Tumgik
#seyri sefer
damladanummana · 1 month
Text
Ölüm Gibi
Bunca yıllık dünya hayatında, hayatın bana öğrettiği en önemli ve değerli bilgilerden biride Çevremizdeki her insanın ancak gideceği yere kadar bize eşlik ettiği ve eşlik etmesinin de bizim tekâmül sürecimize hizmet olduğu hususuydu. Gerçekten de hayatıma kim girdiyse, bana bir şeyler kattı, kimi fazlalıklarımı törpüledi, kimi eksiklerimi tamamladı ve bu günkü halime ulaşmamı sağladı. Ondan sebep…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aynodndr · 6 months
Text
Tumblr media
Kadıköy vapuruna binip de,
Beşiktaş ya da bilmem nerede
inme planı yaparken,
Hayalinize saplanan eski bir yolculuğun
Ne seferi biter
Ne seyri.
Durgun bir denizin ortasında
Duygular dalga, dalga
Hüzünler köpük, köpük akar durur da
Son durağı bilmez, ne vapur
Ne de içindeki keşkeler...
Bir lokma simide eşlik eden martılar bile,
Duymaz o derin çığlığı...
Özlemin adresi sorulmaz ki,
Ansızın çıkar gelir çırpınır yürekte.
Boşlukta kalan kolları
Yaşamın döngüsüne sarar gidersin.
Kavuşmak mı?
Bu yolculukta değil ama
Bir başka sefere Umut'la💙
Gülsen Dede
8 notes · View notes
benimlealakali · 6 months
Text
Sultanım,
Yıllar sonra size tekrar mektup yazıyorum. Her şeyi çok paylaşmayı seven bir kızınız olarak bu sefer bu durumu bize ait kılmak için gayret edeceğim. Çok hata yaptım, haddim ya da değerim var mıdır bilmiyorum ama Gavsımızı üzdüğüm noktalar da olduğunu düşünüyorum. Zor dönemler oldu, müsebbibi bizdik. Suçumuzu bilip oturmak yerine suçlu aradım diyar diyar. Kendi kendimi yedim bitirdim, Gavsımızın varlığında ona mürid olarak harcayabileceğim yıllarımı kaybettim. Kayıp için pişman olmak mühimdir. O pişmanlık kalbimin tam ortasında duruyor. Ama şimdi size geldik. Sizin dergâhınıza, sizin sofranıza geldik. Lokmamız ne kadardır bilmiyorum. Bilmem iyi mi olur onu da bilmiyorum ama ben size gerçekten mürid olmak istiyorum. Dünya hayatının yoruculuğu içinde size sığınmak, seyri sülük'e başlamak ve devam etmek istiyorum. Bazen yolumu kaybediyorum babam. Yolun varlığını bile unutuyorum. Ama öyle bir muhabbet istiyorum ki Allah'tan, unutmayı unuttursun bize. Hep sizle var olayım, olalım. Sizi de görmek çok istiyorum, sizinle konuşmak. Sizin bizi bildiğinizi bilmek istiyorum. Sevilmek istiyorum ki, seveyim. Sahip çıkılayım istiyorum. Dünyada garip kaldığım noktalar oldu ama artık gariplik kalksın istiyorum. Dünya ve ahirette sizin himayenizde beraberliğinizde olayım istiyorum. Çok yoruldum sultanım, sadrımla size geliyorum. Bir nazarınız, birkaç kelamınız, çokça himmet ve duanıza talibim. Kimi sizden ister kimi de sizi kıtasında sizden isteyen kısmına varıp oradan sizi istemeyi öğrenmeyi istiyorum.
Sizin babam olup olmadığınızı da öğrenmek istiyorum. Keşke bu gece gelseniz de bir şeyler söyleseniz. Naz edemiyorum galiba beceremiyorum, rüyasına geldiğiniz sofiler var duyuyorum bu nasıl hak edilir bilmiyorum. Gavsımızın ağlamayan bebeğe süt vermezler dediği gibi ağlamaya gayret ediyorum.
0 notes
micuco · 1 year
Photo
Tumblr media
Avcı kulübelerinin amacı sinirlerimi bozuyor ama bu sefer dedim ki, belki güzel bir doğa seyri için hizmet eder bize. Tırmandık, keşfettik, seyrettik. Bir tane bile geyik göremedik ama bana güzel manzara olsun… Pamuk gibi karlar, ağaçların yarattığı kontrast ve sessizlik, biraz da kahve. 163646 adet fotoğraf ile Serhat’ı yormayı da ihmal etmedim 😅 napalım, hayatı belegelemek bir bağımlılık. #skellefteå #myskellefteå #nature #sverige #north #life #mondaymotivation https://www.instagram.com/p/CqAw3jVqwh4/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
baydno · 1 year
Photo
Tumblr media
Denizciler neden “Çanakkale’den Geçemez?” Özellikle büyük gemilerde her şey not olarak tutulur. Bu notlar da seyir jurnali denen deftere kaydedilir. Yani rüzgarın ve denizin durumundan tutun da saat kaçta nerede olunduğuna, havanın sıcaklığından görüş mesafesine kadar… Ayrıca geminin sığ sulardan veya önemli su yollarından geçişleri de neredeyse anbean jurnal defterine yazılır. Dünyanın herhangi bir boğazından giren bir gemi, giriş saatini de çıkışını da yazar. Mesela Cebelitarık Boğazı’ndan geçen bir gemi deftere “03.00 Cebelitarık’a girildi.”, “07.00 Cebelitarık geçildi.” şeklinde not düşer. Ancak bir Türk gemisi #Çanakkale Boğazı’ndaki seyrini tamamladığında jurnale “09:00 Çanakkale çıkıldı.” yazar ya da “15:00 Şehitler Abidesi 2 milden selamlandı.” şeklinde not düşer, “geçmez”. Türk ticari gemileri düdükle selamlar, askeri gemiler ise bayrakla selam verir. Bu tabi ki yabancı gemilerde olmaz ama #Türk gemileri için yazılı olmayan kural, atalarımıza saygı göstergesidir. Çünkü… Topraklarının neredeyse her yanı düşman saldırısı altında olan Osmanlı, Çanakkale Cephesi’nin kontrolünü 1’inci Ordu’ya emanet etmiş, 3’üncü Kolordu ve birliklerinin koruması altında cephedeki direnişi sürdürüyordu. Savaşın seyri Osmanlı aleyhine devam ederken düşman kuvvetlerinin #18Mart’taki büyük saldırısı öncesi Nusret mayın gemisinin ‘hediye mayınları’ ile karşılaşan düşman kuvvetleri, bir bir Çanakkale’nin serin sularına gömülüyordu. Çanakkale’yi denizden geçemeyen İtilaf Devletleri bu sefer de karadan direnişi kırmaya çalıştı ancak öyle bir direnişti ki, Türk ordusunun gözü karalığı tarihe geçecek boyuttaydı. Öyle de oldu. “#ÇANAKKALEGEÇİLMEZ” şuuru ‘hasta adam’a şifa olurken, yeni Türk devletinin de ortak bilincini oluşturmuştu. Denizde ve karadaki zaferler “güneş batmayan imparatorluğun” güneşini batırıp “ÇANAKKALE’NİN GEÇİLMEZ” olduğunu monşerlere gösterdi ve yeni Türk devletinin ışığı oldu. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kumandanlarımıza ve şehitlerimize saygı ve rahmetle… https://www.instagram.com/p/Cp69GFBN4DI/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
ilkhaberler · 2 years
Text
Ukrayna, Rusya ile müzakere sürecini askıya aldı
Ukrayna, Rusya ile müzakere sürecini askıya aldı
24 Şubat’ta başlayan Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Ukrayna topraklarında birçok noktada çatışmalar sürerken savaşın seyri birçok sefer değişti. Rusya’nın Kiev etrafından çekilmesi ile birlikte ise savaşın on yıllar sürebileceği yorumları yapıldı. Savaşın başlamasından kısa bir mühlet sonra iki ülke ortasında Belarus’ta başlayan ve Türkiye’nin de birine mesken sahipliği yaptığı müzakereler…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aynurantt · 2 years
Text
Kadıköy vapuruna binip de,
Beşiktaş ya da bilmem nerede
inme planı yaparken,
Hayalinize saplanan eski bir yolculuğun
Ne seferi biter
Ne seyri.
Durgun bir denizin ortasında
Duygular dalga, dalga
Hüzünler köpük, köpük akar durur da
Son durağı bilmez, ne vapur
Ne de içindeki keşkeler...
Bir lokma simide eşlik eden martılar bile,
Duymaz o derin çığlığı...
Özlemin adresi sorulmaz ki,
Ansızın çıkar gelir çırpınır yürekte.
Boşlukta kalan kolları
Yaşamın döngüsüne sarar gidersin.
Kavuşmak mı?
Bu yolculukta değil ama
Bir başka sefere Umut'la💙
Gülsen Dede
8 notes · View notes
aynurant · 3 years
Text
Tumblr media
Kadıköy vapuruna binipte,
Beşiktaş ya da bilmem nerede
İnme planı yaparken,
Hayalinize saplanan eski bir yolculuğun
Ne seferi biter
Ne seyri.
Durgun bir denizin ortasında
Duygular dalga dalga
Hüzünler köpük köpük akar dururda
Son durağı bilmez, ne vapur
Ne de içinde ki keşkeler...
Bir lokma simide eşlik eden martılar bile, Duymaz o derin çığlığı...
Özlemin adresi sorulmaz ki,
Ansızın çıkar gelir çırpınır yürekte.
Boşlukta kalan kolları
Yaşamın döngüsüne sarar gidersin.
Kavuşmak mı?
Bu yolculukta değil ama
Bir başka sefere Umutla 💙
Gülsen Dede
5 notes · View notes
aydn68 · 3 years
Text
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
MECZUP OLAN MÜRİDİ YADA MÜRŞİT MAKAMINDA OLMIYAN KENDİ HALİNDEKİ MECZUP VELİYİ ŞEYH İTTİHAZ EDEN ZINDIKLIĞA DÜŞER BUYURULMUŞTUR.
Kendisine Velayeti Evliya yolu açılıpta bu yolda seyri süluk yapan müridin nefsi ruhun alemine girer hem bu sebeple hemde zikrin nurunun verdiği manevi zevk ve feyzler ve cezbeler sebebiyle ve daha önce ekseriya birçok kötü sıfatları ve Allah rızası için olmıyan arzu ve hevaları olan nefs için çalışan aklı selim olmıyan akıl nefs ruhun alemine girince feyzler ve nurlar ile nefsani arzularından geçmeyede başlayınca bu sefer akılda nefs için nefsin hevasına çalışmayınca müridin aklı örtülmeye sekire girmeye mürid aşk serhoşluğuna mazhar olmaya başlar eğer mürid sekire girip çıkarak yoluna devam ederse iyidir kemale erebilir fakat yoldayken cezbe ile sekire giripte sekirden çıkamazsa hep sekirde kalırsa bu mürid kemale ermemiş aklı sürekli sekir halinde olan nakıs meczup bir mürid olarak kalır.Bazı meczuplar budurumdadır. Böyle meczup lardan şeriate ve itikada aykırı sözler ve işlerde südur edebilir fakat aklı sekir halinde olduğu için kendisi mazurdur denilmiştir. Fakat ister nakıs meczup bir mürid olsun isterse fenafillaha ve velilik makamına kavuşmuş fakat nefsi ruhun aleminden iniş ile çıkartılarak bu aleme irşad için gönderilmemiş sekirden çıkarılarak aklı selim olarak aklı başına gelmemiş kendi halinde bir veli olarak bırakılan irşat yapamayan meczup velilerden olsun böyle meczupları şeyh ittihaz edip peşine takılanlar aklı başında oldukları ve mazurda olmadıkları için zındıklığa, küfre düşer buyurulmuştur.
Böyle meczupları şeyh ittihaz edip itikadı bozulanlar yada tasavvufta sapıklığa düşmüş bozuk tarikatlerde olanlar yada tarikati ve şeyhi hak ve doğru olsada kendilerinin itikadlarında bozukluk olup şeriata uymayı lakaytlığa ve hafife alıp önemsiz görenlerin bu durumda nefsine sıkı riyazet dahi çektirse zikirden aldığı zevkleri hatta keşfü keramete benzer olağanüstü halleri Ayeti Kerimenin ifadesiyle istidraçtır Allahtan bir cezadır.Ve bu zevklere olağünüstü hallere nefsin ve şeytanın aldatmalarına aldanarak kendilerini doğru yolda zannetmeleridir. İneğe tapan Bazı hint fakirleri ve islamı kabul etmeden şeriate uymadan nefsine riyazet çektiren papazlardada keramete benzer olağanüstü haller (istidraç) görülmektedir
Tumblr media
0 notes
aynodndr · 1 year
Text
Kadıköy vapuruna binip de,
Beşiktaş ya da bilmem nerede
inme planı yaparken,
Hayalinize saplanan eski bir yolculuğun
Ne seferi biter
Ne seyri.
Durgun bir denizin ortasında
Duygular dalga, dalga
Hüzünler köpük, köpük akar durur da
Son durağı bilmez, ne vapur
Ne de içindeki keşkeler...
Bir lokma simide eşlik eden martılar bile,
Duymaz o derin çığlığı...
Özlemin adresi sorulmaz ki,
Ansızın çıkar gelir çırpınır yürekte.
Boşlukta kalan kolları
Yaşamın döngüsüne sarar gidersin.
Kavuşmak mı?
Bu yolculukta değil ama
Bir başka sefere Umut'la💙
Gülsen Dede
7 notes · View notes
menittebeazzikra · 5 years
Note
Esselamü Aleyküm🌷20 yaşındayım çekingen bir karakterim var bana dokunan yılan bin yaşasın düşünce tarzına karşıyım bunun yanında kendi yağında kavrulanlardanım asıl konu benden islami, tebliğ amaçlı sohbet vermemi istiyorlar ama ben dualarımda hep emri bil maruf nehyi anil münker yapmayı arzuladığım halde sohbet vermek istemiyorum nedenini düşündüğümde çevredeki insanlarve nefs kaynaklı olduğunu görüyorum sizden istediğim, bir yazı yazsanız da sizin vesileniz ile doğru olanı görsemçokkararsızım
Aleykum Esselam kardeşim. “İyiliği emrediniz” kavli şerifince evvelâ kendimizin noksanlıklarını gidermeye çalışmalıyız. Kendimize iyiliği emrettikten sonra ailemize ve çevreye bu hususu nasıl uygular ve tebliğ ederiz bunun düşüncesinde olmalıyız. Çevredeki insanlara baktığımızda çoğu şeyi zaten yapmamak icab eder. O yüzden onlar ne der yerine, Âllâh celle celâlühu ne der diyebilmeli ve yapacağımız her işte, atacağımız her adımda Rabbül Âlemin'in rızasını kendimize şiâr edinmeliyiz. Nefis yapacak bir konu yok. Zariyat Suresi'nde “Sen yine de öğüt ver. Şüphesiz öğüt Mümin'lere fayda vericidir.” kavli şerifince de niyetlerimizi almalı ve bir harf dahi olsa karşı tarafa Âllâh celle celâlühun rızası için neyi aktarabilirimin düşüncesi üzerinde olmalıyız. Sende nefis yahut başka hâllerin olacağı düşüncesi şeytanın iyi bir oluşu engellemek adına yaptığı vesvese ve evham politikasından başka birşey değildir. İster sohbet et ister başka bir şey yap kendini her daim karşındakinden katbekat aşağıda göreceksin. Tasavvuf yolu der ki; kendini firavunun nefsinden kırk kat aşağı, noksan görmez isen bu yolda ilerlemen zor olur.. o yüzden sufiler kendilerini bir kelpin nefsinden dahi daha aşağı görmeye çalışarak seyri sülûk ederler. Sende bu düşüncelerle hareket edip her türlü iyilik hareketinde bulunacaksın inşaÂllâh. Sohbetse sohbet, hizmetse hizmet, yapılacak herhangi bir işse iş her ne varsa ve gerekiyorsa yapacaksın, yapmalısın da güzel kardeşim. Ben canlı yayında sohbet ederken bazen iyi oluyorum ve bazen kötü bunu kendim hissedebiliyorum. Lâkin diyorum ki içimden ben Âllâh celle celâlühu için okuyayım karşımdakinin nasibi varsa ve her ne alacaksa alır. Ben vazifemi yapayım da gerisi Âllâh celle celâlüha havale… Sana da bu şekilde yapmanı tavsiye ederim. İnsanlar eleştirecek, insanlar hased edecek, insanlar farklı gözle bakıp yerecek yersin. Bu onların günahı. Sen bunlarla uğraşmayacaksın. Senin işin bu değil. Sen bir insanı daha namaza başlatabilir miyim, bir insanın öğrendiği bir harf vesilesiyle dine yönlendirebilir miyim, bir insanın daha cehennemden kurtulmasına vesile olabilir miyim düşüncesinde Âllâh celle celâlühu için çalışıp gayret edeceksin. Rabbim celle celâlühu yâr ve yardımcımız olsun. Sefer bizden, zafer Alemlerin Rabbi olan Yüce Âllâh'tandır.
Hayırla geldin, dua buyur inşaÂllâh vesselam 🌹
7 notes · View notes
wozwaldllik · 6 years
Text
Âlemin Seyri
Hayatın sırrını verir gibi kulağına eğilip, sana kendini korumanı öğütlüyorlar. Koca koca adamlar ve kadınlar, anneler, babalar, arkadaşlar, öğretmenler ve çok bilmiş hayat koçları, hep aynı fısıltıyla törpülüyorlar donuk tebessümlerini:
“Âlem çok fena, koru kendini.”
Bir bildikleri var onların. Ömrün dört mevsiminde, ağır yorganlar gibi güzelce saklanıyorlar o çok bildiklerinin gerisine. Ne koşuyorlar, ne düşüyorlar. Olsa olsa biraz sıkılıyorlar. Sonra da sana dönüp akıllar veriyorlar, aklını alıyorlar.
Âlemi gösterip “Sadece seyret” diyorlar sana, “sakın dokunma!”
Hep kaçınman gereken bir şeylerden bahsediyorlar, yaşama iştahına mukayyet olmanı istiyorlar. Hayatla, insanlarla arana bir parça mesafe koymanı, parça parça ve muhakkak mesafeli olmanı, kendini ötekilerden korumanı öğütlüyorlar. Ötekiler, ötekiler…
Ötekiler kim kestiremiyorsun. Sana benzeyenler mi ötekiler? Kendilerine benzeyenler mi yoksa? Yahut senin dışında kalan herkes mi? Onların dışında kalanlar mı ya da? Kimlerden mürekkep bu ötekiler, sen de dâhil misin aralarına?
Usul usul kimliğini arıyor ötekiler, eski yeni bütün korkularında. Dünya bir dikenli bahçe, düşersen kanarsın.
Tumblr media
Etrafı düşmanlarla çevrili bir kara parçası gibi ordular diziyorlar kalbinin içine. Plastik askerleri kalbine damlata damlata eritiyorlar. Oysa sen komşularla çevrilmek istemiştin. Balerinlerle, hasır piknik sepetleriyle, kulağa takılan kirazlarla ve öbür basit mutluluklarla.
Bir kadınla bir erkeği, bir erkekle bir erkeği, bir kadınla bir kadını, bir insanla bir insanı, renkli abaküs boncukları misali toplamayı öğretiyorlar. Bir verip on almanın inceliklerini öğretiyorlar sana. Dört işlemin hiçbirinden eksilmiş çıkmamayı öğütlüyorlar. Bir değirmen gibi dönüyor düzenleri, ruhunu öğütüyorlar. Kulağına kulağına fısıldıyorlar:
“Kimseyi çok sevme, kimseyi çok sevme.”
Öyle kötü insanlarda sayılmazlar ha. En azından bir kısmı. Belki de seni kendi yaralarıyla bandajlıyorlar. Sevdikleri terk etmiş belki, onları. İnandıkları ihanet etmiş. Güvendikleri dağlara bir bir kar yağmış. Bir bildikleri olduğunu yineliyorlar hep. Adına tecrübe denen bazı ağır kanamalı yaraları. Seni kendi yaralarına hapsediyorlar.
Oysa dışarısı mis gibi hayat kokuyor. Nihayetinde dünyaya tek sefer gelmiş bir minik misafirsin. Âlemi elbet şaşkın, hülyalı, bir çiçek dürbününden seyredeceksin. Yetmeyecek seyretmek, elini yaksa bile uzanıp dokunmak isteyeceksin. Elbet sevecek, sevileceksin. Elbet kazanacak, kaybedeceksin. Pişmanlığı da tadacaksın muhakkak. Kalkmak için, elbette evvela düşeceksin.
Bazı kayıplar kazanç sayılır hayatta. Gülün rayihasını hatırladıkça ellerine batan dikenlere de gülümseyeceksin. Yaşadım diyebilmek için evvela çok sevecek, çok sevilecek; bir elinle bulutlara, öbürüyle yerkabuğunun magmasına değeceksin. Ve sonunda da tabii… Ne kadar yukarı tırmanırsan, o kadar derine düşeceksin.
Sakın korkma düşmekten. Ne kadar yüksekten düşersen çünkü,  bu güzel âlemi o kadar uzun seyredeceksin…
  Nermin Yıldırım
19 notes · View notes
aydinrehberi · 2 years
Text
Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün açıkladığı maske zorunluluğunun kaldırılmasının akabinde, İçişleri Bakanlığı kapalı alanda maske zorunluluğunu kaldıran genelgeyi 81 vilayet valiliklerine gönderdi. Buna nazaran toplu taşıma ve sıhhat kuruluşları hariç her yerde maskesiz dolaşılabilecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayyip Erdoğan, dün son sefer gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Şurası toplantısı sonrası yaptığı açıklamada kapalı alanda maske zorunluluğunun kaldırıldığını açıklamıştı. İçişleri Bakanlığı, bugün yayınladığı genelge ile maske zorunluluğunun kaldırılmasına ait ayrıntıları duyurdu.İçişleri'nden yayınlanan genelgede şu tabirler yer aldı:''Koronavirüs (Covid19) salgını sürecinde toplumsal hayatın işleyişine ait yöntem ve temeller, salgının genel seyri ve Sıhhat Bakanlığının teklifleri doğrultusunda Bakanlığımızca yayımlanan Genelgelerle belirlenmiş ve İl/İlçe Hıfzıssıhha Şuraları kararları ile hayata geçirilmişti. Salgınla çaba sürecinde en değerli etkenler ortasında yer alan maske kullanımına dair yöntem ve temeller salgının son periyot seyri ve Sıhhat Bakanlığının teklifleri göz önünde bulundurularak daha evvelki genelgemizle tekrar düzenlenerek açık alanlarda maske kullanım zaruriliği kaldırılmıştı.''KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR MASKE KULLANIMINA DEVAM ETMELİ''Sıhhat Bakanlığı'nın yazısında; 'Pandeminin geldiği noktada, salgının tesirinin azalması, aşılamanın yaygınlaşması, toplumsal hayatı eskisine oranla daha az etkilemesi ile birlikte alınan tedbirlerin dünyada olduğu üzere ülkemizde de toplumun her noktasında kısıtlama formunda değil ferdi seviyede uygulanması değerli hale gelmiştir. Bu nedenle ileri yaşlardaki bireyler ile kronik hastalığı, hastalık kuşkusu ve riskli kümelerle teması olanların hem kendini hem de etrafını korumak için maske kullanmaya devam etmeleri ve hatırlatma dozlarını yaptırmaları ferdî sorumluluk çerçevesinde kıymetlidir.''VAKALAR 1000'İN ALTINA DÜŞENE KADAR 2 ALANDA YASAK DEVAM EDECEK''Bu kapsamda 26 Nisan 2022 tarihli COVID19 Bilimsel İstişare Şurası teklifleri doğrultusunda; Açık ve kapalı alanlar dahil olmak üzere tüm alanlarda, tüm okullarda maske zorunluluğunun tümüyle kaldırılması, lakin ülkemizdeki günlük olay sayısı 1000'in altına düşene kadar bir süre daha toplu taşıma araçları ile sıhhat kuruluşlarında maske kullanımına devam edilmesi, kapalı alanlarda maske kullanıma dair yol ve asılların aşağıdaki formda değiştirilmesi bildirilmektedir' konuları Bakanlığımıza iletilmiştir.Bu çerçevede 27.04.2022 tarihinden itibaren;Toplu taşıma araçları ile sıhhat kuruluşları hariç olmak üzere öteki tüm kapalı alanlarda maske mecburiliği uygulamasının sona erdirilmiştir.Toplu taşıma araçları ile sıhhat kuruluşlarının kapalı alanlarında ise yeni bir karar alınıncaya kadar (günlük olay sayısı 1.000'in altına düşmesi halinde) maske kullanma zorunluluğuna devam edilecektir.Valilerimizce, üstte belirtilen temeller doğrultusunda İl/İlçe Genel Hıfzıssıhha Konseyleri kararlarının acilen alınacak ve uygulamada rastgele bir aksaklığa meydan verilmeyecektir.''Alan,Zorunluluğu,Sağlık,Maske,Toplu ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Yeni sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/son-dakika-icisleri-bakanligi-kapali-alanda-maske-zorunlulugunu-kaldiran-genelgeyi-81-il-valiliklerine-gonderdi/?_unique_id=626923d1ec9ea
0 notes
ah-val · 2 years
Text
بسم الله الرحمن الرحيم
"Hamd Âlemlerin Rabbi Allah'adır.
Allah rahman ve rahimdir.
Ceza gününün sahibidir."
(Fatiha, 2-3-4)
Allahu Teala kendisine 2. ayette "şükür" ile hamd ettin 3 ve 4 ayette ise "medh" ile kendisine hamd etti.
Kulun Allah'ı hakiki olarak hamd etmesi yoktur.
Belki taklit yoluyla Allah'a hamd eder.
Allah'ı hakiki manada hamd ve sena etmek, onun ve zat ve sıfatının künhünü anlamayı gerektirir.
Fakat Allah "Onlar ilimce onu ihata edemezler"
"Onlar Allah'ı gereği gibi tanıyamadılar" buyurmuştur.
Çünkü Bizler Allah'ı Esma ve sıfatları ile bize tecelli ettiği şekliyle tanıyabiliriz.
(Öz zatını yani yaratılmış olarak yaratıcıyı kuşatıcı şekli ile bilemeyiz.)
Bu sebeple Rasulullah (sav) Efendimiz Miraç gecesinde Allah'a şöyle dedi,
"Ben seni gereğince sena edebilecek güçte değilim, Sen kendi zatını nasıl sena ettiysen ben de öylece sena ediyorum."
Bu taklit yoluyla Allah'a hamd u sena etmektir.
Biz taklit yoluyla Allah'a hamd etmekle emrolunduk.
Sadi şöyle buyurdu,
"Vücudumuzdaki her kıl onun vergisi ve lütfudur. Nice seneler şükretsem bir kılın şükrünü edadan acizim."
İmam Gazali Hazretleri "Minhacü'l Abidin" isimli kitabında şöyle zikretti,
"Hiç şüphesiz hamd ve şükür umduklarına kavuşup istediklerini elde etmek isteyen saliklerin (manevi yolcuların) geçmeleri gereken yedi geçidin en sonuncusudur."
Hadîs-i Şerif;
"Muhakkak Nur müminin kalbine girdiği zaman kalbi açılır ve İnşirah eder. (sevinç ve ferahlık duyar)"
"Ya Rasulallah! bunun belirli alameti var mıdır?"diye soruldu.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem,
"Aldatıcı dünya hayatından uzak durmak, ebedi dünyaya yönelmek ve gelmeden önce ölüm için hazırlanmaktır." dedi.
▪️SALİKİN ENGELLERİ:
1. İlim ve marifet geçidi
2 Tevbe geçidi
3. Tuzaklar ve engeller geçidi
a) Dünya
b) Halk
c) Şeytan
d) Nefis
4. Dört büyük özürler geçidi
5. İbadette teşvik edilen duygular geçidi
6. İbadetleri helak eden geçidi
7. Şükür ve hamd geçidi
▪️3. maddede geçen tuzaklar üzerine açıklama;
İbadet ve tarikat ehli olan tövbekar seyri sülük'a (manevi yolculuğuna) bakar.
Gözünün Nuru olan ibadetlerden kendisini alıkoyan ve meşgul eden engelleri bulur, düşünür.
Onlar 4 şeydir.
1. dünya
2. mahlukat
3. şeytan
4. nefes
Salik bu engelleyici geçitlere yönelir ve bunları kesmede 4 şeye ihtiyaç duyar.
1. Dünyadan tecrit yani dünyayı gönülden çıkartmak.
2. İnsanlardan uzaklaşmak
3. Şeytanla mücadele etmek
4. Nefsi kahretmek.
Bu engellerin en şiddetlisi *"nefs-i emmare"* dir.
Ondan tamamen sıyrılmak mümkün değildir.
O şeytan gibi bir defada mağlup edilmez.
Çünkü nefis, hayat için alet ve binektir.
```Nefsin boyun eğmesi için onu "Takva gemi" ile gemlemeye ihtiyaç vardır.```
▪️ Nefisle mücadeleyi başaran kişi *ibadetlere yönelmek ister.
Bu sefer de kendisini 4 şeyin ibadetten alıkoyduğunu görür.
1. Rızık kaygısı
2. Çeşitli dünya düşüncesi
3. Musibetler
4. Allah'ın kendisine takdir ettiği kaza
Kul bu 4 geçidi ancak 4 şeyle yenebilir,
Birincisi: Rızık konusunda Allah'a tevekkül
İkincisi: Tedbirini aldıktan sonra işi Allah'a havale
Üçüncüsü: Şiddet ve musibetleri sabırla karşılamak
Dördüncüsü: Kaza ve kaderi rıza ile karşılamak.
▪️Bu durumda kişi kendisini ibadetlere teşvik* edecek şeye ihtiyaç duyar.
Bu da *"ümit ve korku"* dur.
Allah'ın yardımıyla burayı geçtikten sonra kendisini meşgul edecek durduracak hiçbir engel göremez.
Bilakis onu ibadete ve kulluk vazifelerini yapmaya çağırır.
O da aşk ve şevkle ibadet eder.
Bir de bakarki canla başla yapmış olduğu ibadetlerin *iki büyük düşmanı* belirmiştir.
Onlar "riya ve gösteriş", " ucub" kendini beğenmedir.
Bu geçitleri İhlas ile ve Allah'ın nimetlerini hatırlamakla kesmeye muhtaçtır.
Allah'ın güzel koruması ve kuvvetlendirmesi ile bu mertebeyi başaran kişiye gerektiği gibi hakkıyla Allah'a ibadet etmesi hasıl olur.
▪️Bütün bu geçitleri aşan kişi ibadete devam eder.
Lakin kendisine yani iç alemine baktığı zaman *Nimetullah Denizi* ndedir.
Allah'ın koruması, başarı vermesi ve imdadı ile Allah'ın nimetleri denizinde boğulmakta olduğunu görür.
İçine korku girer.
Şükrün bozulmasından ve nankörlüğe düşmekten korkar.
Bu ise İhlas ile elde edilen yüce mertebeleri düşürür.
Burada hamd ve şükür geçidi onu karşılar.
*Hamd ve şükür geçidini* çok çok hamd ve şükür etmekle geçmeye koyulur.
Burayı aşınca artık maksuduna ve gayesine kavuşmuştur.
~ Ömrünün geri kalanını bu halde nimetler içerisinde güzel bir şekilde geçirir.
~ Şahsı dünyada kalbi ukba da olur.
~ Gün ve gün postacıyı bekler.
~ Her gün biraz daha dünyadan nefret eder.
~ Mele-i Ala'ya karşı şevki artar.
~ Kendisini alemler Rabb'inin Peygamberi Muhammed Mustafa (sav) Hazretlerinin yanında bulur.
~ Kendisini gadapsız olarak rabbinin rızası ile müjdelerler.
~ Nefsin temizliğine kavuşur.
~ Cennet bahçelerine yerleşir.
~ Fakir nefsini sonsuz nimetler, büyük bir mülk ve saltanatın içinde bulur...
Kaynak: Rûhu’l Beyân Tefsiri
1 note · View note
haber2s · 3 years
Text
İstanbul Boğazı’nda 20. Yelken Seyri
İstanbul Boğazı’nda 20. Yelken Seyri
İstanbul Boğazı’nda 20. Yelken Seyri 2002’den beri Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en iyi yelkencilerinin yarıştığı, tüm dünyadan yelken tutkunlarının merakla takip ettiği, keyifli ve eşsiz görüntülerin sahnesi Bosphorus Cup, İstanbul Boğazı’nda 23-26 Eylül tarihlerinde 20’nci sefer gerçekleşecek. 20. yıla özel olarak tasarlanan logosuyla Bosphorus Cup’ı kazanan takım, klasik gümüş kupanın yanı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes