Tumgik
#konuşan kelimeler
perihann · 5 months
Text
Tumblr media
🖤🩶🤍
76 notes · View notes
selin-n · 4 months
Text
🎶🎵 Seni çok özledim! 💙❤️🥀
Tumblr media
İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında.
Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun,
Ama alışamıyorsun."
Ahmet Ümit – Bir Ses Böler Geceyi
Tumblr media Tumblr media
💙🥀🕊️
32 notes · View notes
yantekerlek · 5 months
Text
kelimeler boyunca, küfretmeden, hakaret etmeden, nasıl bu kadar galiz ve latif sövebildiniz hanımefendim. insan hayret ediyor:
"herkesin çevresinde gördüğü, tanıdığı gibi elti hanım kadar alıngan, kaplan kadar kıskanç, az buçuk sevimli, ayağı yer etmediğinde çekingen, sonrasında tepeye çıkmaya hazır, alaşağı edildiğinde içinde sabit tuttuğu her şeye karşı olan, kinine rağmen yine yaklaşan, hayranlık duymaya hazır, kesik kesik konuşan, her şeyin etkisinde kalmaya hazır, kendisinden çok iyiye köle, az iyiye ölesiye düşman..."
şule gürbüz | zamanın farkında
8 notes · View notes
philosopher-blog · 4 months
Text
الحب الذي ينبض في قلوبنا.. تلك الخاطرة التي تجسد مشاعرنا الصادقة والعميقة. فالحب هو لغة الروح التي تتحدث بدون كلمات، وتنساب في أعماقنا كالنهر الجاري.
عندما نقع في غرام شخص ما، يتغير كل شيء في حياتنا. تتحول الأيام إلى لوحات فنية ترسمها ألوان الحب والسعادة. نبحر في عالم مليء بالحنان والاهتمام، ونشعر بأننا قد وجدنا الشخص الذي يكملنا.
في خاطرة الحب، نتغنى بجمال اللحظات التي نمضيها مع من نحب. نتحدث عن الضحكات العفوية التي تملأ الأجواء، والنظرات العميقة التي تحمل في ثناياها الكثير من الكلام. نصفق للحظات الصعبة التي تجمعنا، ونتمسك ببعضنا البعض في ظل العواصف.
في خاطرة الحب، نرسم صورة للحبيب بألوان الشوق والحنين. نصفق لجماله ونعجب بملامحه الفريدة. نتحدث عن قدرته على تغيير حياتنا وجعلها أجمل. نستعرض الصفات التي نعشقها فيه، ونشكر الله على هذه النعمة العظيمة.
ولكن في خاطرة الحب، قد ينبض أيضًا الألم والحزن. فالحب قد يجرحنا ويترك أثره في قلوبنا المحطمة. نتألم لفراق من نحب، ونشعر بالوحدة والفراغ. لكن حتى في هذه اللحظات الصعبة، يبقى الحب هو الدافع للمضي قدمًا والاعتقاد بأن الأيام الجميلة ستعود مرة أخرى.
إن خاطرة الحب هي عبارة عن مشاعر متدفقة، تنبض بالأمل والشغف. إنها تذكير لنا بأننا قادرون على الحب وأن الحب هو تجربة تستحق العيش. فلنمنح قلوبنا الفرصة للانفتاح والتعبير عن المشاعر الجميلة، ولنخطّ خاطرة الحب التي تعكس روحنا الحقيقية وتعبر عن حبنا الصادق.
فلنعيش الحب بكل ما فيه من فرح وألم، ولنترك خاطراتنا تتحدث عنا وعن حياتنا المليئة بالحب والأمل. فالحب هو قوة تجمعنا وتربطنا، وهو رسالة تنبعث من قلوبنا لتصل إلى قلوب الآخرين. فلنكن خواطر الحب التي ترسم البسمة على وجوه من نحب.
The love that beats in our hearts...that thought that embodies our sincere and deep feelings. Love is the language of the soul that speaks without words, and flows deep within us like a flowing river.
When we fall in love with someone, everything changes in our life. Days turn into artistic paintings painted with the colors of love and happiness. We navigate a world full of tenderness and care, and we feel that we have found the person who completes us.
In thoughts of love, we sing of the beauty of the moments we spend with those we love. We talk about the spontaneous laughter that fills the air, and the deep looks that contain a lot of words. We applaud the difficult moments that bring us together, and we cling to each other in the midst of storms.
In Thoughts of Love, we draw a picture of the beloved in the colors of longing and nostalgia. We applaud its beauty and admire its unique features. We talk about his ability to change our lives and make them more beautiful. We review the qualities that we adore in him, and we thank God for this great blessing.
But in the thought of love, pain and sadness may also pulse. Love may hurt us and leave its mark on our broken hearts. We suffer from separation from those we love, and we feel lonely and empty. But even in these difficult moments, love remains the motivation to move forward and believe that good days will come again.
The thought of love is a flowing feeling, pulsing with hope and passion. It is a reminder to us that we are capable of love and that love is an experience worth living. Let us give our hearts the opportunity to open up and express beautiful feelings, and let us write a love thought that reflects our true spirit and expresses our sincere love.
Let us live love with all its joy and pain, and let our thoughts speak about us and our lives full of love and hope. Love is a force that unites and connects us, and it is a message that emanates from our hearts to reach the hearts of others. Let us be the thoughts of love that put a smile on the faces of those we love.
Kalbimizde atan sevgi... samimi ve derin duygularımızı somutlaştıran o düşünce. Aşk, kelimeler olmadan konuşan, akan bir nehir gibi içimizin derinliklerine akan ruhun dilidir.
Birine aşık olduğumuzda hayatımızda her şey değişir. Günler aşkın ve mutluluğun renkleriyle boyanmış sanatsal tablolara dönüşüyor. Şefkat ve özenle dolu bir dünyada yol alıyoruz ve bizi tamamlayan kişiyi bulduğumuzu hissediyoruz.
Aşk düşünceleriyle sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların güzelliğini söyleriz. Havayı dolduran spontane kahkahalardan, bol söz içeren derin bakışlardan bahsediyoruz. Bizi bir araya getiren zor anları alkışlıyoruz, fırtınaların ortasında birbirimize sarılıyoruz.
Aşk Düşünceleri'nde sevgilinin hasret ve nostalji renklerinde resmini çiziyoruz. Onun güzelliğini alkışlıyoruz ve eşsiz özelliklerine hayran kalıyoruz. Hayatlarımızı değiştirme ve onları daha güzel hale getirme yeteneğinden bahsediyoruz. Onda sevdiğimiz nitelikleri gözden geçiriyor ve bu büyük nimet için Allah'a şükrediyoruz.
Ancak aşk düşüncesinde acı ve üzüntü de nabız gibi atabilir. Aşk bizi incitebilir ve kırık kalplerimizde iz bırakabilir. Sevdiklerimizden ayrı kaldığımız için acı çekeriz, kendimizi yalnız ve boş hissederiz. Ancak bu zor anlarda bile sevgi, ilerlemenin ve güzel günlerin yeniden geleceğine inanmanın motivasyonu olmaya devam ediyor.
Aşk düşüncesi, umut ve tutkuyla atan, akıcı bir duygudur. Bize sevmeye muktedir olduğumuzun ve aşkın yaşanmaya değer bir deneyim olduğunun hatırlatıcısıdır. Kalplerimize açılıp güzel duyguları ifade etme fırsatı verelim ve gerçek ruhumuzu yansıtan, samimi sevgimizi ifade eden bir aşk düşüncesi yazalım.
Sevgiyi tüm sevinçleriyle, acılarıyla yaşayalım, düşüncelerimiz bizi, sevgi ve umut dolu yaşamlarımızı anlatsın. Sevgi bizi birleştiren, birbirimize bağlayan bir güçtür ve kalplerimizden çıkıp başkalarının kalplerine ulaşan bir mesajdır. Sevdiklerimizin yüzünü gülümseten sevgi düşünceleri olalım.
O amor que bate em nossos corações... aquele pensamento que encarna nossos sentimentos sinceros e profundos. O amor é a linguagem da alma que fala sem palavras, fluindo profundamente dentro de nós como um rio que flui.
Quando nos apaixonamos por alguém, tudo muda em nossas vidas. Os dias se transformam em quadros artísticos pintados com as cores do amor e da felicidade. Navegamos por um mundo cheio de compaixão e cuidado e sentimos que encontramos a pessoa que nos completa.
Com pensamentos de amor, cantamos sobre a beleza dos momentos que passamos com nossos entes queridos. Estamos falando de risadas espontâneas enchendo o ar e olhares profundos e cheios de palavras. Aplaudimos os momentos difíceis que nos unem, nos abraçamos em meio às tempestades.
Em Pensamentos de Amor, desenhamos a pessoa amada nas cores da saudade e da nostalgia. Aplaudimos a sua beleza e admiramos as suas características únicas. Estamos falando da capacidade de mudar nossas vidas e torná-las mais bonitas. Revisamos as qualidades que amamos nele e agradecemos a Deus por esta grande bênção.
Mas a dor e a tristeza também podem pulsar ao pensar no amor. O amor pode nos machucar e deixar uma cicatriz em nossos corações partidos. Sofremos porque estamos separados dos nossos entes queridos e nos sentimos solitários e vazios. Mas mesmo nesses momentos difíceis, o amor continua sendo a motivação para seguir em frente e acreditar que os dias bons voltarão.
O pensamento de amor é uma emoção fluida que pulsa com esperança e paixão. Lembra-nos que somos capazes de amar e que o amor é uma experiência que vale a pena viver. Vamos dar aos nossos corações a oportunidade de se abrirem e expressarem belos sentimentos e escreverem um pensamento de amor que reflita nossa verdadeira alma e expresse nosso amor sincero.
Experimentemos o amor com todas as suas alegrias e dores, deixemos que os nossos pensamentos falem de nós e das nossas vidas cheias de amor e esperança. O amor é um poder que nos une, nos conecta uns aos outros e é uma mensagem que sai de nossos corações e chega aos corações dos outros. Sejamos pensamentos de amor que colocam um sorriso no rosto de nossos entes queridos.
11 notes · View notes
matmazelnoraliya · 2 years
Audio
“Kelimeler çoraklaşıyor bazen.”
Gecenin kalbinden geçip gitti hırçın bir tren ve sen dönmekle dönmemek arasında bir yerde, kaçırıp camdaki suretinden kederli gözlerini, seyrettin ışıkları soluk kasaba içlerini.
Göz önünde dururken gömü, kayıp parçasını aradın haritanın akşamı karşılayan telaşlı halini aradı oda, konuşkan ellerini, sokulgan gövdeni.
Silik bir rüya gibi uzayan üzgün kırlardan geçti tren geceyi ürperten ıssız mezarlıklardan, hayatın ve ölümün iç içe geçmiş gizli simetriğini düşündün, birlikte ölünecek hiç kimse bile yokken
ölümün aynasından yansıyan hayatın güzelliğini, dalları karlarla kaplı ağaçlıkları, seherde sazlıkları seyrettin, sazlıklardan kanatlanan kuşları.
Dinle, seni geri isteyen şehrin sesini getiren rüzgârı uyanmasın diye içinde uyuyan karanlık, usul usul konuşan sokağı dinle dağınık masa, tozlu konsol, eskimiş sedir, kitaplık, sen bekliyor perdeleri yarı açık pencerede.
Oya Uysal, Günaydın Sevgili Gece
31 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Kendi halinde mütevazı bir hayat süren, tüm gayesi sadece işini düzgün yapmak olan, sahnelere/yayınlara/röportajlara çıkıp her konuda demeç vererek şöhret budalası olmamış insanların hastasıyım. Bu kişiler en çetrefilli ve zor konularda akıl yürütme becerileri, sade duyuları ve işlerine olan sarsılmaz inançları ile hayranlık uyandırıcı insanlar. Ama ne yazık ki kıymetlerini yeterince bilmiyoruz. Bir keresinde Sedat Anar demişti; “egonuz yoksa kimse sizi ciddiye almıyor” diye. Benzer bir şeyi de bir röportajında Nuri Bilge Ceylan da vurgulamıştı: “Mütevazılık hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz…” Bu insanlar sessizce işlerini yapadururken bazı insanlar da tüm hayatlarını bas bas bağırarak ve kendilerini anlatarak geçiriyorlar. Sosyal medya kullanımının artması ile tam anlamıyla “konuşan” Türkiye olduk. Konuşmanın ön koşulu düşünmekti lakin biz bu seviyeyi atlayıp doğrudan konuşan daha doğrusu laf yetiştiren bir topluma evrildik. Herkes her konuda konuşuyor ama dinleyen çok az; o yüzden de kelimeler sihrini yitirdi. Sadelik; hayatımızdaki ince bir nakıştı o nakış altın varaklı kitsch bir aynaya döndü. Dostoyevski mi demişti “Şu dünyada doğruyu söylemek kadar zor;boş konuşmak kadar kolay şey yoktur”. Oysa kelimeler sakin göllerin kıyısında bizi bekleyen kayıklardı ve orada olmalarının tek nedeni bizi karşı kıyılara götürmekti. Önemli olan öte yakaydı yani varacağımız sahil. Biz o sahile havuzlu site yaptık. Durup dururken yazı yazamıyor insan. Yazmak için bir derdinin olması lazım. Yazmamızın, konuşmamızın, va’z ettiklerimizin esas menzili bu :Anlam bulmak. İnsan konuşarak anlam bulmuyor; hem kendi iç sesini hem de beşeri sesi dinleyerek manâ buluyor. Hitap kürsüsüne çıkan, bir başka kişiyi yaşama karşı teşvik etmedikçe kendi egosunu tatmin ediyor. Biraz kenara çekilip bu insanlara baktığımda bir şeyi fark ettim: Bu insanlar arsız değiller yalnızlar! Aslında bu kadar çok konuşmalarının, önde olma gayretlerinin, her konuda görüş beyan etmelerinin bence tek sebebi bu. Çoğunun sanal dünyanın ötesinde başka bir dünyası yok, varoluşu burada bulmuşlar. Bu varoluşu sürdürebilmek için her gün konuşmak, her gün her saniye yazmak ve hep bir hikaye uydurmak zorundalar. Yazmazlarsa unutulacaklar. Uyurlarsa ölecekler ! O yüzden “50K takipçim oldu teşekkürler Türkiye” naraları. Bakıyorsunuz bir gün, zeka küpü çocuklarının oldukça bilgece konuşmalarını aktarıyorlar, bir gün bir iki yıl önce Linkedinde çıkmış bir yazıyı bir danışanlarına söyletiyorlar, ertesi gün eve gelen tamirciden liderlik ve cesaret ilhamı alıyorlar. Eskilerin bir sözü vardı “iyi insanlara denk gelesiniz” diye. Bu arkadaşlar da sanırım bilge insanlara denk gelesiniz diye dua almış. Hülasa; hepsi tek bir şeyi bekliyorlar: Kendilerine bir şey olmasını. Blaise Pascal demiş ki “İnsanların bütün mutsuzluğu bir tek şeyden kaynaklanır: bir odada oturup sessiz sakin durmayı becerememelerinden.”
Abdal anlamaya, aptal anlaşılmaya çalışır. Halbuki hakikatte ilkinin anlaşılmaya ikincisinin anlamaya ihtiyacı var.” D. Cündioğlu’ nun böyle bir sözü vardı Suat Soylu . Tevazu göstermek bilmek ile alakalı. Bilmediğini bilmek de tevazu göstermenin koşulu. Çünkü bilmediğini bilmez isen, bilenler önce bilmediğini gösterip, sonra neyi doğru bileceğini anlatmak zorunda kalırlar. İş kademeli olarak zorlaşır. Sosyal medya bilen ile bilmişin ve Bilge ile bilgiçi ayırt ettirmediğinden bazıları için güzel bir sığınak.
9 notes · View notes
ghostmansblog · 1 year
Text
Gerçeğin mânâsına bakarsanız asıl çok konuşan insan suskundur..yazdığı veyâ dilinden çıkan kelimeler içindeki derin denizin taşarak dışa vurmasından ibâret olan tezâhürlerdir..🐞 #uğurca
4 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
Kalemin dudağından gamlı bir ahraz düştü
Kelimeler takıldı rüzgarın kirpiklerine
Çaresizliğe şimdi bir damla ayaz düştü
Güz bitti kış zevale varmak üzere
Takdiri ezelden gaip bahtımıza ki
Hüzne bulanarak bir deste maraz düştü
Sevenler hasretli sevgililer yoksul
Şifa kuytu köşelerde,sanki hekimler mesul
Bir virüs dermana edince tevessül
Merhem ellere şimdi inkiraz düştü
Parlak ekranlarda arandı masumiyet
Bebekler aç ve susuzken izledi insaniyet
Develere bile merhamet etmeyince o zihniyet
Pırıl pırıl umutlara şimdi bir açmaz düştü
Tenlerde temas kesildi
Ciğerlerde nefes...
Bir görünmez anahtarla kapandı pek çok kafes
Annesiz yavruların bedduasıyla gelince o ses
İki yüzlü medeniyetin şimdi peçesi inanılmaz düştü
Zalim izzetliydi mazlum zilletli
Hep böyle gitmezdi ya bu devran illetli
Zulümler zilletli masumlar heybetli
Gurur ininde gömülü,
süper güçler şimdi ev ehli
Adalet eliyle zalime bak ikaz düştü
Bir dem düştü yüreklere korkudan ve ölümden
Ne çektiyse lal çekti elinden ve dilinden
Anlamayınca insan bir nefesin kıymetinden
Dünyanın eşiğinden binlerce enkaz düştü
Mahşerin provası , mizanın tiyatrosu
Her gün çekiliyor sanki istikbalin videosu
Baba evlattan uzak anneden kaçar yavrusu
Yorgun insanlığın saçına acı bembeyaz düştü
Kıştan sonra bahar, leylden sonra nehar var
Umudunu kırma yarına ne güzellikler var
Bu işin sahibi yaparsa hep güzel yapar
Açılmayan avuçlara şimdi ne niyaz düştü....
Ey yıkılmamak üzere direnen buğday başakları
Ey uğraşımız gayretimiz
evde kalışımışlığımız ey...
Kul kurar kader güler, susar konuşan diller
Uzun emeklere şimdi keskin bir infaz düştü...
Rüzgar
4 notes · View notes
acid-gramma · 2 years
Note
anon anlaşılmaz bi şekilde konuşan (çok terimsel olsa dahi, karşıdakinin anlayamayacağının farkındadır zaten eğer anlattığı şey mesleği değilse) insanlar genelde poser oluyor ya -genelde- ciddiyim. çok karmaşık bir problemi saf haliyle anlatabilen insan 1000 iq dur
evet bu arada ben bazen nasi olsa anlamayacak diye araya sacma kelimeler sikistiriyorum ingilizce speaking dersinde. herkes b1 fln cok iyi olsalar da anadilimiz ingilizce degil sonucta belki bilmedigim bi kelime soyledi diye dusunuyorlar. ama bn poserlikten degil kitlenecegimi dusundugumde ya da aradigim kelimeyi bulamayinca yapiorm aiaksnsos
10 notes · View notes
perihann · 7 months
Text
Rain!!🌧️⛈️Yağmur!!
🤍🌩️⛈️🌧️⛈️🤍
Dışarıya yağmur,
Yüreğime hasret,
Fikrim/e sen.
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden, bir bilsen...!❤️
Cemal Süreya
☁️🌧️🌩️⛈️☁️⛈️
Tumblr media
🌺💙❤️🌸
115 notes · View notes
selin-n · 4 months
Text
🎶🎵 Tombe La Neige☃️🌨️
Tumblr media
Öyle bir gel demelisin ki, mesafeler anlamını yitirmeli...!
Tumblr media Tumblr media
Huzurlu geceler!
💙🥀🕊️
35 notes · View notes
kar-anl1k · 2 years
Text
"Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler;
ağzına dolar insanın, sussan acıtır, konuşan kanatır."
5 notes · View notes
kral-adam-58 · 2 years
Text
Neden susar ki insan
Söylemek istediği onca şey varken
İnsan büyüdükçe mi artıyor dertleri
Yoksa sustukça mı
Dertler büyüyor içimizde
Ne çok şeye susuyoruz
Hiç düşündünüz mu
Susmak ne çok şey anlatır
Konuşarak anlatamadıklarımıza
En güzel cevaptır kırmadan dökmeden
En ağır sözden bile etkilidir bazen
Her suskunluğun
Mutlaka bir nedeni vardır
Dil sustuğu zaman
Kifayetsiz kalır kelimeler
Susmak bazen başlangıçtır
Bazen de bitiş noktasıdır
Her konuşan alim değildir
Her susan da cahil değildir
Susmak düşüncelerin terazisidir
Bazen bir bekleyiştir susmak
Bazen de sözün bittiği yerdir
Kimi zaman suskunluk
Kabul edilmiş bir hata yada suçtur
İnsanın susmaları bitmez bir türlü
Sevgilerini,özlemlerini,acılarını
Üzüntülerini,gözyaşlarını
Suskunluğunda saklar
Dua ederken susar
Kaderine razı gelir susar
Keşkelerine pişman olur susar
Kırmamak,kırılmamak için susar
Sen haklısın der susar
Konuşmanın boşa kürek çekmek
Olduğunu düşünür susar
Bir şeyleri değiştirmeyeceğine
Kanaat getirir susar
Susar ha susar
Bazı zamanlarda
Elinden hiç bir şey gelmez susar
Bazen acı çeker susar
Öfkelenir tepki olarak susar
Bazısı çok konuşmaktan yorulur susar
Bazısı da iki lafı bir araya
Getiremediğinden susar
Kimi çok sever susar
Kimi korktuğu için
Kimi çekindiği için susar
Kimi çok yorgundur benim gibi
İçinden konuşmak gelmediği için susar
Susmak sabırdır,hünerdir
Asalettir,zarafettir,sanattır
En büyük erdemdir yerine göre
İnsan bazen sadece susmak ister
İç huzura ermek için
Sükunetin derinliğindeki
Güzelliklere sığınarak için susar
Söyleyecek söz kalmamışsa susar
Hem varmış,hemde yokmuş
Gibi hissettiğinde susar
Susar ha susar
Söylenecek bişey varsa söyleyin
Taki bu suskunluk mezara kadar gider
Susmayın
Ecel adres sormuyor
4 notes · View notes
andythemightymouse · 2 years
Text
Kırmızı Pazartesi'yi okumadım. Bir cinayetin işleneceğini herkes biliyor fakat susuyormuş. Şimdi içinde kitabın insanların nasıl bir suskunlukları vardı falan bilmiyorum. Susmanın da çeşitleri var. Okumak istiyorum birazdan gidip alacam o kitabı. Daha önce Tezer Özlü'yü böyle ani bir kararla okuyup ağlamıştım. Ben ahlâk polisi değilim. Ağlak polisleri de kusura bakmasınlar.
Bir cinayetin işleneceğini bilerek susuyorlar. Burada susmak da cinayet te bir metafor olsa gerek. İnsanlar susmuyorlar gerçekte. Ohoo muhabbetleri çok iyi. Muhabbet kelimesinin karşılıklı hoşlaşmak olmadığı bir evren var. Orada karşılıklı konuşan iki insan var. Herkes birşeyler diyorlar. Ama bir cinayetin ardından kimse şunu demiyor, bu iş olacaktı, geliyordu, gördüm ve sustum.
Ben mesela susmadım. Ama insanlar yalıtkanlar. İnsanlar ses yalıtımı gibiler. Sesim ulaşmıyor. Nefesim yetmiyor. Yani basit bir mesajı karşıya iletemiyorum. Anlatım bozuklukları bulaşıyor onlarla her karşılaşmamda cümlelerime. Ve karşımdakilerin suskunluğuna hizmet etmediğim anlar için suçlanıyorum. Hiçkimse hiçbir şey yapmak zorunda değil bu yüzden ben kimseyi suçlamıyorum.
Ben bir terapist değilim. Ben ayrıca the rapist de değilim. Ben sizin sustuğunuz benim susmadığım bir eşitsizlik dünyasında daha fazla nefes alamıyorum. Bir amacım vardı mesela bir zamanlar. Öğrendiklerimin işe yarar olup olmadığını samimiyetle test edecektim hep. Hep dinleyecektim. Değişime açık olmayı öğütledim hep kendime. Değiştim de. Ben susmayı da denedim. Yalıtkan olmayı da denedim. Siz nasıl yaşıyorsunuz bu şekilde, o sesleri yalıtmak daha zor dinleyip anlamaktan.
Kirlenmiş hissediyordum sustuğum anlarda. Üzerime yük yüklüyordu suskunluğum.
Kıyaslamıyorum kimseyi kimseyle. Kimse beni kimseyle kıyaslamasın. Benim tek seferlik ve tek kişilik hayatım da böyle oluversindi. Benim hakettiğim hiçbir şey yok. Beklentilerim var. Umudum yok. Yapabileceklerim var. Yapmayı göze alabileceklerim var. Ama yaptığım hiçbir şey yok görünürde.
Kilo alıp vermek, sigarayı alkolü bırakmak başlamak, delirmek akıllanmak üzerine konuşmamak göreceli doğrulara götürür insanı. Akvaryum balığı yapar insanı. Bir salonun köşesinde dekorasyon malzemesi yapar insanı. Altı ay önce delirmesem ölürdüm. Şimdi ölmezsem deliririm.
Herşeyi derinlemesine sürekli tartışmak doğruların doğruluğunu test etmek, doğruları doğru bir şekilde zamanı gelince çöpe atmak doğru bir tutum bence. Bak insan olarak, tamamen bedeni ve ruhuyla bir insan olarak nesin? İnsan konuşabiliyor. İnsan yoruluyor. Acıkıyor. Anlaşıldığını hissedince tamamlanmış ve güçlü çıkıyor sokağa. Bazı yemekler anlaşılmışsın gibi hissettiriyor daha lezzetli geliyor tadı basit bir soğan olsa da. Canım Kırmızı Pazartesi'yi çekiyor.
Susmak ile sessizlik mesela farklı şeyler. Birileri sana bir doğrunun belirli bir versiyonunu dayatıyor bir ortamda. Orada yediğin yemekler lezzetsizleşiyor. Lokmalar boğazına diziliyor. Uykular gözünün kapalı olduğu saat dilimi oluyor sadece dinlendirmiyor. Konuşmalarda geçen kelimeler sadece suskunluğun insanın içinde yaktığı ateşe atılmış odunlar gibi oluyor. Bir şey yapmakla yapmamak arasındaki fark fiziksel olarak değil mana olarak ortadan kalkıyor. Hiçbir şey yerli yerinde değil. Sen salonda bir dekorasyon malzemesisin.
Özgürlük öyle kolayca üstesinden gelinecek bir kavram değil. Özgürlük savaşçıları akran baskısıyla yaşıyor. Kendi kararlarımı veriyorum mesela ben diyor evet özgürlük diye tanımlanmış ve test etmediği değerler için hayatlar söndürüyor.
Susmak özgürlük değildir sadece sezgisel olarak bunu biliyorum. Sessizlikse bana daha özgür geliyor. Kırmızı Pazartesi'yi sabırsızlıkla bekliyorum.
6 notes · View notes
winonartt · 2 years
Text
Yeğenimle arkadaşlık ilişkileri hakkında konuştuk bugün. Ona bir kaç tavsiye vermek istedim. Kendisi 5 yaşında ve zorba bir arkadaşıyla ilişkisini yatırdık masaya. Kız için şunu söyledi:
" o benimle oynamak istemiyo, oynadığında da bana kötü şakalar yapıyo, sürekli beni korkutuyo ve iğrenç kelimeler söylüyo."
" peki onu özlüyor musun ya da barışmak istiyor musun?"
"barışmak istiyorum bazen"
" neden ? "
" çok fazla oyuncağı vardı ve oyuncakları çok güzeldi ama galiba beni kötü hissettiren biriyle sadece oyuncaklarını sevdiğim için barışmamalıyım."
Kelimelerini hiç süslemiyorum bu arada hep düzgün konuşan bir çocuktur kendisi. Ama bunu dediğinde bi an durdum ve kendi çocukluğumu düşünmeden edemedim. Beni kötü hissettiren biriyle, senelerce oyuncaklarının güzel olması gibi çıkarıma olan bir sebebim bile yokken yan yana kaldım. Ve bu konuşmanın yeğenime verdiğim tavsiye konuşmasından daha çok, bana farkındalık veren bir konuşma olduğunu farkettim.
2 notes · View notes
tripuck · 26 days
Link
0 notes