Tumgik
#Optogenetik
Text
Bitkilerle Konuşmak Savunma Mekanizmalarına Yardımcı Olabilir
Bitkilerle Konuşmak Savunma Mekanizmalarına Yardımcı Olabilir
Tumblr media
#BitkiAraştırmaları, #BitkiBağışıklığı, #BitkiBeslenmesi, #BitkiBilimcileri, #BitkiBilimi, #BitkiBiyolojisi, #BitkiBüyüme, #BitkiGelişimi, #BitkiGenAktivasyonu, #BitkiHastalıkları, #BitkiIleİletişim, #Bitkiİmmünitesi, #BitkiOptojenetiği, #BitkiPigmentÜretimi, #BitkiSavunmaMekanizmaları, #BiyomolekülerSüreçler, #Fotoreseptörler, #HighlighterTeknolojisi, #OptikÖzellikler, #Optogenetik https://is.gd/STiMg9 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/bitkilerle-konusmak-savunma-mekanizmalarina-yardimci-olabilir/
Bitkilerle konuşmak ve ışık hassasiyetleri ile ilgili bilim insanları, bitkilerin doğal savunma mekanizmalarını harekete geçirmek için ışık bazlı mesajlar kullanıyor.
Bilim insanları bitkilere ışık bazlı mesajlar aracılığıyla onları yaklaşmakta olan tehlikelere karşı önceden uyarıp uyaramayacaklarını ve hasarı azaltabilecek savunma mekanizmalarını tetikleyip tetikleyemeyeceklerini görmek için konuşuyorlar. Tütün bitkisi Nicotiana benthamiana ile çalışarak , ışığı uyarıcı olarak kullanarak bitkinin bağışıklık tepkisini aktive etmeyi başardılar; bu, bitkilerle olan ilişkimizde devrim yaratabilecek bir başarıydı.
Ortak yazar Dr. Alex Jones bir açıklamada , “Bitkileri yaklaşmakta olan bir hastalık salgını veya haşere saldırısı konusunda uyarabilirsek, bitkiler yaygın hasarı önlemek için doğal savunma mekanizmalarını harekete geçirebilir” dedi .
“Ayrıca bitkileri, sıcak hava dalgaları veya kuraklık gibi yaklaşan aşırı hava olayları hakkında bilgilendirerek büyüme düzenlerini ayarlamalarına veya su tasarrufu yapmalarına olanak sağlayabiliriz. Bu, daha verimli ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına yol açabilir ve kimyasallara olan ihtiyacı azaltabilir.”
Çalışmada, bitkilerde hedef genin ifadesini aktive etmek için Highlighter adı verilen yeni bir teknoloji kullanıldı . Bu araç, onu başlangıçta prokaryotlar (hücreleri çekirdek ve diğer organellerden yoksun olan basit organizmalar) için yaratan, ancak daha sonra onu bitkilerde kullanılmak üzere geliştiren Bo Larsen tarafından tasarlandı.
Gen aktivasyonu gibi biyomoleküler bir süreci manipüle etmek için ışığın kullanılması, optogenetik olarak bilinen bir bilim alanının kapsamına girer . Bir hedef süreci etkinleştirebilir veya devre dışı bırakabilir ve bu uygun bir metodolojidir çünkü invaziv değildir, toksik değildir ve çok fazla maliyetli değildir.
Fotoreseptörler, Highlighter metodolojisinin çok önemli ve zorlu bir parçasıydı. Hedef süreçleri kontrol edecek şekilde tasarlandılar, böylece ışık uyarısıyla etkinleştirildiğinde açılacaklardı, ancak bunu yapmak kolay olmadı çünkü bitkilerde çok fazla fotoreseptör var. Sonuçta ışık büyümeyi, gelişmeyi ve hatta beslenmeyi nasıl koordine ettikleridir.
Highlighter’ı tütün bitkisinde kullanılmak üzere başarıyla ayarlayan ekip, pigment üretiminin yanı sıra bitki bağışıklığını da etkileyebileceğini göstermeyi başardı. Araştırma devam edecek, ancak keşif , bitkilerle konuşmaya yönelik bu alternatif yaklaşımla artık nelerin mümkün olabileceğine dair birçok kapıyı açıyor .
Dr Jones, “Highlighter, bitkilerde optogenetik araçların geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır ve yüksek çözünürlüklü gen kontrolü, çok çeşitli temel bitki biyolojisi sorularını incelemek için uygulanabilir” diye ekledi.
“Bitkiler için çeşitli optik özelliklere sahip, büyüyen bir araç kutusu aynı zamanda mahsulün iyileştirilmesi için heyecan verici fırsatların kapısını açıyor. Örneğin, gelecekte bir bağışıklık tepkisini tetiklemek için bir ışık koşulu kullanabiliriz ve ardından çiçeklenme veya olgunlaşma gibi belirli bir özelliğin zamanını tam olarak belirlemek için farklı bir ışık koşulu kullanabiliriz.”
Çalışma PLOS Biyoloji‘de yayınlandı. Meraklıları için makalesini kısa zamanda çeviri yapıp makaleler kategorisine eklenmesine gayret göstereceğiz 🙂
0 notes
deinheilpraktiker · 1 year
Text
Drahtloser, batterieloser Herzschrittmacher könnte Herzpatienten das Leben erleichtern Vorhofflimmern – eine Form von unregelmäßigem Herzschlag oder Arrhythmie – führt in den Vereinigten Staaten jedes Jahr zu mehr als 454.000 Krankenhauseinweisungen und fast 160.000 Todesfällen. Schätzungen zufolge sind weltweit etwa 60 Millionen Menschen von der Erkrankung betroffen. Herzschrittmacher sind lebensrettende Geräte, die den Herzschlag von Menschen mit chronischen Herzerkrankungen wie Vorhofflimmern und anderen Formen von Herzrhythmusstörungen regulieren. ... #Arrhythmie #chronisch #Defibrillation #Elektrode #Forschung #Herz #Medizin #Muskel #Neuronen #OKT #Optogenetik #Schmerz #Schrittmacher #Technologie #Vorhofflimmern
0 notes
korrektheiten · 4 months
Text
Menschen zu Monstern machenCOMPACT+ 
Compact:»Mit Optogenetik das Gehirn stimulieren. Die Optogenetik gilt als einer der großen wissenschaftlichen Durchbrüche des 21. Jahrhunderts: Die Stimulierung von Nerven durch Laser kann zum Beispiel zu unkontrollierbarer Mordlust führen. Dieser Artikel erschien im COMPACT-Spezial 38: „Transhumanismus“. _ von Paul Klemm und Karel Meisner Zwei Labormäuse in einträchtigem Beisammensein. Plötzlich durchfährt es die eine wie [...] Der Beitrag Menschen zu Monstern machenCOMPACT+  erschien zuerst auf COMPACT. http://dlvr.it/T29dzf «
0 notes
germancircle · 5 months
Text
0 notes
hayrulvarisin · 4 years
Photo
Tumblr media
Nöronlarımız melodilerle konuşuyor; ritimlerini anlamak, konuşmalarına katılabilecek yeni bir cihaz yaratmayı sağladı. Işık kullanarak yapay nöronların  gerçek nöronlarla 'konuşması' izlendi. Araştırmacılar, nöronlar arasında ışığı iletişim ortamı olarak kullanarak  (optogenetik teknik) bir nöroprotez geliştirdi. Laboratuvar ortamında üç- dört hafta süreyle mavi ışığa maruz kalan deniz 'algler' inden  biyolojik sinir ağı üretildi. Mavi ışınlarla yapay sinir ağı tetiklendiğinde biyolojik nöronlar tüm ağ boyunca kendi ritimlerini değiştirerek yapay nöronlarla ritmlerini eşleştirdi ve  ikili ritmler oluşturdu. Bu yapay nöronlardan türeyecek 'sinir ağları' nörolojik problemleri keşfetmede daha pratik bir potansiyele sahip olabilir ve belki bir gün travmatik beyin yaralanmalarına yardımcı olabilir. Tıpkı gözlüklerin gözlerimize yardımcı olduğu gibi, yapay beyin maddesi de beyin 'bite' lerimize yardımcı olabilir. #beyin #nöron #optogenetik #nöroprotez https://www.instagram.com/p/CA8rNxVlY1B/?igshid=j6l0qo6d0tfo
0 notes
bilimveteknoo · 5 years
Photo
Tumblr media
https://www.bilimvetekno.com/optogenetik-nedir/
Optogenetik Nedir?
Beyin, düşüncelerimizi, hatıraları ve konuşmaları, kol ve bacakların hareketlerini ve vücudumuzdaki birçok organın işlevini kontrol eder. Beynimiz yüz milyarlarca  nöron  denilen hücrelerinden oluşan inanılmaz derecede karmaşık bir devreye sahiptir. Beynimizi bir bilgisayar olarak düşünebiliriz. Ama insan ürünü olan  bilgisayar beynimizden farklı olarak çalışmaktadır. Bu bilgisayarların işlevinin kaç parçadan oluştuğunu ve hangi fonksiyona sahip olduğunu bilmemize rağmen binlerce belki de on binlerce farklı hücreden meydana gelen beynimizin çoğu hücrelerinin ne işe yaradığını henüz keşfetmiş değiliz. Keşfetmeye çalıştığımız bu hücreler  farklı şekillere girerler, farklı karakteristik özelliklere sahiptirler ve beynin farklı yerlerine bağlanarak görevlerini yerine getirirler. Ayrıca bu hücreler geçirilen  hastalığa göre farklı davranırlar.
Optogenetiğin Doğuşu
Peki bu kadar farklı hücrelere ve karmaşık devreye sahip olan beynimizin nasıl işlediğini nasıl bulacağız? Hangi hastalık hangi hücreleri etkiliyor? Hastalığı önlemek için hangi hücreleri inaktif hale getirmeliyiz? Daha bunun gibi birçok soruyla karşılaşabiliriz. İşte bunun  gibi sorulara çözüm  bulmak amacıyla optogenetik bilimi doğmuştur. Nature Methods dergisi tarafından 2011 yılında araştırma metodu olarak seçildi. Sentetik Nörobiyoloji Grubu’ nun baş araştırmacısı Ed Boyden ve Stanford Üniversitesi profesörü Karl Deisseroth tarafından optogenetik bilimi bulunmuştur. Optogenetik, nöral aktivitesini ışıkla kontrol etmek veya izlemek için kullanılan yeni bir bilim alanıdır. Bu  alan bize ışık ve genetik yardımıyla hastalıklara neden olan  hücreleri aktif ya da inaktif hale getirme olanağı sağlamaktadır. Amacı, ışık yoluyla aktifleşen molekülleri bir şekilde bu nöronlara aktarmaktır. Bu sayede hücreler ışık altında aktifleşecektir. Aynı zamanda diğer komşu hücreleri de etkilemeyecektir. Çünkü farmakolojinin en büyük sorunu budur. Kullanılan ilaçların  yan etkilerini, tedavinin spesifikliğini azaltıyor. Ayrıca bu ilaçlar beynimizin doğal işlem hızından daha az reaksiyon göstererek, tedavi sürecini zorlaştırıyor.
Opsin genlerinden üretilen ışığa duyarlı proteinlerin, (bacteriorhodopsin (BR/PR),halorhodopsins (HR), channelrhodopsin (ChR)) kullanılmasıyla belirli iyonların hücre zarının diğer tarafına geçmesini sağlar. Örneğin halorhodopsin, sarı ışık verilirken  aktive olurken channelrhodopsin ise  mavi ışık verildiğinde aktive olur.
Işığa Duyarlı Proteinler Nöronlara  Aktarımı
Işığa duyarlı bir protein olan channelrhodopsini kodlayan geni tek hücreli alg’lerden alınıyor. Bir virüs yoluyla canlının sinir hücresine aktarılıyor. Aynı zamanda  dışarıdan kontrol edilebilen fiber optik bağlantılı diyot teknolojisi kullanılıyor. Böylece hücreler belirli dalga boyunda ışığı görünce aktive oluyor.
Örneğin yapılan bir çalışmada, gereğinden fazla yemek yiyen bir fareye, ışık yoluyla uyararak  farenin gereğinden fazla yemek yemesi engellenmiştir. Benim bakış açıma  göre çığır açmış çalışmalardan biri de 2016 yılının başında Dallas’ta bir klinikte meydana gelmiştir. Retinitis pigmentosa hastalığına sahip görme engelli bir kadına genetiği modifie edilmiş bir virüs aracılığıyla  channelrhodopsini hastanın retina ganglion hücrelerine aktarılmıştır. Hasta ilkel de olsa görmeye başlamış. Alzheimer, şizofreni, migren, obezite, parkinson hastalığı, anksiyete, bağımlılık, epilepsi ve daha bir çok hastalığa umut olacağına inanılıyor.
Kaynakça
https://norobilim.com/norobilim-arastirmalarinda-optogenetik-yontemler/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5395664/
https://www.the-scientist.com/news-opinion/optogenetic-therapies-move-closer-to-clinical-use-30611
Kaynak >>> https://www.bilimvetekno.com/optogenetik-nedir/
0 notes
cilginfizikcilervbi · 3 years
Text
Görme Engeli Optogenetik İle Tedavi Edildi
Görme Engeli Optogenetik İle Tedavi Edildi
Görme Engeli Optogenetik İle Tedavi Edildi Görme engelli adamın göz sinir hücrelerine yerleştirilen ışıkla aktive olan proteinler ve özel gözlükler, nesneleri görmesine yardımcı oldu. Görme Engeli Optogenetik İle Tedavi Edildi Gözdeki sinir hücrelerini yeniden bağlayan bir gen terapi türü, görme engelli bir adama sınırlı bir görüş sağladı. 58 yaşındaki adamın, retinadaki ışık toplayan hücrelerin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilginlertekkesi · 6 years
Text
Beyine Duyusal Bilgi Yerleştirmeyi ve Çıkarmayı Sağlayan Teknik Geliştiriliyor
Tumblr media
Duyusal algılarımız üzerinde oynama yapabilmek nasıl olurdu? Başka bir yerden kopyaladığımız resimleri beynimizdeki görme merkezine yapıştırabilmek ya da istenmeyen ağrı hissini çıkarıp atabilmek veya belleğimize var olmayan kokular ekleyebilmek gibi şeyler yapılabilir mi?
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampüsü’nde çalışan sinirbilimciler tam olarak bunları yapabilen bir ekipman geliştirmeye…
View On WordPress
0 notes
artikelalex · 3 years
Text
"Durchbruch in eine neue Ära": Gentherapie lässt Blinden wieder sehen
“Durchbruch in eine neue Ära”: Gentherapie lässt Blinden wieder sehen
Jahrzehntelang war ein Mann blind, nun kann er wieder Gegenstände oder auch Zebrastreifen sehen. Geholfen hat ihm ein spezielles gentherapeutisches Verfahren, in das Mediziner große Hoffnungen setzen: die Optogenetik. Sie könnte auch bei anderen Erkrankungen helfen. Weiterlesen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habermi · 3 years
Text
Gen tedavisiyle görme engelli kişiye kısmi görüş sağlandı
Gen tedavisiyle görme engelli kişiye kısmi görüş sağlandı
Tıp dünyasında gelişmeler devam ediyor. Dünya corona virüse odaklanmışken bir yandan da diğer çalışmalar yürütülüyor. Son olarak Nature Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre gen tedavisi bir insanın hayatını değiştirdi. Fransa’da 20 yıldır görme engelli olan 58 yaşındaki bir erkeğin gözüne genetik olarak değiştirilmiş virüsler enjekde edildi. Görme engelli adam uygulanan optogenetik…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
deinheilpraktiker · 1 year
Text
Studie gibt Aufschluss darüber, wie Schlaf und Wachheit hemmende Synapsen regulieren Forscher haben im Mausmodell einen neuen Tagesrhythmus in einer Art Synapse entdeckt, die die Gehirnaktivität dämpft. Diese neuronalen Verbindungen, die als hemmende Synapsen bekannt sind, werden neu ausbalanciert, sodass wir während des Schlafs neue Informationen in langanhaltenden Erinnerungen konsolidieren können. Die in PLOS Biology veröffentlichten Ergebnisse könnten helfen zu erklären, wie subtile synaptische Veränderungen das Gedächtnis beim Menschen verbessern. Die ... #B_Zelle #Epilepsie #Forschung #Gehirn #Gesundheit_und_menschliche_Dienste #Hippocampus #Kortex #Mausmodell #Medizinische_Forschung #Nervöses_System #Neurologische_Erkrankung #Neuronen #Optogenetik #pH_Wert #Rezeptor #schlafen #Schlaganfall #Somatostatin #Synapse #Zelle
0 notes
korrektheiten · 3 years
Text
Optogenetik: Wie ein Stanford-Professor unsere Gehirne kontrollieren will
Compact: Die Optogenetik gilt als einer der großen wissenschaftlichen Durchbrüche des 21. Jahrhunderts. Ihr Begründer Karl Deisseroth hat einen Weg gefunden, Nervenzellen in Mäusegehirnen gezielt an- und abzuschalten. Diese Technik soll in Zukunft auch auf den Menschen angewendet werden. Die ganze Agenda der Transhumanisten entlarven wir in COMPACT-Spezial Geheime Mächte – Great Reset und Neue Weltordnung. [...] Der Beitrag Optogenetik: Wie ein Stanford-Professor unsere Gehirne kontrollieren will erschien zuerst auf COMPACT. http://dlvr.it/SCFGjj
0 notes
campplay · 3 years
Text
40 yıl önce görme yetisini kaybeden adam optogenetik tedaviyle görmeye...
40 yıl önce görme yetisini kaybeden adam optogenetik tedaviyle görmeye…
40 Yıl Önce Görme Yetisini Kaybeden Adam Optogenetik Tedaviyle Görmeye Başladı 18 yaşındayken görme yetisini kaybetmeye başlayan 58 yaşındaki kör bir adam, yeni bir genetik tedavi ve özel bir çift gözlük sayesinde görme yeteneğini kısmen geri kazandı. Terapi, hastanın gözlerinden birinin içindeki hücreleri genetik olarak değiştirerek, özel bir gözlükle gönderilen ışık atımlarına tepki vermelerini…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
thevictorofficial · 4 years
Photo
Tumblr media
Dergimizin yeni sayısı çıktı!! Ücretsiz bir şekilde Bio'daki (profildeki) linkten ulaşabilirsiniz. @darksciencedergisi 2017 yılında farelerin dilinde suyu algılayan tat alma hücrelerini bulmak için gerçekleştirilen bir dizi deney , suyun tadı ve ağzımızda algılanması ile ilgili düğümü çözmek üzere olduğumuzu gösteriyor. Deneylerde , genetik müdahale ile farklı tat alma hücreleri susturulan fareler kullanılarak hangi hücrelerin suya tepki verdiği araştırıldı. Deney sonucunda asitliği algılayan ekşi reseptör hücrelerinin su varken uyarıldığı fark edildi. Ekşi reseptör hücreleri susturulan farelerin su ile tadı olmayan sentetik silikon yağı arasında seçim yapmakta zorlandığı görüldü. Deneyin devamında optogenetik yöntemler ile ekşi reseptör hücreleri ışığa duyarlı bir yapıya dönüştüren araştırmacılar, kaynağını görmedikleri bir kaynaktan su içme ye alıştırılan farelerin, kaynaktan su yerine mavi ışık gönderildiğinde de reseptörlerinin uyarıldığını ve uzun süre ışığı içmeye çabaladıklarını gözlemlediler. Ekşi reseptör hücrelerin suyun varlığını fark etme mekanizması ise henüz tam olarak çözülmüş değil. Araştırmacılar asidik tükürük sıvısının su ile bir araya geldiğinde pH’ının değişmesiyle hücrelerin uyarıldığını düşünüyor. • Hazırlayan ve düzenleyen:@_ysnplt • Kaynaklar: https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/makale/suyun-tadi-var-mi • Etiketler #su #suyuntadı #bilimteknik #bilimgenç #biliminevhali #biliminsanları #biyoloji #tat (Su Urunleri Fakultesi) https://www.instagram.com/p/CFw2BuzpiHk/?igshid=1hywsa2t7xv1s
0 notes
karahanz · 4 years
Photo
Tumblr media
Okudum bitti ve çok keyif aldım, ilgi çekici bir çok bilgi içeriyor , benim favorim CRISPR oldu 🧬🔬🧫🦠 Alıntılar➡️ 🧬”Bu kadar adaletsiz bir gezegen üzerinde,doğru dürüst işleyen tek adalet mekanizmasıydı zaman.Dünyanın en güçlü insanı ile en güçsüz insanını aynı sınıfta tutmayı başaran müthiş bir öğretmendi!⏳ 🧬” Zigon iç içe geçmiş anlamına gelir , aynı kökten gelen ZİGOT birbirine bağlı demek; çünkü anneden gelen genetik materyal ile babadan gelen genetik materyal sonsuza kadar birbirlerine bağlanmışlardır artık.” 🧬” Tohum olmanın kaderindedir karanlık. Büyüyebilmek için gömülmek gerekir.” 🧬”Optogenetik, ışık aracılığıyla beyni kontrol etmeye yarayan bir yöntem.” 🧬” Stresin vücudumuzda oluşturduğu reaksiyonlar zarar verici değil, oldukça hayat kurtarıcı reaksiyonlardı. Yaşayan her şey için bir stres söz konusu olmak zorundaydı.Kısa vadede yararlı olan stres uzun süre maruz kalındığında önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.” 🧬”Alıştığımız teknoloji bize unutturmaya çalışsa da huzur denen kavramı her anlamıyla hissettiğimiz yegâne yer doğa... 🧬”Doğrunun,güç karşısında hiçbir şansı yoktu... 🧬”Birçok insan hiç farkında olmasa da bağışıklık sisteminin savaşçı hücreleri, içinde yaşadığı insan için kendisini feda ediyordu. 🧬”Bırakın bir gözü, ikinci bir hücresi bile bulunmayan tek hücreli bir alg, ışığın nereden geldiğini nasıl algılayabiliyordu?Yapılan çalışmalar, bu canlıların minik bir bölgesinde toplanan bir grup proteinin, bir şekilde ışığı algıladığını ve hücrenin ışığa göre yanıt vermesini sağladığını göstermişti.” 🧬”Sonsuza kadar yaşamak için kendi dilimizi bilmemiz gerek.”! 🧬”Önce kaosu yarat, sonra da o kaosu çöz. Kaosun kaynağını göremeyen insanlar da seni kurtarıcı sansın.” #arachnoidmater #serkankaraismailoğlu #elmayayinevi #okumak #read #reading #kitap #instakitap #book #books #instabook #bookstagram #vscobook #vscobooks #kitapönerileri #1k1f #okumahalleri #birkitapbirfotograf https://www.instagram.com/p/CEfK5BvJ00p/?igshid=1f7pn0k39cgc4
0 notes
uzmdrtimuryilmaz · 7 years
Text
Gerçeklik! O da ne?
Bazen yolda yürürken anneniz yada babanızın yüzünü anımsayıp kısa bir süreliğine yabancılık çektiğiniz olur mu? Aynada gözlerinizin içine bakıp orada umduğunuzu bulamadığınız? ” Aah ! bu anın aynısını daha önce yaşadım” diye düşünüp geleceğin tamda kurguladığınız gibi ilerliyor olması gıcık ettiğimi hiç sizi? 
Gerçeklik nedir? gerçek? kim bu kelimeyi ilk icat etme ihtiyacı duydu acaba? Tabi ki de bu kelime tıpkı tüm kelimelerde olduğu gibi ona inanmayan biri tarafından uyduruldu. Gerçeklikle ile ilgili şüphesi olmayan biri, bu olguyu düşünüp, bunu temsil etmek için bir kelime kullanma ihtiyacı duyar mıydı?
Kırmızı rengin ışığın hangi spektrumundan doğduğunu biliyoruz. Retinada foto reseptörleri nasıl etkilediğini ve optik sinir üzerinden thalamusa oradan da beynimizin hangi bölgesine gittiğini . Bu bölgelerin sonradan nasıl hafıza için hippocampüse, duygu için limbik sisteme köprüler attığını elişmiş grüntüleme yöntemi sayesinde görebiliyoruz. Bu kelimeyi ilk öğrendiğimiz gün  semantik hafıza bölümümüzü bunu kodladığını biliyoruz.
Bu bölgelerin neresinde bir hasar olursa ona göre kırmızı ile olan ilişkimizde değişiyor, bunu da biliyoruz. Retinadaki foto reseptörü kodlayan gende bir defekt bizi kırmızıya karşı duyarsız yaparken optik siniri tutan bir hastalık renk ayırmadan bizi kör yapabilir.  Thalamusun bir inmesi kırmızıyı yanlış bilgilendirmemize , hippocampus bölgesindeki bir nedbe dokusu ise kırmızı ilişkili epileptik nöbetlere sebep olabiliyor. 
Artık kafanıza bir kask takıp aklınızdan hangi  renklerin  geçtiğini bilebiliyoruz. Kırmızı da bunlardan biri. Dna virüsünün genetik materyalini istediğimiz gibi değiştirip bununla fareleri enfekte ediyoruz; optin genini farenin bazı beyin bölgelerine yerleştirsin diye. Bu değişiklik sayesinde farenin gözüne kırmızı ışık tutup davranışlarını yönlendirebiliyoruz. Korku yada cesaret verebiliyoruz. Buna optogenetik deniyor.
Kırmızı hakkında bu kadar şey biliyoruz ama şundan da tama yakın eminiz ki herkesin gördüğü kırmızı aynı değil...
Şimdi, bu renk için söylediklerimin hepsini bütün duyularımıza, duygularımıza, davranışlarımıza uyarlayalım....
Gördüklerimiz, işittiklerimiz, his ettiklerimiz, anılarımız, kararlarımız...
Gerçeklik algısı tama yakın bir yalandır.
Yalan olmayan kısmı benim yukarıda yazdığım kısmı..
8 notes · View notes