Tumgik
#bungou stray dogs drama cd türkçe
bungoustraydogs-tr · 4 years
Text
Bungou Stray Dogs Drama CD- Welcome To the Hot Springs- Side Dedective Agency Türkçe Çeviri
Tumblr media
Ses dosyasını buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Kunikida: Atsushi, hala konaklama yerine gelemedik mi? Atsushi: Özür dilerim, Kunikida-san, ryokana* birazdan varmış oluruz. Ranpo: Ah~, çok yoruldum! Ajansın- hayır, tüm Japonyanın en değerli insanını bu kadar çok yürüterek ne yapmaya çalışıyorsun, Kunikida? Kunikida: Özür dilerim Ranpo-san, yakında orada olacağız. Ranpo:  Birazdan! Sürekli ve sürekli “birazdan” demiyor musun? Beni daha çok yürütmeye mi çalışıyorsun? Kunikida: Hayır! Hayır, erm… Ranpo: Söylemem gerekiyor ki daha fazla yürüyemem… Kunikida: Erm, eğer daha fazla yürüyemeyeceksen… kenji, ranpo-san’ı taşıyıver. Kenji: Tamam. Sorun değil. Ranpo: O zaman, teşekkür ederim! Atsushi: Ranpo-san, kenji-kun özür dilerim. Kunikida: Sorun değil ama neler oluyor Atsushi, azıcık yürüdükten sonra ulaşırız dememiş miydin? Atsushi: Demiştim, harıtaya göre 5 dakika yürüdükten sonra gelmemiz gerekiyordu… ah! Kunikida: Ne oldu? Atsushi:  Üzgünüm, gideceğimiz yer yürüyerek 5 dakikalık mesafede değil ama otobüs durağına kadar 10 dakika sürüyor, bu yüzden otobüs durağına 5 daki- Ranpo: Ehhhh? 10 dakikalık otobüs mesafesini mi yürümemiz gerekiyor? O kadar yürüyemem! Kunikida: Yürüyüp yürüyememen önemli değil, zaten birisinin sırtında taşınıyorsun… Ranpo: Mm, Kunikida-kun, bir şey mi dedin? Kunikida: Hayır. Ama zaten yola koyulduk yürümeye devam etmekten başka çaremiz yok. Atsushi: Herkesten özür dilerim. Kenji: Sorun değil! Tanizaki: Atsushi-kun, bu mesafe benim için de sorun değil. Atsushi: Teşekkürler, Kenji-kun, Tanizaki-san. Kunikida: Daha fazla geç kalamayız. Tanizakı, haritayı sen takip et. Tanizaki: Tamam Atsushi: Kunikida-san, lütfen bekle. Kunikida: Ne var, Atsushi-kun? Zaten programdan geri kaldık. Ayrıca benim için en affedilmez olan şey de programımın bozulması. Buna rağmen hala burada zaman kaybetmek mi istiyorsun? Atsushi: Erm, ama… Kunikida: İyi, ne yapacaksan hızlıca yap. Atsushi: Şu andan itibaren, Dazai-san kayboldu… Kunikida: Mmm? Dazai burada değil mi? Oh, gerçekten de yolculuğun başından beri bir çok şey konuştuk ama hala o egzotik sesi duymadık! Dazai, neredesin? Dazai! Dazai: Kunikida-kun~~~~~~~~~~~~~~~~ bana mı seslendin?~~~~~~~~~~~~~~~ Kunikida: Hmm? Sesi nereden geliyor? Tanizaki: Nehirde yüzen şey… Dazai-san mı? Dazai: Kunikida-kun! Kunikida: Ne, nehrin yüzeyindeki… Agh, yine olmaz. Dazai: Beni mi arıyordun? Kunikida: Dazai! Hemen buraya gel! Dazai!!!! — Vahh, ne hoş bir oda! Baksanıza! Manzara da çok güzel! Ah, nehri de görebiliyoruz! Atsushi: Ah, bu nehir Dazai-san’ın akıntıya kapıldığı nehir. Dazai: Ah~~ bu soğuk nehir bedeninin vücut ısısını yavaşça düşürecek kadar güzel~ Kunikida: Böyle korkutucu şeyleri aşıkmışsın gibi söyleme! Tanizaki: Ah, bu odada herkes rahatlayabilir! Ranpo: Herkes mi? Kunikida, mükemmel bir dedektif olduğum için kendime ait bir odam yok mu? Kunikida: Ah, özür dilerim, Ranpo-san. Ryokan sahipleri başkanın eski bir arkadaşı ve sadece bir oda tutarsak bedava kalabilmemizi sağlayacak kadar da naziklerdi. Ranpo: Mmmm? Öyle mi? O zaman başka şansımız yok. Atsushi: Bu yüzden Yosano-sensei ve Naomi gelemedi, kadınların girmesi yasaktı. (yazık be) Kunikida: Doğru, kadınlar ve erkekler aynı odada kalamaz. Tanizaki: Naomi seyehate katılamamasının çok üzücü olduğunu söyledi. Ranpo: (Naomi’yi taklit ederek) “Abimle aynı yatakta uyumak istiyorum.” Gibi şeyler söylüyordu. Tanizaki: Heh, eh?? Hayır, hayır. Ranpo: Ah, bu doğru. Tanizaki-kun genellike Naomi’yle aynı yatakta uyuyor. Tanizaki:Eh! Sen bunu nereden biliyorsun… Kunikida:  Ranpo-san, lütfen buraya gelir gelmez ajans üyelerini kışkırtmayın. Neyse, şimdi onsene* gidelim. Zaten planımızın çok gerisindeyiz, rahatlayıp sohbet etme zamanı değil! Atsushi: “Rahatlayıp sohbet etme zamanı değil!” onsene rahatlamak için gelmedik mi zaten… Kunikida: Bana laf yetiştirme Atsushi. Her şey plana göre gitmeli. Dazai: Hapşu! Hapşu! Üzrime yapışan giysiler beni rahatsız ediyor. Kunikida: Çünkü buraya gelirken nehre atladın! Dazai: Çok soğuk… Kunikida: (iç çeker) Herkes bu salak donmadan önce onsene girsin! Dazai: Ne naziksin… — Kunikida: Tamamdır, herkes onsene girsin. Atsushi: Nanzarayı seyredebiliyoruz, mükemmel! Kenji: Onsen çok güzel! Tanizaki: Atsushi-kun, hemen gir! Atsushi: Tamam. Kunikida: Bekle, sırasına göre yapmamız lazım. İlk önce yıkanmalıyız. Sonra onsenin içine bir anda girmemeliyiz. Önce ayaklarımızı koyup kan dolaşımını hissetmeli sonra belimizi ve göğsümüzü son olarak da omuzlarımızı sokmalıyız. Böylece kalbimizi ve vücudumuzu zorlamamış oluruz. Ranpo: Ahh, bu onsen çok güzel! Dazai: Yorgunluğu alıp götürüyor~ değil mi, ranpo-san? Kunikida: Az önceki dediklerime ne oldu?! Atsushi: Ah, Kunikida-san, ben dinliyordum. Dediklerini anladım. Söylediğin için teşekkürler. İlk ayaklardı, değil mi? Kunikida: Benim için bunları yapmana gerek yok Atsushi. Bunları söylemen beni daha da incitecek. Dazai: Gulugulugulu, güzel değil mi? Burada olduğumuz sürece mutluyuz gulugulugulu… Kunikida: Suya dalma!!! Atsushi: N-neyse, Kunikida-san onsene girerken bile gözlüklerini mi takıyorsun? Yıkanırken çıkartman gerekmiyor mu? Kunikida: Gözlüklerim bedenimin bir parçasıdır. Atsushi: Ö-öyle mii… Kunikida: Atsushi benim gözlüklerini sorun ediyorsan Dazai’nin bandajlarıyla sorunun yok mu? Atsushi: Dazai-san’ın… eh’ suya bandajlarla mı girdi!? Erm, Dazai-san, üstünde hala bandajların var! Dazai: Bandajlarım bedenimin bir parçasıdır. Atsushi: Ö-Öyle mi? Dazai: Jem bir kerecik “birbirimize karşı açık olmak” hoş değil mi? Kunikida-kun? Atsushi-kun? Atsushi: Doğru. Kunikida: Bandajlarla kaplıyken nasıl bize karşı açık olmuş oluyorsun?! Atsushi: Hahaha. Kunikida-san bunu dese de apaçık mutlu gözüküyor. Ah, Tanizaki-san ve Kenji-kun, o tarafa gidelim mi? Kenji: Ah, Atsushi-san — Kenji: Ne güzel bir onsen Atsushi: Evet, kenji-kun Tanizaki: Atsushi-kun biliyor muydun? Buradaki onsenin yaraları iyileştirmek gibi etkileri olduğu söyleniyor! Atsushi: Ehh, ama ajans üyeleri olarak yaralanırsak Yosano-sensei bizi hemen iyileştiriyor. Onsene ihtiyacımız yok ki! Tanizaki: Yosano-sensei mi?!?! Ama atsushi, ah, eğer ölümle dip dibe değilsen, Yosano-sensei, ah, seni iyileştiremez ki? Atsushi: Ah, evet, doğru. Tanizaki: Ah, ve eğer yaraların çok ciddi değilse, ah, o zaman öldürücü bir hasar- Atsushi: Sen… iyi misin? Tanizaki: AH, AH, AHHHHHHHH! HAYIIIIIIIIR1 BANA DOKUNMA!!!! AHHHHH! AHH!! Atsushi: Psikolojik bir travmayı tetikledim gibi hissediyorum. — Kunikida: Yıkanma zamanı geldi. Atsushi: Ah, kunikida-san yıkanacak… arkasını ovalamada yardım etmeliyim… Kenji: Kunikida-san, arkanı yıkamada yardım edeyim! Kunikida: Ah, neyin ne zaman yapılacağını iyi biliyorsun Kenji. Atsushi: Ah, o zaman gidip Dazai-san’a yardım etmeliyim… eh, Dazai-san nereye gitti? Dazai: Mmm,tamam, bir gün yine onsene gelelim. Atsushi: Ah, hemen yıkanmayı bitirmiş… Hep Kunikida-san ve Dazai-san bana bakıyor, yıkanırken onlara yardım etmeliydim. — Kunikida: Ah, çok rahatladım. Ovalamakta  iyisin, kenji Kenji: İneklerin yıkanmasına sürekli ben yardım ederdim. Kunikida: İneklerin mi? Kenji: Bunu yapmak bana Ihatov köyünü hatırlatıyor. Kunikida: Benim sırtımı ovalarken inekleri düşünüyorsan açıkcası biraz tedirgin oluyorum. Kenji: Bu yüzden tüm gücümü kullanacağım. Tüm gücünle ovalama başlasın-! Kunikida: A-acıtıyorsun Ken-kenji, Kenji!  Çok güçlüsün! Gücünü kontrol etmezsen omurgam kırılacak! Kenji: Tamam. Atsushi: Hahaha. Eğlenceli bir ortamdayız. Tamam, bir kere daha kaplıcaya gireceğim. Rampo: -mırıldanır- Atsushi: Ah, Ranpo-san lastik ördekler getirmiş! Ranpo: Hmm, bunlarla oynamak eğlenceli oluyor! Hem ördeği suyla doluyken sıkarsan, bam! Artık bir su tabancan var, haha. Atsushi: Eğlenceli gözüküyor! Lütfen bana da ver! Ranpo: İyi, sırf sana özel denemene izin vereceğim. Atsushi: Çok teşekkür ederim! Ahahaha! Gerçekten de eğlenceliymiş!! Ranpo: Mmm! Atssuhi: Bir kez daha deneyebilir miyim? Hee, eh, yo! Ahahaha! Gerçekten muhteşem bir şey! Kunikida: Atsushi… biliyorum keyifli zaman geçiriyorsun ama az önce… ve hala daha yüzüme su sıçratmaya devam ediyorsun!? Atsushi: Eh! Kunikida-san! Özür dilerim! Kunikida: Ha… Aha… Atsushi bile saçma davranıyor… Dazai: Aman, aman sence burası güzel değil mi Kunikida-kun? Bir kaplıcaya geldiğimizde yapman gereken şey kendini rahatlatmak olmalı- gulgulugulu… Kunikida: Suya dalma! Hayır, iyice rahatlamalarına izin vermem lazım, değil mi? Dazai: Değil mi? Gulugulugulu Kenji: pattapattapattapatta!!! Tanizaki: Mm, ah! Ah, bekle, sıcak, sıcak su yüzüme g-geliyor. Kenji: Bu hamam yüzmemize yetecek kadar geniş! Burayı beğendim!! Kunikida: Ne yapmaya çalışıyorsun Kenji? Kenji: pattapat- Ranpo-san dedi ki bu kadar büyük bir kaplıcaya rastlamak çok sık olmazmış, burada yüzmeye ne dersiniz~ Kunikida: Ranpo-san! Ranpo: Hoş olmaz mı, Kunikida? Burada hiç müşteri yok. Kunikida: Mmm, tamam o zaman, Ranpo-san öyle diyorsa…  ne de olsa tatilde asla tereddüt etmemizi söyleyen bir söz var. Ranpo: Aynen! Bu yüzden Kunikida sen de yüz! Kunikida: Eh? Ben de mi? Ranpo:  Tatilde tereddüt olmaz, değil mi? Kunikida: Mm, mm, sanırım… Ranpo-san iyi vakit geçirirken onu bozamam. A-anladım. Ranpo: Ağır hareket ediyorsun… modunda değil misin? Kunikida: Eh! Ranpo-san’ın keyfini kaçıramam. Eğer böyle davranacaksa, düşünce tarzımı değiştirmem gerek! Kunikida Doppo, yeteneklerimi göstereyim! Ranpo: O zaman, hazır-başla!! Kunikida: Heh! Serbest stil! Kurbağalama! Sırtüstü! Kelebek! Serbest stil! Kurbağalama! Sırtüstü! Kelebek!  Nasıldım, Ranpo-san?! Nasıl yüzdüm- Ah, eh? Ranpo-san? Ranpo-san? Ranpo: Ya~ Kunikida çok masum! Kunikida: Hey Ranpo-san, ne zaman çıktın? Dazai: Gulugulugulu gezide insanlarla dalga geçmeyi seviyor, gulugulugulu Kunikida: Sen neden suya batıp duruyorsun?! ---- Atsushi: Ah~ Lezzetli! Tanizaki:Yediğimiz yemekler oldukça lüks, Naomi'nin de denemesini isterdim. Kenji:Onsen'e gittik, lezzetli yemekler yiyoruz. Karnımı iyice doyurduktan sonra, huwa~ şimdi uykum var. Atsushi: Bekle, bekle Kenji-kun. Çok yakında odamıza gideceğiz, lütfen biraz daha dayan. Kunikida: Neden bu kadar gürültüsünüz! Koridorda sessiz yürüyün! Tanizaki: Ah, özür! Atsushi: Haha! Kunikida-san okul gezisinde öğrencilere yol gösteriyormuş gibi davranıyor! Kunikida: Beğen ya da beğenme, ben aslında öğretmenim! Atsushi: Konusu açılmışken, doğru ya... Kunikida: Geçmişte olanlar önemli değil. Odamıza gidelim. Tanizaki: Ah! Odamızın ortasında asılı bir ceset var!!! Ranpo: Ünlü bir dedektiften beklenildiği gibi! Onsen ryokan gibi yerlere geldiğimde bir cinayetle karşılaşıyorum. Trajik bir kader de denilebilir. Kunikida: Ben de odaya ilk dönenin neden sen olduğunu merak ediyordum. Ne yapıyorsun Dazai! Atsushi, Kenji, Dazai' yi indirin. Kenji&Atsushi: Peki Kenji: Heh Atsushi: Bana bu tarafta yardım edebilir misin? Bir, iki- Kunikida: Ne yapıyorsun? Dazai: Yaa~ Tavandaki kiriş o kadar harika duruyordu ki yukata düğümüyle gücünü test etme gereği duydum. Ama sonra ayağım kaydı ve boynum tesadüfen ipe asılıverdi. Kunikida: Ne biçim bir durum bu? Kendine çeki düzen ver, Dazai. Dazai: Ah, gerçekten de kendimi düzeltmeliyim! Sadece güzel bir kadınla birlikteyken ölebilirim! Kunikida: Neden bu kadar dsiplinsizsin? Ayrıca düzenlice serilmiş futonu darmadağın etmişsin! Ranpo: Ahaha! Durum buysa futona direk atlamamız gerek! Kunikida: Bekle, Ranpo-san!!! Ne yapıyorsun?! Ranpo: Ohh! Futon ve yastıkların herbiri yumuşacık, bu yastık- hah! Tanizaki: Ah! Bekle, ne yapıyorsun Ranpo-san?? Ranpo: Hehe, yastık savaşı! Atsushi-kun ve Kenji-kun, hep beraber! Savaşalım~ Atsushi: Eğlenceli gözüküyor! Öyleyse, hah~ Ranpo: Ohh, epey iyisin! Sıra sende Kenji-kun! Kenji: Oh, anlıyorum. Yastık savaşı yapıyoruz! Öyleyse- Kunikida: Hepiniz durun! Kenji: İşte geliyorum! Kunikida: Duh! Gahhhhh.... Atsushi: Kenji-kun'un tüm gücüyle fırlattığı yastık tam Kunikida-san'ın yüzüne geldi... Ranpo: Çok şanslısın Kunikida! Top yüzde*! ÇN: Yakantopta topun yüze gelmesi durumunda söylenen bir söz. Kunikida: Kenji, senin yeteneğin insanüstü güç, dikkatli ol! Kenji: Tamam! Kunikida: -iç çeker- Öyleyse yastık savaşını bitirin ve yatmaya gidin. Sonra ışıkları kapatacağım. Ranpo: Kunikida-kun~ Etraf tamamen karanlık olursa uyuyamam. Kunikida: Ranpo-san, durumun buysa lütfen daha önce söyle. Tamam öyleyse, küçük lambayı yakalım. Küçük lambayı yaksam olur mu, Ranpo-san? Çn: Geleneksel ryokanlarda ışık bir düğmeyle kısılarak ayarlanır. Kunikida burada parlaklığı ışığı kısarak azaltmaktan bahsediyor.) Ranpo: Mm! Kunikida: Öyleyse uyuyalım. Dazai: Kunikida-kun~ Etraf tamamen karanlık olmazsa uyuyamam~~ Kunikida: Neden daha önceden söylemedin! Dazai: Yah, sorun olmadığını düşünüyordum. Tıpkı beklediğim gibi karanlık olmazsa- Kunikida: O zaman kafanı futonunun altına sok! O zaman karanlık olur! Dazai: Tamamdır! Kunikida: Öyleyse ışıkları kapatıyorum!!! Dazai: Kunikida-kun~ Kafamı futonun altına soktuğumda ayaklarım açıkta kalıyor, böyle çok soğuk! Kunikida: Bu tarz önemsiz sorunlarla kendin uğraş! Atsushi: Erm... Kunikida: Ne var, Atsushi? Tamamen karanlık olursa sen de mi uyuyamıyorsun? Atsushi: Benim için çok da önemli değil ama ışıklar sürekli kapanıp açılırsa uyuyamam. Kunikida: Eh, anlaşıldı. Öyleyse ışıkları kapatıyorum, herkes uykuya dalsın. Tamam mı? Dazai: Bu arada, Kunikida-kun~~~ Kunikida: Bu sefer ne var? Sazai: Sadece sana seslenmek istedim. Kunikida: Çabuk uyu!!! --- Atsushi: Biraz uyudum, tuvalete gittim aniden uyanık hissediyorum. Ah, anlaşılan gece de onsene girebilirim. Hadi bir kez daha gidelim. Atsushi: Eh! Sıcak suda dikilen iki ayak var! Bir hikayeye benziyor (animenin 1. Bölümüne gönderme) ama neler oluyor burada! Dazai: Buah! Atsushi-kun! Çok gürültüsün!! Tüm bedenimle onsende eğleniyordum ama çok yüksek sesle bağırıyorsun! Atsushi: Aniden dikili ayaklar gören herhangi birisi de bağırırdı! Ayrıca ne biçim onsene girme yöntemi bu?! Dazai: Onsene nasıl girdiğim benim kişisel özgürlüğüm! Atsushi: Tabii, kişisel özgürlüğün... Ne zamandır bu şekilde duruyorsun? Dazai: Mm, yaklaşık on dakikadır. Atsushi: O-o-on dakika mı??? O kadar uzun durursan ölürsün! Dazai: Hehheh, ölürsün mü dedin... hayatta değil miyim? Atsushi: Ne tür bir dayanma gücü bu... Dazai-san'ın neden intihar etmekte asla başarılı olamadığını anlıyor gibiyim. Dazai: Ahh, Atsushi-kun çok gürültülü olmaya başladı, yıkanmama izin ver. Atsushi: Dazai-san yıkanıyor, belki bu sırtını keselemesine yardım etmek için iyi bir şanstır! Atsushi: Ah, erm, Dazai-san... Dazai: Ne? Atsushi: Sırtını yıkamada yardımcı olayım. Dazai: Oh, teşekkkürler. Atsushi: Ahh... Dazai: Sorun nedir, Atsushi? Atsushi: Hayır, erm... bandajların hala bedenine sarılı. Dazai: Önceden bandajlarımın bedenimin bir parçası olduğunu söylemiştim. Onları umursama ve kesele. Atsushi: Tamam, eh, eh, öyleyse Bu şekilde ovalayacağım. Normalden farklı hissettiriyor, ne diyeceğimi bilmiyorum. Bilmiyorum, hayır, pek çok şey söylemeliyim... Ama söze nasıl başlasam? Bilmiyorum... Dazai: Atsushi-kun! Atsushi-kun! Atsushi: Huh! Evet? Dazai: Uzun zamandır aynı yeri ovalıyorsun. Diğer kısımları da yıkamama yardım eder misin? Atsushi: Ahhh, ö-özür dilerim! --- Dazai: Huu~ Çok rahat, değil mi, Atsushi? Atsushi: Öyle, Dazai-san. -iç çeker- sonuç olarak hiçbir şey konuşmadım. -karnı guruldar- Agh! Dazai: Oh, bu nedir? Acıktın mı? Atsushi: Eh, ah, evet... Dazai: Mmm, ben de biraz acıktım. Doğru ya, benimle gel. Atsushi:Eh, Dazai-san, nereye gidiyorsun? Dazai-san? Dazai-san, ryokanın mutfağına izinsiz girmek sorun olmaz mı...? Dazai: Endişelenme, yakalansak bile biz müşteriyiz. Azarlanmaktan korkuyorsan, günahkar bir zorba bile bize fırça atamaz. ('Günahkar bir zorba' Dazai Osamu"nun yazdığı Koş, Melos! (走れメロス) kitabına gönderme.) Atsushi: Günahkar bir zorba, erm neyden bahsediyorsun? İyi niyetleri sağolsun, müşteri olsak bile... Dazai: Ah, böyle ufak şeyler umrumda değil. Hmm, buzdolabına bir bakalım, oooh. İşte pilav, kavonozda sıcak su var, ooh! Bunlarla Atsushi-kun'un en sevdiği yemeği yapabiliriz -chazuke! Atsushi: Chazuke!!! Dazai: Bundan söz açılmışken Atsushi-kun, ilk tanıştığımızda da chazuke yemiştik. Atsushi: Faturayı ödeyen kişi Kunikida-san'dı gerçi... Dazai: Atsushi-kun hep minik şeylere kafasını takıyor! Bir bakalım, kase kase~ pilavı koyalım, tavada kızartılmış somon, biraz yosun serpelim, sonra sıcak çayı dökelim~ Atsushi: Lezzetli görünüyor! Artık yiyebilir miyim? Dazai: Bu kadar vahim olma Atsushi-kun. En azından biraz susam serp~ Atsushi: Ahhh~ Dazai: Öylese yiyelim! Atsushi: Evet! Afiyet olsun! Ah, Ah! çok sıcak! Dazai: Hahaha Atsushi-kun, tek seferde çok fazla pirinç yiyorsun. Atsushi: Hayır ama çok lezzetli!!! Atsushi: Yemek için teşekkürler. Dazai: Atsushi-kun, başta "Sorun olmaz mı?" diye sormuştun ama ikinci bir kase istemekten çekinmedin. Atsushi: Çünkü gerçekten lezzetli... Dazai: Hehehe... öyleyse odamıza geri dönelim. Atsushi: Ah, erm, az önce bunu söylemek istemiştim ama söylememiştim. Bana baktığınız için çok teşekkür ederim. O gün, Dazai-san ile karşılaşmamış olsaydım çoktan bir suç işlemiş olabilirdim... belki de açlıktan ölmüş olurdum... Ama ajansa katılmama izin verdiniz, herkesle tanıştım, bugün ise beni tatile bile görürdünüz. Çok minnettarım. Dazai-san, ajansa katılmama izin verdiğiniz için çok teşekkür ederim!!! Dazai: Huuu.... Zzzzz... Atsushi: Eh, uyudun mu? Dazai-san, Dazai-san? Dazai: Ah, onsene girdikten ve karnımı doyurduktan sonra uykum geldi... Gözlerimi bu şekilde sonsuza kadar kapatabilseydim, ne kadar güzel olurdu. Atsushi: Neyden bahsediyorsun, neyse, erm, dediklerimi duydun mu? Dazai: Heh, duydum. Atsushi: Huu, iyi. Dazai: Çok lezzetli olduğundan bir kase daha yedin. Atsushi: Bu arka plandaki bir şeydi, asıl anlatmak istediğim o değil! Dazai: -esner- Atsushi-kun, geç oldu. Uyu. Atsushi: Tamam... Dediklerimi duysaydın daha mutlu olurdum ama ne düşündüğümü sesli bir şekilde söylemek de hoş hissettiriyor, değil mi? --- Kunikida: Oi, ne zaman uyanacaksın? Atsushi: Mm, eh, ah! Kunikida-san, günaydın! Kunikida: Çabuk kalk ve üstünü değiştir. Atsushi: Tamam da neden ki? Kunikida: Nedenini mi soruyorsun. Artık ryokanı temizlemeliyiz! Atsushi: Temizlik mi??? Ranpo: Aniden neden temizlik yapmamız gerektiğini sorduğundan ünlü bir dedektif olarak nedenini açıklayayım. Ryokanın sahibi başkanın arkadaşı. Dün ryokanda bedavaya kaldık ve bugün temizlik yapmak zorundayız. Anlıyorsun, değil mi? Atsushi: Evet, sanırım. Ranpo: Kunikida, ünlü dedektifin temizliğe yardım etmesini söylemeyeceksin, değil mi? Kunikida: T-tabii ki hayır. Ranpo-san'ın bizi denetlemesi yeter. Ranpo:Tamam o zaman, sorun yok. Kunikida: Ranpo-san'ı temizlik yapması için zorlamayı plânlamamıştım. Kenji'nin insanüstü gücü var bu yüzden beş kişi yeterli olur. Atsushi: Beş kişi demiştin ama... Dazai-san burada değil. Kunikida: Ne? Eh, sadece bir dakikalığına gözlerimi başka tarafa çeviriyorum ve... Neredesin Dazai? Tanizaki: Ah, Kunikida-san, nehirde Dazai-san'a benziyen bir şey var... Dazai: Gidiyorum ben! Kunikida: Ne demek "Gidiyorum ben!" Kaçma! Dazai! Oi, Dazai!!! Dazai!!!!
115 notes · View notes
karinhatirasi · 3 years
Text
"Bungou Stray Dogs Drama CD Türkçe Çeviri - Kajii'nin Deneyi (1)"
youtube
3 notes · View notes
cathely-chan · 3 years
Text
Bonus bölümler ve Postscript'ler
1. cilt DVD omake
5. cilt postscript
Steinbeck ailesi (bir kısmı)
5. ve 6. cilt arasında bir hikaye
Liman Mafyası üyeleri ~Elise'den
5. cilt - Nakajima Atsushi
Cilt 5 - Montgomery'nin bebekleri
Cilt 9 - Fukuzawa'nın yeteneği
Cilt 17 - hapis zamanları
Cilt 18 - Av Köpekleri
Cilt 19 - Meleklerin Çürüyüşü müzik grubu
Drama CD'ler
Kajii'nin çorba deneyi
12 notes · View notes