Tumgik
#Kayıt altında
yalnzardc · 4 months
Text
Filistin bir sınav kağıdı her mümin kulun önünde...
2 notes · View notes
cafedeyaz · 1 year
Text
Telefonu Değiştirmem Lazım.. Yok Değil.. Yok YOK Yeni Telefon Almalıyım.
Telefonu Değiştirmem Lazım.. Yok Değil.. Yok YOK Yeni Telefon Almalıyım.
Bir önceki yazıma ters düşen bir başlık olduğunun farkındayım.Başlık ters düşebilir ama ben ters düşmedim. Evet kabul ediyorum az daha kendimle çelişecek ve telefonu yenileyecektim. Ammaaa yapmadım. Biliyorsunuz şu elmalı marka sayesinde bir model değiştirme furyası ve bu değişikliklere bağlı olarak fırtınalar koptu adeta. Elmaya karşı çekik gözlü dost ülkenin markası da katladı topladı derken,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
master1wayne · 8 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B1
Gençlik Öfkesi S1-B1
Herkese selam! Ben Burhan Aras, 1.89 boyunda, 82 kilo, esmer, yeşil gözlü, uzun saçlı 19 yaşında hayatında sorunlar yaşayan bir gencim. Sizlere anlatacağım bu berbat hayatımda, değişen ve düzelen. Yeni hayatımın adımını attığım ve kendi yolumda ilerlemeye çalıştığım, içerisinde ailemden tutun psikoloğa evimizde çalışan hizmetçimize ve okuldaki yakın çevrem dahil. Yaşadıklarımı teker teker anlatacağım! -İyi Okumalar-
BÖLÜM 1 [İHANET]
Her şey babamın beni geceleyin dışarıda gecelik takımlarımla bıraktığı gece başlamıştı. O kadar bağırmıştım sanki megafondan konuşuyordum, babam evin kapısını kilitlemiş, bense yağmur altında bekliyordum.
Pg: Peki daha sonra ne oldu annen, ablan ve ya hizmetçi açmadı mı sana kapıyı hiç?
Hayır annem ve ablam yukarıda beni camdan izliyordu, sadece izliyordu...
Pg: Derya hanım nerede peki?
O zamanlar hizmetçimiz, yaşlı bir kadındı, aslında vicdanlıydı fakat bana kapıyı açamazdı, yoksa babam canını okurdu kadıncağızın. O da haklıydı bir nevi...
Pg: Peki hep böyle mi oldu? Baban her gece, her gün sana bunu mu yaptı?
Sadece canı istediğinde böyle yapar, keyfi yerindeyse sadece annemi ve ablamı önemserdi. Ben aslında bir sürü elmasın arasında değersiz bir demir parçası gibiydim.
Büyükdükçe, ailemle arama daha fazla set girdi. Okul yıllarında başarım arttı, hala da öyle zaten. Annem ve babam veli toplantılarında iyi bir aile rolü oynuyor, diğer insanlara örnek bir birey gibi davranıyordu.
Doğum günlerimde orta okul zamanı sadece yaşlı hizmetçimiz kutlardı. O da gittikten sonra yerine Derya hanım geldi. O gelince ilk başta uzak davranıyordum kendisine, ailem beni ona karşı bildiğin örgütlemişti...
Fakat, Derya hanım beni diğer çocuklardan farklı görmüştü aslında bunun etkisi kendisinin de genç bir kadın olmasından kaynaklıydı. Evimize ilk defa 21 yaşındayken gelmişti.
Ben orta okulu bitirip liseye geçtiğim dönemdi. O zamanlar sınavdan güzel, yüksek bir puan alınca annem hemen araya girdi ve kendi özel lisesi vardı oraya kayıt ettirmişti beni.
Pg: Güzelmiş en azından ailenin okulu ve annen seni oraya aldırarak aslında düşünmüş seni.
Hayır genel başarım ve etkinliklerden okuluma kazandırdığım ödüller hatta sanat alanındaki başarım sayesinde eski okulum bayaa tanınmıştı. Bu sebeple, kendi okuluna da bir katkım olur belki diye beni istedi.
Pandemi dönemi çıktı sonra tabi. Her şey alt üst oldu, ben de imkanım varken videolar izleyerek dövüş hareketleri öğrendim. Her sabah erkenden kalkıyor, antrenman yapıyor evdeki spor salonunda ağırlık kaldırıyor ve diyet yapıyordum.
Pg: Peki aile'nin bu tavırları hala devam ediyormuydu?
Hiç yaklaşım göstermediler ki tavırları dursun da sulh yolunu bulsunlar.
Pg: Devam edelim.
Sporlarla uğraşırken, dövüş sanatları benim için mükemmel işliyordu, bir sürü hareket öğreniyor odada kendi kendime bunları tekrar ediyordum.
Pandemi rahatlayınca ilk hedefim judo ve wing-chun'u nereden yüz yüze öğrenirim bunun için araştırma yaptım ve kendime çok iyi bir hoca buldum. Özellikle wing chun konusunda iyi hoca bulmak çok zor.
Pg: Öğrenmek istemenin asıl sebebi ne peki, bence farklı bir sebebi vardı.
Tahmin ettiğiniz gibi olduğunu düşünüyorum, olası bir durumda ona haddini bildirmek içindi.
Pg:...
Neyse süre dolmuş herhalde, borcum ne kadar Simay Hanım?
Pg: Yok, merak etme. Bugün bana anlattıkların için bir şey ödemene gerek yok...
Teşekkürler Simay hanım! İyi günler.
Pg: Size de genç beyefendi...
Bugün de güzelce anlattıktan sonra artık evime gidebilirim. Hayatım böyle geçiyordu. Psikolog, dövüş, okul ve ev sıralama yanlış belki ama her neyse.
[Kısa bir süre sonra]
Kulaklığımı taktım, müziğimi sakince dinliyordum. Bir an kaldırımda yere bakarak yürürken aklıma Selin'i aramayı unuttuğum geldi ve hemen müziği durdurup, numarasını çevirdim ve aramaya başladım...
-Aradığınız numaraya şu an da ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz...
-The number you have called cannot be reached at the moment, please try again later...
Herhalde meşguldü ya da başka bir işi vardı yoksa şimdiye kadar arardı. Tekrar müziği açtım yolda yürürken, arkamdan bir araba kornası çaldı.
Hafifçe arkama döndüm, tabii ilk başta etrafıma baktım ama kimse yok gibiydi. Arkamı döndüğümde Haluk Abi beyaz Porsche ile durmuştu.
Yüksek bir sesle "atla dostum" dedi.
Ben de hemen bindim. Haluk abi arkadaşım Yağmur'un babası Defne hanımın kocasıydı. Klass bir adamdı.
H: Naber adamım.
İyilik abi ne olsun işlerim vardı okuldan çıktığım gibi onları hallettim şimdi eve dönüyorum.
H: Güzel güzel, akıllı adamsın oğlum sen, sen tam disiplinli bir gençsin.
Sağ ol abi.
H: Ee dostum, senin araban yok mu da yürüyerek gidip geliyorsun?
Yok abi, neden sordun ki?
H: Oğlum baban benden zengin adam, alsın sana bir araba. Misal ablanda mis gibi Bentley var. Sen de iyisine binmeyi hakediyorsun sonuçta
yanlış mı düşünüyorum?
Haklısın abi ama gerek yok, hem uzun zamandır sporla uğraşıyorum ritmimi iyi tutturmuşum. Böyle bir durumda, araba ile gidip gelirsem düzenim alt üst olur.
H: Ne diyeyim keyfin bilir.
Ee kızlarla aran nasıl?
Güzel abi, her zaman olduğu gibi.
H: Vay vay vay, bir ara yemeğe gel uzun zaman oldu, hem fifa atarız yemekten sonra.
Tamamdır abim, olur yaparız.
[5 dakika sonra villanın önünde durduk]
H: Ee adamım geldik senin yolunun sonuna, kendine iyi bak! Bir ara tekrar görüşürüz. Dediğim gibi yemeğe gelmeyi unutma...
Eyvallah tamamdır abim, en kısa sürede söz veriyorum.
Vedalaştıktan sonra güvenlikçilere kapıyı açmalarını söyledim. Kapıda duran görevliler benimle uğraşmayı seviyorlardı. Birazcık bekledi.
Aç kapıyı! Hadi lan açsana!
Gülerek kapıyı açtı. Sinirden kendimi yiyordum ama bir şey yapamıyordum.
Sonuçta babam gibi bir adama çalışan bu adamlar, babamdan farksızdı ve uğraşırsam başıma dert alırdım. Eve geçtim, kapıyı açtığımda direk Derya Hanım karşımda bitmişti.
Tatlı sesiyle "Hoş geldiniz Aras Bey!" demişti. Bu sesi duymak sanki çayırda, bir yaz gününde ağaçların içinde çimenlerin arasına yatıp, kuş sesini dinlemek gibiydi...
Aynı ses tonuyla "hoş buldum Derya Hanım!" dedim. Biraz kapının önünde sohbet ettikten sonra odama doğru çıktım. Koridordan geçerken Ablam Ayla omzuma bilerek çarptı ve dönüp "salak salak yürüme adam akıllı yürü" demişti. Ya abi bunu kırbaçlayıp götüne şişe sokmak vardı ama neyse.
Odama adımımı attım, hemen bütün kıyafetlerimi çıkardım ve kirlilerimi makinama attım. Temizleri çıkardığım gibi hemen duşa girdim. Sıcak suyun altında 10 dakika kaldıktan sonra, çıktım ve kurulanıp yemek için aşağı indim.
Herkes yemek masasında oturmuş yemeği bekliyordu, ben de gelip oturdum ve yemeği beklemeye başladım. Annem, babam ve ablam birbiri ile sohbet ediyor ben de öylece çatal ve kaşığı hareket ettiriyordum.
Yemekler geldi, Derya abla herkesin tabağına koydu ve mutfağa geçti. Masada, bir balo benzeri bir şey konuşuluyordu. Sonra kenardan bir ses.
B: Şşhh, aloo
Ne oldu?
B: Ne, ne oldu. Adam gibi cevap ver!
Sadede gel.
B: Yarın akşam bir balo var sen de maalesef ki geleceksin. Adam gibi dur bizi rezil etme sakın.
Öylece bir mal misali bakıyordum adama...
Her an kendimi kötü bir şey dememek için tutuyordum, elimde tuttuğum bıçağı iyice sıkmaya başladım, elim biraz titremeye başlamıştı. Sonra kontrolü tekrar sağladım.
Sakince, doğruldum ve "iyi tamam" dedim. Yemeğimi bu sefer bitirdim ve kalktım. Sinirli biçimde odama geçtim ve kum torbasına bugün öğrendiğim hareketleri uyguluyordum, yanına da yeni aldığım iskelet benzeri bir aleti kurdum ve üstünde çalıştım.
Kapım çaldı ve içeri Derya Abla girdi.
Abla?
De: Nasılsın?
İyiyim geç otur! Bir sorun mu var?
De: Yok sadece seni merak ettim.
Anladım, sen nasılsın abla günün nasıl geçti.
De: Benim iyi de masada olanları duydum, senin bıçağı sıkışını görünce umarım kendini tutarsın diye dua ettim.
Artık bazı şeylerde kendimi tutabiliyorum ablam, merak etme sen.
De: Aslında sana söylemem gereken başka bir şey var ama nasıl söylerim bilmiyorum!
Nasıl bir şey?
De: Ş-şey...
Abla haydi???
De:...
A-abla!
De: Baban anneni aldatıyor!
Bu mu yani?
De: Nasıl bu mu yani? Şaşırmadın mı hiç?
Onlar ne yaşıyorsa umurumda değil. Ne halleri varsa görsün.
De: Yapma Aras! Anneni düşün azıcık canım benim.
Umurumda değil abla! Git kendisine söyle istersen, o derece takmıyorum!
De:...
Var mı başka bir şey
De: Y-yok...
İyi o zaman iyi geceler ablam ben duşumu alıp yatacağım.
De: İyi geceler...
Yanağına hemen sıcak bir öpücük bıraktım ve gitmesini bekledim. Şaşkın bir halde odadan çıktı ve gitti.
Duş alırken aklıma Derya Abla'nın anlattıkları gelmişti.
Belki de bunu babam'a karşı kullanabilirdim.
Duştan çıktım ve yatağıma giyinip yattım. Geceleyin uyumaya çalışırken kafamda fikirler dönüyordu. Sabah Güneş'i yüzüme vuruyordu. Kalktım yüzümü yıkayıp, dişimi fırçaladım ve aşağı indim Derya Abla kahvaltıyı hazırlamıştı. Güzelce kahvaltımı yaptım ve yanağına öpücük kondurdum.
Tam o esnada "merak etme bir şeyler düşündüm, dün akşam söylediklerin için" dedim ve göz kırptım sonra da hemen odama gidip eşyalarımı alıp dışarı çıktım.
[40 dakika sonra]
Okula nihayet varmıştım, sınıfa girdiğimde Teoman ve Büşra ile selamlaşıp Selin'in yanına oturdum.
S: Günaydın aşkımmm.
Günaydın canım, dün seni aradım ama herhalde bir işin vardı?
S: Aşkım dün biraz kötüydüm, erkenden yatmıştım, gece 2.30 gibi uyandım aramanı gördüm, fakat sen o saatte uyuyorsundur diye düşündüm.
Sorun değil bebeğim, senin neyin var tam olarak? Kötü bir şey değildir umarım!
S: Yok şu an iyiyim. Sadece ara sıra böyle oluyor, fazla bir sorun yok.
Tamamdır canım, yok diyorsan yoktur. Neyse hoca geldi!
[Günün sonuna doğru]
Zil artık çalınca hemen çantamı taktığım gibi hemen dövüş hocamın yerine gitmek için, otobüse bindim.
Yolda aklımda Derya abla nasıl oldu da öğrendi, ancak şu an bunu öğrenemezdim bu sebeple, tek işim şu an kursuma gitmek ve eğitimime devam etmekti.
Kursun yakınlarında otobüs durdu, kapının açılmasıyla kendimi dışarı attım, serin rüzgâr yüzüme vurdukça, içime dolu dolu havayı çekerek yürüyordum, içimi sanki bir ferahlık kapladıkça kendimi en mutlu insan gibi hissediyordum.
[Kurs için mekâna varır.]
Kapıyı açtım, yavaş ve sakin adımlarla içeri doğru ilerledim. İçeri de hocamız Nadia Hanım, diğer öğrencileri çalıştırıyordu. Ben de kenardan onları izliyordum. Baya terlemişti, yüzünde ki yorgunluk fazla olmasına rağmen, öğrencilerine bir şey gösterme ilgisi hiç bitmiyordu.
Hemen üstümü değiştirmeye gittim ve kıyafetlerimi giyip kenara geldim. Ben geldiğim vakit diğer öğrenciler ile olan işi bitmiş ve sadece ben kalmıştım. Kenarda su içiyor ve diğer yandan saatine bakıyordu.
Ben hafif bir öksürük ile geldiğimi belli etmiştim. Hemen suyunu içmeyi bıraktı ve sağına döndüğünde beni görünce ayağa kalktı ve selamlaştık.
N: Nasilsin Aras?
İyiyim hocam teşekkür ederim, siz nasılsınız?
N: İyiyim canim, geç hemen ben de ilaçlarımı yutup geliyorum.
Tamamdır hocam geçiyorum!
(Nadia 1.60 boy, mavi gözlü, turuncu saçlı, beyaz tenli, kalın bacak, ince bel, aşırı koca olmayan şekilli memeleri var, dudak yapısı ince, küçük bir burnu ve suratı var.)
N: Ee neler yapalım bakalim bugün, geçen gün öğrettiğim hareketleri evde tekrar ettin mi?
Evet hocam. Söylediğiniz aleti de aldım üstünde deniyorum çoğu hareketi.
N: Eee o zaman haydi baslayalim.
Tabii hocam buyurun.
Nadia Hanım ile karşılıklı ilk baş geçen gün öğrendiğim hareketleri tekrar etmeye başladık. Daha sonra bana öğretmek için yanına çekti ve sırayla onun, ne yaptığına bakıyor aynısını tekrar ediyordum. Her hareket durmadan tekrar ediliyor, durmadan aynı pozisyonu deniyordum.
Daha sonra, karşıma geçti ve öğrendiğim hareketi yavaşça uyguladım. Her seferinde "Tekrarr!" diyordu. Yanlış yaptığımda "Tekrarr!" diyordu. Yarım saat geçmişti artık Nadia Hanım, hareketi kendi üstünde denememi istedi.
Bana yavaş ataklar yapıyor, bütün öğrendiklerimi de test ediyordu.
Sırayla birbirimize hamleler ile karşılık verirken şiddetin dozu biraz artıyordu ben Nadia Hanım'a dikkatli bir şekilde yaklaşıyor şiddetten uzak duruyordum.
En son Nadia bir hareketi ile canımı çok yakmıştı, bir an kendine geldi ve hemen yerden kalkmama yardım etti.
N: Canim özür dilerim, biraz sert davrandim sana. Cidden anlamadım!
Sorun yok hocam iyiyim ben, bir otursam iyi olacak.
N: Tüh yaa özür dilerim.
Sorun yok hocam, cidden iyiyim!
Kenara geçtim ve oturdum Nadia hemen yanıma oturdu terimi siliyor teker teker vücudumun eklemlerin kontrol ediyordu.
Boyu benden kısa olduğu için hafifte olsa body'nin içini görebiliyordum. Memeleri hareketten terlemişti etraftaki ışık memesine de çarpmış bildiğin süt gibi beyaz memeleri parlak bir şekilde belli oluyordu.
O an daha fazla bakmak istemedim, bir an kendisinin hocam olduğu aklıma geldi ve kendime "ne yapıyorsun aptal" diyerek hemen diğer tarafa baktım.
5 dakika sonra kalktık ve tekrardan hareketleri birbirimizde denedik, 1 saat sonra da benim işim bitince giyinip, kapıdan çıktım ve otobüs durağına doğru yürüdüm.
Otobüsün yarım saat boyunca gelmesini bekledim.
En sonunda otobüs Allah'a şükür gelmişti, bindim ve evimin yakının da inebileceğim durağa doğru yol aldım.
[15 dakika sonra]
Otobüsten indiğim gibi hızlıca özel siteye doğru girdim. Koşar adım evime doğru gittim, ilk baş kapıda biraz aptal güvenliklerin geçmeme izin vermesini bekledikten sonra eve girdim. Derya abla beni bekliyormuş belli ki, girdiğim gibi beni karşıladı.
Hemen odama gelmesini söyledim. Beraber odama girdik, hemen kapıyı kapattım ve anlatmasını bekledim.
Nasıl anladın babamın aldattığını?
De: Kıyafetlerini makinaya atarken, bir ceketin cebinde özel bir mektup buldum, içinde belli ki hediye vardı.
Peki sonra?
De: Merakıma yenik düştüm ve mektubu açtım, zaten yırtmalı bir mektup değildi. İlk baş küçük bir kâğıt çıktı, kağıdı okumaya başladım
"Uzun zaman sonra, beni içimde bir ateş yanmış gibi hissettirdin.
Yaşattığın, yaşadığımız ve yaşayacağımız her şey için seviyorum seni. Bu adrese git (belirsiz) çiçekler olacak orada kırmızı bir gül seni ilk gördüğüm gün elinde tuttuğun güller gibi aynı. Saksıyı kaldır anahtarı al. Orası senindir artık."
De: Bu yazıyordu, ben de mektubu götüremeyeceğim için, fotoğrafını çektim al bak.
Vay vay vay babalığa bak sen, güzel bu yeter fakat kadının ismi var mı?
De: Sadece arkada senin içindir A.R yazıyordu.
A.R kısaltma kullanmış, ne diyebilirim evin adresi var, kısaltma var, mektubun fotoğrafı var. Bakalım o zaman düşündüğüm şey olacak mı.
De: Ne olacak mı?
Bu gece balo var özel hayır gibi bir şey olacak, bakalım oraya bu A.R Hanım gelecek mi.
De: Nasıl yani kadını mı bulacaksın?
Bulmayayım mı?
De: Tabii ki bul, ben sadece senden bunu beklemiyordum.
Fikrim değişti o kadar.
De: Fikrini değiştiren nedir?
Babama olan öfkem.
De:...
Neyse abla sen çık ben duş alayım.
De: Ta-tamamdır canım benim.
Derya abla çıktıktan sonra, duşumı yaptım, hemen aldığım smokini isteksiz bir şekilde giydim ve odamın kapısını kapatıp, yavaş adımlarla merdivenlerden indim sonra da yemek masasına doğru yöneldim.
Masaya oturduğumda babam, annem ve ablam bana bakıyordu. Ben aldırış etmeden yemeğimi yedim ellerimi yıkadım ve kapının önünde beklemeye başladım.
Ailemin diğer fertleride gelince, özel aracımıza bindik ve yardım balosuna yol aldık...
Arkadaşlar, herkese merhaba ya da tekrardan selamlar beni tanıyan tanıyor hemen kısa keseyim yeni bir seri uzun soluklu olabilir fakat bu gelen dönüşlere bağlı olumlu bir dönüş olursa uzun ve güzel sürebilir. Bu bölüm sex olmadı farkındayım, bu sadece bir giriş bölüm tutmazsa atmayacağım.
(Sex olacak karakterler: Anne, abla, Nadia, Derya abla, Simay, Sevgilim, Yağmur, Defne, Büşra, A.R ve bir kaç diğer karakterler.)
-İYİ SEYİRLER AMINA KOYAYIM-
53 notes · View notes
elfin-blogg · 9 months
Text
Çocukların bilinaltı zihinlerini zehirleyici şeyleri izletmeyin. Onlar kayıt cihazı gibi. Yarın doldurduğunuzun oynadığını göreceksiniz.. Bu hareketler,korona aşı adı altında enjekte edilen toplu insan katlimam hedefleri olan şeytani sisteminin "Deccaliyet yani bu zamanın büyük tuzaklarından biri.. BİLİNCIN ŞAKASI YOK EBEVEYNLER..
7 notes · View notes
musfika-hanim · 10 months
Text
içimden konuşurken buraya uğruyorum, içimdeki konuşmaları okumak istediğimde bulabileceğim bir yer var. hepsi kayıt altında.
13 notes · View notes
mevsimsizcicek · 1 year
Text
2022 Biterken.
2021'in 16 Kasım'ında aşağıdaki, okumayı yeni öğrenmiş ve kendisine yaz tatili hedefleri yazmış bir minik kızın listesi tadında yıllık hedefleri hazırlamışım -kasımda yeni yıl hedefi hazırlamak bambaşka bir mesele-. En son 3 ocakta güncellemişim. Hatırlıyorum yazının rengini falan değiştirdim. Kendime karşı son derece samimiyetsiz ve soğuk dilim hiç dikkatimi çekmemiş ama yazı rengini en sevdiğim renk olan mavi yapmışım, bir de kalbim listesine eklemişim. Bu hareketimi sorumsuzca buluyorum. Kendime karşı bir sorumsuzluk.
Dürüst olmak gerekirse bugün bu listeyle bakışırken kendime karşı ne kadar acımasız olduğumu fark ettim. Kendime iyilik yaptığımı sanarken ne kadar yıprattığımı da.
Tumblr media
Bu sene gelecek yıl için hedef yazmayacağım. 7 yıllık düzenli ajanda tutmam ve yaptıklarımı kayıt altına almam bana "başlamaktan değil işi yapmaktan ve bitirmekten zevk aldığımı" öğretti. Bu yıl geçen sene hedef olarak yazmadığım birçok şeye başladım. Listeye yazıp tamamladıklarımdan daha çok tatmin ettiler beni.
Okuduklarıma ve izlediklerime listelerime eklediğim sayılı maddeler olarak değilde hayatıma değer katan vitaminler olarak bakmaya başladım. Yine de bir liste olarak derli toplu olsun diye:
Yazılı Vitaminler:
Tumblr media Tumblr media
Görsel Vitaminler:
Tumblr media
Bu listeye kilo vermekle ilgili hedef yazdığımı unutmuştum. Mayıs ayında ruh halimdeki baş edemediğim dengesizlikler yüzünden yaptırdığım kan testinde şeker değerim, doktorun ilaca başlamasını önerdiği annemle aynı değerde çıkınca, her gün yürüyüş canım isterse koşu yapmaya başladım. Geçen ay tartıda -10'u gördüm. Gururluyum. Toksik bir şekilde vücut güzellemesi yapıp ben kendimi böyle seviyorum kandırmacası altında mışıl mışıl uyumuşum. Meğer elmacık kemiklerim varmış benim de.
Kendimi sevmeyi öğreneceğim maddesini neye güvenerek yazmışım hiç hatırlamıyorum. Kendimi sevmeyi henüz öğrenemedim fakat en azından kendimi acımasızca yargılamayı oldukça azalttım. Görünen o ki kendimi sevmeyi öğrenmek benim için bir hayat projesi.
Her ay kendime hediye alcağım maddesini bir podcast dinledikten sonra yazmaya karar vermiştim. Bu yıl hedefim olduğunu unutmadığım tek madde. Gerçekten kendime her ay bir şey hediye ettim. En sevdiğim kafede saatlerce tek başına oturmak, uzun zamandır listemde olan kitapları almak, saçlarıma kahkül kesmek, bitki ailemize 10'un üzerinde yeni bitki katmak, yeni mumlar almak....
yılın iyi ki' leri
Terapi almak. Her ne kadar çok mutlu olduğumu düşünsem de pandemi karanlığa düşüşümü hızlandırmış. İçimde söküp atamadığım melankoli olduğu için benim normalim bu sanarken artık siyahtan başka bir renk göremez bir hale geldiğimi fark ettiğimde 2022 mayıs ayındaydık. O kadar çok ağladım ki bu yıl, gözyaşlarımı biriktirsek şu an Ankara'nın bir denizi vardı. Mayıs ayında başladığım süreçte 4 ay boyunca her seansta ağladım. Bazen ağlamaktan konuşamadım, bazen çıkarken yollarda ağlamaya devam ettim. Ağladığıma üzülmedim. Çünkü terapiye başlamadan bir hafta evvel ağlayamadığımı ve duygusuzlaştığımı konuşuyordum balımla. Süreç hala devam ediyor. Karanlığa düşerken nasıl olduğunu fark etmedim ama çıkmak için çabalarken gerçekten zorlanıyorum. Yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk gibi hissediyorum, sayısız defa düşüyorum. Yine de iyi ki.
Yazmak.
-Geçen sene Julia Cameron'dan Sanatçının Yolu kitabını okumuş morning pages adını verdiği her sabah ortalama bir deftere 3 sayfa yazı yazmak görevi dışında hiçbir etkinliğini tamamlamamıştım. Bu sene terapi ve tutkularımı keşfetme sürecimle birlikte yeniden okumaya karar verdim. Zihnimin çöplerini temizlememin en iyi yolu. İyi ki. -Gratitude Journal. Şükür, minnettarlık, artık ismine ne denirse. Zihin yapımı karanlıktan aydınlığa bu hızda değiştiren başka bir yöntem daha tanımadım. - Art Therapy Journal. İnternette onbinlerce örneği olan bir journal tekniği. Dürüst olmak gerekirse ben yaratıcılığımı engellediği için örneklere bakmaktan hoşlanmıyorum ama başlangıçta yol haritası olması için bakılabilir. Gelelim ben ne yapıyorum. Aklıma eseni. Örneğin geçen hiç istemediğim bir kavganın içinde buldum kendimi. Öyle doldum ki kalbim patlayacaktı nerdeyse, kalp atışım baş edemeyeceğim seviyeye yükseldi, defteri ve boya kalemlerimi alıp o an hislerimi önce resme döktüm sonra yazıya. Başlarda çok umudum yoktu ve tamamen hobi olarak başlamıştım fakat şaşırtıcı bir iyileştirici etkisi var. Anksiyete krizlerinde inanılmaz işime yaradı. -Ve canım 2022 ajandam. MattNotebook. Geçen sene sayfa yapısına vurulup almıştım. hedefim her bir gün için verilen boşluğu ikiye bölüp ilk sütuna to-do list yapmak, ikinci sütuna o günden bir an yazmak, dinlediğim bir müzik, okuduğum kitaptan bir cümle. Fakat çok kısa bir süre sonra yapılacak listesi yazmayı bırakıp tamamen o güne dair bir şeyler yazmaya başladım. Bilinçli yaptığım bir şey değildi fakat şu an açtığım her bir sayfada ne harika bir iş yaptığımı görüyorum. Aferin bana. Üzücü şeyler yaşamış bile olsam o güne dair duygularımı okumak çok hoşuma gidiyor. -Son defterim yılın ikinci yarısından itibaren başladığım bir alışkanlıkla ilgili. Work - Health - Finance - Relationship - Personal başlıkları altında belirlediğim sorulara cevap verdiğim bir aylık gözden geçirmeye dair yazılar. Ben ne demeye geldim bu dünyaya gibi sorularla boğuşmamda fazlasıyla yardımcı oluyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ben bu yazının başına tam 18.00'da oturmuştum. Eşlik için açtığım liste kaçıncıya dönüyor bilmiyorum. Aslında böyle darmaduman yazmak hiç benlik değil. Hedefim başlıklara göre madde madde yazmaktı ama yazmaya başlayınca parmaklarımı durduramadım. Geri dönüp okumak istemiyorum. Okursam bir şeyleri silerim.
O zaman bu yıl en çok emek verdiğim müzik listelerimden birisinden seçtiğim bir çiçeğimle son vereyim.
youtube
25 notes · View notes
sillagen · 5 months
Note
hoca seçimini ve alanı nasıl seçiyorsun hemen gidip hocam ben sizi istiyorum falan mı diyorsun bir de alan seçmede en iyi olana nasıl karar veriyorsun hakkını helal et çok yordum
Yok estağfurullah üniversite yüksek lisans adı altında başvuru açıyor. Bu başvuruda form oluyor. Ad soyad, diploma,kimlik gibi şeyleri ekledikten sonra hangi alanı istediğine dair minik bir yer var oraya yazıyorsun. Ben mesela Eski Türk Edebiyatı istedim. Bu başvuru yapılırken mülakat yada sınav tarihleri belli oluyor. Sen bu başvuruda sonra o tarihte mülakata girmeye hak kazanmış mısın diyerek bir liste yayınlıyorlar. Yani bunun amaco bazısı başvuruyu yanlış yapıyor falan ya ona göre öğrenciyi getirmek. Bu listede adın varsa üniveristeye gidiyorsun. Üniversite seni ya yazılı ya da sözlü dediğimiz diğer adıyla mülakata alıyor. Benim mülakatımda üç hoca vardı. Sana ilk girişte hangi alanı istediğini soruyor. Sen söylüyorsun. Eğer o alan da boş yer olmazsa hangi yeri istersin diyor yine söylüyorsun. Okuduğun bölümün alanlarını kendi içinde sıralıyorsun. İstersen ben sadece tek bir yer istiyorum başka bir isteğin yok da diyebilirsin. Mülakat ya da sınav bitiyor. Bunların asli ve yedek olmak üzere yayınlanma tarihi başvuru yaparken belliydi. O tarih gelince giriyoruz bakıyoruz ki asli olarak kazanmışım. Sonra kayıt yaptırıyorsun. Hocanı kendine özel seçme yok. İstediğin alanda kaç hoca varsa ona göre seni o hocaya atıyorlar. Kime denk gelirsen yani. Ama okuduğun üniveriste ise bu işe girmeden önce hocan ile konuşursan hocan seni üstüne alma durumları oluyor. Yoksa kime denk gelirsen.
2 notes · View notes
ekip · 2 years
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Burası Tumblr. Bunu yeni hazırladık.
Artık mobil uygulamalardan da Reklamsız Gezinti hediye etmek mümkün.
"Hepsini gördün" karuselinin hemen arkasına takip ettiğin etiketlerden gönderiler eklediğimiz ufak bir test aşamasındayız; bu karuselde sadece takip ettiğin blogların eski gönderilerini görebilmene yarayan bir seçenek de var. Görüşlerini lütfen bizimle de paylaş!
Bir blogun arşivini oturum açmadan görüntülediğinde, bundan böyle herhangi bir gönderiye tıkladığında oturum açman istenecek.
Bir gönderiyi beğendiğinde o gönderiyle ilgili başka gönderiler gösterdiğimiz ufak bir test var; bazı kullanıcılar bu test grubunda. Bu özellikle karşılaşırsan görüşlerini bizimle de paylaş!
Masaüstünde blog önizlemesindeki görünümün blog teması yerine senin seçtiğin renk paletine ayarlanmasını sağlayan bir düğme hazırladık. Yakında pano ayarlarından bu düğmeye ulaşacaksın, belki de çoktan ulaştın!
Filtrelediğin etiketlere sahip bir gönderiden geldiği takdirde, etiket sayfalarında kullanılan üst bilgi resimleri bundan böyle gösterilmeyecek.
iOS uygulamamızın 23.0 ve üzeri sürümlerinde, hesap ayarları menüsünde artık "Hesabı Sil" seçeneği yer alıyor.
Masaüstündeki gelen kutunda bundan böyle anonim olarak gerçekleştirilen gönderimlerde, gönderim sırasında girilmiş ise, ad ve e-posta adresi de gösterilecek. Bundan anonim sorular etkilenmeyecek.
Yine masaüstü panonda, blog önizlemesinde açılan bir gönderinin not sekmesi varsayılan olarak açık gelecek. Altında ise aynı bloga ait başka gönderiler listelenecek.
🛠 Düzeltmeler
iOS uygulamamız Güney Kore App Store'a geri döndü.
Oturum açmadan erişilen, kayıt olma sayfamızda erişilebilirlik konusunda bazı düzeltmeler yaptık.
Blog önizlemesinde gösterilen "Buna benzeyenler" listesinde bundan böyle Takip et düğmeleri blogun vurgu rengi yerine senin seçtiğin renk paletinde gösterilecek. Gönderilerin üzerine de biraz boşluk ekledik.
Yeni gönderi formunda hazırladığın fotoğraf albümleri artık farklı çerçeve oranlarını destekliyor. Satır yüksekliği, o satırdaki en küçük resmin yüksekliğine eşitleniyor.
Tumblr'ı İngilizce dışında başka bir dilde kullananlar için başta Hollandaca olmak üzere birçok dilde eksik yerelleştirmeleri ekledik.
Kolombiya'daki bazı internet sağlayıcıları aracılığıyla Tumblr'a erişimde sorun yaşanıyordu; bunu da çözmüş bulunuyoruz.
🌱 Yakında sunulacaklar
Çok yakında iOS üzerinden de gönderi Ateşleyebileceksin 🔥
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde de takip etmek için diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
20 notes · View notes
yalnzardc · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Yusuf Kaplan.                   28-12-2023
Tarihin bundan sonraki süreci bundan önceki gibi olmaması gerekir. Gazzede önce ve Gazzede sonra olarak ikiye ayrılması gerekir. 
Gazze insanlığın haysiyetini kurtarmıştır. 
Gazze batı uygarlığının mezarlığıdır. 
Emparyalizmin başka bir adıda evrensellik zaten.
Yeryüzünü sadece Müslümanlara emanet edebilirsiniz nokta.
Celladına aşık tasmalı çekirgeler.
Herkes Filistinli oldu, herkes direnişçi oldu bu müthiş bir şey.
Gezze bizim neyimiz diyen alçaklara ben şunu diyorum. Gezze biziz gezze benim. Nasıl söyleyim bilmiyorum ki bütün hakaret cümlelerini Kurmak istiyorum, masanızda bir sorun var sizin. 
Türkiye beklenendir. 
3 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
KADIN HAKLARI KRONOLOJİSİ
1843 - Tıbbiye mektebi bünyesinde kadınlar ebelik eğitimi almaya başladı.
1847 - Kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanıyan İrade - i Seniye yayımlandı. 
1856 - Köle ve cariye alınıp satılması yasaklandı. 
1858 - Arazi Kanunnamesinde mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer aldı. Böylece kadınlar ilk kez miras yoluyla mülkiyet hakkını kazandı.
1858 - Kız Rüştiyeleri açıldı.
1869 - Kadınlar için ilk sürekli yayın olan ( haftalık) Terakk – i Muhadderat Dergisi yayımlandı. 
1869 - Kızların eğitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarif – i Umumiye Nizamnamesi yayımlandı. 
1870 - Kız öğretmen okulu Dar - ül Muallimat açıldı. 
1871 - Mecelle'nin ( Osmanlı Medeni Kanunu) uygulanması için çıkarılan Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile; evlilik sözleşmesinin resmi memur önünde yapılması, evlenme yaşının erkeklerde 18, kadınlarda 17 olması, zorla evlendirmelerin geçersiz sayılması düzenlendi. 
1876 - Kanun-i Esasi (ilk Anayasa) kabul edilerek temel haklar düzenlendi. Kız ve erkekler için ilköğretim zorunlu hale getirildi.
***
1897 - Kadınlar ücretli işçi olarak çalışmaya başladı.
1913 - Kadınlar ilk kez devlet memuru olarak çalışmaya başladı. 1914 - Kadınlar tüccarlık ve esnaflığa başladı.
1914 - İnas Darülfünunu adı altında kızlar için bir yüksek öğretim kurumu açıldı.
1921 - Darülfünunda karma öğretime geçildi.
1922 - Yedi kız öğrenci Tıp Fakültesine kayıt yaptırarak eğitime başladı.
Haziran 1923 - Nezihe MUHİTTİN' in başkanlığında ilk kadın partisi olan Kadınlar Halk Fırkası'nın kurulması girişiminde bulunuldu, kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gereğince valilikçe partinin kuruluşuna onay verilmediğinden dernekleşmeye gidildi. 
***
29 Ekim 1923 - Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı.
3 Mart 1924 - Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
17 Şubat 1926 - Türk Medeni Kanunu' nu kabul edildi. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. Medeni Kanun ile ;
· Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, 
· Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 
1930 - Belediye yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930 - Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı.
1930 - Doğum izni düzenlendi.
10 Haziran 1933 - Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
26 Ekim 1933 - Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
5 Aralık 1934 - Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
8 Şubat 1935 - TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 5. DÖNEM SEÇİMLERİ SONUCUNDA 17 KADIN MİLLETVEKİLİ İLK KEZ MECLİSE GİRDİ, ARA SEÇİMLERDE BU SAYI 18' E ULAŞTI. 
8 Haziran 1936 - İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937 - Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi ile yasaklandı.
1945 - Analık sigortası ( doğum yardımı ) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.
1949 - Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.
1950 - İlk kadın belediye başkanı ( Müfide İlhan ) Mersin'den seçildi.
***
1952 - Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı.
1965 - Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarıldı.
22 Aralık 1966 - Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı.
1975 - Birleşmiş Milletler tarafından Mexico City'de Birinci Dünya Kadın Konferansı düzenlendi ve bunu takiben 1975 - 85 yılları arasındaki dönem " Kadın On Yılı " olarak ilan edildi. 
27 Mayıs 1983 - 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi.
1985 - Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAW) imzaladı ve sözleşme 1986 yılında yürürlüğe girdi. 
1985 - 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadın konusu ilk kez bir sektör olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.
1987 - Devlet Planlama Teşkilatı'nda Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu.
1989 - İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13'e ulaştı.
24 Ocak 1989 - İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı.
***
29 Kasım 1990 - Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. 
1990 - Tecavüz mağdurunun hayat kadını olması halinde cezanın indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu'nun 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı. 
14 Nisan 1990 - İlk Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi açıldı .. 1990 - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk kadın konukevleri açılmaya başlandı. 2000 yılı itibariyle bu sayı yediye yükselirken kapasiteleri 170'e ulaştı. 
1990 - 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 
25.10.1990 - Kadın sorunları konusunda ulusal mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ( KSSGM ) 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kuruldu ve 24.06.1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı.
Eylül 1990 - Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye'deki ilk kadın sığınma evi Bakırköy Belediyesi tarafından açıldı. 
1991 - 48. Hükümet döneminde ilk kadın vali ( Lale Aytaman ) Muğla iline atandı.
1993 – T.C. Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile "Kadının Kalkınmaya Katılımını Güçlendirme Ulusal programı Projesi" uygulamaya başlandı. Cinsiyete dayalı veri tabanı oluşturulması amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nde Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi kuruldu. 
1993 - İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Bugün Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı açarak Yüksek Lisans Programı veren üniversite sayısı dörde ulaştı.
1993 - Kadın Dayanışma Vakfı, Altındağ Belediyesinin desteğiyle kadın danışma merkezi ve sığınma evini açtı.
1993 - Halk Bankası'nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı. 
1994 - Türkiye Kahire'de yapılan Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansına katıldı. Konferans ' da kadının statüsü ve sağlık ilişkisini vurgulayan " üreme sağlığı " kavramı üzerinde duruldu ve kadın sağlığında " bütüncül " bir yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşım doğrultusunda Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kesimlerden sağlanan katılımla " Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Eylem Planı " hazırlandı. 1998 yılında kamuoyuna sunulan Eylem Planı 6 ana çalışma grubu tarafından oluşturuldu. Kadının Statüsü grubunun koordinasyonunu Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü üstlendi. 
1995 - Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadın sığınağını açtı. 
Kasım 1995 - Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından bölgedeki kadınların durumunun iyileştirilmesi ve kalkınma sürecine entegre edilmesi amacıyla planlanan Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin ( ÇATOM ) ilki Urfa'da açıldı. 2000 yılı itibariyle bölgedeki sayısı 21'e ulaştı.
1996 - Kadın Çalışmaları alanında ilk yüksek lisans diploması İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı tarafından verildi. 
***
29 Haziran 1996 - Anayasa Mahkemesi Türk Ceza Kanunu' nun erkeğin zinasını suç olarak düzenleyen 441. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti.  22 Mayıs 1997 - Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun'un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı.
19.11.1997 - Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında medeni hal kısmında "evli/ bekar/ dul/ boşanmış" gibi ifadelerin yerine sadece "evli" veya "bekar" ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı.
18 Ağustos 1997 - Zorunlu temel eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkaran 4306 sayılı kanun yürürlüğe girdi. 
23 Haziran 1998 - Anayasa Mahkemesi kadının zinasını suç olarak düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti.  21 Ekim 1998 - Adalet Bakanlığı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müd. ve kadın kuruluşlarının oluşturduğu gündem sonucunda bekaret kontrolünün, ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re' sen takip edilen suçlarda ancak hakim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınladı. 
1998 - İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki "Emekliye Yakınlığı" bölümünde yer alan "dul kadın vb." ifadelerin yerine sadece "eşi, kızı, oğlu, annesi, babası" gibi ifadelerin kullanılması sağlandı. 
17 Ocak 1998 - Aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girdi.
1998 - Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle aile reisinin beyanname vermesi esası kaldırılarak kadınların kocalarından ayrı olarak beyanname vermesi sağlandı.
1998 - Ankara Barosu Kadın Hukuku Komisyonu tarafından Ankara Adliyesi içinde şiddete uğrayan kadınlara hukuki danışmanlık ve psikolojik destek hizmetleri vermek üzere Kadın Danışma Merkezi kuruldu.
1999 - İstanbul Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'ni kurdu.
Eylül 1999 - Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi'ni onaylarken koyduğu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16. maddelerine ilişkin çekinceleri kaldırdı.
1999 - Kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içeren Medeni Kanun Tasarısı hazırlanarak TBMM' ye sunuldu.
22 Kasım 2001 - Yeni Türk Medeni Kanununun TBMM tarafından kabulü
6 notes · View notes
metropolegitim34 · 1 year
Text
İLK YARDIM SINAV UYGULAMALARI
İlk yardım eğitimini tamamlayan katılımcılar, ilk yardım sınavına girmeye hak kazanır. Eğitim sonrasında 1 ay içinde sınava girmek zorunda olan katılımcıların, başarısız olmaları durumunda 2. kez sınava girme hakkı bulunmaktadır.
Sağlık Bakanlığı, temel ilk yardım eğitimi sonunda katılımcıları sınava tabii tutmakta ve yalnızca sınavdan başarılı olan adaylara ilk yardım sertifikası düzenlenmektedir. Eğitimini tamamlayan katılımcıların toplamda 2 sınav hakkı bulunmaktadır.
Katılımcı, eğitim aldığı tarihten itibaren 1 ay içerisinde açılan sınava girmek zorundadır. Bir ay içerisinde sınava girmez ise almış olduğu eğitim yanar. Katılımcının ilk yardım sınavından başarısız olması durumunda gene 1 ay içerisinde 2. sınavına girebilir. Sınav kayıt işlemleri ve organizasyonları eğitimin alındığı ilk yardım merkezi tarafından yapılır.
Sağlık Bakanlığı ücret tespit komisyonu tarafından ilk yardım sınav katilim ücretleri 2017 yılı için aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
Temel ilk yardım eğitimi 1 kişi sınav ücreti 27,38 TL
İlk yardım eğitici eğitimi 1 kişi sınav ücreti 36,5 TL
Sınavlar teorik ve uygulama aşamalarından oluşmaktadır.
4 şıklı 40 sorudan oluşan teorik sınav test usulü yapılmaktadır. Teorik sınav sonunda dağıtılan cevap anahtarlarına adayların işaretledikleri cevap şıkları optik okuyucudan geçirilerek, sınav sonuçları hemen açıklanmaktadır. Teorik sınavdan geçme notu 85 puan olup, adayların 40 sorudan en fazla 6 yanlış yapma hakkı bulunmaktadır. 85 puan altında kalan adaylar uygulama sınavına geçemezler. 85 ve üzeri puan alan adaylar teorik sınavın hemen arkasından yapılan uygulama sınavına girmeye hak kazanırlar. Uygulama sınavlarında sınav gözetmen ekibinin belirttiği senaryo üzerinde yetişkin, çocuk, bebek maketlere temel yasam desteği uygulamaları, havayolu tıkanıklığı (heimlich manevrası) ve araç içinden yaralı çıkarma (rentek manevrası) uygulamalarını doğru bir şekilde yaptığını sergileyen adaylar  uygulama sınavından 85 ve üzeri geçer not alarak ilk yardımcı olmaya hak kazanırlar.
İlk yardım sınavları cumartesi ve pazar günleri İl Sağlık Müdürlüğü'nün İstanbul için belirlediği sınav merkezlerinde sabah 09:00 oturumu ve öğleden sonra 13:00 oturumu olmak üzere günde 2 oturum olarak yapılmaktadır.  Sınav süresi 1 saat teorik sınav, 1 saat de uygulama sınavı olacak şekilde ortalama 2 saat sürmektedir.
İstanbul Anadolu Yakası ilk yardım sınav merkezleri:
Üsküdar Devlet Hastanesi Konferans Salonu
F.S.M. Eğitim Araştırma Hastanesi Konferans Salonu
Haydarpaşa Numune E.A.H Validebağ Ek Hizmet Binası Konferans Salonu
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Etfal EAH Konferans Salonu 
Marmara Üniversitesi Pendik E.A.H Konferans Salonu
İstanbul Avrupa Yakası ilk yardım sınav merkezleri:
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları E.A.H. Prf. Dr. Mazhar Osman Konferans Salonu
Acil Sağlık Hizmetleri Şubesi Şube Konferans Salonu
Bakırköy İlçe Sağlık Müdürlüğü Konferans Salonu
Şişli Etfal EAH Sınav Salonu
Küçükçekmece İlçe Sağlık Müdürlüğü Konferans Salonu 
Beylikdüzü Devlet Hastanesi Konferans Salonu
Sınav randevuları her hafta Pazartesi günü saat 09:00’da yayınlanır. Randevular yetkili ilk yardım merkezleri tarafından alınmaktadır.
4 notes · View notes
ahmet-34 · 1 year
Text
Ahde Vefa"
Bazen düşünüyorum da, ahit nedir, vefa ne demektir, bu kelimeler ne anlama gelir, ne mana ifade eder, kelimelerin #ontolojik ve #epistemolojik altyapıları nasıl izah edilebilir şeklinde sorsak insanlara, sanki bundan 20-30 sene önce, doğru düzgün cevap verebilecek olanlar çoğunlukta iken, şimdi azınlıktalar gibi geliyor bana.
Bu kelimelerin altları öyle boşaldı, öyle boşaltıldı ki, kimsenin hiç umurunda değil gibi ne ayrı ayrı ahit ve vefa, ne de beraber ahde vefa.
Tekraren belirtmekte fayda var ki, bu kelimelerin ne mana ifade ettiğini bilmeyen insanlar bile artık sayıca çok gibi geliyor bana.
Oysaki en temel insani hasletlerin başında gelir #AhdeVefa!
İnsanın insanlığının bir ölçüsü varsa eğer, o ölçü birimlerinin en önemlilerinden biridir.
#Ahit iki ya da daha fazla insan arasında yapılan anlaşma, sözleşme olabileceği gibi, bir insanın başka bir insan ya da insanlara verdiği tek taraflı bir söz de olabilir.
Hukuki bağlayıcılığı, kanunlar karşısında anlamı, önemi bir tarafa, ağızdan çıkan sözün kıymeti, tüm hukuksal zeminden ya da çatıdan çok daha kıymetlidir esasen.
İnsanlar aralarındaki ahitleşmeleri yazarlarsa tabii ki evladır.
Ancak her #söz de illa yazılarak kayıt altına alınamaz ki.
İnsanın insana güvenini oluşturan da, yok eden de ahde vefa hususudur.
Hep yazarım oldum olası.
Vefayı sadece meşhur bir boza markası ya da #İstanbul'un eski bir semti veya o semtte tarihi bir okul olarak nitelendirenler oldukça fazlalaştı son yıllarda.
Ağızdan çıkan sözlerin bir manasının kalmamasına en çok da sesli ve görüntülü kayıtlar şahit keza.
Eskiden teknoloji bu kadar yaygın ve her hareketimiz videoya çekilmez iken, yani #sözler, #vaatler, #taahhütler kayıt altına hiç alınmazken sözünün arkasında duranlar çoğunluk idi.
Şimdi neredeyse tuvalette bile kendini sesli ya da görüntülü kayıt altına alıp bunu sosyal medyada yayınlamak popüler iken, yani her söz ve eylem kayıt altında ve geriye doğru sürekli ulaşılabilir iken bile, "Dün dündür, bugün bugündür!" gevşekliği tüm toplumları kuşatmış vaziyette.
Dün birbirine kamuoyu önünde sövenler el ele, kol kola, birbirlerine kalp emojileri gönderip, dün söylediklerini hiç söylememiş gibi pişmiş kelle şeklinde poz verenler her geçen gün artarken, ne sözün ne de aktin bir kıymeti var artık!
Yazdım, elimde #senet, #anlaşma, #sözleşme var diye de güvenmeyin ha sakın.
#Adalet tecelli etse bile, ettiği tarih itibari ile genelde iş işten geçmiş olmakta.
O halde en iyisi hazır kış da gelmişken hadi hepimiz birer bardak buz gibi, bol tarçınlı #boza içelim.
#Vefa olması da gerekmez, keza o bile artık eski kalitesinde, lezzetinde, tadında değil laf aramızda.
#VefaBozası'nın bile tadı kaçtı anlayacağınız!
Ahde vefayı varın siz hesap edin!
Not: Hayli azınlıkta da kalsalar, nesli tükenen kel aynaklar gibi de olsalar, sözüne sadık, aktine bağlı, ahdine vefalı insanlar da yok değil. Onlar bu yazının konusu da değil, muhattabı da.
#TerzininOğlu, #GününSözü, 31 #Ekim 2022, #Pazartesi, #Ankara
Tumblr media
3 notes · View notes
loveseva · 1 day
Text
İnsan ilişkilerini ben şarkıcıların albüm çıkartmasına benzetiyorum. Aslında o albüm içinde inanılmaz şarkılar var ama insanlar çıkış parçalarına kitlenip kalmış bi sonraki şarkıyı umursamıyorlar. Sanırım nüket durunun bi videosundan aklımda kaldı, bazı şarkılar konser değil albüm şarkılarıdır. Stüdyoda kayıt edilir, performansı zordur. O şarkılar genelde az bilinir oluyor. İnsanlarda en baskın özelliğinize bakıp sizi tanımaya karar veriyorlar. Seviyorsa o huyunla seviyor sevmiyorsa da o huyuna göre sevmiyor. Ama diğer bir şarkıya geçmek aklına gelmiyor. O konserlerde çalınması zor şarkının aslında altında yatan emeği hiçe sayıyoruz. İnsanların içinde gizli güzel duyguları görmeye çabalayalım biraz. Anca öyle yaşamak keyifli olur. O şarkının neden konserde çalmayıp sadece albümde kaldığını keşfedelim. Albüm bizim iç dünyamız..
Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
gamekoliknet · 4 days
Text
Subnautica Hile Kodları, Subnautica Hileleri
Tumblr media
Bu yazımızda, zamanında oldukça fazla oyuncu tarafından oynanmış ve hala oynanan Subnautica Hile Kodlarını yazdık.
Tumblr media
Subnautica Hile Kodları, Subnautica Hileleri Geliştiriciler Unknown Worlds Entertainment, 2018'de Subnautica ile bizi etkiledi. Bu su altı hayatta kalma oyunu, bize keşfedilecek zengin ve harika bir dünya sunarken, sürükleyici hikayesini şekillendirirken ustalıkla bir yol izledik. Bu, 2021'de eşit derecede muhteşem olan bir devam oyunu olan Below Zero'yu doğurdu. Ancak, seriye yeni başlıyorsanız, başlangıçtan başlamanızı öneririz. Eğer sizler tarafından bir istek olursa Below Zero hakkında da bir yazı yazabiliriz. Bu hileler ya da rehber konuları hakkında da olabilir. Subnautica oldukça zorlayıcı olabilir, özellikle de zanaat yapma türü oyunlara yeni başlayanlar için. Ve oyunun kabus gibi anlık korkularıyla, zorluk bazıları için fazla olabilir. Peki buna çözüm ne? Hile yapın. Aşağıda size birkaç hile paylaşacağız, umarız ki yabancı okyanus boyunca keşfinizi biraz daha kolay hale getirir. Ve eğer zaten bir hayran iseniz, kim bilir? Belki de oyunu yeniden canlandırırlar. Ancak önce, Subnautica'da hileleri nasıl kullanacağımıza bir bakalım.
Hileler Nasıl Kullanılır - Subnautica Hile Kodları, Subnautica Hileleri
Tumblr media
Hileleri kullanmak için önce geliştirici kutusunu açmanız gerekecek. Bu temelde, ekranın sol tarafında beliren ve kodları girdiğiniz küçük bir kutudur. PC'de, alt menüyü açmak için F3'e basın, ardından devre dışı bırakma konsol kutusunu işaretlemeyi kaldırın. Bunu yaptıktan sonra menüyü kapatın ve geliştirici konsolu açmak için tilde tuşuna (bu, ~ sembolüdür) basın. Konsollarda biraz farklı. Xbox'ta, Menü tuşuna basın, ardından giriş kutusunu açmak için LB + A + RB tuşlarına basın, ardından aynı alt menüyü açmak için LB+RB tuşlarına basın ve işareti kaldırın. Daha sonra Başlat Menüsü'nü gördüğünüzde, geliştirici seçeneklerini seçin ve etkinleştirin. PlayStation'da aynı şekilde, ancak giriş kutusunu açmak için L1 + R1 + X tuşlarına basın!
Tüm Hileler Liste - Subnautica Hile Kodları, Subnautica Hileleri
- Invincibility: nodamage - Belirli bir biyoma teleport olun: biome (biyomanın adı) - Bir konuma git: goto (konumun adı) - Aurora'yı eski haline getir: restoreship - Görüş mesafesini değiştir: farplane (ve sonra değeri, varsayılan olarak 1000) - Sislemeyi aç/kapat: fog - Ücretsiz kamera modunu aç/kapat: freecam - Sunbeam hikaye etkinliğini başlat: startsunbeamstoryevent - Sunbeam geri sayımını başlat: sunbeamcountdownstart - Sınırsız üretici, habitat yapıcı, araç platformu: nocost - Araçların, araçların ve deniz üslerinin enerji kullanımını aç/kapat: noenergy - Yiyecek ve su gereksinimlerini devre dışı bırak: nosurvival - Su altında su süresini artır: nitrogen - Görünmez ol, hiçbir yaratık seni göremez: invisible - Belirli koordinatlara teleport ol: warp - Birkaç metre ileri zıpla: warpforward - En yakın kontrol noktasına yeniden doğ: spawn - Lifepod'a geri dön: randomstart - Sınırsız oksijen: oxygen - Daha hızlı yapı: fastbuild - Tüm blueprint'leri kilitle: allblueprints - Ücretsiz zanaat yapma veya inşa etme: nocost - Radyasyon yok: radiation - Ücretsiz yararlı eşyalar al: madloot - Hareket hızını ayarla: speed - Belirli bir öğe oluştur: item - Gün moduna geç: day - Gece moduna geç: night - Zaman hızı: daynightspeed - Tüm varlıkları yeniden yükle, ancak arazi hariç: entreset - Son kayıt yükleniyor: gamereset - FPS'yi göster: fps - Belirli bir öğeyi oluştur: 'tem (ad) (miktar)' gir - Envanterde habitat yapıcı, hayatta kalma bıçağı, tarayıcı ve tamir aracını kilitleme: bobthebuilder - Bitki büyüme hızını artır: fastgrow - Yumurtaları hızlı çıkar: fasthatch - Tarama süresini azalt: fastscan - Su filtreleme süresini azalt: filterfast - Radyasyonu kapat: radiation - Aurora'nın radyasyon sızıntılarını düzelt: fixleaks - Lazer kesici gerektirmeyen tüm kapıları kilitle: unlockdoors - Kendinizi ve metre aralığındaki tüm yaratıkları iyileştir: cure - Kendinizi ve bir aralıktaki tüm yaratıkları enfekte et: infect - Aurora geri sayım zamanlayıcısını etkinleştir: countdownship - Aurora'yı yok et: explodeship - Sunbeam'i sonlandır: precursorgunaim - Karantina uygulama platformunu kapatmadan kaçış roketini fırlat: forcerocketready - Güvenli bir şekilde üssüne veya araca teleport ol: warpme Subnautica Hile Kodları bu kadardı. İstek halinde son çıkan Below Zero’nun da hilelerini sizlere derleyip sunabiliriz. Subnautica hile kodları yazımızın da sonuna gelmiş olduk artık. Daha fazlası için bizi takip etmeyi unutmayın. - Roblox Admin Komutları, Roblox Admin Kodları - Resident Evil 2 Kasa Şifresi, Resident Evil 2 Dolap Şifresi, RE2 Şifreler Read the full article
0 notes
medya02 · 5 days
Text
Birkaç gün önce Supercell ve Apple'ın gelecek ayki küresel lansmanı öncesinde Squad Busters'ı tanıtan bir brifing düzenledi. Etkinlikte ayrıca Squad Busters'ın 29 Mayıs'ta dünya çapında yayınlanacağı da doğrulandı. Şu an itibariyle Kanada, Meksika, İspanya, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya ve Singapur'da kısmi lansman olarak mevcut. Squad Busters, Supercell'in beş yılı aşkın bir süredir ilk yeni küresel sürümüdür ve Supercell'in Clash of Clans , Clash Royale , Hay Day ve daha fazlasını içeren diğer oyunlarından karakterleri 10 kişilik çok oyunculu oynanışta bir araya getirir.  Bu oyunda oyuncular, dört dakikalık maçlar sırasında takımlar oluşturarak mücevherleri topluyor ve karakterleri klasik ve süper formlarında geliştiriyor. Supercell bana oyunun daha eski cihazlar için bile optimize edildiğini ancak ekibin daha yeni iPhone ve iPad modelleri için 120 fps desteği eklemeyi düşünebileceğini söyledi. Oyunun lansman animasyonunu ve en son oynanış tanıtımını aşağıdan izleyin. [embed width="720" height="450"]https://youtu.be/9mFKWkge2lA?si=sFN5YslSuopzOjRt[/embed] Supercell , şu anda test edilebildiği bölgelerdeki oyunculardan gelen çok sayıda olumlu geri bildirimin ardından oyunu küresel hale getiriyor. Oyun piyasaya sürüldüğünde 25'ten fazla karakterle birlikte sunulacak ve özel oda desteğini de içerecek. Modern iOS cihazlarda nasıl bir his verdiğini ve Supercell oyunlarına yeni başlayanlar için nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. Supercell ayrıca Squad Busters'a ön kayıt yaptırmanın diğer oyunlar için de bazı ödüller içereceğini söyledi. Oyunu lansman sırasında oynamak istiyorsanız buradan iOS için App Store'da ön sipariş verebilir ve buradan Android için Google Play'de ön kayıt yaptırabilirsiniz. Çeşitli uygulama içi altın satın alımları ve sezonluk geçiş paketlerini içerir. Oyunun App Store'daki indirme boyutu şu anda 530 MB'ın biraz altında olarak listeleniyor. Şu ana kadar Squad Busters hakkında ne düşünüyorsunuz ve onu önümüzdeki ay yumuşak lansmanı veya küresel sürümü aracılığıyla deneyecek misiniz?
0 notes