#hayalimi nasıl gerçekleştirebilirim | Explore Tumblr Posts and Blogs

ladysbooks · 5 years

Text

Yok

O gün onun için oldukça özel bir gündü. Kırmızı fularını taktı ve kırmızı rujunu sürdü. Psikoloğu ile buluşacaktı. Rüzgarı arkasını aldı. Yelkenlerini açtı. Bilinmezliğe doğru yola koyuldu. Kendinden daha bilge olanların sözünü dinleyecekti. Bu onun için çok büyük bir adımdı. Psikoloğunun hayatı aşmış olabileceğini düşündü. Başka hiçbir şey onu rahatlatamazdı. Çünkü o hayatı aşıp delirmişti.

Ne şakaydı bu sözler ne de doğru? İlk aşamada maskesiyle gidecekti. Belki sonra değiştirirdi. Taktı kibir maskesini ve çıktı bir yola. Psikoloğunun ofisine gelmişti. Ve biraz bekledi. Sıra kendine geldiğinde gerildi. Odaya girdi. Sakin adımlarını bu odaya girmek için attı. Odanın içinde çeşitli oyuncak arabalar vardı. Bu ona eski sevgilisini hatırlattı ama umursamadı. Devam edecekti ve koltuğa oturdu. Psikoloğu ona anlat dedi. Ve anlatmaya başladı.

‘’ Aslında çok değil kısa bir süre önce sevgilimden ayrıldım. Yazılarımda hep bir eksik ve özlem duygusu var. Bunu çözmek istiyorum.’’ Dedi. Psikoloğu şöyle bir baktı. ‘’ Nasıl çözebileceğini düşünüyorsun?’’ dedi. ‘’Şöyle ki eğer farklı konular anlatırsam bunun çözüleceğini düşünüyorum yani ilham istiyorum.’’ Dedi. ‘’İlhamı bende bulamazsın. İlham sokakta’’ dedi psikoloğu. ‘’ Eh şimdi sokaktayım işte. Anlat bakalım.’’ Dedi. ‘’ Ben anlatamam. Şu an anlatma sırası sende’’ dedi. ‘’ Tamam anlatıyorum öyleyse. Bir hayal kuruyorum sadece arkadaş meclisimizin olduğu, benim bir bok olduğum ve bunun hayaliyle yanıp tutuşuyorum.’’ Dedi. ‘’ Yanıp tutuştuğun daha büyük şeyler olmasını ister miydin?’’ dedi. ‘’ İsterdim tabii ama olabilecek en iyi hayali kuruyorum zaten yoksa kurmazdım’’ dedi. ‘’ Bazen olabilecek en iyi hayal, olabileceğin en iyi yer değildir ve insanlar genelde en yakınlarına bile söyleyemeyeceği kendini ispatlama hayalleri kurarlar.’’ Dedi. ‘’ Kendimi ispatlamak istiyorum tabii ama asıl istediğim bundan daha ötesi. Ve buna nasıl ulaşabileceğimi bilmediğim için şu an karşınızda adeta kıvranıyor. En büyük hayalimi ifade ediyorum. Düşünüyorum. Oysa ne küçük hayalim var. Daha büyük hayallerim olmalı ama buna nasıl ulaşabileceğimi bilmiyorum. Kabullenmek gerek bazı şeyleri. Fakat kabullenemiyorum.’’ Dedi. ‘’ Kabullenemediğiniz nedir?’’ dedi. ‘’Beni yalnızlığımla baş başa bırakması tabii ve bunu bir neden olmadan yapması. Aslında bir yandan kendimi gerçekleştirememek.’’ Dedi. ‘’ Peki kendinizi nasıl gerçekleştireceğinizi düşünüyorsunuz?’’ dedi. ‘’ Ancak zamanla kendimi gerçekleştirebilirim. Affedersiniz ama ben ben dediğim şu ip ince ben hayalimdeki kişi olmak için elimden geleni yapmak için farklı biri olmaya karar vermiş birisiyim. Her şey kabulüm bunun için.’’ Dedi. ‘’ Her şey derken?’’ dedi. ‘’ Kurduğum hayaller ve çarpık gerçekliklerim.’’ Dedi. ‘’ Bunun için üzülmeniz gerekse bile mi?’’ dedi. ‘’ Olabileceğim ben için kuracağım hayaller bile hizmet etmeli.’’ Dedi. ‘’ Öyleyse farklı hayallerin kurun çünkü bu hayal belli ki hoşunuza gitmiyor.’’ Dedi. ‘’ Elbet tabii gitmez çünkü bu sadece çocukluk hayalimin devamı niteliğindedir.’’ Dedi. ‘’ Çocukluk hayalinizi anlatmak ister misiniz?’’ dedi. ‘’ Farkı yok yine ayınısıydı.’’ Dedi. ‘’Peki neden aynı hayali kurdunuz?’’ dedi. ‘’ Çünkü benliğim zarar almıştı. Beni kabul etmeyen küçük ruhlu bir insanı kabul edebilirim ama büyük ruhlu olduğunu gösterenleri kabul edemiyorum.’’ Dedi. ‘’ Peki ne değişti şu an bu hayali kurmak istemiyorsunuz?’’ dedi. ‘’ Çünkü bu hayal tam bir felaketti. Beni zorluğa sürüklemek dışında hiçbir şey yapmadı. Belki beni hasta eden tek sebep budur. Bilemiyorum. Fakat böyle küçük bir hayalin gerçekleşmesi ve bunun hoşuma gitmemesi beni mutsuz eden ve hasta eden bir şeyse neden hala aynı hayali kuruyorum?’’ Dedi. ‘’ Çünkü kırıldınız.’’ Dedi. ‘’Belki ama büyük ruhluydu.’’ Dedi. ‘’Buna nasıl karar veriyorsunuz?’’ dedi. ‘’Kriterlerimin uymasıyla bu iş oluyor.’’ Dedi. ‘’ Yani başka biri olsa yine olurdu. Ve başka bir hayale kapılırdınız.’’ Dedi. ‘’ Belki fakat yine kalbim hiçbir zaman iyileşmezdi.’’ Dedi. ‘’ Peki kalbinizin iyileşmesini sağlayan şey nedir?’’ dedi. ‘’Yeni bir hayalden başkası değil.’’ Dedi.

Psikolog durakladı ve ‘’Öyleyse yeni bir hayal kurun.’’ Dedi. ‘’İyileşmemi istemezdi ki.’’ Dedi.

https://www.youtube.com/watch?v=rMAUsAPA-W0

1 note · View note

eskiz-sude · 4 years

Text

Liseli Psikolog 3

Okuldan eve dönerken her zaman güneş batmış oluyor. Son zamanlarda işlerim çoğaldığı için daha da geç geliyorum. Böyle zamanlarda babamın eve geç geliyor olması işimi kolaylaştırıyor. Evin kapısına geliyorum. Elim zile basmak istemiyor. Ayaklarım bu eve girmek istemiyor. Ev demek bile istemiyorum şu kapının ardına. Nefesim daralıyor sonra bir psikolog olduğumu hatırlatıyorum kendime. Derin bir nefes alıyorum. Şimdi başkası olsa "nerdeyim, napıyorum" terapisini kullanırdım. İnsanlar bunu kendilerine sorduklarında endişelerinden kurtulur rahatlarlar ama ben burada olmak istemiyorum bu yaptıklarımı yapmak istemiyorum sadece bir an önce ölmek istiyorum. Sonra kendime gülüp zile basıyorum. Kapıyı annem açıyor. Bu evde yaşamakla ölmek arasında çok da fark yok diye düşünüyorum eve girerken.

Odama geçip bu gün kazandığım parayı biriktirdiğim zarfa koyuyorum. Bu zarf benim kaçış biletim. Tek umudum. Lise bitene kadar gerekli parayı toplayabilirsem bu evden kaçıcam. Şimdi bu umuda tutunarak yaşıyorum. Hem işler böyle iyi gitmeye devam ederse gerçekleştirebilirim hayalimi. Düşüncesi bile beni mutlu etmeye yetiyor.

Zil çalıyor, gelen babam olmalı. Dur bakalım bu gün nasıl bir olay çıkaracak? Hemen antreye koşuyorum, kapıda karşılamazsak kendini değersiz hissediyormuş beyfendi. Zaten öylesin dicem ama kavganın çıkış sebebi olmak istemiyorum. Yüzüme sahte bir gülüş koyup "hoşgeldin baba" diyorum. Gülmeyince de kızıyor babamız. Sonra koskoca psikoloğun düştüğü hallere bak diyip kendine gülüyorum. Eyvah güldüğümü görüyor.

"Ne sırıtıyon hayırdır" diyor,

"hiiiç" diyorum. Her hareketime bir laf etmese olmaz zaten. Akşam yemeğinde esip gürlüyor yine. Allahtan kavganın çıkış nedeni ben değilim. Böyle zamanlarda ilmek yanımda olsa keşke. Babamın taklidini yapar beni güldürürdü. Küçüklükten beri yanımda olmasına öyle alışmışım ki yanımdan bir iki saatliğine ayrılsa çok fena bir boşlukta hissediyorum. Danışanlarımın bahsettiği " o olmasa yaşayamam" olayı bu galiba. Yaşayamamak değil de bu boşluk dayanılmaz hale getiriyor. Benim ilmekle karşı hissettiğim duygu aşk değil. Sanki nasıl desem yapışık ikizimmiş gibi. Onunla ayrılacağımı aklımın ucundan bile geçirmem, yani geçirmiyordum ama benim işlerime yardım etmek için mecburen bir günlük bir kaç saatimizi ayrı geçiriyoruz. İlmek gidip danışanlarımın şikayetçi olduğu kişinin kulağına bir şeyler fısıldıyor. Mesela geçen günkü benden bir yaş büyük kız. Babasına gidip kızının artık kendisini sevmediğini ondan nefret ettiğini fısıldıyor. Babası bakıyor hakkaten kızı kendini görmezden gelmeye başlamış. Dediklerini yapmıyor, söylediklerini umursamıyor tabi babamız kaybetme korkusuyla kendine biraz çeki düzen veriyor. İlmek aynı zamanda terapi sırasında yazdırdığım en sevmediğim özellikler maddelerini sayarak babayı uyarıyor, tabi babamız tüm bunların kendi düşüncesi olduğunu sanıyor. İlmek her an adamın düşünceleriyle oynayınca tabi bu davranışları da etkiliyor. Olmadı rüyasına giriyor adamcağızın, sonuç olarak ilmek sayesinde danışanlarıma çok güzel bir hizmet sunuyorum. Tek bir sorunumuz var; ilmeğin bu yeteneği benim ailem üzerinde işe yaramıyor. Eh terzi kendi söküğünü dikemezmiş.

Babamla yaptığımız bir tartışmadan sonra babam harçlığımı da kesti. Bu yüzden İlmek de ben de bu kadar çalışmak zorundayız. Pislik adam yaa. Tartışmanın içeriğini bir ara anlatırım size.

Şimdi ödevlerimi yapıyorum. Saat 11.45 ilmek birazdan gelir. Ben yatağa geçiyorum. İşte geldi. Yatağıma sokuluyor. Ona sarılıyorum. Nasıl özledim. Daha ayrılalı 4 saat olmadı, ama özledim. sarılıp kokusunu içime çekiyorum. İlmeğin kokusu bu dünyada olmayan bir koku. Öyle güzel ki insanı sarhoş edebilir. Gözlerimi kapadığımda çiçek şeklinde mavi bir mücevher canlanıyor zihnimde. Ama bu bile onun kokusunu anlatmaya yetmiyor.

İşlerim henüz bitmedi diyor ilmek.

"Ben uyumadan gitme lütfen" diyorum.

"Tamam" diyor

Sarılarak uyuyoruz. Bazen diyorum ki bırakayım bu işleri. İlmeğin yanımda olması bana yeter. Ama hayat şartları bırakmıyor. Bu adamdan en kısa zamanda kurtulmalıyım. Başka çarem yok.

#hikaye #original character #my art #sketch

0 notes

kriswuturkey · 7 years

Text

KRIS WU VOGUE ME Röportajı

"Daha uzun yaşayamıyorsan, daha derin yaşa."

VogueMe 2016 Ekim Sayısı : Kris Wu ile Hızlı Soru Cevap

Soru: En çok sahip olmak istediğin bir yetenek? WYF; Bir anda uyumak.

Soru: Çok alışmak istediğin bir yemek? WYF; Domatesli omlet.

Soru: Kişiliğinin hangi kısmı favori yönün? WYF; Ruhumun özgürlüğü.

Soru: Kendi giyim tarzın? WYF; Benim için rahat olan bir şey.

Soru: Hatırladığın en güzel yolculuk ? WYF; Gençken, annemle birlikte Los Angeles'a gittiğimde,Çin tiyatrosu için Hollywood Walk Of James'i ziyaret ettiğimizde. (Yerde dünyaca ünlü isimlerin yer aldığı sokaktan bahsediyor.)

Soru: Şimdi sizin için en lüks şey nedir? WYF; Zaman.

Soru: Favori kariyerin? (Şuan yaptığından farklı olan) WYF; Basketbol oynamak,umarım bir daha ki hayatımda hayalimi gerçekleştirebilirim.

Soru: En çok kullandığın cümle veya kelime? WYF; Bilmiyorum. (En çok kullandığı kelime bu mu veya bilmediği için mi bilmiyorum dedi orası belli değil.)

Soru: Nasıl daha iyi çalışabilirsin?

WYF; Daha fazla uyuyarak.

Soru: Eğer bir seçim hakkın olsaydı,neyin tekrar gerçekleşmesini isterdin? WYF; Kalbimin içinde bir ses var ama yavaş yavaş bulmak için zamana ihtiyacım var.

Soru: Slogan'ın nedir? WYF; Normalde deli (Normally Insane) Daha uzun yaşayamıyorsan, daha derin yaşa. (If you can't live longer, live deeper.)

Soru: Eğer bir işin olmasaydı,ne yapardın? WYF; Gerçekten yapacak bir şeyim olmasaydı, evde kalırdım ve evde kalmaya devam ederdim.

Kris Wu'nun Sesi

Soru: Müzik yapmaya devam edemeyeceğini hissettiğin zamanlar oldu mu hiç?

WYF: Düzenli asimilasyon ve sergileme yeteneğine sahip olman gerekir yeni şeyler için eğer yeni şeyler yoksa belki yazmak için ilham bulmana imkan olmayabilir.Eminim ki bu müzik sektöründe bu tür zorlukları olan çok insan vardır. Şu anda her şeyi hep iyi yapıyorum,bu aralar zamanımın çoğunu film çekimlerinde harcıyorum ve onlar bana çok yaratıcı ve enerjik fikirler verdi.Benim iç evrenim patlayacak durumuna geldi.Şu anda her ne kadar bunu yürütmek için vaktim olmasa da fikrimi ve ne tür müzik istediğim son derece açık. Bana göre, müzik özgürlüğün tadını çıkarmanın bir yolu, bunu yaparken yorgun hissetmem.Gelecekte umarım müzik ve çekimlerin arasında bir denge sağlayabilirim.

Soru: Yurtdışından olan müzik sanatçılarıyla çalışmak ister misin?

WYF: Bu tür bir imkanın yani yurtdışından sanatçılarla çalışmanın kaderine bağlı bir şey olduğunu düşünürüm hep.Umut ediyorum ki böyle bir işbirliği sırasında, tanıklık edebileceğimiz,konuşmayı,anlaşmayı başarabileceğimiz,müzik veya kendimiz hakkında olsun, daha organik bir işbirliği olmasını ve sadece iş üzerinde kurulan bir anlaşma olmamasını isterim.

Soru: Oyunculuk kariyerin hakkında ne tür düşüncelerin var ?

WYF: Farklı bir atılım ve değişik karakterlere meydan okuyabileceğimi, yeni ve farklı şeyler deneyebileceğimi umut ediyorum.Ben açık fikirli birisiyim,umut ediyorum ki gelecekte daha zor rolleri bulmak mümkün olur.Bu tür senaryoları bulmak gerçekten zor ama sadece aktörler için değil aynı zamanda yapımcılar içinde aynı durum. Denemek istediğim çok rol var ama çoğunlukla izleyicilere sergilenmez bunlar,belki genelde daha çok edebiyat ve sanat filmleri olduğu içindir. İyi işlerle karşılaşmadığım sürece bunları biraz durduracağım (düşüncelerimi).

Soru: Luc Besson ile ilk çalıştığında nasıl hissettin?

WYF: Luc Besson, kendisi bir kameraman,senarist prodüktör ve kameraman evet.Belki de bu yüzden çekim prosedürü çok net ve daha hızlıydı çünkü aynı anda bir kameraman olduğu için istediği şeyler çok açıktı ve kolay anlaştı buda kameramanlarla yaptığı konuşmanın daha az vakit almasına neden oldu.Bu süreç, çekim ekibinin ilerlemesinin tam programa göre uymasına neden oldu.Bunun gerçekten şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum.

Soru: "Özgürlük maliyeti bazen tam olarak bir özgürlük değildir" bu deyimle ne hissediyorsunuz?

WYF: Aslında, bu kariyerde, çok kez kazandım,çekmek istediğim filmi çekebilirim,kendi müziğimi yapabilirim, birçok fandan destek de alabilirim ve her istediğimi yapabilirim.Bu benim özgürlüğüm ama belki başka özgürlükleri kaybedebilirim.Hem bir pastaya sahip olup hem de onu yiyemezsin,sadece düzgün bir davranışının olması iyi bu tür hayata zaten alıştım,özgür bir ruha sahip olmak yeterli.

Soru: Konu dostluğa/arkadaşlığa gelince,bunun önemi nedir?

WYF: Arkadaşlık da ki en temel şey,kardeşin gibi davranmaktır ve onun için her şeyi yaparım.Çünkü ben kesinlikle arkadaşlarımı sonuna kadar destekleyen birisiyimdir.Küçükken,arkadaşlarımında bana aynı davranacağını düşünüyordum.Eğer ben onlar için ayağa kalktıysam,neden onlarda kalkmasın? Ben bunu böyle hissetmiştim küçükken ama insanlar bu şekilde düşünmüyormuş demek,benim onlar için yaptığım gibi bana da aynısını yapamazlarmış. Ancak, yavaş yavaş gerçek arkadaşlarımın kim olduğunu görmeye başlamıştım.Daha dengeli bir kalbe sahip oldum.Biraz daha büyüdüğümde,bu tür isteklerim olmadı ama üzgün de olmadım çünkü başka bir kısımın senin için kalkması,kendin için istediğin bir şeymiş,yani beklentilerimi yükseltmedim.Eğer arkadaşlarınıza yardım etmek istiyorsanız,o zaman yardım etmelisiniz ve eğer ilerde o kısım karşılık olarak size yardım etmezse, bırakın onları

Soru: Hangi becerileri bulmak istiyorsun?

WYF: Bu aralar,şuan ki becerilerim iyi kullanımdalar ama hepsi sonuna kadar kullanılmadı,bir hayalperest gibi, hepsine bir tik koymak istiyorum.Ama her noktanın biraz daha alana ihtiyacı var ilerlemeler için.Bu yöntemle, çok çaba sarf etmem gerekir.Yeni beceriler ise, kendime çok fazla baskı yapmak istemiyorum.

Soru: Moda nedir?

WYF: Seni temsil eden bir şey giymek.Moda seninle birlikte değişen bir şey ve senin davranışını ve auranı gösterir.Aynı zamanda yakından müziğimi tamamlar.Hip-hop tarzı müzik yapan birisi mesela daha çok rahat takılır kıyafet konusunda.

Soru: Saç stilini çok fazla değiştirmeyi sever misin?

WYF: Değişik saç renklerini severim,sadece düşünüyorum da gerçekten çok seviyorum.Saç stillerim tanıklık yapıyorsa eğer veya birileri tarafından beğeniliyorsa bu çok iyi bir şey ve bu büyük ihtimalle modanın bir parçasıdır başkalarının ilgisini çekmek.Gençken, bir çok şey denemeliyiz.Benim takım olarak taktığım şeyler gibi, küpe takmak ve diğerleri bunun hepsi moda bu ortak bir dildir.

engtrans: becca

trtrans: rosekl718

#kriswu #wuyifan #wufan #yifan #kris #wu #galaxyfanfan #kriswuturkey #vogue #vogueme

3 notes · View notes