Tumgik
#genel kurmay başkanlığı
rastgeleticaret · 1 year
Text
Ispartalı Emekli Orgeneral Eruygur hayatını kaybetti
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
doriangray1789 · 2 years
Text
Atatürkün Yasaklanan Kitabı Yahudi Casus Suzy Liberman'ın Anıları Suzy Liberman, aslında Ortadoğu coğrafyasının Türk milleti elinden çıkmasına sebep olan derin casusluk mesleğinin kitabını yazmış, Polonya doğumlu Yahudi kadın casus. Osmanlı’nın Filistin’i kaybetmesinde başrol oynamış isimlerden ve bu esnada yaptıklarının askeri strateji ve istihbari güvenlik açısından, Atatürk tarafından Türk milleti adına tekerrür etmesin diye 1935 yılında tüm subay ve astsubaylara kitap olarak dağıtılmıştır. Bu olaylar yaşanırken Mustafa Kemal Atatürk, Süveyş Kanal Muharebe’sinde Osmanlı ordusunu komuta ediyordu. İşte mağlubiyeti getiren sonuç belliydi. Nili Yahudi yerel istihbarat örgütü, İngiliz ordusuna Osmanlı ordusunun geri planı hakkında bilgi aktarıyordu. Kudüs bu yüzden kaybedilmişti. Bu tarihsel arka planın tanığı Mustafa Kemal Atatürk, bu kitabı tüm subaylara dağıtılmasıyla kalmamış, Siyonist İsrail devletinin kuruluş sürecinde, 1937 yılında şunları söylemek durumunda kalmıştı: “Şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.” ATATÜRK tarafından basılma emri verilen bu kitap, hikaye tadında bir istihbarat kitabı olmasına rağmen, içerisinde stratejik ve saklanan bilgiler içermektedir. Bu kitap Atatürk tarafından kurulan devletin kurumları tarafından 1936 yılında talimatla toplatılarak yasaklanmıştır. “Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı” Siyonizmin gelişim sürecine ve devletleşmesine farklı bir bakış getiren, günümüz olaylarıyla bağlantısını kuran, Mescid-i Aksa tatışmalarının güncel olduğu bir dönemde her bakımdan tartışma yaratacak bir Hüseyin Hakkı Kahveci yazısı.. Dipçe:Suzy Liberman kadın casus Polonya'nın başkenti Varşova'da doğdu. Yahudi kadın casus.Osmanlı’nın Filistin’i kaybetmesinde başrol oynayan isimlerden. Nili örgütü üyesi. Suzy Libermen'ın Anıları adlı eser, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından 26 Mayıs 1935 tarih, 43782 sayılı tamim ile 40 000 nüshası Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına dağıtıldı. İki kısımdan oluşan kitabın ilk kısmı bir Türk askerinin yaşadıkları. Osmanlı Ordusu'nun Filistin'de uğradığı büyük ihanet. İkinci kısmında ise bir casusun günlüğü ve yaşamı yer almaktadır....
Tumblr media
5 notes · View notes
haytaogluyunus · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ANMA:
BUGÜN 14 NİSAN (1915)
TEŞKİLAT-I MAHSUSANIN İLK BAŞKANI
SÜLEYMAN ASKERÎ’NİN
VEFATININ YIL DÖNÜMÜ. RAHMETLE ANIYORUM.
Süleyman Askerî (1884, Prizren - 14 Nisan 1915, Basra), Osmanlı askeri.
1902 yılında Mekteb-i Harbiye'den, 5 Kasım 1905 tarihinde de Mekteb-i Erkân-ı Harbiye'den Mümtaz Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Selanik'teki Üçüncü Ordu'ya bağlı olarak Manastır'a atandı. Manastır'da kaldığı günlerde İttihad ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. Filibe'deki önemli ailelerden birine mensup olan Fadime Hanım ile evlendi. Fatma ve Dilek isimli iki kız çocuğu oldu. 7 Temmuz 1908 tarihinde Şemsi Paşa'ya suikast düzenleyen Mülazım Atıf Efendi'yi korudu. Kuşçubaşızade Eşref'in en yakın arkadaşıydı. Kız kardeşi, Mustafa Kemal Atatürk'ün en eski arkadaşı olan Mehmet Nuri Conker ile evliydi
1909 yılında Kolağası rütbesine terfi etti ve Bağdat Jandarma Alayı'na atandı. 1911 yılında İtalya'nın Trablusgarp'a saldırması üzerine oraya gitti ve Bingazi'deki savaşlara katıldı. 1912 yılında Balkan Savaşları sırasında Trabzon Redif Tümeni Kurmay Başkanlığı görevine atandı. Savaş sonrasında 31 Ağustos-25 Ekim 1913 tarihleri arasında Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti Erkân-ı Harbiye Reisi olarak görev yaptı. Resmen 13 Kasım 1913 tarihinde kurulan Teşkilât-ı Mahsusa'nın Başkanı olarak görevlendirildi. Süleyman Askerî Teşkilat-ı Mahsusa Merkez-i Umûmi‘nin başkanlığında ilk yazısını 4 Eylül 1914,[ son yazısını ise 21 Kasım 1914 tarihinde yazmıştır.
Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na Almanya'nın safında katılması üzerine Teşkilât-ı Mahsusa Başkanlığı görevinin yanında 20 Aralık 1914 tarihinde Irak ve Havalisi Genel Komutanı olarak atandı. Irak Cephesi'nde Osmancık Taburu ile Rota Muharebesi'nde İngilizleri durdurdu ama ayağından yaralandı ve Bağdat'a hastaneye kaldırıldı burada yaralı halde Basra'yı geri almak için planlar yaptı ve harekete geçti. Şuaybiye Muharebesi'nde komutası altındaki birliklerin 14 Nisan 1915 tarihinde İngiliz Ordusu'na mağlup olması üzerine tabancasıyla intihar etti.
0 notes
Text
Başkan Gürkan Koltuğu Devretti
Tumblr media
BAŞKAN GÜRKAN, BAŞKANLIK KOLTUĞUNU ELİF KAYRA ŞENGÖNÜL’E DEVRETTİ
Her yıl geleneksel olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında önemli makamları devralan çocuklar bu yılda geleneklerini sürdürerek, kentleri 1 günlüğüne yönettiler.
Tumblr media
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını, Yeşilyurt Topsöğüt Akpınar İlkokulu 2.sınıf öğrencisi Elif Kayra Şengönül’e teslim etti. Koltuk teslim törenine Yeşilyurt Topsöğüt Akpınar İlkokulu Müdürü Abdullah Zeren, Sınıf Öğretmeni Mustafa Arslan ve Elif Kayra Şengönül’ün ailesi katıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 103’üncü yılında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, Malatya Büyükşehir Belediyesinde Malatya’da yaşayan çocuklar adına gururlu ve mutlu olduğunu belirten Başkan Şengönül, “ Beni makamına kabul eden ve temsil görevini veren Sayın Malatya Büyükşehir Belediye Başkanıma, okul müdürüme ve öğretmenime teşekkür ederim. Depremden dolayı birçok insan evsiz kaldı. Bence daha sağlam evler yapabiliriz. Bizim çok hasarımız var. Bunları düzeltmek için elimizden geleni yapabiliriz. Şehrimize tekrardan dönebiliriz. Çok katlı evler yerine daha düşük katlı evler yapabiliriz. Şehrimizden gidenler şehrimize geri dönmeli çünkü öyle başarabiliriz” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile bir süre sohbet eden Başkan Şengönül ayrıca Genel Sekreter Cemal Noğay ve daire başkanlarından yapılan hizmetlerle ilgili bilgiler aldı. Kuzey Kuşak Yolu ile ilgili çalışmaların son durumu hakkında Genel Sekreter Cemal Noğay’dan bilgiler alan Başkan Şengönül, Temmuz ayı itibariyle tamamlanacak olan çalışmalar sonrasında yapılacak olan açılışa katılacağını da belirtti. Ziyarette çiçeği burnunda Belediye Başkanı Elif Kayra Şengönül, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a çiçek takdim etti ve yaptığı resmi hediye etti. Başkan Gürkan’da Öğrenci ve öğretmenlere çeşitli hediyeler verdi.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ÇADIRDA KUTLANDI
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama töreni, Teknokent’te yer alan konteyner kentte kurulan çadırda düzenlendi. Gerçekleştirilen törene Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın yanı sıra Malatya Valisi Hulusi Şahin, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli de katıldı. Konteynerde kalan depremzede çocuklar ve ailelerinin katılımıyla düzenlenen kutlama programında yapılan konuşmaların ardından öğrenciler tarafından hazırlanan şiir ve gösteriler sergilendi. Başkan Gürkan tören sonrasında kutlama programına katılan çocuklarla yakından ilgilendi ve çocuklara oyuncak dağıttı. Read the full article
0 notes
91911 · 1 year
Text
Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci'nin
Partisiz TBMM Sistemine Atatürk Devlet Yönetim Algoritması deniyor.
Sistemin içeriğinde siyasi partiler yok!
Tüm vekiller bağımsız oluyor ve TBMM bağımsız vekillerden oluşuyor!
Siyasi partiler kaldırılıyor!
Her yüzbin kişiye içlerinden bağımsız bir vekil seçme imkanı verilecek şekilde seçim bölgeleri oluşturuluyor!
Yani seçmen sayısı yüzbin olan bir İlçe o ilçeden bir vekil seçiyor!
Bağımsız vekillerden oluşan TBMM kendi içinden TBMM başkanını seçiyor!
Hükümeti oluşturacak tüm bakanlar tek tek TBMM tarafından seçiliyor.
Bakanlar TBMM dışından liyakat esasına göre belirleniyor!
Bakan adayları vekiller veya üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının teklifleri ile ortaya çıkıyor!
Cumhurbaşkanını TBMM seçiyor!
Bu sistemde Cumhurbaşkanı dahil her bakanın yetkisi ve sorumluluğu TBMM'de çıkarılacak kanunla net olarak çiziliyor ve kimseye denetimsiz, sınırsız yetki verilmiyor!
Devletin tüm üst düzey bürokratları,
HSYK üyeleri;
Anayasa Mahkemesi başkan ve üyeleri;
Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkan ve üyeleri;
Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları;
Mit müsteşarı ve yöneticileri;
Emniyet Genel Müdürü ve tüm valiler;
Yani kısacası birinci derece yetkili tüm yöneticiler TBMM tarafından belirleniyor.
Bu nedenle TBMM Başkanlığı Sistemi de deniyor!
Sistemin yararları:
İktidar olabilmek için karşı partiye eleştirinin dozunu artırıp milleti de fanatik taraftar yapıp bölük bölük bölen partiler artık milleti bölemeyecek!
Kimsenin partisi olmayacak ve particilik yüzünden kardeş kardeşe düşman kesilmeyecek!
Herkesin bir vekili olacak ve bu vekil aynı ilçeden olacağı için muhtemelen seçmenin şahsen tanıdığı hatta akrabası olan bir vekil olacak! İşte gerçek temsilde adalet budur!
Yasama, Yürütme ve Yargının tüm üst düzey yöneticilerini TBMM seçeceği için her biri tam bağımsız olacak ve kendi asli görevini yapacaktır.
Kuvvetler Ayrılığı İlkesi bu sistemde lafla değil gerçek anlamda vaki olacaktır!
Vekillerin dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığından ibaret olup herhangi bir imtiyaz, yolsuzluk ve rüşvet suçunda tam bağımsız Cumhuriyet Savcıları anında yakasına yapışacaktır!
Bu sistemde
Yasama,Millet yararına yasa;
Yürütme,Millet yararına icraat;
Yargı da Millet adına denetim
yapmak zorundadır!
Üniversiteler bilim;
Çİftçi tarım ürünü;
Ticaret erbabı hizmet;
Sanayi erbabı mal
üretmek zorundadır!
Saymakla bitmez!
Mutlaka bu sisteme geçmeliyiz!
Nasıl yapabiliriz?
Atatürk Atabey Türk Ocaklarına üye olursak tüm bağımsız vekilleri kendi içimizden seçecek kadar çoğalabilirsek dünyaya örnek olacak şekilde bu sistemi kurabiliriz!
Bunu yapmazsak zaten bu sistemden başka çare yoktur ve illa ki geçilecektir!
Ancak maddi ve manevi bedelleri de artacaktır!
Acele edelim!
#AtatürkAtabeyTürkOcakları
#BüyükŞerefliCephe #AtatürkünTürkleri
#AtoAdana
0 notes
kamuweb · 1 year
Text
Milli Savunma Bakanlığı Kadrolu 65 Memur Alımı Başvuru Ekranı Açıldı
Milli Savunma Bakanlığı Kadrolu 65 Memur Alımı Başvuru Ekranı Açıldı Milli Savunma Bakanlığı MSB, Genel Kurmay Kuvvet Başkanlığı Kuvvet Komutanlıkları bünyesinde kadrolu 65 memur alımı için süreç tamamlanacak. GİH sınıfı 9. Derece kadrolu memur alımı başvuru ekranı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Genelkurmay Başkanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için Genel İdari Hizmetler Sınıfı GİH kadrolar... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/kamu-ilanlari/milli-savunma-bakanligi-kadrolu-65-memur-alimi-basvuru-ekrani-acildi.html?feed_id=13187 memur alımı kamu personel alımı
0 notes
kamuilanlari · 1 year
Text
Milli Savunma Bakanlığı Kadrolu 65 Memur Alımı Başvuru Ekranı Açıldı
Milli Savunma Bakanlığı Kadrolu 65 Memur Alımı Başvuru Ekranı Açıldı Milli Savunma Bakanlığı MSB, Genel Kurmay Kuvvet Başkanlığı Kuvvet Komutanlıkları bünyesinde kadrolu 65 memur alımı için süreç tamamlanacak. GİH sınıfı 9. Derece kadrolu memur alımı başvuru ekranı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Genelkurmay Başkanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için Genel İdari Hizmetler Sınıfı GİH kadrolar... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/kamu-ilanlari/milli-savunma-bakanligi-kadrolu-65-memur-alimi-basvuru-ekrani-acildi.html?feed_id=13186 memur alımı kamu personel alımı
0 notes
afyonhaberleri · 2 years
Text
Genelkurmay'ın görev süresine ayar
Genelkurmay’ın görev süresine ayar
Genel Kurmay Başkanlarının 4 yıllık görev süresi, birer yıllık sürelerle Cumhurbaşkanınca yaş haddine kadar uzatılabilecek. ANKARA (İGFA) – Genelkurmay Başkanlığı görev süresinin birer yıllık sürelerle Cumhurbaşkanınca yaş haddine kadar uzatabilmesine imkan tanıyan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete’nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlandı. Kararnameye göre Genelkurmay Başkanlığı görev…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gggmedya · 5 years
Photo
Tumblr media
"Milli Savunma Bakanı'ndan Operasyon Açıklaması" , https://yoog.be/dHAVUJ4s
0 notes
yilmazblog · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Genelkurmay İstihbarat Başkanı'nın emir astsubayı FETÖ'den gözaltına alındı" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.yalansiz.net/guncel/genelkurmay-istihbarat-baskaninin-emir-astsubayi-fetoden-gozaltina-alindi/
0 notes
yurekbali · 3 years
Text
Tumblr media
“Her şey 1948 yılının Haziran ayında Kırklareli’nin sınır köyü olan Sazara’da, ormanın içinde bir cesedin bulunmasıyla başladı. Çobanlar tarafından bulunan cesede uzman gözüyle bakıldığında cinayet en fazla iki ay önce işlenmişti. Cesedin sol kolu ve kafatası kırıktı... (…) Yıl 1948; Mart ayının son günü... Tünel’deki Sovyet Birliği Başkonsolosluğu’nun bahçesine bakan evde çok ağır bir gece yaşanmıştı. Şiir, sanat, edebiyat ve de en önemlisi aşk sesli adamlar vardı... Ferdi Tayfur ile Sabahattin Ali birlikte mahpushane şarkısı 5’i seslendirdi: “Aldırma gönül aldırma.” (...) SABAH Sovyet Konsolosluğu’nun önünde gıcır gıcır bir kamyon duruyordu. Sabahattin Ali, MELEK CELAL’den alınan parayla kamyonun gizli sahibi olmuştu. Sabahattin gidiyordu, Edirne’ye peynir almaya gidiyordu. Sabahattin ölümüne gidiyordu ve bunu o dâhil hiç kimse bilmiyordu. (...) Sabaha karşı Tünel’deki kamyon, bir şoför ve bir muavin tarafından alındı. Önce Topkapı’ya uğradılar. Berber Hasan’ı gördüler. Para ve bir kartvizit bıraktılar. Sonra Kırklareli’ne doğru yol aldılar. “Sınırı geçiyoruz” dedi Ali. Sınır (güya) geçildi! Üç adam geldi karşı taraftan. Üçü de; onunla, Ali Ertekin ile Bulgarca konuştu... Kurgulanan cinayetin ilk adımı atıldı... Türk edebiyatının bu müthiş adamı, zeki adamı, ilk kez ve de son kez yaşamında orada yenildi... (...) Sol koluna odunla vurulan Sabahattin Ali sendeledi. İkinci darbe ise başının sol yanına geldi... Ayıldığında Kırklareli’nde devletin bir kurumunun bodrum katında idi. Onu yakalayanlar ve İstanbul’dan özel olarak gelen polis şefi Ahmet Demir, sabahın kör saatinde sorguya başlamışlardı. Ağır bir işkence vardı, ölümüne işkence... (...) Cinayet masalımızın bu bölümünü lütfen film izler gibi okuyun. Sahneleri siyah-beyaz film kareleri olarak gözlerinizin önüne getirin. Filmin ne kadar gerçek olduğunu görecek ve çok şaşıracaksınız... Çakallar ve gerçek çakallar... İstanbul’dan gelen Ahmet Demir; adam dövmeyi iyi bilen bir polisti... Rıfat Ilgaz’ı da, Aziz Nesin’i de; daha çok sayıda komünisti de ‘usturuplu’ dövmüştü... Kırklareli’dekilerin ise bu işte deneyimi yoktu... Tuzağa düşürülerek, Bulgaristan’a geçtiğini sanan ve devlet ajanlarının ellerine verilen Sabahattin Ali’ye müthiş bir işkence uygulanıyordu... İstanbul’dan gelen polis şefi Ahmet Demir’in de dövmeleri, sövmeleri para etmemişti... Sabahattin Ali konuşmuyordu, isim vermiyordu... İşkencenin dozu daha da artırılırken Ahmet Demir yeni ve de önemli bir görev için İstanbul’a çağrıldı... Geriye ‘vur’ deyince öldürecek olan ACEMİ İŞKENCECİLER kaldı... (...) İşkenceciler onunla beraber Bulgaristan’a kaçmak isteyenlerin listesini alamadılar bir türlü... Aslında böyle bir liste de yoktu... İki kişi vardı ondan haber bekleyen... İşkencenin dozu daha da artırıldı. Eldeki bilgilerin, Sabahattin Ali’nin yanına yerleştirilmiş ajanların verdikleri bilgilerin ötesinde bir şey çıkmıyordu... Çelik irade, dünde yendiği ajanları burada da, işkence altındayken bile alt ediyordu... Öldürüldü... “Sabahattin Ali sınırdan Kırklareli’ne getirildiğinde sorguya çekildi. Fakat konuşmadığı için sıkıştırıldı ve bu sıkıştırma sırasında öldü. Hem de inleyerek kollarımda can verdi...” Bu sözleri 12 Mart döneminin içeri attığı Kurmay Albay Talat Turhan’a üst düzeyde görev yapmış bir emniyet görevlisi söylüyordu... (...) Mareşal Fevzi Çakmak’ın yeğeni olan Adnan Çakmak; Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Heyeti Başkanlığı yapmış bir kişi... Talat Turhan’a bu olayın anlatıldığı yemekte Adnan Çakmak da var... O da tanık! Ceset, Sazara Köyü’nün yakınlarında bir çalılığın dibine “üstünkörü” gömülüyor... Bir iki hafta içinde çakallar tarafından kokusu alınıyor, çıkartılıyor ve parçalanıyor... Cesedi çok ünlü bir yazarımız / Aziz Nesin / (asker giysileriyle köye gelip) teşhis ediyor... Ali Ertekin adlı MİT ayakçısına KATİL kimliği veriliyor ve iş kapatılıyor... Türkiye Cumhuriyet tarihinin en önemli AYDIN CİNAYETLERİNDEN biridir bu olay...” - Alev Çukurkavaklı, Derin Devletin Şifresini Gizleyen Cinayet (Sabahattin Ali Olayı 2) - Görsel: Ekin Başak Akgül (Sabahattin Ali)
58 notes · View notes
cinaraslan · 2 years
Text
Tumblr media
Cumhuriyetimizin kurucularından, 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'yü vefatının 48. yılında rahmet ve minnetle anıyorum.
Mustafa İsmet İnönü (24 Eylül 1884- 25 Aralık 1973)İsmet İnönü 24 Eylül 1884 tarihinde İzmir'de Reşit Efendi ile Cevriye Temelli Hanım'ın ikinci oğulları olarak dünyaya gelmiştir.İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta tamamlamış, Sivas Mülkiye İdadisinden 1896'da mezun olduktan sonra 1897 yılında İstanbul'daki Mühendishane İdadisi'ne girmiştir. 14 Şubat 1901'de Mühendishane-i Berr-i Hümâyun'a (topçu okulu) girip, 1 Eylül 1903 tarihinde topçu teğmeni olarak mezun olmuştur. 26 Eylül 1906 tarihinde Erkân-ı Harbiye Mektebi'ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne'deki 2. Ordu'nun 8. Topçu Alayı'nda 3. Batarya Bölük komutanı olarak kurmay stajını yapmıştır.1908 yılında 2. Süvari Tümeninin kurmay subaylığına atanmış ve 31 Mart İsyanında Hareket Ordusu karargâhında görev almıştır. 1910'da 4. Kolordu kurmay subaylığına getirilmiş, 1911'de de Yemen Kuvayi Mürettebe Komutanlığı kurmay subaylığına atanmıştır. 26 Nisan 1912 tarihinde binbaşı rütbesine terfi etmiş ve Yemen Kuva-yi Umumîye Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevine atanmıştır.1912-1913 yılları arasında Harbiye Nezareti'nde Başkomutanlık Karargâhı 1. Şubede görevlendirilmiş ve İkinci Balkan Savaşı'nda Çatalca Ordusu Sağ Cenah Komutanlığı kurmay subaylığına getirilmiştir. 29 Kasım 1914 tarihinde kaymakam (yarbay) rütbesine terfi etmiş ve 2 Aralık 1914 tarihinde Genel Karargâh 1. Şube Müdürü olarak atanmıştır. 9 Ekim 1915 tarihinde 2. Ordu Kurmay Başkanlığına getirilmiş ve 14 Aralık 1915 tarihinde miralay (albay) rütbesine terfi etmiştir.I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi'nde Kolordu Komutanı olarak, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalışmıştır. 12 Ocak 1917 tarihinde 4. Kolordu Komutanlığı'na atanmış ise de bir süre sonra İstanbul'a Genel Karargâhta görevlendirilmek üzere geri çağrılmıştır. Halep’te 7. Ordu'nun oluşturulmasında görev almış, 1 Mayıs 1917 tarihinde Filistin Cephesi'nde 20. Kolordu Komutanlığı'na, 20 Haziran'da da 3. Kolordu Komutanlığı'na atanmıştır. Filistin cephesindeki muharebeler sırasında yaralanınca İstanbul'a dönmek zorunda kalmıştır.Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra İlk kez 8 Ocak 1920 tarihinde Ankara'ya gelmiş ancak yeni kurulan Ali Rıza Paşa hükûmetinde Harbiye Nazırı olan Fevzi Paşa'nın çağrısı üzerine şubat sonlarında İstanbul'a geri dönmüştür. 9 Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa'nın çağrısı üzerine tekrar Ankara'ya gelerek, İstanbul ile bütün resmî bağlarını koparmıştır. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne milletvekili olarak katılmıştır.3 Mayıs 1920 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilmiştir. 10 Kasım 1920 tarihinde Batı cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı'na atanmıştır. Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynamıştır. Batı Cephesi Kuzey Kısım Komutanı olarak, Ocak 1921 tarihinde Birinci İnönü Muharebesi'ni kazanarak Yunan ilerlemesini durdurmuş ve bu başarısı nedeniyle Mirliva rütbesine terfi ettirilmiştir.  Mayıs 1921 tarihinde Batı Cephesi Komutanlığına atanmıştır. Sakarya Meydan Muharebesinde Batı Cephesi Komutanlığı görevinde bulunmuş, Büyük Taarruzdan sonra Ferik rütbesine terfi ettirilmiştir. Millî Mücadele'nin sonunu belirleyen 3 Ekim- 11 Ekim 1922 tarihleri arasında gerçekleşen Mudanya Mütarekesi görüşmelerinde baş delege olarak görev yapmıştır. 26 Ekim 1922 tarihinde TBMM tarafından Dışişleri Bakanı olarak görevlendirilmiştir. Lozan görüşmelerinde Türk heyetinin başkanlığını yapmıştır. Yeni Türk devletin bağımsızlığını ve egemenliğini onaylayan, Lozan Antlaşması'nı TBMM Hükümeti adına imzalamıştır.29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilanı ile 30 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükûmetini kurmakla görevlendirilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı olmuştur. 3 Mart 1924 tarihinde öğretimin birleştirilmesi, halifeliğin kaldırılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması onun başbakanlığı döneminde yapılmıştır. 8 Kasım 1924 tarihinde başbakanlıktan istifa etmişse de doğudaki Şeyh Said İsyanı üzerine 3 Mart 1925 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından yeniden hükûmeti kurmakla görevlendirilmiştir. 1926 yılında Orgeneral rütbesine terfi ettirilmiş, 1927 yılında kendi isteğiyle askerlikten emekli olmuştur. 1934 yılında Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendisine İnönü soyadı verilmiştir. 1924 yılından 1937 yılına kadar başbakanlık görevini aralıksız olarak sürdürmüştür. Bu dönemde ülkedeki bütün önemli siyasal gelişmelerde ve devrimlerin uygulanmasında önemli rolü olmuştur.Eylül 1937 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ile başbakanlık ve CHP Genel Başkan Vekilliği görevlerinden istifa etmiş ve TBMM'de Malatya milletvekili olarak görev yapmıştır. 10 Kasım 1938 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü üzerine, 11 Kasım 1938 tarihinde olağanüstü toplanan TBMM tarafından oy birliğiyle cumhurbaşkanlığına seçilmiştir.Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II. Dünya Savaşı döneminde, ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalışmıştır. II. Dünya Savaşı'nın hemen ardından, çok partili sisteme geçilerek serbest seçimlere dayanan demokratik düzeninin yerleşmesine ön ayak olmuştur.14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde Partisinin seçimleri kaybetmesi üzerine Cumhurbaşkanlığından ayrılmak durumunda kalarak, ana muhalefet partisi lideri olarak siyasi mücadelesine devam etmiştir.27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında yeni anayasanın kabul edilmesinden sonra, yapılan genel seçimlerinden CHP tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamasa da birinci parti olarak çıkınca, 24 yıl sonra yeniden başbakan olarak hükûmeti kurmakla görevlendirilmiştir. Ancak 1965 yılında mecliste yapılan bütçe oylamasında İnönü hükûmetinin azınlıkta kalması üzerine başbakanlıktan istifa etmiştir. 5 Kasım 1972 tarihinde, 49 yıldır üyesi olduğu, 33 yılını genel başkan olarak geçirdiği Cumhuriyet Halk Partisinden, 14 Kasım 1972 tarihinde de milletvekilliğinden istifa eden İsmet İnönü, Eski Cumhurbaşkanı sıfatıyla tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu'nda görev almıştır.Siyasi hayattan hiçbir zaman kopmayan İsmet İnönü, 17 Aralık’ta geçirdiği rahatsızlıktan sonra 25 Aralık 1973’te Ankara’da hayata veda etmiştir.Millî Mücadelenin ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli görevlerde bulunmuş İsmet İnönü’ye Allah’tan rahmet dilerim. Mekânı cennet, Ruhu şad olsun.
4 notes · View notes
mertnews · 3 years
Text
İMAMIN OĞLUNDAN KURTULMA OPERASYONU
Tumblr media
Recep Tayyip #Erdoğan seçimlerde karşısına kimin çıkmasını ister: İlker Başbuğ mu, Ekrem İmamoğlu mu? @ekrem_imamoglu @Tr724 @odatv
Tumblr media
Şimdilerde siyasette en çok söylenen laf şu: Askerin götürdüğü tekrar gelir, ancak imamın oğlunun gönderdiği bir daha gelmez… Neden bu deniyor tekrar konuya döneceğiz.
Rejim değişti. 2007 veya 2009 şartlarında değil Türkiye. Dolayısıyla İlker #Başbuğ veya ulusolcu ve ulusağcı müritlerinin, ondan umut bekleyen sözde muhaliflerin fazla bir şey yapma şansları yok.
Tumblr media
İlker Başbuğ’un “aslında biz #cemaati Erzincan ve Kayseri dosyaları üzerinden 2009’da terör örgütü ilan edecektik, AKP engelledi” diyerek ‘siyasi ayak’ olarak #AKP’yi işaret etmesine Erdoğan’dan bu kadar sert tepki görmeyi beklediğini zannetmiyorum. Sert tepki alacağını bilseydi açıklama yapmazdı…
Tumblr media
İlker #Başbuğ hesap adamı. Genel Kurmay Başkanlığı için #AKP’nin kapatılmasından vazgeçmiş birisi… http://www.londraposta.com/erdogan-mal-mulk-derdine-dustu/.
Çünkü #ilkerbaşbuğ’da biliyor ki terörist ilan edilmesi veya yeniden tutuklanması için iki polis ve 1 savcı yeter. #15Temmuz’la birlikte #Türkiye’de artık hukuk yok.
Bu arada şu notu da düşelim: #AKP kapatılma iddianamesi içi boş bir dosya, hukuksuz bir davaydı. #AKP’yi büyüten, bu hale getiren süreç bu davayla birlikte başladı. #HizmetHareketi ve liberallerin #AKP’yi desteklemeye iten en önemli olaylarda birisi bu hukuksuz davaydı.
Peki #Erdoğan neden #Başbuğ’a bu kadar sert tepki gösterdi. #AKP’lilerden neden dava açmasını istedi. Meseleye biraz da kontra bakmak gerekiyor gibi…
Erken seçim tartışmalarının arttığı, #Erdoğan’ın popülaritesinin azaldığı, #İmamoğlu’nun yıldızının parladığı anları yaşıyor #Türkiye. Böyle bir dönemde #Erdoğan için en iyi, en zayıf rakip kim olabilir? Tabii ki #İlkerBaşbuğ?
Erdoğan kindar bir siyasetçi. Başbuğ’la ilişkisinin çıkar ilişkisi, geçici ortaklık olduğu, Büyükanıt’a yapılan anlaşmanın benzeri bir anlaşma olduğu anlaşılıyor. İki tarafta birbirlerinin sırtını kaşıyacak, İlker Başbuğ kendisine ayrılan alanda oynayacaktı.
Tumblr media
Ancak şeyh uçmaz mürit uçurur da olduğu gibi, #Başbuğ’u #Ergenekon’un #sözcü’sü Uğur Dündar, @Odatv ve ulusalcı müritleri uçurdu. #Başbuğ, oluşan #Erdoğan karşıtı ortamda Cumhurbaşkanı adayı olarak kendini görmeye başladı. Siyasi ayak tartışmalarında #Erdoğan ve AKP’yi işaret etti.
Erdoğan için bu bulunmaz fırsattı. AKP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi nezdinde kulis yapan, AKP aleyhine siteler kuran, AKP’yi bitirme planları hazırlayan bir #Başbuğ’u #Erdoğan’ın affetmesi mümkün değil. #Başbuğ’ın siyasi ayak olarak #AKP’yi işaret etmesi #Erdoğan için müthiş bir pas oldu. Ve #Erdoğan #AKP’ye gösterilen o “boru”yu hatırladı.
Tumblr media
#Erdoğan ve #Ergenekon ittifakı kendileri için en gerçek muhalefet olan #gülenhareketi’nin Türkiye’de artık gücünü kaybettiğini düşünüyor. Cemaatin kurumlarının kapısının önünden geçen cadı gibi avlanıyor. Sözde tehlikeli yapı bertaraf edildi. Kadrolar boşaltıldı. Köprüler geçildi. Artık ayıya dayı demeye gerek yok. İttifakın gerekçesi kalmadı. Filimde sezon sonuna gelindi. “‘Reis’ dizisi reyting kaybediyor; ‘İmam’ın oğlu’ yükselişte!” https://www.youtube.com/watch?v=eFO8t8rLnLc
Yeni sezon için bir şey yapmalı. Senaryo yenilenmeli. Kötü adamlar değişmeli. Muhtemelen yeni senaryo şöyle: iktidar #Başbuğ’un üzerine gidecek. #Ulusolcular ve #ulusağcılar #Erdoğan karşısında #Başbuğ’a gaz vermeye başlayacak. #Başbuğ kuyruğu dik tutmak için bazı açıklamalar yapılacak. Karnından konuşan açıklamalarla #AKP’yi işaret etmeye çalışacak. #Erdoğan’a sizi kandırdılar diyecek…
Tumblr media
#Havuzmedyası #Başbuğ’u muhatap alacak. #AKP’liler #Başbuğ’a söverek destek olacaklar. #Başbuğ’un popülaritesi yükseltilecek. #Başbuğ siyasette bir odak olacak. Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde #Erdoğan’ın karşısına #Başbuğ’u çıkarması için çalışacak. Böylece imamın oğlundan kurtulacak…
Tumblr media
Biz bu oyunu görmüş müydük: Evet görmüştük. #Erdoğan, #AbdullahGül’e #HulusiAkar’ı gönderdi. #MeralAkşener’in muhatap almadı. #Muharremİnce ile polemiğe girerek İnce’yi parlattı. #İnce’ye vurarak onu gündeme taşıdı. Kendisine rakip yaptı. #Akşener elimine edildi. Seçimi sol sağ tartışmasına çevirdi.
Tumblr media
Muharrem İnce kolay bir lokma idi. https://www.uludagsozluk.com/k/muharrem-ince-ye-cinsel-taciz-su%C3%A7lamas%C4%B1/6/ #Muharrem sadece solun oylarını alabildi. Sonucu #İnce’nin kısa mesajıyla öğrendik: ‘adam kazandı’
Oyun aynı, oyuncular değişti. Yeni senaryo şimdi #Başbuğ üzerinden işleyecek gibi görünüyor. Peki bu film tutar mı? #Erdoğan’ın imamın oğlundan kurtulma projesi işler mi. Bekleyip göreceğiz.
@Tr724 @odatv #Ergenekon #İlkerBaşbuğ @ademyarslan @herkesicinCHP @ugurdundarsozcu
4 notes · View notes
dnzsimsek · 3 years
Text
Tayyibin özel ordusu SADAT’ın, madde madde görevleri…
Tumblr media
SADAT var, Osmanlı Ocakları örgütlenmesi var.
Osmanlı Ocakları, tamamen AKP’nin silahlanmış milis güçleri… Gezi eylemlerindeki o barışçıl eylemler sonrasında, herhangi bir sivil eyleme karşı müdahale amacı ile kuruldular.
Erdoğan’ın, Gezi Parkı eylemlerinden sonra kurdurduğu iddia edilen özel ordusu SADAT… (Uluslararası Savunma Danışmanlığı). Gezi Parkı direnişinden sonra kurulan son örgüt ise Osmanlı Ocakları…
“ÖZEL ORDU VE SİLAHLI MİLİSLER”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, referandum gecesi, CHP’nin sokağa çıkmama nedenine ilişkin eleştirileri yanıtladı. ozguruz.org haber portalından Hayko Bağdat’a konuşan Ağbaba, “AKP’nin birçok sivili silahlandırdığı o akşam belki bir olay olabileceğini düşündük” dedi.
Ağbaba’nın konuya ilişkin sözleri şöyle: “SADAT var, Osmanlı Ocakları örgütlenmesi var. Osmanlı Ocakları, tamamen AKP’nin silahlanmış milis güçleri… Gezi eylemlerindeki o barışçıl eylemler sonrasında, herhangi bir sivil eyleme karşı müdahale amacı ile kuruldular.
15 Temmuz sonrası görüntülere bakıldığı zaman onların silahlı olduğunu tahmin edebiliriz. Ayrıca bu silahlı örgütlenmelerle işbirliği yapan birkaç mafya grubunun olduğuna dair duyumların da Genel Başkanımıza bilgi olarak geldiğini söylemek isterim.
AKP’nin birçok sivili silahlandırdığı o akşam belki bir olay olabileceğini düşündük. Belki ortamı terörize ederek, eylemcilerin arasına provokatörler sokarak %50 üzerindeki pırıl pırıl, meşru birleşmeyi provake edecek olaylar olabilir duygusuyla bu çağrıyı yapmadık.”
Peki nedir bu SADAT?
Türkiye’de uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek şirket olduğu belirtilen ve eski TSK mensuplarının görev aldığı Sadat, askeri ve “iç güvenlik” yani “terörle mücadele” alanında danışmanlık ve eğitim hizmeti veriyor. Askeri ve güvenlik alanında pek çok eğitimi veren şirketin, kursları arasında “Gayri Nizamı Harp” ve “Keskin Nişancılık” gibi başlıklar da dikkat çekiyor. “Kara Harekatı”, “Keskin Nişancılık”, “Koruma”, “Tahrip”, “Gayri Nizami Harp”, “İleri Tek Er Muharebe”, “Topçu ve Havan İleri Gözetleyicilik”, “Tank / Zırhlı Araç Avcılığı” gibi kurs eğitim paketleri bulunuyor İÇGÜVENLİK HİZMETLERİ
SADAT’ın resmi internet sitesinde belirtilen “Hizmetleri”nin yarısı “İç güvenliğe” ayrılmış durumda.
İç Güvenlik-Danışmanlığı başlığı altında şunlar sıralanıyor:
SADAT A.Ş.; T.C. Emniyet Teşkilatından emekli 1. Sınıf emniyet müdürlerinden ve emekli Jandarma personelinden teşkil edilen ehil ekiplerle, yapılan tespit ve hazırlanan rapor doğrultusunda, Emniyet gücünün teşkilatlanmasını ve kuruluşunu yaparak;
Mesleğe Giriş, Temel Eğitim, Meslekte Yükselme, Atama ve yer değiştirme esasları ile birlikte, görev, yetki, sorumluluklarını ve malzeme kadrolarını belirleyebilir. İç güvenlik alanında Eğitim hizmetleri ise daha dikkat çekici:
2) Polis Yetiştirme
SADAT A.Ş.; T.C. Emniyet Teşkilatının her türlü eğitim müesseselerinde eğitici ve idareci olarak görev yaptıktan sonra emekli olmuş, 1. Sınıf Emniyet Müdürlerinden oluşan ehil ekipler vasıtası ile Emniyet Teşkilatının reorganizasyonunu gerçekleştirebilir. Yine ehil eğitici, idareci ve danışmanlar eliyle, Emniyet Teşkilatı için;
Polis Akademileri, Polis Meslek Yüksek Okulları, Polis Kolejleri, Polis Eğitim Merkezleri,kurarak, bu eğitim müesseselerinin eğitim ve idarecilik hizmetlerini bizzat veya danışman olarak yürütebilir.
KİM BU ADNAN TANRIVERDİ?
Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 30 Ağustos 1996 yılında kadrosuzluktan emekliye sevk edilen Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Erdoğan’ın yeni başdanışmanı oldu.
1964 yılında Kara Harp Okulu’na giren Tanrıverdi, 1976-1978 yıllarında Kara Harp Akademisi’nde öğrenim görerek 1978 yılında kurmay subay statüsünü kazandı. Aynı zamanda eski Akit yazarlarından biri olan Tanrıverdi 30 Ağustos 1992 tarihinde ise tuğgeneralliğe yükseltildi.
1944 Konya Akşehir doğumlu olan Adnan Tanrıverdi, 1963-1964’te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümündeki öğreniminin ardından 1964 yılında girdiği Kara Harp Okulun’dan 1966’da topçu subayı olarak mezun oldu ve 1996 yılındaki emekliliğine kadar 30 yıl TSK’da görev yaptı.
1980’de kurmay subay olan ve “Gayrinizami Harp Kursu” de gören Tanrıverdi’nin görev yaptığı birlikler arasında Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı ile KKTC Sivil savunma Teşkilat Başkanlığı da bulunuyor. MÜRTECİ
1992’de tuğgeneralliğe yükseltilen Tanrıverdi, İstanbul’daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nın ardından Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı yaptı ve 1996’da kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edildi. Tanrıverdi’nin geçmişte ve atamasının ardından “TSK içinde irticai faaliyetler yürüttüğü için” emekli edildiği iddiaları sıkça gündeme getirildi.
Emeklilikten sonra da Üsküdar FM Radyosunun Genel Koordinatörlüğünü, İhlâs Marmara Evleri Camii Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu üyeliğini yapan Tanrıverdi’nin genel başkanlığını yaptığı, 2000 yılında kurulan Adaleti Savunanlar Derneği’nin (ASDER) TSK’dan ihraç edilen ve emekli askerlerden oluştuğu sıkça eleştiri konusu oldu.
Kuruluş, bünyesindeki Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) aracılığıyla TSK’nın yeniden yapılandırılmasına yönelik eleştiriler geliştirdi. Atama sonrasında basında yer alan iddialar arasında 15 Temmuz sonrasındaki kararnamelerle TSK’ya getirilen yeni düzenlemelerin bu önerilerle paralellik taşıdığı da var.
EMEKLİYE AYRILDIKTAN SONRA…
Adnan Tanrıverdi, emekliye ayrıldıktan sonra, 5 yıl Adaleti Savunanlar Derneği’nin Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Tanrıverdi, ASDER Onursal Başkanı olarak, Müslüman ülke silahlı kuvvetlerinin organizasyonu ve stratejik kullanımına danışmanlık, son kullanıcıdan eğitici seviyesi kadar özel konularda eğitim ve harp, silah ve araçlarının temini, bakım ve onarımı hizmetlerinde görev yapmak üzere SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi’ni kurdu.
Parlamentohaber’in yorumu: SADAT tanımı itibariyle, Osmanlı’da Erkan’ı Harp başkanlığına bağlı olan bilindiğinin aksine bir istihbarat örgütü değil, Müslüman sömürge ülkelerde ihtilal ve direniş örgütleyen Teşkilat’ı Mahsusa’ya benzemektedir. Teşkilat, tamamıyla Genelkurmay’a bağlıdır, personeli, devletin maaşlı elemanlarıdır. Kaynak: https://www.turkishnews.com/tr/content/2017/06/05/tayyibin-ozel-ordusu-sadatin-madde-madde-gorevleri/
2 notes · View notes
Text
ABD Genelkurmay'dan Türkiye sürprizi
ABD Genelkurmay’dan Türkiye sürprizi
ABD Genel Kurmay Başkanlığı resmi twitter hesabının kapağını değiştirdi. Kapakta, Türk ve ABD genelkurmay başkanlarının görüşmesinde çekilen fotoğraf yer aldı.
ABD Genel Kurmay Başkanlığı, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’in ikili görüşmesinde kaydedilen fotoğrafı resmi twitter hesabının kapak fotoğrafı yaptı.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral…
View On WordPress
0 notes
videoandvideo-blog · 7 years
Text
Söz | 1.Bölüm
Yeni içerik yayınlandı hemen incele! https://www.videotabi.com/dizi/soz-1-bolum/
Söz | 1.Bölüm
youtube
0 notes