Tumgik
#bitki çeşitliliği
Text
Bitkiler kendi besinini üretebilir mi?
Bitkiler kendi besinini üretebilir mi?
Tumblr media
#BitkiAdaptasyonu, #BitkiAnatomisi, #BitkiBesinMaddeleri, #BitkiBeslenmesi, #BitkiBiyokimyası, #BitkiBiyolojisi, #BitkiÇeşitliliği, #BitkiÇevresi, #BitkiCoğrafyası, #BitkiDokuları, #BitkiEkolojisi, #BitkiEnerjiÜretimi, #BitkiEvrimi, #BitkiFizyolojisi, #BitkiGelişimi, #BitkiHücreleri, #BitkiKoruma, #BitkiMetabolizması, #BitkiMühendisliği, #BitkiSağlığı, #BitkiTürleri, #BitkiVerimliliği, #BitkiYaşamı, #BitkiYetiştiriciliği, #Bitkiler, #BiyolojikSüreçler, #ÇevreselFaktörler, #DoğalYaşam, #Ekosistem, #Fotosentez, #GüneşEnerjisi, #IklimDeğişikliği, #KarbonDöngüsü, #Klorofil, #Tabiat, #Tarım, #TarımsalTeknoloji https://is.gd/oR2j0b https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/bitkiler-kendi-besinini-uretebilir-mi/
Bitkiler kendi besinini üretebilir mi? Bitkiler, fotosentez adı verilen biyokimyasal bir süreç sayesinde kendi besinlerini üretebilirler. Fotosentez, bitkilerin güneş ışığını, karbondioksiti ve suyu kullanarak organik bileşikler üretmesini sağlayan temel bir metabolik olaydır. Bu süreç, bitkilerin hayatta kalması ve büyümesi için temel bir gerekliliktir.
Fotosentez, bitkilerin yapraklarında bulunan kloroplast adı verilen hücresel organellerde gerçekleşir. Kloroplastlar, bitkilere yeşil rengini veren klorofil pigmentini içerir. Güneş ışığı klorofil tarafından emilir ve bu enerjiyi kimyasal enerjiye dönüştürmek için kullanılır. Karbondioksit atmosferden veya suyun parçalanmasıyla elde edilen karbonhidratlar bitki tarafından fotosentez reaksiyonunda kullanılır.
Fotosentez, bitkiler için yaşamsal bir süreçtir çünkü bu süreç sayesinde bitkiler, oksijen üretir ve organik bileşikler sentezlerler. Oksijen, bitkilerin yaşamı için gerekli olan solunum sürecinin bir parçasıdır. Ayrıca, bitkiler fotosentez yoluyla glikoz gibi karbonhidratlar üretirler, bu da bitkilerin enerji kaynağıdır ve hücresel işlevlerin gerçekleştirilmesi için kullanılır.
Bitkiler, fotosentez yoluyla kendi besinlerini üretirken, aynı zamanda topraktan su ve mineralleri kökleri aracılığıyla alırlar. Bu su ve mineraller, bitkilerin büyümesi ve metabolik işlevlerinin sürdürülmesi için gerekli olan besin maddelerini sağlar.
Ancak, bazı durumlarda bitkilerin fotosentez yoluyla ürettikleri besin miktarı, ihtiyaç duydukları miktarı karşılamayabilir. Özellikle zorlu çevresel koşullar altında veya yetersiz ışık, su veya besin maddeleri gibi faktörlerin etkisi altında, bitkilerin büyüme ve gelişmeleri olumsuz yönde etkilenebilir.
Fotosentez süreci, bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için kritik bir öneme sahiptir. Bu süreç, bitkilerin kendilerini beslemelerini sağlamanın yanı sıra, ekosistemlerdeki diğer organizmaların beslenme zincirine de katkıda bulunur. Bitkilerin ürettiği organik bileşikler, diğer canlılar tarafından besin olarak kullanılır ve ekosistemdeki enerji döngüsünün devamlılığını sağlar.
Fotosentez, bitkilerin evrimsel olarak gelişmiş bir özelliğidir ve bitkilerin çeşitli ortamlarda yaşama yeteneklerini sağlayan önemli bir adaptasyon mekanizmasıdır. Bitkiler, fotosentez sayesinde güneş enerjisini kullanarak kendi besinlerini üretebilirler, bu da onların bağımsız yaşamalarını sağlar.
Özellikle tarım alanında, fotosentez sürecinin anlaşılması ve optimize edilmesi, bitki verimliliğini artırmak için önemlidir. Tarım endüstrisinde, bitkilerin fotosentez kapasitesini artırmak için gübreleme, sulama, ışıklandırma ve genetik mühendislik gibi yöntemler kullanılarak bitkisel verimliliği artırmak amaçlanmaktadır.
Bununla birlikte, çevresel faktörlerin fotosentez üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. İklim değişikliği, hava kirliliği, habitat kaybı ve toprak erozyonu gibi faktörler, bitkilerin fotosentez kapasitesini olumsuz yönde etkileyebilir ve bitki türlerinin dağılımını ve popülasyonlarını değiştirebilir. Bitkilerin fotosentez yoluyla kendi besinlerini üretebilme yetenekleri, doğadaki yaşamın sürdürülebilirliği için temel bir öneme sahiptir. Bu süreç, bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan enerjiyi sağlar ve ekosistemlerdeki diğer organizmaların yaşamını destekler.
Ancak, çevresel değişikliklerin etkisiyle, fotosentez süreci üzerindeki baskılar artabilir ve bu da doğal dengenin bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle, bitkilerin fotosentez sürecini korumak ve desteklemek, doğal çevrenin ve insanlığın geleceği için önemlidir. Bitkiler fotosentez süreciyle kendi besinlerini üretebilirler. Bu süreç, bitkilerin hayatta kalması ve ekosistemlerdeki diğer organizmalar için önemli bir kaynak olan oksijenin üretilmesini sağlar. Ancak, fotosentezin etkinliği çeşitli faktörlere bağlıdır ve bitkilerin sağlıklı büyüme ve gelişme için uygun çevresel koşullara ihtiyaçları vardır.
0 notes
karacahil · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Farmasötik Botanik dersinde hocanın bize gösterdiği bitki türlerinden bazı örnekler.
Not: Türkiye bitki çeşitliliği yönünden çok zengin bir ülke. Yabancı Botanik bilimciler tarafından sadece Türkiye'de görülen bitki çeşitliliği ile yazılmış bir çok kitap var.
Peki sen en çok hangisini beğendin?
33 notes · View notes
Text
Arılar
Arılar, doğanın önemli bir parçası olan ve ekosistemin dengesini sağlayan hayvanlardır. Arılar, çiçeklerden nektar ve polen toplayarak hem kendi beslenmelerini sağlarlar hem de bitkilerin döllenmesine yardımcı olurlar. Bu sayede, birçok bitki türünün üremesi ve çeşitliliği için büyük bir öneme sahiptirler. Ayrıca, arıların polinasyon faaliyetleri tarım alanında da önemli bir rol oynar. Arıların sayısı azaldığında, bitki çeşitliliği azalabilir ve tarım verimliliği düşebilir. Bu nedenle, arıların korunması ve popülasyonlarının artırılması doğanın dengesini korumak için önemlidir.
1 note · View note
haberimiz · 8 days
Text
İzmir Çıkışlı Vizesiz Yurtdışı Turları
İzmir'den başlayarak vizesiz olarak düzenlenen izmir çıkışlı vizesiz yurtdışı turları, seyahat tutkunları için heyecan verici bir seçenek sunuyor. Bu turlar, dünya genelinde farklı kültürleri keşfetme ve benzersiz deneyimler yaşama fırsatı sunarken, seyahat engellerini minimumda tutarak tatilcilerin rahat bir şekilde gezmelerini sağlıyor. Özellikle Escan Tur'un düzenlediği bu turlar, Balkanlar'dan Güney Afrika'ya, Fas'tan Azerbaycan'a kadar birçok destinasyonu kapsıyor.
Balkan turları, tarih ve doğanın muhteşem buluşmasına şahit olmak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor. Eşsiz manzaraları, zengin kültürel mirası ve lezzetli mutfağıyla Balkanlar, her gezginin ilgisini çekiyor. İzmir'den başlayan Balkan turları, tarihi şehirleri, doğal güzellikleri ve renkli sokaklarıyla unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlıyor.
Güney Afrika turları ise vahşi doğanın ve çarpıcı manzaraların ülkesine yapılan bir yolculuk vaat ediyor. Safari deneyimleri, eşsiz bitki ve hayvan çeşitliliği ile dolu olan bu bölge, macera arayanlar için adeta bir cennet. İzmir çıkışlı Güney Afrika turları, unutulmaz bir serüven sunarken, yerel kültürü tanıma ve doğal yaşamın tadını çıkarma fırsatı sunuyor.
İzmir Çıkışlı Yurtdışı Turları
izmir çıkışlı yurtdışı turları, seyahat tutkunlarına dünya genelinde unutulmaz deneyimler yaşama fırsatı sunuyor. Escan Tur'un düzenlediği bu turlar, Amerika'dan İngiltere'ye, Mısır'dan İskandinav ülkelerine kadar geniş bir yelpazede destinasyonları kapsıyor. Her biri kendine özgü bir kültüre, tarihe ve doğal güzelliklere sahip olan bu ülkeler, seyahatseverlere unutulmaz bir yolculuk vaat ediyor.
Amerika turları, özgürlük ve çeşitliliğin sembolü olan bu kıtaya yapılan bir yolculuk sunuyor. İzmir çıkışlı Amerika turları, New York'un ışıltılı sokaklarından Los Angeles'ın güneşli plajlarına kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Büyüleyici şehirleri, ulusal parkları ve kültürel zenginlikleriyle Amerika, her gezginin keşfetmek isteyeceği bir yer.
İzmir Çıkışlı GAP Turları
İzmir çıkışlı GAP Turları, Türkiye'nin eşsiz doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için muhteşem bir seyahat fırsatı sunuyor. Escan Tur'un organize ettiği bu turlar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin benzersiz coğrafyasını ve tarihi dokusunu keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir seçenek.
GAP turları, Türkiye'nin doğal ve kültürel çeşitliliğini en iyi şekilde yansıtan bir yolculuk sunuyor. Bu turlar, Harran'ın antik sokaklarında dolaşmak, Nemrut Dağı'nın görkemli heykellerini görmek ve Fırat Nehri'nin serin sularında gezinmek gibi unutulmaz deneyimler vaat ediyor. Ayrıca, tarihi mekanlarla dolu Mardin'in taş evlerini, Hasankeyf'in tarihi mirasını ve Gaziantep'in zengin mutfağını keşfetmek de mümkün.
0 notes
tripuck · 3 months
Link
0 notes
apkdrv · 4 months
Link
0 notes
tumhaberlerimiz · 6 months
Text
Moda ve Geleneklerin Buluşma Noktası: İtalyan Charm Bileklikleri
Bir bilekliğin sadece bir aksesuar olmadığını biliyor muydunuz? İtalyan bileklik charm, tarzınıza anlam katmanın mükemmel bir yoludur. Bu benzersiz takı parçası, zarif tasarımı ve kişiselleştirme seçenekleriyle öne çıkar.
İtalyan bileklik charm, her biri farklı bir hikaye anlatan minik süslerden oluşur. Bu küçük charmlar, seyahat anılarından tutkularınıza kadar her şeyi temsil edebilir. Her bir charm, sizinle özdeşleşir ve tarzınızı yansıtan bir sembol haline gelir.
Bu bileklik charmının en büyük avantajlarından biri, kişisel tercihlerinize göre değiştirebileceğiniz charmların geniş bir yelpazesine sahip olmasıdır. Kalp, yıldız, hayvan figürleri ve daha fazlasını içeren zengin bir seçim sunulur. Bu şekilde, bilekliğinizi istediğiniz gibi özelleştirebilir ve size özel bir parça haline getirebilirsiniz.
İtalyan charmı, sadece stil sahibi olmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda günlük yaşamınıza neşe katmayı amaçlar. Bileğinizi süsleyen bu charmlar, etkileyici bir şekilde parlar ve her bakışta dikkat çeker. Her adımda şıklığınızı yansıtırken, çevrenizdekileri de büyülemek için ideal bir seçenektir.
Bu benzersiz takı parçası aynı zamanda hediye olarak da mükemmel bir seçimdir. Sevdiklerinizin tarzını yansıtan bir İtalyan bileklik charm hediye etmek, onlara özel olduğunu hissettirecektir. Bu zarif takı parçası, herkesin kendini özel hissetmesini sağlayan anlamlı bir armağandır.
İtalyan bileklik charm, tarzınıza anlam katmak istediğinizde tercih edebileceğiniz mükemmel bir seçenektir. Kişiselleştirme imkanı, zengin charmlar ve zarif tasarımıyla sizi etkileyici bir şekilde temsil eder. Moda dünyasında benzersiz bir yer edinmek ve tarzınıza özgünlük katmak için bugün bir İtalyan bileklik charm edinin!
İtalyan Bileklik Charmı: Modanın En Yeni Trendi
Moda dünyası sürekli olarak yeniliklerle doludur ve son zamanlarda büy��k bir popülerlik kazanan İtalyan bileklik charmı, en yeni trendler arasında parlamaktadır. Bu benzersiz aksesuar, şık ve zarif tasarımıyla hem kadınların hem de erkeklerin ilgisini çekmektedir. İtalyan bileklik charmı, kişisel tarzınızı yansıtabileceğiniz ve herhangi bir kıyafeti tamamlayabilecek çeşitliliği sunar.
İtalyan bileklik charmının başlıca özelliği, modüler yapısıdır. Her bir charm, tek başına veya diğerleriyle birleştirilerek kullanılabilir. Bu, size sonsuz kombinasyon seçenekleri sunar ve her gün farklı bir görünüm oluşturmanızı sağlar. Kaliteli malzemelerden üretilen İtalyan bileklik charmı, dayanıklılığıyla da ön plana çıkar, böylece uzun süreli kullanım için mükemmel bir seçenektir.
Bu trende katılan ünlü moda markaları da mevcuttur. Çoğu İtalyan markası, İtalyan bileklik charmlarını kendi benzersiz stil ve estetik anlayışlarına göre tasarlamaktadır. Bu markaların koleksiyonları, çeşitli semboller, figürler ve renklerle dikkat çeker. Hayvan figürleri, bitki motifleri, minik taşlar veya inciler gibi detaylar, her bir bileklik charmına kendine özgü bir karakter ve şıklık katar.
İtalyan bileklik charmı, sadece takı olarak kullanılmakla kalmaz, aynı zamanda anlam taşır. Her bir charm, duygusal bir değeri ifade edebilir veya hatıraları canlandırabilir. Örneğin, sevdiklerinizin isimlerini temsil eden harf charmları ekleyebilir veya seyahat ettiğiniz yerleri sembolize eden küçük dünya haritası charmları seçebilirsiniz. İtalyan bileklik charmı, size kişisel bir hikaye anlatma ve kimliğinizi ifade etme fırsatı sunar.
İtalyan bileklik charmı moda dünyasında yeni bir trend oluşturuyor. Şık ve benzersiz tasarımı, modüler yapısı ve anlamlı detaylarıyla bu aksesuar, stilinizi tamamlayarak sizi öne çıkarmanızı sağlar. İtalyan bileklik charmı, moda tutkunları için mükemmel bir seçenek olup, kişisel tarzınızı yansıtabileceğiniz ve ilgi çekici bir görünüm elde edebileceğiniz bir aksesuardır.
0 notes
haber71net · 7 months
Link
Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmalarıyla yıllık bal üretimi 118 bin tona, arılı kovan sayısı 8,9 milyona çıkan Türkiye'nin aracılık ile ilgili tüm bilgilerine 'Türkiye Arıcılık Haritası'ndan ulaşıla... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
narefindapics · 9 months
Text
Güneş Enerjisini Kullanabilen Canlılar
Şu anda bilinen bilimsel verilere göre, güneş enerjisini doğrudan kullanabilen canlılar yoktur. Güneş enerjisi genellikle bitkiler tarafından fotosentez yoluyla kullanılır. Fotosentez, bitkilerin güneş ışığından enerji alarak karbon dioksit ve suyu kullanarak organik bileşikler ürettiği kimyasal bir süreçtir.
Fotosentez yoluyla bitkiler, güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürürler ve bu enerjiyi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için kullanırlar. Bitkiler, bu süreçte aynı zamanda atmosferden karbondioksit emerek oksijen salınımı yaparlar, bu da ekosistemler için önemli bir döngüdür.
Fotosentez
Fotosentez, bitkiler, algler ve bazı bakteriler gibi fotosentetik organizmaların güneş enerjisini kullanarak karbon dioksit ve suyu, şeker ve oksijen gibi besinlere dönüştürdüğü kimyasal bir süreçtir. Bu önemli süreç, dünyadaki yaşamın temel enerji kaynağını oluşturur. Fotosentez, tüm biyosferin işleyişinde ve ekosistemlerin sürdürülebilirliğinde kritik bir rol oynar.
Fotosentezin temel denklemi şu şekildedir:
6 CO2 + 6 H2O + Güneş Işığı → C6H12O6 (şeker) + 6 O2
Bu denklemde, karbondioksit (CO2) ve su (H2O) güneş ışığı ile birleşerek organik bir bileşik olan glukoz (C6H12O6) ve oksijen (O2) üretir. Glukoz, bitkilerin enerji deposu olarak kullanılır ve diğer besin maddelerinin üretimine katkı sağlar. Oksijen ise atmosfere salınır ve oksijen soluyan organizmaların yaşamını sürdürmesine yardımcı olur.
Fotosentez, bitkilerin ve diğer fotosentetik organizmaların, güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürebilen yapraklardaki kloroplast adı verilen yapılarında gerçekleşir. Kloroplastlar, klorofil adı verilen yeşil pigmentler içerir ve güneş ışığını emerek fotosentez reaksiyonlarının gerçekleştiği yerdir.
Fotosentez, atmosferdeki karbondioksit seviyesini düşürerek ve oksijenin salınımıyla havanın bileşimini düzenleyerek gezegenimizin ekolojik denge ve iklim değişikliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda fotosentez, ekosistemlerin besin zinciri ve biyolojik çeşitliliği üzerinde de temel bir rol oynar. Bu nedenle, fotosentez doğal ekosistemlerin ve yaşamın sürekliliği açısından büyük öneme sahiptir.
Yeşil Bitkiler
Yeşil bitkiler, fotosentez yapabilen ve klorofil pigmenti sayesinde güneş enerjisini kullanarak besin maddelerini üretebilen bitkilerdir. Bu bitkiler, dünya üzerindeki en geniş bitki gruplarından birini oluşturur ve ekosistemlerin temel yapı taşlarından biridir. Fotosentez süreci sayesinde, yeşil bitkiler atmosferden karbondioksit alır ve su ile birleştirerek güneş enerjisiyle şeker ve oksijen üretirler.
Yeşil bitkiler, biyolojik çeşitliliğin korunması, toprak erozyonunun önlenmesi ve iklim düzenlemesi gibi ekolojik işlevler açısından da önemlidir. Aynı zamanda, tarımsal üretim ve insan beslenmesi için önemli bir kaynak olan bitkisel ürünlerin büyük bir kısmını oluştururlar.
Bu nedenlerle, yeşil bitkiler ekosistemlerin sürdürülebilirliği ve gezegenimizdeki yaşamın devamı için hayati öneme sahiptir.
Güneş Enerjisi Kullanan Hayvanlar
Bazı hayvanlar güneş enerjisini dolaylı olarak kullanabilirler. Örneğin, bazı sürüngenler, böcekler ve diğer soğukkanlı hayvanlar güneşlenme yoluyla vücut sıcaklıklarını artırabilirler. Güneşlenerek vücutlarını ısıtan bu hayvanlar, daha aktif olabilir ve metabolizmalarını düzenleyebilirler.
Bunun dışında, bazı deniz canlıları güneş ışığını algılayarak davranışlarını yönlendirebilirler. Örneğin, deniz kaplumbağaları yavrularını denize bırakırken, yavruların yönlerini ayarlamalarına yardımcı olması için güneş ışığını kullanırlar.
Ancak, bu örneklerde bahsedilen hayvanlar güneş enerjisini doğrudan enerji üretimi veya yaşamsal faaliyetler için kullanmazlar. Güneş enerjisi genellikle bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından kimyasal enerjiye dönüştürülerek kullanılır. Hayvanlar ise doğrudan güneş enerjisiyle beslenmezler ve enerji ihtiyaçlarını genellikle besinler aracılığıyla karşılarlar.
Fotosentez Yapabilen Hayvan Var Mıdır?
Hayır, şu anda bilinen bilimsel verilere göre fotosentez yapabilen doğal hayvan türleri yoktur. Fotosentez, bitkiler, bazı algler ve bazı bakteriler gibi fotosentetik organizmaların özelliğidir. Bu organizmalar, güneş enerjisini kullanarak karbondioksit ve suyu, şeker ve oksijen gibi besinlere dönüştürebilirler.
Fotosentez, klorofil pigmenti içeren özel hücre yapıları olan kloroplastlarda gerçekleşir. Bu nedenle, fotosentez yapabilen organizmaların hücresel düzeyde belirli adaptasyonlara sahip olmaları gerekir. Hayvan hücreleri kloroplastlara sahip olmadığı için doğal olarak fotosentez yapma yetenekleri yoktur.
Elysia Chlorotica
Elysia chlorotica, deniz salyangozları arasında bulunan ilginç bir deniz canlısı türüdür. Bu salyangozlar, bazı benzersiz özelliklere sahip oldukları için bilim dünyasında büyük ilgi çekmiştir.
Elysia chlorotica'nın en dikkat çeken özelliği, fotosentetik alglerden kloroplastları alabilen ve kendi hücrelerinde depolayabilen bir yeteneğe sahip olmasıdır. Normalde, fotosentez yapabilen organizmalar kendi kloroplastları sayesinde güneş enerjisini kullanırken, Elysia chlorotica, beslenirken yediği fotosentetik algleri sindirmeyip, kloroplastları sindirim sistemlerinden alarak kendi hücrelerine taşırlar. Bu sayede, kloroplastlar güneş enerjisini kullanarak fotosentez yapmaya devam ederler ve salyangozun vücudunda enerji üretilir.
Doğu Eşekarası
Doğu eşekarısı, güneş enerjisini kullanmak için özel bir pigment olan xanthopterin kullanabilir. Bu pigment, arıların kafasında ve karnında bulunur ve güneş ışığını yakalar ve elektrik enerjisine dönüştürür. Bu enerji, arıların uçmak, yuvalarını ısıtmak ve yumurtalarını ısıtmak için kullanılır.
Doğu eşekarısı, güneş enerjisini kullanmak için en iyi böceklerden biridir. Bu, pigmentin verimli olması ve arıların yüksek miktarda güneş ışığını yakalayabilmesinden kaynaklanmaktadır. Doğu eşekarısı, güneş enerjisini kullanmak için çok fazla enerji harcamaz ve bu da onları güneş enerjisi için çok verimli bir kaynak haline getirir.
Doğu eşekarısı, güneş enerjisini kullanma konusundaki yetenekleri nedeniyle bilim adamları tarafından ilgi çekici bir böcektir. Bilim adamları, bu yetenekleri insan teknolojisine uygulamaya çalışıyorlar. Örneğin, doğu eşekarısı tarafından kullanılan pigmenti kullanarak, daha verimli güneş panelleri üretmek mümkün olabilir.
Doğu eşekarısı, güneş enerjisini kullanmak için çok iyi bir böcektir. Bu, onlara güneş enerjisi için çok verimli bir kaynak haline getirir ve bilim adamları tarafından ilgi çekici bir böcek haline getirir.
Symsagittifera Roscoffensis
Symsagittifera roscoffensis, denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan ilginç bir deniz solucanı türüdür. Fransız bilim insanları tarafından 19. yüzyılın sonlarında Roscoff, Fransa'da keşfedilmiştir. Bu deniz solucanı, özellikle tuhaf bir özelliğiyle dikkat çeker: fotosentetik alglerin içerdikleri kloroplastları vücutlarında saklayabilmeleri ve bu kloroplastları güneş ışığından enerji üretmek için kullanabilmeleridir.
Symsagittifera roscoffensis'in olağanüstü özelliği, yaşadığı ekosistemde başka bir canlıdan farklı olarak fotosentez yapabilme yeteneğine sahip olmasıdır. Bu deniz solucanı, güneş ışığından enerji alarak karbondioksit ve suyu, şeker ve oksijene dönüştürebilir, bu da fotosentez yapan organizmalardaki ana süreçtir.
Symsagittifera roscoffensis, fotosentetik alglerle simbiyotik bir ilişki içindedir. Deniz solucanı, alglerin bulunduğu yosun benzeri bir yapıya sahiptir. Algler, solucanın vücudunda yaşarlar ve kloroplastlarındaki fotosentez reaksiyonları sonucu glukoz üretirler. Solucan ise bu glukozu besin olarak kullanır.
Bu olağanüstü yetenek, bilim insanlarının fotosentez ve simbiyoz gibi doğal süreçleri daha iyi anlamak için araştırmalar yapmalarını sağlamıştır. Symsagittifera roscoffensis, fotosentezi incelemek ve fotosentetik organizmaların adaptasyonlarını anlamak için laboratuvarlarda kullanılan bir model organizma olarak da önemlidir.
Benekli Semender
Benekli semender, güneş enerjisini kullanarak derilerini ısıtabilir ve bu da onları daha aktif ve daha hızlı hareket etmelerini sağlar. Benekli semenderlerin derileri, güneş ışığını yakalayan ve elektrik enerjisine dönüştüren özel bir pigment içerir. Bu elektrik enerjisi, semenderlerin kaslarını hareket ettirmek için kullanılır. Benekli semenderler, güneş enerjisini kullanarak derilerini ısıtarak, daha hızlı hareket edebilir ve daha fazla yiyecek alabilirler. Bu da onların hayatta kalma şanslarını artırır.
Benekli semenderler, güneş enerjisini kullanma konusunda çok iyidirler. Bu, onların derilerinde bulunan özel pigmentin çok verimli olmasından kaynaklanmaktadır. Benekli semenderler, güneş ışığını yakalamak için çok fazla alana ihtiyaç duymazlar ve bu da onları güneş enerjisi için çok verimli bir kaynak haline getirir.
Benekli semenderler, güneş enerjisini kullanma konusundaki yetenekleri nedeniyle bilim adamları tarafından ilgi çekici bir hayvandır. Bilim adamları, bu yetenekleri insan teknolojisine uygulamaya çalışıyorlar. Örneğin, benekli semenderlerin derilerinde bulunan pigmenti kullanarak, daha verimli güneş panelleri üretmek mümkün olabilir.
Benekli semenderler, güneş enerjisini kullanarak derilerini ısıtabilir ve bu da onları daha aktif ve daha hızlı hareket etmelerini sağlar. Bu, onların hayatta kalma şanslarını artırır.
0 notes
lolonolo-com · 9 months
Text
Biyoloji-4 (444) Sınav Soruları
Biyoloji-4 (444) Sınav Soruları 1- Verilenlerden hangisi özel genlere sahip hücreler ve organizmalar ile nadir bitki ve hayvan türlerini tekrar yetiştirmek ve genetik çeşitliliği arttırmak için kurulmuş yapay alanlardır? Cevap : gen bankası 2- Bununla ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır? Cevap : güneş enerjisinden en az birincil tüketiciler faydalanır. 3- Verilenlerden hangisi ülkemiz için…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
traveltourstrips · 1 year
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/bir-gun-bir-kis-masalinda-gorunumun-tadini-cikaralim.html
‘Bir gün bir kış masalında’ görünümün tadını çıkaralım
Tumblr media Tumblr media
Toz karlı pistler: ERCİYES DAĞI, KAYSERİ Celal Korkut, DHA Genel Müdürü
“Mavi gökyüzü, pamuk üzere bulutlar ve kayakçılara büyük keyif yaşatan toz karın hoşluğu… Hititler periyodunda ismi ‘beyaz, gümüş üzere parlak’ manasına gelen ‘Harkasos’ ya da ‘Beyaz Dağ’ olarak bilinen, günümüzde İç Anadolu’nun Alpler’i olarak isim yapan Erciyes Dağı, kışın farklı bir görünüme bürünüyor. Kayseri’nin en büyük turizm gücü olan Erciyes Kayak Merkezi, Türkiye’nin en güzel pistlerine sahip. Kent merkezine 25 kilometre arada, doruğu 3 bin 916 metre yüksekliğinde. Kar yoğunluğuna bağlı olarak her yıl değişse de olağan koşullarda kayak dönemi kasım ayının sonunda başlayıp mayıs başı üzere bitiyor.
Tumblr media
“Günbatımı nefes kesiyor: BEYŞEHİR GÖLÜ, KONYA Mustafa Seven, fotoğrafçı
“Kış soğukları başlayınca ülkemizin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası haline geliyor. Hava sıcaklığı geceleri bir epey düştüğünden gölün kıyı kısımları buzlanıyor. Günbatımı görüntüsü adeta insanın nefesini kesiyor. Ayrıyeten balıkçı tekneleri ve sandallar yan yana geldiğinde yaşanan renk cümbüşü ve ortaya giren kar görünümleri görenleri kendine hayran bırakıyor.”
Tumblr media
Kalbinizi fethedecek: ERZİNCAN Ender Yükseker, fotoğrafçı
“Doğasının hoşluğuyla her fotoğrafçının uğraması gereken bir rota. Doğu Ekspresi’yle kış mevsiminin büyüsünü masalsı bir seyahate dönüştürebilirsiniz. Kemaliye’deki Karanlık Kanyon çabucak kalbinizi fethedecek. Acısu’daki çeşmelerden maden suyu içebilirsiniz. Köylere üstten bakarken kendinizi bir kar küresi içinde üzere hissedebilirsiniz.”
Tumblr media
Her mevsimi başka hoş: KAPADOKYA, NEVŞEHİR Figen Kokol, gezgin-fotoğrafçı
“Peribacalarıyla ünlü Kapadokya bana nazaran her mevsimin en hoşu ancak karlar altında burası tam bir masal diyarına dönüşüyor. Tabiatla tarihin bütünleştiği en kıymetli noktalardan biri ve Nevşehir’den Kayseri’ye uzanan geniş bir alanı kaplıyor. Peribacaları, kiliseleri, vadileri, yeraltı kentleri, açık hava müzesi, taş meskenleri ve yemek kültürüyle sizi eşsiz bir şölen bekliyor. Göreme, Ürgüp, Uçhisar, Ortahisar, Mustafapaşa, Avanos, Ihlara Vadisi bölgede görebileceğiniz en uygun fotoğraf noktaları. Fakat Kapadokya’nın asıl hoşluğunu sabahın birinci ışıklarıyla havalanan balonların kalkış anında fotoğraflayıp ölümsüzleştirebilirsiniz.”
Bu dağlara doyum olmaz: ZİGANA, GÜMÜŞHANE Bünyamin Aygün, Demirören Görsel Medya Direktörü
“Kışın ülkemizin doğu ve kuzey bölgelerinde hangi ile giderseniz gidin kuşkusuz şahane kar görünümleri yakalarsınız. Şayet hem fotoğraf çekmek hem de tatil yapmak isterseniz size Zigana yaylalarını öneririm. Trabzon ve Gümüşhane ortasındaki sıra sıra dizili, 2 bin rakım üzerindeki Zigana Dağları’nın görüntüsüne doyum olmaz. Bölgede kesinlikle görmeniz gereken yerler de şöyle: Trabzon’un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı, Gümüşhane’nin Olucak Köyü’ndeki İmera Manastırı, Torul ilçesindeki Karaca Mağarası.”
Tumblr media
Bir inci kolye üzere uzanıyor: BORÇKA BARAJ GÖLÜ, ARTVİN Mehmet Subaşı, fotoğrafçı
“İçinde bisiklet yolu, asma köprüler, çeşmeler, seyir terasları olan ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Çoruh Ekoturizm Yolu tabiat tutkunlarını bekliyor. Borçka Baraj Gölü kenarındaki güzergâh, şelaleleri, varlıklı bitki örtüsü, fauna çeşitliliği, derin vadileri, berrak sularıyla harikulâde hoşluklar sunuyor. Sümbüllü Köprüsü bir inci kolye üzere göz kamaştırıyor. Artvin’in büyüleyici tabiatının tahrip edilmeden turizme kazandırılması takdire şayan. Ziyaret edecek fotoğraf meraklıları pak havanın ve eşsiz görüntünün tadını çıkarabilirler.”
Tumblr media
Üzerinde şenlikler yapılıyor: KARS Adem Meleke, fotoğrafçı
“Son yıllarda ülkemizin en tanınan tren seyahati haline gelen Doğu Ekspresi’nin en özel durağı Kars. Ani Harabeleri, Sarıkamış’ın tarihi dokusu, kayak tesisleri, kış uzunluğu donan ve üzerinde şenlikler yapılan Çıldır Gölü, Rus mimarisinden de olağanüstü örneklerle Kars, kışın gez gez bitmez rotalarından. Yılın neredeyse 8 ayı karlar altındaki kent, tabiat görüntülerine doyamayacağınız bir memleket köşesi. Gitmişken bu hoş coğrafyanın olmazsa olmazı Kars kazından yemeyi de ihmal etmeyin.”
Tumblr media
Bungalov kiralanabilir: BORABOY GÖLÜ, AMASYA Melih Uslu, TRAVELounge Türkiye Mecmuası Yazıişleri Müdürü
“Şehir merkezine 65 kilometre uzaklıktaki Boraboy Gölü, mükemmel kış görüntüsü fotoğrafları çekmek için hakikat adres. Uzunluğu yaklaşık 500 metre olan gölün etrafındaki bungalovlar kiralanabiliyor. Kıyısındaki ormanlık patika da fotoğraf için ülkü. Amasya kent merkezinde hava günlük güneşlikken Boraboy Gölü yüksek rakımdan ötürü bembeyaz kar örtüsüyle kaplanabiliyor. Bu doğal alan çok sayıda kuş ve bitki çeşidinin de ömür alanı.”
Tumblr media
Farklı renkler ve duygular…: ILGAZ DAĞLARI, KASTAMONU-ÇANKIRI Tanın Helvacı, Fotoğraf Tertipleri Derneği (FOTON) İdare Heyeti üyesi
“Kışın çocuklarla birlikte kar yağsın diye bekleriz. Kayak yapmak, bir kardan adamı selamlamak, ayak seslerimizi dinleyerek yürüyüşe çıkmak ve görüntünün fotoğrafını çekmek isteriz. İşte bunların hepsini mevsimi gelince beyaza bürünen Ilgaz’da bulabilirsiniz. Her mevsim farklı renkler sunan ve farklı hisler uyandıran bir doğal hoşluktur Ilgaz Dağları. Sis bastığı vakit kendinizi kaybolmuş üzere hissedip telaşlanabilirsiniz. Ancak her anını yaşayıp fotoğraflamak hoştur, kâfi ki ışığınız yerinde olsun.”
Tumblr media
Meydana torpil geçiyor: SULTANAHMET MEYDANI, İSTANBUL Uygar Taylan, Hürriyet Ekler muhabiri
“Sanki kar birçok medeniyete konut sahipliği yapmış Sultanahmet Meydanı’na biraz torpil geçiyor. Zira İstanbul’un başka bölgelerine göre burada daha uzun kalıyor ve erimiyor. Sultanahmet Mescidi ve Ayasofya’nın ortasında kalan bölge, bilhassa Alman Çeşmesi’nin olduğu At Meydanı Caddesi, sabah saatlerinde âlâ fotoğraf yakalamak isteyenler için birbirinden güçlü görünümler sunuyor.”
0 notes
soxyencadi · 2 years
Text
300 Yıldır Pek Çok Bitki ve Hayvana Mesken Sahipliği Yapan Sülüklü Göl Nasıl Oluşmuştur? Sülüklü Göl Nerededir?
300 Yıldır Pek Çok Bitki ve Hayvana Mesken Sahipliği Yapan Sülüklü Göl Nasıl Oluşmuştur? Sülüklü Göl Nerededir?
Sülüklü Göl bitki ve hayvan çeşitliliği açısından epeyce güçlü bir yerdir. Göl pek çok endemik tipe konut sahipliği yapmaktadır. Gölün içerisinde alabalık, abant alası, kızılkanat, gökkuşağı alabalığı üzere canlılar bulunmaktadır. Etrafında bulunan ormanlık alanda ise ceylan, karaca, tavşan, karaca, boz ayı, tilki, kurt, yaban domuzu, ağaç kurbağası, atmaca ve yaban kedisi üzere pek çok canlı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
uzungol · 2 years
Text
Uzungöl'ün Ekolojisi
New Post has been published on https://uzungol.net/uzungol/uzungolun-ekolojisi.html
Uzungöl'ün Ekolojisi
Uzungöl, özel ekolojik koşullara sahip, aynı zamanda kozmetik ve tıpta kullanılan uluslararası değer taşıyan zengin bir bitki örtüsüne sahip bir bölgedir. Bu sebeplerle Uzungöl 1989 yılında tabiat parkı, 2004 yılında ise özel çevre alanı ilan edilmiştir. Trabzon’un güney doğusunda ve Soğanlı Dağları’nın eteklerinde yer alan Uzungöl, yaklaşık 500 yıl önce bu heyelanın Haldizen Çayı nı bozmasıyla meydana gelen heyelanın oluşturduğu doğal bir göldür.
Gölün rakımı yaklaşık 1100 metredir ve elips şeklinde olan gölün genişliği ise yaklaşık 7 kilometredir. Burada Ormanlar bitki çeşitliliği zenginliği içerisindedirler, genellikle bolca doğu ladini ve doğu kayını ağaçlarına sahiptirler. Rakım arttıkça floranın bitki çeşitliliği değişimler göstermektedir. Mesela aynı çiçeğin başka bir rengini daha yüksek bir rakımda görebilirsiniz. Örneğin, 500 metrede kırmızı kavak görebilirsiniz ancak 750 metreye ulaştığınızda aynı bitkiyi sarı renkte görmek mümkündür. Uzungöl bölgesi çok zengin bitki çeşitliliğine sahiptir. Uzungöl’de yaklaşık 157 farklı bitki türü bulunmaktadır.
Uzungöl’deki yaşam çeşitliliği hakkında şunları söyleyebiliriz; bölgede yirmiye yakın vahşi hayvan bulunmakta. Bu hayvanlar; dağ horozu, ayı, dağ keçisi, tilki, vaşak, kurt, çakal, alacakaranlık gelinciği, geyik, peçeli baykuş ve yabani tavşanlar dır. Bölge kuş çeşitliliği açısından da oldukça zengindir. Bölge 150 farklı kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu yüzelli kuşun, elliye yakını mevsimlik göçler sırasında bölgede yaşayan kuşlardır. Belirtilen bu nedenlerden dolayı bölge kuş gözlemciliği için oldukça uygun bir bölgedir. Kış mevsiminde donan gölde 15 farklı kuş türünü gözlemleme olanağına da sahipsiniz. Uzungöl’deki flora çeşitliliği için birkaç örnek vermemiz gerekirse bu çiçek türlerini şu şekilde sıralayabiliriz; Kara Mürver, Titrek Kavak, Ala Körigen, Güzelavrat Otu, Kara gözlü Turnagagası, Sığır kuyruğu, Karahindiba, Yavşanotu, Doğu Karadeniz göknarı, Mavi ladin, Doğu Ladini, Kırkbatıran, Bürük, Çan çiçeği, Anadolu üçgülü, Köse yonca, Yabani Hindiba, Horoz ibiği, Altın Otu, Zehirli Yonca, ve Kuşburnu.
0 notes
tripuck · 4 months
Link
0 notes
uzmancografyaci · 2 years
Photo
Tumblr media
🔴TÜRKİYE'DE BÖLGELERE GÖRE EN YAYGIN AĞAÇ TÜRLERİ ⚫ 📣Kpssde buradan bir soru GELMEK ZORUNDA demişim aylar önce YİNE KENARDA DURSUN Türkiyede iklim çeşitliliği, yerşekillerinin çeşitliliği beraberinde bitki çeşitliliği getirmiştir. #ercanöz #cografyaciercanoz #uzmancografyaci #cografyaninabcsi #kpsscografyauzmani #bitkiörtüsü #meşe #torossediri #doğukayını #katranağacı (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi) https://www.instagram.com/p/ChF_JW6rwXZ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
liderbeslenme-blog · 2 years
Text
DİYET VE SAĞLIKLI YAŞAM ARASINDA KALAN 5 NOKTA
Tumblr media
Hafif yemek deyimi kime göre neye göre?.Çünkü insanlar birbirinden farklıdır.İnsanlar diyet ve sağlıklı yaşam arasındaki kalan 5 noktayı günlük yaşantısında kullanırsa gerçekten her şey çok farklı olacaktır.
Besinlerin çeşitliliği kalitesi tartışılıyor.Devir değişti raflarda satılan yiyecekler çiçekler gibi rengarenk gözüküyorlar.Hiç duymadığımız meyveler,tadına bakmadığımız birçok yiyecek sadece market raflarında satılmıyor.
Beslenmede öze dönmek; her şeyi basit uygulanabilir bir şekle getirmek,Diyet ve sağlıklı yaşam arasındaki 5 altın kuralı bize hatırlatıyor.
Her şeyi birbirine karıştırıp çorba pişirmek değildir bu.Diyet; birbirine benzeyen,aynı etkiyi gösteren gıdalar ile yapılan diyetler çıkmaz sokak gibidir.
Protein,sağlıklı karbonhidratlar,Omega 3 gibi farklı ve kaliteli besinlerden oluşan bir rejim programı gerekiyor.Bilirsiniz büyük bir kayayı yerinden oynatmak için sağlam bir çubuk kaldıraç vazifesi görmektedir.
İşte mikro besinlerle tanışmanız gerektiğini tekrar hatırlatalım.Makro besin grubundan şeker temelli gıdalarla beslenmek yerine;sağlıklı karbonhidratlar,proteinler ve vücuda gerçekten faydası tespit edilen yağlar olmalıdır.
Ancak günümüz beslenme şekli hazır tüketim ve rafine gıdalar üzerine kurulu olduğu için insanların en hassas noktadan yakalandığını görüyoruz.
Besinler faydalı yönlerini kaybetmiş olarak yemek sofrasına getiriliyor.Sağlıklı beslenme,sağlıklı alışkanlıklar arasında ciddi bir yerde bulunmaktadır.Mesela bedensel hareketlilik,yeterli uyku gibi birçok insanın birebir kendisiyle alakalı günlük yaşantıda yaptığı ve sahiplendiği alışkanlıklar.
Yaşam tarzını ortaya koymaktadır.Günümüzde hastalıkların birçoğu beslenme kaynaklı olarak karşımıza çıkıyor.
Kurallarınız basit ve uygulanabilir olmalı.Bunlar kısaca;işlenmiş et ürünlerinden kısıtlama ile başlar.Sebze temelli bir diyet Akdeniz mutfağını gözler önüne serer.
Özellikle rafine edilmiş undan uzaktır.Omega 3 vücudun sahipleneceği mikro besinler grubu içerisinde yer alır.Abur cubur tarzı yiyeceklerden uzaktır.
Özellikle şıralı tatlılar sağlıklı yaşamı kısıtlar.Genel sağlık açısından antioksidan kaynaklarına yönelmek gerekir.Asitli içeceklerden uzak kalın.Sağlıklı yaşam tarzını destekleyen bedensel faaliyetler yapabilirsiniz.
Bunlara ilave olarak egzersiz ve toparlanma süreçlerini dinlenme ve yeterli uykuyu hayata adapte edenler kazanır.
Herbalife diyet sürecinde sadece Herbalife ürünleri dikkate almıyoruz.Evet yanlış duymadınız!.Kişinin günlük alışkanlıkları diyet üzerinde yüksek etkiye sahiptir.
Mesela bir insan için beslenme döngüsü yani günlük diyet listesi oluştururken kalorinin yani toplam tüketimin % 40 miktarında sağlıklı karbonhidratlar,% 30 miktarında protein,% 30 miktarında ise sağlıklı yağlar ile desteklenmesi gerekiyor.
Bunun için size kısa yollar gösteriyoruz.Karbonhidrat için sebzeler ve meyvelerden faydalanabilirsiniz.Bunu yaparken çeşitli ve renkli sebze ve meyvelerden faydalanmak mümkün.
Lahana,marul,yeşil biber,kabak,elma gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.Yemek masalarınız da karnabahar,soğan,sarımsak, bakliyatlar,ıspanak,domates gibi mikro besin kaynaklarından faydalanabilirsiniz.
Kabuklu çerezler arasında fındık,ceviz gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tercih edebilirsiniz.
Kepek ve dolayısıyla kabukta bulunan özelliklerden arındırılmış un ve undan yapılmış yiyecekleri yemek listenizden çıkarabilirsiniz.
Sağlıklı yağlar için zeytinyağı ve fındık yağı tercih edebilirsiniz. Bunun yanında keten tohumu gibi bitki tohumlarını da diyetinizi ekleyebilirsiniz.
Bağırsaklar bizim ikinci beynimiz gibi çalışır.Bağırsakları desteklemek için yüksek lifli beslenme ve yanında zengin baharat kültürünü de takip edebilirsiniz.
Günlük bir miktar baharat sindirim ve bağırsak sağlığını korumak için yeterli desteği verecektir.
Hazır diyet yemekleri tercih edenler için küçük bir uyarıda bulunmak istiyoruz.Günümüzde maliyetler söz konusu olduğu zaman birbirinden farklı yemek çeşitleri içerisinde kullanılan vasıfsız yağlar ve istenmeyen şeker ilavesi gibi tuzaklarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Neticede şeker tüketimi özendirilen bir şekilde devam ediyor. Neredeyse bütün yiyeceklerin içerisine ilave şeker yüklemesi yapılıyor.
Farkına varmadan Diyet yaparken gizli şeker ilavesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.Bu durumu ortadan kaldırmak için herbalife yaşam koçunuzla bireysel plan yapmak sizi kısa yoldan düzlüğe çıkarabilir.
Bilirsiniz hazır tüketilen gıdaların bir de raf ömrü için eklemeler yapılmaktadır.Bu yiyecekler bulunduğu rafta uzun süre korunmak için bazı kimyasallardan faydalanılmaktadır.
Bu yöntem ise sürdürülebilir bir durum değildir.Çünkü vücudumuza gıdalar ile giren kimyasallar çeşitli sağlık problemlerine yol açmaktadır.Tıpkı alkolün iç organlara verdiği tahribatlar gibi beklenmedik durumlarla karşılaşmak mümkün.
Hayvansal protein kaynakları kırmızı et,beyaz et,balık eti gibi ürünlerin pişirilmesi sırasında kullanılan yöntemler kanser riskini tetikleyen gizli ajanlardır.Emin olmadığınız kaynaklardan bu tarz ürünleri tüketmenizi tavsiye etmeyiz.
Günümüzde organik ürünlere erişim hem maliyet açısından hem de piyasada yeterli miktarda olmaması gibi nedenlerle insanların kolay erişilebilir kaynaklara yönelmesine sebep olmaktadır.Hızlı kentleşme ve yaygın erişim noktaları neredeyse her bir insanın beslenmesine etki etmektedir.
DİYET VE KİLO ORANTISI
Beslenme şeklimiz ve günlük alışkanlıklarımız eskiyi aratır.Diyet ve kilo orantısı elbet sizin de dikkatinizi çekmiştir.Çevremizdeki insanlar gibi bizler de kilo problemleri ile neden karşılaşıyor olabiliriz?.
Birbirinden bağımsız gibi gözüken birçok sebebi burada sıralamak mümkün.Beslenme alışkanlıklarımız;basit karbonhidrat,yağlı yiyecekler,yüksek şeker tüketimi ve hazır yemeklerin burada suçlu ilan edilmesi kolaya kaçmak olabilir. 
Ancak gerçekler araştırılması gereken birkaç basit sorgulamadan geçiyor.
Fazla yemek fazla kalori anlamına geliyor.Bedensel hareket kısıtlaması kalori yakımını engelliyor.En basit rahatsızlıklarda ilaç tüketimi yaygınlaşması ve günlük alışkanlıkların tekrar eder durumda olması gibi gerçekler her bir insan için ayrı ayrı metabolizma problemleri ve vücutta yağlanmaya neden olabilmektedir.
Bazen hamilelik sonrası kilo problemleri bazen uzun müddet rahatsızlıklar gibi nedenlerle gözden kaçmamaktır.
Keşke elimizde sihirli bir formül olsa diye düşünenler olabilir. Ancak fazla yemenin psikolojik olarak geliştiğini de gözden kaçırmamak gerekiyor.Evet matematik ile aramız pek iyi olmayabilir.
Günlük kalori miktarını önceden kestirmek için mutlaka yardım almak gerekiyor.Günlük kalorimizi belirledikten sonra bizim ihtiyacımız olan besinlerle ve desteklenmesi gereken bir takım davranış ve yöntemlerden faydalanarak karşılaştığımız kilo problemlerinin üstesinden gelebiliriz.
Amerika ve Avrupa’da yapılan araştırmalar artık ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından sürdürülen çalışmalarla hem istatistik hem de elle tutulur gözle görülür şişmanlık kaynağı olan nedenleri araştırmaktadır.
Bazen kalıtsal özelliklerimizden bahsediliyor.Ancak insanın genel değerlendirmeleri bir kenara bırakarak % 75 oranında yüksek ihtimalle günlük yaşantısında yaptıkları basit hatalardan ve alışkanlıklardan kurtulması bu sorunu ortadan kaldırılacaktır.
İnsanların kendi evlerinde bile hazır yiyecekler ile öğünler oluşturması başlı başına bir problemdir.Genelde hareketsizlik ve şişmanlık aynı kefede değerlendiriliyor.
Ancak yediğimiz yiyeceklerin kalorilerini ve neden şişmanlığa yol açtığını önceden kestirmek mümkün.Elbette hareketsizlik kilo probleminin küçük bir ayağı sayılabilir.Yetersiz protein tüketimi, yetersiz su tüketimi,yetersiz dinlenme gibi dezavantaj yaratan durumları da gözden geçirmek gerekiyor.
Yaşa ve hareketli olma durumuna göre her 10 yılda ortalama %10 miktarında Kas kaybı yaşamaktayız.Bu kas kaybı aslında şunu tetikliyor metabolizmanın daha yavaş çalışması ve yetersiz beslenme sonucu şişmanlık ile karşılaşıyoruz.
Diyet yapan insanların diyet tatlılar tercih ettiğini görüyorsunuz. Evet vücudumuzun karbonhidrat ihtiyacı sağlıklı tatlılardan gelebilir.Bunda bir sakınca yok.Fakat yaptığımız her hamle bizimle uyumlu olmalıdır.
Çünkü metabolizma problemleri sadece organlarla alakalı bir durum değildir.Aynı zamanda psikolojik ve buna bağlı olarak salgılanan hormonlarla ilişkili bir durum.Yani moral motivasyon ve kendini iyi hissetme ihtiyacı her insanın olduğu kadar sizlerin de ihtiyacıdır.
O zaman diyetimizdeki Protein,karbonhidrat ve yağ döngüsünü iyi hesaplamak gerekiyor.Beslenme tarzımızın tek bir gıda ile sınırlı kalmaması gerekiyor.
Renkli çeşitli ve birbirinden farklı besinler ile yola çıkmamız gerekiyor.Bunu yaparken de Diyet ve kilo kontrol yöntemlerini her bir insan için ayrı ayrı incelemek gerekiyor.
DİYET VE KİLO KONTROL YÖNTEMLERİ
Kilo kontrolü denildiği zaman sadece şişmanlık akla geliyor. Oysa ki zayıf ve enerjiye ihtiyacı olan insanların da kilo kontrolü konusunda bilgi sahibi olması gerekiyor.
Çünkü Sağlıklı ve dengeli beslenmenin aynaya yansıyan tarafı sağlıklı ve gelişmiş bir vücut olarak karşımıza çıkmaktadır.Diyet ve kilo kontrol yöntemleri denildiği zaman ilk akla gelen şey diyetisyen ve diyet listeleri olur.
Kişiye özel bir program uygulanmayan birçok diyette insanların mutsuz olduğunu gözlemliyoruz.Davranışlarımız vücudumuzu bütünüyle etkiliyor.
Öyleyse alışkanlıklardan ve tercihlerden bahsetmek doğru olacaktır.İster kilo problemi isterse beslenme yöntemi incelemesi olarak görülse de yaşam tarzı kilolu ya da daha zayıf olmayı belirleyici temel etki faktörlerinden olarak görülür.
Şimdinin konusu yüksek kilolu insanların hangi yöntemleri kullanarak bu problemle başa çıkacağıdır.Onun için sağlıklı beslenme,egzersiz ve davranış değişimleri gerekmektedir.
Sorunları bütün olarak ele alırsak diyetimizde başarılı olmak mümkün olmaz.Küçük ama etkili hedefler seçmemiz gerekiyor.Boyumuz ve kilo orantımız birbiriyle uyumlu değilse,geriye kalan bütün değerlerin sekteye uğrayacağını bilmemiz gerekiyor.
Fazla kilolardan şikayet ediyorsanız;
Öncelikle ne kadar kalori almanız gerektiğini ve buna uygun besinleri tercih etmek gerekiyor.
Fazla yağlı yiyeceklerden uzak durmak.
Sebze ve meyve çeşitliliğini artırmak.
Bakliyatlar evde pişirilen yemekler meyveler ve sağlıklı besinlere doğru yönelmek gerekiyor.
Bunların her biri ayrı ayrı alışkanlık olarak kazanılması gereken durumlar.Porsiyon boyutları,yeterli hareket,aldığımız su miktarı ve kaybettiğimiz suyu ne kadar zamanda yerine koyduğumuz çok önemli.
Çünkü vücudumuzun %75’i sudan oluşuyor.Mümkün olan bütün durumlarda öğünlerinize atlatmamayı ve yaptığınız diyet hangi yöntemleri uygun görüyor ise buna uygun olarak günlük takibi ihmal etmemek gerekiyor.
Vücudumuzun fazla yağlardan kurtulması için sadece hareket yeterli gelmez.En mühim olan detayı da kaçırırsak.Yani beslenme her şeyin temeli.
SAĞLIKLI GIDALAR VE DİYET
Sağlıklı gıdalar ve diyet arasında güçlü bağlar vardır.Dengeli beslenmenin kural olarak besinler ve faydaları odaklı olması beklenir.
Ancak odaklanan amaç ile tercih edilen gıdalar arasında bazen taban tabana farklılıklar vardır.
Buna örnek olarak fast food tarzı yiyecekler ve düzensiz yaşam alışkanlıkları,stres çarkını hızlıca çeviren yüksek yağlı yiyecekler,tekrar yeme isteğini doğuran basit karbonhidratlar gibi lüzumsuz tercihler amaçlardan uzaklaşmayı kolaylaştırır.
Sebze ve meyveler antioksidan özellikte besin gruplarıdır. Bunları diyetimizde bulundurmak bize birçok faydalı kazanımlar getirecektir.
En başta kilo problemi gibi çözümsüz gözüken ancak üzerine eğilince kolayca çözülen problemlerden uzaklaşmak mümkün. Sebzeler ve meyveler günlük beslenme tarzını yansıtan gıdalardır.
Uzun vadede etkisi görülen kronik rahatsızlıklardan korunmak istiyorsanız mutlaka renkli çeşitli ve fayda kaynağı sebzelerden porsiyonlarınıza eklemeniz gerekiyor.Vitamin ve mineraller mikro besin kaynakları bu gıdalarda bolca bulunur....okumaya devam et
0 notes