Tumgik
#Büyük Çin Kıtlığı
cogitokurdu · 9 months
Text
Büyük Çin Kıtlığı-Part 1
Bugünkü yazımızda tarihin insan eliyle gerçekleşmiş en büyük felaketlerinden biri olarak kabul gören Büyük İleri Atılım’dan ve beraberinde getirdiği Büyük Çin Kıtlığı’ndan bahsedeceğiz, keyifli okumalar! Köhne Bir İmparatorluktan Taze Bir Cumhuriyete: 19. yüzyılın ikinci yarısında birbiri ardına gelen imparatorlar, Avrupa tarafından halkın gelişimini baltalayan ve fakirliğe sebep olan bir dizi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
lilithsscream · 1 year
Note
ne yakınlarınla cinsel münasebet mi yapıyorsun
Çok komikmiş kanka mizah seviyen Büyük Çin Kıtlığı döneminde herhalde
3 notes · View notes
teknolojihaber · 24 days
Text
Çin, Yarı İletken üretmek için gerekli ekipmanı kendisi üretebilir mi?
Tumblr media
Çin, Hollandalı teknoloji devi ASML'ninkilerle rekabet edebilmek için kendi bünyesinde oluşturulan bir EUV makinesi üretmeyi veya bu tür makineleri süreçten tamamen çıkarmanın yollarını arıyor. ASML , endüstrinin tedarik zincirindeki önemli rolü nedeniyle dünya çapında “ yonga yapımının en büyük tekeli ” olarak bilinen, Hollandalı çok uluslu bir şirkettir . ASML, silikon levhalar üzerine elektronik yollar kazımak için bir ışık kaynağı kullanan dünyanın en büyük fotolitografi makinesi üreticisidir. Bu süreç , çip yapımı için ASML makinelerini satın alan TSMC, Intel ve NVidia gibi firmalar tarafından satılan yarı iletkenlerin yaratılmasında önemli bir adımdır . ASML tarafından üretilen en güçlü litografi makinelerine EUV'ler (Extreme Ultraviolet) denir, bunlar DUV'lerin (Derin Ultraviyole) geliştirilmiş versiyonudur. Her ikisi de aynı işlemi gerçekleştirir, ancak DUV'ler daha uzun dalga boyunda ışık kullanır; bu daha güçsüzdür ve EUV kadar ince ayrıntıları işleyemez. Daha ince gravürler, silikon plaka üzerine daha fazla yolun basılabileceği anlamına gelir, bu da daha hızlı ve daha güçlü bir çip oluşturur. ASML şu anda dünyada EUV makineleri üretebilen tek firmadır. EUV'leri makine başına 200 milyon dolara kadar satılıyor; Üretimdeki en yeni modeli olan High NA EUV makinesinin değeri 300 milyon doların üzerindedir ve kabaca bir kamyon boyutundadır. Yıl sonuna kadar satışa sunulması planlanan cihazın, bugüne kadar üretilmiş en güçlü çip olan 2 nanometrelik mikroçiplerin ilk seri üretimine olanak sağlaması öngörülüyor. Fotolitografi pazarında dünya çapında Nikon ve Canon dahil pek çok firma bulunurken ASML bu alandaki en ileri teknolojiye sahiptir. ABD'nin baskısının ardından 2019'da Hollanda hükümeti, ASML'nin EUV makinelerini Çin'e satmasını engellemek için kısıtlamalar getirdi . Bu kısıtlamalar, Çin'in askeri gücünün geliştirilmesi ve siber saldırılar için kullanılabilecek yapay zekanın geliştirilmesi gibi bu teknolojinin potansiyel olarak tehlikeli uygulamalarına ilişkin uluslararası korkulara bir yanıttı. Bu yasak nedeniyle ASML, yalnızca daha az güçlü DUV makinelerini Çin'e satabiliyor. Ancak Çinli firmaların, halen önemli bir güce sahip olan bu DUV'lar ile büyük ihtimalle 5 nm çipler üretebilecekleri keşfedildi. Sonuç olarak ABD, Hollanda hükümetine ASML teknolojisine , bu kez DUV makinelerinin satışına da yönelik daha fazla ihracat kontrolü uygulamaya çağrıda bulundu. Bu hamle , ASML'nin Tayvan ve Güney Kore'den sonra üçüncü büyük pazarı olan Çin'e yapılan satışların azalması nedeniyle kaybedilecek gelirin Hollanda'da tartışılmasına yol açtı . Artan ihracat kontrollerinin ASML'nin inovasyona yaptığı yatırımı etkileyeceği ve dünya çapındaki mevcut çip kıtlığı bağlamında üretim oranlarını artırma yeteneğini engelleyeceği yönünde bir tartışma var. ASML , bir yıl öncesine göre 38 milyar doları aşan siparişin bu yıl düştüğünü söyledi . Buna rağmen Hollanda, ASML'nin en iyi DUV modellerinden birkaçını Çin'e satmak için izin başvurusunda bulunmasını gerektiren bu yeni ihracat kontrollerini bu Eylül ayından itibaren uygulamaya koymayı seçti. Karar , Hollanda'nın Ocak ayında ABD ve Japonya ile yaptığı ve üç ülkenin Çin'e çip üretim ekipmanı ihracatını azaltmak için birlikte çalışmayı kabul ettiği üç yönlü Yarı İletken İhracat Kontrolleri anlaşmasının bir uygulaması olarak gerekçelendirildi. Geçtiğimiz hafta, Hollanda hükümetinin yakın gelecekte yeni bir dizi ihracat kısıtlaması getirebileceği duyuruldu. Bu kısıtlamalar, en azından kısa vadede, Çin'in yarı iletken endüstrisindeki ilerlemesini engelleyecek ve Çinli şirketlerin daha yavaş ve daha az verimli çipler üretmesini sınırlayacak gibi görünüyor. Avrupa Komisyonu'nun bu yılın başlarında bloğun belirli teknolojiler üzerindeki ihracat kontrollerini genişletmeyi amaçlayan bir ekonomik paket sunması ile Avrupa'nın geri kalanının da aynı yolu izlemesi dikkat çekicidir . Bu gelişme, yarı iletken endüstrisindeki lider şirketlerin aldığı kararların etkisini vurguluyor ve eylemlerinin kendi yerel bölgelerinde çok taraflı işbirliğini nasıl teşvik edebileceğini gösteriyor. ABD'nin Hollanda'yı Çin teknolojisine yönelik yaklaşımına uymaya ikna etmesi, bu nedenle Çin'in çip üretim endüstrisiyle ilgili konularda işbirliği yapmak için daha geniş bir uluslararası çabanın başlangıcına işaret edebilir. Artan sayıda ihracat kontrolü ışığında Çin, sonunda küresel tedarik zincirlerinden bağımsız olma umuduyla yerli yarı iletken endüstrisine yoğun yatırım yapıyor. Nihai hedef, ASML'lerden daha güçlü olmasa da kendi EUV makinelerini yaratmaktır. Çinli şirket Shanghai Micro Electronics Equipment, Çin'in ilk 28 nm litografi makinesini 2023'ün sonuna kadar piyasaya sürmeyi bekliyor ; bu başarı, ASML'nin benzer bir zamanda piyasaya sürdüğü Yüksek NA EUV'nin yanında kaçınılmaz olarak gölgede kalıyor. Ancak Çin, geçen yıl EUV teknolojisi için patent başvurusunda bulunan Tsinghua Üniversitesi, Nanjing Üniversitesi, Çin Bilimler Akademisi ve Specreation firması ile çok daha güçlü makineler üretmeye başlıyor gibi görünüyor. Ancak tüm bu patentler, makinenin bir bütün olarak kullanılmasından ziyade, özellikle EUV lazer kaynağının yaratılmasına yöneliktir. Bu lazer kaynağı Çin'in şu anki odak noktası ve mükemmelleştirmeyi amaçladıkları ilk EUV bileşeni gibi görünüyor. Çinli firmalar, araştırma yapmak ve tersine mühendislik yapmak için ABD merkezli KMLab'lardan lazer kaynağı teknolojisi satın alırken , misyonlarında birçok engel var. Öncelikle bu tersine mühendislik sürecinde şu ana kadar sonuç alınmış gibi görünmüyor. Yeni lazer kaynağı teknolojisini mevcut EUV sistemlerine entegre etmek de çok zordur, bu da daha fazla aşama ekler ve dolayısıyla EUV ışık kaynağına hakim olma sürecinde gecikmelere neden olur. Dahası, lazer kaynağının çalışabilmesi için bir dizi gaz, lazer toplayıcı ve yükseltici ile manyetik alan teknolojisi gerekiyor ve şu ana kadar Çin bu bileşenlerin herhangi birinin geliştirilmesinde başarılı olamadı. Uzmanlar tarafından Çin'in bu lazer kaynaklarını yaratmasının en az iki yıl süreceği öngörülüyor. Çin , çip konusunda 2020'de yüzde 40, 2025'te ise yüzde 70'e ulaşma hedefi koyarken , kendi kendine yeterlilik henüz yüzde 20'yi geçemedi. Çin, yılda yaklaşık 400 milyar dolar değerinde yarı iletken ithal etmeye devam ediyor. Bu istatistikler, Çin'in çip konusunda kendi kendine yeterlilik arayışının programın ciddi şekilde gerisinde kaldığını gösteriyor. Çin'in ASML gibi şirketlere sızıp verilerini ve donanımlarını çalması durumunda, yıllarca süren çalışmaları atlayıp yakın gelecekte EUV makineleri üretebileceklerine dair endişeler var. Bu yılın başlarında Çin merkezli eski bir ASML çalışanının çip verilerini çalabildiği bildirilmişti . İhracat kontrol düzenlemeleri ihlal edilmiş olsa da, elde edilen verilerin Çin'in EUV geliştirmesi üzerinde önemli bir etkisi olmuş gibi görünmüyor. Çinli teknoloji firması DongFang JingYuan Electron, 2021 yılında ASML tarafından fikri mülkiyet hırsızlığıyla suçlanmıştı ve bu da Çin teknoloji endüstrisinde önemli bir gelişmeye yol açacak gibi görünmüyor. Bir EUV makinesi oluşturmak, çok miktarda veri, kaynak ve uzmanlık gerektirir; bu da, bu veri hırsızlığı vakaları daha sık hale gelse bile, çığır açıcı bir etkiye sahip olma ihtimalinin düşük olduğu anlamına gelir. Ancak Batı'yı daha da ilgilendiren bir gelişme var. Çin, gelişmiş paketleme olarak bilinen bir süreç aracılığıyla, en güçlü ekipmanlara ihtiyaç duymadan yüksek düzeyde çip verimliliği elde etmek için bir kısayol geliştirmeye yatırım yapıyor. Bu süreç, daha güçlü bir cihaz oluşturmak için mikroçip bileşenlerini daha iyi bir araya getiren çeşitli istifleme tekniklerini içerir. Geleneksel olarak, çip yapımının paketleme aşaması, düşük işçilik maliyetlerine öncelik veren ve bu nedenle bu tekniklerin geliştirilmesine yatırım yapmayan OSAT şirketlerine dış kaynak olarak verilmektedir. Şimdi, Washington merkezli danışmanlık firması ASG'de Çin teknolojisi uzmanı olan Paul Triolo'nun Çin Projesi'ne söylediği gibi, " Huawei dahil Çinli firmalar, gelişmiş paketleme konularına dikkatle bakıyor ." ABD, Güney Kore ve Tayvan'daki firmalar da aynısını yapıyor. Bu gelişmenin başarısı, Çin'in EUV makinelerine ihtiyaç duymadan yurt içinde güçlü çipler üretme potansiyeline sahip olduğu anlamına gelebilir. Bu gelişmiş paketleme, halihazırda Çin'in elinde bulunan donanım ve teknolojiyi kullandığından, ABD'nin karşı koyması zor olacak. Yasa dışı olarak elde edilen verilerle, milyarlarca dolarlık finansmanla ve tersine mühendislik yapmayı planladıkları donanımlarla bile Çin'in yakın gelecekte kendi EUV makinelerini yaratması pek mümkün görünmüyor. Ancak yarı iletkenlerin gücünü ve verimliliğini artırmak için ileri paketleme tekniklerinin nasıl kullanılabileceğinin keşfedilmesinin yakından izlenmesi gereken bir olgu olduğu açıktır. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, hem kendi yerel teknoloji endüstrilerinin yararına hem de Çin'in yarı iletken endüstrisinin nasıl gelişebileceğini anlamak için bu tekniği geliştirmeye çalışıyor. Bunun etkili bir kısayol olarak işe yarayacağının garantisi yoktur, ancak olasılığı bu sektördeki gelişmeleri tutarlı bir şekilde izleme ihtiyacını vurgulamaktadır. Bir diğer endişe ise ASML'nin Çin'deki 1.500 çalışanıyla ilgili olup , şirket tarafından bildirilen son casusluk vakaları ışığında potansiyel bir güvenlik riski olarak değerlendirilebilir. Pekin yakın zamanda “tüm topluma ” Çin'in yabancı düşmanlarına karşı korunma talimatı verdiğinden, bu çalışanlar daha da büyük bir potansiyel hedef haline geliyor. Çalışanların daha önce yaptığı gibi ASML'den çalmak için pozisyonlarını kullanmaları yönünde bu kişilere baskı uygulanması çok muhtemeldir. Şirketin güvenliğinin arttırılması ve olası tüm yasa dışı sızma yöntemlerinin izlenmesi için çaba gösterilmelidir. ABD, sektördeki şirketlerin işbirliğini güvence altına alma konusunda önemli ilerleme kaydetmiş olsa da Çin, yarı iletken bağımsızlığını elde etme konusunda kararlı görünüyor ve kaynaklarını bu projeye akıtmaya devam edecek. Kaynak:https://thediplomat-com.translate.goog/2023/10/can-china-leapfrog-asml-in-its-quest-for-semiconductor-self-reliance/?_x_tr_sl=auto&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=wapp Read the full article
0 notes
imkanlardahilinde · 3 months
Text
Günlerin Ardı - 20.01.24
Perşembe günkü iş yemeğinden başlamak istiyorum. Benim için son derece sıkıcı bir üç ya da dört saatti. Ama iş arkadaşlarımın hayatlarına dair bazı ayrıntılar yakalayabildim. Mesela daha önce kimsenin alkol aldığına tanık olmadığı bir arkadaşımız meğer tam bir viski tutkunuymuş. Toplum içerisinde içmiyormuş ancak. Biz kendisini vejetaryen ve alkol karşıtı biri olarak tanımıştık. Hayal kırıklığı mı demeliyim? Bu bilgiyi buraya yazmak dışında hayatımda nasıl bir noktaya yerleştirebilirim bilmiyorum. Ben bunları düşünürken tüm zamanların ve mekanların (en azından kırılgan narin demokrasisiyle övünen ve düşün dünyasında tabuların hiç de kesat olmadığı dünyanın bu kara parçasında) en sevilen konusu boş zaman aktiviteleri her zamanki gibi başımda tarifsiz ağrılara sebep olarak masaya sürüldü. Yemeklerin tatsızlığına söylenirken ara sıra da olsa yüzmeye gidip gitmediğim soruldu. Hayır, dedim. Yanıtın bununla kalmasının uygunsuz kaçacağı hissine kapılıp iyi bir yüzücü olmadığımı söyledim. Yüzmeye ilgim olsaydı herhalde bu konuda kitaplar okurdum diye düşündüm. Hakkında okumadığım hiçbir şeye ilgi duyduğumu söylemem mümkün değil. Şimdi bunu karşımdakilere nasıl açıklamalı? Masadaki herkesin bir veya birkaç hobisi vardı muhakkak. Ben de desem ki her hafta birkaç gün, o da aklıma eserse, dokuz-on kilometrelik bir yolu, ki bu hep aynı rota oluyor, yaylana yaylana üç saatte yürüyorum sonra gerisin geri dönüyorum, bu hobiden sayılır mı, ne derler bilmiyorum. Bu ulusun kutsal boş zaman bilgeliğine karşı bir kusur eylememek için ağzımı kapalı tutuyorum. Arkadaşlar arasında temcit pilavı gibi sürekli öne sürdüğüm, hobi meselesinin bir anlamda sınıfsal bir yönünün de bulunduğu hakkındaki görüşümü dile getirmek isterdim (muhtemelen bu da orijinal bir fikir değildir); ancak bu konudaki düşüncelerimi ne yazık ki sağlam bir temele dayandıramamış olduğumdan bahsi şimdilik kapatmak en iyisi olacaktır. Bu konuda derin bilgisi olanların beni de aydınlatmasını umut ediyorum.
"Birbirini çok az tanıyan bir kadınla bir erkek bir araya gelirse ne olur? Ne olacak, aşk tabii ki." Dün gece izlediğim "Suzhou Nehri" adlı Çin yapımı filmden. Dokunaklı ve hoşuma giden bir estetiği vardı. İzlenmesini tavsiye ederim. İzledikten sonra film hakkında internette arama yaptım. Film, Şangay'ın parıldayan yüzünü göstermek yerine Suzhou Nehri boyunca bulunan harabeleri mekan olarak seçtiğinden birtakım otoriteler alınganlık göstermiş ve filmin bir süre Çin'de gösterimini yasaklamışlar. Film hakkındaki aramalarım sırasında karşıma çıkan diğer başlıklar: Wang Shuo (Çinli yazar), Çin kültür devrimi (ya da büyük proleteryan kültür devrimi), büyük Çin kıtlığı ve bir dizi nahoş konu. Filmle birlikte içimde Çin'e karşı bir merak duygusunun uyandığını söylemeliyim. Deftere ekleyecek yeni bir şey daha oldu böylece.
Son olarak demeliyim ki yeminler ediliyor suçlarını aklamaya karanlık yüzlerin, dünyanın bütün kara parçalarında, Afrika hariç değil.
Uğurlar, esenlikler
1 note · View note
bugunguncel · 3 years
Link
Oppo, Çin akıllı telefon pazarına ilk kez liderlik etmek için Huawei’yi geride bıraktı. Counterpoint Research‘ün açıkladığı rakamlara göre Oppo, Çin‘de ilk kez en çok satan akıllı telefon markası oldu. Counterpoint‘in raporu Oppo’nun, her ikisi de yüzde 20‘ye ulaşan Vivo ve Huawei’den önce Ocak ayında dünyanın en büyük akıllı telefon pazarının yüzde 21‘ini ele geçirmeyi başardığını gösteriyor.
Oppo, Huawei’yi geride bıraktı
Apple ve Xiaomi, her biri yüzde 16 ile listenin ilk beşinde yer aldı. Oppo’nun satışları yıllık yüzde 26 arttı ve bir önceki aya göre ise yüzde 33 artış gösterdi. Counterpoint, yeni Reno 5 serisinin, önceki Reno 4‘ten daha düşük fiyat noktasında daha iyi özellikler sunması nedeniyle başarılı bir lansman geçirdiğini ifade ediyor.
Tumblr media
Ancak Oppo‘nun pazar payını kazanması için birinin kaybetmesi gerekiyor ve rapor, Huawei‘nin akıllı telefon sorunlarının Çin’de de sürdüğünü gösteriyor. Counterpoint, Huawei‘nin ABD yaptırımlarının neden olduğu bileşen kıtlığı nedeniyle premium pazara odaklanmasını artırdığını, bu nedenle Çinli distribütörlerin hacim için diğer markalara odaklandığını ifade etti.
Yaptırımlarla da tetiklenen Huawei’nin Honor satışı, pazar payını daha da düşürecek ve Honor artık bir varlığın aksine rakip olarak görülüyor. Bu rakamlar yalnızca bir aylık. Ancak Counterpoint, Huawei‘nin pazar payının 2021‘de düşmeye devam etmesini bekliyor. Ek olarak Oppo’nun, en son amiral gemisi telefonu Find X3 Pro‘nun piyasaya sürülmesiyle bu fırsattan yararlanmaya çalışacağı düşünülüyor.
Kaynak: Shiftdelete.net
0 notes
teknosa59 · 4 years
Text
Yaşım 44 ve hayatım boyunca hep gayrimenkule yatırım yaptım iyi kötü bir portföy'e sahibim çok şükür. En son şehir dışından sakin bi yerden ilerde ev yaptırırım diye bi arsa aldım yanlız henüz o adımı atamadım 2014'ten sonra niye emlaktan soğudum? Hep aynı şeyleri söyleyen okadar çok kişi olmaya başlamıştı ki artık piyasada balon olduğu bariz ortaya çıkmıştı. Bankalar piyasadan paraları toplayacak ve para kıtlığı yaşanacaktı. Ülkenin bu dönemde yaşadığı siyasi türbülanslar zaten ayrı bir paragraf gerektirir. Bence emlak sektöründe en iyi fırsatların olduğu dönem'e yavaş yavaş gelmeye başladık. Belki ilk defa gayrimenkul için kısa sayılabilecek bir sürede "Bundan x yıl önce fiyatlar şu kadardı" diyerek bu dönemi anımsayacağız. Gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye öyle yada böyle çok daha güçlü çıkacaktır bu süreçten. Bunu söylerken siyasi olarak ülke yönetimi değişsede değişmesede bu böyle olacaktır. Cumhurbaşkanımız köprüleri yaparak Çin'e, Kanal'ı yaparak ABD'ye göz kırpmakta ve bu sürecin sonunda ya Çin tamamen dünya da sistemden çıkarılarak gelişmekte olan Türkiye, Hindistan, Nijerya, Mısır gibi ülkeler birer üretim devine dönüşecek. Yada Çin küresel sermaye ile kazançlı çıkacak ve yeni İpekyolu ile birlikte Türkiye köprü vazifesi görerek Çin sermayesiyle stratejik geçiş üssüne dönüşecek. Güçlü ordusuyla Türkiye şu an bölgede (kimileri inanmak istemese de) ciddi bir güç olmaya başladı. Dış borcumuz (Güney) Avrupa bankalarına. Yarın Suriyeli mülteci meselesinden dolayı "biz de bu borçları ödemiyoruz" dersek aceba Avrupa tahsilatı nasıl yapabilecek :). Bölgesel olarak cazibe merkezi olmakla beraber Akdeniz de yayınlanan yeni haritalarda haklarımız yavaş yavaş tescillenmekte. Makro seviyede bizi daha yukarılara taşıyacak gerçekten çok sebep var. Koronavirüsü sonrası bizi nasıl bir dünya (Türkiye) bekliyor? Herkesin (bizimde) canı tatlı :) o yüzden tek evde yaşayan büyük aileler kalmayacak, yaşlısı genci ayrı evlerde yaşamaya başlayacak. Boşanmalar artacak ;) gerçi Türkiye de hala maalesef erkekler ezilmekte ve mağdur olmakta. En büyük gelişme e-ticaret'te yaşanacak. Depo ve ofislere talep çoğalacak, devasa depolarda ürünler stoklanacak, ofislerden hizmet verilecek. Devlet şehir dışlarındaki alanları bu ihtiyaçlara yönelik (Avrupa gibi) imara açacak. Büyükşehirlerden dışarılara, daha sakin yerlere göç başlayacak. Piyasaya giren para en çok gayrimenkul'e akacak. Bankalara öfke çoğalacak, kimse hisse senedi yada faiz'e yatırım yapmak istemeyecek (faiz sistemi değişecek), altın ise fiziki olarak muhafaza edilmediği sürece hiç bir zaman emniyetli bir yatırım gibi görülmeyecek. Tarlalar inanılmaz değerlenecek, şark kurnazı müteşebbislerimiz "asıl para burdaymış" diyerek daha akıllı, daha verimli üretmenin yollarını bulacak (özellikle yeni jenerasyon). Avrupa dağılacak ve bir çok Avrupa devleti yarı komünist/totaliter bir yapıya sahip olacak. Yaşlı nüfusu ile belki helikopter parası dağıtarak geçici olarak bir rahatlamaya kavuşacak olan ABD ve Avrupa, sonrasında ciddi enflasyon ve üretim düşüşü (insanlar iyice tembelleşecek) ve hayat pahalılığı (enflasyon) ile mücadele edecek. Aldıkları nefese şükreder hale gelecekler. Turkiye gibi Asya, Afrika, Avrupa üçgeninde geniş bir coğrafya da etki alanına sahip bir ülke icin gelecek elbet iyi olacaktır. Emin olalım yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti yerini alacak ve yüce Atatürk'ün dediği gibi: "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.''
Tumblr media
0 notes
haberihbarhatti · 6 years
Text
İstanbul içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 kentten biri
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/istanbul-icme-suyunun-tukenmesi-riskiyle-karsi-karsiya-olan-11-kentten-biri/3305/
İstanbul içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 kentten biri
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Dünyanın en büyük 500 kentinin dörtte biri su stresiyle karşı karşıya.
Güney Afrika’nın Cape Town kenti, modern çağda içme suyu tükenen ilk büyük kent oldu. Ancak Cape Town yalnız değil, çünkü aralarında İstanbul’un da bulunduğu 11 büyük kent uzmanların su kıtlığı uyarısı yaptığı yerler arasında. Dünya yüzeyinin yüzde 70’i suyla kaplı olmasına rağmen, su, özellikle de içme suyu düşünüldüğü kadar bol değil. Dünya su rezervinin sadece yüzde 3’ü tatlı su. Bir milyarı aşkın kişi temiz içme suyuna ulaşamıyor ve 2,7 milyar kişi yılın en az bir ayında su sıkıntısı çekiyor. 2014’te dünyanın en büyük 500 kentinde yapılan araştırmada, bu kentlerin dörtte birinin Birleşmiş Milletler’in “su stresi” diye tanımladığı durumla karşı karşıya. Su stresi yıllık içme suyunun kişi başına 1.700 metreküpün altına düştüğü duruma verilen ad. Birleşmiş Milletler’in onayladığı uzman araştırmalarına göre dünyada su talebi 2030 itibariyle arzın yüzde 40’ının üzerine çıkacak. Bunda iklim değişimi, insanların faaliyetleri ve nüfus artışının rol oynadığı vurgulanıyor.Aslında bu durumda Cape Town’ın başına gelen sadece buz dağının görünen yüzü. Bütün kıtalarda, aralarında İstanbul’un da bulunduğu büyük şehirler su kıtlığıyla karşı karşıya ve bir çözüm bulmak için zamana karşı yarışıyor. İşte, Cape Town’ın kaderini paylaşmaya aday 11 kent.
Telif hakkı AFP
Image caption
10 ay süren kuraklık İstanbul yakınlarındaki bu gölü kuruttu
İstanbul Türk hükümetinin resmi verilerine göre, ülke kişi başına düşen içme suyu miktarının 1.700 metreküpün altına indiği 2016’dan bu yana teknik olarak su stresi yaşıyor. Yerel uzmanlar durumun 2030 itibarıyla kötüleşip, su kıtlığı yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul gibi yoğun nüfuslu kentler, yaz aylarında su sıkıntısı yaşamaya başladı. Şehrin su rezervleri 2014’ün başlarında kapasitenin yüzde 30’unun altına düştü.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Kuraklığın en kötü döneminde Sao Paulo’nun su rezervleri böyle görünüyordu.
Sao PauloBrezilya’nın mali başkenti ve dünyanın en büyük nüfuslu 10 kentinden biri olan Sao Paulo (21,7 milyon kişiden fazla) 2015’te Cape Town’ın yaşadığına benzer bir durumla karşılaştı ve su rezervleri kapasitenin yüzde 4’ünün altına düştü. Krizin en kötü anında, kentin 20 günden az içme suyu kalmıştı ve polis yağma olaylarını önlemek için su kamyonlarına eşlik etmek zorunda kalmıştı. Bu duruma Brezilya’nın güneydoğusunda 2014-2017 arasında etkin olan kuraklığın neden olduğu düşünülüyordu, ancak Sao Paulo’daki BM misyonu, yetkili makamların “düzgün planlama ve yatırım eksikliğini” eleştirdi. Su krizinin 2016’da “bittiği” sanılıyordu, ancak 2017’nin ocak ayında su rezervi beklenenin yüzde 15 altındaydı ve bu nedenle şehrin su arzı güvenliği yine şüpheli bir hale geldi.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Bangalore’un göllerinde yaygın bir kirlilik var.
BangaloreHindistan’ın Bangalore kentindeki yerel yetkililer, şehrin bir teknoloji merkezine dönüşmesinden sonra inşaat alanındaki büyüme karşısında ne yapacaklarını şaşırdılar ve kentin su ve atık su sistemleri bu büyümeyle başa çıkmakta zorlandı. Daha da kötüsü, kentin antika sayılabilecek su tesisatı sisteminin acil elden geçirmesi gerekiyor. Ulusal hükümetin hazırladığı rapora göre kentin içme suyunun yarıdan fazlası boşa gidiyor. Hindistan da Çin gibi, büyük bir su kirliliği sorunu yaşıyor. Bangalore’un da bu anlamda pek farkı yok. Kentin etrafındaki göllerde yapılan araştırmada suyun yüzde 85’inin sadece tarımsal sulamada ve endüstriyle soğutmada kullanılabileceği sonucuna varıldı. Tek bir gölde bile içmeye ya da yıkanmaya uygun su yoktu.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Kuraklık Pekin yakınlarındaki su yollarını büyük ölçüde etkiledi.
PekinDünya Bankası, su kıtlığını belirli bir alanda insanların yılda bin metreküpten az su içme suyu alabildiği durum olarak tanımlıyor. 2014’te Pekin’in 20 milyondan fazla sakini sadece 145 metreküp su alabildi. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sine ev sahipliği yapan Çin, temiz su kaynaklarının sadece yüzde 7’sine sahip. Columbia Üniversitesi’nin araştırmasına göre ülkenin su rezervleri 2000-2009 arasında yüzde 13 arasında azaldı. Kirlenme sorunu da var. 2015’teki resmi verilere göre Pekin’deki yüzey suyunun yüzde 40’ı tarımda ya da sanayide bile kullanılamayacak kadar kirlendi. Çinli yetkililer sorunu çözmek için dev su güzergahı değiştirme projeleri, eğitim programları ve çok su kullanan işletmelere yönelik fiyat artışları gibi önlemler gündeme getirdi.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Nil Mısır’ın su ihtiyacının yüzde 97’sini karşılıyor.
KahireDünyanın en büyük medeniyetlerinin kurulmasında büyük rol oynayan Nil nehri, günümüzde zorlanıyor. Mısır’ın suyunun yüzde 97’sinin kaynağı, ancak aynı zamanda arıtılmamış tarımsal ve evsel atığın son ulaştığı nokta. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Mısır alt orta gelir ülkeleri arasında su kirliliğinden çok sayıda ölümün görüldüğü yerlerden. BM de ülkede 2025 itibariyle kritik su kıtlıkları yaşanacağını tahmin ediyor.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Kaçak kuyu kazılması Cakarta’yı sel felaketlerine karşı daha savunmasız hale getiriyor.
CakartaÇoğu kıyı kenti gibi Endonezya’nın başkenti de, yükselen deniz seviyesi tehdidiyle karşı karşıya. Ancak Cakarta’daki sorun insanların faaliyetleri nedeniyle daha kötüleşti. Kentteki 10 milyon kişinin yarısından azı su şebekesine bağlı olduğu için, kaçak su kuyusu kazılması yaygın görülen bir durum. Bu nedenle yer altındaki sular çekiliyor ve taban çökmeleri yaşanıyor. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre bu nedenle Cakarta’nın yüzde 40’ı deniz seviyesinin altında kaldı. Daha da kötüsü, yoğun yağışa rağmen, asfalt ve betonun yoğunluğundan yağmur suyunun emilememesi nedeniyle yeraltı suları yenilenemiyor.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Moskova ve Rusya yoğun bir su kaynaklarının kirlenmesi sorunu var.
Moskova Dünyanın temiz su kaynaklarının dörtte biri Rusya’da, ancak ülke Sovyet döneminin endüstrisinin bıraktığı miras nedeniyle kirlilik sorunuyla karşı karşıya. Bu durum özellikle su tedarikinin yüzde 70’inin yüzey sularından sağlandığı Moskova için kaygı verici. Resmi kurumlara göre Rusya’daki içme suyu kaynaklarının yüzde 35 ila 60’ı içme suyundaki temizlik standartlarını karşılamıyor.
Telif hakkı AFP
Image caption
Çeşmelerinde su bulamamak Mexico City halkının alışık olduğu bir durum.
Mexico CityMeksika’nın başkenti Mexico City’nin 21 milyon sakininden pek çoğu için su kıtlığı yeni bir şey değil. Nüfusun beşte birinin evindeki musluklardan sadece günde birkaç saat su akıyor ve yüzde 20’si de günün belirli kısımlarında su alabiliyor. Şehir, suyunun yüzde 40’ını uzak kaynaklardan karşılıyor, ancak suyun geri dönüşümü adına hiç büyük bir operasyon yok. Su dağıtım şebekesindeki sorunlar nedeniyle kaybın yüzde 40’ı bulduğu tahmin ediliyor.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Londra’da yüzde 25 oranında su kaybı var.
Londraİngiltere’nin başkenti Londra, su kıtlığı düşünüldüğünde akla gelen ilk dünya kentlerinden biri olmayabilir. Ancak gerçek çok farklı. Yıllık 600 mm yağmur alan kent (Paris’in aldığı ortalama yağışın yarısından az ve New York’ın aldığı yağışın yarısı) tükettiği suyun yüzde 80’ini nehirlerden karşılıyor. Yerel yönetime göre şehir artık kapasitesini zorluyor ve 2025’te arz sorunları, 2040’ta da “ciddi su kıtlığı” görülecek.
Image caption
Ryogoku Kokugikan sumo arenası Tokyo’da yağmur suyunu geri dönüştüren kamu binalarından.
TokyoJaponya’nın başkenti Tokyo’nun aldığı yağış miktarı Amerikalılar’ın “Yağmurlu şehir” adını verdiği Seattle’a benzer. Ancak yağmur sadece yılın dört ayında yağıyor. Daha az yağışın olduğu bir yağmur mevsimi kuraklığa yol açabileceği için bu suyun toplanması gerekiyor. Şehrin yöneticileri de bunu yaptı. Tokyo’daki en az 750 özel ve kamu binasında yağmur suyu toplama ve kullanma sistemleri var. 30 milyondan fazla kişinin yaşadığı Tokya’da yüzey sularına (nehirler, göller ve erimiş kar) yüzde 70 oranında bağımlı bir su sistemi var. Son dönemde su şebekesine yapılan yatırımlarla da şebekedeki su kaybının yakın gelecekte sadece yüzde 3’e indirilmesi hedefleniyor.
Telif hakkı Getty Images
Image caption
Deniz suyunun karışması Miami’nin içme suyu kaynaklarını tehdit ediyor.
MiamiABD’nin Florida eyaleti ülkenin en çok yağmur alan beş eyaletinden biri. Ancak eyaletin en meşhur kenti Miami’de büyüyen bir kriz var. 20. yüzyılda girişilen yakındaki bataklıkları kurutma projesi yüzünden, Atlantik Okyanusu’nun suyu, kentin başlıca içme suyu kaynağı olan Biscayne yeraltı suyunu kirletti. Sorunun 1930’larda tespit edilmesine karşın, deniz suyu hala yeraltı suyuna karışıyor. Özellikle de kentte deniz seviyesinin hızla artması nedeniyle, yeraltına geçtiğimiz yıllarda inşa edilen bariyerler işe yaramaz hale geldi. Komşu kentler de sorun yaşıyor. Miami’nin birkaç kilometre kuzeyindeki Hallandale Beach’te tuzlu su karışması yüzünden sekiz kuyunun altısı kapatıldı. Cihazınızda ses/video gösterim programı bulunamadı
Cape Town’da susuzluk: Eşim duş almayı bıraktı
kaynak: İstanbul içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 kentten biri
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/istanbul-icme-suyunun-tukenmesi-riskiyle-karsi-karsiya-olan-11-kentten-biri/3305/
0 notes
ebookindiroku-blog · 6 years
Text
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz Ebook
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz Hepimiz mutlu olmak ve mutlu kalmak istiyoruz. Bu yolda ilk değiliz,
son da olmayacağız. Bizden önce milyonlarca bilge insan mutluluk üzerine kafa yordu. Bizler için “mutluluğun bllgisi”ni ürettiler. Birazcık çaba gösteren, bu konuda bilgeliklere ulaşabiliyor. Bunlarla kendi mutluluğunu üretebiliyor. Mutluluk konusunda sorun bilgi kıtlığı değil bilgi kirliliği. Yanlış bilgilerle yola çıkanlar, kolayca yoldan çıkabiliyor. Üstelik mutluluğa inancını kaybetmiş olarak! Bu kitapta, büyük bilgelerin
ve bilim adamlarının mutluluk üzerine söylediği 1000 güzel söz var. Kendine mutlu bir, hayat armağan etmek isteyenler için… Unutma, hayat sana mutluluk borçlu değil ama sen kendine mutlu bir hayat borçlusun!
İnsan daima mutlu olmalıdır, mutlu değilse suçlu demektir. -Tolstoy
Keder kuşlarının başımızın üstünde dolaşmalarına engel olamayız
ama gelip saçımıza yuva yapmalarını engelleyebiliriz, -Çin Atasözü
Mutlu aşk yoksa, bu aşkın suçu değil! -Aragon
Gerçek mutluluk, gecenin karanlığında güneşi pencerene çizebilmektir. Alexandre Dumas
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
-A.J. Cronin
Bazıları gittikleri her yerde
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz Ebook
0 notes
nakliyatistan-blog · 6 years
Text
Arabaların Tarihi
 Hayvanların ilk defa evcilleştirildiği Orta Asya da M.Ö 2500 Yılında tekerlekle hayvan gücünün birleşmesinden Arabayı elde etmişlerdir.Eski Çin kaynaklarına göre atlı Ara­balar M.Ö 2000 yıllarında Türkler tarafından devamlı kullanılmaktaymış.Avrupa’da 1600 yılına kadar bütünarabalar birbirinin benzeriydi sadece özel kişilerin arabaları farklıydı.18. yüzyılda araba sanayisi epey bir gelişmeye başlamış.Rahatlık, biçim ve estetiklik ön plana alınmış.Türkiye’de Tanzimat çağına kadar padişahtan başka sadece şey­hül ilamlara ve kaz askerlerine arabaya binme hakkı tanınırmış.AncakTanzimat'ın ilanından sonra araba, İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde özel veya kira taşıtıolarak kullanılmaya başlanmış.19. yüzyılın başında Avrupa’da araba en güzel biçimine ulaşmış.Şehir içinde olduğu kadar şehirler arası yük ve yolcu taşımında da arabalardan büyük faydasağlanıyordu. 19. yüzyılın ortalarına doğru İngiltere’de ilk demir yolu hattının işletmeye açılması ve 20. yüzyılın başından itibaren otomobilin yaygın duruma gelmesi i­le araba önemini kaybetmiş.Bununlaberaber yine de birçok yerde taşıma aracı olarak arabadan faydalanılmaktaymış.               1900’lerde Fransa ve Amerika’da çok sayıda araba üretilmiş.İlk 4 silindirli motor Fransa’da görülmüş.Lansing, Michigan, Amerika, 1902 ilk araba yapanların arasında Ransom E. Olds’da varmış. Olds motorlu araçlar firması daha sonra ''Oldsmobil'' adıyla araba üretmiş ve peşinden Cadillac ve Ford markaları üretime başlamış.Rambler 1 yılda 1500 adet araba üretimiyle Amerika’da ilk seri üretim yapan firma olmuş.Artan talep doğrultusunda at arabası üretiminde dünya markalarından olan Studebaker’da araba üretimine geçilmiş.Bu süreçte yedek lastikler, farlar, spor otomobiller ve Ford’un T modeli üretilmiş.T modeli hızla en popüler araba olmuş.Pek çok uzmana göre 20.Yüzyılın en etkin arabasıymış. Peşinden 1924 yılında 265 $ satış fiyatıyla A model üretilmiş.1929’da pek çok araba açık konseptten kapalı gövdeli tasarıma geçmiştir. Tarihte en çok kullanılan araba tasarımı Volkswagen’in Beetle modeli olmuştur.1938 yılından 2003 yılına tekrar tasarlanana kadar 20 milyonun üzerinde satmıştır. 2. Dünya Savaşıyla arabaları daha güçlü hale getiren teknolojilerle 1950’lilerde güçlü Amerikan arabaları doğmuş.           Japonya’da ise 1960’lı yıllarda teknolojik üstünlüğü olan arabalar üretilmeye başlanmış.1973 yılında yaşana petrol kıtlığı üreticileri daha küçük tasarımlar yapmaya itmiş.2025 yılına kadar 1 litre yakıtla ortalama 20 km yol alması gereken arabalar bu standarda ulaşmak için hibrit ve elektrik motorları gibi alternatif yakıt arayışına devam etmekteymiş.           Arabalar zamanla büyük kamyonlara dönüşmüşlerdir.Aynı zamanda hem arabalar hemde kamyonlar kullanılmıştır. Kamyonların kullanım amacı genellikle yük taşıma olup büyük eşyaların büyük cisimlerin taşınmasında yıllarca ve günümüzde insanlara yardımcı olmuştur.Günümüzde genellikle nakliye şirketlerinde kullanılan kamyonun arka kasa bölümü vardır ve bu kasaya gerek ev eşyaları gerek kurban bayramlarında hayvanlar veya daha başka büyük cisimlerin konulmasında büyük rol oynar.Nakliye firmalarının çokça kullandığı kamyonlar arabaların büyük halidir.
0 notes
pdfindiroku-blog · 6 years
Text
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz Hepimiz mutlu olmak ve mutlu kalmak istiyoruz. Bu yolda ilk değiliz,
son da olmayacağız. Bizden önce milyonlarca bilge insan mutluluk üzerine kafa yordu. Bizler için “mutluluğun bllgisi”ni ürettiler. Birazcık çaba gösteren, bu konuda bilgeliklere ulaşabiliyor. Bunlarla kendi mutluluğunu üretebiliyor. Mutluluk konusunda sorun bilgi kıtlığı değil bilgi kirliliği. Yanlış bilgilerle yola çıkanlar, kolayca yoldan çıkabiliyor. Üstelik mutluluğa inancını kaybetmiş olarak! Bu kitapta, büyük bilgelerin
ve bilim adamlarının mutluluk üzerine söylediği 1000 güzel söz var. Kendine mutlu bir, hayat armağan etmek isteyenler için… Unutma, hayat sana mutluluk borçlu değil ama sen kendine mutlu bir hayat borçlusun!
İnsan daima mutlu olmalıdır, mutlu değilse suçlu demektir. -Tolstoy
Keder kuşlarının başımızın üstünde dolaşmalarına engel olamayız
ama gelip saçımıza yuva yapmalarını engelleyebiliriz, -Çin Atasözü
Mutlu aşk yoksa, bu aşkın suçu değil! -Aragon
Gerçek mutluluk, gecenin karanlığında güneşi pencerene çizebilmektir. Alexandre Dumas
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
-A.J. Cronin
Bazıları gittikleri her yerde
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz
0 notes
guncelpdfindir-blog · 6 years
Text
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz Hepimiz mutlu olmak ve mutlu kalmak istiyoruz. Bu yolda ilk değiliz,
son da olmayacağız. Bizden önce milyonlarca bilge insan mutluluk üzerine kafa yordu. Bizler için “mutluluğun bllgisi”ni ürettiler. Birazcık çaba gösteren, bu konuda bilgeliklere ulaşabiliyor. Bunlarla kendi mutluluğunu üretebiliyor. Mutluluk konusunda sorun bilgi kıtlığı değil bilgi kirliliği. Yanlış bilgilerle yola çıkanlar, kolayca yoldan çıkabiliyor. Üstelik mutluluğa inancını kaybetmiş olarak! Bu kitapta, büyük bilgelerin
ve bilim adamlarının mutluluk üzerine söylediği 1000 güzel söz var. Kendine mutlu bir, hayat armağan etmek isteyenler için… Unutma, hayat sana mutluluk borçlu değil ama sen kendine mutlu bir hayat borçlusun!
İnsan daima mutlu olmalıdır, mutlu değilse suçlu demektir. -Tolstoy
Keder kuşlarının başımızın üstünde dolaşmalarına engel olamayız
ama gelip saçımıza yuva yapmalarını engelleyebiliriz, -Çin Atasözü
Mutlu aşk yoksa, bu aşkın suçu değil! -Aragon
Gerçek mutluluk, gecenin karanlığında güneşi pencerene çizebilmektir. Alexandre Dumas
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
-A.J. Cronin
Bazıları gittikleri her yerde
Mutluluk Tabletleri & Mutluluk Veren 1000 Söz
0 notes