sen öpünce bütün karanlıklar dağılır, tüm ağrılarım geçer, yaralarımın hepsi kapanır, gözlerimin içi parlar varlığın sevginin her şeyi iyileştireceğinin en büyük kanıtıdır benim için
Gerçek
İki kere iki dört ederin içinde gizliydi
Beş yaşımda.
Yedi yaşımda
Dünyanın yuvarlak olduğunu
Öğrendim.
Tam hatırlamıyorum
Belki de on bir yaşımda
Evrenin sonsuz olduğunu söylediydi
Ağabeyim
O yaşlarda uykularımı bölüp
Sonsuzluğu düşlerdim
Denizlerin ötesini, yıldızları
Yine de sonsuzluk kavramı
Coğrafya bilgimin sınırlarındaydı
Ya da matematik derslerinde öğrendiğim
Sayılarda.
Herhalde on üç yaşıma kadar
Sayılar sıfırdan başlıyordu
Sıfırdan da küçük sayılar olduğunu
Söylediğinde öğretmenim
Ona isyan ettiydim
Bunca yıl öğrendiklerimiz
Yalan mıydı diye!..
Belki de sıfırın ardına geçmek
Bir dönüm noktası olmuştur bende
On dört yaşımda
On beş yaşımda
Ve daha sonra
Gerçeği sıfırların ve yıldızların
Ötesinde aradım
On yedi yaşımda İnsanlığın sonsuzluğunu
Düşlemeye başladım.
Şimdi rahatım
İki kere iki dört ediyor gene
Sayılar sıfırdan eksiye ve artıya gitmekte
Gökyüzünde gene yıldızlar...
Ama en önemlisi
Yeryüzünde sonsuz devinim
Ve umutlar var!
Sonsuzluk somutlanamasa bile
Gene de örneklemek isterim
İlk ateş yakıldığında
İlk kez yarıldığında karanlıklar
İnsanlar sevinçten coşarak haykırmışlar...
Bugün de
Bu yaşlı dünyamızda
Karanlıkların yırtıldığı yerde
Aynı coşkuyla insanlar
Özgürlük türküsü yakıyorlar
Bana sorarsanız derim ki
Sonsuzluk biraz da budur işte!..
ELİF ÇAĞLI
Ben karanlıklar içindeyim,benim için zor yaşamak.Sana kendimen eksilterek bir kaç tutam sevgi vermişsem eğer,kıymetimi bil lütfen.Ben kendime bile yetemeyen biriyim çünkü..