Mesela ben çok gülerdim, çok konuşur saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım çok şey sayıkladım kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum, hep öyle olur ya zaten...
Ağlamaya ihtiyacım var benim. Bağıra bağıra ağlamaya, ben bunları hak etmedim diye çığlık atmaya ihtiyacım var. Yapamıyorum. Yapabildiğim tek şey bomboş yere bakmak. Yapabildiğim tek şey gülümsemek.
Canım çok şey yazmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, Bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, Konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun artık. Çok yorgunum.. Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun...
"Üfleyerek geçirebileceğini sandığın için yüreğime yara açmakta hiç sakınca görmedin ama ben o yaralar sızlamasın diye, geceleri göğsümün üzerine yatamadım."