Tumgik
#12 Ocak 2024
yurekbali · 4 months
Text
Tumblr media
"Ne kadar şanssız bir halktır Eskimolar. O kadar balık tutmalarına rağmen, bir rakı sofrası kurmayı bilmezler." 🙂 Afiyetle...
20 notes · View notes
eksikruhum · 5 months
Text
12 ocakda aptal izmir ve aptal egenin aşkını izlemeye yalnız gidecek olanlarda burdamııııı?????
16 notes · View notes
bildigimhersey · 4 days
Text
Almanya Asgari Ücret 2024 — Almanya Nasıl Bir Ülke?
Almanya asgari ücret, Dünyanın en fazla ihracat gerçekleştiren ülkelerinden biri olan Almanya, Avrupa’nın nüfusu en kalabalık, ekonomi ve sanayi olarak en gelişmiş ülkelerinden biridir. Birçok Avrupa ülkesi gibi sosyal devlet anlayışıyla yönetilen Almanya gelişmiş ekonomisine ek olarak teknoloji ve bilim alanlarında da lider ülkelerden biridir. Ülkede para birimi olarak 2002 yılından beri Euro kullanılmaktadır.
Tumblr media
Bu yazımıza benzer diğer yazılarımızı incelemek için asgari ücret kategorimizde ki yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Orta Avrupa’da bulunan konumuyla ülkede genellikle ılıman iklim şartları görülürken kışlar soğuk ve yağışlı, yaz döneminde ise Temmuz ve Ağustos ayları oldukça sıcak geçer. Almanya nüfusu 83 milyon olup Almanlar ve ülkede yaşayan azınlıklarla birlikte insanların birbirine son derece saygılı olduğu ülkelerden biridir. Ülke ABD’den sonra dünyanın en çok göç alan ikinci ülkesi olmakla birlikte Almanya asgari ücret tutarı da merak edilen konular arasında yer almaktadır.
Almanya Asgari Ücret 2024
2024 yılı ocak ayında açıklanan verilere göre Almanya, alım gücünün en yüksek olduğu ülkeler arasında birinci konumdadır. Almanya’da 2024 yılı başında saat başına düşen asgari ücret 12 Euro’dan 12,42 Euro’ya yükselerek 41 sentlik bir artış yaşandı. Gelişmiş yaşam standartları, ülke ekonomisine yüksek oranda katkı sağlayan üretimler, gelişmiş teknoloji ve sanayi üretimleriyle Almanya’da son yıl içinde kaydedilen enflasyon oranlarında da yine düşüş gözlendi. Ülkede 2023 yılının aralık ayında yüzde 3,7 olarak ölçülen enflasyon 2024 ocak ayında yüzde 2,9’a düştü.
67 notes · View notes
turkuall · 4 months
Text
İyi ki geçtiniz bu dünyadan.
Aziz Ruhlarınız Şad Olsun...
Milletimizin başı sağolsun 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
12 Ocak 2024 Şehitlerimiz
innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn...
20 notes · View notes
aybarskagan · 4 months
Text
Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde 12 Ocak 2024 günü terör örgütü pkk ile çıkan çatışma sonucu şehit olan 9 vatan evladımız! Ruhları şad olsun olsun.🇹🇷
Tumblr media
10 notes · View notes
Text
12 Ocak 2024 çok güzel bir gün olucak çünkü hem dktt yeni şarkıyı yani Dilerim Ki'yi çıkarıyor hem de 3391 kilometre vizyona giriyor..
12 notes · View notes
senfonikankara · 4 months
Photo
Tumblr media
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
12 Ocak 2024 Cuma, 20:00CSO Ana Salon
Mahler | 5. Senfoni
3 notes · View notes
aykutiltertr · 6 days
Video
youtube
Eylül Akşamı - Linet ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz Fantazi Arab...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. ✩ https://youtu.be/qcqhPqGPAmo Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Eylül Akşamı - Linet ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz Fantazi Arabesk) B                                      Em Bu eylül akşamında, o güzel deli gözlerini           Am             C Görebilmek için canımı verirdim                   Em           C      Am      B Nerdesin nerdesin, nerdesin nerde B                                      Em İçim dışım ızdırap, bir çıkış yolu bilmiyorum           Am               C Bana dönmen için canımı verirdim                   Em          C        Am     B Nerdesin nerdesin, nerdesin nerde B Her akşam fırtına kar yağmur gezdiğimiz yerlerde                                                                                Em Her akşam uğruna ağlıyorum sen hiç bilmesen bile                       Am                    C                               Am Ruhumdan ayrılığını koparıp unutmak istiyorum seni                     B Unutamıyorum Linet Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Bu madde şarkıcı hakkındadır. Aynı isimli albüm için Linet (albüm) sayfasına bakınız. Linet Doğum Linet Menaşi 5 Mart 1975 (49 yaşında) Tel Aviv, İsrail Başladığı yer  İsrail Tarzlar Pop müzik, arabesk-fantezi Meslekler Şarkıcı Etkin yıllar 1985-günümüz Linet Menaşi (İbranice: לינט) (d. 5 Mart 1975; Tel Aviv, İsrail[1]), Türk-İsrailli şarkıcı. İsrail'de doğup büyümüştür. Annesi bir dönemlerin önemli Türk sanat müziği şarkıcılarından olan Bursalı Leyla Özgecan (Leya Bonana - לילה), babası ise İstanbullu Şumuel Menaşe'dir. Kariyeri İlk albümünü 10 yaşında İsrail'de yapan Linet, 1993 yılında Ani Ana (İbranice: אני אנא) isimli şarkı ile Eurovision Şarkı Yarışması İsrail elemelerine katılmıştır. Türkiye'deki ilk albümü 1995 yılında yayınlanmıştır. Türkçe ve İbranicenin yanı sıra Arapça ve İngilizce şarkılar da söylemektedir. Diskografi Albümleri שירו איתנו İsrail Para Para / כסף הכסף İsrail Hayatın Çiçeği, Anne / פרח החיים,אמא İsrail Et Libi Koveş İsrail Linet (1995) Türkiye Linet'in Müzik Kutusu (1997) Türkiye Ölümsüz Aşk (1999) Türkiye אישה אחרת / Different Woman (2003) İsrail Layla (2004) İsrail Paylaşmak İstiyorum (2009) Türkiye Kalbimin Sahibi Sen (2011) Türkiye Yorum Farkı (2012) Türkiye Yorum Farkı II (2015) Türkiye Bilir misin? (2018) Türkiye EP'leri שמש בודדה / Yalnız Güneş (2023) İsrail Single'ları "Yatsın Yanıma" (2020) Türkiye "חומות חימר / Yalnız Değilsin" (2021) İsrail "Ne Ağladım" (2022) Türkiye "סופים מאושרים / Mutlu Sonlar" (2022) İsrail "תשמור לי גם עליך / Kendine İyi Davran" (2022) İsrail "שני ילדים / İki Çocuk" (2023) İsrail "תסתכלו עליי / Beni Seyredin" (2023) İsrail "Al Gece Yarılarımı Benden" (2024) Türkiye Video klipleri Çocuksun Sen Daha Çaresizim Şeytan Diyor Ki Ölümsüz Aşk Bu Kim Özler O Kim Oluyor Aşk Ordusu Aslan Gibiyim Sözümden Dönmem Sürünüyorum Şu Saniye Adını Sen Koy Resim İncir Geçer Aman Aman[2] Kandıra Kandıra Hikâye İhtimal Yatsın Yanıma Ne Ağladım Ödülleri Yıl Ödül veren organizasyon Kategori 2013 12. Magazinci.com İnternet Medyası (En İyiler) Yılın Fantezi Müzik Yorumcusu 2015 Türk Müziği Gönül Dostları Derneği Ödülleri Türk Müziğini En İyi İcra Eden Sanatçı (Altın Mikrofon) 2016 MGD 22. Altın Objektif Ödülleri En İyi Albüm (Yorum Farkı II) 7. Quality Of Magazine Dergisi Ödülleri En Quality Kadın Sanatçı Kaynakça ^ "Linet doğum gününü 1000 kadınla kutladı". stargazete. 6 Mart 2013. Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. ^ "Yorum Farkı 2 albümü üçüncü #videoklip'miz #AmanAman". Twitter. 10 Mart 2016. 23 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2016. Dış bağlantılar Discogs'ta Linet diskografisi Linet'in Resmi Web Sitesi (Türkçe) 24 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Salom Gazetesi'nde yayınlanan röportajı [ölü/kırık bağlantı] Star Gazetesi'nde yayınlanan röportajı Eurovision Song Contest National Finals 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin ISNI: 0000 0003 8302 5301LCCN: n2012060170MusicBrainz: 3c7af09d-c335-45d5-9352-176c4616b566NLI: 987007477382005171VIAF: 268187235WorldCat: lccn-n2012060170 Kategori: Yaşayan insanlar1975 doğumlularTel Aviv doğumlularTürkiye YahudileriTürk arabesk şarkıcılarıİsrailli kadın şarkıcılarYahudi asıllı Türk müzisyenler20. yüzyılda Türk kadın şarkıcılar21. yüzyılda Türk kadın şarkıcılarKervan Plak sanatçılarıElenor Müzik sanatçılarıEsen Müzik sanatçılarıSeyhan Müzik sanatçıları1990'ların şarkıcıları2000'lerin şarkıcıları2010'ların şarkıcıları2020'lerin şarkıcıları
0 notes
gundemarsivi · 10 days
Text
Tumblr media
Yaşamın Kaybolan Öyküleri
✍🏻 Ali Erkan Güneri
https://www.gundemarsivi.com/yasamin-kaybolan-oykuleri/
Süreyya Aytaş’ın “Mübadelenin Hüzünlü Mirası” adlı kitabını okuduktan sonra “Hüzün Gözlerinde” başlığı ile “Yüreğinize sağlık Sevgili Süreyya Aytaş” diye başlayan bir yazı yazmıştım. Her satırında annemi buluyordum bu kitapta. Yıllar sonra yeniden annemle buluşmuştum. Acılar, acılar ve kitapla ilgili büyük bir sevinç. Çok mutlu olmuştum, sevdiğim kitapları okurken bitmesin diye ağırdan alırım. Bu kitabı ise su içer gibi tek yudumda bitirmek istiyordum. Annemin “ıtır çiçeğini” neden sevdiğini, insana nasıl güzel baktığını, neden “sineğe yol yaptığını” şimdi daha iyi anlıyordum. “Ellerinize sağlık! Yüreğiniz her daim atsın, dert görmesin! Sevgi ve saygılarımla.” diye bitirmişim kısacık yazımı çünkü gözyaşlarım durmuyordu. Kuzenlerimle Kesriye ve Jerveni’ye yaptıkları geziden -yaşlıların Cemçe dedikleri- kuzen çocuğu Cem Açıkbaş’ın oradan ıtır getirdiğini öğrenince de bir dalını da ben istemiştim. Sonra o ıtırın başına kötü şeyler geldiğini öğrendim, artık ben balkonumda mutlaka ıtır bulundurup yaprağını her okşamamda onun kokusunda annemi ve mübadil dostlarımı anıyorum…
12, 13 yıl önce TRT’de yayımlanan, çekimleri Kastonya ve Mustafapaşa’da yapılan “Yaşayan Bellek” adlı belgeselin sunumu Süreyya Aytaş tarafından yapılmış. 31 Mart 2024 sabahında Süreyya Aytaş’ın Facebook sayfasında yeniden yayımlanan bu belgeselin görüntüleri beni çok etkiledi.
Anlatılanlar, konuşanlar akrabalarımdı ve hatta annem. Annesi babası da anlatılan kuzenim Ali Kemal Sergin “Kim bilir kaçıncı defa gözü yaşlı izledim. Nurlar içinde yatın anacığım, babacığım.” diye yorum yapmış, ben ise “Tamam tamam ağlamayacağım diyorum ama dayanamıyorum. Cemal eniştem, o Cemçe bebeğin peşinde mama tabağıyla koşan Ayşe teyzem, annem… Dayanamıyor insan. Teşekkürler Cem, teşekkürler Süreyya Hanım. Bu belgeseli bir türlü bulamıyordum.” diye yorumlamışım. Hepsi gözlerimin önünden geçiyor. Üzgünüm çünkü benim sayfamda yer alan görüntüler nasıl ve neden olduğunu bilmediğim bir şekilde içerikleri -telif gerekçesiyle- silinmiş, kaybolmuştu.
Cem Açıkbaş’ın anneannesi yani Ayşe teyzem ve annem, Naime Kolay’la amca çocuklarıymış. Yunanistan’daki yeni adıyla Zabordeni’de (Kesriye) evleri yan yanaymış. Bu bilgiyi ben bu belgeselden 60’lı yaşlarımın ortasında öğrendim. Naime teyze o sıralarda 100 yaşındadır. (5 Ocak 2015 tarihinde 105 yaşında vefat etmiştir.)
Naime Kete (Kolay) belgeselde yaşadıkları acılı günleri anlatıyor. Mübadele sırasında üç ayları yolculukta geçmiş. Lozan Antlaşması nedeniyle uygulamaya konulan zorunlu göç 1924 yılı temmuz ayında Selanik’ten başlamış, aynı yılın eylül ayında Ürgüp’te bitmiş. Naime teyze anlatıyor:
“Hatırlıyorum nasıl geldik. Bir katırın üstünde iki tane kız, kız da komşumun kızı. Bi yatak bu tarafta, bi yatakta bu tarafta, biz ortada o kızlan beraber, bi yaştaydık kızlan beraber. Sirevüç’e kadar onunla geldik. Sirevüçe derlerdi. Ara yerlerden geçtik; zindan gibi, mağara mağara ara yerden geçtik geçtik, ondan sonra çıktık, Selanik’e trenlen geldik Selaniğe. Denizde şöyle yaparsan içine batacan. Şöyle bir şey denizi vapur ama vapur içi açık yanıyor içi güneşte. Kızım, tamam çıktık Urla’ya geldik. Urla’yı bilin belki bilmen, orda boynuz oluyor orda çok, keçiboynuzu. Bizi oraya çıkarttılar. Bir iki hafta durduk orda. Sonra doğru hamamlara bizi götürdüler, güzel bir hamamlara yıkattılar bizi. Meralara, açıklara gittik orda yattık. Çok çile çektik.”
Acıların yanında umutları da vardı onların. Acı ve umudun adı Gülcemal Vapuru’ydu onlar için. O günlerde 14 yaşında olan Naime Kete (Kolay) her şeyi çok iyi anımsıyor ve anlatıyor. O, Gülcemal vapurunda bir yaşındaki erkek kardeşini kaybetmiş. Nasıl unutur o günleri? Aylar süren Kesriye’den çıkışları ve Ürgüp’e varışlarını anlatmaya devam ediyor:
“Ondan sonra Mersin’e geldik, Mersin’de de oturduk, çok oturduk. Bi tane kız bıraktı amcam orda. Bi zenginler geliyorlar, arıyorlar fakirleri, alıyorlar, evlatlık alıyorlar. Amcamın evlatları var. Ne yapsın? Mecbur oldu vermeye tabii, amcam verdi. İki tane verdiler orda bizim muhacirlerden, iki kız verdiler. Öteki ne oldu bilmem ama bizimki çıktı meydana. Kevser koymuşlar adını, burada bir asker gitmiş oraya Mersin’de bizimkilerden gene, dükkâna girmişler, dükkâna girmeyince bakmış bakmış askere muhacir demiş kız kendi kendine, ‘Kardeşim nerelisin sen?’ demiş Kevser’e, ‘Nereliyim ne sorarsın sen?’ demiş. O da bizim akrabamız olur, öldü şimdi. O ‘Nereliyim ben?’ demiş, ‘Ne sorarsın? Ürgüplüyüm ben’ demiş, ‘Amanıın benim Ürgüp’te babam da var, amcalarım da var’ demiş. Tüylerim kalkıyor bak. Çok güzeldir Kevser, bii saçı vardı buraya kadar, ferace giyerdi. Ferace şuradan şuraya düğmeli olurdu, önünde beyaz tülbent, güzel tülbent. Bir tülbent de şöyle incecik şuraya koyardı, sadece gözleri gözükürdü ha gözleri. Zaten erkeksiz bir yere gitmezlerdi, erkek olacak arkalarında, nereye gitse erkek arkalarında olacak. Hatırlıyom buraya gelince Niğde’den öte bir yer vardı, orda bizi bir arabaya bindirdiler, bizi Niğde’ye götürdüler. Niğde’ye götürdüler bir iki hafta oturduk, Niğde’de oturduk. Bir hane o tarafta, bir hane bu tarafta. Oradan, Niğde’den çıkınca Ürgüp’e geldik, tamam bir tepeye geldik. Urgup Urgup gülüşüyor buranın şoförleri, Urgup Urgup diyorlar bize. Biz bilmezdik urgupvan neymiş biz bilmezdik, Ürgüp’ün adıymış, gülüşüyorlar. Buranın yerlileri bizi almaya gelmişler. Tam üzümler kaynarken geldik buraya.”
Onlar Ürgüp’te yaşamlarını sürdürürken Yalova’ya giden akrabalardan dedemin kuzeni Hayrettin dededen gelen bir mektup üzerine dedemiz Mehmet Ali Benice düşüncelere dalar ve araştırmaya başlar. Mektupta “Ne yapacaksınız o kurak, çorak topraklarda? Burası yemyeşil, verimli ve sulak, buraya gelin.” diye yazılmıştır. Bunun üzerine gereken yapılır ve Yalova’da Laledere köyüne göç edilir. Yaşam orada devam eder. Sonra da Yalova’da…
Belgeselde Naime teyzenin anlattığı annem Kevser, yani Mersin’de tek başına kalan “Kevser” yeni ailesine alışmaya çalışıyordu çaresiz. Öz annesi Asine’yi (nüfus cüzdanında Asiye) Kesriye’de yaşarken kaybetmiş, iki kardeşi ile öksüz kalmış. Mersin’de ailesinden ve o iki kardeşinden de ayrı kalmış. Bu yeni aile Müveddet ve Beşir Sümen çifti, Kevser adını verdikleri yeni kızları ve kendi öz kızları Hediye ve Sulhiye ile birlikte güzel bir konakta yaşamaktaydılar. O konakta çok misafir olduk. Annem Kevser o günlerle ilgili hiçbir olumsuz durumdan bahsetmedi. Ben onun dert ortağıydım. Sadece okutmadıkları için çok kırgın olduğunu söylerdi. Bırakıp giden ailesi için de hiç olumsuz konuştuğunu duymadım. Ben ve ailemizin diğer üyeleri Mersin’deki aileyi bildik anneanne, dede ve teyzeler olarak.
Naime teyzenin anlatımına dönersek öncelikle babamın askerliğinden söz etmem gerekiyor. Dedem Ahmet Lütfi Güneri’nin 35 yaşındaki kaybından sonra üç çocuk ve karnında bir bebeyle dul kalan babaannem Fatma Nadide Güneri’nin Tokat’taki yaşamını sürdürebilmesi için kendisine ve çocuklarına bir yol çizmesi gerekirdi. Babam Halit Cenap Güneri’ye çizilen yol ise gönüllü askerlik olmuştur. Askerlik çağına gelmeden gönüllü olarak askere gider. Gaziantep’te asker olarak iki yıl geçirdikten sonra dönüş yolunda -bir ihtimal Naime teyzenin bahsettiği askerle- Adana’da girdikleri bir bakkal dükkânında annem Kevser’i görür ve ertesi gün ver elini Ankara. Trenle Ankara’ya gelirler Kevser’le. Kırk gün bir sandığın üzerinde oturup sadece ayva yerler. Masal gibi dinledim bunları. Askerliği biten babam abisinin gayreti ve teşviki ile polis olur. Evlenirler. Naime teyzeden duyduğum şekli ile babam ve annem gidip elini öperler. Naime teyze babamı boylu poslu yakışıklı bir genç olarak tanımlamıştır. Bu bilgiyi de kendi sesinden dinledim.
Yirmili yaşlarıma kadar dedem ve anneannem olarak Beşir ve Müveddet Sümen’i, Hediye ve Sulhiye Sümen’i de teyzelerim olarak bildim. Bir de Sami dayım vardı, Sami Tığcan. Ankara’nın Çubuk, Haymana ve Beypazarı ilçelerinde geçen çocukluk günlerimde bahsi geçen bu insanların ve daha sonra evlendiklerinde eşleri ve çocukları ile bizim evimize her yıl geldiklerini biliyorum. Biz de Adana ve Mersin’e giderdik. Saydığım bu insanlar hâlen bendeki yakınlıklarını koruyorlar. Hepsi ile her yıl mutlaka görüşürdük.
Anımsadığım bir dayım da biz Çubuk’ta yaşarken gelmişti. Sobanın yanında dizinin dibinde bir yer minderinde oturduğumu anımsıyorum. Bu dayım Ürgüp’e giden annemin gerçek abisiymiş, sonradan adının Demirali olduğunu öğrendim. O zaman ilkokula belki yeni başlamış olabilirim. Belgeselde adı geçen Cemal ve Ayşe’yi de ortaokul ve lise döneminde tanıdım. Ayşe teyzem ve Cemal eniştemi saydığım ilçelerden Ankara’ya geldiğimizde mutlaka ziyaret ederdik. Kuzenlerimi de o arada tanıdım. Soyadları “Sergin”di. Kendi kendime hep yorum yapar, anneannem ve dedemin soyadları “Sümen”, evlenen teyzem “Serin”… Bir türlü çözemezdim. Yalnız ben mi? Hangisi yanlış yazıyor diye çok düşünmüştüm. Kimse çözemezdi, Kevser’i ihmal etmeyen bu aile Ayşe’yle neden ilgilenmiyorlardı. Ayşe teyzemler neden dedemleri tanımıyorlar. Şaşkınlığım yirmili yaşlarda sona erdi. Kuşadası’na tatile gittiğim bir yıl annem anlattı ve kız kardeşi Şerife’nin oğlunu bulmamı istedi, oraya yakın Ortaklar’da olduklarını söyledi. Dayılarımı da anlattı, Demirali ve Besim dayılarımın Yalova’da yaşadıklarını. Onları da bulmamı, tanımamı istedi.
O yaz çok mutlu oldum. Çok çileler çeken annemi mutlu etmiştim. Ortaklarda araya sora Lütfi abinin evini bulmuştum. Ama kendisi yoktu. Kamyonla geldiğinde yengem bağırıyordu. “Lütfü sana bir muştum vaaar!” Ben Lütfü abiden çok “muştu” sözcüğüne takılmıştım. TDK dergilerinde geçiyor, ben nerden çıktı bu diye kabullenemiyordum. Meğerse halkım kullanıyormuş müjde yerine. Sarıldık tanıştık Lütfü abiyle. Kardeş çocuklarıydık vay be! Şaşkındım. Kızlarını, oğullarını da tanıdım bu güzel insanların.
O yıl mı, daha sonra mı anımsamıyorum ama yirmili yaşımda olduğumu biliyorum, Yalova’da yaşayan dayılarımı da ziyaret ettim. Tanıştım onlarla. Annemin bir küçüğü kuzenlerimin “caca”sı Besim dayım beni çok etkiledi, birebir annemin kopyasıydı. O bahçede yaşayan bir çiçek insan, hep çiçeklerle, doğayla yaşayan bir insandı. Beni görmeye geldi. Biz kuzenimle, beni devamlı ısıran sivrisinekleri öldürürken “Yavrum yapmayın! Yazık, o da can, öldürmeyin!” diye ısrarla bizi engelliyordu. Böylece dayılarımı, yengemi ve yeni kuzenlerimi tanıdım ve hepsiyle gönüllerimiz birbirine geçti. Canlarım onlar. Hepsini çok seviyorum, onların da beni sevdiklerini biliyorum. İstanbul’a her gidişimde mutlaka görüştük onlarla…
Böylece benim iki bilinmeyenli mi, kaç bilinmeyenli olursa olsun denklemim çözüldü ya, annem de ben de çok mutluyduk.
Suriye’de (Şam ve Halep) yaşayan teyzem, eniştem ve bazı çocukları her yıl annemi ve bizi ziyaret ederlerdi. O aileden kuzenim Reşit El Semman Almanya’dan sonra 1, 2 yıl da Türkiye’de öğrenim gördü, çok güzel günler yaşadık onunla da. Hatta gerçek kuzenim İffet ablamın düğününe bile beraber gitmiştik. Şimdi ne oldular neredeler, bilemiyorum. Biz de Adana ve Mersin’e giderdik çocukluğumda. En son iki teyzeme 1974’te rastladım. Meral’le Kuşadası’ndan Diyarbakır’a giderken bir gün kaldığımız Mersin’de… Otelden çıktığımızda ki, Sulhiye teyzeme gidecektik, tam taksiye binerken “Aliiii!” diye bağıran iki teyzemle sarmaş dolaş olmuştuk. “Nasıl da kan çekermiş!” dediklerini hiç unutmadım. Demek ki kan bağı olmasa da kan çekiyormuş. Sonraki yıllarda bir Mersin görevimde de ziyaret etmiş görüşmüştüm. Artık bir bilgimiz yok hiçbirinden.
Onlar da unutmadı, biz de hiç unutmadık onları. Ama artık kimse ile irtibatımız kalmadı. Anılarımızda yaşıyorlar. Kaybolan yaşamların içinde bir anı hepsi…
Ali Erkan Güneri
(Yazıya Not: Danışabileceğimiz büyüklerimiz yok artık. Annem geldiği yaş nedeniyle zaten pek bilgi sahibi değildi. Kuzenlerimi arıyorum, bilgi alıyorum bir başka kuzen itiraz ediyor. Annemin annesi Nüfus Cüzdanında “Asiye” görünüyor itiraz geliyor “Asine” diye; Şerife ablası çocuklarından birine vermiş annesinin adını “Asine” diye. O öyle değil, bu böyle değil, haydaaa. Bırak Ali dağınık kalsın. Mersin’e geliş 1924. Orada 16 yıl kalmış. 1940’da Ankara’da Nüfus Hüviyet Cüzdanı çıkarılmış. 4,5 yaşlarında geldiği tahmin ediliyor. Doğum tarihi tahmini yazdırılmış 1330 diyerek (1914) Velhasıl bilgiler doğrulanamıyor…
Dedemin ilk eşinden Demirali; ikinci eşi Asine’nden Şerife, Kevser, Besim: üçüncü eşi Saliha’dan Ayşe isimli çocukları olmuş.
Ali Erkan Güneri)
*
AĞIR GEMİ
Yıl bilmem kaç,
Ben kaç yaşındayım,
Hangi gün
Doğum günüm,
Bilmiyorum.
Bir gemi kalkacaktı
Selanik Limanı’ndan
Adı “Gülcemal”miş,
Sonradan öğrendim.
Aylar boyu bekledik
Ne zaman kalkacak diye.
Sonunda
Arkamızda anılar,
Analar,
Köyümüz…
Kesriye’den Selanik
Sonrasında
Uzun uzun bir yolculuk…
Ne denizi
Görür gözlerim,
Ne güverteyi,
Gökyüzü bile yok
Yeşil gözlerimde.
Sonra
Mersin Limanı
Limanda bir adam
Bir de kadın
Sanki o bir adam babam
O bir kadın anam.
El salladım mı gidenlere?
Abim Demirali gitti,
Ayşe gitti,
Besim gitti,
Şerife gitti,
Hepsi gitti…
Bakakaldım
Arkalarından
El salladım mı?
Bilmiyorum, bilemiyorum…
Dünyanın ortasında
Bir başına
Kaldım
Yapayalnız.
Müveddet Hanım
Oldu o kadın
Annem,
Babam ise
Beşir Bey.
Ha! Unutmayım
Sulhiye ve Hediye
Yeni kardeşlerim, ablalarım
Ve
Yeni bir yaşam
Mersin,
Adana, Diyarbakır
O yüzden
Suratımdaki şark çıbanı,
Başka iller ve
Yeniden
Adana.
Yaş 18 oldu bile
Hediye ablam
Gelin gitti
Halep’ e,
Sulhiye Mersin’ e
Ben mutlu, umutlu
Mutsuz, umutsuz
Yaşarken,
Bir genç çıktı karşıma
Ertesi gün
Kaçtık
Ver elini Ankara,
Gelin oldum
Evlendim Halit Cenap’la
Sonra Fatma Birsen
Mehmet Volkan ve
Ali Erkan…
Ali Erkan Güneri
#GülcemalVapuru #Göçler #AkrabalaraUlalmaArzusu #SoyAğacı #Araştırma #Hayat #Acılar #Sevgi #Aile
0 notes
mobilkanal · 29 days
Text
FAST işlem limitleri değişmiş
8 Ocak 2021: 50 TL
12 Ocak 2021: 100 TL
15 Ocak 2021: 250 TL
22 Ocak 2021: 500 TL
29 Ocak 2021: 1.000 TL
4 Ağustos 2021: 2.500 TL
21 Şubat 2022: 5.000 TL
14 Şubat 2023: 20.000 TL
21 Aralık 2023: 50.000 TL
4 Nisan 2024: 100.000 TL
https://twitter.com/Merkez_Bankasi/status/1775056195897692431
0 notes
karaca2508-blog · 1 month
Text
Geniş tanımlı işsizlikte Avrupa birincisiyiz!
Tumblr media
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 2023 yılına ait İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu'nu paylaştı. Buna göre Türkiye, Avrupa ülkeleri ve ABD arasında en yüksek geniş tanımlı işsizliğe sahip ülke oldu. Raporda geniş tanımlı işsizliğin ABD'de yüzde 7,2, AB'de ortalama yüzde 12, Türkiye'de ise yüzde 22,8 olduğu paylaşıldı.
Avrupa birincisiyiz
Raporda "2023’te Türkiye’de dar tanımlı işsizlik yüzde 9,4 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22,8 iken AB üyesi 27 ülke ortalamasında dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 6,2 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 12,2’dir. ABD’de ise Ocak 2024 itibarıyla dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 3,7 iken geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 7,2’dir" ifadelerine yer verildi. Çalışabilir 65,4 milyon kişinin yalnızca 22,3 milyonunun kayıtlı ve tam zamanlı olduğu belirtilirken her 5 kadından yalnızca 1’inin kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alabildiğinin altı çizildi. Rapora göre geniş tanımlı genç işsizliği yüzde 38,8, geniş tanımlı genç kadın işsizliği yüzde 48,8 oranında. EN YÜKSEK GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİĞE SAHİP ÜLKELER Avrupa ve ABD'de Türkiye'nin en yüksek geniş tanımlı işsizliğe sahip olan ülke olduğu belirtilen raporda en yüksek orana sahip ülkeler sıralandı. Raporun ilgili kısmında şu ifadelere yer verildi: "Türkiye Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında da en yüksek geniş tanımlı işsizliğe sahip ülkedir. Avrupa ülkeleri içinde ikinci en yüksek geniş tanımlı işsizlik oranına sahip ülke yüzde 20,4 ile İspanya’dır. İspanya’da dar tanımlı işsizlik ise yüzde 12,3’tür. Avrupa ülkeleri içinde geniş tanımlı işsizlik oranı en yüksek olan üçüncü ülke İtalya (yüzde 18,1), dördüncü ülke İsveç (yüzde 17) ve beşinci ülke ise Yunanistan’dır (yüzde 16,8). Avrupa ülkeleri arasında geniş tanımlı işsizlik oranı en düşük olan ilk üç ülke ise Polonya (yüzde 4,9), Malta (yüzde 5,3) ve Macaristan’dır (yüzde 6,2)."
Tumblr media
KATİ ORANI YÜZDE 34,1 TÜİK’in resmi istihdam oranı 2023’te yüzde 48,3 olurken, DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden hareketle hesaplanan Kayıtlı Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) oranı ise yüzde 34,1 olarak gerçekleşti. Kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 31,3 iken KATİ oranı yüzde 19,5 ve erkeklerde resmi istihdam oranı yüzde 65,7 olarak açıklanmışken KATİ oranı yüzde 48,9 olarak hesaplandı. Read the full article
0 notes
fetvayadiren · 1 month
Text
IŞİD & FETÖ'NÜN ŞİDDET DİPLOMASİSİ: "22 REBİÜLEVVEL" & "21 NİSAN" TASARIMI
19 Mart 2024 tarihli son deşifre analizimde en riskli tarih olarak önümüzdeki m. "21 Nisan" 2024'e [h. 12/10/1435] tarihine işaret ediyordum(https://fetvayadiren.tumblr.com/post/745288916172783616/g%C3%BCleni-n-yeni-den-di-ri-li-%C5%9F-mesajli-vi-deosu veya https://drive.google.com/file/d/1yW4zJ0khF3TRCnNezY567ruK3CQ7sxK2/view veya https://www.dropbox.com/scl/fi/7iff7jrqqi0aj44nmsaz5/gulenin.yeniden.dirilis.mesajli.videosu.ve.kuranin.sihirli.ufkunda.yusuf.suresi.baslikli.kitabiyla.insa.ettigi.yeni.teller.seritler.pdf). O deşifre analizde, yeni deşifre ettiğim "22 Rebiüleevvel" ve "23 Ocak" kriptolarını çeşitli örnekleriyle anlatıp, her ikisinin de aynı ezoterik kökten türediğine defalarca işaret etmiştim: ***“Mekke’nin fethi için ‘miladi yılbaşı’na denk gelen ‘doğum’ metaforlu hicri ‘10/9’/8’de sefere çıkılması”nın miladi 50. yıldönümüyle, “Kerbela Katliamı”nın “ana rahmine düşme” metaforlu “regaip kriptosu”nun kesiştiği m. “1/1”/680’in [h. “22/3”/60] m.“13/4”/1909’daki [h. “22/3”/1327] hicri 1267. yıldönümünde “31 Mart Ayaklanması”nın başlamasının “doğum” metaforlu “9 ay 10 gün” sonrasıyla “Kerbela Katliamı” sonrasında ilk şafağın görüldüğü tarihin hicri 1268. yıldönümünün kesiştiği miladi “23/1”/1910 [h. “11/1”/1328] ... *** Son deşifre analizde işaret ettiğim riskli tarihlerden m. “21 Mart” 2024 [h. “11/9”/1445] tarihinden sonra görülen ilk şafakta Moskova’da IŞİD eylemi gerçekleşti. Bir rastlantısal kesişme mi, yoksa yeni bir eşgüdüm örneği mi!? Henüz bir tespitte bulunmak için erken. Önümüzdeki bir aylık zaman diliminde “eşgüdüm” tespitinin yapılabileceği farklı eylemlerle karşılaşılırsa, o takdirde Moskova’daki eylem Rusya’ya “Suriye’deki gibi burnunu sokma” mesajı olarak yorumlanabilir. "Fethullahçılarla IŞİD'in Mart 2014'deki eşgüdümü"ne yıllar önce işaret ettiğim için, Moskova’daki terör eylemi sonrasında, bir eşgüdüm ihtimali kapsamında IŞİD'in eski eylemlerine göz atmaya Türkiye'de algısal düzlemde en fazla iz bırakan eylemlerinden, yani "Fethi Şahin ve Sefer Taş'ı infaz ettikleri eylem"den başladım. 1) "İnfaz eylemi"nin yapıldığı tarih m. 22/12/2016 [h. "22/3"/1436] ... Yani "22 Rebiülevvel"in hicri yıldönümü... 2) Kaçırıldıkları 1/9/15 MİLAT, yani takvimin "I". günü kabul edilirse, infaz edildikleri tarih "I" yılın "21 Nisan"ından sonra görülen ilk şafak olarak hesaplanmakta. 3) "İnfaz eylemi"nin yapıldığı m. 22/12/2016 [h. "22/3"/1436] tarihi MİLAT, yani takvimin "I". günü kabul edilirse, Sefer Taş'ın ailesine -sonrasında görülen ilk şafak "Kerbela Katliamı"nın miladi 1337. yıldönümü olan- çocuklarının şehit olduklarının bildirildiği m. 9/10/2017 [h. 19/1/1439] tarihi "18 Ekim" olarak hesaplanmakta. Henüz 14 yaşındaki Gülen'in "doğum" metaforlu "Mevlid Kandili"i baz alınarak tasarlanan keşfedilmesi(!) sirk tiyatrosuna bir atıf olarak yorumlanabilir. Geçmiş zaman, MİLAT tekniğini ilk hangi tarihte deşifre ettiğimi, hangi tarihten sonra yaygın olarak örneklerini mimlemeye başladığımı anımsamıyorum! Ama "21 Nisan" ve "22 Rebiülevvel" tarihlerini "infaz eylemi"nin yapıldığı 2016 sonu itibarıyla henüz deşifre etmediğime eminim. Bu nedenle söz konusu eylemi o tarihte deşifre edemedim.
0 notes
bluestarsfamily · 2 months
Text
Bu blogdaki yazılar tamamen bana aittir. Alınıp kopyalanması halinde tarafımca hukuki işlemlere tabi tutulursunuz.
Pinterest'ten alınan fotoğraflar temsilidir.
Arzu Belbüken
3 Ocak 1973
Moda, Kadıköy, İstanbul
13 Mart 2024
Moda, Kadıköy, İstanbul
Dünya
Blue Stars Family Üyesi
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
yenikibris · 2 months
Text
Turgay Avcı davasında polise düşen görev - Mehmet Hasgüler
Polis teşkilatımız büyük bir sınav ile karşı karşıyadır. Hatırlatalım; mahkeme 12 Ocak 2024 tarihinde YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın diplomasının incelenmesi ve rapor hazırlanması için Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. Mahkeme bu iş için polise bir ay süre vermişti. Peki olayla ilgili görevlendirilen polis ne yaptı? Gerekli özeni göstererek araştırma yapması gerekirken ve bir aylık süresi varken,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ufukapak · 2 months
Text
2024 Ocak Konut Satışı
Konut Satış İstatistikleri, Aralık 2023
🔹️ Türkiye genelinde Ocak ayında 80 bin 308 konut satıldı
🔹️ İstanbul 13 bin 423 konut satışı ve %16.7
🔹️ 6 b8n 709 konut satışı ve %8,4 pay ile Ankara,
🔹️ 5 bin 250 konut satışı ve %6.5 pay ile Antalya izledi.
🔹️ Konut satış sayısının en az olduğu il Ardahan, 17 konut .
🔹️ İpotekli konut satışları 5 bin 915 olarak gerçekleşti
🔹️ İkinci el konut satışlarında 25 bin 263 konut el değiştirdi. --------------------------------------------- Güncel bilgiler için; @ufuk_apak ---------------------------------------------
𝙐𝙁𝙐𝙆 𝘼𝙋𝘼𝙆 Profesyonel Gayrimenkul Danışmanı 📲 0535 829 04 55 ☎️ 0224 888 00 15
"Gayrimenkul Çözüm Ortağınız"
Sektör tecrübemiz ve uzman kadromuzla her zaman hizmetinizdeyiz.
TURYAP BURSA ERTUĞRUL 23 Nisan Mh. Köroğlu cad. Gold Towers No:12 Nilüfer / BURSA
Müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için gayrimenkul sektöründe öncü olmaya devam ediyoruz! Bursa'da 6 Şube, Türkiye'de 330 Şube ---------------------------------------------
0 notes
13melekradyo · 3 months
Text
Tumblr media
20 Ocak 2024 tarihli program kaydı.
Güncel folk kayıtlarından bir seçki // A selection of recent folk recordings. Download.
01 – Helena Deland – The Animals 02 – Niecy Blues – Cascade 03 – Josef van Wissem ft. Hilary Woods – The Call Of The Deathbird (excerpt) 04 – Julie Byrne – These Days 05 – Maria BC – Amber 06 – Mutual Benefit – Beginner’s Heart 07 – Daniel Bachman – Someone Straying, Long Delaying 08 – Genghis Cohn – Broken Vessel 09 – Reverend Kristin Michael Hayter – I Know His Blood Can Make Me Whole 10 – James Elkington – A Round, A Bout 11 – Adeline Hotel – Seeing Yourself Seen 12 – Virginia Astley – The Singing Places (excerpt)
0 notes