Tumgik
gottabeareason · 2 years
Text
hayatimin cok garip bir dönemindeyim hem hic bir sorunum yok hem de her sey sorun
553 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
“I felt like my own life was twisting and rushing just out of my grasp. I was waiting for something to drop like a mile-long boulder on top of me or on top of my life. I wanted a radical shift to occur so I could have a few minutes’ peace or experience the silencing of my brain. I wanted to be another person living a quiet farm life in a foreign culture. I wanted to wake up and find that I was five years old and my parents and neighbors would say “My, my, what an imagination.” I wanted to be physically erased and start over again. I didn’t want to be here. I guess I wanted to be nowhere, I wanted to listen to my brain talk inside of nothingness. I wanted to be untouchable and have no need.”
— David Wojnarowicz, Close to the Knives
490 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Photo
Tumblr media
67K notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
“We know more than we can say: we live in waves of feelings and awareness where images indwell and grow along the leafwork of our nerves and veins; and when one morning […] we walk out on our porch and see the white azaleas open to the air we recognize them from our dreams as every cell projects our affirmation”
— Peter Meinke, from “Azaleas,” Poetry (December 1978)
508 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
Tumblr media
 — Road Music, Richard Siken
[text ID: There should be /  just one safe place / in the world, I mean this world. People get hurt here. / People fall down and stay down]
4K notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Aeschylus, The Oresteia / Anne Carson, H of H Playbook / Hadestown, Road to Hell (Reprise) / John Darnielle, Wolf in White Van / Richard Siken, The Worm King’s Lullaby
12K notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
I know that some days you barely exist- scrolling mindlessly for hours, trying to find some peace. I know that sometimes you wish you could be someone else because your 10 year old self had big plans to save the world and some part of you wants to make her proud still. I know that sometimes you feel like a side character in your own story, written with someone else's words. I want you to please unclench your jaw and let go of the tension in your shoulders and save yourself first. The sun is still out there and it'll be there tomorrow, ocean waves exist and oranges taste like peace.
I hope you say goodbye to the ghost of your 10 year old self because unlike her, you still exist.
-Ritika Jyala, excerpt from The Flesh I Burned
9K notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
hayatimin cok garip bir dönemindeyim hem hic bir sorunum yok hem de her sey sorun
553 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
artık beni asla yaralayamaz hayat ben istemezsem*
0 notes
gottabeareason · 2 years
Text
Tumblr media
-ebeveynler çocuklarını terk eder. çocuklar ebeveynlerini terk eder. ebeveynler korur ya da yüzüstü bırakır ama hep yüzüstü bırakır. çocuklar kalır ya da gider ama hep gider. hepsi haksızlık, en çok da cümlelerin tınısı, çünkü dil hoşumuza gidiyor ve aklımızı çeliyor, çünkü aslında şarkı söylemeyi ya da en azından bir melodiyi ıslıkla çalarak yürümeyi isterdik. sahneye çıkacakları anı sabırla bekleyen oyuncular olmak istiyoruz. ama izleyiciler bir süre önce gitmiş.
alejandro zambra, eve dönmenin yolları.
1 note · View note
gottabeareason · 2 years
Text
sonra işte ben uyuyamıyorum dörtte mi ne uyuyorum yedide kalkıyorum giyiniyorum makyaj yapıyorum beni mesajda reddedip bir de yüzyüze reddedecek cocuk için sfdjghkdfjh
sonra bir arkadaşımla sabah çıkıyoruz onda görüşelim diyo ben tam onda sahilde oluyorum diyorum neredesin ama kusucam yani kaç kere metrodan kaçmaya çalıştım klsjlsjfklj saat on bucuk oluyo diyo ki cocuk, özür dilerim uyuyakalmışım hemen geliyorum 20 dakikaya diyo tm diyorum ne diyeyim kopek gibi asigim cocuğakjsfsjdk sonra mesaj atıyo ben gelmek üzereyim istersen sen şu kafeye geç dışarıda bekleme soğuk diyo AGLİCAM İYİ BİRİ OLMASAYDIN KEŞKE sonra tamam diyorum o sırada discordda kritik yapıyoruz ben diyorum ben napıyorum abi onlar diyo kizim hic istemese görüşmek de istemezdi cart curt iyi bir şey bu ilişki düşünmemiştim vs dese bile diyolar sonra geliyo terasa çıkıyoruz hemen çünkü sigara içmesi gerek. ben kahve söylüyorum o çay söylüyo kahvaltı yaptın mı diyo pek kahvaltı yapmam diyorum o sıralar acliktan bayılacak duruma gelene kadar bir şey yiyemiyodum çünkü sjjdgfjhs kavurmalı tost söylüyorum buranın porsiyonları büyük paylaşalım diyo YAĞLI ŞEYLER YİYEMEM BEN ÇOCUK YİYEMEM ama bir şey diyemiyorum havadan sudan konuşuyoruz ciddili havadan sudan yağmur yağıyo yağmurda ıslanmayı dolaşmayı çok severim diyo ben de işte ben de severim ama hemen hastalanıyorum bağışıklık sistemim sıkıntılı senin dolaştığını gördükçe sana imreniyodum falan diyo ailemizden bahsediyoruz okuldan bahsediyoruz bayağı. sonra aynı yurtta olduğumuzu öğreniyoruz sen kaç para veriyosun yurda odan kaç kişilik muhabbeti bile döndürüyoruz kasdjfsfhsfjkds sonra kahvaltı bitiyo hala havadan sudan konuşurken e peki ne yapacaksın diyo ben de neyi ? diyorum alık alık sonra bi kafamı toplayıp neyi yapacağıma gelirsek derken dur çayımız gelsin ben bi sigara yakayım diyo. çay geliyo sigara yakıyo sonra işte ne zamandır diyo ben bir anlatıyorum. seni işte şunun hikayesinde gördüm ve auran vs çok güçlüydü anlatıyorum da anlatıyorum. sonra diyorum ki ama bu hoşlantı bu sevgi beni artık kötü etkiliyordu benim bir aya sınıf geçme sınavım var ve ben her gün kilo kaybediyorum çok yersiz şeylerde stres olup ağlama krizine giriyorum. içimde tuttukça beni yaralıyordu. ne olacaksa olsun diye söyledim sana ve bundan sonra ne yapacağım hakkında bir fikrim yok. ben her anımı planlarım nereye gideceğim ne yapacağım ne giyeceğim ama bu olay dün geceden beri kendisi istediği gibi ilerliyor ve benim hem ne yaşadığımdan hem de ne yapacağımdan haberim yok diyorum. o da diyo ki biz iyi arkadaşlar olabiliriz. ben seni kaybetmek istemiyorum. ben senin auranı seviyorum kedilerle ilgileniyorsun geziyorsun neşelisin. ve biz iyi arkadaşlar olabiliriz gibi hissediyorum eğer kabul edersen diyo. ben de benim önce bu durumu aşmam gerek sonra zaten neyin ne olacağı görülür diyorum. yalnız olduğunda mesaj atarsın akşamları beni sahilde oluyorum gelirsin arkadaşlarım var oturursun gerilmene gerek yok benimle olan benimle kalır hep diyo * ben ona konusmanın basında arkadas edinemedigimi falan söylemiştim* yılbaşı günü aslında seni çağıracaktım yanımıza tek olduğunu gördüm ama belki yanlış anlarsın diye tereddüt etmiştim vesaire diyo. sonra kafeden ayrılıyoruz cünkü ben oda arkadaşlarımla çengelköy turu yapıcam ajkdhfajks böyle de bi kadınım işte. reddedilmek bile beni planlarımdan alıkoyamaz.
sonra bir süre hiç konuşmuyoruz. iki hafta sonra aynı sen diye bana bi reels atıyo. sınıfta bi çocuk var çocuğun kucağında da kedi var. evet aynı ben. sonra bir hikayeme yanıt veriyo nasılsın diyo konuşuyoruz. sonra ben sınav oluyorum memlekete dönüyorum bana mesaj atıyo ne yaptın sınavın nasıl geçti bana haber eedecektin diye. NİYE İYİ BİRİSİN Kİ? NİYE ÖNEMSEDİN SANA ANLATTIKLARIMI SENİ UNUTMAK DAHA KOLAY OLURDU EĞER KÖTÜ BİRİ OLSAYDIN. kaldım diyorum sınavdan. çok üzüldüm diyo eğer bir şeye ihtiyacın olursa konuşmak istersen ara beni diye numarasını veriyo onu çaldırıyorum karşılıklı numara alışıyoruz o günden beri tek kelime etmedik KHDAKLFSAHFKJAHKJASHKJK
saçma ve sapan bir aşk hayatı hakkında bazı mülahazatı şamildir.
şimdi, önce en başa dönelim. ağustos ayının son sayfaları. sene 2021. hepsiburadada bi fotoğraf makinesi beğeniyorum ama oFF nasıl bir makine. aşık oldum. o sırada da bir arkadaşımla sürekli makine bakıyorum işte bu nasıl şu nasıl diye. o arkadaşım da fotoğrafa ilgili. sonra ona atıyorum makineyi tamam işte aradığım makine bu şeklinde. o sırada da gövde+lens+lens 5300 lira. pahalı ya diyo arkadaşım. ben de evet diyorum bi para durumuma bakayım önce. sonra zaten makine 14800 falan oluyo. haha. hikaye bu değil ama. ben o sırada tivitırda kaliteli tivitleri var diye takip ettiğim çocuğun bir de instagramına bakıyorum ki aman allahım bu nece güzelliktir. tabi çocuğun o zamanlar iki bin takipçisi falan olmalı. sonra çocuk da bir anda patladı. neyse, konuya devam. ben o sırada bu çocuğun hikayelerine bakarken birini gördüm ki aman allahım. bu nece bir auradır. ben şıpsevdiyim. bayağı bayağı. zaten belli oluyodur iyi çocukmuş diye takip ettiğim çocuğun arkadaşını da iyi çocukmuş diye takip etmemden.
ben çocuğu takip ediyorum. ama çocuk böyle nasıl anlatsam, mükemmel değil, ama çekici. tüm hoşlandığım tiplerden farklı ama o kadar yükseldim ki çocuğa anlatamıyorum bile. ben hıphızlı bir şekilde çocuğu takip ediyorum. o sırada bir gizli hesabım bir de public hesabım var. çocuğu gizli hesabımdan takip ediyorum. ki herkesi oradan etmem. benim 170? onun da 1200 civarı takipçisi var. onun hesap public. sonra bir bakıyorum ki çocuk fotoğrafçı. 30 binlik sayfası falan var. ben takip eder etmez bana dönüyo çocuk. ben de kabul ediyorum isteği. o sırada da aktifim hesapta. normalde ayda 1 hikaye atan sonra da canım isterse gönderi atan bi hesaptım orada. müze falan geziyorum anlıyor musunuz? sonra benim aktiflik gitti. çocukla bi iletişimimiz de olmadı. sonra çocuk beni diğer 200 kişiyle beraber takipten çıktı. ( sonra görüştüğümüzde de belli aralıklarla takip ettiklerini temizlediğini öğrendim sakin olalim) sonra ben de üzüldüm cart curt ve ben de onu takipten çıktım. o sırada benim sınavım vs var ona hazırlanıyorum.
istanbula gidiliyo sonra. ben arkadaştır, yeni şehirdir bi yaşayıp gidiyorum sonra bu çocuk benim keşfetime düşüyo kasım gibi tekrardan. sonra ben bunu takip ediyorum. sonra bir kafede otururken arkadaşıma gösteriyorum bak bu çocuktan ben bayağı hoşlanıyorum ya şeklinde. sonra o da diyo ki, bu çocuğa yürüme. koş. gözlerinin içi parlıyo diyo. sonra ben bu çocuk beni fark etsin diye kırk takla atıyorum ama nasıl kırk takla anlatamam. onun hesap public sonra ben de onu public hesaptan takip ediyorum, ikimiz de bloggervari bir hesap kullanıyoruz. deli gibi etkinlik yapıyo. tüm etkinliklere katılıyorum ve bingo. bir etkinlikte etkinliğe attığım fotoğrafa değil de tüm hikayelerime bakıp bir videoya ifade atıyo. ama ben nasıl mutluyum ouvvv ağlıyorum mutluluktan. konuşuyoruz ama çok az. sonra ben hala onun yaptığı etkinliklere katılıyorum vs. sonra bira daha hikayeme ifade atıyo yine bi konuşuyoruz. ve ertesi gün de beni takip ediyo. hikaye cevaplama harici bi ilişkimiz olmuyo. nasılsın ne ettin ne yaptın heyy gunaydin ilişkisi olmuyo. bayağı, ben ona aşkımı itiraf edene kadar. askjfaskljflskj. neyse.
ben ama bu kasım ayında nasıl bulutlar üstündeyim nasıl fenayım nasıl alevvv alevim. aşk bana yakışıyo. aşk herkese yakışır. cildim parlıyo gözlerim ışıldıyo harikayım ya sabahları mutlu uyanıyorum. fevkalade memnunum dünyaya geldiğime diyorum falan feşman.
sonra ben manyaklaşmaya başlıyorum. çocuk cevaplasın diye hikaye atıyorum görmüyo hikayemi. cocukla konuşuyoruz bana bir şey yazıyo ben bir şey yazıyorum sonra görmüyo mesajı ama 43843 hikaye atıyo üstüne. benim mesajımı görmüyo hikayelerimi şak görüyo. bu olaylar aralık ayında gerçekleşmeye başlıyo bu arada hatta ben ağustosun 9unda falan çocuğa faketen yazıyorum ben sana asik olmusumya tüh. napicaz. falan. liseliyim ya anasını satayım. neyse. o olayı eski postlarda bulursunuz.
SONRA ben ama nasıl fenalaşıyorum. sekiz kilo veriyorum yemeden içmeden kesiliyorum. bu sırada çocuk iğrenç de davranmıyo. bu mesajı görmeme ama hikayeye bakma falan böyle arada gerçekleşiyo ama ben main character olduğum için offf oluyorum böyle. yine de kırıcı yani. duygularımın büyüklüğü ve benim yürüyen bir duygusallık olduğumu da göz önüne alırsak.
ben HİÇ UNUTMAM. 31 aralık günü, bu bana yürüme koş diyen arkadaşım bir çocukla görüşecekti. ona da o sırada biri ilanı aşk ediyo vs. ben de başka bir kafede kızı bekliyorum. bir şey olur vs mesaj atsın arasın hemen yanına geleyim diye. bayağı da yakınız o yüzden. üsküdardayız. sonra ben bu çocuğun hikayesini görüyorum üsküdardan. bir mesajlaşma gerçekleşiyo aramızda ve bana anlık atıyo? anlık dediğim de yüzü değil öyle ksjksldj ama oturduğu mekanı görebileceğim şekilde dümdüz onun fotoğrafını atıyor. o sırada ben sahildeyim. arkadaşım ve buluştuğu çocuk da sahilde. oradan eve dağılıcaz.ben nasıl stresliyim ama. anlatamam. bu sırada çocuk noldu diyo. diyorum anlık attı. nereyi diyo diyorum oturduğu mekanı. gel demek istemiş diyo. ben de diyorum ki gelmemi istiyosa gel demeli. KRAAAAALLL. zaten çocuğa o sıralar sinirliyim. kendim yazıp oynuyorum asjhfkjashfjkshfkjsd neyse zaten diyorum ki her gün, artık sevmicem onu. tamam. mesaj falan atmıcam ona. ama hop hikaye yanıtı. ya da ben ne zaman kafada bitirsem hop bana mesaj atmalar. sonra ben stresten fenalaşıyorum kusucam o derece. hemen doğğğğruca yurda. koşar adım adeta. o sırada da onunla mesajlaşıyoruz. şey diyorum bazı yurt girişleri erkendir :(( benim yerime de dışarıda dur lütfen. sonra şakalar komiklikler. o sırada maramrayda ağlıyorum????
yurda geçiyom odada kendi başımayım. AMA NASIL AĞLIYORUM. hıçkırmalı. öyle patlama anı olur ya. o şekil. sonra bir ocak oluyo. vooovv mutlu yıllar anasını satayım diyip ağlamaya devam ediyorum. sabaha kadar. sonra oda arkadaşlarım geliyo gündüz. şakacıklar komiklikler. sonra biz çengelköy planı yapıyoruz işte tm sabahtan çıkıcaz akkkşama kadar gezicez temalı.
yemekten sonra gidilecek yerlere yenilecek yemeklere bakarken, ben bu yürüme koş diyen arkadaşımla snapleşiyorum. haha aşkımı itiraf etmem yok mu temalı. o da sen mi itiraf edicen anasını diyo. ben de diyorum ederim. o da tm diyo. lan ederim bak diyorum. o da diyo ki bu kaçıncı ederim diyişin. sen anca kendini yıprat. sonra şey. ben ve iki oda arkadaşım bir ilanı aşk mesajı hazırlıyoruz. ben bu mesajı yolluyorum. saat 00.58. ben telefonu fırlatıyorum ağlama tutuyo sonra bu çocuk hemen dönüyo bana çok şaşkınım işte hiç düşünmemiştim böyle bişey vs vs ben o sırada mesajları sadece okuyabiliyorum. sonra diyo ki bana cevap verir misin lütfen işte diyorum bende de bir anda gelişti normalde söylemeyecektim sana ama artık beni kötü etkilemeye başlamıştı vsvs diyorum o da diyo bana ben seninle arkadaşlık ilişkisi hariç başka bir şey düşünmedim diyo. sonra diyo ki yarın müsait misin oturup konuşalım lütfen diyo ben de tamam diyorum.
sonrasını gerçekten sonra alıntılayııp yazıcam
4 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
The Tragedy of Macbeth (2021), dir. Joel Coen
3K notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
izleme listemde filmler, yapılacaklar listem, unutmaya çalıştığım bir aşk, aşmaya çalıştığım travmalar, öğrenmem gereken 1 enstrüman, okumam gereken kitaplar, satın almam gereken kitaplar, beklediğim kargolar, bazı gelecek planları var.
1 note · View note
gottabeareason · 2 years
Text
The thing I'm most afraid of is me. Of not knowing what I'm going to do. Of not knowing what I'm doing right now.
-Haruki Murakami
256 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
coming of age movies and this song
2 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
saçma ve sapan bir aşk hayatı hakkında bazı mülahazatı şamildir.
şimdi, önce en başa dönelim. ağustos ayının son sayfaları. sene 2021. hepsiburadada bi fotoğraf makinesi beğeniyorum ama oFF nasıl bir makine. aşık oldum. o sırada da bir arkadaşımla sürekli makine bakıyorum işte bu nasıl şu nasıl diye. o arkadaşım da fotoğrafa ilgili. sonra ona atıyorum makineyi tamam işte aradığım makine bu şeklinde. o sırada da gövde+lens+lens 5300 lira. pahalı ya diyo arkadaşım. ben de evet diyorum bi para durumuma bakayım önce. sonra zaten makine 14800 falan oluyo. haha. hikaye bu değil ama. ben o sırada tivitırda kaliteli tivitleri var diye takip ettiğim çocuğun bir de instagramına bakıyorum ki aman allahım bu nece güzelliktir. tabi çocuğun o zamanlar iki bin takipçisi falan olmalı. sonra çocuk da bir anda patladı. neyse, konuya devam. ben o sırada bu çocuğun hikayelerine bakarken birini gördüm ki aman allahım. bu nece bir auradır. ben şıpsevdiyim. bayağı bayağı. zaten belli oluyodur iyi çocukmuş diye takip ettiğim çocuğun arkadaşını da iyi çocukmuş diye takip etmemden.
ben çocuğu takip ediyorum. ama çocuk böyle nasıl anlatsam, mükemmel değil, ama çekici. tüm hoşlandığım tiplerden farklı ama o kadar yükseldim ki çocuğa anlatamıyorum bile. ben hıphızlı bir şekilde çocuğu takip ediyorum. o sırada bir gizli hesabım bir de public hesabım var. çocuğu gizli hesabımdan takip ediyorum. ki herkesi oradan etmem. benim 170? onun da 1200 civarı takipçisi var. onun hesap public. sonra bir bakıyorum ki çocuk fotoğrafçı. 30 binlik sayfası falan var. ben takip eder etmez bana dönüyo çocuk. ben de kabul ediyorum isteği. o sırada da aktifim hesapta. normalde ayda 1 hikaye atan sonra da canım isterse gönderi atan bi hesaptım orada. müze falan geziyorum anlıyor musunuz? sonra benim aktiflik gitti. çocukla bi iletişimimiz de olmadı. sonra çocuk beni diğer 200 kişiyle beraber takipten çıktı. ( sonra görüştüğümüzde de belli aralıklarla takip ettiklerini temizlediğini öğrendim sakin olalim) sonra ben de üzüldüm cart curt ve ben de onu takipten çıktım. o sırada benim sınavım vs var ona hazırlanıyorum.
istanbula gidiliyo sonra. ben arkadaştır, yeni şehirdir bi yaşayıp gidiyorum sonra bu çocuk benim keşfetime düşüyo kasım gibi tekrardan. sonra ben bunu takip ediyorum. sonra bir kafede otururken arkadaşıma gösteriyorum bak bu çocuktan ben bayağı hoşlanıyorum ya şeklinde. sonra o da diyo ki, bu çocuğa yürüme. koş. gözlerinin içi parlıyo diyo. sonra ben bu çocuk beni fark etsin diye kırk takla atıyorum ama nasıl kırk takla anlatamam. onun hesap public sonra ben de onu public hesaptan takip ediyorum, ikimiz de bloggervari bir hesap kullanıyoruz. deli gibi etkinlik yapıyo. tüm etkinliklere katılıyorum ve bingo. bir etkinlikte etkinliğe attığım fotoğrafa değil de tüm hikayelerime bakıp bir videoya ifade atıyo. ama ben nasıl mutluyum ouvvv ağlıyorum mutluluktan. konuşuyoruz ama çok az. sonra ben hala onun yaptığı etkinliklere katılıyorum vs. sonra bira daha hikayeme ifade atıyo yine bi konuşuyoruz. ve ertesi gün de beni takip ediyo. hikaye cevaplama harici bi ilişkimiz olmuyo. nasılsın ne ettin ne yaptın heyy gunaydin ilişkisi olmuyo. bayağı, ben ona aşkımı itiraf edene kadar. askjfaskljflskj. neyse.
ben ama bu kasım ayında nasıl bulutlar üstündeyim nasıl fenayım nasıl alevvv alevim. aşk bana yakışıyo. aşk herkese yakışır. cildim parlıyo gözlerim ışıldıyo harikayım ya sabahları mutlu uyanıyorum. fevkalade memnunum dünyaya geldiğime diyorum falan feşman.
sonra ben manyaklaşmaya başlıyorum. çocuk cevaplasın diye hikaye atıyorum görmüyo hikayemi. cocukla konuşuyoruz bana bir şey yazıyo ben bir şey yazıyorum sonra görmüyo mesajı ama 43843 hikaye atıyo üstüne. benim mesajımı görmüyo hikayelerimi şak görüyo. bu olaylar aralık ayında gerçekleşmeye başlıyo bu arada hatta ben ağustosun 9unda falan çocuğa faketen yazıyorum ben sana asik olmusumya tüh. napicaz. falan. liseliyim ya anasını satayım. neyse. o olayı eski postlarda bulursunuz.
SONRA ben ama nasıl fenalaşıyorum. sekiz kilo veriyorum yemeden içmeden kesiliyorum. bu sırada çocuk iğrenç de davranmıyo. bu mesajı görmeme ama hikayeye bakma falan böyle arada gerçekleşiyo ama ben main character olduğum için offf oluyorum böyle. yine de kırıcı yani. duygularımın büyüklüğü ve benim yürüyen bir duygusallık olduğumu da göz önüne alırsak.
ben HİÇ UNUTMAM. 31 aralık günü, bu bana yürüme koş diyen arkadaşım bir çocukla görüşecekti. ona da o sırada biri ilanı aşk ediyo vs. ben de başka bir kafede kızı bekliyorum. bir şey olur vs mesaj atsın arasın hemen yanına geleyim diye. bayağı da yakınız o yüzden. üsküdardayız. sonra ben bu çocuğun hikayesini görüyorum üsküdardan. bir mesajlaşma gerçekleşiyo aramızda ve bana anlık atıyo? anlık dediğim de yüzü değil öyle ksjksldj ama oturduğu mekanı görebileceğim şekilde dümdüz onun fotoğrafını atıyor. o sırada ben sahildeyim. arkadaşım ve buluştuğu çocuk da sahilde. oradan eve dağılıcaz.ben nasıl stresliyim ama. anlatamam. bu sırada çocuk noldu diyo. diyorum anlık attı. nereyi diyo diyorum oturduğu mekanı. gel demek istemiş diyo. ben de diyorum ki gelmemi istiyosa gel demeli. KRAAAAALLL. zaten çocuğa o sıralar sinirliyim. kendim yazıp oynuyorum asjhfkjashfjkshfkjsd neyse zaten diyorum ki her gün, artık sevmicem onu. tamam. mesaj falan atmıcam ona. ama hop hikaye yanıtı. ya da ben ne zaman kafada bitirsem hop bana mesaj atmalar. sonra ben stresten fenalaşıyorum kusucam o derece. hemen doğğğğruca yurda. koşar adım adeta. o sırada da onunla mesajlaşıyoruz. şey diyorum bazı yurt girişleri erkendir :(( benim yerime de dışarıda dur lütfen. sonra şakalar komiklikler. o sırada maramrayda ağlıyorum????
yurda geçiyom odada kendi başımayım. AMA NASIL AĞLIYORUM. hıçkırmalı. öyle patlama anı olur ya. o şekil. sonra bir ocak oluyo. vooovv mutlu yıllar anasını satayım diyip ağlamaya devam ediyorum. sabaha kadar. sonra oda arkadaşlarım geliyo gündüz. şakacıklar komiklikler. sonra biz çengelköy planı yapıyoruz işte tm sabahtan çıkıcaz akkkşama kadar gezicez temalı.
yemekten sonra gidilecek yerlere yenilecek yemeklere bakarken, ben bu yürüme koş diyen arkadaşımla snapleşiyorum. haha aşkımı itiraf etmem yok mu temalı. o da sen mi itiraf edicen anasını diyo. ben de diyorum ederim. o da tm diyo. lan ederim bak diyorum. o da diyo ki bu kaçıncı ederim diyişin. sen anca kendini yıprat. sonra şey. ben ve iki oda arkadaşım bir ilanı aşk mesajı hazırlıyoruz. ben bu mesajı yolluyorum. saat 00.58. ben telefonu fırlatıyorum ağlama tutuyo sonra bu çocuk hemen dönüyo bana çok şaşkınım işte hiç düşünmemiştim böyle bişey vs vs ben o sırada mesajları sadece okuyabiliyorum. sonra diyo ki bana cevap verir misin lütfen işte diyorum bende de bir anda gelişti normalde söylemeyecektim sana ama artık beni kötü etkilemeye başlamıştı vsvs diyorum o da diyo bana ben seninle arkadaşlık ilişkisi hariç başka bir şey düşünmedim diyo. sonra diyo ki yarın müsait misin oturup konuşalım lütfen diyo ben de tamam diyorum.
sonrasını gerçekten sonra alıntılayııp yazıcam
4 notes · View notes
gottabeareason · 2 years
Text
roman.
bu geceden sonra, herkes, her şey ilerleyecek. ben kalacağım. ben bir seyirciyim. bir yardımcı rol. emmanın kızı berta. bir figüran. herhangi bir şey. sokak fotoğrafındaki bir el, kol. bir gölge bir flu nesne. kadraja yanlışlıkla girmiş bir şey. olmaması gereken bir şey. valizler toplayacağım sonra gidecek bir yerim olmadığını fark edip geri bozacağım o valizleri. valizler derken de iki tane bir şey. epeyce göçebe yaşamadım ama hep yalnızdım.
utanıyorum biraz da. neyden? kendimden elbette. aynaya bakasım yemek yiyesim gelmiyor. bir zamanlar birini seviyordum, hala seviyorum gerçi ama o da geçti gitti. her şey gibi o da gözümün önünden geçip gidiyor ve ben ancak o güvenlik şeritlerinin ardından izliyorum. hayır hayır, cam kafes. cam kafesin ardında izliyorum her şeyin yitip gidişini.
valizler topluyorum valizler bozuyorum bu toplayıp bozmalar arasında yeni kararlar alıp hiçbirini uygulayamadan yerime geri oturtuluyorum. eşyalarımı kaybediyorum sonra bakıyorum ki benim yerleşebileceğim bir yerim yok ki. gidebileceğim bir yer de yok. valizler topluyorum bilet almaya yelteniyorum varış yeri bulamıyorum ben nereye varacağım diye düşünürken tren seferlerini kaçırıyorum. trenler hızlılar. o türküdeki gibi kara tren belki hiç gelmez olmuyor, gözümün önünden her şey gibi yitiyor. her şey de yitiyor. ben de yitiyorum gözümün önünden. aynalardan yitiyorum önce. sonra yemek sofralarından. önce kahvaltılardan yitiyorum sonra akşam yemeklerinden. öğle vakti kıyıya ve köşeye ve de en karanlığa saklanıp beş şekerli çay içiyorum. aç karna fincanlarca kahve içiyorum sonra ellerim tutmaz oluyor yine en kıyıya en köşeye ve en karanlığa ya da içime - içim de bu kriterleri karşılar ve bulması da yerleşmesi de kolaydır- saklanıyorum. valizler topluyorum üzerime devrilen valizler altında eziliyorum ama yitip gidemiyorum. ben gözümün önünden yitip gidiyorum ama kendimden yitip gidemiyorum.
kendimi kendimden çıkarsam ve sıfır kalsa. keşke. bende bir ben daha olmasa içeri geçsem ve hiçliği kucaklasam hiçlik beni yutsa hiçlik olsam. hiç. içim.
allahım, benim kalp kırıklıklarıma ne üfleyeceksin de düzelecek?
1 note · View note