Tumgik
#tedavi
jupiterliyazar · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
“Kimse affedemez seni,
kendinden başka…”
24 notes · View notes
spamaccs-stuff · 23 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Kafanızın dinlenmesini yada rahatlamak istiyorsanız gidin kendinize güzel bir kitap alın okuyun, yada kütüphanelere gidin çünkü kitaplar aklın tedavisidir. Kitap okumayı sevmiyorsanız nede okuyamıyorsanız emin olun ki kendinize göre kitabı bulamamışsınız. Unutmayın kitap yalnız kalmış adamın dostudur. Ve en önemlisi siz bırakmazsanız onlar sizi yarı yolda bırakmazlar.💌 📚
12 notes · View notes
belkidebirharfimben · 10 months
Text
Değişmek istemeyenin hidayeti yoktur
Tumblr media
Elbette biliyorum arkadaşım. Hidayet Allah'ın hediyesidir. O yakmadıktan sonra hiçbir kalpte nur yoktur. Fakat, 'Allahu a'lem!' kaydıyla diyeyim, tutuşmak için biriktirilecek bir sermayenin varlığını sezinliyorum ben. Nedir? 'Bedel'dir. Yani, hidayet, 'bedel ödemeye hazırlara' teşrif eden bir kıvılcımdır. Bilgiyle ancak 'bedelini ödemek üzere' muhatap olursanız hidayet eylemeye başlar. Bedeli göze alınmamışın hidayeti de yoktur. Malumat bedelsiz hayata dönüşmez. Yapılmak üzere dinlenmemiş nasihat tesir etmez. Bu yüzden, belki birçok müslümandan çok İslam'ı bildikleri halde, oryantalistlerin ekseri müslüman olmamıştır. Yine, Aleyhissalatuvesselam Efendimizi evlatlarından daha iyi tanıdıkları halde, pekçok müşrik hidayet pınarını yudumlayamamıştır. Evet. Hidayet silbaştan yeni bir varlık telakkisini yüklenmeyi gerektirir. O güne kadar sürmüş bozuk düzenin, içten dışa, değişmesi anlamına gelir. Belki bu değişim sırasında menfaatler yitirilecektir. Belki içimizdeki koca koca iddialar yıkılacaktır. Belki dostlar bile hasımlaşacaktır. (Allah razı olsun hepsinden: Sahabe, en ateşli şekillerde, ödenmesi gerekeni ödedikleri için başkadır.) Muannidlerse 'değişmek için' muhatap olmamışlardır zaten bilgiyle. Neşterin sızısını yüklenmemişlerdir. Nehir de ıslanmayı sevmeyen bu talihsizlerin yanından akıp gitmiştir. Gözlerine görünmüştür, hoş sesini duyurmuştur, ama parmaklarının ucunu dahi ıslatmamıştır.
Kibrin mübarek metinlerde böylesine kötülenmesinin hikmetini de buradan oku arkadaşım. Kibir zımnında 'değişimin reddini' de saklıyor. Kim ki kibirleniyor, özünü merkezleştiriyor, ‘olmazsa olmaz’ görüyor, ötesini detaylaştırıyor. Ayken dünyalık taslıyor. Dünyayken güneşlik kasıyor. Güneşken kendini samanyolu yerine koyuyor. Hatta, ayı dünyaya, dünyayı güneşe, güneşi samanyoluna, âlemi âleme peyk yapan Zât-ı Kudreti bile zerrecik cirminin uydusu zannediyor da, hevasından geçeni dinine ekliyor, geçmeyeni çıkarmaya teşebbüs ediyor. (Daha da beğenmedi mi inkâra gidiyor.) Şeriatı tenkid de buradan başlıyor, tahrif de, tahkir de. Her yanlışın başında 'değişmek için' değil 'değiştirmek için' muhatap olmak var. Kendini merkezden çekemeyiş var. Aslolanı karıştırmak var. Aynanın gösterdiği yerine oynaması var.
Yani, hâşâ, Allah'ın karşısında ‘Allahlık taslamak’ var. Halbuki İslam bidayette bir eksen değişimidir. Kul, kulluğunu kabul ettiği andan itibaren, bir daha kendini Allah sanmayacağını da kabul eder. Sandığı her yerden de tevbe eder. Kur'an, hangi şifalı hitabında mü'min kelimesini buyurur, hatırlattığı artık diğerleri gibi olmayacak yanlarımızdır. Elhamdülillah. Yine Allah’ın lütf u keremiyle bedel ödemeye ikna olduğumuz için hidayet bize hediye edildi. Tedavi için gereken işlemleri göze aldığımız için şifa nasip oldu. Evet, biz, artık odak algımızda diğerleri gibi değiliz. Değişiciyiz. Detaylaşıcıyız. Şeriatın buyruğu üzere başkalaşmaya yatkınız. Kurtarıldık kendimizden. Merkeziyet sanrımızdan. ‘Bana göre’nin köleliğinden. Hakiki yörüngemizi çözdük çünkü. Bizim için yalnız Allah Allah'tır. Bizse her sanrımıza rağmen kuluz. Hüda yörüngeye alınmaz. O, dilediğini, dilediği şekilde yörüngelere alır. Kullar Rabbine hesap soramaz. Ancak hikmetini öğrenmeyi dileyebilirler. Ve yanıldığını kabul etmeyene doğrunun nimetinden bahşedilmez.
Müslim'de geçen bir hadis-i şerifinde Aleyhissalatuvesselam Efendimiz buyuruyor ki: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan cennete giremez!" Sahabesi endişeyle soruyorlar: "Ya Resulallah, insan, elbisesinin/ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır?" (Yani bunlar da kibir sayılır mı?) Efendimiz cevap veriyor: Allah güzeldir. Güzeli sever. Kibir ise ‘hakkı kabul etmemek’ ve ‘insanları küçümsemek’tir." Doğrusu, bu güzeller güzeli eşikten bakınca, mürşidimin 'modern medeniyet(!)' ile 'Kur'an medeniyeti' kıyaslamasını da daha zengin anlıyorum ben. Sanki orada anlatılan her olumsuz şeyin merkezinde ‘parçaların kendisini bütün yerine koyması’ var. Böyle yapılınca da yörüngeler arasında niza çıkıyor işte:
"İşte, medeniyet-i hazıra, felsefesiyle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede nokta-i istinadı 'kuvvet' kabul eder. Hedefi 'menfaat' bilir. Düstur-u hayatı 'cidal' tanır. Cemaatlerin rabıtasını 'unsuriyet ve menfi milliyet' bilir. Gayesi, hevesât-ı nefsaniyeyi tatmin ve hâcât-ı beşeriyeyi tezyid etmek için bazı 'lehviyattır.' Halbuki, kuvvetin şe'ni, tecavüzdür. Menfaatin şe'ni, her arzuya kâfi gelmediğinden, üstünde boğuşmaktır. Düstur-u cidâlin şe'ni, çarpışmaktır. Unsuriyetin şe'ni, başkasını yutmakla beslenmek olduğundan, tecavüzdür. İşte, şu medeniyetin şu düsturlarındandır ki, bütün mehâsiniyle beraber, beşerin yüzde ancak yirmisine bir nevi surî saadet verip seksenini rahatsızlığa, sefalete atmıştır. Amma hikmet-i Kur'âniye ise, nokta-i istinadı, kuvvet yerine 'hakkı' kabul eder. Gayede, menfaat yerine 'fazilet ve rıza-i İlâhîyi' kabul eder. Hayatta, düstur-u cidal yerine, 'düstur-u teâvünü' esas tutar. Cemaatlerin rabıtalarında, unsuriyet ve milliyet yerine, 'rabıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî' kabul eder. Gayâtı, hevesât-ı nefsaniyenin nâmeşru tecavüzâtına sed çekip ruhu maâliyâta teşvik ve hissiyat-ı ulviyesini tatmin etmektir ve insanı kemâlât-ı insaniyeye sevk edip insan etmektir."
Sen de bana katılır mısın arkadaşım: Hak merkezdeki kuvvetin 'ne üzere olduğunu' söyler. Kuvvetse parçanın 'neyi hak olarak vehimlediğini' anlatır. (Parça, Cenab-ı Hakkın kuvvetine dayanmak isterse, bütüne uyumla hakka; yok, yalnız parçalığının haklılığına inanıyorsa, bütüne uyumsuzlukla, şahsî kuvvetine dayanır.) Fazilet (ve derûnundaki rıza-i ilahî arayışı) 'bütünün üzerine kurulduğu şey için yaşamayı' ifade eder. (Yani faziletli olan bütünün menfaatinedir.) Menfaatse parçanın 'yalnız kendi varlığına hizmet etmesinin' tezahürüdür. (Yani, menfaat, yalnız bireyin faydasını kollayan bir sahte fazilettir.) Aynı yörüngeye hizmet edenler elbette birbirleriyle yardımlaşırlar. (Uyum için teavün kaçınılmaz görünür.) Fakat parçalardan herbiri, âlemi kendi merkeziyetine çağırdığında, oluşacak şey yalnız 'cidal'dir. Yani mücadeledir. Kavgadır. Anlaşmazlıktır. Uyumsuzluktur. Büyük balık küçük balığı yutardır. Eh, evet, pes. Yoruldum arkadaşım. Benden buraya kadar. Özetle ne demek istediğimi kavramışsındır zaten. Hazinenin geri kalanını gavvaslığına havale ediyorum. Dualarında beni unutma.
7 notes · View notes
parker-112 · 2 years
Text
Ucuz sevinç kırıntılarıyla tedavi etmeye çalıştım. 💔🩸🩺
Tumblr media
42 notes · View notes
waterfalls-8 · 2 years
Text
Tumblr media
19 notes · View notes
ncdtgrsy · 1 year
Link
Tumblr media
4 notes · View notes
betuldiyola · 2 years
Text
Tumblr media
Çok temiz bir şeydir gözyaşı , saftır , dürüsttür. Bazen istemeden gelir , bazen istesen gelmez… Kimi aşkına döker , kimi çocuğuna döker, kimi ise hiç görmediği biri için döker… O damla aktığında gözlerinden , insanın için de fırtınalar koparda ağzı dile gelmez bazı vakit.Derdim azalacak sanar çoğu zaman insanoğlu. Uğruna ağladığımız insanlardan daha merhametlidir gözyaşı , seni anlar , azcık nefes al der sana , yüzünde çok durunca kaşıntı yapar mesela , bu da onun git bir yüzünü yıka deme şeklidir. Anlar çünkü. Biz demeden bir şeyi anlayanlara bayılırız dimi , uğraştırmazlar bizi , yormayız dilimizi . Gözyaşlarımızda aynı onlar gibi , beynin susar , dilin susar, sadece kalbin ve gözlerin arasında ince bir çizgide yürüyen masum damlalar yol alır, teker teker süzülür yanaklardan … Yok olacaklarını bile bile yürürler o ince yolu azizim … Kimseye ağlama demeyin , İnsanoğlunun düzeltemeyeceği olaylarda bırakında gözyaşları devralsın nöbeti.. Bırakın insanoğlunun sevemediği kalbi onlar onarsın… Birde şu algıyı kapatmalı artık , ağlamak güçsüzlük değildir bilakis ağlayamamak güçsüzlüktür , Çünkü bir duyguyla gelir ağlamak ya mutluluğunda ya da üzüntünde … Duygusuz insan güçsüzdür bana göre… Yazar da bilmez kendini , eğer çok merak edersen Beni isterim sana Yazılarında yaşar , şiirlerinde ölür demelerini …
12 notes · View notes
huseyinozdemirerk · 2 years
Text
"Dünyadaki en iyi hislerden biri, varlığınızın ve yokluğunuzun birileri için bir anlam ifade ettiğini bilmektir."
11 notes · View notes
asliyet · 2 years
Photo
Tumblr media
(⋆ Astım Kalıtsal Mıdır? Nasıl Tedavi Edilir? Astım Nedir? ⋆ Asliyet.com gönderdi)
2 notes · View notes
34haber · 4 days
Text
Kulak Çınlamasının 10 Önemli Nedeni
Gerçekte olmayan zil sesi, hışırtı ve uğultu gibi seslerin duyulması ‘kulakta çınlama’ ya da tıp dünyasındaki adıyla ‘tinnitus’ olarak tanımlanıyor.   Çok fazla gürültülü ortamda bulunmanın yanı sıra cep telefonuyla fazla konuşmak, kulaklık ile yüksek volümlü müzik dinlemek, çevredeki ses kirliliğinin artışı ve geçirilmiş Covid-19 enfeksiyonu gibi etkenler nedeniyle kulakta çınlama sorununun son…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
vahdaniyet · 13 days
Text
Mide Ağrısına Neden Olan Hastalıklar
Tumblr media
Mide, sindirim sisteminin kritik bir elemanı olarak, çeşitli rahatsızlıkların merkez üssü oluyor; bu rahatsızlıklar ya mideye özgü hastalıklardan kaynaklanıyor ya da sindirim sisteminin diğer organlarının patolojilerinden dolayı ortaya çıkıyor. Hem yaygın mide hastalıkları hem de sindirim sistemi bozuklukları mevcut. Mide ağrısının ardında yatan hastalıklar arasında şunlar bulunuyor:
Kolorektal kanser, kalın bağırsakta bulunan hücrelerin anormal bir şekilde değişmesi ve kontrol edilemeyen bir hızla çoğalması sonucu ortaya çıkıyor. Bu hastalık, en yaygın görülen kanserler arasında yer alıyor ve yaş ilerledikçe ve erkek cinsiyette risk artıyor.
Gastrit, mide zarının iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlık. Araştırmalar, bu iltihaplanmanın çoğunlukla Helicobacter pylori adlı mikroorganizma tarafından yaratıldığını gösteriyor. Ancak, yaşam biçimi ve beslenme düzeni gibi faktörler de gastritin oluşumuna etki ediyor.
Divertikülit ise, sindirim sisteminin duvarında küçük keselerin oluştuğu bir durum. Lif alımının yetersiz olması, bu keselerin oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu yüzden, lifli gıdaların bitkisel kaynaklardan gelmesi ve günlük diyetin önemli bir parçasını oluşturması gerekiyor.
Kaynak: (Vahdaniyet Haber Sitesi) https://www.vahdaniyet.com/mide-agrisina-ne-iyi-gelir/
0 notes
lutfiyenet · 26 days
Text
Uzmanı uyardı: Kolesterol ne zaman tehlikeli olur?
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, kanda bulunan ve başta karaciğerde olmak üzere bütün hücreler tarafından doğal olarak üretilen kolesterolün vücut için gerekli ve yapı taşı olduğunu ancak, yüksekliğinin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini bildirdi. TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR? Yüksek kolesterolün kalp damar hastalıkları ile ilişkisinin çok sayıda klinik araştırma ile kanıtlandığını ifade…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadin-sitesi-afoni · 26 days
Text
Kadınlarda Östrojen Hormonu Fazlalığı Nasıl Tedavi Edilir
0 notes
dahaneler100 · 1 month
Text
Burun eğrilikleri nefes alma zorluğuna neden olabiliyor
Rinoplasti, estetik veya sağlık sorunları nedeniyle yapılan bir burun ameliyatıdır. Hem görünümü hem de işlevi iyileştirmeyi hedefleyebilir Burun estetiğinin sağlığa katkıları Rinoplasti hem estetik hem de fonksiyonel sorunları çözebilir. Rinoplastinin fonksiyonel katkısı burun içi yapıları düzelterek nefes almayı kolaylaştırır. Estetik amaçlı yapılan rinoplasti, burnun şeklini değiştirerek…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
neredenalinir · 2 months
Text
"Sınırda kişilik bozukluğu olan kişiler sıklıkla boşluk hissi yaşayabilir."
Psikiyatrist Dr. Zekeriya Bahçe, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin sıklıkla boşluk hissi yaşayabileceğini söyledi.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bloghane12345 · 2 months
Link
Takipne (Taşipne) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
0 notes