Tumgik
mellonica · 7 months
Text
KARANLIK
Manzara resimleri ile dolup taşan etrafımızda bir karanlık, koskoca bir dehliz ;Filistin...
Parçalanmış uzuvları, ölünce tanınmayız diye kollarında yazan isimleriyle onlar mıydı yere serili olan insanlık mı? İsrail kutlama yaparken bu duruma sessiz "İslam" aleminin suçu yok muydu hiç?
Oradan buradan bulunan birkaç peçeteyle, zor imkanlar içinde durdurulmaya çalışılan kanlar, yüzü gözü parçalanmış ama bir umut gülmeye çalışan çocuklar, göle dönmüş hastaneler, apartman tozu kaplanmış mini mini suratlar ve daha nicesi...
Hastane bombalamanın insanlığa sığar mı olduğunu tartışmaya gerek yok ama şu açık ki zulmün karşısında sessiz kalan dilsiz şeytanlar olduk çoğumuz. Kendimize hemen çekidüzen vermemiz gerektiğinin farkında olmak gerek.
İnsanın içi yanıyor, okulların kapanma sebebinin okula gelecek çocuk kalmaması, tüm çocukların ölmüş olması ne demek ya?
Halloween kutlayalım biz de, evet...
Tumblr media
1 note · View note
mellonica · 7 months
Text
Yorgunum ama buna değecek.
Umarım...
Tumblr media
1 note · View note
mellonica · 7 months
Text
AŞK
Konuşmuyoruz biz aşk hakkında. Bilmiyoruz iki telefonun arkasına saklanmış rutinleşmiş "Günaydın!" mesajından daha fazlası aslında. Günümüz kahramanlarının çevirdiği evcilik oyunundan daha farklı aslında, sen baba olma seni beğenmedim o baba olsun değil mesela.
İnsan her şeyi usülünce yaşamalı, uygun olmayan durumları meşrulaştırmamalı hiçbir zaman. Etrafıma bakınca bunu çok görüyorum, rahatsız oluyorum. Biz ne zaman unuttuk özümüzü?..
0 notes
mellonica · 7 months
Text
ZAMAN VE SEÇİMLER
"Her şey akar;su, tarih, yıldız, insan ve fikir,
Oluklar çift;birinden nur akar, birinden kir. "
Ne güzel demiş üstad; akan zaman,yaşayıp ölen insanlar, ebediyete göçenler, kayan yıldızlar, tutulan dilekler, kabul olanlar ve olmayanlar... Zaman öyle ya da böyle geçip gidiyor. Fani dünyanın fani yolcularıyız biz de. Akan su da geçen zamanın simgesi, değişmekte olan yüzler de ve akan kirler de.
Çift oluktan yapacağımız seçim bizim. Her yolun artısı eksisi var. Kir olan yol pis ama kolay yakınımızda hemen, her yerimizde. Kolay kazandırır insana kolay yedirir kolay arkadaş verir ama kirli işte, çamurlu puslu.
Diğer oluk temiz ama zor, uzak. Çabalamak gerek ulaşmak için. Bir şeyler yapmak gerek, elini uzatınca gelmiyor tak diye çok uğraşmak gerek. Dikenli yolları korkusuzca aşmak gerek.
Yolu görüyoruz hepimiz, iyiyi kötüyü pası parlağı ayırt etmekle başlıyor her şey ve sonra seçim bize kalıyor. Duvarın çatlağını devam ettiren yarık mı olacağız, yoksa aradan çıkıp umut veren çiçek mi?
Tumblr media
1 note · View note
mellonica · 7 months
Text
YAĞMUR
Çiselese de ıslatıyor bedenimi, insanı sırılsıklam eden damlaların büyüklüğü değil sürekliliği...
Şemsiyemin altında yürüyorum, minik kız tarafından durduruluyorum.
"Seviyor musun yağmuru?"
"Yağmurda yürümeyi çok seviyorum."
"Ama şemsiye kullanıyorsun.."
"Islanmayı sevmiyorum, havayı seviyorum havayı."
Ve ben yalnızca yağmurlu havalarda ısınıyorum insanlara. Çünkü herkes şemsiyesinin altında, yağmurdan korunmak için mağrur bakışlar mütevazı eğilişlere dönüşmüş durumda. Gurur kimi zaman gerekli belki ama fazlası bizi mahvediyor, şemsiyemin altında ondan kalıyorum, yürüyorum, havayı soluyorum sadece, havayı..
Huzur, mutluluk, şemsiyem ve yağmur. Suya yaklaşmanın, insanları aynılaştırmanın ve insanlığa aynanın belki de ilk adımı.
Mis gibi hava, petrikor ve masum kız çocuğu;yürüyorum...
Tumblr media
1 note · View note
mellonica · 7 months
Text
İSTANBUL
Kalbimin müstesna köşelerinden birinde kendi imparatorluğunu kurmuş yaşıyor aziz İstanbul. Kâh ağlatıyor kâh güldürüyor, ayrılığın da kavuşmanın da ilk adımın da son basamağın da adresi oluyor muvakkat dünyada.
Yeni bir şehir tanıdım ben, bambaşka çehreler ve hepsi yabancı, hepsi donuk, silik ekseriyetle ve duman... Sis kaplamış sanki suratlarını, aşağı bakan dudaklar, uzaklara dalmış gözlerin adresi İstanbul.
Acizliğimden midir bilmem, yalnızlığımdan mı yoksa cehaletin derin kuyularında olduğumdan mı bilemedim ne yaparım ben burada. "Sakin ol." dedin sen bana "Hallederiz birlikte.".
Şöyle bir kez daha temaşa ettim seni aziz İstanbul, çözemedim grift bilmeceni bir kez daha. Neden bu kadar mutlu, neden bu kadar mutsuz, neden bu kadar huzur dolu ve neden bu kadar karmaşık? Seni böyle seviyoruz İstanbul...
Seraser alemini sarmış tezatlıklar,
Ve mutluluk,
Buraya kadar;
Mutsuzluk,
Senin yoluna kadar.
Saman alevi gibi her şey,
Şelale zamanın peşinde,
Koşuşturan damlacıklarız işte..
Tumblr media
1 note · View note
mellonica · 7 months
Text
HAYAT MÜCADELESİ
Çöplüğün dibini ve geceyi bir nebze de olsa aydınlatan ışığının verdiği güvenle tekrar eğildi konteyner üzerine. Kim bilir kaç çöp görmüş eldivenleriyle yokladı son bir kez. İşine yarar bir şey bulamamıştı, olsundu, tekrar denerdi..
Tüm bu mücadele akşam karnım çok aç baba sesini duyunca afiyet olsun yavrum diyebilmek içindi. Eşinin bir kuru ekmeğe sevincini görmek içindi, hayatla başa çıkmak öyle kolay değildi. Zaten alışmıştı, çalışmak alışmayı gerektiriyordu, ç sonradan ekleniyordu...
Tumblr media
2 notes · View notes