Tumgik
vlamentx · 2 days
Text
Tumblr media
Hayatın hep normal olduğunu sanardım, ying ve yang gibi…
Halbuki hayat tam bi komediymiş!
HAHAHHAHAHAHAHHAHAHAHHAHAHAHAHHAHAHA!
4 notes · View notes
vlamentx · 25 days
Text
Tumblr media
Ben kimim? Söyleyemem Mevsimlerimi görüyorsun, günden güne değişiyorlar Şair, rahip, suikastçı hırsız Büyüm inançsızlığımı ortadan kaldırır mıydı ki? Şayet.. Ben kimim? Ben sadece bir sürü yalanım Ben bir kart kulesiyim Ben bir ozanın ipliğiyim Ben bir aptalın şakasıyım Işıltılı bir mücevher belki? Ben sadece gökyüzündeki şeker kaplı bir kaleyim Şayet... Ama bu küçük benlik sadece bir meleğin hayaliydi. Bu bir gökkuşağının gölgesi O göz kırpışındaki parıltıdır Her şeyi gören bir gözün Şayet.. Yalancı putlarınızı yıkın Ve gerçeğin serbest kalmasına izin ver lütfen Aramayı bırakın ve bulun, Dinlemeyi bırakın ve duyun, Bakmayı bırakın ve sadece görün Başka hiçbir şey yok Kalabalığın içinde yalnız dolaş ve şarkılar söyle Ve kitlelerinin alaylarından korkmayın Çünkü felaket kapıyı çaldığında gülecek olan biz aptallar olacağız Şayet... Artık Noah ve ailesi mahallenin şakasıydı Yağmur yağmaya başlayana ve setler kırılana kadar Ama çok geç, kafirler yollarının hatasını gördüler Bağlarının sonunda ve eski günlerin sonunda Terör Titanic'e dönüştüğünde paniğe kapılmayın Sadece durup dalganın kırılmasına bakmayın Ne istersen yap Ne gerekiyorsa Şayet.. Lord Talih'i nereye götürürse götürsün takip edin Ve şeytanlarınıza ihtiyaçlarınızı karşılamaları için ricada bulunun Çıldır, çılgına dön, sarhoş ol, akıllı ol Kabuslarından uyan Yalanlarına inanmayı bırak Aktif olun, radikal olun, gerçek olun ve büyülü olun Yüksekleri arzulayın ve tüm alçaklarınızı kucaklayın Arzuya teslim olun Şehvet selinin akmasına izin verin Şayet... Yargılanmadan deneyimin üstün öğretmeniniz olmasına izin verin Kral ve kraliçesinin mistik evliliğinde Sonuç arzusundan doğan bağlılık için Ve yılan elmanın çekirdeğini Güvercin'e verdi Bu, aşkta birleşen Shakti ve Shiva'ydı. Şayet.. Artık iyi ve kötü bilgisinin meyvesi zorunlu bir kötülüktü Ama acı-tatlı bir hap Ama sonsuz yaşam ağacının meyvesi ölümlü gücümüzü hafifletecek merhemdi Kobranın öpücüğünü görün hem öldürür hem de iyileştirir Ve tek savunma saf bir kalptir Tapınağın kapısının menteşesini açmak bir ilaçtır Ve aşkın kanun olduğu krallığın anahtarı Şayet... Günahın sözü kısıtlamadır O halde kutsal bir bağımlılığa teslim olun Işığın şarabıyla sarhoş olun O kadar parlak ki ısırıp aklınızı kör edecek kadar yakıyordu Şayet.. Kralın gelini olarak bedeni onurlandırın Ve içindeki arzu kıvılcımını besleyin Sağınız ve solunuz akıl ve tutku olsun Gündüzün geceden daha fazla bölünmemesi O halde sanatınızla, aklınızla ve kalbinizle birleşin Çünkü sonsuzluğun başladığı yerde boşluk biter Şayet... Bırak gitsin, kopmasına izin ver artık Bir gezintiye çık, bir yolculuğa çık İşe git, yat Bir hayat edinin, tutunun Duygularınızı bırakın Senin kurnaz iddiaların Yataklarınızı toplayın ve savunmanızı yıkın Ve baharın akışını kaynağına kadar takip edin Şayet.. Ve akıldan önceki zaman, yalnızca Tanrı'nın bildiği yer Cennet bahçesinde Hayat ağacının büyüdüğü yerde.
William Blake'in "The Marriage of Heaven and Hell" (Cennet ile Cehennem'in Evliliği) eserinden
3 notes · View notes
vlamentx · 1 month
Text
Tumblr media
Köşelerim
Karanlık diyarların ıssız sakinleri
Çığlık çığlığa ama sessizlik
Uzaklardan gelen bir uğultu
Yüreğimi tırmalarken kanatan
Zamansız pencere gıcırtıları
Fırtınalar koparken kafamda
An’lar kuyumdan bir kova çekerim
Seller götürürken düşlerimi
Uykusuz gecelerimi sularım
Huysuz bir vagon yolcusu
Gözlerinde gecenin perdesi
Ruhunu delerken bakışlarıyla
Hançerlerim şarkılar söylerler
Tekrarlanan puslu akşamlarım
Dünden kalma soğuk atıştırmalıklarım
Doyumsuz karabasanlar usanmazlar
Soğuk köşelerime çekiliyorum
Amansızca deliren benliklerim
Durmaksızın pınarlarımda çırpınırlar
Keskin safsatalar içerisinde
Soğuk köşelerime çekiliyorum
Issız vahalarda depreşen hatıralar dizisi
Yıkılan köprülerimle bir bir
Uçmayı öğrenen yavrucaklar
Hepsi bende. Soğuk huzursuz..
Köşelerime çekiliyorum.
3 notes · View notes
vlamentx · 1 month
Text
Tumblr media
Bi anlık düşmeye bakar
Tam hatırlayamıyorum ancak üzerinden sadece bir gün geçti.. sanırım. Işığın yanmasını bekliyorum, sıkıla sıkıla etrafa bakınıyorum. Güneş tepeden vuruyor. Çözmem gereken problemleri; üstesinden gelmem gereken engelleri düşünüyordum. Bir yandan da gelip geçenleri baştan aşağıya süzüyordum. Koşturan, resmi giyimli bir kadın; iş görüşmesi veya toplantıya yetişmeye çalışır gibi. Şen şakrak kahkahalar atan bir grup türlü türlü öğrenci; bana öğrencilik zamanımı anımsatıyor, gülüyorum. Yanımda da en az benim kadar sıkkın ama dışa vurmasalar da bi savaş veren meslektaşlarım. O anlarda bir anlığına tam o anda.. düştüm. Diğer benliğimle konuşmaya düştüm. Onun da ittirmesiyle düşüncelerime mani olamayıp hayal kurmaya başladım. Sanki bir hikaye anlatıcısı gibi kulağıma fısıldadı. “N’olurdu sanki şuracıkta bir mucize olsa?” Dedi. “Ne gibi bi mucize? Nasıl yani?” Dedim. Mucize, hemde benim başıma gelecek öyle mi hahah.. Dedi ki; “Şu yönden hiç beklemiyorken sen, biri çıksa, bi kadın, ortalama senin yaşlarında..” duraksadı. Ben de bi durdum. Ne alaka dedim şimdi durup dururken içimden. Nerden çıktı şimdi aniden, diye düşündüm. “Eee?” Dedim. “Sonra?” Hayal etmeye başladım. O yöne kafamı çevirdim. “Kumral saçları, dosdoğru sana doğru koşarken savrulup dalgalanıyor, sanki uzun süredir görmediğine kavuşurmuş gibi koşturuyor sana. Trafiğin arasına dalıyor öylece.” O durdu ben hayale devam ettim. Yüzünde belli belirsiz bi gülümseme, üzerinde krem rengi bir palto; boynunda kırmızı beyaz siyah mavi yeşil kareli örgümsü kalın ve geniş bir atkı.. gözleri kahve kahve sanki sabah yarı uykuda içtiğim akşamdan kalma kahve gibi. Yüzünde yaşanmışlıkların bıraktığı izler. Yanağında bana bakarken fark ettiğim küçücük kırışıklık. Koşması son buldu. Ben motorda duruşumu değiştirmedim. Yalnızca kafamı çevirdim. Tanıyor muydum? Elleriyle kaskımı tuttu. Bir şeyler mırıldandı. Anlamadım. Anlamaya çalıştım. Olmadı. Gözlerimin içine içine bakıyordu. Sanki gerçek beni görür gibi. Perdelerin arkasındakini görür gibi. Ruhuma bakıyordu sanki. Sarıldı bana. Sıkı sıkı sarıldı. Beklemiyordum hiç. Öyle beklemiyordum ki gözyaşlarımı tutamadım. Ağlamaya başladım. En çok ihtiyacım olan şeydi. Gerçekten gözyaşlarım süzüldü gözlerimden aşağı. Ben de ona sarıldım. Sıkı sıkıya bağlandım ona. Hayal olmasına rağmen o kadar etkilendim ki. Oradan uzaklaşmak istedim. Elini tuttuğum gibi koştum. Onu kaçırdım tüm dünyadan. Hep benimle olmasını istedim. Motorumu oracıkta ışıklarda bırakmıştım. Evet motorum, ışıklarda bekliyordum! Korna sesleriyle gerçekliğe döndüm… Vitesi bire atar atmaz gaz açtım. Zaten kendimde değildim. Keşke hep hayalimde kalsaydım. O anda onunla koşmaya devam etseydim. Bi köşede daracıkta sonsuza kadar sarılsaydım. “Neden? Nerden geldi de aklıma böyle aniden hayalini kurdurdun bana?” Diye sordum. “Neden? Neden? Nedendi ki?” Diye sayıklamaya başladı o benliğim de. Gözyaşlarım birkaç dakikaya diner diye düşündüm. Dinmedi. Dinmedi. Sonra unuttum bile.. Bir tanesi daha geçti gitti. Bitti.
2 notes · View notes
vlamentx · 2 months
Text
Tumblr media
I may look calm and cool at times; But in my mind
I’ve killed you 20 times,
In five minutes,
In ten different ways.
1 note · View note
vlamentx · 2 months
Text
Tumblr media
Demir renkli okyanus üzerinde
Muhteşem bir koro ağladı
Peki bu deli çığlık kimin çığlığı
Cehennemi delirtiyormuş gibi
Sonra ölüm ve sessizlik yankıları
Kara bir duvar gibi yükseliyor
...Bazen, yakın, görülebilir
O yazgı ateşi sönmeyen kor
Perdeler kıpraşıyor
Pencerem göstermiyor
Çılgınlığın kulaklarımda
Kapansam kuytu köşelere de..
Ölen parçamın çığlıklarını duydum,
Parazitler harap ederken yapbozumu,
Ve farkına vardım...
Acı çekerken anladım, acılarımız aynıydı.
O, bu, şu ve ben. Hepimiz. Acılarımız. Biriz.
2 notes · View notes
vlamentx · 2 months
Text
Tumblr media
Lament
Beni çağırıp duruyor
Ve ben Denizlerde uyanıyorum
Sessizlikle dost olmalıyım.
Bulutların kaçması gibi
Terk ediyorum sesleri.
Yağmurun devam etmesini bekliyorum.
Bütün gözyaşlarımın yüzümü yıkamasını umuyorum.
Ve şafağın kollarında uyanmayı diliyorum.
Beni çağırıyor.
Tarlalar boyunca,
Hatıralar boyunda,
İsmimi haykırıyor.
Sessizce yitip gitmeli.
Senin kanatlarınla yükselmeli.
Yağmurun devam etmesini bekliyorum.
Bütün gözyaşlarımın yüzümü öpmesini istiyorum.
Ve şafağın kollarında uyanmayı diliyorum.
Bana döndüğünde hazır olmalıyım.
Dweud a ddoi di eto n'ol
Cariad bach er cilio'n ffo
Dweud a ddoi di eto n'ol
Cariad bach er cilio'n ffo
Asit yağmurları yağıyor saçlarıma.
Gölgelerin kervanlarında simsiyah.
Bir zamanlar insandılar.
Güven ve empatiden yoksun.
Birbirlerinin yanından geçiyorlardı umarsızca.
Şimdi, kaldırılmış ellerle birlikte,
Gözyaşları içinde gökyüzüne sesleniyorlar.
Duyun, ah tanrılar, umutsuz çağrımı.
Aşkımı yanımda görmek.
Ölümlü denizin altına battılar.
Onun çapası gözlerime yük oluyor artık.
Tüm halatlar bedenimi sarsın.
Özgürce yelken açmak için
Yükselebilmek için.
Yapma, arkana bakma!
Görebileceklerimiz ışık kadar yakın.
Şüphelerim benden daha bilge olanların.
O kederli gölge asla usanmaz.
Sakin denizlerde
Rüzgar birası
Fırtına kapımızda
Biz batıyoruz zaten
Ama sen boğulma
Lament benim adım.
Durmadan ağıtlar yakarım.
Üzüntümden değil hiçbir gözyaşım.
Dünyalara, insanlaradır kızgınlığım.
6 notes · View notes
vlamentx · 3 months
Text
Tumblr media
Aynı kişiyi iki kez bulamazsın, aynı kişide bile..
7 notes · View notes
vlamentx · 3 months
Text
Tumblr media
Sometimes people are …
Not in looks.
Not in what they say.
Just in what they are..
9 notes · View notes
vlamentx · 3 months
Text
Tumblr media
-Hepsi manyak bunların..
5 notes · View notes
vlamentx · 3 months
Text
Tumblr media
“Can yaktığın kadar en az canın yanacak..”
Ne mimik oynattı ne gözyaşı akıttı.
3 notes · View notes
vlamentx · 4 months
Text
Tumblr media
Bazen diyorum. Bazen keşke bunları da konuşsak. Hayır, konuşabilsek.. anlayabilsen.. bu gün tanıştığım o güzelden bahsetsem dinlesen.. izlediğim o filmin en çarpıcı sahnesini yorumlasak birbirimize.. mesela. . . mesela kitaptaki karakterin neden kalbinden değil de akciğerinden bıçaklandığını düşünsek.. çok yüzeysel değil miyiz şimdilerde? İyi misin? İyiyim. Tamam.
Bir başka 15 dakikada görüşürüz o halde. Hoşçakal..
4 notes · View notes
vlamentx · 4 months
Text
Tumblr media
Hatırla.. unuttuğun, unutturulan, mutlu olduğun o küçük kırıntıları da, hatırla. Düşün.
3 notes · View notes
vlamentx · 4 months
Text
Tumblr media
...but poetry, beauty, romance, love, these are what we stay alive for...
11 notes · View notes
vlamentx · 5 months
Text
Tumblr media
Your heart without your scars;
Would be like,
The sky without stars..
4 notes · View notes
vlamentx · 5 months
Text
Tumblr media
We are writers, my love. We don’t cry. We bleed on paper.
4 notes · View notes
vlamentx · 5 months
Text
İlk ölen ben olacağım ve sonra da sıra sende, bunu biliyorum.
11 notes · View notes