Tumgik
#fürugferruhzad
mantikutayr · 1 year
Text
Tumblr media
‘’sizin şu etinizden büyük bir şiir doğacak.’’
walt whitman bedene sık sık övgülerde bulunuyorsa da işaret ettiği ruhtu, o bedenle ruhu mezcetmiş, bedenin sadece ‘kanayan makine’ olmadığını düşünüyordu. 
birisi ruhu mu görmek istedi? / buyur gör, kendi şeklini ve çehreni.. / bak! beden içerir ve anlamanın kendisidir, esas / meseledir ve içerir ve ruhtur. 
‘’whitman’ın şiirlerini bu denli önemli kılan şudur: ‘güzelliği terden’, metafiziksel ruhu yağ ve deriden çekip çıkartmaya çalışır. filozofların yüzyıllarca yaptıkları gibi dünyayı ikicilikler şeklinde bölmek yerine, whitman her şeyi diğer şeylerle süreklilik içinde kavrıyordu.’’ j. lehter 
‘‘whitman bhagavatgita ile new york herald’ın kayda değer bir karışımıdır.’‘ r. woldo 
bedenin şairiyim ben / hem de ruhun / yeryüzünün köleleri de bir efendileri de ben de / efendilerle kölelerin aeasında duracağım / her ikisine de gireceğim ki her ikisi de aynı şeklide anlasın beni. 
walt whitman, şiirlerinin ‘açıkça cinselliğin, aşkın ve her daim hayvani güdülerin şiiri’ olduğunu kabul etse de, sanatının bu bedensel telmihleri ‘farkı bir ışık ve atmosfer katına yükselttiği’ne inanıyordu. 
walt whitman‘ı  j. lehter’in ‘’proust bir sinirbilimciydi’’ isimli kitabında ‘’hissetmenin tözü’‘ bölünde tanıştım, şiirlerinden çok onu biraz daha tanımak için aldım kitaplarını. çeviri şiirin iyisine bile tahammülüm pek olmamasına rağmen şiirlerinin bazılarını çok sevdim.  
asaf halet çelebi, cahit koytak, rilke, tagore, rene char bir de walt whitman. 
ismet özel’in münacaat’ı, turgut uyar’ın arz-ı hal’i, hakan kalkan’ın meryem koçaklamarı, bahdiyar vahapzade’nin allah’ı, füruğ ferruhzad’ın rüzgar bizi götürecek’i, attila ilhan’ın şahane serseri’si, edip cansever’in yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir’i ve ne gelir elimizden insan olmaktan başka? 
ilk bu şiirler geldi aklıma, sizin tekrar tekrar dinlediğiniz şiir, ‘muhakkak oku’ dediğiniz şair var mı? 
4 notes · View notes
eliftendusler · 6 years
Photo
Tumblr media
seni istiyorum ve biliyorum asla koynuma almayacağım sen o aydın ve pırıl, pırıl gökyüzüsün ben bu kafeste bir tutsağım kara ve soğuk parmaklıklar ardından gözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru bir elin uzanışını düşlüyorum, ansızın ben de uçayım sana doğru boş bir anda düşlüyorum bu sessiz hapishaneden uçmayı gülerek gardiyan adamın gözüne yanında yaşama yeniden başlamayı düşlüyorum ancak bilirim asla bu kafesten kurtulmaya gücüm kalmamış gardiyan adam istese bile kanatlanıp uçmaya soluğum kalmamış parmaklıklar ardında her sabah bir çocuğun bakışı güler bana doğru sevinç şarkılarına başladığımda dudağında öpücükle gelir bana doğru şayet bir gün, ey gökyüzü kanatlanırsam bu sessiz evden ağlayan çocuğa nasıl söylerim tutsak bir kuşum vazgeç benden bir mumum, canımın alazıyla harabeleri aydınlatırım sönüklüğü seçersem eğer bir yuvayı yıkıp dağıtırım Çeviren: Haşim Hüsrevşahi Yeniden Doğuş’tan
8 notes · View notes