Tumgik
violethill7 · 4 years
Text
yoldan çıkmak veya hiç kimse
bir kez karşılıklı oturup çay içtiğim kaç kişi varsa şimdi uzaktan bakıyorum hepsine. kaybedenler hep gider mi? ben gidemedim, bir bilene danışanlar hiç mi sapmaz yolundan, hiç mi karıştırmaz adres defterini? susanların içinde kalır bazı sözcükler, geceleri aklıma gelen ne varsa yavaş yavaş silinecek, biliyorum.kaçmak istediğim kaç gece, seyahat ya da bir yok oluş planı yaptığım kaç sabah varsa sırdaşım oldu, dur dediler, zamanı var. kendimden uzaklaştığım kaç gün varsa, yaklaşmaya çalıştığım kaç insana mâl etti beni. uzanıp yatağa tek başıma ağladığım kaç gidiş varsa, yastığa düşen göz yaşlarım şahit olsun, yataktan daha sağlam kalkmamı sağladı.verdiğim değeri görmek istediğim kaç kişi geçtiyse hayatımdan ve göremediğim kaç değer varsa, bir merhabaya muhtaç etti beni. yaşadıklarımın bana kattıkları da oldu, benden götürdükleri de. severse dibine kadar seven bir insan olarak söylüyorum ki öldürmeyen acının güçlendiremeyeceği hiçbir şey yok. yere sıkı basmayı öğreten kaç deniz kenarı var, kaç gün batımı, kaç yolculuk, kaç yarın vardır bilemem ama istediğin zaman sana kucak açan o kadar ilaç var ki, sayamam. bunu bilirim. bağıra bağıra susmayı bilirim, sesinin yetmediği yerlerde susmanın dost, çığlıkların düşman olduğunu bilirim.sokak aralarında karalanan bir kaç cümle kalır geriye, toplasan bir kitap etmez ama çok güzel dönüm noktası olur. aslında ben, annem izin verse yaşadığım şehirden şehrine yürüyerek de gelirim, ama vermedi. değmez dedi. anneler bilir. hatalarına tutunup kendine yaklaşmaya çalıştığın bir ömür düşün, sen bunu kaldıramazsın. sabah uyanıp aklına ilk onun geldiği zamanlar geride kaldı. şimdi ne yapacağızlar yok artık, kendini düşün. şimdi aç o dinlemeye korktuğun şarkıyı son kez dinle, son kez kanar yaran, zehri aksın gitsin. kendine sözler ver demiyorum, ben bile tutamıyorum. büyük konuş demiyorum, ama zamana da bırakma, kendinin ilacı ol. aç şimdi o en sevdiğin kitabın en sevdiğin yerini, iyileştir yaralı kalbini. bırak bir gün ona veririm diye kurutttuğun papatyayı, ona da yazık. kız, öfkelen ama üzülme. demle o en sevdiğin çayı,kalk o balkondan, en sevdiğin sokağa git ve şunu söyle kendine:"gidemediğim hangi ülke varsa,sonunu bilmeyip kaybolduğum tüm yollar sırdaşım olsun bir kez daha sen diye açarsam gözlerimi sabah, nasip olmasın bana yolculuklar, geceleri balkonda oturup düşündüğüm ne varsa bırakmasın peşimi. bu da benim en büyük bedduam olsun kendime"hoşçakal.
11 notes · View notes
violethill7 · 5 years
Text
güneş yerinde
bırak hiç umut olmasa da umuttan bahsedelim yine de. günler soğumaya başlarsa küçük bir fincan kahveyle ısınırız nasıl olsa ya da kendimizi kandırırız, sonbaharda dökülen yaprakları dikeriz, yazın yüzümüzü güneşe döneriz, belki yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe olur ama biz umudumuzu hiç kaybetmeyiz. yaralarımızı kapatmaya çalışırken yeni yaralar açarız belki ama göğe bakmayı da ihmal etmeyiz. sahi nasıldık biz? tenimize değen rüzgara ne güzel teşekkür ederdik, anın tadını çıkarmaya çalışırken nasıl unuturduk ölümlü olduğumuzu, bir gülü kurutmuştuk defter arasında, duruyor mu hala baş köşesinde hayatının? sevdiğin sevmediğin, yaktığın yıktığın, ezip geçtiğin, değer verdiğin, dert edindiğin, eline geçirdiğin her şeyle sevdim seni. şimdileri mümkün olmayan bir yolculuk için kontağı çevirmeye çalışıyorum, uzanamasam da sana, bıraktıklarına tutunuyorum.
1 note · View note
violethill7 · 5 years
Text
duruyorum
kulaklıklarımı çıkarsaydım belki duyardım doğanın bana anlatmak istediklerini ama mecalim yoktu sanırım. yorgunluk baş belası yakamı bırakmadığı sürece ben bir arpa boyu yol alamıyorum şu hayatta, en sevdiğim şey yolculuklar olsa dahi. tenime değen her eli ters teptim, kendime yalanlar söyleyerek mutlu etmeye çalıştım, güzel günleri bekledim ama umutsuz olmayı asla unutmadım, çünkü kanımda var. kendimi kabul edemedim, değiştirmeye çalışmak çok zordu, kolayı seçtim, yarına bıraktım. yarına bıraktığım her ne varsa şimdi hepsi omzumda dünyanın yükü. kendime ne zaman dönüş yapacaksam o zaman hazırlayacağım bavulumu, daha erkenine gerek yok.
1 note · View note
violethill7 · 5 years
Text
Melisa Kesmez
melisa kesmez’e tek bir cümle söylemek istesem bu kesinlikle, çok önceden rastalaşacaktık, zaten çok önceden rastlaşmıştık olurdu. öykülerinin tümünde tanıdık bir tad var herkese değen. herkesi bekleyen ve herkese kapılarını açan kitapları var. nerdeyse her öyküde gitmekten bahseden melisa kesmez, gitmeyi neden bu kadar dile getiriyor? gitmeye, ardında bırakmaya bu kadar yüklenen yazar, kalk o oturduğun yerden, haydi yola çık bir an önce gazı veriyor her satırında. yarattığı karakterlerin hepsi evimizden bir birey resmen. sarıp sarmalamak hissi bürüyor birden etrafınızı her noktadan sonra. kendine getiriyor adete, bakış açılarımızı farklı kapılara sürüklüyor. ilmek ilmek işlediği kelimelerle yaptığı betimlemeler ılık bir rüzgâr olup camımıza çarpıyor. atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz demiş, ben ona soluklanarak yolculuk, bazen bahar demiş ben ona, yarım kalanlar, nohut oda demiş ben ona, kendine dönüş diyorum. ve benim nazarımda melisa kesmez bir fiil olsaydı git-mek olurdu.
5 notes · View notes
violethill7 · 6 years
Text
İtine puştuna inat yine de Fante
Sosyal medyada bazı insanlar görüyoruz. Çoğunu tanımıyoruz, tanıdıklarımızı da kimi zaman tanıyamıyoruz, kızım sen böyle değildin ne ara bu hale geldin diyoruz. Neyse konu bu değil. Kendi iradem ve cesaretimle tanıştığım birkaç ablam oldu benim de şuralarda bir yerlerde hepsinin izi var. En son geçen sene kendisinden bir okuma listesi istediğim adı lazım değil baş harfi yeter bir abla tanıdım. Canım abla, canım insan, bir yıl sonra tekrar döndü bana. John Fante’ymiş onun hayatıma katacağı. Ulan adam, nasıl yazdın o kitabı diye bağırasım geliyor. Kitap beni bitirme diye haykırırken sayfaları atlayıp sona yaklaşmayı bu kadar istemek de aynı kendimden uzaklaştığım zamanlarda yaşadığım duygu gibiydi.
Bakın bu hayatta itine puştuna inat sevdiğiniz insanın peşinden koşuyorsunuz ya oturun bi düşünün. Çiçeklere de yazık, size de. Bakın beklediğiniz kişi gelmiyorsa dur bari ben gideyim diyorsanız, ulan yolların ne suçu var, oturun oturduğunuz yerde. Tesadüfmüş, aşkmış, bir kenara Fante’ye kulak verin.
Sammy’e aşık Camilla, Camilla’ya aşık kendini yazar sanan Arturo Bandini. Hepinize selam olsun ulan, kendinize iyi bakın. Gözümün önünden silinmeyen birkaç cümlesi var yazarın, yazacak değilim buraya, alın okuyun.
Ha bi de, nereye gittin Camilla, bana da söyle kurban olayım. Ben de gideyim.
7 notes · View notes
violethill7 · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
• like or reblog if you save 💕
• for better quality open the photos, wait a second and then screenshot them
25K notes · View notes
violethill7 · 8 years
Photo
Tumblr media
530 notes · View notes
violethill7 · 8 years
Photo
Tumblr media
905 notes · View notes