Tumgik
#bandırma vapuru
kendime-analizler · 2 years
Text
1 note · View note
veganlogicdinamo · 11 months
Text
19 MAYIS’IN 104. YILINDA ALINACAK DEVRİMCİ TAVIR
Ben anayasasında laik olduğu yazan bu ülkede artık siyasal İslamın püskürtülmesini istiyorum. Seçimden bir gün önce camiye gidip ezan okuyan, camide miting yapan, tarikatları ziyaret edip oy isteyen bir cumhurbaşkanının anayasaya aykırı olduğunu biliyorum.
Şahsım devleti”nde yaratılan “reis” modeline ve partili cumhurbaşkanına karşıyım.
Abdülhamit gibi bir gericiyi, Necip Fazıl Kısakürek gibi bir Atatürk düşmanını kendisine rol model olarak belirleyen bir cumhurbaşkanı istemiyorum.
10 yaşındaki çocuğun eline mikrofon verip ana muhalefet liderine “hain” dedirten, 15 yaşındaki evladı ölmüş bir anneyi mitingde yuhalatan bir cumhurbaşkanı istemiyorum.
Hakkını arayan çiftçiyi “Ananı da al git!” diye azarlayan, Gezi eylemlerine katılanlara “sürtük, çürük” diyen bir cumhurbaşkanı istemiyorum.
104 yıl önce 19 Mayıs günü ülke işgal altındayken devrimci direnişi örgütlemek için Bandırma Vapuru ile Samsun’a giden, canını ortaya koyarak Kurtuluş Savaşı’na liderlik eden, saltanatı ve hilafeti kaldırıp şeriat hukukuna son veren, TBMM’yi kurup Cumhuriyeti ilan eden, laikliği anayasaya sokan, ülkede bir kalkınma hamlesi başlatıp kadın haklarının öncülüğünü yapan bir lidere ve onun en yakınındaki silah arkadaşına “ayyaş” diyen bir cumhurbaşkanı istemiyorum!
Bu köşeye sığmayacak daha pek çok itirazım var. Son 21 yılda tanık olduğumuz yolsuzlukları, sömürüleri, adaletsizlikleri ve her alanda kurulan faşizan baskıyı da istemiyorum.
Bu nedenle oyumu Erdoğan’a hayır demek için kullanacağım. Ondan sonra da halkı sermayenin, çetelerin, emperyalistlerin, tarikat ve cemaatlerin cenderesinden kurtarmak için, tüm devrimci ve ilerici güçlerin mücadelesine omuz vermeye devam edeceğim.
28 Mayıs’ta alınacak devrimci tavır, sandığa gidip Erdoğan’a, karşıdevrime hayır demektir!
22 notes · View notes
onderkaracay · 8 months
Text
🗣️ Atatürk ve Cumhuriyeti Birde O Günleri Yaşamış Birinden Okuyun
19 Mayıs 1919’un 100. yılı münasebetiyle düzenlediğimiz programın açılış konuşmasını, halen Indiana Bloomington’da yaşayan ve hayattaki en büyük halk bilimcimiz olarak kabul edilen Cumhuriyetimizle yaşıt Prof.Dr. İlhan Başgöz yapacaktı. Kurtuluşa giden yolun hikayesini Cumhuriyetimizle yaşıt asırlık bir çınardan daha iyi kim anlatabilirdi ki? Lakin ilerlemiş yaşının getirdiği sağlık sorunları sebebiyle İlhan hoca çok arzu etmesine rağmen aramızda olamadı.
Hazırladığı konuşmayı Başkonsolos Umut Acar okudu.
“Değerli Konuklar
Ben Cumhuriyetle yaşıtım, size anlatacaklarım yalnız duyup işittiklerim, okuyup öğrendiklerim değil, aynı zamanda kendi hayat hikâyem olacaktır.
Cumhuriyet yedi büyük savaşın ardından kurulmuştur. 1856 Kırım,, 1877 Osmanlı Rus, 1892 Yunan, 1911 Trablus, 1912 Balkan, 1914-18 Birinci Dünya Savaşı, nihayet 1920-22 Kurtuluş Savaşı. Bu savaşlardan yalnız sonuncusu zaferle bitmiştir. Ama bu zafer vatandaştan yalnız canını ve kanını istememiştir. Vatandaştan atını, arabasını, çorabını, kağnısını, keten bezini, pencere demirini alarak bu savaş kazanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’na niçin girdiğimizi bugün bile bilmiyoruz. Ama kardeşlerini bu savaşa kurban veren, Avşar kadını biliyor ve parmağını Alaman’a uzatıyor:
Mektup saldım da varmadı,
Tel vurdum aynı gelmedi,
Alamanya harbeylesin,
Gayri kardaşım kalmadı.
Savaş yılları Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomisini tümden harap etmiş, ekin tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya ve sabana koşulacak hayvan, çiftin sapına yapışacak erkek yokluğunda çifte, hayvan yerine kadınlar koşulmuştur. Bu çöküşün en gerçekçi destanını, hemşehrim Şarkışlalı Serdari yazmıştır. Bu uzun destandan dörtlükler veriyorum:
Tahsildar da çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
Yorganı döşeği mezatta gezer
Hasırdan serilir çulumuz bizim.
Evlat da babanın sözün tutmuyor,
Açım diye çift sürmeye gitmiyor,
Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor,
Başımıza bela dölümüz bizim.
Benim bu gidişe aklım ermiyor
Fukara halini kimse sormuyor
Padişah sikkesi selam vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim.
Savaş yılları, Türk aydınlarının en yiğit, en idealist, en eğitimlilerini ölüme sürmüş, onlar geri gelmemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nın felaket tablolarından birini unutamıyorum. Bu tabloda Tarsus tren istasyonunda bir kadın görünür. Ordu, Kanal bozgunundan dönmektedir. Çul çaput içinde, hasta perişan, vagonlarda çuvallar gibi istif edilmiş, bir asker döküntüsü. Ak saçlı bir ana, yazması omuzuna düşmüş, saçları darma dağın, bir vagondan ötekine koşarak feryat ediyor: “Mehmedimi gördünüz mü? Mehmedim nerede? Mehmedimi gördünüz mü?” Falih Rıfkı Atay diyor ki: “Ana biz senin Mehmedini kumarda kaybettik.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin talihsizliği çökmüş bir ekonomi ve harabeye dönmüş bir memleket üzerine kurulmasıdır. Büyüklüğü de bundandır.
16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılan Bandırma vapuru bu çöküşü tersine çevirecek bir umudu taşıyordu. Bu umudun adı Mustafa Kemal Paşa’dır. Üçüncü ordu müfettişliğine tayin edilen Paşa İstanbul’dan ayrılıyordu. Yanında 12 kişiden oluşan Erkan-ı Harbiye’sinden başka kimse yoktu. Karadeniz’in azgın dalgaları ile sarsılan Bandırma vapurunda Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına şunları söylüyordu: “Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız maddedir! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideal ve iman götürüyoruz!”.
Bandırma vapuru ile bu küçük grup 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkınca bir şarkı söylüyorlardı: “Güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar.”
O tarihlerde, ufuktan güneşin doğacağına dair hiçbir işaret yoktur. Tersine memleket bir zifiri karanlıktır. Adana Fransızlar, Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edilmiş, başkent İstanbul İtilaf Devletlerinin işgalinde, Antalya ve Konya’da İtalyan birlikleri bulunuyor. Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri var. 15 Mayıs 1919’da Yunan birlikleri İzmir’e çıkmış; Batı Anadolu’nun verimli topraklarından memleketin kalbine doğru ilerlemekte.
Dahası var. Cumhuriyet, memleketin en önemli gelir kaynaklarını yabancı şirketlerin elinde bulmuştur. Demiryolları, limanlar, önemli tarım ve ticaret alanları, bayındırlık tesisleri, gümrük ve maliye gelirleri büyük Batılı şirketlerin elindedir. Türkiye Cumhuriyeti bu şirketleri birer birer satın almıştır.
İzmir-Aydın demiryolu 2 milyon İngiliz pounduna satın alınınca öğretmenimiz ödev vermişti, sevincimizi dile getirmeliydik. Ortaokul öğrencisi idim, ödevimin başlığı “Demir yolumuz, bağımsızlık yolumuz” idi. Tütün rejisi 4 milyon Frank’a satın alınınca bu sefer ayınkacılar bayram etmişti. Ayınkacı tütün yetiştirici demektir. Köylümüz yetiştirdiği tütünü eşeğine yükleyip, pazara indiremezdi. Tütün ille de bir yabancı tekele, bu tekelin biçtiği fiyattan satılacaktı. İndirse kaçakçı sayılıyor, ya hapse atılıyor veya tütün kolcuları ile çatışıyor ve vuruluyordu. Bir ayınkacı türküsü şöyle der:
Hacılar köyüne bastığım oldu,
Tütünümün dengi yastığım oldu,
Aman dostlar bakın benim çareme,
Tütünün tozunu basın yareme.
Cumhuriyet savaşlardan çıkıp da, ekonomik gelişmesine odaklanınca 1930 Dünya Ekonomik Buhranı patlak verir. Buhranın Türkiye’ye etkisi, tarım ürünleri ve meyveyle sınırlı olan dışsatımı vurması olur. Buğdayın kilosu 15 kuruştan 3 kuruşa düşer. Köylü gelirinin bu kadar düştüğünü gören Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne şöyle bir teklifte bulunur: “Bizim maaşlarımızla halkın geliri arasında büyük bir fark ortaya çıktı. Bu Cumhuriyet idaremize yakışmaz. Benim maaşım dâhil milletvekili maaşlarını yüzde elli azaltalım.” Teklif kabul edilir.
Cumhuriyet ilan edilince memlekette yatırıma harcanacak sermaye ve ekonomik hayatı idare edecek eğitilmiş insan yoktur. Bu nedenle Cumhuriyet ekonomik kalkınmayı devlet eliyle yapmaya karar vermiştir. Devlet sermayesi ile iki banka Etibank ve Sümerbank kurulmuş, vatandaştan birikimlerini bankaya yatırmaları istenmiştir. Devletine güvenen vatandaş da elinde avucunda ne varsa bankalara yatırdı.
Ben çamurdan yaptığım kumbarama her hafta babamın verdiği yüz paraları biriktirir, bankaya yatırırdım. Bu ekonomik kalkınma hamlesini bir yerli malı seferberliği izlemiştir. Biz bayramlarda ziyaretçilerimize şeker ve çikolata yerine incir ve fındık ikram ettik. Çayı Kazova’nın kızıl üzümü ile içtik. Çünkü şeker dışardan satın alınıyordu.
Cumhuriyet yurdun doğusuyla batısını, güney ve kuzeyini demiryolları ile birleştirmek istemiştir. Bu bir milli savunma sorunu idi. Atatürk diyor ki; “700 kilometre demir yolumuz var, bir kilometresi bile bizim değil.” 1932 yılında ilk tren Gemerek’e ulaştığında ben istasyonda idim. Halkın tabiri ile kara treni alkışlar ve yaşa var ol sesleri ile karşılamıştık.
Hoş bir fıkra var. İlk tren Erzurum’a varınca belediye başkanı nutuk veriyor; “Vatandaşlar, Cumhuriyet fabrikalar yaptı. Sanmam ki kâr edeler vallahi de zarar edirler, billahi de zarar edirler. Otobüsler aldı, yollar düzenledi, sanmam ki kâr ederler. Bunlar hep sizin içindir. Cumhuriyet ayağıza kadar tren getirdi bundan sonra iki ayda gittiğimiz İstanbul’a üç günde varacağız.” O vakit bir vatandaş sorar: “Peki biz 57 gün ne yapacağız?”
Değerli Dinleyicilerim
Ben 1929 yılından itibaren Cumhuriyetle beraber iyili kötülü olayların içinde çalkalandım. Size söyleyeceklerimin bir kısmına ben tanık oldum. Bunların arasında beni çok etkileyen bir olay var. Mustafa Kemal Atatürk 1937 yılında Sivas lisesinde benim bulunduğum sınıfa geldi. Atatürk adı etrafında oluşan efsanenin etkisindeyiz. Gözleri o kadar kuvvetli imiş ki gözlerine bakan çarpılırmış. İlkin korka korka, gözlerine bakıyoruz. Çarpılmadığımızı görünce o mavi gözlere 45 dakika doya doya baktık. Dersimiz hendese idi. (Yani geometri). Atatürk dişçinin kızı Saadet’i tahtaya kaldırdı. Geçen derste müselleslerin nasıl eşit sayılacağını okumuştuk. Saadet bunun için tahtaya iki müselles çizdi. Biz o vakit üçgene müselles derdik. Saadet müsellesin kenarlarına alfa, beta ve gamma harflerini koydu. Atatürk’ün birden kaşları çatıldı ve Saadet’e neden Yunan harfleri kullandığını sordu. Saadet, hocamız böyle yazdı, ben de onun için kullanıyorum deyiverdi. Matematik hocamız müdür Ömer Bey sınıfta idi. Atatürk aynı soruyu ona sorunca Ömer Bey topu bakanlığa attı. Bakanlık bir kitap göndermişti, onda bu harfler kullanılmıştı. Atatürk kitabı istedi o sayfayı buldu, yırtıp yere attı. Sonra gidip parmakları ile Yunan harflerini sildi yerine abc yazdı. Bize; “arkadaşlar Türk alfabesi matematik terimlerini de ifade etmeye yeterlidir.” dedi. Aradan bir hafta geçmeden abc’li yeni kitabımız geldi. Atatürk dilin sadeleşmesine ve halkın, aydınların dilini anlamasına çok önem verirdi.
Halkçılık onun inanışında kuru bir slogan değildi. Halkın arasına karışmaktan çok hoşlanırdı. Bir gece Atatürk kayıp, polis ve jandarma seferber olmuş her tarafı aramış taramışlar. Atatürk yok. Sabaha yakın Onu Samanpazarı’nda bir kahvede, halka karışmış Zeybek oynarken bulmuşlar.
Cevat Dursunoğlu şunları yazdı: “Mustafa Kemal Paşa Erzurum kongresine gitmektedir, yıl 1919. Ilıca köyüne varınca bir ağacın altına oturup kahve içmek isterler. Kahveler içilirken yolda bir kağnı belirir. Pılı pırtı yüklü kağnıda iki de delikanlı oturmaktadır. Kağnıyı yetmişlik bir ihtiyar sürmektedir. İhtiyar çağrılır. Paşa sorar: “Baba nereden gelip, nereye gidiyorsun?” İhtiyar: “Çukurova’dan gelirem, Erzurum’a gidirem.” Paşa sormaya devam eder: “Baba Erzurum’da ortalık karışık, savaş tehlikesi var. Eşkıya tehlikesi var, niye gidiyorsun? Çukurova’da geçinemedin mi?” İhtiyar Mevlut Dayı “O nasıl söz paşam Çukurova verimli topraktır, insanı diksen yeşillenir. Bizim uşaklar da çalışkandır, bey gibi geçinip gidiyorduk. Ama duymuşam ki padişah Erzurum’u düşmana verecekmiş, gelmişem ki görim, kimin malını kime verir?” der. Paşa yanındakilere der ki “Arkadaşlar bu milletle başarılamayacak hiçbir iş yoktur.”
Değerli dinleyiciler size Atatürklü yıllardan unutamadığım bir olayı daha anlatacağım. 1930’lu yılların başında sanıyorum, Atatürk, gece geç vakit Mısır Büyükelçiliğini ziyaret eder. Sabaha kadar yenir, içilir, eğlenilir. Güneş doğarken Atatürk Mısır elçisini balkona çağırır ve şunları söyler. “Buradan güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, esir milletlerin de birer birer kurtulacaklarını ve bağımsızlıklarını elde edeceklerini öyle görüyorum.” Atatürklü Cumhuriyet her zaman müstemlekecilere karşıt, küçük devletlerden yana, onurlu bir politika uygulamıştır. Cezayirli gençler Fransız müstemlekecilere karşı kanlı bir savaş verirken ellerinde Mustafa Kemal’in resmini taşıyordu.
Hindistan bağımsızlığının büyük lideri Gandi İngiliz parlamentosunda şöyle konuşuyordu: “Haydi beni tutuklayın, ama tutuklamakla iş bitmiyor. İşte Türkler kendi cenaze törenleri için hazırlanan tabutu istilacıların başında parçaladı.” Pakistan’ın ilk cumhurbaşkanı Muhammed Ali Cinnah 30 ağustos zaferimiz üzerine şöyle diyecekti: “Bu zafer bütün esir milletlerin zaferidir.”
İngiliz başbakanı Lloyd George, Çanakkale savaşının en büyük destekçisi idi. Türkler koca İngiliz İmparatorluğunu Çanakkale’de dize getirince Lloyd George parlamentoda şöyle konuşacaktı: “Tarih nadiren dahi yetiştirir, bizim talihsizliğimiz şu ki böyle bir dâhiyi bugün Türk milleti yetiştirmiştir, ne yapsak, ne tarafa gitsek Mustafa Kemal’in iradesini kıramadık, ben istifa ediyorum.”
Değerli dinleyicilerim ben yüz yaşına yaklaşmış bir faniyim. Öyle zannediyorum ki İngilizce, Türkçe, Fransızca kitaplarım, makalelerim ve Amerika’da Norveç’te, Rusya’da, İngiltere’de, İran’da ve Türkiye’nin birçok kentinde yaptığım konuşmalarımla bu kadar güçlüklerle bana emanet edildiğine inandığım Cumhuriyete karşı görevimi yaptım
Genç arkadaşlarım, Atatürk Cumhuriyeti özellikle sizlere emanet etmiştir. Onu çağdaş ve gelişmiş memleketlerin daha yücesine çıkarmak sizin çalışmalarınıza ve gayretinize bakıyor. Bu görevi başaracağınıza ben inanıyorum. Konuşmamı bitirirken hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum”
Prof Dr İlhan Başgöz
7 notes · View notes
kemalistlerce · 1 year
Text
Bandırma vapuru ❤️
Dün vardık,
Bugün varız,
Yarın daha çok var olacağız.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
13 notes · View notes
cinaraslan · 2 years
Text
✊🏻 19 MAYIS ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü ANMA VE GENÇLİK SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN ✊🏻🇹🇷
📗19 MAYIS 1919'DA NE OLDU ?👇🏻
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmî bayramıdır.] 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve bu gün, İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. Uzun yıllar "Gençlik ve Spor Bayramı" adıyla kutlanan bayram, Atatürk Yılı kabul ve ilan edilen 1981'de dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren tarafından yapılan değişiklikle "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır.
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ilk defa 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun'da kutlanmış, 24 Mayıs 1935'te Atatürk Günü adı altında resmiyet kazanmıştır.Beşiktaş'ın girişimleriyle Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan bu ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçeli yüzlerce sporcunun da katılımıyla bir spor günü hâline gelmiştir.Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen Spor Kongresi'nde söz alan Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni, kutlanan Atatürk Günü'nün tüm gençliğe mal edilebilmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında her yıl yapılmasını teklif etmiştir. Kongrede oylanan bu öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onayıyla yasalaşmıştır. 19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır.
9 notes · View notes
korkutkalkan · 7 months
Link
Atatürk Samsun'a neden gitti? 19 Mayıs'ın yıldönümü yaklaşırken Mustafa Kemal Atatürk'ün Bandırma Vapuru ile yapılan yolculuk sonrası Samsun'a çıkışı hakkında Atatürk Samsun'a neden gitti? Atatürk Samsun'a nereden gitti?soruları merak ediliyor. Peki, Atatürk Samsun'a nereden gitti? İşte bilgiler...ATATÜRK SAMSUN'A NEDEN GİTTİ? Samsun'da Rum ve Türk halkı arasında meydana gelen çatışmaların sonlandırılması için Osmanlı Hükûmeti tarafından Mustafa Kemal görevlendirilmiş ve kendisine 9. Ordu'nun müfettişliği verilmiştir. Bunun üzerine müfettiş görev bölgesine Bandırma Vapuru ile ulaşmış ve bir hafta boyunca Mantıka Palas'ta kalmıştır. Bu süreçte bölgede meydana gelen çatışmaların sebebini araştırmış ve işgalcilere karşı bizzat Türk direniş örgütlerinin kurulmasında etkin rol oynamıştır. Mustafa Kemal, bu bir haftalık süreç sonunda Havza'ya geçmiştir. Havza'da geçirdiği on yedi gün sonunda ise şehirden ayrılarak Amasya'ya hareket etmiştir.ATATÜRK SAMSUN'A NEREDEN GİTTİ?15 Mayıs 1919 tarihindeki bu görüşmeden sonra kendisi için hazırlanan ve onu Samsun'a götürecek olan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırtarak yolculuk hakkında bilgi almış ve ertesi gün öğleüzeri hareket edeceklerini bildirmiştir. Yolculuk günü vapur, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulmuş ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi'nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura binmiştir. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal'e vapurun işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceğini ve batırılacağını haber aldığını belirtmiş fakat o, yolculuğun plânlandığı gibi süreceğini söylemiştir.Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde öğleüzeri İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkmıştır. Rauf Bey'in belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru'nu izlemeye başlamış ancak Karadeniz'e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybetmiştir. Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey'e karaya yakın bir rota izlemesini ve düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emretmiştir. Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı'na girmiş, 18 Mayıs 1919 tarihinde öğleüzeri 12.00'de de Sinop Limanı'na yanaşmıştır. Üsteğmen Hikmet Bey sandal ile kıyıya çıkmış ve yolda olduklarını Samsun Tümen Komutanlığı'na telgraf ile bildirmiştir. Bandırma Vapuru, bu telgraftan bir gün sonra da 19 Mayıs 1919'da Samsun'a varmıştır.
0 notes
zataoglu · 7 months
Video
youtube
O-0047 Bandırma Vapuru
0 notes
1970-fa-re · 10 months
Text
Bandırma Vapuru müzesi Samsun
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mehmetkali · 11 months
Text
0 notes
baybaykus · 1 year
Text
DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ TOPRAKLARA TEK BAŞINA GİDEMİYOR AMA...
Doğu Anadolu da kendini her fırsatta övüp, cesur, yiğit, mert olduğunu iddia edip, gerçekte çok korkak olduğunu bildikleri kişiler için çok harika bir deyim kullanılır.
"Senin derebeyliğin nedir ki seferberliğin ne olsun?"
Atıp tutmak kolaydır.
Onu icraya dönüştürmek ise mertlik ister, cesaret ister, yürek ister, asalet ister.
Bir siyasi lider doğup büyüdüğü topraklar da enkaz altında kalarak yardım ve imdat çığlıkları atan hemşehrileri'nin yanına 15 gün sonra, o da cumhurbaşkanlığı makamının koruma kalkanı ile gidebiliyor ise;
O insanın cesaretten, mertlikten, yiğitlikten dem vurma hakkı, hele hele Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ağzına alma hakkı da haddi de yoktur olamaz da...
İşte biz bu yüzden bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyoruz
İşte bu yüzden biz onun adını siyasilerin çirkin emelleri için kullanmasına tahammül edemiyoruz.
Bakın korkusuz, mert, cesur, yürekli gerçek bir lider nasıl davranmış?
Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsuna doğru yola çıktığında İngilizler adına casusluk yapan Mustafa isimli casus tarafından öldürülmek istendi.
/Mustafa Kemal Atatürk o vapurdan inerek Samsun'a gitmekten vaz geçmeyi veya evine giderek gizlenmeyi hiç ama hiç düşünmedi./
Atatürk, Saltanat tarafından görevlendirilen Sofi Ziya ve Ahmet Nuri ile birlikte yirmi kişi tarafından Erzurum’da bulunduğu sırada öldürülmek istendi.
/Mustafa Kemal Atatürk çevresine binlerce koruma alarak değil, bir kaç arkadaşı ile korkusuzca kongre salonunundan içeri girdi ve Erzurum kongresini yaptı./
Mayıs 1920’de İngilizlerle işbirliği yapan Saltanat Atatürk’ü öldürmek için bir plan daha yaptılar. Erzincan’dan İstanbul’a gelen suikastçı İngiliz bir general ile Damat Ferit, Kürt Tealici Necmeddin ve Said Molla ile görüştü. Atatürk’e atılacak her kurşuna bir fiyat belirlemek için pazarlıklar yapıldı.
/Mustafa Kemal Atatürk "bedenimden çıkacak her mermi düşmanın başına yağacak binlerce gülleye dönüşecektir" dedi/
1921 yılında Atatürk'ü öldürmek için bir başka plan daha yapıldı. Milli mücadeleyi bitirmek isteyen İngilizler, Atatürk’ü öldürmek için maaşlı bir suikast timi kurup Anadolu’ya gönderdiler.
/Mustafa Kemal Atatürk kendisine koruma timi teklif edildiğinde "Her bir nefere burada değil cephede ihtiyacımız var." diyerek bu teklifi geri çevirdi./
Saltanat bu kez İstanbul'da ki başıboş tetikçileri toplayıp başlarına da "Zeki" isimli eşkıyayı koydu. Atatürkü öldürmeleri halinde kendilerine 150 bin İstanbul’daki ailelerine 10 bin lira vereceğini taahhüt etti.
/Mustafa Kemal Atatürk öldürülmesi halinde milli mücadelenin ne şekilde devam edeceğinin planlarını hazırlayıp birlikte savaştıkları yakın silah arkadaşlarına teslim ederek ek bir önlem alma gereği duymadı /
Atatürk’ten kurtulmayı kafasına koyan İngilizler ve Saltanat bu defa Mevlüt Efendi adlı birisine ve daha önce Anadolu’ya gönderdikleri maaşlı suikast timlerine vaad ettikeri para ödülünü 4 katına çıkardılar. Ayrıca İngilizler bu suikasta destek olması için ünlü işgal subayı John Godolphin Bennett de görevlendirdi.
/Mustafa Kemal Atatürk bir an bile saklanmayı, gizlenmeyi, gezilerini iptal etmeyi veya ertelemeyi düşünmedi./
İngilizler ve Saltanat bununla da yetinmeyip başka bir suikast planı hazırladılar. Bu kez de İstanbul’daki maaşlı İngiliz ajanı, işbirlikçi polis müdürü Tahsin'i ve hoca kılığındaki suikastçıları Anadolu’ya gönderdiler.
/Mustafa Kemal Atatürk haberdar olduğu bu suikast planında bile halk içinde dolaşıyor ve Cumhuriyeti ilan etme çalışmaları yapıyordu./
-------
Mustafa Kemal Atatürk halkından birşeyler istediğinde onlara Hürriyet, istikliklal ve istikbal vaad eder karşılığında ise hiç tereddüt etmeden kendi canını ortaya koyardı.
Zorlamaya gerek yok
Maalesef analar artık böyle liderler doğurmuyor
Bizler işte böyle bir lider için paramızı, malımızı, kanımızı canımızı bile hiç düşünmeden seve seve veriririz.
Temel Sağıroğlu
0 notes
suustunde · 1 year
Text
Tumblr media
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı Cumhuriyet’in ilanına atılan ilk adımlardan biri… Bu yolda aracı olan Bandırma Vapuru ise Milli Mücadele’nin başlatılmasında mihenk taşı… Bu önemli ana tanıklık eden Bandırma Vapuru’nun birinci kalite maketini Su Üstünde web sitemizden satın alabilir; tarihi, yaşam alanlarınızda ölümsüzleştirebilirsiniz. suüstünde #denizleraşkına #onlinealışveriş #onlinesipariş #deniz #denizcilikürünleri #mağaza #hediyelikeşya #gemimaketi #BandırmaVapuru
0 notes
zaferkavraz · 2 years
Photo
Tumblr media
#samsun #atamizindeyiz🇹🇷🇹🇷🇹🇷 #Atatürk #bandırma #bandırmavapuru (Bandırma Vapuru) https://www.instagram.com/p/Cf9wUiLKt6S/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/samsunda-mutlaka-gorulmesi-gereken-14-yer.html
Samsun’da mutlaka görülmesi gereken 14 yer
Tumblr media
Turistlere dört mevsimin harika hallerini sunması, denizle dağların eşsiz renk uyumu ve pek çok aktivite olanağı ile eşsiz bir şehirdir. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin günümüze kadar ulaşan izleri ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı şehir olmasının yanı sıra günümüzde ile de yerli ve yabancı turistler tarafından rağbet görmektedir.
Amisos Tepesi
Samsun’a yeşil alanların arasında yüksek bir tepeden bakan Amisos Tepesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için en ideal yerdir. Şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan tepe, özellikle yeşil alanları ve deniz manzarasıyla ilgi görmektedir. Aynı zamanda geçmişte yaşayan medeniyetlerden günümüze ulaşan anıt mezarların yer aldığı tepede pek çok günlük etkinlik yapılabilmektedir. Amisos Tepesi’ne eğlenceli bir teleferik yolculuğuyla çıkan ziyaretçiler, eşsiz manzara seyrinden sonra bölgede lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranlarda vakit geçirebilmekte, hediyelik ürünler satan dükkanlardan alışveriş yapabilmektedir.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Samsun’da 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, şehirde ve çevresinde elde edilen Kalkolitik, Hitit, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri ziyaretçileriyle buluşturmaktadır. Müzede özellikle Amisos Tepesi’nde yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen eserler ziyaretçilerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Bu eserler arasında altın taç, bilezik, küpe gibi takılar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bronz bir heykelin, çanak çömlek, mezar stelleri, kabartmalar ve som altından ölü hediyelerinin sergilendiği müze geçmişin izini yansıtan bu değerli eserlerle Samsun’da öne çıkmaktadır.
Kent Müzesi
Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir rolü olan Samsun’un tarihi geçmişini, coğrafi özelliklerini ve kültür tarihini öğrenmek isteyen ziyaretçiler şehirde Kent Müzesi’ni ziyaret etmelidir. 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Kent Müzesi, kapılarını Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’u merak eden turistlere yıl boyunca açık tutmaktadır. Yedi bölümden oluşan Samsun Kent Müzesi, şehrin geçmişi, savaş, mübadele ve göç zamanları hakkında turistlere detaylı bilgiler vermektedir. Müze balmumu heykelleriyle şehrin yemek ve düğün kültürünü yansıtmaktadır.
Bandırma Vapuru Müzesi
Samsun sahilinde turistik alanlardan biri olan Bandırma Vapur Müzesi, aslına uygun olarak yaptırılmıştır. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın başlatmak için geldiği vapur şehirde deniz kenarında müze olarak turistlerin karşısına çıkmaktadır. İçerisinde şehitler anıtı, balmumu heykelleri, Atatürk’e ait eşyalar ve fotoğrafların sergilendiği Bandırma Vapuru, adeta özgürlüğü simgeleyen bir müze olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlat yaşatmaktadır.
Samsun Büyük Camii
Samsun’un en büyük dini yapılarından olan Büyük Camii, 1300 yıllardan günümüze gelen tarihi bir mimaridir. Hıdır Bey tarafından ahşap bir şekilde inşa edilen camii, 1869 yılında yaşanan yangında tamamen yansa da yeniden yaptırılarak halka kazandırılmıştır. İbadethaneleri gezmeyi seven turistler için mimarisiyle oldukça ilgi gören Samsun Büyük Camii Selçuklu dönemi eseri olarak ilgi görmektedir. Büyük kubbesi ve iç mekanıyla ziyaretçileri adeta büyülemektedir.
Atakum Sahili
Samsun, Karadeniz’in yeşili bol şehri olduğu kadar muhteşem sahiliyle de turistlere cazip gelen bir yerdir. Özellikle Atakum sahili pek çok plajıyla ilgi görmektedir. Kilometrelerce uzunluktaki bu sahil yaz mevsiminde rağbet edilen bir bölgedir. Mavi bayraklı plajlarının yanı sıra eğlence mekanları, restoranları ve bisiklet yolları ile Atakum gündüzü ve gecesi ile birçok aktivite imkanı sunmaktadır.
Sahilde uzun yürüyüşlerin sonunda gün batımını izlemek paha biçilemez bir deneyimdir. Bölgede ayrıca alışveriş merkezleri, dinlenme alanları, sinema, park ve iskeleler de bulunmaktadır. Dileyen ziyaretçiler Atakum sahilinde gezebilirken, çeşitli mekanlarda sevdikleriyle vakit geçirebilmektedir.
Geyikkoşan Sahili
Geyikkoşan Sahili, Samsun’un yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nin en güzel sahillerinden biri olarak görülmektedir. Alaçam ilçesinde turistlerin yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteleri yapabilecekleri Geyikkoşan Sahili’nde keyifli bir deniz deneyimi için ziyaret edebilecekleri büyük bir kumsala sahip plaj ve birçok kafe de mevcuttur. Eşsiz bir gün batımı manzarası için Geyikkoşan Sahili, Samsun’da en ideal alanlardan biridir.
Akalan Şelaleleri
Samsun’un en önemli turistik yerlerinden biri olan Akalan Şelaleleri, şehir merkezine 100 kilometre uzaklığından bulunan doğal güzelliklerden biridir. Büyüklü küçüklü 18 tane şelaleden oluşan bu doğa harikaları 15 metre yükseklikten düşerken sunduğu büyüleyici görünümle ziyaretçilerin gözlerini doldurmaktadır. Samsun’da tabiatın içerisinde bol oksijenli ve serin bir havaya sahip olan Akalan Şelalelerinin çevresinde ziyaretçiler yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteler de yapabilmektedir.
Şahinkaya Kanyonu
Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmağın binlerce yılda aşındırmasıyla oluşan bir doğal güzellik olarak Samsun Vezirköprü’de yer almaktadır. Uzunluğu 1500 metre, yüksekliği ise 324 metre olan kanyon Türkiye’nin ikinci büyük kanyonu olarak 2015 yılında tabiat parkı olarak seçilmiştir. Yıl boyunca yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi gören Şahinkaya Kanyonu trekking, kamp, kano ve tekne turu gibi pek çok etkinliğin yapılmasına imkan vermektedir.
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, yıl içerisinde pek çok kuş türünün uğradığı bir yer olarak turistlerin ziyaret ettiği alanlardandır. Şehir merkezine oldukça yakın olan bölge turistlere de doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve piknik gibi birçok günlük etkinlik yapma imkanı sağlamaktadır. Bölgede ziyaretçiler için yürüyüş yolları, kuş gözlem kuleleri, kır lokantaları ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunmaktadır.
Kabaceviz Şelaleleri
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yer alan Kabaceviz Şelaleleri, sesi ve görüntüsüyle huzurlu bir gün sunmaktadır. Pek çok canlı çeşidini barındıran şelaleler 15,35 ve 65 metre gibi yüksekliklerden akmaktadır. Çevresinde ise ziyaretçiler doğa gezileri, dağcılık, trekking, piknik, kamp ve fotoğrafçılık gibi aktiviteler yapabilmektedir. Yeşil alanların arasındaki Kabaceviz Şelaleleri şehirden uzaklaşıp serin bir atmosferde gün geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Samsun’un görülmeye değer doğal güzelliklerinden biri olan şelaleler eşsiz bir manzarayı gözler önüne sermektedir.
Amazon Köyü
Amazon Köyü, Samsun’da Batıpark’ta 50 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Amazon Adası’nın içerisinde yer almaktadır. Efsaneler göre Samsun’da geçmiş zamanlarda Amazon kadınlarının yaşadığına inanıldığından, burada onların günlük hayatlarını yansıtan eserler sergilenmektedir. 2.5 dönümlük bir alanda Amazonların heykelleri, kabartmaları, yaşamlarından eşyalar ve sergiler bulunmaktadır. Şehrin kültürel motiflerinden görülen Amazonlar ile ilgili bilgileri öğrenmek isteyen ziyaretçiler tarafından bu alan oldukça ilgi görmektedir.
Ladik Gölü
Samsun’un Ladik ilçesinde yer alan Ladik Gölü, 7 kilometre uzunluğu ve 870 hektarlık alanıyla özellikle hafta sonlarında oldukça ilgi gören gezi yerlerindendir. Şehirden uzaklaşıp günün yorgunluğundan kurtulmak isteyenler için çevresindeki orman ve dağlarla eşsiz manzaralar sunan Ladik Gölü, sakinleşmek ve dinlenmek için en ideal alandır. İçerisindeki sazan, kızılkanat, turna balığı ve tatlı su levreği gibi balık çeşitleriyle de önemli bir turistik bölgedir.
Tekkeköy Mağaraları
Tekkeköy Mağaraları, arkeolojik sit alanı ve Türkiye’de bulunan en eski üçüncü yerleşim yeri olarak dikkat çekmektedir. Büyüklü küçüklü oyu ve mağaraların bulunduğu alandaki bu oluşumlar milattan önce 15 bin ile 60 bin yıllarından kaldığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarından el baltaları, mızrak uçları, kesici aletler ve o dönemlerin gündelik hayatını yansıtan eserler çıkmıştır. Samsun’da vadi boyunca yükselen Tekkeköy Mağaralar, geçmişin izlerini yansıtmasıyla ve etrafındaki doğal güzellikler oldukça ilgi görmektedir.
0 notes
anzacdaygallipoli · 2 years
Text
Samsun’da mutlaka görülmesi gereken 14 yer - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/samsunda-mutlaka-gorulmesi-gereken-14-yer.html
Samsun’da mutlaka görülmesi gereken 14 yer
Tumblr media
Turistlere dört mevsimin harika hallerini sunması, denizle dağların eşsiz renk uyumu ve pek çok aktivite olanağı ile eşsiz bir şehirdir. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin günümüze kadar ulaşan izleri ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı şehir olmasının yanı sıra günümüzde ile de yerli ve yabancı turistler tarafından rağbet görmektedir.
Amisos Tepesi
Samsun’a yeşil alanların arasında yüksek bir tepeden bakan Amisos Tepesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için en ideal yerdir. Şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan tepe, özellikle yeşil alanları ve deniz manzarasıyla ilgi görmektedir. Aynı zamanda geçmişte yaşayan medeniyetlerden günümüze ulaşan anıt mezarların yer aldığı tepede pek çok günlük etkinlik yapılabilmektedir. Amisos Tepesi’ne eğlenceli bir teleferik yolculuğuyla çıkan ziyaretçiler, eşsiz manzara seyrinden sonra bölgede lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranlarda vakit geçirebilmekte, hediyelik ürünler satan dükkanlardan alışveriş yapabilmektedir.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Samsun’da 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, şehirde ve çevresinde elde edilen Kalkolitik, Hitit, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri ziyaretçileriyle buluşturmaktadır. Müzede özellikle Amisos Tepesi’nde yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen eserler ziyaretçilerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Bu eserler arasında altın taç, bilezik, küpe gibi takılar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bronz bir heykelin, çanak çömlek, mezar stelleri, kabartmalar ve som altından ölü hediyelerinin sergilendiği müze geçmişin izini yansıtan bu değerli eserlerle Samsun’da öne çıkmaktadır.
Kent Müzesi
Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir rolü olan Samsun’un tarihi geçmişini, coğrafi özelliklerini ve kültür tarihini öğrenmek isteyen ziyaretçiler şehirde Kent Müzesi’ni ziyaret etmelidir. 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Kent Müzesi, kapılarını Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’u merak eden turistlere yıl boyunca açık tutmaktadır. Yedi bölümden oluşan Samsun Kent Müzesi, şehrin geçmişi, savaş, mübadele ve göç zamanları hakkında turistlere detaylı bilgiler vermektedir. Müze balmumu heykelleriyle şehrin yemek ve düğün kültürünü yansıtmaktadır.
Bandırma Vapuru Müzesi
Samsun sahilinde turistik alanlardan biri olan Bandırma Vapur Müzesi, aslına uygun olarak yaptırılmıştır. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın başlatmak için geldiği vapur şehirde deniz kenarında müze olarak turistlerin karşısına çıkmaktadır. İçerisinde şehitler anıtı, balmumu heykelleri, Atatürk’e ait eşyalar ve fotoğrafların sergilendiği Bandırma Vapuru, adeta özgürlüğü simgeleyen bir müze olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlat yaşatmaktadır.
Samsun Büyük Camii
Samsun’un en büyük dini yapılarından olan Büyük Camii, 1300 yıllardan günümüze gelen tarihi bir mimaridir. Hıdır Bey tarafından ahşap bir şekilde inşa edilen camii, 1869 yılında yaşanan yangında tamamen yansa da yeniden yaptırılarak halka kazandırılmıştır. İbadethaneleri gezmeyi seven turistler için mimarisiyle oldukça ilgi gören Samsun Büyük Camii Selçuklu dönemi eseri olarak ilgi görmektedir. Büyük kubbesi ve iç mekanıyla ziyaretçileri adeta büyülemektedir.
Atakum Sahili
Samsun, Karadeniz’in yeşili bol şehri olduğu kadar muhteşem sahiliyle de turistlere cazip gelen bir yerdir. Özellikle Atakum sahili pek çok plajıyla ilgi görmektedir. Kilometrelerce uzunluktaki bu sahil yaz mevsiminde rağbet edilen bir bölgedir. Mavi bayraklı plajlarının yanı sıra eğlence mekanları, restoranları ve bisiklet yolları ile Atakum gündüzü ve gecesi ile birçok aktivite imkanı sunmaktadır.
Sahilde uzun yürüyüşlerin sonunda gün batımını izlemek paha biçilemez bir deneyimdir. Bölgede ayrıca alışveriş merkezleri, dinlenme alanları, sinema, park ve iskeleler de bulunmaktadır. Dileyen ziyaretçiler Atakum sahilinde gezebilirken, çeşitli mekanlarda sevdikleriyle vakit geçirebilmektedir.
Geyikkoşan Sahili
Geyikkoşan Sahili, Samsun’un yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nin en güzel sahillerinden biri olarak görülmektedir. Alaçam ilçesinde turistlerin yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteleri yapabilecekleri Geyikkoşan Sahili’nde keyifli bir deniz deneyimi için ziyaret edebilecekleri büyük bir kumsala sahip plaj ve birçok kafe de mevcuttur. Eşsiz bir gün batımı manzarası için Geyikkoşan Sahili, Samsun’da en ideal alanlardan biridir.
Akalan Şelaleleri
Samsun’un en önemli turistik yerlerinden biri olan Akalan Şelaleleri, şehir merkezine 100 kilometre uzaklığından bulunan doğal güzelliklerden biridir. Büyüklü küçüklü 18 tane şelaleden oluşan bu doğa harikaları 15 metre yükseklikten düşerken sunduğu büyüleyici görünümle ziyaretçilerin gözlerini doldurmaktadır. Samsun’da tabiatın içerisinde bol oksijenli ve serin bir havaya sahip olan Akalan Şelalelerinin çevresinde ziyaretçiler yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteler de yapabilmektedir.
Şahinkaya Kanyonu
Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmağın binlerce yılda aşındırmasıyla oluşan bir doğal güzellik olarak Samsun Vezirköprü’de yer almaktadır. Uzunluğu 1500 metre, yüksekliği ise 324 metre olan kanyon Türkiye’nin ikinci büyük kanyonu olarak 2015 yılında tabiat parkı olarak seçilmiştir. Yıl boyunca yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi gören Şahinkaya Kanyonu trekking, kamp, kano ve tekne turu gibi pek çok etkinliğin yapılmasına imkan vermektedir.
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, yıl içerisinde pek çok kuş türünün uğradığı bir yer olarak turistlerin ziyaret ettiği alanlardandır. Şehir merkezine oldukça yakın olan bölge turistlere de doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve piknik gibi birçok günlük etkinlik yapma imkanı sağlamaktadır. Bölgede ziyaretçiler için yürüyüş yolları, kuş gözlem kuleleri, kır lokantaları ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunmaktadır.
Kabaceviz Şelaleleri
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yer alan Kabaceviz Şelaleleri, sesi ve görüntüsüyle huzurlu bir gün sunmaktadır. Pek çok canlı çeşidini barındıran şelaleler 15,35 ve 65 metre gibi yüksekliklerden akmaktadır. Çevresinde ise ziyaretçiler doğa gezileri, dağcılık, trekking, piknik, kamp ve fotoğrafçılık gibi aktiviteler yapabilmektedir. Yeşil alanların arasındaki Kabaceviz Şelaleleri şehirden uzaklaşıp serin bir atmosferde gün geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Samsun’un görülmeye değer doğal güzelliklerinden biri olan şelaleler eşsiz bir manzarayı gözler önüne sermektedir.
Amazon Köyü
Amazon Köyü, Samsun’da Batıpark’ta 50 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Amazon Adası’nın içerisinde yer almaktadır. Efsaneler göre Samsun’da geçmiş zamanlarda Amazon kadınlarının yaşadığına inanıldığından, burada onların günlük hayatlarını yansıtan eserler sergilenmektedir. 2.5 dönümlük bir alanda Amazonların heykelleri, kabartmaları, yaşamlarından eşyalar ve sergiler bulunmaktadır. Şehrin kültürel motiflerinden görülen Amazonlar ile ilgili bilgileri öğrenmek isteyen ziyaretçiler tarafından bu alan oldukça ilgi görmektedir.
Ladik Gölü
Samsun’un Ladik ilçesinde yer alan Ladik Gölü, 7 kilometre uzunluğu ve 870 hektarlık alanıyla özellikle hafta sonlarında oldukça ilgi gören gezi yerlerindendir. Şehirden uzaklaşıp günün yorgunluğundan kurtulmak isteyenler için çevresindeki orman ve dağlarla eşsiz manzaralar sunan Ladik Gölü, sakinleşmek ve dinlenmek için en ideal alandır. İçerisindeki sazan, kızılkanat, turna balığı ve tatlı su levreği gibi balık çeşitleriyle de önemli bir turistik bölgedir.
Tekkeköy Mağaraları
Tekkeköy Mağaraları, arkeolojik sit alanı ve Türkiye’de bulunan en eski üçüncü yerleşim yeri olarak dikkat çekmektedir. Büyüklü küçüklü oyu ve mağaraların bulunduğu alandaki bu oluşumlar milattan önce 15 bin ile 60 bin yıllarından kaldığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarından el baltaları, mızrak uçları, kesici aletler ve o dönemlerin gündelik hayatını yansıtan eserler çıkmıştır. Samsun’da vadi boyunca yükselen Tekkeköy Mağaralar, geçmişin izlerini yansıtmasıyla ve etrafındaki doğal güzellikler oldukça ilgi görmektedir.
0 notes
turkeytraveltours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/samsunda-mutlaka-gorulmesi-gereken-14-yer.html
Samsun’da mutlaka görülmesi gereken 14 yer
Tumblr media
Turistlere dört mevsimin harika hallerini sunması, denizle dağların eşsiz renk uyumu ve pek çok aktivite olanağı ile eşsiz bir şehirdir. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin günümüze kadar ulaşan izleri ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı şehir olmasının yanı sıra günümüzde ile de yerli ve yabancı turistler tarafından rağbet görmektedir.
Amisos Tepesi
Samsun’a yeşil alanların arasında yüksek bir tepeden bakan Amisos Tepesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için en ideal yerdir. Şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan tepe, özellikle yeşil alanları ve deniz manzarasıyla ilgi görmektedir. Aynı zamanda geçmişte yaşayan medeniyetlerden günümüze ulaşan anıt mezarların yer aldığı tepede pek çok günlük etkinlik yapılabilmektedir. Amisos Tepesi’ne eğlenceli bir teleferik yolculuğuyla çıkan ziyaretçiler, eşsiz manzara seyrinden sonra bölgede lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranlarda vakit geçirebilmekte, hediyelik ürünler satan dükkanlardan alışveriş yapabilmektedir.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Samsun’da 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, şehirde ve çevresinde elde edilen Kalkolitik, Hitit, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri ziyaretçileriyle buluşturmaktadır. Müzede özellikle Amisos Tepesi’nde yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen eserler ziyaretçilerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Bu eserler arasında altın taç, bilezik, küpe gibi takılar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bronz bir heykelin, çanak çömlek, mezar stelleri, kabartmalar ve som altından ölü hediyelerinin sergilendiği müze geçmişin izini yansıtan bu değerli eserlerle Samsun’da öne çıkmaktadır.
Kent Müzesi
Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir rolü olan Samsun’un tarihi geçmişini, coğrafi özelliklerini ve kültür tarihini öğrenmek isteyen ziyaretçiler şehirde Kent Müzesi’ni ziyaret etmelidir. 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Kent Müzesi, kapılarını Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’u merak eden turistlere yıl boyunca açık tutmaktadır. Yedi bölümden oluşan Samsun Kent Müzesi, şehrin geçmişi, savaş, mübadele ve göç zamanları hakkında turistlere detaylı bilgiler vermektedir. Müze balmumu heykelleriyle şehrin yemek ve düğün kültürünü yansıtmaktadır.
Bandırma Vapuru Müzesi
Samsun sahilinde turistik alanlardan biri olan Bandırma Vapur Müzesi, aslına uygun olarak yaptırılmıştır. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın başlatmak için geldiği vapur şehirde deniz kenarında müze olarak turistlerin karşısına çıkmaktadır. İçerisinde şehitler anıtı, balmumu heykelleri, Atatürk’e ait eşyalar ve fotoğrafların sergilendiği Bandırma Vapuru, adeta özgürlüğü simgeleyen bir müze olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlat yaşatmaktadır.
Samsun Büyük Camii
Samsun’un en büyük dini yapılarından olan Büyük Camii, 1300 yıllardan günümüze gelen tarihi bir mimaridir. Hıdır Bey tarafından ahşap bir şekilde inşa edilen camii, 1869 yılında yaşanan yangında tamamen yansa da yeniden yaptırılarak halka kazandırılmıştır. İbadethaneleri gezmeyi seven turistler için mimarisiyle oldukça ilgi gören Samsun Büyük Camii Selçuklu dönemi eseri olarak ilgi görmektedir. Büyük kubbesi ve iç mekanıyla ziyaretçileri adeta büyülemektedir.
Atakum Sahili
Samsun, Karadeniz’in yeşili bol şehri olduğu kadar muhteşem sahiliyle de turistlere cazip gelen bir yerdir. Özellikle Atakum sahili pek çok plajıyla ilgi görmektedir. Kilometrelerce uzunluktaki bu sahil yaz mevsiminde rağbet edilen bir bölgedir. Mavi bayraklı plajlarının yanı sıra eğlence mekanları, restoranları ve bisiklet yolları ile Atakum gündüzü ve gecesi ile birçok aktivite imkanı sunmaktadır.
Sahilde uzun yürüyüşlerin sonunda gün batımını izlemek paha biçilemez bir deneyimdir. Bölgede ayrıca alışveriş merkezleri, dinlenme alanları, sinema, park ve iskeleler de bulunmaktadır. Dileyen ziyaretçiler Atakum sahilinde gezebilirken, çeşitli mekanlarda sevdikleriyle vakit geçirebilmektedir.
Geyikkoşan Sahili
Geyikkoşan Sahili, Samsun’un yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nin en güzel sahillerinden biri olarak görülmektedir. Alaçam ilçesinde turistlerin yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteleri yapabilecekleri Geyikkoşan Sahili’nde keyifli bir deniz deneyimi için ziyaret edebilecekleri büyük bir kumsala sahip plaj ve birçok kafe de mevcuttur. Eşsiz bir gün batımı manzarası için Geyikkoşan Sahili, Samsun’da en ideal alanlardan biridir.
Akalan Şelaleleri
Samsun’un en önemli turistik yerlerinden biri olan Akalan Şelaleleri, şehir merkezine 100 kilometre uzaklığından bulunan doğal güzelliklerden biridir. Büyüklü küçüklü 18 tane şelaleden oluşan bu doğa harikaları 15 metre yükseklikten düşerken sunduğu büyüleyici görünümle ziyaretçilerin gözlerini doldurmaktadır. Samsun’da tabiatın içerisinde bol oksijenli ve serin bir havaya sahip olan Akalan Şelalelerinin çevresinde ziyaretçiler yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteler de yapabilmektedir.
Şahinkaya Kanyonu
Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmağın binlerce yılda aşındırmasıyla oluşan bir doğal güzellik olarak Samsun Vezirköprü’de yer almaktadır. Uzunluğu 1500 metre, yüksekliği ise 324 metre olan kanyon Türkiye’nin ikinci büyük kanyonu olarak 2015 yılında tabiat parkı olarak seçilmiştir. Yıl boyunca yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi gören Şahinkaya Kanyonu trekking, kamp, kano ve tekne turu gibi pek çok etkinliğin yapılmasına imkan vermektedir.
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, yıl içerisinde pek çok kuş türünün uğradığı bir yer olarak turistlerin ziyaret ettiği alanlardandır. Şehir merkezine oldukça yakın olan bölge turistlere de doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve piknik gibi birçok günlük etkinlik yapma imkanı sağlamaktadır. Bölgede ziyaretçiler için yürüyüş yolları, kuş gözlem kuleleri, kır lokantaları ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunmaktadır.
Kabaceviz Şelaleleri
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yer alan Kabaceviz Şelaleleri, sesi ve görüntüsüyle huzurlu bir gün sunmaktadır. Pek çok canlı çeşidini barındıran şelaleler 15,35 ve 65 metre gibi yüksekliklerden akmaktadır. Çevresinde ise ziyaretçiler doğa gezileri, dağcılık, trekking, piknik, kamp ve fotoğrafçılık gibi aktiviteler yapabilmektedir. Yeşil alanların arasındaki Kabaceviz Şelaleleri şehirden uzaklaşıp serin bir atmosferde gün geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Samsun’un görülmeye değer doğal güzelliklerinden biri olan şelaleler eşsiz bir manzarayı gözler önüne sermektedir.
Amazon Köyü
Amazon Köyü, Samsun’da Batıpark’ta 50 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Amazon Adası’nın içerisinde yer almaktadır. Efsaneler göre Samsun’da geçmiş zamanlarda Amazon kadınlarının yaşadığına inanıldığından, burada onların günlük hayatlarını yansıtan eserler sergilenmektedir. 2.5 dönümlük bir alanda Amazonların heykelleri, kabartmaları, yaşamlarından eşyalar ve sergiler bulunmaktadır. Şehrin kültürel motiflerinden görülen Amazonlar ile ilgili bilgileri öğrenmek isteyen ziyaretçiler tarafından bu alan oldukça ilgi görmektedir.
Ladik Gölü
Samsun’un Ladik ilçesinde yer alan Ladik Gölü, 7 kilometre uzunluğu ve 870 hektarlık alanıyla özellikle hafta sonlarında oldukça ilgi gören gezi yerlerindendir. Şehirden uzaklaşıp günün yorgunluğundan kurtulmak isteyenler için çevresindeki orman ve dağlarla eşsiz manzaralar sunan Ladik Gölü, sakinleşmek ve dinlenmek için en ideal alandır. İçerisindeki sazan, kızılkanat, turna balığı ve tatlı su levreği gibi balık çeşitleriyle de önemli bir turistik bölgedir.
Tekkeköy Mağaraları
Tekkeköy Mağaraları, arkeolojik sit alanı ve Türkiye’de bulunan en eski üçüncü yerleşim yeri olarak dikkat çekmektedir. Büyüklü küçüklü oyu ve mağaraların bulunduğu alandaki bu oluşumlar milattan önce 15 bin ile 60 bin yıllarından kaldığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarından el baltaları, mızrak uçları, kesici aletler ve o dönemlerin gündelik hayatını yansıtan eserler çıkmıştır. Samsun’da vadi boyunca yükselen Tekkeköy Mağaralar, geçmişin izlerini yansıtmasıyla ve etrafındaki doğal güzellikler oldukça ilgi görmektedir.
0 notes
gallipolidaytours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/samsunda-mutlaka-gorulmesi-gereken-14-yer.html
Samsun’da mutlaka görülmesi gereken 14 yer
Tumblr media
Turistlere dört mevsimin harika hallerini sunması, denizle dağların eşsiz renk uyumu ve pek çok aktivite olanağı ile eşsiz bir şehirdir. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin günümüze kadar ulaşan izleri ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı şehir olmasının yanı sıra günümüzde ile de yerli ve yabancı turistler tarafından rağbet görmektedir.
Amisos Tepesi
Samsun’a yeşil alanların arasında yüksek bir tepeden bakan Amisos Tepesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için en ideal yerdir. Şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan tepe, özellikle yeşil alanları ve deniz manzarasıyla ilgi görmektedir. Aynı zamanda geçmişte yaşayan medeniyetlerden günümüze ulaşan anıt mezarların yer aldığı tepede pek çok günlük etkinlik yapılabilmektedir. Amisos Tepesi’ne eğlenceli bir teleferik yolculuğuyla çıkan ziyaretçiler, eşsiz manzara seyrinden sonra bölgede lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranlarda vakit geçirebilmekte, hediyelik ürünler satan dükkanlardan alışveriş yapabilmektedir.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Samsun’da 1981 yılından bu yana faaliyet gösteren Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, şehirde ve çevresinde elde edilen Kalkolitik, Hitit, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri ziyaretçileriyle buluşturmaktadır. Müzede özellikle Amisos Tepesi’nde yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen eserler ziyaretçilerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Bu eserler arasında altın taç, bilezik, küpe gibi takılar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bronz bir heykelin, çanak çömlek, mezar stelleri, kabartmalar ve som altından ölü hediyelerinin sergilendiği müze geçmişin izini yansıtan bu değerli eserlerle Samsun’da öne çıkmaktadır.
Kent Müzesi
Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir rolü olan Samsun’un tarihi geçmişini, coğrafi özelliklerini ve kültür tarihini öğrenmek isteyen ziyaretçiler şehirde Kent Müzesi’ni ziyaret etmelidir. 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Kent Müzesi, kapılarını Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’u merak eden turistlere yıl boyunca açık tutmaktadır. Yedi bölümden oluşan Samsun Kent Müzesi, şehrin geçmişi, savaş, mübadele ve göç zamanları hakkında turistlere detaylı bilgiler vermektedir. Müze balmumu heykelleriyle şehrin yemek ve düğün kültürünü yansıtmaktadır.
Bandırma Vapuru Müzesi
Samsun sahilinde turistik alanlardan biri olan Bandırma Vapur Müzesi, aslına uygun olarak yaptırılmıştır. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın başlatmak için geldiği vapur şehirde deniz kenarında müze olarak turistlerin karşısına çıkmaktadır. İçerisinde şehitler anıtı, balmumu heykelleri, Atatürk’e ait eşyalar ve fotoğrafların sergilendiği Bandırma Vapuru, adeta özgürlüğü simgeleyen bir müze olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlat yaşatmaktadır.
Samsun Büyük Camii
Samsun’un en büyük dini yapılarından olan Büyük Camii, 1300 yıllardan günümüze gelen tarihi bir mimaridir. Hıdır Bey tarafından ahşap bir şekilde inşa edilen camii, 1869 yılında yaşanan yangında tamamen yansa da yeniden yaptırılarak halka kazandırılmıştır. İbadethaneleri gezmeyi seven turistler için mimarisiyle oldukça ilgi gören Samsun Büyük Camii Selçuklu dönemi eseri olarak ilgi görmektedir. Büyük kubbesi ve iç mekanıyla ziyaretçileri adeta büyülemektedir.
Atakum Sahili
Samsun, Karadeniz’in yeşili bol şehri olduğu kadar muhteşem sahiliyle de turistlere cazip gelen bir yerdir. Özellikle Atakum sahili pek çok plajıyla ilgi görmektedir. Kilometrelerce uzunluktaki bu sahil yaz mevsiminde rağbet edilen bir bölgedir. Mavi bayraklı plajlarının yanı sıra eğlence mekanları, restoranları ve bisiklet yolları ile Atakum gündüzü ve gecesi ile birçok aktivite imkanı sunmaktadır.
Sahilde uzun yürüyüşlerin sonunda gün batımını izlemek paha biçilemez bir deneyimdir. Bölgede ayrıca alışveriş merkezleri, dinlenme alanları, sinema, park ve iskeleler de bulunmaktadır. Dileyen ziyaretçiler Atakum sahilinde gezebilirken, çeşitli mekanlarda sevdikleriyle vakit geçirebilmektedir.
Geyikkoşan Sahili
Geyikkoşan Sahili, Samsun’un yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nin en güzel sahillerinden biri olarak görülmektedir. Alaçam ilçesinde turistlerin yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteleri yapabilecekleri Geyikkoşan Sahili’nde keyifli bir deniz deneyimi için ziyaret edebilecekleri büyük bir kumsala sahip plaj ve birçok kafe de mevcuttur. Eşsiz bir gün batımı manzarası için Geyikkoşan Sahili, Samsun’da en ideal alanlardan biridir.
Akalan Şelaleleri
Samsun’un en önemli turistik yerlerinden biri olan Akalan Şelaleleri, şehir merkezine 100 kilometre uzaklığından bulunan doğal güzelliklerden biridir. Büyüklü küçüklü 18 tane şelaleden oluşan bu doğa harikaları 15 metre yükseklikten düşerken sunduğu büyüleyici görünümle ziyaretçilerin gözlerini doldurmaktadır. Samsun’da tabiatın içerisinde bol oksijenli ve serin bir havaya sahip olan Akalan Şelalelerinin çevresinde ziyaretçiler yürüyüş ve piknik gibi günlük aktiviteler de yapabilmektedir.
Şahinkaya Kanyonu
Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmağın binlerce yılda aşındırmasıyla oluşan bir doğal güzellik olarak Samsun Vezirköprü’de yer almaktadır. Uzunluğu 1500 metre, yüksekliği ise 324 metre olan kanyon Türkiye’nin ikinci büyük kanyonu olarak 2015 yılında tabiat parkı olarak seçilmiştir. Yıl boyunca yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi gören Şahinkaya Kanyonu trekking, kamp, kano ve tekne turu gibi pek çok etkinliğin yapılmasına imkan vermektedir.
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, yıl içerisinde pek çok kuş türünün uğradığı bir yer olarak turistlerin ziyaret ettiği alanlardandır. Şehir merkezine oldukça yakın olan bölge turistlere de doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve piknik gibi birçok günlük etkinlik yapma imkanı sağlamaktadır. Bölgede ziyaretçiler için yürüyüş yolları, kuş gözlem kuleleri, kır lokantaları ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunmaktadır.
Kabaceviz Şelaleleri
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yer alan Kabaceviz Şelaleleri, sesi ve görüntüsüyle huzurlu bir gün sunmaktadır. Pek çok canlı çeşidini barındıran şelaleler 15,35 ve 65 metre gibi yüksekliklerden akmaktadır. Çevresinde ise ziyaretçiler doğa gezileri, dağcılık, trekking, piknik, kamp ve fotoğrafçılık gibi aktiviteler yapabilmektedir. Yeşil alanların arasındaki Kabaceviz Şelaleleri şehirden uzaklaşıp serin bir atmosferde gün geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Samsun’un görülmeye değer doğal güzelliklerinden biri olan şelaleler eşsiz bir manzarayı gözler önüne sermektedir.
Amazon Köyü
Amazon Köyü, Samsun’da Batıpark’ta 50 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Amazon Adası’nın içerisinde yer almaktadır. Efsaneler göre Samsun’da geçmiş zamanlarda Amazon kadınlarının yaşadığına inanıldığından, burada onların günlük hayatlarını yansıtan eserler sergilenmektedir. 2.5 dönümlük bir alanda Amazonların heykelleri, kabartmaları, yaşamlarından eşyalar ve sergiler bulunmaktadır. Şehrin kültürel motiflerinden görülen Amazonlar ile ilgili bilgileri öğrenmek isteyen ziyaretçiler tarafından bu alan oldukça ilgi görmektedir.
Ladik Gölü
Samsun’un Ladik ilçesinde yer alan Ladik Gölü, 7 kilometre uzunluğu ve 870 hektarlık alanıyla özellikle hafta sonlarında oldukça ilgi gören gezi yerlerindendir. Şehirden uzaklaşıp günün yorgunluğundan kurtulmak isteyenler için çevresindeki orman ve dağlarla eşsiz manzaralar sunan Ladik Gölü, sakinleşmek ve dinlenmek için en ideal alandır. İçerisindeki sazan, kızılkanat, turna balığı ve tatlı su levreği gibi balık çeşitleriyle de önemli bir turistik bölgedir.
Tekkeköy Mağaraları
Tekkeköy Mağaraları, arkeolojik sit alanı ve Türkiye’de bulunan en eski üçüncü yerleşim yeri olarak dikkat çekmektedir. Büyüklü küçüklü oyu ve mağaraların bulunduğu alandaki bu oluşumlar milattan önce 15 bin ile 60 bin yıllarından kaldığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarından el baltaları, mızrak uçları, kesici aletler ve o dönemlerin gündelik hayatını yansıtan eserler çıkmıştır. Samsun’da vadi boyunca yükselen Tekkeköy Mağaralar, geçmişin izlerini yansıtmasıyla ve etrafındaki doğal güzellikler oldukça ilgi görmektedir.
0 notes