilen ve 1.000 metre derinliğe kadar inebilen cihaz, yüzeye çıktığında topladığı verileri belli aralıklarla uydu sistemi üzerinden bilim insanlarına aktarabiliyor. Sıcaklık, tuzluluk, oksijen, klorofil, bulanıklık gibi su kolonunun özelliklerini ölçebilen çok çeşitli sensörlerle donatılan glider cihazı, her türlü koşulda oşinografik ölçümler için kullanılabiliyor. Cihazı dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise üzerinde taşıdığı gerçek zamanlı azot ölçebilen sensörü. Bu sensör, şu anda denizlerde besin tuzu ölçümü yapabilen en son teknolojiyi içeriyor.   Kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliğinde yol gösterici olacak Cihaz; iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere veri ihtiyacı çok fazla olan sorunların tespit edilmesi, takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için veri toplayacak. “Deniz Kâşifi” topladığı verilerle denizlerimizin sağlığının korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması başta olmak üzere denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğinde bilim dünyasına yol gösterici olacak.  Cihazın topladığı verilerden elde edilen sonuçlardan, denizlerle ilgili araştırma yapan ülkemizdeki tüm bilim dünyası, akademisyenlerin yanı sıra karar vericiler de yararlanabilecek. “Kaynakların sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta sınırlara yaklaşıyoruz” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, toplantıda yaptığı konuşmada, şöyle konuştu: “Aklıyla, muhakeme gücüyle, iletişim becerileri ve hayal kurma kabiliyeti ile diğer türlerden ayrışan, araç gereç geliştirme yetenekleriyle diğer türlerden üstün olan insanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegenin sonunu getirme konusunda da bu üstünlüklerini kullanmada kararlı ve emin görünüyor. Boş ve çok güzel bir gezegende kaynakların sonsuz, sınırsız olduğunu düşünerek başladığımız yolculukta, yavaş yavaş sınırlara yaklaştığımızı görüyoruz.”   Savaşlar, yoksulluk, göçlerle susuzluk, kıtlık ve çevre kirliliği arasında çok yakın bir ilişki bulunduğuna dikkat çeken Aran, “İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, yok ederek, kirleterek acımasızca ve düşüncesizce, büyük bir hırsla, kaybet-kaybet anlayışıyla hareket ediyoruz. Yakın geçmişte başlayan savaş, enerji ve gıda krizi, su baskınları ve orman yangınları bizi kendimize getirmeye maalesef yetmedi” dedi.    2021 yılında Marmara Denizi’nde görülen müsilajı hatırlatan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir sabah uyandığımızda masmavi denizimizin üzerinde daha önce hiç görmediğimiz adını da daha sonra öğrendiğimiz müsilaj gerçeğiyle yüzleştik. Bilim insanlarımızın yıllarca dile getirdikleri, kendilerine de
rt edindikleri gerçekleri ve riskleri anlayabilmemiz için illa görmemiz, yaşam kalitemizi etkileyecek boyutlara yükselmesini beklememiz gerekiyor. İşte bizlere, kurumlara düşen görev, o gün gelmeden sorumluluk almak ve elimizi taşın altına koymaktır.”   “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı” ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kullanımına sundukları Deniz Kâşifi'nin, böyle bir sorumluluk ve inisiyatife örnek olduğunu vurgulayan Aran, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz kirliliği konusundaki bilimsel ve akademik çalışmalara destek olacak cihazın denizlerle ilgili yürütülen bilimsel ve akademik çalışmaların daha verimli ve büyük ölçekli yapılabilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Hakan Aran, “Cihaz, geleceğe dair umudumuzun bir göstergesi olması açısından bizim için çok anlamlı… Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken ‘önemli olan geçmişten ne getirdiğimiz değil, bizim geleceğe ne götüreceğimiz’ anlayışıyla, ‘dünya bizim gelecek bizim’ diyerek sürdürdüğümüz bu yolculukta inisiyatif almaya devam edeceğiz” dedi. “Çırçır balığı yuva yaptıysa, 47 yıl sonra bantlı çöpçü balığı görüldüyse umut da vardır” Yaşamın olduğu yerde her zaman umudun da olduğunu söyleyen Aran, Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Müsilaj, Ağıt mı Umut mu?” adlı kitabında anlattığı çırçır balığı örneğini şu sözlerle aktardı: “Deniz balıkları içerisinde kuş gibi yuva yaparak üreyen çok az tür vardır. Çırçır balığı da bu türlerden biri… Çırçır balığı yuva yapmak için normalde deniz kabuklarına, kuma ihtiyaç duyar. Prof. Dr. Sarı, müsilajın tüm Marmara’yı sardığı günlerde Erdek’te dalış yaptığı sırada bir çırçır balığının müsilaj kümesinden, etraftan taşıyabildiği çerçöpten yuva yaptığına tanık oluyor. Deniz canlılarının çoğunu, balıkları yaşamdan koparan müsilaj çırçır balığına yuva olduysa,  Batman’ın Sason çayında nesli tükendiği düşünülen ve 47 yıldır izine rastlanmayan ‘bantlı çöpçü balığı’ görüldüyse herkesin yapabileceği şeyler olduğuna inanmak, umut etmek için de çok neden vardır diye düşünüyorum.” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ise İş Bankası’nın katkısıyla edinilen glider cihazıyla iklim değişikliği başta olmak üzere denizlerde birçok soruna çözüm geliştirebilecek çalışmaların mümkün olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Bu kapsamda denizlerimizin daha iyi anlaşılması ve ekosistem sağlığının durumunu daha iyi tespit edilmesi sağlanacak. Bunun, İş Bankası ile denizlerimiz üzerindeki iş birliğimizde çok önemli bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bilimsel mükemmeliyet önceliğimiz yanında üniversite-sanayi iş birliği vizyonumuzu da desteklemek amacıyla bir süre önce bünyemizde bir İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi kurduk. Bu merkez çatısı altında da özellikle topumu bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve farkındalık konularında İş Bankası ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak denizlerden planlı, sürdürülebilir ve daha verimli faydalanmak adına bu proje süresince yürütülecek çalışmalara herkesi katkı vermeye davet ediyorum. Umuyorum ki İş Bankası ile denizlerimiz üzerine başlattığımız bu işbirliği güçlenerek devam edecek ve en başta Marmara Deniz olmak üzere tüm denizlerimizin sağlığına yönelik çığır açıcı çalışmalara ve çözümlere yönelik adımlar atılacaktır. “ ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da Deniz Kaşifi, glider gibi mobil otonom cihazların, esasında merkezinde ODTÜ Bilim gibi oşinografik araştırma gemileri olan, gemi, sabit ve mobil araç ve cihazları içeren entegre gözlem sistemleri içerisinde anlam ve etki yaratacağını söyledi. Deniz Kâşifi’nin, bu yönde atılmış kritik bir adım olduğunun altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, şöyle dedi: “Bu tür gözlem sistemleri, umarız ülkemizde artarak yayılacak. Bu konuda çalışmak isteyen her kuruma deste
k olmaya hazırız. Deniz Kâşifi’nin, Türkiye İş Bankası ile deniz araştırmalarıyla ilgili iş birliğinde çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. İş Bankası ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitümüz işbirliğini toplumu bilinçlendirme, deniz ve iklim okuryazarlığını arttırma yönünde de ilerletmek arzusundayız. Gerek DEKOSİM -  Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi gerek yeni kurulan ODTÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi kapsamında yeni fikirler ve projeler geliştiriyoruz. Umudumuz gelecek nesillere daha mavi denizler, daha temiz bir dünya bırakabilmek.”
0 notes
gundem-haberleri · 2 years
Text
Bakan Varank: Mecmuamız alanında referans kaynak olacak
Bakan Varank: Mecmuamız alanında referans kaynak olacak
Bölgesel Kalkınma Dergisi’nin tanıtımı için ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde merasim gerçekleştirildi. Merasime Bakan Varank’ın yanı sıra Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, TSE Lideri Mahmut Sami Şahin, Türkiye Uzay Ajansı Lideri Serdar Hüseyin Yıldırım ile çok sayıda akademisyen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
netbilge · 2 years
Text
ODTÜ Rektörü kimdir? Mustafa Verşan Kök kimdir, nereli, kaç yaşında? Mustafa Verşan Kök AKP
ODTÜ Rektörü kimdir? Mustafa Verşan Kök kimdir, nereli, kaç yaşında? Mustafa Verşan Kök AKP
1960 yılında Çorlu-Tekirdağ’da doğdu. İlkokulu International School of Prague-Çek Cumhuriyeti’nde tamamladı. Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. 1990 yılında ODTÜ’de doktorasını verdi, doktora sonrası çalışmalarını 1993-94 yılları arasında Fransa’da CNRS – Lyon Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirdi. 1995 – 2000 yılları arasında davetli araştırmacı olarak her yıl 3’er ay İngiltere, Almanya ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sporunyildizi-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
ODTÜ rektörü, yol yapımı hakkında ilk kez konuştu: Biz ‘Hayır’ desek de yapılacaktı Bir grup gazetecinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan ODTÜ rektörü Mustafa Verşan Kök, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “4 bin ağacı naklettik” sözlerini redderek bölgede çalışma öncesi yapılan incelemeler ile belirlenen 3 bin 697 ağacın kesildiğini, sadece 297 ağacın nakledildiğini belirtti.
0 notes
biviskiver · 4 years
Photo
Tumblr media
ODTÜ, Türkiye’nin en büyük Rüzgar Tüneli’ni açmaya hazırlanıyor ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Türkiye'deki en büyük ve bu boyutlardaki en hızlı Rüzgar Tüneli'nin (RÜZGEM) inşaatını tamamladıklarını belirterek "RÜZGEM'in açılışını bu yıl içinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz." dedi.
0 notes
haberlernews · 4 years
Photo
Tumblr media
Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök kimdir, nereli? ODTÜ Rektörü Mustafa Verşan Kök kaç yaşında? Resmi Gazete'de rektör atamaları ile ilgili karar yayımlandı. Rektör ataması gerçekleştirilen üniversitelerden biri ise ODTÜ oldu. Prof.
0 notes
yaziyorsonhavadis · 5 years
Text
ODTÜ şenliği stadyumda
Tumblr media
ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği’nin Devrim Stadyumu’nda kutlanmasına izin vermeyen Rektörlük, sanatçıların ve öğrencilerin günlerdir süren tepkilerinin ardından dün bu kararından vazgeçti.
Tumblr media
REKTÖR ÖĞRENCİLERİN TALEBİNİ KABUL ETTİ Her yıl Devrim Stadyumu’nda düzenlenen ve bu yıl 33’üncüsü organize edilecek olan ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği, rektörlüğün ilk olarak maddi yetersizlikleri gerekçe göstererek iptal etmesiyle tartışma konusu olmuştu. Bunun üzerine sanatçı Haluk Levent, Twitter’dan ODTÜ yönetimine, “Ben eski okulumda konser vermeye hazırım. Valla para almayacağız ve ses-ışık tesisatını da kendimiz getireceğiz” çağrısı yapmıştı. Levent’in bu mesajından sonra onlarca grup ve sanatçı hiçbir ücret talep etmeden şenliklere katılabileceklerini duyurmuştu. Rektör Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, bu seferberliğin ardından, pazartesi akşamı yaptığı açıklamada şenliğin 24-26 Nisan tarihlerinde yapılabileceğini duyurdu ancak izin verilen yerler arasında Devrim Stadyumu’na yer vermedi. Bunun üzerine yaklaşık 4 bin öğrenci protesto gösterisi düzenlerken dün Rektörlük, bir kez daha öğrencilerle bir araya geldi. Üniversite yönetimi, öğrencilerin stadyum talebini kabul etti. Kararı Hürriyet’e değerlendiren sanatçı Haluk Levent, “Biz araya girerek, uzlaşma zeminini hazırladık. Bugüne kadar diyalog ortamı oluşmamıştı. Ben, zaten tarafların uzlaşacağına inanıyordum. Çok mutlu oldum. Ben de 26 Nisan’da şenliğe katılıp, öğrencilerle bir araya geleceğim” dedi. Kaynak: Hürriyet Read the full article
0 notes
haberin-varmi · 5 years
Photo
Tumblr media
ODTÜ REKTÖRÜ Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök: “ODTÜ'de Daha Önce de Şenlik Yapılmadı” http://bit.ly/2XcOyD4
0 notes
melih-asik · 7 years
Text
ODTÜ de döndü!
ODTÜ’nün 2016 - 2017 akademik yılı mezunları diplomalarını geçtiğimiz hafta törenle aldılar. Üniversitenin meşhur “Devrim Stadyumu’nda yapılan törende Cumhurbaşkanı’nın seçtiği Rektör Mustafa Verşan Kök, beklenen tepkiyi gördü. Konuşması sırasında öğrenciler tarafından sırtlar dönülerek ve ıslıklanarak protesto edildi. Törenin en keyifli anı fakültelerin ellerinde mesajlar içeren pankartlarla yaptığı kortej geçişi oldu bu yıl da... Neler mi yazılıydı o pankartlarda?
● Her eğitimli kadının Cumhuriyete borcu vardır.
● Ben bu okula cumhuriyet varken girdim.
● Yeni Türkiye’nin bütün mezunları eşittir. Ama bazıları daha eşittir.
● Bu pankarta erişim engellenmiştir.
● Mühürsüz diplomalar da sayılıyor mu hocam?
● Ölüm orucunun iftarı olmaz.
● Notlarımızı TÜİK hesaplasaydı geçen sene mezunduk!
● Bu bir mezuniyet kalkışmasıdır
● Biz de kandırıldık. ODTÜ 5 yıl sandık.
● Mezun olduğumu eniştemden öğrendim.
● Herkese selam, adalete hasrete devam...
★ ★ ★
Siyasette olsun başka kurumlarda olsun “güvenoyu” diye bir uygulama vardır. Yöneticiler yönetecekleri kitleden veya temsilcilerinden güvenoyu isterler. Eğer kendilerine güven varsa yola devam ederler. Kendilerine güven yoksa o topluluğu zorla yönetmek için ısrar etmezler. Demokrasilerde bu böyledir.
YÜRÜ
Adalet yürüyüşünün 19. günü sabahı Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüşçüleri bir kez daha uyarıyor...
- Provokasyon-
lar olacaktır, diye bazı duyumlar geliyor, arkadaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, provokasyon olayıyla karşılaştığınızda lütfen ama lütfen sadece alkışlayın...
Zaten farklı bir şey yapılmıyor. Yürüyüşe katılan bir dostumuz anlatıyor:
- Yolun öte yanından geçen araçlardan sık sık küfür ediliyor... Bu küfürlerin en hafifi şerefsiz, o.. çocuğu falan... Polis bu küfürleri sadece seyrediyor. Bizler sadece alkışlıyoruz. Eğer o küfürlerin onda biri iktidar partisi mensuplarına edilse... Vallahi polis o kişileri duman ederdi...
Adalet yürüyüşü işte böylesi adil koşullarda yapılıyor!
***
Süper Loto’da 6 bilen
çıkmadığı için büyük ikramiye 10 haftadır devrederek
30 milyonaulaştı hatta aştı...
Şu soru ise
hala cevapsız;
Para devlette kalırken
oluşan faizini
kim alıyor?
***
MANGAL
Pazar günü belediye ekipleri Bakırköy sahilinde büyük operasyon yapıyor! Piknik yapan vatandaşların mangal, semaver ve nargilelerini topluyor... Uygar bir ülkede olsak neyse. Ancak sen belediye olarak kenti baştan aşağı betonlamışsın. Binalar arasında bir karış yeşillik bırakmamışsın. Vatandaşın nefes alacağı, piknik yapacağı yer kalmamış. İnsanlar sıcakların rekor düzeye çıktığı bir günde sahilde mangal yaparak serinlemeye çalışırken... Gelip mangal, semaver ne varsa toplayıp götürüyorsun... O insanlardan, “Kenti betonladık, sizlere ancak yol kenarlarında egzos dumanları arasında piknik yapacak alan bıraktık” diye özür dileyecek yerde... Mangalına saldırıyorsun... İnsaf be belediyeci...
Adalet sahnesi
Cumhuriyet gazetesi iddianamesi 6 Nisan’da açıklandı. Cumhuriyet’in muhasebe servisinde çalışan Emre İper iddianamede bazı satırlara takıldı...
Gazetenin Muhasebe Müdürü Günseli Özaltay ile eski Muhasebe Müdürü Bülent Yener’in telefonlarında Y. E. İ. adlı ByLock kullanıcısı olan biriyle görüştükleri yazıyordu.
Emre İper’in adı da Yusuf Emre İper idi. Yani Y.E.İ oydu.
Olayın sonrasını aynı gazetede Aydın Engin’in yazısından öğreniyoruz...
Emre İper ve gazete avukatları derhal “Yeminli adli bilirkişi” Koray Peksayar’a başvuruyor. Koray Peksayar, Emre İper’in cep telefonunda ByLock bulunmadığını ayrıntılı bir raporla kanıtlıyor.
Ancak rapor yargının hızına yetişemiyor! Ertesi gün, 7 Nisan sabaha karşı Emre İper’in evi basılıyor ve kendisi gözaltına alınıyor. Avukatlar bilirkişi raporunu savcılığa sunuyor ama savcılık rapora itibar etmiyor, polisin raporunu beklemeyi tercih ediyor.
Emre İper 15 günlük bir gözaltı süresinin ardından sulh ceza hâkimliğince tutuklanıp Silivri’ye kapatılıyor. Polisin raporu o gün bu gündür gelmiyor.
Emre İper 84 gündür Silivri’de volta atıyor. İktidar partisi “Adalet” pankartıyla yürüyenlere “ne gerek var canım” diye kızıyor.
Oysa o tek sözcük bu dönemde hiç olmadığı kadar anlam ve önem kazanıyor.
*****
● Görkemli bir 15 Temmuz programı hazırlandı...
Darbe tehlikesini ayakta tutmak demokrasiyi kafeste tutmak için gereklidir...
1 note · View note
gazetelinkmedya · 7 years
Text
ODTÜ, Erdoğan'ın atadığı rektörü protesto ederek sırtını döndü.
ODTÜ, Erdoğan’ın atadığı rektörü protesto ederek sırtını döndü.
ODTÜ mezuniyetinde protesto: Erdoğan’ın atadığı rektörün konuşmasını ıslık ve alkışlarla bastırdılar, rektöre sırtını döndüler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ODTÜ’ye rektör olarak atanan Prof. Mustafa Verşan Kök, tarihi Devrim Stadyumu’nda gerçekleştirilen törende öğrenciler ve mezunlar tarafından protesto edildi. Rektörün konuşması ıslıklarla ve alkışlarla bastırıldı.
Evrensel’in haberine…
View On WordPress
0 notes