Tumgik
#sonbahar depresyonu tedavisi
sifabul · 2 years
Video
youtube
SONBAHAR DEPRESYONU DİYE BİR GERÇEK VAR!BU ADIMLARI TAKİP EDEREK KURTULA...
2 notes · View notes
aybeyazakademii · 3 years
Photo
Tumblr media
Depresyonun başlıca nedenleri nelerdir?
Beyindeki kimyasal dengenin bozulması bu hastalığın oluşmasında önemli yer tutar. Beyinde bulunan seratonin ve noradrenalin adını verilen kimyasal maddelerin sinir hücreleri arasındaki sinaps ismi verilen boşluktaki miktarları azalır. Bu azalma, depresif bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Kimi zaman kendiliğinden olan bu azalma, kimi zaman da bazı zorlayıcı yaşam olaylarından sonra gerçekleşir. Geçmişte yaşanan travmalar, kayıplar, üzüntü ve zorlanmalar, hala devam eden sorunlar, yeni ortaya çıkmış zorlayıcı yaşam olayları, düşük eğitim düzeyi, yoksulluk da depresyona neden olabilir.
Ailesinde depresyon olan kişi depresyon açısından risk altındadır, yani kalıtsallık bu hastalığın önemli nedenlerindendir.
Kadın cinsiyeti erkeklere göre daha fazla depresyona girme riski taşır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal, kadının günlük yaşamdaki yükünün fazla oluşu, sorumluluğunun artması, erkeklere göre psikiyatriye daha kolay başvurmaları erkeklerin depresyonlarında görülen alkol ve madde kullanımının depresyon tanısını koymayı geciktirmesi olabilir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hormonal bozuklukların içinde özellikle hipotiroidi (tiroid bezinin yavaş çalışması) önemli bir depresyon nedenidir. Tiroid hastalığı düzelen vakalarda depresyon da düzelebilir. Bazı vakalarda depresyon ilerler ve ağırlaşır. Bu durumda, tek başına hipotiroidi tedavisi yeterli olmaz.
Yas yaşayan bazı kişiler yas sürecinin beklenenden daha uzun sürmesi sonucunda depresyona girebilirler. Ağır düzeydeki kaygı bozukluklarında da bireysel ve sosyal yaşam bozulacağı için depresyon ortaya çıkabilir. Sosyal fobide depresyon görülme sıklığı %40’tır. Bu oran eş hastalanmanın (sosyal fobiye bağlı depresyon ortaya çıkması gibi) önemini vurgulaması açısından çarpıcıdır.
Depresyonda olduğumuzu nasıl anlarız?
Kişide gün boyu süren bir depresif duygu duruma ek olarak, ilgi ve istek kaybı, zevk alamama, kilo kaybı ya da artışı, uykusuzluk ya da uyku artışı, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı, huzursuzluk, değersizlik ve suçluluk duyguları, odaklanma zorluğu, kararsızlık, kendine zarar verme düşünceleri varsa kişi depresyonda olabilir. Ancak depresyon denebilmesi için, bu belirtilerin iki haftadan daha fazla sürmesi gerekir.
Mevsimsel depresyonun diğer depresyon türlerinden farkı nedir?
Yılın belli dönemlerinde, yaşam olaylarından bağımsız oluşu ve gün ışığının arttığı dönemlerde düzelme olması mevsimsel depresyonu diğer depresyon türlerinden ayırır.
Depresyon kimlerde görülür, kimler risk altındadır?
Depresyon kadınların yüzde 20’sinde, erkeklerin ’unda, ergenlerin ise yüzde 5’inde görülür. Özelllikle son dönemlerde yaygın bir hastalık olarak göze çarpan depresyon hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalar, insanların yaklaşık ’inin hayatlarının bir döneminde major depresyon geçirdiğini ortaya koymaktadır.
Kadınların depresyon sıklığı erkeklerden iki kat daha fazladır. Genelde görülme yaşı 20 ile 50 arası olsa da, yaşlılarda bu hastalığın sıklığı artmaktadır. Boşanmış, ayrılmış kişiler, sosyoekonomik düzeyin düşük olması ve işsizlik, sosyal ve çevresel desteğin az oluşu, uzun süren zorlayıcı yaşam tarzı da depresyon riskini artırır.
GENÇLERDE DEPRESYONA SEBEP OLABİLECEK 7 NEDEN
Depresyon tedavisi nasıl olur?
Depresyonda en verimli ve zararsız sonuz psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı psikoterapi) depresyon tedavisinde önemli yer tutar. Ancak bu terapi yöntemi tek seçenek değildir ve uygun olan vakalarda diğer terapi yöntemleri de tercih edilebilir. Kişinin keyif aldığı ve işlevselliğinin arttığı uğraşılar da tedavide yarar sağlar.
Depresyon riski azaltılabilir
Kişinin kendini işlevsel hissettiği bir yaşam tarzı seçmesi gerekir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması yararlı olur. Kişinin iş yaşamı kadar dinlendiği, mola verdiği tatil süreçlerine de dikkat etmesi, kendine zaman ayırması depresyon riskini azaltır.
Kişinin yaşamı (geçmişi, bugünü, geleceği) yorumlayış biçimi de depresyona neden olabilir. Bu nedenle, bilişsel davranışçı terapi başta olmak üzere terapilerin kişinin düşünce dünyasını ele almada ve gereken değişme ya da esnemelerin yapılmasında önemli rolleri vardır.
Depresyon tedavisinde hasta yakınlarına düşen görevler
Depresyon tedavisinde destekleyici faktörler büyük önem taşır. Hasta yakınları tedavide ya da hastalığın nüksetmemesinde kilit rol oynayabilir. Hasta yakınları, belirtilerin ortaya çıkmaya başladığı ilk dönemde hastalığın ilerleyici olabileceği konusunda dikkatli olmalıdır. Hastanın psikiyatrik bir hastalığı kendine yakıştırmayıp, reddedici tutum içine girmesi sık rastlanan bir sorundur ve bu düşünce hastanın başına gelecekleri değiştirmez. Alternatif tedavi yolları (bitkisel, muska vb.) Aramak yerine ilk aşamada psikiyatri uzmanından yardım alınmalıdır. Tüm organların kimyasının bozulup hastalanabileceği gibi, beynin de bir organ olduğu ve hastalanabileceği unutulmamalıdır.
Diyabet (şeker hastalığı) olan ve bu yüzden aşırı yemek yiyen birine insülin takviyesi, diyet, diğer kan şekeri düşürücü yöntemleri uygulamak yerine az yemesi konusunda sohbet edilmesi ne kadar mantıklıysa, depresyonun iman zayıflığı sonucu ortaya çıktığı düşüncesi de o kadar mantıklıdır.
DEPRESYON VE STRES DİŞLERİ KEMİRİYOR!
Sonbahar depresyonu nedir?
Yazın bitmesiyle birlikte güneşli günler yerini bulutlu ve yağmurlu günlere bırakmaya başladı. Güneşi daha az görmek, okulların başlaması, sorumlulukların artması, havaların serinlemesi kişilerde birtakım ruhsal sorunlar yaratabiliyor.
Çağın hastalığı depresyon en çok sonbaharda görülüyor. Sonbahar depresyonu var mı? Yoksa sonbaharı bahane mi ediyoruz? REEM Nöropsikiyatri’den
Sonbahar gelince neden depresif oluyoruz?
İlkbahar doğanın canlanmasını, kendimizi daha neşeli ve coşkulu hissetmemizi sağlar. Sonbahar ise güneşli güzel günlerin geride kaldığı ve kapalı, soğuk kış günlerinin gelmekte olduğunu hatırlatır. Havaların kötüleşmesi, günlerin kısalması, açık alanlardan tekrar güneşsiz kapalı alanlara girilecek olması bize keyifsizlik ve mutsuzluk verebilir.
Bu nedenle sonbahar biraz da hüzün mevsimi olarak anılır. Sonbaharda azalan güneş ışınları mutluluk hormonu seratonin salgılamasının azalmasına, beyin kimyasının değişmesine ve depresyona sebep oluyor. Aynı mevsimsel depresyon kışın da görülür. Ancak yaz mevsiminin hemen sonrasında olduğu için sonbahar depresyonuna kış depresyonundan daha sık rastlanır.
Sonbahar depresyonunun belirtileri nelerdir?
Hastalık başladığı zaman kişide enerji ve ilgi azalır veya kaybolur, suçluluk duyguları, konsantrasyon güçlüğü, iştah kaybı, mutsuzluk görülür. Duygusal olarak çökerler, her şeye üzülürler, hatta yaşama istekleri kaybolabilir. Ağlama sıklaşır, sıkıntı ve huzursuzluk vardır, hiç bir şeyden zevk alamaz olurlar, aktiviteleri azalır, işleri aksar, uykuları bozulur, cinsel istek azalır, kendilerini yorgun hissederler.
Kendinizi test edin:
En az iki hafta boyunca aşağıdaki yakınmalardan beşini yaşıyorsanız depresyonda olabilirsiniz;
Kendini üzgün ve boş hissetme
İlginin azalması ve zevk alamama
Nedensiz kilo alma veya kaybetme
Uykusuzluk veya aşırı uyuma
Yersiz aşırı hareketlilik veya uyuşukluk
Sürekli, nedensiz yorgunluk, enerji kaybı
Değersizlik ve suçluluk duygusu
Düşünme, konsantre olma yetisinin azalması
Ölüm ve intihar düşünceleri.
DEPRESYON SEVİYE ÖLÇME TESTİ…
Sonbahar depresyonu en çok kimlerde görünüyor?
Depresif duygu durumu, kaygı ve endişe genellikle kadınlarda daha sık görülür. Bu nedenle sonbahar depresyonunun da kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyebiliriz. Diğer taraftan daha önce depresyon tanısı almış kişilerde de bu dönemlerde depresyonun tekrarlama ihtimali artar. Özellikle karamsar, endişeli, özgüveni düşük kişiler bu dönemlerde daha fazla risk taşırlar.
Sonbahar depresyonundan kurtulmanın yolları
Bazı mevsimlerde kişinin performansı belirgin olarak düşüyor ve depresyon belirtileri ortaya çıkıyorsa mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalı ve normal yaşamlarını düzenli tutmaya çalışmalıdırlar.
Gün ışığından mümkün olduğunca faydalanın. Giderek kısalmaya başlayan günlerde mümkün olduğunca gün ışığına çıkın. Bulutlu günlerde bile sabah veya öğlen arasında 20-30 dakika dışarıda geçirmek çok faydalı olur.
Spor yapın. Günde 30 dakikalık aktif, tempolu bir yürüyüş yeterli olabilir.
Sağlıklı beslenin. İştahınız artsa da, karbonhidrat ve basit şekerlere fazla yüklenmemeye çalışın. Bol bol su için.
Çok uyumayın. Zorla da olsa kendinizi sabah yataktan erken kalkmaya teşvik edin.
Yeni hedefler belirleyin, yeni planlar her zaman bir itiş gücü sağlar.
İşyerindeki isteksizliğini azaltmak için de sık ve kısa keyifli molalar verilmesi, kişinin sosyal yaşamını keyif alabileceği aktivitelere göre yeniden planlaması, depresif belirtilerin azalmasına yardımcı olacaktır.
0 notes
onlinesertifika54 · 3 years
Link
Depresyonun başlıca nedenleri nelerdir?
Beyindeki kimyasal dengenin bozulması bu hastalığın oluşmasında önemli yer tutar. Beyinde bulunan seratonin ve noradrenalin adını verilen kimyasal maddelerin sinir hücreleri arasındaki sinaps ismi verilen boşluktaki miktarları azalır. Bu azalma, depresif bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Kimi zaman kendiliğinden olan bu azalma, kimi zaman da bazı zorlayıcı yaşam olaylarından sonra gerçekleşir. Geçmişte yaşanan travmalar, kayıplar, üzüntü ve zorlanmalar, hala devam eden sorunlar, yeni ortaya çıkmış zorlayıcı yaşam olayları, düşük eğitim düzeyi, yoksulluk da depresyona neden olabilir.
Ailesinde depresyon olan kişi depresyon açısından risk altındadır, yani kalıtsallık bu hastalığın önemli nedenlerindendir.
Kadın cinsiyeti erkeklere göre daha fazla depresyona girme riski taşır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal, kadının günlük yaşamdaki yükünün fazla oluşu, sorumluluğunun artması, erkeklere göre psikiyatriye daha kolay başvurmaları erkeklerin depresyonlarında görülen alkol ve madde kullanımının depresyon tanısını koymayı geciktirmesi olabilir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hormonal bozuklukların içinde özellikle hipotiroidi (tiroid bezinin yavaş çalışması) önemli bir depresyon nedenidir. Tiroid hastalığı düzelen vakalarda depresyon da düzelebilir. Bazı vakalarda depresyon ilerler ve ağırlaşır. Bu durumda, tek başına hipotiroidi tedavisi yeterli olmaz.
Yas yaşayan bazı kişiler yas sürecinin beklenenden daha uzun sürmesi sonucunda depresyona girebilirler. Ağır düzeydeki kaygı bozukluklarında da bireysel ve sosyal yaşam bozulacağı için depresyon ortaya çıkabilir. Sosyal fobide depresyon görülme sıklığı %40’tır. Bu oran eş hastalanmanın (sosyal fobiye bağlı depresyon ortaya çıkması gibi) önemini vurgulaması açısından çarpıcıdır.
Depresyonda olduğumuzu nasıl anlarız?
Kişide gün boyu süren bir depresif duygu duruma ek olarak, ilgi ve istek kaybı, zevk alamama, kilo kaybı ya da artışı, uykusuzluk ya da uyku artışı, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı, huzursuzluk, değersizlik ve suçluluk duyguları, odaklanma zorluğu, kararsızlık, kendine zarar verme düşünceleri varsa kişi depresyonda olabilir. Ancak depresyon denebilmesi için, bu belirtilerin iki haftadan daha fazla sürmesi gerekir.
Mevsimsel depresyonun diğer depresyon türlerinden farkı nedir?
Yılın belli dönemlerinde, yaşam olaylarından bağımsız oluşu ve gün ışığının arttığı dönemlerde düzelme olması mevsimsel depresyonu diğer depresyon türlerinden ayırır.
Depresyon kimlerde görülür, kimler risk altındadır?
Depresyon kadınların yüzde 20’sinde, erkeklerin ’unda, ergenlerin ise yüzde 5’inde görülür. Özelllikle son dönemlerde yaygın bir hastalık olarak göze çarpan depresyon hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalar, insanların yaklaşık ’inin hayatlarının bir döneminde major depresyon geçirdiğini ortaya koymaktadır.
Kadınların depresyon sıklığı erkeklerden iki kat daha fazladır. Genelde görülme yaşı 20 ile 50 arası olsa da, yaşlılarda bu hastalığın sıklığı artmaktadır. Boşanmış, ayrılmış kişiler, sosyoekonomik düzeyin düşük olması ve işsizlik, sosyal ve çevresel desteğin az oluşu, uzun süren zorlayıcı yaşam tarzı da depresyon riskini artırır.
GENÇLERDE DEPRESYONA SEBEP OLABİLECEK 7 NEDEN
Depresyon tedavisi nasıl olur?
Depresyonda en verimli ve zararsız sonuz psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı psikoterapi) depresyon tedavisinde önemli yer tutar. Ancak bu terapi yöntemi tek seçenek değildir ve uygun olan vakalarda diğer terapi yöntemleri de tercih edilebilir. Kişinin keyif aldığı ve işlevselliğinin arttığı uğraşılar da tedavide yarar sağlar.
Depresyon riski azaltılabilir
Kişinin kendini işlevsel hissettiği bir yaşam tarzı seçmesi gerekir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması yararlı olur. Kişinin iş yaşamı kadar dinlendiği, mola verdiği tatil süreçlerine de dikkat etmesi, kendine zaman ayırması depresyon riskini azaltır.
Kişinin yaşamı (geçmişi, bugünü, geleceği) yorumlayış biçimi de depresyona neden olabilir. Bu nedenle, bilişsel davranışçı terapi başta olmak üzere terapilerin kişinin düşünce dünyasını ele almada ve gereken değişme ya da esnemelerin yapılmasında önemli rolleri vardır.
Depresyon tedavisinde hasta yakınlarına düşen görevler
Depresyon tedavisinde destekleyici faktörler büyük önem taşır. Hasta yakınları tedavide ya da hastalığın nüksetmemesinde kilit rol oynayabilir. Hasta yakınları, belirtilerin ortaya çıkmaya başladığı ilk dönemde hastalığın ilerleyici olabileceği konusunda dikkatli olmalıdır. Hastanın psikiyatrik bir hastalığı kendine yakıştırmayıp, reddedici tutum içine girmesi sık rastlanan bir sorundur ve bu düşünce hastanın başına gelecekleri değiştirmez. Alternatif tedavi yolları (bitkisel, muska vb.) Aramak yerine ilk aşamada psikiyatri uzmanından yardım alınmalıdır. Tüm organların kimyasının bozulup hastalanabileceği gibi, beynin de bir organ olduğu ve hastalanabileceği unutulmamalıdır.
Diyabet (şeker hastalığı) olan ve bu yüzden aşırı yemek yiyen birine insülin takviyesi, diyet, diğer kan şekeri düşürücü yöntemleri uygulamak yerine az yemesi konusunda sohbet edilmesi ne kadar mantıklıysa, depresyonun iman zayıflığı sonucu ortaya çıktığı düşüncesi de o kadar mantıklıdır.
DEPRESYON VE STRES DİŞLERİ KEMİRİYOR!
Sonbahar depresyonu nedir?
Yazın bitmesiyle birlikte güneşli günler yerini bulutlu ve yağmurlu günlere bırakmaya başladı. Güneşi daha az görmek, okulların başlaması, sorumlulukların artması, havaların serinlemesi kişilerde birtakım ruhsal sorunlar yaratabiliyor.
Çağın hastalığı depresyon en çok sonbaharda görülüyor. Sonbahar depresyonu var mı? Yoksa sonbaharı bahane mi ediyoruz? REEM Nöropsikiyatri’den
Sonbahar gelince neden depresif oluyoruz?
İlkbahar doğanın canlanmasını, kendimizi daha neşeli ve coşkulu hissetmemizi sağlar. Sonbahar ise güneşli güzel günlerin geride kaldığı ve kapalı, soğuk kış günlerinin gelmekte olduğunu hatırlatır. Havaların kötüleşmesi, günlerin kısalması, açık alanlardan tekrar güneşsiz kapalı alanlara girilecek olması bize keyifsizlik ve mutsuzluk verebilir.
Bu nedenle sonbahar biraz da hüzün mevsimi olarak anılır. Sonbaharda azalan güneş ışınları mutluluk hormonu seratonin salgılamasının azalmasına, beyin kimyasının değişmesine ve depresyona sebep oluyor. Aynı mevsimsel depresyon kışın da görülür. Ancak yaz mevsiminin hemen sonrasında olduğu için sonbahar depresyonuna kış depresyonundan daha sık rastlanır.
Sonbahar depresyonunun belirtileri nelerdir?
Hastalık başladığı zaman kişide enerji ve ilgi azalır veya kaybolur, suçluluk duyguları, konsantrasyon güçlüğü, iştah kaybı, mutsuzluk görülür. Duygusal olarak çökerler, her şeye üzülürler, hatta yaşama istekleri kaybolabilir. Ağlama sıklaşır, sıkıntı ve huzursuzluk vardır, hiç bir şeyden zevk alamaz olurlar, aktiviteleri azalır, işleri aksar, uykuları bozulur, cinsel istek azalır, kendilerini yorgun hissederler.
Kendinizi test edin:
En az iki hafta boyunca aşağıdaki yakınmalardan beşini yaşıyorsanız depresyonda olabilirsiniz;
Kendini üzgün ve boş hissetme
İlginin azalması ve zevk alamama
Nedensiz kilo alma veya kaybetme
Uykusuzluk veya aşırı uyuma
Yersiz aşırı hareketlilik veya uyuşukluk
Sürekli, nedensiz yorgunluk, enerji kaybı
Değersizlik ve suçluluk duygusu
Düşünme, konsantre olma yetisinin azalması
Ölüm ve intihar düşünceleri.
DEPRESYON SEVİYE ÖLÇME TESTİ…
Sonbahar depresyonu en çok kimlerde görünüyor?
Depresif duygu durumu, kaygı ve endişe genellikle kadınlarda daha sık görülür. Bu nedenle sonbahar depresyonunun da kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyebiliriz. Diğer taraftan daha önce depresyon tanısı almış kişilerde de bu dönemlerde depresyonun tekrarlama ihtimali artar. Özellikle karamsar, endişeli, özgüveni düşük kişiler bu dönemlerde daha fazla risk taşırlar.
Sonbahar depresyonundan kurtulmanın yolları
Bazı mevsimlerde kişinin performansı belirgin olarak düşüyor ve depresyon belirtileri ortaya çıkıyorsa mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalı ve normal yaşamlarını düzenli tutmaya çalışmalıdırlar.
Gün ışığından mümkün olduğunca faydalanın. Giderek kısalmaya başlayan günlerde mümkün olduğunca gün ışığına çıkın. Bulutlu günlerde bile sabah veya öğlen arasında 20-30 dakika dışarıda geçirmek çok faydalı olur.
Spor yapın. Günde 30 dakikalık aktif, tempolu bir yürüyüş yeterli olabilir.
Sağlıklı beslenin. İştahınız artsa da, karbonhidrat ve basit şekerlere fazla yüklenmemeye çalışın. Bol bol su için.
Çok uyumayın. Zorla da olsa kendinizi sabah yataktan erken kalkmaya teşvik edin.
Yeni hedefler belirleyin, yeni planlar her zaman bir itiş gücü sağlar.
İşyerindeki isteksizliğini azaltmak için de sık ve kısa keyifli molalar verilmesi, kişinin sosyal yaşamını keyif alabileceği aktivitelere göre yeniden planlaması, depresif belirtilerin azalmasına yardımcı olacaktır.
0 notes
aybeyaz-akademi-54 · 3 years
Photo
Tumblr media
Depresyonun başlıca nedenleri nelerdir?
Beyindeki kimyasal dengenin bozulması bu hastalığın oluşmasında önemli yer tutar. Beyinde bulunan seratonin ve noradrenalin adını verilen kimyasal maddelerin sinir hücreleri arasındaki sinaps ismi verilen boşluktaki miktarları azalır. Bu azalma, depresif bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Kimi zaman kendiliğinden olan bu azalma, kimi zaman da bazı zorlayıcı yaşam olaylarından sonra gerçekleşir. Geçmişte yaşanan travmalar, kayıplar, üzüntü ve zorlanmalar, hala devam eden sorunlar, yeni ortaya çıkmış zorlayıcı yaşam olayları, düşük eğitim düzeyi, yoksulluk da depresyona neden olabilir.
Ailesinde depresyon olan kişi depresyon açısından risk altındadır, yani kalıtsallık bu hastalığın önemli nedenlerindendir.
Kadın cinsiyeti erkeklere göre daha fazla depresyona girme riski taşır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal, kadının günlük yaşamdaki yükünün fazla oluşu, sorumluluğunun artması, erkeklere göre psikiyatriye daha kolay başvurmaları erkeklerin depresyonlarında görülen alkol ve madde kullanımının depresyon tanısını koymayı geciktirmesi olabilir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hormonal bozuklukların içinde özellikle hipotiroidi (tiroid bezinin yavaş çalışması) önemli bir depresyon nedenidir. Tiroid hastalığı düzelen vakalarda depresyon da düzelebilir. Bazı vakalarda depresyon ilerler ve ağırlaşır. Bu durumda, tek başına hipotiroidi tedavisi yeterli olmaz.
Yas yaşayan bazı kişiler yas sürecinin beklenenden daha uzun sürmesi sonucunda depresyona girebilirler. Ağır düzeydeki kaygı bozukluklarında da bireysel ve sosyal yaşam bozulacağı için depresyon ortaya çıkabilir. Sosyal fobide depresyon görülme sıklığı %40’tır. Bu oran eş hastalanmanın (sosyal fobiye bağlı depresyon ortaya çıkması gibi) önemini vurgulaması açısından çarpıcıdır.
Depresyonda olduğumuzu nasıl anlarız?
Kişide gün boyu süren bir depresif duygu duruma ek olarak, ilgi ve istek kaybı, zevk alamama, kilo kaybı ya da artışı, uykusuzluk ya da uyku artışı, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı, huzursuzluk, değersizlik ve suçluluk duyguları, odaklanma zorluğu, kararsızlık, kendine zarar verme düşünceleri varsa kişi depresyonda olabilir. Ancak depresyon denebilmesi için, bu belirtilerin iki haftadan daha fazla sürmesi gerekir.
Mevsimsel depresyonun diğer depresyon türlerinden farkı nedir?
Yılın belli dönemlerinde, yaşam olaylarından bağımsız oluşu ve gün ışığının arttığı dönemlerde düzelme olması mevsimsel depresyonu diğer depresyon türlerinden ayırır.
Depresyon kimlerde görülür, kimler risk altındadır?
Depresyon kadınların yüzde 20’sinde, erkeklerin ’unda, ergenlerin ise yüzde 5’inde görülür. Özelllikle son dönemlerde yaygın bir hastalık olarak göze çarpan depresyon hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalar, insanların yaklaşık ’inin hayatlarının bir döneminde major depresyon geçirdiğini ortaya koymaktadır.
Kadınların depresyon sıklığı erkeklerden iki kat daha fazladır. Genelde görülme yaşı 20 ile 50 arası olsa da, yaşlılarda bu hastalığın sıklığı artmaktadır. Boşanmış, ayrılmış kişiler, sosyoekonomik düzeyin düşük olması ve işsizlik, sosyal ve çevresel desteğin az oluşu, uzun süren zorlayıcı yaşam tarzı da depresyon riskini artırır.
GENÇLERDE DEPRESYONA SEBEP OLABİLECEK 7 NEDEN
Depresyon tedavisi nasıl olur?
Depresyonda en verimli ve zararsız sonuz psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı psikoterapi) depresyon tedavisinde önemli yer tutar. Ancak bu terapi yöntemi tek seçenek değildir ve uygun olan vakalarda diğer terapi yöntemleri de tercih edilebilir. Kişinin keyif aldığı ve işlevselliğinin arttığı uğraşılar da tedavide yarar sağlar.
Depresyon riski azaltılabilir
Kişinin kendini işlevsel hissettiği bir yaşam tarzı seçmesi gerekir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması yararlı olur. Kişinin iş yaşamı kadar dinlendiği, mola verdiği tatil süreçlerine de dikkat etmesi, kendine zaman ayırması depresyon riskini azaltır.
Kişinin yaşamı (geçmişi, bugünü, geleceği) yorumlayış biçimi de depresyona neden olabilir. Bu nedenle, bilişsel davranışçı terapi başta olmak üzere terapilerin kişinin düşünce dünyasını ele almada ve gereken değişme ya da esnemelerin yapılmasında önemli rolleri vardır.
Depresyon tedavisinde hasta yakınlarına düşen görevler
Depresyon tedavisinde destekleyici faktörler büyük önem taşır. Hasta yakınları tedavide ya da hastalığın nüksetmemesinde kilit rol oynayabilir. Hasta yakınları, belirtilerin ortaya çıkmaya başladığı ilk dönemde hastalığın ilerleyici olabileceği konusunda dikkatli olmalıdır. Hastanın psikiyatrik bir hastalığı kendine yakıştırmayıp, reddedici tutum içine girmesi sık rastlanan bir sorundur ve bu düşünce hastanın başına gelecekleri değiştirmez. Alternatif tedavi yolları (bitkisel, muska vb.) Aramak yerine ilk aşamada psikiyatri uzmanından yardım alınmalıdır. Tüm organların kimyasının bozulup hastalanabileceği gibi, beynin de bir organ olduğu ve hastalanabileceği unutulmamalıdır.
Diyabet (şeker hastalığı) olan ve bu yüzden aşırı yemek yiyen birine insülin takviyesi, diyet, diğer kan şekeri düşürücü yöntemleri uygulamak yerine az yemesi konusunda sohbet edilmesi ne kadar mantıklıysa, depresyonun iman zayıflığı sonucu ortaya çıktığı düşüncesi de o kadar mantıklıdır.
DEPRESYON VE STRES DİŞLERİ KEMİRİYOR!
Sonbahar depresyonu nedir?
Yazın bitmesiyle birlikte güneşli günler yerini bulutlu ve yağmurlu günlere bırakmaya başladı. Güneşi daha az görmek, okulların başlaması, sorumlulukların artması, havaların serinlemesi kişilerde birtakım ruhsal sorunlar yaratabiliyor.
Çağın hastalığı depresyon en çok sonbaharda görülüyor. Sonbahar depresyonu var mı? Yoksa sonbaharı bahane mi ediyoruz? REEM Nöropsikiyatri’den
Sonbahar gelince neden depresif oluyoruz?
İlkbahar doğanın canlanmasını, kendimizi daha neşeli ve coşkulu hissetmemizi sağlar. Sonbahar ise güneşli güzel günlerin geride kaldığı ve kapalı, soğuk kış günlerinin gelmekte olduğunu hatırlatır. Havaların kötüleşmesi, günlerin kısalması, açık alanlardan tekrar güneşsiz kapalı alanlara girilecek olması bize keyifsizlik ve mutsuzluk verebilir.
Bu nedenle sonbahar biraz da hüzün mevsimi olarak anılır. Sonbaharda azalan güneş ışınları mutluluk hormonu seratonin salgılamasının azalmasına, beyin kimyasının değişmesine ve depresyona sebep oluyor. Aynı mevsimsel depresyon kışın da görülür. Ancak yaz mevsiminin hemen sonrasında olduğu için sonbahar depresyonuna kış depresyonundan daha sık rastlanır.
Sonbahar depresyonunun belirtileri nelerdir?
Hastalık başladığı zaman kişide enerji ve ilgi azalır veya kaybolur, suçluluk duyguları, konsantrasyon güçlüğü, iştah kaybı, mutsuzluk görülür. Duygusal olarak çökerler, her şeye üzülürler, hatta yaşama istekleri kaybolabilir. Ağlama sıklaşır, sıkıntı ve huzursuzluk vardır, hiç bir şeyden zevk alamaz olurlar, aktiviteleri azalır, işleri aksar, uykuları bozulur, cinsel istek azalır, kendilerini yorgun hissederler.
Kendinizi test edin:
0 notes
diyetz · 4 years
Text
Kış Depresyonu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Tumblr media
Mevsimsel duygusal bozukluk veya mevsim geçişi depresyonu, yılın bir veya daha fazla mevsiminde oluşan depresyon duyguları ile karakterize bir ruh hali bozukluğudur.
Bu bozukluk, tipik olarak sonbahar ve kış aylarında günler kısaldıkça ve sıcaklıklar düştükçe meydana gelir.
Beyin kimyası, kış ve sonbahar aylarında güneş ışığının olmamasından dolayı değişebilir ve bu da depresyona neden olabilir.
Halk arasında kış depresyonu olarak da bilinen bu durumun semptomları, standart depresyon ile neredeyse aynıdır ve bazıları anti-depresyon ilacı kullanmasına gerek kalmadan tedavi edilebilir.
https://www.diyetz.com/kis-depresyonundan-korunma/
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
MedicalPark Trabzon Hastanesi Psikyatri Uzmanı Dr. Gökhan Kandemir, depresyonun psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görüldüğüne dikkat çekerek, kış depresyonundan korunma yolları hakkında uyarılarda bulundu. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayarak ilkbaharda sona erdiğini kaydeden Dr. Kandemir, "Depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görünenlerden biridir. Kadınlardaerkeklerden iki kat daha fazla, orta yaşlarda ise daha sık görülüyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada depresyon yaygınlığı (yüzde 8-20) diğer ülkelerindekilere benzer oranda bulunmuştur. Kış depresyonu çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbaharda sona ermektedir" dedi. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması hastalığı tetiklediğini kaydeden Dr. Kandemir, "Kış depresyonunun oluşumunda aslında depresyon ile ilişkili olan sertonin ve noradrenalin gibi beyinde bulunan maddelerin yanı sıra beyinde üretilen melatonin (yüksek düzeydeki melatonin insanda rehavete, uykuya meyil, uyuşukluğa sebep olmaktadır) adında diğer bir madde de rol oynamaktadır. Melatonin maddesi karanlıkta üretimi fazlalaşan özellikle gecelerin uzun olduğu kış aylarında yorgunluk, bitkinlik, uyku hali, enerji düşüklüğü gibi yakınmalara sebep olmaktadır. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması, insanları kapalı ortamlarda uzun süre kalması (örneğin kapalı bir iş ortamında çalışan biri sabah çok az bir süre güneşi görüp sonrasında iş çıkışında karanlıkla karşılaşması ,kahvehane, çay ocağı, sürekli gün içinde evde kalma v.s) insan psikolojisini olumsuz etkileyebileceğinden keyifsizlik, mutsuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama, hayatın tadı tuzu yok gibi düşünme, enerji kaybı, isteksizlik, güçsüz hissetme, dikkatini yoğunlaştıramama, uyku hali, yorgun uyanma ve iştah değişiklikleri gibi depresyon belirtilerine maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. NELER YAPILABİLİR? Korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Kandemir, "Gerek çalışma koşullarının ve çalışma saatlerinin zorunluluğundangerekse güneş ışığının gün içinde daha az olduğu kapalı havalarda ortaya çıkan depresyon belirtilerine maruz kalındığında iki önemli noktaya hassasiyet gösterilmelidir. Birincisi, havanın kapalı olmasını gözetmeksizin gün ortası öğle saatlerinde dışarıya çıkıp 20-40 dk. süre ile zaman geçirmek mevcut gün ışığından yararlanmamızı sağlar. İkincisi, düzenli egzersiz ve özellikle B vitamini takviyeli sağlıklı beslenme dikkat edilecek hususlardır. İlaç Tedavisi ise ; Psikiyatri uzmanı ve aile hekiminizin ön gördüğü antidepresan ilaçlar uygun doz ve sürede kullanılabilir. Psikoterapi: Hastaların kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan olumsuz otomatik düşünceler ve duyguları belirleyerek bunların olumlu düşüncelerle nasıl yer değiştirileceği öğretilir. Ayrıca sağlıklı başa çıkma yolları gösterilir.Işık Terapisi: Bu amaçla gün ışığını taklit eden özel ışık kaynakları mevcuttur. Özetle: Kış depresyonundan korunmak için güneş ışığından faydalanmak ve bu amaçla göstereceğimiz çaba çok önemlidir” diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
hakkindabilgi-blog · 7 years
Text
Kış depresyonu en çok kadınları vuruyor
Mevsim değişiklikleri sadece bedenimizi değil ruhumuzu da etkiliyor. Depresif ruh hali, sinirlilik, alınganlık, konsantrasyon güçlüğü, keyifsizlik, yorgunluk, uykuda artma ya da azalma gibi belirtilerle kendini gösteren ve halk arasında 'kış depresyonu' diye adlandırılan bu değişim, mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak tanımlanıyor.  Medical Park Silivri Hastanesi Psikoloğu Dr. Fehime Hamaloğlu, mevsimsel duygu durum bozukluğunun özellikle güneşin yüzünü daha az gösterdiği sonbahar ve kış aylarında beynimizin daha az mutluluk hormonu (serotonin) salgılamasıyla ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Mevsimsel değişikliklerin tüm canlılar üzerinde önemli etkileri bulunduğu uzun zamandır biliniyor. Öyle ki mevsimlerin insanlarda doğum ve ölüm oranları, büyüme hızı, depresyon, mani ve intihar sıklığındaki etkisi somut bir şekilde gözlemlenebiliyor. Günümüzde mevsimlerin değişimiyle seyreden, yılın belirli dönemlerinde ortaya çıkan ve tekrarlanan duygu durum değişiklikleri mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak adlandırılıyor. Artık psikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilen mevsimsel duygu durum bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı ise yüzde 17.1 olarak kabul ediliyor. Medical Park Silivri Hastanesi Psikoloğu Dr. Fehime Hamaloğlu, "Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır" diyor. Psikolog Hamaloğlu, kış depresyonunu ve tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor: GÜNEŞ IŞIĞIYLA BAĞLANTILI "Halk arasında 'kış depresyonu' olarak da adlandırılan mevsimsel duygu durum bozukluğunun güneş ışığıyla bağlantısı olduğu kabul ediliyor. Melatonin ışık etkisiyle baskılanan, uykuya geçişimizi sağlayan bir hormondur. Mevsimsel özellikli depresyon tanılı hastalar incelendiğinde kış aylarında daha fazla melatonin salınımı olduğu gözlenmiştir. Sonbahar ve kış mevsiminde güneş ışığından daha az faydalanmamız nedeniyle beyinde bazı merkezler uyarılamadığı için mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin yapımı çok azalır ve bu durumlarda melatonin artışıyla seyreden depresyon ortaya çıkar. Kış aylarında daha çok uykuya ihtiyaç duymamızın en büyük nedeni de ışığın azalmasıyla birlikte serotonin hormonunun azalmasına karşın melatonin hormonunun artmış olmasıdır. Kış dönemlerinde artan melatonin uykuyu arttırmakta ve insanlarda iştah açılmasına neden olur. KADININ KIŞ DEPRESYONU ERGENLİKTE BAŞLAR Yapılan bir araştırmada kadınlarda erkeklerde mevsimsel duygu durum bozukluğu görülme sıklığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Türkiye'de bir devlet üniversitesinin araştırmasına göre, kadınlarda mevsimsel duygu durum bozukluğu oranı yüzde 21.1 çıkarken erkeklerde ise bu oran yüzde 15.5 olarak ölçüldü. Kadınlardaki kış depresyonu yaygınlığı ergenlikle başlayıp menopozla sona erer. Kadınların depresyonuna daha yüksek oranda anksiyete eşlik eder. Daha çok atipik (belli bir kalıba uymayan, herhangi bir grupta rahatlıkla sınıflandırılamayan) özellikleri bulunur ve döngüsel (her mevsim tekrarlayan) özelliği vardır. BELİRTİLERİ NELER? Mevsimsel duygu durum bozukluğunun belirtileri şöyle sıralanabilir: Depresif ruh hali, Çocuk ve gençlerde sinirlilik ve hırçınlık, İlgisizlik ve memnuniyetsizlik, Ativitelerde azalma, Öncesinde keyif alınan şeyleri keyif vermemesi, İştahta artma ya da azalma, Aşırı kilo alımı, Amaçsızlık, Psikomotor hareketlerde artma ya da azalma, Yorgunluk ve enerji kaybı, Değersizlik duygusu, Yersiz ya da abartılı suçluluk duygusu, Alınganlık, Konsantrasyon güçlüğü, Uykuda artma ya da azalma, Ölümü ya da intiharı düşünmek, İntihar girişiminde bulunmak. PSİKOTERAPİ ŞART Mevsimsel duygu durum bozukluğu tedavisinde sıklıkla antidepresanlar, uyku yoksunluk terapileri ve özellikle de fototerapi kullanılır. Sonbahar ve kış aylarında gecenin uzaması ve ışığa maruz kalınan sürenin kısalmasına bağlı olarak melatonin salınım süresinin artmasıyla organizmada enerji depolanması süreci başlar ve bu süreç daha fazla uyku, gıda alımına yol açar. Antidepresan etkisi gösteren ışık tedavisi (fototerapi) ile melatonin salınımı azaltılarak bu süreç tersine çevrilmektedir. Mevsimsel duygu durum bozukluğunda sadece antidepresan kullanımı çözmez, sadece erteler. Bu nedenle en uygun tedavi yöntemi ilaç kullanımı ile psikoterapinin birlikte ilerlemesidir. SABAH VE AKŞAM DOĞA YÜRÜYÜŞÜ YAPIN Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır. Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşayan kişiler halsizliğinde etkisiyle hareketten kaçınır ama fiziksel aktivitenin eksikliği nedeniyle daha halsizleşir. Ancak kişilerin daha fazla fiziksel aktiviteye yönelerek bu kısır döngü kırması gerekir. Kışın etkisiyle kişilerin günlük yaşantılarında büyük değişiklikler yapmalarından kaçınmaları, hayatlarına olabildiğince aynı düzenle devam etmeleri, zaten hormonlar bizi bu duruma sürüklüyormuş diyerek durumu kabullenip pes etmemeleri, uyku düzenlerini bozacak kötü alışkanlıklardan kaçınmaları mevsimsel duygu durum bozukluğuna yakalanma riskini azaltacaktır. KOŞULSUZ KABULLE YAKLAŞILMALI Fizyolojik nedenleri bu denli çok olan duygu durum bozukluğuna yakalanan insanlara karşı yakınları her psikolojik rahatsızlıkta olması gerektiği gibi koşulsuz kabulle yaklaşmalıdır. Depresyondaki kişinin isteksiz ve halsiz davranışları yakınlarını da depresif duygu durumuna sürükler ve tahammül sınırını düşürür. Ancak bu durumun geçici bir süreç olduğu ve kişinin o an belli etmese de yakınlarına ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Kişilerin özel alanlarına saygı duyulmalı, üzerlerine "Haydi bir an önce iyileş" diye bir beklenti yüklenmemelidir. Depresyondaki kişilere karşı olabildiğince anlayışlı, hayatlarındaki pozitif şeyler hatırlatılarak yaklaşılmalıdır. Depresyondaki kişilerin intihar olasılığı, diğer kişilerden 100 kat daha fazladır. Bu nedenle depresyondaki kişiler uzaktan da olsa sürekli bir denetim altında bulundurulmalı, bir göz daima üzerlerinde olmalıdır."
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
MedicalPark Trabzon Hastanesi Psikyatri Uzmanı Dr. Gökhan Kandemir, depresyonun psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görüldüğüne dikkat çekerek, kış depresyonundan korunma yolları hakkında uyarılarda bulundu. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayarak ilkbaharda sona erdiğini kaydeden Dr. Kandemir, "Depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görünenlerden biridir. Kadınlardaerkeklerden iki kat daha fazla, orta yaşlarda ise daha sık görülüyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada depresyon yaygınlığı (yüzde 8-20) diğer ülkelerindekilere benzer oranda bulunmuştur. Kış depresyonu çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbaharda sona ermektedir" dedi. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması hastalığı tetiklediğini kaydeden Dr. Kandemir, "Kış depresyonunun oluşumunda aslında depresyon ile ilişkili olan sertonin ve noradrenalin gibi beyinde bulunan maddelerin yanı sıra beyinde üretilen melatonin (yüksek düzeydeki melatonin insanda rehavete, uykuya meyil, uyuşukluğa sebep olmaktadır) adında diğer bir madde de rol oynamaktadır. Melatonin maddesi karanlıkta üretimi fazlalaşan özellikle gecelerin uzun olduğu kış aylarında yorgunluk, bitkinlik, uyku hali, enerji düşüklüğü gibi yakınmalara sebep olmaktadır. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması, insanları kapalı ortamlarda uzun süre kalması (örneğin kapalı bir iş ortamında çalışan biri sabah çok az bir süre güneşi görüp sonrasında iş çıkışında karanlıkla karşılaşması ,kahvehane, çay ocağı, sürekli gün içinde evde kalma v.s) insan psikolojisini olumsuz etkileyebileceğinden keyifsizlik, mutsuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama, hayatın tadı tuzu yok gibi düşünme, enerji kaybı, isteksizlik, güçsüz hissetme, dikkatini yoğunlaştıramama, uyku hali, yorgun uyanma ve iştah değişiklikleri gibi depresyon belirtilerine maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. NELER YAPILABİLİR? Korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Kandemir, "Gerek çalışma koşullarının ve çalışma saatlerinin zorunluluğundangerekse güneş ışığının gün içinde daha az olduğu kapalı havalarda ortaya çıkan depresyon belirtilerine maruz kalındığında iki önemli noktaya hassasiyet gösterilmelidir. Birincisi, havanın kapalı olmasını gözetmeksizin gün ortası öğle saatlerinde dışarıya çıkıp 20-40 dk. süre ile zaman geçirmek mevcut gün ışığından yararlanmamızı sağlar. İkincisi, düzenli egzersiz ve özellikle B vitamini takviyeli sağlıklı beslenme dikkat edilecek hususlardır. İlaç Tedavisi ise ; Psikiyatri uzmanı ve aile hekiminizin ön gördüğü antidepresan ilaçlar uygun doz ve sürede kullanılabilir. Psikoterapi: Hastaların kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan olumsuz otomatik düşünceler ve duyguları belirleyerek bunların olumlu düşüncelerle nasıl yer değiştirileceği öğretilir. Ayrıca sağlıklı başa çıkma yolları gösterilir.Işık Terapisi: Bu amaçla gün ışığını taklit eden özel ışık kaynakları mevcuttur. Özetle: Kış depresyonundan korunmak için güneş ışığından faydalanmak ve bu amaçla göstereceğimiz çaba çok önemlidir” diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
MedicalPark Trabzon Hastanesi Psikyatri Uzmanı Dr. Gökhan Kandemir, depresyonun psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görüldüğüne dikkat çekerek, kış depresyonundan korunma yolları hakkında uyarılarda bulundu. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayarak ilkbaharda sona erdiğini kaydeden Dr. Kandemir, "Depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görünenlerden biridir. Kadınlardaerkeklerden iki kat daha fazla, orta yaşlarda ise daha sık görülüyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada depresyon yaygınlığı (yüzde 8-20) diğer ülkelerindekilere benzer oranda bulunmuştur. Kış depresyonu çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbaharda sona ermektedir" dedi. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması hastalığı tetiklediğini kaydeden Dr. Kandemir, "Kış depresyonunun oluşumunda aslında depresyon ile ilişkili olan sertonin ve noradrenalin gibi beyinde bulunan maddelerin yanı sıra beyinde üretilen melatonin (yüksek düzeydeki melatonin insanda rehavete, uykuya meyil, uyuşukluğa sebep olmaktadır) adında diğer bir madde de rol oynamaktadır. Melatonin maddesi karanlıkta üretimi fazlalaşan özellikle gecelerin uzun olduğu kış aylarında yorgunluk, bitkinlik, uyku hali, enerji düşüklüğü gibi yakınmalara sebep olmaktadır. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması, insanları kapalı ortamlarda uzun süre kalması (örneğin kapalı bir iş ortamında çalışan biri sabah çok az bir süre güneşi görüp sonrasında iş çıkışında karanlıkla karşılaşması ,kahvehane, çay ocağı, sürekli gün içinde evde kalma v.s) insan psikolojisini olumsuz etkileyebileceğinden keyifsizlik, mutsuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama, hayatın tadı tuzu yok gibi düşünme, enerji kaybı, isteksizlik, güçsüz hissetme, dikkatini yoğunlaştıramama, uyku hali, yorgun uyanma ve iştah değişiklikleri gibi depresyon belirtilerine maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. NELER YAPILABİLİR? Korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Kandemir, "Gerek çalışma koşullarının ve çalışma saatlerinin zorunluluğundangerekse güneş ışığının gün içinde daha az olduğu kapalı havalarda ortaya çıkan depresyon belirtilerine maruz kalındığında iki önemli noktaya hassasiyet gösterilmelidir. Birincisi, havanın kapalı olmasını gözetmeksizin gün ortası öğle saatlerinde dışarıya çıkıp 20-40 dk. süre ile zaman geçirmek mevcut gün ışığından yararlanmamızı sağlar. İkincisi, düzenli egzersiz ve özellikle B vitamini takviyeli sağlıklı beslenme dikkat edilecek hususlardır. İlaç Tedavisi ise ; Psikiyatri uzmanı ve aile hekiminizin ön gördüğü antidepresan ilaçlar uygun doz ve sürede kullanılabilir. Psikoterapi: Hastaların kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan olumsuz otomatik düşünceler ve duyguları belirleyerek bunların olumlu düşüncelerle nasıl yer değiştirileceği öğretilir. Ayrıca sağlıklı başa çıkma yolları gösterilir.Işık Terapisi: Bu amaçla gün ışığını taklit eden özel ışık kaynakları mevcuttur. Özetle: Kış depresyonundan korunmak için güneş ışığından faydalanmak ve bu amaçla göstereceğimiz çaba çok önemlidir” diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
MedicalPark Trabzon Hastanesi Psikyatri Uzmanı Dr. Gökhan Kandemir, depresyonun psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görüldüğüne dikkat çekerek, kış depresyonundan korunma yolları hakkında uyarılarda bulundu. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayarak ilkbaharda sona erdiğini kaydeden Dr. Kandemir, "Depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görünenlerden biridir. Kadınlardaerkeklerden iki kat daha fazla, orta yaşlarda ise daha sık görülüyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada depresyon yaygınlığı (yüzde 8-20) diğer ülkelerindekilere benzer oranda bulunmuştur. Kış depresyonu çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbaharda sona ermektedir" dedi. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması hastalığı tetiklediğini kaydeden Dr. Kandemir, "Kış depresyonunun oluşumunda aslında depresyon ile ilişkili olan sertonin ve noradrenalin gibi beyinde bulunan maddelerin yanı sıra beyinde üretilen melatonin (yüksek düzeydeki melatonin insanda rehavete, uykuya meyil, uyuşukluğa sebep olmaktadır) adında diğer bir madde de rol oynamaktadır. Melatonin maddesi karanlıkta üretimi fazlalaşan özellikle gecelerin uzun olduğu kış aylarında yorgunluk, bitkinlik, uyku hali, enerji düşüklüğü gibi yakınmalara sebep olmaktadır. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması, insanları kapalı ortamlarda uzun süre kalması (örneğin kapalı bir iş ortamında çalışan biri sabah çok az bir süre güneşi görüp sonrasında iş çıkışında karanlıkla karşılaşması ,kahvehane, çay ocağı, sürekli gün içinde evde kalma v.s) insan psikolojisini olumsuz etkileyebileceğinden keyifsizlik, mutsuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama, hayatın tadı tuzu yok gibi düşünme, enerji kaybı, isteksizlik, güçsüz hissetme, dikkatini yoğunlaştıramama, uyku hali, yorgun uyanma ve iştah değişiklikleri gibi depresyon belirtilerine maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. NELER YAPILABİLİR? Korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Kandemir, "Gerek çalışma koşullarının ve çalışma saatlerinin zorunluluğundangerekse güneş ışığının gün içinde daha az olduğu kapalı havalarda ortaya çıkan depresyon belirtilerine maruz kalındığında iki önemli noktaya hassasiyet gösterilmelidir. Birincisi, havanın kapalı olmasını gözetmeksizin gün ortası öğle saatlerinde dışarıya çıkıp 20-40 dk. süre ile zaman geçirmek mevcut gün ışığından yararlanmamızı sağlar. İkincisi, düzenli egzersiz ve özellikle B vitamini takviyeli sağlıklı beslenme dikkat edilecek hususlardır. İlaç Tedavisi ise ; Psikiyatri uzmanı ve aile hekiminizin ön gördüğü antidepresan ilaçlar uygun doz ve sürede kullanılabilir. Psikoterapi: Hastaların kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan olumsuz otomatik düşünceler ve duyguları belirleyerek bunların olumlu düşüncelerle nasıl yer değiştirileceği öğretilir. Ayrıca sağlıklı başa çıkma yolları gösterilir.Işık Terapisi: Bu amaçla gün ışığını taklit eden özel ışık kaynakları mevcuttur. Özetle: Kış depresyonundan korunmak için güneş ışığından faydalanmak ve bu amaçla göstereceğimiz çaba çok önemlidir” diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 7 years
Link
MedicalPark Trabzon Hastanesi Psikyatri Uzmanı Dr. Gökhan Kandemir, depresyonun psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görüldüğüne dikkat çekerek, kış depresyonundan korunma yolları hakkında uyarılarda bulundu. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayarak ilkbaharda sona erdiğini kaydeden Dr. Kandemir, "Depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görünenlerden biridir. Kadınlardaerkeklerden iki kat daha fazla, orta yaşlarda ise daha sık görülüyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada depresyon yaygınlığı (yüzde 8-20) diğer ülkelerindekilere benzer oranda bulunmuştur. Kış depresyonu çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbaharda sona ermektedir" dedi. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması hastalığı tetiklediğini kaydeden Dr. Kandemir, "Kış depresyonunun oluşumunda aslında depresyon ile ilişkili olan sertonin ve noradrenalin gibi beyinde bulunan maddelerin yanı sıra beyinde üretilen melatonin (yüksek düzeydeki melatonin insanda rehavete, uykuya meyil, uyuşukluğa sebep olmaktadır) adında diğer bir madde de rol oynamaktadır. Melatonin maddesi karanlıkta üretimi fazlalaşan özellikle gecelerin uzun olduğu kış aylarında yorgunluk, bitkinlik, uyku hali, enerji düşüklüğü gibi yakınmalara sebep olmaktadır. Kış mevsiminde güneş ışınlarından daha az yararlanılması, gecelerin uzun olması, insanları kapalı ortamlarda uzun süre kalması (örneğin kapalı bir iş ortamında çalışan biri sabah çok az bir süre güneşi görüp sonrasında iş çıkışında karanlıkla karşılaşması ,kahvehane, çay ocağı, sürekli gün içinde evde kalma v.s) insan psikolojisini olumsuz etkileyebileceğinden keyifsizlik, mutsuzluk, sinirlilik, hayattan zevk alamama, hayatın tadı tuzu yok gibi düşünme, enerji kaybı, isteksizlik, güçsüz hissetme, dikkatini yoğunlaştıramama, uyku hali, yorgun uyanma ve iştah değişiklikleri gibi depresyon belirtilerine maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı. NELER YAPILABİLİR? Korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Kandemir, "Gerek çalışma koşullarının ve çalışma saatlerinin zorunluluğundangerekse güneş ışığının gün içinde daha az olduğu kapalı havalarda ortaya çıkan depresyon belirtilerine maruz kalındığında iki önemli noktaya hassasiyet gösterilmelidir. Birincisi, havanın kapalı olmasını gözetmeksizin gün ortası öğle saatlerinde dışarıya çıkıp 20-40 dk. süre ile zaman geçirmek mevcut gün ışığından yararlanmamızı sağlar. İkincisi, düzenli egzersiz ve özellikle B vitamini takviyeli sağlıklı beslenme dikkat edilecek hususlardır. İlaç Tedavisi ise ; Psikiyatri uzmanı ve aile hekiminizin ön gördüğü antidepresan ilaçlar uygun doz ve sürede kullanılabilir. Psikoterapi: Hastaların kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan olumsuz otomatik düşünceler ve duyguları belirleyerek bunların olumlu düşüncelerle nasıl yer değiştirileceği öğretilir. Ayrıca sağlıklı başa çıkma yolları gösterilir.Işık Terapisi: Bu amaçla gün ışığını taklit eden özel ışık kaynakları mevcuttur. Özetle: Kış depresyonundan korunmak için güneş ışığından faydalanmak ve bu amaçla göstereceğimiz çaba çok önemlidir” diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes