Tumgik
#akla kara
beklenendua · 2 years
Text
Tumblr media
SÖZ OLSUN
Yitirdiğim bir şey var, sende arıyorum,
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum …
Yaklaşma diyorsan, peki umudum,
Bir daha kimseden sormayacağım seni;
—— Söz olsun! …
Akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan,
Beni görünce üşüyorsun, tamam …
Uğramam bir daha kamçılasa da kan,
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni;
—— Söz olsun! …
Dağlara doğru uçan kuşlarla,
Tüm sırları soyulmuş nemli düşlerle,
Öfke çiçekleri getiren kışlarla,
Korkma, yokuşlarda yormayacağım seni;
—— Söz olsun! …
Kurtlar gibi ulusa da gönlüm ardından,
Sormayacağım yüzünü, izini yollardan …
Tüfeğimin namlusunun ucuna konan
Kınalı keklik olsan da vurmayacağım seni;
—— Söz olsun! …
Bir kuvvet iksiridir eski fotoğrafların,
Bakışların konuşur, kilitlense de dudakların.
Şimdi yol ayrımındayız, bakın
Af çıkmazsa eğer sarmayacağım seni;
—— Söz olsun! …
Elindedir, dönüştür bu ağıdı serenatlara,
Düş atları uçursun bizi bulutlara …
İki kılıç gibi dövüşürken akla kara,
Adak olsan da kurban vermeyeceğim seni;
—— Söz olsun! …
Bahaettin KARAKOÇ
Mekânı cennet olsun.
113 notes · View notes
2135mm · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"ağlama, olma mahzun.
gülerek bak yarına.
sanma ki güzelliğin
o ipek saçlarına
dökülen akla biter...
böyle bir kara sevda
kara toprakla biter..."
13 notes · View notes
aynodndr · 6 months
Text
Tumblr media
Ömer Hayyam bu şiiri tam 800 yıl önce yazmış!
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
* * *
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
* * *
Beni özene bezene yaratan kim? Sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
* * *
Kim senin 'yasa'nı çiğnemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
* * *
Tanrı bizi çamurdan yarattığında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
* * *
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin?
* * *
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
* * *
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
* * *
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
* * *
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
******
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA?
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN?
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı ikiyüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ ?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ !
6 notes · View notes
furxa · 1 year
Text
Sanma ki güzelliğin
O ipek saçlarına
Dökülen akla biter
Böyle bir kara sevda
Kara toprakla biter
7 notes · View notes
emrullahbedir-blog · 8 months
Video
youtube
Hüseyin Arapoğlu - Akla Kara Radyo Anonsu 2
2 notes · View notes
444names · 1 year
Text
latvian and greek forenames BUT excluding "c"
Addlenika Adija Adrilip Agda Aggelanta Agia Agirios Agne Agred Aidra Aigenis Aigfros Aiost Airija Airistina Airus Aivi Akla Aldzanne Aleas Aleds Alektors Aleormeto Alewthe Alexios Alfs Aliks Alios Almarts Alvi Alvija Ametra Anaivijs Anatrideia Andijs Andos Andra Andranate Andre Ands Aniandria Anina Anis Anoula Ansla Anta Antaklis Ante Anthenos Antijs Antios Antomna Ants Aria Aridra Ariopira Arma Armios Armunda Arna Arta Artistids Arvi Askenis Astrios Atelegs Athemane Atheorma Atijs Atine Attherios Austa Bars Benis Beris Birus Borgyros Brista Brudon Brunthers Dampios Dantis Davs Degs Demaris Demeliana Demmars Deneria Deneta Denidoris Derie Dessisja Destia Dija Dikilts Dimonsta Dioldiola Dmirina Doxims Doxina Dristims Drudos Drunta Dzenis Dzida Dzis Dzisoly Edija Edis Edmitris Edulis Edvira Edvita Eftherija Egioldimos Egios Eines Eios Eklia Ekos Eksios Ektria Elaos Eleklamata Eliorght Elis Elos Elvara Elvasketa Elvidegos Elvino Emilia Ergejs Eria Erinos Erviros Eugejs Euphia Evalene Evanthenos Evela Evianta Evidregon Eviteasse Fana Fanne Fella Fona Fote Gairos Gathena Gatos Gelexios Gelonija Genards Genthen Geodeina Geolannobe Germuta Gers Gios Girinonsla Gitaps Gite Goni Gonyssinos Gredzarlis Greta Gris Grisja Gundra Gunia Gunideine Gurta Gustine Haragars Haris Helekata Helinra Helintigri Hellineta Hentine Heoda Heope Hlos Hrina Hugala Iana Iantis Ilgara Ilissianos Iltines Inarbas Indroma Ingelis Ingels Ininars Intheodyss Iotija Ipharina Irana Iris Jannon Jelandros Jevissulis Jundaids Jurte Jutsa Kala Kara Kate Khars Kina Klama Klas Kolafreona Konass Konis Kridas Kriki Kris Kristrios Kyrolija Laija Landras Lands Lara Larija Laulanios Laulaos Laulorgejs Laurie Lekalta Leks Lelefstina Leon Leoni Leophadija Leorysou Lexia Lieta Ligona Lijs Liliangus Liliksis Linaga Line Linos Lintinos Livas Lotemonda Mailis Maios Mairutaxi Maiva Mako Makos Maks Mandijs Mandro Maneslaos Mantios Mards Marejs Margs Maria Maritana Mars Marsios Mate Matinos Meled Meta Miharikena Miharis Mika Miklija Milios Mina Mine Mios Miro Mita Modyss Monetasi Myro Neles Neta Nievros Nija Nika Niki Nikyrihs Nikyromes Nilts Nion Niriopi Niseiaki Norgios Nors Odamina Ofil Olavs Olgars Olgorita Olgors Orkos Oskas Oskos Pamorghe Pana Pandamina Pane Panonis Pargon Pars Paulis Paura Pavs Pelmara Perne Peta Pečkasiana Pharija Pharis Phars Phermailis Phon Photirenia Phris Planija Rainasi Raleo Reia Rene Ritakos Ritvils Robia Rudoxios Salos Sana Sanijs Sanna Santis Sara Sarejs Sarturija Selera Siga Sigo Silla Sillew Simonita Sinios Sinos Skassios Snikathans Solos Sophine Sotanars Sotina Sotise Spanitrite Stel Stinos Stios Stita Stromios Talea Tamana Tassios Tata Tate Teodon Terastis Thadinijs Thaikers Thana Thenolita Theo Therts Thili Thilvis Thipida Thote Thots Thoulla Tijs Ulditols Vadoni Vagdama Vaiotija Vala Valanas Valdemma Valds Valetris Valia Vans Vartsa Vaspia Vastids Velina Velipios Velos Vies Vievris Viktra Villa Vines Vitassilis Xannoulos Xanos Xeni Yandra Yane Yanos Yions Yios Yita Yitra Zaios Zana Zanaed Zandina Zandis Zannes Zanos Zanta Zelds Zemma Zigatjaris Zigfrios Zighilis Zignie Zina Zinessia Zinia Zitristo Zoebardis Zois
3 notes · View notes
anesrum · 2 years
Photo
Tumblr media
“Tanrıça Soka, kaosun görünen yüzüydü ve en nihai dileği evrene sonsuz felaketi getirip, acıyı en mutlak duygu kılmaktı. Onu durdurmak ise Tanrı Endeg'in işiydi ve birbirlerinden akla kara kadar farklı olan bu iki mutlak tanrı, kendilerinden oluşturdukları bu evrende sürekli mücadele içerisindeydi. İki mutlak tanrının mücadelesine insanların yaşadığı topraklar da tanık oldu. Volkanlar patladı, tsunamiler oluştu, depremler oldu ve ortaya çıkan bu şiddetli depremler, kimi kıtaları birbirinden ayırdı, kimilerini ise batırdı. Mu da onlardan biriydi. Tanrı Cüyeen ise, elleriyle yarattığı Mu halkına baktı ve onlara acıdı. Soka ile Endeg'in hiddetinin altında sulara çekilirken, Mu'yu bir ışık hüzmesiyle dokudu ve onları okyanusun dibine sakladı.
Eğer Büyük Okyanus'un en derin suları aşılır ve en karanlık bölgeleri geçilirse, geçen kişi bir ışık görecektir. Bu ışığa girme cesareti gösterirse, Tanrı Cüyeen'in şefkatli parıltıları onu kutsayacak ve Mu'yu görme onuruna erişecektir. Bir anda okyanusun serin sularından çekilecek ve kendisini Mu'nun sonsuz semasında bulacaktır. İşte, Tanrı Cüyeen'in Mu halkına armağanı budur. Mu'nun batışı, her yıl Zak ayı, on üç Şuen'de hatırlanmakta ve Tanrı Cüyeen'e minnettarlık abidesi olarak adaklar adanıp dualar edilmektedir.
Şimdi anlatacağımız bu öykü, Arınma Günü olarak bilinen Zak ayı, on üç Şuen'de gerçekleşmiştir.”
-Aşula ve Arınma Günü, anesrum (Wattpad)
2 notes · View notes
seslimeram · 2 years
Text
Söz Neye Yarar...
Tumblr media
Her yer alabildiğine simsiyah, kapkaranlık! Her gün bir öncesini aşan, bir öncesinden çok daha açık bir biçimde o mahvın sembolleriyle donatılıyor. “Cerahat”, gökten değil yerden hiç değil doğrudan ekranlardan, sokağa düşen gölgelerden, baş amirinden, rezil faşistine hep bir biçimde süreğen kılınarak güncelleniyor. İstem dışı, yok yere değil dosdoğru tümü birden yıkıcılık ekseni güncellenirken simsiyah, kapkaranlık bir yerin istikameti de açıkça belirleniyor, dipsiz bir dehliz. Ezber edilmiş cümlelerin, hep aynı yerden çıkagelen alenen akla seza demeçlerin, eylem ve kanun hamlelerinin paralelinde yeni ülke nam sahnenin her nasıl bir istimlak işlemine tabi olunduğu artık giz değildir. Cerahat yüceltildikçe erkan için iktidar makamının öncelikleri sıralanarak, duraksamak nedir bilinmeksizin karanlığın tonları arasında dolaşıma çıkılır. Laf olsun diye değildir hiçbir şey, her şey tastamam belli bir hesap kitap döngüsü içinde, sadece çok daha fazla eza ve daha derin, kalıcı bir siyahın imali içindir, zifiri karanlık.
Yirmi bir yıllı iktidar pratiğinin suna geldiği her şey benzerini daha öncesinde görmemiş ola gelenler için acı bir tecrübenin ta kendisidir. Bütünüyle dünü sırtlanarak, yepyeni bir ülkeyi var ediyoruz / edeceğiz bak bu seçimde ettiğimizi kanıtlayacağız derken baş amir ile avenesi olmakta olan o kapkaranlık hallerin yekununda bir ülkenin demirbaş kılınma halidir. Bütün, derli toplu bir biçimde var edilmiş olan şey kapkaranlık bir temsilyetin ta kendisidir, budur artık ülke. Bunca doğrudan var edilmiş müdahalelerle bir biçimde tüm o hayat imgesinin zayi edildiği yerdir yeni ülke. Her şeyin, hemen her yerin simsiyah, zifiri kapkaranlığa rehin olunmasının köşe bentleri sürekli güncel kılınan yerdir işte yeni, yeni, yepyeni ülke. Bir bahis açalım şurada, Bianet’ten aktaralım. “Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Amasra’daki iş cinayetine değinen Buldan şunları söyledi:
“41 yaşam hikâyesini kaybettik”
“Ölümün adı kara. Amasra’da 41 canı, 41 yaşam hikâyesini kaybettik. Acımız gerçekten çok büyük, üzüntümüz derin. Kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Evet, tarifsiz bir acı yaşıyoruz. Bu kesinlikle bir kaza değildir, göz göre göre gelen bir cinayettir.
“Amasra Soma’nın, Ermenek’in, Zonguldak’ın, Elbistan’ın, Siirt ve Şırnak’ın devamıdır. Hayatların yok olup gitmesinin nedeni denetimsizliktir, cezasızlıktır, kâr hırsıdır, üretim baskısıdır. Kâr azalmasın diye gerekli önlemlerin alınmamasıdır.
“Bir yılda 1359 işçi hayatını kaybetti”
“AKP-MHP iktidarının yönetim zihniyetinin bu ülkeyi nasıl işçi mezarlığına çevirdiğine hepimiz tanığız. Sadece bir yıl içerisinde 1359 işçi hayatını kaybetti.
“AKP Genel Başkanı bir de çıkmış bütün boyutlarıyla soruşturulacağını söylüyor. Buna nasıl inanalım? Hemen ardından da “kader planı” diyerek tedbirsizliği ve katliamı meşrulaştırma çabası içerisine girdi.
“Kesinlikle kader planı değildir. İşçilerin canı ve kanı üzerinden yapılan kâr ve sömürü planıdır asıl sebep. Emekçinin canı üzerine kurulan zenginler sofrasıdır asıl sebep.
“Cezasızlık şirketleri cesaretlendiriyor”
“İktidarınızın bu konudaki sicilini Soma’dan çok iyi biliyoruz. Tam 8 yıl oldu ve ortada adalet yok. 301 madencinin katledilmesinin sorumluları iktidar tarafından korundu, kollanmaya da devam ediyor. Üstelik işçilerin kafasına tekme atan özel kalem müdürünüzü de ekonomi ataşesi yaparak ödüllendirdiniz.
“Soma için hukuk mücadelesi veren Sevgili Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay tutukludur. Buradan kendilerine selamlarımızı ve saygılarımızı gönderiyorum. İşte tam da bu cezasızlık politikasıdır maden şirketlerini asıl cesaretlendiren.
“Sayıştay uyardı, gereği yapılmadı”
“Sayıştay'ın denetimlerinde tespit ettiği risklerle ilgili olarak Türkiye Taş Kömürü İşletmesine ciddi uyarılarda bulunulmuş. Ama kimse dinlememiş. Bu uyarıların gereği yapılmadı. İşçinin canı azalabilir ama kâr asla azalmasın! İşte bu iktidarın zihniyeti tam da budur.
“HDP olarak, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız ve kapatılmasına asla izin vermeyeceğiz. Yaşamını yitiren bir madencinin eşi “Üzerini örtmeyin, bu bir cinayettir” diye haykırdı. Biz de buradan söz veriyoruz. Evet, Amasra’yı unutmayacağız, unutturmayacağız. Üzerinin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz.
“Parti olarak elbette ki heyetimiz ilk günden Bartın’a gitti, gerekli incelemelerde bulundu. İşçilerle ve sendikayla görüşmeler gerçekleştirdi. Raporumuzu da en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağız.
“Türkiye’nin en büyük işletmesi AKP”
“Ülke olarak yaşadığımız yoksulluğun, sefaletin, ölümlerin ve adaletsizliklerin nedeni AKP-MHP iktidarının oluşturduğu büyük rant ve talan düzenidir. Rant düzenleri her yerinden patlamaktadır. Kirlilik, artık halının altına sığmayacak boyutlara varmıştır. Sayıştay raporları çürümenin boyutlarını çok net ortaya koymaktadır. Bartın’da iş sağlığı ve güvenliğine gelince kaynak yok ama başka yerlere gelince kaynak çok.
“Merkez Bankası bürokratları için hukuka aykırı bir biçimde yapılan 45 milyon liralık özel sağlık sigortası harcamasına bolca para var, TMSF bürokratlarının 18 milyon liralık özel sağlık giderine para var ama işçinin can güvenliği için bu ülkede kaynak ne yazık ki yok!
“Bartın’da ve diğer maden işletmelerinde iş güvenliği için gerekli ekipman ve teçhizata kaynak yok ama günlük mal ve hizmet giderine 5 milyon TL harcayan Saray için sınırsız kaynak var. Türkiye’nin en büyük işletmesi de AKP’dir, Saray’dır. Türkiye’yi resmen işletiyorlar.”
Bütünüyle simsiyah nedir, neye tekabül eder bugün bu raddede, Pervin Buldan’ın anlaşılır kılmaya çalıştığı imgelemden görünendir. Yaşamın çarçur edilmesinin, her durumda dini bir siyasi angajman haline dönüştürüp, onunla insanları bir iş cinayetinde dahi hizada tam ve eksiksiz tutma gayretinin hazin suretini işler bütün konuşması boyunca. Şirketleşmiş ol büyük şirketlerin var ettiği kötülüğe hami, bunu kılavuz bilen, gören ve belleyen bir aklın her nasıl büyük bir kötülüğe devam ettiği Bartın, Amasra Maden cinayeti sonrasında da en kestirmeden bilinendir, görünen köye kılavuza hacet yoktur. Malum yirmi dört saatlik sürede çıkartılan naaşlardan kıvanç, her şeyi, hemen her türden olduğu gibi kötülüğü, akla seza yıkımı, bildiğiniz cinayetin ta kendisini kader diye geçiştirmekten kaçınmayanların karşısında hayat ne alemdedir? Medeniyetini yok ederek, çürüterek, katlederek, kesintisiz bir biçimde zapturapt altına almak için dayatmaları var ederek, aralıksız terörü sahiplenip, can yakarak var edenlerin elinde Amasra’da, Ermenek, Şırnak, Soma gibi unutturulacak bir mesele mi kalacaktır? Simsiyah dediğimiz vakit çıkagelen bu cerahat halinin sunduğu her şey kötülük dolu bir ülkeyi bildirirken, bu cinayet silsilesi karşısında kim / kimler, her nasıl hesap verecektir!
Ayça Söylemez’in Bianet’teki haberidir: Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Barın, Amasra’daki iş cinayetine dair savcılığa başvuru yaptı.
Başvuruda, olayın meydana geldiği ocakta, işçi eksikliği, metan sorunu, kömür tozu sorunu başta olmak üzere çok ciddi ve ağır ihlallerin söz konusu olduğunu belirttiler.
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına dün iletilen dilekçede, iş cinayetinin meydana geldiği ocağın, 14 Ekim 2022 saat 18:15 itibarı ile “suç mahalli” olmasına rağmen, şüphelilerin halen etkin şekilde tasarrufta bulunduğu bir alan olduğu ifade edildi:
“Şüpheli sıfatını taşıyacak kişilerin buraya müdahalesi engellenmeli. Halen kamu gücünü kullanabilen kişiler olmaları, idari ve diğer yetkilerini kullanarak delil karartma ihtimallerinin yüksek olması, gerçekleşen işçi katliamının toplumda çok büyük infial yaratması nedeniyle tutuklanmaları, aynı gerekçelerle haklarında gerekli diğer emniyet tedbirlerinin alınması gerekmektedir.”
Savcılık dün ocakta inceleme yaptı, bugün de keşif için maden ocağına gidecek.
“TTK yetkilileri suç mahallinden uzaklaştırılmalı”
Dilekçede, madenlerde daha önce meydana gelen iş cinayetlerine dair soruşturma süreçleri hatırlatıldı:
“Soruşturmada şüpheli sıfatında olma olasılığı olan kişilerin etkin bir şekilde ocak içerisinde bulundukları ve tüm sürece müdahale ettiklerini gözlemledik. Soma, Ermenek ve Karadon'da yaşanan maden katliamlarına ilişkin soruşturma/kovuşturma süreçleri göz önüne alındığında;
“Sulh Ceza Hakimi ve bağımsız bilirkişi heyetleri vasıtası ile keşif yapılması, bu süre boyunca başta Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ve Amasra Taş Kömürü İşletme (TİM) Müessesesi müdürlüğünde yetkili pozisyonda bulunanların tamamının suç mahallinden uzaklaştırılması; idari görevlilerin soruşturma yapmasına izin verilmemesi ve delillerin kaybolmaması için soruşturma makamı tarafından önlem alması gereklidir.”
“Bağımsız bilirkişi” talebi
Savcılığa yapılan başvuruda, soruşturmada bağımsız uzmanların görev alması gerektiği ifade edildi:
“Keşif sırasında bağımsız bilirkişiler (maden havalandırması konusunda uzman, maden iş sağlığı güvenliği konusunda uzman, elektrik konusunda uzman, maden jeolojisi konusunda uzman) bulundurulması;
“Bilirkişilerin gerek bu işletme gerekse başka işletmeler ile bağlantısının olmamasının sağlanması;
“Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile irtibata geçilerek bağımsız bilirkişilerce olay yerinde keşif sırasında gözlem yapılmasına, uzman mütalaası alınmasına imkan tanınması gereklidir.”
Riskler biliniyordu, önlem alınmadı
Dilekçede, iş cinayetiyle ilgili şu değerlendirme yer aldı:
“İşçi sayısındaki eksiklikler, metan sorunu, kömür tozu sorunu başta olmak üzere Sayıştay, TKK faaliyet raporlarında ve birçok kurum ve kuruluş tarafından çeşitli yıllarda defalarca tespit edilmiş ve raporlanmıştır. Bu eksikliklerin yaratacağı riskler bilinmesine rağmen uzun yıllar boyunca giderilmemesi özellikle şüphelilerden üst düzey yönetim kadrosunda bulunanların kusur ve sorumluluklarını arttırmaktadır.
Yeraltı maden işletmeciliği yüksek risk barındıran bir çalışma alanıdır. Risklerin yüksek olması, ortaya çıkması muhtemel risklerin çok daha özenli bir şekilde planlanması, riskleri gözönünde bulundurarak üretim faaliyetinin yürütülmesi, güncel teknolojik olanaklardan yararlanma ile bu alandaki riskler çok rahatlıkla minimize edilebilir ve ortadan kaldırılabilir.
Dünyanın birçok ülkesinde yeraltı maden işletmeleri faaliyetlerine devam etmekte, fakat ülkemizde olduğu gibi işçi ölümleri olmamakta ve benzer nitelikte maden katliamları yaşanmamaktadır. Bu durum, Enerji Bakanlığı, TTK, TKİ başta olmak üzere kamu kurumlarının, işçi sağlığı ve iş güvenliğini merkeze almayan, güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerden faydalanmayan sadece daha fazla üretim ve kar amaçlı hareket ettiklerini, olası riskleri ve işçi ölümlerini umursamadıklarını göstermektedir.
TTK, SGK ve Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurumu'nda bölgenin denetiminden sorumlu görevlilerin sorumluluklarını yerine getirmemiş olması da bu katliamın nedenlerinden biridir. Gerekli denetimler ve alınması gerekenler tedbirler yapılmış olsa 41 maden işçisi yaşamını yitirmemiş olacaktı.
Şüphelilerin, az sayıda işçiyle çok daha fazla üretim yapmak ve kar hırsı nedeniyle göz göre gelen bu işçi katliamını umursamadıkları, hiçbir önlem almadıkları açıkça görülmektedir.”
Şüphelilerin tutuklanması istendi
ÇHD’nin Savcılıktan talepleri şöyle:
“Belirlenecek şüpheliler ve soruşturma sırasında ortaya çıkacak faillerin tespiti ile tutuklanmalarına;
Delillerin toplanabilmesi ve delillere erişim yetkileri bulunan şüphelilerin delil karartmasının engellenmesi için şüphelilerin maden sahasına girişinin yasaklanmasına;
Teknik inceleme için gerekli olan bilgi ve belgelerin öncelikle maden işletmesine ait idari bina içerisindeki örneklerine vakit kaybetmeksizin el konulmasına, aynı zamanda TTK ve ilgili kurumlardan onaylı örneklerinin temin edilmesine karar verilmesini talep ederiz.”
Gerek Ayça Söylemez’in Bianet’te aktardığı gibi, gerekse de mecliste Özgür Özel’den ol Erkan Baş’a kadar bir elin parmaklarını geçmeyen bir temsilin / vekilin ısrarla bildirdiği bir ihmal silsilesi kırk bir insanın hayatına mal olmasıdır. Devletlinin kendisini kanunların yerine konumlandırdığı bir sahnede, ihmal, örtbas etme, sorunları çözmeme nihai anlamda o yıkımı da beraberinde getirir. Sağır sultanın duyduğu, sayıştay raporunda aleni bir biçimde devlet kurumu / ilgili bakanlık ve işletmenin sorgulandığı, çözüm yollarına dair önerilerin var edildiği bir zeminde, kulağın üstüne yatılarak kapatılan şeyin bugün bir kırıma dönüştüğü gerçekliği değilse nedir ki simsiyah! Yetkili nam temsilin, cinayetin ta kendisi var edildikten sonra, o cinayet mahallinde halen bulunabilmelerinin hesabını kim, kimler nasıl verecektir? Öncesi ve sonrasında çıkagelen her detayla, Soma, Ermenek, ol Şırnak gibi pek çok başka yerde, yüzlerce insanın canını çalan bir kara düzen temsilinin, kömür için verilen mücadelede yaşam hakları ellerinden alınanlar unutturulduğu gibi bu hal, şu şartlarla o Bartın da mı unutturulmak istenmektedir, nedir yani? Gerisi haberin sınırları içerisindeki yetkilileri, yetkilerini kullanıp inisiyatif almaya çağıran metindedir, sahiden görüyor musunuz?
Her yer simsiyah, alabildiğine kapkaranlık kılınıyor. Cerahat öylesine, laf ola beri gele bir mesel olmaktan öte, elle tutulabilir, gözle görülebilir, hayatın tam da merkezine odaklanıp durulurken ortaya çıkan imge simsiyah bir hali bildiriyor. Grup toplantılarında sallana sallana, mangalda kül bırakılmadan var edilen nutuklardaki dozajın tersinde bambaşka bir yarayı var eden, dönüştüren bir akım var artık. Hayatın enerjisini sömüren, gündelik halin ortasında yükseltilen yıkım, sınırlandırma, yok etme hallerini yutmaya devam diyen bir akıl / akım / eylem toplamı var ediliyor. Biyolojik politikanın ekseni, düzen diye çıkagelen akım / mekanizmanın suna geldiği her şey çok daha kalıcı / derin yıkımlara çıka geliyor. Birinci haftasını geride bırakan bir yaranın, mevzu, mesel olunmasının ister adına dezenformasyon yasası deyin, isterseniz iktidar / muhalefeti şehit / kurban diye durulsun o halle örtülmesinin utancında hangi gün aydınlık kalabilir ki? Simsiyah, kapkaranlık bir hal dört bir yanı kuşatmaya devam ederken, sözün, esirgenen her şeyi geri kazanabilmek adına bir eylem olduğunu kim fark edecektir? Ne zaman anlamına varılacaktır ki! Onca afaki, o kadar değersizleştirilen yaşam idesini bir seçim / sandık, gündelik laf ebelikleri, sonsuz bir gümbürtü daha örtbas ettirebilecek midir, etsin midir? Ya sonrası, ya ötesi, ya bir sonraki küçük kıyamet...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Amasra Madeninde Bekleyiş – AP – New York Post
2 notes · View notes
aykutiltertr · 26 days
Video
youtube
Böyle Bir Kara Sevda - Özlem Ağırman ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Mu...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. ✩ https://youtu.be/5ddTIsMYhYU Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Böyle Bir Kara Sevda - Özlem Ağırman ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muhayyer Kürdi Semai TSM KORO) Beste: Gündoğdu Duran Güfte: Gündoğdu Duran Makam: Muhayyerkürdi Usûl: Semai İcra: Zeki Müren, Özlem Ağırman Bm       Em      Bm Bm   Em    C     Bm Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın, Am     Em Bm    C  Am     Bm    Em    Bm Sanma ki hikâyesi şu titreyen dalların Bm        Em C     Am Düşen yaprakla biter, Bm    D      Em    D   Em    D      C    Bm Böyle bir kara sevda kara toprakla biter. Bm       Em     Bm Bm   Em    C     Bm Ağlama olma mahzun gülerek bak yarına, Am     Em Bm      C  Am   Bm    Em  Bm Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına Bm        Em C   Am Dökülen akla biter, Bm    D      Em    D   Em    D      C    Bm Böyle bir kara sevda kara toprakla biter. Özlem Ağırman kimdir? Özlem Ağırman kaç yaşında, nereli? Özlem Ağırman hayatı ve biyografisi!Siyaset gündemine dair yorumları ile dikkatleri çeken Özlem Ağırman izleyicilerin merak konusu oldu. Peki, Özlem Ağırman kaç yaşında, nereli? Özlem Ağırman hayatı ve biyografisi! Özlem Ağırman kimdir? Çarpıcı yorumları ve tespitleri ile katıldığı programlarda dikkatleri çeken Özlem Ağırman hakkında araştırmalar yapılıyor. Özlem Ağırman kimdir? Özlem Ağırman kaç yaşında, nereli? Özlem Ağırman hayatı ve biyografisi! Özlem Ağırman KİMDİR? 1989'da Mimar Sinan Üniversitesi / Mimarlık Fakültesi / Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden mezun. Yabancı dili İngilizce. Şehir Plancıları Odası'nın kayıtlı üyesi ve bir dönem kurullarında görev yaptı; 1990-1999'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Planlama ve İmar Müdürlüğü, Şehir ve Bölge Planlama Müdürlüklerinde görev yaptı. 1999'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden istifa ederek eşi (merhum) Mimar M. Tekin Ağırman ile birlikte ÖZ-TEK Ağırman Şehir Planlama ve Mühendislik İnşaat Tic. Ltd. Şti'yi kurdu. 1999'da memuriyetten ayrıldıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi oldu. 2001- 2003 tarihlerinde CHP Tuzla İlçe Kadın Kolları Başkanlığı, 2003-2005 tarihleri arasında CHP Tuzla İlçe Yönetim Kurulu İlçe Sekreterliği görevini yaptı. 2015'de Tuzla İlçesi Tema Vakfı Temsilciliğini arkadaşlarıyla beraber oluşturup, gönüllü çalışmalara başladı. Aynı zamanda bir sanatçı olarak iki albüm çıkardı. Sevgili eşi, Mimar M.Tekin Ağırman'ı 10 Şubat 2015 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu kaybetti. M. Tekin Ağırman yıllarını verdiği partisi ve ulaşmaya çalıştığı hedefleri ile hala yüreğimizde yaşıyor. Onun bıraktığı izler hala taze, sosyal demokrasiyi yaşatan, bugünlere getiren değerlerinin bayrağını da ileri taşımayı görev biliyor. "ÇÖL FİLİZİ" kitabında bahsettiği görüşler, felsefi yapı, CHP ile ilgili düşüncelerini de yansıttı, güncel siyasi gelişmeler için önerilerde bulundu. Mağdur toplulukların öncüsü oldu, #EYT Mağdurları topluluğunun kuruluşundan bu güne gelişmelerine, büyümelerine katkı verdi. 1 Kasım'da 26. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde, müzik uğraşlarına son vererek CHP'den aday adayı olarak siyasi yolculuğuna devam etti. 1 Kasım 2015 seçimlerinden itibaren de bir sonraki seçimlerde milletvekili adayı olmak için ara vermeden çalışmalarına başladı. 27. Dönem milletvekilliği seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 1. Bölge Milletvekilliği Aday Adayı oldu. 24 Haziran seçimlerinden sonra, demokratik bir kurultayı talep etmek ve parti içi muhalif çizgisi nedeniyle başka pek çok partili gibi disiplin kuruluna verildi. İstanbul İl Disiplin kurulunun "İhraç " kararı sonrasında YDK ya başvurmadan CHP de istifa etti. Bugün siyasi çalışmalarını, demokrasi, değişim, gelişim ve refah çizgisinde sürdürmektedir. Gelişim ve Demokrasi Partisi'ni kurdu. MUHAYYER-KÜRDÎ مخيّر كردي Türk mûsikisinde bir birleşik makam. Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN 150-200 yıllık bir geçmişi vardır. Türk mûsikisinde “kürdililer” ve “bûselikliler” adıyla anılan iki grup birleşik makam arasında kürdililer bir makamın icrasından sonra yerinde kürdî dörtlü, beşli veya dizisinin bir bölümüyle karar eden makamlardır. Sadece birtakım makamlar için söz konusu olan bu işlem sonucunda Türk zevkinin beğenisi doğrultusunda isimleri ve sayıları belli kürdili birleşik makamlar meydana gelmiştir. Bu şekilde kürdî ile karar eden gruptaki makamlardan biri de muhayyer-kürdîdir. Bu makam da gruptaki diğer makamlar gibi inici bir seyir takip eder ve dügâh perdesinde karar verir. Makamın asıl yapısı muhayyer makamı dizisinin sonuna bir kürdî dörtlü, beşli veya dizi parçasının eklenmesiyle oluşmuştur. Bu durumda muhayyer makamının icrasından sonra dügâh perdesinde kürdî ile karar verildiğinde muhayyer-kürdî makamı meydana gelir. Zeki Müren
0 notes
blog-of-zespira · 1 month
Text
Biliyor musun benim için şarkılar çok önemlidir. İnsanları dinledikleri şarkılardan tanıyabilirsin çünkü. Şarkılar ruhu kıskıvrak yakalar ve onları ifşa ederler. Tabii sen şarkılara bu kadar önem verdiğimi bilmiyorsun. Olsun. Geçen gün attığın şarkıyı dinleme fırsatını geç buldum. Belki de bilerek geçiktirmişimdir. Çünkü biliyorum bu sefer sende bittim. Devam ediyorsun ve bu beni gururlandırıyor. Belki de yanındaki kız sevgilindi. Güzel kızmış ama biraz kısa gibi. Sen kısa kızları sevmezdin. Belki de seviyordun. Biliyor musun aklım bu aralar sürekli böyle. Bunu bildiğini biliyorum çünkü sana anlatmıştım. Ama belki de umursamamışsındır. Sürekli bir kargaşa var düşüncelerimde. Akla kara gibi ya da iyiyle kötü. Attığın şarkıya geleceksek. I Will survive... Güzel şarkı. Bitmeden çok önce bile biliyordum beni atlatabileceğini. Bu yüzden asla bir sürpriz değildi benim için. Benim kadar basit birini unutmak zor olmasa gerek. Ve asla benim için parçalanacağını ya da biteceğini düşünmedim. Çünkü ben buna değmezdim ve sen düşündüğünün aksine çok güçlüsün. Ama ben değilim. Benim içimde bir yerlerde hala sana aşık olan zincirlenmiş küçük biri var. Biliyorum sen bana inat yaşarsın ben senin için ölürken. Bu gün 197. gün. Dile kolay yüz doksan yedi gün. Altı ay ve on beş gün. Biliyor musun bir insanı içsel olarak altı ay sonra affederiz. Yani ona sadece altı ay kızgın veya nefret dolu kalabiliriz. Sen benden nefret etmiyordun, aşıktın. Ama aşkta nefretle iç içe olan bir duygu ve nefret duygusu olmadan aşk var olamaz. Bu yüzden nefretin içsel olarak bittiği anda bana olan aşkının da son bulacağını zaten biliyordum. O yüzden bunu uzatmaya gerek yok. Bunlar sadece unutmamak için yazdığım hatırlatmalar. Bu aralar çoğu şeyi hatırlamakta zorluk çekiyorum. Bir tanecik aşkınla ilk mutluluklar dileğin benden olsun. Ondan başkası yalan olur da seni hiç bırakmaz umarım.
0 notes
mersinyerelhaber · 2 months
Text
SEÇİM VE KARA PROPAGANDA…
Seçimlere bir gün kaldı. Akla karayı göreceğiz. Bu seçim halkın duyarlılığı, hizmete bakış açısı, tercihleri ve en önemlisi kentlilik bilinci açısından çok önemli göstergeleri önümüze koyacak. Kara propagandaların etkisi, yalan, yanlış bilgilendirmelerin vatandaş nezdinde ne kadarının ciddiye alındığı, liyakat ve hizmetin ne derece önemsendiğinin sonuçlarını da göreceğiz bu seçimde. Geçmiş…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
barkoturktv · 3 months
Link
0 notes
temelispanakgil · 5 months
Text
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
Beni özene bezene yaratan kim? Sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
Kim senin 'yasa'nı çiğnemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
Tanrı bizi çamurdan yarattığında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin?
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA?
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN?
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı ikiyüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ ?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN<
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ !
1 note · View note
nnnebula · 6 months
Text
Yeni başlangıçlara hazır değildim henüz..
Fazlaydı bu yaşadıklarım yada yaşayacaklarım.
Ciddi biri değildim ve hiçbir zaman ciddiyeti düşünmedim.
Sen ise,içindeydi sevgin..
Yaşıyordun adeta onunla.
Benim için günlüktü, gelip geçiciydi sevda .
Alnının akıyla çıktın gene bu işten de..
Benim ise her yerim kara. . .
Akla karayı bile ayırt edemiyorum artık.
Bazen gözümün gördüğü bir aydınlık, bazı zamanlarda karanlığım oluyor. Kayboluyorum içinde uçurum misali.
Zifiri..
Gitmeleri severim, gelmek gibi ..
Ama bu sefer beceremedim gelmeyi .
Yeni başlangıçlara hazır değildim henüz..
İstemiyordum elimin üstünde başka bir el..
Kokuma ortak biri.
Omzumda yabancı birinin eli..
..
Evet tam da buna hazır değildim.
İtiyordum adeta, gitgide uzaklaşmak..
Geri çekilmek.
Tam da uçurumun kenarına gelmişken, tutar yine bir el; yeniden!
Çeker beni.
Her zaman yaptığı gibi..
Ama ben; çekerim yine elimden elini. . .
Yeni başlangıçlara hazır değildim henüz..
Seninle olmaya,seni ben kabul etmeye!
Farklı hayatlar yaşamaya..
Yada farklı hayatları bir yapmaya.
İstememek olmasa da, sadece hazır değilim buna..
Belki hazır olunca. . .
Yeni başlangıçlara hazır değildim henüz..
Bir masalla başladı herşey..
Öyle değilse de öyle olmalıydı!
Öyle görüyordum ben..
Bir varmış bir yokmuş du hayat kimilerine göre..
Sevmek yada sevmemek, uzanıp yetişememek belki de yetişmek istememek..
Bir vardı sevda bir yokdu..
Olmamalıydı belkide!
Günün birinde uzak şehirlerden birinde..
Varlığı belgisiz ama hissedilen .
Hani görmediğimiz halde inandıklarımız gibi. Yaşadığını
bildiğimiz,varlığını görmesekde!
İnandığımız şehirlerin birinde..
Belki birgün diye diye. . .
Yeni başlangıçlara hazır değildim henüz..
Bazen deriz ama hep..
Şu ana kadar yaşadığımız ilişkilerin kaçında aşk vardı?
Kaçı için ağladın?
Gidişinde ağıtlar yaktın?
Kaçında gerçeklik vardı?
Hangi biri için gerçekten ‘seviyorum’ diyebildin ?
Aynaya dön yüzünü..
Sor bu soruları kendine o zaman .
İşte tam bu yüzden, hazır değildim başlangıçlara…
Sonradan bu sorulara cevapsız kalmamak için!
İşte tam da bu yüzden . . .
Ben başaramadım sizin gibi dolu dolu yaşamayı sevdayı..
Ben hayatı yaşadım.
Eğlenmek, gülmek, arkadaşlık..
Sevda çok uzaktı bana.
Evet bana göre değildi.
Hep ittim, geri çekildim.
Sırtımı döndüm.
Çünkü hazır değildim.
Anlatamam belki bunu ama, ben sizin gibi olmayı hiç beceremedim . . .
0 notes
tmgdegitimiblog · 6 months
Text
TMGD Kara Yolculuğu Taşımacılığı
Tumblr media
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI (ADR)EĞİTİMLERİ
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı Kimdir?
Tehlikeli madde güvenlik danışmanı, tehlikeli maddeleri ambalajlama, doldurma, boşaltma ve karayoluyla nakletme sırasında çevre ve insan güvenliğini korumak için gereken önlemlerin alınmasını sağlayan teknik personeldir.
TMGD (ADR) Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Tehlikeli malların karayoluyla güvenli bir şekilde taşınması konusunda danışmanlık hizmeti verir, Tüm nakliye araçlarının düzenli genel denetimleri yapar, Firmaların, tehlikeli mal yönetmeliklerine uygun çalışmasını sağlar. Tehlikeli atıkları tanımlamak, atık riskini azaltmak için gerekli önlemleri alır. Uygun acil durum kurallarının uygulanmasını sağlar. Herhangi bir kaza veya yasa ihlalini araştırmak ve rapor hazırlar. Kazaların, olayların veya ciddi ihlallerin tekrarlanmasını önlemek için uygun önlemler alır. Taşımacılıkta görev alan tüm personele eğitim verir. Mevzuatta meydana gelen değişiklikleri takip etmek ve uygulanmasını sağlar.
Adana’da TMGD Eğitimini Nereden Alabilirim?
Adana ve çevre illerde yaşıyorsanız TMGD eğitimlerimize sizleri de bekleriz. Adana TMGD kursu İris Bemer Akademi iş sağlığı ve güvenliği alanında; işyeri hekimliği, işyeri hemşireliği, iş güvenliği uzmanlığının tüm sınıflarında eğitim verdiği gibi ilk yardım ve ilk yardım eğiticiliğinde de hizmet vermekteyiz. Ayrıca tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı eğitimlerimizle de uzun yıllardır Adana TMGD kursu İris Akademi olarak hizmet vermekteyiz. TMGD alanında başta karayolu taşımacılığı olmak üzere, deniz ve demiryolu taşımacılığı alanında da eğitimlerimiz devam ediyor.
Adana TMGD Kursu İris Bemer Akademi’de ADR Eğitimleri
TMGD Eğitimleri Adana İris Bemer Akademi’de karayolu, denizyolu, demiryolu taşımacılığı alanında olmak üzere 3 farklı alanda gerçekleştirilir. Karayolu ( ADR) ana eğitimi oluşturur. Adana TMGD kursu İris Bemer Akademi’den denizyolları ve demiryolları alanında TMGD eğitimi alabilmek için öncelikle karayolları TMGD (ADR) belgesine sahip olmak gerekir. Adana TMGD Kursu İris Akademi’de TMGD ( ADR) Eğitimleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından TMGD eğitimleri düzenlemek için yetkilendirilmiş Adana TMGD kursu İris Bemer Akademi’de ADR eğitimleri;
64 ders saatinden oluşur. Bu dersler ise bir günde en az 3 saat; en fazla 8 saat olacak şekilde düzenlenir. Eğitimler ortalama 8 günlük programda gerçekleştirilir. Adana TMGD kursu İris Bemer Akademi’de ADR eğitimleri “örgün eğitim” modeli ile gerçekleştirilir.
TMGD Sınavları
Adana TMGD Kursu İris Akademi’de eğitim alan kursiyerlerimiz Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından belli periyotlarda gerçekleştirilen sınavlara girmeleri ve başarılı olmaları gerekir. Kursiyerlerimizin TMGD (ADR) açık kitap usulü yapılan sınavlarda başarılı sayılabilmeleri için 100 üzerinden en 70 puan almaları gerekir.
Adana’da TMGD Kursu Denilince Akla Gelen İlk İsim: Adana İris Bemer Akademi
Tehlikeli maddelerin taşınması, boşaltılması, saklanması, paketlenmesi vs durumlarının ne kadar önem arz ettiği yadsınamaz bir gerçektir. Çevreye, zarar vermemek adına ülkemizin de imzalamış olduğu protokol gereği TMGD işyerleri için önemli bir teknik personel olarak karşımıza çıkar. Tüm lisans mezunlarının eğitimini almak ve sınavlarında başarılı olmak şartıyla olabileceği TMGD yeni bir iş alanı olarak da karşımıza çıkıyor.
Tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı alanında kariyer yapmak isteyen tüm kursiyer adaylarımızı, TMGD (TMGD RID ve IMDG) eğitimlerimize bekliyoruz. Sizler de TMGD eğitimlerinizi güvenilir ve modern bir eğitim kurumu aracılığı ile almak istiyorsanız; adresiniz Adana TMGD kursu İRİS BEMER AKADEMİ. Doğru eğitimi, doğru eğitim kurumundan almak istiyorsanız yeni sınav dönemi için kısıtlı kontenjanlarımızdan yararlanmak için acele et.
1 note · View note
elazigsurmanset · 8 months
Text
Bakan Koca, “Vefat Eden Başhekim Üzerinden Aşı Propagandası Yapılıyor !”  
Tumblr media
Başhekim Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybettiğini, 3 ayrı PCR testinde Covid-19 olmadığının anlaşıldığını belirten Bakan Koca, başhekimin ölümünü Covid ile ilişkilendirenlerin ‘aşı propagandası’ yaptığını öne sürdü.
TTB COVID ile Uyumlu Demişti !
Türk Tabipler Birliği (TTB), sosyal medyadaki paylaşımında ise “Dr. Mahmutluoğlu, COVID-19 ile uyumlu klinik bulgularla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir” demişti.
Bu Propaganda Aşı Kampanyalarının Başlatılmasına Yöneliktir !
Bakan sosyal medya hesabı üzerinden aşı progpagandası yapan kesimlere sert yanıt verdi ve ekledi, “Bu propagandaya boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz. Aşı kampanyası ya da kapanma uygulanmayacak” dedi. Bakan Koca şöyle devam etti, “Arkadaşımız Dr. Ersin Mahmutluoğlu adının karıştırıldığı tezvirattan incinmesin, nur içinde yatsın. Bilindiği gibi, Erzin Devlet Hastanesi Başhekimimiz Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nu yakın bir tarihte kaybettik. Kendisine tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Ne acıdır ki arkadaşımız Dr. Ersin’in vefatı, bilhassa hekimleri üzecek şekilde anılmaya, adeta bir kara propaganda aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu propaganda, Eris varyantı sebebiyle, tıpkı salgının başlarındakine benzer, şu an için asla gerçekçi ve gerekli olmayan, bilimsellikten tamamen uzak tedbirlerin uygulanmasına ve aşı kampanyaları başlatılmasına yöneliktir” Covid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa tıpkı öyle mücadele edilecek bir hastalıktır. 85 Milyon müsterih olsun
Boyun Eğmeyiz, Eğmeyeceğiz, Aşı Kampanyası veya Kapanma Uygulanmayacak
“Her ürünün üreticisi gibi, aşı üreticileri de ürettikleri ürünün daha fazla alıcı bulmasını isteyebilirler. Ama bilim buna bakmıyor! Gereksiz bir ilacı kim kullanmak ister, onu hangi hekim önerebilir? Öneriyorsa, o tıp ahlakına bağlı bir hekim midir? Hastayla ilişkisi dışında, olası başka ilişkileri de akla gelmez mi? Bilim adına bilime aykırı girişimlerde bulunanları ve ülkemizin gereksiz yere “sosyal bir depresyona” sürüklenmesinde sakınca görmeyenleri bilimin tarafsızlığını, sorumluluğunu üstlenmeye davet ediyorum. Kim ne derse desin, spekülasyonlardan hareketle, gerçekçi veriler olmadığı halde yapılmayacak olanı yapmayacağız. Sosyal depresyon da büyük bir sağlık sorunudur. Covid-19’la mücadelede, radikal tedbirler almaktan aşı uygulamasına, insanımızın sağlığı için ne gerekiyorsa hepsini, milletçe uyum içinde yaptık. Şimdi gündemde olan küresel ve yerel propaganda, eski tecrübenin haklı endişesinden hareketle bir boyun eğdirme çabasıdır. Boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz. Bu söz konusu bile olamaz. Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak”
85 Milyon Müsterih Olsun
“Covid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa tıpkı öyle mücadele edilecek bir hastalıktır. 85 Milyon müsterih olsun” diyen Bakan Koca, “Genç yaşta kaybettiğimiz hekim arkadaşımız bu yönden de talihsiz. Adı, etik dışı emel sahiplerinin dilinde. Kendisinin vefat nedeni çok açıktır. Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun 35 yaşından itibaren kalp yetmezliği rahatsızlığı vardı. Dr. Ersin, bu rahatsızlığına bağlı olarak gelişen hastalıklarıyla birleşen solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybetti. Yapılan 3 ayrı PCR testi sonucunda kendisinin Covid-19 olmadığı anlaşılmıştı. Buna rağmen, bilimsel mantıkla sağlaması yapılmış bir içerik sunuyormuş gibi görünerek, bilimsel karşılığı olmayan bir takım yorumlarda bulunanlar talihsiz bir davranış örneği sergilediler. Bugün konuşulanların ömrü kısa olacak, bilimin sözünün ömrü uzundur. Hekimliğin rengi beyazdır. Bir hekime, kara propaganda yakışmaz. Arkadaşımız Dr. Ersin Mahmutluoğlu adının karıştırıldığı tezvirattan incinmesin, nur içinde yatsın” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)    Read the full article
0 notes